Sağlıkta Nabız Dergisinin Değerli Okurları



Benzer belgeler
GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

Prof. Dr. Pınar AYDIN O DWEYER

KATARAKT İKİ GÖZDE BİRLİKTE Mİ ORTAYA ÇIKAR?

Diyabet ve göz sorunları

Refraksiyon kusurları nelerdır? MİYOPİ Refraksiyon nedir? Miyop göz uzağı göremez

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak.

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

Katarakt cerrahisinde bıçak yerine lazer

Diyabetik Retinopati Tanı, Takip ve Tedavisi

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

LASIK ONAM FORMU. LASIK alternatifleri

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

GEBELİK VE LOHUSALIK

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Kan basıncının normalden fazla olmasıdır. Büyük tansiyon 140 mm Hg veya küçük tansiyon 90 mm Hg dan fazla ise yüksek tansiyon olarak kabul edilir.

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atımı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DUYU ORGANLARI 3 GÖRME DUYUSU VE GÖZ

KIRMA KUSURLARI. Dr. Ümit BEDEN

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Refraktif kusurların gözlük camları ile düzeltilmesi

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Hisar Intercontinental Hospital

Şaşılık cerrahisi onam formu

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Kan Kanserleri (Lösemiler)

SAYI: 1 YIL: 1 OCAK 2011 Hazırlayanlar:ERSEN PERİ ELİF DERYA BULUT ALİ İHSAN YAĞCI RIDVAN ERTAN

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Lions Göz Sağlığı Programı Lions Eye Health Program Görme Gücünü Sağlık Önceliği Haline Getirmek

Refraksiyon kusurlarının gözlük ile düzeltilmesi. Hipermetropinin tedavisi

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

GÖRME KUSURLARI ve RENK KÖRLÜĞÜ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

Hepatit C ile Yaşamak

Kalp Krizini Tetikleyen Durumlar ve Tedavisi. Doç. Dr. Bülent Özdemir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

SAĞLIKLI GÖZLER. Diabetes mellitus Tip 2. Hasta bilgisi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

KATARAKT FR-HYE

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI

Periodontoloji nedir?

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

GÖZ HASTALIKLARI STAJI

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OMURİLİK YARALANMALARI HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

Omurga-Omurilik Cerrahisi

Sağlıklı Kan Basıncı Sağlıklı Kalp Atışı. Initiated by the World Hypertension League

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

Kalp Kapak Hastalıkları

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

KATARAKT NEDİR? Kataraktın gelişmesi sonucu hissedebileceğiniz şikayetler şunlardır: Uzağı görememe. Işık ve kamaşmadan şikayet, gece görüşünde azalma

Hepatit B ile Yaşamak

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR

Refraksiyon kusurlarının gözlük ile düzeltilmesi. Astigmatizmanın tedavisi

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Endometriozis. (Çikolata kisti)

KOAH Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavi Departmanlarımız

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Demans ve Alzheimer Nedir?

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

GÖZ HASTALIKLARI. Çocukluk Çağı. Opr. Dr. Filiz AKYOL

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

Yüz Felci (Fasiyal Palsi)

Romatizma ve Tedavisi Hakkında Yanlışlar ve Doğrular

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar

KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA NEDİR VE NASIL TEDAVİ EDİLİR? İdrar kaçırma nedir- nasıl tanımlanır? Bu bir hastalık mıdır?

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI Dr Alparslan ŞAHİN Periferik retina dejenerasyonları Dejeneratif miyopi Yaşa bağlı maküla dejenerasyonu

İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR?

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

KANSER TANIMA VE KORUNMA

Göz Sağlığı Hizmet Birimlerimiz

MASTEKTOMİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI. Uzm. Hem. Emine Üstünova Acıbadem Atakent Hastanesi 6. Kat Sorumlu Hemşiresi

Kadıköy Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 5 : IŞIK

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Hemoroid (Basur) Nedir?

Tansiyon Günlüğü Sadece kaydedin

ÇINLAMA KONUSUNDA EN SIK RASTLANAN SORULAR

UYGUN İŞE YERLEŞTİRME. Volkan Dündar

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Transkript:

2012 / Sayı: 31

ED TÖRDEN Sağlıkta Nabız Dergisinin Değerli Okurları Sa l kta Nab z Aktüel ve Sosyal T p Dergisi 2012 / Say : 31 ISSN 1308 6006 stanbul Sa l k Mensuplar Derne i Ad na SAH B ; Opt. Dr. Ahmet Seyfi GÖZAYDIN YAZI filer SORUMLUSU Yrd. Doç. Dr. Memet IfiIK memetisik@yahoo.com ED TÖRLER Doç. Dr. Kaz m BEfi RL Prof. Dr. Ömer Faruk AKINCI ED TÖR YARDIMCILARI Prof. Dr. Zekeriya AKTÜRK Prof. Dr. Abdülkadir KOÇER YAYIN KURULU Prof. Dr. Mustafa BAKIR Prof. Dr. Hüseyin BAYRAMLAR Uzm. Dr. Mustafa GÜVEL Prof. Dr. Sad k KARA Prof. Dr. Hakan ÖZHAN Doç. Dr. Mehmet ÖZKÖKEL Uzm. Dr. Saim fiend L Uzm. Dr. Murat TEK N Uzm. Dr. Ahmet Ruhi TORAMAN Yrd. Doç. Dr. Mustafa TEK DANIfiMA KURULU Prof. Dr. Recep ÖZTÜRK Prof. Dr. Hamit OKUR Prof. Dr. Fatih AKÇAY Prof. Dr. Ayten ALTINBAfi Doç. Dr. Filiz AVfiAR Doç. Dr. hsan BAKIR Prof. Dr. Ahmet ÇELEB Doç. Dr. Tuncay DEL BAfiI Prof. Dr. Ahmet DEL KAZIK Prof. Dr. Cihangir EREM Prof. Dr. Reha ERKOÇ Prof. Dr. Hakk GÖKBEL Prof. Dr. brahim GÜLLÜ Prof. Dr. Hüsrev HATEM Prof. Dr. Fatma Tülin KAYHAN Prof. Dr. Yüksel KES M Prof. Dr. Ahmet KÜLAHLI Prof. Dr. Hakan LEBLEB C O LU Prof. Dr. Çetin ÖNSEL Doç. Dr. Ali ÖZCAN Prof. Dr. Tayyar SARIO LU Prof. Dr. Yunus SÖYLET Prof. Dr. fierif Ali TEKALAN Prof. Dr. Ümit TOPALO LU Prof. Dr. Nurdan TÖZÜN Musa UYAR BASIN VE HALKLA L fik LER Ömer YASLI GENEL KOORD NATÖR Yusuf Celal TONBUL REKLAM / TANITIM Dr. Sinan TAfiBAfi / smail ÇET N YAPIM MEDYAT F F K R SANATLARI www.medyatif.com YAYIN TÜRÜ Yayg n ve Süreli Yay n RT BAT MERKEZ stanbul Sa l k Mensuplar Derne i Sa l kta Nab z Dergisi K s kl Mah. Alemda Cad. Y ld ran Sok. No: 30/1 Üsküdar / stanbul Tel: 0216 521 80 00 Faks: 0216 521 80 14 BASKI MAVİ OFSET 10.000 adet bas lm flt r. www.sagliktanabiz.com www.nabizdergisi.org e-posta: info@nabizdergisi.org Sağlıkta Nabız dergisi olarak önemli gördüğümüz sağlık sorunlarını gerek dosya konusu olarak gerekse derginin diğer konu başlıkları arasında işlemeye devam ediyoruz. Dergimizin bu sayısında dosya konusu olarak önemli göz problemleri ve hastalıklarını işledik. Allah ın insanoğluna bahşettiği ve ruhun kainat kitabını onunla seyrettiği en muhteşem organlarımızdan olan gözümüz, aynı zamanda çok hassas ve kırılgan olması nedeniyle gözümüz gibi bakmamız, korumamız ve özen göstermemiz gereken bir organ. Bunun için de sık görülen hastalıkları ve problemleri bilmemiz ve bunlardan korunma yolları hakkında bilgi sahibi olmamız gerekir. Bilindiği gibi tıpta aslolan hastalıkların oluşmasının önlenmesi ve hastalık sebeplerinin tedavi edilmesidir. Ancak bu yapılamadığında tedavi edici sağlık hizmetleri devreye girer. Sağlıkta Nabız dergisinin bu sayısında ayrıca sağlık hizmetlerinin verilmesinde idarenin kusur sorumluluğu bir başlık olarak ele alındı. Bilindiği gibi sağlık hizmetleri sunumu son derece kompleks bir iş ve organizasyon gerektirir. Tabiatı gereği kötü sonuçlara, komplikasyonlara ve olumsuzluklara açık olan bu hizmetlerin verilmesi sırasında bireylerden bağımsız olarak idarelerin çok önemli bir sorumluluğu vardır. Hukuk dilinde buna objektif sorumluluk veya kusursuz sorumluluk da denilmektedir. Bence bireylere değil, ancak idarelere açılacak davalarla sağlık hizmeti kalitesi arttırılabilir ve belli standartlara yükseltilebilir. Bireylerin cezalandırılması ise sadece bu bireylerin sistem dışına kaçmasına veya defansif tıbba yönelmesine neden olur ve sistemdeki kusurların görülmesine engel olur. Sağlıkta Nabız dergisinin bu sayısındaki bir başka yazıda, Suriye deki savaştan kaçarak ülkemize sığınan misafirlerimizin acıları ve sorunları, politik ve siyasi bir gözle değil, bir hekim ve insan gözüyle incelendi. Her halde savaşın çirkin ve yıkıcı yüzü en iyi bir hekim gözüyle anlaşılabilir. Bu sayımızdaki ilginç konulardan biri de, son dönemde siyasi ve politik tartışmaların bir parçası olarak gündeme giren, doğum kontrolü, kürtaj ve sezeryan konularına halkın nasıl baktığıyla ilgili yapılan bir anket çalışmasının sonuçları. Sağlık sektöründe çalışanlara yönelik hız kesmeden devam eden şiddet, özellikle hekimleri hedefe koyan politik söylemler, hastalarla hekimler arasındaki güven bunalımı, performans sisteminin getirdiği mekanik hasta yaklaşımları, ihmal edilen sağlık ve tıp eğitimi gibi önemli gördüğümüz konular da, dergimizdeki diğer yazılarda ve bazen satır aralarında işlenen konular arasında. Koruyucu sağlık hizmetlerinin büyük bir ciddiyet, planlama ve organizayonla yeniden ele alınması ihtiyacını her sayımızda bir şekilde vurgulamaya çalışıyoruz. Bunun için en önemli görev elbette bireyin kendisine düşmektedir. Ancak her anne ve baba çocuklarından ve her kurum da belli ölçülerde mensuplarından sorumludur ve bu sorumluluklarının gereği olarak bilinçlendirme çalışmalarına katılmalıdır. Medya gibi diğer devlet kuruluşlarına da sağlık eğitimi ve bilinçlendirme gibi konularda önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Daha sağlıklı bir dünya için... Prof. Dr. Ömer Faruk AKINCI mzal yaz lar n sorumlulu u yazarlar na aittir. stanbul Sa l k Mensuplar Derne i Yay n Organ d r. Y lda 4 say yay mlan r. Aralık 2012 1

İÇİNDEKİLER 04 12 54 70 Sinsi Bir Tehlike Glokom 2012 Say : 31 Miyop Önlenebilir mi? Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı Tarihin İzinde Bir Güzel Yolculuk İçindekiler 04 Sinsi Bir Tehlike Glokom 07 Katarakt Nedir? 10 Kornea Transplantasyonu 12 Miyopi Önlenebilir mi? 17 Sarı Nokta Hastalığı 20 Göze Batan Sorunları Gözden Geçirdik 25 Yaz Aylarında Gözlerin Korunması 26 Literatürden Seçmeler 28 Halkın Nabzını Tuttuk! Doğum Kontrolu, Kürtaj, Sezeryan Hakkında Görüşler 30 İdarenin Sağlık Hizmetlerinden Doğan Kusur Sorumluluğu 38 KOAH ve Diş Hekimliği 41 Garip Bir Telefon Görüşmesi 44 Sağlıkta Nabız Dergisi 30. Sayı Galası 45 SGK Kolesterol İlaçları Ödemesinde Değişiklik Var 46 Aile Hekimliğinde Güncel Sorunlar 48 Suriyeli Misafirlerimiz 51 Okula Başlama Yaşı; Dikkat Edilmesi Gereken Konular 54 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı 59 Bir Yorum 60 Beklenen Misafir, Evde Sağlık Hizmetleri Ekibi 62 Üç Boyutlu Sanal Ortamda Etkileşimli Tıp Eğitimi 63 Ne Güzel 64 Ezansız Semtler 66 Kısaca Türk Müziğinin Tarihsel Gelişimi 68 Onurlu Bir Adam 70 Tarihin İzinde Bir Güzel Yolculuk Aralık 2012 2

DOSYA EDİTÖRÜNDEN Editörden Değerli Sağlıkta Nabız okuyucuları, Prof. Dr. Hüseyin BAYRAMLAR Medeniyet Üniversitesi Göz Anabilim Dalı Başkanı Bu özel sayıda, göz hastalıkları (Oftalmoloji) hakkında sizleri bilgilendirici bir sayı hazırlanmaya çalışıldı. Günümüzde bilginin yüksek bir hızla çoğaldığı, teknikte ve ilimde takip edilmesi meşakkatli büyük ilerleme ve gelişmeler olduğu herkesin malumu. Göz hastalıkları branşı da bu gelişmelerden payını ziyadesiyle almakta. Öyle ki, 25 yıl öncesinde yaşayan bir göz doktoru, bir zaman tüneli olup da günümüze gelse ve yapılan ameliyatları, teknolojideki ilerlemeleri görse hayretler içinde kalır. Tabiidir ki, Oftalmoloji alanındaki mevcut durumu bütünüyle aksettirmek, mümkün ve makul olmadığı gibi, göz profesyonelleri dışındaki okuyucularımız için gerekli de değildir. Bu bağlamda sizlere, göz hastalıkları ile ilgili ana konular hakkında bilgilendirici yazılar hazırlamayı amaçladık. Göz hastalıklarından bahsederken, gözlük kullanımının başlıca sebebi olan miyopiden bahsetmemek olmaz. Bu konuda, birlikte uluslar arası prestijli dergilerde yayınlanmış çalışmalar yaptığımız, sevgili arkadaşım Prof. Dr. İbrahim Feyzi Hepşen in gayet didaktik yazısı faydalı olacaktır. Katarakt konusunda, Yrd. Doç. Dr. Mutlu Cihanda lıoğlu, göz profesyonelleri olarak bizim iflimizin en büyük kısımlarından birini oluflturan güzel bir yazı hazırlamış. Çok bilinmiyor olabilir; ama katarakt, halen dünyada körlüklerin başlıca, ilk sıradaki sebebidir. Ve dünyada bütün tıp alanındaki ameliyatlar arasında muhtemelen en sık yapılan ameliyat, katarakt cerrahisidir. Sık görülen göz hastalıklarından biri de, yaz mevsimiyle birlikte artan, özellikle ultraviyole ışınlarına maruz kalmanın da tetiklediği allerjik konjonktivitler. Dr. Cihan Ünlü nün bu konudaki akıcı yazısı, sanırım konu ile ilgili sorulara tatminkar cevaplar içermekte. Ortalama hayat süresinin giderek arttığı ülkemizde, buna bağlı olarak da yaşa bağlı maküla dejeneresansı ya da halk arasında bilinen adıyla sarı nokta hastalığı ile malul hastalarımızın sayısı giderek artmakta. Son yıllarda bu hastalığın tedavisinde de çok faydalı ve uygulaması kolay tedaviler (anti-vegf enjeksiyonları gibi) ortaya çıkmış durumda. Doç. Dr. Bahri Aydın ın resimlerle zenginleştirilmiş yazısı, bize bu hastalık hakkında doyurucu bilgiler veriyor. Glokom ya da halk arasındaki adıyla göz tansiyonu veya karasu hastalığı hakkında, Doç. Dr. Remzi Karadağ ın tafsilatlı yazısından yeterli bilgi alabilirsiniz. Dr. Fariz Sadıgov un kornea nakilleri konusunda yazmış olduğu makale, gayet didaktik resimlerle süslenmiş olup, okuyucularımızı aydınlatıcı olacaktır. İstifade edeceğinizi ümit ederim. Hürmetlerimle Aralık 2012 3

DOSYA Sinsi Bir Tehlike Glokom Doç. Dr. Remzi KARADAĞ Göz Hastalıkları Uzmanı Dünya genelinde yaklaşık 3 milyon kişi glokomdan dolayı görememektedir. Yaklaşık 100 milyon kişinin artmış göz içi basıncı vardır ve her yıl ortalama 2.4 milyon kişi glokom tanısı almaktadır. Halk arasında kara su hastalığı olarak da bilinen glokom kronik (sürekli) bir hastalıktır. Glokom göz tansiyonunun yükselmesi ve buna bağlı gelişen görme kaybıdır. Göz sinirinde hasara yol açarak kalıcı görme kaybına kadar ilerleyebilir. Toplumdaki kişilerin %3 ünü etkilemekte olup, dünyada önlenebilir körlüğün nedenleri arasında ikinci sıradadır. Dünya genelinde yaklaşık 3 milyon kişi glokomdan dolayı görememektedir. Yaklaşık 100 milyon kişinin artmış göz içi basıncı vardır ve her yıl ortalama 2.4 milyon kişi glokom tanısı almaktadır. Glokom sıklığı toplumlarda yaşın ilerlemesiyle artış göstermektedir. Ancak gençlerde hatta yeni doğan bebeklerde bile gelişebilir. Glokom, kişinin fark edebileceği hiçbir belirti vermeden sinsi ve sessiz bir şekilde ilerler. Bu yüzden birçok hasta tarafından ancak ileri dönemde ve belirgin görme kaybı ortaya çıktığında fark edilebilir. Glokomda görme kaybı oluştuktan sonra geri dönüş olmadığından görme siniri hasarı ve glokomun yol açabileceği körlükten korunmanın en iyi yolu erken tanı ve tedavidir. Bu nedenle göz tansiyonu belli aralıklarla ölçtürülmelidir. 35 yaşını geçen erişkinlerde her normal göz muayenesinde ve ailesinde ya da yakın akrabalarında glokom hastalığı olanlarda ise daha erken yaşlarda göz tansiyonu mutlaka ölçülmelidir. Glokom Nasıl Gelişir? Gözün içerisinde, bazı göz dokularının beslenmesi için Aköz Humor adı verilen berrak göz içi sıvısı vardır. Göz içindeki basıncın normal seviyede kalması için bu sıvı gün içinde belirli miktarda üretilir ve boşaltım kanalları yoluyla gözü terk ederek kan dolaşımına geçer. Göz, kapalı bir yapı olduğundan eğer göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda yapısal olarak tıkanıklık oluşur veya bu sıvının göz dışına çıkışı Aralık 2012 4

herhangi bir nedenden dolayı engellenirse göz içindeki basınç yükselir. Yükselen göz içi basıncı gördüklerimizi beynimize ileten görme sinirine zarar vererek sinir hücrelerinin ölümüne neden olur. Normal toplumda göz içi basıncı değerleri 10 ve 21 mmhg arasındadır. Her yüksek göz içi basıncına sahip kişi, glokom hastalığına sahip değildir. İleri yaşla birlikte göz içi basıncında bir miktar yükselme olabilir. Bazı kişilerde ise görme sinirindeki kan akımının çeşitli nedenlere bağlı olarak bozuk olmasından dolayı göz içi basıncı normal olduğu halde görme siniri hasarı meydana gelebilir. edilmeleri gerekmektedir. Göz doktoru tüm bu risk faktörlerini gözden geçirecek ve kişinin tedaviye ihtiyacı olup olmadığına veya yakından takip gerekip gerekmediğine karar verecektir. belirtileri; şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, ışıkların etrafında renkli haleler görme, ani görme bozukluğu, bulantı ve kusmadır. Açı kapanması glokomu acil tedavi gerektirir. Tespit edildikten sonra Glokom İçin Risk Faktörleri 1. Göz içi basıncı normalden daha yüksek olması 2. Irksal yatkınlık 3. Ailesinde ve yakın akrabalarında glokom hastalığının olması 4. İlerleyen yaşa sahip olmak (özellikle 50 yaşın üzerinde olanlar) 5. Yüksek kırma kusuruna sahip olmak (Yüksek miyopi veya hipermetropi) 6. Göz ameliyatı veya yaralanması geçirenler 7. Kalp ve damar hastalığına sahip olmak 8. Diyabet hastaları 9. Migren tipi baş ağrısı olanlar 10. Sistemik tansiyonu olanlar 11. Kortizonlu ilaç alanlar Normal toplumda göz içi basıncı değerleri 10 ve 21 mmhg arasındadır, her yüksek göz içi basıncına sahip kişi, glokom hastalığına sahip değildir. Yukarıdaki risk faktörlerine sahip kişilerin glokom geliştirme ihtimalleri normalden yüksektir ve erken bulguların saptanması için düzenli aralıklarla muayene Glokomun Tipleri Glokomun pek çok alt tipi olmakla birlikte kabaca 4 başlık altında toplanabilir; 1. Kronik Açık-Açılı Glokom: En yaygın görülen glokom türüdür. Yaşlılarda görülür ve erişkin glokomlarının yaklaşık % 90 ını oluşturur. Sinsi olarak başlar, başlangıçta hiçbir belirti vermez ve görme normaldir. Göz tansiyonu yavaş yavaş yükselir ve göz siniri hasar görebilir. Daha sonra görme alanında siyah noktalar ortaya çıkmaya baslar. Görme siniri önemli ölçüde hasar gördügünde etrafı görme daralır ve hasta adeta bir borunun içinden bakar gibi görür. 2. Kapalı-Açılı Glokom: Gözün yapısal farklılığından kaynaklanır. Genelde bu gözler normalden küçük ve hipermetroptur. Gözün renkli kısmı olan iris, drenaj açısını tıkayarak, kapanmasına neden olabilir. Göz içi basıncı hızla yükselir ve akut (ani) glokom krizi denilen olay oluşur. Bu durumun hemen ilaç tedavisine başlanır. Ve laser veya cerrahi yöntemle iridoktomi denilen gözün renkli kısmında delik açılması işlemi uygulanır. Eğer acil tedavi edilmezse görme kaybı gelişme ihtimali çok yüksektir. 3. İkincil Glokom: Göz içi sıvısını dışarı boşaltan drenaj açısının başka bir sebebe bağlı olarak tıkanması veya hasar görmesi sonucunda oluşur. Bu tip glokom, kortizon içeren ilaçların kullanımı, göze ait tümörler, üveit denilen iltihabi olaylar, ilerlemiş diyabet hastalarında olduğu gibi anormal kan damarlarının oluşumu, göz travmaları gibi birçok nedene bağlı oluşabilir. Tedavisi glokomu oluşturan nedene yöneliktir ve öncelikle sebep olan hastalık tedavi edilir bunun yanında da göz içi basıncını düşüren ilaçlar kullanılır. 4. Konjenital (Doğumsal) Glokom: Bu glokom tipinde göz içi sıvıyı göz dışına boşaltan drenaj açısında doğumsal olarak bir anormal gelişim vardır. 1/10.000 oranında Aralık 2012 5

nadir gözüken bir durumdur. Bir kaç ay içinde, ışıkta gözü kapatma, sulanma, gözün saydam tabakasında bulanıklaşma ve gözde belirgin bir büyüme ile kendini belli eder. 3 yaşından önce göz içi basıncı artmış ve bu durum fark edilmemişse göz büyümeye başlar. Bu durum tek taraflıysa rahatça tanınır, iki taraflıysa tanı gecikebilir. Konjenital glokomda tedavi hemen her zaman ameliyatladır. İlk tedavi başarılı olmazsa ikinci hatta üçüncü defa cerrahi gerekebilir. Erken cerrahi tedavi yapılmazsa hayat boyu kalıcı körlükle sonlanır. Cerrahi sonrasında gerekirse göz içi basıncını dengeleyen damlalar kullanılır. Konjenital glokomlu çocukların takibinin uzun yıllar boyu çok dikkat bir şekilde yapılması gereklidir. geçmelidir. Normal kişiler 40 yaşından sonra her 2-4 yılda bir; 65 yaşını geçenlerde ise her 1-2 yılda bir göz muayenesi yaptırılmalıdır. Glokomda Tedavi Kişinin öncelikle hastalığının tamamen iyileşip ortadan kalan bölümünde sürekli olarak devam edecektir. Bu nedenle göz doktorunun izleme programına düzenli olarak uyulması ve önerilen tedavinin dikkatle uygulanması hayati önem taşır. Göz içi basıncını düşüren çeşitli ilaçların kullanılması genellikle Glokomda Muayene Yöntemleri Düzenli göz muayenesi glokomun saptanmasında en iyi yoldur. Sadece göz içi basıncının ölçülmesi, glokomun saptanması için yeterli değildir. Glokomun saptanmasının tek kesin yolu tam ve detaylı bir göz muayenesidir. Aşağıdaki muayenelerin yapılması ile hastada glokom olup olmadığı ve varsa hangi çeşit glokom olduğu tespit edilir. *Göz tansiyonunun ölçülmesi *Gözün ön kısmının muayenesi *Ön kamera açısı (göz içi sıvısının dışa boşaldığı kanalların yer aldığı bölgenin) muayenesi *Göz dibi muayenesi *Görme alanı testleri (Bilgisayarlı görme alanı testi) *Görme siniri liflerinin muayenesi; daha ileri muayene yöntemleri olan HRT ve OCT gibi yöntemlerle yapılabilir. Bu yöntemler sayesinde glokom hastalığı daha erken teşhis edilip ve hastalığın ilerleyip ilerlemediği tespit edilebilir. Ailesinde glokom olanlar daha genç yaşlarda göz muayenesinden Göz damlaları mutlaka düzenli kullanılmalıdır ve hiç ara verilmemelidir. Göz damlalarının her gün aynı saatte damlatılması hem daha kolay hatırlanmasını hem de daha etkili olmasını sağlar. kalkmayacağını fakat çoğu olguda uygun tedavi ile başarılı olarak kontrol altında alınabileceğini ve görme kaybının ilerlemesinin engellenebileceğini bilmesi çok önemlidir. Çünkü glokom kronik (sürekli) bir hastalıktır ve kişide glokom varsa, hastalığın tedavisi ve izlenmesi hayatının geri tedavide ilk adımdır. Bu ilaçlar genellikle göz damlası şeklindedir. Bazı hastaların durumlarına göre az da olsa laser ve cerrahi tedaviler de ilk tedavi olarak yapılabilir. Göz damlaları mutlaka düzenli kullanılmalıdır ve hiç ara verilmemelidir. Göz damlalarının her gün aynı saatte damlatılması hem daha kolay hatırlanmasını hem de daha etkili olmasını sağlar. İlk tedavi olarak ilaç tedavisinin başlandığı ve tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda laser ve cerrahi tedaviler uygulanır. Bu tedavilerden sonra da bazı hastaların uygun göz içi basıncı düzeyinin sağlanması için ilaç tedavisine devam etmeleri gerekebilir. Aralık 2012 6

DOSYA Katarakt Nedir? Dr. Mutlu CİHANDAĞLIOĞLU Göz Hastalıkları Uzmanı Katarakt, gözün kırıcılık ortamının bir elemanı olan doğal merceğin, değişik nedenlerle saydamlığını kaybetmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. Doğal mercek sağlıklı bir gözde şeffaf haldedir ve dış dünyadan göze gelen ışınların düzenli bir şekilde kırılmasını sağlayarak görüntü oluşumunda önemli bir rol oynar. Katarakt kelimesinin kökeni Grekçe den gelmektedir. Grekçe de cataractos suyun hızlı akmasına bağlı oluşan beyaz köpük manasına gelir. Katarakt çok olgunlaştığında dışarıdan bakılınca beyaz görülebilir. Buradan bir benzetme yapılmış olabilir. Katarakt Nasıl Oluşur? Saydam göz merceği erişkinde yaklaşık 9mm çapında ve 4mm kalınlığındadır. Doğal mercek, mikroskopik boyuttaki lens liflerinin muazzam bir ölçüde dizilmesi ile meydana gelmiştir. Lifler ise su ve proteinden müteşekkildir. Liflerin düzenli olması sayesinde dışarıdan gelen ışın demetleri, binlerce lens liflerinin birinden diğerine geçerken hiç sapmadan ilerler. Sağlıklı doğal mercek, görüntünün retina üzerinde kusursuz odaklanmasında çok önemli bir rol oynar. Ancak lens liflerinin düzeninin bozulması, yaşa bağlı liflerin aşırı sıkışması veya lifler arasında sıvı toplanması gibi sebeplerden dolayı saydamlık azalır. Böylece görme azalmasına neden olan katarakt oluşur. Katarakt Sebepleri Nelerdir? Katarakt çoğunlukla yaşlanmaya bağlı Yaşlanmaya bağlı katarakttan başka, doğuştan veya gelişimsel olarak da katarakta rastlanabilir. Aralık 2012 7

ekarte etmek için detaylı bir göz muayenesi yapılmalıdır. olarak görülür. Doğal merceğin çevresel şartlar, özellikle güneş ışınlarına maruz kalma neticesinde zamanla yapısının bozulması söz konusudur. Bunlar dışında; şeker hastalığı, uzun süre kortizonlu ilaç alınması, sigara ve alkol kullanımı, göz travması, elektrik çarpması, uzun süre X-ışınların maruz kalma gibi durumlar sıralanabilir. Yaşlanmaya bağlı katarakttan başka, doğuştan veya gelişimsel olarak da katarakta rastlanabilir. Anne rahminde iken geçirilen bazı hastalıklara bağlı doğuştan katarakt oluşabilir. Bu hasalıklar; kızamıkçık, suçiçeği, toksoplazmozis, sitomegalovirüs enfeksiyonu vs. Doğuştan olan kataraktlar, erişkin kataraktından farklı olarak mümkün olduğunca erken tedavi edilmelidir. Çünkü hayatın erken döneminde görme engellenmesine bağlı görme sinirleri iyi gelişemeyeceği için kalıcı görme tembelliği ortaya çıkabilir. Kataraktın Belirtileri Nelerdir? Erişkinler başlıca bulanık görmeden şikayet ederken, çocukların aileleri çocuğun iyi görmediğini fark ederler. Erişkin hastalar çoğunlukla ilerleyici görme azalması, renkleri soluk görme, ışık etrafında halelenme ve kamaşma gibi Özellikle elli yaşından sonra gözlük numarasında hızlı bir artış varsa ve hasta sık gözlük değiştirmesine rağmen halinden memnun değilse katarakttan kuşkulanmak gerekir. yakınmalarla göz doktoruna müracaat ederler. Tek gözde çift görme, gece görüşünün azalması, derinlik hissinin kaybolması ve baş ağrısı gibi semptomlar da hastalar tarafından ifade edilebilir. Özellikle elli yaşından sonra gözlük numarasında hızlı bir artış varsa ve hasta sık gözlük değiştirmesine rağmen halinden memnun değilse katarakttan kuşkulanmak gerekir. Nükleer katarakt tipinde, lens liflerinin aşırı sıkılaşmasına bağlı olarak miyopik bir kırma kusuru meydana gelir. Bu durumda hastalar yaşıtlarının aksine yakını iyi görüp gözlüksüz gazete ve kitap okuyabilir. Buna ikinci görüş denir. Hastalar iyileştiğini sanıp yanılgıya düşerler. Katarakt Teşhisi Nasıl Konulur? Yukarıda yazılan belirtiler ve hastaların hikayesi göz doktoruna ciddi anlamda fikir verir. Ama yine de bu rahatsızlıklara neden olabilecek göz hastalıklarını Biyomikroskopik muayenede; kataraktın olgunluk derecesi, katarakt tipi, kataraktlı merceği asılı tutan zonüllerin sağlamlığı, kataraktla birlikte başka bir göz hastalığı (glokom,üveit,blefarit vs.) bulunup bulunmadığı değerlendirilir. Doğal merceğin anatomik bölgesine göre katarakt sınıflaması (nükleer, kortikal, kapsüler,matür) yapılır. Bu sınıflama ameliyat planı için çok önemlidir. Aşırı olgunlaşmış matür kataraktın görülme sıklığı, modern ameliyat teknikleri ve hastaların göz doktorlarına erişme kolaylığı sayesinde gelişmiş toplumlarda oldukça azalmıştır. Katarakt Önlenebilir mi? Yaş, metabolik ve sistemik hastalıklar, ailesel yatkınlıklar gibi birçok faktörün etkili olduğu bu hastalığı tam manasıyla önlemek mümkün değildir. Ancak lif içeriği yüksek ve antioksidan yönünden zengin gıdalarla beslenmek, bol oksijen, düzenli egzersiz, sigara ve alkol kullanmamak, ultraviyole ışığından koruyan güneş gözlükleri kullanmak, katarakt gelişimini yavaşlatır ve geciktirir. Katarakt Tedavisi Günümüzde kataraktın tek tedavisi cerrahidir. Katarakt cerrahisinde amaç, kataraktlı merceğin ameliyatla alınması ve yerine yapay göz içi lensi yerleştirilmesidir. Yapay lens teknolojisinde son yıllarda hızlı bir gelişme mevcut. Göze uygun ve göz dokusunu tahriş etmeyen materyal, ultraviyole ışığı süzen kaplama filtre, küçük kesiden göze yerleştirilen katlanabilir özellikteki yapay lensler, hasta konforunu oldukça artırmıştır. Ayrıca multifokal (çok odaklı) göz içi lensleri, ameliyat sonrasında Aralık 2012 8

seçilmiş hastalarda uzak-yakın gözlük kullanma ihtiyacını da ortadan kaldırmaktadır. Fakat bu lenslerin maliyeti yüksek olduğundan kullanımı çok yaygın değildir. Başarılı bir cerrahiden sonra hastalar yatırılmadan evine gönderilir ve ayaktan takibi yapılır. Çoğu cerrah ortalama bir ay kadar antibiyotik ve steroidli damla ile tedaviyi sürdürür. Ameliyat Öncesi Neler Yapılmalıdır? Öncelikle riski azaltmak için hastanın genel kan değerleri ve bulaşıcı hastalık açısından test yapılmalıdır. Tedavisi gereken hastalıklar için ilgili branş doktorlarından konsültasyon istenmelidir (özellikle diyabet ve hipertansiyon). Gözün başka bir bölgesinde enfeksiyon (konjonktivit, blefarit, dakriyosistit) varsa ameliyat öncesi mutlaka tedavi edilmelidir. Diğer yönlerden problemi olmayan hastanın gözüne yerleştirilecek yapay lensin ölçüm işlemine geçilir. Yapay lensin diyoptrisinin (lens numarası) doğru ölçümü, ameliyat sonrasında hastanın görme keskinliği ve kalitesini belirleyeceği için çok önemlidir. Ameliyat Teknikleri Nelerdir? Gelişmiş devletlerde ve ülkemizde en son uygulanan teknik olan fako tekniği yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemde kataraktlı mercek göz içinde ultrasonik probla parçalanıp sıvıyla emilerek temizlenir. Göze girilen kesi yeri çok küçük olduğundan katlanabilir lens konduktan sonra yara yerine dikiş de konulmaz. Böylece hasta daha çabuk iyileşerek sosyal hayatına bir an önce döner. Hasta konforu açısından daha avantajlı ve ameliyat süresini çok kısaltan bir tekniktir. Dikişli katarakt ameliyatı bazı özel kataraktlarda uygulanması icab eden ve mümkün olduğunca pek tercih edilmeyen klasik bir yöntemdir. Bu yöntemde büyük korneal kesi yapılarak kataraktlı mercek parçalanmadan olduğu gibi doğurtulur ve yapay lens konulduktan sonra yara yeri dikişle kapatılır. Başarılı bir cerrahiden sonra hastalar yatırılmadan evine gönderilir ve ayaktan takibi yapılır. Çoğu cerrah ortalama bir ay kadar antibiyotik ve steroidli damla ile tedaviyi sürdürür. Ameliyat Anestezisi Nasıl Yapılır? Günümüzde çoğu göz cerrahı erişkin hastalarda topikal anestezi denen damla anestezisi ile ameliyatlarını yapmaktadırlar. Ama bazen işitme engelli ve bedensel açıdan özürlü, ameliyatta rahat duramayacak hastalarda lokal (iğne) anestezisi uygulamak gerekebilir. Ayrıca çocuklarda ve zihinsel engelli hastalarda genel anestezi elzemdir. Aralık 2012 9

DOSYA Kornea Transplantasyonu Op. Dr. Fariz SADIGOV Göz Hastalıkları Uzmanı Kornea gözün dış tabakasının en önünde yer alan saydam, ince, saat camı görünümünde, kubbe şeklinde bir dokudur. Bir nevi gözün ön penceresidir. Gözün optik sistemin en önemli kısmını oluşturan bu şeffaf tabaka yüksek kırıcılığı sayesinde, göze gelen ışınları düzgün biçimde kırarak, retina tabakasında düzgün odak şeklinde toplamakta ve kaliteli, net görüntü elde etmemizi sağlamaktadır. körlüklerin % 5.1 i kornea tabakasında olan bozukluklardan kaynaklanmaktadır. Dünyada hal-i hazırda resmi olarak 285 milyon görme engelli insanın bulunduğu dikkate alınırsa korneal bozuklukluklardan kaynaklanan körlük sayısı oldukça yüksek olduğu görülür. Korneal patoloji sonucu gelişen görme kayıpları, kornea nakli sayesinde başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir. Kornea nakli (keratoplasti), halk arasında göz nakli olarak da bilinmektedir. Göz nakli göz küresinin tüm yapılarının nakli anlamına gelmektedir ve bugünkü tıbbın imkanları içinde gerçekleşmesi söz konusu değildir. Korneal patoloji sonucu gelişen görme kayıpları, kornea nakli sayesinde başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir. Kaynak: trussty-jasmine.blogspot.com 1: Kornea Şekil Doğuştan veya sonradan oluşan ödem (şişme), skar (leke), yara gibi sebeplerle kornea şeffaflığını ve düzenliliğini yitirip bulanıklaşabilir. Bu durum, göze gelen ışınların yanlış kırılmasına sebep olarak bulanık görme veya görme azalmasına neden olur. Dünya Sağlık Örgütü nün 2002 yılındaki raporuna göre dünyadaki Kaynak: www. multivu.prnewswire.com Şekil 2: Kornea Nakli Şematik Kornea nakli ise günümüzde en sık yapılan ve en başarılı organ transplantasyonu olup herhangi bir nedenle saydamlığını veya düzenliliğini Aralık 2012 10

kaybetmiş korneanın merkezinden yaklaşık olarak 6-9 mm çapında bir doku parçasının çıkarılarak, yerine vefat eden kişiden alınan saydam kornea dokusunun nakledilmesi işlemidir. İlk kornea nakli 1905 yılında Çek göz doktoru Eduard Zirm tarafından yapılmıştır. Günümüzde Amerika da yıllık 40000 üzerinde kornea nakli yapıldığı bildirilmektedir. Türkiye de ise yıllık yaklaşık 2000 kornea nakli yapılmaktadır. Kornea nakli yapılacak hastaların öncelikle gözün arka kısımda yer alan retina ve görme siniri gibi yapılarının sağlam olması gerekmektedir. Gözün damar ve sinir yapılarının tahribatı durumunda kornea naklinin hiçbir faydası yoktur. Bu sebepten dolayı kornea nakli planlanan her hastaya ameliyata karar vermeden önce ayrıntılı göz muayenesi yapılmalı, hastanın beklentileri dinlenmeli ve ameliyattan göreceği fayda hastaya ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır. Göz cerrahisi sonrası korneanın şeffaflığını kaybettiği durumlar, ırsi geçiş gösteren kornea hastalıkları, kornea tabakasının öne doğru sivrildiği durumlar (keratokonus), enfeksiyon sonucu gelişen korneal yaralar ve lekelenmeler (örneğin, trahom sekeli, Herpes (uçuk) virüsü keratiti sonrası), kaza veya travma nedeniyle oluşan korneal yapı ve bütünlük bozuklukları kornea nakli ile başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir. Kornea dokusunun damar içermemesi nedeniyle diğer organ nakillerinde şart olan kan grubu uyumu, kornea nakli sırasında gerekmemektedir. Kornea, ülkemizde büyük bölümü İstanbul ve Ankara da faaliyette bulunan göz bankalarından temin edilmektedir. Göz bankaları 24 saat hizmet vermekte olup, kornea dokusunu vefat eden kişiden alıp, özel besleyici solüsyonlarda saklayarak, doku nakli yapılacak merkezlere ulaştırır. Korneası alınacak ölen kişinin ölüm nedeni bilinmeli (ölüm bulaşıcı hastalıktan kaynaklanmamalı), korneası sağlıklı yapıda olmalı ve kanında AIDS ve hepatit gibi hastalıklara yol açan mikroorganizmalar bulunmamalıdır. Kornea dokusunun damar içermemesi nedeniyle diğer organ nakillerinde şart olan kan grubu uyumu, kornea nakli sırasında gerekmemektedir. Şekil 3: Kornea nakli ameliyatı sonrası gözün görünümü Korneanın ölüden ilk 12 saat içinde alınması önerilmektedir. Alınan kornea mikroskopla incelendikten sonra özel besleyici solüsyonlarda ve saklama koşullarında muhafaza edilmektedir. Uygun olan korneaların ideal olarak 7 gün içerisinde nakledilmesi planlanmalıdır. Kornea organ değil bir doku olduğu için (örneğin, herhangi bir dokumuz; tırnak, saç gibi), ölen kişiden alındığında görünen değişikliğe yol açmaz. Mevcut yasalara göre vefat eden kişiden kornea alınırken ailesinin rızası aranmaz. Her organ naklinde olduğu gibi kornea naklinde de en büyük problem red gelişmesidir. Kornea dokusu damarsız olduğu için red oranı diğer organ nakillerine göre daha düşüktür. Doku reddi, vücudun bağışıklık sisteminin, farklı genetik yapıdaki bir bireyden nakledilen dokuyu tanıması ve ona karşı savunma mekanizmalarını geliştirerek yıkmaya çalışmasıdır. Doku reddi geliştiği zaman nakledilen yeni kornea dokusunda bulanıklaşma, şişme ve damarlanma olur, görme azalır ancak kornea bulanık da olsa yerinde kalır, kaybolup gitmez. Bu nedenle red reaksiyonu nedeniyle göz kaybedilmez. Erken dönemde tespit edilen doku reddi %90 hastada steroidli damlalarla başarıyla tedavi edilerek ortadan kaldırılır. Steroidli damlalar, alıcının bağışıklık sistemini baskılar ve nakledilen dokuyu reddetmesini önler. Kaynak: www.sciencedirect.com Şekil 4: Hurler Scheie sendromu preoperatif ve postoperatif görüntüler Kaynak: www.sciencedirect.com Şekil 5: Preoperatif ve Postoperatif Kornea Kornea nakli genellikle genel anestezi altında yapılmaktadır. Ameliyat sonrası hastanın gözü göz kapama bandı ile kapatılır. Ertesi gün bant çıkartılıp, hastanın gözü muayene edildikten sonra göz damlaları reçete edilir. Damlalar yaklaşık 6 ay boyunca azaltılarak kullanılır. Hastalar yaklaşık iki hafta içinde günlük işlerine dönebilmektedir. Referanslar: 1. Corneal Transplantation. Rasik B. Vajpayee, Namrata Sharma, Geoffrey C. Tab 2. Eye banking. Timm Bredehorn-Mayr, G.I.W. Duncker, W.J. Armitage Aralık 2012 11

DOSYA Miyopi Önlenebilir mi? Prof. Dr. İbrahim F. HEPŞEN Göz Hastalıkları Uzmanı Eğitim ve entelektüel seviyesi yüksek olan kişilerde miyopi sıklığı ve miyopi ilerlemesi daha fazladır. Miyopi (myopia) gözün kısılması anlamında Yunanca dan geçmiş bir kelimedir. Miyopi gözler organ olarak daha büyüktürler yani önden arkaya daha uzundurlar ya da korneaları daha dik eğimlidir. Bu nedenle miyopi gözde uzak cisimlerden gelen görüntü hayali gözün arkasında retina tabakası üzerinde teşekkül etmek yerine retinanın önünde yani gözün içinde teşekkül eder. Bu nedenle miyopi gözler uzaktaki cisimleri bulanık görürler. Örneğin karayollarındaki işaret ve yazıları görmede zorluk çekerler. Ancak okuma gibi yakın işleri rahat yaparlar ve yakındaki cisimleri uyum refleksine ihtiyaç duymaksızın net görürler. Miyopi göz kusuru toplumun yaklaşık 1/3 ünü ilgilendirir. Toplumda miyopi kusurun görülme sıklığı giderek artmaktadır. Miyopi sıklığı günümüzde Asya Kıtasında %70-90 gibi büyük oranlara ulaşmıştır. Avrupa ve Amerika da %30-40, Afrika da ise %10-20 oranında miyopa rastlanmaktadır. Türkiye de yapılmış bir istatistik olmamakla beraber %25 den az olmadığı tahmin edilmektedir. Miyopi tüm dünyada görme kaybı nedenlerinin başında gelmektedir. Japonya da 1 milyondan fazla insanın miyopi nedeniyle görme bozukluğuna sahip olduğu hesaplanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, katarakt, glokom ve makula degenerasyonu gibi görme bozukluğu ve körlük nedenlerinin arasında miyopu da saymaktadır. Miyopi aileseldir ve genetik geçiş Aralık 2012 12

söz konusudur. Anne ve babası miyopi olanlar çok muhtemelen miyop olacaklardır. Miyopi erkek ve kızları eşit oranda etkiler. Genellikle çocuk yaşlarda başlar ve ilerleyicidir. Büyümenin hızlı olduğu ergenlik yaşlarında ilerlemesi devam eder ve bu dönemde sık gözlük değiştirmek gerekir. Erken erişkin yaşlarda (20-25 y) ilerlemesi durur. Bu dönem aslında göz küresinin büyümesinin tamamlandığı dönemdir. Bazen yaşla beraber artmaya devam eder. Eğitim ve entelektüel seviyesi yüksek olan kişilerde miyop sıklığı ve miyop ilerlemesi daha fazladır. Meslekleri daha çok okumayı gerektiren avukat, hakim, doktor ve eğitimci olan kişilerde sadece miyop sıklığı fazla olmakla kalmamakta aynı zamanda miyop ilerlemesi 20 li ve 30 lu yaşlarında da devam edebilmektedir. Miyopi göz kusuru 2 gruba ayrılır; 1. Basit ya da Okul Miyopisi Okul öncesi ya da okul çağında başlayan ve 6 dereceye kadar olan düşük ve orta derece miyopi bu gruba girer ve uygun gözlük veya kontak lens ile düzeltilebilir. 0-1.5 D arasında olanlara hafif, 1.5-6 D arasında olanlara orta derece ve 6 D üzerinde olanlara da yüksek miyopi adı verilir. Bu yazıda konu edilen klinik gidişat, tavsiye, önlem ve tedavi prensipleri esas olarak basit miyopiyi ilgilendirmektedir. Genellikle okul yaşlarındaki çocuklarda görülen miyopinin erken tanınması önemlidir. Çünkü öğrencilerde uzak görme bozukluğu sosyal ve eğitim hayatlarını etkilemekte ve okul başarılarını azaltmaktadır. Miyopi çocukların çoğunda sadece hafif ya da orta derece miyopi Miyopi insanlar uzağı bulanık görür, uzağa bakarken gözlerini kısarlar, gözlerini kıstıklarında uzak cisimleri daha net görürler. Göz yorgunluğu çekerler, nadiren baş ağrısı vardır. ilerlemesi görülürken, bazılarında hızlı bir şekilde yüksek miyopi seviyelerine ilerleme olur. Yüksek miyopi gelişimi için bilinen risk faktörleri etnik köken, gözlük takan aile büyükleri olması ve miyopinin hızlı ilerlemesidir. Risk altında olan çocuklarda müdahele düşünülmelidir. 2. Miyopi Hastalığı Nadir bir durumdur. Basit miyopi için yukarıda verilen oranlara karşılık miyopi hastalığının görülme oranı %1-3 civarındadır. Basit miyopinin sıklığı arttığı gibi miyopi hastalığının da görülme sıklığı artmaktadır. 8 numarayı geçen miyopiler eğer göz dibinde görmeyi tehdit eden retina problemleri de varsa bu gruba girerler. Yaklaşık 12 yaşlarında başlar. Miyopi; kusurun çok ciddi olduğu, hızlı ilerlediği, yüksek numaralara ulaştığı ve potansiyel olarak körlük yapabilecek bir hastalık halidir. 20 hatta 30 D yi geçen miyopi hastaları görülebilmektedir. Göz küresi aşırı uzama ve büyümeye maruz kaldığından retina bu hızlı büyümeye ayak uyduramayıp incelir, gerilme ve çatlamalar gösterir. Gözlük düzeltmesine rağmen görme tam değildir. Yaşın büyümesiyle durum daha da ciddileşir ve önemli derecede görme kaybı meydana gelir. Bu kişilerde retina dekolmanı, katarakt ve glokom gibi komplikasyonlar gelişebilir. Işık çakması-parlaması, göz önünde yüzen cisimler, görme azalması ya da göze perde inmesi şeklindeki belirtiler bu ciddi olayların habercisi olabilir. Günümüzde bu değişmeleri geri Aralık 2012 13

döndürecek bir tedavi yoktur. Bu nedenle esas amaç miyopiyi önlemeye yönelik olmalıdır. Miyopi Gözde Haberci Belirti ve Bulgular Miyopi insanlar uzağı bulanık görür, uzağa bakarken gözlerini kısarlar, gözlerini kıstıklarında uzak cisimleri daha net görürler. Göz yorgunluğu çekerler, nadiren baş ağrısı vardır. Miyopi ve astigmat olanlar hem yakını hem uzağı bulanık görürler. Eğer çocuğunuz televizyonu çok yakından izliyorsa, okurken kitabı çok yakın tutuyorsa ve sınıfta normal mesafeden tahtayı okumada zorluk çekiyorsa bir göz hekimine muayene ettirmelisiniz. Gözlük ya da kontak lenslerini takarken baş ağrısı çeken, gözleri yorulan ya da araba sürerken yorgunluk hisseden miyop kişilerin yeni bir göz muayenesi ve gözlük değişimine ihtiyaçları vardır. Geçmişte miyopi ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla kullanılan göz bebeğini genişletilen ilaçların etkili olduklarına dair hiçbir kanıt yoktur. Miyopinin Tespiti ve Teşhisi Miyopi, en çok okul çağındaki çocuklarda tahtayı görme problemi ile ve okullarda da tarama testi amacıyla yapılabilen görme testi ve gözlük muayenesi ile tespit edilebilir. Gözlük muayenesi aslında bir görme testidir. Uygun düzeltici gözlük camlarıyla en iyi görme seviyesinin saptandığı bir muayenedir. Artık ülkemizde hemen her göz merkezinde bilgisayarlı cihazlarla bu işlem yapılmaktadır. Miyopinin Önlenmesi Kısaca söylemek gerekirse miyopu önleyecek herhangi bir yol yoktur. Toplumda bilinenin aksine gözlük takmamak miyop kusurun büyümesine neden olmaz. Büyüme yaşlarında gözlük ya da kontak lens kullanmak da miyopinin normal seyri üzerine etki etmez. Miyopinin ilerlemesi üzerine etkisi ispatlanmış tek şey yakın okuma ve çalışmadır. Yakın çalışmanın hem süresi uzadıkça hem de çalışma mesafesi göze yaklaştıkça olumsuz etkisi artmaktadır. Bu ilişki sadece okul miyopisi için geçerli değildir ve 30 lu yaşlarda bile etkisi devam eder. Miyopi gözlüğü takanlara hatırlatılması gereken önemli uyarı; loş ve karanlık ortamda okumaya çalışırlarsa, hareket halindeki araçta okurlarsa, kitabı yüzlerine çok yakın tutarlarsa gözlerine zarar vereceklerini söylemektir. Miyopi ilerlemesini durdurmak ve gözün zayıflamasına engel olmak için göz egzersizleri, ilaçlar ve hijyen eski çağlardan beri önerilegelmektedir. Daha modern yaklaşımlar ise gözün akomodasyon ihtiyacını azaltmaya odaklanmıştır. Akomodasyon yakın çalışma ya da okuma esnasında gözün iç kaslarının aktif kasılmalarıyla yaptığı uyum çabasıdır. Atropin gibi bu kasılmayı engelleyici antikolinerjik ilaçlar ile beraber bifokal (iki odaklı) gözlük kullanımı miyopi ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla kullanılmış önlemlerdir. Tedavi esnasında ilerleme yavaşlatılmış olmakla beraber uzun süreli etkileri 1-2 D den fazla olmamıştır ve bu tedavi ile hiç kimsede miyopi hastalığı önlenememiştir. Geçmişte miyopi ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla kullanılan göz bebeğini genişletilen ilaçların etkili olduklarına dair hiçbir kanıt yoktur. Pirenzepin seçici antimuskarinik etkiye sahip bir antikolinerjik ilaç olup doğrudan retina ve sklera üzerine etki gösterirken akomodasyon üzerine etkisi Aralık 2012 14

yoktur. Bu özellikleriyle civcivlerde deneysel miyopi gelişimini geciktirici etkisi gösterilmiştir. İnsanlar üzerindeki etkisi çok merkezli bir çalışma ile halen değerlendirilmektedir. Skleral büyüme üzerine diğer ilaçların etkileri hayvanlar ve daha az olarak da insanlar üzerinde halen çalışılmaktadır. İlaçlardan sonra akomodasyon çabasını en aza indiren bifokal gözlük camları üzerinde durulmaktadır. Bu özel gözlüklerin kullanılmasıyla miyop ilerleme hızının azaltılabileceği planlı bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Yarı sert gaz geçirgen (RGP) kontak lens kullananlarda da miyop ilerlemesi gözlük kullananlara göre daha yavaş olabilir. Denenen diğer yöntemler vitaminler, sklerayı kısaltıcı ve gözü gevşetici ameliyatlar, göz tansiyonunu düşürme ve akupunktur yöntemleridir. Bu tedavilerle ilgili spekülatif iddialar olsa da bilimsel olarak etkinlikleri henüz kanıtlanmamıştır. Sonuç olarak bu tedavi yöntemleri geliştirilinceye kadar çocukların miyopi göz kusurları doğru bir şekilde düzeltilmelidir. Aşırı düzeltmenin daha fazla miyopiye yol açabileceği gerçeği unutulmamalıdır. Aileler bifokal gözlük kullanımını düşünmelidirler. Çocuklarının yeterli ışık olan ortamlarda okumalarını sağlamalıdırlar. Astigmatı olmayan okul çağındaki miyopi çocuklarının ders çalışırken gözlüksüz olmalarını teşvik etmelidirler. Miyopi Tedavisi Miyopi en sık gözlük ya da kontakt lens ile düzeltilir. Konkav yani ıraksak mercek özelliğinde olan bu camlarla miyop gözün fazla olan kırıcılık gücü azaltılır. Miyopinin derecesine ve astigmat olup olmamasına göre gözlükler ya Sonuç olarak bu tedavi yöntemleri geliştirilinceye kadar çocukların miyopi göz kusurları doğru bir şekilde düzeltilmelidir. sadece uzakta ya da daimi olarak kullanılır. Genellikle sadece basit miyopi olanlarda uzak mesafe için gözlük kullanmak yeterlidir. Halk arasında yaygın olan gözlük takınca kusurun gerileyeceği ve gözlük takmayanlarda kusurun artacağı kanısı doğru değildir. Gözlük sadece net görmemize yardımcı olan bir aparattır. Ancak astigmat ya da keratokonüs olanlarda gözlük ya da kontak lensler göz yorgunluğunu dinlendirici ya da giderici etkiye sahiptir. Cerrahi ve laser yöntemleriyle de miyop kusuru giderilebilir. Gözlük ihtiyacı ortadan kaldırılabilir. Okuma gözlüğü kullanma yaşına Aralık 2012 15

gelenlerde ise bu yöntemlerle en azından 2 gözlükten birinden kurtulmak mümkün olur. Genel olarak laser ya da ameliyat yöntemleri miyopun ilerlemesi durduktan sonra yapılabilir. Bu da çoğu kişide 20 yaşından sonra gerçekleşen bir durumdur. Miyopi gözlük kusuru için yapılan laser ve ameliyat yöntemleri: 1. Kornea Dokusuna Yeniden Şekil Vermek İçin Excimer Laser İle Yapılan İşlemler En sık kullanılan yöntemlerdir. Kornea dokusunda yapılan düzeltmeler yüzeysel ve derin olmak üzere iki şekilde yapılır. a. PRK ya da LASEK: Korneanın laser ışınlarıyla yüzeysel traşlanması olarak tarif edilebilir. Korneası ince olanlarda daha güvenli olan ve gittikçe daha fazla kullanım alanı bulan yöntemlerdir. Herkese göre özel tedavi seçeneklerinin uygulanmasına elverişlidir. uygun olmadığı yüksek miyoplarda çok daha güvenli ve makul bir seçenektir. Gözün saydam merceği katarakt ameliyatında olduğu gibi numarası kişinin göz boyutlarına göre hesaplanmış yeni ve yapay bir Göz İçi Lensi ile değiştirilir. Böyleye gözlüksüz uzak mesafeler net olarak görülebilir. Hatta özel multifokal göz içi lensleri ile hem yakın çalışma mesafesi hem de uzak mesafe net görülebilir. b. Çizme Yöntemi: Laser yöntemlerinin yaygınlaşmasıyla artık terkedilmiştir. Daha ekonomik oluşu ve bazı astigmatlarda iyi sonuç vermesi nedeni ile hala faydalı bir şekilde kullanılabilir. c. Korneaya Halka Yerleştirilmesi: Kornea şeklini değiştirerek etki eder. Genel olarak laser yada ameliyat yöntemleri miyopun ilerlemesi durduktan sonra yapılabilir. Bu da çoğu kişide 20 yaşından sonra gerçekleşen bir durumdur. b. Lasik: Günümüze dek tüm dünyada en çok uygulanan bir yöntemdir. Ancak yerini yavaş yavaş yüzeysel laser işlemleri almaktadır. Kornea dokusundan bıçakla bir doku kaldırılarak laser uygulanır. Konforlu ve ağrısız bir işlemdir. Ancak kornea dokusunun çatısının etkilenebildiği ve zayıflayabildiği artık bilinmektedir. 2. Ameliyat Yöntemleriyle Miyopinin Düzeltilmesi a. Göz içine mercek takılması: Eğer gözlük takmaktan yorulduysanız, yaşınız 40 ve üzerinde ise ve laser yöntemlerinin size uygun olmadığı söylendi ise sizin için uygun olabilecek bir tedavi seçeneğidir. Laser yöntemleri gibi kornea şeklini değiştirmez. Laserin Aralık 2012 16

DOSYA Sarı Nokta Hastalığı Doç. Dr. Bahri AYDIN Göz Hastalıkları Uzmanı Tıbbi ismi yaşa bağlı makula dejenerasyonu olan, halk arasında sarı nokta hastalığı olarak adlandırılan bu hastalık özellikle 65 yaş ve üzeri kişilerde geri dönüşümsüz görme kaybının ve yasal körlüklerin en sık rastlanılan nedenidir. Makula, keskin ve renkli görmeden sorumlu, retina tabakasının (görmeye yarayan sinir hücrelerinin bulunduğu tabaka) ortasında bulunan 5 mm çapında bir alandır (şekil 1). İçerdiği özel renk moleküllerinden dolayı bu alana sarı nokta adı verilir. Şekil 2: Makulanın merkezindeki retinanın altında oluşmuş druzen adı verilen birikintiler izleniyor. Sarı nokta hastalığında, görme zamanla kademeli olarak azalır ve merkez karanlık bir odak haline gelir (şekil 3). Merkez çevresindeki retina sağlam olduğundan tam bir körlük görülmez, ancak keskin görme noktasındaki ciddi görme kaybı hastanın hayat kalitesini çok olumsuz etkiler. Şekil 1: Makula (sarı nokta) bölgesinin göz içindeki konumu izleniyor. Sarı nokta hastalığında, görme zamanla kademeli olarak azalır ve merkez karanlık bir odak haline gelir Diyabet, hipertansiyon, sarı nokta hastalığı gibi pek çok hastalık makula bölgesini etkileyerek görme kaybı yapabilir. Sarı nokta hastalığında, maküla bölgesindeki retinanın altında, yaşın ilerlemesine bağlı druzen adı verilen anormal birikintiler ortaya çıkar (şekil 2) ve bu birikintilerin neden olduğu değişikler görme kaybına neden olabilir. Yine bu birikintilere bağlı olarak maküla bölgesindeki retinanın altında anormal yeni damar yapıları oluşabilir ve bu yeni damar yapılarının yapacağı hasarlar körlüğe kadar ilerleyen görme kayıpları yapabilir. Şekil 3: Merkezi görme kaybının hastanın görmesini nasıl etkilediği görülüyor Görülme Sıklığı: Hastalığın görülme sıklığı yaşın ilerlemesi ile birlikte artmaktadır. 70-74 yaşları arasında görülme sıklığı % 25 iken 90 yaşın üzerinde % 100 e yakın oranda görülür. Hastalık, 65 yaş üzeri şahısların % 2 sine yakın bir Aralık 2012 17

bölümünde görmeyi % 10 ve daha altına indiren önemli bir faktördür. Gelişmiş toplumlarda artan yaşam süresi ile orantılı olarak, hastalığa yakalanacak kişi sayısında belirgin artış beklenmektedir. Hastalığın Gelişimi ve Tipleri: Hastalık sıklıkla yaşla ilişkilendirilmekte ve hastalığın ortaya çıkışında en önemli patolojınin bu bölgede çok önemli görevler yapan retina tabakalarından birisi olan pigment epitel tabakasında yaşlanma ve fonksiyonlarında azalma olduğu bilinmektedir. Retinanın fonksiyonlarındaki bu azalma, görme işlevi esnasında ortaya çıkan metabolik artıkların atılması işlemini bozarak retina altında druzen adlı birikintilerin oluşmasına yol açar. Bu birikintiler, üzerindeki retinaya hasar vererek görme kaybına yol açabilir veya anormal damar oluşumlarına ve kanamalara neden olarak ciddi sorunlara neden olur. Sarı nokta hastalığı, kuru tip ve yaş tip olmak üzere iki alt tipten oluşur. Hastaların % 80-90 gibi büyük bir çoğunluğunu kuru tip oluşturmaktadır. Sarı nokta hastalığının yavaş ilerleyen bir formudur. Yaş tip ise tüm olguların ancak %10-20 sinde görülmekle birlikte geri dönüşümsüz merkezi görme kaybının %80-90 ından sorumludur. Yaş tip, retina altında yeni damar oluşumu ile karakterizedir (şekil 4), hızlı ilerleyici özelliktedir ve tedavi edilmezse kalıcı görme kaybı ile sonuçlanabilmektedir. Kuru tip zamanla yaş tipe dönüşebilmektedir. Bu tip, ani görme kaybına yol açabilir. Kuru tipe oranla sıklığı daha azdır fakat ciddi görme kaybı gelişen hasta grubunun %80 nini oluşturur. Özellikle hastanın bir gözünde anormal damar (koroid neovasküler membran-knvm) oluşumu varsa, diğer göz de risk altındadır. (bir yıl içinde %22 oranında diğer gözde hastalık başlar). Şekil 4: Makula bölgesinde kanamaya yol açmış retina altı damar oluşumu görülüyor. Risk Faktörleri: Hastalığı arttıran risk faktörleri incelendiğinde tartışılmayan ve etkinliği kesin olan en önemli risk faktörü yaştır. Hastalık yaş ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Yaş faktörüne ilave olarak risk faktörleri sıralandığında özellikle güneş ışığının fototoksik etkisi nedeniyle güneş ışınına fazla maruz kalan mesleklerde çalışanlarda (denizciler, pilotlar, çiftçiler vb.) ve kadınlarda daha sık görülür. Risk faktörleri aşağıdaki gibi sıralanabilir: Kalıtım, Aşırı kilo, Güneşin ultraviyole etkisi, Sigara, Vitamin eksikliği, Damar sertliği, Hiperlipidemi, Hipertansiyon, Kalp büyümesi, Şişmanlık, Açık renkli gözler Hastalığın Belirtileri Hastalık ilk etapta ciddi belirtiler vermeyebilir. Bu sebeple periyodik muayeneler hastalığın teşhisinde çok önemlidir. Hastalığın ilk etapta rastlanan belirtileri şöyledir; Görme kaybı Cisimleri, çizgileri eğri veya kırık görme Göz önünde karartılar Görme kalitesinde bozulma Renk görmede bozukluklar Bu belirtilerin hasta tarafından daha erken fark edilmesi için hastalara kareli kağıt testi (amsler grid) verilmesi faydalıdır. Hasta verilen kareli kağıda bakarak, gözlerinde makülayı etkileyen bir hastalık olup olmadığını fark edebilirler. Şekil 5: İlk resimde normal kareli kağıt testi görülüyor. Makulayı etkileyen sarı nokta hastalığında merkezi görmede karartı ve çizgilerde eğilme ortaya çıkar (ikinci resim). Kareli kağıt testi (amsler grid), bir gözle, yakın gözlüğü takarak 30 cm mesafeden kareli kağıdın merkezindeki noktaya bakarak yapılır. Hastalığın Seyri: Kuru tip maküla dejenerasyonu yavaş ama ilerleyici bir seyir gösterir. Görme kaybı yaş tipe oranla daha hafiftir. Yaş tip ise oldukça hızlı bir seyir gösterir ve mevcut görmenin korunması için acil tedavi gereklidir. Tedavi yapılmazsa yaş tip çoğunlukla yasal körlükle sonuçlanacaktır. Makula dejenerasyonu ilerledikçe kişi görme yeteneklerini kaybettikçe küçük el becerilerini yapma, kitap veya gazete okuma, Aralık 2012 18