AKUAKÜLTÜRÜN ÇEVRESEL ETKİLERİNİN SAPTANMASI KONUSUNDA DÜZENLEMELER VE İZLEME ÇALIŞMALARI Güzel YÜCEL GIER, Remzi KAVCIOĞLU DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, İzmir E-Posta: yucel.gier@deu.edu.tr ÖZET 1999 yılında dünya akuakültür toplam üretimi 42 milyon ton olup, kıyısal alanlarda yapılan yetiştiriciliğin bu üretimdeki payı 23,4 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Denizel ortamın gerek biyoçeşitlilik, gerekse üretkenlik açısından en önemli bölgesi olan kıyısal alanlarda üretimin artması dikkatli ve planlı kullanımı gerektirmektedir. Kıyı alanlarının, yetiştiricilik sektörü gibi diğer sektörlerinde kendi amaçları doğrultusunda plansızca kullanımı sorunları da beraberinde getirmiştir. Yetiştiricilik faaliyetleri sırasında kullanılan yemlerin ve kimyasal maddelerin etkileri, hem ürün, hem de ortamın ekolojik dengesini olumsuz yönde değiştirebilmektedir. Oluşan bu sartlar doğrultusunda, bu alanlar için, çevresel kalitenin korunacağı ve yenilenebilir bir sektör anlayışının hakim olacağı yeni düzenlemelerin ortaya konularak, kapsamlı izleme çalışmalarının sürdürülmesi gerekmektedir. Akuakültürde denizel ortamda yapılan yetiştiricilik faaliyetlerinden özellikle balık yetiştiriciliği;akdeniz de son 20 yılda hızla gelişen bir sektör halini almıştır. Türkiye de de deniz balıkları yetiştiriciliği çipura (Sparus auratus L.) ve levrek (Dicentrarchus labrax L.) yetiştiriciliği konusunda ivme kazanmıştır. Ülkemizde su ürünleri yetiştiricilik ile ilgili faaliyetlerine Tarım ve Köyişleri Bakanlığın dan verilecek onay ile başlanılmakta, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) uygulamaları da Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Yetiştiricilik sahalarının su kalite kontrolu 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu na ve 22223 sayılı Su Ürünleri Yönetmeliği ne göre Tarım İl Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Bu çalışmada denizel ortamda, özellikle balık yetiştiriciliği konusunda ülkemizde ve diğer ülkelerde yürütülen uygulamalar incelenecek ve tartışılacaktır. ANAHTAR SÖZCÜKLER: Akuakültür, çevresel etkiler, izleme MONITORING STUDIES AND REGULATIONS ON DETERMINING THE IMPACTS OF ENVIRONMENTAL AQUACULTURE ABSTRACT Among the 42 million tons of global total aquaculture production, 23.4 million tons of products was held by aquaculture in coastal areas. The most important subject while rising aquaculture in the coastal zones, in terms of biodiversity and productivity, requires careful planning and meticulous using of this area. The use of coastal area by aquaculture and other sectors for their own goals without planning has brought about some problems. Additionally food and chemicals used in fish farms could change natural balance of the product the adjacent environments. Under these conditions new arrangement should be created to protect environmental quality and settle sustainable sector policy and comprehensive monitoring activities. One of the aquaculture activities of the marine environment, fish farming has become a developing sector especially in the Mediterranean in the last 20 years. Mariculture has developed particularly in the production of sea bream (Sparus auratus L.) and sea bass (Dicentrarchus labrax L.) in Turkey. With the permission of The Ministry of Agriculture, 464
aquaculture activities are regulated and Environmental Impact Assessment was held by Country Branches of Ministry of Environment and Forestry. The quality control for the water in the production areas is checked in accordance with the Aqua Production Act No 1380 and Aqua Production Regulation No 22223. by the country branches of Ministry of Agriculture and Rural Affairs. Studies and activities about this field in Turkey and in other leading countries are to be handled and discussed in this paper. KEYWORDS: Aquaculture, environmental impacts, monitoring. GİRİŞ Dünyada akuakültür yöntemleriyle elde edilen ürün, 1980 de 7.4 milyon ton, 1990 da 16.8 milyon tona ulaşmış, 1999 yılında ise 42 milyon tonu aşmıştır. 2010 yılı için hedeflenen rakam ise 47 milyon tondur. Üretim sektörlerinin büyüme oranları karşılaştırılacak olursa; akuakültür sektörünün ortalama yıllık artış %10, avlanmadan elde edilen su ürünlerinin % 1.5, besicilikte ise %3 seviyesindedir. 1997 de ortalama olarak kişi başına tüketilen balık miktarında akuakültürün payı %30 dur. 1999 yılında, toplam 42 milyon ton üretimin 23.4 milyon tonu kıyısal alanlarda yapılan yetiştiricilikten elde edilmiştir. Kıyısal alanlarda yapılan akuakültür üretiminin %40 ını sucul bitkiler, %43 ünü yumuşakçalar, %11 ini balıklar, %6 sını eklembacaklılar (karides vb.) oluşturmaktadır. Balık ve eklembacaklıların üretimi ağırlıkça düşük olmasına rağmen ekonomik değerleri sebebiyle katkı payları yüksektir. (GESAMP, 2001) Şekil 1 de 1970-1999 yılları arasında ortamlara göre toplam su ürünleri yetiştiriciliği miktarlarında deniz ve acı suda yapılan üretimin tatlı sularda gerçekleştirilen üretime yakın olduğu görülmektedir. Şekil 1: 1970-1999 yılları arasında ortamlara göre toplam su ürünleri yetiştiriciliği (GESAMP, 2001). Figure 1: Global aquaculture production by environments, 1970-1999 (GESAMP, 2001). Türkiye de ise 2002 yılında akuakültür faaliyetleri sonucunda toplam 61165 ton üretim gerçekleşmiş olup, ürünün 26020 tonunu deniz balığı (çipura ve levrek) üretiminden elde edilmiştir (DIE, 2002). Türkiye de toplam su ürünleri üretiminin VII. Plan döneminde ortalama yılda % 2,2 oranında azaldığı saptanmakla birlikte, su ürünleri yetiştiriciliğindeki üretimin artarak toplam su ürünlerindeki payının yüzde 10 lara yükseldiği bildirilmektedir. Genel olarak su ürünlerindeki düşüş ise 465
denizlerde yapılan kıyı balıkçılığının, kirlilik, ekolojik değişimler ve kaynakların rasyonel kullanılmaması sonucuna bağlanmaktadır (DPT, 2000). Türkiye de ve dünyada özellikle kıyısal alanlarda artış gösteren akuakültür faaliyetleri, yoğunluğu ve çevreye verdiği kirlilik yükü sebebiyle, yakın gelecekte sistemli ve kontrollü uygulanan yönetim planlarının gerekliliği ortaya çıkmaktadır.. Bu çalışmada kıyısal alanlarda sürdürülen akuakültür faaliyetleri için kuruluş aşamasından itibaren onaylama kriterleri, değerlendirme ve izleme çalışmaları incelenmiş, önerilen yönetim planları tartışılarak, hali hazırda uygulanan çevre değerlendirme ve izleme çalışmalarıyla bir bütün olarak ele alınmıştır. Ağ Kafeste Yetiştiricilik Yapılacak Tesislerin Kuruluş Aşamasında Çevresel Etkilerin Değerlendirilmesi Ülkemizde kıyısal alanlarda yapılan ağ kafes balık yetiştiriciliği daha çok Muğla ve İzmir illerinin kıyı bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Kıyı alanlarındaki yoğunlaşma sonucunda, diğer sektörlerle oluşan problemleri ve ortama verdiği kirlilik yükü göz önüne alınarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nca potansiyel alanların belirlenmesine karar verilmiştir. Muğla da Bakanlıkça kısmen bu alanlar belirlenmiştir. Türkiye de denizde ağ kafes tesislerinin kurulması için gerekli bürokratik aşamalar Şekil 1 de gösterilmiştir. Su ürünleri yetiştirici tesislerini kurmak için ilk başvuru yapılan kurum Tarım Ve Köyişleri Bakanlığı nın Tarım İl Müdürlüğü olup, projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi için Çevre ve Orman Bakanlığına müracaat edilmesi gerekmektedir. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED); gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları içermektedir (Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, 2003). Su Ürünleri tesislerinin kuruluşundan sonraki aşamada izleme çalışmaları ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma Kontrol Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Bu aşamada kontrol amacıyla yapılan incelemeler sadece su kalitesine bağlı olarak geliştirilmekte, ÇED uygulaması izin ve kuruluş aşamasıyla sınırlı kalmaktadır. Projenin onayı sırasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın dikkat ettiği belli başlı kriterler şunlardır; Madde 6. Deniz ve iç sularda ağ kafeslerde üretime tahsis edilecek alan, rotasyona imkan verecek şekilde, kafeslerin işgal ettiği alanın iki katından az olamaz. Gerektiğinde kafeslerin yerinin il müdürlüğünce değiştirilmesi sağlanır. Denizlerde, çevre düzeni planı çalışmaları sonucunda su ürünleri yetiştiriciliğine ayrılan alanlarındaki, yetiştiricilik tesisleri arasındaki mesafe, proje kapasitesi, su derinliği, akıntı hızı ve yetiştiricilik teknikleri ile bu konudaki İl Müdürlüğünün görüşü dikkate alınarak Bakanlık merkez teşkilatı tarafından belirlenir. Çevre düzeni planı çalışması yapılmayan alanlarda, iki orkinos yetiştiriciliği (besiciliği) işletmesi arasındaki mesafe ile denizlerde ağ kafes işletmeleri ve orkinos yetiştiriciliği (besiciliği) işletmeleri arasındaki mesafe iki kilometreden; denizlerde ağ kafes yetiştiricilik tesislerinde bir kilometreden az olmamak üzere, proje kapasitesi, su derinliği, akıntı hızı gibi kriterler esas alınarak oluşturulan il müdürlüğü görüşü dikkate alınarak Bakanlık merkez teşkilatı tarafından belirlenir. Açık deniz (Off-shore) yetiştiriciliği, denizlerde, kapalı koy ve körfezlerin dışında, su derinliği asgari kırk metre olan yerlerde uygun teknolojiler kullanılarak yapılır. Ancak, proje kapasitesi, su derinliği, akıntı hızı ve yetiştiricilik tekniğinin uygun olduğu durumlarda ise Bakanlık merkez teşkilatının görüşü alınarak, derinliği kırk metreye ulaşmayan sahalarda da açık deniz yetiştiriciliğine izin verilebilir (Su.Ürün.Yön.2004). 466
Girişimci Tarım İl Müdürlüğü Değerlendirme (Kültür Balıkçılığı Ön Etüd Raporu ;Su Analizi Raporu,Yerleşim Planı1/1000 Ölçekli,1/25000 lik Harita) Sağlık Bakanlığı Sağlık İl Müdürlüğü (Sağlık açısından uygunluk) TÜGEM (Ön İzin) Denizcilik Müsteşarlığı (Seyrüsefer Açısından Uygunluk) Tarım İl Müdürlüğü Çevre ve Orman Bakanlığı (Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliği) (Proje) Maksimum 100 Ton/Yıl Onay İl Özel İdare Müdürlüğü (Kiralama) 100 Ton /Yıl dan Fazla İnceleme Raporu TÜGEM Onay İl Özel İdare Müdürlüğü (Kiralama) Şekil 2:Türkiye de denizde ağ kafes tesisleri kurmak için yapılan işlemler (Tarım ve Köyişleri B, 2004). Figure 2: Procedure of establishing aquaculture cage facilities at sea in Turkey (Ministery of Agriculture and Rural Affairs, 2004 ). Akuakültürün çevresel etkilerinin saptanması konusunda düzenlemeler ve izleme çalışmalarının genel bir plan içinde takip edilmesi özellikle kıyısal alanlarda yoğunlaşan akuakültür faaliyetlerinin diğer sektörlerle ilişkisi ve çevresel etkilerinin saptanması, oluşturulacak bir yönetim planında gereksinmesini ortaya 467
çıkarmaktadır. Kıyısal alanlarda oldukça yoğun akuakültür faaliyetleri olan Norveç teki LENKA örneğine baktığımızda genel hatlarıyla uygulamanın öğeleri şunlardır (GESAMP, 2001): Amaç: Kıyısal alanlarda diğer kullanıcılarla çatışmaların minimuma indirirken akuakültürün gelişmesinin sağlanması Kıyısal alanda çevresel planmaya katkıda bulunulması Akuakültür yapılarının yerleşmesi sürecine katkıda bulunmak. Uygulanan prosedür Organik atıklara ve besin tuzlarına gösterdiği hassasiyeti açısından kıyısal çevrelerin sınıflandırılması Besin tuzlarının ve organik tuzlara olan toleransı açısından her iki kategoride bölgenin doğal kapasitesinin değerlendirilmesi Toplam madde girişlerinin değerlendirilmesi Akuakültür üretiminden kaynaklanan organik madde girişine denk düşen miktardaki ek organik yükün, kabul edilebilir maximum değerinin tahmini Toplam alandan, akuakültüre uygun olmayan alanlarla halen kullanılmakta olan alanlar haricinde, akuakültürün gelişmesi için uygun fiziksel alanların tespiti Varolan besin tuzu kapasitesini ve/veya ayrılmış olan alanı aşmaksızın toplam ek üretimin tahmini Ağ Kafeste Yetiştiricilik Yapılan Tesislerin İşletim Sürecinde Çevreye Olan Etkileri ve İzlenmesi Akuakültürün çevreye olan etkisi; öncelikle yenmeyen yem ve dışkıdan ileri gelen çözünmüş ve çözünmemiş organik ve inorganik maddelerin ortama salınmasından kaynaklanmaktadır Alanın fiziko-kimyasal ve hidrografik özellikleri, yemin tipi, rasyonu ve yemleme teknolojisi akuakültürün çevreye olan etkilerini belirleyici faktörlerdir. Diğer insan kaynaklı faaliyetler arasında deniz kültürü de kıyısal alanlarda ötrofikasyonun potansiyel sebeplerinden biri olarak tanımlanmıştır (Pitta et al,1999). Su ortamında saptanan değişikliklerin yanı sıra sedimentte de bentik komüniteleri etkiler boyutta değişimlerin varlığı belirtilmektedir (Karakassis et al, 1998). Kıyısal alanlarda yapılan, suni yemlemeye dayalı (yoğun) üretim tipi en fazla atık potansiyeline sahip olan yöntemdir. İskandinav ülkelerinde 1 ton Atlantik Salmon üretimi yaklaşık değerler olarak, 80 kg çözülmüş nitrojen (amonyum) 7,5 kg fosfor ve 1300 kg partikül karbonu ortaya çıkardığı tahmin edilmektedir. Genellikle kapalı ve yarı kapalı alanlarda, akıntının az etkili olduğu yerlerde yapılan yetiştiricilik işletmelerinden kaynaklanan atıklar sucul ekosistemleri besin tuzları açısından zenginleştirme potansiyeline sahiptir. Yemlemeden kaynaklanan etkilerin yanı sıra, balık hastalıklarıyla mücadelede kullanılan bazı ilaçlarla, ağların korunması için uygulanan anti-fouling boyaların içeriklerinin, toksik açıdan gerek alıcı çevreye gerekse ürünün kendisine olumsuz etkileri de dikkate alınmalıdır. Çizelge 1 de ülkemizde ilaçların kullanımına bilgiler sunulmuştur. Akuakültür faaliyetleri bentik ortamda da bazı değişiklikler yarattığı bilinmektedir. Yetiştiriciliğin tipine, stok yoğunluğuna, fiziko-kimyasal özelliklere, alanın hidrodinamik yapısına, bölgedeki risk taşıyan komünitelerin durumuna göre bu etkinin ağırlığı yada yaygınlığı değişkenlik göstermektedir. Akdeniz de bulunan deniz çayırların durumunu ortaya koyan çalışmalarda; kafeslerin altında yok olmuş ve yakın sahalarda da ağır hasara uğramış olarak tespit edildiği 468
bildirilmektedir (Ruiz et al,2001). Yem ve dışkı su kalitesini etkilediği gibi, ulaştığı tabanda da etkili olmaktadır. Zaten antropojenik faaliyetleri karşı (trol ile avcılık, kıyısal yapılaşmalar, kentsel atıklar, caulerpa ile yarışma vb.) hassas olan çayır komünitelerine ek bir faktör de akuakültürden gelmektedir. Tablo 1. Su ürünlerinde yapılacak kalıntı analizleri ve numune sayıları (Genelge 2003/33). Table 1. Residual analysis and sample numbers of aquatic products (Circ. 2003/33). 1 2 3 4 5 6 Madde Grupları A1 Stilbenler A3 Steroidler B3a Organoklor lular B3b Organofosf atlar B2c Karbomat/ Pyretroidsl er A6 Annex IV B1 Antibakteri yeller B2a Antihelmint ikler B3c Elementler B3d Mikotoksinl er B3e Boyalar Aranacak Madde Analiz Edilece k Madde Laboratuva r Metodu Tedbir Alınacak Limit DES Kas GC - MS 0 ppm Progestron Testestorone Östradiol Kas GC - MS 0 ppm PcBs Endosülfan Kas GC - ECD 50 ppb 50 ppb Azamethiphos Kas GC - ECD 100 ppb Deltamethrin Cypermethrin Kas GC - ECD 10 ppb 50 ppb Kloromfenikol Kas GC - ECD 0 ppm Tetrasiklin Oksitetrasiklin Klortetrasiklin Sulfonamidler Kas ELIZA- HPLC Emamectin Kas ELIZA- HPLC Kurşun Civa Kadmiyum Bakır Çinko Arsenik 100 ppb Numun e Sayısı 195 188 100 ppb 70 Kas I.C.P.-axial 0,2 ppm 0,5 ppm 0,05 ppm 20 ppm 5 ppm 1 ppm Aflatoksin B1 Yem HPLC 10 ppb 73 Malaşit yeşili Kas HPLC 0 ppm 73 73 469
Su ürünleri yetiştiriciliğinde, su kalitesindeki etkilerin izlenmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Koruma Kontrol İl Müdürlüğü nce ile yapılmaktadır. Tablodaki değerlerden birinci grupta yer alanlar, genelge 2897 de belirtilen değerler olup, kuruluşun izin aşamasındaki değerlendirmede başvurulan kriterlerdir; ikinci grup ise Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü nce, tesislerin, İç Sular Ve Denizlerdeki İstihsal Yerlerine Dökülmesi Yasak Olan Maddeler Ve Alıcı Ortama Ait Kabul Edilebilir Değer Listesi ndeki değerlere bağlı kalarak yürütülen kontrolleri için esas alınan değerlerdir (Tablo 2). Tablo 3 de çevrenin korunmasına yönelik kriterler ve standartları gösteren bir örnek sunulmuştur. Tablo 2. Alıcı ortama ait kabul edilebilir değerler. Table 2. Acceptable values of element for recipient environment. Başvuru değerlendirme kriterleri İşletmelerin kontrollerindeki kriterler Kimyasal Deniz ürünleri Kabul edilebilir değer madde yetiştiriciliği (mgl -1 ) (genelge 22223) su kalite kriterleri (mgl -1 ) (genelge 2897) Amonyum 0,2-0,3 0,2 iyonu Fosfat 0,1-1,0 15,0 iyonları Civa Azami 0,05(toplam) 0,004 Çinko Azami 0,1 0,003 Demir Azami 0,1 0,7 Nitrat 0,1-1,0 4,2 iyonları Nitrit 0,02 10.0 iyonları Kadmiyum Azami 0,01 0,01 Kurşun Azami 0,1 0,1 Tablo 3. Çevrenin korunmasına yönelik kriterler ve standartları belirten örnek (GESAMP,1996). Table 3. An example for objectives and standards, approach to environmental protection (GESAMP,1996). Çevresel Kalitede Hedefler Kriterler Standartlar Sucul yaşamı ve biyotik özelliklerini korumak çevresel kaliteyi devam ettirmek Bentik faunal kompozisyon Alternatif (1) Biyotik index üzerinde yaratılacak bir değişikliğe dayanarak faunal kompozisyon değiştirilmemlidir.(daha sonraki araştırmalar için bu standardın tanımlanması gereklidir.) Alternatif (2) kafes alanının dışında faunal kompozisyon kontrol bölgesinden istatistiksel olarak farklı olmamalıdır 470
Çiftlik alanının etrafındaki alıcı çevrenin kimyasal kalitesinin, yakınındaki deniz ve acı su ortamının kalitesinin farksız olması Eh (redox potansiyeli) Sediment karbon içeriği Su kolonunda çözünmüş oksijen miktarı Besin tuzları Etkinin kaçınılmaz olduğu kafes alanının dışında,. (Eh) ve sediment karbon içeriği kontrol bölgelerinde istatistiksel olarak farklı olmamalıdır 7 mg /l nin altında olmamalıdır. (farklı sebeplerden kaynaklanan deoxigenasyon vakaları haricinde) Sonraki çalışmalar için besin tuzları ile algal büyüme arasındaki bağıntı mekanizmasının tanımlanması gereklidir SONUÇLAR VE TARTIŞMA Kıyısal alanlarda yoğunlaşan akuakültür faaliyetlerinin çevresel etkilerinin saptanması ve yenilenebilir bir sektör anlayışının hakim olacağı yeni düzenlemelerin ortaya konularak, kapsamlı izleme çalışmalarının bir arada sürdürülmesi bir gerekliliktir. Bu düzenlemede ihtiyaç olan bir kıyısal yönetim planının tasarlanarak uygulamaya geçirilmesi çalışmaların ana çerçevesini oluşturacaktır. Çevresel etkinin saptanmasında kullanılan kriterler ve standartlar için uluslararası literatürden yararlanılacağı gibi bölge özelliklerinin de göz önüne alınmasını gerekmektedir. İşletme öncesi ve işletme süresince, çiftlik alanından alınan örneklerin yanısıra çalışılan bölgeyi temsil edecek nitelikteki kontrol noktalarından alınan verilerle yapılacak karşılaştırmalar, çevre etki değerlendirme çalışmalarının sağlıklılığı açısından da önemlidir. Bu aşamada kontrol amacıyla yapılan incelemeler sadece su kalitesine bağlı kalmayıp, sediment ve etkilenen diğer komünitelerin (planktonik ve bentik) de durumlarındaki değişiklikleri kaydeder nitelikte olması etkinin daha iyi saptanabilmesi için olumlu bir yaklaşım arzeder. Oluşturulacak bu yönetim planı içerisinde ilgili kurumların ve sektördeki girişimcilerin yapı içindeki rolleri yeniden tanımlanmalı, eylem bütünlüğü sağlanmalıdır. KAYNAKLAR Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Resmi Gazete, 16 Aralık 2003, Sayı 25318 Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü. Pitta, P., Karakassis,I., Tsapakis, M., Zivanovic,S., 1999, Natural vs. mariculture induced variability in nutrients and plankton in the eastern Mediterranean.Hydrobiologia 391:181-194. Karakassis, I., Tsapakis, M., Hatziyani, E., 1998, Seasonal variability in sediment profiles beneath fish farm cages in the Mediterranean. MEPS Vol 162:243-252. DPT, 2000,Uzun Vadeli Strateji ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 2001-2005. Food and Agriculture Organization of The United Nations Rome., 1996, Monitoring the ecological effects of coastal aquaculture wastes. IMO/FAO/UNESCO-IOC/WMO/WHO/IAEA/UN/UNEP Joint Group of Experts on the Scientific Aspects of Marine Environmental Protection (GESAMP), Reports and Studies,(57):38 p. 471
Ruiz, J.M., Perez, M., Romero J., 2001, Effects of Fish Farm Loadings on Seagrass (,Posidonia oceanica) Distribution Growth and Photosynthesis, Marine Pollution Bulletin Vol:42 no:9 pp:749-760. Su Ürünleri Kanunu Ve Su Ürünleri Yönetmeliği,,1995, Sayı : 22223. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Usul Ve Esasları,1999, 2897 Sayı 1999-1 Sıra Nolu Genelge. Su Ürünleri, Kanatlı Hayvan ve Etleri, Bal ve Çiğ Sütte Kalıntı İzleme Genelgesi No: 2003/33. Su Ürünleri Yetiştiriciliği Yönetmeliği, 29 Haziran 2004, Resmi Gazete Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Sayı : 25507. GESAMP (IMO/FAO/UNESCO-IOC/WMO/WHO/IAEA/UN/UNEP Joint Group of Experts on the Scientific Aspects of Marine Environmental Protection)., 2001, Planning and management for sustainable coastal aquaculture development. Rep.Stud.GESAMP, (68): 90 p. 472