MOTORLA TÜRKİYE VE SURİYE YOLCULUĞUM,DAN GEZİ NOTLARI : Merhaba ismim Fahrettin ŞENER :



Benzer belgeler
ÇANKIRI-ILGAZ (19-20 Şubat 2011)

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kars Fethiye Camii önünde

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI


Hırkatepe Köyü-Beypazarı (30 Kasım 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Iron Butt Reports - 09 July 2011

Korkut un Hindistan Güncesi - 2 Delhi. 2 Delhi Cuma Delhi`de 2.gün

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

MEDENİYETLERİN BEŞİĞİ İRAN

Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı,

DAMLA PROJESİ 29 MART 3 NİSAN 2015 HATAY PROGRAM AKIŞI. Hep birlikte Bakanlıkta yemek yenecek

Tur Danışmanımız: Ali Canip Olgunlu

Çukurören Köyü-Çamlıdere (10 Mayıs 2009) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

İtalya nın Üç Büyüğü: Roma, Floransa, Venedik.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

SAGALASSOS TA BİR GÜN

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

VAN & DOĞUBEYAZIT GEZİSİ / Mayıs 2019 / 2 gece 3 gün

AKDENİZ İN KUCAĞINDAKİ TARİH ;MAMURE Kapıdaki gişeye yaklaşıp kaleye girmek için ücret ödemek istedim. O sırada gişede oturan hanım görevlinin

Eğirdir-Kovada-Yazılıkanyon (21-22 Haziran 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı

Ama hep kafam karışır Günümüze kadar gelemediğine göre neye dayanarak harika diyoruz onlara? Kim görmüş ki puan vermiş?

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Lübnan - Beyrut BEYRUT

Dünya Mirası Gezginleri Derneği ile 9 UNESCO Dünya Mirası nın ve 10 Adayının görüleceği. İsrail Turu. 2 Kasım Kasım 2014

Dünya Mirası Gezginleri Derneği ile 9 UNESCO Dünya Mirası nın ve 10 Adayının görüleceği. İsrail Turu. 10 Kasım Kasım 2014

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Doğukan Türkekul Akgün TURK Seda Uyanık. Tarih: Başlık: Budapeşte Gezi Notlarım. Budapeşte Gezi Notlarım

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

Antik Medeniyetlerin İzinde GAP Turu

NEPAL TOPLUMA HİZMET PROJESİ

1) SÜMELA MANASTIRI 2) AYASOFYA MÜZESĠ

SIRADIŞI FRANSIZ ŞATOLARI

Adres: Pirireis mah. Silifke Cad. Köşem apt. altı No. 204/ E MERSİN/TÜRKİYE Tel/Faks: Gsm: E- Mail:elmas_olcaycan@hotmail.

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

15 günlük kısa dönem Avrupa gönüllü hizmeti projemi bitirdikten sonra Türkiye ye döndüm ve sizinle oradaki anılarımı bir raporda paylaşmak istedim.

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

Süha Derbent ile Egzotik Nepal de Fotograf Çekimi. Kathmandu 04 Gece 05 Gün

KFAR KAMA -AA- İsrail'in kuzeyinde, Aşağı Celile bölgesindeki köylerden biri olan Kfar Kama'da (Kama Köyü) 3 bin Çerkes yaşıyor.

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

Altın Üçgen Hindistan

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.

Altın Üçgen Hindistan Holi Festivali

YENİ ŞEHİR ARNAVUTKÖY / 2. İSTANBUL. Daha İyi Bir Gelecek İçin Bugün`den Harekete Geçin

Selanik(1Gece)-Atina(2 Gece)-Kalambaka/Meteora-Kavala(1Gece)

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Tatil ve Yöre Rehberi

demir ve bronz çağlarının kalıntılarına ulaşılmış, medeniyetlerin doğup yıkıldığı Mezopotamya toprakları üzerindeki Ürdün de, özellikle Roma ve

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

MARSEILLES GEZİ MASSALIA MARSİLYA HAZİRAN 2011

şehir tanıtımı İLKBAHAR 2015 SAYI: 304

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

Tarihi Siyesepol Köprüsü nün altı 38 YEDİKITA EYLÜL 2014

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ODA +KAHVALTI GİRİŞ TARİHİ ÇIKIŞ TARİHİ ODA SAYISI 20

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Masallar Kenti Mardin i Nükhet Everi ile Geziyoruz!

ALSACE NOEL PAZARLARI

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

ÇARŞI ESNAFININ BODRUM YOLCU LİMANINA TEŞEKKÜR ZİYARETİ

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

2. İstanbul Boğazı 31 kilometre uzunluğundadır. 3. İstanbul Boğazı Asya ve Avrupa yı birbirinden ayırır. 4. İstanbul Boğazını turistler çok severler.

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

SURLARI ve KAPILARIYLA İSTANBUL

BOSNA HERSEK VE SIRBİSTAN 4 GECE 5 GÜN

EĞİTİM TATİLİ TANIŞMA. Eğitim yolculuğu. Haus Kreisau. v a r d ı ğ ı m ğ z d a h e r k e s

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

Antik dönemin en önemli kültür şehirlerinden biri Atina ve küçücük evden çıkarak koca bir tarih yazılmasına vesile olan Selanik...

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

Kastamonu (24-25 Ekim 2009) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

KURBAN BAYRAMINDA FRANSIZ ŞATOLARI Ağustos 2018 / 3 Gece 4 Gün

İSFAHAN I GÖRÜNCE ŞAŞIRDIM. Nüfusun En Az Yüzde Kırkı Türkçe Konuşuyor... Ülkeyi 1925 e Kadar Türkler Yönetmiş...

1985 YILI EGE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ MEZUNLARI ESKİŞEHİR BULUŞMASI TEMMUZ 2013

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

Antakya & Halep & Antep Mutfağı Break

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

SAFFET EMRE TONGUÇ İLE FRANSIZ ŞATOLARI 05 Nisan 2018 / 3 Gece 4 Gün

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

Motelimiz, 7 iki kişilik oda, 2 üç kişilik oda ve 3 bungalowdan oluşuyor. Bungalowlarda 2 yatak odası ve 4 yatak var.çocuklu Aileler için çok ideal

ADANA NIN SIRLARINA YOLCULUK

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

Kazakistan Renkli Almati Turu 3 Gün / 2 Gece

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $

Türk Hava Yolları ile. Japonya. Kurban Bayramı'nda Japonya. Tokyo - Kyoto - Osaka. 28 Ağustos - 04 Eylül 2017 (8 gün - 7 gece)

HALFETİ Yİ GEZDİĞİNİZDE SAŞIRACAKSINIZ! Şaşırarak gezdim Halfeti yi. Abdullah Öcalan ın doğduğu yer olan Halfeti ye, Acaba güvenli mi?

Nepal Gezisi (Holi Festivali'nde Nepal'e gidiyoruz!)

Transkript:

MOTORLA TÜRKİYE VE SURİYE YOLCULUĞUM,DAN GEZİ NOTLARI : Merhaba ismim Fahrettin ŞENER : 1958 Balıkesir susurluk doğumlu, Balıkesir il özel idaresi.yol iş sendikası iş yeri baş temsilcisi olarak çalışmaktayım. Ve Susurluk belediyesi meclis üyesiyim. Evliyim Bir kızım ve bir oğlum var. Kitap okumayı severim. 2007 yılı başlarında Nasuh Mahruki nin Katmandu ya motorla seyahatini konu alan Asya Yolları Himalayalar ve Ötesi adlı kitabını okudum. Ne olduysa bu kitabı okuduktan, sonra oldu. Bir motor alıp, önce onu kullanmayı öğrenmem gerektiğini, ve iki yıl içinde kendimi hazırlayıp, HİNDİSTAN NEPAL ve Tibete gitmeyi kafama koydum... Ve planımı yaptım..birinci yıl motor alıp önce motora binmesini, öğrenmem gerektiğini, İkinci yılda Hindistan Nepal ve Tibet için yola çıkamayı planladım. Motor konusunda uzman olan ve hala Susurluk motokros yarışlarını Susurlukta yapılması için büyük çaba harcıyan, ve sonunda Susurlu,ğa Türkiyenin en iyi motorkros pistini kazandıran, Hayati Söyler ağabeymizin. Verdiği bilgilerle, önce geçiş motoru dedikleri 250 cc lik bir motorla öğrenmeye başlamamın, daha iyi olacağını söylemesi doğrultusunda, bir 250 cc lik Honda Enduro Twister marka ikinci el 2005 model motor aldım. Ve zaman buldukça binmeye çalıştım.fakat çalışma hayatımda,ki iş yoğunluğum nedeni ile hafta arasında binmemin,zaman açısın,dan uygun olmadığı,nı hafta sonlarında ise zaman zaman binmeye çalışsam,da motoru aldığım zaman neredeyse bir yıl geçmesine rağmen hala motor kullanmayı tam öğrenemedim. Motor kullanırken ne kadar dikkat etsem,de, durup kalkarken hatalar yaptığımı biliyorum. sendikamın yapmayı planladığı Akdeniz toplantısı,ve oğlumun aynı tarihlerden birkaç gün öncesine gelen düğün günü,ve siyasetin, içerisinde;ki yoğun çalışmalarım dolayısıyla,belki,de yaşamımda en yoğun geçen zamanlarımdan bir yıldı: Ve gerçekten bu yoğunlukta,ki bir yaşamın içinde tabii oğlumu evlendirmenin mutluluğunu yaşasam,da yorgunluğum yüzümde okunur hale gelmişti.ve planımı yaptım. Kafamı dinlendirmem gerektiğini,bu sebepten dolayı da onbeş yirmi günlük bir seyahat yapabileceğimi.ve bu seyahate motorla Suriye,ye kadar gidip aynı zamanda yolculuk anında motoru uzun yol,da kullanmayı bu sayede öğrenebileceğimi düşünerek,yola çıktım. Ve bu planımı arkadaşlarım,ailem,ile paylaştığım.da arkadaşlarımın her yüz kişiden doksan dokuzu Suriye,nin tehlikeli olduğunu dil bilmediğim için,de çok zorlanacağımı, kesinlikle gitmemem gerektiğini söylediler. Ailem ise hiç izin

vermedi. Her ne kadar ben arkadaşlarımı ve ailemin olumsuz düşüncelerini saygıyla dinlesemde, kararımı vermiştim, ve bedeli ne olursa olsun bu geziye gidecektim.. Amacımın farklı bir tarafı da motorla Suriye, Ürdün Lübnan ve Türkiye,nin de bir kısmını gezip döndüğümde, Asya gezisine hazırlanmış olacağım.motor kullanmaya hakimiyetim ve kendime güvenim kesinlikle daha farklı olacak diye düşünüyordum Ve gün gelip çattı, işlerimin yoğunluğundan hiçbir plan ve hazırlık yapmadan oğlumun yoğun geçen düğününü bitirip, iki gün sonra valizimi gelişi güzel hazırlıyarak, motorumu akşamdan yükleyip 26-05-2010 sabah saat 0.6 da Ailemin üzgün bakışları arasında eşimden ve kızımdan duygusal bir durumda ayrıldım.. Güzergahım,Susurluktan çıkıp Balıkesir,Manisa,İzmir,Muğla,Aydın,Fethiye ölüdeniz,antalya,bu birinci gün. İkinci gün Antalya mersin. Mersinde sendikal toplantılar üç gün sürecek, daha sonra Mersinden, Hataya geçip bir gece Hatay,da kaldıktan sonra Hatay,Halep,te üç gün kalıp Şama geçip Şam,da,da üç gün kalıp Lübna,na geçmek istiyorum.lübnan,da iki gün kalıp tekrar Şama geçip oradan da Ürdü,ne geçmeyi planlıyorum.ürdün,de de iki gün kalıp tekrar Suriye,ye dönüp transit bir geçişle Türkiye,ye dönmek istiyorum.. Susurluk,ta meşhur Çiçek lokantası {meşhur çorbacı}da sabah kahvaltımı yaptım. ve yola çıktım.sabah gün yeni doğuyor. Temiz bir hava harika bir manzara eşliğinde 90 km hızı aşmadan bütün dikkatimi yola verip iyi bir sürüşle bu kazasız

belasız bu geziyi bitirmek istiyorum..balıkesir i çevre yolundan geçip Manisa ya geldim. motorun deposunu doldurup, İzmir i yine çevre yolundan geçtim.yollar rahat ve güzel fakat benim ilk defa bu kadar uzun bir motor yolculuğuna çıktığım, için hata yapmamaya çalışarak 90 km hızla yola devam ediyorum.. Aydın a geldim çay molası için yol boyunda bulunan çayhanelerde mola verdim motoru durdurup park ettiğimde vücudumun bir kısmının tutulduğunu fark ettim. Bir iki gün alışana kadar böyle geçeceğini tahmin edebiliyorum. Çay ve aperatif bir şeyler atıştırıp 30 dakika kadar dinlendikten sonra,tekrar hareket ettim. Muğlaya geldiğimde oğlum balayı için gittiği Antalya,dan dönerken Fethiye,de ölü denize uğradığının haberini aldım.ve hemen ölü denize gidip onları buldum. Fakat zamanımın çok fazla olmadığı için bir gazinoda ancak 30 dakika kadar laflayıp çay içtik. Onları mutlu görmek beni çok mutlu etti ayrılık zamanı gelince yine bir hüzün ortamı oluştu onlar Marmaris e ben ise Antalya ya doğru ayrıldık. veda gibi şeyler beni çok üzer çocukların gözlerine bakamadan ayrıldım. üzerimdeki duygusal durum fazla sürmedi yine yola bütün dikkatimi vererek motor sürüşüme devam ettim.. Antalya ya 200 km cıvarında kaldı. Benim ilk günüm ve çok yorgunum. Korkuteli ilçesinde yol yapım çalışmaları var. Yol zaman zaman stabilize oluyor çok dikkat etmeme rağmen yol hendeğinden geçerken hendeğin derin olmamasına rağmen sürüş bilgimin az olmasından yol hendeğini yatay olarak geçmek istediğimde motoru yatırdım. Motorumun ağırlığı 140 kg. 90 kg lık motor üzerinde çantalar var kendi ağılığım ile birlikte 350 kg cıvarında bir ağırlık.motoru kaldırmak için yüklendiğimde çok zorlanacağımı anlamış bulundum..

Üstümü başımı silkelerken iki yaşlı amcam geldi motoru kaldırmama yardım etti. Ayna kolu yamulmuş başka bir şey yok aynayı anahtar takımı ile düzelttim. yurdumun insanı yaşlı amcam korkmuşsundur, bir bardak su iç diye ısrar ediyordu. Dizimde hafif bir çizik var, ama pek önemli değil, yola devam etmeliyim, bu akşam Antalyaya varmam ve il özelidaresinin misafirhanesinde ayırttığımız odama gitmem gerekiyor.bu yolculuğumun ilk hatası yinede çok daha dikkatli olmam gerektiğimi biliyorum. Yola devam ederken yol boyunca mola vermiş bir motorcu gurubuna rastlıyorum. Lübnan,dan geldiklerini Antalya,ya gideceklerini söylüyorlar. Ve mola verdikleri yerde yaktıkları semaver ile kahve pişirdiklerini görüyorum.pişirdikleri kahveden bana,da ikram ettiler. Lübnan hakkında bana biraz bilgi vermeye çalıştılar, yarım yamalak İngilizcem ile biraz beden dili ile ben ne kadarını anlayabildiysem. onların motorları harley davitson ve süper motorlar benim motor onların motorlarının yanın,da çok küçük kalıyor.. her ne olursa olsun bende farklı bir gurupla dediklerini anlamasam,da motor sayesinde tanışma fırsatı bulduğumdan dolayı memnunum.. Antalya yollarında daha dikkatli daha sakin bir şekilde yola devam ediyorum.fakat ilk günümde bu kadar uzun bir yol seçimim, çok yanlış bir seçim olduğunu anlamaya başladım.çünkü çok yorgunum, ve ellerim de uyuşma ve karıncalaşmalar var. Her ne kadar yol boylarında küçük molalar versemde; sabah 06 da çıktığım yolu akşam 20,30 gibi Antalya,ya vardım, kalacağım misafirhaneye geldim. Bu gün motor üzerinde 14 saatlik bir yol yapmış oldum. bu arada Antalya,ya 100,km varken motorum stop etmeye başlamış,tı stop etmemesi için yarım jikle çekerek Antalya,ya ancak ulaşabildim.

daha sonradan öğrendiğimde, bir günde sıcak havada bu kadar km yapmak motorun pistonlarının genişlemesine sebep oluyormuş.çaresi,de motoru zaman zaman dinlendirip soğutmam gerekiyormuş..honda motorlar sıcak havalarda ısınan motor kendisini koruması ile ilgili bir durummuş. İl özel idaresi misafir hanesine geldiğimde üç yataklı bir odada iki de öğrenci var, beden eğitimi öğretmenliği için hazırlanıyorlarmış bir saat civarı sohbet ettik duşumuzu alıp motordan çantaları bile sökmeden uykuya dalmışım. İKİNCİ GÜN Sabah saat 06:00 da kalktım gerçekten dinlenmişim,.motorumun yanına gidip sağına soluna baktım, her şey normale benziyordu.kaldığım misafirhanenin balkonlarına baktığımda birkaç meraklı göz beni izliyordu. Motorumu çalıştırdığımda motorum gayet güzel çalıştı, Yine,de yolda bir motor servisine uğrayıp bir kontrolden geçirmek istiyorum. Antalya da mersin yolu çıkışın,da simit, poğça,satan bir yerde duruyorum. Simidi dikey bir biçimde ikiye yarıyorlar, içine,de krem peynir sürüyorlar. Çok Güzel oluyor, yalnız çay pet bardakta veriyorlar, ve ben maalesef plastik bardak veya tabaktan yiyip içemediğim için, Cam bardak bulana kadar birkaç yerde durup cam bardak aramam zorunda kaldım. Sonun,da cam bardak ile çay buldum, kahvaltımı yaparak yola çıktım..antalya dan,mersin e gidiyorum. Önce düden şelalesini görmek istiyorum Düden Şelalesi Antalya şehir merkezine yaklaşık 10 km uzaklıktadır. Kaynağını Kepez Hidroelektrik Santrali nden alır ve Düdenbaşı denilen noktada yer yüzüne çıkar. Düden Çayı boyunca iki kola ayrılır. Antalya'ya yaklaşık 7 km uzaklıkta olan kolu Aşağı Düden (ya da Karpuzkaldıran Şelalesi) ve Varsak'a 1 km uzaklıkta olan kolu Yukarı Düden Şelalesi'dir. Bu iki kola ayrılan şelaler Akdeniz'e dökülür.

Aşağı Düden Şelalesi, Lara yakınlarında şehir merkezine 8 km. uzaklıktadır. Bu bölümü yaklaşık 40 metrelik falezlerden denize dökülmektedir. Yukarı Düden Şelalesi'ne aynı zamanda İskender Şelalesi de denilir. Büyük İskender'in bu bölgeden geçerken atlarını sulattığı söylenmektedir. Yukarı Düden Şelalesi'nin bulunduğu alan 1970-1972 yılları arasında Devlet Su İşleri tarafından piknik ve mesire yeri haline getirilmiştir. Düden şelalesinde fazla oyalanmadan Tekrar yola çıktım Gideceğim yollar, Türkiye nin sayılı virajlı yollarından, birisi olan Antalya,Mersin arası: bugünkü hedefim ise motorla virajlara nasıl daha rahat girebileceğimi,öğrenmek kendi kendimi bu konuda eğitmek,motor hakimiyetimi arttırmak istiyorum.yolumun uzunluğu 480 km. motor,da ikinci günüm,ve motor üzerinde sanki düne göre daha çok güvenli hissediyorum, Motorumun vitesleri,ni motoru sarsmadan geçirebiliyorum. 80 km süratle yola devam ediyorum. Manavgat a yaklaştığımda bir ablanın kaynamış mısır sattığını ve bizim çardak dediğimizi, dinlenebileceğimiz içerisinde müşterileri için oturacak yerlerin bulunduğu çadırvari bir dinlenme yerinde durdum. Kaynamış mısırlardan bir tane aldım. Sohbet etmeye başladım. iki kızı bir oğlu olduğunu kızlarını evlendirdiğini ama oğlunun hala bekar olduğunu turistlerin rağbet ettiği otellerde çalışıp oğlunun 4 yabancı dili konuştuğunu yakında çalıştığı otelin müdürü olacağını söylüyor. Ve kısa bir tur için Manavgat şelalesine gidiyorum Manavgat şelalesi Manavgat Şelalesi, Antalya'nın Manavgat ilçesinde Manavgat Nehri üzerinde bulunan ünlü bir şelaledir.

Antalya'ya 72 km mesafededir. Manavgat ilçesinin 3 km kuzeyinde bulunan ve adını bu ilçeden alan şelale, ırmak sularının 3-4 m'lik bir falezden düşmesiyle meydana gelir. Az bir yükseklikten dökülmesine rağmen geniş bir alan üzerinde yüksek bir debiyle akar.tekrar yola çıkıp hava kararmadan mersine varmak istiyorum, Ve yolculuğum düne göre daha rahat geçiyor. 90 km geçmemeye çalışıyorum, hata yapmamak için her 50 km,de bir kendimi uyarmayı adet haline getirdim. Anamur a geldiğimde anayolun kenarında muz satan tezgahlar fazlalaşmaya başladı. Ben,de buraya gelmişken Türkiyenin muz diyarı olan bu bölgede yetişen muzlardan almak istedim,çünkü çocukluğumdan beri Muzu çok severim.{asyada bir söz vardır muzu maymunlarla, fakirler yer diye.} Mersin deki arkadaşlarıma,da ikram etmek istediğim için yeteri kadar muz alıyorum. Yine dağ yollarında ballı gözleme yapan bir yere uğradım. İki adet gözleme, ile bir tabak bal, domates, söğüş, ve yeteri kadar,da çay içtim. Gözleme yapan aile ile biraz sohbet ettiğimiz,de karı koca beraber çalıştıkları,nı erkek genelde servis {garsonluk} işleri ile uğraştığını kadın ise mutfak işleri ile uğraştığını,aynı zamanda kadın kendisinin ördüğü el işlerinin,de satışını yaptığını söylüyor. Bu arada bir kamyonet ile gelen şoför arkadaş benimle aynı masayı paylaşınca,adıyamanlı olduğunu,adıyamanın tarihi ve turistik bir çok yerlerinin olduğunu hele hele adıyamana gelirsem nemrut dağına mutlaka çıkmamın şart olduğunu söyleyen şoför arkadaşa, gezi planıma Adıyamanı da katmaya karar verdiğimi söyledim.

Yemek yediğimiz yer Akdeniz sahilini yukarıdan muhteşem görüntüsü ile bir taraftan manzaranın muhteşemliği bir taraftan balın gözlemenin doğal tadı bu geziye heyacan ve mutluluk kattığını belirtmem gerekiyor. Yola devam ediyorum güzel manzaralı yollarda fotoğraf için duruyorum. Alanyaya yaklaşırken yol boyunca uzanan pilajlardan bazısı Alanyaya geldiğimde dim çayına uğramadan olmaz dedim. çayın içine kurulan taht şeklindeki masalarda günün yorgunluğunu ve açlığımı gidermem gerekiyor.

Dim Çayı: Antalya'nın Alanya ilçesi sınırlarında yer alan, merkezden 6 kilometre uzaklıkta. Toroslardan doğan çay yaklaşık 60 kilometrelik bir seyir izler. Bu seyrin son kısımlarına doğru Alanya ilçesinin turizminin hizmetine başlar. Yaz kış soğuk olan suyu özellikle yazın Akdeniz'in bunaltıcı sıcağından kaçmak isteyenler için ideal bir mekân teşkil eder. Paralel giden yola açılan pek çok lokanta ve çay bahçesi vardır. Ana yola yaklaşık 7-8 kilometre uzaklıktaki regülatörden sonra da bu lokantalar devam eder. Buradaki lokantaların ve piknik alanlarının bir bakıma ortak özelliği çay içine atılmış masalardır. Ancak mevcut baraj inşaatı nedeni ile çayın turistik amaçlı kullanımı azalmaktadır. Çayın daha üst kısımları ise rafting amaçlı kullanılmaktadır. D.S.İ. tarafından çay üzerine sulama, içme suyu ve enerji amaçlı baraj inşaatı yapılmaktadır. Dim çayında güzel bir yemekten sonra fazla vakit kaybetmeden yola devam ediyorum.

Virajlı yollar başladı.ve ben motorun neresine oturursam virajı daha rahat dönebilirim hesapları yapmaya başladım. Zaman zaman motorumun deposuna yakın oturup ağırlığımı,da viraj tarafına verirsem, 70-80-ile viraja girebiliyorum. Motorda kendime güvenmeye başladım. Bu virajlı yollar,da mersedes taksiler,de yolda,ki hız limitleri 80 km,yi isteselerde geçmeleri zor yolda virajın birinden çıkmadan birine giriyorsun.ve sonunda Mersinde kalacağım kapuzlu yol iş tesislerine geldiğimde saatim 20,00. gösteriyor,du. Bugün yine 12 saate yakın bir sürüş gerçekleştirdim tabii motor sürüşüm, düne göre daha rahattı, kampta üç gün kalmayı planlıyorum. Ancak buluşacağım arkadaşlarım daha gelmemiş, kampın için,de kamp müdürünü bulup, Bize ayrılan odanın anahtarını, aldım hemen güzel bir duştan sonra eşyalarımı odamda,ki dolaplarıma yerleştirdim. Akşam yemeği çıkmış yemeğimi alıp akdenizi seyrede seyrede yemeğimi yedim. çay bölümüne girdip, çayımı aldım haberlerde İsrail in mavi Marmara gemisine saldırması konu ediliyor.ve saat 22,00 gibi arkadaşlarım geldiğinde gece 24:00 e kadar konuştuk. ÜÇÜNCÜ GÜN

Mersinde kampta saat 06:30 da kalktım. Bir bahçe hortumu buldum motoru yıkadım. 7:30 da kahvaltıya katıldım. Artık sabahları 10 km koşu yapıyorum, denize giriyorum ve bunu kampta kaldığım sürece kum,da yalınayak her gün yapıyorum çünkü vücudumun direncini, ve formumu korumam gerektiğini biliyorum. daha yolun başındayım, buna ihtiyacım olabilir, Ve her gün yol iş sendikasının bize verdiği derslere hiç kaçırmadan katılıyorum: Yol iş sendikası ilk kez yeni ve çok değerli öğretmenler bulmuş. Eski öğretmenler genelde dersten çok siyaset yapıyorlardı. Bu da derslere arkadaşların katılımını azaltıyordu. ama yeni öğretmenler konu anlatımları, söylevlerini, {lirik} bir anlatımla yaptıkları için insanı çok sıkmadan ders dinlememizi sağlıyor ve siyaset yapmadan ders veriyorlar. yeni öğretmenler için yol iş yönetimine teşekkür ediyorum Tam tamına üç gündür kampta yoğun ders proğramı sürüyor,ve ben her dersi dikkatle dinliyorum.genelde her günüm birbirine benzer bir şekilde geçiyor. Denizi ve kumu ipek gibi,olan kampta kaldığımız odalar gayet güzel ve temiz her şey düşünülmüş, sahilde her gün yalınayak 10 km koşularım devam ediyor. Ve üç gün bitti yarın sabah Hataya yola çıkıyorum.ve planladığım Suriye Gezisine kaldığım yerden devam etmek istiyorum

Bu sendikal imkanları 8 yıldır beraber çalıştığım başkanım bu kitabı yazdığımda bursa iki nolu şube başkanı olan Osman karabulut benim sendikal hayatına atılmama ve bu sendikal hayatımda kişisel gelişim alanında bana kattığı her bilgi yaşam deneyim konusunda sosyal alana ve dünya görüşümünün değişimine çok büyük katkılarından dolayı hak ve hukukunu ödeyemeyeceğim tek kişidir.. Mersin kapuzlu tesisleri. ALTINCI GÜN Günlerden Çarşamba sabah saat yedi motorumu hazırladım. 07:30 kahvaltımı

yaptım saat 8:00 uyanan arkadaşlarımla vedalaştım. Uyanamayanlara selam söyleyip kamptan ayrıldım. Hataya kadar 400 km lik yolum var. Mersin ve Adana ya otoyola çıkmadan şehir trafiğinden gitmek istiyorum. Çünkü kalabalık trafikte motor kullanmaya alışmam lazım kiminle konuşsam Suriye nin trafiği berbat diyor.ve ben şehir trafiğinde durup kalkerken neler yapabileceğimi görmek istiyorum. Mersin şehir içi geçişimde pek sorun olmadı.tarsuza gelince yedi uyuyanlar mağarasını. ziyaret ettim. ı Tarsuz yedi uyuyanların mezarı{eshabı keyf} Tanrının varlığına, birliğine inanan altı inançlı genç; Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Tebernuş ve Şazenuş putlara tapmaları için kendilerine zulmeden Romalı hükümdar Dakyanus'un şerrinden kaçıyorlardı. Karşılarına çoban Kefeştetayyuş ve köpeği Kıtmir çıktı. Yedi genç ve köpek, geceyi geçirmek üzere bir mağaraya sığındılar. Yatma zamanı gelip mağaranın taş zeminine sıralandıklarında kendilerini uzun sürecek bir uykunun beklediğini kuşkusuz bilmiyorlardı. O kadar ki, uyandıklarında Hıristiyanlar'ın, Yahudiler'in, özellikle de Müslümanlar'ın, (Ölümden sonra diriliş) inancının simgesi haline geleceklerdi. Tam 309 yıl uyumuşlardı! Anlatılanlara göre bu mucize yaklaşık 1800 yıl önce yaşandı. Şu anda dünyanın 33 değişik yerinde Yedi Uyurlar'ın mekânı olduğuna inanılan mağaralar var. Her dinden insan bu mağaraları kutsal kabul ederek ziyaret ediyor. En bilinenleri İspanya, Suriye, Afganistan, Tunus, Cezayir, Türkistan ve Türkiye'de bulunuyor. Ülkemizde üç değişik yerde var Yedi Uyurlar mağarası. Bunlardan Efes'tekini genellikle yabancılar ziyaret ediyor. Tarsus ve Afşin'de

olanlar ise Eshâb-ı Kehf (Mağara arkadaşları) olarak biliniyor. Tarsus'taki Eshâb-ı Kehf Türkiye'de en çok bilinen ve ziyaret edilen "Yedi Uyurlar" mağarası. Ancak şimdi Kahramanmaraş'ın Afşin İlçesi'nin öne sürdüğü, asıl mağaranın kendi şehirlerinde olduğu iddiası tartışılıyor. Üstelik bu iddia Kuran'a dayandırılıyor. Tarsuzdan,Adanaya doğru hareket ettim. adana şehir trafiği yoğunlaşmaya başladı.ışıklarda durup kalkarken halen zorlandığımı hissediyorum. Adana Şehir içinden geçişte sabancı Camisinin fotoğraflarını çekmek istiyorum yoğun bir trafik sık sık ışıklara takılarak gidiyorum. Caminin önündeki yolda batçık çalışması var. bizi farklı bir yönden gönderselerde, yinede caminin fotoğrafını çekmek için uygun olan bir yerde motorumu durdurup, Sabancı camiini geziyorum. Sabancı camii Adana 25.000 kişilik olan camii Dicle ırmağının kenarına kurulmuş. Adanaya, yakışmış muhteşem bir camii içerisinde,ki varaklara 60.kg altın kullanılmış, devasa büyüklükteki bahçesi mimari yapısı güzelliği ile insanı hayran bırakıyor.. Cami imamamından aldığım bilgiler inşaatın halk tarafından başlatılıp bitirilememesi.sakıp sabancıyı harekete geçirmiş ve Camiyi harika bir güzellikte dekora etmiş,bitirmiştir:

otoyola çıktım, normalde 90 km hız yapıyorum.otoyollarda bulunan bir dinlenme tesisine girip Güveçte kuru pilav ayran yemeğinin üzerine çayımı yudumlayıp. Yarım saatten fazla dinlendim. Amacım kendimden çok motorumu soğutup Tekrar yola çıktım. İskenderun körfezine geldim.birkaç yerde durup fotoğraf çektim. Yollarda askeri hareketlilik var iki gün önce pkk,lar askerlerimize ateş açmış. askerlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Pkk yı,da lanetliyorum. Hataya geldiğim,de saat 15,30 gösteriyordu, biraz aramadan sonra kalacağım misafirhaneyi buldum. Misafirhaneye yerleştikten sonra Hatay şehir merkezine inip şehirdeki cami ve kiliseleri gezmek istedim. Bütün dinlerin yan yana yaşadığı Hatay,da insanların daha hoşgörülü daha demokratik olduğunu düşünüyorum. Önce;Saint pierre kilisesine gidiyorum: ce Saint pierre kilisesi

Öbür ismi,de Meryem ana kilisesi 1967 yılında Saint pierre kilisesi Hatay,da Habibün Neccar dağının eteklerinde yer almaktadır. Kilisenin yarısı dağ etekleri oyularak yapılmış.saint pierre kilisesinde Hz İsanın dinini taşıyanlara Hristiyan adı verilmiştir.bu özelliğinden dolayı dünyada Hristiyanlık dininin ilk Katolik kilisesi ve dünyada tek mağara kilisesidir. Hristiyanların türkiyede hac ibadeti için en çok ziyaret ettikleri kilise her nekadar Meryem ana kilisesi olsada Hatayda bulunan Saint pierre kilisesi,de Katolik ve ortadoks hristiyanları tarafından hac ibadeti olarak kullanılmaktadır. Buranın önemi Hristiyanlık alemi için, Kudüs roma gibi kutsal bir yer olması nedeni ile,vatikan tarafından 1963 yılında bir hac yeri olarak kabul edilmiş.ve havarilerden Petrus,un Antakyaya geldiğinde vaaz verdiği yer olarak Hristiyanlığın ilk mabedlerinden sayılmaktadır. Hac yeri olarak ilan edilmesinden sonra her yıl 29 haziranda hristiyanlar tarafından hac ibadeti yapmak için ziyaret edilmeye başlamıştır. Bu tarihlerde Antakya dünyanın bir çok yerinden hacı olmak için gelen hristiyanları ağırlamaya başlamıştır. Dünyanın ilk kilisesini gezdiğimizde ise Saint pierre,nin heykeli gözümüze çarpıyor.aynı zamanda mağarada taştan yapılmış kürsünün varlığı dikkatimizi çekiyor. Kilisenin içinde kutsal sayılan vaftiz suyunu ve saldırı halinde kaçmak için kullanılan tünel gözümüze çarpıyor. Dünyanın en eski kentlerinden birisinin Antakya olduğu ve hristiyanlık dinini kudüsten sonra ikinci üs olarak burası görülmektedir.antakyada yerli hristiyanlar bu kilisenin Meryem ana kilisesinden daha eski olduğunu iddia ediyorlar.

Aziz Pavlus Ortodoks Kilisesi

Habibi Neccar Camii Halk tarafından anlatılan bir efsaneye sahiptir Habibi Neccar Camisi.Hatay- Antakya da bulunan cami, şehrin en eski yapılarından biridir. İsmini ise Hz. İsa nın havarilerine ilk inanan ve savunduğu düşünceler sebebiyle ölen bir Antakyalının adından almıştır. Habibi neccar camisinin Derler ki, Roma dönemlerinde Antakya halkı putperestmiş. Hz. İsa bu bölge için iki resul göndermiş. Fakat halk resulleri taşlamaya başlamış. O sırada Habibi Neccar adında biri gelmiş ve halkı durdurup resullerin doğru söylediklerini anlatmış. Tabii halk denilenlerin hiç birine inanmaz ve Habibi Neccar ı da öldürürler. Habibi Neccar ın kesilen kafası şimdiki bulunan camiye kadar gelir. Sonrasında bu noktaya cami yapılır ve adı Habibi Neccar Camisi olur. Antakya şehir içinde daha fazla gezmek isterdim. ama zamanım daralıyor karnım acıktı, bende Hatayın en güzel yeri olan harbiyeye gidiyorum. Antakya Harbiye, tarih boyunca Daphne olarak adını tüm dünyaya duyurmuştur. Şelaleleri ve yeşillikleriyle adeta cenneti andırır. Bir kere geldiğinizde dönmek istemeyeceksiniz ve tekrar tekrar gelmek isteyeceğiniz doğal güzelliklerden biri,dir Harbiye.

Harbiye nin meşhurları arasında Defne ağacı ve sabunu geliyor.harbiye defne ağaçlarının bol olduğu bir mesire yeri olduğundan, Defne nin mitolojik hikayesini ezberledim: Mitolojide adı hızlı çapkına çıkan ve tanrı olduğu için de kendisine karşı konulamayan, Zeus un oğlu Işık Tanrısı Apolion, şimdiki Gümüşgöze den Sinanlı ya doğru inen vadiden Asi ye dökülen derenin kenarında genç ve güzel Defne yi görür. Çapkın Apolion, bu güzeller güzeli kızla tanışmak üzere yanına yaklaşıp konuşmak ister. Defne, Apolion un namını duymuştur. Aklından geçenleri sezdiği, niyetinin iyi olmadığını hissettiği için kaçmaya başlar. Defne kaçar, Apollan kovalar. Apolion un nefesini ensesinde hissederek dere boyunca yukarıya doğru koşan ve yorulan Defne, kaçarak kurtulamayacağını anlayarak, durur. Ayağı ile toprağı kazıyarak yalvarırcasına seslenir; Toprak ana, n olur beni ört, beni sakla, beni koru diye seslenir Toprak, çağrıyı duyar. Defne nin bedeni toprağa kök salmaya, o güzelim kokulu saçları yapraklara, kolları dallara dönüşür. Apollan şaşkına döner; karşısında yükselen defne ağacına bakar ve; Bundan sonra sen, benim kutsal ağacım olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yapraklarını başıma çelenk yapacağım. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yan yana geçecek der. Defne, Apolion dan duyduğu bu güzel sözler üzerine dallarını eğerek onu selamlar. O gün bugündür savaşla elde edilen kahramanlıklar, güzel şiirler defne yaprağı ile taçlandırılır. Ve ben yemek için oturduğum restorantta antakyanın kasap kötesinden sonra türkiyenin en iyi künefesi diye idda ettikleri Hatay harbiye künefesini denedim,geldiğinizde lütfen sizde deneyin derim

Kebapları ve künefesi harbiyenin güzelliği şırıl şırıl suları, bu günüme kötü diyemem hatta yorgunluğum,da yok bence bugün harika geçti. Hatayın harbiye künefesi Yarın Suriye girişine hazırlanmak için tekrardan kent merkezine dönüyorum.her gün suriyeye kalkan suriyeden günlük sefer yapan taksiler var. Taksici arkadaşlardan bilgiler alıyorum.

Bana söyledikleri ne göre Halep,te bir türk garajı varmış başın sıkıştığında bu garajı gel, bu garajda Türkçe konuşan insanlar bulacaksın onlar sana yardımcı olacaklardır, Diye söylüyorlar.ben her ihtimale karşı iki tane taksicilik yapan Suriyeli şoförün telefonunu aldım.. yanıma Suriye parası ve dolar bulundurmam, daha uygun olacağını söylüyorlar. 10.000 Suriye parası ve 300 dolar para aldım 10.000 Suriye parası 350 TL tuttu 450TL de 300 dolar tuttu hazırlıklarım tamam ve Suriye için hiçbir plan yapmadan hayatımda ilk sefer tek başıma bilmediğim bir memlekette yabancı bir dil bilmeden,bir ülkeye gidiyorum. Sanki biraz korku biraz,da heyacan var. Şimdiye kadar konuştuğum kişilerin olumsuz görüşleri kendime olan güvenimi test etmemi zorluyor. Ama ne olursa olsu bir tarafımda kararlı olarak gitmek istiyorum.birkaç fotoğraf çektikten sonra misafirhaneye döndüm. güzel bir duştan sonra saat 21:00 de yattım.yarın uzun bir gün olacak. YEDİNCİ GÜN Sabah,Saat 06:00 kalktım. Motorumu hazırladım. 06:15 gibi Hatay dan ayrıldım. Reyhanlı,ya geldim. Çok sakin ve kafamı tamamen yola vererek iyi bir sürüşle Cilvegözü sınır kapısına geldim. Cilve gözünde uzun bir tır kuyruğu var. Neyse Önce Motorun sınırdan geçişi için 150 milyona triptik yaptılar. Suriye gümrüğünde ise 40 dolara motorumu Suriye de bir aylık sigortasını yaptılar. 45 dakikada sonra işlemlerim bitti.. Türkiye sınırından geçtikten sonra Suriye gümrük kapısına 9ve,ya 10 km cıvarına,da ara bölgeden geçip Suriye kapısına geldim,türkçe,ve Arapça bilen bir arkadaşın yardımı ile evrakları tamamlayıp, Suriye ye geçtim. Vizeye ihtiyaç duymadan gidebileceğiniz Suriye sınırdan 45 dakika sonra kendimizi halepte buluyorsun.bizim 80,li yıllardaki halimizi andıran 20 miyonluk Suriye için Türkiye, teknolojisi, demokrasisi, eğitim sistemi ile bir model ülke peki, Türkiye ve Türkler,için suriyenin cazip tarafı ne, yüzlerce yıllık tarihimizde bir çok ortak nokta var, bir çok peygamberin ve binlerce sahabenin ayak bastığı Suriye tarihi değerler açısından büyük önem taşıyor. İşte bu sebeplerle suriyeye elinizi kolunuzu sallyarak gitmeniz için 10 tane sebebiniz var. Bunları daha sonra size tek tek anlatacağım

Halep sınıra 60 km uzaklıkta bir şehir Halep e 15 km kaldığında bir çay ocağın,da durdum, bir dürüm birde sallama çay içtim 75 suri verdim. Ve Halep şehrine geldim. levhalardaki adı Haleppo şehre girdiğimde çok yoğun bir trafik genelde yol çizgileri yok yol her ne kadar,da yollar geniş olsa,da zaman zaman yol,da 3 araba gitmesi gereken yerde 4 veya 5 araba olabiliyor, çok kavşakta trafik lambası yok. Herkez birbirine dikkat ederek dönmesi gerekiyor.aman yarabbim burada kimseye çarpmadan gitmek sanki hayal, birde benim motordaki acemiliğimi,de katarsan,imkansız diyebilirim. Hangi arabanın nereye gideceği ve nerden geleceği belli değil. Yollarda şerit önemli değil ne kadar araba sığarsa yolda o kadar araba var.arkadaki araçların sürekli korna çalmaları,yolda tedirginliğimi arttırıyor.ama buraların adeti böyle imiş,çünkü kornayı benim şahsıma değil herkez birbirine çalıyor.arabaların adı seyyare şehir merkezini gösteren tabelalar var. Ama arapça yazılı benim anlamam zor o yüzden en kalabalık yere doğru ilerliyorum.

Ve en kalabalık dediğim bir yerde kaldırıma çıkıp durdum. Bana yaklaşan araçlara {seyyare Türko}{Türk arabaları}diye sesleniyorum. Herkes anlayan,da anlamayan,da ileri diye işaret ediyor bende devam ediyorum. sonunda beni anlamaya çalışıp, yardımcı olmaya çalışan birisinin yardımı ile türk arabalarının bulunduğu garajı buluyorum.çoğu Türkçe bilen taksiciler genelde, türkiyede, hataya, ve yahutta antebe, günlük sefer yapıyorlar.içlerinden bir taksi şoförünün yardımı ile üç otele gidip en uygun olan kombassador oteli ile anlaşarak eşyalarımı odaya taşıdım. Odamın fiyatı 40 dolar üç gün kalmayı planlıyorum. sonra otelimden caddeye inip otelin caddeden bir resmini çektikten sonra halebi,gezmeye başladım. otelimin arka sokağına gittiğimde bütün dükkanların motorsiklet parçaları satan dükkanlarla dolu olduğunu gördüm. Yolda sık sık durmak istediğimde arka lastiğimin her firende kayması,bana lastiğimin yol şartlarına uygun olmadığı izlenimini verdiğinden.hemen lastikçiye gidip arka lastiğimi değiştirmeye karar verdim. motorumun arka lastiğini tırnaklı bir lastik ile değiştirdim. 800 suri verdim yani bizim paramız ile 28 tl.fakat daha sonra,ki zamanlar,da aldığım motor sürüş kursunda motoru yanlış kullanmadan doğan teknik hata yüzünden motorumun kaydığını öğrendim..lastiği boşuna değiştirmişim,genelde dururken ön firen sistemini kullanmamam arka firene bastığım,da motorumun kaymasına sebep olduğunu anlaşıldı. Bu arada caddelerde gezerken bir ayakkabı boyacısı tanıştım.13 yaşlarında olan bir çocuk bana Türkçe olarak seslendiğini duydum.ve Sordum Türkçe biliyor musun diye. Evet biliyorum, dedi akşama kadar kaç suri kazanıyorsun dedim. 300 suri kadar dedi benimle gez ben sana 400 suri vereyim dediğimde. tamam deyip boya sandığını oradaki bir dükkana bırakıp,benimle halebi gezmeye başladık.akşam yemeğini beraber yedik. Yarın yine beraber gezeceğiz, bana rehberlik yapacak bu arada Halep'i kaldığım otel cıvarlarını bayağı öğrendim. Yarın Cuma namazını halebin en büyük camilerinden olan Zekeriya peygamberin camisinde kılıcam. SEKİZİNCİ GÜN Bugün Cuma sabah saat 07:00 kalktım otel resepsiyonuna indim, Otelde sabah kahvaltısı varmış. Kahvaltı,da ikisi erkek 50 yaş üzeri 20,kişi kadar kadın yemek yiyiyor. Bende açık menüden bişeyler aldım.masaların birisinde bulunan iki erkekten müsaade istedim. Karşılarına oturdum. İngilizce sordum, hangi ülkeden geliyorsunuz, diye İsrailden geldiklerini söylediler.tabii Onlarda Bana sordular, bende Türk olduğumu söyledim. Önce anlamadılar biraz yüksek sesle Türküm diye söyleyince İsrailli bayanlar benimle fotoğraf çektirmek için adeta yarıştılar.benim Kaldığım {kambossador} oteli tamamı İsraillilere hizmet veren bir otelmiş. Dışarıya çıktığımda otelime yakın güzel bir çay ocağında sallama çay içtim.suriyede dikkatimi çeken hiçbir yerede demleme çay görmedim hep sallama çay veriyorlar.. rehberim geldi beraber, Cuma namazına gittik