MEDYA ve HIV/AIDS HIV ve AIDS medyada en ilgi çeken ve en sık yer alan konulardan biridir. Pozitif Yaşam Derneği olarak yürüttüğümüz basın çalışmaları sayesinde önceki yıllara nazaran HIV/AIDS e ilişkin habercilik dilinde olumlu bir gelişme olduğunu sevinerek gözlemlemekteyiz. Ancak, HIV pozitiflerin yaşadıkları hak ihlalleri ve HIV/AIDS doğru bir şekilde gündeme taşınsa da medyanın HIV ve AIDS ile ilgili önyargıları körükleyen haberlerin hâlâ varlığını sürdürdüğünü de üzülerek tespit etmekteyiz. Bir taraftan böylesine önemli bir konunun basında yer almasından dolayı memnun olurken, öte yandan haber başlığında ve içeriğinde, nefret söylemi* ile korkutucu ve HIV pozitifleri ötekileştiren bir dil kullanılmasını endişe verici bulmaktayız. Bu başlıklardan birine örnek olarak, 15 Temmuz 2011 Cuma günü İzmir de düzenlediğimiz basın toplantısında, Ege Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ABD öğretim görevlisi Prof. Dr. Deniz Gökengin in Türkiye de HIV/AIDS ile ilgili güncel durumu aktardığı konuşmasının basına yansıma şeklini verebiliriz. Posta Ege gazetesinin 17 Temmuz 2011 tarihinde Doğan Haber Ajansı ndan alarak yayımladığı haber HIV taşıyıcıları başıboş geziyor! başlığı ile gündeme gelmiştir.
Prof. Dr. Deniz Gökengin, ülkemizde ihtiyaç duyulan konuların yanı sıra pek çok olumlu gelişmeyi de basınla paylaşmış olmasına karşın, medya mensuplarının bu haberi pozitif yaklaşımdan uzak bir şekilde kurguladıklarını görmekteyiz. Tıp ve bilim çevreleri HIV ve AIDS ile ilgili önemli yol kat etmişken, maalesef Türkiye de ana akım medya, haberleri sunuluş biçimindeki Başıboş ifadesi gibi ifadelerle HIV pozitif bireylerin tehlikeli olduklarını ima etmekte ve önyargıları körükleyen görsellerle korku yaratmaktadır. GÖRSELLİK ve DOĞRU BİLGİ HIV ve AIDS ile ilgili haber içeriklerinde kullanılan kan, cinsellik, kasları erimiş (özellikle siyahi ırk), soluk benizli hasta insanlar, yüzü görünmeyen varlıklar ve ölümü çağrıştıran görseller, mevcut önyargıları desteklemekte ve arttırmaktadır. HIV ile yaşayan kişilere yönelik önyargıları besleyen başlık, haber ve görseller onların damgalanarak daha fazla ayrımcılığa uğramalarına ve toplumun HIV/AIDS e kulaklarını kapamasına sebep olmaktadır. HIV yayılımının başlıca nedenlerinden biri korku dilinin, doğru ve çağdaş bilgilere erişimin önünde engel oluşturmasıdır. 30 Mayıs 2011 Gazetem Ege Bu haberde olumsuz görsellerin yanı sıra, HIV/AIDS ile ilgili terminolojinin doğru kullanılmadığını, en önemlisi de HIV in bulaş yolları ile ilgili (uzman bir doktor tarafından!) yanlış bilgilendirmeler yapıldığını görmekteyiz. Haberde yer aldığının aksine günümüzde Dünya Sağlık Örgütü nün kronik hastalıklar listesinde olan HIV, 1996 dan bu yana başarılı tedaviler ile sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmeyi mümkün kılmaktadır. Düzenli bir şekilde ilaçlarını almaya devam eden HIV pozitifler
kaliteli ve sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edebilir, çalışabilir, evlenebilir, belirli önlem ve kontrollerle bebek sahibi olabilirler. HIV sosyal ilişkilerle, öpüşmekle, kondom ile ilişkiye girmekle, sarılmakla, aynı ortamda bulunmakla, aynı çatal kaşığı, aynı havuzu, aynı tuvaleti kullanmakla, sivrisinek ısırmasıyla, tükürükle, gözyaşı ve ter ile bulaşmamaktadır. Antalya Son Haber 02 Haziran 2011 Karanlık ve korkutucu görüntülerle, yanlış bilgilerle HIV/AIDS e etkili bir şekilde dikkat çekemediğimiz aşikârdır. Olumsuz tutum yerine doğru ve pozitif haberler kullanmamız HIV/AIDS mücadelesine güç katmaktadır. Star 01 Aralık 2010 Sabah 05 Aralık 2010
Akşam 16 Ağustos 2010 BİLGİ KAYNAĞI: MEDYA Yapılan araştırmalar sonucunda Amerika Birleşik Devletleri nde nüfusun % 72 si HIV ve AIDS hakkındaki doğru ve birincil kaynaklarının; TV, radyo ve gazeteler olduğunu göstermektedir. Hindistan da ise bu oran % 70 lerdedir.² Türkiye de HIV/AIDS ana akım medyanın haberlerini incelediğimizde: haberler suç ve ahlaksızlık ekseninde işlenmektedir. HIV/AIDS, tedavisi mümkün olmayan bir hastalık olarak sunulmakta ve HIV ile yaşayanlar tehlikeli, hastalıklı, günahkâr, sapkın ve kötü bireyler olarak sürekli olarak ötekileştirilmektedir. Pozitif Yaşam Derneği olarak üniversitelerde öğrencilere yönelik yürüttüğümüz Farkındalık Yaratma Projesi ¹ kapsamında yaptığımız anket çalışmalarının sonuçlarına göre, Türkiye de de HIV/AIDS ile ilgili en fazla bilgi edinilen kaynak medyadır. HIV ve AIDS'e ilişkin bilgi kaynağı Üniversite Medya 31% 25% Üniversite İnternet 19% Aile 7% Arkadaş 18% Aile Arkadaş İnternet Medya
Anket sonuçlarına göre; kendilerini HIV ve AIDS konusunda bilgili olarak gördüklerini kaydeden öğrencilerin en temel bilgilerde bile (tükürük, aynı tuvaleti kullanmak, sivrisinek ısırığı, anneden bebeğe süt yoluyla bulaşma) yanlış bilgi sahibi oldukları görülmektedir. Sonuçlara göre, ülkemizde HIV/AIDS e ilişkin bilgilerin en yaygın şekilde medya aracılığı ile edinildiği ve YANLIŞ bilgilerle yaygınlaştığını söylemek mümkündür. MEDYA ve İHLALLER Gerek yazılı gerek görsel medyada; kişisel bilgilerin, ad ve soyadı dahil olmak üzere, yüzünün tanınacak biçimde açıkça ifşa edilmesi ve kişisel bilgilerinin gizliliği hakkının ihlal edilmesi yine medyada sıkça görülen bir durumdur. Bir kişinin tıbbi bilgileri ve özellikle HIV pozitif olduğunun açıklanması Türk Ceza Kanunu'nda suç olarak tanımlanmaktadır. Aynı zamanda tıbbi tanı bilgisinin açıklanması taraf olduğumuz Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'nin 8.maddesi, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi 17.maddesi, Biyotıp Sözleşmesi'nin 10.maddesine de aykırılık oluşturmaktadır. Bir kişinin, kişisel bilgilerini meslekleri gereği öğrenen (medya mensubu, muhtar, sağlık personelinin veya emniyet görevlilerin) tıbbi zorunluluk ve hâkim kararı olmaksızın açıklaması Türk Ceza Kanunu nun ilgili maddeleri uyarınca suç teşkil etmektedir. Tüm kurum/kuruluş ve ilgili ilgisiz yetkililerin tıbbi bilgilerin gizliliği konusunda gerekli özeni göstermesi gerekmektedir. Aksi durumda hukuksal ve cezai sorumluluğu doğmaktadır. Unutmayalım ki, HIV bugün herkesimden insanı ilgilendirmekte ve etkilemektedir. POZİTİF YAŞAM DERNEĞİ İŞ BİRLİĞİNE HAZIR HIV ile yaşayan kişilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri, toplumun HIV/AIDS i doğru olarak tanıması ve HIV yayılımının önlenmesi için basın kuruluşlarının desteği ve işbirliği önem taşımaktadır. Bu nedenlerle Pozitif Yasam Derneği olarak basın mensuplarının HIV ve AIDS ile ilgili her türlü doğru bilgiye erişimlerinde destek olmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Yapılan haberlerde editoryal çalışma sırasında ve yayımlanırken basın yayın ilkelerine, etik değerlere dikkat edilmesini rica ediyor; nefret söyleminden uzak, HIV/AIDS ile ilgili doğru terim ve bilgi içeren haberler hazırlanmasını talep ediyoruz. Pozitif Yaşam Derneği Tel : +90-212- 288 38 83 Faks : +90-212- 288 38 84 e-posta: info@pozitifyasam.org www.pozitifyasam.org www.pozitifgunluk.com www.twitter.com/hivleyasam www.facebook.com/pozitif.yasam.dernegi http://friendfeed.com/pozitifyasamdernegi Pozitif Yaşam Derneği Hakkında: HIV ile yaşayan bireyler, yakınları, doktorlar ve aktivistler tarafından 2005 yılında kurulmuştur. Dernek, HIV/AIDS ile yaşayanlar ve yakınları arasında iletişim ağı kurarak tedaviye erişimlerini
kolaylaştırmak, kendilerine ve yakınlarının fiziksel, ruhsal ve sosyal açılardan güçlendirilmelerini sağlamak, haklarını korumaları için destek vermek ve uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınmış haklarının fiilen uygulanabilmesi için çalışmakta ve bunun yanında HIV/AIDS konusunda toplumu bilinçlendirme, önleme ve koruma çalışmaları yürütmektedir. www.pozitifyasam.org * Nefret Söylemi: Düşmanlık ve hoşgörüsüzlük ifade eden, saldırgan nefret biçimlerini yayan, teşvik eden, savunan ya da haklı gösteren her türlü ifade biçimidir. HIV ve AIDS ile ilgili temel bilgiler: http://pozitifyasam.org/tr/sss.html http://pozitifyasam.org/tr/bulasi-ve-korunma-yollari.html ¹ http://pozitifyasam.org/tr/tamamlanan-projeler/farkindalik-yaratma-projesi.html http://pozitifyasam.org/assets/files/farkindalik_projesi.pdf ² Prof.Dr. Yasemin İnceoğlu