İçindekiler 4 7 8 9 10 13 14 20 26 27 30 32 38 40 42 43 44 46 47 48 ÖKöşe / Doç. Dr. Ozan Tunca Klasik Müziği Nasıl Dinleyelim? Köşe / Şerif Can Ünver Bir Beethoven ki... Sahnelerden Anna Karenina Balesi ANTDOB Sahnesinde... Antalya Devlet Opera ve Balesi Öğrencilere yönelik 1 Piyano 4 Solist projesi başladı. ANTDOB izleyici sayısında yükselişe geçti. Etkinlik / Doç Serla Balkarlı Can Eskişehir deyiz... Yorum / Deniz Demirci Mozart Bilkent te... Albüm / Işık Mustafa Bilsel Sizin İçin Seçtik... Yeni Müzik / Dr. Mehmet Can Özer Hans Werner Henze (1926) Röportaj / Deniz Demirci Klarnet Sanatçısı And Karabacak Olacağının En İyisi Olmak Enstrüman / Tuba Yazıcı Etno-Mozaik / Bir Enstrüman Nikelarp Köşe / Yrd. Doç. Dr. Cenk Güray Bin Yılın Mirası CD ve Kitap Projesi Türk Müziğinin Bin Yılı Müzik Takvimi Etkinlik (Bursa - İzmir) Marsist Müzik / Şerif Can Ünver Topu Topu Yedi Nota... Program Devlet Opera ve Balesi Programı (Ocak - Şubat) Köşe / Özgü Bulut Beden Müziği Senfoni Takvimi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (Ocak - Şubat) Bilkent Senfoni Orkestrası (Ocak - Şubat) Tiyatro / Nuray Uzunöz San Atatürk ve Müzik Müziğin Tiyatrodaki Sesi Köşe / Cahit Cesur City Lights (Şehir Işıkları) Espirili / Gökhan Hançer Müzikomedi Ankaradan İdil Biret Harikalar Yarattı F 16 lar CSO dan Kalktı... Bu Dergi Harika! Abone Formu İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Koordinatörü: Mehmet SAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Editör ve Yazı Koordinatörü: Redaksiyon: Abdullah KOLTUK Hukuk Danışmanı: Şanser VURGUN Yazı Kurulu: Mehmet Can ÖZER Mehmet SAN Reklam Müdürü: Nuray UZUNÖZ SAN Katkıda Bulunanlar: Özgü BULUT Şerif Can ÜNVER Yrd. Doç. Dr. Cenk GÜRAY Doç. Dr. Ozan TUNCA Işık Mustafa BİLSEL Cahit CESUR Dr. Mehmet Can ÖZER Nuray UZUNÖZ SAN Yayın Asistanı: Dilara ÜNSÜR Görsel Sanat Yönetmeni: Zelkif Çavuş KANDEMİR Grafik Destek: Tuba YAZICI Haberler ve Programlar: Senem TEKİNKOCA Betül Gizem İNANÇ Doç. Serla BALKARLI CAN Şanser VURGUN Dergi İrtibat Adresi ve Telefonu: Bankacı Sokak 3/13 Kavaklıdere ANKARA (312) 425 26 86 Baskı: Dumat ofset matbaacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. Bahçekapı Mah. 2477 Sok. No: 6 Şaşmaz-Ankara Tasarım: Cinnah Cad. Ahenk Sok. 7/7 Çankaya-Ankara 0.(312) 442 75 10 (pbx) Yazılardan Yazarlar, Reklamlardan Reklam Verenler Sorumludur Tasarımla ilgili materyaller kesinlikle kopya edilemez ve çoğaltılamaz
Mart - Nisan 2011 Ve İlahi Seslerin Tınladığı Bir Orkestra: Berlin Filarmoni Dünyanın her yerinde bir gerçeklik var ki o da şu; sanat: farklı kimseleri aynı çatı altında birleştiren, duygulandıran, zaman zaman sevindiren ve üzen değişik birlikteliklerin zengin ürünü... Bir aylık Almanya seyahatim boyunca farklı kişilikleri birlikte tanıma fırsatı bulduğum için şu günlerde kendimi şanslı hissediyorum. Aklıma kazıdığım ve sizinle paylaşmak istediğim şeyler var; aydın düşünce ve ilerleme duygusu. Ve özgürlüklerin soğuk ülkesi Almanya...Bu sayıdaki yazımın konusu sanatla dolu bir şehir Berlin ve ilahi seslerin yükseldiği bir orkestra Berlin Filarmoni... Berlin, zamanı ve anıları canlı tutan, nice suların aktığı nehir gibi bir şehirdir. Doğanın kirletilmediği, tek çöpün bile atılmadığı özgürlüklerin olduğu bir şehirdeki müziği siz düşünün. Görgü ve kültür insanın ruhuna işlemeye görsün! Berlin de farklı müzik seslerini bir arada duyup değişik kültürdeki insanları bir masada beraber yemek yerken görebilirsiniz. Bu arada, bu kente gitmemde katkısı olan değerli Hocam Yrd.Doç.Erdoğan Okyay ın oğlu Sayın T.C. Berlin Büyükelçisi Elçi-Müsteşarı İskender Okyay a yardımlarından dolayı tekrar teşekkür ederim. Berlin e gidip de bir müzisyen olarak Berlin Filarmoniyi izlememek çok kötü olurdu herhalde. İki saat ayakta bekleyerek izlediğim 11 Şubat Cuma gecesi Berlin Filarmoni konseri, senfoninin babası olarak bilinen klasik dönemin ünlü Avusturyalı bestecisi J.Haydn ın 99 No lu Mi bemol Majör Senfonisi ile büyüleyici bir şekilde başladı. Alkışların ardından 1955 doğumlu Japon besteci Toshio Hosokawa nın Korno Konçertosunu Solist Stefan Dohr Berlin Filarmoni ile çalmak için sahneye geldi. Çağdaş yazım tekniklerinin kullanıldığı eserde tamamen uzak doğu müziğinin etkisi hissediliyordu. Seyircilerin arasında iki kornocu da uzaktan orkestrayla beraber çalıyordu. Vurmalı çalgıların yoğun kullanımında, rüzgâr efektlerini veren orkestra üflemelileri şef Sir Simon Rattle yorumunda adeta resim yapar gibilerdi. Berlin Filarmonin devasalığı ve konser salonunun akustiği inanılmazdı. Konseri en arkalardan 19 Yaşam Deniz Demirci
izlememe rağmen tüm nüansları ve tınıyı algılamam rastlantı olamazdı. Aradan sonra Franz Schubert in No.8 Do Majör Senfonisinin çalınmasıyla bu büyüleyici gece sona erdi. Eve doğru yürürken yıldızların her yerde aynı olduğunu fark ettim. Müzik eğitimine 4 yaşında piyanoyla başlayan, ardından kemanla adını duyuran genç yetenek Eren Kuştan, Türkiye nin dünyaca tanınmış sanatçılarından biri olma yolunda hızla ilerliyor. Almanya da Berlin Radyo Senfoni Orkestrası, Leipzig Gewandhaus gibi orkestralarda çalmış olan ve Berlin Hanns Eisler Müzik Yüksek Okulu nda Prof. Stephan Picard ın sınıfında master öğrenimine halen devam eden genç sanatçı, 1985 te müzisyen bir ailede Ankara da doğdu. Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi nde Prof. Server Ganiev in öğrencisi oldu. Bilkent Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, World Youth Chamber Orchestra ile yurtiçi ve yurtdışında solist olarak konserler gerçekleştiren Kuştan, İda Haendel, Shlomo Mintz ve Cihat Aşkın gibi usta keman sanatçılarının ustalık sınıflarına katıldı. Berlin de hayallerini gerçekleştiren ve bizi onurlandıran bir Türk kemancıya rastlamak ne mutlu! Ve aynı akşam onu quartetinde dinleme fırsatı bulmak... Marphe String Quartet in uyumu ve enerjisinin yüksekliği gözden kaçmıyordu. Schubert mi bemol majör quarteti sıcak, samimi yorumladıklarını düşünüyorum. Schubert in eserleri, kendisi romantik dönemde yaşamasına rağmen klasik stilde bestelenmiştir dipnot olarak belirtelim. Umarım bu quarteti İstanbul Müzik Festivali nde veya Türkiye deki diğer festivallerde dinleme fırsatı bulursunuz sevgili okurlarım. Ayrıca Eren Kuştan ın bu sene Bosch Genç Klasikçiler Festivali nde piyanist Zeynep Özşuca ile bir konser vereceğini şimdiden sizlere haber vermek istiyorum. Ve quartetin yakışıklı, coşkun yetenekli diğer kemancısı Martyn Jackson a da başarılar diliyorum. Konser sırasında müziği gözleri kapalı olarak dinleyen bir beyin olması dikkatimi çeken başka bir şeydi. Yabancıların bu müziği icra edenler kadar konserleri dinlemekten zevk aldıkları kesindi. Ayakta bekleme yerlerinin neden ücretlendirildiğini artık anlamak zor değildi. Nice yetenekli insanların
Mart - Nisan 2011 21 olduğuna inandığım ülkemde neden klasik müziğe yeteri kadar değer verilmediğini ise hala kendimce anlamamaktayım. Dünya standartlarında klasik müzik eğitiminin verildiği bir Türkiye dileğiyle... Yeniliklere saygı duyan bir beyinden daha iyisi yeniliği üreten bir beyin olsa gerek! Operalarıyla meşhur Berlin e göre daha küçük ve sıcak bir kent olan Hannover de William Shakespeare in Bir Yaz Gecesi Rüyası adlı bale eserini izleme fırsatı buldum. Konusu bir büyü ve yanlışlıklar komedisidir. Atina yakınlarındaki bir koruda yollarını şaşıran dört sevgili, Periler Kralı Oberon ile kavgacı hizmetkârı Puck ın büyüsüne kapılırlar. Kentten bir grup işçi de, gözden uzak bir yerde oyunlarını prova etmek için koruya gelir. Onlar da perilere katılırlar, ortaya bir sürü karışıklık ve komik durum çıkar. Sonunda her şey düzelirse de, en komik sahne işçilerin Dük Theseus un düğün şöleninde oyunlarını oynadıkları sahnedir. Balerin ve baletlerin kostümleri oldukça günümüze uygun bir şekilde tasarlanmıştı ve sahne imkânları oldukça fazlaydı. İnanılmaz müzikal duyulan bu orkestranın şefi ise yine Japon du. Bilinçsiz seyirci de dünyanın her yerinde varmış, siz siz olun alkış yerlerinde alkışlayın! Yanında kaldığım Şener ailesine minnettarlığımı bir kez daha buradan belirtmek isterim. Kilise orgunun ne kadar zor bir alet olduğunu fark ettim. Bir sürü borusu ve oktavı olan bu alet özel bir ayakkabı ile çalınmaktadır. Sevgili Christian ı dinlerken ilahi bir dinginliğe vardığımı hissettim. Çalışmasını bitirince bana dönüp gerçek müzik bu! demesi oldukça duygulanmama neden oldu.20 Şubat 2011 bir pazar ayininde birlikte çaldığımız J.S.Bach ın eseri olan Preludium et Fugueb in Mib ü bir gün Türkiye de birlikte çalmak dileğiyle... Hannover deki Kilise Orgu çalan Glasker Christian a da sevgilerimi yolluyorum. İçimizdeki inançla hayallerimizin ve umutlarımızın peşinde olmalıyız. Bu kısa seyahatte klasik müziğin bir kültür olduğunu öğrendim. O ruha sahip bir müzisyen olmak için de o kültürü tanımanın ne kadar önemli olduğunu anladım. Stresli ve flüt dolu günlerimin yükünü paylaşıp benim yanımda olan herkese teşekkür ederim. Gökyüzünü çok seven gizli kahramana sevgilerim olsun! Sevgili kadın okurlarımın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum ve kadın olmanın onurunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Değerli okurlarımı, sanata ve sanatçısına sahip çıkan, doğasını kirletmeyen, filtreli fabrikaları olan aydın bir Türkiye dileğiyle yazımı bitiriyorum. 28 Şubat 2011 Deniz Demirci