BELEDİYELERDE VERGİ CEZAsı UYGULAMASı



Benzer belgeler
MAHALLİ İDARELER UZLAŞMA YÖNETMELİĞİ MAHALLİ İDARELER UZLAŞMA YÖNETMELİĞİ

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ VERGİ LEVHASININ GİB İNTERNET SİTESİNDEN ALINMASI VERGİ CEZALARI VE VERGİ CEZALARININ KALKMA HALLERİ VERGİ ZİYAI VE CEZASI

Mali tatilin uygulanacağı tarihler 6661 sayılı Kanun un 18 inci maddesi ile 5604 sayılı Malî Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun;

VERGİ CEZALARINDA İNDİRİM MÜESSESESİNİN ÖZELLİKLERİ

Tarih : Sayı : Konu : Mali Tatil Uygulaması

BİLGİ NOTU / Bu bilgi notumuzda anılan kanunun vergi alacakları ile ilgili düzenlemelerine yer verilecektir.

BİLGİ NOTU / YILINDA UYGULANACAK HAD VE MİKTARLAR VERGİ USUL KANUNU

2016 Yılı Mali Takvim Uygulamaları

Sirküler no: 070 İstanbul, 1 Temmuz 2009

ÖZEL USULSÜZLÜKLER VE CEZALARI. ( tarihinden geçerli olmak üzere) (Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No: 442)

VERGİLERİNİ ZAMANINDA ÖDEYEN MÜKELLEFLERE 1 OCAK 2018 TARİHİNDEN İTİBAREN VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI BAŞLIYOR

Sirküler no: 067 İstanbul, 2 Ağustos 2010

ÖZEL USULSÜZLÜKLER VE CEZALARI. ( tarihinden geçerli olmak üzere) (Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No: 476)

VERGİ HUKUKU BÜTÜN İBRAHİM NİHAT BAYAR FİNAL SORULARI

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

İL ÖZEL İDARELERİ VE BELEDİYELER UZLAŞMA TEBLİĞİ

İDARİ PARA CEZALARINDA UYGULAMA

VERGİ İNCELEMELERİ SONUCU TARH EDİLEN VERGİ İLE KESİLEN CEZALAR NASIL MUHASEBELEŞTİRİLİR?

BAYRAK DENETİM & DANIŞMANLIK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU

T.C. MALİYE BAKANLIĞI VERGİ DENETİM KURULU BAŞKANLIĞI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Mali Hukuk Bilgisi Dersleri

SİRKÜLER İstanbul, Konu: 6728 SAYILI KANUN İLE VERGİ USUL KANUNU NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

BİLGİ NOTU /

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/3

6111 SAYILI KANUN YAYIMLANDIĞINDA NEZDİNDE VERGİ İNCELEMESİNE BAŞLANMIŞ VE HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ MÜKELLEFLERE SAĞLANAN İMKANLAR

BAĞIM SIZ DEN ETİ M VE YM M LTD. ŞTİ.

VERGİYE UYUMLU BAZI MÜKELLEFLERE GELİR/KURUMLAR VERGİSİ İNDİRİMİ GETİRİLDİ:

SİRKÜLER NO: POZ-2015 / 5 İST, yılında geçerli olacak VUK nda yer alan bazı tutar ve hadler belirlendi.

Danıştay Dördüncü Daire Başkanlığından. Karşı Taraf: Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı DENİZLİ (Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VERGİ USUL KANUNUNDA YER ALAN VE 1/1/2015 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE UYGULANACAK OLAN HAD VE TUTARLAR

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkında Kanun Kanun No Kabul Tarihi: 20/2/2008

2017 YILI MALİ TATİL UYGULAMASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Vezin Sirküler

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

KAPSAM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD. ŞTİ.

Konu:Kesinleşmiş Alacaklar, Kesinleşmemiş Veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklar, İnceleme Ve Tarhiyat Safhasında Bulunan İşlemler

GÜMRÜK İDARESİNCE İSTENEN VERGİ VE PARA CEZALARINA KARŞI YÜKÜMLÜNÜN İDARİ BAŞVURU Y

Sirküler No: 2017 / 48/ Tarih:

BAĞIMSIZ DENETİM VE YMM LTD. ŞTİ.

VERGİ USUL KANUNU NDA YER ALAN MAKTU HADLER ARTTIRILMIŞTIR

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 478 sıra no lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ni kapsamaktadır.

Sirkülerimizin konusunu 6824 Sayılı Vergi Kanunlarında Gerçekleştirilen Düzenlemeler oluşturmaktadır.

Sirküler Rapor Mevzuat /15-1 VERGİ USUL KANUNU NDA YER ALAN MAKTU HADLER ARTTIRILMIŞTIR

MALİ TATİL UYGULAMASI HAKKINDA GENEL TEBLİĞ (SIRA NO: 1) DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 2)

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI.

Mali Bülten. No: 2011/29. Konu : Vergi Affı Kapsamında İnceleme ve Tarhiyat Safhasındaki Alacaklar ve Pişmanlıkla Beyanlar İçin Getirilen Düzenlemeler

SİRKÜLER RAPOR VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ. ( Sıra No : 422 )

Sirkülerimizin konusunu Katma Değer Vergisi Tebliğ Değişiklikleri ve İlaveleri

ELEKTRONİK BEYANNAME, Bu makale Şubat 2009 E-Yaklaşım da yayınlanmıştır. PİŞMANLIK, TECİL EDİLEN KDV VE AY KESRİ I. GİRİŞ

SAYI : 2014 / 26 İstanbul,

VERGİ AFFI TAKVİMİ sayılı Askerlik Kanunu, - Mülga 5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve

SİRKÜLER. Fatura düzenleme haddi Doğrudan gider yazılabilecek sabit kıymet alım haddi Genel usulsüzlük cezaları Özel usulsüzlük cezaları

İNDİRİMİ BAKIŞ MEVZUAT VERGİSİNİ ZAMANINDA ÖDEYEN MÜKELLEFLERE VERGİ BAŞLIK. Sayı 2017/39

SİRKÜLER 2017/41. : İzaha Davet Müessesine İlişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı.

BAZI KAMU ALACAKLARININ UZLAŞMA USULÜ İLE TAHSİLİ HAKKINDA KANUN. (5736 S. Kanun )

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

KATMA DEĞER VERGİSİ KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASINDA KDV İNDİRİMİ VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

1. Mali tatilin uygulanacağı tarihler:

İstanbul, DUYURU NO:2011/09

Mali Tatil. I- Mali Tatil Kapsamında Olmayan Süreler

2015 YILI MALİ TATİL UYGULAMASI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TASARISI

TEBLİĞ GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 301)

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI (SERİ NO: )

Vergi Usulkanunu Uyarınca Kesilecek Ceza Uygulamaları-III

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No :442

KONU : VERGİ USUL KANUNUNDA YER ALAN VE 01/01/2012 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE UYGULANACAK OLAN HAD VE MİKTARLAR

Sirküler Rapor /21-1 VERGİ USUL KANUNU NDA YER ALAN MAKTU HADLER ARTTIRILMIŞTIR

6111 SAYILI YASA İLE 5811 SAYILI YASADA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERE İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

girmektedir.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

Konu : İzaha Davet Müessesesine İlişkin Açıklamalar.

VERGİ USUL KANUNU NDA YER ALAN MAKTU HADLER ARTTIRILMIŞTIR

SİRKÜLER 2011/98. Aralık 2011 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28154

TARİH : NUMARA : 2017/82 VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2017/82. : 2017 Yılı Mali tatil Uygulaması Hakkında

Sirküler No: 2017 / 38 Tarih:

VERGİ USUL KANUNU NDA YER ALAN MAKTU TUTAR VE HADLER ARTTIRILDI

MEVZUAT SİRKÜLERİ /

Sirküler Rapor Mevzuat /30-1 TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: B SIRA NO: 9) YAYIMLANDI

Sirküler no: 082 İstanbul, 1 Ekim 2010

Sirküler Rapor Mevzuat /148-1

VERGİ USUL KANUNUNDA YER ALAN MAKTU HADLER ARTTIRILMIŞTIR

Birikim Yeminli Mali Müşavirlik

TÜRK VERGİ HUKUKUNDA YENİ BİR MÜESSESE: İZAHA DAVET

VERGİ USUL KANUNU NUN CEZA HÜKÜMLERİNE İLİŞKİN 6009 SAYILI KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

6736 Sayılı Kanunun Bazı Alacakların Yapılandırılmasına İlişkin Hükümleri

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE SAĞLANAN VERGİ İNDİRİMİ TEŞVİKİ

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir:

Kanuni süresinden sonra verilen beyanname ve bildirim formları

GECİKME FAİZİ, GECİKME ZAMMI UYGULAMASI VE KARŞILAŞTIRMASI

BAZI VARLIKLARIN MİLLİ EKONOMİYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUN

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN 2016 YILINDA UYGULANACAK ORANLAR VE HADLER

İNDİRİMLİ GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASI. Ali ÇAKMAKCI. Yeminli Mali Müşavir- Bağımsız Denetçi. TaxAuditing Yeminli Mali Müşavirlik Kurucu Ortak

BİLİNEN ADRESLER I-MADDE METNİ: Madde 101-Bu kanuna göre bilinen adresler şunlardır:

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

S İ R K Ü L E R Sayı: İstanbul,

Transkript:

BELEDİYELERDE VERGİ CEZAsı UYGULAMASı Abdurrahman ACAR Anayasa'mızın 127 nci maddesinde belirtilen ve bir mahalli idare birimi olan belediye; beldenin ve belde halkının mahalli nitelikte mü terek ve medeni ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organları halk tarafından seçilen kamu tüzel ki isidir. Belediyelere ba ta 1580 sayılı Belediye Kanunu olmak üzere pek çok kanun görev ve yetki vermiştir. Belediyeler, kanunların öngördüğü hizmetleri yapabilmek, harcamalarda bulunabilmek için gelir kaynakları bulmak ya da kanunlarla kendilerine verilen kaynakları en iyi ekilde değerlendirmek zorundadırlar. Bugün belediyeler, başta 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu, 2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesİ Hakkında Kanun olmak üzere pek çok kanuna dayanarak gelir sağlamaktadır. Gerek Belediye Gelirleri Kanunu'nun 98 inci maddesinde, gerekse 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 37 nci maddesinde "bu Kanuna göre alınacak vergiler hakkında da 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı" belirtilmi tir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 1 inci maddesinde, "bu Kanun hükümleri genel bütçeye dahil dairelerle il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında da uygulanır "hükmü yer almıştır. Her ne kadar Vergi Usul Kanunu'nun anılan hükmünde, "katılma paylarından" sözedilmemiş ise de, yukarıda da belirtildiği gibi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 98 İnci maddesinde, "katılma payları" hakkında da 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Buna göre, gerek 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ve gerekse 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nda hüküm bulunmayan hallerde, belediye vergileri, harçları ve katılma payları için de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uygulanacaktır. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 102 ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 37 nci maddelerinde, vergi İnceleme yetkisi hariç olmak üzere; belediye gelir şube müdürünün, gelir şube müdürünün bulunmadığı yerlerde belediye hesap işleri müdürünün, hesap işleri müdürü olmayan yerlerde muhasebecinin, vergi dairesi müdürü sıfat ve yetkisini haiz olduğu, Vergi Usul Kanunu 'nda mahallin en büyük mal memuruna verilmiş görev ve yetkilerin, belediye gelirleri uygulaması yönünden, belediye başkanları tarafından kullanılacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, belediyelerde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun uygulanması büyük önem arzetmektedir. Bu kanunda düzenlenen hususlardan biri lçi leri Bakanlttı Mahalli İdareler KonIrolörler Kurulu Ba kanı. çağdaş Yerel Yönrtimler, Cik 5, Sayı./, Trnmıu1. 1996, $.29-41.

30 ÇAGDAŞ YEREL YÖNETİMLER de; mükellef veya sorumluların vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemeleri veya eksik yerine getirmeleri halinde uygulanacak cezai hükümlerdir. Vergi hukukunun en önemli konularından biri olan vergi cezaları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 331-375 İnci maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddcjer arasında düzenlenen vergi cezalarına, belediyeleri ilgilendirdiği ölçüde değinilecektir. Amacımız, vergilendirmey'le ilgili görevlerini zamanında yerine getirmeyen veya eksik yerine getiren mükellef veya sorumlulara uygulanacak cezai hükümler hakkında bilgi vermek ve uygulayıcılara yardımcı olmaktır. VER(;İ CEZALARı Her gerçek şahıs ve kuruluş gibi, belediyeler de kendilerine kanunların yükledikleri hizmetleri yerine getirebilmek için alacaklarını (gelirlerini) zamanında almak isterler. Aksi halde, ifa etmek zorunda bulundukları hizmetleri yerine getirmeleri ve bir takım faaliyetlerini sürdürmeleri mümkün değildir. Esasen, belediye gelirlerinin kanunlarda bcjirtilen sürcjerde tarh ve tahakkukunun gerçekleştirilmesi, takip ve tahsilinin yapılması hususu, 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu'nun 9, 1580 sayılı Belediye Kanunu'nun 100/B ve 127 nci ve Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Tüzüğü'nün 41 ve 42 nci maddeleri ilc görev olarak belediye başkanı ve saymanlarına verilmiştir. BcJediye yetkilileri görevleri gereği, vergilendirme ilc ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeyen veya zamanında yerine getirmeyen veyahutıa eksik yerine getiren mükellef veya sorumlular hakkında, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen cezai hükümleri uygulamak zorundadırlar. Aksi halde, başta belediye saymanı ve başkanı görevini yerine getirmemiş olur. Hemen belirtelim, vergi cezasından bahsedilmek için ortada vergi kanunlarında unsurları sayılan kanuna aykırı bir mı veya hareketin mükellef veya sorumlu tarafından işlenmiş olması ve aynı zamanda kanunda bu fiilin karşılığında uygulanacak bir cezanın bcjirtilmiş olması gerekir. Yoksa, mükellef veya ceza sorumlusunun işlediği fiil karşılığında, vergi kanunlarında uygulanacak bir cezai hüküm bcjirtilmemiş ise, o fiili vergi suçu saymak mümkün değildir. Vergi Usul Kanunu'nun 331 inci maddesi, vergi kanunlarında belirtilen hükümlere aykırı hareket edenlere, bu kanunda yazılı vergi cezaları (kaçakçılık, ağır kusur ve usulsüzlük ce:ı.aları) ve diğer cezaların uygulanacağını hükme bağlamıştır. Kanunun bu hükmüne göre cezalar, Itvergi cezaları" ve "diğer cezalar" olmak üzere iki kısma ayrılmı tır. Vergi cezaları vergi dairelerince verilir. Buna karşılık diğer ce7.alar ise, Türk Ceza Kanunu'nda tespit edilmiş olmakta ya da ceza mahkemelerince hükmolunmaktadır.. Vergi cezası iki şekilde, ya vergi ziyaına sebebiyet vermek ya da vergi kanunlarının usul ve şekle ilişkin hükümlerine aykırı hareket etmek suretiyle İlc ortaya çıkmaktadır. Vergi Usul Kanunu'nun 341 inci maddesinde de bcjirtildiği gibi, vergi ziyaı; vergi mükellefinin veya sorumlusunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden

BELEDİYELERDE VERGİ CEZASı UYGULAMASI 31 verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder. Şahsi, medeni hal veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ilc sair suretieric verginin noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir. Vergi ziyaından söz edebilmek için; 1- Mükellefin vergilendirme ilc ilgili görevlerini zamanında yerine getirmemi veya noksan yerine getirmi,. 2- Verginin zamanında tahakkuk etmemi veya eksik tahakkuk etmi olması gerekir. Vergi Usul Kanunu'nda, gerek vergi ziyaına sebebiyet vermek, gerekse vergi kanunlarının ekle ve usule ili~kin hükümlerine aykırı hareket etmek sonucu ortaya çıkan vergi cezaları; kaçakçılık, ağır kusur, kusur ve usulsüzlük eklinde bir ayrıma tabi tutulmu tur. Şimdi bu cezalar hakkında bilgi vermeye çalı alım. Kaçakçılık Cezası Kaçakçılık suçu, Vergi Usul Kanunu'nun 344 üncü maddesinde, mükellef veya sorumlu tarafından kasten vergi ziyaına sebebiyet verilmesi olarak tarif edilmi tir. Bu suçun hangi hallerde i leneceği kanunun anılan maddesinde 6 fıkra halinde sayılmı tır. Kanunun bu maddesi incelendiğinde; kaçakçılık suçunun, ya kasten vergi ziyaına sebebiyet verilmesi, ya da hileli bir fiille vergi ziyaına sebebiyet verilmesi eklinde ortaya çıktığı görülecektir. Kasten vergi ziyaına sebebiyet verilmesinde, kastın varlığının vergi dairesi tarafından ispat edilmesi gereklidir. Hileli fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halleri arasında, vergi kanunlarına göre tutulması gerekli defterlere kaydedilmesi gerekli hususları tam kaydetmemek veya bunları ba~ka kağıtlara kaydetmek, sahte ya da yanıltıcı vesika tanzim etmekle bunları bilerek kullanmak, belge ve defter kayıtlarını tahrif etmek, defter sahifelerini yok etmek ya da yerlerine ba ka yaprak koymak, muhafazası mecburi olan defter veya vesikaları yok etmek veya gizlemek yer almaktadır. Bu cezanın uygulanabilmesi için kasıt unsurunun varlığı arttır. Vergi Usul Kanunu'nun 345 inci maddesi gereğince, kaçakçılık yapan 'mükelleilere veya sorumlulara, kaçırdıkları verginin üç katı tutarında vergi cezası kesilir. Ayrıca, bir mükellefi veya vergi sorumlusunu kaçakçılık yapmaya azmettirenlere de aynı ceza uygulanır. Diğer taraftan, kaçakçılık olduğunu bildiği bir fiilin i~lenip tamamlanmasını fiili ile kolayla tıranlara, bundan ayrı bir menfaat gözetmediği takdirde, bu fiiler için kanunda belli edilen cezaların dörtte biri kesilir veya hükmedilir. Vergi Usul Kanunu'nun 344 üncü maddesinde belirtilen kaçakçılık suçuna neden olan fiille ri değerlendirdiğimizde, bu cezanın belediyelerde uygulanmasına imkan bulunmamaktadır. Nitekim bu husus, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 35 inci maddesinde, emlak vergisinde kaçakçılık cezasının uygulanamayacağı eklinde açıkça belirtilmi tir.

32 ÇAGDAŞ YEREL YÖNETİMLER Ağır Kusur Cezası Bu ceza, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükkerrer 347 nci maddesinde düzenlenmi tir. Buna göre ağır kusur, mükellef veya sorumlu tarafından a ağıdaki hallerden birisi ile vergi ziyaına sebebiyet verilmesidir. ı-verilmesi gereken vergi beyannamelerinde, toplamı 200.000.000 liradan az olmamak üzere, beyannamede yazılı vergi matrahının %10'unu geçen bir miktarın noksan bildirilmesi veya beyan dı ı bırakılan matrah veya matrah farkı veya yersiz vergi mahsup ve indirimleri nedeniyle ödenmesi gereken verginin 80.000.000 liradan az olmamak üzere noksan hesaplanmasına veya bu miktarı a an verginin haksız yere iadesine sebebiyet verilmesi. Beyanname dı ında ayrıca bir incelemeye ihtiyaç göstermeksizin beyannamede yazılı bilgilere dayanılarak vergi dairesince tespiti mümkün olan noksan bildirimler ile kalma değer vergisinin beyan edilmesi gereken dönemden bir dönem önce veya bir dönem sonra beyan edilmesi bu hükmün dı ındadır. Verginin re'sen tarhı halinde. yukarıdaki hadleri a an matrah veya matrah farkları da noksan beyan hükmündedir. Anılan maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı sebeplerle yapılan ıakdirlerde, bu hükmün uygulanması için, takdir edilen matrahın 100.000.000 lirayı a ması yeterlidir. Vergi matrahının para birimi dı ındaki diğer birimlere göre tespiti halinde, ilgili hadlerin tayininde bu kanunun değerleme hükümlerine göre bulunacak tutarlar esas alınır. 2- Vergilendirme dönemi ve tarh zamanı geçtiği halde götürü ticaret ve götürü serbest meslek erbabının kazançları ile ilgili faaliyetlerinin vergi dairesinin bilgisi dı ında bırakılması. 3- Beyanname verme süresi geçtiği halde, götürü gider usulüne tabi çiftçilerin zirai faaliyetlerinin vergi dairesinin bilgisi dı ında bırakılması. 4- Beyanname verme süresi geçtiği halde ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile sair kazanç ve iratların vergi dairesinin bilgisinin dı ında bırakılması. 5- Ticari, zirai ve mesleki kazançlarla ilgili faaliyetlerin vergi dairesinin bilgisi dı ında bırakılması veya bu faaliyetler vergi dairesine bildirilmekle beraber, beyanname verme süresi geçtiği halde beyannamenin verilmemesi. Yukarıda belirtilen fiiııeri i leyen vergi mükelleflerine veya sorumlularına ziyaa uğrattıkları verginin iki katı tutarında vergi cezası verilecektir. Kaçakçılığın aksine ağır kusur cezasını belediyelerde uygulamak mümkündür. Bu vergi cezasını, artların tahakkuk etmesi halinde, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 12 ve 17 nci maddelerinde düzenlenen eğlence, ilan ve reklam vergilerine uygulamak mümkün olabilecektir. Ayrıca bu cezayı emlak vergisine de uygulamakmümkündür. Eğer emlak vergisi beyannamesinde yazılı

BELEDİYELERDE VERGı CEZASı UYGULAMASI 33 vergi matrahının %10'unu geçen bir miktarın noksan bildirilmesi söz konusu ise ağır kusur cezası uygulanabilecektir. Aksi halde birinci derece usulsüzlük cezası verilecektir. Diğer taraftan, 2942 sayılı Kamula tırma Kanunu'nun 39 uncu maddesinde, emlak vergisi beyannamesinin ek süreye rağmen verilmemi olması halinde kesinle en kamula tırma bedelinin, beyannamesi verilmemi dönemlere ait vergi değeri yerine geçeceği ve verginin ağır kusur ceza lı olarak tarholunacağı hükme bağlanmı tır. Kusur Cezası Vergi Usul Kanunu'nun 348 inci maddesinde kusur; kaçakçılık ve ağır kusur suçu olarak sayılan haller dı ında herhangi bir suretle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi olarak tarif edilmiştir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, kaçakçılık ve ağır kusur ile kusur suçu arasındaki ortak unsur vergi ziyaıdır. Kusur suçunda, İ lenen fiilin kaçakçılık veya ağır kusur sayılmış olan bir fiil olmaması ve bu fiil sonucunda vergi ziyaı meydana gelmiş olması gerekir. Vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmeyen yükümlünün verginin eksik tahakkuk ettiriimesine sebebiyet verdiği tartışmasız olup, kusur cezası uygulanmasının yerinde olduğu, aynca kasıt unsurunun aranılmasına gerek bulunmadığı, Danıştay Yedinci Dairesinin 3.5.1993 tarih ve Esas 198911971 ve Karar 199311925 sayılı karan ilc karar verilmiştir. Kusur işleyen mükelleflere veya sorumlulara ziyaa uğrattıkları verginin %50'si tutannda vergi cezası uygulanır. Beyanname süresi geçtikten sonra kendiliğinden verilen vergi beyannameleri için ziyaa uğratılan verginin %50'si oranında kusur cezası kesilecektir. Kusur cezasını belediye vergilerinden emlak, ilan ve reklam, eğlence, haberleşme, elektrik ve havagazı tüketim, yangın sigortası vergilerine uygulamak mümkündür. Ancak, Maliye Bakanlığı'nın 24.10.1994 tarih ve 378n1200 sayılı genelgesi uyannca çevre temizlik vergisinde kusur cezası uygulanmayacaktır. Zira, çevre temizlik vergisinde beyanname verilmeyip, bildirge verilmektedir. Bu nedenle, süresinde bildirge vermeyen veya eksik bildirimde bulunanlara ikinci derecede usulsüzlük cezası verilecektir. Usulsüzlük Cezası 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen bir başka vergi cezası türü de usulsüzlüktür. Vergi Usul Kanunu'nun 351 inci maddesine göre, usulsüzlük, vergi kanunlannın şekle ve usule ilişkin hükümlerine riayet edilmemesidir. Bu suçun kaçakçılık, ağır kusur ve kusur suçundan farkı, mutlaka vergi ziyaının meydana gcımi olması art değildir. Şayet, usulsüzlük suçunu meydana getiren fiil ile aynı zamanda vergi ziyaına sebebiyet verilmiş ise, bu takdirde, usulsüzlük ile kaçakçılık ya da usulsüzlük ile ağır kusur veya usulsüzlük ilc kusur cezası birleşmi saydır ve bunlardan sadece miktar itibariyle fazla ceza uygulanır. Usulsüzlük cezası kesilen bir liil ilc vergi ziyaına da sebebiyet verildiği sonradan anlaşıldığı takdirde, evveice usulsüzlük cezası kesilmi olması, bu cezanın

34 ÇAOOAŞ YEREL YÖNETİMLER ziyaa uğratılan vergiden dolayı kesilmesi gereken kaçakçılık, ağır kusur veya kusur cezası ile mukayesesine ve noksan kesilen cezanın tamamlanmasına engel değildir. Bu husus Vergi Usul Kanunu'nun 336 ncı maddesinde belirtilmi tir. Usulsüzlük cezası birinci derece ve ikinci derece usulsüzlük cezası diye ikiye ayrılmaktadır. Bu cezaları gerektiren nedenler Vergi Usul Kanunu'nun 352 nci maddesinde tek tek açıklanmı lır. Birinci Derece UsuL"üzlük Cezası Bu cezayı gerektiren haller Vergi Usul Kanunu'nun 352 nci maddesinde 10 bent halinde sayılmı tır. Bu bentlerden sadece birincisi belediyeleri ilgilendirmektedir. Buna göre, "vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemi olması" fiilinin i lenmesi halinde birinci derece usulsüzlük cezası kesilecektir. Bu cezanın uygulanması için kasıt aranmayacaktır. Çevre temizlik vergisi hariç bütün belediye vergilerine, kanunların aradığı ckle ve usule ili kin hükümlerine uyulmaması durumunda birinci derece usulsüzlük cezası uygulanabilecektir. ikinci Derece UsuLı;üzlük Cezası İkinci derece usulsüzlük cezasını gerektiren nedenler, 213 sayılıvergi Usul Kanunu'nun 352 nci maddesinde 7 bent halinde beiirtilmi tir. Bu ceza, belediye vcrgilerinden çevre temizlik ve emlak vergilerine uygulanmaktadır. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 27 nci maddesine göre, emlak vergisi beyannamelerinin süresi içinde verilmemesi halinde, bu sürenin sonundan İtibaren iki ay beklenir. Şayet beyanname bu süre içinde verilirse, vergi ziyaı olmamı sayılır. Ancak, beyannamcnin belirtilen süre içinde verilmesinden dolayı ikinci derece usulsüzlük cezası uygulanır. Bu cezayı ayrıca, Maliye Bakanlığı'nın 24.10.1994 tarih ve 378n1200 sayılı genelgesi uyarınca çevre temizlik vcrgisine de uygulamak mümkündür. Usulsüzlük Cezası (TL) Mükellef Birinci ikinci Gruplan Derece Derece Sermaye ~irketleri 6.000.000 3.500.000 Sermaye ~irketleri dı~ında kalan 1 inci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabı 4.000.000 2.000.000 İkinci sınıf tüccarlar 2.000.000 1.000.000 Yukarıdakilerin dı~ında kalan beyan usulü ile gelir vergisine tabi olanlar 1.000.000 500.000 Götürü usulde gelir vergisine tabi olanlar 500.000 250.000 Gelir vergisinden muaf esnaf 250.000 125.000

BELEDİYELERDE VERGı CEZASı UYGUlAMASI 3S Birinci ve ikinci derece usulsüzlük cezalarının hangi miktara kadar verile. bileceği Vergi Usul Kanunu'nun 352 nci maddesinde ve buna ekli cetvelde gösterilmi tir. Bu cetveldeki miktarlar her yıl deği mektcdir. Buna göre, mükellef grupları itibariyle 1996 yılında uygulanacak olan birinci ve ikinci derece usulsüzlük ceı.ası miktarları yukarıda belirtilmi tir. İlllar Usulsüzlük cezalarına ait olan ve yukarıda belirtilen cetvele göre ihtarı gerektiren hususlar a ağıda maddeler halinde belirtilmi tir. 1 - Bu cetvelde mükellef grubu, gelir, kurumlar vergilerinden ba ka, gider, islihlak, i letme ve dı seyahat harcamaları vergilerine ait usulsüzlükler hakkında da esas tutulur. 2- Emlak alım, gayrimenkul kıymet artı ı, veraset ve intikal vergisi, ta ıt alım ve motorlu ta ıtlar vergilerine ait usulsüzlükler ile damga vergisinin, beyanname verilmek suretiyle ödeneceği hallerde beyannamenin süresinde verilmemesine ili kin usulsüzlükler, bu cetvelin mükellef grupları sütununun 3 üncü sırasına göre cezalandırılır. 3- Emlak vergisine ait usulsüzlükler, bu cetvelin mükellef grupları sütunun 3 üncü sırasına göre cezalandırılır. Verilecek ce7.a miktarı 1996 yılında 2.000.000 liradır. 4- Kamu idare ve müesseseleriile dernek ve vakıfların yaptıkları usulsüzlükler (bunların iktisadi i letmclerine ait usulsüzlükler hariç), bu cetvelin mükellef grupları sütununun 3 üncü sırasına göre cezalandırılır. 5- Yukarıdakiler dı~ında kalan diğer vergi, resim ve harçlara ait usulsüzlükler, bu cetvelin mükellef grupları sütununun 4 üncü sırasına göre cezalandırılır. Çevre temizlik vergisinde bildirimin verilmemesi, geç veya noksan verilmesi hallerinde bu gruba göre 2 nci derece usulsüzlük cezası verilecektir. Bu cezanın miktarı 1996 yılında 500.000 liradır. Vergi ceı.alannt gerektiren olaylar vergi dairelerince veya yoklamaya ve vergi incelemesine (belediyelerin vergi inceleme yetkileri bulunmamaktadır) yetkili olanlar tarafından tespit olunur. Yoklama ve vergi incelemesi sırasında rastlanan vergi cezasını gerektirici olayların raporlarda gösterilmesi, delillerin kaybolması ihtimalinin bulunduğu hallerde bunların tutanakla tespit edilmesi mecburidir. Ceza Kesme Yetkisi Vergi ce7.aları, olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından kesilir. Belediye encümenlerinin vergi cezası verme gibi bir yetkileri bulunmamaktadır. Kesilen vergi cezaları ilgililere "ceza

36 ÇAGOAŞ YEREL YÖNETİMLER ihbarnamesil! ile tebliğ olunur. Ceza ihbarnamesinde bulunması gereken hususlar 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 366 ncı maddesinde gösterilmiştir. VERGİ CEZALARıNIN ÖDENME ZAMANI Vergi cezaları; a) vergi cezasına karşı vergi mahkemesinde dava açılmamışsa dava açma süresinin bittiği tarihten; b) vergi cezasına karşı dava açılmışsa, vergi mahkemesi kararı üzerine vergi dairesince düzenlenecek ihbarnamenin ilgililere tebliğ tarihinden başlayarak bir ay içinde ödenir. Vergi mahkemesine başvuru süresi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7 nci maddesi uyarınca 30 gündür. Bu süre geçtikten sonra vergi cezalarına karşı dava açmak mümkün değildir. VERGİ CEZASıNı ORTADAN KALDıRAN NEDENLER Vergi kanunlarına aykırı hareket edilmesi nedeniyle kesilmesi gereken vergi cezaları, bazı hallerde hiç uygulanmaz. Vergi cezasını ortadan kaldıran nedenler; yanılma, pişmanlık, ölüm, mücbir sebep ve zamanaşımıdır. Ayrıca, vergi cezası kesilip, muhatabına tebliğ edildikten sonra ödeme, uzlaşma, belli şartlarda yapılan indirim ilc kısmen veya tamamen ortadan kalkar. Şimdi bu nedenler hakkında bilgi vermeye çalışalım. Yaııılma: Vergi cezası kesilmeyecek hallerden biri de yanılmadır. Yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ilc yanlış izahat vermiş olmaları veya bir hükmün uygulanma tarzı hususunda yetkili makamların görüş ve kanaatini değiştirmiş veya bu hükme ait bir içtihadın değişmiş olması hallerinde ceza verilmez. Ölüm: Vergi Usul Kanunu'nun 372 nci maddesinde, mükellefin ölmesi halinde vergi cezasının düşeceği belirtilmiştir. Bu durum, cezaların şahsiliği ilkesinin bir sonucudur. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 7 nci maddesine göre mirasçılar ölenin vergi borçlarından hisseleri oranında sorumludur. Şayet, ölen mükellefe vergi ile birlikte vergi ceı..ası kesilmiş ise, ölüm ilc bu ceza düşeceğinden mirasçılar bundan sorumlu olmayacaklardır. Ceza Kesmede Zamanaşımı: Kusur, ağır kusur ve kaçakçılık cezalarında, cezanın bağlı olduğu alacağın doğduğu takvim yılını takip eden yılın birinci gününden başlayarak 5 yıl; usulsüzlükte, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak 2 yıl geçtikten sonra vergi cezası kesilmez. Ancak, cezayı gerektiren tek brr fiil ile kaçakçılık ve usulsüzlük veya ağır kusur ve usulsüzlük veyahut kusur ile usulsüzlük birlikte işlenmiş ise, bu takdirde kesilecek ceza, kaçakçılık, ağır kusur veya kusur için öngörülen zamanaşımı süresi olan 5 yıl içinde kesilebilecektir. Bu süre geçtikten sonra vergi cezası kesilemeyecektir. Mücbir Sebep: Vergi cezasını ortadan kaldıran zorunlu nedenler, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 13 üncü maddesinde belirtilmiştir. Buna göre;

BELEOİYELEROE VERGİ CEZASı UYGULAMASI 37 1- Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk, 2- Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, deprem ve sel gibi tabi afetler,. 3- Ki~inin iradesi dı~ında meydana gelen zorunlu gaybubetler, 4- Sahibinin iradesi dı~ındaki sebepler dolayısıyla defter ve belgelerin elinden çıkmı~ bulunması gibi zorunlu nedenlerin birinin varlığı halinde, veya bu durum tevsik ve ispat edilmi~ ise vergi cezası kesilmez. Danı~tay 9 uncu Dairesi, 27.1.1993 tarih ve Esas 1992/2680 ve Karar 1993/313 sayılı kararında, uzla~ma toplantısına ağır hastalık nedeniyle katılamama halinin Vergi Usul Kanunu'nun 13 üncü maddesi gereğince mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği, genel hukuk kuralları içerisinde mücbir sebep sayılabilmesi için yataklı tedavi kurumlarında tedaviyi gerektirir nitelikte ağır hastalık olduğunun belgelenmesi gerektiğine karar vermi~tir. Ödeme: Vergi cezasını ortadan kaldıran sebeplerden bir diğeri de ödemedir. Vergi cezaları, Vergi Usul Kanunu'nun.368 inci maddesinde belirtilen bir aylık süre içinde ödenmekle son bulur. Pişmanlık: Bu konu, Vergi Usul Kanunu'nun 371 inci maddesinde. düzenlenmi~tir. Beyan esasına dayanan vergilerde, kaçakçılık, ağır kusur, kusur mahiyetindeki kanuna aykırı hareketleri, ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ilc haber veren mükelleflere, belli bazı usul ve ~artlara uymaları kaydıyla kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezası kesilmez. Bu ~artlar a~ağıda belirtilmi~tir: 1- Mükeııefin durumu haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından herhangi resmi bir makama dilekçe ile veya ~i[ahi beyanı tutanakla belgelendirmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamı~ olması (dilekçe veya tutanağın resmi kayıtlara geçirilmi~ olması ~arttır). 2- Haber verme dilekçesinin vergi incelemesine ba lamadan önce verilmi~ ve kayda geçirilmi olması. 3- Vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten ba layarak 15 gün içinde gönderilmesi. 4- Eksik veya yanlı yapılan vergi beyanının mükellefin durumu haber verme tarihinden başlayarak 15 gün. içinde tamamlanması veya düzeltilmesi. 5- Mükeııefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmi~ bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 51 inci maddesinde belirtilen oranda uygulanacak gecikme zammı nispetinde bir zamla birlikte haber verme tarihinden ba~layarak 15 gün içinde ödenmesi. Öte yandan, yukarıdaki artların yerine getirilmesi halinde kaçakçılık ve kaçakçılığa te~ebbüs fiilerini İ leyenler hakkında, Vergi Usul Kanunu'nun 338,

38 ÇAGDAŞ YEREL YÖNETtMLER 346 ve 347 nci maddelerinde öngörülen hükümler uygulanmaz. Diğer taraftan pi manhk, emlak vergisinde uygulanmaz. Uzlaşma: Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen önemli müesseselerden biri de uzla madır. İkmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ili kin vergi cezalarının tahakkuk edecek miktarları konusunda, belediyeler a ağıda belirtilen hallerde mükelleflerle uzla abilir: 1- Tarhiy'atta vergi hatası ve maddi hata varsa. 2- Tarhiyatta yanılma halinin mevcut olduğunun mükellef veya ceza sorumlusu tarafından iddia edilmesi. 3- Vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin veya usulsüzlük fiilinin i lenmesinin, mükellef veya ceı.a sorumlusu tarafından kanun hükümlerine gereği kadar nüfuz etmemekten ileri geldiğinin iddia olunması. 4- Mükellef, müphem (anla ılamayan) ve yoruma mütehammil (yatkın, uygun) hususlardan dolayı yanılmı bulunursa. 5- Tarhiyatı ve ceza kesmeyi gerektiren sebeplerin, vergi mahkemeleri ile Danı tay veya Maliye Bakanlığı tarafından, benzer hadiselerde ba ka yönden mütalaa edilmi olması. Belediyelerin, 213 sayılı kanuna tabi vergi, resim ve harçlardan hangilerinde uzla ma yoluna gidilebileceğini İçi leri Bakanlığı tayin etmektedir. Kanunun verdiği bu yetkiye dayanarak İçi leri Bakanlığı, 5.12.1987 gün ve 10655 sayılı Resmi Gazete'de yayımladığı 1 seri nolu uzla ma genel tebliği ile, belediyelerin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu kapsamına giren vergi,- resim ve harçlarda mükelleflerle uzla maya gidilebileceğini belirlemi tir. Ayrıca, 1319 sayılı EmUik Vergisi Kanunu'nun 32 nci maddesi uyarınca, ikmalen tarh olunan emlak vergisi için kesilen ceza da uzla ma konusu yapılabilecektir. Belediyelerde uzla ma komisyonu, belediye ba kanının ba kanlığında, encümenin seçeceği iki üyeden olu ur. Uzla ma komisyonu noksansız toplanır ve ekseriyetle karar verir. Uzla mada, mükellefin veya cezaya muhatap olanın bizzat veya resmi veka Ietini haiz vekili vasıtasıyla yazı ilc uzla ma komisyonuna ba vurması arttır. Uzla ma talebi, mükellef veya cezaya muhatap olanlar için vergi ya da ceı.a ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yapılır. Danı tay Üçüncü Dairesi, 28.12.1993 tarih ve Esas 199312163, Karar 1993/3856 sayılı kararında, uzla ma komisyonuna müracaat süresinin hesabında dilekçenin postaya verili tarihinin dikkate ahnacağına karar vermi tir. Re'sen tarhiyatta, mükelle,fi, vergi dairesi de (belediye de) uzla maya davgt edebilir. Uzla ma komisyonlarının uzla ma görü mesine ba lamadan önce, uzla ma talebinin mükellef veya ceza sorumlusu tarafından yazı ilc süresinde yapılıp yapılmadığın. ve uzla manın komisyonun yetkisi içinde bulunup bulunmadığını incelemesi gerekir.

BELEDİYELERDE VERGİ CEZASı UYGULAMASI 39 Komisyon, talebin usulüne uygun ekilde yapılmadığını veya uzla manın yetkisi dl lnda bulunduğunu tespit ederse esasa geçmeden talebi reddedecektir. Talebin usule uygun ekilde yapıldığının ve komisyonun yetkisi içinde bulunduğunun tespit edilmesi halinde, mükellefin veya adına ceza kesilenin de bulunacağı bir oturumda meselenin esasını tetkik edecektir. Uzla ma ilc ilgili olarak yapılacak görüşmelere katılması için mükeııefe veya cezaya muhatap olana, görü menin tarihi ile yapılacağı yer ve saat uzlaşma komisyonu tarafından yazı ile en az 10 gün öncesinden bildirilecektir. Bu ekilde yapılacak göruşmeler sonunda uzla ma yapıldığı takdirde, durum bir tutanakla tespit edilecek ve iş bu tutanak komisyon başkanı ve üyeleri ile mükellef veya adına ceza kesilenler tarafından İmzalanacaktır. Bu belgenin ilgili nüshası ilgiliye derhal verilecektir. Bİr nüshası da 3 gün içinde vergi dairesine gönderilecektir. Uzlaşma temin edilemediği takdirde (mükeııefin veya adına ceza kesilcnin uzlaşma tutanağını imzaiamamasl veya bu tutanağı ihtirazi kayıtla imzalama~ istemesi halinde de uzlaşma sağlanmamı sayılacaktır), komisyonca bu hususu belirtmek üzere düzenlenecek tutanağın birer örneği 3 gün içinde vergi dairesine ve ilgiliye tçbliğ olunacaktır. Uzla manln yapılamaması halinde, aynı vergi veya ceza için yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz. Uzlaşma komisyonlarının tuıacağı tutanaklar kesin olup, gereği derhal yerine getirilir. Mükellef veya adına ceza kesilen, üzerinde uzlaşılan ve tulanakla tespit olunan hususlar hakkında dava açamaz ve hiçbir makama şikayette bulunamaz. Nitekim, Danışlay Vergi Daireleri Genel Kurulu, 19.2.1993 tarih ve Esas 13992/118 ve Karar 1993/30 sayılı kararında, uzlaşma müessesesinin amacının uyuşmazltkıarı kısa sürede ve yargıya intikal ettirmeden sonuçlandırmak olduğunu belirterek, ceza üzerinde uzlaşma sağlanmı sa buna karşı dava açılamayacağlna karar vermiştir. Uzlaşma ve vergi mahkemesiilde dava açma: Süresi i'çinde uzlaşma talebinde bulunan mükellef veya ceza sorumlusu, uzlaşma talep ettiği vergi veya ceza için, ancak uzlaşma yapılamadığı takdirde dava açma yoluna gidebilecektir. Mükeııef veya ceza sorumlusu aynı vergi veya ceza için uzlaşma talebinden önce dava açmı ise dava, uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi mahkemelerince incelenmez; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayıltr. Uzla manln yapılması halinde mükellef, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezaya (bunlardan birisi üzerinde uzlaşılmı olsa bile her ikisine); adına sadece ceza kesilmiş bulunan, üzerinde uzla ılan bu cezaya karşı dava açamaz. Uzla manln gerçekleşmemesi halinde mükellef veya ceza sorumlusu, tarh edilen vergiye veya kesilen cezaya, uzlaşmanın yapılmadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dahilinde belediyeye (vergi dairesine) karşı vergi mahkemesinde dava açabilir. Bu takdirde, dava açma

40 ÇAGDAŞ YEREL YÖNE11MLER süresi bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu süre tutanağın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün olarak uzar. Uzlaşma yapıldığı takdirde, uzlaşma konusu yapılan vergi ve cezalar; uzla ma tutanağı vergi ve cezaların ödeme zamanlarından önce ilgiliye tebliğ edilmi se kanuni ödeme süresi içinde; ödeme süresi kısmen veya tamamen geçtikten sonra tebliğ edilmişse ödeme süreleri geçmiş olanlar uzlaşma tutanağının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenecektir. Uzlaşma yapılamadığı takdirde, Vergi Usul Kanunu'nun 112 ve 368 inci maddeleri ile İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27 nci maddesinin 8 numaralı bendi hükmü dairesinde, söz konusu vergi ve cezalar ödenecektir. Uzla ma, Vergi Usul Kanunu'nun 376 ncı maddesinde öngörülen indirimlerin uygulandığı vergi ve cezalar için söz konusu değildir. Ancak, ceza sorumlusunun, uzlaşma tutanağı imzalanıncaya kadar uzla ma talebinden vazgeçtiğini beyan ederek, olaya 376 ncı maddenin uygulanmasını isteme hakkı vardır. Vergi Cezalannda İııdinne: Re'sen veya ikmalen tarh edilen vergi veya vergi farkını aşağıda belirtilen indirimlerden arta kalan kaçakçılık, ağır kusur, kusur ve usulsüzlük cezalarını mükellef veya vergi sorumlusu, ihbarnamelerin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde ilgili belediyeye (vergi dairesine) başvurarak, vadesinde veya 6183 sayılı kanunda bahsedilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse; 1- Kaçakçılık, ağır kusur veya kusur dolayısıyla kesilen cezanın birinci defada yarısı, 2- Müteakiben kesilen cezaların üçte biri, 3- Usulsüzlük cezasının üçte biri indirilir. Bu indirimler vergi aslına tabi olmaksızın kesilen usulsüzlük cezaları hakkında da uygulanır. Mükellef veya ceza sorumlusu ödeyeceğini bildirdiği vergi ve vergi cezası farkını yukarıda belirtilen süre içinde ödem ez veya dava konusu yaparsa söz konusu indirimden yararlanamaz. Vergi Cezalannda Yapılan Hatalar: Vergi cezalarında yapılan hatalar, Vergi Usul Kanunu'nun ı 16-126 ncı maddeleri arasında yer alan usul ve şartlara göre düzeltilir. Vergi cezalarında yapılan hataların düzeltilmesine, ilgili vergi dairesi müdürü (belediye gelir müdürü, yoksa hesap İşleri müdürü o da yoksa saymanlar) karar verecektir. Bu hatalar düzeitme fişine dayanılarak giderijir. Hatanın mükellef aleyhine yapılmı olması halinde, fazla vergi cezası aynı fi e dayanılarak terkin ve tahsil olunmu ise mükellefe reddolunacaktır. Düzeltme fişinin bir nüshası, reddedilecek miktarla müracaat edeceği muhasebe ve müracaat süresi belirtilmek suretiyle mükellefe tebliğ edilecektir. Mükellef, tebliğ tarihinden ba layarak bir yıl içinde parasını geri almak üzere ba vurmadığı takdirde hakkını kaybeder.

BELEOİYELEROE VERGİ CEZASı UYGULAMASI 41 İdarece, tereddüt edilmeyen, açık ve mutlak vergi cezası hataları re'sen düzellilebilecektir. Aleyhlerine düzeltme yapılan kimselerin düzeltmeye kaf 1 vergi mahkemelerindedava açma hakları vardır. Vergi cezası hataları, ilgili memurun incelemesi veya mükellefin müracaatı ile veyahutta bir genel tefti sırasında da ortaya çıkabilir. Mükellefler de vergi cezası i lemlerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilir. 'Ba vurunun posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi gerekir. Tahakkuk zamana ımı süresi dolduktan sonra meydana çıkarılan vergi ve vergi cezası hataları düzeltilemez. Düzeltme talebi reddedilen mükellefin belediye ba kanına müracaat hakkı vardır. Şayet, bu müracaat da reddolunursa mükellef, idari yar-, gıya ba vurabilecektir. VERGİ CEZALARıNDA GECiKME ZAMMı UYGULANMASI 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 51 inci maddesinde 3946 sayılı kanunun 3 üncü maddesiyle yapılan bir deği iklikle, kesinle en ve vadesinde ödenmeyen kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarına, vade tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanması esası getirilmi tir., Kanunun bu hükmüne göre, kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarından, vadesi 3946 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 30.12.1993 tarihten sonra olup da, ödeme süreleri içinde ödenmeyenlere gecikme zammı uygulanabilecektir. Ancak, usulsüzlük cezalarına gecikme zammı uygulanmaz. Öte yandan, 6183 sayılı kanunun 51 inci maddesine 3505 sayılı kanunun 24 üncü maddesiyle eklenen 3 üncü fıkra hükmü, 3946 sayılı kanunun 3 üncü maddesi ilc kanunun yayımı tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmı tır. Bu nedenle, 1.1.1994 tarihinden itibaren asıl addolunma i lemleri yapılmayacaktır. SONUÇ Belediyeler, kanunlarla' verilen hizmetleri yerine getirebilmek için gelirlerini kanuni süresi içinde mükelleflerden tahsil etmek zorundadırlar. Aksi halde kanunen yerine getirmek zorunda oldukları hizmetleri yerine getiremez, borçlarını ödeyemez ve faaliyetlerini sürdüremezler Böyle bir durumda, ba ta belediye ba kanı ve belediye saymanı, belediye gelirlerini takip ve tahsil etmemekten ve taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirmemekten hem cezai hem de mali yönden sorumlu olacaklardır. Kanun, belediye gelirlerini tahsil etmekle doğrudan belediye saymanlarını görevli tutmu tur. Bu husus, gerek 1050 sayılı Muhasebe-i Umurniye Kanunu'nun 9 uncu, gerekse Belediye Bütçe ve Muhasebe Usulü Tüzüğü'nün 41 ve 42 nci maddelerinde belirtilmi tir. Belediye saymanları bu görevlerini elbette sayman mutemeti durumunda bulunan memurlar eliyle yerine getirmektedir.

42 ÇAGOAŞ YEREL YÖNETıMLER Belediye hizmetlerinin aksatılmadan hızlı ve etkin bir ekilde yürütülebilmcsi ancak, belediye gelirlerinin süresinde tarh ve tahakkukunun yapılarak, mükeııefler arasında herhangi bir ayrım yapmadan ve taviz vermeden ilgili kanun hükümlerini uygulamak suretiyle zamanında tahsil edilmesine bağlıdır. Belediye yetkililerinin bu sonuca ancak, vergilendirme ilc ilgili ödevlerini yerine geıirmeyen mükeııef veya ceza sorumluları hakkında hiç tereddüt etmeden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun öngördüğü cezaları (yaptırımları) ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da öngörülen hükümleri uygulamak suretiyle ula maları mümkündür. Vergilendirme ile ilgili ödevleri yerine getirmernek veya eksik yerine getirmekten dolayı belediyeyi gelir kaybına uğratan mükel1ef veya ce:tll sorumluları hakkında 213 sayılı kanunun öngördüğü yaptırımları uygulamayan veya uygulattırmayan ba ta belediye ba kanı ve saymanı olmak üzere diğer belediye yetkilileri mali ve cezai sorumluluktan kurtulamayacaklardır. Bu nedenle, belediye ba kanları ve saymanlarının ileride sorumlu duruma dü memeleri için, kanun Iarın kendilerine verdiği yeıkileri sonuna kadar kullanarak görevlerini noksansız yerine getirmeleri gerekir.