TAŞ KÜLTÜ VE SOSYAL YAŞAMIMIZDAKİ ÖNEMİ *

Benzer belgeler
YER - SU KÜLTÜNÜN GELENEKSEL KÜLTÜRÜMÜZDEKİ YERİ VE ŞİİRİMİZE YANSIMASI

YER - SU KÜLTÜNÜN GELENEKSEL KÜLTÜRÜMÜZDEKİ YERİ VE ŞİİRİMİZE YANSIMASI

GELENEKSEL KÜLTÜRÜMÜZDE TAŞ, ZİLE DE TAŞLARLA İLGİLİ İNANMALAR, UYGULAMALAR VE OYUNLAR

R. Şeşen İslam Coğrafyacılarına Göre Türkler ve Türk Ülkeleri, Ank. 1998, s.72

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

2. İstanbul Boğazı 31 kilometre uzunluğundadır. 3. İstanbul Boğazı Asya ve Avrupa yı birbirinden ayırır. 4. İstanbul Boğazını turistler çok severler.

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

KAPADOKYA. Melih ÖZTEKİN. Eralp ÖZYAĞCI. Mert ÇİL. Başak DEMİRBAŞ

Obsidyen ile sağlıklı kalın. OBSİDYEN TAŞI NEDİR?

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

PROF. DR. İLKER ÖZDEMİR YRD. DOÇ. DR. OSMAN AYTEKİN

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

DEĞERLİ TAŞLARIN OLUŞUMU VE İŞLENMESİ

Rönesans Heykel Sanatı

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

2500 YILLIK YERLEŞİM YERİ: AVŞAR AVŞAR DA ÖREN YERLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

16 18 EKİM 2014 KAPADOKYA TURU


3. Sınıf Varlıkların Özelliklerini Belirten Sözcükler ( Ön Ad Sıfat )

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı

Ama hep kafam karışır Günümüze kadar gelemediğine göre neye dayanarak harika diyoruz onlara? Kim görmüş ki puan vermiş?

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ

Kapadokya Turu 2015 Tur Genel Tanımı Neler Yapılır?

Kapadokya Turu 2015 Tur Genel Tanımı Neler Yapılır?

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Roma İmparatorluğu nda uygulanan taş kaplı yol kesiti A: toprak, B-D: taş katmanlar, E: taş kaplama, F: kaldırım ve G: bordür

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN*

Edirne Çarşıları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

KAÇIRMAYIN %30 A VARAN İNDİRİM!

YAPILARDA HASAR. V.Bölüm BETONARME YAPILARDA. Prefabrik Yapılar-I Ögr. Grv. Mustafa KAVAL AKÜ.Afyon MYO.Đnşaat Prog.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI


MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

KONU 12: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: KAYAÇLAR

8-9 HERA PATRAS SARA ANATOLIA ARTEMİS ASPENDOS ASSOS BERGAMA EFES HİTİT MYRA OLYMPOS

İlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik

1. FASİKÜL Yer Kabuğu ve Dünya mızın Hareketleri

Şam / Mart. Medine / Ocak. Semerkand / Şubat. Kayrevan / Nisan. İstanbul / Mayıs. Gırnata / Haziran. Kudüs / Ağustos. Bahçesaray / Eylül

TRA1 FLORA. Erzurum Erzincan Bayburt FAUNA

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $

ÇİMENTO VE BETONUN TARİH İÇİNDE GELİŞİMİ

Minti Monti. İlkbahar 2015 Sayı:17 Ücretsizdir. Kızıl Panda

Güneş ve Ay Tutulmaları: Nasıl ve Neden Olur?

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR

Cumhuriyet Dönemi nde ;

Muhammed ERKUŞ. Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

Latmos Dağları / Beşparmak Dağları Benzersiz bir doğal/kültür alanı kaybolmanın eşiğinde

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

"Yaşayan Bahar", ilkbahar mevsiminin gelişini kutlamak üzere tüm Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen bir etkinlik.

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

ILISU KASABASI. Ramazan ÖZDEMİR TC AHİLER KALKINMA AJANSI AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU

2012/2013 TÜM PROGRAMLARA VE BİLGİ KLAVUZUNA GENEL BİR BAKIŞ

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

Roma mimarisinin kendine

İPEK YOLU KAVŞAĞININ ÖLÜMSÜZLÜK ESERLERİ NDEN SÜMERLERE

2012/2013 TÜM PROGRAMLARA VE BİLGİ KLAVUZUNA GENEL BİR BAKIŞ

İstanbul un 100 Hamamı

1.Bölüm: Kayaçlar vetopoğrafya

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ

YERKÜRE VE YAPISI. Çekirdek (Ağır Küre) Manto (Ateş Küre (Magma)) Yer Kabuğu (Taş Küre) Hidrosfer (Su Küre) Atmosfer (Hava Küre)

Transkript:

TAŞ KÜLTÜ VE SOSYAL YAŞAMIMIZDAKİ ÖNEMİ * Yrd. Doç. Dr.Mehmet YARDIMCI ** Sözlüklerde, Yeryüzünün sertleşmiş ve katılaşmış tabakalarında bulunan maden, tuz ve oksitlere göre değişik renkte ve değişik bileşimdeki çok sert cisim. olarak tanımlanan taşa, taş deyip geçmemek gerekir. Batıda tapma, tapınma gibi kavramları içermesi nedeniyle insanın doğa üstü güçler karşısında dua etme, kurban verme vb. ritüelleri çeşitli hareketlerle ifade ettiği şekiller olarak yorumlanabilen kült, geleneksel kültürümüzde varlığını hep hissettiren bir olgudur. 1 Eski Türklerde yer kültlerine bağlı olarak birçok inanç gelişmiştir. Bunlardan biri de kutsal dağlarla ilgilidir. Türklerde dağların, taşların, insan ya da hayvan şeklinde beliren ruhlar olduğuna, inanılmaktadır. 2 Yer bilimlerinin bilgi kaynağı olan doğal taşlar, yaşamın değilse bile dünyadaki gelişmelerin ve kültürün temeli olmuştur. Bunu anlamak için, ilk insanların el baltalarını, yerleşim mağaralarını, Göbekli Tepe yi, Mısır piramitlerini, Efes harabelerini, Ayasofya yı, Selimiye Cami ini, Kaşıkçı elmasını veya müzelerdeki antik zaman taşlarını görmek yetecektir. insanlık tarihinin en önemli eserleri taştan inşa edilmiştir. Eski veya yeni, bütün taş yapıların ortak özelliği, görkemli ve kalıcı oluşlarıdır. Anadolu nun çeşitli kültürlerindeki taşla ilgili inançlar incelendiğinde tarih öncesi devirlerdeki aterien denilen kültür devrinde taşın önemli bir yeri olduğu görülür. Sümer, Akad, Babil gibi kültürlerde yer alan ve önemli işlevler yüklenen taş, Anadolu da, Hititler de ve daha sonraki kültürlerde hep vardır. Hititlerde kutsallığına inanılan Havaşi Taşı, Anadolu da fetiş anlamında kullanılmıştır. Kutluğ Dağ da Yer-Su kültünün kültürümüzdeki önemli simgelerindendir. Fransa'da, İsviçre'de, Danimarka'da ve İngiltere'de prehistorik devirlere aittir Boyalı çakıllar sembolik şekillerle süslenmektedir. Bunlar bir çok araştırıcılara göre totemik bir anlam taşımaktadır. Bugün Avustralya'da Arunta kabilesinde, Güney Amerika'da yerli kabileler arasında boyalı çakılların totemik anlamda kullanıldığı bilinmektedir. 3 Hayatın ve tarihin bütün macerası taşların gizil sırrında saklıdır. Altay Türklerinin Yaratılış Efsanelerinde, uçsuz bucaksız evrende uçan Ülgen, denizden çıkan taşa oturunca rahatlar ve: Denizden çıkan taş fırladı çıktı yüze, Hemence taşı tuttu, bindi taşın üstüne! Artık Ülgen memnundu, rahatı bulmuş idi Üzerinde duracak bir yeri olmuş idi. 4 biçimindeki mitolojik anlatıda görüldüğü gibi taş, yeryüzü, insanlar, bitkiler ve hayvanlar yaratılmadan önemli bir işlev üstlenmiştir. Tanrı suda boğulmak üzere olan ve kendisinden yardım isteyen kişiyi kurtarmak için Sağlam bir taş olsun der ve suyun dibinden bir taş çıkartır. Mitolojide taş kurtarıcı, üzerinde durulabilen bir korunak anlamındadır. * 1. Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Sempozyumu Bildirisi. Bandırma 3-5 Kasım 2017 ** Dokuz Eylül Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi. (zileli.yardimci@gmail.com) 1 Mirali A. Seyidov, Eski Türk Kitabelerinde Yer Sub Meselesi, DTCF Dergisi, C.18, S.29, Ank. 1966, s.1 2 Emel Esin, Türk Kozmogonisine Giriş, Kabalcı Yay. İst. 2001, s.77 3 Doç. Dr Hikmet Tanyu, Türklerde Taşla Ilgılı Inançlar, Ankara Üniversitesi Ilahıyat Fakültesı Yayınları, 1968, s.2 4 Bahattin Ögel, Türk Mitolojisi, Ankara, 1971, s. 433

Dünya durdukça duran taşlar, en kalıcı belgelerdir. Çünkü taşlar biçimlendirilerek oluşturulan eserler ve insan eli ile üzerine işlenen izler, tarihe ışık tutan geçmişten geleceğe uzanan sağlam köprülerdir. Friglerde görülen Ana Tanrıça Kybele nin de başlangıçta bir meteor taşıyla ilgisi olduğu bilinmektedir. İbrani geleneğine göre Tanrı, Musa ya Dağın üstüne, bana doğru gel ve orada kal ki, sana buyruklarımı vereyim dedi. Burada, Tanrı nın İsrailoğullarına verdiği ve taş levhalartabletler üzerine yazılı olan 10 emrinden söz edilmektedir. Eskiden, kalıcı olması istenen ve gereken kanunlar, kurallar, fermanlar hep taş üzerine yazılarak duyurulmak istenmiştir. Efes ören yerindeki Dorik sütunu ve Kuretler Caddesinde imparatorların, kentle ilgili bazı yasaklamalarının yayımlandığı taştan duvar gazeteleri örnek olarak gösterilebilir. Türk kültürünün ana belgelerinden Orhun yazıtlarında taş aracılığıyla, tarihimizin, kültürümüzün ve medeniyetimizin ilk önemli belgelerine ulaştığımız gerçeği bunlardan ilk akla gelenlerdir. İyi talih ve saadet getiren dağ anlamındaki Kutlug Dağ Uygurlara güç ve bereket verir. Uygur hakanlarından Yü-lun Tigin, Çin sarayından bir kızla evlenmek için Kutlug Dağı nın taşlarını Çinlilere verince düzen bozulur. Kuşlar, hayvanlar tuhaf tuhaf bağrışır, kağanlar peş peşe ölür, kıtlıklar, kıranlar başlar. Uygurlar göç etmek zorunda kalırlar. Tarihimizdeki bu göç anlatısı kayanın kutsallığını dile getirmesi açısından önemlidir. Buradan hareketle taşların da bir ruhu olduğuna inanılır. Anadolu sahasına bakıldığında Türk kültür ve tarihinde dağın kutsallığı ve önemi Orta Asya da olduğu gibi canlılığını korumaktadır. Kanlı Mağara adlı bir Anadolu efsanesinde Aksultan adlı bir gelinin bir geyiğin üzerine binerek bir dağın üzerindeki mağaraya girip kaybolması ve dağa Akdağ denmesi, Hamza Baba adlı efsanede Hamza Baba nın dağların, taşların şahitliğini istemesi üzerine dağın taşın ayaklanıp yuvarlanışı, dur deyince duruşu dağ kültündeki bu canlılığın örneklerindendir. 5 Maçka da derlenen Dağlar Anası efsanesiyle Antalya da anlatılan Kohu Dağı ile ilgili efsane. 6 ve Hacıbektaş taki Beş Taşlar efsanesi de de dağ kültünün canlılığını koruyan anlatılardandır. Yer yüzünde gözle görülen her şey bir sebeple yaratılmıştır. Taşlar da bu halkanın en önemli araçlarıdır. Milyonlarca yıldır mağmanın çekirdeğinden hareket halindeki lav seli olarak yukarıya çıkması, çatlaklarda toplanıp oluşması ve bu arada gördüğü basınç ve içinde bulunan mineraller sayesinde kazanmış olduğu bir enerji vardır. Taşlardaki canlılığa ve gizil güce inancın bir uzantısı olarak tüm Türk boylarında kutsal sayılan Yada Taşı üzerine geleneksel kültürümüzde sayısız efsane ve menkıbe oluşmuştur. Yakutlarda yad, yada, sata, Kıpçak grubuna bağlı lehçelerde cay, cama, Kırgızlarda joytaş, Oğuz şivesinde ve tüm Anadolu da yada taşı dediğimiz bir taşın yağmur yağdırma gücüne sahip olduğuna inanılır. Taşın canlılığı ve gücü ile ilgili bir anlatıya da Divanü Lügati t Türk te rastlanmaktadır. 7 Taş yerinde ağırdır biçiminde atasözlerine konu olan taş kimi zaman Sırt Taşı gibi şifa kaynağı olarak düşünülmüş, kimi zaman da Dilek Taşı gibi umut simgesi olmuştur. Hastalık, şifa için taş taşındığı, suyunda yıkanıp, kaynatılıp içildikten başka, taşın okşandığı, gömüldüğü, gizlendiği, büyüde, yeminde, ilençte, duada kullanıldığı görülmektedir. 8 5 Mehmet Yardımcı-Cahit Kavcar, Efsanelerimiz, Malatya, 1990, s.9, 112 6 Muharrem Kaya, Mitolojiden Efsaneye, Türk Mitolojisinin Türkiye deki Efsanelerde İzleri, İst. 2007, s.98 7 Kaşgarlı Mahmut, Divan ü Lügati t Türk, Besim Atalay Çevirmesi, C.III, s. 3 8 Prof. Dr. Hikmet Tanyu, Türklerde Taşla İlgili İnançlar, Ank. 1987, s.19

Çevrelerine belirli tesirler yaydıklarına ve canlı organizmalar üzerinde önemli etkilerde bulunduklarına inanılan bazı taşlara eski uygarlıkların kültürlerinde ve ezoterik çalışmalarda tılsımlı taşlar adı verilmiştir. İçe yönelik yani belirli kişilerin içselliği ile sınırlandırılmış felsefî öğreti olan Ezoterik prensiplerine göre bazı taşlar yerküredeki birtakım güçleri çekme, biriktirme, dönüştürme ve yayma özelliklerine sahiptir. 9 Kuranı Kerimde adı geçen ve İslamiyette kullanılan değerli ve yarı değerli taşlar bulunmaktadır. Bunların başında Hacerü l Esved Taşı gelir. Bu, ilk yaratılan insan Hz. Adem dünya üzerine gelirken cennetin kapısından düştüğüne inanılan beyaz yakut (cennet ) taşıdır. Kâbe'nin güneydoğu köşesinde, yerden bir buçuk metre yüksekliğinde, yumurta biçiminde hafif kırmızı ve sarı damarcıkları bulunan, otuz cm. çapında oldukça parlak siyah bir taş olup hac sırasında Hz. Peygamberin sünneti gereği "öpülmek" suretiyle hürmet edilen bu taş, kutsal sayılmaktadır. Hac da tavâfa Hacerü l-esved den başlanır ve yine onunla bitirilir. Tavâf esnasında Hacerü l-esved öpülür, bu mümkün olmazsa elle, bu da mümkün olmazsa uzaktan selâmlanır. Onu öpmek,ya da selamlamak sünnettir. Taşlar, tedavi yöntemi olarak kullanılmaları dışında zihinsel yetenekleri geliştirmek, ruhsal gelişime yardımcı olmak, pozitif enerjileri çekmek ve sezgileri güçlendirmek gibi amaçlarla da kullanılmışlardır. Bu amaçlarla kullanılan önemli taşlar şunlardır: a. Akik: Hz. Muhammed in de kullandığı bir taş olan akik, Arabistan bölgesinde en çok kullanılan taşlarda biridir. Arapların nişan ve nikah merasimlerinde mutlaka akik hediye edilir. Yorgunluğu giderdiğine, göze kuvvet verdiğine, sinir sisteminin sağlıklı seyrini sağladığına, öz güveni artırdığına inanılır. Doğada çok farklı renklerde bulunan, oldukça fazla çeşitliliğe sahip bir taş olup genellikle kırmızı ve yeşil renkleri yaygındır. b. Firuze: Adını Farsçadan alan bu taşın, güzel renginden ötürü nazarı ve kötü bakışı teskin ettiğine, Solunum yolu hastalıklarına iyi geldiğine, boğaz ağrılarını giderdiğine inanılmaktadır. Antik Mısır çapından beri mücevher yapımında kullanılan bu taşla ilgili Ben parmağında Firuze yüzük olup da ellerini dua etmek için bana doğru kaldıran kimseyi ümitsizce geri çevirmekten utanırım biçiminde bir de hadis bulunmaktadır. 9 Çiğdem Sarıgül, Gizemli Arkeolojik, Gizemli Taşlar Kültü, 20 Haziran 2015

c. Mercan: Hayat ağacı ve koral isimleriyle de bilinen mercan şifalı taşlar arasında en önemlilerden biridir. Daha çok kolye, bileklik, yüzük gibi takı eşyalarında kullanılır. Doğada az miktarda bulunur ve çok değerlidir. Kuranı Kerimde adı geçen organik minarellerden biri olan mercanın alerjik rahatsızlıkara iyi geldiğine inanılır ç. İnci: İnci, Kuranı Kerimde adı geçen kutsal taşlardandır. İstiridyede oluşan inciler, yaşayan bir organizma tarafından yapılan tek taştır. İstiridyenin içindeki sedef katmanlar sonunda bir inciyi oluşturur. Beyaz inciler en popüler görüneni olsa da pembe, yeşil, mavi, gri ve siyah olmak üzere çeşitli renkleri mevcuttur. İnci, bir istiridyenin içinde senelerce oluşumunu bekler. İstirideye ağzını kapar ve sabreder içinden bir nur tanesi İnciyi çıkarır. Halk arasında mücevherlerin kraliçesi ve kraliçelerin mücevheri olarak yorumlanır. Hristiyanlıkta Hz.İsa babasız dünyaya geldiği için İnciye benzetilmiştir. d.yakut Taşı: Kuranı Kerimde adı geçen kutsal taşlardan biri de yakuttur. Osmanlı döneminde güç, kudret ve şehveti temsil ettiğine inanılarak Padişahların taçları, zırhları, silahları yakut taşı ile süslemiştir. Yakut taşı ışıltılı bir taş olduğundan genel olarak küpe, yüzük, kolye ve gerdanlıklarda kullanılmaktadır. Güzelliği ve sertliği nedeniyle en değerli taşlardan biri olarak kabul edilir. Ona, Hindistan'da değerli taşların efendisi adını vermişlerdir.

e. Ametist: Etki bakımından en güçlü taşlardan biri olan Ametist, cilt hastalıklarını giderdiğine inanılır, migren, sitres ve sinir sistemini etkiler, ruhsal dengeyi sağlar. f. Aytaşı: İlk medeniyetlerden bu yana değerli taşlar arasında sayılan aytaşı, mücevher yapımında kullanılır. Hormon dengesini ve sindirim sistemini etkiler, ruhsal dengeyi sağlar. Nazara karşı etkilidir. g. Kuvars: Doğada nadir bulunan pembe kuvars. Eski çağlarda mühür ve sembol yapımında kullanılmış, günümüzde ise biblo, süs ve ziynet eşyası yapımında kullanılmaktadır. Meditasyon uygulamarında kullanılan ve şifa dağıtan taşlar arasında bulunan kuvars taşı Kemik ve eklem ağrılarını giderir, sitresi azaltır. h. Lal: Genellikle kırmızı renkte olan lal, güçlü enerji veren, canlandırıcı bir taştır. Ticaret hayatında başarılı olmayı sağlar. Hafızayı kuvvetlendirir ve hayal gücümüzü geliştirir. Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirdiğine inanılır.

ı. Kaplan gözü: En değerli şifalı taşlardan biridir. Kaplan gözü taşının nazardan koruduğuna, kemikleri güçlendirdiğine ve iç huzuru sağladığına inanılır. 10 Bu değerli taş ve kristallerin doğru kullanıldığı taktirde canlılar üzerinde önemli etkilerde bulunduğu saptanmıştır. Geleneksel kültürümüzde taş, hep ön planda yer almıştır. Binaların temel taşından başlamak üzere akla gelen her yerde önemli bir işlevle karşımıza çıkmıştır. Taş, sıcak yuvamızda duvar olurken, damımızın üzerindeki toprağı sertleştirmek için silindir biçimindeki loğ taşı adı ile önemli bir görev yüklenmiştir. Yine sosyal yaşamımız içinde; ark taşı (oluk), kuyu taşı (Kuyu ağızlarına tolanın sığacağı büyüklükteki yayvan taş), suluk, çeşmelerde yalak taşı, düven altında çakmak taşı, dibek taşı (Siyah taştan oyularak yapılan dibek), soku taşı (bulgur dövme için taş), merdivenlerin ilk basamağı olarak yapılan ayak taşı, binek taşı, fırın taşı, dilek taşı, siğil taşı, hamamlarda göbek taşı, camilerde musalla taşı ve mezarlıkta mezar taşı bir çırpıda sayabileceklerimizdendir. Ezan okunurken, taşlarla örülü yüksek bir yere çıkılır, Kâbe ziyareti sırasında Şeytan ın dışlanması taş atılarak sembolleştirilmiştir. Mermer, ilginç yönleri olan bir taş türüdür. Öncelikle beyazdır ve ölümsüzlüğün rengini yansıtır. Dayanıklı ve uzun ömürlü olmasına karşın biraz da duygusaldır. Çünkü mermer bir heykele parmakla dokunulsa terden bile etkilenir. Bu olaya mermerin ağlaması denir. Taşı başın altında yastık yapmanın da kutsal bir anlam taşıdığı öne sürülür. Kariye müzesindeki taş tabloda cennet, merdivenin altında başını taşa koymuş bir biçimde resmedilmiştir. Kutsallığına inanılan, hakkında efsaneler anlatılan bazı taşlarla ilgili uygulamalardan taşı ziyaret; çevresinde dolanma, taşa el sürme, vücuda sürtme, taşı öpme, üstte taşıma, evde saklama, yerinden alıp belli bir süre sonra alındığı yere bırakma vb. biçiminde yapılmaktadır. Anadolu da uğurlu ve kerametli sayılan delik kayaların bulunduğu delik taştan geçmenin uğur getireceğine inanıldığı bilinmektedir. Bunun en ilginç örneği Hacıbektaş taki delikli taş uygulamasıdır. Zirveleri gökleri deler gibi yükselen ve başları bulutlar içinde kaybolan dağlar, sanki Tanrı ile konuşur ve ilgi kurar gibi görünmüşlerdir. Bu nedenle Orta Asya daki dağların çoğu Tanrı ile ilgili adlar almışlardır. Dağlara, tepelere dinler tarihi içinde verilen öneme temasla Anadolu da böyle dağ ve tepelere Kısmet Tepesi, Kısmet Taşı, Kısmet Dağı denilmektedir. 11 Taş, sosyal yaşamımızı ve geleneksel kültürümüze o denli yer etmiştir ki; beddualarımızda; 10 Nilgün Sözer, Taşların Gizli Gücü, A dan Z ye Taşlar, İst. 2007, s.49 11 Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir), Anadolu Tanrıları, İst. 1962, s. 86

Başına taş düşe, Sidikliğine taş dura gibi ilenmelerin yanı sıra analarımızın her birini bir amaç için söylediği: Taş düştüğü yerde ağırdır Taşıma su ile değirmen dönmez Taş ol da baş yar Taş taş üstünde olur, ev ev üstünde olmaz Taş yerinde ağırdır Taş atana ekmek at Taş çömleğe çarparsa vay çömleğin haline; Çömlek taşa çarparsa yine vay çömleğin haline biçimindeki özgün atasözlerimizle; Taşa tutmak Taş taş üstünde bırakmamak Taş yürekli gibi deyimler sadece birkaç örneğidir. Taşlarla ilgili inanma ve uygulamaların biri de siğil ocağında ocak zadenin siğil üzerine dua okuyarak gücüne inandığı taşı siğil üzerinde gezdirerek siğili giderme olgusu taşlarla ilgili inanma ve uygulamaların bir başka boyutudur. Türk kültüründe bazı taşların şifa bulmak amacıyla yararlanıldığı bilinir. Örneğin sırt ağrılarına Yılancık taşı denilen bir taştan şifa bulunacağına inanılmaktadır. Kimi toplumlarda ölünün ruhunun onun mezar taşında yaşadığı inancı halâ korunmakta, bunun için mezar üzerine taş konulmaktadır. Halen ünlü kişilerin taştan heykellerini yapma geleneği ruhun taşta yaşatma duygusundan kaynaklanmaktadır. Anadolu medeniyetlerinde değerli taşlar çok kullanılmıştır. Dansözler, izleyicilerin seksüel ilgisini çekmek için göbeklerine yakut gibi kırmızı taşlar takmışlardır. Halen, zeberced taşının karanlık yerlerden geçerken duyulan korkuyu yenmek için takıldığı bilinmektedir. Taşıyana değerinden dolayı rahatlık, zenginlik ve huzur veren, aşk ve sadakat duygularını kamçıladığına inanılan altının ısrarla gelinlere dozu yüksek tutularak takılması da boşa değildir. Takı olarak kullanılan taşların altında mutlaka bir şifa unsuru göze çarpmaktadır. Taşla ilgili inanma ve uygulamalar o kadar çeşitlidir ki örneğin mezar başına mutlaka iki taş dikilir. Bunlardan baş kısmındakinin ölüm, öbür dünya; ayak ucundakinin ise hayat, bu dünya için olduğuna inanılır. Mezarlıkta dua okurkan kabrin ayak ucunda durularak dua okunur. Bu şekilde bu dünyadan, öbür dünyadakine iyi niyet dilekleri gönderildiğine inanılır. Ölü çıkan evde cenazenin yıkandığı yere irice bir taş bırakılırsa yakın sürede evden ikinci bir cenaze çıkmayacağına inanılır. Hıdrellezde taş taş üstüne koyarak ev maketi yapanın yakın zamanda ev sahibi olacağına inanılır. Anadolu da Hz. Ali nin atının nal izleri olarak rivayet edilip kutsallığına inanılan kayalar bulunmaktadır. Bu kutsiyet, Hz. Ali ye duyulan aşırı saygı ve sevginin somut bir objeye dönüşümü biçiminde görülmekte ve o yerler ziyaret alanlarına dönüştürülmektedir. Taştan yapılmış putlara tapma pratiğinin altında yatan gerçek ise, taşların çevrelerine yaydıkları etkiyle ilintilidir. Aslında eski devre ait insanlar taşlara tapınmadan ziyade taşların gizil gücünden yararlanmaya çalışmışlardır. Bazı taşlar Jeolojik Miras ve Milli Taşlar olarak ifade edilir. Bunlar çeşitli yapıların ve sanat eserlerinin asıl malzemesi olmuş, kullanıla kullanıla daha çok tanınır ve tercih edilir hale gelmişlerdir.

Bu taşlar bir anlamda artık milli taşlardır. Çünkü bu taşlarla inşa edilen pek çok eser kültürümüzün vazgeçilmez parçalarıdır. Bunlar aynı zamanda ülkemizin jeolojik miraslarıdırlar. Uluslararası terminolojiye göre Jeomiras nitelikli doğal taşlar dır. Yöre adı ile anılan bu taşlar, nitelikleri bakımından benzersizdir. Bunların en tanınmışları, Ahlat Taşı, Nevşehir Taşı, Ankara Taşı, Eskişehir Taşı, Midyat Taşı, Oltu Taşı ve Zile Taşıdır. Ahlat Taşı, Bitlis in Ahlat ilçesinde bulunan taştır. Yöredeki çeşitli kültürlerin eserlerinde yer alır, belirgin olarak Selçuklu mezar taşları ve kümbetlerin yapımında kullanılarak dikkat çekmiştir. Yöredeki görkemli bütün binalar bu taş ile yapılmıştır. Bu değerli kültürel taşın ana rengi kırmızının tonlarıdır En yaygını kahverengimsi kırmızıdır. Diğer renkler ise açık sarı ve koyu gridir. Nevşehir Taşı: çok kullanılan, fakat az tanınan volkanik kökenli bu doğal taş Kapadokya yani Nevşehir-Ürgüp-Avanos arasında kalan sahada çıkarılmaktadır. Yaygın olan rengi pembemsi bej olmasına karşılık, çeşitli renklerde de bulunabilir ve bunların her birine damarlı, mortaş, Kapadokya beji, gül kurusu gibi ayrı ad verilmiştir. Ankara Taşı: Ankara nın Gölbaşı ilçesinde çıkan ve kendine özgü pembeliği bulunan sert, sık dokulu dayanıklıbir taş olup halen görkemini koruyan; Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Ziraat Bankası, Merkez Bankası gibi eski ve önemli binaların Ankara Taşı ile inşa edildiği bilinmektedir.

Eskişehir Taşı: Bu taştan üretilen el işleri, özellikle lüle yani pipo o kadar tanınmış ve benimsenmiştir ki, yüzyıllardan bu yana Eskişehir Taşı, Lületaşı olarak ün salmıştır. Midyat Taşı: Taş mimarisi ile dünyaca ünlü Mardin şehri ve Anadolu daki bazı önemli binalarda beyaz,sarımsı beyaz, ya da zamanla koyulaşıp kırmızımsı renk alan krem renkli Midyat Taşı kullanılmıştır. Oltu Taşı: Türkiye doğal taşları içinde en çok tanınanı Oltu Taşı dır. üretiminin yapıldığı yer Erzurum un Oltu ilçesidir. Erzurum Taşı adı verilmiş ise de benimsenmemiş ve Oltu Taşı olarak tanınmaya devam etmiştir. Bu taştan yapılan tespihler kültürümüzün önemli bir parçası olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır. Zile Taşı: Yarı değerli taş sektöründe dünyanın en kıymetli taşlarından birisi olarak bilinen Collawood adlı ağaç menşeili taş dünyada sadece Zile den çıkmaktadır. Bu taşın miyosen döneme ait (Yaklaşık yirmi milyon yıl öncesi) yaşamış ve nesli tükenmiş bir ağaç cinsine ait opalleşmiş olduğu yapılan analizler sonucu tespit edilmiştir. Takı yapımında kullanılan bu değerli taş, yeşil mavi siyah kırmızı sarı renkleri ile adeta insanı büyülemektedir.

KAYNAKÇA Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir), Anadolu Tanrıları, İst. 1962 Emel Esin, Türk Kozmogonisine Giriş, Kabalcı Yay. İst. 2001 Bahattin Ögel, Türk Mitolojisi, Ankara, 1971 Nizamettin Kazancı, Alper Gürbüz, Jeolojik Miras Nitelikli Türkiye Doğal Taşları, Türkiye Jeoloji Bülteni, Cilt 57, Sayı 1, Ocak 2014 Mirali A. Seyidov, Eski Türk Kitabelerinde Yer Sub Meselesi, DTCF Dergisi, C.18, S.29, Ank. 1966 Doç. Dr Hikmet Tanyu, Türklerde Taşla Ilgılı Inançlar, Ankara Üniv. Ilahıyat Fakültesı Yay. 1968 Muharrem Kaya, Mitolojiden Efsaneye, Türk Mitolojisinin Türkiye deki Efsanelerde İzleri, İst. 2007 Kaşgarlı Mahmut, Divan ü Lügati t Türk, Besim Atalay Çevirmesi, C.III Çiğdem Sarıgül, Gizemli Arkeolojik, Gizemli Taşlar Kültü, 20 Haziran 2015 Nilgün Sözer, Taşların Gizli Gücü, A dan Z ye Taşlar, İst. 2007 Mehmet Yardımcı-Cahit Kavcar, Efsanelerimiz, Malatya, 1990