YI OKUMA KILAVUZU
ROMANCI YI OKUMA KILAVUZU Hazırlayan: Hakan Yaman
Birinci bölüm: Korku s. 20: Okuru unutmayan bir yazarın asla büyük bir kitaba başlamaması gerektiğini söyleyen, gür saçları geriye taralı, posbıyıklı, bağa çerçeveli gözlüklerinin ardından zeki gözlerle bakan, Romancı nın daha önce sesini hiç duymadığı adam, romancı ve oyun yazarı Elias Canetti dir. 1905-1994 yılları arasında yaşayan Canetti, 1981 de Nobel Edebiyat Ödülü nü kazanmıştı. s.41: Yusuf K., Franz Kafka nın Dava adlı romanının başkişisi Josef K. ya bir gönderme. Aynı cümlede adı geçen Fehmi K., Hilmi Yavuz un Fehmi K. nın Acayip Serüvenleri adlı anlatısından, Michael K., J.M. Coetzee nin Michael K: Yaşamı ve Yaşadığı Dönem romanından, Ka, Orhan Pamuk un Kar romanının kahramanı ve son olarak Mario Puzo nun Dördüncü K adlı romanından söz ediliyor. s.46: KAKA, yani Karıda Aklı Kalan Adam la Oğuz Atay ilişkisi, Oğuz Atay ın ünlü romanı Tutunamayanlar dan geliyor. James Joyce un Ulysses, Laurence Sterne in Tristram Shandy Beyefendi nin Hayatı ve Görüşleri gibi romanlarla aynı soydan gelen ve modern Türk edebiyatının en önemli romanlarından biri kabul edilen Tutunamayanlar ın kahramanı Turgut Özben in, intihar eden arkadaşı Selim Işık tan arda kalanlar ve onu tanıyanlar üzerinden arkadaşını ölümünden sonra tanımaya çalışırken sıkça tekrar ettiği bir sözdür bu. Romanda çoğunlukla şarkısı yarıda kaldı, aklı da karıda kaldı şeklinde geçer. Şarkısı yarıda kalan ölen Selim Işık tır; aklı kaldığı kadınsa sevgilisi Günseli dir. Bu yarısında sadece ölüm acılığı kaldı. Bu nedenle şimdiye kadar söylediklerimizi kısaca özetlemek gerekirse, mezar taşına şöyle yazılması uygun düşer (yazı kabartma olmasın: uzaktan dikkati çeker): Şarkısı yarıda kaldı, aklı da karıda kaldı. Sebep olanların gözü kör olsun. (1) s.47: Burada, Göçmüş Kediler Bahçesi adlı öykü kitabında Bilge Karasu nun yaptığını yapmakla suçlandığını söylüyor Romancı. Bilge Karasu bu kitabındaki Geceden Geceye Arabayı Kaçıran Adam gibi öykülerinde iki ayrı metni iç içe örerek akıtır anlatısını. Birer paragraf atlayarak iç içe geçmiş öyküler okursunuz. Metnin birini düz akıtır, diğerini, bir ucundan bir ucuna diyerek uç uca bağlar. Bilge Karasu nun Göçmüş Kediler Bahçesi 1979 da yayımlanmıştır. Arjantinli yazar Julio Cortazar da 1963 yılında bitirdiği Seksek romanında benzer ama farklı bir teknik kullanmıştır. Seksek içi içe geçmiş iki romandan oluşur, bu iki metin sizi sayfalar arasında sektirerek bir ileri, bir geri gönderir. 47. Bölümden 110. Bölüme, oradan yine geriye, 48. Bölüme sıçrarsınız okurken. Cortazar bu seksek oyunuyla da yetinmemiş, romanın 34. Bölümünde, bir düz, bir italik olarak iki ayrı metni birer
satır atlamalı olarak yazmıştır. Deneysel edebiyatın, özellikle biçim arayışlarıyla şekillenmiş en özgün ve en önemli örneklerinden biridir bu roman. Benzer bir örnek de ilk Türkçe baskısı 1967 yılında yapılmış, William Faulkner in Ayı romanının 4. Bölümünde vardır. Faulkner, nispeten az bilinen bu romanının kimi bölümlerinde, birer paragraf atlayarak anlatır öyküsünü. Bilge Karasu, bir ucundan bir ucuna ile bölümleri bağlarken, William Faulkner buna gerek görmez, kestiği yerden birer paragraf atlamalı olarak öyküsünü sürdürür. Romancı da, Geçkin Karılar Pazarı adlı romanında bunlara benzer bir tekniği kullandığını söylüyor. s.50: Çiçek açmış genç kızların gölgesinde yürüyor, cinsel organ pembesi külot giydiklerini hayal ediyordum. cümlesinde, Marcel Proust un ünlü romanı Kayıp Zamanın İzinde nin ikinci kitabı, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde romanına atıf var. s.51: Romancı nın burada Kel Çiftçi romanı için kullandığını söylediği epigraf ünlü Eylül romanının yazarı Mehmet Rauf un Zambak Hikayesi adlı öyküsünden alıntıdır. Bu öykü, Türk edebiyatının ilk erotik eserlerinden biridir. İkinci bölüm: Dedikodu s.73-74: Romancı nın takıldığı büyülü nesnelerin yer aldığı romanlar ve öyküler sırasıyla şunlar: Bazarov un ölümcül yarasına basılamayan cehennem taşı: Babalar ve Oğullar, Ivan Turgenyev. Akaki Akakiyeviç in on iki rubleye diktirdiği, yakası kedi kürklü palto: Palto, Nikolay Gogol. Acem işi hırka: Oblomov, Ivan Gonçarov. Ignatius un yeşil avcı kasketi: Alıklar Birliği, John Kennedy Toole Bayan Glass ın gece mavisi kimonosu: Franny ve Zooey, J.D. Salinger Sahte Crusoe nun iğfal ettiği Quillaja ağacı: Cuma ya da Pasifik Arafı, Michel Tournier Grenouille in insan kokulu parfümü: Koku, Patrick Süskind.
Tadzio nun kırmızı fiyonklu, çizgili keten elbisesi: Venedik te Ölüm, Thomas Mann. Fenella nın kuğu başlı şemsiyesi: Yolculuk, Katherine Mansfield. Quentin Campson un saati: Ses ve Öfke, William Faulkner. Aziz Antonius Tablosu: Malte Laurids Brigge nin Notları, Rainer Maria Rilke. Aziz Sebastianus tablosu: Bir Maskenin İtirafları, Yukio Mişima. Madam Swann ın, üzerinde XV. Louis buketleri bulunan yastıkları: Kayıp Zamanın İzinde, Marcel Proust. Amerikalı çiftin Barcelona trenini beklerken içtikleri Anis del Toro: Beyaz Fillere Benzeyen Tepeler, Ernest Hemingway. Mahlke nin tahta saplı tornavidası: Kedi ve Fare, Günter Grass. Melquiades in, Makedonyalı bilge simyacıların sekizinci harikası diye tanıttığı mıknatıs: Yüz Yıllık Yalnızlık, Gabriel Garcia Marquez. Üzerinde iri siyah gözlü bir kadın resmi bulunan Rey testisi: Kör Baykuş, Sadık Hidayet Tombuktu alanındaki heykelin elinde duran sarı çiçekler: Locus Solus, Raymond Roussel. Kien in kitaplığındaki merdiven: Körleşme, Elias Canetti. Gargantua nın kıçını sildiği İsviçre modası tüylü uşak külahı: Gargantua, François Rabelais. Margarita Nikolayevna nın sürdüğü sarı krem: Usta ile Margarita, Mihail Bulgakov. s.77: Romancı nın, Lautrémont un insan zulmü altında ezilen Yüce Tanrı sını yerden güçlükle kaldırıp bir kayanın üzerine oturttuğunda Tanrı nın iki yanından sarkan kollarını iki veremli taşağına benzetmesine de takıldığından söz ettiği kısım, Comte de Lautrémont un Maldoror un Şarkıları adlı şiirsel düzyazısındandır. Yazıklar olsun insana, bu hakareti için, çünkü, çamur, kan ve şarap bulamacına yatmış, savunmasız ve neredeyse cansız bir düşmana saygı göstermedi!.. O zaman, bu iğrenç hakaretler yüzünden sonunanda uyanan Yüce Tanrı, güçlükle doğruldu; sendeleyerek, bir taşın üzerine oturmaya gitti, kolları iki veremli taşağı gibi sarkmış; kendi mülkü olan doğaya, donuk ve sevgisiz gözlerle baktı. (2) s.77: William Faulkner in Bay Coldfield karakteri Absalom, Absalom! adlı romanındandır. Holden Caufield ise J.D. Salinger ın Çavdar Tarlasında Çocuklar romanının başkişisidir.
s.77-78: Romancı kurgu dünyasındaki katil kahramanlara benzetiyor kendisini. Bunların hangi romanların kahramanları olduklarını aşağıda sırasıyla bulabilirsiniz: Joe Christmas: Ağustos Işığı, William Faulkner. Christian Moosbrugger: Niteliksiz Adam, Robert Musil. Raskolnikof: Suç ve Ceza, Fyodor Dostoyevski. Juan Pablo Castel: Tünel, Ernesto Sabato. Hermann Karloviç: Cinnet, Vladimir Nabokov Humbert Humbert: Lolita, Vladimir Nabokov Richard Hickock ve Perry Smith: Soğukkanlılıkla, Truman Capote. Pedro Vicario: Kırmızı Pazartesi, Gabriel Garcia Marquez İnce Memed: İnce Memed, Yaşar Kemal. Zebercet: Anayurt Oteli, Yusuf Atılgan. Lennie: Fareler ve İnsanlar, John Steinbeck. s.79: Mellors karakteri, D.H.Lawrence ın Lady Chatterley in Sevgilisi romanından. s.79: Sözü edilen Nabokov romanının adı, Ada ya da Arzu. s.80: Marcel Proust un Kayıp Zamanın İzinde roman dizisinin Albertine Kayıp başlıklı bölümündeki çamaşırcı kızla, Orhan Kemal in Çamaşırcının Kızı romanındaki roman kişisiyle karışmasından bahsediyor romancı. s.80: Elias Canetti nin Körleşme adlı kült romanındaki Profesör Kien karakteri edebiyatın en tanınmış karakterlerinden biridir. Evinde dev bir kitaplığı bulunan Kien, kitap fetişizminin doruklarında bir hayat yaşarken, sonunda aklını kaybeder ve kitaplıkla beraber kendisini de yakar. Modern Rus edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri kabul edilen Griboyedov un Akıldan Bela adlı komedyasındaki Chutskey karakteri de üç yıllık bir Avrupa seyahatinden Rusya ya döndüğünde herkesin kendisini yabancı gibi görmeye başladığını ve dışlandığını görür. Her iki romanda da yalnızlaşan, toplumdan hızla uzaklaşan aydının, son kertede, gerçek yaşam ve kurmaca ikilemine düşmesi anlatılır.
s.80: Yorick, Olric, Ulrich. Bu üç kurmaca karakter, yazın sülalesi içinde birbirlerinin uzak akrabası sayılırlar. Yorick, William Shakespeare in Hamlet oyununda bir karakterdir. Oyundaki ünlü kafatası soytarı Yorick e aittir. Oğuz Atay ın, Tutunamayanlar romanındaki Olric ise, aslında bir roman kahramanı değildir. Bu romanın başkişisi Turgut Özben in içindeki bir tür öteki ben ya da öz ben dir. Oğuz Atay, zaman zaman ortaya çıkan bu içsel karakter Olric i, Shakespeare veya Laurence Sterne ün Trsitram Shandy romanındaki Yorick karakterinden esinlenerek yaratmıştır. Muhtemelen de Sterne ün Yorick idir asıl ilham kaynağı, zira Atay ın bu en ünlü romanı, ağır bir, Tristram Shandy romanı etkisi altında yazılmışa benzer. Ulrich karakteri, Robert Musil in Niteliksiz Adam romanının başkişisidir. Ulric in de Yorick gibi, Olric gibi soyadı yoktur. O da diğerleri gibi hem var, hem de yok kahramanlardan, modernizmin dünya edebiyatına armağanı olan tuhaf karakterlerden biridir. s.81: James Joyce, Homeros un Odysseia adlı epik anlatısının bir günde (16 Haziran 1904) geçen yeni bir temsilini yarattığı Ulyssses romanının 18. ve son bölümünde, 796. sayfadan 841. sayfaya kadar, tam 46 sayfa boyunca hiç noktalama işareti kullanmaz. (4) s.83: Alıntı, James Joyce un Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi romanının 237. sayfasından. (3) s.84: Aşağılık deyiminizdir: Tavşan yahnisi yapmak için tavşan gerekir; Tanrı ya inandırmak için de Tanrı. Bu alıntı, Dostoyevski nin Cinler romanının 255. sayfasındandır. (5) s. 87: Meksika da ateistler bile Katoliktir Don Gabriel. Alıntı, Carlos Fuentes in İnez in Sezgisi romanının 100. sayfasından. (6) s. 87: Deneysel edebiyatın, özellikle biçem arayışlarını izlemiş olan George Perec in, E harfini hiç kullanmadan yazdığı Kayboluş romanına atıfta bulunuyor burada romancı. Bu romanı Celal Yardım da önemli bir çevirmenlik becerisi göstererek Türkçeye, hiç E harfi kullanmadan çevirmişti. Romancı burada içinde Serap ın harfleri olmadan yazacağı bir romanla Serap ı tümden hayatından sileceğini söylerken bu romana da gönderme yapıyor. s. 88: Oulipo topluluğu: Fransız yazar ve matematikçilerinin oluşturduğu Oulipo topluluğu adını Fransızca Ouvroir de littérature potentielle den alıyor. Anlamı: Potansiyel edebiyat atölyesi. 1960 yılında Raymond Queneau ve François Le Lionnais nin kurduğu gruba sonraları George Perec, Italo Calvino gibi yazarlar da katılmıştı. s.88: Yani önemli olan senin inanmaman değil, Tanrı nın hâlâ sana inanıyor olması. sözü Gabriel Garcia Marquez in Aşk ve Öbür Cinler romanının 71. sayfasından. (7)
s. 89: Alıntı, William Faulkner in Ses ve Öfke adlı romanının 81. sayfasından. (8) s.90: Aldous Huxley, The Doors grubunun adına da ilham olmuş, ünlü romanı Algı Kapıları nda, bir tür uyuşturucu olan Mescalin le algının kapılarının farklı dünyalara nasıl açıldığını anlatmaktadır. s.90: Sayfanın sonundaki alıntı, James Joyce un Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi romanının 15. sayfasından. s.91: Alıntı, Dostoyevski nin Cinler romanının 682. Sayfasından. s.92: Mucize Tanrı nın tembelliğinden olur, daha doğrusu mucizeyi uydurmakla biz ona tembel demiş oluruz. Alıntı, Fernando Pessoa nın Huzursuzluğun Kitabı romanının 347. Sayfasından. (9) s.93: Tanrı adildir ve her birimizin yaşam süresini odur belirleyen, her valsin, her fokstrotun da öyle. Alıntı, Herman Hesse nin Bozkırkurdu romanının 144. Sayfasından. (10) s.94: Size Tanrı ya yakarmanızı salık vermem gerekir, ama bu kadar az parayla O nu rahatsız etmek de ters bir etki yapar korkarım Alıntı, Boris Vian ın Günlerin Köpüğü romanının 149. Sayfasından. (11) Üçüncü bölüm: Öfke s.97: Nâzım ın, tavan süpürgesine benzettiği Liverpul Limanı ndan serdümen Harri Tomson un karısı, Nâzım Hikmet in Memleketimden İnsan Manzaraları şiirindedir. s.138: Burada, Vüsat O. Bener in, imza yerinde Laedri yazan bir telgrafla başlayan Laedri adlı öyküsünden bahsediliyor. Dördüncü bölüm: Huzursuzluk s.158: Raif Efendi, Sabahattin Ali nin Kürk Mantolu Madonna romanının kahramanıdır. Zebercet ise Yusuf Atılgan ın Anayurt Oteli romanında yer alan Türk edebiyatının unutulmaz karakterlerinden birinin adıdır.
Beşinci bölüm: Oyun s.199: Burada yapılan benzetmeler, Norveçli yazar Knut Hamsun un ünlü Açlık romanının adsız kahramanı ile Victor Hugo nun Sefiller romanıyla bağlantılı. Altıncı bölüm: Şehvet s.262: John Fowles un Fransız Teğmenin Kadını romanının kahramanı Sarah Woodruff, yıllar önce bir Fransız teğmenle ilişkisi olduğu bilinen ve uzun yıllardır bekaretini verdiği sevgilisini bekleyen gizemli bir kadın olarak anlatılırken, romanın sonunda bakire olduğu ortaya çıkar. Bu haliyle bu roman, Zahide-Romancı ilişkisinin tam tersi bir durumu ifade ediyor. s.263: Buradaki Aşk ve Öbür Cinler, Gabriel Gabrcia Marquez in aynı adlı romanına bir gönderme. s.263: Gregor Samsa benzeri Çekoslovak böceği ile ünlü Çek yazar Franz Kafka ve onun Değişim romanına atıfta bulunuyor romancı. Dünya edebiyatının bu en ünlü hikayelerinden birinin kahramanı olan Gregor Samsa bir sabah kalktığında yatağında bir böceğe dönüşmüş olduğunu fark eder. s.288: Elias Canetti nin Prof. Kien karakteri en ünlü romanı Körleşme nin kahramanıdır. Zebercet, Yusuf Atılgan ın Anayurt Oteli nden, Bay Sahtegi ise Vüsat O. Bener in Bay Muannit Sahtegi nin Notları romanındandır. Sekizinci bölüm: Nefret s.345: George Perec in, içinde hiç E harfi kullanmadan yazdığı Kayboluş romanının 141. sayfasında, Jorge Louis Borges in ünlü Zahir öyküsüne göndermeler yer alır. (12) Michel Tournier nin Cuma ya da Pasifik Araf ı ise tamamen Daniel Defoe nun Robinson Crusoe romanına avantgarde bir yaklaşımdır. Cabrera Infante, Kapanda Üç Kaplan adlı romanında, Lewis Carroll un Alice Harikalar Diyarı nda yaptığı biçimsel varyetelere özenir.
Alıntılar: (1) Oğuz Atay, Tutunamayanlar, İletişim Yayınları, İstanbul, 2003, s. 456. (2) Comte de Lautrémont, Maldoror un Şarkıları, çev. Özdemir İnce, Kırmızı Yayınları, 2008, s.137. (3) James Joyce, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, çev. Murat Belge, İletişim Yayınları, İstanbul, 1992. (4) James Joyce, Ulysses, çev. Nevzat Erkmen, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1996. (5) Dostoyevksi, Cinler, çev. Ergin Altay, İletişim Yayınları, İstanbul, 2002. (6) Carlos Fuentes, İnez in Sezgisi, çev. Pınar Savaş, Can Yayınları, İstanbul, 2003. (7) Gabriel Garcia Marquez, Aşk ve Öbür Cinler, çev. İnci Kut, Can Yayınları, İstanbul, 2007. (8) William Faulkner, Ses ve Öfke, çev. Rasih Güran, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2009. (9) Fernando Pessoa, Huzursuzluğun Kitabı, çev. Saadet Özen, Can Yayınları, İstanbul, 2009. (10) Hermann Hesse, Bozkırkurdu, çev. Kâmuran Şipal, Afa Yayınları, İstanbul, 1997. (11) Boris Vian, Günlerin Köpüğü, çev. Bahir Güran, e Yayınları, İstanbul, 2000. (12) Georges Perec, Kayboluş, çev. Cemal Yardımcı, Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2008.