ARALIK ÖĞRENCİ BÜLTENİ 5-6 YAŞ/3.KUR DECEMBER BULLETIN

Benzer belgeler

Yiyecekler-Foods-Fuuds Acıktım!-I am hungry!-ay em hangıri!

Vücudum-My Body- May Badi Saç-Hair-Heır Kafa-Head-Hed Göz-Eye-Ay Kulak-Ear-İiir Burun-Nose-Nozz Ağız-Mouth-Maut Parmak-Finger-Fingır El-Hand-Hend

AGE Kur/ 3rd Stage

AGE Kur/ 3rd Stage




ŞUBAT ÜNİTELERİ FEBRUARY UNITS FEBRUARİ YUNITS. AGE Kur 3rd Grade

Cümle Kalıpları. Göz ne demek? What does eye mean? Vat daz göz miin?


ŞUBAT BÜLTENİ 3-4 YAŞ/ 1.KUR FEBRUARY BULLETIN

Ünite 5. Hungry Planet. Ortak Dersler. İngilizce II. Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

instagram.com/englishkidsacademy facebook.com/englishkidsacademyeurope Soru Kalıpları: Türkçe-İngilizce Bebek ne demek?

DECEMBER 6 YRS

Vücudum-My Body- May Badi Saç-Hair-Heır Kafa-Head-Hed Göz-Eye-Ay Kulak-Ear-İiir Burun-Nose-Nozz Ağız-Mouth-Maut Parmak-Finger-Fingır El-Hand-Hend

EYLÜL ÜNİTELERİ SEPTEMBER UNITS AGE

ŞUBAT BÜLTENİ 4-5 YAŞ/ 2.KUR FEBRUARY BULLETIN. Hayvanlar-Animals-Enimıls Köpek-Dog-Dog. Maymun-Monkey-Manki. Ördek-Duck-Dak.

ŞUBAT ÖĞRETMEN BÜLTENİ 3-4 YAŞ/ 1.KUR FEBRUARY BULLETIN

Ünite 6. Hungry Planet II. Kampüsiçi Ortak Dersler İNGİLİZCE. Okutman Hayrettin AYDIN

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

ŞUBAT ÖĞRETMEN BÜLTENİ 4-5 YAŞ/ 2.KUR FEBRUARY BULLETIN. Hayvanlar-Animals Köpek-Dog. Maymun-Monkey. Ördek-Duck. Kuş-Bird. Kedi-Cat.

BBC English in Daily Life

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları

UNIT 2 YUMMY BREAKFAST BOOKLETS

2. SINIF İNGİLİZCE DERSİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI TÜM ÜNİTELERİ VE KONULARI KAPSAYAN TARAMA TESTİ

* Colours/Renkler Sayılar/Counting. * Fruits/Meyveler Vegetabes/Sebzeler. * Our Nature/Doğamız Animals/Hayvanlar. 2.Dönem

EKİM ÜNİTELERİ OCTOBER UNITS AGE

MART BÜLTENİ 4-5 YAŞ/2.KUR MARCH BULLETIN

Hayvanlar-Animals-Enimıls Köpek-Dog-Dog

MART BÜLTENİ 4-5 YAŞ/2.KUR MARCH BULLETIN

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

İSTEK ACIBADEM KINDERGARTEN

İSTEK ACIBADEM KINDERGARTEN

Grade 6 / SBS PRACTICE TEST Test Number Konuşma balonunda boş bırakılan yere uygun olan ifadeyi işaretleyiniz.

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9


Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir?

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

How many - How much - some - any- a few - much - a little - only a few - a lot of

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

1. A lot of; lots of; plenty of

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Bu ünitede geçen konuları Google Play veya Apple Store dan English Kids Academy uygulamasını indirerek çocuğunuza çalıştırabilirsiniz.

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

Yaz Okulu 3. Kur (5-6 Yaş) Temmuz Bülteni

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma

Greetings / Selamlaşma School and Home / Okulumuz ve Evimiz anlamda amaçlarımızı genel ve özel olarak ikiye. * Colours/Renkler Sayılar/Counting

Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı.

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d.

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative)

/ Menü

Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları

3-4 YAŞ 1.KUR / 1st GRADE

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

ÖZEL ASÇAY ANAOKULU KELEBEKLER HAFTALIK BÜLTENİ

«Merhaba demek ve selamlaşmak»

Sick at school. (Okulda hasta) Turkish. List of characters. (Karakter listesi) Leila, the sick girl. Sick girl s friend. Class teacher.

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? Yazın bir otelde kalır mısın? O her gün evde mı? Ödev zor mu? Ben yiyorum çünkü açım.

18- UNİTE

BAŞLANGIÇ - APPETIZER

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Bu ünitede geçen konuları Google Play veya Apple Store dan English Kids Academy uygulamasını indirerek çocuğunuza çalıştırabilirsiniz.

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir?

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English

5-6 YAŞ 3.KUR / 3.GRADE

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 6

BAŞLANGIÇ - APPETIZER

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

BBC English in Daily Life

SİMPLE COFFEE BREAK MENU I Gün Boyu Masalarda All Day Tables service

DERS YILI 4.SINIF 2.SEVİYE TESPİT SINAVI 06 MAYIS 2015 ÇARŞAMBA. Sınıf :... Süre: 90dk. 1.OTURUM SORU KİTAPÇIĞI MATEMATİK- İNGİLİZCE

Böbrek Hastalıklarında BESLENME. TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Hayat sağlıkla güzeldir. BESLENME ve DİYET POLİKLİNİĞİ

DERS YILI 5.SINIF 2. BURS SINAVI 30 MART 2017 PERŞEMBE

M.E.B. ENG-4 Ünite-1 STUDENTS BOOK UNIT-1 New Friends ( Yeni Arkadaşlar) Hi! ( Selam)

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her

Transkript:

Her İngilizce dersinin başında ve gün içinde bu ünitenin işlenilmesi çok önemlidir o yüzden her bültende yer almaktadır:) Günlük Rutin Daily Routin-Deyli Rutin Merhaba-Hello-Hello Günaydın-Good morning-gud morning İyi günler-have a nice day Hev e nays dey İyi akşamlar-good evening-gud ivning İyi geceler-good night Gud nayt Güle güle-goodbye-gud bay Görüşürüz-See you-si yu Adın ne?-what is your name?-vat iz yor neym? Benim adım -May name is..-may neym iz.. Tanıştığımıza memnun oldum Nice to meet you-nays tu miit yu Nasılsın-How are you?-hav ar yu? İyiyim.Teşekkürler.-I am fine.thank You. Ay em fayn.tenk yu. Kaç yaşındasın?how old are you?hav old ar yu?...yaşındayım.i am.. Years old. Ay em..yiirs old. Nerelisin? Where are you from? Ver ar yu fırom?...lıyım. I am from...ay em fırom Yiyecekler-Foods-Fuuds Acıktım!-I am hungry!-ay em hangıri! Elma alabilirmiyim?-can I have apple? Ken ay hev epıl? Ekmek-Bread-Bired ARALIK ÖĞRENCİ BÜLTENİ 5-6 YAŞ/3.KUR DECEMBER BULLETIN Dikkat!!! Yaşayarak Öğretme Fırsatı:):):) Bu üniteyi işlerken derslerin çoğunu mutfakta yapmaya çalışın lütfen. Yemek saatlerinde, masada çocuklarla yemeklerini yerken, üniteyi rahatlıkla tekrar edebilirsiniz. Bu sayede çocuklar hem yemeklerini yerler hem de İngilizce öğrendikleri şeyleri tekrar etme şansı bulurlar. Peynir-Cheese-Çiiz / Zeytin-Olive-Oliv Balık-Fish-Fiş /Et-Meat-Miit/Tavuk- Chicken-Çikın /Soup-Suup-Sup Hamburger-Hamburgır/Sosis- Sausage-Sosıç/Makarna-Pasta- Pasta/Pizza-Pizza/ Döner-Döner:) Kebap-Kebap :) Cips-Chips-Cips/ Yumurta-Egg-Egg/ Yağ-Butter-Batır /Dondurma-Ice cream-ays kıriim/ Çikolata-chocolateçaklıt İçecekler-Drinks-Dirinks Susadım! -I am thirsty!-ay em törsti! Su alabilirmiyim? Can I have water?- Ken ay hev votır? Su içebilirmiyim? Can I drink water? Ken ay dirink votır? Çay-Tee-Tii/Kahve-Cofee-Kafi/ Süt-Milk-Milk/Su-Water-Votır /Portakal suyu-orange juice-orınç cuyss /Limonata-Lemonade-Lemoneyd /Ayran-Ayran:) Mutfak Araç Gereçleri Kitchen Stuff Kiçın Sıtaf Çatal-Fork-Fork/Bıçak-Knife-Nayf Kaşık-Spoon-Sıpun/ Tabak-Plate-Pileyt /Bardak-Glass-Gılas Peynir sever misin?-do you like cheese?du yu layk çiiz? Evet peunir severim. Yes I like cheese. Yes Ay layk çiiz. Meyve-Fruits Fırüts Limon-Lemon-Lemın /Elma Apple- Epıl/ Portakal-Orange-Orınç /Muz- Banana-Banana/ Armut-Pear-Peer Üzüm-Grapes-Gıreyps/ Çilek-Strawberry-Sıtrovberi/ Karpuz-Watermelon-Votırmelon/ Erik-Plum-Pılam Sebzeler Vegetables- Vecıtıbıls Soğan Onion Oniyın /Havuç- Carrot Kerıt Patates- Potato Poteyto Domates Tomato-Tomato Mantar Mushroom Maşrum Türkçe-İngilizce Limon ne demek? What does limon mean? Vat daz limon miin? İngilizce-Türkçe What does lemon mean?vat daz lemın miin? Yiyeceği göstererek! Bu nedir? What is this? Vat iz dis? CEVAP: Bu limon.this is a lemon.dis iz e lemın. Meyveler ve Renkleri Birleştirelim? Bu ne renk bir elma/limon? What colour is this apple/lemon? It is a red apple/is a yellow lemon Vat kalır iz dis epıl/lemın?it iz e red epıl/e yeloov lemın.

TEKRAR ÜNİTELERİ REPEATING UNITS RIPİTİNG YUNİTS Dikkat!!! Tekrar çok önemli ; Değerli öğretmenlerimiz ve velilerimiz, ünite sayılarımız arttıkça eski konuların tekrarı çok daha fazla önem arz etmektedir. Yeni konulara başlamadan önce, her dersin ilk 10 dakikası sene başından itibaren işlenen konuların tekrarını yapınız lütfen. Denetlemelerde eğitim koordinatörleri sene başından itibaren sorular soracaklardır bilginize :):) Soru Kalıpları: Please show me your nose? Where is your nose? Here it is. Türkçe-İngilizce Göz ne demek? What does eye mean? Vat daz göz miin? İngilizce-Türkçe What does eye mean? Vat daz ay miin? Vücudum-My Body-May Badi Kafa-Head-Hed Saç-Hair-Heır Göz-Eye-Ay Kulak-Ear-İiir Burun-Nose-Nozz Ağız-Mouth-Maut Diş-Teeth-Tiit Parmak-Finger-Fingır Kol-Arm-Arm Bacak-Leg-Leg Ayak-Foot-Fuut El-Hand-Hend Gözünüzü göstererek! Bu ne?what is this?vat iz dis? CEVAP: Bu benim gözüm.this is my eye. Dis iz may ay. Kaç gözün var? İki gözüm var. How many eyes do you have? I have two eyes. Hav meni ays du yu hev? Ay hev tu ays. Soru Kalıpları: Who is she? Who is he? She is my mother/ He is my father/ She is my sister/he is my brother Türkçe-İngilizce Bebek ne demek? What does bebek mean? Vat daz bebek miin? İngilizce-Türkçe What does baby mean? Vat daz beybi miin? Kişiyi göstererek! Bu kim?who is he/she?hu is hi/şi? CEVAP: O bebek.he is a baby.hi iz e beybi. Anneni seviyor musun? Do you love your mother? - Du yu lav yoor madır? Yes I love my mother. Ailem My Family May Femili Bebek-Baby-Beybi Baba-Father-Fadır Anne-Mother-Madır Çocuk-Child-Çayıld Abi-Brother-Bıradır Kızkardeş-Sister-Sistır Dede-Grandfather-Gırandfadır Nine-Grandmather-Gırandmadır Kız-Girl-Görl Erkek Çocuk-Boy-Boy Amca-Uncle-Ankıl Hala-Aunt-Aunt Kuzen-Cousin-Kazınn

MASALLAR-STORIES KITCHEN STUFF-MUTFAK EŞYALARI A1-A2-A3 Mutfqk Eşyaları Masalı/ Kitchen Stuff Story Kiçıın Sıtaff Storii (A1) Ayşe annesine yardım etmeyi çok seviyordu. Annesi yemek pişirirken, sofrayı hazırlamak Ayşe'nin göreviydi. Bütün eşyaların yerini çok iyi bildiği için, bunu annesinden yardım almadan tek başına yapabiliyordu. Ayşe'nin kendine göre bir düzeni vardı ve masaya her şeyi sırasıyla teker teker götürüyordu. Önce dikkatlice PLATE (pleyt-tabak) leri masaya yerleştiriyor, sonra her PLATE (pleyt-tabak) için bir de GLASS (glas-bardak) götürüyordu. PLATE (pleyttabak) lerin ve GLASS (glas-bardak) ların yanına sırasıyla SPOON (spuun-kaşık) ları, FORK (fork-çatal) ları ve KNIFE (Nayf-bıçak) ları diziyordu. Ayşe bu sırayı unutmamak için, her mutfağa gittiğinde küçük de bir şiir okuyordu. Bu onun kendi yazdığı bir mutfak şiiriydi Dört kişiye dört PLATE (pleyt-tabak) dört PLATE (pleyt-tabak) için dört GLASS (glas-bardak) çorba için SPOON (spuun-kaşık)lar salataya FORK (fork-çatal)lar köfte için KNIFE (Nayf-bıçak) lar işte hazır sofralar :):) Mutfqk Eşyaları Masalı/ Kitchen Stuff Story Kiçıın Sıtaff Storii Ayşe MOTHER(madır-anne) ına yardım etmeyi çok seviyordu. MOTHER(madır-anne) ı yemek pişirirken, sofrayı hazırlamak Ayşe'nin göreviydi. Bütün eşyaların yerini çok iyi bildiği için, bunu MOTHER(madır-anne) ından yardım almadan tek başına yapabiliyordu. Ayşe'nin kendine göre bir düzeni vardı ve masaya her şeyi sırasıyla teker teker götürüyordu. Önce dikkatlice PLATE (pleyt-tabak) leri masaya yerleştiriyor, sonra her PLATE (pleyt-tabak) için bir de GLASS (glas-bardak) götürüyordu. PLATE (pleyt-tabak) lerin ve GLASS (glas-bardak) ların yanına sırasıyla SPOON (spuun-kaşık) ları, FORK (fork-çatal) ları ve KNIFE (Nayf-bıçak) ları diziyordu. Ayşe bu sırayı unutmamak için, her mutfağa gittiğinde küçük de bir şiir okuyordu. Bu onun kendi yazdığı bir mutfak şiiriydi FOUR (foor-dört) kişiye FOUR (foor-dört) PLATE (pleyt-tabak) FOUR (foor-dört) PLATE (pleyt-tabak) için FOUR (foor-dört) GLASS (glas-bardak) SOUP(suup-çorba) için SPOON (spuun-kaşık) salataya FORK (fork-çatal) lar köfte için KNIFE (Nayf-bıçak) lar işte hazır sofralar Mutfqk Eşyaları Masalı/ Kitchen Stuff Story Kiçıın Sıtaff Storii Ayşe liked to help her mother very much. While her mother was cooking it was her job to set the table. Since she knew all the materials places very good she could do this all alone. She had her own system and she brought all the staff one by one. First she put the plates carefully on the table, then for each plate a glass. Next to the plates and glasses, she put the spoons, forks and knives respectively. In order not to forget this order she was reading a little poem each time she entered the kitchen. This was her own poem. Four plates for four people Four glasses for four plates Spoons for soup Forks for salad A knife for meatballs Now is ready our tables

Ece nin Seçimi MASALLAR-STORIES YİYECEKLER-FOODS A1-A2-A3 Ece yüzme kursundan çıkışta annesi ile birlikte Hamburger (Hemburger) yemeğe gitmek istemişti. Annesi dışarıda yemek yemeyi sevmiyordu ve akşam yemeği için meat (miit /et) yapmayı planlamıştı. Evde daha sağlıklı besleneceğini öğrenmesi için Ece ile birlikte markete gittiler. Chicken (çikın / tavuk), Cheese (çiiz /peynir), Egg (eg / yumurta) ve Olive (oliv / Zeytin) aldıktan sonra ödeme yapmaya gittiler. Fakat sepetten Sausage (sosiç / sosiç) ve Chips (cips) de çıktı. Annesi şaşkın şaşkın bakarken Ece lütfen anne bunları da alalım dedi. Marketten çıktıktan sonra fırından taze bread (bred / ekmek) aldılar ve balıkçının yanından geçerken Ece anne o zaman bu akşam fish (fiş / balık) yiyebilir miyiz? O çok sağlıklı dedi. Annesi bu teklifi severek kabul etti. Akşam eve geldiklerinde babası sofrada Meat (miet /et) yerine Fish (fiş / balık) gördü. Kızının Fish (fiş / balık) i iştahla yemesi onu da çok mutlu etmişti. Bu şekilde sağlıklı yiyecekleri öğrenen Ece için annesinin küçük bir sürprizi vardı ve işte o bir ICE CREAM (Ays Kırıiim / Dondurma). Ece nin Seçimi / Ece s Choice (A2) Ece yüzme kursundan çıkışta mother (madır / anne) ile birlikte Hamburger (Hembuger) yemeğe gitmek istemişti. Annesi dışarıda yemek yemeyi sevmiyordu ve Dinner (dinır / akşam yemeği) için meat (miit / et) yapmayı planlamıştı. Evde daha sağlıklı besleneceğini öğrenmesi için Ece ile birlikte markete gittiler. Chicken (çikın / tavuk), Cheese (çiiz /peynir), Egg (eg / yumurta) ve Olive (oliv / Zeytin) aldıktan sonra ödeme yapmaya gittiler. Fakat sepetten Sausage (sosiç / sosis) ve Chips (cips) de çıktı. Annesi şaşkın şaşkın bakarken Ece Pleace mother (pliis madır /lütfen anne) bunları da alalım dedi. Marketten çıktıktan sonra fırından taze bread (bred / ekmek) aldılar ve balıkçının yanından geçerken Ece anne o zaman bu akşam fish (fiş / balık) yiyebilir miyiz? O çok sağlıklı dedi. Annesi bu teklifi severek kabul etti. Akşam eve geldiklerinde Father (Fadır / Baba) sofrada Meat (miit / et) yerine Fish (fiş / balık) gördü. Kızının Fish (fiş / balık) i iştahla yemesi onu da very happy (veri hepi / çok mutlu) etmişti. Bu şekilde sağlıklı yiyecekleri öğrenen Ece için annesinden küçük bir Surprise (Süprayz) vardı ve işte it is an ICE CREAM (Ays Kırıiim / Dondurma). The choice of Ece (A3) Ece wanted to go to eat hamburger with her mother after swimming course Her mother did not like eating outside and she planned to cook meat for dinner.they went to the supermarket to teach her that she would be fed healtier at home After putting chicken,cheese,eggs and olive in the shopping car they went for paying but there were Sausage and Chips in the shopping car aswell. Her mother was looking so suprised then Ece said "Please mom, lets buy theese too" After they left the supermarket,they bought fresh bread from the bakery and when they were passing by the fisherman Ece said "Mom, can we eat fish tonight? It is healty". Her mom accepted this offer gladly. When they back home, her father saw fish on the table instead of meat. To see his daughter eating the fish with her appetite made him very happy. Her mother had a little suprise for her dhoughter who learned eating healty and it is an Ice Cream

MASALLAR-STORIES İÇECEKLER-DRINKS A1-A2-A3 SUSUZ KIZ Bir zamanlar hiç su WATER(VOTIR) içmeyen bir kız varmış. Kahve COFFEE (KOFİ) ya da çay TEA(Tİ) da içmeyen bu kız hiç susamıyorum THİRSTY (TÖRSTİ) DEĞİLİM dermiş. Çocuguna ne su WATER(VOTIR) ne süt MİLK (MİLK) içeremeyen annesi bu duruma çok üzülüyormuş. Bir gün arkadaşlarıyla oynarken ismi JANET (CENIT) olan bu kız bayılıvermiş. Hastaneye götürmüşler ama doktorlar hiçbir şey bulamamış. Sonra annesi çocuğunun hiç sıvı tüketmediğini söyleyince doktorlar çok kızmış. Meğerse Janetın (CENITIN) vücudundaki su WATER(VOTIR) azalmaya başlamış. Küçük kız doktorların yanında annesine söz vermiş ve demiş ki anneciğim her gün hem bol su WATER(VOTIR) içeceğim hem de yatmadan önce sütümümilk (MİLK). Sözünü tutan küçük kıza annesi her gün portakal suyu ORANGE JUİCE(ORINÇ CUZ) içirmeye başlamış ve o günden sonra hiç hastalanmadan Janet arkadaşlarıyla doyasıya oynamış. SUSUZ Girl (GÖRL) A2 Bir zamanlar hiç su WATER(VOTIR) içmeyen bir kız GİRL (GÖRL) varmış. Kahve COFFEE(KOFİ) ya da çay TEA(Tİ) de içmeyen bu kız GİRL (GÖRL) hiç susamıyorum I m NOT THİRSTY (AY EM NAT TÖRSTİ) dermiş. Çocuguna CHİLDına (ÇAYLDINA) ne su WATER(VOTIR) ne süt MİLK(MİLK) içeremeyen annesi MOTHERI(MADIRI) bu duruma çok üzülüyormuş. Birgün arkadaşlarıyla FRİENDS(FİRENDSleriyle) oynarken PLAYİNG (PİLEYİNG) ismi JANET(CENIT) olan bu kız GİRL(GÖRL) bayılıvermiş. Hastaneye götürmüşler ama doktorlar DOCTORS(DAKTIRSlar) hiçbir şey bulamamış. Sonra annesi MOTHERı (MADIRI) çocuğunun CHİLDının(ÇAYLDININ) hiç sıvı tüketmediğini söyleyince doktorlar DOCTORS (DAKTIRLAR) çok kızmışlar. Meğerse JANET (CENITIN) vücudundaki BODYsindeki( BADİSİndeki) su WATER(VOTIR) azalmaya başlamış. Küçük kız LİTTLE GİRL(LİDIL GÖRL) doktorların DOCTORS(DAKTIRların) yanında annesine MOTHERına (MADIRına) söz vermiş ve demiş ki anneciğim MUMY (MAMİ) her gün hem bol su WATER (VOTIR) hem de yatmadan önce sütümü MİLKimi (MİLKimi) içeceğim. Sözünü tutan küçük kıza LİTTLE GİRL(LİDIL GÖRLe) annesi MOTHERı (MADIRı) her gün portakal suyu ORANGE JUİCE (ORINÇ CÜUZ) içermeye başlamış ve o günden sonra JANET (CENIT)hiç hastalanmadan arkadaşlarıyla FRİENDS (FRENDSleriyle) doyasıya oynamış PLAYING (PİLEYİNG). WATERLESS GIRL VOTIRLIS GÖRL A3 Once upon a time there was a girl who never drinking water. (VANS ÜPON E TAYM DER WAS A GÖRL HU NEVIR DIRİNKİNG VOTIR.) The girl also didn t used to drink either coffee or tea and she used to say I m not thirsty. (DI GÖRL OLSO DİDINT YUZD TU DIRİNK AYDIR KOFİ OR Tİ END Şİ YUZD TU SEY AY EM NAT TÖRSTİ.) Her mother who couldnt make her daughter drink water or milk was very upset about it. (HÖR MADIR HU KUDINT MEYK HÖR DOTIR DIRİNK VOTIR OR MİLK VAS VERİ APSET EBAUT İT. One day this girl called Janet fainted while playing with her friends. She was taken to hospital but doctors couldnt find anything. After her mother said that she never had drinks, doctors became very angry. (VAN DEY DİS GÖRL KALD CENIT FEYINTID VAYL PİLEYİNG VİT HÖR FİRENDS. Şİ VAZ TEYKIN TU HOSPİTIL BAT DAKTIRS KUDINT FAYND ENİTİNG. AFTIR HÖR MADIR SED DET Şİ NEVIR HED DIRİNKS, DAKTIRS BİKEYM VERİ ENGRİ) The amount of the water in Janet s body began to decrease. (DI EMAUNT OV DI VOTIR İN CENITS BADİ BİGEN TU DİKRIİZ) Little girl promised to her mother to drink a lot of water and milk before sleeping every day in front of the doctors. (LİDIL GÖRL PUROMİSD TU HÖR MADIR TU DIRİNK E LAT OV VOTIR END MİLK BİFOR SİLİPİNG EVRİ DEY İN FIRONT OF DI DAKTIRS.) Her mother began to make her drink orange juice because of keeping her promise. (HÖR MADIR BİGEN TU MEYK HÖR DIRİNK ORINÇ JUİZ BİKOZ OF KİPİNG HÖR PUROMİS. ) After all she played a lot with her friends without being ill. (AFTIR OL Şİ PİLEYD E LAT VİT HÖR FİRENDS VİDAUT BİİNG İL. )

MASALLAR-STORIES MEYVELER-FRUITS A1-A2-A3 İBİŞ İLE MAVİŞ MEYVE BAHÇESİNDE FRUIT(FURUT) GARDEN (GARDINDA) İbiş ile Maviş o gün FRUIT(FURUT) GARDEN I (GARDIN) geziyorlardı. İkisi de çok heyecanlıydı Her yer rengarenk COLOR- FUL (KALIRFUL) meyve ağaçları FRUIT TREES (FURUT TİRİİS) ile doluydu. Kırmızı elmalar RED APPLES(RET EPILS), yeşil armutlar GREEN PEARS (GRİİN PEERS), kocaman erikler BİG PLUMS (BİG PILAMBS) vardı. Bahçıvan İbiş ile Maviş'e de bir sepet verip "Haydi bakalım. Siz de bağdan biraz üzüm GRAPES (GIREYPS) toplayın" dedi. İbiş ile Maviş çok sevindiler. Doğru bağa gidip üzüm GRAPES (GIREYPS) topladılar. İbiş "Biraz da elma APPLE (EPIL) toplayalım"; Maviş "Bu iş çok eğlenceli. Yarın yine gelelim" dedi. Akşama doğru İbiş ile Maviş çok acıktı. HUNGRY (HANGIRİ) OLDU. Dayanamayıp sepetteki meyveleri FRUITS (FURUTLARI) yediler. Mideleri çok şişmiş olacak ki ikisi de geceleyin müthiş bir sancıyla uyandılar. Karınları çok ağrıyordu. Bahçıvan onların seslerine koşup gelince bir de ne görsün!? İbiş ile Maviş'in renkleri sapsarı YELLOW (YELOV) olmuş! İkisi de yerde kıvranıyor! "Yoksa yıkamadan meyve FRUIT (FURUT) mı yediniz?" diye sordu. İbiş ile Maviş utanarak başlarını salladılar. - Evet, karnımız çok acıkmıştı da. Bahçıvan güldü. "Çocuklar; yemeniz bir şey değil, ama bu meyvelerin FRUITS (FURUTLARIN) hepsi ilaçlı. Bu ilaç meyveleri FRUİTS (FURUTLARI) kurttan ve diğer hastalıklardan koruyor. Sakın bir daha yıkamadan yemeyin!" dedi. İbiş ile Maviş o günden sonra yıkamadan hiçbir meyve FRUIT (FURUT) yemediler.

MASALLAR-STORIES MEYVELER-FRUITS A1-A2-A3 İBİŞ İLE MAVİŞ MEYVE BAHÇESİNDE( FRUİT GARDEN - FURUT GARDINDA) A2 İbiş ile Maviş o gün meyve bahçesini FRUİT GARDEN (FURUT GARDI- NI) geziyorlardı. İkiside çok heyecanlıydı. Her yer rengarenk meyva ağaçları COLORFUL FRUİT TREES (KALIRFUL FURUT TIRİİS) ile doluydu. Kırmızı elmalar RED APPLES (RED EPILS), yeşil armutlar GREEN PEARS (GIRİİN PEIRS), kocaman erikler BİG PLUMS (BİG PILAMS) vardı. Bahçivan GARDENER (GARDINIR) İbiş ile Mavişe bir ONE (VAN) sepet verip haydi bakalım. Sizde bağdan biraz üzüm GRAPES (GIREYPS), toplayın dedi. İbiş ile Maviş çok sevindiler BECAME VERY HAPPY (BİKEYM VERİ HEPİ). Doğru bağa gidip GOİNG (GOİNG) üzüm GRAPES (GIREYPS) topladılar.ibiş biraz da elma APPLE (EPIL) toplayalım dedi. Maviş bu iş çok eğlenceli, yarın yine gelelim COME (KAM) dedi. Akşama doğru İbiş ile Maviş çok acıktı GOT HUNGRY (GAT HANGRİ) Dayanamayıp sepetteki meyveleri FRUİTS (FURUTları)yediler. Mideleri çok şişmiş olacak ki ikiside geceleyin müthiş bir sancıyla uyandılar. Karınları çok ağrıyordu. Bahçıvan GARDENER(GARDINIR) çocukların CHILDREN (ÇILDIRIN) seslerine koşup gelince RUN AND CAME( RAN END KEYM) bir de ne görsün İbiş ile Mavişin renkleri COLORS (KALIRS) sapsarı YELLOW (YELOV). İkiside yerde kıvranıyor. Yoksa yıkamadan meyve mi FRUİT (FURUT MU) yediniz? diye sordu. İbiş ile Maviş utanarak başlarını salladılar. -Evet YES (YES) karnımız çok acıkmıştıda GOT HUNGRY (GAT HANGRİ) Bahçivan güldü GARDENER SMİLED (GARDINIR SIMAYLD) Çocuklar CHİLDREN (ÇILDIRIN) yemeniz bir şey değil, ama bu meyvelerin FRUİTS (FURUTSLARIN) hepsi ilaçlı. Bu ilaç meyveleri FRUİTS (FURUTSLARI) kurttan ve diğer hastalıklardan koruyor. Sakın bir daha yıkamadan yemeyin dedi. İbiş ile Maviş o günden sonra yıkamadan hiçbir meyve FRUİT (FURUT) yemediler. İBİŞ AND MAVİŞ ARE IN THE FRUIT GARDEN (İBİŞ END MAVİŞ AR İN DI FURUT GARDIN) A3 One day İbiş and Maviş were walking around in the fruit garden. (VAN DEY İBİŞ END MAVİŞ VÖR VOLKİNG ERAUND İN DI FURUT GARDIN.) Both of them were very excited. (BOD OV DEM VÖR VERİ EGZAYTID) Everywhere was full of colorful fruit trees. (EVRİVER VÖR FUL OF KALIRFUL FURUT TIRİİS) There were red apples, green pears and big plums. (DER VÖR RED EPILS, GRİİN PEYIRS, END BİG PLAMS) Gardener gave them a basket and told to go to the vineyard and pick up some grapes. (GARDINIR GEYV DEM E BASKIT END TOLD TU GO TU DI VAYNYARD END PİK AP SAM GIREYPS) İbiş and Maviş became very happy. (İBİŞ END MAVİŞ BİKEYM VERİ HEPİ.) Then they went to the vineyard and picked up some grapes directly. (DEN DEY VENT TU DI VAYNYARD END PİKD AP SAM GIREYPS) İbiş said let s pick up some apples, too. (İBİŞ SED LETS PİK AP SAM EPILS TU. ) Maviş agreed and said it is so enjoyable, let s come tomorrow, too.( MAVİŞ EGRİİD END SED İT İS SO İNCOYIBIL LETS KAM TIMARROW TU.) They got hungry in the evening. (DEY GAT HANGRİ İN DI İVİNİNG) They couldnt stand and ate the fruits in the basket. (DEY KUDINT SİTEND END EYT DI FURUTS İN DI BASKIT) They woke up in the middle of the night and they had a terrible stomachache. (DEY VOK AP İN DI MİDIL OV DI NAYT END DEY HED TERIBIL SITOMEKEYK) Gardener hearing their voice ran and came and he found them sick with yellowish faces. (GARDINIR HİYIRİNG DEYIR VOYS REN END KEYM END FAUND DEM SİK VİT YELOVİŞ FEYSIS)He asked them whether they ate the fruits without washing or not. (HE ASKD DEM VEDIR DEY EYT DI FURUTS VİDAUT VOŞİNG OR NAT) The children got embarrassed and said yes because we got hungry. (DI ÇILDIRIN GAT EMBERISD END SED YES BİKOZ Vİ GAT HANGIRİ) The gardener smiled and said children it is not a problem to eat, but all the fruits are disinfected. ( DI GARDINIR SIMAYLD END SED ÇILDIRIN İT İZ NAT E PIRABLIM TU İİT, BAT OL DI FURUTS AR DİSİNFEKTID.) This protects the fruits from the worms and diseases.(dis PUROTEKT DI FURUTS FROM DI VORMS END DİZİİS) Do not eat them again without washing(dont İİT DEM EGEN VİDAUT VOŞİNG) İbiş and Maviş have never eaten any fruits without washing since that day. (İBİŞ END MAVİŞ HEV NEVIR İTIN ENİ FURUTS VİDAUT VOŞİNG SİNS DET DEY.)

KAHRAMAN SEBZELER VEGETABLES(VECİTIBILS) MASALLAR-STORIES SEBZELER-VEGETABLES A1-A2-A3 Sebze VEGETABLE(VECİTIBIL) tarlasında yaşayan bir sürü sebze VEGETABLES(VECİTIBILS)vardı. Bu sebzeleri VEGETABLES(VECİTIBILS)LARI tarladan toplayıp satarlardı. Bu zamana kadar birbirinden ayrılmayan on dört FOURTEEN (FORTİN) tane sebze VEGETABLES(VECİTIBILS) vardı. Bu on dört FOURTEEN (FORTİN) sebzenin VEGETABLES(VECİTIBILS)N yedi SEVEN(SEVIN) tanesi yaşlanmışlardı. Bir gece yarısı bu sebzeleri VEGETABLES(VECİTIBILS)LARI diğerleri uyurken toplayıp pazara götürmüşler. Sabah kalktıklarında yedi SE- VEN(SEVIN) sebzenin VEGETABLES(VECİTIBILS)N olmadığını gören diğer sebzeler VEGETABLES (VECİTIBILS)LAR çok şaşırmışlar. Çünkü yakın arkadaşlarını kopararak pazarda satmaya götürmüşler. Geriye kalan 7 arkadaş bir plan yapmışlar. Mısırcık: CORN (KORN) - Biz şimdi öteki arkadaşlarımızı kurtaracağız ama bitkilerden VEGETABLES(VECİTIBILS)LARDAN nasıl ayrılacağız? Yırtık lahana:cabbage (KEBIÇ)- Aklıma bir fikir geldi. Şimdi herkes benim yaptığımı yapsın, dedi. Herkes lahana CABBAGE(KEBIÇ) gibi kendini bir sağa bir sola sallıyordu. Tam o esnada biber PEPPER (PEPIR) dalından koptu ve Yaşasın, özgürüm! dedi. Biraz fazla bağıran biber PEPPER (PEPIR) yavru domateslerini TOMATOES (TOMEYTOSLARIN) uyanmasına neden oldu. Domateslerin TOMATOES (TOMEYTOSLARIN) annesinden zor kurtardı kendini. Biberin PEPPER(PEPIR)IN ardından mısır CORN(KORN)da özgürlüğüne kavuştu. Bir süre sonra yedi arkadaş da özgürlüğüne kavuşmuştu. Şimdi arkadaşlarını kurtarabilirlerdi. Uzun bir yol yürüdükten sonra pazara ulaşmışlardı. Pazar çok kalabalıktı ve sebzelerin VEGETABLES(VECİTIBILS)LARIN ezilme riski vardı. Sebzeler, VEGETABLES(VECİTIBILS)LAR sebze VEGETABLE(VECİTIBIL)tezgahlarına bakarak yürürken arkadaşlarını gördüler. Tezgahtaki SOĞAN ONION (ONİYIN) patatese POTATO(PATEYTOYA) : İnşallah arkadaşlarımız bizi kurtarmaya gelirler. dedi. Patates POTATO (PATEYTO) ise eminim ki bizim gibi yaşlı sebzeleri VEGETABLES (VECİTIBILS)LARI kurtarmaya gelmezler, dedi. Tam bu esnada arkadaşlarını gördüler. Soğan ONION(ONİYIN) çok sevindi, patates POTATO(PATEYTO) ise utancından kızardı. Mısırcık, CORN(KORN) lahana,cabbage(kabiç) biber, PEPPER (PEPIR) havuç, CARROT(KERIT) ve domates TOMATO(TOMEYTO) hep bir ağızdan Hey, biz geldik dedi. Mısır CORN (KORN) ve havuç CARROT (KERIT) üst üste çıkarak sebzeleri VEGETABLES(VECİTIBILS) LARI kurtarmaya çalışıyordu. Domates TOMATO(TOMEYTO) de ortalığı kontrol ediyordu. Sebzeler VEGETABLES(VECİTIBILS) sırasıyla mısır CORN(KORN)a ve havuca CARROT(KERITA) tutunarak kurtuldular. Sebzeler VEGETABLES(VECİTIBILS) sonunda evlerine yani tarlaya kavuşmuşlardı. Patates POTATO (POTEYTO) arkadaşlarına çok teşekkür ediyordu. Herkes yine mutluydu.

KAHRAMAN SEBZELER VEGETABLES (VECITIBILS) A2 MASALLAR-STORIES SEBZELER-VEGETABLES A1-A2-A3 Sebze VEGETABLES (VECITIBILS) tarlasında yaşayan birsürü sebze VEGETABLES (VECITIBILS) vardı. Bu sebzeleri VEGETABLESları (VECITIBILSları) tarladan toplayıp satarlardı. Bu zamana kadar birbirinden ayrılmayan on dört FOURTEEN (FORTİİN) tane sebze VEGETABLES (VECITIBILS) vardı. Bu on dört FOURTEEN (FORTİİN) sebzenin VEGETABLESın (VECITIBILSın) yedisi SEVENI (SEVINı) yaşlanmışlardı. Bir gece yarısı bu sebzeleri VEGETABLESı (VECITIBILSları) diğerleri uyurken toplayıp pazara götürmüşler. Sabah kalktıklarında bu yedi SEVEN (SEVIN) sebzenin VEGETABLES (VECITIBILS) olmadığını gören diğer sebzeler VEGETABLES (VECITIBILS) çok şaşırmışlar. Çünkü yakın arkadaşlarını FRİENDSlerini (FRENDSlerini) kopararak pazarda satmaya götürmüşler. Geriye kalan yedi SEVEN(SEVIN) arkadaş FRİENDS (FRENDS) bir ONE (VAN) plan yapmışlar. Mısırcık CORN(KORN); Biz şimdi öteki arkadaşlarımızı FRİENDSlerimizi (FRENDSlerimizi) kurtaracağız ama bitkilerden PLANTS(PLENTLERDEN) nasıl ayrılacağız? Lahana CABBAGE (KEBIÇ); Aklıma bir ONE (VAN) fikir geldi, şimdi NOW(NAV) herkes benim yaptığımı yapsın DO (DU) dedi. Herkes lahana CABBAGE (KEBIÇ) gibi kendini bir sağa bir sola sallıyordu. Tam o esnada biber PEPPER (PEPIR) dalından koptu, yaşasın özgürüm dedi. Biraz fazla bağıran biber PEPPER(PEPIR) yavru domateslerin TOMATOES( TOMATOSların) uyanmasına neden oldu.domateslerin TOMATOES(TOMATOSların) annesinden MOTHER (MADIRından) zor kurtardı kendini. Biberin PEPPER(PEPIRIN) ardından mısırda CORN(KORN)da özgürlüğüne kavuştu. Bir süre sonra yedi SEVEN(SEVIN) arkadaşta FRIENDS(FRENDS)de özgürlüğüne kavuşmuşlardı. Şimdi arkadaşlarını FRİENDSlerini (FRENDSlerini) kurtarabilirlerdi. Uzun bir ONE (VAN)yol yürüdükten WALKİNG(VOLKİNG) sonra pazara ulaşmışlardı. Pazar çok kalabalıktı ve sebzelerin VEGETABLESn (VECITIBILSın) ezilme riski vardı. Sebzeler VEGETABLES (VECITIBILS), sebze VEGETABLES (VECITIBILS) tezgahlarına bakarak yürürken WALKİNG(VOLKİNG) arkadaşlarını FRİENDSlerini(FRENDSlerini) gördüler. Tezgahtaki soğan ONİON (ONİYIN)patatese POTATOE(POTEYTOya) inşallah arkadaşlarımız FRİENDSlerimiz (FRENDSlerimiz) bizi kurtarmaya gelirler dedi. Patates POTATOE(POTEYTO) ise eminim ki bizim gibi yaşlı sebzeleri VEGETABLES (VECITIBILSları) kurtarmaya gelmezler dedi. Tam bu esnada arkadaşlarını FRIENDS(FRENDSlerini) gördüler. Soğan ONION(ONİYIN) çok sevindi, patates POTATOE (POTEYTO) ise utancından kızardı. Mısırcık CORN(KORN), lahana CABBAGE(KEBIÇ), biber PEPPER(PEPIR), havuç CARROT(KERIT) ve domates TOMATOE(TOMEYTO) hep bir ağızdan biz geldik dedi. Mısır CORN (KORN) ve havuç CARROT(KERIT) üst üste çıkarak sebzeleri VEGETABLES (VECITIBILSları) kurtarmaya çalışıyorlardı. Domateste TOMATOE(TOMEYTOda) ortalığı kontrol ediyordu. Sebzeler VEGETABLES (VECITIBILS) sırasıyla mısır CORN(KORN)a ve havuça CARROT(KERITa) tutunarak kurtuldular. Sebzeler VEGETABLES (VECITIBILS) sonunda evlerine yani tarlaya kavuşmuşlardı. Patates POTATOE (POTEYTO) arkadaşlarına FRİENDS(FRENDSlerine) çok teşekkür THANKS (TENKS) ediyordu. Herkes yine mutluydu HAPPY(HEPİ)idi.

HERO VEGETABLES (HİRO VECITIBILS) A3 MASALLAR-STORIES SEBZELER-VEGETABLES A1-A2-A3 There were a lot of vegetables living in the field. (DER VÖR E LAT OF VECITIBILS LİVİNG İN DI FİILD) These vegetables were taken from the field and sold. (DİZ VECITIBILS VÖR TEYKIN FIROM DI FİILD END SOLD) There were fourteen vegetables which never fell apart before. (DER VÖR FORTİİN VECITIBILS VİÇ NEVIR FEL EPART BİFOR.) Seven of them were old. (SEVIN OF DEM VÖR OLD.) These old ones were picked up from the field at midnight and taken to the bazaar. ( DİZ OLD VANS VÖR PİKT AP FIROM DI FİILD ET MİTNAYT END TEYKIN TU DI BAZAR) The other vegetables were shocked when they saw their close friends taken because they would be sold in the bazaar. ( DI ADIR VECITIBILS VÖR ŞOKT VEN DEY SOW DEYIR KILOZ FİRENDS TEYKIN BİKOUZ DEY VUD Bİ SOLD İN DI BAZAR) They decided to make a plan to save them. (DEY DİSAYDID TU MEYK E PLEN TU SEYV DEM.) Corn said we will save our friends but how can we leave the plants behind? (KORN SED Vİ VİL SEYV AUR FİRENDS BAT HAV KEN Vİ LİV DI ADIR PİLENTS BİHAYND?) Cabbage said I have an idea, now let s do the same thing with me. (KEBIÇ SED AY HEV EN AYDİA, NAV LETS DU DI SEYM TİNK VİT Mİ.) Everybody was swinging to the right and left just like the cabbage. (EVRİBADİ VAS SİVİNGİNG TU DI RAYT END LEFT CAST LİYK DI KEBIÇ) At that moment pepper came out from the bough and screamed I m free. (ET DET MOMINT PEPIR KEYM AUT FIROM DI BAU END SIKRİİMT AY EM FİRİİ. ) His shouting loudly made the little tomatoes wake up. (HİS ŞAUTİNGLAUDLİ MEYD DI LİDIL TOMEYTOS VOK AP) He barely saved himself from the tomatoes mother. (Hİ BEYIRLİ SEYVD HİMSELF FIROM DI TOMEYTOS MADIR) After the pepper, corn became free. (AFTIR DI PEPIR, KORN BİKEYM FİRİ.) After a while all seven friends became free and they were ready to save their other friends. (AFTIR E VAYL OL SEVIN FİRENDS BİKEYM FİRİ END DEY VÖR REDİ TU SEYV DEYIR ADIR FİRENDS.) After having walked a long distance, they reached the bazaar.(aftir HEVİNG VOLKTE LONG DİSTINS,DEY RİÇT DI BAZAR) It was very crowded and there was a risk of vegetables being smashed. (İT VAZ VERİ KIRAVDID END DER VAZ E RİSK OF BİİNG SİMEŞT.) The vegetables saw their other vegetable friends while walking and looking at stands. (DI VECITIBILS SOV DEYIR FİRENDS VAYL VOLKİNG END LUUKİNG ET DI SITANDS) The onion on the stand told his firend potatoe that I hope our friends come to save us. ( DI ONİYIN ON DI SITAND TOLD HİS FİREND POTEYTO DET AY HOP AUR FİRENDS KAM TU SEYV AS However, potatoe said I m sure that no one will come to save old vegetables like us. (HAVEVIR POTEYTO SED AY EM ŞUR DET NOVAN VİL KAM TU SEYV OLD VECITIBILS LAYK AS) Right that moment they saw their friends and the onion became so happy to see them, but the potatoe was ashamed. (RAYT DET MOMINT DEY SOV DEYIR FİRENDS END DI ONİYIN BİKEYM SO HEPİ TU Sİ DEM, BAT DI POTEYTO VAZ EŞEYMD.) Corn,pepper, cabbage,carrot and tomatoes said altogether We came! (KORN,PEPIR,KEBIÇ,END TOMEYTOS SED OLTUGEDIR Vİ KEYM ) The corn and carrot were trying to save the vegetables and tomatoe was checking around. (DI KORN END KERIT VÖR TIRAYİNG TU SEYV DI VECITIBILS END TOMEYTO VAZ ÇEKİNG ERAUND) Vegetables were saved by holding on their friends. (vecıtıbıls vör seyvd bay holding on tu deyır firends) Finally, vegetables were back to their home, to the field. (FAYNILİ VECITIBILS VÖR BEK TU DEYIR HOM, TU DI FİILD.) Potatoe thanked her friends a lot and everybody was happy again. (POTEYTO TENKT HÖR FİRENDS E LAT END EVRİBADİ VAZ HEPİ EGEN.)

SINIF İÇİ AKTİVİTELER CLASS ROOM ACTIVITIES KILAS RUM AKTİVİTİİZ Restoran Skeci : English Kids Academy nin ana amacı öğrencilerimizi hayata hazırlamak olduğu için bu çalışma ile öğrencilerimiz bir restorana gittikleri zaman rahatlıkla sipariş verebilecek düzeye gelmeliler:) Waiter:Merhaba. Restoranımıza hoş geldiniz. / Hello, Welcome to our restaurant. /velkam tu aur restoran. Man:Teşekkürler. /Thank you, /Tenk yu Waiter: Siparişinizi alabilir miyim lütfen? / Can I have your order please? / Ken ay hev yor ordır piliz. Man: Evet, ben bir domates çorbası, bir salata ve balık istiyorum / Yes I want tomato soup,a salat and a fish please. /Yes ay vant tomato suup. E salat end e fiş piliz. Waiter :İçecek?/ Any drinks? /Eni dirinks? Man : Portakal suyu lütfen./ I want orange juice. Please. /Ay vant orınç juys piliz Waiter :Tatlı? / Any deserts? /Eni dezırts? Man: Ben dondurma istiyorum. / I want ice cream. Please / Ay want ays kıriim Waiter: Siz hanımefendi? / And you madam? /End yu madam? Madam: Ben tavuk çorbası ve hamburger istiyorum lütfen./ I want chicken soup and a hamburger please. / Ay vant çıkın suup end a hamburger piliiz Waiter : İçecek? / Any drinks? / Eni dirinks? Madam: Limonata istiyorum lütfen /I want lemonade please./ Ay vant limoneyt piliz Waiter: Teşekkür ederim. Yemeğiniz on beş dakikada hazır olacak. Thank you. Your meal will be ready in fifteen minutes./yor miil vil bi redi in fiftiin minits. Waiter :Afiyet olsun. Bon appetit! / Enjoy your meal. Enjoy yor miil. Man + Madam : Thank you. Tenk yu.

BOYAMA AKTİVİTELERİ COLOURING ACTIVITIES (İÇECEKLER-DRINKS) ÇAY-TEA-Tİİ SÜT-MİLK-MİLK SU-WATER-VOTIR KAHVE-COFFEE-KAFİİ AYRAN-AYRAN:):) MEYVE SUYU-JUICE-JUYS

BOYAMA AKTİVİTELER COLOURING ACTIVITIES (YİYECEKLER-FOODS) SOSİS-SAUSAGES- SOSIC ZEYTİN-OLIVE-OLİV EKMEK-BREAD-BİRED MAKARNA-PASTA HAMBURGER-Hambörgı ET-MEAT-MİİT BALIK-FISH-FİŞ PEYNİR-CHEESE-ÇİİZ YUMURTA-EGG-EG

BOYAMA AKTİVİTELER COLOURING ACTIVITIES MUTFAK EŞYALARI-KITCHEN STUFF KAŞIK-SPOON-SIPUUN ÇATAL-FORK-FORK BIÇAK-KNIFE-NAYF KASE-BOWL-BOVL TABAK-PLATE-PİLEYT BARDAK-GLASS-GILAS

BOYAMA AKTİVİTELER COLOURING ACTIVITIES MEYVELER-FRUITS-FURUTS PORTAKAL-ORANGE- ORINÇ MUZ-BANANA LİMON-LEMON-LEMIN ERİK-PLUM-PILAM ELMA-APPLE-EPIL KİRAZ-CHERRY-ÇERİ ARMUT-PEAR-PEER ÇİLEK-STRAWBERRY- SITROVBERİ ÜZÜM-GRAPES-GIREYPS

BOYAMA AKTİVİTELER COLOURING ACTIVITIES SEBZELER-VEGETABLES PATATES-POTATO- POTEYTO HAVUÇ-CARROT-KERIT SOĞAN-ONİON- ONİYIN DOMATES-TOMATO- TOMATO MANTAR-MUSHROOM- MAŞRUM MARUL-LETTUCE-LETUS

BOYAMA AKTİVİTELER COLOURING ACTIVITIES MANAV-GREENGROCER

BOYAMA AKTİVİTELER COLOURING ACTIVITIES MUTFAK-KITCHEN

BOYAMA AKTİVİTELER COLOURING ACTIVITIES RESTORAN-RESTAURANT

KES YAP AKTİVİTESİ CUT AND DO ACTIVITIES MUTFAK EŞYALARI-KITCHEN STUFF Sofra Adabını Öğrenelim: Çocuklarımız bu görselleri kessinler ve sizden gelecek komutlara göre dizsinler lütfen :) Tabak Ortada : Put the plate in the middle / Put dı pileyt in dı midıl Kase Tabağın Üstüne : Put the bowl on the plate / Put dı bovll on dı pileyt Çatal Tabağın Soluna : Put the fork to the left / Put dı fork tu dı left Yemek Bıçağı Tabağın Sağına : Put the knife to the right / Put dı nayf tu dı rayt Kaşık Bıçağın Sağına : Put the Spoon to the right of the knife / Put dı sıpuun tu dı rayt of dı nayf Su Bardağı Tabağın Sağ Ön Köşesine : Put the glass in right top corner/ Put dı gılas in rayt top korner