Basın toplantımıza hoş geldiniz, sizleri yönetim kurulumuz adına saygıyla selamlıyorum.

Basınımızın Değerli üyeleri, Basın toplantımıza hoş geldiniz, sizleri yönetim kurulumuz adına saygıyla selamlıyorum. Đçinde bulunduğumuz yıl, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler nedeni ile oldukça önemli bir yıl olacaktır. Uzlaşılarak aşılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında, ülkemiz genel seçimlerden de yüzünün akı ile çıkacak ve kendini yönetecek iktidarı belirleyecektir. Ekonomide istikrarın sağlanması için Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin gerilimsiz bir şekilde geçmesi gerekir. Laik, çağdaş, Atatürkçü düşünceye sahip, dış politikaya hakim, tüm kesimleri kucaklayacak, vizyonu olan bir Cumhurbaşkanını seçen Türkiye rahat bir nefes alacaktır. Bu yüzden gerginlik yaratacak söylemlerden kaçarak, istikrarı koruyacak şekilde Cumhurbaşkanlığı seçim süreci iyi yönetilmelidir. Gerginliği azaltmak ve piyasalara güven vermek için, Cumhurbaşkanlığı konusunda şimdiden bir uzlaşma yapılması çok yararlı olacaktır. Başbakan çok rahatlıkla gerginliği azaltacak açıklamalar yapabilir ve uzlaşma ortamı getirme çabasına girebilir. Cumhurbaşkanı seçimi için toplumsal uzlaşma sağlanmalıdır. Uzlaşma sağlanırsa, dalgalanma yaşayan piyasalar olumlu etkilenecektir. Türkiye'yi gerilim ortamına götürmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili yapılan bu tür söylemler sonucu piyasalar gerginlik yaşamakta ve risk almak istemeyen yabancı yatırımcılar, ülkemize yatırım yapmayı bir kenara bırakın milyarlarca dolar sıcak parayı çekip ülkemize ekonomik krizler yaşatmaktadır. Cumhurbaşkanı; tüm yurttaşlarını aynı sevgi ile kucaklayan, Atatürk Đlke ve devrimlerinin ödünsüz savunucusu olan, Laik cumhuriyeti sonuna kadar savunan, yüzü karanlıklara değil aydınlığa çevrili bulunan, Devlet kurumları arasında tarafsızlık ilkesi doğrultusunda koordine sağlayan, ülkeyi çağdaşlaştıran birisi olmalıdır. Bizim için önemli olan, o makama kimin oturacağından çok nasıl oturacağı, fikri ve düşüncesi önemlidir. Ülkemizin demografik yapısına bakıldığında nüfusun % 7 sinin 18 yaşın altında ve % 60 ının 40 yaşın altında olduğu görülmektedir. 1

Zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının yanında, genç nüfusu ve her yıl biraz daha artan eğitimli yetişmiş insan kaynakları ülkemiz için 21. yüzyılda en büyük potansiyeli ve fırsatı oluşturmaktadır. Küreselleşen dünyada artan ticari, ekonomik, politik risk ve tehditlere karşı teknolojiyi üreten ve teknolojiyi kullanan da insan olduğu için küresel dünya düzeninde ülkelerin en büyük kaynağını insan kaynakları oluşturmaktadır. Bu doğrultuda tehditleri fırsata dönüştürmek ve başarıyı yakalamak Türk gençliğinin ve Türk Genç Đşadamlarının bir misyonu, görevi olmalıdır. 2006 yılında bu misyonu üstlenerek yola çıkan Ordu Genç Đşadamları Derneği geçen 1 yıl içerisinde Ordu da sosyal, ekonomik ve kültürel alanda çalışmalar gerçekleştirmiş ve birçok konuyu gündeme taşımış ve taşımaya devam edecektir. Bugün 22-50 yaşları arasında üyelere sahip olan ORGĐAD, üyelerinden aldığı güçle ortak vizyonu toplum yararına kullanarak Ordu da ve Türkiye de örnek gösterilen Dernek olma yolunda sağlam adımlar atmaktadır. Dönemimiz içinde ORGĐAD yine üyelerinden aldığı güçle, ORGĐAD ın temel misyonu ve Atatürk ilkeleri ışığında Ordu nun sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yaşamında öncü olmaya ve ORGĐAD ın ortak vizyonunu toplum yararına kullanmaya ve üstlenmiş olduğu sosyal sorumluluk bilinci içerisinde toplumsal fayda yaratmaya devam edecektir. Basınımızın Değerli Temsilcileri, Türkiye ekonomisine fındıktan sağladığı 2 milyar dolar ihracat geliriyle katma değer sağlayan Ordu nun genç girişimci nüfusunu temsil eden Ordu Genç Đşadamları Derneği nin üyeleri olarak, Ordu nun ve dolayısıyla ulusal ekonomimizin temel taşlarını teşkil eden konuları gündeme getirmeye ve şeffaflık ilkeleri çerçevesine oturtulmuş çok sesli platformlarda sivil inisiyatifin sesini duyurmaya, ilgili tarafların dikkatlerini çekmeye gayret etmekteyiz ve etmeye devam edeceğiz. Ekonomi ve siyaset gündemindeki konuların iş dünyasındaki yankılarını yakından izlemek amacıyla ORGĐAD üyeleri arasında 2

yapılan anketlerimiz Ordu da yaşayan Genç Đşadamlarımızın 2006 yılına ilişkin ekonomik ve sosyal gelişmeler hakkındaki görüş ve düşüncelerini yansıttığı gibi 2007 yılına ilişkin beklentilerini de ortaya koymaktadır. Ayrıca hükümetin çalışmalarıyla ilgili bir performans değerlendirilmesini de içeren bir anket de yapılmıştır. Đlk düzenlediğimiz anket, firmalarımızın 2006 yılı değerlendirilmesini ve 2007 yılı beklentilerini, diğer anket ise hükümetin performansının değerlendirilmesi ile ilgili düzenlenmiştir. Şimdi ankette sorulan soruları ve bunun sonucunda ortaya çıkan sonuçları sizlere açıklıyorum. Ayhan KAYMAZ Ordu Genç Đşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı 3

HÜKÜMETĐN BĐR YILLIK ĐCRAATINI DEĞERLENDĐRME (1) Enflasyonla Mücadele 1. ANKET SONUÇLARI Ankete yanıt verenlerin % 37 si Hükümetin Enflasyonla Mücadele politikasını başarılı bulurken, % 63 ü ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Oranlardan da anlaşıldığı gibi açıklanan enflasyon rakamlarının inandırıcı olmadığı ve gerçek enflasyon rakamlarının yüksek olduğu üyelerimiz tarafından tahmin edilmektedir. (2) Đç ve Dış Borcun Azaltılması Ankete yanıt verenlerin % 21 i Hükümetin Đç ve Dış Borcun Azaltılması politikasını başarılı bulurken, % 79 u ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Türkiye nin iç borcunun 250 milyar dolar, dış borcunun 170 milyar dolar, toplam iç ve dış borcunun 420 milyar dolar olduğu görülmektedir. Hükümetin Đç ve Dış Borç politikasında sağlıklı bir politika izlenmesi gerektiği anketörlerimizin verdiği cevaplardan görülmektedir. (3) Faiz Oranlarının Azaltılması Ankete yanıt verenlerin % 25 i Hükümetin Faiz Oranlarının Azaltılması politikasını başarılı bulurken, % 75 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Türkiye de faiz oranlarını yüksek olması bütün yatırımcıları ve yatırım yapmayı düşünen işadamlarını sıkıntıya soktuğu açıkça ortadadır. Hükümet, faiz oranları aşağıya düşürmelidir. (4) Büyüme Politikası Ankete yanıt verenlerin % 31 i Hükümetin Büyüme politikasını başarılı bulurken, % 69 u ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Ülkemizde uygulanan büyüme politikası tamamen ithalata dayalı bir politikadır. Gerçek büyümenin üretime ve istihdama dayalı yatırımların artmasıyla gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. (5) Đhracat Politikası Ankete yanıt verenlerin % 22 si Hükümetin Đhracat politikasını başarılı bulurken, % 78 i ise başarısız bulduklarını 4

belirtmişlerdir. 2006 sonu itibariyle 80 milyar dolar ihracat sağlanmıştır. Đhraç ettiğimiz ürünlerin % 65 i ithalat girdilerine gitmektedir. Dolayısıyla % 100 yerli üretimin ihraç edilmesiyle sağlanacak olan ihracat rakamlarının gerçek rakamlar olacağını düşünüyoruz. (6) Đthalat Politikası Ankete yanıt verenlerin % 22 si Hükümetin Đthalat politikasını başarılı bulurken, % 78 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. 2006 sonu itibariyle 120 milyar dolar ithalat gerçekleşmiştir. Đhraç ettiğimiz ürünlerin % 65 i ithalat girdilerine gitmektedir. Yerli üretimlere ağırlık vererek ihraç ettiğimiz ürünlerin ithalat girdilerini azaltacak bir politika izlenmelidir. (7) Yeni Đstihdam Yaratılarak Đşsizliğin Azaltılması Ankete yanıt verenlerin % 9 u Hükümetin Yeni Đstihdam Yaratılarak Đşsizliğin Azaltılması politikasını başarılı bulurken, % 91 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Açıklanan verilere göre işsizlik oranı % 11 oranında açıklanmaktadır. Hükümetin işsizliği azaltmak için uyguladığı politika, üyelerimizin % 91 gibi büyük bir çoğunlukla başarısız bulunmuştur. Gerçek işsizlik oranının % 20 civarında olduğunu tahmin etmekteyiz. Hükümetin uyguladığı yatırım politikaları genelde özelleştirmeler ve finans kuruluşlarının satışıyla ilgilidir. Yeni istihdam alanlarının yaratılması ve işsizlik oranın azaltılması için, üretime ve istihdama dayalı yatırımların uygulamasına geçilmelidir. (8) Özelleştirme Politikası Ankete yanıt verenlerin % 28 i Hükümetin Özelleştirme politikasını başarılı bulurken, % 72 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Özellikle bankacılık sektörü ve Telekom gibi özel kurumlarımızın özelleştirme politikalarını yanlış bulduğumuzu özellikle belirtmek istiyoruz. Yıllık 2 milyar dolar kar eden ve ülkemizin en stratejik kuruluşlarından birisi olan Türk Telekom un 6 milyar dolar gibi bir fiyatla özelleştirilmesini anlamak mümkün değildir. Aslında önemli olan fiyat değil, Telekom un satılmasını yanlış bulduğumuzu söylemek istiyoruz. 5

(9) Kamunun Küçültülmesi ve Yeniden Yapılanma Ankete yanıt verenlerin % 38 i Hükümetin Kamunun Küçültülmesi ve Yeniden Yapılanma politikasını başarılı bulurken, % 62 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Hükümetin bu politika içerisinde yeniden yapılanmayı ve kamunun küçültülmesi politikasını yeniden gözden geçirmelidir. (10) Yerli ve Yabancı Yatırımlar Ankete yanıt verenlerin % 25 i Hükümetin Yerli ve Yabancı Yatırımlar politikasını başarılı bulurken, % 75 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Ülkemize gelen yabancı yatırımcılar yeni bir üretim ve istihdam alanı açmak yerine, özelleştirme kapsamında olan kuruluşları almak ya da finans kuruluşlarını satın almak için ülkemize gelmektedirler. Hükümetin, yabancı yatırımlar konusunda üretime ve istihdama dayalı yeni üretim alanlarını açacak yabancı yatırımların önünün açılması gerektiğini düşünüyoruz. (11) SSK ve Vergi Yüklerinin Azaltılması Ankete yanıt verenlerin % 22 i Hükümetin SSK ve Vergi Yüklerinin Azaltılması politikasını başarılı bulurken, % 78 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Türkiye de uygulanan SSK prim oranları ve vergi yükleri fazladır. OECD ortalamasına istihdam üzerindeki yük yüzde 22 iken Türkiye'de bu oran yüzde 44 dür Đstihdamın üzerindeki prim oranları, vergi oranları, dolaylı ya da dolaysız vergiler KDV, Kurumlar ve Gelir Vergisi oranları düşürülmelidir. (12) Elektrik ve Doğalgaz Fiyatlarının Kontrolü Ankete yanıt verenlerin % 41 i Hükümetin Elektrik ve Doğalgaz Fiyatlarının Kontrolü politikasını başarılı bulurken, % 59 u ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Türkiye de ki enerji fiyatları çok yüksektir. Sanayicilerimizin küresel ekonomide Avrupa ülkeleriyle mücadele edebilmesi için fiyatların Avrupa seviyesine çekilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (13) AB ye Uyum Çalışmaları Ankete yanıt verenlerin % 34 ü Hükümetin AB ye Uyum Çalışmaları politikasını başarılı bulurken, % 66 ı ise başarısız 6

bulduklarını belirtmişlerdir. Türkiye nin Avrupa Birliğine kesinlikle girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Üyelerimizin verdiği cevaplar, Avrupa Birliği nin Türkiye nin AB ye katılması konusunda samimi olmadığını ve Türkiye nin AB ye katılmasının daha onurlu bir politikayla yapılmasının gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. (14) Ortadoğu ile Đlişkiler Ankete yanıt verenlerin % 44 ü Hükümetin Ortadoğu ile Đlişkiler politikasını başarılı bulurken, % 56 ı ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. (15) Sosyal Güvenlik Politikaları Ankete yanıt verenlerin % 22 i Hükümetin Sosyal Güvenlik politikasını başarılı bulurken, % 78 ı ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu hükümetin sosyal güvenlik politikalarını yetersiz görmüşlerdir. Toplumumuzun tüm kesimlerine eşit ve adaletli bir sosyal güvenlik politikasının uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. (16) Yerel Yönetimler Reformu Ankete yanıt verenlerin % 25 i Hükümetin Yerel Yönetimler Reformu politikasını başarılı bulurken, % 75 ı ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu hükümetin yerel yönetimler reformu politikalarını yetersiz görmüşlerdir. Yerel yönetimleri güçlendirecek sağlıklı politikaların uygulanması gerekir. (17) YÖK ve Üniversiteler Reformu Ankete yanıt verenlerin % 29 u Hükümetin YÖK ve Üniversiteler Reformu politikasını başarılı bulurken, % 71 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Hükümetin YÖK ve Üniversiteler ile girdiği tartışmaları doğru bulmuyoruz. (18) Fındık Politikası Ankete yanıt verenlerin % 3 ü Hükümetin Fındık politikasını başarılı bulurken, % 97 si ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Üyelerimizin ezici çoğunluğu hükümetin fındık konusundaki politikasını başarısız bulmuşlardır. Hükümetin fındık 7

politikasını kontrol altına almak için, fındık üreticilerin söz sahibi olduğu Fiskobirliği desteklemeyerek, fındıkla herhangi bir alakası olmayan TMO ya yetki vermiştir. Fındık siyasete alet edilecek bir ürün değildir. Fındık stratejik milli bir üründür. Fındıkla ilgili milli bir politika uygulanmalıdır. Fiskobirlik yeniden yetkilendirilmeli ve desteklenmelidir. (19) Kıbrıs Politikası Ankete yanıt verenlerin % 19 u Hükümetin Kıbrıs politikasını başarılı bulurken, % 81 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Hükümetin Kıbrıs konusunda izlediği politika üyelerimizin büyük bir çoğunluğuyla başarısız bulunmuştur. Kıbrıs, AB ülkeleri tarafından stratejik bir ülke olarak kabul edilmekte ve Türkiye nin AB ye katılımı konusunda engel olarak çıkarılmakta ve çıkarılmaya devam edecektir. Hükümet, Kıbrıs konusunda taviz vermemelidir. (20) Ekonomik Program Ankete yanıt verenlerin % 22 si Hükümetin Ekonomik Program politikasını başarılı bulurken, % 78 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Hükümetin uygulamış olduğu ekonomik programda yer alan makro ekonomik göstergelere göre, iç ve dış borç 420 milyar dolar, dış ticaret açığı 50 milyar dolar ve cari açık 35 milyar dolar çıkmıştır. % 10 olarak açıklanan enflasyon rakamlarının ve % 11 olduğu söylenen işsizlik oranlarının daha fazla olduğu açıkça ortadadır. Hükümetin daha sağlıklı bir ekonomik program uygulaması gerektiğini düşünüyoruz. (21) Teşvik Politikası Ankete yanıt verenlerin % 9 u Hükümetin Teşvik politikasını başarılı bulurken, % 91 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. 5084 yasalı Teşvik Yasası, 2004 te 36 il, 2005 te ise 49 ile çıkarılmıştır. Yatırımı özendirmek amacıyla çıkarılan Teşvik Yasası, gelişmişlik seviyesi biri birine yakın olan illerde yatırım kaymalarına yol açıyor. Getirilen düzenlemeler yine sadece bölgesel gelişmeyi teşvik etmeye yönelik olup, ülke genelinde yatırımları ve sektörel gelişmeyi özendirecek, Türkiye ye rekabet üstünlüğü sağlayacak bir teşvik sistemini sağlamamaktadır. Yatırım ve Đstihdamı Teşvik Yasası''nın uygulanacağı iller belirlenirken esas alınan ölçütlerin yeniden 8

gözden geçirilmesi gerekir. Bölgesel ve Sektörel Teşvik Sistemi uygulamasına geçilmelidir. (22) Đş Dünyası Đle Diyalog Ankete yanıt verenlerin % 34 ü Hükümetin Đş Dünyası Đle Diyalog politikasını başarılı bulurken, % 66 ı ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Üyelerimizin çoğu hükümetin iş dünyası ile diyaloğun geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorlar. (23) Yolsuzlukla Mücadele Ankete yanıt verenlerin % 22 si Hükümetin Yolsuzlukla Mücadele politikasını başarılı bulurken, % 78 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu yolsuzlukla mücadele konusunda hükümetin yetersiz olduğunu belirtmişler ve yolsuzlukla mücadelenin üzerine daha fazla gidilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. (24) Kayıt Dışı Ekonomi Đle Mücadele Ankete yanıt verenlerin % 16 sı Hükümetin Kayıt Dışı Ekonomi Đle Mücadele politikasını başarılı bulurken, % 84 ü ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Hükümet, kayıt dışı ekonomiyi önleyecek sağlam politikalar oluşturmalı ve ekonomik programda en fazla üzerinde durması gereken konunun kayıt dışı ile mücadelenin olduğunu üyelerimizin verdiği cevaplardan görüyoruz. (25) Terörle Mücadele Ankete yanıt verenlerin % 6 sı Hükümetin Terörle Mücadele politikasını başarılı bulurken, % 94 ü ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu Hükümetin terörle mücadelesini yetersiz görmüşlerdir. Hükümet, terörle mücadele konusunda daha ciddi adımlar atmalı ve kararlı olmalıdır. (26) Bürokrasinin Azaltılması Ankete yanıt verenlerin % 16 sı Hükümetin Bürokrasinin Azaltılması politikasını başarılı bulurken, % 84 ü ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Yatırımların önündeki en büyük engel olan bürokrasinin azaltılması konusundaki çalışmaların yetersiz 9

olduğu, üyelerimizin büyük bir oranı tarafından belirtilmiştir. Bu konuda yapılan çalışmalar yetersiz olup, bürokrasiyi azaltacak e- devlet gibi çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesi sağlanmalıdır. (27) 5 Senelik Performans Ankete yanıt verenlerin % 25 i Hükümetin 5 Senelik Performans politikasını başarılı bulurken, % 75 i ise başarısız bulduklarını belirtmişlerdir. Ankete yanıt verenlerin %75 i Hükümetin 5 senelik genel politikalarını başarısız bulmuştur. 10

2006 YILININ DEĞERLENDĐRĐLMESĐ ve 2007 YILINDAN BEKLENTĐLER 2. ANKET SONUÇLARI ORGĐAD ÜYELERĐNĐN 2006 YILININ DEĞERLENDĐRMESĐ ve 2007 YILINA ĐLĐŞKĐN BEKLENTĐLERĐ: ORGĐAD ÜYELERĐNĐN 2007 YILINA ĐLĐŞKĐN BEKLENTĐLERĐ: 1. 2006 YILI FĐRMANIZ AÇISINDAN NASIL GEÇTĐ? Başarılı % 39,39 Başarısız % 12,12 Mevcudu Koruduk % 48,48 2. FĐRMANIZ 2006 DA NE KADAR BĐR BÜYÜME GÖSTERDĐ? 2006 yılı ortalama % 11,50 3. FĐRMANIZ DA 2007 DE NE KADAR BĐR BÜYÜME BEKLĐYORSUNUZ? 2007 yılı ortalama % 13,16 4. TÜRK VE DÜNYA EKONOMĐLERĐNĐN 2007 YILINI NASIL DEĞERLENDĐRĐYORSUNUZ? Đyi Görüyorum % 12.00 Đyi Görmüyorum % 88.00 5. ORDU DA HANGĐ SEKTÖRLERE YATIRIM YAPILMALI? Sanayi - Fındık % 26,47 Sanayi Bal % 17,65 Sanayi Makine % 20,59 Sanayi Tekstil % 5,88 Turizm % 35,29 Gıda % 11,76 Tarım % 14,71 Đnşaat % 14,00 11

6. ORDU DA YAŞANILAN EKONOMĐK SIKINTIYI NELERE BAĞLIYORSUNUZ? Üyelerimizin % 79,41 i Ordu da yaşanılan ekonomik sıkıntının fındıkta izlenilen yanlış politikalara, Ordu ekonomisinin sadece fındığa bağlı olmasına ve Ordu ekonomisinin turizm, üniversite ve sanayi gibi diğer sektörlerle desteklenmemesine bağlamışlardır. 7. HÜKÜMETĐN YATIRIM TEŞVĐK ÇALIŞMALARINI NASIL BULUYORSUNUZ? Olumlu % 18,52 Olumsuz % 81,48 8. 2007 YILI ĐÇĐN ENFLASYON BEKLENTĐNĐZ NEDĐR? 2007 yılı % 12,00 9. TÜRKĐYE NĐN BÜYÜMESĐNE NEDEN OLAN NEDĐR? Yatırımların Artması % 17,65 Yabancı Sermaye Girişi % 44,12 Bütçe Disiplinin Sağlanması % 23,53 Faiz ve Dövizin Düşmesi % 14,70 10. 2007 YILI REEL FAĐZ, DOLAR VE EURO TAHMĐNLERĐNĐZ NELERDĐR? Reel Faiz Oranları % 19,80 Dolar - ortalama 1,62 YTL Euro - ortalama 2,07 YTL 11. TL DEN 6 SIFIR ATILMASI ĐŞ HAYATINIZA NASIL YANSIDI? Olumlu % 41,38 Etkisi Olmadı % 58,62 Olumsuz % 0 12. TÜRKĐYE AVRUPA BĐRLĐĞĐ NE GĐRMEDEN EURO YE GEÇMELĐ MĐ? Hayır % 100,00 Evet % 0 12

13. KIBRIS KONUSU TÜRKĐYE NĐN AB YOLUNDA ENGEL OLMAYA DEVAM EDECEK MĐ? Evet % 100,00 Hayır % 0 14. 2006 YILI SONUNDA, GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMĐNE GÖRE KAR ORANINIZDA NASIL BĐR DEĞĐŞĐKLĐK OLDU? Azaldı % 40,74 Arttı % 37,04 Değişmedi % 22,22 15. SĐZCE ÜRETĐCĐDEN FINDIĞIN ALINMA ŞEKLĐ NASIL OLMALIDIR? Fiskobirlik % 87,10 TMO % 9,67 Serbest Piyasa % 3,23 16. TÜRKĐYE DE ERKEN SEÇĐME GEREK VAR MI? Evet % 40,63 Hayır % 59,37 17. 2006 DA KABĐNENĐN EN BAŞARILI BAKANI KĐM? Hilmi GÜLER % 33,33 Abdüllatif ŞENER % 20,00 Kürşat TÜZMEN % 20,00 Ali BABACAN % 6,66 Osman PEPE % 6,66 Hasan AYDIN % 6,66 Abdullah GÜL % 6,66 18. 2006 DA EN BAŞARILI ORDU MĐLLETVEKĐLĐ KĐM? Kazım TÜRKMEN % 20,60 Hilmi GÜLER % 17,65 Sami TANDOĞDU % 11,76 Eyüp FATSA % 2,94 13

Not: Üyelerimizin % 35,29 ui bu soruyu yanıtsız bırakmış olup, % 11,76 sı ise Hiçbiri cevabını vermiştir. 19. BAŞBAKAN RECEP TAYYĐP ERDOĞAN MAYIS AYINDA YAPILACAK CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇĐMĐNDE ADAY OLMALI MI? Evet % 3,22 Hayır % 96,78 20. BAŞBAKAN RECEP TAYYĐP ERDOĞAN MAYIS AYINDA YAPILACAK CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇĐMĐNDE ADAY OLMASI GERGĐNLĐK YARATIR MI? Evet % 86,66 Hayır % 13,34 14

GENEL DEĞERLENDĐRME : Anketimize katılan Reel Sektör temsilcilerinin en fazla karamsar oldukları konu giderek artan ithalat ve cari açık olmuştur. Enflasyon oranı beklentisi ortalama yüzde 12, yıl sonu dolar kuru beklentisi 1.62 YTL, Euro kuru beklentisi ortalama 2,07 YTL ve reel faiz oranı beklentisi ise yüzde 19,80 olmuştur. Đşadamlarımızın yüzde 80 i 2005 yılı sonunda ihracatın 65-80 milyar dolar aralığında gerçekleşeceğini öngörüyor. Ankete katılanların % 40 ı geçen yıla göre kârlılıklarını arttırırken, % 37 si kâr oranlarında bir değişim olmadığını, % 22 si ise mevcudu koruduklarını açıkladılar. Anket sonuçlarına göre üyelerimiz, 2006 yılını ortalama % 11,50 oranında bir büyümeyle kapatmışlardır. Üyelerimiz, 2007 yılında ortalama % 13,16 oranında bir büyüme hedeflediklerini belirtmişlerdir. Katılımcıların % 88 i Türkiye ekonomisinin 2007 yılı geleceğini iyi görmediklerini belirtirken, % 12 si iyi gördüklerini belirtmişlerdir. Üyelerimizin % 87,10 u fındığın üretici kuruluşu Fiskobirlik tarafından alınmasını, fındıkta Fiskobirliğin söz sahibi olmasını belirtirlerken, % 9,67 si TMO tarafından, % 3,23 ü ise serbest piyasa tarafından alınması gerektiğini belirtmişlerdir. Cari açığın büyümesindeki en büyük etken düşük kur politikası sonucu artan ithalattır. Özellikle tüketim malı ithalatında artış görülmektedir. Sanayicimiz Türkiye de üretme yerine düşük kur politikaları nedeniyle aynı ürünü daha düşük fiyata ithal edebilmektedir ve bu açıkça ortadadır. Yine anketimizden çıkan bilgilere göre Türkiye nin en büyük sorunu işsizliktir. Đşsizliğin önlenemeyişinin birinci sebebi istihdama ve üretime dayalı yatırım yapılmamasıdır. Ayrıca işsizliğin bir diğer sebebi de istihdam üzerindeki ağır vergi yükleridir. Hem işsizlik sigortası hem de kıdem tazminatlarının işverene maliyeti yüksek olduğundan işadamlarımız yeni istihdama mümkün mertebe gerek duymadan, mevcut personele fazla mesai yaptırarak çalışmalarını sürdürmektedir. Enerji maliyetlerin düşürülerek Avrupayla rekabet edebilecek duruma getirilmelidir. Ankete katılan katılımcılarımızın % 100 ü Kıbrıs konusunun Türkiye nin AB ye katılımının önüne ilerleyen zamanlarda da engel olarak karşımıza çıkarılacağını belirtirlerken, Avrupa Birliği nin Türkiye nin AB ye katılımı konusunda AB nin samimi olmadığını belirtmişlerdir. Uygulanan teşvik politikasının yetersiz olduğu, bölgelere ve sektörlere göre teşvik politikasının uygulanması gerektiği özellikle vurgulanmıştır. 15

Türkiye ekonomisinin önünde ki en riski değerlerin cari açık, dış ticaret açığı ve kayıt dışı ekonomi olduğu üyelerimiz tarafından da ayrıca belirtilmiştir. Makro ekonomik dengelerin borsaya gelen sıcak paradan karşılanması nedeniyle ekonomin büyük bir risk taşıdığı ve sıcak paranın çekilmesiyle tekrar bir kriz ortamının da olabileceği belirtilmiştir. Türkiye ekonomisinin krizden çıkması için, sahip olduğu kendi stratejik kaynakların(enerji, yer altı ve yerüstü madenler) sağlanmasıyla mümkün olabileceği belirtilmiştir. Dolaylı vergilerin düşürülmesi, vergi yükünün azaltılarak vergi reformunun sağlanması ve mali disiplinin sağlanması gerektiği özellikle belirtilmiştir. Uygulanacak olan ekonomik sistemin ihracata dayalı olması, vergi ve istihdamın üzerindeki yüklerin azaltılmasıyla ortaya çıkacak olan istihdama ve üretime dayalı yeni yatırımlarla ithalata bağımlılığın azaltılması ve dış ticaret açığının kapatılması gerektiği özellikle belirtilmiştir. Katılımcılarımız, Ordu da yaşanılan ekonomik sıkıntıya Ordu ekonomisinin tamamen fındığa bağlı olmasına ve fındık ta uygulanan yanlış politikaya bağlamışlardır. Ayrıca fındık ta iyi bir stratejik politika izlenmesini ve fındığa ek olarak, üniversite, turizm ve diğer sanayi kollarıyla Ordu ekonomisinin desteklenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Ayrıca Ankette, Türkiye de erken bir genel seçime gerek olmadığı belirtilmiştir. Katılımcıların % 40,63 ü erken seçimi kabul ederken, % 59,37 si erken seçime hayır demiştir. Kabinenin en başarılı bakanı % 33,33 ile Hilmi GÜLER seçilirken, % 20,00 ile Kürşat TÜZMEN ve % 20 ile Abdüllatif ŞENER seçilmiştir. En başarılı Ordu Milletvekili kim sorusuna, üyelerimizin % 20,60 si Kazım TÜRKMEN, % 17,65 Hilmi GÜLER, % 11,76 si Sami TANDOĞDU ve % 2,94 ü ise Eyüp FATSA yı seçmişlerdir. Üyelerimizin % 96,78 i mayıs ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN ın aday olmasına hayır derken, % 3,22 si ise evet demiştir. Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN ın mayıs ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığını açıklaması, üyelerimizin % 86,66 sı tarafından gerginlik yaratacağı yönündedir. % 13,34 ü ise gerginlik olmayacağı şeklindedir. ORGAD olarak; sürekli doğru bilgiye ulaşmak ve geleceğe bu perspektiften bakabilmek amacıyla, anket çalışmalarımızı periyodik olarak sürdürmeye devam edeceğiz. Ankete verilen cevap ve önerileri, geleceğe ışık tutacak olması bakımından fevkalade önemli addediyoruz. Anket sonuçları da göstermiştir ki, artık globalleşmeyle birlikte yeryüzünde hiçbir ekonomi kendini dış dünyaya kapalı tutarak gelişemeyecektir; yani ciddi bir uluslararası rekabet başlamıştır. 16