Program 09:30-10:00 Kayıt 10:00-10:15 Nizamettin KALAMAN. 10:15-10:30 Berin ÇANLI



Benzer belgeler
DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİNDE SİVİL TOPLUM DESTEĞİ

Adli Psikoloji ve Denetimli Serbestlik Denetimli Serbestlik Psikologlar

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

T.C. ESKİŞEHİR TEPEBAŞI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA EVİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİĞİ BÖLÜM I GENEL HÜKÜMLERİ

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ?

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

T.C ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU KIRIKKALE İL MÜDÜRLÜĞÜ

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları:

T.C. ADALET BAKANLIĞI CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EYLEM PLANI ANKARA 2016 DENETİMLİ SERBESTLİK DAİRE BAŞKANLIĞI

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Kadına Yönelik Şiddet mi? Aile İçi Şiddet mi? Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KORUMA KURULLARI. Kanuni Dayanak: 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu

DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUN. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Tanımlar, İlkeler ve Yükümlülükler. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

REHBERLİK HİZMETLERİNDE ÖRGÜT VE PERSONEL PROF. DR. SERAP NAZLI

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN KADIN KONUKEVLERİ PROJESİ 7 MAYIS 2014-ANKARA. Saygıdeğer Misafirler, Değerli Basın Mensupları

TC. İZMİR İLİ TORBALI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA VE DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Aile Danışmanları Derneği

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Bu amaç çerçevesinde Yükseköğretim Kurumları aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler:

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE İL KURULLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

KADIN VE AİLE BİREYLERİNİN ŞİDDETTEN KORUNMASINA DAİR KANUN TASARISI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Anka Çocuk Destek Programı Uygulama Yönergesi

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. ADALET BAKANLIĞI Kanunlar Genel Müdürlüğü TÜRKİYE BUYUK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

REHBERLİK BİRİMİNİN İDARECİLER-ÖĞRETMEN- ÖĞRENCİ İLE OLAN İLİŞKİLERİ SEMİNERİNE HOŞ GELDİNİZ

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

AFETLERDE UYGULANACAK REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÖĞRENCİNİN HAK VE SORUMLULUKLARI

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI İÇ DENETİM SİSTEMİ

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER MAHALLİ HEYETLERİNİN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Çok Yönlü ve Kapsamlı Ele Alınması Gereken Bir Konu

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

YÖNETMELİK. Trabzon Üniversitesinden: TRABZON ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. İstanbul Arel Üniversitesinden: İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ KARİYER PLANLAMA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü

BİLGESAM GENÇLİK PLATFORMU TÜZÜĞÜ

SİGORTACILIK EĞİTİM MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI KORUMA DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI VE KOMİTELER YÖNETMELİĞİ

Ceza İnfaz Hukuku Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun Düzenlemesi Işığında. Yard. Doç. Dr. Fatma KARAKAŞ DOĞAN

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

YÖNETMELİK. Üsküdar Üniversitesinden: ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ İNSAN ODAKLI İLETİŞİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: NİĞDE ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Haftalık Türkiye - AB Gündemi 11. Hafta (11-17 Mart 2013)

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı

İsyanım. Suskunluğumda. Şiddetin. Başucumda ŞİDDET VERİLERİ

DENETİM KOMİTESİ ÇALIŞMA ESASLARI Madde 1: Kapsam ve Yasal Dayanak Bu çalışma esasları ( Çalışma Esasları ) Mavi Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş.

KOMİTELER VE ÇALIŞMA ESASLARI

MEVLANA ÜNİVERSİTESİ AKRAN DANIŞMANLIĞI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

SAĞLIKLI ŞEHİR HAREKETİ KADIN ÇALIŞMALARI Kasım Eylül 2011

SAF GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE POLİTİKASI

Sentez Araştırma Verileri

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği YÖNERGESİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

Öğretme ve Öğrenme Çalıştay Derlemesi ve Teori Kitapçığı

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DÖNER SERMAYE İŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM SUNUMU 02 MAYIS 2014

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq SERVİSİ

İTİRAZ USULLERİ. BMMYK Kasım 2014

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ KURULMASI VE KALİTE KOMİSYONU ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE

KAMU MALİ YÖNETİMİNDE SAYDAMLIK VE HESAP VEREBİLİRLİĞİN SAĞLANMASINDAKİ GÜÇLÜKLER VE SAYIŞTAYLARIN ROLÜ: EUROSAI-ASOSAI BİRİNCİ ORTAK KONFERANSI

İÇ KONTROL SİSTEMİ STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI

S. Ü. TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ EĞİTİM BİRİMİ

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Doç. Dr. Dilek GENÇTANIRIM KURT Ahi Evran Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

ERASMUS+ SPOR DESTEKLERİ

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar.

ÇEVRE İZİN VE LİSANSLARINDA YENİ DÖNEM

BARTIN ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ

Barışçıl Okuldan Toplumsal Barışa - Demokratik Yurttaş Eğitimi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - CERRAHPAŞA FLORENCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI KLİNİK UYGULAMA DERSİ UYGULAMA YÖNERGESİ

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 10. Hafta (8 14 Mart 2010)

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

GENÇLĐK VE SPOR BAKANLIĞI SPOR HĐZMETLERĐ DAĐRESĐ BAŞKANLIĞININ GÖREV, YETKĐ VE SORUMLULUKLARINA DAĐR YÖNERGE

Ankara Barosu, üyesi ve 2200 stajyer avukat ile Türkiye nin ikinci büyük Barosu dur.

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

SULTANGAZİ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ

Transkript:

Konferans

Program 09:30-10:00 Kayıt 10:00-10:15 Nizamettin KALAMAN 10:15-10:30 Berin ÇANLI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Öz-Ge Der Başkanı 10:30-11:00 Kahve Arası 11:00-11:30 Vehbi Kadri KAMER Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı Çocuk Adalet Sisteminde DS Hizmetleri ve Gönüllü Çalışmalar 11:30-12:00 Marry Anne McFARLANE 12:00-12:30 Soru-Cevap 12:30-12:45 Kahve Arası Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar ve Mağdurlara Yönelik Çalışmaların Geliştirilmesi Eşleştirme Projesi - Yerleşik Eşleştirme Danışmanı Çocuk Ceza Adalet Sisteminde Gönüllülük ve Denetimli Serbestlik

12:42-13:00 Doç. Dr. Aslıhan ÖĞÜN BOYACIOĞLU Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Denetimli Serbestlikte Gönüllülüğün Önemi: Çocuk Suçluluğu Açısından Toplumsal Farkındalık ve Duygudaşlık Oluşturma 13:00-13:15 Av. Şahin ANTAKYALIOĞLU 13:15-13:30 Soru-Cevap 13:30-14:30 Yemek Arası Ankara Barosu Çocuk Hakları Komisyon Başkanı Ankara Barosu Çocuk Hakları Çalışmaları 14:30-15:00 Çalıştaylar Hakkında Bilgi ve Çalıştay Gruplarının Oluşumu 15:00-16:00 Çalıştaylar 16:00-16:30 Kahve Arası 16:30-17:30 Çalışmaların Sunumu Gönüllü Ol Konferansı, 5 Şubat 2009 Perşembe günü, Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Ankara Eğitim Merkezi nde, yaklaşık 100 kişinin katılımıyla gerçekleşmiştir.

AÇILIŞ KONUŞMALARI

Sayın Genel Müdür, Sayın Konuklar, Berin ÇANLI Öz-Ge Der - Başkan Çocuklara Yönelik Denetimli Serbestlik Sisteminde Gönüllü Çalışmalarını Güçlendirme Projesi kapsamında düzenlemiş olduğumuz konferansa hoş geldiniz. Proje Öz-Ge Der tarafından, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü işbirliği ve büyük oranda Hollanda Büyükelçiliği Matra Kap programı finansmanıyla yürütülmektedir. Bu projeyi, yine Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanlığı işbirliği ile yürüttüğümüz ve geçen kasım ayında sonlandırdığımız Çocuklara Yönelik Denetimli Serbestlik Uygulamalarını Güçlendirme projesinin çıktılarından biri olarak düşünebiliriz. Projemizin amacı, STK ların katılımını arttırmak yoluyla demokratik gelişime katkı sağlamayı, bu bağlamda çocuk adaleti sisteminde yer alan denetimli serbestlik şubelerindeki gönüllü çalışmaları güçlendirmektir. Sivil toplum-kamu işbirliği Türkiye de oldukça yeni bir süreç olup, devlet yönetimine vatandaş katılımı, vatandaşların karar mekanizmalarını etkilemeleri 2000 li yıllara kadar alışagelmiş bir

durum değildi. Avrupa Birliği adaylık süreciyle birlikte itibaren bu alanda önemli bir hareketlilik gözlemliyoruz. Ülkemizde yüksek oranda zamanını gönüllük çalışmalarına verebilecek insan potansiyeli olmakla birlikte sivil toplumda çalışan nitelikli gönüllü sayısı çok azdır. Bunun başlıca nedeni ülkemizin bu güne kadar örgütlenme önünde yaşadığı siyasi engellerdir. Ülkemizde, katılımcı, eşitlikçi bir demokrasinin geliştirilebilmesi için, sivil toplum ve kamunun bir çok alanda işbirliği yapmaları gerektiğini, ancak etkin şekilde çalışmanın koşullarını ise henüz oluşmadığı görüşündeyiz. Bu bağlamda, denetimli serbestlik yasasının gönüllü çalışmaları içermesini çok anlamlı buluyoruz. Bu yasanın uygulamalarında gönüllü katkısı, gönüllülere ve gönüllülük esasına göre çalışan biz sivil toplum kuruluşlarına düşen görev çok önemlidir. Gönüllülük; bireylerin sorumluluk anlayışıyla, çıkar gözetmeksizin bilgi, zaman, beceri, deneyim ve kaynaklarını -kendi özgür iradeleriyle- bir sivil toplum kuruluşunun amacı doğrultusunda kullanmalarıdır. Gönüllü olarak çalışma esası, sivil toplum kuruluşlarının var oluşunun temel unsurlarındandır. Geleneksel olarak hayır yapma ve ayni-nakdi bağışlar şeklinde anlaşılan gönüllülük yerine, hak temelli savunuculuk yapma, kurumsallaşmanın gereklerini yerine getirmek günümüz sivil toplum misyonun temelini oluşturmaktadır.

Gönüllülük, maalesef ülkemizde boş zamanları değerlendirme veya yapılacaklar içerisinde en önemsiz aktivite olarak görülebilmektedir. Oysa dünyanın birçok ülkesinde, devletin kendi olanakları ve yüksek maliyetle yürütemediği hizmetlerinin büyük bir kısmının, kendi alanında deneyim sahibi, sivil toplum örgütleri tarafından çok daha verimli ve düşük maliyetle yürütüldüğünü görmekteyiz. Bugün, bu amaç doğrultusunda denetimli serbestlik uygulamalarında gönüllü çalışmaların ulusal standartlarını belirlemeye çalışacağız. Derneğimiz, bu güne kadar gerçekleştirdiği tüm çalışmalarda, Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca dil, ırk, renk, cinsiyet, felsefi inanç, din, mezhep, bölge ayrımı yapmaksızın ulusal ve uluslararası kamu ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine önem vermiştir. STK- Kamu ilişkisi kurumsallaşmalı, içselleştirilmeli, belirli kriterler ve stratejiye sahip olmalıdır. Bugüne kadar proje kapsamında bir gönüllü grubu oluşturup, haftalık toplantılarda çocuk adalet sistemini tartıştık. Avrupa Birliği ülkelerindeki işleyişi gözden geçirdik. Ayrıca 135 denetimli serbestlik şubesinde kullanılmak üzere kitapçıklar hazırlamaktayız. Projemizin, gönüllü çalışmalara ve kamu-stk işbirliğine olumlu katkılar sağlaması inancı ve dileğiyle konuşmama burada son vermeden önce Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ne, Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanlığı na ve Hollanda Büyükelçiliği ne en içten teşekkürlerimizi sunuyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer konuklar, Değerli katılımcılar, Nizamettin KALAMAN Adalet Bakanlığı CTE Genel Müdürü Çocuk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Gönüllü Çalışmaların Güçlendirilmesi Konferansına hoş geldiniz. Son yıllarda ceza infaz sisteminde yaşanan bazı gelişmelerden bahsederek sözlerime başlamak istiyorum. Öncelikle çağdaş ceza infaz sistemindeki standartların belirlenmesi ve tüm ülkelerde bu standartların uygulanmasının sağlanması amacıyla, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği Konseyi nde ayrı ayrı kurallar kabul edildiğini; konuyla ilgili uluslar arası sözleşmeler hazırlanarak, çeşitli tavsiye kararları alındığını görmekteyiz. Ayrıca adalet ve infaz hizmetlerinin hukuk devleti ilkesi çerçevesinde, etkin bir şekilde yerine getirilerek, Avrupa Birliği üyeliğinin gerektirdiği kriterlerin gerçekleştirilmesinde bakanlığımıza önemli görevler düşmektedir. Bu görevleri yerine getirmek üzere, bakanlığımızın son yıllarda takip ettiği reform çalışmaları kapsamında infaz sisteminde önemli değişiklikler yapılmış ve günün koşullarına uygun, insan haklarına duyarlı ve rehabilitasyon temeline dayalı bir politika uygulanmıştır.

Bu çerçevede ceza infaz sistemimizde son yıllarda yaşanan büyük değişimle birlikte, çağdaş infaz anlayışı ve suçla mücadelede önemli bir yere sahip olan denetimli serbestlik sistemi de faaliyete geçirilmiştir. Bu sistem suç şüphesinin öğrenilmesinden, infazın tamamlanmasına kadar çok farklı alanlarda verilen hizmetlerden oluşmaktadır. Denetimli serbestlik sistemiyle bir yandan tutuklama tedbiri yerine, adli kontrol tedbirine, kısa süreli hapis cezası yerine seçenek yaptırıma, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar hakkında tedavi denetimli serbestlik tedbirine karar verilebilmektedir. Diğer yandan mahkeme kararlarının yerine getirilmesi amacıyla raporlar hazırlanmaktadır. Ayrıca bu sistem ile ceza infaz kurumundan salıverilen veya suçtan zarar görenleri de yardım yapılabilmektedir. Ülkemizde 3 yıl önce kurulan bu sistemin uygulamasına baktığımızda, 122.311 kişinin denetim altına alındığı, toplam 234.115 raporun hazırlandığı, ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülere 2380, suçtan zarar görenlere 381 yardımın yapıldığı görülmektedir. Bu sayılar bize, denetimli serbestlik sisteminin kısa zaman içerisinde kurumsallaştığını ve güçlü bir yapıya doğru gittiğini göstermektedir. Tüm bu hizmetleri yerine getiren 134 denetimli serbestlik ve yardım merkezimizde toplam 1283 personelimiz görev yapmaktadır. Bu sistemin sonuçlarını kısaca değerlendirdiğimizde, ceza infaz kurumundan koşullu salıverilen veya hapis cezası ertelenen hükümlülerin denetimiyle toplumun korunması ve suçla mücadele açısından önemli çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Bunun dışında, denetim altında bulunan kişinin öncelikle suç işleme sebebinin ve bu kişiyi suça yönelten etkenlerin, uzman personel tarafından tespit edilmesi ve bu etkenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılmasından

dolayı, bu sistem suç işleyen kişinin topluma kazandırılması ve yeniden suç işlemesinin önlenmesi açısından kritik öneme sahip bulunmaktadır. Suçtan zarar görenler açısından, denetimli serbestlik sistemini değerlendirdiğimizde, koruma kurulları aracılığıyla, başta psiko-sosyal destek olmak üzere, suçtan zarar görenlerin uğradığı zararlar da giderilebilmektedir. Bu açıdan bakıldığında denetimli serbestlik, onarıcı adalet sistemi içinde son derece etkili bir sistemdir. Yurt dışındaki denetimli serbestlik uygulamalarına baktığımız zaman, etkin denetimli serbestlik hizmetlerinin sivil toplum kuruluşları ve gönüllü bireylerin işbirliği içinde yürütüldüğünü görmekteyiz. O nedenle hizmetlerimizin kalitesini, ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde çalışarak, ayrıca gönüllülerin desteğini alarak arttırmak istiyoruz. Bugünkü faaliyetimizin, ülkemizdeki vatandaşların sosyal sorumluluk bilincinin geliştirilmesine, dikkatlerini gönüllü çalışmalara çekilmesine önemli bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Gerçekleştirilen bu Çocuk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Gönüllü Çalışmaların Güçlendirilmesi Konferansında ceza adalet sisteminde gönüllü çalışmalar konusuna değinilecek, gönüllülük konusundaki ülkemizdeki çalışmalar değerlendirilecek ve ileride bu konuda neler yapılabileceği tartışılacaktır. Konferansın hazırlanmasına katkı sağlayan herkese teşekkür ediyor, başarılı geçmesini diliyorum. 10

SUNUMLAR 11

Vehbi Kadri KAMER Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı Çocuk Adalet Sisteminde DS Hizmetleri ve Gönüllü Çalışmalar Değerli katılımcılar, en derin saygılarımı sunarak konuşmama başlamak istiyorum. Sunumumda; Ülkemizde 20 Temmuz 2005 tarihli Kanunla kurulan denetimli serbestlik sistemimiz hakkında kısa bilgi verdikten sonra bu sistem içinde yer alan personel ile gönüllü çalışmalar hakkında bilgi vermek istiyorum. Denetimli serbestlik, hükümlülerin suç işlemesine neden olan davranışlarının düzeltilerek, tekrar suç işlemelerinin önlenmesi, ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin takip edilmesi, madde bağımlılarının rehabilitasyonu, mağdurların uğradıkları zararın giderilmesi ve bu yolla toplumun korunmasıdır. 1 1 Haziran 2005 tarihinden sonra, ceza adalet sisteminde, reform niteliği taşıyan değişiklikler- KAMER, Vehbi Kadri, 21 Mart 2007 tarihi ile 23 Mart 2007 tarihleri arasında Ceza İnfaz Sistemi ve Sivil Toplum Konferansı nda denetimli serbestlik, koruma kurulları ve çalışmalara sivil toplum desteği konusunda tebliğ, yayımlanmamıştır. 12

den biri de, denetimli serbestlik sisteminin kurulması olmuştur. Bu sistem; ceza yargılaması, infaz hukuku ve çocuk ceza hukukunun en önemli bölümünü oluşturmaktadır. 2 Etkin ceza adalet sistemi, caydırıcı ceza infaz sistemi ile ideal çocuk adalet sistemi için denetimli serbestlik temel unsurdur. Özetle bu sistemle hapis cezası için önemli bir alternatif getirilmiş, hükümlülerin toplum içinde de izlenebilmesi, topluma kazandırılması sağlanmıştır. Ülkemizde denetimli serbestlik hizmetleri, suç şüphesinin öğrenilmesinden infazın tamamlanmasına kadar, altı ayrı alanda verilmektedir. Bunlar; infaz hizmetleri, madde bağımlılarının rehabilitasyonu, rapor hazırlama, kamu yararına çalışma cezalarının yerine getirilmesi, rehberlik ile koruma ve yardımdır. 3 Ülkemizde denetimli serbestlik hizmetleri, ilgili mevzuatın yayımlanmasının ardından altı ay gibi çok kısa bir zamanda kurulmuş ve bu hizmetler verilmeye başlanmıştır. Uygulamaya baktığımızda; mahkemelerce 2006 yılında 15.527 kişi, 2007 yılında 42.042 kişi ve 2008 yılında 64.744 kişi denetim altına alınmıştır. Değerli katımcılar, 2 KAMER, Vehbi Kadri, 2007 yılında denetimli serbestlik sisteminin hakim ve Cumhuriyet savcılarına tanıtılması amacıyla 14 ilde 3582 hakim ve Cumhuriyet savcısının katıldığı seminerler sunduğu tebliğ, yayımlanmamıştır. KAMER, Vehbi Kadri, Denetimli Serbestlik Kararlarının İnfazı, Adalet Yayınevi, Ankara, Ekim, 2007. 13

Ülkemizde verilen denetimli serbestlik hizmetleri ile, tutuklama tedbiri yerine, adli kontrol tedbirine karar verilmektedir. Bu kapsamda; 2006 yılında 6.978 şüpheli veya sanık hakkında, adli kontrol kararı verilmiş olup, karar sayısı 2007 yılında 13.577 ye ve 2008 yılında 17.162 ye ulaşmıştır. Adli kontrol altına alınan şüpheli veya sanıklardan, 9.706 sının infazı başarı ile tamamlanmış ve, bu kişilerin ceza infaz kurumuna alınmadan yani tutuklanmadan yargılamaları sonuçlanmıştır. Denetimli serbestlik hizmetleri ile, kısa süreli hapis cezası yerine; eğitim kurumuna devam veya kamu yararına çalışma gibi, seçenek tedbirlere karar verilmektedir. Bu kapsamda, 2006 yılında 317 hükümlü hakkında hapis cezası yerine seçenek tedbirlere karar verilmiş olup, karar sayısı 2007 yılında 4.508 e ve 2008 yılında 6.888 e ulaşmıştır. Seçenek tedbirler arasında, üzerinde durulması gereken en önemli konu, kamu yararına çalıştırma tedbiridir. Bu tedbirin infazında hükümlüler, cezalarını ceza infaz kurumuna alınmadan toplum içerisinde çalışarak yerine getirmektedir. Bu kapsamda, hükümlüler parkların düzenlenmesinde, ağaç dikim ve bakım çalışmalarında, temizlik hizmetlerinde, yaşlı bakım evlerinde veya aşevlerinde çalışmaktadır. Bu tedbirin infazı ile, hükümlüdeki topluma karşı taşıdığı sorumluluk duygusu gelişmekte, aynı zamanda toplumun ihtiyaç duyduğu alanlardaki hizmetler yerine getirilmektedir. 14

Dünya da da kamu yararına çalışma tedbirinin, denetimli serbestlik sisteminde önemli bir yeri bulunmaktadır. Kamuya yararına çalışma tedbiri konusunda, Avrupa uygulamalarına bakıldığında, geçen yıl; İngiltere de 50.435, Hollanda da 39.559, Fransa da 17.900, Çek Cumhuriyetinde 13.000 ve Macaristan da 8.000 kişiye kamu yararına çalışma tedbirine karar verilmiştir. Saat olarak konuyu incelediğimizde, İngiltere de geçen yıl 8.000.000 saat kamu yararına çalışma tedbiri infaz edilmiştir. Ülkemizde de, kamu yararına çalışma tedbirinin kısa zaman içinde kurumsallaştığı görülmektedir. Üç yıl içinde toplam 6.294 hükümlü hakkında bu tedbire karar verilmiştir. Bu hükümlüler; eğitim kurumlarında 174.711, orman müdürlüklerinde 69.886, sağlık kurumlarında 37.126 ve diğer kurumlarda 575.137 olmak üzere toplam 856.860 saat çalışmışlardır. Değerli katılımcılar, Adaletin amacı suç işleyen kişiye, en etkin cezanın verilmesi ya da en uygun tedbirin uygulanmasıdır. Bu kapsamda hakimin, başta sanığı suça iten nedenler olmak üzere sanığın ekonomik, sosyal ve psikolojik yönlerini tanıması önem arz etmektedir. 4 4 KAMER, Vehbi Kadri, 3-4 Kasım 2008 tarihinde Ankara da Uluslararası Seçenek Yaptırımlar Konferansında Ülkemizdeki ceza adalet sisteminde seçenek yaptırımlar ile ilgili düzenlemeler ve denetimli serbestlik konusunda tebliğ, yayınlanmamıştır. 15

Denetimli serbestlik sistemi kurulmadan önce hakim sanığı; sadece dosyada bulunan belgeler, kolluk araştırması ve duruşmadaki tutumundan tanımaktaydı. Denetimli serbestlik sisteminin kurulmasıyla uzmanlar tarafından, sanığın kendisi ve sosyal çevresiyle yapılan görüşmeler, dosya ve belgeler üzerinde yapılan incelemeler sonunda, başta suça neden olan etkenler olmak üzere sanığın tüm yönlerinin değerlendirildiği, sosyal araştırma raporları hazırlanıp mahkemelere gönderilmektedir. Bu sayede hakimlerimiz; cezanın bireyselleşmesinde, hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesinde, tedavi ve denetimli serbestlik kararlarının verilmesinde, hapis cezasının ertelenmesinde şube müdürlüğünce hazırlanacak bu raporlardan istifade etmektedir. Bu kapsamda; 2006 yılında 284 sosyal araştırma raporu istenmiş olup, mahkemelerce istenen rapor sayısı, 2007 yılında 3.176 ya ve 2008 yılında 9.727 ye ulaşmıştır. Denetimin hükümlüde bulunan hukuka aykırı davranışların değiştirilmesi süreci olarak tanımlarsak, sosyal araştırma raporları dışında bu sürecin değerlendirilmesinde 10 ayrı plan, form ve rapor düzenlenmektedir. Bu raporlarla uzmanlar, hükümlüde meydana gelen davranış değişikliklerini izlemekte, topluma uyum, yeniden suç işleme riski açısından düzenli olarak hükümlüleri değerlendirmektedir. 5 Bu kapsamda; 2006 yılında hazırlanan 28.294 plan, form ve rapor hazırlanmış olup, bu sayı 2007 yılında 72.603 e ve 2008 yılında 133.218 e yükselmiştir. 5 11 Haziran 2008 tarihinde Ankara da Baro Başkanlığı tarafından düzenlenen Ceza İnfaz Sisteminde Denetimli Serbestlik Seminerinde denetimli serbestlik konusunda tebliğ, yayınlanmamıştır. 16

Denetimli serbestlik sistemi kurulmadan önce, hapis cezası ertelenen veya ceza infaz kurumundan koşullu salıverilen hükümlüler takip edilmemekte nerede yaşadıkları ne iş yaptıkları suç işleme risklerinin bulunup bulunmadığı bilinmemekte idi. Bu sistem ile hakim tarafından, cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlüye rehber atanması halinde, hükümlüler denetim süresi içinde takip edilmektedir. Bu takip, uzmanlar tarafından hazırlanan denetim planı ile yapılmakta ve bu planda hükümlünün denetim süresi içinde yerine getirilmesi gereken yükümlülükler ve uyması gereken kurallar yer almaktadır. Bu kapsamda; 2006 yılında denetim altına alınan hükümlü sayısı 125 olup, bu sayı 2007 yılında 2.227 ye ve 2008 yılında 2.825 e yükselmiştir. Denetimli serbestlik sistemi kurulmadan önce, madde bağımlılarının bugünkü anlamda rehabilitasyonu sağlanmıyordu. Ülkemizde işlenen suçları incelediğimizde; bir kısım suçların maddenin etkisi altında, bir kısım suçların ise madde elde etmek amacıyla işlendiği görülmektedir. Mahkemelerce uyuşturucu madde kullanmaları nedeniyle; 2006 yılında 10.358, 2007 yılında 13.720 ve 2008 yılında 22.501 kişi hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilmiştir. Yapılan çalışmalarla, 3.809 kişinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri başarıyla tamamlanmıştır. Uyuşturucu madde kullananlar dışında uyuşturucu madde bulundurmaları nedeniyle 2007 yılında 2.227 ve 2008 yılında 4.609 kişi hakkında sadece denetimli serbestlik kararı verilmiştir. Yapılan çalışmalarla, 791 kişinin denetimli serbestlik tedbiri başarıyla tamamlanmıştır. 17

Değerli katımcılar, Denetimli serbestlik sisteminin kurulması ile, suça sürüklenen çocukların takip edilmesine başlanmıştır. Bu kapsamda; 2006 yılında 2.310 çocuk hakkında denetimli serbestlik kararı verilmiş olup, bu sayı 2007 yılında 3.483 e ve 2008 yılının ilk on bir ayında 734 e ulaşmıştır. Çocuklar ile ilgili denetimli serbestlik hizmetleri, hedef kitlemizin özelliği nedeniyle çok yönlü olarak verilmektedir. Bu kapsamda; eğitimini yarım bırakmış çocukların eğitim kurumlarına devamı sağlanmakta, gerekli hallerde aileye danışmanlık hizmeti verilmekte, özel eğitime ihtiyacı bulunan çocuklar ilgili kurumlara yönlendirilmekte, madde bağımlısı çocukların sağlık kurumları ile işbirliği içinde tedavileri sağlanmaktadır. Bütün bu hizmetler çocuk konusunda özel eğitim almış uzmanlarımız tarafından yerine getirilmektedir. 6 Denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında; 65 yaşını bitiren hükümlülerin 6 ay ve daha az süreli, 70 yaşını bitiren hükümlülerin bir yıl ve daha az süreli, 75 yaşını bitiren hükümlülerin üç yıl ve daha az süreli hapis cezaları konutta infaz edilmektedir. Bu kapsamda; 2006 yılında 68 hükümlü hakkında hapis cezası yerine konutta infaz kararı verilmiş olup, bu sayı 2007 yılında 433 ve 2008 yılında 160 a ulaşmıştır. 16 Haziran 2008 tarihinde Ankara Kızılcıhamam da Aile Eğitimi İçin Politika ve Strateji Oluşturma Seminerinde Çocuk Koruma Kanunu, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kanununda çocuk ve gençlere yaklaşım konusunda tebliğ, yayınlanmamıştır. 18

Değerli katılımcılar, Konuşmamın bu bölümünde, denetimli serbestlik sistemimizi tamamlayan ve bir ilk olması nedeniyle, Dünyaya örnek olan, koruma kurulları çalışmaları hakkında bilgi vermek istiyorum. 134 adalet komisyonunun bulunduğu yerde, Cumhuriyet başsavcılığına bağlı olarak kurulan koruma kurulları, denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında, mağdurlara ve ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülere yardımcı olmak üzere oluşturulmuştur. 7 Bu kurullar her ay toplanmakta olup, öncelikle bulundukları yerdeki; denetimli serbestlik uygulamalarını değerlendirmekte, istihdam dikkate alınarak meslek edindirme projeleri hazırlamakta, ayrıca suçtan zarar görenler ile hükümlülere yapılacak yardımlar görüşülmektedir. Ülkemizin, en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan bu kurullarda, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarından 1.384 ve sivil toplum kuruluşlarından 843 üye olmak üzere toplam 2.227 üye görev yapmaktadır. Bu kurullarca, bugüne kadar 381 suçtan zarar gören ile 2.380 ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlüye yardım yapılmıştır. Ayrıca; koruma kurullarınca bugüne kadar, 21 suçtan zarar gören ile 1.011 ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlü işe yerleştirilmiştir. Değerli katılımcılar, 7 7 Mayıs 2008 tarihinde Hatay da Baro Başkanlığı tarafından düzenlenen Ceza İnfaz Sisteminde Denetimli Serbestlik Seminerinde denetimli serbestlik konusunda tebliğ, yayınlanmamıştır. 19

Yüksek bilgilerinize arz ettiğim gibi farklı alanlardaki denetimli serbestlik hizmetleri yerine getirilirken başta; Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Türkiye İş Kurumu ve Sivil Toplum Kuruluşlarıyla birlikte çalışılmaktadır. Yüksek bilgilerinize arz ettiğim bu hizmetler, 330 u uzman olmak üzere toplam 1.278 personel tarafından yerine getirilmektedir. Ayrıca denetimli serbestlik hizmetlerinde, çeşitli kamu kuruluşlarında görev yapan 203 uzman çalışmaktadır. Bu personel dışında denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinde 36 gönüllü çalışan bulunmaktadır. Ülkemizde denetimli serbestlik sistemi içinde gerçekleştirilen gönüllü çalışma konusunda bilgi vermeden önce; Amerika, İngiltere, Singapur ve Kore uygulamaları hakkında bilgi vermek istiyorum. Amerika Birleşik Devletlerinde, eyaletler arasında denetimli serbestlik hizmetlerinde gönüllü çalışmalar konusunda farklı uygulamalar görülmektedir. Bu Ülkedeki Kuzey Caroline Orta Bölgesinde bulunan denetimli serbestlik merkezi yirmi dört yerel bölgede hizmet vermektedir. Bu bölgedeki gönüllü çalışanların bir bölümü öğrencilerden oluşmaktadır. Öğrencilerin, en az bir dönem için haftada en az 20 saatini gönüllü çalışmalara ayı- 20

rabilecek olması, not ortalaması en az 2.00 olması gerekmektedir. Öğrencilerin; psikoloji, hukuk, sosyoloji, sosyal çalışma, ceza adaleti, danışmanlık alanlarda eğitim görmesi tercih nedenidir. 8 Bu merkezde görev yapan gönüllü çalışanlar; ü Denetimli serbestlik görevlilerinin alanda yaptıkları çalışmalara eşlik etmekte, ü Denetimli serbestlik görevlilerine denetim altına alınan ya da koşullu salıverilenlerin denetiminde yardımcı olmakta, ü Denetimli serbestlik görevlileri ile birlikte duruşmaya katılmakta, ü Hüküm öncesi rapor düzenlenmesinde yardımcı olmakta, ü Denetimli serbestlik görevlilerinin gözetiminde yazı hazırlamakta, ü Değişik vaka yönetimi tekniklerini gözlemlemekte, öğrenmekte ve kullanmakta, ü İhtiyaçlar doğrultusunda kamu kaynaklarını kullanmakta ve geliştirmekte, ü Uygun olduğunda ev içi eğitim seminerlerine katılmaktadır. 9 Gönüllü çalışan olarak başvurular internet üzerinden staj döneminin başlamasından altmış gün önce yapılmakta ve denetimli serbestlik merkezinde görevli bir koordinatör tarafından bu talep değerlendirilmektedir. 8 http://www.ncmp.uscourts.gov/internship.asp, çeviren DUYĞU, Altun, Psikolog. adı geçen kaynak ve çeviren. 21

Başvurular arasında nitelikli olanlar görüşmeye çağrılmaktadır. Görüşmede başarılı olanlar hakim tarafından atanmaktadır. Gönüllüye kendisine davranış kuralları hakkında bilgi verilmekte ve gizlilik politikalarına uymakla yükümlü olduğu anlatılmaktadır. 10 Amerika Birleşik Devletlerinde Fresko Bölgesinde bulunan denetimli serbestlik merkezinde gönüllüler her alanında çalışmak için işe alınmaktadır. Bu merkezde halen 200 gönüllü bulunmakta olup bunlar öğrenciler, emekliler kimi zaman da hizmet gruplarından oluşmaktadır. Gönüllü olabilmek için; 18 yaşında olmak, geçmiş araştırmasının sonucu olumlu olmak ve temiz bir tüberküloz testine sahip olmak koşulları gerekmektedir. Gönüllüler; İspanyolca ve Asya dillerinde tercümanlık, özellikle gençlere yönelik rol modellerinde çalışmak üzere danışmanlık, dosyalama ve kalem hizmetleri için ofis asistanlığı, duruşma, uyuşturucu madde testi, ve vaka çalışmasında denetimli serbestlik asistanlığı, gençlik salonu için asistanlık görevlerinde çalışmaktadır. 11 Amerika Birleşik Devletlerinde Orange Bölgesinde bulunan denetimli serbestlik merkezinde gönüllü çalışan olabilmek için 21 yaşında olmak, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olmak, geçerli bir Kaliforniya sürücü belgesine sahip olmak, bir yıl süresince haftada en az 20 saat ayırabilmek, ağır suç mahkumiyeti ya da geçmişine sahip olmamak ve psikolojik değerlendirmeyi geçmek gerekmektedir. 10 adı geçen kaynak ve çeviren. 11 www.co.fresno.ca.us/departmentpage.aspx?id=12729, çeviren DUYĞU, Altun, Psikolog. 22

Bu koşullara sahip kişiler arasından gönüllü çalışanlar seçilmekte, otuz altı saatlik bir sınıf eğitimi, iki ayrı denetimli serbestlik çocuk birimlerine ziyaret ve 24 saatlik pratik eğitimden sonra göreve başlamaktadırlar. 12 Gönüllüler; ü Genç ve yetişkin vakaların takibi, ü İş, ev ve ceza infaz kurumu ziyaretleri, ü Telefonla uyum kontrolleri, ü Mağdurla iletişim ve karşılıklı bilgilendirme, ü Kayıt kontrollerini takip etme, ü Yerleşim yeri ve iş doğrulama, ü Uyuşturucu tedavisi programlarında gençlerle çalışma alanlarında görev almaktadır. 13 Amerika Birleşik Devletlerinde Maricopa Bölgesinde bulunan denetimli serbestlik merkezinin çocuk biriminde yoğun olarak gönüllü çalışanlar görev almaktadır. Bu bölgedeki çalışmalar 1990 yılında başlamıştır. 12 http://www.ocgov.com/probation/programs/vpo, çeviren DUYĞU, Altun, Psikolog. 13 adı geçen kaynak ve çeviren. 23

Bu bölgede risk durumu yüksek olmayan genç hükümlüler için Kamu Adaleti Komiteleri oluşturulmuştur. Komitelerde gönüllü kişiler çalışmaktadır. Maricopa bölgesinde kırk komitede dört yüz gönüllü bulunmaktadır. Gönüllüler; ü Denetimli serbestlik görevlisiyle tutukevinde, ü Kamu Adaleti Komitelerince takip edilen programlarında, gençlik mahkemelerinde, uyuşturucu madde programlarında, çalışmaktadır. 14 İngiltere de denetimli serbestlik merkezlerinde gönüllü çalışmalar konusunda farklı farklı uygulamalar görülmektedir. Durham da bulunan denetimli serbestlik merkezinde gönüllüler çok farklı alanlarda çalışmaktadır. Bu kapsamda; ü Mahkemelerde; duruşmaya katılmakta ayrıca hükümlülerin yurtlara taşınmasına yardımcı olmakta, ü Adli psikoloji alanında kabul edilmiş programların psikometrik testlerinin yürütülmesinde yardımcı olmakta ayrıca anket çalışmaları yürüterek suçlu davranışla ilgili psikolojik araştırmalara yardımcı olmakta, ü Suçlu yönetiminde kamu kurumlarıyla olan ilişkileri güçlendirilmesinde yardımcı olmak- 14 http://www.superiorcourt.maricopa.gov/juvenileprobation/probation/volunteerprogram.asp, çeviren DUYĞU, Altun, Psikolog. 24

ta, ceza infaz kurumlarının ziyaretleri gerçekleştirmekte, bu kurumlarda hükümlüler için bülten hazırlamakta ve dağıtmakta, yeni salıverilen hükümlülere danışmanlıkta bulunarak toplumla bütünleşmesine yardımcı olmaktadır. 15 Denetimli serbestlik hizmetlerinde gönüllü çalışan olmak için gereken kişisel özellikler; sabırlı, uyum sağlayabilen, kolay erişilebilir, insanlarla iletişimi mükemmel, empati kurabilen, yargılayıcı olmayan, insanlarda değişim yaratmaya meraklı, güvenilir olarak tanımlanmıştır. Yetenek ve bilgi olarak ise, gizliliğin farkındalığına sahip, takım çalışmasında yetenekli, sosyal konuların, eşitliğin ve farklılığın farkında olan, ceza adalet sistemiyle ilgili denetimli serbestlik hizmetlerinin amaçları konusunda bilgi sahibi şeklinde belirtilmiştir. 16 İngiltere Kuzey Galler de bulunan denetimli serbestlik merkezinde gönüllüler, toplumdaki diğer kişilerin faydasına zaman ve enerjisini harcayan kişiler olarak tanımlanmıştır. Bu kişilerin tamamlayıcı bir rolü bulunmakta ancak ücretli personelin yerine geçen kişiler olarak düşünülmemektedir. 17 Bu merkezde çalışan gönüllüler; 18 15 http://www.durhamprobation.org.uk/attachments/086_work%20available.pdf, çeviren DUYĞU, Altun, Psikolog. 16 adı geçen kaynak ve çeviren. 17 http://www.northwalesprobation.gov.uk/magnoliapublic/en/careers/volunteer.html, çeviren DUYĞU, Altun, Psikoloğ. 18 adı geçen kaynak ve çeviren. 25

ü Genel destek, danışmanlık, bütçeleme, pro-sosyal modelleme gibi sosyal yetenek çalışmalarında, ü Aile desteği, hükümlülerin aileleri ve yerleşim gibi çalışmalarda, ü Kişisel gelişim, öğrenme, örneğin okur-yazarlık, sayı sayabilme, staj, eğitim ve işe erişim, boş zamanın yapıcı şekilde kullanımı, meslek seçimi gibi alanlarda, ü Denetimli serbestlik görevlisine destek ve ev ziyaretlerinde, Düşük riskli hükümlülere destek çalışmalarında, ü Ofis destek çalışmalarında, ü Madde kötüye kullanımı programının destek çalışmalarında, ü Mağdurla iletişimin devam ettirilmesi çalışmalarında, görev almaktadır. İngiltere Devon ve Cornwall Denetimli Serbestlik Bölgesi bulunan denetimli serbestlik merkezinde gönüllü çalışmalar yirmibeş yıl önce başlamıştır. Bu bölgede 100 gönüllü çalışan bulunmaktadır. Devon ve Cornwall Denetimli Serbestlik Bölgesinde her yıl gönüllüler tarafından 5.000 saatlik çalışma gerçekleştirilmektedir. 19 Bu kapsamda gönüllüler; 19 http://www.devonjobs.gov.uk/probation/cat.asp?cat=150, çeviren DUYĞU, Altun, Psikolog. 26

ü Hastane, klinik ya da duruşma randevularına eşlik etmekte, ü Grup çalışmalarına katılmaları için yerel bölgelerde yaşayan suçluların ulaşımını sağlamak, ü Destek ve danışmanlık çalışmalarına katılmaktadır. 20 Gönüllü çalışanlar konusunda Singapur a baktığımızda bu ülkede denetimli serbestlik hizmetleri 1971 yılında kurulmuştur. 350 den fazla gönüllü çalışmaktadır. Bu kapsamda gönüllüler; ü Denetim altına alınanlar için grup çalışması yapmakta, ü Denetim altına alınanların ebeveynleri için ebeveyn atölye çalışmaları gerçekleştirmekte, ü Denetim altına alınan kişiye rehberlik etmekte ve ailelerine danışmanlık yapmakta, ü Hüküm öncesi rapor düzenlemekte, ü Kamu hizmeti projelerini planlamakta ve süpervize etmektedir. Gönüllüler işe alınmadan önce; ü Gönüllüye ihtiyaç duyulan alanlar, ü Gönüllüye ihtiyaç duyulan zaman aralığı, ü Gerekli beceriler 20 adı geçen kaynak ve çeviren. 27

belirlenmektedir. 21 Gönüllü çalışmalar kapsamında Kore ye baktığımızda ceza adalet sistemiyle ilgili olarak üç farklı gönüllü grubu kuruluşunun oluşturulduğunu görmekteyiz. Bunlar; 1961 de kurulan Rehabilitasyon Yardım Komitesi, 1981 de kurulan Gençlere Özgü Rehberlik Komitesi ve 1989 da kurulan Koruma Komitesidir. 1996 da bu üç gönüllü grubu birleşerek ve Suç Önleme Gönüllü Komitesi olarak adlandırılmıştır. Kore de 1989 da Gençlere özgü denetimli serbestlik sisteminin tanıtılmasının ardından sivil gönüllüler denetimli serbestlik görevlilerine suçlu rehabilitasyonu çalışmalarında yardımcı olmaya başladılar. 22 Kore de, bütçe politikalarının da etkisiyle denetimli serbestlik görevlisi sayısı yetersizdi. Denetimli serbestlik görevlisi sayısı 125 iken denetim altına alınan kişi sayısı 140.000 in üzerindeki rakamlara ulaşması nedeniyle denetimli serbestlik sistemine vatandaşın katılımı gereksinimini doğurdu. Gönüllülerin sivil olmalarının da etkisiyle suçluların ailelerine daha rahat bir şekilde yaklaşabilmeleri, gönüllülerin denetimli serbestlik görevlilerine göre daha sabit yerleşime sahip olmaları bu çalışmayı avantajlı hale getirmiştir. 23 21 http://www.unafei.or.jp/english/pdf/pdf_rms/no61/ch11.pdf, çeviren DUYĞU, Altun, Psikolog. 22 http://www.unafei.or.jp/english/pdf/pdf_rms_all/no61.pdf#page=233, çeviren DUYĞU, Altun, Psikolog. 23 adı geçen kaynak ve çeviren. 28

Gönüllü çalışan olabilmek için gereken koşullar; ü Karakter ve davranışlarıyla güvenilir olmak, ü Sosyal hizmetler için tutkulu bir yaklaşıma sahip olmak, ü Sağlıklı ve aktif olmak, ü Devlet Resmi İşe Alım Yönetmeliğindeki uygunsuzluk kriterine olmamaktır. 24 Kore de, gönüllü çalışan olmak için bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Ancak 30 yaş ve üstünde olmak tercih sebebidir. Gönüllüler üç yıl için atanmakta ve bu atama yenilenebilmektedir. Adalet Bakanı tarafından gönüllü komitesinin üyeleri atanmakta ancak bu atama yetkisini Bakan Başsavcıya da verebilmektedir. Denetimli Serbestlik Başkanı da bir kişiyi, belirli bir suçluyu takip etmesi için özel suç önleme üyesi olarak atayabilmektedir. 25 Gönüllü çalışanların görevleri; ü Toplumda suç önleme aktivitelerine katılmak, ü Suçlulara rehberlik etmek, ü Suçlulara iş bulma ve finansal yardım konusunda yardımcı olmak, ü Adalet Bakanlığı tarafından yönetilen diğer hususlara uymaktır 24 adı geçen kaynak ve çeviren. 25 adı geçen kaynak ve çeviren. 29

2000 yılı sonu itibariyle toplam suç önleme gönüllü sayısı 18.039 iken, 2976 denetimli serbestlik bölümündeki sayıdır ve bu sayı yetersiz görülmektedir. 26 Değerli katılımcılar, Bu genel bilgilerden sonra Ülkemizdeki ceza infaz sistemindeki gönüllü çalışma konusunda açıklamalarda bulunmak istiyorum. Öncelikle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 102 inci maddesinde; hükümlülerin ceza infaz kurumundan salıverilmelerinden önce veya salıverilmelerinden sonra kişisel zorluklarını aşmalarını, iyileştirilmelerini ve dışarıdaki yaşama uyumlarını sağlamak amacıyla gönüllü kişi, kurum ve kuruluşlardan yardım alınabileceği hükme bağlanmıştır. Denetimli serbestlik hizmetlerinde gönüllü çalışmalar 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanununun 22 inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; denetimli serbestlik yardım ve koruma hizmetlerinde Kanunda belirtilen ilkeler göz önüne alınarak gönüllü kişilerden yararlanılabileceği belirtilmiştir. Kanunun bu temel düzenlemesinden sonra Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliğinin 129 uncu maddesinde gönüllü çalışma ile ilgili ayrıntılı düzenleme yapılmıştır. Gönüllü çalışan olabilmek için; ü Türk vatandaşı olmak, ü Başvuru tarihinde yirmi bir yaşını doldurmuş bulunmak, 26 adı geçen kaynak ve çeviren. 30

ü Yüz kızartıcı bir suçtan hükümlü olmamak gerekmektedir. Bu koşulları taşıyan kişiler bir dilekçe ile şube müdürlüğüne başvurması gerekmektedir. Başvuruya; ü Yerleşim yeri belgesi, ü İyi hal belgesi, ü Gönüllü başvuru formunun eklenmesinin gerekmektedir. Başvurular Cumhuriyet savcısı tarafından değerlendirilmekte ve Cumhuriyet Başsavcısının onayına sunulmaktadır. Başvurusu kabul edilen gönüllülerin çalışma programı şube müdürlüğü tarafından hazırlanmakta ve gönüllüyle bildirilmektedir. Gönüllerin çalışmaları, şube müdürünün görevlendireceği bir uzman rehberliğinde gerçekleşmektedir. Ancak gönüllünün çalışacağı alan belirlenirken gönüllünün bilgisi, becerisi ve ilgi alanı göz önünde bulundurulmaktadır. Gönüllü çalışmanın sona ermesi, şube müdürünün belirlediği kurallara ve çalışma programına uyulmaması halinde gönüllü çalışana yazılı uyarı yapılmakta, uyarıya rağmen kurallara ve çalışma programına uyulmaması halinde şube müdürü tarafından gönüllü çalışanın görevine son verilmektedir. 31

da; Denetimli serbestlik sisteminde gönüllü çalışmalar ile ilgili üç yıllık uygulamalara bakıldığın- ü 134 şube müdürlüğünden 11 inde gönüllü çalışanın bulunduğu, ü Bugüne kadar 42 gönüllü çalışanın şubelerde görev yaptığı, bugün itibariyle 36 gönüllü çalışanın bulunduğu, ü Gönüllüler ile yapılan çalışmalarda; çalışmadan sorumlu bir personelin belirlendiği, gönüllü çalışana çalışmaları hakkında geri bildirimde bulunulduğu ayrıca gönüllülerle düzenli toplantı yapıldığı belirlenmiştir. Gönüllü çalışmalar; Çocuk ve yetişkinlere hakkında verilen denetimli serbestlik kararlarının infazında yardımcı olmakta, ü Rehberlik çalışmalarında yardımcı olmakta, ü Çocuklara sosyal model olmakta, ü Koruma kurulu çalışmalarına katılmakta, ü Suçtan zarar görenlere yönelik çalışmalara katılmakta, ü Kalem hizmetlerinde yardımcı olmaktadır. 32

Amacımız toplumsal bir sorun olan suç ile mücadeleyi toplum ile birlikte yapmaktadır. Bu amaçla güçlü bir denetimli serbestlik sistemi kurmayı amaçlamaktayız. Bu açıdan bugün yapılan çalışma bu alanda gerçekleştirilen ilk çalışma olması nedeniyle önemli olduğunu düşünmekteyiz. Amacımız, bu çalışmaların sayısını artırarak dalga dalga bu sistemi bu anlayışı Ülke geneline yaymaktır. 33

Marry Anne McFARLANE Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar ve Mağdurlara Yönelik Çalışmaların Geliştirilmesi Eşleştirme Projesi Yerleşik Eşleştirme Danışmanı Çocuk Ceza Adalet Sisteminde Gönüllülük ve Denetimli Serbestlik Bu konferansa davet edilmekten dolayı çok mutluyum. Ben Mary Ann. Gönüllüler konusunda biraz daha detaylı bilgi vermek istiyorum. Vehbi Bey biraz daha genel bir bilgi verdi bize çeşitli ülkelerdeki gönüllü uygulamalar hakkında. Önce kısa bir açıklama yapayım. Ben Türkiye de iki sene için bulunmaktayım. Sayın Vehbi Kadri Kamer Bey ile birlikte Avrupa Birliği çatısı altında bir eşleştirme projesini birlikte yürütüyoruz. Ben de pek çok denetimli serbestlik görevlisi gibi kendi kariyerime gönüllü olarak başladım. Çok çok uzun seneler önce California da başladım bu çalışmalara. San Francisco cezaevlerinde genç kadın hükümlüleri ziyaret ediyordum gönüllü olarak. Bir sivil toplum kuruluşu bünyesinde gerçekleştiriyorduk bu gönüllü çalışmaları ve beraber çalıştığım kişilerden bir tanesi eski bir hükümlüydü. Bu sivil toplum kuruluşu eski hükümlüler ile de çalışıyordu gönüllü olarak. Bu beraber çalıştığım kişinin ismi Clarens idi. Söylemeliyim ki çok hoş, çok nazik bir insandı kendisi. Gençliğinde hırsızlık ve gasp suçlarına bulaşmış bir kişiydi ve bir gün Clarens işe gelmedi. Ben de sordum tabi ki Clarens nerede kaldı diye, cevap veremediler, hımmm dediler sadece. Eski suç 34

arkadaşlarından, iş birliği yaptığı kişilerden olan arkadaşları, gene bir hırsızlık suçuna katılmak için çağırmışlar Clarens i. Hayır demiş Clarens ve onu vurmuşlar.işte o gün şunu anladım ki siz çok istekli olsanız bile suçu bırakmak çok kolay bir şey değildir. Yalnızca basit bir örnek, ama dramatik bir hikaye oldu. Öğle yemeğinden önce sizi birazcık canlandırmak istedim. Giriş Birleşik Krallık taki Denetimli Serbestlik Hizmetleri, sulh mahkemesi misyonerleri olarak bilinen gönüllüler temelinde kurulmuştur. Güçlü dini inanışlara sahip bu kişiler mahkemeye gider ve duruşmalarda sanıklara yardımcı olmaya çalışırlardı. İlk denetimli serbestlik görevlisi, 1907 yılında bu gönüllü grubundan seçildi. Denetimli serbestlik gönüllüleriyle ilgili belirli bir kanun yoktur. Ancak gönüllülerin hassas yapıya sahip bazı konularda, örneğin, toplumdaki cinsel suçluların yönetimi gibi görevlerde çalışmalarına olanak tanıyan birtakım kanun ve yönetmelikler bulunmaktadır. Kariyerime bir gönüllü olarak Kaliforniya da başladım, cezaevindeki kadınları ziyaret edip denetimli serbestlik kapsamındaki hükümlülere destek veriyordum. Gönüllülerden tüm kariyerim boyunca faydalandım, ayrıca bu gönüllülerden faydalanan pek çok STK ile çalıştım. İngiltere ve Galler Ulusal Denetimli Serbestlik Hizmetleri teşkilat yapısı dahilindeki bir denetimli serbestlik Bölgesi olan bölgemizde şu an yaklaşık 550 personelimiz ve 100 gönüllümüz bulunmaktadır. 35

Gönüllülük, İngiliz toplumunun bir parçasıdır ve gönüllüler hem genç hükümlülere hem de mağdurlara yönelik çalışmalarda yoğun bir şekilde kullanılır. İnsanlar neden gönüllü olur? Genellikle iki grup vardır: Denetimli serbestlik hizmetlerine katılmak isteyen genç gönüllüler grubu ve muhtemelen çocuk bakımı nedeniyle ya da emekli olduklarından boş vakitleri bulunan nispeten yaşlı gönüllüler grubu. Öğrenciler de sıklıkla gönüllü olurlar. 18 yaşın altındaki kişiler gönüllü olarak kabul edilemez, ancak yaşla ilgili bir üst sınır bulunmamaktadır. Toplumlarına bir şeyler vermek isteyen insanlar. Bazen kendi başları belaya girer veya geçmişte suç mağduru olmuşlardır ve dolayısıyla failler ve mağdurların yaşadığı zorlukları bilirler. Bu insanlar en iyi gönüllülerdir. Birleşik Krallık ta yardımlaşma grupları geleneği vardır. Örneğin, pek çok aile içi şiddet ve cinsel taciz mağduru bir araya gelip benzeri suçlardan mağdur olmuş diğer insanlara destek verirler. Bu, onlara yeni beceriler kazandırır ve bir güçlenme ortamı yaratır; böyle bir ortam, kişilerin travmadan kurtulmasına yardımcı olur. 36

Denetimli serbestlik hizmetlerinde gönüllüler neden kullanılır? Katma değer ve zaman: Denetimli serbestlik personeli çok meşguldür ve hükümlü ve mağdurlarla geçirecek zamanları yoktur. Örneğin, görüşmeye gelirken onlara eşlik edemezler, boş zamanlarında yapabilecekleri şeyler konusunda onlara cesaret veremezler, grup çalışması programı veya uyuşturucu rehabilitasyonu esnasında onlara destek veremezler, hükümlüyle birlikte bazı kamu hizmeti görevlerini gerçekleştiremezler veya sadece dinlemeye bile vakitleri olmaz. Hükümlülerin çoğu tecrit edilmiş haldedir, dolayısıyla halktan birinin ücret almadan kendilerine arkadaşlık etmesine değer verirler. Beceriler ve deneyim: Gönüllülerin çoğu, kuruma faydalı birtakım becerilere sahiptir. Örneğin, emekli bir öğretmen genç birine okulla ilgili çalışmalarında yardımcı olabilir veya bir öğrenci genç bir kişiyi belli bir eğitim fırsatına veya işe başvurma konusunda teşvik edebilir. Gönüllüler (ve DS personeli) hükümlüler için özellikle de ebeveynleri yakınlarında değilse genellikle ebeveynlerin yerini alırlar. Gönüllü, DS görevlisine kişinin kaydettiği ilerleme konusunda geribildirim vermek ve eskisi gibi kötüye gidiş işaretleri varsa görevliyi uyarmak üzere bir kişi görevlendirir. Farklılık ve eşitlik: Gönüllünün kişiyle aynı cinsiyetten veya aynı kültürel yapıdan olması genellikle çok yararlıdır, çünkü bu eşleşme DS personelince çoğu kez oluşturulamaz. Bu eşleşme, cinsel şiddet de dahil olmak üzere şiddet mağdurları için özellikle faydalıdır. 37

Yerel halktan gönüllüler bazen DS hizmetlerinin bilmediği ya da ulaşamadığı kaynaklara ulaşabilir. Bu gönüllüler, geleceğin DS çalışanları olabilirler. Bazı önemli konular Uygulama: Gönüllülere herhangi bir ücret ödenmez. Bununla birlikte, kendi ceplerinden ödememeleri için masrafları karşılanır; örneğin, yemek ücreti ve harcırah verilir. Ancak bazı gönüllüler masraflarının karşılanmasını istemez ve herhangi bir karşılık beklemeden çalışmayı tercih eder. İşe alım: Gönüllü olarak çalışacak kişilerin motivasyonları farklılık gösterir. Kendi kişisel sorunlarını çözmeye çalışan kişilerle hükümlüler ve/veya mağdurlar hakkında aşırı uçlarda (çok yumuşak veya çok sert) görüşleri olan kişilerin süreç dışında bırakılması önemlidir. İşe alım kriterleri arasında motivasyon, empati, olgunluk, kişilerarası beceriler ve ilgili uygulama becerileri (örneğin, sağlık alanında deneyim veya borç danışmanlığı) gibi etkenler yer alır. Eğitim: Gönüllülerin eğitilmesi büyük önem taşımaktadır. İki günlük bir eğitim veya haftada yaklaşık altı saatlik eğitimler tavsiye edilir. Bu eğitimde, kurum ve kurumun işleyişiyle ilgili bilgilerin yanı sıra gizlilik, emniyet sınırları içerisinde kalmak, rol sınırları, kişilerarası anlaşmazlık ve dirençle nasıl baş edileceği ve pratik kaynaklar gibi konular ele alınmalıdır. 38

Bazı gönüllüler psikolojik danışmanlık gibi konularda daha ileri düzey eğitim almak isteyebilirler. Rol sınırları: Bazı gönüllüler aldıkları eğitime rağmen hükümlülerle fazla yakınlaşırlar, onlarla ilişki kurarlar, hatta birlikte suç bile işlerler. Dolayısıyla, DS müdürü veya uzmanının gönüllülerle düzenli toplantılar yaparak kaydettikleri ilerlemeyi ve kendilerinin veya DS müdürü/uzmanının endişelerini görüşmeleri çok önemlidir. Bazen gönüllü olan kişi o görev için uygun değildir. Belirli bir süre içinde bu durumun belli olması halinde gönüllülerden sorumlu denetimli serbestlik personeli ilgili kişiye nazikçe, ancak kesin olarak durumu bildirir. Söz konusu kişi başka kuruluşlarda gönüllü olarak çalışmaya uygun olabilir, ancak hükümlülerle çalışmaya uygun olmayabilir. Kişilerarası ilişkilerde çok iyi değillerse kendilerine daha pratik bir görev verilebilir. Aksi takdirde gönüllünün gerçekleştireceği uygunsuz bir davranış nedeniyle sorun çıkabilir. Bu durumda halkın gönüllülük sistemine duyduğu güveni sarsmamak adına kişi derhal görevden alınmalıdır. Gizlilik: Gizlilikle ilgili eğitime rağmen, gönüllülerin yaptıkları çalışmalarla ilgili olarak aileleri ve arkadaşlarıyla konuşmaları sık karşılaşılabilen bir durumdur. Gerçekleştirilecek düzenli toplantılarda verilerin korunması ve gizli tutulmasına ilişkin koşul mutlaka hatırlatılmalıdır. Karışık konular: Hükümlü veya mağdur, DS görevlisi/süpervizörüyle paylaşmak istemediği konuları bazen gönüllüyle paylaşabilir. Bunlar yasadışı veya riskli konular ya da vakayla alakalı şeyler olmadığı sürece rapor edilmelerine gerek yoktur, ancak gönüllülere bu konuları 39

ne zaman ve hangi şartlar altında DS personeline açmaları gerektiği konusunda rehberlik edilmelidir. DS çalışmalarının mevcudiyeti: Gönüllüler işe alınmalarından sonra kendilerinden faydalanılmak suretiyle motive edilmelidir. DS personeli gönüllülere görev vermezse, gönüllüler ilgilerini çabucak kaybedebilirler. Gönüllülere görev verilmesiyle ilgili katı kriterler yoktur, zira her insanın kendine has becerileri, bilgisi ve ilgi alanları vardır. Ancak hükümlünün veya mağdurun kültürel özelliklerini anlayabilen bir gönüllüye vakayla ilgili olması durumunda görev verilmesi çoğu kez faydalıdır. Görevlerin veya vakaların sayısı, gönüllünün ayırabileceği zamana göre değişkenlik gösterir. Bazı gönüllüler haftada bir kez düzenli görevlerini yerine getirirler; örneğin, mahkeme danışma masasında çalışırlar. Bazılarıysa haftada yarım günlerini bir hükümlüyle geçirirler, onlara hayatlarını düzene koymaları açısından yardımcı olurlar. Sonuç Gönüllülerden faydalanılmasının önemli yararları vardır, ANCAK İşe alım, açık kriterler dahilinde gerçekleştirilmelidir. Kalitesi yüksek bir eğitim şarttır. İşe alım, eğitim ve sürekli destek anlamında bir yönetim yapısı bulunmalı, gerekirse seçilmiş adaylar reddedilmelidir. 40

Gönüllüler için sosyal organizasyonlar ve faaliyetler düzenlenmesi tavsiye edilir, nihayetinde bu kişiler herhangi bir ücret almaksızın bu işe zaman ayırmakta ve emek vermektedir! Türkiye de sosyal faaliyetlerin unutulmayacağını biliyorum, ama gönüllülerin yılın belirli bir zamanında bir araya getirilmesi, onlar için bir organizasyon düzenlenmesi, bir parti yapılması da çok motive edicidir. Teşekkür ederim dinlediğiniz için. 41

Doç. Dr. Aslıhan Öğün BOYACIOĞLU Dr. Ayça Gelgeç BAKACAK Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Denetimli Serbestlikte Gönüllülüğün Önemi: Çocuk Suçluluğu Açısından Toplumsal Farkındalık ve Duygudaşlık Oluşturma En basit şekliyle yasaya aykırı eylem olarak tanımlayabileceğimiz suç, sosyo-kültürel bağlamda tanımlanması daha zor bir olgudur. Suç olarak kabul edilen davranış toplumdan topluma ve farklı zamanlarda farklı biçimlerde tanımlanabilmektedir. Çocuk ve suç Yan yana getirilmesi insanı zorlayan, hatta yaralayan iki sözcük. Nedir çocuk olmak? Kime, kimlere çocuk diyoruz. Sosyolojik değerlendirmelerin ötesinde -çünkü çocuk olmanın anlamı farklı sosyo-kültürel yapılara göre önemli biçimde değişir evrensel hukukun kabulü şudur: eski deyişle faik ve mümeyyiz olmayan yani olgunlaşmamış olduğu için, cezai ehliyeti olmayan küçük insan. Ama bu tanım onun suç işlemediği anlamına gelmediği gibi, cezalandırılmamasını da öngörmüyor. Doğrusu paradoksal bir durumdur bu Cezai ehliyeti yok ama cezalandırılabiliyor, ama özel biçimlerde Bu konuşmada, toplumda mevcut ceza yasasının hükümleriyle karşıtlığa düşmüş, suçlu 42

çocuk un bize toplumsal düzene ilişkin ne anlatabileceği ya da bizim ne anlamamız gerektiği ve toplumsal sistemin işleyişinde buna karşılık ne yapılabileceğinin üzerinde durmak istiyorum. Bunu yaparken de ceza ve denetimli serbestlik kavramları çerçevesinde sosyolojik bir analiz geliştirmeye çalışacağım. Diğer bir deyişle, mevcut kalıpların biraz dışında düşünerek, yaşamının bir noktasında yasayla ihtilafa düşmüş çocukların bize toplumsala ilişkin neler anlatabileceği ve bizim onlar için ne yapabileceğimiz konusunda daha verimli bir değerlendirme olanağı bulabileceğimizi umut ediyorum. Çocuğun suç öğesi içeren davranışından ve yaptırımdan söz etmeden önce, yasayla ihtilafa düşmeden ya da suça sürüklenmeden önce çocuğun yaşadığı toplumsal çerçevede ve sosyalleşme sürecinde hangi haklarının ihlal edildiğinin ve yaşadıklarının bilinmesinin denetimli serbestlik bağlamında son derce önemli olduğu vurgulanmalıdır. Burada çocuğa karşı işlenen suçlarda gösterilen akademik ve kamusal duyarlılığın aynı ölçüde suça sürüklenmiş çocuklar için de gösterilmesinin gerekliliğinin altını çizmek istiyorum. Çocuk suçluluğu mağdur/kurban ile suçlu ayırımını keskin biçimde belirleyemeyeceğimiz bir olgudur. Dolayısıyla konuyu analiz ederken başlangıç noktamızı belirli etiket yargılarının dışında tutmakta yarar var. Çocuk suçluluğuna dışa atan-dışlaştıran bir bağlamda değil de içleştiren-içe alan bir eksende bakılabilir. Yetişkin suçluluğu açısından daha problemli olan bu bakışın 1960 lı yıllardan itibaren çocuk ve genç suçluluğu bakımından hızla geliştiği görülmektedir. Bir çocuğu gerçekleştirdiği davranıştan tümüyle sorumlu görmek, aslında çocuğu doğrudan dışa atmayı, dışlaştırmayı gündeme getirir. Oysaki şöyle bir anlayış geliştirilebilir: bu çocuğun yaptığı şey ve içerisinde yaşadığı koşullar, benim yaşadıklarımdan/benim çocuğumun yaşadıklarından farklı. Bunu fark ettiğimiz an 43

liberal toplum sözleşmesi teorisinin söylemini kırmış oluyoruz, çünkü bu noktada farklılıkların ve eşitsizliklerin gündeme getirilmesi gerekiyor. Bu çerçevede denetimli serbestlik de toplum temelli, topluma geri dönerek gerçekleştirilen bir rehabilitasyon önerir. Dolayısıyla denetimli serbestlik suçlunun rehabilite edilmesini/iyileştirilmesini ve sosyal düzenle bütünleştirilmesi gerektiğini ileri süren yaklaşımlar paralelinde bir içerik taşır. Eğer ortada böyle bir amaç varsa, genel olarak toplum üyelerinin de bu sürece katılmaları gerektiği vurgulanır. Bu bağlamda, yeniden topluma kazandırma anlayışının sadece resmi görevlilerle sınırlı kalmaması gerektiği vurgulanır ve suç ile suçluya ilişkin yanlış kavramları düzeltmenin ve nüfusun düşünen ve farkındalığı yüksek üyelerinden mümkün olduğunca çoğunun suçluyla ve suçla daha yakın temasa geçirmenin iyileştirmenin önemli bir parçası olduğunun altı çizilir. Cezalandırma teorilerinde yaygın kabul gören bu görüş denetimli serbestlik ile bir adım ileriye gitmektedir. Çocuk suçluluğu bağlamında ele aldığımızda ise, kanımca iki kritik konuya değinmek gerekmektedir. Öncelikle, yasaya aykırı davranışta bulunan bir çocuk tek başına iyileştirilmesi/ıslah edilmesi gereken bir özne değildir. Daha önce de ifade ettiğim gibi, burada o çocuğun suç öğesi içeren davranışta bulunana dek içinde yaşadığı toplumsal çevrede hangi haklarının ihlal edildiği ve yasaya aykırı davranışta bulunmadan ya da suça sürüklenmeden önce sosyalleşme sürecinde ne tür etkileşimler, olumsuzluklar yaşadığının bilinmesi önemli bir konudur. Bireyselci bakış açısının getirdiği, özellikle Amerikan cezalandırma politikalarında egemen olan, sorumluluğun tümüyle çocuğun üstüne yüklendiği bu yaklaşım; suçu ve suçluluk duygusunu çocuğa yöneltmekte, rehabilitasyonun da yine çocuğa yönelik olması gerektiğini öngörmektedir. 44