* - Yazan: Prof, Dr. Muhammed HAMDULLAH Ceviren: Yrd. D&. Dr. fsmail YAKT Hz. Peygamber'in biyografisi ve Kur'an-1 Kerim'in tercemesi ile - her ikisi de 1959 da yayinlandl- me~gul oldugum sirada, qok kere kendi kendime ~u soruyu sorma mecburiyetinde kaldrm: Niye bu ~ahis boyle davraniyor? Bazan de beni rahatsiz etmekte olan karanhk meseleler iizerine biraz i~ik tutulmasinl gerekti-.recek bir tahm hadiseler iizerinde durma Sansinl elde ettim. Burada onlan bir ara: ya getiriyorum. Bana gore bu, kaqinilmaz hatalariyla, sonuca gdtiirecek bir yolu aqma ~ahynasidir ve okuyucularimvn bilgileri, kendilerine biiyiik bir sadelikle takdim etti@m zay~f vefileri mutlak surette zenginle$irecektir. Materyel ile ilgili bollugu'bir yana b~rakarak, 1slam Peygamberi'nin en azgin dii~rnanlar~mn psikolojisi konusunu seqmeme agirlik veren bir ba~ka neden daha vardir. ~er&kten herhangi birinin krallik'iddialar~, cagda~larl aras~nda qok sayida kiskanqhklari ortaya q~karacaginm farhnda olmak kolaydlr. Fakat bir manevi yenilikqi (reformateur spirituel), bir peygamber prensip olarak kim olursa olsun ne bir kimseyi ortadan kaldlmmayi, ne de kendini zorla kabul ettirmeyi gaye eder. Bilakis, maddi veya benzeri hiqbir miikafat aramaksizln yegane gayesi herkesin mutlulugudur. Araplar iqinde Hz. Muhammed'e oldujju kadar, islam oncesi geg mi$ peygambererin mukabil olarak kendi kavimlerinin iqinde aynl reaksiyonlarla kar~~lagtlklarfndan ~iiphe etmiyorum.. Bu giri~i ozetliyelim ve bizzat konuya donelim. Dii~manlar kendilerini bazan agga vurmu~lar ve bazan da kendilerini dostluklarda gizlemi~lerdir. f~te bunun ic;in, tipkt ha& olarak kendilerine miinafik lakabi verilenlerdeki gibi bau miisliiman olmiyanlardan bahsedecegiz. fk kategoride tlpki yabancilar kadar yahn akrabalar1,-yahudi-hristiyanlar (Judeo-Chretiens) kadar putperest arablar var. Listeyi sonuna Eadar getirmek amacinda dejjilim, ama her tiirden birkar; temsilciyi sadece misdl olarak altp onlardan bahsetmek arzusundaylm (x) M. HAM~DULLAH La ~sychologie des Grad Eilnen~is du Prophete, "Rgue des Etudes islanriques" de maknle, ayrl baslm, s R 109-114, Paris, 1965.
oturmug elinde bir baston, slrtmda siyah bir elbise bulunan, parlak bir yiize sahip seyrek sakalh esmerimsi birini goriirlerdi. Evde, i(;inde deve horgiicii ve cigeri bulunan, kurgun renkli biiyiik kaplar vardi." Aslen Suleym kabilesinden olan nakilci devamla: "Biz oraya ilk girenlerden ve en son qlkanlardandk Kardegimden once doydum ve ona: Kalk, Allah mideni asla doyurmasm! dedim. 0 slrada sedirde oturan kigi bag1111 kddwdr ve gunlari soyledi: Haylr, kimse doymadan gitmemelidir. Zira yemek, sadece onu yemek iqin hanilandi." 0 zaman onun gag1 bakmakta, oldugunu farkettim. 0biir kapldan qllctlk ve orada yere yilulmg diger devel-eri gordiik. Sorumuza cevaben, bize gene1 bir yemem sozkonusu oldugu ve sahibinin de 'Amr fbn Higiim Ebu'l-Hakem oldugu soylendi". 6. Hz. Peygamber'le hiq anlagamamgtrr. Bu nth$ aqiklamak igin, aga@daki iki rivayetten belki istifade edebiliriz. a) Bir giin Hz. Peygamber Ka'be avlusunda, Ebu Bekir 6mer ve Saad fbn Ebi Vakkas ile birlikte otururken; Zebid kabiles&den Yemenli biri Ka'be'nin oniine gelmig ve yiiksek sesle gikayete baglamg. "Ey Kureyg hall! tacirlere zulmedip durduanuz halde, erzak ve emtalarm size ulasacagml siz nasll iimid edersi-, nlz?" Kendinin pek o kadar bir tasasi yok. Gurup gurup Hz. Peygamber'in arka- - daglarlyla birlikte oturduklan yere gelmigler. Hz. Muhammet ona: "Kim sana hak-, szhk etti?" diye sormug. Yemenli cevaben: "Ebu'l-Hakem; sahip oldugum develerin en iyileri olan iiq deveyi satm almak istedi. Onlan zararlna satmayl gonliim razl olmadl. Kimse de, ona hiirmeten onlan satm almak istemiyor. Ahgverigimi - bozdu, dolaylsiyla qok zarar etmeme sebeb oldu." demig. Hz. Peygamber: "Develer rerede?" diye sormug. Yemenli "i~te surac~kta, el-hazawara'nm yamda" demig. Hz. Peygamber develeri ondan satin alrm~, soma iiq deveden ikisini, Yemenlinin her iiqii iqin istedigi fiata satmg. Daha soma da iiqiinciiyii ayrlca satmlg veparaslnl da Abdu'l-Muttalibin soyundan olan dullarm yararlna hediye olmak iizere aylrmg. Ebu Cehil pazann bir kosesinde bir kelime bile sdylemeden duruyormug. Hz. Peygamber ona do&u ilerlemig ve gunlarl soylemig: "Ey 'Amr, bu bedeviye yapt~klarm bir kere daha yapmaktan kendini sabn, yoksa tarafmdan hoguna gitmiyecek olam goreceksin!" Ebu Cehil cevabin~ tekrarlamg durmug: "Bir daha boyle yapmyaca&m ey Muhammet!" Hz. peygamber orayl terkedince, Umeyye fbn Halef ve orada bulunan oteki miigiikler Ebu Cehil'in yatuni gelmigler ve ona: "Muhammet'in oniinde o kadar dqak goniillii davrandln ki sonunda onun pegini takip edecew samyorduk." demigler. 0 da goyle cevap vermig: "Onu ada takip etmiyecegim, sihrini gorerek al~ddim. GereeMen samda ve solunda bana kar~i. mmaklar~m sallay~p duran kimseler vardl ve eger karg gelseydim her gey bitmigti." (Belazuri, Ensdb,, 130). b) Rivayet edilir ki: ArSsa kabilesinden biradam develeriyle Mekke'ye gelmig. Ebu Cehil onlan satin dm~g ve ijdemeyi geciktirmig. Adam da' Kureyglilerin kuliibiine (nadi) gitmig ve: "Ey Kureygliler! ben bir yabanc~ylm, yolcuyum. Ebu'l-
r. Haltem develerimi'satm al&, fakat odemeyi geciktiriyor ve virdi$i bu dyanda* bir, yere de gidkmiyorum. Bana olan borcunu ondan almak ve benimle gelmek iqin. ipinizde herhangi biri yokmu?" demig. 0 sirada Hz. Peygamber de Ka'be'nin avlusunda oturuyormug. Tacire alayli olarak:?'orada oturan adam1 goriiyorsun. Hakkin olanlar~ alivermede kabiliyetlidir. Haydi!" demigler. Tacir Hz. Peygamber- 1 in onune gelmig ve ona gunlarl soylemig: "Ey Muhammet, ben bir yabanciyim." -Soma hikayesini ona anlatmlg. Beraberinde Hz. Peygamber kalkmig ve Ebu Ce- hil'in kapisini qalmaya gitmig. Beriki iqeriden: "Kim var orada" deyince,- Hz. 1 Peygamber cevap vermis: "Ben, Abdullah oklu Muhammet. Buraya beni gormeye gel." Kapiy~ aqip pihnca, Hz. Peygamber ona: "Bu adama olan borcunu ode" demig. 0 da: vet" deyince, Hz. Peygamber: "Evet ama, sen ona borcunu iade etmeden ben buradan gitmem." demig. 0 zaman Ebu Cehil eve girmis, yabanc~ya odiyeceklerini getirmig ve borcunu odemig. Bundan sonra Hz. Peygamber de gitmig. - Tacire gelince de, o da Kureyglilerin kuliibiine yeniden gelmig ve gunlar~ siiylemi~ "Allah Hz. Muhammet'i hayirla miikafatlandqsin. Zira qok kolay olarak hakkimi ahverdi." Soma yoluga koyulmug. Neden soma Ebu Cehil kulube gelmig ve orada-. kiler ona: "Ne yaptm? Andolsun ki, biz bu adam1 sadece kendisiyle alay etmek ipin Muhamrhed'e gondermigtik." demigler. Ebu Cehil de cevaben: "Oyleyse beni blralun, Andolsun o kapiml qalar qalmaz kendimi kaybettim. Onu gormeye plktl- gmda, yanrnda gimdiye kadar hiq gormedi@m, a m aqlk, bas1 ve digleriyle tehdit eden bir deve vard~. Andolsun, eger onu kovmu~ olsaydlm, deve beni bir lokmada yutmus olacakti. Bunun ipin o adama hakk~ni odedim." demig. Goriiluyor ki: "Bu da Hz. Muhammet'in sihrinden bir boliim!" (ibn Hi$Bm, Sira, s. - 247; Belami?, EnsBb, 128-9). BN UBEYY ~edi6e'de kardeg ama rakipi ki kabife vardl: Evs ve Hazrec. iq harpler nesiller boyu onlarr kana bulamaktaydl. ibn Ubeyy Hazrecl&di. fbn HigBm (a.g.e., s. 41). gunlar~ belirtiyor: "Ne fbn Ubeyy'den once ne de sonra, Evs ve Hazrecliler islanun q~hglna kadar, ibn ~beyy'in kendisi tek istisna olmak uzere, yalruz bir kigiye itaat hususunda asla mutab~k kalamamglard~r. Halhn bu itibar~, yiiksek bir karekter, tarafsiz biradalet anlay181 vs. olmaks~vn mumkiin hale gelmez. Bununla beraber, ayni rbn Ubeyy, fslam Tarihi kaynaklar~nda' "miinfaiklar zincirinin bag" olarak tanmir. Medine'de kimse onun kadar Hz. Muhammet'e keder vermemigtir. fbn High (a.g.e., s. 734). Hz. Peygamber'in egi Hz. Ayge'nin itibar~ hususunda: onun iffetini: itham edilmig olan skandahn en buyiik sorumlusunun fbn Ubeyy oldugunu rivayet eder. 0 biitiin hayatl'boyunca miisliimanlar aras~nda tefrika qikarmaya, geqimsizlik yaratmaya gayret gostermigtir. Niqin? Belki de gu sebeblerden: - Kaynaklar~mi~in bir qoguna gore, Buhari'ninkinden (Sahih, 79, 20) ba~ka digerleri arasinda: Tabari (~efsir; Munafikun Suresi, ayet 8 in agklamasinda;
sohbete girigmek igii onlarla bulu~uyor ve kendini Ekistiyan kegigleri tarafmdan cezbedilmig goriiyordu. Bunun igin, onlarla bulugmak gerekqesiyle Suriye ve. / Filistin'e birqok seyahatlarda bulundu. 0 bu kadar did temayiie sahip olmasma raben, Hz. Muhammet ile an lag am am^ olmas~ ve aym zamanda bir Hristiyan ' 1 rahibi olmaslyla beraber, lulrc~m qekmekten, iiliimiine kadar bu muhalefetine ara, vermeden kanh qarplgmalara bilfiil igtirak etmekten tereddiit etmemi~ olmasi ' acalianedendir?. 1 El-Heysem jbn 'Adi'nin tarihi vesikas~ (la chronique) bugiin kaybolmugtur. ama el-belazuri (Estib,, 282) nin anlamh bir rivayeti bize 'kadar ulagmgtrr. Gerqekte o gunlan oyliiyor: "Ebu 'Amr kendini peygamber olarak taslama niyeti" deydi, ama Hz. Muhammet teblig gorevine (mission) baglay~p bagariya ulagt@ zaman, Ebu 'Amr luskanqhk duydu." fbn Hi$im da (Sira, s. 411-2), aym hadise gibi goziiken bu meselede bagka detaylar da veriyor. Diyorki: Hz. Muhammet Medine'ye hicret ettiande, Ebu 'Amr onun yanma gelmi9 've aralarinda ~oyle bir konugma geqmigtir: Ebu 'Amir : Getirdia bu din nedir? Hz. Muhammet : Hz. ibrahim'in dini, tevhid (le ~aifisme). (1) Ebu 'Amir : Ama bu bana ait bir din.. Hz. Muhammet : Hay~r, hiq de dea. Ebu 'Amir : Bilakis, Hz. fbrahim'e ait olmayam onun dinine gave eden. sensin ey Muhammet! Hz. Muhammet ; Hayx, tam tersine, ben o dini katlus~z ve mutlak bir sadelikle getirdim. Ebu 'Amir : Yalanclya, Hz. ibrahim ve onun dininden sapmg biganeye Allah oliimle cezalandlrsm. Hz. Muhammet: Cok giizel, kim yalan soliiyorsa Allah ona bu talihi versin. 1 Sonunda bu talihe sahip olan Ebu 'Arnir idi. 1 : Casanova, "Muhammet ve Diinyarun sonu" (Mohammed et la Fin du Monde) adh eserinde bize gu bilgileri veriyor: "Hz. Muhammet zamanmda-vaktiyle Aziz Yuhanna (St. Jean,, 19-28) zamamda olduii, u gibi-, arap geleneklerinin konuyla ilgili suk6tuna ragmen, Hristiyanlar, Mesih'in doniigii ve luyamet giiniiyle zorunlu ve s~kl s~euya bagh olan Hz. Peygamber'in geligine qok kuwetle kabul (1) Yahudi ve Hristiyanlar, kendilerini Hz. ibrahim'in dininden olduklarlm ve onun dinini devam ettirdiklerini iddia etmiglerdu. Halbuki o miislimdi. Hz. Peygamben'mFz'de Hz. ibrahim'in dinini getirmigtir. ~itekiird Ali han Suresi 67 nci ayetinde: "ibrahirfl, ne y&hddi ne de hristiyanh. 0, Kakk'a yonelen bir miislim (hanifen muslimen) di. Miigriklerden da hic; olmadp. buyurulmaktadu. (Cevirenin notu.) 216, - i
(Sahife 217'den devam) terince tanlma ve yaklagma imkam verdigi gibi; onlarla, tarihte, giiniimtizde ve gelecekteki d9gmanlar araslnda bir irtibat kurmam~z~ da sagllyor. ate yandan islam'm bu ilk dugmanlar1111, kendilerinden sonra gelmig ve gelecekdiigmanlar~n birer onemli temsilcileri olarak gorme imkanlni bize vermig olmas~ baklmlndan daaynca bir onem arzetmektedir. bozukluklar iqinde klvranan; kiiltiirlu ve entellektuel tecessus sahibi goriinmelerine ragmen, kendilerini biiyiikliik kompleksinden kuitaramamlg kigiler ve cahiliye devri geleneklerine s~kl slhya bagl~, govenist ruhlu vs. gahlslara varana kadar birtalam menfi sifatlarl kendilerinde toplamg kigiler olduklarln~ giirmekte~iz. (Ceviren) 218, i