Arınan kimse ise kurtuldu ve Rabbinin ismini hatırlayıp andı, böylece salat etti. Hayır! Siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz.



Benzer belgeler
dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.


İNSANIN YARATILIŞ'TAKİ DURUMU

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Azrail in Bir Adama Bakması

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Mekke; Kabenin etrafında Öteller

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

5. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettikten sonra yaptırdığı caminin adı nedir? 1. Aşağıdakilerden hangisi dinin faydalarından biri değildir?

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Nesrin: Ahmet! Ne oturması! Daha gezecek birçok mağaza var, sen oturmaktan bahsediyorsun.

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 02 ER-RAHMAN

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Dua ve Sûre Kitapçığı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

YECDER. l.ulusal DIN GüREVLILERI SEMPOZYUMU TEBLIGLERI

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

SON GÜN. için/içinde KURAN-HABER DE EZAN MUCĐZESĐ

İslamiyet in dirilmesi bizden fidye ister. Cenab-ı Hak:

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

T.C. BAŞBAKANLIK Diyanet İşleri Başkanlığı. (İl Müftülüğü)

Siyonist rejim emrivakilerle fiili durum oluşturarak, dünyayı bu yeni duruma alıştırmak istiyor

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TESTİ

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

Bazı Zaman ve Mekanların Ayrıcalığı Cuma, 04 Temmuz :00

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ORTAÖĞRETİM TEMEL DİNÎ BİLGİLER DERSİ (İSLAM, I-II) ÖĞRETİM PROGRAMI

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Kendim yanarım aşk ile gayre zararım yok. Ser tâ be kadem ateşim amma şererim yok. Yâri ararım devrederek hâne be hâne

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır.

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Teravih Namazı. Namazı Bozan Durumlar. Namazın İnsana Kazandırdıkları. Kunut Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3

Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

BANDIRMA MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI (27 Haziran - 28 Temmuz)

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

CEVAP ANAHTARI. Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur

Transkript:

A LA SURESİ Gönül dağlarındaki bu ses kimin? Bu dağ, gâh sesle dopdolu, gâh bomboş ve sessiz. Ev sahibi, nerde olursa olsun hâkim ve üstattır, yaptığı iş yerli yerindedir. Bu gönül dağı, O nun sesinden ayrı kalmasın! Dağ vardır, sesi iki misli aksettirir Dağ vardır, yüz misli. Dağ; o sesten, o sözden yüz binlerce halis ve saf kaynaklar sızdırır. Fakat dağdan o lütuf kesildi mi sular, kaynaklarında kan kesilir. O kadehi kutlu padişahlar padişahı yüzünden Tûr dağı lâl haline geldi. Dağın cüzileri canlandı, akıllandı. Ey halk biz bir taştan da aşağı mıyız ki? Ne candan bir çeşme coşmakta, ne beden yeşiller giymiş ruhanilere katılmakta - mesnevi den 1

Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla; Rabbinin yüce ismini tespih et! O yarattı, böylece şekil verip tasarladı ve O (yarattığına) kader belirleyip doğru yola iletti ve O otlaklar çıkarıp onu siyah bir gübre kıldı. Sana/Seni okutacağız böylece unutmayacaksın, ancak Allah ın dilediğini (unutursun) kesinlikle O açığı bilir ve gizli şeyleri ve kolaylaştıracağız sana kolay olanı.. O halde hatırlat eğer fayda sağlarsa hatırlatmak. Derin saygı duyan kimse öğüt alacaktır ve en mutsuz/bedbaht ondan kaçınır ki o büyük ateşe atılacaktır. Sonra orada ne ölür nede hayat bulur. Arınan kimse ise kurtuldu ve Rabbinin ismini hatırlayıp andı, böylece salat etti. Hayır! Siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Ve ahiret hayırlıdır ve ebedidir. Kesin olarak bu elbette önceki sayfalarda da vardır. İbrahim ve Musa nın sayfalarında.. Mübarek Sureye Genel Bakış; Mübarek Rahman suresi şöyle bitmişti Tebârekesmu rabbike zîl celâli vel ikrâm Çok mübarektir, yücelik ve cömertlik sahibi Rabbinin ismi Biz bunu mübarek Rahman suresinden, mübarek A la suresine doğru son bir işaret ve yönlendirme olarak algıladık.. Rahman suresinden geçeli tam üç yıl oldu! Hayatla ve planlarıyla meşgul oldukça gönül dağlarından ses gelmez oldu. Gönlümün Tur dağından gelen ses Allah tan başka kime aittir? Bal arısına bile ilham eden yüce Allah tan başkasından yardım ummak şirk değil de nedir! Artık kendine gel kendine, tedbirini terk et! Aşıklar gibi bu rahmet denizine dal ki, ondan hiç kimse eli boş dönmemiştir. Yürü söylemen gerekenleri söyle artık; 2 Yanıp yakılmak isterim ben, yanıp yakılmak. O ateşe düş! Canda sevgiden bir ateş tutuşur.. düşünceyi, sözü, baştanbaşa yakıver! Musa gibi edep bilenler başka, canı, ruhu yanmış âşıklar başka. Âşıklara her nefeste bir yanış var. Yıkık köyden haraç, âşar alınmaz. Hatalı söz söylerse bile ona hatalı deme. Kanına bulanıp şehit olursa yıkamaya kalkışma. Şehitlere kan, sudan yeğdir. Bu yanlış sözde yüzlerce doğrudan yeğ! Kabenin içinde kıbleden eser yoktur, dalgıcın ayağında dolak olmazsa ne gam! Yürü, sarhoşlardan kılavuzluk arama. Elbisesi paramparça olana yamadan bahsetme. Aşk şeriatı, bütün dinlerden ayrıdır. Âşıkların şeriatı da Allah tır, mezhebi de. -mesneviden Hadi ve Reşid olan Allah ın adıyla; Rabbinin yüce ismini tespih et!; İnsanın tespih edebilmesi için Rabbini hatırlaması, O nu hatırlayabilmesi içinde düşünebilmeye, akıl edebilmeye ve tespih fiilini uygulamaya götüren evren-yaratıcı bağlantısını kurabilecek bir yargıya sahip olması gereklidir. Mübarek ayetteki Rabbinin yüceliğini tespih et emri düşünce üretebilen bir varlık olan insana, hangi işte olursan ol ve bu evrende nereye bakarsan bak Rabbini hatırlayıp zikretmelisin çünkü seni yaratan ve hayat veren O dur demektedir. Böylece bu hatırlatmanın fayda sağladığı insanlar maddi ve manevi dünya kirlerinden arınabileceklerdir. Yüce Hakkın her işi delil ile olduğu için sonraki ayetlerde tabiatı örnek verip yüceliğinin delillerini ortaya koyar, böylece okuyucuya hatırlatır. Bu ayet ve tüm mübarek sure ve tüm mübarek Kur an mana olarak bir birini tamamlayan ve asla çelişki içermeyen bir bütündür. Rahman suresinde ki Ven necmu veş şeceru yescudan ayetinde iki manadan biri olarak ot ve ağaçları ifade etmiştik. Surenin tamamına göz attığımız da bütünlük açıkça gözükmekte doğa ve tüm ekosistem yücelik delilleri olarak hatırlatılmaktadır.

Tespih fiili hem kalp yada dil sözüyle, hem de işle-fiille meydana gelebilmektedir. Tespihin ilk basamağı Yüce Rabbi hatırlayış olsa da en üst basamağı öyle bir secde ediştir ki kainattaki tüm akıllılar yorulmadan O tek yüceye secde ederler. Bu bakımdan mübarek ayeti kerime Rabbimizi bir hatırlama ve anışın yanı sıra Salat ibadetimizi de ifade eder. Emrin evrendeki ahengi görerek bu ahengi meydana getiren Allah ı hatırlayıp düşünebilen insanlara olduğunun diğer delilleri hemen bir sonraki ayeti kerimelerde doğanın düzenini anlatarak düşündürmesidir. Bu aynı zaman da kendi varlığınızı ve çevrenizi Hatırlayın çağrısıdır. Bu çağrıyı vicdanlarında reddetmeyenler elbette ki Kur an ve evren ayetlerinde ki hikmeti görerek en azından evet bunlar Rabbimizdendir ve Rabbimizin ismi çok yücedir diyeceklerdir. En doruk noktasıyla da secde ederek, huzur duyarak Salat edeceklerdir. Mademki -tespih et- emri temel olarak söz ve arından yapılan iş ile ortaya çıkan bir fiildir. Öyleyse hayattaki her meslek ve zanaat grubundan insanın da her an yapabileceği de bir fiildir. Bir Matematikçinin evrendeki düzeni görüp Allah ı hatırlaması, bir mühendisin kainattaki muhteşem tasarımı görüp Allah ı hatırlaması, bir tıp doktorunun yada biyologun organizmadaki ahengi görüp Allah ı hatırlaması Rabbinin yüce İsmini tespih et emrinin ilgili meslek gruplarındaki karşılığıdır. Farklı branşlardaki inananların görevlerini yerine getirmesidir ki onlar bu emri yerine getirip, Rablerini anarlarken zevk ile huşu duyarlar, kalpleri de bu hatırlama ile yatışıp huzur bulur, mutlu olur. Salat İbadetinin Beş Temel Sütunu Namaz kelimesi mübarek Kuran da bulunmayıp aslı dahi Arapça olmayan bir kelimedir. Mübarek Kur an da ki Salat kelimesi yerine günümüzde kullanılan bir kelime olup, Salat kelimesinin geniş ve mübarek manasını açıkça öldürmüştür. O değerli manayı yok ettikten sonra yerine bir kalıp koymuştur ki işte biz bu kalıba günümüzde namaz demekteyiz. Umarız ki bin dört yüz küsur yıl içerisinde bunu söyleyen alemin sivri akıllısı İnşaallah bir biz değilizdir. Çünkü eğer öyleyse ya bizde yada ümmette fikri bir sorun var demektir. 3 ÖNCELİKLE; Namaz ın Salat ı İstila etmesine tarihsel bir bakış; Resulullah efendimiz vefat ettikten sonra İslam toprakları büyük bir hızla genişledi. Bir yandan Hıristiyanlık ve Museviliğin merkezleri olan Filistin, Suriye ve Mısır bölgesine diğer yandan Zerdüşt İran ı içine alarak Hindistan a kadar ilerledi. Bütün bu bölgeleri yüzyıllarca sürecek bir hakimiyet altına aldı. Artık Müslüman olup İslam toplumuna yeni katılan kitleler ile birlikte yaşayan Müslüman olmayan Hıristiyan, Yahudi ve Hindu gibi kalabalık topluluklar bulunmaktaydı. Hıristiyan, Yahudi ve Hindu toplulukların kastlaşmış bir düzenleri ile adeta Taş gibi kaskatı ve sert ibadet ritüelleri vardı. Çünkü insanlar Haktan saptıklarında ancak zorbalıkla ve köleleştirilerek bir arada tutulabilirler. İslam ise onlardan çok çok farklıydı. Resulullah efendimiz döneminden beri İslam toplumunun Hıristiyan, Yahudi ve Hindularda ki gibi ruhbanlık yada kast düzeni yoktu ve ibadet ile kulluklarının temeli ilim, adalet, özgürlük ve mutluluktu. Bu konuda bir örnek şöyledir; Resulullah mescitte salat için hazırlandığı sırada yanına bir adamcağız gelir ve ona şu soruyu sorar; Ey Allah ın Resulü, kıyamet ne zaman kopacak? Salat kıldıktan sonra bu sorunun sahibine Resulullah şöyle seslenir Sen kıyamet için ne hazırladın? adam da Ben kıyamet için pek -namaz-, oruç ve sadaka hazırlamadım ancak Allah ı ve Resulünü seviyorum der. Bunun üzerine efendimiz Kişi sevdiği ile beraberdir o halde sen sevdiklerinle beraber olacaksın buyurur. Olayı aktaran Enes bin Malik demiş ki; Müslümanların Müslüman olmaları dışında bu söze sevindikleri kadar başka bir şeye sevindiklerini görmedim. (Salat ve Selam Muhammed Mustafa efendimizedir.)

İslam ülkesi geniş topraklara yayılıp farklı inanç ve kültürler ile tanıştıkça, İslam halk ve önderleri de sosyal/siyasi birliklerini sağlayabilmek adına ritüel ve geleneklerini sertleştirmeye başladılar. Bu yöndeki ilk adımlar Resulullah ın ardından gelen ikinci siyasi devlet başkanı olan Ömer (Allah ona rahmet etsin) zamanında ezanın düzenlenerek, teravihin camii şartıyla sünnet hale getirilmesiyle atıldı. Bunun için onu kınayamayız çünkü öncülü Yarigar Ebubekir (Allah ona rahmet etsin) zamanında Yemen de ve Arabistan ın pek çok yerinde yalancı peygamberler türemiş büyük acılara, belalara sebebiyet vermişlerdi. Müslümanların birlik içerisinde bulunmaları gerekiyordu ki İslam toplumunun ilk dönem yöneticileri bunun için çalışmışlardı. Allah onlara rahmet etsin. Bu masum savunma mekanizması muaviye yönetimi fitne ile ele geçirip kardeşi kardeşe kırdırdıktan sonra çığırından çıktı. Asla olmaması gereken bir şekle dönüşüp taşlaştı. Hem de onun tarafındaki yada karşısındaki herkes için. Bunun delili de haricilerdir. Hakkın önderi olan Hazreti İmam Ali şehit edilince bu iki grup daha da zıtlaşarak kendi kalplerini çelikten bir zırhla ördüler. Çelik taştan daha sert değil mi? Fakat zalimlik muaviye nin saltanatına ve geleneğine özgü oldu. İşte bu bir sınavdır. Her birimiz her an, her dakika ve her gözümüzü kırptığımızda sınav ediliyoruz. İslam toplumu da açıkça büyük imtihanlara tabii tutulmuştur. İşte acı su, işte tatlı su ikisi de bir birine benziyor. Fakat sahte olanı içtikçe harareti arttırıyor daha da susatıyor asıl olanı ise insanların içine ferahlık veriyor. Karşılaştığın her olayda bunu iyice düşün eğer yaşadığın o durum içine ferahlık vermiyorsa kesinlikle İslam değildir. Yüzyıllar geçti, biri toplumu ve inancı başka inançlara, kültürlere karşı savunmak diğeri ise saltanatı savunmak temelli bu iki davranış şekli suyun tadını bozdu. Hatta saltanat temelli olanı görüntüsünü de bozup suları kana dönüştürdü. Evet birkaç yüzyıl birlik sağlandı ancak İslam ın temel kavramlarından bazılarının anlamını kaydırmanın bedeli çok ağır oldu. Bugün de İslam alemi bu bedeli ödemektedir. Arapça konuşulmayan ülkelerde namaz, klanyanye ve benzeri kelimeler salat kavramının yerini aldığı gibi, Arapça konuşan ülkelerde de saltanat ve vahabilik ile suyun bulanması devam etti. Bugün bile böyledir. Mübarek Kur an da ki kavramların anlamının asla değiştirilmemesi ve eksiltilmemesi gerektiğine şöyle bir örnek verebiliriz; 4 Kapkaranlık bir odada olduğunuzu var sayın. Siz insanlıksınız ve odada bir insan olarak temsil ediliyorsunuz. Yalnız olduğunuzu sanırken birden bir lütuf olarak odanın dışından duvara parıldayan cam bir pencere açılıyor. Çerçeveden farklı bir alemin ışığı gelip odayı aydınlatıyor. Gözleriniz kamaşıyor ve içinizdeki karanlık sizi istila edip ışığı kesmenizi söylüyor. Gidip cama bir yumruk atıyorsunuz. Fakat cam kırılmıyor!! Kolunuzu dirseğinize kadar kavrayıp kuşatarak aynen size geri iade ediyor. Ne kadar vurursanız nafile cam kırılmıyor!! İşte ışık saçan o cam, o pencere mübarek Kur anı kerimdir. Kur an da ki en temel kavramlardan birinin manasını değiştirmek o camın esnekliğinin alınması ve şeytanın camı tek darbede tuz buz etmesi demektir. Cam tuz buz olur çünkü o ilahi kavram olma niteliğini kaybetmiştir. Belki hemen belki elli yıl, yüz yıl sonra eninde sonunda bedeli ağır olur. İşte bu nedenle namaz kelimesini kullanmamaya karar verdik. Bundan sonra tüm anlamlarıyla Salat kelimesini kullanacağız. Her dile baskın yabancı dillerden bir sürü kelime giriyor. Fast food u, İnterneti, Outleti ve türlü abuk subuk kelimeleri benimseyip de Rabbimizin yol gösterici kitabındaki ibadetlerimizi ifade eden Salat kelimesini benimseyemezsek bize yazık olmuş demektir.

Öyle kelimeler, kavramlar vardır ki mübarek Kur an da onları tek bir sözcük ile tercüme edemezsiniz. Örneğin Sübhan kelimesi, bu kelimeyi tek bir kelime ile tercüme edemezsiniz. Sübhan her türlü eksikliklerden, kusurlardan ve ihtiyaçlardan uzak olan demektir. Bu tip özel kavramlar ifade eden kelimeleri anlamları ile birlikte bütün olarak dilimize geçirmek gereklidir. Aynı şekilde bunca yüzyıl içerisinde Rabbimizin sıfatları da tüm manaları ve karşılıklarıyla birlikte dilimize alınmalıydı. Örneğin Allahu Ekber dediğimizde O Allah Kebir dir ya da Allah Kebir dir şeklinde tercüme edilebilir ve Kebir dediğimizde de küçük çocuklar bile anlamının ne olduğunu bilirdi. Bir diğer örnek olarak; Tezekki nin karşılığı sadece zekat vermekten ibaret değildir. O ayet Mekke de inmiştir ki o zaman henüz zekat ve bayram namazı emredilmemişti. Her kelimenin bir derinliği vardır. Asla o kelimelerin derinliği giderilmemelidir. Çünkü hikmet o derinlikte gizlidir. Bu düşünceden hareketle Kur an yabancı dillere çevrilirken geniş anlamlı isimler ve sıfatlar değiştirilmemelidir. Yani besmelenin tercümesi In the name of god, the Merciful, the Compassionate şeklinde değil In the name of Allah, er-rahman, er-rahim şeklinde olmak zorundadır. Bizce bu durum; farklı dilde meallerin yanında Rabbimizin sıfatları ve Kur an da geçen kavramlar içeriğiyle ya iki açıklama kitabı yada mealin arka yüzünde bu manaların sözlük olarak verilmesini gerektirir. Çünkü bizim korkumuz evlerimizi aydınlatıp ışık saçan bu sırça camın esnekliğini kaybetmesidir. En azından Allahın izniyle, bu duruma yol açan sorunu tek kelime ile belirleyelim; Kavramların sığlaştırılması. İKİNCİSİ; Salat ın Beş Temel Sütunu Her secdeye vardığımızda Sübhanerabbiyel a la deriz. Madem ki bu mübarek surede Salat kavramının kökeni ile karşılaştık öyleyse ilk olarak Salat kelimesinin manasını iyice idrak etmeliyiz. Dua ve ibadet fiili gibi karşılıkları kendisinde taşıyan bir kelimedir Salat. Mademki öyledir o halde sure ile bağlantılı olarak söz ve fiil ile yapılan bütün tespihi bünyesinde barındırır. Aynı zamanda bu demek oluyor ki Salat fiili, Yüce Rabbi hatırlamak olan tespih fiilinin ve Yüce Rab ile konuşmak, O ndan istemek olan dua fiilinin ve de secde fiillerinin tümünü kapsayan bir çatı fiildir. 5 Mübarek Kur anı incelediğimizde gördük ki Salat kavramı içerisinde olduğuna inandığımız, insanı Salat eyleminde tespihten secdeye doğru götüren beş temel öğe/adım vardır. Zihnimizde canlandırdığımızda bu beş temel öğe Salat binasını ayakta tutan beş temel sütuna benziyordu ve birinci adım yerine gelmeden beşinci adım meydana çıkamıyordu. Açıkça her aşama bir öncekine bağımlıydı. Birinci öğe zayıfsa ikinci, ikinci öğe zayıfsa üçüncü, üçüncü zayıfsa dördüncü, dördüncü zayıfsa beşinci meydana gelemiyor bina olamıyordu. Mübarek Kur an da gördüğümüz Salat ın beş ana sütunundan ilki şudur; 1-) DÜŞÜNEBİLMEK ve ÖĞÜT ALABİLMEK; Bugün İslam coğrafyasında herhangi bir yere gidip her hangi bir ilmihal kitabı alsak ibadetler kısmında bizim Salat ibadetin şartlarına - farzlarına- baksak ilk şart olarak Aklı baliğ olmak maddesini görürüz. İşte Salatın ilk ve ana sütunu olan düşünüp öğüt almak aynı zamanda da aklı baliğ olmak maddesini karşılamaktadır. Tezekki, Mütezekkir, Mütefekkir, Tezkire-Tezekkerun gibi kavram kelimeler- bu aşamanın varlığına delilimiz olmaktadırlar. Akıl kullanma veya akıl yürütme doğru düşünceleri meydana getiren bir fiil olup insanlar akıl yürüterek herhangi bir konuda bir yargıya varabilirler. Apaçık Kurani bir kavram ve kural olarak ve istisnasız herkesçe kabul edilen aklı baliğ olma şartı ile bize; düşünce ve doğru yargılar üretilmeden Salatın ibadetinin gerçekten ibadet olarak yapılmış olamayacağı gösterilmektedir.

Akıl idrak ve beyan kabiliyetlerinden meydana gelmekte olup bunlar Allah tarafından insanlara bahşedilen büyük nimetlerdir. Bu nimetler kullanılarak doğru düşünceler üretilebilir ve doğru yargılara varılabilir. Açıktır ki Salat kılabilmenin birinci kuralı doğru yargılar üretebilmektir. Akıl yürüterek düşünüş ve yargıya varma sonucunda Allah ın huzurunda kıyam durarak İhdinas sırâtel mustakîm- deriz. Çünkü vardığımız yargı doğru değilse her salat kılışımızda Rabbimizden en doğru yargıya ulaşmayı dileriz. Çünkü Rabbimiz Yüce Zatıyla her şeyi en iyi bilen Alim dir ve Hakim dir, Reşid dir, Hadi dir. Düşünebilmekten kasıt elbette kötülük düşünmek değildir. Zandan ibaret yargılara varmak da değildir. Buradaki düşünceden asıl kastımız bizi dosdoğru yola ulaştırabilecek olan özgürce üretilmiş adil yargıların sonucunda elde edilen düşüncedir. Öyle bir düşünmedir ki, bu sayede bir çoban koyunlarına bakıp ibret alabilir. Bir bahçıvan bu düşünüş sayesinde mevsimlerle bahçesinin nasıl değiştiğini görüp ibret alabilir. Demek ki; Salat ibadetinin ilk adımı olan öğüt alabilmek; açık yüreklilik ve temiz bir vicdan ile Kur an-doğa, evren-inanç bağlantısını kurup Allah tealayı hatırlamak böylece isimlerinden biri öğüt demek olan Kur an dan ibret alabilmektir. Aklı baliğ olmak şartı ise bu güzel işi meydana getirebilmek için gerekli olan fıtri-yaratılıştan gelen bir yeterliliktir. İşte bu nokta bizim diğer ilmihal kitaplarıyla düşünce ayrılığımızı oluşturdu. Çünkü onların aklı baliğ olmak şartıyla sadece fıtri yeteneği kast ettiğini gördük.. Halbuki akli yeterliliğe sahip olduğu halde, düşünerek Rablerini hatırlamayan böylece öğütten/zikirden aldığı nasip daralmış, İslam lık iddiasında olan pek çok kişi vardır. Yaptıkları işler/fiillerde bugün ortadadır.. Namazın Salatı istila etmesine tarihsel bir bakış kısmında bu duruma biraz değindik, ayrıntıya gerek yok bu akımlar bugün bile varlıklarını sürdürmektedirler. Biz demenin manası ve Mezheplere bakış açımız; 6 Yazan bir kişi bile olsa çoğu yerde biz, biz deyip durmaktayız. Bu halimiz kimi insanlara tuhaf gelebilir hatta düşüncelerine ön yargı veya zan bulaştırıp bunu bir çeşit megalomanlık olarak görebilirler. Halbuki cevabı çok basittir. Bizim düşüncelerimiz kendi kendine ortaya çıkmış türedi düşünceler değildir. Bizler mantar gibi birden bire ortaya çıkmışta değiliz. Genel olarak destekçisi olduğumuz ve İslam tarihi içerisinde çok eski zamanlara kadar giden görüşler vardır. Kelam ve itikat önderimiz olan kişi beşinci imam Zeyd bin Ali dir. Kültür ve gelenek önderimiz ise Celalettin Rumidir. Bunlardan biri aklı diğeri ise aşkı temsil eder ve bizler akıl ile aşkın birleşmesinin sonucuyuz. Biz demenin manası da işte tam olarak budur. Yani belirttiğimiz düşüncede tek olmadığımızı önderlerimiz vasıtasıyla belki binler, yüzbinler, beklide milyonlarla paylaşarak önderlerimizin ağzından da söylediğimiz için biz biziz.. Biz bizden olanları bilebiliriz.. Rabbimiz bize sünni yada şii adını değil Müslüman adını vermiştir ve mübarek Kur an da bunu açıkça belirtmiştir. Allah şahidimiz olsun bizler sünni ve şii isimlerini de reddediyoruz çünkü bu isimler açıkça şeytan dayatmasıdır. İslam tarihinde Allah tealanın kendilerine ilim nimeti bahşettiği (Bkz. Fatiha suresi kendilerine nimet verilenler) değerli fikir insanları yetişmiştir. Alfabetik sırayla Caferi Sadık, Ebu Hanife ve Zeyd bin Ali bu değerli alimlerin başlıcasıdır. Bunların her biri bir üniversite gibiydi. Hepsinin ilimlerini aktardıkları aydınlattıkları insanlar, talebeler vardı. En önemlisi de bu insanlar birbirleriyle dosttu hatta birbirlerinin derslerine katılıp birbirlerini dinliyorlardı. Bu insanların hepsine Allah rahmet etsin. Bu sebeple bizim mezhepler hakkındaki yargımız şudur; ilimde bazı farklı düşünüşler sonucu ortaya çıkmış Caferiyye, Hanefiyye ve Zeydiyye sadece birer üniversitedir, mekteptir. Üç mektebin birleştiği tek şey olan mübarek Kur an asıl temel ve Rabbimizin bizlere verdiği Müslüman ismi asıl ismimizdir. Zeydiye ismiyse olsa olsa ancak lakap olur..

DEVAM EDECEK İNŞAALLAH 7