Eflref Ar kan Bildiğiniz gibi Almanya aile birleşiminin gerçekleşmesi konusunda göç yasasında bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikleri eleştirenler ve olumlu görenler bulunmaktadır. Ben göç yasasının eleştirisi değil Almanya ya gitmek isteyen vatandaşların START 1 düzeyinde Almanca öğrenmeleri için neler yaptığımızı anlatmaya çalışacağım ve bazı önerilerde bulunacağım. Bizler ilk günden itibaren Şanlıurfa dan Almanya ya işçi ailesi olarak gidecek olan vatandaşların uyumu için en azından Almancanın ilk etabı olan START-1 seviyesinde öğrenilmesinin önemine inandık. Bu amacı gerçekleştirmek için bölgemizde Birecik Halk Eğitimi Merkezi Müdürü iken bir dizi önlemler aldık. Birecik Halk Eğitimi Merkezinde benim öncülüğümde yapmış 45
olduğum çalışmaları sizlere anlatmaya çalışacağım. Konuşmamda kısaca aşağıdaki konulara değineceğim: 1- Şanlıurfa ilinin Sosyal Kültürel yapısı 2- Halk Eğitimi Merkezlerinin Etkinlik Alanı 3- Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü ile görüş ve Birecik modelinin bir örnek oluşturması 4- Karşılaşılan önemli bir sorun: Kız çocuklarının okutulmaması 5- Bölgenin gelir düzeyi 6- Köylerden gelen Almanca kursiyerlerin özel durumu 7- Almanya izlenimlerim 8- Sonuç olarak kişisel düşüncelerim Şimdi her maddeye (konuya) kısaca değineceğim. 1- Şanlıurfa ilinin sosyal kültürel yapısını aşağıdaki faktörler belirlemektedir: a. Bölgemizde eğitim seviyesi halen düşüktür. b. Halkın gelir seviyesi düşüktür. c. İşsizlik had safhadadır. d. Gerek mevsimlik gerekse kalıcı olarak çeşitli bölgelere, illere ve ülkelere işçi olarak gidenlerin ve gitmek isteyenlerin sayısı oldukça fazladır. e. Kız çocuklarının okula gönderilmesi istenilen düzeyde gerçekleşememiştir. 46
Eflref Ar kan 2- Halk Eğitimi Merkezlerinin Etkinlik Alanı: Halk Eğitimi Merkezleri, Mesleki-Teknik eğitimi veren bir kurum olmaları yanında Sosyal-Kültürel konularda da halkın eğitimine katkıda bulunurlar. Örnek olarak çeşitli tiyatro kursları, dil kursları, anne-baba eğitimi gibi kurslar açılır. Sınırlı sayıda uygulamış olduğumuz dil kursları bağlamında Almanca kursundan bahsetmek istiyorum. Aslında daha iki yıl öncesine kadar Almanca kursu ile ilgili Halk Eğitimi Merkezine Almanca öğrenme konusunda hiç bir talep olmamış idi. Ancak uyum yasası çerçevesinde yurt dışına gidecek olan işçi ailelerinin Almanya da zorluk çekmemeleri için Almancanın ilk etabı olan START-1 seviyesinde Almancayı Türkiye de öğrenme gerekliliği ortaya çıkmıştır. Almanya ya aile birleşimi çerçevesinde gitmek isteyen vatandaşın START-1 düzeyinde Almanca bildiğini kanıtlaması gerekmektedir. Konsolosluk bu kanıt belgesi olanlara vize vermektedir. START-1 sınavına Goethe - Enstitülerinde girilmektedir. Kursiyerleri bu sınava Halk Eğitimi Merkezleri de hazırlamaktadır. Birecik Halk Eğitimi Merkezine Almanca öğrenme talebi fazla olduğundan dolayı çeşitli kurum ve kuruluşlarla iletişime geçtik. Bu konuda çalışmalarımızı başlattık. İlk etapta Almancayı bilen ve bildiğini öğretebilecek eğiticiler aradık. Yaptığımız ilan sonucunda tesadüfen yurt dışında doğmuş büyümüş lise eğitimini tamamlamış biri işçi ailesi ferdi o an Türkiye ye izne gelmişti. Sema Sarı adlı bu kişi ile yapılan birebir görüşmeler sonucunda ilk kursumuzu açtık. 47
Burada bir konuyu biraz açmam gerekiyor. Bildiğiniz gibi Türkiye de çoğu kez yabancı dilin kendisi değil grameri öğretilmektedir. Üniversitelerimizden mezun olanlar da ilköğretim, ortaöğretim ve üniversitede görmüş oldukları yöntemle yabancı dili öğretmeye çalışırlar. START-1 Almanca sınavında ise pratik konuşma becerileri değerlendirilmektedir. Pratik Almancayı, Almanya da yaşamış ve kendisi modern dil öğretim yöntemleriyle yabancı dil öğrenmiş kişiler daha kolay öğretebilmektedirler. Bu nedenle Sema Sarı pratik Almanca öğretiminde başarılı olmuştur. Bunu niçin söylüyorum, Türkiye de Alman Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olan öğretmenlerin bahse konu Sema Sarı öğretmenden daha başarılı olamadıklarını kursiyerlerin öğretmen tercihlerinden ve sınıf başarılarından anladık. Almanca kursunun açıldığını duyan yüzlerce vatandaş daha bize müracaat etti. Hatta bu ilk Almanca kursunu açtıktan sonra Güneydoğu Anadolu bölgesinde gerek Ş.Urfa merkez ve gerekse diğer ilçelerden ve hatta diğer illerden de kurslarımıza yoğun talep gelmiştir. Önce kurs sayımızı 5 e çıkardık. Öğrenci sayımız 198 oldu. Bir o kadar da bir sonraki kurs için bekletildi. Halk Eğitimi Merkezimizden mezun olan kursiyerlerimizin neredeyse %100 ü Ankara Alman Kültür Merkezinin yapmış olduğu Start-1 sınavında başarı sağladı. Bu kursiyerlerimiz vize almak için müracaat etmeye hak kazandı. 48
Eflref Ar kan Çok ilginçtir. Güneydoğu Anadolu bölgesinde Almanca kurslarının bu denli ilgi göreceği aklımızın ucundan bile geçmezdi. Ve yine ilginçtir ki başta bu sınav uygulamasını yanlış bulup tepki gösteren işçi aileleri, Almanca öğrenip vizelerini alıp yurt dışına gittikten sonra yapılan bu uygulamanın olumlu yönlerinin de olduğunu görmüşlerdir. Uyum sürecinde kendilerine ne denli faydalı olduğunu bize teşekkürleriyle her zaman belirtmeye çalışmışlardır. 3- Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel müdürlüğü ile görüş ve Birecik modelinin bir örnek oluşturması: Bu kursların Türkiye deki tüm halk eğitimi merkezlerinde açılması için Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü ile görüşüldü. Bunun için de Birecik modeli bir örnek olmuştur. 4- Karşılaşılan önemli bir sorun: Kız çocuklarının okutulmaması: Ancak önemli bir sorun ile karşılaşılmıştır. Özellikle bölgede kız çocuklarının okutulmamasından dolayı okur yazar olmayan kursiyerlerin de bize müracaatları olmuştur. Okuma yazma bilmeyen işçi aileleri START-1 sınavına nasıl girebileceklerdir? Bunun için de ilk etapta bu vatandaşlarımıza okuma yazma kursları açılmış ve bu kişilere okuma yazma öğretildikten sonra kendileri Almanca kurslarına alınmışlardır. 5- Bölgenin gelir düzeyi: Bölgenin gelir seviyesinin düşük olmasından dolayı kursiyerlerden zorunlu bir ücret alınmamıştır. Almanca kursları ilçemizde olduğundan dolayı kursiyerlerin yol ve barınma masrafları gündeme 49
gelmemiştir. Eğer kursiyerlerimiz Ankara da Alman Kültür Merkezine ve özel Almanca kurslarına gitmiş olsalardı, birçok aile için ödenmesi mümkün olmayan masraflar söz konusu olacaktı. Dolayısıyla kursiyerlerimizin büyük bir kısmı START-1 düzeyinde Almanca bilgisine sahip olmayacaktı. 6- Köylerden gelen Almanca kursiyerlerin özel durumu: Özellikle köylerden gelip Almanca kurslarına katılan vatandaşların köylerde iş yaparken ellerinden sözlük ve kitaplar düşmemiştir. Birbirleriyle pratik yaparken ortaya çıkan durum hem sempatik hem de takdire şayandır. Bu durum Türk medyasında oldukça ilgi görmüştür. Bu konuda Almanya Hamburg Journal kanalından basın mensupları ilçemize kadar geldiler. Çektikleri görüntüler Almanya nın ulusal kanallarında yayınlandı. 7- Almanya izlenimlerim: Almanya yı sık sık ziyaret etmekteyim. Almanya da yaşayan vatandaşlarımızın % 80 ini buradan nasıl gitmişler ise yaşamlarını o şekilde sürdürmektedir. Kendilerini eğitim açısından yetiştirmemekteler. Sosyal-Kültürel açıdan da herhangi bir değişiklik görülmemektedir. Bu durum Alman hükümetinin bir eksikliği midir? Yoksa bu kişilerin böyle kalması, Almanya ya giden insanların kalifiye eleman olmamalarından mı başka bir deyişle Türkiye de sağlam temeller atmış olmadıklarından mı kaynaklanıyor? Bu sorulara cevap aramalıyız. 8 - Sonuç olarak kişisel düşüncelerim: Özellikle Almanya ya yoğun göç veren bölgelerde il ve ilçeler tespit edilmeli. Buralarda da Birecik ilçesinde oluşturduğumuz bu modelle 50
Eflref Ar kan Almanca öğretilmeli. START-1 sınavının belirlenen bu bölgelerde yapılmasına olanak sağlanmalıdır. Çünkü bu sınav için Ankara ya giden bir vatandaşın yüklü bir masrafı olmaktadır. Gerek barınma, gerek refakatçi ve gerekse diğer masrafların karşılanması, gelir seviyesi düşük olan vatandaşlar için kolay olmamaktadır. Almanca kurslarında ileride de başarılı olmak için pratik Almanca bilen eğiticiler de görevlendirilmelidir. Gerekirse bu eğiticilerin Almanya dan getirtilmesi için mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bu konuda Almanya ile işbirliği olanakları araştırılmalıdır. 51