www.robotokulu.com RobotOkulu Dergisi e- a y l ı k r o b o t t e k n o l o j i l e r i d e r g i s i k a s ı m ` 0 7 s a y ı - 1 0 ROBOTLAR ALEMİNDEN HABERLER K A R A N L I K TA N K O R K A N M A N TA R SINEK YIYEN R OBOT S L I P S T R E A M R2D2 nun kardeşi 3.DARPA BÜYÜK YARISI YOLDAN ÇIKMAYA SON NOKIA ROBOT DRONLAR, ANA GEMİYE DÖNÜN PERVANELI HUMANOID
ROBOTLAR ALEMİNDEN HABERLER YOLDAN ÇIKMAYA SON NOKIA ROBOT Arabalarda sayısı gittikçe artan ve artık ne olduğunu takip edemediğimiz 3 harfl i özelliklere bir tane daha ekleniyor: LDP. Lane Departure Prevention olarak adlandırılan bu sistem, aracınız yoldan çıkacak gibi olursa sizi uyarıyor, aracı doğru yola yönlendiriyor ve hatta uyarıyı dikkate almazsanız arabanızı da durdurabiliyor. Sürücünün yaptığı manevralarla uyuma ya da dikkatsizlik sonucu yoldan çıkma durumlarını ayırt edebilmek için bu sistem 70km/saat hızın üzerinde, sinyaller çalışmıyorsa ve direksiyon 2º den az çevrilmişse çalışıyor ve müdahalede bulunuyor. Tabi isterseniz sistemi bir düğme ile kapatıp açabiliyorsunuz. LDP ön camda, dikiz aynasını arkasındaki bir kamera ile yolu izliyor ve şerit çizgilerini algılayarak aracın şeridin neresinde olduğunu anlıyor. Herhangi bir uygunsuzlukta sistemin müdahalesi direksiyon üzerinden değil de her tekerleğe uygulanan farklı fren basınçları ile yapılıyor. Bazı otomotiv markaları benzer sistemlerin sadece uyarı modunu halihazırda kullanıyor. Arabaya sürücünün iradesi dışında müdahale eden yeni sitemin ise 2008 yılında yine bazı otomotiv markalarının bazı modellerinde, öncelikle Nissan Infi nity olmak üzere, kullanılmaya başlanacağı belirtiliyor. İleride elimizdeki cep telefonu herşeyimizin yerine geçecek. Telefonumuz, posta kutumuz, kameramız, fotoğraf makinamız, bilgisayarımız olmasının yanında cüzdanımız, ev ve araba anahtarlarımız, yol rehberimiz ve kimliğimiz de cep telefonumuz olacak. Ve bir de robot hayvanımız; Nokia 700 serisi cep telefonunu bir robotun başı olarak kullanabiliyorsunuz. Şu anda Bioloid robot kitlerine takılabilen bu telefonun ileride kendi bacaklarına da sahip olacağını düşünebiliriz. Nokia kafalı bu robotun başka bir cep telefonundan kumanda edilebildiğini biliyoruz, sanırım kamerasının gördüklerini de diğer bir telefondan izleyebiliyorsunuz. Fakat robotu programlamak, sensör bağlamak ya da farklı sinyalleri işlemek için bir yeteneği olup olmadığı meçhul. Bu robotu kullanmanın hemen akla gelen zevkli bir yönü de arkadaşlarınızın fotoğrafl arını robotun yüzü yapmak olabilir. Hatta kameralı telefonu olan bir arkadaşınızla konuşurken telefonu handsfree moduna alıp arkadaşınızın suratını da tüm ekrana yayabilirsiniz. http:// www. edmunds. com/ insideline/ do/ News/ articleid=121451 http://www.motorauthority.com/news/safety/infiniti-develops-new-lane-departure-prevention-system/ http://www.ivsource.net/modules.php?name=iv_archives&f ile=article&sid=114 http://www.engadget.com/2006/12/14/puppybot-has-a-nokia- 770-for-a-head/
DRONLAR, ANA GEMIYE DÖNÜN BAE Systems in ürettiği yeni sınıf bir savaş gemisi UXV Combatant. Bu geminin amacı şu anda kısmen kullanılan, fakat ileride çokça kullanılacak olan robot silahlar, ya da savaş robotları için bir ana gemi olmak. Bu ana gemide kara, hava ve denizde insansız olarak çalışan savaş robotlarının (bunlara Dron da deniyor) yerleştirilmesi, kalkışı, bakımı ve tamiri yapılabilecek. Birçok farklı tipte robot için kalkış pistleri ve uygun ekip manlar olacak. Ana gemi sayesinde robotlar çok uzun süreli görevlere çıkabilecekler. Dünya silah endüstrisinin en güçlü fi rmalarından olan BAE Systems, gelecekte savaşların sadece robotlar arasında geçeceğini öngörüyor, tabi birleşip insanları dünyadan silebileceklerini fark edene kadar. http://gizmodo.com/gadgets/drone-wars/uxv-combatant- warship-made-for-drone-battles-heralds-robot-apocalypse- 302873.php SLIPSTREAM Geçen sayımızda Toyota nın tek kişilik araç tasarımı i-real dan bahsetmiştik. Bu ay da Volkswagen in tek kişilik tasarımı Slipstream a bakalım. İlk bakışta da anlaşılacağı üzere, bu araç aslında yan yana duran iki tekerleğiyle Segway e benziyor. Araç yavaş giderken dik olarak duruyor ve kendi dengesini sağlayabiliyor. Bu şekilde Segway gibi insanların arasında, kaldırımda, alışveriş merkezinde yavaşça gezebiliyorsunuz. belli oluyor. Araç hızlanınca geriye doğru yatıyor, ve hızlı gitmek için emniyetli bir pozisyona geliyor. Oluşan aerodinamik sayesinde aracın arkası aynı bir uçağın arka kanadı gibi havada asılı kalıyor ve araç damla şeklindeki gövdesi ve üzerindeki ultra-verimli güneş panelleri sayesinde saatte 400 km ye kadar çıkabiliyor. Tabi bunların şimdilik sadece tasarım olduğunu belirtmek lazım. http://www.autoblog.com/tag/slipstream/ Fakan Slipstream ın asıl özelliği otobana çıkıp http://www.autoblog.com/2007/10/12/l-a-auto-show-robocarhızlanınca 2057-volkswagen-slipstream/
PERVANELI HUMANOID İnsansı robot Manoi nin üreticisi Kyosho hoş bir oyuncak çıkarmış. Resmine bakıp aldanmayın, bu sadece robot şeklinde bir helikopter. Son zamanlarda piyasada bolca bulabildiğiniz küçük helikopterlere çok benziyor. Tabi bazı farklılıkları da var. Örneğin normal helikopterler 2, en fazla 3 kanallı oluyorken Robo Hopper simindeki bu helikopterlerin 25 tanesi birden, sinyallerini birbirine karıştırmadan uçabiliyor. Kumandasındaki 4 adet kalem pilden şarj edilebilen Robo Hopper, 15 dakika şarj ile 5 dakika uçabiliyor. http://www.robots-dreams.com/2007/10/new-kyosho-robo. html R2D2 NUN KÜÇÜK KARDEŞI
Araba üreticilerinin robot yarışı devam ediyor. Bu sefer de Nissan karşımıza farklı bir araba-robot kaynaşması ile çıktı. Pivo-2 isimli konsept araba, zaten kendi başına farklı özelliklere sahip. Öncelikle elektrikli bir araç. 4 tekerini de ayrı motorlar ile döndürüyor. Tekerlekleri normal ekseninde döndürdüğü gibi, dik ekseninde de yavaşça 90º döndürüyor ve araç yan yan gidebiliyor. Yan gitmenin faydası tabiki paralel park edebilme kabiliyeti. Sadece arabanın boyu kadar bir boşluğa park edebiliyor, manevra için fazladan boşluğa ihtiyacı yok. Tekerleklerin dik eksende dönebilmesinin başka bir faydası da manevra kabiliyetinin çok fazla olması. Normal arabalarda 9-10 metre olan en küçük dönme çapı, Pivo için 0. yani kendi etrafında bile dönebiliyor. Arabayı geri viteste kullanmak istemeyenler için de bir kolaylık var, Pivo nun yolcu-sürücü kabinini aynı bir tankın üst kısmı gibi 360º döndürebiliyorsunuz. Geri gitmek için kafanızı çevirmeye gerek yok, aracın kabinini çevirebilirsiniz. Pivo nun adı fonksiyonuna tam uyumlu, pivot kelimesinden geliyor, yani dönme ekseni. Şimdiye kadar anlattıklarımız aslında bu aracı robot olarak tanımlamaya yetebilir, fakat bu aracın getirdiği en farklı yenilik başka; bir sürücü destek robotu. Aynı Starwars daki R2D2 gibi, aracın ön konsoluna monte edilmiş bir yuvarlakkafa. Şimdilik R2D2 gibi aracın yönlendirilmesi ya da tamiri gibi işlere bakmıyor. Robotun işi sürücüyü devamlı neşeli tutmak, trafi kte sinirlenmesini engelleyerek kaza riskini azaltmak. Tabi bu şimdiki işi, ilerinde belki direksiyona da geçer. http://www.gearlog.com/2007/10/nissan_concept_car_includes_pl.php http://www.autobloggreen.com/2007/10/05/more-picturesand-videos-of-nissans-pivo-2/
SİNEK YİYEN ROBOT Mobil (seyyar) robotların temel problemlerinden biri de enerjidir. Elektriğe dayalı bir sistemleri olduğu için ya bu elektriği yanlarında taşımaları ya da bir şekilde üretmeleri gerekir. İnsanlar, hayvanlar ve bazı bitkiler enerjilerini yediklerinden alıyorlar. EcoBot II de bu mantıkla yapılmış, sinek yiyen bir robot. Sıcak havalarda etrafımızda dolanıp duran sinekler için tam bir ölüm makinası olmasa da mikro yakıt hücrelerine giren sinekleri ya da çürük meyveleri içerideki bakteriler ve havadaki oksijen yardımıyla elektrik enerjisine dönüştürebiliyor. Robot üzerindeki 12 adet yakıt hücresinin ürettiği elektriği depoluyor, belli bir miktara gelince hareket edip tekrar enerji depolamak için bekliyor. Yani kendi enerjisini üreten güneş panelli robotlar gibi yavaş ve durarak hareket etse de onlar gibi güneşe ihtiyacı yok. Diğer yandan, EcoBot, ismi kadar masum çağrışımlar yapmıyor. Sinek yiyen ve oksijen tüketen robotların ileride oksijenlerini tükettiği için kendi sahiplerini de yemesi olmayacak şey değil. http://www.newscientist.com/article.ns?id=mg18324642.800 http://www.brl.ac.uk/projects/ecobot%20ii/index.html
3. DARPA BÜYÜK YARIŞI Darpa nın büyük yarışı Urban Challenge sonunda yapıldı. California çöllerindeki eski bir askeri üsde gerçekleştirilen 96km lik yarışı Volkswagen - Stanford üniversitesi en kısa sürede tamamlarken, onlardan biraz daha sonra fi nişe varan General Motors - Carnegi Mellon Üniversitesi takımı Boss birinci oldu ve 2 milyon dolarlık ödülü kaptı. Bildiğiniz gibi bu seferki yarış trafi k kuralları gözetilerek ve diğer robot araçlarla birlikte akan bir trafi kte yapılacaktı. Araçların sensörlerinin birbirini etkilememsi için tek seferde 3 araç için start verildi, böylece trafi k yoğunluğu korkulduğu kadar olmadı. Fakat yine de diğer araçlara ya da duvarlara çarpan robotlar olmadı değil. Boss takımı, yol boyunca dizilmiş, trafi k kurallarını değerlendiren birçok hakemden de aldığı puanlarla yarışı 2. sırada bitirmesine rağmen toplamda birinci oldu. Yarışmaya başvurup ön elemelere gelen 35 takımdan 11 i fi nale kalmıştı. Bunlardan 6 tanesi yarışı bitirmeyi başarabildi. Araçların çoğu jip ya da station tipte araçlardı. Bunun nedeni kullandıkları sistemler için oldukça fazla yere ge rek duyulması. Mesela MIT takımının aracında 13 lazer tarayıcı, 16 radar ve 6 kameradan gelen bilgileri her biri 4 çekirdekli işlemcileri olan 10 adet sunucu gerçek zamanlı olarak işliyor ve aracı yönlendiriyor. Bu kadar fazla cihaz için arabanın aküsü yeterli gelmediğinden MIT aracında bir de 6kW lık jeneratör var. 18 ayda bir yapılan bu yarışmanın bu seferki maliyeti yaklaşık 20,5 milyon $ tutmuş. Fakat organizatörler bu maliyetin hızlı teknolojik gelişmeler sağlayabilmek için az bile olduğunu belirtiyorlar. Bu yarışma üniversitelerde ve araştırma enstitülerinde Sputnik benzeri bir etki yapmış ve bu konuda yapılan bilimsel çalışmlalar, yayınlanan makaleler artmış. Yarışmayı düzenleyen DARPA nın amacı birkaç onyıl içinde Amerikan ordusundaki araçların önemli bir kısmını insansız çalışır hale getirebilmek. http://www.nytimes.com/2007/11/05/technology/05robot.html?_ r=1&oref=slogin http://www.automotivedesignline.com/blogs/index.jhtml http://www.automotivedesignline.com/howto/202804133
KARANLIKTAN KORKAN MANTAR Robotçuluğa başlamanın ilk adımı olan çizgi izleyen robot kadar ünlü diğer bir robot da karanlıktan korkan (ya da ışıktan kaçan) robottur. Bu robotu farklı şekilde programlayarak hem ışığa gitmesini, hem de ışıktan kaçmasını sağlayabilirsiniz. Kullandığı sensörler sadece gövdesinin 4 yanına yerleştirilen çok ucuz fotodirençlerdir. Bu algılayıcılardan gelen ışık şiddeti değerine göre robot istediğiniz tarafa (ışığa ya da karanlığa) yönlenebilir. İngiltere deki Southampton Üniversitesinden araştırmacı Klaus-Peter Zauner, Japonya Kobe Üniversitesindeki arkadaşlarıyla birlikte, fotorezistörler çok ucuz olmasına rağmen daha da ucuz sensörler bulmuş; toprak mantarları (ya da küfl eri). Tabi asıl amaç ucuz sensör bulmak değil. Bu araştırmanın amacı hem sensör hem de kontrol sistemi olarak canlı hücreleri kullanmak. Sarı renkli ve birkaç metre çapa ulaşabilen Physarum polycephalum isimli toprak mantarı, ışıklı bölgelerden kaçan ve karanlık, nemli bölgelere giden tek hücreli bir canlı. Bu canlı tek hücreli olmasına rağmen 20 metre çapa kadar büyüyebiliyor, ve hala tek bir çekirdekten idare ediliyor. Hücrenin içinde sinir ağları yok, vücudunun heryeriyle iletişimini sitoplazmik sıvı hareketleri ile gerçekleştiriyor. Araştırmacılar bu mantarı altı bacaklı bir yıldız şeklinde 3mm çapa kadar büyütmüş ve yıldızın her bir bacağını da yine altı bacaklı bir robotun bacaklarına gelecek şekilde bağlamışlar. Mantar, dış ortamdaki ışığı hücre boyutuna indirgeyen ve hücre hareketlerini de bacaklara aktaran bir devrenin üzerinde duruyor. Herhangi bir taraftan ışık geldiğinde hücre o tarafa doğru hareket etmek için sitoplazmasında titreşimler oluşturuyor, ve bu titreşimler robotun bacaklarını kontrol eden sinyallere dönüştürülerek robotu hareket etiriyor. http://www.newscientist.com/article/dn8718.html http://www.guardian.co.uk/science/2006/feb/15/uknews.robots http://www.primidi.com/2006/02/09.html http://eprints.ecs.soton.ac.uk/11294/1/tsudas05robotctrlcellp reproc.pdf
ROBOTOKULU.COM dan FUTABA S3003 STANDART SERVO MOTOR Bu motoru, standart bağlama parçaları da dahil, ister servo olarak ister redüktörlü DC motor olarak temin edebilirsiniz. http://www.robotokulu.com/malzemeler.html ROBOMOBIL KONTROL KARTI, Hobi ve akademik amaçlarla çokça kullanılan Basic Stamp yongasını içeriyor. 16 adet dijital giriş/çıkış portu var ve bunları giriş ya da çıkış olarak istediğiniz gibi ayarlayabiliyorsunuz. http://www.robotokulu.com/malzemeler.html SHARP IR MESAFE ALGILAYICILARI Kızılötesi mesafe algılama yapan bu algılayıcılar sumo robotlar için biçilmiş kaftan. Sumoların dışında daha birçok robot projesinde kullanılabilir. http://www.robotokulu.com/malzemeler.html Ücretsizdir, basılabilir, çoğaltılabilir, dağıtılabilir. RobotOkulu tarafından hazırlanan bu derginin tüm hakkı okuyucularına aittir. haber göndermek, soru sormak veya diğer istekleriniz için bize yazın. robot@robotokulu.com robotokulu@yahoo.com