AHİLİK KARDEŞLİKTİR HALİL İBRAHİM DEMİR ORTAOKULU AHİLİK KÜLTÜR HAFTASI KUTLAMA PROGRAMI (08-12 Ekim) 2015
KUTLAMA PROGRAMI 1. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı 2. Ahilik Kültür Haftası konulu yazıyı 7/B sınıfı öğrencisi Yıldız ÇAKIR okuyacaktır. 3. Ahilik Kurumunun Doğuşu adlı yazıyı 6/B sınıfı öğrencilerinden Yasemin KARAYILAN okuyacaktır. 4. Ahilik adlı şiiri 7/A sınıfı öğrencisi Merve GÜNEŞ okuyacaktır. 5. Ahiliğin Temel İlkeleri adlı yazıyı 8/A sınıfı öğrencilerinden Sedef ATAŞ okuyacaktır. 6. Ahi adlı şiiri 7/B sınıfı öğrencisi Seyit KARAYILAN okuyacaktır. 7. Esnaf Dükkanlarındaki Maniler ve Şiirler adlı yazıyı 7/A sınıfı öğrencisi Seher ATAŞ okuyacaktır.
AHİLİK KÜLTÜR HAFTASI (08-12 Ekim) Her yıl 08 Ekim - 12 Ekim tarihleri arasında Ahilik Kültür Haftası kutlanmaktadır. Ahi kelimesi Arapça kardeş demektir. Ahilik bizim tarihimize Anadolu Selçuklular döneminde başlamış ve Osmanlı Döneminde de devam etmiş önemli bir mirastır. Bir şehirde bulunan esnaf, işyeri sahibi ve üretim sahiplerinin, zanaatkarların oluşturduğu ortak meslek örgütleri bütünüdür. Şekil açısından günümüzdeki esnaf ve ticaret odalarına benzetilebilir. Ancak, daha kapsamlı, kendilerine ait değerleri olan, etkin denetim işlevi gören, standartlar oluşturan bir örgütler bütünüdür. Ahilik örgütü ise bir iş ve meslek sahibi kişilerden, zanaatlar ve üretim sahiplerinden oluşmaktadır. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde, her şehirde kişi ve meslek sahipleri kendi aralarında özgün bir örgütlenmeye sahiptirler. Bu örgüt, belli değerlere ve standardlara uyumu gözeten, denetleyen, mesleklerin niteliklerini yükseltmeye çalışan, hatta yeni kuşaklara bir meslek ve zanaatkarlı eğitimi veren etkin bir yapıdır. Ahiliğe giriş belli şartları yerine getirmekle mümkündür. Ancak bundan sonra, bir törenle (şed bağlama- kuşak bağlama) yeni üye Ahiliğe katılabilmektedir. Katıldıktan sonra kendi mesleğiyle ilgili iş ahlakına uyacağına söz vermiş demektir. Örneğin; Ahilik örgütüne katılan kişi sattığı ürünleri eksiksiz tartmak, fiyata uygun nitelikte üretmek zorundadır. Müşterilerini aldatmamalıdır. Yalan söylememeli, ahlaklı olmalıdır. Aynı zamanda toplumdaki ihtiyaç sahiplerine, yoksullara yardım etme gibi sosyal içerikli görevleri de yerine getirmiştir. Ahilik Örgütü Anadolu Selçuklu Devletinden sonra Osmanlı Döneminde de özellikle ilk dönemlerde etkinliğini sürdürmüştür. Bugün Orta Anadolu daki birçok şehir Türkleşmesini ve Müslümanlaşmasını Ahilere borçludur diyebiliriz. O dönemin hatırası, Ahiliğin mührü günümüzde bile yaşamaktadır. Örneğin; Ankara nın Etimesgut ilçesi, Akı Mesut un (Ahi kelimesi milletimizce akı olarak telaffuz edilmiştir) hatırasıdır. Ahilik örgütü dünyadaki ilk meslek ahlakı, meslek etiği uygulamalarından birini gerçekleştirmiştir. Maalesef, 1980 lerden sonra meslek etiği uygulamalarını Avrupa dan almaya başladık. Tarihimizdeki Ahilik Örgütü gibi bir zenginliği değerlendiremediğimizi vurgulamak gerekir. İş ahlakının, ticaret etiğinin mumla arandığı günümüzde Ahilik Örgütünü incelememiz yararlı olacaktır. Anadolu yu biz yapan bütün Ahilere selam olsun...
AHİLİK KURUMUNUN DOĞUŞU Türklerin Anadolu da karşılaştıkları sosyal ve ekonomik sıkıntılarına çözüm getirmek ve yerli Bizans ekonomisine karşı rekabet edebilmek ihtiyacından doğan özgün bir kuruluştur. Önceleri Anadolu daki Türk esnaf, sanatkar ve üreticiler birliği olarak faaliyette bulunan örgüt, sonraları toplumun tüm katmanlarını içine almıştır. AHİ EVRAN Ahilik teşkilatının kurucusu, iktisatçı, filozof Ahi Evran dır.ahi Evran 1171 de Azerbaycan ın Hoy kasabasında doğdu. İlk tasavvuf terbiyesini Hoca Ahmet Yesevi den, ilmini de Fahreddin-i Razi den almıştır. 1205 yılında Kayseri ye giden Ahi Evran daha sonra Konya, Denizli ve Kırşehir e gelerek Ahi birliklerinin teşkilatlandırılmasını sağlamıştır.
AHİLİĞİN TEMEL İLKELERİ Bireyi, yamaklıktan ustalığa giden yolda olgunlaştırmaya çalışan Ahi kurumunun meslekî ahlâk ve görgü kurallarının temel ilkeleri aynı zamanda da iyi ve faydalı insan olmanın temel ilkeleridir: - İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak, - İşinde ve hayatında, kin, çekememezlik ve dedikodudan kaçınmak, - Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak, - Gözü, gönlü ve kalbi tok olmak, - Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli ve dürüst olmak, - Cömertlik, ikram ve kerem sahibi olmak, - Küçüklere sevgi, büyüklere karşı edepli ve saygılı olmak, - Alçakgönüllü olmak, büyüklük ve gururdan kaçınmak, - Ayıp ve kusurlarını örtmek, gizlemek ve affetmek, - Hataları yüze vurmamak, - Dost ve arkadaşlara tatlı sözlü, samimi, güler yüzle ve güvenilir olmak, - Gelmeyene gitmek, dost ve akrabayı ziyaret etmek, - Herkese iyilik yapmak, iyiliklerini istemek, - Yapılan iyilik ve yardımı başa kakmamak, - Hakka, hukuka, hak ölçüsüne riayet etmek, - İnsanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmak, - Daima iyi komşulukta bulunmak, komşunun eza ve cahilliğine sabretmek, - Yaratandan dolayı yaratıkları hoş görmek, - Hata ve kusurları daima kendi nefsinde aramak, - İyilerle dost olup, kötülerden uzak durmak, - Fakirlerle dostluktan, oturup kalkmaktan şeref duymak, - Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak, - Allah için sevmek, Allah için nefret etmek, - Hak için hakkı söylemek ve hakkı söylemekten korkmamak, - Emri altındakileri ve hizmetindekileri korumak ve gözetmek, - Açıkta ve gizlide Allah'ın emir ve yasaklarına uymak, - Kötü söz ve hareketlerden sakınmak, - İçi, dışı, özü, sözü bir olmak, - Hakkı korumak, hakka riayetle haksızlığı önlemek, - Kötülük ve kendini bilmezliğe iyilikle karşılık vermek, - Belâ ve kötülüklere sabır ve tahammüllü olmak, - Müslümanlara lütufkâr ve hoş sözlü olmak, - Düşmana düşmanın silahıyla karşılık vermek, - İnanç ve ibadetlerinde samimi olmak, - Fani dünyaya ait şeylerle öğünmemek, böbürlenmemek, - Yapılan iyilik ve hayırda hakkın hoşnutluğundan başka bir şey gözetmemek, - Âlimlerle dost olup dostlara danışmak, - Her zaman her yerde yalnız Allah'a güvenmek - Örf, adet ve törelere uymak, - Sır tutmak, sırları açığa vurmamak, - Aza kanaat, çoğa şükür ederek dağıtmak, - Feragat ve fedakarlığı daima kendi nefsinden yapmak
ESNAF DÜKKÂNLARINDAKİ MANİLER- ŞİİRLER Bir dükkânda : Her sabah Besmeleyle açılır dükkânımız. Hakk a iman ederiz, Müslüman dır şanımız. Eğrisi varsa bizden, doğrusu elbet sizin. Hilesi hurdası yok, helalinden malımız. Müşterilerimiz velinimet, yaranımız yarimiz. Ziyadesi zarar verir, kanaattir kârımız. Bir aşçı dükkânında: Her yiyeceğin lezzeti ta ki beyinden çıkar, Tuz ekmek hakkını bilmeyen sonunda gözden çıkar. Balıkçı dükkânında: Ehl-i aşka tutkunum nemelazım kâr benim, Mal ve mülküm yoktur amma kanaatim var benim. Bir helvacı dükkânında: Dolandım dünyayı bulamadım başıma bir tane tac, Ne eğride tok gördüm ne doğruda aç. Bir şekerci dükkânında. Sade pirinç zerde olmaz bal gerektir kazana, Baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana. Berber dükkânında: Her seherde besmeleyle açılır dükkanımız, Hazret-i Selman Pak tır pîrimiz üstadımız. Lâfla dükkân açılmaz, boş yere etme telâş Selmân-ı Pâk de gelse parasız olmaz tıraş Bir hamamda ve bir saatçi dükkânında: Gelen gelsin saadetle, Giden gitsin selametle. Marangoz dükkânında: Sefa geldin ey misafir, ısmarla kahve içelim, İşçi ile sohbet olmaz, bir merhaba der geçelim. Yine başka bir iş yerinde: Doğru olsan ok gibi elden atarlar seni Eğri olsan yay gibi elde tutarlar seni Menzil alır doğru ok elde kalır eğri yay,
AHİLİK Ekim ayının ikinci haftası, ahilik haftasıdır Yoksul olmak, çalışmayanların hep hatasıdır Osmanlıda ahilik, kardeşliğin diğer sahasıdır Miskin oturanın, çalışmamak onun yaftasıdır Ahilik, birliğin, kardeşliğin, dürüstlüğün adıdır Dürüst olmayan esnafın, kalbi daima çok katıdır Durmadan çalışanların, denizdeki onun yatıdır Osmanlıdan, ahilik esnaf kardeşliğini alan, batıdır Mesleğinde uzmanlaşmayanların pabucu, atılır dama Kabadayılarının kuşağında, bulunur daima bir kama Çok çalışan esnafın dizinde hep olur, bir renkli yama Terziler diktikleri elbiseleri, takar ağaçlardan çama Ahilik haftasında, bütün esnafın bayramı kutlu olsun Mesleğinde hilekâr davranan esnaflar ise, kahrolsun Bütün esnaflarımızın kalbine, ahilik ilhamı dolsun Atalarımızdan miras kalan, ahilik haftasına hamdolsun Fikret Gürsoy
AHİ Eskiden,Türklerde ahilik vardı, Ahilik,kardeşlik demekti dostum; Herkes birbirini sever,sayardı Ahilik,mutluluk demekti dostum. Yoksullar,garipler çok korunurdu, Toplum,zalimlerden tüm arınırdı; Halkta huzur,düzen hep aranırdı Ahilik,disiplin demekti dostum. Hiç kimse, kimsenin hakkın yemezdi, Mal,can,namusuna hiç göz dikmezdi; Hile,yalan,dolan nedir bilmezdi Ahilik,dürüstlük demekti dostum. Bolca kazanılır,bol harcanırdı, Konuklar,garipler ağırlanırdı; Yürekler,inançla sevdalanırdı Ahilik,cömertlik demekti dostum. Güçlüyken,affetmek,tüm şiarıydı, Kızgınken,sabretmek,iftiharıydı; Muhtaçken,vermenin bahtiyarıydı Ahilik,yiğitlik demekti dostum.
Çıraklık,kalfalık,ustalık yolu, Ahi esnafının,kutsal okulu; Pirinden feyz alan,olurdu ulu Ahilik,eğitim demekti dostum. Ahi Evran idi,ulu pirleri, Âlim Edebali,bundan birleri; Bosna'dan Kırım'a var tesirleri Ahilik,adalet demekti dostum. Dilim,ne söylese,tarif edemez, Güzelliklerini hiç tüketemez; Günümüze,örnek olsun nice kez Ahilik,fazilet demekti dostum... Naim Yalnız