Elen Elimcan. Hikâye Ayt Küni / Bayram Günü



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Berdibek Sokpakbayulý

Kabdeþ Jumadilulý (1936) Roman SOÑGI KÖÞ / SON GÖÇ (Birinci Bölüm)

Þerhan Murtaza. Hikâye Zayýf Bir Iþýk. Bir Nezik Sevle /

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Sarýgül Bahadýrova* ( )

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

MEZGÝL EVENDERÝ / MEVSÝMLER

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."


Dükenbay Dosjanulý (1942)

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

Toy Jýrý / Düðün Þiirleri

Emet Þamurat Ulý* ( ) Gürriñler - Hikâyeler

Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Sedirbay Ýsmayýl Ulý*

Ayakkabýlarýný çýkardýktan sonra sevindirici bir yüz anlatýmýyla bir elindeki pakete baktý, bir içeriye. Sonra oðluna seslendi: Murat, Murat!..

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

IZÐIRIK / SOÐUK RÜZGÂR

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.

Bir an hangisini giyeceðinin kararsýzlýðý içinde kaldýktan sonra miki fare desenli pembe tiþörtüyle mavi kot pantolonunu çýkardý. Çabucak giyindi.

KLASİK DÜNYA EDEBİYATI. Lev Tolstoy. Öykü ERİK ÇEKİRDEĞİ. Çeviren: Kezban Akcalı. 24. basım. Resimleyen: An-Su Aksoy

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Cüsipbek Aymavýtulý. Hikâye. Enþi / Þarkýcý ( )

Öteþ Alþýnbay Ulý* Þiirler ( )

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası.

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin.


Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Maðcan Cumabayulý. Þiirler ( )

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Abay (Ýbrahim) Kunanbayulý

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

17 ÞUBAT kontrol

ünite1 Sosyal Bilgiler

17 ÞUBAT kontrol

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55


Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. lk Kilisenin Do u u. 60. Hikayenin 55.si.

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. Flaþ... Flaþ...Flaþ... Görülmemiþ kampanya Yýlýn Adamý olmak çok ucuz

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Bölüm 1. Bruno Keþif Yapýyor

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

Nejat Yavaþoðullar. Ankara Sokaklarý. Söz - Müzik: Nejat Yavaþoðullarý. Yürüyordum. Yürüyordum ay ýþýðýnda. Adým seslerim.


ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret

Ozan Doðulu. Sen Çaðýr Yeter. Söz: Kenan Doðulu. Müzik: Ozan Doðulu. Alýþmak çok zor inan. Sebebim düþün bir an. Yakýþmaz bize haram

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Sertab Erener. Acýt Canýmý. Söz: Sertab Erener. Müzik: Demir Demirkan, Sertab Erener. En gizli bahçelerim. Islandý yaðmurunla. Açýldý her damlada

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor?

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK PITIRCIK TATİLDE. Çeviren: Vivet Kanetti

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

DUMANA KARIÞAN HAYAT

Kanguru Matematik Türkiye 2018

1. SINIF TÜRKÇE. Copyright YAZAR Ahmet KÜÇÜKAYDIN Hacer KÜÇÜKAYDIN. KAPAK TASARIMI Resul KÖSE. DİZGİ - SAYFA TASARIMI Resul KÖSE

Süleyman Bektaþ. HTML clipboard HAYALÝNÝ ASTIM YÜCE DAÐLARA. Adýný yazdým, gönlümdeki saraya. Hayalini astým, yüce daðlara.

Ýlksiz zaman içinde, kalbur saman içinde... Yazarlar çizer, çizerler yazar iken; ben annemin beþiðini, týngýr mýngýr sallar iken, ayný zamanda daðda

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

Bir Kuþ Havalandý. Cenazesine pek fazla gelen olmamýþtý. Tanýdýklarýnýn haberi mi olmadý acaba, yoksa. E d d i A n t e r.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. FÝYATI: Okuyana Beleþ

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Ülkü Tamer DESTANLAR VE MASALLAR ŞEYTANIN ALTINLARI. Masal-Şiir. Resimleyen: Mustafa Delioğlu

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

BİZ VE DEĞERLERİMİZ. 3. Ayþe yeni okulunda okuyacaðý için hangi duyguyu yaþýyormuş? A) B)

Ferit Edgü YARALI ZAMAN BÝR DOÐU YOLCULUÐUNDAN NOTLAR

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Ebru Yiðit x. Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN. Tek aþkýn bendim senin. Senin en çok sevenim

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Kanguru Matematik Türkiye 2017

YAZ KAMPI. Birinci Bölüm

Gelin Bir Yolculuða Çýkalým Birlikte

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

Noray Demirci. Bilemem Bilemem. Söz: Ülkü Aker. Müzik: Norayr Demirci. Niye geldim bu dünyaya, bilemem bilemem. Gece gündüz aðlarým ben,

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Yalýn AÞKTA TELAFÝ OLMAZ. Söz - Müzik: Yalýn. Bittiyse söyle. Yok yere savaþmayalým. Canýn çekmiyorsa yýllarý boþuna harcamayalým.

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Transkript:

Elen Elimcan (1945) 1945 yýlýnda, Cambýl vilayetinin Giyalas nehri civarlarýnda dünyaya geldi. Cambýl vilayetinin Ak Yol gazetesinde bölüm müdürü. Bir çok nesir külliyatýnýn ve Cumhuriyetin deðiþik tiyatrolarýnda sahnelenen Bir Kazak a Bir Kadýn?!, Giyaktalas, Canuran v.s. komedi eserlerinin yazarýdýr. Hikâye Ayt Küni / Bayram Günü Þerip avýl þaruvaþýlýk instituvtýn bitirse de kýzmetti kalada isteydi. Onýñ sebebin aþýp aytpay-ak koyalýk. Ozýk ta, ortaþa da, tipti okuvýn ezer bitirgender de kala degen kalýñ köpke suvday siñip kete beredi emes pe. Tek instituvttaðý bir ustazý Þeriptiñ jýynalýska jaksý belsendilik tanýtatýnýn estigende, Kaydam, emtiyhanda avzýn aþpavþý edi degen eken. Aralas avýlda ösip, kalada okýðandýktan, orýsþasý tep-tevir bolatýn. Sol sebep bolýp, kýzmetti komsomoldan bastap, partkomða nuskavþýlýkka þeyin jetip, mýktý orýnða sekiretin serippege endi köterilgen kezinde kýskartuvða ilikti de. Bilim koðamýna sýrðýtýldý. Kýzmetti bastaðannan ügit-nasiyhat jaðýnda jürgendikten, okýðan mamandýðýna (delirek aytkanda, diplomýnda jazýlðan mamandýkka) baruvða özi de jüreksindi, olar da kerek ete koymadý. Eytevir, sekirmese de serippege þýkkanýn oljasý katardaðýnýñ kolý jete bermeytin peter alýp, ülken üydi arkalana söylegende aydarýnan jel esip, koþamet degenniñ ne ekenin de sezinip kördi. Köñil degendi koydsañþý, sol kasiyetti ol tuvðan bavýrý Berikten de kütedi. Kisi sýylay bilmeysiñ dep, talay renjigeni bar. Kisi dep otýrðaný aldýmen özi, eriyne. Al, inisi bolsa, osýnday azamattý üyge jalðýz tastap Koyuv küreñ þaydý kanþa soraptaðanýmen, Ergejeyliniñ elüvi jýyýlýp bir toktýða eli kemleydi degendey, munýñ þekesiniñ týrýskaný jetkilikti jazýla koymadý. Denesi jinsip, avýzý iykemge kelse de, köñil küyi öli köþken avýldýñ jurtýnday. Þirkin mýktýnýñ özi bolar ma edi, közdi þýraktay jandýratýn. Endi iþ tükpirinde jumýstan suranýp kelse nesi ketedi degen inisine reniþ te oyana bastadý. Bul jolðý kelisi böle kedi. Eyeli jalðýz balanýñ halin bilip kayt degen soñ þýkkan jolða. Ulý osýnda, inisiniñ kolýnda okýp jür. Tuñðýþýnýñ tertibi besinþi sýnýpta okýp jürgende-ak buzýldý. E-þeþesiniñ jumýs bastýlýðýn paydalanýp, ol da üyde bayýzdamaytýn þýðardý. Temekini bolsa da parovozþa burkýratýp, keyiptiñ baska türleriniñ de demin tatýp kördi me degen küdik kire bastadý. Þeriptiñ issapardan, konaktan kolý bosap kalðan kezinde okýðan pedagogikalýk lektsiyasý balaða eser etpey-ak koydý. Ündemey týñdap alýp, üyden þýkkan soñ öz degenin istep jüre berdi. Kayta oðan kostý. Sabakka bar- Þerif, köy çiftliði enstitüsünü bitirdiði halde þehirde çalýþýyor. Bunun sebebini hiç açmayalým. Ýster birinci olarak mezun olsun, isterse vasat bir öðrenciliði olsun, sonunda okulunu bitirenler, þehir denen o gürleyen suyun içine sinip gitmiyor mu sanki Sadece Þerif in bir hocasý, onun bir toplantýda yaptýðý iþlerle tanýndýðýný duyduðunda Hatýrlarým, sýnavda aðzýný býçak açmazdý. demiþ. O köyde büyüyüp þehirde okuduðu için Rusçasý oldukça iyiydi. Bu yüzden çalýþmaya çiftlik baþkanlýðýndan baþladý, kýsa bir sonra da parti komitesinde yöneticiliðe kadar yükseldi. Saðlam adýmlarla ileri doðru ilerleyerek terfi ettirildiði bu yeni görevinde kýsa bir süre çalýþtý. Daha sonra Bilim cemiyetine atandý. Hizmete baþladýktan sonra tavsiyeler doðrultusunda çalýþtýðý için, okuduðu branþa (tam olarak söylemek gerekirse diplomasýndaki branþa) geçmeye çekindi, diðerleri de bunu gerek görmedi. Daha ileri gidemese de üst mevkilerde görevlendirilmesinin ganimeti olarak, kendi yaþýtlarýnýn ulaþamadýðý, büyük bir ev aldý. Bu arada hürmet denen, saygý denen þeyin ne olduðunu da anladý. Gönül iþte, o bu hürmeti kardeþi Berik ten de bekliyordu. Ýnsana hürmeti bilmiyorsun. diye çok defa dile getirir, üzülürdü. Ýnsan deyip durduðu da öncelikle kendisi tabiî ki. Halbuki, kardeþi, onu evde yalnýz býrakýp Koyu, demli çayý her ne kadar içse de Ereceyli nin ellisi bir araya gelse bir kuzuyla baþ edemez. dendiði gibi bu iþin ucu bucaðýyla mücadele etmesi zordu. Vücudu gevþeyip, aðzý yatkýnlaþmaya baþlasa da, gönlü hâlâ yeni göç etmiþ bir köy gibi ah, gözü ýþýk ýþýk yakan hiç saðlamýn kendisi olur mu. Ýçinin bir köþelerinde, kardeþine karþý, Ýþten çýkýp gelse, ne olur sanki? þeklinde bir kýrgýnlýk da dolaþmaya baþladý. Bu sefer tek baþýna gelmiþti. Hanýmý tek çocuðumuzun durumunu öðren de gel. deyince o da yola koyulmuþtu. Oðlu, kardeþinin yanýnda okuyordu. Beþinci sýnýfta okurken durumu bozulmuþtu. Ana babasýnýn çalýþýyor olmasýndan faydalanýp o da evde problemler çýkarmaya baþladý. Sadece sigara olsa iyi, tozu dumana katýp keyif çatmanýn bütün yollarýný denedi, tadýna baktý mý acaba þeklinde bir þüphe içlerini kemirmeye baþladý. Þerif in iþ seyahatlerinden, misafirlerden boþ kaldýkça okuduðu pedagojik derslerin çocuða hiçbir tesiri olmadý. Ses çýkarmadan söylenenleri dinledi, ama, dýþarý çýkýnca kendi bildiðini okudu. Tekrar ona koþtu. Derse gitmeyip

may, köþe kýdýrýn ketüvi jiyiledi. Türli-türli dostarý da köbeydi. Bolmaðan soñ Þerip ayuvða namaz üyretken ata-babasýnýñ tesiline jügindi. Büginniñ balasýnýñ janýnda ayuv sorlý momýn eken, munýñ jügermegi kaþýp ketip, üþ kün boyý üyge tünemey diñkeletti. Ekesi men þeþesi üy-üydiñ podvalýna tüsip, þatýrýna köterilip, Jakantay kayta ðoy, tiymeymiz dep jalbarýnðan soñ barýp keldi. Munýñ özi edetke aynalýp, baska þara tavsýlðan soñ Beriktiñ üyine jibergen. Avýlda köz köp, onýñ üstine kelin muðalim, bas-köz bolar dep oyladý. Mine, sol balasýnýñ halin bilmekke osý avdanða arnayý issaparða þýðýp, jolþýbay birer þaruvaþýlýktý aralap barýp jetkeni tünda. Balasýna sav-ak köringisi kelgen, bolmadý, keþe tizginin kalay bosatýp aðlanýn özi de baykamay kaldý. Tap kazir balanýñ jaðdayýnan göri öz denavlýðý kýynañkýrap otýrðanda mototsikliñ davsý þýðýp, köp uzamay iþke inisi Berik endi. -Kalay, jaksý jatýp, jaylý turdýñýz ba? Keliniñiz kepse pisirip ketip edi ðoy, men ýsýta koyayýn. Kayta þýðýp ketken Berik elden uvakýtta ýstýk tamaktý ekelip aldýna koydý. Þerip ýdan bir-eki urttadý da, ýsýrýlýp otýrdý. -Nemene, batpay ma? dedi inisi kuvlana külimsirep. -Þayða kanýp kalýppýn, - dedi Þerip köñilsizdev. Keþegi jegen jas markanýñ etinen keyin keliniñizdiñ kepse köjesi avzýñýzða tatýmaytýn þýðar? Berik aðasýna siz dep kisilik körsetkenimenñ tabiyðatýnan þaykýmazak jigit ornýn tavýp, sözben þýmþýh alatýný bar. Siz de bastaðaný da beride. Tay-kulýnday tebisip birge öskenmen, keyin kýzmetke aralaskan soñ Þerip siz dep söylegin dep bir-eki jas ülkendigin buldaytýndý þýðardý. Kazak ülkendi sýylaðan, sender sol destürdi umýtýp barasýñdar, okýðan, közi aþýk biz aytpaðanda, kim aytadý dep, bavýrýn biraz jerge aparýp tastadý. Birak, söytken Þerip özinen bes jas ülken jamaðayýný Jappastý körgende ey, jaman Jappas dep kesirlenip söyleydi. Sondýktan sýrtýnan Berik: Bizdiñ Þerip Kazaktýñ eki destürin jaksý ustaðan: biri konakjaylýlýk, ekinþisi ülkendi sýylav.ç tek ekevin de özgelerdiñ özine körsetkenin umýtadý. Al öziniñ baskalarða jasavý mindetti emes dep esepteydi,- dep jakýn aðayýndarýn küldirip otýradý. -Eldiñ beri sender siyaktý deysiñder me, kisi sýylay bermeytin. Aðasý javaptý kýyastañkýrap bergenimen, Berik te þýmþýlavýn koymadý. -Bilmesek adlýmýzda okýðan azamatýmýz bar, üyretedi ðoy. sokak sokak gezmeleri arttý. Çeþit çeþit dostlarý ortaya çýktý. Þerif bir çare bulamayýnca, ayýya namaz öðreten ana baba usulü çocuk yetiþtirme yollarýna müracaat etti. Bugünkü çocuklarýn yanýnda ayý bile çaresiz ve daha uysaldýr herhalde Bu tedbirden sonra evden kaçtý, üç gün boyunca eve uðramamak için gayret sarf etti. Babasý ile annesi üç gün boyunca, ev ev, bazen tepesine çýkýp bazen bodrumuna inerek Cagantay, geri dön, bir þey yapmayacaðýz. diye yalvardýlar. Bunun üzerine geri geldi. Bu davranýþlar âdet haline gelip de baþka çare kalmayýnca Berik in yanýna gönderdiler. Köyde gözetleyecek insan çok. Öðretmen olan gelinleri de göz kulak olur diye düþündüler. Ýþte, sýrf oðlunun durumunu öðrenmek için bu ilçeye doðru özellikle iþ seyahatini de ayarlayarak yol boyu bütün iþ yerlerini dolaþarak geldiði geceydi. Yavrusunu sað salim görmek, görüþmek istedi, olmadý. Hemen dizginini nasýl kýrýp da çekip gittiðini anlamadý bile O sýrada çocuðunun durumu yanýnda kendi saðlýðýný da düþünüp dururken bir motosiklet sesi duyuldu ve içeri Berik girdi. -Nasýl, güzelce yatýp dinlenebildiniz mi? Gelininiz çorba piþirmiþti. Isýtayým. Tekrar çýkýp giden Berik, bir müddet sonra ýsýttýðý yemeði getirip önüne koydu. Þerif yemekten sadece birkaç lokma aldý ve geri çekildi. Kardeþi, açýkgöz bir þekilde gülümseyip: -Ne oldu, hoþunuza gitmedi mi? dedi. Þerif, memnuniyetsiz memnuniyetsiz: -Çayý çok içmiþim de doymuþum, dedi. -Akþam yediðiniz taze kuzu etinden sonra gelininizin çorbasý pek tatlý gelmedi herhalde? Berik in abisine siz diye hitap etmesinin altýnda yatan sebepler vardý, o dalga geçen bir kimliðe bürünerek bunu iðneleyici bir tarzda söylüyordu. Siz diye baþlamasý da görülecek þeydi ya. Tayla kýsrak gibi tepiþerek birlikte büyüdüler. Çalýþmaya baþladýktan sonra Þerif iki yaþ büyük olduðunu ve kendisine hürmet edilmesi gerektiðini öne sürerek: Bana siz diyeceksiniz. dedi. Bir de Kazaklar büyüðüne hürmet eder, sizler bu geleneði unutuyorsunuz, okumuþ, bilgili olan bizler böyle söylemeyeceðiz de kim söyleyecek. deyip kardeþini de yererdi. Kardeþine böyle davranan Þerif, kendinden beþ yaþ büyük uzaktan akrabalarý Cappas ý gördüðünde söylediklerinin aksine, ey, yaman Cappas der, tersleye tersleye konuþurdu. Bu sebeple Berik arkasýndan: -Bizim Þerif, Kazak ýn iki geleneðini iyi biliyor: biri misafirperverlik, diðeri de büyüðe hürmet. Bunlarý sadece baþkalarýna göstermeyi iyi beceriyor. Baþkalarý yapsýn yeter. Kendisinin yapmasý gerekli deðil, diye kabul ediyor. Bu sözlerle Þerif i anlatan Berik, yakýn akrabalarýný da güldürüyordu. -Halkýn hepsi sizin gibi mi diyorsunuz, insana hürmet göstermiyorlar mý? Abisi kýyaslayarak cevaplar verirken, Berik bir taraftan iðnelemeyi de býrakmýyordu. -Bilmiyorsak önümüzde okuyan delikanlýmýz var, öðretir, herhalde.

-Senderdi üyretemin dep aðarðan jok pa þaþým Þerip osýný aytkanda koyuv kara þaþýn savsaðýmen salalap koydý. Jorta juvasiy söylegen Berik: -Avýldan eþteñe tappadým,- dedi. -Neni aytasýñ? Þerip te tüsinbegen tür tanýttý. -Elgi tebet aþkýþtý aytamýn. -E, solay ma? dedi Þerip, eki uþtýlav aytsa da, kalýñ kabaðý salbýrañkýrap, jüzi karavýtýñkýray bastadý. Berik seldeñ soñ: -Mýna Marfa kempirde bar eken, - bir ümittiñ uþýn þýðardý da, artýnþa: -Birak oný siz iþpeysiz ðoy, kanþa degenmen nogoný baðra üyrenip kalðansýz,- dep munýñ aldýn orap koydý. -E, Marfa kempir me, eli kaynata ma? Umsýna söylegen Þeriptiñ davsý elde Marfaða, elde onýñ samogonýna ekeni belgisiz, eytevir birevine jýlý uþýray þýktý. -Kolý kayta kazir jürip tur ðoy, bul þeþeydiñ. Sonýñ özin ülken blatpen beredi. Jasýrak kezinde Þerip þeþeydiñ samogonýnýñ demin talay tatkaný bar. Endi kazir ýñðaysýzdýk sezinetini de ras. Alayda, baska amaldýñ joktýðýn da bilip otýr. Sondýktan da odan eri eþteñe demetsen, salmaktý inisiniñ özine salðanday, ünsiz kaldý. Berik endigisiniñ boska buldanuv bolatýndýðýn bilip, ornýnan turðanda da, Þerip baykamaðan keyin tanýtýp, kolýna ilingen gazetke þukþýydý. Tek tez-ak oralðan Berik esik aþkanda, basýn kötermesten: -Keldiñ be, ay? dep koydý. -Buyýrsa, keldik, - dedi böten davýs. Ol basýn kötergende esikten endi kirip kele jatkan Eþim moldaný körip, ornýnan kýynala turdý. Kol alýskannan keyin törge þýðýp jayðaskan þal: -Al, ayttarýn berik bolsýn, mýrzalar,- dedi de, kurandý zavlatýp koya berdi. Þeriptiñ bügin ayt ekendigi sonda esine tüsti. Dastarkandaðý tokaþ pen samsa, baska taðamdar aldýmen aytýn kurmetine arnalýp pisirilgenin uðýnýp, taðý da eldeneni koñýltaksýp kaldý. Onýñ üstine, Eþim moldanýñ mezgilsiz kelgenin de jaktýrðan jok. Tipti keybir kuran okýðan jerden turýp ketetin edeti de bar edi, bul kisi avlýnýñ ülkeni de bolðandýktan, amal jok, otýr. Þerip ateistik takýrýpka da lektsiya okýp jürdi. Onýsýna dinid eþkereleytin materiyaldardý da jiyi paydalanadý. Osý Eþim moldanýñ da eldi aldap pitir jýynaytýndýðýn, janaza þýðarýp, koy alatýndýðýn da kosýp koyadý. Birak, obalý ne kerek, bul mýsaldardý avlýnan alýstav avdandarda jürgende ðana paydalanadý. Al moldanýñ karakurt, jýlan þakkan adamdardý, tipti þalýkkandardý da okuvmen kulap taza jazýp jibergenin bala kezinde talay körse de, aytkan emes. Jalpý, ateistik nasiyhat oný jürgizetinderge tiyimdi boladý. Jergilikti jerge kaptaðan komissiya þýðýp, -Sizlere öðreteyim derken aðarmadý mý bu saçlarým Þerif bunlarý söylerken bir taraftan da koyu kara saçlarýný elleriyle taradý. Kasten ve usulca konuþan Berik: -Köyde hiçbir þey öðrenmedim, dedi. -Ne diyorsun? Þerif, hiç düþünmeden konuþmuþa benziyordu. -Biraz önceki iþtah açýcýyý söylüyordum. -Ha, öyle mi?. Þerif, þüphelense de,belli etmedi, ama alný kýrýþtý, yüzü kararmaya baþladý. Berik, az bir müddet sonra: -Þu yaþlý kadýn Marfa da varmýþ, diyerek bir sohbet ümidinin ucunu çýkardý. -Fakat, onu siz içmiyorsunuz, ne söylense de apoleti olana alýþmýþsýnýz. Bu sözler sohbetin gidiþini hemen kesti. -Evet, Marfa, yaþlý bir kadýn mý, yoksa bir kayýnvalide mi? Atýlarak konuþan Þerif in sesi bazen Marfa ya, bazen onun votkasýna olduðu belirsiz, nihayetinde birine yabancý bir þekilde çýktý. - þimdi bu annenin, eli tekrar, yaþýyor ya,. Bu sözün özünü büyük bir argoyla söyledi. Þerif, daha genç yaþlardayken annesinin içtiði votkanýn tadýna defalarca bakmýþtý. Þimdi uygunsuz bulmasý normal. Oysa baþka çaresinin olmadýðýný da biliyor. Bu sebeple de hiçbir þey söylemeden, bütün aðýrlýðý kardeþine devretmiþ gibi sessizleþti. Berik bu halinin boþa nazlanma olduðunu anlayýp, yerinden kalktýðýnda, Þerif in kendini fark etmediðini sonradan anladý. O, elindeki gazeteyle meþguldü. O sýrada hýzla dönen Berik, kapýyý açtý, baþýný kaldýrmadan: -Geldin mi?- dedi. Yabancý bir ses: -Buyur edersen gireceðim. O, baþýný kaldýrdý, kapýdan giren Äþim hocayý gördü, isteksizce yerinden doðruldu. El sýkýþtýktan sonra baþ köþeye geçip yerleþen ihtiyar adam: -Evet, söyleyecekleriniz delile dayansýn, efendiler, dedi. Kur aný hýzlýca okuyuverdi. Bugün bayram olduðu Þerif in aklýna o anda geldi. Sofradaki özel ekmek ile somsa yemeðinin ve diðerlerinin bayram için özellikle piþirildiðini anlayýp, nedense titredi. Ayrýca, Äþim hocanýn zamansýz geliþinden de hoþlanmadý. Bazen Kur an okunan yerden kalkýp gitme âdeti de vardý, hoca, köyün büyüðü olduðu için çare yok, oturdu. Þerif ateistlik üzerine makaleler yazýp konferanslar veriyordu. Bunlarda dinî materyalleri de sýkça kullanýyordu. Bu yazýlarýna, Hoca Äþim in halký aldatýp fitre topladýðýný, cenaze yýkayýp koyun aldýðýný da ilâve etti. Fakat vebâli olmasa gerek, bu örnekleri sadece köyünden uzak kazalara gittiðinde veriyordu. Hoca nýn akrep ve yýlan sokan insanlarla delirenlere okuyup üflediðini, muskalar yazdýðýný çocukluðunda çok görmüþtü. Ama bunlarý dile getirmiyordu. Ateist nasihatler, genellikle bu fikri kabul edip uygulayanlar için deðerlidir. Mahallî bölgeleri içine alan

byuroða material dayýndap, gazetterge makalalar jazýp, joðarýða akparat jiberilip, jurtþýlýk ateisterdiñ kudiretin ejeptevir baykap kaladý. Þeriptiñ de bedeliniñ ösip, koþametti köp köretin kezi osýnday navkandardýñ tusý. Eke-þeþesi ölmeytin adam jok. Olardý destürge say jerlegen javaptý kýzmetkerler ayak astýnan ayýptý bolýp, Þeripterdiñ adlýnda möntendep ketedi. Kiriptar jandar jalpaktaðan sayýn, ol odan eri sustanýp, kalýñ kabaðýn tüksiytip tars jarýluvða þak kaladý. Iñýrana söylep, ýzðarýp þaþaýp almasa jarýluvý da mümkin. Sonday bir setinde onýñ tosýn üvejdep tosýlýp kalðaný da bar. Tömengi kazak avýlýndaðý bir javaptý kýzmettegi jigitten estigen sözi jüregine ok bolýp kadalýp eli tur. Özi boyýna say kelbetti, kevdesin köteriñki ustaydý eken, bul otýrðan kabiynetke iymenbey kirip, eñkeymey selem berdi. Munýsýn tipti jaktýrmaðan Þerip: -Ayt, kane, þeþeñniñ janazasýna kanþa jumsadýñ? dep tötelep koyýp kaldý. -Bersem öz akþam, onda sizdiñ þaruvañýz kanþa? dep kaskaya karadý ol da. -Jigitim, sen kommünissiñ, kommüniste þaruvamýz bar. Sen ustavka baðýnuvýñ kerek, - dedi bul soñðý sözdi nýðarlay. Talay bultataktaðandý buðalýktap beretin kurýðýn bul jigit op-oñay keri ýsýrýp tastadý. Kommünistiñ köbi jarðýnnýñ atýn estigende-ak juvasiy koyatýn, öytkeni onýñ berin jadýnda ustap jürgen jok koy. Al bul bolsa, odan habarý bar neme eken: -Öziñiz aytýñýzþý, kay babýnda jazýlðan onday talap? dep kayta karsý þabýluvða þýktý. Bil ýñðaysýzdýktan kutkarýp jibergisi keldi me, bolmasa öziniñ bilgiþtigin körsetkisi keldi me, avdan ökili: -Mesele kavlýda bolýp tur ðoy, kavlýda,- dep kýrsýk kommünisti endi kavlaðan köp kujattýñ iþinde maltýktýrýp jiberip, matan ustavða oñtaylandý. Birak ol: -Aralaspay otýrýñýz, sizdiñ jayýñýz bizge belgili,- dep onýñ özin toytarýp tastadý da Þeripkke þüylikti. -Osý sizdiñ eke-þeþeñiz bar ma? -Bar bolsa ne? -Jaman aytpay jaksý jok, köz juma kalsa kalay jerleysiz? Bul Þeriptiñ özin de köpten beri küpti etip jürgen surak. Ol esine tüskende karaday kýsýlýp, þeþesiniñ erterek jolavþýlap ketpegenine ökingendey, Osý kempir mýna navkannýñ uþýnýp turðan kezinde ölip kalýp, eki ortada meni kýp-kýzýl ottýñ iþinde kaldýrar ma eken degen kavip kiredi köñiline Sol ezir aman-esen jürip jatýr. Bul künde kýzlarýnýñ balasýn baðýp otýr. Beribir Beriktiñ üyinen þýðamýn, ekeleriñniñ janýna jerleñder dep koyadý. Eþim molda kuranýn ayaktap, kol jayýp, bata jasap bolðanda Beriktiñ eyeli Demeli kirdi. -Sabaktan ezer bosadým,- dedi ol eki konaktan da aktalðanday. komisyonlar kurularak büro için materyaller toplandýðý, gazetelerde bu konuyla ilgili makaleler yazýlýp üst makamlara bilgi olarak gönderildiði için, halk, ateistlerin kudretini ciddî bir þekilde hissediyordu. Þerif in düþüncelerinin þekillendiði, hürmet gördüðü dönemler, bu kampanyalarýn dönemiydi. Ana babasý ölmeyen insan yok. Ölülerini gelenek üzere defneden sorumlu kiþiler, o dönemlerde suçlanýyor, Þerif gibilerin önünde aþaðýlanýyordu. Garibanlar her rica ettiðinde o heybetleniyor kalýn kaþlarýný çatýp ters ters bakarak onlarý bir kat daha suçluyordu. Baðýrýp çaðýrmasa bu sinirle patlamasý da mümkündü. Böyle zamanlarda bazen vicdanýnýn sesini dinleyip ses çýkarmadýðý da oluyordu. Aþaðýdaki Kazak köyünde görevli olan bir yiðitten duymuþ olduðu söz hâlâ ok gibi yüreðine saplanmýþ duruyor. O yiðit boylu poslu, gösteriþli, baþý yukarda görünüþüyle odasýna çekinmeden girip eðilmeden selâm verdi. Onun tavrýndan hoþlanmayan Þerif: -Söyle bakalým, annenin cenazesine ne kadar ödedin?, diye sordu. Delikanlý korkmadan: -Verdiysem kendi param, sizinle ne alâkasý var? diye cevap verdi. -Yiðidim, sen komünistsin. Komünistle iþimiz var. Senin bu fikre itaat etmen gerek, diye son sözünü araya sýkýþtýrdý. Þerif in aba altýndan gösterdiði sopayý, delikanlý hiç kaale almadý. Komünistlerden çoðu þubenin adýný duyunca mazlumluðu býrakýr. Çünkü onlarýn hepsini aklýnda tutan yok ki. Onun bundan haberi olduðu halde verdiði karþý cevap tam bir ataktý. -Söyleyin böyle bir istek hangi bölümde yazýlmýþ? Kaza vekili, bu durumdan kurtarmak için onu göndermeye mi kalktý, yoksa bilgiçliðini mi göstermek istedi, hangi sebepleyse þu cevabý verdi: -Mesele anlaþmaktadýr, anlaþmakta, diye uðursuz komünisti o anda artan bir sinir içerisinde sürüye sürüye tutup elini ayaðýný baðlattýrmaya hazýrlandý. Fakat o: -Dolaþmayýn, oturun, sizin durumunuzu biliyoruz, diyerek onun atýlýþýný engelledi ve Þerif e baðýrdý: -Sizin ana babanýz var mý? -Varsa ne olacak? -Kötü konuþmaktan iyilik çýkmaz, ölürlerse nasýl defnedeceksiniz? Bu uzun zamandýr Þerif i tereddütlere sürükleyen bir soruydu. Bunu hatýrladýðýnda caný sýkýlýyor, annesinin daha erken ölmeyiþinden üzüntü duyar gibi þu yaþlý kadýn tam kampanyanýn alevlendiði sýralarda ölüp, beni iki arada býrakýr da kýpkýzýl ateþin içine atar mý ki? düþüncesi gönlünü kavuruyordu Allah a þükür ki, annesi þu anda sað salim, yaþýyor. Bugünlerde kýzlarýnýn çocuklarýna bakýyor. Berik in evinden ayrýlýyorum, ablalarýnýn yanýna yerleþiyorum. demiþti. Hoca Äþim, Kuran ý bitirip el açýp duaya baþladýðýnda Berik in hanýmý Dämeli içeri girdi. Ýki misafirinden özür diler gibi: -Dersten þimdi çýktým, dedi. Hoca Äþim:

-Özderiñ üyde bolmasañdar da, osýlay dastarkandarýñdý jayýp koyðanýñ durýs. Ayt küni eruvaktar demetedi. Jeti nan, kuday berdiñ be?- dedi be?-m olda. -Kazir jasaymýn, - dedi kelin tömen karap. -Söytkenderiñ jön. Oypýrmay, bul zaman ne bolýp baradý.kempirim keþe þala bülinip, tokaþ pisirip dayýndalýp-ak edi-av. Tañerteñ kuran okýp, aldýmen özimiz avýz tiyip, birevler kelip kalar dep osýnþa küttim, jan balasý basýn sukpadý. Kudaydan bezgender öñkey,- dep kariya küyip-pisti. Sodan, koy eñ bolmasa, eruvaktardýñ ornýna barýp þýðayýn dep, süretilip jetkenimiz ðoy, eytevir. -Jurttýñ beri jumýsta,- dep Berik jaybaðýstaðan boldý. -E, odan da kasiyetimiz ketip bara jatýr deseñþi, anav körþi otýrðan özbekterdi körmeymisiñ. Olardýñ jumýsý jok pa? Saðat besten turýp, bükil mahallaný aralap ayttaðannan keyin barýp ketedi þaruvalarýna. Al señder deneleriñdi kötere almay, tüska deyin týrayasýñdar da, jumýs-jumýs deysiñder. Eþekeñ soñðý sözin aytkanda Þerip bir jötkirinip kaldý. Berik jýmýskýlav jýmýydý da tömen karadý. -Al, eki mýrza ekelerine barýp selem berip kaytpaymýz ba?- dedi kariya kenetten bul jerdegi þaruva bitti degendi de, aldaðý josparýnda bildirip. -Özim de soný aytayýn dep otýr edim, - dep lýp ete kaldý Berik. Marfa þeþenge baruv niyeti bolmaðanday. -Onda ot aldýr týrýldaðýñdý, jolþýbay eñ bolmasa ana topýraðý keppegen Jeken men Ulbiykeniñ ornýna kirip þýðayýk. Bügin eruvaktardý eske alatýn kün. Berik burýnýrak þýðýp, köligin dayýndaðanþa, molda Þeripke biraz eñgime aytýp tastadý. -Olardýñ üyine er juma sayýn kuran okýp þýðuvþý edim, soñðý kezde kuyañým ustap jatýp kaldým. Onýñ üstine, mýna kuv tizsem de karkýrap, karða adým attavým muñ. Tarýday þaþýlýp otýr ðoy tüge beri, jete almaymýn. Özderi kelip kölikpen alýp kektendi bilmeydi, petþaðarlar. Tirlik, tirlik de- jürip, ölgenniñ parýzýn umýtýp ketedi. Þeripte ün jok. Orazanýñ densavlýkka zýyandýðýn, ayt degenniñ diniy meyram bolðandýktan, keñestik ömir saltýna jattýðýn, eldekaþan jumýs künine aynalðandýðýn, Ministrler Keñesi bekitken merekeli künderdiñ iþinde ölgendi eske aluv küni jok ekendigin, al alda-jalda atap ötkiñ kelse, zañdý demalýs jeksenbiniñ bar ekendigin ayta almay tili baylanýp otýr. Baska jerde bolsa bastýrmalatýp keter me edi, öz avlý, aðayýný bolðannan keyin amal jok. -Jeksenbide,- dedi Eþekeñ odan eri,- eldiñ beri demaladý, osý avýþlda turatýndardýñ birsýpýrasý þirkevge ketedi. Juma küni maðan jan adam ilespeydi, sonav kaladaðý meþitke jalðýz baramýn. Jalðýzdýk kudayða ðana jaraskan. -Evde olmasanýz bile sofranýzý hazýr býrakýþýnýz çok güzel. Bayram günü yaþlýlar ümitlenir. Allah için yedi ekmek daðýttýn mý? dedi. Gelin yere bakarak: -Þimdi daðýtacaðým, dedi. Yaþlý adam yana yakýla: -Doðrusu bu. Ey pirim ey, bu zamaneye neler oluyor? Yaþlý hanýmým dün heveslene heveslene ekmek piþirdi. Tan zamaný Kuran okuduktan sonra önce kendimiz yedik. Bir ümitle birileri gelir diye bekledik. Bir ademoðlu da gelip baþýný sokmadý. Herkes Allah tan bezmiþ. Daha sonra, en iyisi yaþlýlarýn yanýna gideyim diye zorla sürüne sürüne geliþim bu yüzden. Berik durumu izah etmek istedi: -Ýnsanlarýn hepsi iþte. -Bizim bu konulardaki haysiyetimiz yok oluyor desene. Þu komþu Özbeklere bak, görmüyor musun? Onlarýn iþi yok mu? Saat beþte kalktýlar, bütün mahalleyi dolaþýp bayramlaþtýktan sonra gidip iþlerine baþladýlar. Halbuki sizler gövdenizi yataktan kaldýramayýp öðleye kadar yatýyor, sonra da iþ miþ diyorsunuz. Äþim hoca son sözünü bitirirken Þerif öksürmeye baþladý. Berik gizlice memnuniyetsizliðini belirtip baþýný önüne eðdi. O anda yaþlý adam aniden buradaki iþ bitti der gibi önceki planýný anlattý: -Ýki mirza babana gidip selâm verip dönmeyecek miyiz? Berik, Marfa anneye gitme niyeti yokmuþ gibi söze karýþtý: -Ben de bunu söylemek istiyordum. Hoca cevap verdi: -O zaman çalýþtýr þu motorunu. Hiç olmazsa yol boyundaki þu topraðý kurutmayan Jeken ile Ulbike yi ziyaret edelim. Bugün yaþlýlarý ve ölülerimizi hatýrlayacaðýmýz gün. Berik önceden dýþarý çýkýp aracýný hazýrladý. Hoca bu kýsa sürede Þerif e birkaç kýsa hikâye anlattý. Her Cuma onlarýn evine Kuran okumaya giderdim. Son gittiðimde bel aðrým tuttuðu için yatýp kalmýþým. Bu yüzden karda adým atýþým zorlaþýyor, dizlerim güçsüzleþiyor. Ah ki darý gibi saçýlýyoruz. Lüzumsuzlar bir araçla alýp gitmeyi bilmiyorlar. Hayat hayat diye yaþarken ölenlere karþý görevlerini unutuyorlar. Þerif te ses seda yok. Orucun vücut saðlýðýna zararlý olduðunu, bayram dedikleri þeyin dinle ilgili olduðu için akýlcý hayat geleneðine aykýrý olduðunu, bu yüzden iþ gününe dönüþtürüldüðünü, bakanlar kurulunun kararýyla diðer bayram günlerinde ölenleri hatýrlama gününün olmadýðýný, þayet gitme isteði olanlar çýkarsa kanûnî tatil olan perþembeleri gidebileceklerini söyleyemeden, dili baðlý oturuyor. Baþka yerde olsa böyle þeyler söyletir miydi? Kendi köyü, kendi akrabasý olduðu için çaresiz sustu. Äþim hoca, hemen arkasýndan: -Perþembe günleri bütün halk dinleniyor. Ýnsanlarýn bir bölümü ise kiliseye gidiyor. Cuma günleri kimse benimle mescide gelmiyor. Hep yalnýz gidiyorum. Halbuki yalnýzlýk sadece Allah a mahsus.

Del osý jerde Þerip: -Özge jurt meþitte ne bitiredi?- dep kaldý da, özi kýsýldý. Sen köldeneñ tabýsýñ bolðan soñ barasýñ degendi sezdirip koydým ba dep korýkkan edi. Kebisin kiyip jatkan þal basýn köterip, buðan tesilip, uzak karaðanýmen, ündegen jok. Elgi aytkan eki aðayýnýnýñ eki þetinde. Ýlgeride þaruvaþýlýktar irilendirilgende buþlardýñ Tasjarðan kolhozýn taratýp, oydaðý kazak-orýstar turatýn Pobeda sovhozýna kostý. Eþim molda sonda jeke köþe tildirip, irgemizdi bölmey otýrayýk dep aytuvýn ayttý. Onýñ sözin kim týñdasýn, kayta mundaðý internatsionalister, osý moldanýñ oyýnda ne bar? dep özine küdikpen karay bastaðan soñ koyðan. Sovhoz baþsýlarý da egistik jerge huksan keledi degen jelevmen onday okþavlýkka jol bermedi. Onýñ üstine öz iþterinen dayýn üy satýp aðlýsý kelgenderdiñ de iþi til almadý. Söytip, Tasjarðannan kelgen kýrýk-elüv bes jüz üyli Pobedanýñ bes köþesiniñ er jerine sýðýlýsýp kirip ornalastý. Sodan kart adamdar tügil bala-þaðanýñ da arnayý bas kosuv bolmasa, birbiriniñ üyine kündelikti kirip-þýðuvý kýyýn ekeni ras. Manaðý Eþim moldanýñ Tarýday þaþýlýp kettiñder ðoy tüge degen sözi soný megzeydi. El bolðan soñ, kýzmettiñ, þaruvanýñ jayýmen baska jakka köþip ketkender de köp. Köñildegi eki üydiñ bular birevine ðana kirdi. Onda da üyde eresektegi jok, jas balalarý ðana bar eken. Al ekinþisi mülde jabýk tur. Üy iyelerin kütüvge tüs avýp ketetin bolðan soñ bular betti tavða burdý. Jolda Marfa þeþeydiñ üyiniñ tusýnan ötkende Berik artýna bir kayýrýlýp karap edi, aðasýnýñ eki közi kýzýl darbazaný tesip bara jatýr eken. Degenmen de Þeriptiñ jaðdayý üydegige karðanda köp tevir. Mamýrdýñ mamýrajay daðý emes pe, kün aþýk bolðanýmen, asa ýsýp turðan jok. Jayavdýñ þekesin terleter ðana þamasý bar. Al avýl arasýndaðý arlý-berli jürgennen avýrsýñðaný basýlðan denesin mototsikldiñ ekpinimen sokkan jel samal bolýp siypalaydý. Tipti tavða jakýndap, Kakpaktan kire bergende jañaðý jaymaþuvak samal salkýn savmalða aynalýp, boyýn serpiltip, köñilin sergitip endi anav köp uvakýttan beri at izin salmaðan ata konýsýna jetüvge asýktý. Bulardýñ avýlý tavdýñ þatkalýndaðý Tasjarðan degen bulaktýñ basýnda, kazirgi konýstarýnan üþ-tört þakýrým örde bolatýn. Kýz belindey burandaðan, kýz jürispen sýlandaðan, kýz davýspen sýñðýr kakkan, sembi taldan alka takkan erke bulaktýñ eki jaðalavýna jayðaskan kýrýk-elüv tütinnen turatýn Tasjarðan degen kolhozdýñ düniyeden ötkeni, onýñ soñðý töraðasý Þerip pen Beriktiñ ekesi Eþim ekenin bul künde ilüvde birev bolmasa, eþkim esine ala bermeydi. Eþim Tasjarðan taraytýn jýlý kaytýs bolýp, sondaðý köne korýmða jerlendi. Soðýstan aman oralýp, eliñ baskarýp jürgen azamat maldý avýlða jedel jetüv üþin kýstýgüni Köksuv özeninen at- Tam bu sýrada Þerif: -Baþka insanlar mescitte ne yapýyor? dedi, ama sýkýldý. Sen hiçbir iþin olmadýðý için gidiyorsun demek istediðimi sezdi mi acaba diye çekinmiþti. Ayakkabýsýný giyen yaþlý adam baþýný kaldýrýp dimdik, uzun uzun baktý ama ses çýkarmadý. Önceden bahsettiðimiz iki akrabanýn evi köyün öbür ucunda. Devlet, çiftlikleri büyüttüðünde bunlarýn Taþyaran çiftliðini daðýtýp ovadaki Kazak ve Ruslarýn yaþadýðý Pobeda devlet çiftliðine kattý. Hoca Äþim o dönemlerde yerlerimizi parselletelim, temelimizi bölmeden oturalým demiþti de kimse dinlememiþti. Üstüne üstlük enternasyonalistler, bu hoca ne yapmak istiyor? diyerek kendisine þüpheyle bakmaya baþlayýnca susmuþtu. Devlet çiftliði idarecileri ise tarla az gelir bahanesiyle onun görüþüne izin vermediler. Bunun üstüne kendi istekleriyle hazýr ev alýp satmaya gelenler de bunu kabul etmedi. Böylece Taþyaran dan gelen kýrk elli ev, beþ yüz evli Pobeda nýn beþ sokaðýnýn her bir köþesine sýkýþýp kaldý. Bu yüzden býrak yaþlý insanlarý çoluk çocuklarýn bile oynama istekleri olmasa, birbirinin evine her gün gidip gelmesi oldukça zordu. Hocanýn biraz önce söylediði darý gibi saçýlýp gittiniz sözü bunu kasteder. Ýl haline geldikten sonra iþ yüzünden baþka yerlere göçenler de çok. Bunlar ziyaret edecekleri evlerden sadece birine girebildiler. O sýrada evde aklý baþýnda kimse yoktu. Sadece küçük bir çocuk vardý. Ýkinci ev ise tamamen kapalýydý. Ev sahiplerini beklemek için öðle vakti geçtikten sonra daða doðru yöneldiler. Yolda Marfa annenin evinin önünden geçerlerken Berik dönüp arkasýna baktý. Aðasýnýn iki gözü nerdeyse kýzýl kapýyý deliyordu. Demek ki evdekine bakýldýðýnda Þerif in durumu çok iyi. Mayýsýn en zevkli zamanlarýydý. Gün açýk olduðu halde hava sýcak deðildi. Sadece vasýtasýz yürüyenin þakaklarýný terletecek kadardý. Köy arasýnda ileri geri dolanýrken aðýrlýk basan vücutlarýný motosikletin hýzýyla esen rüzgâr tatlý bir þekilde okþuyordu. Özellikle daða yaklaþýp da Kapak tan giriverince az önceki tatlý neþeli rüzgâr, serin bir rüzgâra dönüþüyor, hýzlanýyor, gönlü dinlendirip sanki çok zamandan beri at izinin bile görünmediði baba mekânýna ulaþtýrmak için acele ediyordu. Onlarýn köyü ormanlarýn içindeki Taþyaran denen pýnarýn baþýnda, þimdiki yerleþim yerinden üç dört kilometre yukardaydý. Kýz beli gibi bükülen, kýz yürüyüþü gibi salýnan, kýz sesi gibi þýrýldayan, dallardan halkalar takýnan nazlý pýnarýn iki yakasýna yerleþen kýrk elli ocaktan meydana gelmiþ Taþyaran köyünün dünyada olduðunu, onun son aðasýnýn Þerif ile Berik in babasý Alim olduðunu, bugün arada biri biri hatýrlamasa unutulup gidecekti. Alim, Taþyaran ýn daðýtýldýðý yýl öldü, oradaki eski mezarlýða defnedildi. Bu yiðit adam, halkýn idarecisi olan Alim, savaþtan sað salim döndükten sonra bir kýþ günü mallarý aceleyle

þanamen tötelep ötemin degende muz oyýlýp ketip, akýrý ökpege tiygen suvýktan oñala almay ketti. Eþim aksakaldýñ ekeleriñe selem berip kaytpaymýz ba degeni sol. Jolavþýlar jarým jolða jetip kalðanda aldarýnan avýldaðý aðayýnnýñ iþinde kýzmetke iligip jürgen Kalýbek kezdesti. Ol katarlasa bere maþiynasýn kilt toktatýp, tüse saldý da: -Ey, Berik neðýp sandalýp jürsiñ? dep aytkay saldý ayþay jok. Sodan keyiñ barýp selemiñ berdi. -Bügin ayt koy, -dedi Berik kaljýnday aktalýp, - kudaydýñ kulýnýñ, payðambardýñ ümbetiniñ meyramdaytýñ küni. -Men kudayýñdý bilmeymin, direktordý bilemin. Onýñ ruksatý bolmasa, osý jerden keri kaytasýñ. -Ekemizdiñ basýna kuran okýtayýk dep edim. Mýna Þerip te kelip kalðan eken. Soñðý söziñ Berik suranðanday bolýp, eri aðasýn aldýna salýp ayttý. Birak, Þerip ündey koymadý. Degenmen, aðayýn emes pe, bulardýñ þaruvasýñ estigennen keyin Kalýbek basýlýp: -Eytevir direktor körip kalmasýñ, tüs kayta jumýsta bol, -dep kattý tapsýrdý. -Oðan deyin ülgeremiz, -dedi Berik kuvanýp, sol kezde ðana Þerip: -Jumýstan kalmav kerek, er nerseniñ orný bar, -dedi meseleni özi þeþip turðanday. Al baðanadan beri ünsiz otýrðan Eþim molda: -Ey, Kalýbek, sen de jürmeymisiñ? Atababalarýmýzdýñ basýna ayt küni barmaðanda kaþan barasýñ? dep salmaktý kayta özine saldý. -Ata-baba jarýktýktar keþiredi ðoy, kýrkýmdý bitirmesem bastýktar basýmdý alatýn türi bar, jaña üþ kayþý toktap kalðan eken, direktor jer-jebirime jetti. Soðan bölþek izdep baramýñ, -dedi de Kalýbek asýðýs koþtasýp, izgeri jürip ketti. Bular da orýndarýnan kozðaldý. Birese joðarý þýðýp, birese tömen tüsip, birese buralanða salðan tastaktý jolmen orðýta jüytkigen kaltýldak mototsiklge mingen üþev Tasjarðannýñ bastavýna kelip tirelgende tup-tuvra taltus boldý. Olar aldýmen kaynardýñ suvýna juvýnýp, þeyinip, Þerip tipti kos uvýstap simirip alýp, Kayran tastý jarðan kövserim-ay dep tamsanýp koydý. Sodan soñ kölikterine kayta minip, örge köterildi de, korýmða biraz jer kalðanda toktap, arý karay jayav ketti. Sovhozdýñ malý kýrkýmnan þýðýp kele koymaðan betkeydiñ þalðýný biyýl þüygin eken, tizeden asýp, etegine oraladý. Tavdýñ san aluvan þöbi men güliniñ iyisi Þeriptiñ tanavýn kýtýktap, e degende tüþkirtip te jiberdi. Mamýrdýñ javýný men kýzuvýnan kulpýrðan öskin önirdiñ tabiyðiy örnegi ezirge kaz-kalpýnda. Tipti rañ, biydayýk, betegelerdiñ arasýnda oyda solýp ülgergen kýzðaldaktar da mol. Odan eri köz jügirtken Þerip erekþe bir köriñiske janarýñ toktatýp, þýnýmen tamsandý. Tömennen beri kögildirlenip turatýn tav jotalarý jakýndap kelgende kün sevlesimen kubýlýp, kýzýl, köye ulaþtýrmak isterken, Köksu ýrmaðýndan at ve kýzakla kestirme geçerim demiþ, buz kýrýlýnca ýslanýp ciðerlerini üþütmüþ ve bir daha da iyileþememiþ. Yaþlý Äþim in babanýza selâm verip dönmeyecek miyiz demesi bu yüzdendi. Yolcular yarý yola ulaþtýklarýnda köydeki akrabalarýndan biri olan Kalýbek onlarý karþýladý. Yan yana geldiklerinde aracýný durdurup indi: -Ey Berik, niye sallana sallana yürüyorsun? diye baðýrdý. Ses seda çýkmadý. Ondan sonra gelip selâm verdi. Berik þakayla üste çýkýp: -Þimdi söyle, Allah ýn kuluna, peygamberin ümmetine merhamet ettiði gün. -Ben Allah ý bilmiyorum, yöneticiyi biliyorum. Onun izni olmazsa, buradan geri dönersin. -Babamýzýn baþýnda Kuran okutalým demiþtik. Þerif de geldi. Berik son sözünü rica eder tarzda abisine bakarak söyledi. Fakat Þerif ses çýkarmadý. Öyle olsa da akraba deðil mi, bunlarýn niyetini duyduktan sonra Kalýbek: -Sakýn yönetici görmesin. Öðle saatlerine kadar iþte ol diye defalarca tembihledi. Berik sevinerek: -O zamana kadar yetiþiriz, dedi. O anda Þerif, meseleyi çözer gibi: -Ýþten kalmamak gerek, her þeyin yeri ve zamaný var, dedi. Uzun süredir sessizce duran hoca Äþim: -Ey Kalýbek, sen gelmiyor musun? Atalarýmýzýn mezarýna bayram günü gitmeyip de ne zaman gideceksin? diye tekrar tekrar sordu. Kalýbek hem aceleyle vedalaþýp hem de þunlarý söyledi: -Atalarýmýz, hürmetlilerimiz affeder herhalde. Daha kýrkýmý bitirmeden idareciler baþýmý alabilir. Üç yeni makine çalýþmýyor, bu yüzden müdür çok azarladý. Onlara parça arýyorum. Onlarda yerlerinden kalktý. Birbiri peþi sýra yükselen, aþaðý inen, burulup giden taþlý yolu keserek hýzla savrulan motosiklete binen bu üç kiþi Taþyaran ýn giriþine geldiklerinde tam öðle vakti olmuþtu. Önce kaynak suyuyla ellerini yüzlerini yýkayýp serinlediler. Bilhassa Þerif, iki avcuna su doldurup doyasýya içti. sevgili taþý yaran kevserim, hey diyerek hayranlýðýný belirtti. Tekrar motosiklete binip yukarý doðru çýktýlar. Taþlýk kýsma az bir mesafe kaldýðýnda motosikletten inip yürümeye baþladýlar. Devlet çiftliðinin hayvanlarý henüz kýrkýmdan çýkýp gelmedikleri için bu yýl yamacýn ot ve çalýsý oldukça verimliydi. Dizi aþýyordu. Daðýn çeþit çeþit çiçekleriyle çiçeklerin kokusu Þerif in burnunu gýdýkladý, aðzýný açar açmaz da hapþýrttý. Mayýs yaðmuru ve sýcaðýyla güzelleþen yörenin tabiatý hiç deðiþmemiþ. Ot, buðday ve ayrýk otlarýnýn arasýnda ovada yetiþen çiçekler de çok. Buradan ileri doðru manzarayý seyreden Þerif, gördükleri karþýsýnda hayrete düþtü. Aþaðýdan itibaren mavileþerek yükselen daðýn tepeleri yaklaþýldýðýnda güneþ ýþýðý ile birlikte kýzýl, yeþil ve sarý ren-

jasýl, sarðýþ san türli reñge enip sala beredi eken. Kakpaktan esken samal avýk-avýk siypap ötkende sol boyavlar sapýrýlýsýp ketedi de, selden son kök teñizdiñ tolkýnýnday keri tevip, bastapký kalpýna tüsedi. Sezingeniñmen suvrettey almas, tabiyðattýñ özi ðana rettep turðan kubýlýs. Korýmnýñ kasýna jakýndaðanda sel kidirip entigin baskan Eþim ata: -Bizdiñ avýl osý boladý, mýrzalar -dedi. Ekeleri jatkan tört kulaktý, kisi boyý ðana korðan kaz-kalpýnda tur. Tsementpen ustatýlðan küydirgen kýzýl kirpiþke aradaðý otýz jýl asa izin kaldýra koymaptý. Þeþem köregen eken dep oyladý Þerip. Ol közde sonav kaladan küydirgen kirpiþ izdev eþkimniñ oyýna da kelmeytin, küyi de bolmaytýn. Alayda jaratýlýsýnan mazasýz jan balalarýnýñ kýzýlsýz kalðanýna karamay azðantay malýn satýp, adam jaldap, osý korðandý þalýnýñ jýlýna deyin turðýzýp aldý. Þal deytin mal da emes, kýrýktaðý kýlþýldap tuðran közi eken-av?! Eþim molda kökmaysaða jürelep otýrdý da, kurandý bastap jiberdi. Jerdiñ basýnda jayþýlýktaðýða karaðanda onýñ eki-üþ ese uzak okýlatýndýðýn jaksý biletindikten, ornýktý jayðaskan eki jigit te moldanýñ ünine mülgigen jannýñ keypine birden kirdi. Söziñ tüsinbese de, niyetiñ berip, siltidey týna kaluv musýlman balasýnýñ parýzý. Þerip bir karaðanda moldanýñ közderinen jas parlap otýr eken. Aydala tav iþinde týnýþtýk elemine kelip, arab makamýmen añýraðan ata nege jýlaydý? Ne oylap otýr? Þeriptiñ elginde dir etken jüregi jan düniyesine belgisiz sezim jügirtip, osý körinistiñ berin endi sezingendey, köñil sarayý mýnav elemge aykara aþýldý da, aynaladaðý kubýlýstýñ barlýðýn bar bolmýsýmen kabýlday bastadý. Solak eken, eldebir ökiniþ, eldebir öksik alkýmýna týðýlýp, þýday almay, aðýl tegil aðýtýldý. Tanavýna talaydan umtýlýp ketken ekesiniñ temeki aralas ter iyisi kelip, sanasýnda kulýnþaktay kudýrandap jügirip jürgen þaðýndaðý suvretter sevlelendi. Ekesi jumýstan ýlðýy da keþ keletin. Onýñ davsý estilgende-ak, Þerip aldýnan jügirip þýðýp: Meni al, meni al dep kolýn sozýp, kýñkýldaytýn, kökesi atýna mingizip, köþeniñ basýna barýp kaytkanða deyin tizgindi kalay ustavdý üyretüvmen boladý. Üyge kelgen sonda Þeripti aldýnan tüsirmeydi. Tipti þay iþkende de jambasýnda otýratýn Þeripti avýrsýnýp, býlay ket degen emes. Kayta munýñ er nerseni sursðsnýna meniñ karaðým toyþý emes, oyþý boladý dep balaþa kuvanatýn. Kökesiniñ kuþaðý kanday ýstýk edi, peyili kanday keñ edi? Ol kuþakka bükil Tasjarðan avýlý sýyýp, ol peyilge bar aðayýn rýyza boluvþý edi. Osý Eþim moldanýñ avýlða alðaþ kelgeni Þeriptiñ eli esinde. Kýtaydaðý aðayýndar kaytýptý degen habardý estisimen-ak, kökesinen degbir ketip, akýrý þekaradan barýp karsý aðlan. Bir küni kolhozdýñ avtomaþiynasý tolý adamdý alýp kelip: al, Kemeþ, aðayýndardý kabýl al dep apasýna ýrjýya karap tur. Besaltý otbasý bala-þaðasýmen kaþan üy tabýlðanþa Þeripterdikinde jattý. Solardýñ biri Eþim moldanýñ üy-iþi. Kart klere bürünüyor, bir çiçek gibi açýveriyordu. Kapak tan esen rüzgâr bu renk cümbüþünü ara ara okþadýkça renkler birbirine karýþýyor, bir müddet sonra mavi denizin dalgasý gibi ilk haline dönüyordu. Hissetsen de anlatamazsýn. Tabiat kendi kendine düzenini kuran hayret edilecek bir güzellik. Yamacýn yanýna yaklaþýnca biraz durup hýzlý hýzlý nefes alan hoca Äþim: -Bizim köy þu, efendiler dedi. Babalarýnýzýn yattýðý yer, taþlarýyla bir kazý andýran, insan boyundaki þu mezarlardýr. Çimentoyla tutturularak yapýlan kýzýl kerpiçlerde aradan geçen otuz yýllýk zaman hiçbir iz býrakmamýþ. Þerif, annem örmüþtür diye düþündü. O zamanlar tâ þehirde hazýrlanan kerpiçlerden aramak kimsenin aklýna gelmezdi, durumlarý da buna uygun deðildi. Oysa yaratýlýþýndan sessiz olan anneleri, çocuklarýnýn parasýz kalacaðýna bakmadan azýcýk malýný satýp adam kiralayarak bu mezarý yaþlý kocasýnýn ölümünün yýlýna kadar yaptýrmýþtý. Yaþlý dediðin yaþlý da deðil, kýrk yaþlarýnda güçlü kuvvetli dönemleriydi ya?!... Hoca Äþim yemyeþil yere çömeldi ve Kur an okumaya baþladý. Oturduðu yere yerleþiþine bakarak onun uzun uzun okuyacaðýný iyi bildikleri için, oturduklarý yere iyice yerleþen iki yiðit de hocanýn sesine dalarak huzura erdiler. Sözlerini anlamasa da, Kur an dinlemeye niyetlenerek sanki bir eriyik gibi sessizce durmak, dinlemek müslüman çocuðuna farz. Þerif bir de baktý ki hocanýn gözlerinde yaþ parlýyor. Bozkýrdaki daðýn içindeki sessizlik âlemine gelip Arap makamýyla okuyan hoca niçin aðlýyor? Ne düþünüyor? Þerif in bu sesle titreyen yüreði ruh dünyasýna belirsiz bir duygu gibi girip, bunu þu anda hisseder gibi, gönül sarayý bu âlem için tamamen açýldý, etrafýnda olanlarý olduðu gibi kabullenmeye baþladý. Bu haldeyken boðazýna bazen piþmanlýk bazen hasret takýldý, sabredemedi, aðlamaya baþladý. Burnuna defalarca kucaðýna atýldýðý babasýnýn sigarayla karýþýk ter kokusu geldi. Duygu dünyasýnda kýsraklar gibi koþtuðu çaðlardaki suretler teker teker ýþýk saçtý. Babasý iþten daima geç gelirdi. Þerif onun sesini duyar duymaz koþup beni al, beni al diye kollarýný açar, bunu tekrar tekrar yapardý. Babasý onu ata bindirir, sokaðýn baþýna gidip dönünceye kadar dizgini nasýl tutacaðýný öðretmeye çalýþýrdý. Eve geldikten sonra da Þerif i yanýndan ayýrmaz, çay içerken bile kucaðýnda oturan Þerif e kýzýp þöyle git demezdi. Her sorduðu soruya benim oðlum düðüncü, eðlenceci deðil, düþünce adamý olacak der ve çocuk gibi sevinirdi. Babasýnýn kucaðý ne kadar sýcaktý, sabrý ne kadar engindi?! O kucaða bütün Taþyaran köyü sýðar, o sabýr bütün akrabalara yeterdi. Hoca Äþim in köylerine ilk geliþi Þerif in hâlâ hatýrýnda. Çin deki akrabalar dönmüþ haberini iþitince ilk defa babasý sabýrsýzlanmýþ ve onlarý karþýlamak için sýnýra gitmiþti. Bir gün çiftliðin arabasýyla bir çok insaný alýp geldi. Ýþte Kämeþ, akrabalarýný getirdim deyip annesine gülümsüyordu. Beþ altý hane çoluk çocuðuyla ev buluncaya kadar Þerif lerde kaldý. Bunlardan biri de hoca Äþim ve ailesiydi. Yaþlý adam hâlâ bunu düþünüyor mu ki? Bunun yanýnda

kazir soný oylap otýr ma eken? Elde odan da erterekte arðý jakka ötpey turýp kudalanðanýnda Eþim adal molda dep kökesiniñ ara tüskenin esine aldý ma? Belkim, Moldalýk kýladý dep türmege japkanýnda aðayýnnýñ iþinen jalðýz Eþimniñ artýnan izdep barðaný kökeyinen ketpey jür me? Abýz ata eli de añýrap otýr, Þeriptiñ say-süyegin bosatýp, kýzmmettiñ turlavsýzdýðý men jalðýz balanýñ evresi alka-salka kýlðan köñilin köpten umýt kalðan alýstarða jeteleydi. Buyýðýp jatýp, kazir ðana kökireginen kus bolýp uþkan sebiy þaktýñ suvretterimen birge kukaðýna del osýnday sarýn keledi Ol ebden jýladý. Tasjarðan avýlýnda jýlamaðan adam jok. Özge avýldaðýlar da kelip jýladý. Anasý kayta kayta talýp tüsip, abýsýndardýñ avýk-avýk suv bürkip jatkaný da esinde. Sodan keyin barlýk þadlar namazða turdý. Eñ aldýndaðý Eþim molda Elimniñ boynýnda kimniñ karýzý bar dep üþ kaytara suradý. Barlýðý da Elim bizge bereþek emes dep javap berdi. Musýlman balasý kýlday kýyanat, karýz arkalap ketpevi kerek ekenav o düniyege?! Bereþegi bolsa, artýnda kalðan urpaðý, jakýný ötevi tiyis, bolmasa, janazasý üstinde keþiriledi, eytevir aktýk saparða halkýnýñ rýyzaþýlýðýmen attandýrýladý eken. Sodan keyin eyelder avýlda kalýp, erkekter ak kiyizge oralðan kökesin jayav köterip, osý jerge deyin alýp keldi. Olar ekesine topýrak salsýn dep Þeripti de ertip aldý. Ol jurttan körgenin istep, kördiñ özinen þýkkan salkýn saz topýraktý kiþkentay alakanýna sýyðanýnþa uvýstap, ülkender aldýna toskan kürekke saldý. Bul jerde eþkim jýlaðan jok. Onýñ da öksigi basýlýp kalðan. Tek bes-altý jigit koldarýna ketpen-kürek ustap, kökesiniñ üstine bos topýraktý sartýldatýp laktýra bastaðansa þoþýp ketti me, elde eñ jakýn adamýnýñ kaytýp kelmeytinine köñili endi ðana sendi me, þýñðýrýp jiberdi. Jan uþýra umtýlðan Þeripti ülken kisiler ustap kalmaðanda, ekesin jutkan apanða tüsip ketüvi de mümkin edi. Molanýñ basýnda jýlavða bolmaydý dep jabýla jubattý muný. Jas balaný beyittiñ basýna beker ekegensiñder, þoþýnýp kalatýn boldý dep, birin-biri kinelap da jattý. Bir kezde Kuran okýladý, kuran okýladý dep barlýðý betterin jas tömpeþikke karay burýp, jürelep otýra ketti. Kulaðýna muñdý sarýn keldi. Sol sarýn onýñ öksigin basýp, jebirlenen janýna jubanýþ ayttý. Ol bitip kalsa, köñili kayta buzýlatýnday körip, Osýlay okýyberse eken, okýy berse eken dep tiledi Keyinnen Eþim molda bulardýñ üyine juma sayýn kelip turdý. Ol küni bükil üy iþi bolýp asýða kütti. Osýlay mülgip otýrýp, kuran okýp, kol jayýp, bata jasap bolðanan keyin Eþekeñ jakýn inisi tuvralý jaksý-jaksý eñgimeler aytkanda oný saðýnýþtý sebiy köñili bar ýnta-þýntasýmen kabýldaytýn. Köp uzamay bular Pobedaða köþti de, onsa kazak mektebi jok bolðandýktan, þýnaþaktay Þerip epkelerimen birge kaladaðý jetimder okýytýn mektep-internatka ornalastý. Odan eri ömirdiñ iyirimi ilip eketip, Þeriptiñ biravýk artýna kayýrýluvða murþasý bolmadý. Östip jüröbür dünyaya göçmeden birine dünür gidildiðinde babasýnýn Äþim adil hocadýr diyerek aracý olduðunu da hatýrlýyor mu ki? Belki de, hocalýk yapýyor diye hapishaneye atýldýðýnda akrabalarýnýn içinden sadece Alim in peþinden gidip arayýp sorduðu aklýndan çýkmýyordur? Abýz Ata hâlâ okuyor. Þerif in de bütün vücudu buz gibi oluyor, iþlerinin dayanaksýzlýðý ile tek oðlunun üzdüðü gönlünü çoktan unuttuðu uzaklara götürüyordu. Çekinerek sadece þu anda göðsünden kuþ olup uçan çocukluk çaðýnýn suretleriyle birlikte kulaðýna gelen sesler, tam bu seslerdi. O, o kadar aðladý ki Taþyaran köyünde aðlamayan insan kalmadý. Gelen baþka köylüler de aðladý. Annesi tekrar tekrar bayýldý, yengelerinin ara ara su dökmesi de hatýrýnda. Ondan sonra bütün yaþlýlar namaza durdu. En öndeki hoca Äþim: Alim in kime borcu var? diye üç defa sordu. Bütün kalabalýk Alim in bize vereceði yok diye cevap verdi. Müslüman çocuðunun, öbür dünyaya kýl kadar hýyanet ve borç yüklenip gitmemesi gerekliymiþ?! Borcu varsa eðer ardýna kalan evlatlarý veya yakýnlarý varsa ödemeleri gerekirmiþ. Yoksa cenazesi kaldýrýlýrken toplananlar hakkýný helâl edermiþ. Nihayet son sefere halkýnýn rýzasýyla gönderilirmiþ. Daha sonra kadýnlar köyde kaldý, erkekler ak keçeye sarýlan babasýný yaya olarak bu mezarlýða kadar getirdiler. Babasýna toprak atsýn diye Þerif i de alýp gittiler. O halktan gördüðünü yapýp mezar kazýlýnca çýkan serin, çamurlu topraðý küçücük avcunun içine sýðdýðý kadar avuçlayarak büyüklerinin önünde beklettiði küreðe attý. Burada kimse aðlamadý. Onun üzüntüsü de kaskatý dondu. Sadece beþ altý kiþi ellerine kazma kürek alýp da boþ topraðý tozuta tozuta babasýnýn üstüne atmaya baþladýðýnda korktu mu, yoksa en yakýn insanýnýn geri dönmeyeceðine gönlü o anda mý inandý, her nedense, o anda feryat etti. Can vermek için atýlan Þerif i büyükler tutmasaydý, babasýný yutan çukura düþmesi de mümkündü. Onu mezarýn baþýnda aðlamak günahtýr diye hem mezarý örtüp hem teselli ettiler. Birbirlerini küçük çocuðu mezarýn baþýna boþuna getirmiþiz, korktu diye suçladýlar. Bir anda Kur an okunuyor, Kur an okunuyor sesiyle birlikte yüzlerini taze toprak yýðýntýsýna çevirip çömeldiler. Kulaðýna dertli bir ses geldi. Bu ses, onun üzüntüsünü bastýrdý, eziyet çeken ruhuna bir aldanýþ, avunuþ getirdi. Ses kesilince, gönlü tekrar bulanýr gibi oldu, böyle okuyuverse, okusa diye diledi. Hoca Äþim bu olaydan sonra her hafta onlarýn evine geldi. O günü, bütün ev halký iple çekiyordu. Äþim hoca Kur an okuyor el açýp dua ediyor, ölen kardeþi hakkýnda iyi kötü hikâyeler anlatýyordu. Þerif bunlarý baba özlemiyle, çocuk gönlündeki arzularla, istekle dinliyordu. Çok geçmeden onlar da Pobeda ya göçtüler. Orada Kazak mektebi olmadýðýndan, beþ parmaðýn en küçüðü olan Þerif, ablalarýyla birlikte þehirdeki yetimler okuluna yerleþtirildi. Hayatýn girdabý onu öyle alýp sürükledi ki hiç geri dönüp bakacak zamaný olmadý.

gende sebiy köñilindegi saol suvrettiñ beri Böyle böyle, derken, çocuk gönlündeki bu suretlerin kömeskilenip, keyinnen müldem umýtýlýp ketti. Umýtýp ketkenimen turmay, özi ateist atandý. Bir kýzýðý ateist atansa da özi karsý dav aytuvða tiyisti kurannýñ, onýñ iþinde ölik jerlegende aytýlatýn ayattardýñ maðýnasýn tüsinüvge talpýnbay, lektsiya, makalalarýndaðý tujýrýmdardý orýsþa edebiyetterden oylanbay köþirip alýp, öz atýnan ayday beripti. Sonda da halýktýñ ðasýrlar boyý talþýk etken ruvhaniy azýðýn boyýna jýynaðan Eþimderge eser ete almaptý. Endi, mine, mektepte jürgende-ak Kuday hepsi unutuldu gitti. Unutulmakla da kalmamýþ, Þerif çevresinde ateist olarak anýlmaya ve tanýnmaya bile baþlamýþtý. Ýlgi çekici olan ise, o bu þekilde tanýndýðý halde, ne Kur an daki ayetlerin, cenaze defni ile ilgili dualarýn anlamýný öðrenmeye teþebbüs ediyor ne de fikir üretiyordu. Araþtýrmalarýnda ve makalelerinde ateistlikle ilgili kendi görüþlerini yazmýyor, Rus kaynaklarýndan hiç düþünmeden alýp kendi adýyla yayýnlýyordu. Böyle davransa da halkýn asýrlardýr doyamadýðý ruhî azýðýný jok, molda aramza dep üyrenip, eseye kele soný essiz onlar için toplayan Äþim gibi hocalara tesir edemiyordu. kaytalap kele jatkan Þeripke mýnav þaldýñ tüsiniksiz Þimdi ise, okulda öðrendiði Allah yoktur, hocalar içten sözderiniñ özi sýrtký evezimen-ak, þýnýnda da, apýyýnday eser etip, jan düniyesin bavrap baradý ihtiyarýn anlamsýz sözleri sesiyle birleþip afyon gibi pazarlýklýdýr sözlerini akýlsýzca tekrarlayan Þerif e, þu Eþim molda soñðý ayatýn ayaktap kol jaydý. Odan tesir ediyor, ruh dünyasýný idaresi altýna alýyordu kazakþalap, osýnýñ berin Nuralý balasý Elimniñ ruvhýna, Hoca Äþim son ayeti de okuduktan sonra ellerini onýñ ata-babalarýna baðýþtaytýnýn aytýp, betin sýypadý. açtý. Kazak Türkçesiyle okuduklarýnýn hepsini Nuralý nýn Aðayýnda eki jigit karttý eki kolýnan demep turðýzðan oðlu Alim in ruhuna, onun atalarýna baðýþladýklarýný soñ, Berik eki kümis teñge usýnýp, moldekeñniñ batasýn söyleyip yüzünü sývazladý. Akrabasý olan iki yiðit hocayý aldý. iki kolundan tutarak kaldýrdýktan sonra, Berik ona iki Az-kem entigin baskan kart endi eki jigitti ergip, gümüþ para verdi ve hocanýn duasýný aldý. Kederini az da olsa unutan yaþlý adam, iki delikanlýyý yanýna alarak yamacý dolaþtý gitti. Ýþte Basar korýmnýñ iþin aralap ketti. Mýnav Basar aðalardýñ, bul Selim atalardýñ, Petþayým analarýñ dep, markum atalastarýnýñ jatkan jayýn körsetip keledi. aðalarýn, Salim atalarýn, Petþeyim analarýn mezarlarý diye diye akrabalarýnýn yattýklarý yerleri gösterdi. -E, nesin aytasýñ, beri de ötti ðoy ömirden,- dedi bir -E, ne diyorsun, hepsi geçti bu dünyadan, dedi. Ýçini kezde kürsinip. Biz de adaspaspýz, üyirimizdi tabarmýz çekerek. Biz de yolumuzu þaþmayýz, yerimizi buluruz. Hoca Äþim tepeye çýkýnca mezarlýðýn tam olarak Eþim molda biyikke köterilip, ziyrat tügel körinetin göründüðü yerden bütün ölenlere bir kere daha Kur an jerden bükil eruvaktarða arnap taðý da kuran baðýþtadý. okudu. Buradan bütün insanlarýn taþ yýðýný mezarlarý Bul jerden ruvlý eldiñ koaýmý þýnýnda da avýlða uksaydý. gerçekten köye benziyordu. Hayattan tadacaðýný tadýp, Tirþilikten tatarýn tatýp bolýp, endi jaratkan jer ananýñ þimdi kendini yaratan toprak ananýn kucaðýnda tabiatýn kuþaðýna kirip,tabiyðattýñ eldiyine terbelgen týnýþ avýl. ninnisiyle sallanan sessiz bir köy. Onlarýn yaþadýðý yerler yani sað olanlarýn yerleþim izleri, yaptýklarý evler, Olardýñ jatkan jaylarý yaðniy, tirilerdiñ ornatkan belgileri, salýp bergen üyleri, onýñ kütimi keþe kim neyle meþgul olduklarý, hayatlarý artlarýnda kalanlarýn bolðandýðýnan turmýsýnan, artýndaðý tuyaktarýnýñ Öliniñ eruvaðý rýyza bolmay, tiri bayýmaydýný kalay gibi düþüncelerinden haber veriyordu. Oysa bunlarýn ölünün ruhu razý olmaz,canlýlarsa farkýna varmaz tüsinetindiginen habardar etedi. Alayda, munýñ barlýðý hepsi öncelikle yaþayanlarýn gönlüne birer kýssa. Þerif aldýmen sol tirilerdiñ köñiline demev. Ata-baba jarýktýktar o düniyede de keyingilerge þapaðatýn tiygizip ilere þefaatini ulaþtýrýrmýþ. Bu mezarlar insaný imanlý içinden Ana babalarýn ruhlarý öbür dünyadan sonrak- jatadý eken-av. Mýna beyitterdiñ özi iymangerþilikke olmaya çaðýrýr mý, nasýl? diye düþündü. þakýra ma, kalay,- dep kaldý Þerip iþinen. Köye gidinceye kadar kimse birbiriyle konuþmadý. Avýlða jetkenþe jolavþýlar bir-birine tis jarðan jok. Erkim öz oyýmen otýrdý. Tipti eki jigit Marfa þeþeydiñ kýzýl darbazasýnýñ tusýnan kalay ötkenderin de baykamadý. Eþim moldaný üyiniñ janýnan tüsirgen soñ ðana Þerip inisine: -Balalardý da aparatýn eken atalarýnýñ basýna,- dep bir avýz til kattý. Sodan soñ oyýna aldaðý þaruvalarý tüsti de, köñili kaytadan kulazýp sala berdi. Buðan deyin özinþe baskalarmen bölisip jürmin degen jan düniyesiniñ bosap kalðan böþkedey kañsýp, eldeneni kejetsinip tuðranýn sezindi. Maktaday eppak, mayday jumsak eñ sapalý fin kaðazýna basýlðan lektsiyalarý da eþkimge kerek emestey körindi. Kakpaðý julýnýp kañýraðan jan sarayýnda senimsizdiktiñ jeli üvildey bastadý. Her biri kendi düþüncesiyle kendi dünyasýnda kaldý. Bilhassa iki delikanlý Marfa ananýn kýzýl kapýsýndan ne zaman geçtiklerini bile fark etmediler. Hoca Äþim i evinin yanýnda indirdikten sonra, Þerif kardeþine: -Çocuklarý da götürseymiþiz dedelerinin mezarýna, diye birkaç söz söyledi. Daha sonra yapmasý gereken iþleri aklýna geldi, gönlü tekrar bomboþ kalýverdi. Bu güne kadar kendince baþkalarýyla paylaþýyorum dediði ruh dünyasýnýn bomboþ kalan beþik gibi kuruduðunu ve bir þeyleri arzuladýðýný hissetti. Pamuk gibi bembeyaz, yað kadar yumuþak en kaliteli Fin kâðýdýna basýlan yazýlarýný da hiç kimse için gerekli deðilmiþ diye deðerlendirdi. Kapaðý açýlýp içi boþalýveren ruh sarayýnda inançsýzlýk yelleri esmeye baþladý. ˆ Latin Harflerine ve Türkiye Türkçesine aktaran : Doç. Dr. Nergis Biray