DENİZ TİCARETİ. Aralık 2013 Yıl 22 Sayı 259



Benzer belgeler
LİMAN İŞLETMECİLİĞİNDE ATIK ALIM FAALİYETLERİ:

GEMİ KAYNAKLI KİRLİLİĞİN YÖNETİMİ

ADANA SANAYİ ODASI MECLİS TOPLANTISI

T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü. Deniz Ticareti. İstatistikleri

DENİZ KİRLİLİĞİNE İLİŞKİN YASAL PROSEDÜR VE KURUMLARIN SORUMLULUKLARI

«MAVİ DENİZ TEMİZ KIYILAR»

Bodrum-Datça Feribot Seferleri Başladı

T.C. MUĞLA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Deniz ve Kıyı Tesisleri Şube Müdürlüğü

OCAK 2018 ÇALIŞMA RAPORU

2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı

İMEAK Deniz Ticaret Odası Fethiye Şubesi FAALİYETLERİMİZ

DENİZ KAYNAKLI KİRLİLİKLERİ ÖNLEME ÇALIŞMALARI

YOZGAT TİCARET VE SANAYİ ODASI Yılı Faaliyet Raporu

T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü. Deniz Ticareti. İstatistikleri

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü. Sayı: B.18.0.ÇYG /06/2011 Konu: Yetki Devri Genelgesi

FETHİYE ŞUBESİ / FETHİYE BRANCH

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

AFYONKARAHİSAR TİCARET VE SANAYİ ODASI

Resmî Gazete Sayı : 29361

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Sayı :B.18.0.ÇYG MAYIS 2009 Konu :Yetki Devri Genelgesi

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

HAZİRAN AYI OLAĞAN MECLİS TOPLANTIMIZA HOŞ GELDİNİZ

NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

T.C. DEVLET DEMİRYOLLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR LİMANI. Turan YALÇIN Liman İşletme Müdürü

CUMA İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

ENDAZE. TMMOB Gemi Mühendisleri Odası. GEMİ İNŞAA&TASARIM SEKTÖRÜNDE DEVLET DESTEĞİ SEMİNERİ GERÇEKLEŞTİRDİK

DENİZ ÇEVRESİNİN KORUNMASI VE KİRLİLİĞİN ÖNLENMESİ ÇALIŞMALARI. Murat TURAN (Deniz ve Kıyı Yönetimi Dairesi Başkanı)

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

HAYRABOLU TİCARET BORSASI 2014 YILI FAALİYET RAPORU

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI

Tehlikeli Kimyasalların Deniz Yolu ile Taşınması Riskleri

İSTE (Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi), DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ ile demir aldı!

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

AYLIK ŞUNE MECLİSİ VE HAFTALIK YÖNETİM KURULU TOPLANTILARI YAPILDI. YÖN. KUR. BŞK. Ş. ARIKAN VE MEC. ÜYESİ İ.

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

AĞUSTOS 2018 OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI NA HOŞGELDİNİZ

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

SEKTÖR KURULLARI ve İŞ GELİŞTİRME KOMİSYONU Bölgesel İş Geliştirme Forumu

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

MESLEK UYGULAMA ALANLARINI GELİŞTİRME VE TOPLUM YARARI DOĞRULTUSUNDA KURUM VE KURULUŞLAR İLE YÜRÜTÜLEN İLİŞKİLER

DENİZ TİCARETİ İSTATİSTİKLERİNİ DÜZENLEME YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

TÜRÇEV 20 YAŞINDA! ÜÇ AYLIK TÜRÇEV E-BÜLTENİ 30 Eylül Çevrenin Genç Sözcüleri

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

KRUVAZİYER TURİZMİ ve DESTİNASYONA KATKISI. Erkunt Öner 2012

2. GENEL BİLGİLER TABLOSU (2012)

Meclis'te sık sık. Babası yoksa

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Türkiye'nin ilk milli uçak gemisi "TCG Anadolu" ilk kez görüntülendi

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI. Gümrükler Genel Müdürlüğü DAĞITIM YERLERİNE

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

FAALİYET BÜLTENİ. Haziran İMEAK Deniz Ticaret Odası Fethiye Şubesi FAALİYETLERİMİZ

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU ( )

AĞUSTOS 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu


2015 Ağustos Ayı Bülteni

TÜRKİYE DE DENİZ STRATEJİSİ ÇERÇEVE DİREKTİFİ KONUSUNDA KAPASİTE GELİŞTİRME PROJESİ ( )

Kuzey Irak'a harekat

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR

TÜRKİYE DE YAT TURİZMİ MEVZUATINA KEŞİFSEL BİR YAKLAŞIM

KONYA HAVA KARGO TERMİNALİ Ahmet ÇELİK

KÜTAHYA TİCARET VE SANAYİ ODASI LOBİ FAALİYETLERİ TAKİP LİSTESİ

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

SEDAŞ Şebeke Operasyon İl Yöneticisi İbrahim Açıkalın, tatbikatta, Yerel Enerji Hizmet Grubu Planının amacının; ulusal çapta ve yerel düzeyde meydana

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

MTO E- BÜLTEN. Tarih: Sayı:

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

MARMARA DENİZİNDE RİSK YÖNETİMİ VE ACİL MÜDAHALENİN PLANLANMASI. Serpil DURAK (Şube Müdürü)

KASIM AYI OLAĞAN MECLİS TOPLANTIMIZA HOŞ GELDİNİZ

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU ( ) AFYONKARAHISAR CHAMBER OF COMMERCE AND INDUSTRY

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Kariyer günlerinin ikinci gün sabah oturumuna Armona Denizcilik A.Ş. adına personel Müdürü Sn. Özgür Çetinkaya ve okulumuz mezunlarından Uzakyol

Samsun-Kavkaz Tren Feri Hattı faaliyette

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

EKİM AYI MECLİS TOPLANTISI / YÖNETİM KURULU FALİYET RAPORU SUNUMU. YÖNETİM KURULU AYLIK FAALİYET RAPORU 27 Ekim 2014

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

AFYONKARAHİSAR TİCARET VE SANAYİ ODASI E- BÜLTEN KASIM-ARALIK

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

TÜRKİYE DE YATÇILIK FAALİYETLERİNDE MAVİ KART UYGULAMASI VE UYGULAMADA YAŞANAN SORUNLAR

EKİM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

5. KARİYER GÜNLERİ GERÇEKLEŞTİ

Her ayın ilk Perşembe günü düzenli olarak yapılan Fethiye Meslek Kuruluşları Güçbirliği, temmuz

KKTC deki Türk Vatandaşları İçin Sağlık Hizmetlerinde Yeni Dönem

ODA YÖNETİM KURULU FAALİYETLERİ

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

ALO 170 Sivas ta Hizmet Vermeye Başladı

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU ( )

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

Transkript:

DENİZ TİCARETİ Aralık 2013 Yıl 22 Sayı 259 2013 Yılında Neler Yaşadık? Sancak-Sağ, İskele-Sol; Gemicilik Dilimizdeki İki Temel Deyimin Kaynağı 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna Göre Gemi Alacaklısı Hakkı

Captain Danilkin Konteyner Gemisi Dudinka Limanı nda Yükleme Yaparken, Rusya Federasyonu, Aralık 2011 MDTO nın Aylık Yayın Organı Aralık 2013 Yıl: 22 Sayı: 259 MDTD Basın Meslek İlkelerine Uyar. İÇİNDEKİLER 5-9 2013 Yılında Neler Yaşadık? 11-17 MDTO dan Haberler 19-22 Kısa Kent Haberleri 24-30 Denizcilik Haberleri 32-34 SANCAK = SAĞ, İSKELE = SOL Gemici Dilimizdeki İki Temel Deyimin Kaynağı 36-37 Hatıra Kent Mersin 39 Deniz Feneri 40-42 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Gemi Alacaklısı Hakkı: 44-49 Edremit Körfezi nin Oşinografisi 50 İstatistik 2013 ten 2014 e Geçerken!... 2013 yılı da geride kaldı... Her geride kalan yıl, öncekini aratırmış derler... Yalan da değil hani! Türkiye ve Mersin açısından 2013 ün şöyle bir değerlendirmesini yaparsak, sanırım 2012 yi ararız... Allah, 2014 yılında 2013 ü aratmasın!.. Dünya ekonomik krizle boğuşuyor... İster istemez Türkiye de bundan nasibini alıyor... Nitekim 2013 ün ekonomik verileri bu doğrultuda... İhracatta hedefe ulaşılamadı... İthalat çığ gibi büyüdü... Dış ticaret açığının boyutları ise ürkütücü!.. Yılın sonunda Dolar ve Avro aldı başını gitti! Bu da tüm sektörleri olumsuz etkiledi... Üstüne üstlük bir de 17 Aralık depremi oldu ki, çık işin içinden çıkabilirsen... Yıl sonunda, yılbaşı ikramiyesi gibi bir şey yani!.. Tabi ki ikramiyenin mahiyeti önemli... Velhasıl, iş dünyası diken üstünde. Kimse 2014 ün yol haritasını çizemiyor. En kötüsü de bu olsa gerek. BELİRSİZLİK... Belirsizliğin hakim olduğu zamanlarda iş yapmak mümkün değildir... Velhasıl, 2014 nasıl geçer bilemiyorum. Ancak, Mersin e baktığımızda olumsuzluklara karşın olumlu gelişmeler de yaşandı 2013 te... Mersin den yapılan ihracat rakamları iyiye işaret. 20-30 Haziran tarihleri arasında Mersin de yapılan 17. Akdeniz Oyunları, kentimizin için önemli bir kazanç oldu... Hem tanıtım hem de tesisler açısından. Uluslararası Çukurova Havaalanı nın temeli atıldı. Yapımı kaplumbağa hızıyla sürse de önemli bir gelişme. Bu göz ardı edilemez. Bunun yanında halen üç sektördeki bekleyiş sürüyor. Lojistik, Tarım ve Turizm de gerekli hamleler yapılamadı. Ve de sporda Mersin İdmanyurdu, 28 yıl aradan sonra çıktığı Süper Lig e ikinci yılında tekrar veda etti... Sonuç olarak, 2013 te Mersin olarak önemli gelişmeleri yakalamasak ta 2014 te daha dikkatli olmak zorunda kalacağımız kesin. Bunu göz ardı etmeyelim! Saygıyla Ali ADALIOĞLU Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü (MDTO adına): M. Cihat LOKMANOĞLU Genel Koordinatör: Ali ADALIOĞLU Yayın Kurulu: M. Cihat LOKMANOĞLU, Jozef ATAT, Atahan ÇUKUROVA, Mişel ŞAŞATİ, İskender BOTROS, Bedii CANATAN, Özcan BARUT, Korer ÖZBENLİ Yayın Planlama Yönetimi: Tetis Medya Ajansı Basım Yeri: Alev Dikici Basım & Ambalaj Ltd. Şti Tel : 0322 436 13 13 Fax : 0 322 436 34 81 Adres: Döşeme Mahallesi Cumhuriyet Cad. No:133 01130 Adana Basım Tarihi: Aralık 2013 Yönetim Yeri: Pirireis Mah. İsmet İnönü Bulvarı No: 13 33110 Pk: 45 Mersin/Türkiye Tel: 0324 327 70 00 (pbx) Faks: 0324 329 52 30 E-posta: mersindto@mdto.org mdtodergi@mdto.org www.mdto.org.tr

2013 Yılında Neler Yaşadık? Dünyada ve Türkiye de 2013 yılında birçok önemli gelişme ve olay yaşandı. Geride bıraktığımız yılda ülkemiz ve dünya gündemine damga vuran olayları Deniz Ticareti Dergisi okurları için derledik. OCAK Unesco nun 36. Genel Toplantısı nda alınan karar doğrultusunda 2013 yılı, Piri Reis e ait Dünya haritasının 500. yıldönümü olması sebebiyle Piri Reis Yılı olarak ilan edildi. Kutlama ve anma programı çerçevesinde yıl boyunca çeşitli etkinlikler düzenlendi. Galatasaray Üniversitesi nin Ortaköy de bulunan 142 yıllık binasında yangın çıktı. Elektrik kontağından çıktığı belirlenen yangında binanın büyük bölümü kullanılamaz hale gelirken yangında tarihi öneme sahip çok sayıda eser ve kitap kül oldu. ŞUBAT Hatay ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı yakınlarında patlama meydana geldi. 14 kişi yaşamını yitirdi, 27 kişi yaralandı. Patlamanın Suriye plakalı bir minibüste meydana geldiği bildirildi. Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 16. Benedict istifa etti. Vatikan tarihinde istifa eden ikinci papa olan 16. Benedict in yerine Arjantinli Kardinal Bergoglio 1. Francis geçti. Yeni lider Sistine Şapeli nin bacasından yükselen beyaz dumanla ilan edildi. Türkiye nin Suriye sınırında yaşanan gerginlik gerekçesiyle NATO dan talep ettiği patriot hava savunma sistemi Türkiye ye getirildi. Patriot füze bataryaları Adana, Kahramanmaraş ve Gaziantep e konuşlandırıldı. 4 5

Türkiye nin ilk yerli araştırma gemisi olan ve 45 metre uzunluğunda, 9 metre genişliğindeki TÜBİTAK Marmara adlı gemi denize indirildi. TÜBİTAK Marmara denizaltı haritaları çıkarmak, deniz hareketleri ile birlikte su altındaki canlı yaşamını incelemek ve deniz kirliliği araştırmaları yapmak üzere Tuzla Çeksan tersanesinde üretildi. İncelemelerinde 3 bin metre derinliğe inecek teknik kapasitesi bulunan araştırma gemisi, ilgili ekipmanların eklenmesiyle petrol araması ve sismik araştırmalar da yapılabilecek özelliklere sahip. emebilen yeni bir sorbent geliştirdi. Batmadan su yüzeyinde durarak gözenekleri ve moleküler yapısı nedeniyle su yerine sadece petrolü emme özelliğine sahip sorbent ile denizlerde meydana gelen kazalar sonucu ortaya çıkan petrol kirliliğini, kısa sürede temizlemek mümkün olabileceği belirtildi. Denize yayılan petrol ve türevleri daha önce de mekanik olarak suyun yüzeyinden alınabiliyordu ancak bu özel süngerin diğerlerinden en büyük farkı petrol emme miktarının fazla olması ve defalarca kullanılabilmesi. 1 gramı 25 gram petrolü 1 dakika içinde emen kauçuk esaslı yeni sorbentin hızlı emişi ve tekrar kullanım özelliği ile denizlere dökülen petrolü tamamen geri kazanmak mümkün olabilecek. NİSAN ABD nin Ankara Büyükelçiliği ne bombalı saldırı düzenlendi. Patlamada canlı bombanın yanı sıra Büyükelçilikte çalışan bir Türk personel de hayatını kaybetti. Asrın projesi olarak adlandırılan ve 80 km uzunluğundaki borularla KKTC ye sulama ve içme suyu aktarılmasını sağlayacak barış suyu projesi kapsamında, denizden karaya döşenecek olan ilk kısım boru ve aksamları 3 Şubat günü Hong Kong bandıralı YI CHUN 15 gemisi ile Gazimağusa Limanı na getirildi. MART ABD nin Boston eyaletinde 1897 den beri düzenlenen maraton 2013 yılında gerçekleştirilen terör eylemiyle kana bulandı. Geleneksel Boston maratonunun bitiş çizgisine yakın noktalarda eşzamanlı 2 ayrı patlama gerçekleşti. Patlamada 3 kişi öldü, 150 kişi yaralandı. Olay yeri yakınlarında iki ayrı patlayıcının daha bulunduğu ancak düzeneklerin etkisiz hale getirildiği belirtildi. Boston maratonu zanlısı olduğu bildirilen iki kardeşten biri yaralı diğeri ölü olarak ele geçirildi. 2013 yılının Haziran ayında İran da yapılan halk oylamasında İran ın yeni Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ın ardından reform yanlısı olarak bilinen Hasan Ruhani oldu. Batı dünyası ile diyalog kuracağını söyleyerek dikkatleri çeken Ruhani nin seçilmesinden hemen ardından başlayan İran ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerde, kısa sürede Batılı güçlerle Cenevre de anlaşmaya varıldı. BM Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin (ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya) yanı sıra Almanya arasında Cenevre de İran la yürütülen nükleer müzakereler, tarihi bir anlaşmayla tamamlandı ve İran'la 6 aylık geçici anlaşma imzaladı. Bu anlaşma ile İran'ın, nükleer programını sınırlandırması karşılığında yaptırımların kısmen hafifletilmesi karara bağlandı. Anlaşma geniş çevrelerce İran ın diplomatik başarısı olarak değerlendirildi. ABD Ulusal Güvenlik Ajansı nın 99 milyonu aşkın kişinin telefonunu dinlediği ortaya çıktı. Kurumun eski istihbarat çalışanı Edward Snowden tarafından sızdırılan belgelerle Amerika Birleşik Devletleri nin izleme programları tüm ayrıntılarıyla gazetelere ve televizyonlara taşındı. Buna göre dünya liderlerinin, devlet kurumlarının, hatta sıradan vatandaşların bile telefonları dinlenmiş, internet kayıtları takip edilmişti. Bu durum ülkeler arasında diplomatik ilişkilerin gerilmesine yol açtı. TEMMUZ Mısır da seçimle başa gelen ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammet Mursi nin ülkede tekrar diktatörlük sağlamakla suçlanmasının ardından başlayan Mursi karşıtı gösteriler büyüdü. Temmuz 2013 te milyonlarca insan sokaklara çıktı. Mısır Genelkurmay Başkanı El Sisi 3 Temmuz günü yönetime el koyduklarını duyurdu. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye'den özür dilediğini açıkladı. Mavi Marmara olayı ve operasyonel hatalardan dolayı özür dilediğini açıklayan Netenyahu, tazminat ödemeyi kabul etti. Türkiye ise İsrail askerlerinin hakkında açılan davaları geri çekeceğini duyurdu. MAYIS Mavi Marmara baskını 31 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleşmişti. İsrail Savunma Kuvvetleri, Gazze ye insani yardım taşıyan 6 gemiye İsrail in 70-80 mil açıklarında müdahalede bulunmuş, olayda 9 kişi ölmüş 30 kişi yaralanmıştı. Filistin ve İsrailli iş adamları arasında yaşanan ticari anlaşmazlıkları çözmek üzere Kudüs te açılan Kudüs Uluslararası Tahkim Merkezi Başkanlığına TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu seçildi. Brüksel merkezli Avrupalı Tüketicilerin Tercihi adlı örgütün yaptığı oylamada İstanbul 20 Avrupa Şehri arasında Avrupa nın en iyi destinasyonu seçildi. TÜBİTAK, İTÜ ve Sabancı Üniversitesi ortak çalışmasıyla süngerimsi madde olarak bilinen ve ağırlığının 25 katı kadar petrol Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde tahrip gücü yüksek patlayıcı yüklü iki ayrı araç birkaç dakika arayla patlatıldı. Patlamalarda 46 kişinin öldüğü, 140 kişinin yaralandığı açıklandı. Yaklaşık 2 kilometrelik alanda etkili olan patlamalarda çok sayıda işyeri, daire ve araç da hasar gördü. HAZİRAN Mersin, 17. Akdeniz Oyunları na ev sahipliği yaptı. Olimpiyatlardan sonra en büyük uluslararası spor organizasyonu olan Akdeniz Oyunları, Mersin e 10 günlük bir spor heyecanı yaşattı ve 11 yeni tesis kazandırdı. 17. Akdeniz Oyunları na 24 ülke katıldı. Oyunların bitiminde madalya sıralamasında Türkiye, İtalya nın ardından 2. sırada yer aldı. Taksim yayalaştırma projesi kapsamında Taksim de Topçu Kışlası inşasına yönelik olarak ağaçların yerinden sökülmesini protesto etmek üzere başlayan eylemler, polisin orantısız güç kullanımı ile kısa sürede hükümet karşıtı kitlesel gösterilere dönüştü. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 80 ilde düzenlenen eylemlere toplam 3.6 milyon kişi katıldı, bundan daha fazla kişi ise eylemleri sosyal ağlarda destekledi. Mayıs ayı sonunda başlayıp Eylül ayına kadar devam eden eylemlerde toplam 7 kişi hayatını, 12 kişi gözünü kaybetti, 5 binden fazla kişi yaralandı. 6 yıl 2 ay süren Ergenekon Davası karara bağlandı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal, emekli orgeneraller Hasan Iğsız, Hurşit Tolon ve Şener Eruygur, emekli Tuğgeneral 6 7

Veli Küçük, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, gazeteci Tuncay Özkan, emekli Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 66'sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Aralarında Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın da bulunduğu 17 sanık, tutukluluk süreleri dikkate alınarak tahliye edildi. Dava süreci Ümraniye'de 12 Haziran 2007'de 27 el bombasının ele geçirilmesiyle başlamıştı. merkezinde düzenlenen Şura da Ulaştırma sektörünün 2023 hedefleri ve 2035 vizyonu ele alındı. Cumhurbaşkanı ve bakan düzeyinde yabancı konukların yanı sıra sektör temsilcileri, akademisyenler ve uzmanların buluştuğu şurada 3 gün boyunca Karayolu, Demiryolu, Denizcilik, Havacılık ve Uzay Teknolojileri, Kentiçi Ulaşım, Haberleşme ve Boru Hatları olmak üzere 7 grupta 92 bildiri sunuldu. rine AB Komisyonu Akdeniz deki yasadışı göçü takip edebilmek üzere özel bir görev gücü kurdu, 24-25 Ekim tarihlerinde ise konuyu devlet başkanları zirvesinde ele aldı. Zirveden Eurosur adı verilen sınır koruma sisteminin devreye sokulması kararı çıktı. Asya ile Avrupa kıtaları arasında denizin altından kesintisiz demiryolu ulaşımı sağlayacak Marmaray hizmete girdi. ARALIK Haiyan tayfunu Filipinler i vurdu. 1 milyon kişiyi evsiz bırakan ve 10 binden fazla kişinin canına mal olan tayfunun ülke tarihindeki en şiddetli doğal felaket olduğu bildirildi. İspanya nın Galicia eyaletinin Santiago kenti garına bir kaç yüz metre kala virajı vaktinde alamayan bir tren raydan çıktı. Trenin beton duvara çarpması sonunda 79 kişi ölü, 150 kişi yaralandı. AĞUSTOS KASIM Atatürk ün ölümünün 75. yılında, Anıtkabir ziyaretçi akınına uğradı. 10 Kasım 2013 günü 1 milyon 89 bin 615 kişi Anıtkabir i ziyaret etti. Arap Baharı nın bir parçası olarak Suriye de Mart 2011 de başlayan çatışmalar şiddetlendi. Hükümet karşıtı muhalif unsurlar silahlanarak topyekûn çatışmaya girdi. Tüm diplomatik girişimlere rağmen Suriye de ateşkes sağlanamadı. 1 milyondan fazla kişi mülteci olarak Suriye'den kaçtı. 20 Ağustos günü Şam ın doğusunda gerçekleşen kimyasal silah saldırısının ardından Esad yönetimine yönelik askeri müdahale gündeme geldi. Birleşmiş Milletler'in Güvenlik Konseyi'ne sunduğu raporda, Şam da sarin gazı kullanıldığı doğrulandı ancak raporda saldırının sorumlusunun kim olduğuna dair bir yorum yapılmadı. ABD ve Rusya arasında yapılan anlaşma uyarınca Suriye'nin kimyasal silahlarını devretmesi istendi ve askeri müdahale askıya alındı. 43 ülke tarafından imzalanan ve 20 Ağustos 2013 tarihinde yürürlüğe giren Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (MLC2006); tüm dünyada yaklaşık 40 bin geminin ve bu gemilerde çalışan 1,5 milyona yakın gemiadamının, güvenli ve emniyetli iş ortamı, adil istihdamı, gemide saygın iş ve çalışma hakkı, sağlıklarının korunması ve tıbbi bakımları, dinlenme/eğlenme tesisleri ve diğer sosyal güvencelere ilişkin haklarının yanı sıra işveren ve klas kuruluşları açısından da çok sayıda yenilik getirdi. Su altı arama kurtarma ve mayın temizleme için kullanılan ve dünyada sınırlı sayıda ülke tarafından üretilebilen insansız deniz araçları, Türkiye'de de üretilmeye başladı. Savunma sanayiinde önemi giderek artan insansız deniz araçlarının tamamen Türk mühendisler tarafından geliştirildiği belirtildi. EYLÜL 11. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Şurası 2 bini delege olmak üzere 5 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti. İstanbul Kongre Ocak 2012 de kayalara çarparak karaya oturan, 300 metre uzunlukta ve 115 bin ton ağırlığındaki Costa Concordia cruise gemisini doğrultma operasyonu, kazadan 20 ay sonra başlayabildi. 19 saat süren doğrultma operasyonunda 26 ülkeden 500 kişi görev aldı. Operasyonda gemiyi su altında inşa edilen platforma oturtmak için kablolar ve içi su dolu metal kutular kullanıldı. Operasyon sırasında mahsur kalan iki cesede de ulaşıldı. 16 Eylül günü, Türk Jetleri, sınırı 2 km ihlal ettiği gerekçesiyle Suriye ye ait M-17 tipi bir helikopteri düşürdü. Çin bandıralı MV Yong Sheng Kuzey Denizi Rotası nı (NSR) kullanan ilk ticari gemi oldu. Çin in Dalian Limanından 8 Ağustos ta hareket eden MV Yong Sheng Süveyş Kanalı, Akdeniz, Cebelitarık Boğazı rotası yerine kuzeye yönelerek Bering Boğazı'nı geçip Hollanda'nın Rotterdam Limanı na ulaştı. Normalde Süveyş Kanalı ve Akdeniz üzerinden 48 günde tamamlanan yolculuk böylece yaklaşık 33 günde tamamlanmış oldu. Arktik bölgesinde, küresel ısınmaya bağlı olarak buzulların erimesi sonucu oluşan bu yeni ticaret rotaları yakıt ve zaman tasarrufu sağladığı için denizcilik çevrelerinde altın su yolu olarak nitelendirildi. Kuzey Denizi rotasında incelemeler yapmak üzere 5 günlük bir kutup seferine katılan IMO Genel Sekreteri gemilere yeni standartların getirilebileceği mesajını verdi. EKİM İtalya nın Lampedusa adası açıklarında 500 dolayında Afrikalı göçmeni taşıyan tekne alabora oldu. Güvertesinde yangın çıktığı belirtilen teknede bulunan göçmenlerin yalnızca 150 si kurtarılabildi. 366 kişi hayatını kaybettiği tekne faciasının ardından AB nin göç politikası yoğun eleştirilerin hedefi oldu. Bunun üze- Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü IMO nun 28. Genel Kurul toplantısı kapsamında 29 Kasım 2013 tarihinde yapılan IMO Konsey üyeliği seçimlerinde Türkiye, IMO nun yürütme organı olan Konsey e yeniden seçildi. Söz konusu seçimlerde C kategorisinden Konsey adayı olan Türkiye, oylamaya katılan 157 üye ülkeden 136 sının oyunu aldı ve en üst seviyeden IMO ya 2 yıllık bir süre için Konsey üyesi olma hakkini kazandı. 2013 Yılında Kayıplarımız MDTO üyelerinden Ayaydın Çayırlı 24 Temmuz 2013 Çarşamba günü vefat etti. Çayırlı çeşitli dönemlerde MDTO Yönetim Kurulu Üyeliği ve Meclis Üyeliği görevlerini üstlenmişti. Ahmet Mete Işıkara Mehmet Ali Birand Müslüm Gürses Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez Metin Serezli Toktamış Ateş Ferdi Özbeğen Tekin Akmansoy Macide Tanır Tuncel Kurtiz Tomris Oğuzalp Savaş Ay Turgut Özakman Nejat Uygur Savaş Ay Nelson Mandela Yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında aralarında bakan çocukları, belediye başkanı, banka yöneticileri ve işadamlarının da bulunduğu 37 kişi gözaltına alındı. Bakan Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve Erdoğan Bayraktar istifa ettiğini açıkladı. İzmir in Karşıyaka İlçesi ndeki Alaybey Askeri Tersanesi nde bakımı yapıldıktan sonra denize indirilmek istenen 'TCG Değirmendere' adlı römorkör, yan yattı. Kazada 10 kişi öldü, 17 kişi yaralandı. 8 9

MDTO DAN HABERLER Yelken Kulübünden MDTO ya Ziyaret Silifke Taşucu Amatör Denizcilik, Su Sporları ve Yelken Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Mersin Deniz Ticaret Odası nı (MDTO) ziyaret etti. 10 Aralık Salı günü Mersin Deniz Ticaret Odası toplantı salonunda gerçekleşen ziyarete Silifke Taşucu Yelken Kulübü Derneği Başkanı Emrah Turna, Yönetim Kurulu Üyeleri Hanife Soykan, Erdal Kurtaran ve Kadir Gürbüz, MDTO Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Bedii Canatan, Özcan Barut, Atahan Çukurova, Genel Sekreter Korer Özbenli, Genel Sekreter Yardımcıları Kpt Halil delibaş ve Kpt. Mesut Öztürk, Basın Danışmanı Ali Adalıoğlu ve Turizm Danışmanı Ali Yavuz katıldı. Ziyarette, yeni kurulan derneklerinin çalışmaları, hedefleri ve projeleri ile bilgi veren Silifke Taşucu Amatör Denizcilik, Su Sporları ve Yelken Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Turna, Silifke de deniz ve su sporları ile ilgili her alanda farkındalık oluşturmayı amaçladıklarını söyledi. Turna bu çerçevede yapacakları çalışmalar için Mersin Deniz Ticaret Odası yönetiminden destek beklediklerini de sözlerine ekledi. Ziyaretten ve derneğin kuruluşundan duyduğu memnuniyeti dile getiren Cihat Lokmanoğlu ise denizcilik, turizm ve su sporlarının Silifke için önemine dikkat çekerek, yelken kulüplerini denize kıyısı olan tüm ilçelerde görmeyi arzuladıklarını belirtti. Lokmanoğlu, dernek yönetimi ile işbirliği içinde çalışmaktan mutlu olacaklarını kaydetti. Ziyaretin sonunda Silifke-Taşucu Amatör Denizcilik, Su Sporları ve Yelken Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Üyelerinin beraberinde getirdikleri mini yelkenli maketi Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu na takdim edildi. 10 11

MDTO DAN HABERLER MDTO DAN HABERLER Kostercilik Sektörü Tartışıldı Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü tarafından 13 Aralık günü düzenlenen seminerde Kostercilik Sektörünün Mevcut Durumu tartışıldı. Bütün Deniz Araçları İçin Atık Verme Sistemi Zorunlu Hale Geliyor Gemi Kaynaklı Kirliliğin Önlenmesinde Mavi Kart Uygulamalarının Teknik Altyapılarının Gözden Geçirilmesi, Kapasite Geliştirme ve Uygulama Alanlarının Genişletilmesi Projesi Çalıştayı 12-14 Aralık 2013 tarihleri arasında Antalya da yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof Dr. Mehmet Emin Birpınar ın yanı sıra Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı merkez ve taşra (Liman Başkanlıkları) temsilcileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcileri, IMEAK-Deniz Ticaret Odası merkez ve şube temsilcileri, denize kıyısı olan büyükşehir belediyeleri temsilcileri, marina ve liman temsilcileri, balıkçılık sektörünün temsilcileri ile TURMEPA,TÜRÇEV,TÜRKLİM yetkililerinin katıldığı çalıştaya Mersin Deniz Ticaret Odası nı temsilen Genel Sekreter Yardımcısı Kpt. Halil Delibaş ile Turizm ve Proje Danışmanı Ali Yavuz katıldı. Ülkemiz kostercilik sektörünün mevcut durumu ve sorunlarının tartışmak üzere düzenlenen seminere Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Azman başkanlık etti. Sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen toplantıya Mersin Deniz Ticaret Odası'nı temsilen Genel Sekreter Korer Özbenli katıldı. IMEAK Deniz Ticaret Odası toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda sunum yapan UDHB Deniz Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Azman, Türk koster filosunun klas, yaş ve bayrağa göre durumlarını ortaya koyan istatistiki bilgiler verdi. Kosterciliğin Türk denizciliğinin omurgası, bel kemiği olduğunu söyleyen Azman, sağladığı istihdam ve katma değer nedeni ile kosterciliğin bu sıfatı hak ettiğini anlattı. İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Alev Tunç ve ISTFIX (İstanbul Freight Index) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Fotoğraf: www.denizhaber.com.tr Çakır ın da birer konuşma yaptığı toplantıda sektörün sorunlarına ilişkin görüş ve öneriler dile getirildi. Gemilerin yaş ortalamasının yüksek oluşu ve buna bağlı olarak sigorta işlemlerinde yaşanan zorluklar, piyasalardaki olumsuzluklar, işletme giderlerinin artışı ve kredi ve kaynak bulmakta yaşanan zorluklar sektörün öncelikli sorunları olarak belirlendi. Birlikteliğin ve Türk P&I yı (Koruma ve Tazminat) kurulmasının sektöre ciddi katkı yapacağına dikkat çekildi. Deniz ve çevre temizliğine ve ceza sisteminin sağlıklı işlemesi gerektiğine dikkat çekilen toplantıda Mavi Kart Uygulamaları hakkında görüş ve öneriler paylaşıldı. Gemi Atık Sistemleri Uygulama Genelgesi Yeniden Yayımlandı Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği çerçevesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanarak 26 Eylül 2013 tarihinde yayımlanan 2013/12 Sayılı Gemi Atık Takip Sistemleri Uygulama Genelgesi kapsamında turizm, balıkçılık ve rekreasyonel amaçlı kullanılan deniz araçları için oluşturulan Mavi Kart Sistemi ile bayrağı ne olursa olsun söz konusu gemi ve deniz araçlarının atıklarının online takibinin sağlanması amaçlanıyor. Mavi Kart Sistemi ile, atık alım gemileri, balıkçı barınakları, yat limanları ve buna benzer kıyı tesisleri tarafından alınan atıkların türü ve miktarı ile gemilerde ne kadar atık oluştuğu, atığın türü ve miktarı gibi bilgileri web ortamında online olarak izleyebilmek mümkün olabiliyor. Böylece yat ve diğer teknelerdeki sintine, pis su ve çöplerin denize yasadışı boşaltılmasının önlenmesi hedefleniyor. İlk kez 5 Ağustos 2011 tarihinde Muğla İlinde başlayan uygulamada halen 37 adet atık alım noktası, 7 adet atık alım gemisi hizmet veriyor ve 14 Sahil Güvenlik botu ile denetimler yapılıyor. 3 Temmuz 2012 tarihi itibari ile Antalya da resmi olarak başlatılan Mavi Kart Sistemi kapsamında Antalya da alt yapısı kurulmuş 16 ayrı noktada atık alım hizmeti veriliyor. Mavi Kart ın teknelere dağıtımına, İl Müdürlüğü ve kıyı tesisleri vasıtası ile devam edilen kentte 8 adet Sahil Güvenlik botu ile denetimler yapılıyor. Uygulama kapsamında yaklaşık 11.000 adet tekne kayıt altına alındı. 2014 Yılı Sonuna Kadar Mavi Kart Sistemine Geçmeyen Marina Kalmayacak 22013/12 Sayılı Gemi Atık Takip Sistemleri Uygulama Genelgesi ile, 2011/1 sayılı Mavi Kart Uygulama Genelgesi ve 2011/2 sayılı Gemi Atıklarının Bildirimi ve Kontrolü Genelgeleri birleştirilmesi ile birlikte Mavi Kart uygulama esaslarındaki aksaklıkların giderilmesi ve uygulamaların daha iyi hale getirilmesi için bazı değişiklikler gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Mavi Kart Sistemi ile ilgili yapılan başlıca değişiklikler şöyle özetleniyor: 5 Ağustos 2013 tarihine kadar tüm limanlarda Mavi Kart sistemine geçilmesi gerekmekte iken, uygulama kolaylığı sağlamak amacıyla yapılan revizyon ile Mavi Kart Sisteminin uygulandığı iller dışındaki kıyı illerimizde uygulama; a) Mavi Kart uygulaması özel veya ticari amaçlı kullanılan yatların (gezi ve spor amacıyla yararlanılan, yük, yolcu veya balıkçı gemisi niteliğinde olmayan) yanaştığı, genelgede tanımlanan kıyı tesislerinde31 Aralık 2014 tarihinde yürürlüğe girer, b) Mavi Kart uygulaması sadece yük ve balıkçı gemisi niteliğinde olan gemilerin yanaştığı (özel veya ticari amaçlı kullanılan yatların yanaşmadığı ve yat limanları dışında kalan), genelgede tanımlanan kıyı tesislerinde31 Aralık 2015 tarihinde yürürlüğe girer şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca, genelgenin yürürlüğe girmesi ile genelge kapsamındaki kıyı tesisleri, gemilerin atıklarını alacak yeterli kapasite ve nitelikte otomatik sayaç sistemine sahip ve Mavi Kart sistemine bilgileri aktaracak bilişim altyapısının kurulu bulunduğu atık alım noktalarını tesis edeceklerdir. Diğer taraftan; Mavi Kart Sisteminin yaygınlaştırılması, altyapı eksikliklerinin (atıksu arıtma tesisi, atık alım gemisi v.s.) tespiti, otomatik sayaç sistemlerinin kurulması, tüm paydaş kuruluşların kapasitelerinin belirlenmesi, halkın bilinçlendirilmesi amacıyla Mavi Kart Uygulamalarının Teknik Altyapılarının Gözden Geçirilmesi, Kapasite Geliştirme ve Uygulama Alanlarının Genişletilmesi Projesi başlatılmıştır. Söz konusu proje 12.11.2013 tarihinde başlatılmış olup, pilot iller olarak Muğla, Antalya, İzmir, Aydın, Mersin seçilmiştir. 14 ay sürecek olan bu proje ile; Gemilerden atıkların toplanmasının yaygınlaştırılabilmesi için gerekli yasal ve kurumsal çerçeveye ilişkin önerilerin geliştirilmesi, Kurulu bulunan/kurulması planlanan atık alım tesislerinin/gemilerinin yeterliliğinin analizinin yapılarak, ülkemizde yapılacak uygulamalara esas teşkil edecek temel gemi atık alım tesisleri sisteminin oluşturulması, 12 13

MDTO DAN HABERLER MDTO DAN HABERLER Gemi atıklarının yönetimine ilişkin olarak, proje kapsamında dahil olan illerde Mavi Kart Uygulama Planının hazırlanması, Konu ile ilgili tarafların ve diğer tüm paydaşların gemilerden atıkların toplanması hakkında çevresel/ekonomik potansiyeli hakkındaki bilgi/bilinç düzeyinin arttırılması; etkin olarak gemilerden atık toplanması ve alıcı ortam kirliliğinin azaltılmasına yönelik görsel ve yazılı doküman hazırlanması, Mavi Kart uygulamaları kapsamında yer alan tüm paydaş kurum kuruluşların, sorumlulukları doğrultusunda kapasitelerinin değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Antalya da yapılan çalıştayda Mavi Kart sisteminde pilot il olarak seçilen Mersin deki durum ile ilgili olarak MDTO Genel Sekreter Yardımcısı Kpt. Halil Delibaş tarafından bir sunum gerçekleştirildi. Delibaş sunumunda özetle aşağıdaki noktalara değindi: MERSİN DENİZ TİCARET ODASI, MERSİN KIYI YAPILARI VE ÇEVRE DURUMU 1989 yılında kurulan Mersin Deniz Ticaret Odası 5174 sayılı TOBB Kanunu esasları doğrultusunda görev alanı Mersin ili olmak üzere denizciliğimizi geliştirmek ve ilin sorunlarına katkıda bulunmak üzere faaliyetlerini yürütmektedir. Bir milyona yakın nüfusu ile büyükşehir statüsünde, ülkemiz ile Doğu Akdeniz in en önemli limanına sahip olan Mersin de 2010 yılına kadar atık su arıtma sistemi mevcut olmayıp sıvı atıklar kanalizasyon sistemi ile denize deşarj edilmekte idi. Mersin ili merkez ve doğu bölge atık su arıtma sistemi Karaduvar Mahallesi nde Ağustos 2010 tarihinde faaliyete geçmiş olup Mezitli ilçesi ve batıdaki ilçe ve beldelerin(yerleşim ve yazlıkların bulunduğu bölgeler) atık su arıtma sistemi henüz proje aşamasındadır. Mersin ili hudutları dahilinde MIP (Mersin Limanı) yanında Anamur İskelesi, Seka/Taşucu(Sümer holding a.ş.) Limanı, Taşucu belediye limanı, Ataş Petrol Terminali, Serbest Bölge Limanı, POAŞ/NATO Petrol Terminali ile Karaduvar / Kazanlı bölgesinde son yıllarda tesis edilen petrol platformu ve (SPM ler) gibi kıyı tesisleri mevcuttur. Mersin ili merkez (MIP Limanı doğu bölgesinde) 8 adet SPM (petrol şamandırası) (biri faal değil) ve 1 adet petrol transfer platformu bulunmaktadır. Mersin de açıktaki gemilerden atık alma gemisi olmadığından, bu tesislerden gemi atıkları alınamamaktadır. A.PLATFORM 1. Petrol Platformu (Şavka Platformculuk Boru Hat İnş.ve İşl.Ak Taş. Nak. İç ve Dış Tic.A.Ş.) B. SPM TESİSLERİ (Petrol Şamandıra Tesisleri) 1. Canaslan Petrolcülük San. A.Ş. (Euroil) 2. Energy Petrol Ürün.Paz.A.Ş. 3. ALPET Altınbaş Petrol ve Tic.A.Ş. 4. OPET Petrolcülük A.Ş. 5. Petrolyum Petrol Ürün.Dep.San.Tic.Ltd.Şti. 6. Nergis Petrol Maden.San.ve Tic.Ltd.Şti. 7. AKPET Akaryakıt Dağıtım A.Ş. 8. GS Petrol Ürün.Tic.A.Ş. (faal değil) Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın 26.09.2013 tarihli 2013/12 sayılı Gemi Atık Takip Sistemi Uygulama Genelgesi gereği ilimiz Mersin de (2011/1 sayılı Mavi Kart Uygulama Genelgesi ve 2011/2 Sayılı Gemi Atıklarının Bildirimi ve Kontrolü Genelgesi işlemlerine ait ortak hükümler içeren) Gemi Atıklarının bildirimi, atıkların alınması ve bertaraf süreci uygulaması kullanıcı adı ve şifre alan gemi acentelerince Gemi Atık Takip Sistemi kapsamında yürütülmektedir. Yönetmelik Md.6 gereği Atık Alım Yükümlüleri; - Gemilerin ürettiği atıklar ile yük artıklarının alınmasına hizmet edecek yeterli kapasite ve teknik donanıma sahip olmak, - Atık Kabul Tesislerini münferiden veya müştereken kurmak, - Geçici Faaliyet Belgesi ve Çevre Lisansı almak zorundadırlar. Yönetmelik Md.24 gereğince de; - Karasularımızda tarifeli sefer yapan yolcu gemilerinin uğradığı limanlar, - Balıkçı Barınakları ve - Yat yanaşma kapasitesi 50 yatın altında olan marinalar, yat limanları lisans alma zorunluluğu olmayan limanlardır. Mersin de 24 üncü madde kapsamında bulunan tesislerde atık kabul tesisleri yeterli durumdadır. Bilindiği üzere Gemilerden Kaynaklı Kirliliğin Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (Marpol 73/78) gereğince, gemi atıkları 6 ayrı kategoride düzenlenmiştir. Marpol e göre bu kurallar; 1. Petrolden Oluşan Kirlenmenin Önlenmesi İçin Kurallar 2. Dökme Zehirli Sıvı Maddelerden Oluşan Kirlenmenin Önlenmesi İçin Kurallar 3. Paketli Taşınan Zehirli Sıvı Maddelerden Oluşan Kirlenmenin Önlenmesi İçin Kurallar 4. Gemilerden Çıkan Pis Sulardan (seawage) Oluşan Kirlenmenin Önlenmesi İçin Kurallar 5. Gemilerden Atılan Çöplerden (garbage) Oluşan Kirlenmenin Önlenmesi İçin Kurallar 6. Gemilerden Oluşan Hava Kirliliğinin (egzos) Önlenmesi İçin Kurallar Dolayısı ile gerek Marpol 73/78 e tabi gemiler, gerekse de bu gemilerin hizmet aldığı limanlar sözleşme gereklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. 2011/1 Sayılı Mavi Kart Uygulama Genelgesine tabi olarak Mersin il sınırlarındaki marina ve balıkçı barınakları atık alınması/depolanması hizmeti alt yapısını hazırlamışlardır. M a v i K a r t G e n e l g e s i n e t a b i o l a c a k g e m i t i p v e s a y ı l a r ı ; Balık Avlama Gemisi: 634 adet, Ticari Yat: 12 adet, Gezinti Teknesi: 20 adet, Diğerleri: 78 adet olmak üzere 400 GT ve Altındaki Gemi: 744 adettir. 150 GT ve altında, Petrol Tankeri bulunmamaktadır. Büyükşehir Belediyesi Kanunu Md.7 gereğince; Deniz Araçlarının Atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak görev yetki ve sorumluluğu Büyükşehir Belediye Başkanlığına verilmiştir. İlimiz Mersin de Büyükşehir Belediyemizde Deniz Denetim Birimi (denetim botu) mevcut olup, sorumluluk sahasında gemilerin deniz kirliliği denetimini ve cezalandırma yapmakta; ancak gemi atıklarını toplama, toplatma ve arıtma, liman ve demiryerinde denizdeki atıkları toplama adına hiçbir işlem yapmamaktadır. Mersin de halen açıktaki gemilerin (petrol platformu/şamandırada, demirde) atıkları alınamamaktadır. Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve/veya açıktaki petrol şamandıra tesislerinin atık alma gemisi temin etmesi ve bölgedeki lisanslı kabul tesisleri ile (MIP, MESBAŞ, ATAŞ, POAŞ) protokol yapması gerekmektedir. MERSİN İN İHTİYAÇLARI 1.Mersin batı bölgesinin arıtma sisteminin tesis edilmesi, 2. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığınca gemilerden atık almaya yönelik yetki ve sorumluluğun yerine getirilmesi, 3. Mersin limanı ve mendirek dışı(demir yeri ) deniz sahası için deniz süpürgesi temini 14 15 SONUÇ Sonuç olarak 2014 yılı sonunda marinalar ve 2015 yılı sonunda da balıkçı barınakları her türlü tekne atığını(yağlı atık, pis su atığı, çöp,vb.) almak üzere tüm hazırlıklarını tamamlamış olacaklardır. Başka bir deyişle, denize çıkan ve atık üreten her tekne(4 metrelik fiber bot, ya da 6 metrelik yelkenli yat vb.) marina ve balıkçı barınaklarına girerek atığını verecek ve bunu mavi kartına işletecektir. Bu yeni uygulamanın amatör denizciliğimizi olumsuz etkilememesi için bazı tedbirlerin alınması gerekecektir. Zira 2.5 metrenin üzerindeki her tür teknenin Bakanlığın bağlama kütüğüne dahil olması gerektiğinden hareketle 4-5 metrelik amatör teknesi ile denize (amatör balıkçı) çıkan bir amatör denizcinin çöp vermek için balıkçı barınağı ya da marinaya girmesi, yanaşıp bağlaması ve çöp vermesinin zaman planlaması (istediği zaman verebilecek mi?, Bekleyecek mi?, Bağlayacak yer bulacak mı? vb.), denizde atıkları almak üzere yeterli atık alım teknelerinin bulunupbulunmayacağı, bazı sezonlarda özellikle marinalarımızın %100 dolu olması halinde bu hizmetin nasıl sağlanacağı ve hizmetin getireceği mali külfet gibi endişe ve belirsizlik içeren bir dizi konu daha başlamadan sorun olacak gibi gözükmektedir. İlimiz Mersin in de pilot il olması nedeniyle mavi kart yazılım ve bölgelere uyarlaması konusunda danışmanlık yapacak olan Çınar Mühendislik firması ilimize geldiğinde ilgili tarafların katılımı ile (Çevre ve Şehircilik, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ilgilileri, balıkçılar, yat ve amatör tekne sahipleri, hizmet teknesi sahipleri ve kıyı tesisi işletmeleri) yapılacak toplantılarda bu ve benzeri sorunlar tartışılarak, belirlenen sorunların yetkililere iletilmesi sağlanacaktır. Bunun yanında güzel bir uygulama olarak dünyada ülkemiz dahil yatlar için 5-6 ülkede zorunlu olan mutfak, lavabo ve tuvalet atıklarının denize irtibatlarının kesilerek özel depolara alınması uygulamasının da temiz ve mavi bayraklı sahillerimiz için özel önem arz ettiğinin ve ilgili birimlerce hassasiyetle takip edileceğinin bilinmesi gerekmektedir. Yurt dışından ithal edilen ve denize iştirakli sistemleri olan bu tür tekneler de ulusal mevzuatımıza uygun hale getirilmeleri getirilmelidir. Özetle artık sadece büyük ticari gemiler değil atık üreten tüm tekne, bot, gemi vs deniz aracı için atık vermek ve bunu belgelemek zorunlu hale gelmektedir. Aksi takdirde müeyyide ve engellemelerle karşılaşılacaktır. Amaç denizcilikteki temel misyon olan temiz denizler ve emniyetli seyir kapsamında ülkemizin prestijini ve denizlerimizin rakiplerimize bile örnek temiz idamesini sağlamak olacaktır.

MDTO DAN HABERLER MDTO DAN HABERLER ÖTV siz Yakıt Kullanan Gemiler Elektronik Cihazla Takip Edilecek Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDHB) Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada 2014 yılı itibariyle ÖTV siz yakıt kullanan gemilere GPS ve GSM tabanlı bir elektronik takip cihazı taktırılacağı belirtildi. UDHB nin yazısında, miktarı her geminin teknik özelliklerine göre tespit edilmek ve bu akaryakıtı kullanacak geminin jurnaline işlemek kaydıyla ÖTV siz yakıt uygulamasının kontrol ve takibinin UHDB ye verildiği, bu kapsamda ÖTV siz deniz yakıtı kullanan gemilerin yıllık ve bir seferde en fazla alabilecekleri yakıt miktarının tespit edilmesi ile yakıt teslimi yapanların elektronik ortamda kayıt altına alınmasına yönelik ÖTV siz Yakıt Bilgi Sistemi (ÖTVBS) kurulduğu ve söz konusu sistemin 6 Seri No lu Tebliğde değişiklik yapan 26 Seri No lu tebliğde de takip ve kontrolü amacıyla yapılandırılmış elektronik sistem olarak tanımlandığı belirtildi. 23 Ağustos 2012 tarihli Resmi Gazete de yayımlanan Akaryakıt Kaçakçılığı ile Mücadele konulu ve 2012/19 Sayılı Başbakanlık Genelgesi kapsamında Liman Başkanlıklarınca, özel tüketim vergisi tutarı sıfıra indirilmiş akaryakıt alımlarına ilişkin denetimler hakkında gerekli tedbirler alınacağı hususunda UDHB ye görev tevdi edildiğinin ifade edildiği yazıda, 2014 yılı itibariyle ÖTV siz yakıt kullanan gemilere ÖTVBS nin tamamlayıcı unsuru olarak UDHB tarafından tesis edilen Tekne Takip Modülü kapsamında GPS ve GSM tabanlı bir elektronik takip cihazı taktırılacağı bildirildi. Yazıda ayrıca, söz konusu cihazlar ve iletişim hatlarının, Bakanlık mülkiyetinde olacağı, ÖTV siz yakıt kullanma talebi olan gemiye ücretsiz monte edileceği, 2 yıl boyunca garanti kapsamında olup, bakım onarımlarının ücretsiz yapılacağı, cihazın gemi yetkilisine zimmetle teslim edileceği ve Tekne Takip Modülü hakkında yakıt alım defteri düzenleyen Liman Başkanlıkları tarafından donatanların detaylı şekilde bilgilendirileceği belirtilerek, donatanların YAD düzenleme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde montaj için randevu alarak 30 gün içinde cihaz montajını yaptırabilecekleri bilgisine yer verildi. MDTO dan Üyelerine Hatırlatma Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO), yaşanan bazı aksaklıklar üzerine 486/13 Sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Şirketlerin Tescil ve İlanı Gereken Değişikliklerin Odaya Bildirilmesi konulu bir açıklama yaptı. MDTO tarafından yayımlanan sirkülerde 5174 Saylı TOBB Kanunu nun, Değişikliklerin Bildirilmesi hakkındaki 10. Maddesi ile Oda Muamelat Yönetmeliği nin 13. Maddesi gereği, Odalara kayıt zorunluluğu bulunanların, durumlarında meydana gelen ve Türk Ticaret Kanununa göre tescil ve ilânı gereken her türlü değişikliği, gerçekleşmesinden itibaren bir ay içinde, kayıtlı oldukları odalara bildirmek zorunda oldukları hatırlatılarak, ticaret siciline tescili zorunlu olup da yasal şekil ve sürede tescil ettirilmemiş olan bir hususu haber alan ilgili odanın, bu yasal zorunluluğu yerine getirmeyenlerin durumlarını gerekli sicil değişikliklerinin yapılması için ilgili ticaret sicil memurluğuna bildireceği ve ticaret sicil memurluğunun, bu bildirim üzerine gerekli işlemleri yapmakla yükümlü olduğu belirtildi. Yazıda, söz konusu yasal düzenlemeye istinaden, durumlarında meydana gelen ve Türk Ticaret Kanununa göre tescil ve ilanı gereken her türlü değişikliği, gerçekleşmesinden itibaren bir ay içinde Odaya bildirmeyen ve ticaret siciline tescili zorunlu olan hususları yasal şekil ve sürede tescil ettirilmemiş olan üyelerin, 1 Ocak 2014 tarihine kadar bu yasal zorunluluğu yerine getirmeleri; aksi halde durumlarının gerekli sicil değişikliklerinin yapılması için ilgili ticaret sicil memurluğuna bildirileceği ifade edildi. 16 17

KISA KENT HABERLERİ MTSO'da düzenlenen törene, MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver, Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürü Erdoğan Şanal, Mersin Kültür ve Turizm İl Müdürü Bahaettin Kabahasanoğlu, yazar Özdemir İnce, Murat Katoğlu, Latife Tekin, İpek Ongun, Celal Soycan ile çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver, Kent Edebiyat Ödülü'nün Mersin'in kültürel tanıtımının yanı sıra hayatını edebiyata adayanlara karşı başlatılan bir etkinlik olduğunu kaydetti. Yaşadığı toplumu ve toprağı bir sanatçıdan başka kimsenin daha iyi tanımayacağını vurgulayan Tanrıöver, "Bu ödülün verilme gerekçelerinde çok önemli maddeler var. Bu ödülün en önemli parçasını dilimize yaptığı katkılar anlamında görüyorum. Her millet kendi dil kökleri ile düşünür. Kendi oyunlarını anlatmak için yarattığı kelimelerle düşünceyi üretir. Başka milletlerle etkileşimleri sonucunda her dil birbirinden mutlaka etkilenir. Bu da gayet doğaldır. Anca bu etkileşim kendi dilinin yok olma seviyesine kadar gelirse büyük sorunlar ortaya çıkar. Her toplum kendi kelimeleri ile düşünür, kendinize ait olmayan bir kelime ile düşünemezsiniz. Eğer düşünce üretemezseniz felsefede, sanatta, bilimde hatta finans dünyanızda bile gelişme gösteremezsiniz. Bu anlamda felsefede, sanatta, bilimde ilerlemek istiyorsak önce hazinemiz olan dilimizde kelime köklerimize sahip çıkmalıyız" dedi. "Türkiye'nin En Önemli Ödülüdür" Şair ve yazarlar Murat Katoğlu, Latife Tekin ve Celal Soycan'ın Demir Özlü'nün sanatını değerlendirdiği törende konuşan dünyaca ünlü Mersinli yazar Özdemir İnce ise yıllar önce bu ödül töreninin yapılmasının kendisine sunulduğunda bir garip olduğunu belirterek, "O zaman MTSO Başkanı rahmetli Kadri Şaman ile Meclis Başkanı Faik Burakgazi bana; Mersin'de bir edebiyat ödülü kursak nasıl olur? diye sordular. Ben acayip oldum. Çünkü bu Mersin Kenti Edebiyat Ödülü Demir Özlü ye Verildi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası nın (MTSO) 7. Mersin Kenti Edebiyat Ödülü, bu yıl şair ve yazar Demir Özlü'ye verildi. Demir Özlü, ödülünü MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver ile seçici kurulda bulunan Celal Soycan, Özdemir İnce ve İpek Ongun'un elinden aldı. müthiş bir aşama, aydınlanmaydı. Bu iki Mersinli çocuğun böyle bir şeyi düşünmesi beni müthiş heyecanlandırdı. Elbette dedim. İşte o günden beri yapıyoruz. Şu anda benim görüşüme göre Türkiye'nin en önemli ödülüdür. Çünkü üzerinde en ufak bir kuşku yoktur. Bu ödül torpilli verilir, şuna verilir, buna verilir diye bir şey söz konusu değildir. Bizim ödül verdiğimiz yazarlarımızın hepsi dünya çapında yazarlardır. O bakımdan ben yaptığımız işle iftihar ediyorum. Bu çalışmayı ortaya atan rahmetli Kadri Şaman ile Faik Burakgazi'ye çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. 1950 kuşağının bir mucize kuşak olduğunu kaydeden İnce, "O zamana kadar Türkiye'de edebiyat İstanbul kaynaklı çıkıyordu. İstanbul'dan yönetiliyordu. İstanbul egemenliği vardı. 1950 lerin ortasından itibaren 1950 li kuşağın ortaya çıkmasında en önemli unsur, bizim Cumhuriyet kuşağının, Cumhuriyet eğitiminin en verimli olduğu bir dönemde ilkokulda, ortaokulda, lisede okumuş olmamızdır. Çok sağlam Türkçe eğitim gördük. Çünkü Türkçe zayıfsa doğrudan sınıfta kalıyordunuz. O yüzden o dönemin çocukları bir başka yetişti" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından sahneye davet edilen Demir Özlü'ye ödülü, seçici kurulda bulunan Celal Soycan, Özdemir İnce, İpek Ongun ve MTSO Başkanvekili Kasım Tanrıöver tarafından takdim edildi. Demir Özlü ödülü almasının ardından yaptığı konuşmada, siyaset, toplum ve dil ilişkisine değindi. Özlü, yazmaya başladığındaki amacının Türkçeyi iyi bir dil haline getirmek olduğunu belirterek, "Batıdaki en iyi edebiyat yapıtları ölçüsünde, yaşamsal yaratıcı yapıtlar ortaya koymayı gerçekleştirmeye çalıştık. Gerçekleştirebildik mi, elbette ben bilemem. Bu da eleştirmenlerin, edebiyat tarihçilerinin ve entelektüllerin cevaplayacağı bir soruydu. Beni bu ödülle layık görenlere çok teşekkür ederim" dedi. (İHA) 18 19

Teknopark-Toros Üniversitesi-İşkur İşbirliği Protokolü Teknopark-Toros Üniversitesi ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) arasında Bilişim ve Teknoloji alanında girişimciler yetiştirmek ve bilişim sektörüne kalifiye eleman yetiştirmek üzere protokol imzalandı. Mersin Valiliği nde yapılan protokol imza törenine Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu başkanlık yaptı. Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tayyar Şen, Mersin Teknopark Genel Müdürü Özgür Durmaz ve İŞKUR Mersin İl Müdürü Mustafa Kutlu nun katıldığı törende konuşan Vali Güzeloğlu, ülkelerin gelişmesi ve kalkınmasının en temel hazırlayıcı kurumlarının başında üniversitelerin geldiğini söyledi. Üniversitelerin bilimsel bilginin üretildiği ve hedefler anlamında toplumun hedeflerini elde etmesine katkı koyan çok önemli kurumlar olduğunu kaydeden Güzeloğlu, Bilgi temelinde gelişen ve bilgi ekonomisi üzerinde güçlenen dünyanın bugün aynı zamanda ekonomik kalkınmasına da üniversiteler çok doğrudan katkı koyan ve sağlayan kurumlardır. Bu doğrultuda ülkemizde son yıllarda üniversite kavramında ve sayısında çok büyük artış ve başarı olmuştur. Bu bağlamda Türkiye nin il ölçeğinde 3 üniversitesi bulunan ve bu anlamda en zengin ve güçlü olan illerinin başında da Mersin ilimiz gelmektedir diye konuştu. Türkiye de çok az ile nasip olan bir üniversite sayısı ve bunların kentte katkısı ile Mersin in geçmişten çok daha güçlü, güvenli ve geleceğe doğru emin adımlarla yürüdüğünü vurgulayan Güzeloğlu, Üniversitelerimizin arasında yer alan Toros Üniversitemiz genç kimliğine rağmen ilin gelişimine, sosyal ve toplumsal proje ve çözüm süreçlerine katkısıyla gerçekten kısa sürede anlamlı ve önemli kazanımları Mersin e taşımıştır. Mersin Üniversitesi (MEÜ) içinde yer alan ve faaliyetlerini devam ettiren Mersin Teknopark da Türkiye deki teknoparklar arasında genç bir teknopark olmasına rağmen hem firma hem doğrudan üretim hem de nitelikli genç istihdam açısından önemli bir başarı sağlamaktadır şeklinde konuştu. Vali Güzeloğlu, işbirliği protokolünün herkese hayırlı ve uğurlu olmasını diledi. İŞKUR Mersin İl Müdürü Mustafa Kutlu ise İŞKUR olarak istihdamı artırmaya yönelik faaliyetlerine devam ettiklerini belirterek bu çerçevede, işbirliği protokol imzasıyla bu çalışmalara bir yenisi daha ekleyeceklerini belirtti. Mersin Teknopark Olarak 109 Katma Değerli Projeyi Tamamladık KISA KENT HABERLERİ Mersin Teknopark Genel Müdürü Özgür Durmaz da Mersin Teknopark ın 2009 yılında kurulduğunu hatırlatarak, Teknopark olarak yaptığımız çalışmalarla 63 firmasıyla 109 tane katma değerli projeyi tamamladık. Bu 109 projenin 2012 yılı sonunda firmalar tarafından gerçekleşen cirosu 40 milyonun üstündeydi. Dolayısıyla firma başına düşen 1 milyon üzerindeki gelir rakamı kent ekonomisinde gözle görülür değişikliklere imkan verdi. Dolayısıyla birlikten kuvvet doğar diyerek, biz de tüm kurumlarla birlikte firmalarımızın kaliteli personele ulaşabilmelerini sağlayabilmek noktasında, iki protokol imzalayacağız. Protokollerden bir tanesini İŞKUR la gerçekleştireceğiz. Bu doğrultuda üniversite öğrencilerimizden girişimciler ortaya çıkarmaya çalışacağız ve bu girişimcileri KOSGEB destekleriyle de bütünleştireceğiz. Arkasından Toros Üniversitemizle imzalayacağımız protokolde üniversitemizin işbaşı eğitimi kapsamında öğrencilerin derslerinden sayılmak üzere Teknopark ta eğitim almalarına ve firmalar tarafından sahada yetişmelerine imkân sağlayacağız. Bu hem kent için bir kazanım haline gelecek, hem Toros Üniversitemizin öğrencilerinin sahada olmalarını sağlayacak, hem firmalarımızın kalifiye elamanlarını kendileri yetiştirmelerine, hem de öğrencilerin eğitim sonrasında doğrudan iş bulmalarına imkan sağlayacak ifadelerini kullandı. Benim Bir Rüyamın Gerçekleştiği Günlerden Bir Tanesi Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tayyar Şen ise rüyasının gerçekleştiğini belirterek, rektörlük görevine geldiğinden beri üniversiteyi bir kent üniversitesi yapma vizyonu içerisinde bir yerlere getirmek için gerekli girişimlerde bulunduğunu ancak çoğunlukla hayal kırıklığına uğradığını çünkü karşıdan o isteği göremediğini söyledi. Bu protokolle düşüncelerinin hayata geçtiğini kaydeden Şen, kente katkı sağlayacak bir çalışmanın başında olduklarını, ikinci aşamada eğitimin ötesinde yaşamın içinde ilkesi ile oluşturdukları programlar çerçevesinde öğrencilerin eğitim hayatı sırasında iş dünyasının gereklerini görüp, uygulamaları içerisinde olup kendilerini daha iyi yetiştirmelerinin mümkün olacağını söyledi. Konuşmaların ardından Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tayyar Şen, Mersin Teknopark Genel Müdürü Özgür Durmaz ve İŞKUR Mersin İl Müdürü Mustafa Kutlu arasında protokol imza töreni gerçekleştirildi. (İHA) Mersin Barosu, kuruluşunun 89. yıl kutlama etkinlikleri kapsamında Mersin Barosu Müzesi açtı. Baro Lokali nde gerçekleşen açılış törenine, CHP Mersin Milletvekilleri Aytuğ Atıcı ile Vahap Seçer, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Turhan, Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım, Mersin Emniyet Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Samih Teymur, Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, Mersin Tabip Odası Başkanı Galip Kırıcı, CHP İl Başkanı Faruk Akar ve avukatlar katıldı. Açılışta konuşan Baro Başkanı Alpay Antmen, çok anlamlı bir etkinlikte buluşmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, Mersin Barosu nun hafızasını kaybetmemesi adına bu müze önemli bir adımdır. Şu an müzede 20 avukatın katkılarıyla 150 ye yakın eser bulunuyor. Müzedeki en eski eser, 1940 yılına ait baronun yayınladığı Tarikatı Karikatüre Mizah Dergisi'dir. İlerleyen süreçlerde müzedeki eser sayımız hızla artacak. Mersinlileri müzeye destek vermeye ve gezmeye çağırıyoruz" dedi. KISA KENT HABERLERİ Mersin Barosu Müze Açtı Konuşmaların ardından protokol üyeleri, müzenin açılışını gerçekleştirerek, Baro nun 89. yıl pastasını kesti. Protokol daha sonra sergilenen eserleri inceleyip, yetkililerden bilgi aldı. (İHA) İpek Ongun TEGV'li Çocuklarla Buluştu Yazar İpek Ongun, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Mersin Öğrenim Birimi'ni ziyaret ederek, burada eğitim gören öğrencilerle bir araya geldi. Yaklaşık 3 saat boyunca çocuklarla sohbet eden ve onlara kitap okuyan İpek Ongun, öğrencilere keyifli dakikalar yaşattı. Ziyaretinden dolayı İpek Ongun'a teşekkür eden TEGV Mersin Öğrenim Birimi Sorumlusu Müberra Ateş, bu gibi etkinliklerin çocukları mutlu ettiğini söyledi. Ateş, "Mersinli ünlü yazarımız İpek Ongun'un bu ziyareti bizi hem gururlandırdı hem de mutlu etti. Çocuklar unutulmaz dakikalar yaşadı. Bizim için de güzel bir gün oldu. Bu tür ziyaretler bize destek oluyor. Her zaman bu tür ziyaretlere kapımız açık" dedi. TEGV noktalarında hem çocuklara eğitim desteği verdiklerini hem de eğlendirici etkinlikler yaptıklarını belirten Ateş, "Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, ilköğretim çağındaki çocuklarımızın, daha güzel bir çocukluk yaşamaları ve yarınlara umutla bakmaları için, okul içi ve dışı saatlerde çok yönlü bir eğitim desteği almalarını ve çağdaş eğitim olanaklarından faydalanmalarını amaçlıyor. Türkiye genelinde, 37 yerleşik ilde 10 eğitim parkı, 44 öğrenim birimi, 24 Ateşböceği ve 3 il temsilciliği ile çocuklarımıza eğitim desteği hizmeti sürdürüyor. Kuruluşundan bu yana 1,6 milyon çocuğumuza verdiği eğitim desteğini on binlerce gönüllüsü ile gerçekleştiriyor" diye konuştu. (İHA) 20 21

KISA KENT HABERLERİ Mut ta 76 Bin Ton Kayısı Hasadı Yapıldı Türkiye nin kayısı ihtiyacının yüzde 70 ni karşılayan Mersin in Mut ilçesinde bu yıl 76 bin ton kayısı hasadı yapıldığı, bunun 25 bin tonunun ihraç edildiği ve toplamda 40 milyon dolar gelir elde edildiği bildirildi. Mut İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Levent Abaş, 2013 yılında ihracatta hedefi yakaladıklarını belirterek, Akdeniz ülkelerinden Fransa, İtalya ve İspanya'dan önce kayısı hasadının Mut'ta gerçekleştiğini söyledi. Abaş, "Kayısı Romanya, Ukrayna ve Letonya ülkelerine ihraç edildi. Artık bundan sonraki hedefimiz, Uzakdoğu ülkelerinden Çin ve Japonya pazarına kayısı ihraç etmek. Bu yıl Japonya'dan gelen bir heyet incelemelerde bulundu. Japon heyet ile yapılan görüşmelerde olumlu sonuçlar ortaya çıktı. Gelecek yıllar hedefimiz, Uzakdoğu pazarına da kayısı ihracatı yapmaktır" diye konuştu. (İHA) YENİ REKLAM GELECEK! 22 23

DENİZCİLİK HABERLERİ DENİZCİLİK HABERLERİ İzmir de Römorkör Kazası: 10 TSK Personeli Şehit Oldu, 17 Kişi Yaralandı İzmir de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı na ait Alaybey Tersanesi nde bakımda olan TCG Değirmendere römorkörü dalış esnasında alabora oldu. Kazada 10 personel şehit oldu, 17 kişi yaralandı. Gemi ve Yat İhracatı 2013'te Rekor Kırdı Sektörün ihracatı, 2013'te bir önceki yıla göre yüzde 43,5'lik artışla 1 milyar 163 milyon 591 bin dolara ulaştı. Genelkurmay Başkanlığı ndan yapılan açıklamada, İzmir Tersanesi nde havuzda bakımda olan TCG Değirmendere römorkörünün dalış esnasında sağ tarafa yan yatmak suretiyle alabora olduğu belirtildi. Olayla ilgili adli ve idari tahkikata başlandığı kaydedilen açıklamada, şehitlere Allah tan rahmet, kederli aileleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına başsağlığı dileğinde bulunuldu. Biçer. Şehitler için Alaybey Tersanesi nde düzenlenen askerî törenin ardından cenazeler memleketlerine uğurlandı. Vinç De Bakım İçin Sıradaydı İddiası Edinilen bilgiye göre İzmir Tersanesi ndeki kaza öncesinde 27 Kasım da bakıma gelen, TCG Değirmendere römorkörünün yanı sıra yine Deniz Kuvvetleri Komutanlığı nda hizmet veren ve ismi açıklanmayan bir mayın tarama gemisi de aynı havuzda bulunuyordu. Bakım çalışması sona eren 2 gemiden ilk olarak mayın tarama gemisi yeniden denize indirilirken, bu sırada havuzda bulunan, TCG Değirmendere römorkörü, havuzun balans ayarının bozulması sonucu sağa doğru yan yattı. Kazada hayatlarını kaybedenlerin isimleri şöyle: İkmal Başçavuş Veysel Gündoğdu, deniz erleri Yavuz Erslan, Süleyman Mert Paşalı, Fehmi Kocaman, Ali Can Bülbül, Serdar Baloğlu, Rıdvan Çöpçü ve Semih Sözen ile tersane işçileri Cafer Kırbaş ve Ercan 2013'te 53 kruvaziyer gemiyle Alanya Limanı'na gelen 57 bin 454 yolcu, ilçe ekonomisine yaklaşık 6 milyon dolar katkı sağladı. İsrail gemilerinin bölgeden çekilmesiyle birlikte her yıl düşüş yaşayan Alanya Limanı, Avrupa ve Amerika nın ünlü kruvaziyer firmalarıyla anlaşmalar yaparak son 6 yılın en yüksek gelirine ulaştı. Konuyla ilgili açıklama yapan ALİDAŞ Başkan Vekili Müfit Kaptanoğlu, "İsrail gemilerinin durmasıyla son yıllarda bir düşüş oldu ancak bu düşüşü Avrupa gemileriyle toparladık. Doğu Akdeniz deki olaylar nedeniyle önümüzdeki yıl için beklentimiz biraz düşük. Özellikle Mısır da yaşanan olaylar nedeniyle büyük kruvaziyer firmalarının bu bölgeye soğuk baktığını gözlemliyoruz" Öte yandan, İzmir Tersanesi nde yan yatan römorkörün kaldırılması için gönderilen yüzer vincin, bir süreden beri aynı tersanede bakım için sıra beklediği iddia edildi. İzmir Limanı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Ege Denizi ndeki tek tersane olan İzmir Tersanesi nde, TCG Değirmendere isimli römorkörün yan yattığı kazanın ardından acilen göreve çağrılan, TCDD Barbaros isimli yüzer vinç, aynı tersaneden yoğunluk nedeniyle bakım için randevu alınamaması üzerine bir süre önce faaliyetini durdurdu. Geminin bakımının yapılamaması nedeniyle Türk Loydu tarafından limana bağlanması yönünde karar verildi. Yaşanan kaza sonrası talep üzerine özel izinle olaya müdahale eden vinç, kazada kaybolanların bulunması çalışmalarında görev aldı. Alanya'ya Denizden 6 Milyon Dolar Katkı dedi. Doğu Akdeniz ülkelerinde yaşanan olayların da bölgedeki kruvaziyer turizmini olumsuz etkilediğini öne süren Kaptanoğlu, "İsrail gemilerinin durmasıyla son yıllarda bir düşüş oldu ancak bu düşüşü Avrupa gemileriyle toparladık. Doğu Akdeniz deki olaylar nedeniyle önümüzdeki yıl için beklentimiz biraz düşük. Özellikle Mısır da yaşanan olaylar nedeniyle büyük kruvaziyer firmalarının bu bölgeye soğuk baktığını gözlemliyoruz" dedi. (denizhaber.com.tr) İstanbul, gemi ve yat ihracatının yüzde 65,23'ünü tek başına karşılarken sektörün diğer önemli ili Yalova'nın aldığı pay yüzde 24,16 oldu. Bu iki il, Türkiye'nin 2013'teki toplam gemi ve yat ihracatının yüzde 89,40'ını (1 milyar 40 milyon 282 bin dolar) gerçekleştirdi. Türkiye'nin gemi ve yat ihracatı, 2013 yılında, bir önceki seneye göre yüzde 43,5'lik artışla 1 milyar 163 milyon 591 bin dolar oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) kayıtlarından derlenen bilgilere göre, Aralık 2012'de 99 milyon 579 bin dolar olan gemi ve yat ihracatı, 2013'ün aynı ayında yüzde 3,9'luk düşüşle 95 milyon 673 bin dolara geriledi. Buna rağmen 2012'de 810 milyon 936 bin dolar olan dış satım, 2013'te yüzde 43,5'lik artışla 1 milyar 163 milyon 591 bin dolara yükseldi. "Aslan payı" İstanbul'un Sektörde açık ara lider durumdaki İstanbul'un, 2012'de 654 milyon 638 bin dolar olan ihracatı, 2013'te yüzde 15,95'lik artışla 759 milyon 80 bin doları gördü. İstanbul'a rakip gösterilen Yalova-Altınova ise bu dönemde yine ihracat artış hızıyla dikkati çekti. 2012'de sektörel bazda sadece 86 milyon 146 bin dolar ihracat gerçekleştiren Yalova, geçen yıl yüzde 226,42'lik rekor artışla ihracatını 281 milyon 202 bin dolara taşıdı. 2013 yılında 1 milyar 163 milyon 591 bin dolarlık gemi ve yat ihracatının yüzde 65,23'ünü İstanbul, yüzde 24,16'sını ise Yalova gerçekleştirdi. Bu illerin, sektörün toplam ihracatından aldığı pay ise yüzde 89,40 olarak kaydedildi. Sektörün gözde pazarı Norveç Sektör, 2013'te ihracatının yaklaşık 4'te birini (273 milyon 994 bin dolar), "Vikinglerin ülkesi" olarak bilinen Norveç'e yaptı. Bu ülkeyi, 223 milyon 208 bin dolar dış satım kaydedilen Malta izledi. Türkiye ayrıca Cayman Adaları'na 106 milyon 747 bin, Marshall Adaları'na 84 milyon 138 bin, Hollanda'ya 61 milyon 150 bin, İngiltere'ye 61 milyon 140 bin, ABD'ye 38 milyon 688 bin, İngiliz Virgin Adaları'na 36 milyon 487 bin, Panama'ya 31 milyon 217 bin, İtalya'ya 27 milyon 869 bin, Almanya'ya 22 milyon 406 bin, Rusya Federasyonu'na 19 milyon 987 bin, Hong Kong'a 18 milyon 556 bin, Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) 17 milyon 740 bin dolarlık ihracat kaydetti. (denizhaber.com.tr) 24 25

DENİZCİLİK HABERLERİ DENİZCİLİK HABERLERİ Türkiye'nin Kıyıları Amfibik İnsansız Hava Aracı İle İzlenecek Yeni Deposuyla Cosco Artık Dedeağaç Limanı'nda ilk deneme uçuşu Mersin'de yapılan Amfibik İnsansız Hava Aracı (A-İHA) Türkiye kıyılarının incelenmesi için geliştirildi. ilk deneme uçuşunu Mersin'de başarılı şekilde yapan Amfibik İnsansız Hava Aracı (A-İHA), ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ortaklığında Türkiye kıyılarının incelenmesi için geliştirildi. Denizde ve karada iniş-kalkış yapabilen TÜBİTAK Bireysel Girişimcilik Aşamalı Destek Programı kapsamında geliştirilen A-İHA, deneme uçuşu için ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Erdemli Yerleşkesi'ne getirildi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bedri Kurtuluş'un yürütücülüğünde gerçekleştirilen projede ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği'nden Doç. Dr. Funda Kurtuluş, Araştırma Görevlisi Talha Mutlu, yüksek lisans öğrencisi Levent Cevher, pilot Saffet Gökuç, Yrd. Doç. Dr. Evren Tunca ve Prof. Dr. Ozan Tekinalp, sistem ekibi olarak çalışmada yer aldı. İlk deneme uçuşu için denizden havalanan A-İHA, "ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü yerleşkesi kıyılarının deniz kaplumbağaları açısından ekolojik özelliklerinin belirlenmesi" projesi için uçuş rotası boyunca RV LAMAS adlı araştırma gemisiyle beraber eş zamanlı denizden veri topladı. ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Funda Kurtuluş, gazetecilere yaptığı açıklamada, böyle bir çalışmanın Türkiye'de ilk kez gerçekleştirildiği belirterek, yaklaşık 20 kişilik ekiple 1 yıldır sürdürdükleri proje kapsamında 93 bin liralık ödenekten şu ana kadar 30 bin liralık harcama yapıldığını belirtti. Yapılan insansız hava aracını, kıyılarda çevre kirliliğinin gözlemlenmesi, kıyıdaki klorofil ölçümleri, denizdeki diğer parametrelerin ölçülmesi, deniz kaplumbağalarının ve yunusların takibi gibi birçok amaçla kullanacaklarını ifade eden Kurtuluş, denizde ve karada iniş-kalkış yapabilen insansız hava aracıyla Türkiye de bir ilki gerçekleştirdiklerini bildirdi. Kurtuluş, üzerindeki kamerayla görüntü alınan A-İHA'nın 3,5 kilogram ağırlığında ve 1,6 metre uzunluğunda olduğunu, ilk uçuşun başarılı olmasından mutluluk duyduklarını ve projeyi geliştireceklerini anlattı. (Vira Haber) ABD ye Deniz Casusluğu İddiası Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA in Avrupa dan Asya ya uzanan su altı kablo sistemi ile ilgili bilgileri ele geçirdiği iddia edildi. 18 bin kilometre uzunluğundaki kablo sisteminin adı SEA-ME-WE-4 ve büyük bölümü su altında bulunuyor. 2005 yılında yerleştirildiğinden bu yana, kablo, Asya ve Avrupa arasında telefon görüşmeleri ve internet için ana bağlantı konumunda. Alman Der Spiegel dergisinin haberine göre, Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA), sistemin ağ yönetimi hakkındaki bilgilere erişim sağlamayı başardı. Deutsche Welle de tarafından derlenen haberde, NSA in Özel Erişim Operasyon Birimi nin işletme konsorsiyumunun internet sitesini hacklediği ve kablo sisteminin teknik altyapısı hakkındaki verilere ulaştığı iddia ediliyor. Dergide yer alan habere göre, NSA uzmanları ağın önemli bir bölümü hakkında bilgiye sahip. İlk adım SEA-ME-WE-4 adlı su altı kablo sistemi Fransa nın liman kenti Marsilya dan başlayıp Akdeniz üzerinden Kuzey Afrika, Körfez ülkeleri, oradan da Pakistan, Hindistan, Singapur, Malezya ve Tayland a kadar uzanıyor. Ağ üzerinde 17 tane çıkartma noktası var. Bunlar söz konusu bölgelerde anakara üzerindeki veri ağlarıyla bağlantılı ve bilgiler oradaki yerel ağlar üzerinde kaydediliyor. Ağı yöneten 16 firma arasında Fransız Orange, Telecom Italia ve Hint Tata Communications firmaları da bulunuyor. Spiegel in 13 Şubat tarihli çok gizli olarak sınıflandırılmış belgeye dayandırdığı haberinde, veri yönetimine yapılan bu saldırının bir ilk adım olduğu ve gelecekte bu ve diğer kablo sistemleri hakkında ek verilere ulaşmak için başka operasyonlar planlandığı da belirtiliyor. Eski NSA çalışanı Edward Snowden ın ifşa ettiği veriler çerçevesinde, kurumun İngiliz GCHQ gibi diğer ülkelerin istihbaratlarıyla birlikte, 1999 yılında kullanıma giren 39 bin kilometre uzunluğundaki SEA-ME-WE-3 adlı kablo sistemine ve diğer kıtalar arası veri ağlarına da erişim sağladığı ortaya çıkmıştı. (Vira Haber) Dedeağaç (Alexandroupoli) Limanı ndaki deposuna resmen kavuşan Cosco, uluslararası deniz taşımacılığının önde gelen şirketleri arasında yer alıyor. Deponun tahsis edilmesini öngören protokol anlaşması 3 Aralık Salı günü imzalandı. Bu anlaşma ile uluslararası deniz taşımacılığının önemli şirketlerinden olan Cosco, Dedeağaç (Alexandroupoli) Limanı ndaki deposuna resmen kavuştu. Anlaşma, Dedeağaç Liman Müdürlüğü Başkanı Stavros Stavrakoğlu ile Cosco nun Selanik Şubesi Müdürü Yorgos Kornilakis tarafından imzalandı. Anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte dünya devi taşımacılık şirketinin Yunanistan da Pire Limanı ndan sonra Dedeağaç Limanı na yönelik ilgisi de resmiyete kavuşmuş oldu. Öte yandan yapılan Türkiye nin hammadde bağımlılığını azaltmak amacıyla Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR tarafından 2008 de devralınan PETKİM, rafineri yatırımı yaptı. SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, Petrolü ithal edeceğiz ama artık dizel, jet yakıt ithal edilmeyecek. Aradaki katma değer ülkemizde kalacak. dedi. anlaşmanın, bir kez daha Dedeağaç Limanı nın jeopolitik konumunu ve stratejik önemini öne çıkardığı yorumları yapılıyor. (Vira Haber) Petkim den Hammadde Bağımlılığını Azaltmaya Yönelik Hamle Hammadde kaynağı güvenilirliği olmayan petrokimyanın dünyada ayakta kalmasının mümkün olamayacağını söyleyen SOCAR Türkiye Başkanı (CEO) Kenan Yavuz, petrokimyada yerli üretimin yüzde 20 olduğunu ve bunun yüzde 80 inin ithal edildiğini söyledi. Yavuz, Rafinerimizi devreye aldığımızda yüzde 100 ithalatı ikame edeceğiz. Bizim rafinerimiz petrokimyada tutuyor. Petrolü ithal edeceğiz ama artık Türkiye dizeli, jet yakıtını ithal etmeyecek. PETKİM in hammaddesi olan naftayı da ithal etmeyecek. Aradaki katma değer Türkiye de kalacak. dedi. SOCAR Türkiye Başkanı ve PETKİM Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz; 10 milyon kapasiteli bu rafinerinin, Türkiye nin ithal ettiği bütün rafinaj ürünlerini yerleştiren bir proje olduğuna dikkat çekti. PET- KİM üzerinden, Türkiye ve Azerbaycan ara malı üretiminde önemli bir olaya imza attıklarını kaydeden Yavuz, Hammaddeyi, doğalgazı ve petrolü ithal ediyoruz. Dünyada bu sektörlerde söz sahibi olan Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Japonya, Avusturya nın petrolü ve doğalgazı yok. Demek ki bu sektörlerde söz sahibi olmak için petrol ve doğalgaz olması gerekmiyor. Önemli olan bunun üstüne bilgiyi, beceriyi, entegrasyonu ve vizyonu koymak şeklinde konuştu. Türkiye nin en büyük probleminin cari açık olduğunu ifade eden Yavuz, üreten bir ekonomi olmadığımız takdirde cari açığı yenmemizin mümkün olmayacağını belirtti. Yaptıkları yatırım gibi 30 milyar dolarlık 6-7 tane yatırım olduğu takdirde Türkiye nin cari açık probleminin çözüleceğini kaydeden Yavuz, yatırım süreçlerinde inşaatta, kendi bünyelerinde 1.000 kişi çalıştıracaklarını aktardı. PETKİM Konteyner Limanı nın, Türkiye nin 2 katı büyüklüğünde olduğunu ve 2015 te bunu hizmete alacaklarını kaydeden Yavuz, 1,5 milyon adet konteynerlik bir liman yaptıklarını söyledi. Bu çalışmayla Türkiye nin en önemli demiryolu ve karayolu bağlantısı da yapılmış olacak. (denizhaber.com.tr) 26 27

DENİZCİLİK HABERLERİ DENİZCİLİK HABERLERİ Sınıfının En Sessiz Denizaltısı Teslim Edildi Rus tersanesinde inşa edilen 'Hanoi' adlı Vietnam'ın ilk Kilo sınıfı denizaltısı yarı-dalgıç taşıyıcı 'Rolldock Sea' gemisi tarafından Vietnam Cam Ranh Limanı'na getirildi. Bu Yıl 364 Gemi Rusya da inşa edilen Kilo-636 sınıfı denizaltı, Vietnam karasularını savunmak, donanma kapasitesini artırmak ve modernize etmek için inşa edildi. Rusya'da inşa edilip geliştirilen denizaltı, Vietnam ın ilk dizel ana makinaya sahip Kilo sınıfı denizaltı özelliğine sahip. Kilo sınıfı denizaltılar Rusya St Petersburg Admiralty Verfi Tersanesinde inşa ediliyor. 3,000-3,950 ton deplasmana sahip Kilo sınıfı denizaltı 73.8 metre uzunluğa sahip. 52 kişilik mürettebat kapasitesi olan denizaltı, 45 gün denizin altında kalabiliyor. 300 metre dalış derinliğine sahip olan denizaltı, 6.000-7.500 deniz millik bir mesafede çalışabilecek kapasiteye sahip. Kilo sınıfı denizaltılar dizel ana makinaları sayesinde dünyanın en sessiz denizaltıları arasında gösteriliyor. (denizhaber.com.tr) Balıkçı Filosundan Çekildi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, denizlerde su ürünleri varlığını korumak amacıyla balıkçı teknelerini azaltma programı çerçevesinde bu yıl 364 gemiyi filodan çekti. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, denizlerde su ürünleri varlığını korumak amacıyla balıkçı teknelerini azaltma programı çerçevesinde bu yıl 364 gemiyi filodan çekti. Sektörden gelen talep üzerine destekleme kapsamını genişleten Bakanlık, çalışmaya 2014 yılında da devam etme kararı aldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, balıkçılık sektöründe avcılık yapan ruhsatlı tekne sayısını azaltarak su ürünleri üzerindeki av baskısını azaltmak amacıyla harekete geçti. Bakanlık, ilk olarak toplam su ürünleri avcılığının yüzde 90 ını gerçekleştiren 12 metre ve üzerindeki balıkçı gemilerini kapsam içine aldı. Gönüllülük esasına dayalı olarak başvuruların bir önceki yıl alındığı program kapsamında 2013 sonu itibarıyla 364 balıkçı gemisi filodan çekildi. 62,1 milyon TL destekleme ödemesi yapılan uygulama ile 12 metre üzerinde boy uzunluğuna sahip bin868 adet balıkçı gemisinin yüzde 19,5 i filodan çıkarılmış oldu. Alınan balıkçı gemilerinden 29 adeti kontrol amaçlı olarak Bakanlık İl Müdürlüklerine ve araştırma amaçlı kullanılmak üzere bazı üniversitelere hibe edildi. Geriye kalan 335 adeti ise Makine Kimya Endüstri Kurumunun İzmir Aliağa Gemi Söküm Tesislerinde ayrıştırma işlemine tabi tutuldu. 2014 te yapılacak alıma 534 adet başvuru Su ürünlerinde av ve av gücü arasındaki dengenin sağlanmasını amaçlayan Bakanlık, gelen talep üzerine desteklemenin kapsamını genişleterek bu yıl da uygulama kararı aldı. Buna göre 10 metrenin üzerindeki balıkçı gemilerini içerecek desteklemeli tekne alımı için 20 Eylül 2013 tarihinde sona eren müracaat süresi içerisinde 534 adet balıkçı gemisi sahibi başvuruda bulundu. Başvuru yapan balıkçı gemilerinin alımına 2014 yılı Mart ayından itibaren başlanması planlanıyor. 534 geminin tamamının alımı halinde 67 milyon TL ödeme yapılarak, 10 metrenin üzerindeki balıkçı gemilerinin sayısı yüzde 23 oranında daha azaltılmış olacak. 2014 yılında yapılacak alımlarda balıkçı teknelerine 10-20 metre arasındakiler için metre başına 10 bin, 21-30 metre arasındakiler için metre başına 15 bin ve 30 metrenin üzerindekiler için metre başına 20 bin lira destekleme ödemesi yapılacak. Balıkçı gemilerinin filodan çıkartılması uygulaması, 2007-2013 yıllarında büyük balıkçılık filosuna sahip İspanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Danimarka gibi ülkelerde de uygulandı. Desteklemeli alım uygulaması; av miktarı aynı kalmasına rağmen 2002 yılına kadar sürekli artış gösteren tekne sayısını azaltarak su ürünleri avcılığının ekonomik olarak sürdürülebilirliğini hedefliyor. Böylece Bakanlıkça yapılan bu alım balıkçılığı bırakmak isteyen tekne sahiplerinin mağdur olmadan sektörden ayrılmalarını sağlarken, balıkçılık yapmaya devam eden tekne sahiplerinin de ekonomik olarak rahatlamasına yardımcı olacak. Ayrıca av ile av gücü arasındaki denge kurularak denizlerdeki balık varlığı da korunmuş olacak. (denizhaber.com.tr) 77 Metre Derinlikten Çıkan Gürgen Batığı İtalya da 1966 da yapıldıktan sonra sırasıyla Jacopa Tıntoretto, Tintoretto, Sara 1 ve El Salam adı verilen gemi, Türkiye deki bir armatöre satıldığında Gürgen ismini almıştı. Ege, Akdeniz ve Karadeniz de insan ve araç taşımakta kullanılan feribot en son Trabzon-Soçi arasında sefer yapıyordu. Bir yıl boyunca çalıştılar 18 Ağustos 2000 de Trabzon limanında beklerken güvertesinde çıkan yangında tehlike yaratmaması için Karadeniz e götürülen feribot, ağır yaralı olduğu için batmıştı. 13 yıldır kimsenin ulaşamadığı geminin izini süren Trabzonlu dalgıçlar önemli bir keşfe imza attı. Karadeniz gibi zorlu hava koşulları olan bir denizde batık gemiyi aramak için oluşturulan ekip yaklaşık 1 yıl çalıştı. Önce geminin bulunduğu yer tam olarak tespit edilirken 77 metre derinlikte olduğu için normal dalış kurallarının dışında önlemler alındı. Karadeniz Dalgıçları Spor Kulübü nden Rıza Birkan önderliğindeki ekibin 77 metreye inerken güvende olması için Trimix gazı kullanıldı. Oksijen, helyum ve azotun karıştırılmasıyla ortaya çıkan Trimix, derin suya inişlerde dalgıçların vücutlarında meydana gelebilecek zararları engelledi. Abu Dabi emiri ve Birleşik Arap Emirlikleri nin Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayid El Nahyan a ait 180 metre boyundaki dünyanın en uzun yatı Azzam sahibine teslim edildi. Saatte 31.5 knot a yani 58.5 kilometre sürate erişen yat aynı Ters dönmüş olması büyük bir engeldi Ali Değirmenci, Ali Hakan Eğilmez, Alper Burak Küçükkaramıklı, Cüneyt Sivri, Tolga Akdemir, Ali Şener ve Razı Birkan dan oluşan ekip, 77 metre derine inerek Gürgen feribotunu görüntüledi. Rıza Birkan, En büyük engel çok derinde ve ters dönmüş olmasıydı. Üstelik Karadeniz in su yapısından kaynaklanan ışık yetersizliği de bizi zorladı. Geminin içine girmeyi başardık. Pek çok canlı türüne ev sahipliğini yapmaya başladığını gördük dedi. 1994 te Trabzon-Soçi arasında Gürgen feribotu ile seyahat eden yolculardan olan Ali Hakan Eğilmez de dalış ekibindeydi. Eğilmez, 20 yıl önce güvertesinden Karadeniz i seyrettiğim gemiyi derinlerde ziyaret etmek güzeldi diye konuştu. (denizhaber.com.tr) Şeyh Dünyanın En Uzun Yatına Kavuştu Abu Dabi Emiri ve Birleşik Arap Emirlikleri nin Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayid El Nahyan a ait 180 metre boyundaki dünyanın en uzun yatı Azzam sahibine teslim edildi. zamanda dünyanın en hızlısı. Almanya Bremen deki Lurssen tersanesine inşa edilen 180 metrelik uzunluğundaki dev motor yatın sahibi Abu Dabi emiri ve Birleşik Arap Emirlikleri nin Devlet Başkanı Halife bin Zayid El Nahyan a teslim edildiği bildirildi. Daha önce Kuzey Denizi nde yaptığı test seferi sırasında fotoğraflanan ve 3 yılda yapılan yatın 600 milyon dolara mal olduğu öğrenildi. Adı Arapça da kararlılık anlamına gelen Azzam ın, saatte 31.5 knot a yani 58.5 kilometre sürate erişerek aynı zamanda dünyanın en hızlı yatı olduğu da kaydedildi. Azzam ın 29 metre boyunda ve 18 metre genişliğinde bir ana salonu bulunuyor. İki adet gaz tribünlü ve iki adet dizel makineleri, toplamda 94 bin beygir güç üretiyor. Süper mega yatın iç tasarımını ise, Fransız tasarımcı Christophe Leoni üstlenmiş. Böylelikle, Roman Abromoviç in, 163.5 metrelik yatı Eclipse ile elinde bulundurduğu dünyanın en uzun yatının sahibi unvanını El Nahyan a kaptırdı. (Vira Haber) 28 29

DENİZCİLİK HABERLERİ Trieste deki Samer Seaport Terminali nin satın alma anlaşması Trieste Ticaret Odası nda düzenlenen bir törenle imzalandı. İmza törenine Türk ve İtalyan yetkililer katıldı. Anlaşmaya ilişkin olarak açıklamalarda bulunan U.N Ro-Ro CEO su Sedat Gümüşoğlu, şirket olarak ilk yurt dışı liman yatırımını hayata geçirmiş olduklarını söyledi. U.N RO-RO İtalya da Terminal Satın Aldı Ro-Ro taşımacılık şirketlerinden U.N Ro-Ro, 1994 yılından beri kullandığı İtalya nın Trieste Limanı ndaki Samer Seaport Terminali nin yüzde 60 nı satın aldı. Törenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan U.N Ro-Ro CEO su Sedat Gümüşoğlu, Bu anlaşma bir Türk şirketi olarak U.N Ro-Ro nun Avrupa ya yaptığı ilk terminal yatırımıdır. Bu yatırımı Türkiye nin ihracatının potansiyelinin çok daha artacağını da öngörerek daha Avrupa nın içlerine kadar devam ettirmek istiyoruz dedi. Tren Sistemiyle Avrupa ya Bağlanacak X6 adı verilen bu yeni modelin üretiminde son kuşak yarışçı-gezgin Xperformance (Xp) serisine sağlamlık, burulmazlık ve stabilite kazandıran karbon takviyeli vakum epoksi teknolojisi kullanılacak. Ayrıca ödüllü Xcruising (Xc) serisinin en iyi özelliklerini de bünyesinde toplayacak olan teknoloji harikası X6, yepyeni, son derece gelişkin, lüks ve Akdeniz seyir kültürüne hitap eden süratli ve konforlu yeni bir serinin ilk müjdecisi olacak. Yeni serinin bu ilk modeli 60 feet boyutlarında olacak ve geleneksel tarzda üretilmiş 60 feet lik bir yata göre yüzde 15-20 daha hafif, daha hızlı ve daha donanımlı olacak. X6 nın sadece bir ya da iki kişi tarafından güvenli bir şekilde abranmasına öncelik verildiğinden yelken ve arma seçenekleri Trieste Samer Seaports Terminali nin kapasitesinin genişletilmesi için 8,5 milyon euroluk bir yatırım yapacaklarının altını çizen Gümüşoğlu şunları söyledi: Biz bu terminali aldıktan sonra buraya bir tren yatırımı yapmayı düşünüyoruz. Raylar ve gerekli ekipmanların tamamlanmasının ardından gemiden gelen tırlar burada trene yüklenip, başta Almanya, Avusturya ve Lüksemburg olmak üzere Avrupa ülkelerine bağlayıp nakliyeci firma o noktadan ihracatlar ürünlerini alsın. Böylece Avrupa içerisine hiçbir belge ve kota sınırlaması olmadan istediği ülkeye ihracat çok daha hızlı bir şekilde olsun. U.N Ro-Ro olarak amacımız Ro-Ro operatörü olmaktan çıkıp intermodel alt yapı sağlayıcısı olmak. Bunun için gerekli sistemleri kuracağız. Bu sistemle Avrupa nın her noktasına ulaşım sağlayacağız. (denizhaber.com.tr) X-YACHTS, Performanslı Gezi Teknelerinde Yepyeni Bir Serinin İlk Modelini Duyurdu çok geniş tutulacak. Havuzluğunda ihtiyaca göre değişik oturma düzenleri yaratılabilen X6, yükseltilmiş bir salona, çeşitli iç yerleşim seçeneklerine ve iç mekan ve döşemede sunulan geniş bir opsiyon yelpazesine de sahip olacak. Xp 50 ve 55 gibi X6 da da kıç aynalıkta 3,2 m lik bir jet RIB i alabilecek geniş bir bot garajı ve ilaveten gövde içine giren teleskopik bir paserella bulunacak. Geliştirme aşamasının sonuna gelen X6 nın 2015 başında suyla buluşması planlanıyor. (denizhaber.com.tr) 30 31

kökenli kelimelere benzeştirme yoluyla elde ettikleri boğaz, burun, akıntı, vb. gibi yeni deyimler de kullanılmaya başlanmış. Beril Baylan Amatör Denizci Derya Şerif Yarkın E. Deniz Albayı SANCAK = SAĞ, İSKELE = SOL Gemici Dilimizdeki İki Temel Deyimin Kaynağı Günümüzdeki birçok Denizci Ulus la karşılaştırıldığında, denizcilik tarihimiz birçoğuna göre çok daha eski dönemlerde başlamış ve hatta denizci atalarımız Akdeniz de uzunca bir süre üstünlük ve egemenlik sağlamış olmalarına karşın, ulusal Gemici Dilimiz, ne yazık ki yabancı dillerin fazlasıyla etkisinde kalmış. Bunun sebebi de elbette deniz yoluyla kurulan ilişkilerle zenginleşen, evrilen ve ortaklaşan Akdeniz gemici dili Lingua Franca'nın oluşmasıdır. Dolayısıyla denizcilik uygulamalarında, karşılıklı iletişimi etkin kılabilmek için kullanılan ve denizciliğe yeni başlayanlar için tamamen yepyeni bir jargon olan Gemici Dili ni doğru öğrenip doğru kullanmak için sadece bu jargonu ezberlemek değil, anlayarak öğrenmek, doğrusu en uygun yöntem. Bunun için de elbette bol bol soru sormak ve okuma yapmak, kişiyi hem bazen yüzyıllar öncesine uzanan çok zevkli bir yolculuğa çıkarıyor, hem de kelime kökenlerini çözerek, hangi deyimin nereden ve ne koşullarda türediğini görmek, deyimi daha iyi anlamaya ve öğrenmeye yardımcı oluyor. Göktürklerden günümüze doğru genişleyen Denizcilik Dilimiz Tarih sahnesine çıkmalarından itibaren suyun önemini kavramış ve onu azîz olarak kutsamış Türkler, daha destanlar döneminde Oğuz Kağan ın, Demir kargı olsun orman, Av yerinde yürüsün kulan, Daha deniz daha müren, Güneş bayrak gök kurıkan. biçiminde günümüz Türkçesine çevrilebilecek açıklamasıyla denizi ve denizciliği bir dünya egemenliği hedefi olarak benimsemiştir diyebiliriz. Türklerin 11. yüzyılda kaleme alınmış iki önemli eseri olan Divânü Lugati t-türk ve Kutadgu Bilig de deniz ve denizle ilgili çok belirgin unsurlar bulunmakta. Örneğin; Divânü Lugati t-türk te tengiz, tengiz köpügi, tering tengiz vb. gibi kavramlar, Kutadgu Bilig de daha geniş bir anlam ilgisi içerisinde yer alıyor. Ancak ilk eserlerdeki taluy, tengiz gibi kelimelerin kullanılmasında deniz kavramından çok ırmak ve göl kavramlarına vurgu yapıldığı anlaşılıyor. Çünkü, Türklerin büyük bir kısmı, Orta Asya coğrafyası içinde önlerine çıkan göl ve nehirleri tanıyor, büyük denizi ise tanımıyorlardı 1. 1071 yılında Anadolu ya gelen Türkler, uzun süre İç Anadolu da yerleşik kalmışlar. Dolayısıyla, bu uzun süre içinde deniz ve denizcilikle de bir bağlantıları olmamış. Türklerin, Selçuklar adıyla ilk kez denizle tanışmaları, 13. yüzyılda, Akdeniz deki Alanya ve Antalya liman kentleri ile Karadeniz deki Sinop un ele geçirilmesiyle başlıyor. Bu bağlamda, güneyde Cenevizli tüccarlarla başlayan ilişkiler, Venedik dili ve İtalyanca deyimlerin kazanılmasına neden olmuş. Ayrıca, 14. yüzyılda Ege Denizi nde, Türklerin egemenliğindeki Ayasoluk limanının deniz ticaret merkezi konumuna gelmesiyle artan denizcilik etkinlikleri, Osmanlıların Gelibolu da tersane kurmalarıyla oldukça gelişmiş. Bu dönemde denizci atalarımızın, deniz, ada, gemi, sal, kayık, yelken gibi tümüyle Türkçe kökenli denizcilik terimlerini ürettiklerini ve kullandıklarını görüyoruz. Bunların yanı sıra olağan günlük yaşamda kullanılan ve yine özgün Türkçe Osmanlı döneminde, toprakların giderek genişlemesi sonucunda, Türk denizcilik/ gemicilik diline yeni yeni girmeye başlayan İtalyanca deyimlerle birlikte 15. yüzyılda Arapça, Farsça, Yunanca, Romence ve Slav dillerinde kullanılan terimlerin de yaygın olarak kullanılmaya başlandığı görülmekte. 15. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı donanması, gemi sayısı ve boyutları olarak büyümeye başlamış, bu gelişme tüm Akdeniz de diğer ülkelerle olan ilişkileri arttırarak, denizcilik dilinin de gelişmesine yardımcı olmuş. Günümüzde kullanmakta olduğumuz Türk denizcilik dili, gemilerdeki araç ve aygıtlarla ilgili olarak Arapça kökenli fazla terim içermese de gökbilimle ilgili deyimler ile gezegen ve yıldız adları, çoğunlukla Arapçadır. Teknik terimlerde ağırlık Venedik dilinde, İtalyancada ve (özellikle de balık adları bakımından) Yunancadadır. Aynı dil ailesi içinde yer almaları nedeniyle, birçok denizcilik terimi İspanyolca ve Portekizcede de benzerlik gösterir. Arapların, Kuzey Afrika üzerinden İspanya ya yaptıkları seferler ve buralarda yerleşip egemenlik sağlamalarının sonucu olarak, İspanyolca ve Portekizce terimlerin karşılıklı olarak bu uluslar arasında değişimle kazanıldığını ve dolayısıyla Türklerin de bundan dolaylı olarak etkilendiğini söyleyebiliriz. Ancak, Akdeniz de oluşan bu ortak denizcilik dili (Lingua Franca), birkaç küçük ayrıcalık dışında, dönemin denizciliğinde önemli bir yeri olan İngiltere ve İskandinav ülkelerinin denizci dilleriyle asla benzeşmemektedir. Yine de Fransızca, güneyden komşu olduğu Akdeniz de kullanılan ortak denizcilik dilinden oldukça etkilenmiştir. Günümüzde Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca denizcilik deyimlerinin büyük bir çoğunluğunda şaşırtıcı düzeyde benzerlik vardır ve bu deyimler, Akdeniz de artık ortak ve yaygın olarak kullanılmaktadır. Aynı benzerlik İtalyanca, Yunanca ve Türkçe denizcilik terimleri için de geçerlidir 2. Nedir bu iskele - sancak? Denizciliğe ve özellikle de bir gemiye/yata ilk adımınızı attığınız anda, öncelikle yön ve yer adlandırmalarını doğru kullanmanız gerekir. Gemide yer adlandırmaları olan baş ve kıç gibi deyimler, güzel Türkçemizden kazanılmış ve yerleşmiş deyimler olmasına karşın ön, arka, sağ ve sol gibi temel yön adlandırmaları, yabancı dillerden edinilmiş. Pruva (ön) ve pupa (arka) gibi temel yön adlandırmalarını şimdilik bir kenara bırakıp, sağ ve sol adlandırmalarına göz atalım. Neden, günlük konuşmalarımızda olağan olarak kullandığımız sağ ve sol deyimleri değil de, gemiye çıkınca sancak ve iskele? Dümen aygıtının henüz bulunmadığı, dolayısıyla yaygın olarak kullanılmadığı tarih dönemlerinde denizciler, gemilerini sağa veya sola yönlendirebilmek için boyna 3 küreği kullanırlarmış. Söz konusu boyna küreği, her iki kıç omuzluktan da kullanılabildiği gibi, küçük boyutlu gemilerde yalnızca sancak kıç omuzluğunda konumlandırılırmış. Her iki kıç omuzluktan yapılan kullanım, benzer hareketlerin aynı anda yapılamaması (senkronizasyon bozukluğu) nedeniyle hız yitimi ve/ veya yönlendirme olumsuzlukları yaratabiliyormuş. Ayrıca, genellikle sağ ellerini kullanan gemiciler için, boyna küreğinin sancak kıç omuzlukta konuşlandırılması, kullanım açısından da en uygun çözüm biçimiymiş. Sonuçta, günümüzde gondollarda da bu kürek, sancak kıç omuzlukta bulunuyor. İşte bu boyna küreği ve onun kullanım biçimi, geminin sağ ve sol yön adlandırmalarını da etkilemiş. En önemli etken, bu küreğin bulunduğu taraftan, bir başka gemiye veya sahile yanaşamama sorunu olmuş. Kökünü, Bizans dilinde yer alan skàla 32 33

( ) sözcüğünden 4 alıp merdiven ve gemi içinde geçiş yeri olarak bilinen iskele deyimin bir anlamı da yanaşılan yer. Günümüz Türkçesinde skele, isgele, iskile ve isgile biçiminde de yer alan bu deyim, anlam farkı olmaksızın, Yunancadaki skàla ( ) sözcüğünden etkilenip, Bulgarcada skala ve skelya, Romencede skara (scara) ve şela (schela), Arnavutçada şkale (shkallë) ve skele (skelë), Dalmaçya bölgesel lehçelerinde skalla, İtalyancada scala, Provençal dilinde escalo, Fransızcada escale, İspanyolca, Portekizce ve Katalan dillerinde escala, Mısır Arapçasında saqâla, seqâla, iskala ve eskilâ, Fas ve Cezayir Arapçasında da sqâla olarak seslendirilmekte. İşte, sağ (sancak) kıç omuzluğa konuşlandırılmış olan ve dümen görevini gören boyna küreğinin etkin ve pratik kullanımını sağlayabilmek için, sahile veya bir başka gemiye tam ters yönden yani sol taraftan, gemici diliyle iskele den yanaşmak zorunluymuş. Pruva-pupa çizgisinin solunda kalan bölümüne de yanaşılan yerin adından gelen iskele denilmesinin gerekçesi ve deyimin çıkış noktası da bu olmuş. Kökü Türkçe olmayan iskele deyiminin tersinde yer alan sağ yönünün adlandırılması için kullanılan sancak kelimesi, yine merak ve kuşkuyu öne çıkarıyor. Bu amaçla, eski dönem Türkçesi kökenli olan sancak 5 kelimesinin seçilmiş olmasının altındaki neden ilginç olmalı. Çünkü Türkçemizde bayrak ve sancak deyimlerinin benzer oldukları düşünülse de aslında (biraz) farklı anlamlarda kullanılan deyimler. Geleneklerimize göre sancak, bayrağa göre, çok az da olsa manevi bir üstünlüğe sahipmiş gibi değerlendirilir. Oysa bayrak kimsenin önünde eğilmezken, sancak, Cumhurbaşkanını selamlarken hafifçe öne doğru eğilir. Aslında tartışma konumuz bu değil ama gerek dil dünyamızdaki önemine, gerekse gelenek ve göreneklerimize (hatta yasalarımıza) göre sancağın çekildiği her yer kutsal vatan toprağımız. Bu arada, Akdeniz de oluşan ortak denizcilik tarihinde (daha 4. yüzyılda) ilk kez İtalyanlar, geminin sağ tarafı için poggia deyimini üretmişler. Osmanlı denizcilerinin gemici dili de bu deyimden etkilenmiş ve bir süre poca deyimi sözlüklerdeki yerini korumuş. Bu deyimi Portekizliler poja, eski dönem İspanyol ve Katalan denizciler puja, Fransızlar poge, Dalmaçyalılar poža ve Araplar da bûgy olarak kullanmışlar 6. Bu deyimin kullanımdaki asıl ilginç taraf, geminin seyri sırasında boyna küreğini kullanan dümencinin önü kapanmasın diye (zorunlu olmadıkça) seyirler, poca, rüzgarüstü taraf olacak biçimde (apaz veya pupa seyir olarak) düzenlenmiş. Elde ettiğimiz bu bilgileri bir arada değerlendirdiğimizde; geminin teknik olarak (kullanım sırasında) bazı üstünlüklere sahip (hatta bir örnek olarak, halk dilimizdeki anlamıyla, pek ayakaltı olmayan) tarafına, önceleri kişisel ve daha sonraki dönemde de ulusal tanıtım işareti sancağın çekilmesi kadar doğal bir eylem olamaz. Ayrıca ilginç bir ayrıntı; sancak, günümüzdeki gibi kıç tarafta bir göndere değil, eski dönemde, gize veya randa yelkeninin çördek yakasına çekilerek, rüzgârın estiği yöndeki değişmelerin izlenmesine de yardımcı olurmuş 7. Sonuç olarak, konuyla ilgili tüm beklentimizi karşılayan gerçek tanım, boyna küreğinin kullanıldığı, rüzgârın esip yelkenleri doldurduğu ve Kaptan/Reis dışındaki gemicilerin zorunlu olmadıkça dolaşmadıkları, diğer bir deyişle de gemide pruva yönüne doğru bakıldığında, geminin sağ yanının bulunduğu taraf 8, denizci atalarımız tarafından sancak taraf olarak adlandırılmış. Diğer ülkelerinin denizcilerinin kullandıkları deyimlerle hiç benzeşmeyen, yalnız bize özgü bir deyim. Sonuç Tüm bu bilgiler ışığında ortaya çıkan en bariz şey, daha denizcilikle ilk tanışmada öğrenilen ve çoğunlukla kökeni sorgulanmayan bu iki terimin de dâhil olduğu Akdeniz de kullanılan ortak denizcilik dili Lingua Franca'nın kulağa hoş geldiği için değil, işlevlerinden dolayı doğmuş ve diğer uluslarla paylaşılmış olduğudur. Her şeyi hemen kabullenmeden önce biraz sorgulamak, biraz araştırmak doğru sonuçlara ulaşmak için her zaman en iyi yöntem. DİPNOTLAR 1 KONCU, H.; Klâsik Türk Edebiyatında Gemi, gemici ve Gemiyle İlgili Unsurlar Etrafında Oluşan Anlam İlgileri, Scholarly Depth and Accuracy, A Festschrift to Lars Johanson, Lars Johanson Armağanı, Grafiker Yayınları, Ankara, 2002, s.243 2 YARKIN, D.Ş.; Türk Denizci Dilinde Ciro Volta ve Tire Borda Deyimleri, Vira - Deniz Kültürü ve Haber-Yorum Dergisi, Yıl: 8, Sayı: 71, İstanbul, Eylül 2012, s.64-68 3 Eski dönem Venedik dilindeki baona deyiminden kaynaklanıp timon bavonesco ve timon baunesco olarak yer alan, eski Provençal dilinde tymono bayonesto, eski Fransızcada timons baionnoiz ve günümüzde Arapçada bayûnî, İspanyolca ile Katalan dilinde bayona olarak karşılık bulan bu terim, dilimizde boyna, boyuna ve poyna biçiminde kullanılmaktadır. 4 Deyimin Latincesi de SCALA olup, aynı anlamdadır. 5 Türk Dil Kurumu; Türkçe Sözlük, Sekizinci Baskı, Türk Tarih kurumu Basımevi, Ankara, 1988, s.1903 AYVERDİ, İ.; Misalli Büyük Türkçe Sözlük, Dördüncü Baskı, Kubbealtı Lugatı, İstanbul, 2011, s.2701 6 KAHANE, H. & R. ve TIETZE, A.; The Lingua Franca in the Levant, ABC Kitabevi, İstanbul, 1988, s.352 7 JAL, A.; Glossaire Nautique, Paris, 1848, s.1315 8 NUTKÎ, S.; Kamûs-i Bahrî, Deniz Sözlüğü, Haz: Mustafa Pultar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2011, s.251 GÜRÇAY, L.; Gemici Dili, Üçüncü Baskı, Deniz Basımevi, İstanbul, 1968, s.338 ZALOĞLU, M.; Gemici Dili, Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Yayınları No: 4, Deniz Basımevi, İstanbul, 1988, s.343 KARAYAZGAN, M.; Denizci Sözlüğü (Gemici Dili), Kendi Basımı, Karşıyaka, 1981, s.111 34 35

Hatıra Kent Mersin Kışla Caddesi konulu bu yazımız, 1935 ve daha sonraki yıllara ait bilgi ve görüşleri bildirme gayesiyle kaleme alınmış bir yazıdır. Bilgi ve görüşler genelde yaşam içerisindeki görgülere dayanır. Kimi eksiklikler olsa da, konunun ana fikrinin etkilenmeyeceğini sanırız. Yukarıdaki kısa açıklamamızdan sonra, Mersinimizin bu önemli Cadde sini tanımaya geçebiliriz. Geçmiş Yılların Kışla Caddesi 1 Kışla Caddesi Efrenk Çayı ile başlar. Mersin, kaza merkezi oluncaya kadar, burada askeri bir birlik yoktur. En yakın askeri birlik Tarsus ta Debboy denilen yerde bulunuyordu. Kışlanın bulunduğu arazinin sahibi, Munasah adlı Mısırlı bir Hıristiyan. İpek böceği üretimi yapıyormuş. Bin altın karşılığında satışı ile Mersin de Alman gemi acentesi olan İbrahim Nakkaş a geçmiş. O da burayı devlete bağışlamış. Torunu Mikail Nakkaş dostumdu; ondan duymuştum. İlk kışla binası Mutasarrıf Nazım Paşa tarafından yaptırılmış. Balkan Harbi döneminde bir ara askeri hastane olmuş. 1914 yılında da İngilizler tarafından bombalanmış. İşgalde Fransızlar halktan topladıkları paralarla yıkılan yerleri imar etmişler. 1930 lu yıllarda burada 23. Piyade Alayı konuşlanmış durumdaydı. Yaz aylarında alay talim için Buluklu ya göçerdi. Sonraları Gözne yaylasına çıkıldı. Mersin in spor alanı olmadığı bu yıllarda, maçlar kışlanın toprak sahasında oynanırdı. Resmi bayramlarda Atatürk büstünün burada olması nedeniyle, merasimin bir kısmı burada icra edilirdi. Kışlanın bulunduğu Cadde nin iki yönünde bugün dahi orman halini alan palmiyeler 1930 lu yıllarda askerler tarafından ekildi ve biraz büyüyünceye kadar devamlı nöbetçilerle korundu. İkinci Dünya Harbi başlayınca, 23. Alay Mersin den ayrıldı, Trakya tarafına gitti. 1941 yılında Heybeliada daki deniz okullarının lise ve harp okulu bölümleri buraya yerleşti. Kışladan Çamlıbel e kadar olan arazi, kısmen Roman vatandaşların barakalarının bulunduğu, kısmen de sebze ekimi için kullanılan bir alandı. Çamlıbel, zamanla değişikliklere uğrasa da yeşil alan ve park vasfını her zaman korumuştur. Çamlıbel in deniz kenarı villaları daha ziyade varlıklı tüccar ailelerinin ikametgahıydı. Mersin in ilk Deniz Hamamı da buradaydı. Hamam, bir iskele, uç tarafında ahşap bir baraka ve denize inen bir merdivenden ibaretti. Ayrıca soyunup-giyinme ve duş için ayrı bir baraka daha vardı. Kadın-erkek bir arada denize girilmezdi. Yengem İstanbulluydu. Burada denize girdiğinde ona refakat ederdim. Bir faytonla gider, gelirdik. Çamlıbel den sonra caddede ağırlıklı olarak bahçe içerisinde villa görünümlü binalar yer alırdı. Caddenin bulunduğu mahallenin adı o tarihlerde Nüzhetiye idi. Sursok ailesinin emlağının çokluğu nedeni ile olmalı; Sursok Mahallesi dendiği de olurdu. Cadde nin Tarihi Yapıları Belediye Bahçesi-Kilise Cadde nin, deniz tarafında Millet Bahçesi ve Mersin in 1920 li yıllarda ilk sineması olarak bilinen yazlık sinema Ciné Pathé önemli yapılar olarak yer alıyor. Her ikisi hakkında da kitabımızda ayrı yazılar olması sebebiyle isim belirtmekle yetindik. Karşısında, duvarla çevrili geniş bahçesi ile Arap Ortodoks Kilisesi bulunuyor. Rumların Mihail Arhengelos ismiyle tanımladıkları bu kilise, 1870 li yıllarda Nader ailesinin bağışı olan arsa üzerine kurulmuş. İbadete açık tek Ortodoks kilisesi. Cemaati daha ziyade Lübnan asıllı Ortodokslardır. Bugün cemaati azalmış olsa da, kilisenin devamına yetecek cemaat mevcut oldu- ğundan normal ibadet hizmeti sürmektedir. Kilisenin büyük çan kulesi bir fırtınada yıkılmış. Arsanın bir kısmı da caddeye eklendiğinden bahçesi de biraz daralmıştır. Rumların Mersin den ayrılmasından sonra terk edilmiş, çok daha büyük Rum Ortodoks kilisesinin yerine geçmesi düşünülmüştü. Yıkım işi de bahse konu olduğundan, cemaati bu uygulamaya olumlu bakmadı. Cadde nin bütün güzelliğini, Cadde ile deniz kumluğunu ayıran demirli taş duvar bozuyordu. Duvarın üzerinde bir de Denize Girmek Yasak levhası bulunurdu. Çocukken denize girdiğimiz olsa da, bekçilerin elbiseleri alma adeti korkuturdu. Kilisenin yanında bugün Kültür Sarayı nın olduğu yer boş bir arazi halinde idi. Bir bölümüne, Çardak Mahallesi diye adlandırdığımız, daha ziyade yoksul Gayrimüslim ailelerin oturduğu gecekondular yerleşmişti. Dünün Halkevi bugünün Kültür Sarayı ayrı birer yazı konusu olabileceğinden, bu konuya değinmiyoruz. Çift Kuleli Vecih Nacar Evi ve Konsolos Çiçeği Bu tarihi bina, 1905 yılında Mersin in eski ailelerinden Vecih Nacar tarafından yaptırılmış, çift kuleli, çok gösterişli beton bir yapıdır. Dul Madam Nacar ın ikameti ile birlikte aynı zamanda İtalya nın Mersin Konsolosluğu binası olarak da kullanılmıştır. Burası ayrıca Konsolos Damyani, eşi ve oğlu Edmondo nun da ikametlerine mahsus durumdaydı. Binanın önemli başka bir özelliği daha var: Bougainville isimli çiçek, Konsolos Çiçeği adını bu binadan almıştır. Her ne kadar bu ismin, Mavromati nin konsolosluğu döneminden geldiği gibi bir iddia varsa da, buna itibar etmek zordur. Evvela Mavromati veya oğlunun konsolosluğu hangi binada ve ne zaman yaptıkları belirtilmemiştir. Mavromati ailesinde konsolosluk hizmetinin Cumhuriyet ten hayli zaman evvel son bulduğu da nazara alınmış değildir. Bu çiçeği o binada kimler görmüştür? Bu konular açıkta dururken, İtalyan Konsolosluğu nun bilinen yerde açılış dönemine ve bu çiçeğin bu binada yetiştiğine dair yazılı belge mevcuttur. Bu konuda bir kitapta 1şöyle bir bilgi mevcuttur:...babamla Rodos tan ufacık dört tane ağaç dalı bir İtalyan vapuru ile gönderilmişti. Babam da o ufacık dalları cebine koyarak karaya indi ve konsoloshanenin önündeki bahçeye ekti. Hiç tahmin etmiyordu fakat, o dallar kök saldı ve yukarılara doğru yükseldiler. Sarmaşık şeklinde yukarı katın muhteşem balkonuna bağlanan demir teller boyunca, binanın önünde bir nevi orman şeklinde çiçeklerle birlikte görülmeye değer nefis bir manzara arz ettiler... Yazı devam ediyor ve bunun dallarından isteyene verildiği, bu suretle yayıldığı ve adının da Konsolos Çiçeği olduğu anlatılıyor. Gerçekten, biz de olaya yabancı değiliz. Koca binanın ön cephesinin tamamen bu ağacın yaprakları ve çiçekleri ile kaplı olduğunu hep görüyorduk. Bu manzara, hepimizde bu çiçeğe karşı bir ilgi uyandırırdı. Asıl ismini öğrenmeden son adını öğrendik ve evlerimizde ürettik. Oradaki çiçeğin rengi eflatuna çalıyordu, biz sonraları başka renklerini de bulduk. Konsolos Çiçeği adı Mersin e has olmadı. Önce çevre bölgelerde, daha sonra daha uzaklarda bu ismin bougainville karşılığında kullanıldığını duyduk. Atatürk Parkı ve Vali Konağı Bugünkü Vali Konağı nın yanında 1937 yılında inşasına başlanmış bir park vardı. Belediye Parkı diye anılmış olan bu park Atatürk Parkı dır. İstanbul da yapılmakta olan Sultan Ahmet Parkı nın aynı olması için gayret gösterilmiştir. Bir havuz ve fazla büyüyemeyen ağaçları ile uzun ömürlü bir park olamamış, yerine öngörülen yeni imarlar nedeniyle yok olmuştur. 1936 yılında Mersin Valiliği ne tayin edilen ve Demokrat Parti iktidarı döneminde İçişleri Bakanlığı da yapan Rükneddin Nasihioğlu, bu parkla birlikte Vali Konağı inşaatına da başlamıştı. 19 Kasım 1937 günü Mersin e gelen Atatürk inşa halindeki bina ile de ilgilendi. Mersin in en güzel aylarının nisan olduğunu öğrendikten sonra Vali Bey e Konağı tefriş ettiriniz. Her yıl nisan ayını Mersin de geçireceğim demişti. Bu kısmet olamamış, 1938 yılı Mayıs ayında geldiği bu binada hastalığı nedeniyle sadece 3 gün kalabilmişti. 1 Şinasi Develi nin bu yazısı 2 bölüm halinde yayınlanacaktır. 36 37

Thomas J. Carruthers MERSİN DENİZ TİCARETİ ARALIK 2013 DENİZ FENERİ Hiç kimse, başka birinin sırtındaki yükün ağırlığını bilemez. George Herbert Hayat sana her zaman ikinci şansı verir Adına Yarın denir. Neyzen İyi bir öğretmen, kendisini yavaş yavaş gereksiz yapabilen biridir. Dışarıya kar Yüreğime hasret Fikrime sen Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden Bir bilsen. Cemal Süreya Yağmur duasına çıkmadan önce, meteorolojinin kayıtlarını karıştırmak her zaman faydalıdır. İster kral, ister köylü olsun, dünyada en mutlu insan evinde huzur olandır. Goethe Vicdan, içinizden geçen Birisi bakıyor olabilir sesidir. Hastalıkla ilgili çok fazla kitap okuyan bir insan, günün birinde bir dizgi hatasından ölebilir. Jonathan Swift Başkalarına evet derken, kendinize hayır demediğinizden emin olun. Paulo Coelho Mark Twain H.L. Mencken Bir şey çirkinse, gerçekten onu görmüyorsunuzdur. Henry Matisse Uçamazsan koş, koşamazsan yürü, yürüyemezsen sürün. Ama ne yaparsan yap ilerlemek zorundasın. Martin Luther King İnsan her gün biraz müzik dinlemeli, biraz şiir okumalı, güzel bir resim görmelidir ki, dünyevi kaygılar Tanrı nın insan ruhuna aşıladığı güzel duygusunu silip yok etmesin. İnsanın tüm bir yaşamı aynı doğrultuda yaşaması tutarlılık değil, korkaklıktır. Hiçbir risk almadan hayat kavranamaz. Enver Aysever Goethe Hayatı çok ciddiye almayın. Daha ondan sağ kurtulan olmadı. Elbert Hubbard 38 39