ALLİANOİ DAN İKİ CAM ESERİN KONSERVASYON VE RESTORASYONU CONSERVATION AND RESTORATION OF TWO GLASS PIECES FROM ALLIANOI Ceren BAYKAN Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Meslek Yüksek Okulu, Mimari Restorasyon Programı, İstanbul ÖZET İzmir İli, Bergama İlçesi, Paşa Ilıcası Mevkii nde yer alan Allianoi da, 2005 kazı çalışmalarında, Kuzey Ilıca Batısı Sektörü nde bulunan Avlulu Yapı da çok parçalı durumda iki adet cam eser ele geçmiştir. Bu iki eser, sergilenecek duruma getirildikten sonra ölçekli çizimleri yapılarak Bergama Müzesi ne teslim edilmiştir. Çalışma kapsamında, bu iki eserin buluntu anında alınan önlemlerle kaldırılma, temizleme, yapıştırma, tümleme, konservasyon, çizim ve paketleme sonrasında da müzeye teslim anına kadar geçen süreç aktarılmaktadır. Anahtar Kelimeler: Allianoi, Cam, Konservasyon, Restorasyon, Bergama. ABSTRACT Two fragmentary glass bottles has been found at the Peristyl Building in west of the North Thermal Sector, during the excavations campaign in 2005 in Allianoi at Paşa Ilıcası near Pergamon, Izmir. These two pieces has been delivered to the Pergamon Museum after drawing, conservation and restoration. In this paper, the process of finding, handling, cleaning, conserving, restoring, drawing and packing of these two glass bottles is explained. Keywords: Allianoi, Glass, Conservation, Restoration, Pergamon. 181
1.GİRİŞ Allianoi, İzmir ili, Bergama ilçesinin 18 km. kuzeydoğusunda, Paşa Ilıcası mevkii nde yer almaktadır. Antik yazar P.Aelius Aristides in Hieroi Logoi adlı eserinde Allianoi adı geçmekte; 1998 yılından itibaren bu alanda kurtarma kazıları yapılmaktadır [4]. 2005 yılı kazı çalışmalarında, Kuzey Ilıca Batısı Sektörü nde yer alan Avlulu Yapı da iki adet cam eser ele geçmiştir. Ele geçen eserlerden biri 1, silindir gövdeli ve çift kulplu masa amphorası, diğeri 2 ise dörtgen gövdeli ve tek kulplu bir şişedir. 2. İLK MÜDAHALE Buluntu anında yapılan gözlemler sonucunda eserlerin fiziksel bozulmaya maruz kaldıkları saptanmıştır. Camın yapısı, üretim hataları, toprağın içerdiği maddeler, buluntu yeri ve durumu gibi nedenlerle eserler çok parçalı olarak; ince mil dolgu içinden ele geçmiştir (Resim. 1). Yatık durumda ele geçen eserlerin içine yarıya kadar dolan mil, formlarının korunmasını sağlarken aynı zamanda da basınca neden olmuştur. Dörtgen formlu şişenin ağzından girmiş olan bir kök de eseri iç basınç sonucu tahrip etmiştir (Resim. 2). Resim 1. (üst) Figure 1. (above) Resim 2. (alt) Figure 2. (below) Buluntu anından, kaldırma aşamasına kadar direk güneş ışığına maruz kalmamaları için eserler karton plakalarla örtülmüştür. Buluntuların, yerinde fotoğrafları çekildikten sonra kaldırma aşamasına geçilmiştir. Çok parçalı ancak, formları tam olarak belli olabilen eserlerin kaldırma sırasında izlenen yolun restorasyon aşamasını kolaylaştırması amacıyla; eserler ağız, gövde ve dip parçaları ayrı paketlenerek kaldırılmıştır. Bu çalışma eserlerin tekrardan tümlenip, eski görünümlerini kazanmaları için yapılacak çalışmaya yardımcı olmuştur. 1 Yükseklik: 35 cm., Dip Genişlik: 8.8 cm. C.05 13 numara ile kazı envanter defterine kayıtlı eser, açık yeşil geçirgen cam hamurlu, üfleme tekniğiyle üretilmiş silindir gövdeli, dar boyunlu. Dışa açık dudaklı, iki katlı ağız geniş ve kalın. Omuz kısmına oturtulmuş geniş kulp yukarı çekilip, dikleştirilerek ağzın altına kıvrımlı olarak yapıştırılmış. Düzleştirilmiş içbükey dip kısmında noble izi görülmekte. Az habbeli hamurlu kabın yarı saydam, kalın kulpunda hamurun homojen olmamasından kaynaklı lekeler dikkat çekmekte. 2 Yükseklik: 21.5 cm., Dip Genişlik: 6.2 cm. C.05 9 numaralı eser, açık yeşil geçirgen cam hamurlu, üfleme tekniğiyle üretilmiş köşeli gövdeli, dar boyunlu. Dışa çıkık ağız kenarı döndürülüp, alta katlanarak oluşturulmuş ve üstü düzleştirilmiş. Omuz kısmına oturtulup, yukarı çekilen kulp ağzın altına yapıştırılmış. Dik kulpun geniş yüzeyi sık ve düzensiz yivlerle bezenmiş. Düzleştirilmiş içbükey dipte noble izi görülmekte. Habbeli hamurlu kabın yarı saydam, kalın kulpunda lekeler mevcut. 182
3. RESTORASYON KONSERVASYON ÇALIŞMALARI 3.1. Bozulma Şekilleri Fiziksel bozulmaya uğramış eserlerde ayrıca kimyasal bozulmalar da gözlenmiştir. Camların katkı maddelerinden kaynaklanan bu bozulma, camın toprak altında kaldığı ortam koşullarıyla etkileşimi sonucu ortaya çıkmaktadır. Yeraltı ve yağmur sularının camlarla teması sonucu cam katkı maddelerinin çözülmeleri ve erimeleri yapısal bozulmanın gerçekleşmesine, sonuç olarak yüzeyde ince de olsa, pul pul dökülmelere neden olmuştur. Yer yer sedefli görünüme sahip cam parçaların bu dökülme sonucu yüzey kaybına uğradığı bölgelerinde beyaz lekeler görülmektedir (Resim. 3). Dörtgen formlu şişe parçalarının bazılarının iç yüzeylerinde kalker tabakasına rastlanmıştır. Gövdenin bir köşesindeki ve boyun bölgesindeki mevcut kalker tabakası, parçaların cidar kısımlarında görülmemektedir. Bu gözlemle kalker oluşumunun kırılma öncesine ait olduğu anlaşılmaktadır (Resim. 4). Resim. 3 Resim 3. Figure 3. 3.2. Temizleme Buluntu yerinden kaldırılıp, kazı evine getirilen parçalar ağız, gövde ve dip şeklinde ayrılıp, bir fon üzerine kabın formunda dizildikten sonra restorasyon öncesi fotoğrafları çekilmiştir. Gruplanan parçalar ayrı ayrı temizleme işlemine tabi tutulmuştur. Temizleme yöntemlerini belirlemek için yapılan gözlem sonucu cam parçalar üzerinde toprak ve irizasyon tabakası görülmüştür. Bu tabakalarda arındırmak için parçalar birkaç defa saf su ile yıkanmıştır. Yıkama sırasında parçalar üzerinden temizlenemeyen tabakalar mekanik yöntemlerle yüzeyden uzaklaştırılmıştır. Saf su banyosu sayesinde ayrıca; parçaların bünyesinde bulunabilecek tuzlardan da arındırılmıştır. Saf su banyosundan sonra alkol banyosuna tabii tutulan parçalar emici kâğıtlar üzerine serilip, kurumaya bırakılmıştır. 3.3. Yapıştırma Resim 4. Figure 4. Buluntu anından formu tam olarak bilinen kapların tekrar eski görünümlerine kavuşmaları için parçaların birleştirilmesi aşamasına geçilmiştir. Parçalarının yapıştırılmasına, ağız kısmı dar olduğundan, dip parçalarından başlanılmıştır (Resim. 5). Bulunan ve birbirine oturduğundan emin olunan parçalar şerit bantlarla birbirine tutturulmuş böylece formu tam olarak ortaya çıkan ve ayakta durabilen eserin bu uygulamadaki ilk aşaması tamamlanmıştır (Resim. 6 9). Resim 5. Figure 5. 183
Resim 6. Figure 6. Resim 7. Figure 7. Resim 8. Figure 8. Resim 9. Figure 9. İnce, kırılgan ve şeffaf görünümlü olan parçaların yapıştırılmasında cam özelliğini taşıyabilen ve önceden yapılan uygulamalarda olumlu sonuçlar vermiş olan epoksi reçinesi kullanılmasına karar verilmiştir [2]. Uygun katalizör belirli oranlarda karıştırılıp, uygulamaya hazırlanmıştır. Sıcak bir ortamda daha akışkan bir kıvama gelebilen reçine, lambalı düzenek altında ayrık parçaların birleşim yerlerine sürülmüştür (Resim. 10). Camın saydam yapısı sayesinde epoksi reçinesinin parçalar arasına nüfuz edip etmediği kolaylıkla görülebildiğinden dolayı uygulama daha kontrollü bir şekilde sürdürülebilmiştir. Bu uygulama tamamlandıktan sonra reçinenin reaksiyonunun hızlanması amacıyla eserler sıcak lamba altında 15 dakika tutulup, daha sonra tam kurumaya bırakılmıştır [1] Resim 10. Figure 10. (Resim.11). Kuruma sırasında eser sürekli kontrol edilerek, yüzeydeki artıklar temizlenmiştir. Epoksi reçinesi tam olarak kuruduğunda çok sertleştiğinden dolayı yüzeyden alınması zor olmaktadır. Hem esere zarar vermemesi hem de uygulamayı bozmaması için temizleme işleminin zamanında yapılması gerekmektedir. 184
Resim 11. Figure 11. Resim 12. Figure 12. Resim 13. Figure 13. Yapıştırıcı kuruduktan sonra, parçaları tutan bantlar mekanik yöntemlerle ve asetonlu pamuklar yardımıyla alınarak, yüzey tamamen temizlenmiştir (Resim. 12 13). Restorasyonda izlenen yapıştırma yöntemi her iki esere de aynı şekilde uygulanmıştır. Bir arada bulunmuş olan bu iki eserin restorasyon çalışması da birlikte sürdürülmüştür. 3.4. Tümleme Tek kulplu, dikdörtgen gövdeli şişenin formu tam olarak oluşturulup, eser desteksiz ayakta durabilecek hale getirildikten sonra eksik kısımlarının tümlenmemesine karar verilmiştir. Çift kulplu masa amphorasının da formu tam olarak belli olup, eser desteksiz ayakta durabilmekte; ancak boyun kısmında eksik parçaların olması, ağzın dengesiz durması ve kulpların boyuna ve ağza tam olarak oturmaması gibi problemler nedeni ile eserin sadece boyun, kulp ve ağız bölümünde tümleme yapılmasına karar verilmiştir. Çift kulplu masa amphorası tam yuvarlak, kademeli ve kalın bir ağza sahip olduğundan, boyuna ve kulpların üst kısımlarına ağırlık yapmaktadır. Bu problem dikkate alınarak öncelikle ağzın boyuna ve kulplara temas ettiği kısımların tümlenmesine karar verilmiştir. Bu tümleme çalışmasında da sadece denge problemlerini giderecek olan gerekli kısımların tümlenmesi yolu tercih edilmiştir. Tümleme uygulamasında, var olan kısımlardan dişçi mumuyla iç kalıp alınıp, bu kalıp tümlenecek kısma yerleştirilmiştir. Yapıştırmada kullanılan epoksi reçine ve akışkanlığı azaltıcı pudramsı erozil karıştırıldıktan sonra dolgu malzemesi hazırlanıp, kalıba dökülmüştür (Resim. 14). Resim 14. Figure 14. 185
Dolgu malzemesi kuruma sırasında gözlenerek yüzeyin pürüzsüz olmasına ve iyi bir sonuç alınmasına çalışılmıştır. Boyun kısmındaki çalışma tamamlanıp, kurumaya bırakıldığında kulplardaki eksiklerin tamamlanması aşamasına geçilmiştir. Eser dik ve köşeli iki kulpa sahip olup, kulpların özellikle dönüş köşelerinde eksikler bulunmaktadır. Bu eksiklerden dolayı parçalar dengesiz ve yerine tam olarak oturamadığı için bu kısımların da tümlenerek desteklenmesine karar verilmiştir. Eksik kısımların formuna uygun kalıplar hazırlanarak yerleştirilmiş ve aynı koyu kıvamlı reçine ile kulpların da tümlenmesi yapılmıştır (Resim. 15). Resim 15. Figure 15. Gövde kısmından daha kalın olan kulplar yarı saydam bir görünümdedir. Reçine içerisine koyulaştırıcı olarak katılan erozil maddesi de reçinenin saydamlığını giderdiğinden yapılan uygulama eserin orijinaline uygun bir görünüm oluşturmuştur. Dolgu malzemelerin yüzeyi kesici aletlerle şekillendirilerek eserin formuna uygun hale getirilmiş ve tümleme işlemi tamamlanmıştır (Resim. 16) Tümleme malzemesi kuruduğunda, uygulamada kullanılan kalıp ve yapıştırıcı artıkları mekanik yolla yüzeyden uzaklaştırılarak, yüzey asetonlu pamuklarla temizlenmiştir. 3.5. Koruma Saklama Resim 16. Figure 16. Eserler en büyük zararı havadaki nemden almaktadır. Bu nedenle eser yüzeylerinin havadaki nemle temasını kesici lak sürülmesine karar verilmiştir. Aseton içerisinde % 3 oranında hazırlanan paraloid B72 maddesi ile eserler koruma altına alınmıştır. Restorasyon ve konservasyon çalışmaları tamamlanmış olan bu iki cam eserin 1/1 ölçeğinde milimetrik çizimleri yapılıp, ölçekli ve eser numaralı fotoğrafları çekilerek belgelenme işlemi tamamlanmıştır (Resim. 17 18) (Çizim. 1, 2). Bergama Arkeoloji Müzesi deposuna sağlıklı bir şekilde ulaşabilmeleri için, eserlerin boyutlarına uygun ahşap kasalar hazırlanıp, kasaların iç yüzeyleri köpük tabaka ile kaplanmıştır. Kasalar içerisine yerleştirilen eserlerin yanlarında kalan boşluklar da köpük malzeme ile doldurulup, eserlerin sallanması, hareket etmesi engellenmiştir. Vitrinde sergilenme ve uygun depo şartlarında korunabilecek duruma getirilen eserler müze yetkililerine teslim edilmiştir. 186
Resim 17. Çizim 1. Resim 18. Çizim 2. Figure 17. Drawing 1. Figure 18. Drawing 2. 4. SONUÇ Bilimsel bir ekiple ve bilimsel yöntemlerle yürütülmekte olan Allianoi Kazısı yılda 3 aylık çalışma süresi olan bir kurtarma kazısıdır. Kurtarma amacıyla açığa çıkarılmaya, tarihe kazandırılmaya çalışılan bu değerlerin taşınmaz ve taşınabilir kültür varlıklarının tümüne kurtarma kapsamında koruma ve onarım işlemleri de uygulanmaktadır. Yapısal özellik ayrımı yapılmaksızın onarıma tabii tutulan eserlerden bu çalışmada incelenmiş zayıf yapıda olan cam buluntular da temizlik ve onarım uygulamaları sonucu ayağa kaldırılmıştır. Taşınır, taşınmaz zengin eserleri barındıran Allianoi un bu kısa zaman zarfında restorasyonları yapılan bu eserlerle önemi daha da artmaktadır. KAYNAKÇA [1] Başaran, S., Pişmiş Toprak ve Cam Eserlerin Konservasyon / Restorasyonu, Graphis Yayınları, İstanbul, 2000. [2] Herold, K., Konservierung von Archaologischen Bodenfunden Metal Keramik Glas, Wien, 1990. [3] Newton, R., Davison, S., Conservation of Glass, Butterworths, Londra, 1989. [4] Yaraş, A., 1998 1999 Yortanlı Barajı Kurtarma Kazısı, XI. MÇKKS, Ankara, 2001. 187