SAYFA 01 Yarışmada ikinci defilede birinci! 2008 yılında düzenlenen 4. EİB Moda Tasarım Yarışması nda ikinci olan modacı Erdemoğlu, ortalığı kasıp kavurmaya devam ediyor. Erdemoğlu nun İstanbul Fashion Week için hazırladığı planör isimli koleksiyonu büyük ilgi gördü HERKES KATILSIN Ege İhracatçı Birlikleri Moda Tasarım Yarışması nın hayatında büyük bir yer tuttuğunu ifade eden Emre Erdemoğlu, Tüm hikayem EİB 4. Moda Tasarım Yarışması na katılıp dereceye girmemle başladı. Onun verdiği hazla diğer yarışmalara katılıp çeşitli ödüllere sahip oldum. Bu yüzden kendine güvenen ve bu sektörde ben de varım demek isteyen tüm gençlerin Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen, bu sene Göç teması ile yoluna devam eden EİB Moda Tasarım Yarışması na katılmalarını tavsiye ederim dedi. GEDİZ Egeli ihracatçıya Üniversitesi bu parmakla yıl boş durmak gösterilecek yok! Türkiye nin 2023 yılı 500 milyar dolar ihracat hedefine 100 milyar dolarlık katkı koymak için çalışan Ege İhracatçı Birlikleri, 2013 yılında 6 tane uluslararası fuarın Türkiye Milli Katılım Organizasyonu nu üstlendi ULUSLARARASI ticarette anlaşmaların yaklaşık yüzde 40 ının fuarlarda yapıldığını ifade eden Alper, üstlendikleri organizasyonun çok önemli olduğunu söyledi. Alper, İhracatın artırılmasına yönelik en etkin tanıtım yurtdışı fuar organizasyonları oluyor. 2012 yılında 3 gıda, 2 mermer ve 1 deri fuarı olmak üzere 6 adet sektörel milli katılım organizasyonu gerçekleştirdik. 2013 yılında da 6 tane uluslar arası sektörel fuarın Türkiye milli katılım organizasyonunu gerçekleştiriyoruz diye devamı 5 te ASKERİ TONLAR HAKİM Emre Erdemoğlu nun, 10-13 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen, bu sene 7.si düzenlenen IFW için hazırladığı koleksiyonun detayları ise şu şekilde: Tamamı ince, yıkamalı gabardin ve uçak baskılı poplin kumaş kullanılarak hazırlanan koleksiyonda toplam 70 parçadan oluşan ve ana materyali gabardin ve deriden oluşan koleksiyonda deri, file ve baskı gibi ufak detaylar ayrıca dikkat çekiyor. Askeri tonların ve pilot detaylarının kullanıldığı koleksiyonda deriden pilot şapkaları, apoletli ceketler, pantolon, şort ve baskılı gömlekler yer alıyor. devamı 4 te www.sondakikagazetesi.com 100 KİLOMETREDE 1 Euro'luk benzin yakıyor İSTANBUL Autoshow 2012'de en dikkat çekici araba modellerinin başında Opel'in ürettiği bu konsept araç geliyor. Tek kişilik olan ve bir bisiklet büyüklüğündeki araç oldukça da tasarruflu. 100 kilometrede sadece 1 Euro'luk (yaklaşık 2,4 lira) yakıt tüketiyor. Saatte 120 kilometreye kadar hıza da ulaşabiliyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) ve TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ işbirliği ile 2-11 Kasım 2012 tarihleri arasında TÜYAP ta düzenlenen İstanbul Autoshow 2012'nin açılışı yapıldı. TUTUKLU çocukların hesabını kim verecek CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, AB ilerleme raporuna göre Türkiye'de saptanan 1000 den fazla tutuklu çocuğun psikolojik, eğitim, dışlanma, şiddet gibi konularda nasıl bir destek verildiğini sordu. Güven, Suçlulukları saptanmamış en az 1000 çocuğun tutukluluk halleri, çocuklarda ve ailelerde; özellikle de annelerde ve kardeşlerde psikolojik sorun yaratmamakta mıdır? Çocukların tutukluluk süreleri bittiği takdirde yarım kalan eğitimleri nasıl tamamlanacaktır? dedi. devamı 4 te Kocaoğlu na bir soruşturma daha 1-4 Kasım 2012 tarihlerinde düzenlenen KENT EXPO - Şehircilik ve Kent İhtiyaçları Fuarı törenle açıldı. Törene katılan Başkan Kocaoğlu, Buca daki bir otopark nedeniyle hakkında yeni bir soruşturma daha başlatıldığını belirterek hükümete ateş püskürdü. Kocaoğlu, 4 milyon İzmirliye zulüm yapılıyor diye konuştu Bornovalı kadınlar Evliya Çelebi gibi! BORNOVA Belediyesi nin düzenlediği Kent Gezileri büyük ilgi gördü. Her gün ayrı bir mahalleden kalkan servislerle Kemalpaşa daki Nazarköy ve Çiniliköy e giden kadınlar, nazar boncuğu yapımını da yerinde gördü, Çiniliköşk Müzesi ni gezip piknik yapmanın keyfini çıkardı. Bornovalı kadınlar, UNESCO nun geçtiğimiz aylarda Yaşayan İnsan Hazinesi listesine aldığı Mahmut Sür le sohbet edip nazar boncuğu ocağını görme fırsatı buldu. Bugüne kadar 33 mahalleden 4 bin 500 kadının katıldığı geziler, Bornova nın sınırlarındaki 12 köyde de devam edecek. devamı 5 te İtirazlarla İzmir in işini engellemeyin devamı 8 de Eş kavgası pahalıya patladı: 64 yıl hapis devamı 3 te BU İŞLERİ İYİ BİLMESİ LAZIM BÜYÜKŞEHİR e yönelik soruşturma baskısının tüm hızıyla devam ettiğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, Buca daki bir otopark alanının 1980 yılından bu yana kamulaştırılmadığı için hakkımızda bir soruşturma daha açıldı. İçişleri Bakanı, bunu da imzalıyor. Bu İçişleri Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nde genel sekreterlik yaptı. Belediyeciliği bilmesi lazım. Bu nedir? Buradaki mantığı, yaklaşımı, felsefeyi hiçbir kitaba sığdırmak, hiçbir kişiye anlatmak mümkün değildir. Bu zulümdür, zulüm! Bu zulüm, bana ve bürokrat arkadaşlara yapılıyor, biz bunu çekiyoruz. Aslına bu zülüm, 4 milyon İzmirli ye yapılıyor. Bunun başka adı yoktur diye HEPSİ DE HARİKA ÇOCUKLAR VERGİ müfettişlerinin, Doğal Yaşam Parkı nın gişelerinde elde edilen tahsilat gelirine ilişkin kurumlar vergisi tahakkuk ettiğini de hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bizde 52 tane çok muhterem, mevzuatı çok iyi bilen vergi denetçileri çalışıyor. Bunlar, olağanüstü çocuklar; leb demeden leblebiyi anlıyorlar. Türkiye de başka bir örneği olmayan, Avrupa da belli bir konuma gelen Doğal Yaşam Parkı nda sadece gişelerde toplanan paraya bakıyorlar, masrafa bakmıyorlar. Oradaki filler, aslanlar, kaplanlar nasıl besleniyor, ona bakmıyorlar. Diğer taraftan Sit alanlarına kanalizasyon yapamadığı için vidanjörle çeken İZSU ya kurumlar vergisi çıkartıyorlar dedi. devamı 8 de E.Ü para basacak ÜNİVERSİTELERDE yapılan çok sayıdaki bilimsel çalışmanın piyasaya arz edilemediğini belirten Prof. Dr. Sukan, patent yarışması düzenlediğini açıkladı. Prof. Dr. Sukan, Uzun araştırmalar sonucu ortaya çıkarılan faydalı model ya da buluşları raflardan indirip piyasaya sürmek istiyoruz. Üniversite orijinli patentlerin ekonomiye kazandırılması çok önemli. Üniversite sanayi işbirliğini çok önemsiyoruz. Patentleri sanayiciyle yatırımcıyla bir araya getireceğiz. Yarışma sanayicilerin dikkatini çekmek açısından da verimli olacak. dedi. devamı 8 de
SAYFA 02 Ayşe Kulin İzmir için okuyacak Bu yarışmayı kaçırmayın KONAK Belediyesi ve Kalem Kültür Derneği nin düzenlediği Yazarlar İzmir için Okuyor Bora nın Kitabı adlı son romanıyla Ayşe Kulin i konuk ediyor. Artık bir İzmir geleneği haline gelen etkinlikte ünlü yazar, okuyucularıyla sohbet edecek ve kitabından bölümler okuyacak. Okurların özellikle biyografik romanlarını yakından takip ettiği Ayşe Kulin, konusuyla ve psikolojik derinliğiyle merak uyandıran kitabından satırları İzmirlilerle paylaşacak. Kulin, okurlarıyla 7 Kasım Çarşamba saat 18.00 de Konak Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Sanat Merkezi, Benal Nevzat Toplantı Salonu nda buluşlacak. KARŞIYAKA fotoğraf yarışması son başvuru tarihi bir hafta uzatıldı. Karşıyaka Belediyesi nin EFSA) işbirliğiyle düzenlediği Karşıyaka nın Bir Başka Yüzü konulu fotoğraf yarışması tatil dönemine rastlaması nedeniyle fotoğrafçılardan gelen talepler doğrultusunda son başvuru süresi değiştirildi. Fotoğraf baskılarını yetiştiremeyenlere yönelik yapılan değişiklik ile 30 Ekim 2012 olan son katılım tarihi 8 Kasım 2012 tarihine ertelendi. Yarışma değerlendirmesi 10 Kasım 2012 de yapılıp, sonuçlar 12 Kasım 2012 de açıklanacak. Karşıyaka da düzenlenen festivaller, şenlikler, spor karşılaşmaları içeren yarışmada birinciye 2.500 TL, ikinciye 2000 TL, üçüncüye 1.500 TL, mansiyon alanlara 750 TL, EFSA Özel ödülünü alana 250 TL para ödülü verilecek. Yarışma şartnamesi ve daha geniş bilgi almak isteyenler Kültür Müdürlüğü nden alabilir. Tel: 0232-399 40 89, 399 90 92 Canol Kocagöz le müzede söyleşi NEŞE ve Karikatür Müzesi Karikatür ve Mizah söyleşilerinin ilk konuğu karikatürist Canol Kocagöz oldu. Özgürlük, Özerklik, Özgünlük ve Karikatür adlı söyleşide çizerler ve karikatür severler bir araya geldi. Kocagöz, Tüm izleyicilere Kültür Sanat-Sen tarafından yayımlanan kitabı Bir Kara Komedya yı ve kendi karikatürlerinin bulunduğu magnetleri hediye etti. Neşe ve Karikatür Müzesi nde karikatüristlerin söyleşilerinin düzenlenmesinin yararlı olduğunu söyleyen Kocagöz, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan a teşekkür ederek Bu tip etkinlikler bir arada olmanın güzelliğinin yanı sıra kayıt altına alındığında arşiv niteliği de taşıyarak hem müzeye hem de müze ziyaretçilerine önemli bir değer kazandırıyor diye (HABER ATAsız kalırsak çöker gideriz! ATATÜRK, Cumhuriyet ve Demokrasi konferansında öğrencilerle buluşan Prof. Dr. Ergün Aybars, Ülkeler kurucu liderlerinin izinden ayrılırsa çöküşleri kaçınılmaz olur. Kimse engelleyemez dedi. Demokrasinin dünya siyasetine etkilerinden bahseden Prof. Dr. Aybars, sözlerine Demokrasi bir gecede değişecek bir şey değildir. Cumhuriyet bir rejimdir, bir gecede kurar ya da yıkarsınız. Fakat demokrasi elle tutulmaz, demokratik kurumlar kurarak demokrasinin gelişmesine katkı sağlarsınız. Tarihi kendi döneminde değerlendirmek gerekir. Bugün Atatürk ün demokratik olmadığını söylüyorlar, oysa ki 1930 lu yılların koşullarına bakarsak Atatürk ün büyük bir demokrat olduğunu görebiliriz. O yıllarda hiçbir ülke demokrasi adına çalışmalar yapmazken Türkiye de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. diyerek devam etti. Prof. Dr. Aybars, Atatürk ün İslamiyet karşıtı olduğu görüşüyle ilgili ise, Hilal dünyanın neresine giderseniz gidin İslamiyet in sembolüdür. Bizim bayrağımız İslamiyet in izlerini taşır. Atatürk din karşıtı biri olsaydı ilk önce bayrağı değiştirirdi. diye (EGE AJANS) Sinematek e Yol Hikayeleri geliyor İzmir Büyükşehir Belediyesi nin Yeniden Sinematek gösterimleri Kasım ayında, birbirinden güzel beş filmi izleyiciyle buluşturacak. Kültürpark İzmir Sanat ta gösterilecek olan ödüllü filmler yine ücretsiz olacak İZMİR Büyükşehir Belediyesi nin sonbahar döneminde Kültürpark İzmir Sanat a taşıdığı ücretsiz Yeniden Sinematek etkinlikleri, Kasım ayında Yol Hikayeleri temasıyla birbirinden güzel filmleri konuk edecek. Geçtiğimiz yaz 4 Temmuz-29 Ağustos 2012 tarihleri arasında Havagazı Fabrikası bahçesinde düzenlenen gösterimler, 5 Ekim den itibaren salona taşınmıştı. Ekim ayında Oyuncu, Yazar, Yönetmen temasıyla Sirk, Bitmeyen Balayı, Annie Hall adlı filmleri perdeye taşıyan Yeniden Sinematek gösterimleri, Kasım ayında ise Yol Hikayeleri temasıyla Gazap Üzümleri, Bonnie ve Clyde, Çılgın Pierrot, Korkuluk ve Alice Kentlerde adlı filmleri sinemaseverlerle buluşacak. Kasım ayı gösterimleri, 2 Kasım 2012 Cuma günü saat 20.00 de Gazap Üzümleri ile başlıyor. Gazap Üzümleri, iki Oscar ödüllü Orijinal adı The Grapes of Wrath olan filmin yönetmeni John Ford John Steinbeck ın kitabından Nunnally Johnson tarafından senaryolaştırılan 1940 yapımı filmin başrollerinde ise Henry Fonda, Jane Darwell ile John Carradine yer alıyor. Sinemanın unutulmaz klasiklerinden biri olarak kabul edilen Gazap Üzümleri, iki dalda Oscar ödülüne sahip. Amerika ya büyük hasarlar veren büyük ekonomik buhran döneminde geçen bir hikayeye odaklanan filmde fakirleşen Oklahoma'lı bir ailenin kuraklığın da etkisiyle verimsiz hale gelen topraklarını terk ederek mevsimlik işler için California'ya doğru çetin şartlarda yola çıkmaları anlatılıyor. 9 Kasım 2012 Cuma günü perdeye yansıyacak olan Bonnie ve Clyde ise 1967 yapımı. Warren Beatty, Faye Dunaway, Michael J. Pollard, Gene Hackman gibi ünlü isimlerin başrollerini paylaştığı filmin yönetmeni Arthur Penn. 30'lu yılların haydut çifti Clyde Barrow ve Bonnie Parker'ın yaşam öyküsünden uyarlanan film, ABD'nin ekonomik buhran yıllarında geçiyor. Film, bir çok eyalet dolaşarak sayısız suç işleyen çiftin yaşadıklarını izleyiciyle buluşturuyor. Çılgın Pierrot, 16 Kasım da Jean-Paul Belmondo, Anna Karina, Jeanpierre Leaud, Samuel Fuller ın rol aldığı Çılgın Pierrot ise 16 Kasım 2012 Cuma günü sinemaseverlerle buluşacak. Jean-Luc Godard ın hem senarist hem yönetmen koltuğuna oturduğu 1965 yapımı film; zengin bir kadınla mutsuz bir evliliği olan işsiz bir adamın, karısını ve çocuklarını terk edip çocuklarının bakıcısıyla kaçmasıyla başlıyor. Filmde, çiftin, kadının evinde bir ceset bulmaları ve Akdeniz sahillerine doğru yol almalarıyla gelişen olaylar konu ediliyor. Altın Palmiye Ödüllü Korkuluk Robert M. Sherman ın yönettiği, Al Pacino ve Gene Hackman gibi usta isimleri buluşturan Korkuluk adlı filmin senaryosu Garry Michael White a ait. 1973 yapımı, orijinal adı Scarecrow olan film, 1973 Cannes Film Festival'inde Altın Palmiye ödülünü almaya hak kazandı. Filmde, hapisten yeni çıkan ve iş kurmak için başka bir kente giden bir adamla, deniz yolculuğundan dönerek karısını ve çocuğunu bulmak için yola çıkan başka bir adamın kesişen yolları boyunca yaşadıkları maceralar anlatılıyor. Yeniden Sinematek in Kasım ayı gösterimleri, 30 Kasım 2012 Cuma günü yayımlanacak olan Alice Kentlerde adlı filmle sona erecek. 1974 yılında çekilen filmin senaryosu Veith von Fürstenberg ile Wim Wenders e ait. Yeni Alman Sineması nın öncü yönetmenlerinden, yol filmlerinin üstadı olarak anılan Wenders ın filmi, 1976 da En İyi Film dalında Alman Film Eleştirmenleri Ödülü'nü aldı. Fransızlara TÜRKİYE tanıtımı Bilimsel ortamda coğrafya konularını işlemek, coğrafya bilimini yaygınlaştırmak ve halkla buluşturmayı a- maçlayan festivalde, misafir ülke olan Türkiye özel etkinliklerle Ege Üniversitesi öğrencileri tarafından tanıtıldı FRANSA nın Saint-Dié-des-Vosges kentinde her yıl yapılan ve bu sene Türkiye nin davetli ülke olduğu 23.cü Uluslararası Coğrafya Festivali ne Ege Üniversitesi öğrencileri damgasını vurdu. Festivalde tanıtım standı açan öğrenciler Türk kültürünü festivale katılan misafirlere göstermiş oldu. Bilimsel ortamda coğrafya konularını işlemek, coğrafya bilimini yaygınlaştırmak ve halkla buluşturmayı amaçlayan festivalde, misafir ülke olan Türkiye özel etkinliklerle tanıtıldı. Ülkemizin tanıtımına katkıda bulunmak için Ege Üniversitesi ekibi tarafından standlar-sergiler açıldı, konferanslar düzenlendi. Festivalin Türkiye Bilimsel Koordinatörlüğünü Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü nden Prof. Dr. Füsun Baykal ve Prof. Dr. Mustafa Mutluer yürüttü. Fransa vatandaşları ve diğer ülkelerden gelen coğrafyacıların yoğun ilgi gösterdiği festivale, Ege Üniversitesi nden 5 öğretim üyesi(4 ü Coğrafya Bölümü, 1 i Eğitim Fakültesi) ve 24 coğrafya bölümü öğrencisi katıldı. Festivalde Türkiye den katılan öğretim üyesi ve öğrenciler hazırladıkları posterleri, fotoğraf sergilerini sundular ve folklor gösterileri yaptılar. Festival boyunca öğrenciler Saint-Dié-des-Vosges kentinde yaşayan Türk aileler tarafından misafir edildiler. Büyük bir kaynaşma ortamında sıcak ilişkiler yaşayan öğrenciler, yabancı bir ülkede uzun yıllardan beri yaşayan Türk toplumunu yakından tanıma, yaşam tarzlarını ve sorunlarını öğrenme fırsatı buldu. Dört gün boyunca evlerde misafir edilen öğrencilerin, öğle yemeklerini de kentteki Türk döner ve kebapçılar karşıladı. (EGE AJANS) Yıl: 2. Sayı: 396. Dağıtım: Yayın türü: İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: info@sondakikagazetesi.com Hakkı SARIÖZ Yerel - Süreli (Pazar günleri yayımlanmaz) Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir
SAYFA 03 Eşim kaza değil ihmal kurbanı! Polisi yakan molotofçu yakalandı ADANA'da bölücü terör örgütü yandaşlarınca, cezaevlerinde başlatılan açlık grevine destek amacıyla yapılan sokak gösterilerinde çevik kuvvette görevli bir polis memuru, eylemcilerin attığı molotof kokteyliyle bir anda alevler içinde kaldı. Arkadaşlarınca tutuşan elbiseleri söndürülen polis memuru tedavi altına alınırken, olayı gerçekleştirdiği belirlenen bir kişi gözaltına alındı. Bölücü terör örgütü PKK ile bağlantılı çalıştığı ileri sürülen internet sitesinin yayını üzerine, örgüt yandaşları, cezaevlerinde başlatılan açlık grevine destek için esnafa zorla kepenk kapattırdı, eylem yaptı. İzinsiz gösterilere müdahale eden çevik kuvvet polislerine, merkez Yüreğir ilçesi Çukurova caddesinde, molotof kokteylli saldırıda bulunuldu. Bir polis memuru, kendisine isabet eden molotof nedeniyle yanmaya başladı. Kameralara da yansıyan görüntülerde, polis memuru, alev almasının ardından üzerindeki elbiseyi çıkardığı görülüyor, o sırada bazı arkadaşlarının da yangın söndürme tüpleri ile müdahale edip su sıktığı görülüyor. Tedavi altına alınan polis memurunun sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Olaylar sırasında 4 zırhlı araçta da maddi hasar oluştu. Emniyet Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, saldırının ardından olayları gerçekleştirdiği iddiasıyla bir kişiyi gözaltına aldı. (CİHAN) Sivas taki yakınlarını ziyaret için yola çıkan ve Zara ilçesindeki geçirdikleri kaza sonucu eşini kaybeden Kanlı, sağlık ekibi hakkında soruşturma açılmasını istedi. Kanlı, Eşim, önce öldü denerek morga alındı. Daha sonra da yaşıyor diyerek yoğun bakıma kaldırıldı. Hesap sorulmasını istiyorum dedi SİVAS'ın Zara ilçesinde meydana gelen bir trafik kazasında olay yerine gelen acil sağlık ekibi tarafından ''ölü'' teşhisi konularak hastaneye sevkinde öncelik verilmeyen kişinin, kazadan yaklaşık 4 saat sonra kaldırıldığı hastanede yapılan ''ölü muayenesinde'' yaşadığı ortaya çıkınca kazaya müdahale eden acil sağlık ekibi hakkında soruşturma izni istendi. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, İzmir'den bir yakınlarının cenazesine katılmak üzere 4 Eylül'de karayoluyla Kars'a gitmek üzere beraberinde iki kişiyle birlikte kendi kullandığı 35 YC 647 plakalı otomobille yola çıkan Sıddık Kanlı (54), Zara-İmranlı karayolunda aracın şarampole devrilmesi sonucu kaza yaptı. Sabah 08.30 sıralarında meydana gelen kazaya müdahale için olay yerine intikal eden acil sağılık ekibi, bir kişinin ölü olduğu iki kişinin de yaralı olduğu tespitinde bulundu. ''Triyaj (aciliyetine göre ayırma)'' kuralları gereği yaralı iki kişiyi ambulansla hastaneye sevk eden ekip, ''ölü'' teşhisi konulan otomobil sürücüsü Sıddık Kanlı'yı ise cumhuriyet savcılığı incelemesi için olay yerinde bıraktı. Olay yerine gelen cumhuriyet savcısının gerekli incelemelerin ardından verdiği talimatla ''ölü muayenesi'' işlemi için Zara Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada bilirkişi doktor tarafından saat 12.30'da yapılan muayene işleminde kişinin kalp atışının tespit edilmesi Yunanistan'a geçmek isterken yakalandılar üzerine ''ölü muayene odasından'' çıkarılarak, acil müdahale için başka bir odaya alınan Sıddık Kanlı, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kazayla ilgili soruşturmayı yürüten Zara Cumhuriyet Başsavcılığı, yaşanan bu gelişme üzerine kazaya müdahale eden acil sağlık ekibinde görevli hemşire S.Ş ve paramedik R.Ç hakkında ''ihmal suretiyle taksirle ölüme neden oldukları'' şüphesiyle soruşturma açılabilmesi için 25 Eylül tarihinde Zara Kaymakamlığı'ndan izin istedi. Sıddık Kanlı'yı kazada olay yerinde öldü diye bilen ailesi, Zara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan ellerine ulaşan olayla ilgili şikayetçi olup olmadıklarını belirtmek üzere müşteki sıfatıyla ifadelerinin alınması yazısıyla ikinci kez acı yaşadı. İddiaları öğrenen aile, talimatla verdikleri ifadelerde şikayetçi olduklarını belirtti. Aile, Zara İZMİR'in Selçuk ilçesinde, kanundışı yollarla Yunanistan'a geçmek üzere olan 26 kaçak yakalandı.izmir İl Jandarma Alay Komutanlığı'na bağlı ekipler, Menderes ilçesinde 63 kaçağın bindiği teknenin batması sonucu hayatını kaybetmesinin ardından denetimlerini sıkılaştırdı. 26 kaçağın kanundışı yollarla Yunanistan'a götürüleceği bilgisine ulaşan ekipler harekete geçti. Konak ilçesi Basmane semtinden minibüse bindirilen kaçakları takibe alan ekipler, Selçuk'un Pamucak Kaymakamlığı'na da başvurarak, müştekiler olarak savcılığın şüpheliler hakkında soruşturma izni talebine cevabın, kendilerine de bildirilmesini talep etti. Olayda eşini yitiren Melek Kanlı (43), eşinin kullandığı arabayla kaza yaptığını iş yerinde öğrendiğini ve çocuklarıyla birlikte büyük acı yaşadıklarını, ancak eşinin ölümünde ihmal bulunduğuna dair savcılık evrakları ellerine ulaşınca ikinci kez yıkıldıklarını ifade etti. Sıddık Kanlı'nın kızı Kübra Kanlı (18) ise babasının ihmal sonucu ölmesinin kendileri için çok büyük üzüntü kaynağı olduğunu dile getirerek, ''Babam saatlerce bizim için ölmemiş direnmiş, ama onlar ölmeyen birine ölü muamelesi yapmışlar. Benim babam yaşayabilirdi, yaşamasa bile belki bir kez daha birbirimize sarılacak zamanı bulabilirdik'' dedi. (AA) beldesinde aracı durdurdu. Bunun üzerine organizatör ve minibüsün şoförü İ.T. (40), dağlık alana kaçtı. Ekiplerin takibiyle yakalanan İ.T. gözaltına alındı. Minübüste yapılan aramada ise ikisi çocuk ve altısı kadın toplam 26 kaçan bulundu. Kaçakların, tekneyle Yunanistan'a geçmek için organizatörlerle anlaştığı ortaya çıktı. Zanlı İ.T.'nin orgusu devam ederken kaçaklar, sınırdışı edilmek üzere İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'ne gönderildi. (CİHAN) Döviz soygununda MÜEBBET HAPİS DÖVİZ bürosundan silahlı soygun yaptığı ve iş yeri sahibini öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanık, müebbet hapisle cezalandırıldı. Davada yargılanan diğer iki sanık 2 ile 5 yıl arasında hapisle cezalandırılırken, bir sanık ise beraat etti. İzmir'in Çankaya semtindeki döviz bürosundan silahlı soygun yaptığı ve iş yeri sahibini öldürdüğü iddiasıyla yargılanan sanık, müebbet hapisle cezalandırıldı. Diğer iki sanık 2 ile 5 yıl arasında hapisle cezalandırılırken, bir sanık ise beraat etti. Davanın karar duruşmasına tutuklu sanıklar Mustafa Yıldırım ve Hasan Altunbaşak ile tutuksuz sanıklar Sedat Tabak ve M.U. ile avukatları katıldı. Duruşmada, son savunmaları alınan sanıklardan Mustafa Yıldırım, daha önceki savunmalarının geçerli olduğunu belirterek, çok pişman olduğunu ifade etti. Diğer sanıklar Hasan Altunbaşak, Sedat Tabak ve M.U. ise cinayetle bir ilgilerinin olmadığını belirterek, beraatlarını talep etti. Sanık savunmalarının alınmasının ardından kararını açıklayan mahkemeye heyeti, sanık Mustafa Yıldırım'ı, ''adam öldürme'' suçundan ömür boyu, ''gasp'' suçundan 12 yıl, ''6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet'' suçundan da 3 yıl hapisle cezalandırdı. (AA) 17 bıçak darbesine 16 yıl hapis İzmir'de beş yıl önce eşi Arif Hilmi Hakaramaz'ı 17 bıçak darbesiyle öldüren Fatma H., babası ve kardeşlerine 16'şar yıl hapis cezası verildi AYNI aileden dört sanık, polis ekipleri tarafından Gümüldür'de saklandıkları evde yakalanarak cezaevine gönderildi. Olay, Kemalpaşa ilçesinde 27 Ocak 2007 tarihinde meydana geldi. Eşiyle geçimsizlik yaşayan Hakaramaz, baba evine sığındı. Geri dönmesi için eşi tarafından tehdit edilen Hakaramaz, akşam saatlerinde babası ve iki kardeşini yanına alıp evine gitti. Burada çıkan tartışmada Arif Hilmi Hakaramaz, Fatma Hakaramaz, babası Muzaffer Ö., kardeşleri Sebahat P. ve Mürsel Ö. tarafından 17 bıçak darbesiyle öldürüldü. Olaydan iki gün sonra jandarmaya teslim olan zanlılar tutuklandı. İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılan dört sanık hakkında, ömür boyu hapis cezası istendi. Dört yıl hapiste kalan sanıklar, yaklaşık bir yıl önce tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakıldı. Dava sonunda dört sanığa da 16'şar yıl hapis cezası verildi ve Yargıtay tarafından onandı. Bunun üzerine kaçtıkları belirlen dört sanık, Menderes ilçesi Gümüldür Mahallesi'nde saklandıkları evde, Asayiş Şube Müdürlüğü İnfaz Büro Amirliği ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı ve ardından cezaevine gönderildi. (CİHAN) Cezaevinde değil hastanede öldü! İZMİR'de açlık grevine katılanların hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. İzmir'deki cezaevlerinde açlık grevine katılan tutuklu ve hükümlülerin hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. ''İzmir'de Yeni Şakran Kapalı Cezaevi'nde açlık grevine katılan bir hükümlünün kendini yakması sonucu yaşamını yitirdiğine'' ilişkin bazı basın yayın organlarında yer alan haberlere ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı yetkililerince yapılan değerlendirmede, İzmir'de açlık grevine katılan hükümlü ve tutuklar arasında ölüm olayının kesinlikle söz konusu olmadığı, bu yönde çıkan haberlerin asılsız olduğu kaydedildi. (AA)
gündem 4 gündem 5 İzmir in MODA yıldızı İstanbul u da büyüledi EGE İhracatçı Birlikleri Moda Tasarım Yarışması nın moda dünyasına kazandırdığı, Ege İhracatçı Birlikleri nin İtalya daki defilelerinde de desteklediği başarılı tasarımcı Emre Erdemoğlu, bu sene 7.si düzenlenen İstanbul Fashion Week için hazırladığı "Planör" isimli koleksiyonla moda severlerle buluştu. Emre Erdemoğlu, hayatımın dönüm noktası dediği 2008 yılında gerçekleşen 4. EİB Moda Tasarım Yarışması nda aldığı ikincilik derecesi ile başlayan başarı hikayesine bir yenisini daha ekleyerek Türk tasarımcı ve markalarını, yerli ve uluslararası alanda tanıtmayı hedefleyen İstanbul Fashion Week Ekim 2012 kapsamında Planör isimli koleksiyonuyla yer aldı. Ege İhracatçı Birlikleri Moda Tasarım Yarışması nın hayatında büyük bir yer tuttuğunu ifade eden Emre Erdemoğlu, Tüm hikayem EİB 4. Moda Tasarım Yarışması na katılıp dereceye girmemle başladı. Onun verdiği hazla diğer yarışmalara katılıp çeşitli ödüllere sahip oldum. Bu yüzden kendine güvenen ve bu sektörde ben de varım demek isteyen tüm gençlerin Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen, bu sene Göç teması ile yoluna devam eden EİB Moda Tasarım Yarışması na katılmalarını tavsiye ederim dedi. Emre Erdemoğlu nun, 10-13 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen, bu sene 7.si düzenlenen IFW için hazırladığı koleksiyonun detayları ise şu şekilde: Tamamı ince, yıkamalı gabardin ve uçak baskılı poplin kumaş kullanılarak hazırlanan koleksiyonda toplam 70 parçadan oluşan ve ana materyali gabardin ve deriden oluşan koleksiyonda deri, file ve baskı gibi ufak detaylar ayrıca dikkat çekiyor. Askeri tonların ve pilot detaylarının kullanıldığı koleksiyonda deriden pilot şapkaları, apoletli ceketler, pantolon, şort ve baskılı gömlekler yer alıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda bölümünü bitiren Emre Erdemoğlu, kariyerini yüksek lisans eğitimiyle sağlamlaştırarak başladı. Öğrencilik yıllarında Cemil İpekçi,Damat Tween,Taç Linens gibi markaların yanında stajlar yaptı. Okul sonrası İstanbul Moda Akademisinde Styling eğitimi gören Erdemoğlu dergilere styling yaptı. İlk Koleksiyonu "Sandık Lekesi"ile EİB Moda Tasarım yarışmasında 2.lik ödülü aldı. Bunun üzerine ulusal ve uluslararası birçok yarışmada ödüller aldı. Ardından İtalya'ya davet edilen tasarımcı ilk defilesini İtalya'da gerçekleştirdi. Yurt içi ve dışında çeşitli fuar ve organizasyonlarda, defilelerde bir fiil yer aldı. Bu yıl İtalya'da 5. defilesini gerçekleştiren Emre Erdemoğlu son koleksiyonuyla "MOST CREATİVE COLLECTİON" ödülüne layık görüldü. İş hayatına Damat Tween'de devam eden Emre Erdemoğlu üç senedir aynı markaya koleksiyon hazırlamaktadır.hazır giyim koleksiyonlarının yanı sıra keçeden hazırladığı, kumaş tasarımını da kendi yaptığı koleksiyonlarını yurtiçi ve yurtdışı fuarlarında sergilemektedir. Tasarımcının 2013 Nisan ayında İtalya'da Haute couture koleksiyonunu sunacağı bilgisi verildi. Türkiye deki SICAK para kontrol altında Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, yeni geliştirdikleri politika araçları sayesinde kısa vadeli sermaye akımlarının yol açtığı olumsuz yan etkileri daha kolay bertaraf edebildiklerini söyledi. Başçı, Bu doğrultuda, kısa vadeli sermaye akımlarının Türkiye deki kredi genişlemesi ve döviz kurları kapsamında sterilizasyonu etkili bir şekilde yapılabilmektedir. dedi. Merkez Bankası Başkanı Başçı, Türkiye Ekonomi Kurumu tarafından İzmir'in Çeşme ilçesinde düzenlenen "Borç Dinamikleri, Finansal İstikrarsızlık, Büyük Durgunluk" konulu toplantıya katıldı. Merkez bankalarından ve uluslararası kuruluşlardan saygın iktisatçı ve akademisyenlerin yer aldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Başçı, Türkiye de sıcak paraya karşı alınan önlemler ve finans yönünden kaydedilen mesafeyi dünyaca ünlü iktisatçılara anlattı. Finans istikrarının büyüme ve istihdamla yakın ilişkisi olduğuna, finans krizlerini önlemenin maliyetinin bunların yol açtığı maliyete göre çok daha düşük olduğuna işaret eden Başçı, Türkiye nin yakın tarihi, buna güzel bir örnektir. Türkiye de 2001 yılında yaşanan finansal kriz kamu borç yükünü 30 puan arttırmış, büyüme ve istihdam derin bir şekilde etkilenmişti. 2002 yılından itibarense fiyat istikrarı, finansal istikrar ve verimlilik arttırıcı reformlara odaklanılmıştır. Bu sayede ekonomik refah hızla artarken aynı zamanda finansal sektör, dış şoklara karşı daha dayanıklı bir yapıya kavuşmuştur. diye Başçı, bu istikrarın 2008-2009 yıllarında derinleşen küresel ekonomik krizden sonra da Türkiye nin hızla toparlanmasını ve 2011-2012 Avrupa borç krizinin etkilerini en az hasarla atlatmasını sağladığını vurguladı. (CİHAN) 72 lik böbrek, 7 lik bedende hayat buldu Türk tıp dünyasındaki nakil başarılarının bir yenisi Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesinden geldi. 2011 yılının Kasım ayında 72 yaşında beyin ölümü gerçekleşmiş hastadan nakil edilen böbrek hiçbir sorun çıkarmadı MİNİK bedende hayat bulan böbrek, şimdi küçük Esad ın yaşama sevinci oldu. Doğduğundan beri idrar yollarında enfeksiyon sonucu böbrek yetmezliği hastalığına yakalanan Esad, 2 yaşından beri böbrek nakil sırası bekledi. 72 yaşında beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın böbreği alınarak küçük Esad a nakledilmiş ve diğer hastalara örnek teşkil eden başarılı bir operasyon yaşanmıştı. Başarılı sonucun birinci yılında diğer hasta arkadaşlarıyla ve operasyonu yapan doktorlarla birlikte küçük bir kutlama yapıldı. Diğer hasta çocuklara da moral olan kutlamada konuşan Doku Tipi Laboratuvarı(Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi) nin kurucusu Prof. Dr. Sevgi Mir, Esad ın durumu diğer hastalara da örnek olabilecek nitelikte. Bizler gece gündüz çalışarak, hastalara yoğun ilgi göstererek bir ekip çalışması sonucunda bu başarıları elde ediyoruz. Hastalarımızın mutlu görmemiz hem bizi hem de tüm ekip çalışanlarımızı mutlu etmektedir dedi. Organ(Böbrek) Tranplantasyon ekibi üyeleri olan Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun, Prof. Dr. Sevgi Mir, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Keskinoğlu ve Uzm. Nida Dinçel in, Halk organ bağışında doğru bilgilendirilmeli ve halka yapılan bağışın ne demek olduğu anlatılmalı görüşü ortak nokta oldu. Geçmiş dönemlerde bir yaşındaki küçük bedenlere organ nakli yapan Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun, Organ nakli asla bireyselleştirilmemelidir. Önemli olan o insanın organını bağışlaması ama bu konuda izin verecek olan ailenin de bilgilendirilmesidir. Böylelikle yapılan bağışın önemi ve huzuru aileye anlatılarak bağışların artması sağlanabilir diye Tıbbın organ nakli konusunda çok geliştiğini belirten Prof. Dr. Hoşcoskun, Organ nakli konusunda yanlış algılar bulunmaktadır. İlla hastaların aynı yaşta olması önemli değildir. Küçük Güven, çocukları Türeli intiharı sordu CHP İzmir Milletvekili Türeli ile Güven, toplumun kanayan yarasına parmak bastı. Türeli, intihar vakalarının hızla arttığını, Güven ise AB raporunda da yer alan tutuklu çocukların kaderine terk edildiğini söyledi. Her iki vekil de, intihar ve tutuklu çocuk sorununu meclis gündemine taşıdı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Rahmi Aşkın Türeli, uygulanan yanlış ekonomik ve sosyal politikalar sonucu toplumun ruh sağlığının giderek bozulduğunu, yaşanan bu olumsuzlukların da intihar vakalarını ciddi bir şekilde etkilediğine dikkat çekerek son 10 yılda 27 bin kişinin intihar ederek hayatını sonlandırdığını, yaklaşık 500 bin kişinin de intihar girişiminde bulunduğunu söyledi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in yanıtlaması istemiyle TBMM'de yazılı soru önergesi veren Türeli, ülkemizde intihar vakalarının nedenlerinin incelenmesi ve önlenmesine yönelik Bakanlık olarak ne tür çalışmalar yapıldığını sordu. CHP'li Vekil ayrıca, ruhsal açıdan daha sağlıklı bir toplum oluşumuna katkı sağlamak için hükümetin uyguladığı politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini savundu. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Rahmi Aşkın Türeli, "Türkiye ekonomisinde yaşanan yaygın ve derin ekonomik kriz bir taraftan üretimi ve istihdamı olumsuz etkilerken, diğer taraftan gelir dağılımını bozarak yoksulluğu arttırmaktadır. Bunun sonucunda vatandaşlarımızın satın alma güçleri azalırken, borç batağına sürüklenen kişilerin sayısı hızla artmaktadır. Ekonomik alanda yaşanan bu olumsuzluklar sonucunda ülkemizde intihar vakalarında ciddi bir artış göze çarpmaktadır." diye Türeli ayrıca, kadınların erkeklere göre daha çok intihar girişiminde bulunduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu: "Yapılan araştırmalara göre ülkemizde son 10 yılda yaklaşık 27 bin kişinin intihar ederek hayatını sonlandırdığı, yaklaşık 500 bin kişinin de intihar girişiminde bulunduğu tespit edilmiştir. Söz konusu çalışmalardan kadınların erkeklere göre daha çok intihar girişiminde bulunduğu saptanmıştır. Bu durum, uygulanan yanlış ekonomik sosyal politikalar sonucu toplumun ruh sağlığının giderek bozulduğunu çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır." Milletvekili Türeli'nin Bakan Şahin'e soruları: Son 10 yıl içerisinde ülke genelinde yaşanan intihar vakaları nedenlerine, bölgelere, mesleklere, eğitim durumuna ve cinsiyete ilişkin olarak ne tür özelliklere sahiptir? Bu konuya ilişkin olarak yürüttüğünüz çalışmalar var mıdır? Ülkemizde intihar vakalarının nedenlerinin incelenmesi ve önlenmesine yönelik Bakanlık olarak ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz? Ruhsal açıdan daha sağlıklı bir toplum oluşumuna katkı sağlama amacı çerçevesinde hükümetinizin uyguladığı politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini düşünmüyor musunuz? AİLE BAKANI NE YAPIYOR? CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, AB ilerleme raporuna göre Türkiye'de saptanan 1000 den fazla tutuklu çocuğun psikolojik, eğitim, dışlanma, şiddet gibi konularda nasıl bir destek verildiğini ve hangi bakanlıkların Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile çalışma yürüttüğünü sordu. CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, Türkiye'deki tutuklu çocuklarla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in yanıtlaması için yazılı soru önergesi verdi. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından yayınlanan 10/10/2012 tarihli ve SEC (2012) 336 sayılı doküman ekindeki 'Türkiye 2012 Yılı İlerleme Raporu'nda 'Temmuz ayı sonu itibariyle, yaşları 12 ila 18 arasında değişen 1830 çocuk cezaevinde bulunmaktadır. Bu çocukların 190 ı mahkûm edilmiştir, geri kalanlarının yargılama öncesinde veya sonuçlanmamış davalarda tutukluluk halleri sürmektedir' denildiğini belirten Güven, tutuklu çocukların psikoloji, eğitim, şiddet, sağlık gibi konularda maruz kaldıkları durumlarla ilgili ne yapıldığını sordu. Suçlulukları saptanmamış en az 1000 çocuğun tutukluluk halleri, çocuklarda ve ailelerde; özellikle de annelerde ve kardeşlerde psikolojik sorun yaratmamakta mıdır? diyen Güven, Bakan Fatma Şahin'e bu konularda Sağlık Bakanlığı ile çalışma planlanıp planlanmadığını sordu. Güven'in diğer soruları şunlar oldu: Çocukların tutukluluk süreleri bittiği takdirde yarım kalan eğitimleri nasıl tamamlanacaktır? Bakanlığınız bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışma yürütmekte midir? Tutuklulukları biten çocuklar okullarına döndükleri takdirde 'dışlanma' ile karşılaşmamaları için önlem alındı mı? Alınmadıysa ne gibi bir önlem alınması düşünülüyor? Ayrıca cezaevindeki çocukların şiddete maruz kalıp kalmadıklarına değinen Güven, Çocukların cezaevlerinde karşılaştıkları şiddetin önlenmesi için Bakanlığınız ile Adalet Bakanlığı eşgüdümünde ne tür çalışmalar yürütülmektedir? şeklinde bir soru daha yöneltti. Tutuklu çocuklara kim sahip çıkacak? CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, AB ilerleme raporuna göre Türkiye'de saptanan 1000 den fazla tutuklu çocuğun psikolojik, eğitim, dışlanma, şiddet gibi konularda nasıl bir destek verildiğini ve hangi bakanlıkların Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile çalışma yürüttüğünü sordu. CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, Türkiye'deki tutuklu çocuklarla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in yanıtlaması için yazılı soru önergesi verdi. Güven, Suçlulukları saptanmamış en az 1000 çocuğun tutukluluk halleri, çocuklarda ve ailelerde; özellikle de annelerde ve kardeşlerde psikolojik sorun yaratmamakta mıdır? Çocukların tutukluluk süreleri bittiği takdirde yarım kalan eğitimleri nasıl tamamlanacaktır? Bakanlığınız bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak çalışma yürütmekte midir? Tutuklulukları biten çocuklar okullarına döndükleri takdirde 'dışlanma' ile karşılaşmamaları için önlem alındı mı? Alınmadıysa ne gibi bir önlem alınması düşünülüyor? Çocukların cezaevlerinde karşılaştıkları şiddetin önlenmesi için Bakanlığınız ile Adalet Bakanlığı eşgüdümünde ne tür çalışmalar yürütülmektedir? şeklinde soru yöneltti. bir böbrek büyük yaştaki hastaya nakledilebilir. Bu durumun tam tersi de olağandır. Sadece beyin ölümü gerçekleşen hastaların değil, ölümü gerçekleşen kişilerin ilk 6 saat içerisinde yaşayan organları alınıp başka hastalara nakledilebilir. Kadavra dediğimiz bu olay sayesinde, nakil sırası bekleyen hastaların şifasının bulması sağlanmaktadır şeklinde (EGE AJANS) 4 bin 500 Bornovalı kadın GEZGİN oldu! İlçedeki kadınları sosyal yaşama kazandırmayı hedefleyen Bornova Belediyesi, hobi beceri, kültür-sanat ve meslek edindirme kurslarının yanı sıra Kent Gezileri yle de kadınları evlerinden çıkarıyor BORNOVA Belediyesi nin düzenlediği Kent Gezileri büyük ilgi gördü. Her gün ayrı bir mahalleden kalkan servislerle Kemalpaşa daki Nazarköy ve Çiniliköy e giden kadınlar, nazar boncuğu yapımını da yerinde gördü, Çiniliköşk Müzesi ni gezip piknik yapmanın keyfini çıkardı. Bornovalı kadınlar, UNESCO nun geçtiğimiz aylarda Yaşayan İnsan Hazinesi listesine aldığı Mahmut Sür le sohbet edip nazar boncuğu ocağını görme fırsatı buldu. Bugüne kadar 33 mahalleden 4 bin 500 kadının katıldığı geziler, Bornova nın sınırlarındaki 12 köyde de devam edecek. Bornova Belediyesi tarafından başlatılan Kent Gezileri, kadınların keyifli bir gün geçirmelerini sağlıyor. İlçedeki tüm kadınları sosyal yaşama kazandırmayı hedefleyen Bornova Belediyesi bugüne kadar düzenlediği hobi beceri, kültür-sanat ve meslek edindirme kurslarının yanı sıra Kent Gezileri yle de kadınları evlerinden çıkarıyor. Kadınlar, mahalledeki arkadaşlarıyla kültür ve eğlence gezisi yapma fırsatı buluyor. Bornova Belediyesi nin düzenlediği Kent Gezileri ne bugüne kadar 33 mahalleden 4 bin 500 kadın katıldı. Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, gezi öncesi mahallelerin muhtarlık binası önünde buluşan kadınları yalnız bırakmıyor. Onlarla bir süre sohbet ettikten sonra uğurluyor. Servislere binen kadınlar, Kemalpaşa daki Nazarköy de nazar boncuğu yapımını yerinde görüyor. Çiniliköy de ünlü Seramik Sanatçısı Ümran Baradan ın oluşturduğu Çiniliköşk ü geziyor. Günün son durağı ise Yukarı Kızılca daki Saklı Cennet Piknik Alanı oluyor. Kadınlar piknik alanında canlı müzik eşliğinde eğlenme fırsatı da buluyor. Türkiye nin önemli değerlerinden biri olan Nazarköy ü gezen kadınlar dünya çapında isim yapan nazar boncuğu yapımı ustası Mahmut Sür le de sohpet etme imkanı buluyor. UNESCO nun Yaşayan İnsan Hazinesi listesine aldığı Mahmut Sür, nazar boncuğu doğal yöntemlerle yapma konusunda mücadele ettiğini, bu nedenle de UNESCO nun dikkatini çektiğini belirterek, Bornova Belediyesi nin bu köye gezi düzenlemesi, bizim ocağımızı kadınlara göstermesi takdire değer diye Kent Gezileri ne katılarak dopdolu bir gün geçirdiklerini söyleyen kadınlar, ilk defa gördükleri nazar boncuğu yapımını, büyülendikleri Çiniliköşk ü hayatları boyunca unutmayacaklarını dile getirerek, Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır a teşekkür ettiler. Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır da, Bütün gün ev işleriyle, çocuklarıyla ilgilenen kadınlarımızın farklı bir gün geçirmelerini istedik. Bu nedenle Kent Gezileri ni başlattık. Kadınlarımız bu gezileri çok sevdi. Önümüzdeki yıl baharın başından itibaren gezilerimizi tekrar başlatacağız. diye EİB, 2013 te fuardan fuara KOŞTURACAK! Yurtdışı Fuarları, Ticaret Heyetleri ve Alım Heyetleri İle Türkiye nin 2023 yılı 500 milyar dolar ihracat hedefine 100 milyar dolarlık katkı koymak için çalışan Ege İhracatçı Birlikleri, 2013 yılında 6 tane uluslararası fuarın Türkiye Milli Katılım Organizasyonu nu üstlendi YAPTIĞI başarılı fuar organizasyonları sayesinde Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen A Sınıfı Yurtdışı Fuar Organizatör Belgesi ne sahip olduklarını ve Ekonomi Bakanlığı nın görevlendirmesiyle 1995 yılından beri dünyanın dört bir tarafındaki ihtisas fuarlarına Türkiye nin milli katılım organizasyonunu gerçekleştirdiklerini belirten Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Sezmen Alper, 2013 yılında 6 adet fuar organizasyonu yanında çok sayıda ticaret heyeti ve alım heyeti organizasyonu gerçekleştirmek için çalışma yürüttüklerini kaydetti. Uluslararası ticarette anlaşmaların yaklaşık yüzde 40 ının fuarlarda yapıldığını ifade eden Alper, İhracatın artırılmasına yönelik en etkin tanıtım yurtdışı fuar organizasyonları oluyor. 2012 yılında 3 gıda, 2 mermer ve 1 deri fuarı olmak üzere 6 adet sektörel milli katılım organizasyonu gerçekleştirdik. 2013 yılında da 6 tane uluslar arası sektörel fuarın Türkiye milli katılım organizasyonunu gerçekleştiriyoruz diye 2013 yılında gerçekleştirecekleri ilk fuarın 13-16 Şubat 2013 tarihleri arasında Almanya nın Nürnberg şehrinde düzenlenen Dünya nın en büyük organik ürünler fuarı olan Biofach fuarı olacağını söyleyen Alper, organik ürün ihracatçılarını Biofach a davet etti. Ege İhracatçı Birlikleri nin 2013 yılındaki ikinci durağı ise, Japonya nın Chiba kentinde 05-08 Mart 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Foodex Japan 2013 Fuarı olacak. Türk gıda sektörü, önemli bir gıda ithalatçısı olan Japonya ya ihracatını arttırmak için Japonya da ürünlerini beğeniye sunacak. Dünya nın en büyük doğaltaş fuarlarından biri olan Çin Halk Cumhuriyeti nde 06-09 Mart 2013 tarihlerinde gerçekleşecek olan Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı na Türk doğaltaş sektörü yoğun ilgi gösterdi. Fuar duyurusuna çıktıkları ilk gün Türkiye için ayrılan alanın 3 katı taleple karşılaştıklarını dile getiren EİB Genel Sekreteri Alper şöyle devam etti: Türk doğaltaş sektörünün en büyük ihraç pazarı olan Çin Halk Cumhuriyeti nde 18-21 Haziran 2013 tarihleri arasında Tianjin de yapılacak olan Tianjin Stone EXPO Doğaltaş Fuarı nın milli katılım organizasyonunu bu yıl ikinci kez gerçekleştireceğiz. 2013 yılı sonunda Türkiye nin Çin e doğaltaş ihracatının 1 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. 2013 yılında Ege İhracatçı Birlikleri nin düzenleyeceği son gıda fuarı ise; 30 Haziran-02 Temmuz 2012 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri nin NewYork eyaletinde gerçekleşecek olan dünyanın en büyük gıda fuarlarından Summer Fancy Food & Confection Show olacak. Ege İhracatçı Birlikleri nin 2013 yılında düzenleyeceği son uluslararası fuar ise, 04-06 Eylül 2013 tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeti nin Şanghay kentinde gerçekleşmesi planlanan Acle-All China Leather Exhibition olacak. Ege İhracatçı Birlikleri nin All China Leather Exhibition Fuarı nı 14 yıldır düzenlediğini hatırlattı. Tatı dan taksici esnafına destek BUCA Belediye Başkanı Ercan Tatı, kurmayları ile birlikte Buca içersinde yer alan taksi duraklarını gezerek esnafın istek ve ihtiyaçlarının giderilmesini sağlıyor. Buca Çevik Bir Meydanı nda bulunan durağın misafiri olan Başkan Ercan Tatı, taksici esnafıyla kahvaltı yaptı. Direksiyon başında ekmek mücadelesi veren taksicilerin sorunlarını dinleyen Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı yı bu ziyaretinde CHP Buca İlçe Başkanı Bektaş Gül, Başkan Yardımcıları ve ilgili müdürleri yalnız bırakmadı. Başkan Tatı duraklarının konumu nedeniyle zorluk çeken taksicilerinin isteklerini not aldı. Her gün farklı mesleklerin esnaf gurupları ile bir araya gelen Başkan Ercan Tatı, taksicilerin zorluklarından bahsetti. Tatı, Bütün gün trafik çilesiyle savaşarak ekmek parası kazanmanın zorluğunu yaşıyorsunuz. Bu zorluklarınızı yakından takip ediyorum. Uçan Yol projesini hayata geçirerek Buca nın trafik sorununa parmak basmış olacağız. Duraklarınız eksiklikleriyle de yakından ilgileneceğim. Sorunlarınızın muhatabı olacak ilgili müdürlüklerimle emrinizdeyim. Eksikleriniz en kısa zaman da giderilecektir dedi.taksici ve Kahve esnafıyla buluşmanın ardından Başkan Ercan Tatı, kendilerine nazar boncuğu armağan ederek hayırlı işler dileklerini gönderdi. 35 yıllık sorun nihayet çözüldü NARLIDERE Belediyesi, 31 Ekim'de yıkılacağını daha önceden duyurduğu Sahilevleri ve 6 Evler Mahallesi kıyı bandında bulunan işletmelerin yıkımına başladı. Belediye ekipleri, işletme sahipleri ile ortaklaşa ve planlı olarak başlatılan yıkım ile 35 yıldır çözülemeyen sorunu çözmüş oldu. Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, işletme sahipleri ile ortaklaşa ve işbirliği ile 35 yıldır çözülemeyen sorunu çözdü. Bazıları eski, yıkık, dökük halde ve bazıları da halen faaliyette bulunan Balık lokantası, balık market türü 10 işletmenin yıkımı, Narlıdere Belediyesi Fen işler ekipleri tarafından gerçekleştirildi. Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, yıllardır süren sorunu işletme sahiplerinin duyarlılığı sayesinde ortak akıl ile çözdüklerini ifade ederek Sahilevlerinde yıllardır faaliyet gösteren işletme sahibi arkadaşlarıma yıkım sürecindeki duyarlılıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Yıkım kararı ile ilgili bize verdikleri destek ve anlayış ile Narlıdere ye yakışan tavır sergileyerek örnek olmuşlardır. Tüm esnafımıza Narlıdere Belediye Başkanı olarak bir kez daha teşekkür ediyorum. Daha güzel bir Sahilevleri oluşturmak için bu gerekliliğin onlarda farkında idi. Gerçekleştirilen yıkımdan sonra ortaya çıkacak bölümü rekreasyon alanı olarak halkımızın kullanımına sunacağız. Daha önceden sahilevlerine gelenler denizi görmekte zorlanıyordu ve biz bu yıkım sayesinde Narlıdereli vatandaşımızı deniz ile buluşturduk. Böylelikle Narlıdere'nin sahil şeridini çekim merkezi haline getireceğiz. dedi. Bozdağlar çok güzel OLACAK ORMAN Genel Müdürlüğü, İzmir in Ödemiş ilçesinde bulunan Bozdağ ve çevresini zümrüt yeşili dağlara dönüştürmek için proje başlattı. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Ağaçlandırma Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar 2011 yılında başladı. İzmir e 80 km. mesafede bulunan Bozdağ Kayak Merkezi nin çevresinde çalışmalar devam ediyor. 2011 yılında 600 hektar, 2012 yılında 550 hektar olmak üzere toplam bin 150 hektarlık alanda çalışma yapıldı. Arazi hazırlığı mini ekskavatörle gradoni yöntemiyle toprak işlemesi yapılan sahaya 2011 yılında 750 bin, 2012 yılında 530 bin olmak üzere toplam 1 milyon 280 bin metre teras yapıldı. Arazi hazırlığı yapılan sahaya ise 2011 yılında yörenin yetişme şartlarına uygun olan başta karaçam ve sedir olmak üzere ardıç, sarıçam, aylantus, ahlat gibi türlerden 550 bin fidan dikildi. Ağaçlandırma Şube Müdürlü-ğü nden yapılan açıklamaya göre 2012-2013 sezonunda dikilecek 500 bin fidanla birlikte iki yıl sonunda sahaya toplam 1 milyon 50 bin adet fidan dikilmiş olacak. Yörede erozyon kontrolü çalışmalarına 2013 ve 2014 yıllarında da devam edilecek. İlave sahalar için etüt ve projelendirme çalışmaları sürdürülüyor. (CİHAN) SAYFA 01 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 01 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI
SAYFA 06 Kızıllarda kanser riski yüksek ABD'deki Yale Üniversitesi'nin fareler üzerinde yaptığı araştırma, doğuştan kızıl saçlı olan açık tenlilerin güneşe maruz kalmasa da deri kanserine yakalanma riskinin yüksek olduğunu ortaya koydu DOĞUŞTAN kızıl saçlı olan açık tenlilerin, güneşe maruz kalmasalar bile deri kanserine yakalanma riskinin daha fazla olduğu belirlendi. ABD'deki Yale Üniversitesi'nden David E. Fisher ve ekibinin fareler üzerinde yaptığı araştırma, kızıl saça rengini veren pigmentin ultraviyole ışınlarından tamamen bağımsız olarak deri kanserine yol açabileceğini gösterdi. Araştırmacılar, siyah, kahverengi saç ve deri renginden sorumlu ömelanin pigmentini üretemeyen fareler, albino (ömelanin ve saçlara kızıl renk veren feomelanin pigmentinden yoksun) fareler ve kahverengi tüylü fareleri karşılaştırdı. Araştırmadan bir yıl sonra, ''kızıl farelerin'' deri kanserine yakalanma riskinin kahverengi tüylü ve albino farelerden yüzde 50 fazla olduğu görüldü. Fisher, sonuçlara şaşırdıklarını çünkü bugüne kadar doğuştan kızıl saçlı olan açık tenlilerin deri kanserine yakalanmasının güneşten yeterince korunmamalarından kaynaklandığının sanıldığını vurguladı. Bilimadamı, ancak riskin sadece kızıl saçlılarla mı sınırlı olduğu yoksa tüm açık tenliler için bu riskin bulunduğunun henüz bilinmediğini belirtti. Genel Kanser oluşumu içinde deri cilt- kanseri ( Melanom ) en sık rastlanandır. Deri kanserinden korunmak için yapılması gereken zararlı güneş ışınlarından korunmaktır. Güneşe aşırı maruz kalma ( bronzlaşma dahil olmak üzere özellikle su toplaması ile seyreden ikinci derece güneş yanığı deri kanserinin temel sebebidir. Daha az önemli faktörler tekrarlayan tıbbi ve endüstriyel X ışınlarına maruz kalma, yanık veya yara izi bırakarak iyileşen cilt hastalıkları, kömür katranı veya arsenik gibi kimyasal ürünler içeren maddelere mesleki olarak maruz kalma ve genetik olarak ailede cilt kanseri bulunmasıdır. Açık tene sahip olup güneş yanığı ihtimali fazla olan kişiler, daha yüksek riske sahiptir. Güneş ışınları deri kanserine sebep olan en önemli neden olduğundan en önemli koruyucu önlem güneşten kaçınmaktır. Güneşin dünyaya en dik ulaştığı saatler olan saat 10.00 ile 16.00 saatleri arasında güneşten korunun. Güneşin yeryüzüne dik ulaştığı saatlerde gölgeniz kendi boyunuzdan daha kısadır. Açık renkli sıkı dokumalı koruyucu giysi ve geniş şapka kullanın. Koruma faktörü en az 15 olan güneşten koruyucu kremler kullanın. 20 dakika güneşte kaldığında güneş yanığı geçiren bir kişi, 15 faktörlü bir güneşten koruyucu kullandığında 15 kat daha fazla süre (300 dakika) yanmadan güneşte kalabilir. Reflü ameliyatına götüren 5 neden Sessiz düşman dan kendinizi koruyun Yıllarca belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine verdiği hasar nedeniyle sessiz düşman olarak da anılan hipertansiyona erken müdahale büyük önem taşıyor Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması olarak tanımlanan Reflü, düzenli beslenme ve ilaç tedavisiyle kontrol altında tutulabiliyor ancak bazı durumlarda cerrahi müdahale şart oluyor ÜLKEMİZDE her 5 kişiden birinin sorunu olan bu hastalık, oluşturduğu yakınmalarla yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor. Öyle ki hasta gece yüksek yastıkta yatmak zorunda kaldığı ve öksürük krizleri nedeniyle rahat uyuyamadığı için güne yorgun başlayabiliyor. Hiç beklemediği bir anda ani mide gazı çıkışları veya ağız kokusu yüzünden sosyal hayatında zor anlar Çok değil, bilinçli ilaç alın yeter Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nca sağlıkçılarla vatandaşların bilinçlendirilmesi için ''çok değil, bilinçli ilaç'' mesajı verilecek. Sağlık Bakanlığı akılcı ilaç kullanımı için düzenlenen kampanyaya hız verilecek.türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Saim Kerman'dan alınan bilgiye göre, ''Akılcı İlaç Kullanımı'', ''Uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en uygun maliyette ve kolayca ulaşım'' şeklinde tanımlanıyor. Türkiye'de yılda 1,3 milyar kutu ilaç tüketildiği, piyasada ise toplamda 2,5 milyon kutu ilacın dolaşımda olduğu tahmin ediliyor. Kişi başına 30 kutu ilaç düştüğü, bunların da yarısının boşa kullanıldığı göz önüne alındığında, ekonomik kaybın 8 milyar lirayı bulduğu tahmin ediliyor. (AA) yaşayabiliyor. Hastalık beslenme tarzı ile yaşam alışkanlıklarına özen gösterildiği ve ihtiyaç duyulduğunda ilaç tedavisine devam edildiği sürece genellikle kontrol altında tutulabiliyor. Ancak bazı durumlarda operasyon şart görülebiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Ertuğrul Yaltı, reflü ameliyatına götüren 5 nedeni şöyle anlatıyor: 1. Mide fıtığı eşlik ediyorsa: Reflü hastalığına sıklıkla mide fıtığı eşlik edebiliyor. Mide fıtığının bazı türlerinde fıtık boğulması ve acil ameliyat riski oluyor. Bu tür fıtıklarda reflünün şiddetine bakılmaksızın hastaya ameliyat öneriliyor. 2. İlaç tedavisine rağmen yakınmalar geçmiyorsa: Reflüye bağlı olarak yemek borusunda yanma, ekşime, ağza acı su gelmesi gibi yakınmaları olan hastaların bu yakınmaları genellikle ilaçlarla kontrol altına alınabiliyor. Fakat bazı hastalarda tüm diyet uygulamaları ve ilaçlara rağmen yakınmalar devam ediyor. Bu grup hastalar ancak ameliyattan fayda görüyor. 3. Yemek borusu içinde doku hasarı saptanmışsa: Reflüye bağlı yakınmaları diyet ve düzenli ilaç kullanımıyla kontrol altına alınmış olan hastaların kontrol endoskopisinde doku hasarı (ülser veya mukozal tahriş) görülebiliyor. Bu hastaların yakınmaları geçmiş de olsa, ilaç tedavisinden yeterince fayda görmediğine karar veriliyor ve ameliyat öneriliyor. 4. Kanserleşmeye doğru giden doku değişimleri varsa: Reflü olduğunda yemek borusuna kaçan asit salgısı yemek borusunun iç yüzeyini döşeyen mukozada hasara yol açabiliyor. Bu durum kronik bir duruma geldiğinde, yemek borusunda barrett olarak nitelendirilen ve kansere dönüşme ihtimali olan değişikliklere yol açıyor. Eğer bir hastada bu tür değişiklikler oluştuysa yemek borusunu reflüye karşı daha iyi korumak gerekiyor. Bu durumda da ameliyat öneriliyor. 5. Hasta sürekli ilaç kullanmak istemiyorsa: Reflü hastalarında diyet ve ilaçların yardımıyla yakınmalar geçebiliyor. Bazı hastalar bu ilaçları ömür boyu kullanmak zorunda kalabiliyor. Ömür boyu ilaç kullanmak ya da diyet yapmak istemeyen hastalar yaşam konforunu arttırmak için kalıcı çözüm arayabiliyor. Bu grup hastalara da ameliyat öneriliyor. AMELİYAT KESİN ÇÖZÜM MÜ? Reflünün, laparoskopik cerrahinin gelişmelerinden en fazla nasibini alan hastalıklardan biri olduğunu belirten Dr. Yaltı, laparoskopik reflü ameliyatından sonra hastanın genellikle 24 saat sonra hastaneden taburcu olduğunu vurgulayarak şunları söylüyor: Laparoskopik cerrahinin yarattığı konfor sayesinde ameliyat sayılarında çok hızlı bir artış oldu. Bunun nedeni ise hastanın kısa sürede günlük yaşantısına geri dönebilmesi. Ameliyattan bir gün sonra günlük yaşantısına dönebilen hasta, 7-10 gün sonra da iş hayatına başlayabiliyor. 20 günlük bir diyet sürecinin ardından da yasaklı olan gıdalar dahil normal beslenmeye geçebiliyor. BU BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR Mide ve yemek borusunda yanma, ekşime, Ağza acı su gelmesi, Yemek sırasında yemek borusunda ağrı, boğazda bir takılma hissi, Astıma benzer nefes darlığı, Öksürük, ses kısıklığı, Ağız kokusu gibi yakınmalar görülüyor. (HABER AŞIRI tuz tüketiminin hipertansiyon riski doğurduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nuri Cömert, hipertansiyonun kalp damar, böbrek hastalıkları, göz hasarı, inme gibi durumlara yol açtığını söyledi. Tam nedeni bilinemese de günde 6 gramdan fazla tuz tüketme, stres, obezite, genetik faktörler, diyabet, hareketsiz yaşam tarzı, kalsiyum, potasyum ve magnezyum gibi elementler içeren besinlerin yetersiz tüketilmesi hipertansiyona yol açan sebepler arasında. BAŞ AĞRISI, BAŞ DÖNMESİ, NEFES DARLIĞI GÖRÜLEBİLİR Bazı kişilerde aşırı yüksek kan basıncı baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, göğüs ağrısı, görmede bozukluk yapabiliyor. Bu şikayetler hissedildiğinde mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini belirten Dr. Cömert, "Her 100 kişinden birinde bulunan çok yüksek kan basıncında ise zonklayıcı baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozukluğu, baş dönmesi bazen de böbrek yetersizliği görülebilir. Bu acil bir durumdur ve organ hasarından korunmak için mutlaka hastaneye başvurulmalıdır" dedi. TEDAVİNİN BAŞARISI İÇİN YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ ŞART Hipertansiyon tedavisinde hedef kan basıncını 140/90 mm hg altına düşürmek. Şeker hastalarında, böbrek yetersizliği ve organ hasarı olan hastalarda daha düşük kan basıncı değerleri hedefleniyor. Tedavinin temeli ise yaşam tarzı değişikliği ve ilaçlardan oluşuyor. Hipertansiyon ilaçlarının tek başına veya kombinasyon şeklinde kullanıldığını belirten Dr. Cömert, "Belirli hastalıkları olan kişilerde ilaçlar değişiklik gösterebilir. Hipertansiyondan korunmada yaşam tarzı değişimi, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması (günde 3 gram) temel rol oynar. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon durumunda ise böbrek atardamarlarına işlem yapılarak kan basıncı kontrol altına alınabilmektedir" diye Uzm. Dr. Nuri Cömert, inme, kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi hipertansiyonun yarattığı ciddi durumlardan korunmak için erken tanının önemine vurgu yaptı, kontrol altına alınan hipertansiyonun yaşam kalitesini etkilemediğini söyledi. (HABER
SAYFA 07 S?YAH MAV? KIRMIZI SARI Los Angeles Lakers'a neler oluyor? NBA'de sezonun en büyük şampiyonluk adaylarından Los Angeles Lakers, Rose Garden'da konuk olduğu Portland Trail Blazers'a 116-106 yenildi ve ligdeki 2. maçından da mağlubiyetle ayrıldı YAZ döneminde kurduğu rüya takımla, NBA'de şampiyonluğun en büyük favorilerinden birisi haline gelen Los Angeles Lakers, 2. maçından da mağlubiyetle ayrıldı. moynadığı 8 hazırlık maçını da kaybeden ve ardından lige de 2 mağlubiyetle başlayan Lakers, henüz yeni kadrosuyla galibiyet yaşayamadı. Maçın ilk çeyreğinde, rakibine oranla daha etkili oynayan ev sahibi Portland, bu periyodu 30-26 önde kapattı. İkinci çeyrekte de yakaladığı farkı korumayı başaran ev sahibi, devre arasına 62-57 önde girdi. Los Angeles Lakers'ın yıldızları, maçın 3. çeyreğine iyi başlayamadı. Aradaki farkın dakikalar ilerledikçe açılmasına engel olamayan Lakers, son periyoda 16 sayı farkla 92-76 geride girdi. Buna rağmen pes etmeyen Lakers, Kobe Bryant ve Dwight Howard'ın etkili oyunuyla son çeyrekte Portland'ı zorladı. Ancak Lakers'ın geri dönmesine izin vermeyen Portland, salondan 116-106'lık galibiyetle ayrıldı. Ev sahibinde 26 sayıyla oynayan Nicolas Batum, galibiyetin mimarı olurken, Damian Lillard'ın 23 sayısı ve Wesley Matthews'in 22 sayısı da Lakers'ı deviren faktörler oldu. Los Angeles Lakers'ta ise Dwight Howard'ın 33 sayısı ve Kobe Bryant'ın 30 sayısı mağlubiyeti engelleyemedi. Fernandes Kartal'ı uçuruyor KARŞIYAKA Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig'in yanı sıra Ziraat Türkiye Kupası'nda hedeflerine yönelik sonuçlar almaya devam ederken, takımın en büyük kozları Portekizli oyuncular Manuel Fernandes ile Hugo Almeida oldu BU sezon Avrupa kupalarında yer alamayan ve Spor Toto Süper Lig ile Ziraat Türkiye Kupası'nda başarı kovalayan siyah-beyazlı ekipte bu iki oyuncu, şu ana dek attıkları gollerle takımlarına büyük katkı verdi. Beşiktaş, iki kulvarda yaptığı 11 resmi maçta 20 gol bulurken, bu gollerin neredeyse yarısını Portekizli oyuncularının ayağından üretti. ''Kara Kartallar''da 20 golün 9'unda imzası olan Fernandes- Almeida ikilisi, böylece takımlarının toplam gollerinin yüzde 45'ine imza attı. İKİLİ 5 DE ASİST YAPTI Bu iki oyuncu, toplamda attıkları 9 golün yanı sıra, şu ana dek toplamda 5 de asist yaparak, takımlarının gollerinin büyük bölümünde başrol oynadı.fernandes ve Almeida, Beşiktaş'ın rakip filelere gönderdiği 20 golün 14'ünde, skor ve asist yönünden doğrudan katkı yaparken, hücumda takımlarına yüzde 70 oranında destekte bulundu. FERNANDES TAKIMIN EN SKORERİ Sezon başında revizyona giden ve bazı oyuncularla yollarını ayıran, bunun yanında geçmiş yıllarda takımın en büyük kozu olarak gösterilen Ricardo Quaresma'dan da yararlanmayan Beşiktaş'ta bu sezon performansıyla Manuel Fernandes ön plana çıktı. Portekizli oyuncu, bu sezon istikrarlı fut-bolunun yanı sıra, hem attığı gollerle, hem de takım arkadaşlarına attırdıklarıyla liderlik vasfını ön plana çıkardı. Ligde ve kupada toplam 5 gole imza atan yıldız futbolcu, şu ana dek takımın en skorer ismi oldu. Manuel Fernandes, ayrıca attığı gollerin yanı sıra, resmi maçlarda 4 asist yaparak, hücumda katkısını sürdürdü. Geldiği günden beri eleştirilen bir diğer Portekizli oyuncu Hugo Almeida da Fernandes gibi takımının hücumdaki en büyük kozlarından biri oldu. Sezona İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında attığı golle başlayan siyah-beyazlı oyuncu, inişli çıkışlı grafiğine rağmen Fernandes'in ardından en skorer isim oldu. (HABER 100 yaşında PTT 1. Lig takımlarından Karşıyaka'da, 100. yıl heyecanı. 1 Kasım 1912 tarihinde kurulan Karşıyaka Spor Kulübü, 100. yılını görkemli törenlerle kutladı İZMİR ikinci meşrutiyet döneminden sonra tanıştı futbolla. Azınlıkların oyunu, şehrin farklı yerlerinde kurulan azınlık takımları tarafından oynanıyordu. O dönemde Kadızade Zühtü Işıl ve arkadaşları, İzmir'de bir de Türk takımının yer alması fikriyle yola çıktı. Jülyen takvimine göre 1 Kasım 1328'de, yani günümüz takviminin hesabıyla 1 Kasım 1912'de kendi ifadeleriyle "bir zeytin ağacının altında" Karşıyaka Spor Kulübü'nü kurdular. Osmanlıca okunuşuyla Kaf-Sin-Kaf şeklinde simgelenen Karşıyaka, bölgedeki Türklerin spor yapması amacıyla kurulduğu için renklerini de milli değerlerden seçti... Osmanlı Devleti'ndeki sancaklardan islamı temsil eden yeşil ve Türklüğü temsil eden kırmızı Karşıyaka Spor Kulübü'nün renkleri oldu. Ay-yıldız ise Karşıyaka'nın amblemine 1926 yılında ilginç bir hikâyeyle eklendi. 1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele'de cepheye giden Karşıyaka sporcularının cepheden döndükten sonra İzmir Ligi nde yabancı rakiplerine karşı hiç gol yemeden şampiyon olması üzerine, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, Karşıyaka'nın ambleminde ay-yıldız kullanılmasını istedi. Karşıyaka Spor Kulübü her ne kadar futbol vasıtasıyla kurulmuş olsa da, lokomotif sporda hiçbir zaman iddialı olamadı. 90'lı yıllarda birkaç süper lig ziyareti sonrası son olarak 1996 yılında küme düşen yeşil-kırmızılılar, 16 senedir süper lige hasret. Futbolun yanı sıra basketbol, voleybol, yelken, tenis, yüzme, motosiklet, bowling gibi sporlarda da faaliyetlerini sürdüren Karşıyaka, birçok milli sporcu yetiştirmiş; önemli bir spor okulu olarak da bilinir. Gode Cengiz olarak bilinen Cengiz Kocatoros, sonradan Fenerbahçe'ye transfer olan Ogün Altıparmak, Gazcı Erol olarak bilinen Erol Baş gibi futbolcuların yanında birçok milli sporcu da Karşıyaka altyapısından yetişti. Yelken'de iki dünya şampiyonluğu bulunan yeşilkırmızılıların tarihindeki en önemli başarılar basketbol şubesinden geldi. 1987 yılında neredeyse tamamı altyapıdan yetişen oyuncularla Türkiye Birinci Ligi şampiyonluğuna ulaşan Karşıyaka, aynı takımla Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı da müzesine götürdü. Yeşil-kırmızılılar, 2011'deyse FIBA EuroChallenge Kupası'nda çeyrek finale çıkma başarısını göstermişti. Nöbet tutmayı bile unuttu! Fenerbahçe formasıyla 2007-2008 sezonunda 'Gol Kralı' olan 'Nöbetçi Golcü' lakaplı Semih Şentürk, Süper Lig'de geçen sezonun 15. haf-tasında Bursaspor deplasmanında attığı golden sonra suskun kaldı FENERBAHÇE'nin ''Nöbetçi Golcü'' lakaplı ''Gol Kralı'' forveti Semih Şentürk, Süper Lig'de hem formaya hem de gole hasret kaldı. Sonradan oyuna girdiği maçlarda attığı goller nedeniyle ''Nöbetçi Golcü'' yakıştırması yapılan, 2007-2008 sezonunun ''Gol Kralı'' Semih, sarılacivertli takımdaki başarılı günlerini arıyor. Ligdeki son golünü geçen sezonun 15. haftasında Fenerbahçe'nin deplasmanda, 12 Aralık 2011'de Bursaspor'u 2-0 yendiği maçın 39. dakikasında atan Semih, bu maçın ardından geçen sezon, 7'sinde ilk 11'de yer aldığı, 3'ünde son dakikalarda oyuna girdiği toplam 10 lig maçında golle buluşamadı. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın bu sezon ise 9 haftalık bölümde 5 maçta görev verdiği Semih, son dakikalarda şans bulurken, kısa süreli şansları da değerlendiremedi. Semih, 3. haftadaki Sivasspor maçında 85., 4. haftadaki Mersin İdmanyurdu maçında 84., 5. haftadaki Trabzonspor maçında 75., 8. haftadaki Bursaspor maçında 88. ve 9. haftadaki Medical Park Antalyaspor maçında da 85. dakikadan itibaren oyuna dahil edildi. SARI-LACİVERTLİ FORMAYLA 193 MAÇTA 55 GOL Futbol kariyerinde Süper Lig'de sadece Fenerbahçe formasını giyen Semih Şentürk, 193 lig maçında 55 gole imzasını attı. Aykut Kocaman'ın 1994-1995 sezonunda elde ettiği krallığın ardından, 2007-2008 sezonundaki başarısıyla sarı-lacivertli takımda krallık tacını takan son Türk futbolcu olan Semih Şentürk, bu sezon ligde henüz golle buluşamadı. Geçen sezon toplam 22 maçta forma giyip, toplam 1176 dakika süre alan sarı-lacivertli futbolcu, kendisine verilen şansları değerlendiremeyip, 2011-2012 sezonunu ligde tek golle geride bırakmıştı. Forma giydiği yıl itibarıyla sarı-lacivertli takımın en kıdemli ismi olan Semih Şentürk, Fenerbahçe'de 5 şampiyonluk gördü. Djokovic'ten ERKEN VEDA "Takımdaki kara bulutlar dağıldı" SÜPER LİG'e beklentilerin altında başlayan Mersin İdmanyurdu galibiyet serisi yakalayarak çıkışa geçmek istiyor. Kulüp Asbaşkanı Ayhan Erdem, takımın üzerindeki kara bulutların dağıldığını ve gelecek maçlara güvenle baktıklarını söyledi. Spor Toto Süper Lig'in 9. haftasında galibiyetle tanışan Mersin İdmanyurdu, Beşiktaş, Galatasaray ve Bursaspor maçlarında galibiyet elde edip, ligde söz sahibi olmak istiyor. Ligin 9. haftasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u ve Ziraat Türkiye Kupası 3. tur maçında da Giresunspor'u mağlup ederek, moral kazanan kırmızı-lacivertli ekip, Beşiktaş maçından puanla dönmek istiyor. Kulüp Asbaşkanı Ayhan Erdem, takımın kaynaştığını, bundan sonraki aşamada daha başarılı sonuçlar alacaklarını söyledi. Beşiktaş, Galatasaray ve Bursaspor ile oynayacakları maçlara odaklandıklarını belirten Erdem, ''8 hafta boyunca şansızlıklar yakamızı bırakmadığı için istediğimiz sonuçları alamadık. İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçına kadar takımımızın üzerinde kara bulutlar vardı. Takımımızın üzerindeki kara bulutlar dağıldı. Artık önümüzdeki maçlara daha güvenle bakıyoruz. Hiç bir maçta ümitsizliğe kapılmadan sahaya çıkıp, elimizden geleni fazlasıyla yaparak taraftarımıza mutlu günler yaşatmak istiyoruz'' diye Erdem, takımın gücünü İstanbul Büyükşehir Belediyespor ve Giresun maçlarında daha iyi gördüklerini ifade etti. (HABER YILI dünya 1 numarası olarak bitirmeyi garantileyen Sırp tenisçi Novak Djokovic, Paris Masters'a erken veda etti. Djokovic, 2. Tur maçında, Amerikalı Sam Querrey'e 2-1 yenilerek elendi. Yılı dünya 1 numarası olarak bitirmeyi garantileyen Sırp tenisçi Novak Djokovic, Paris Masters'a erken veda etti. Djokovic, 2. Tur maçında, Amerikalı Sam Querrey'e 2-1 yenilerek elendi. Novak Djokovic, Paris Masters 2. Tur maçında salona girerken, cadılar bayramına kutlamak amacıyla Darth Wader maskesi takmıştı. Yılı dünya 1 numarası olarak kapatmayı garantileyen Sırp tenisçi, maça da son derece iyi başladı. Djokovic, ilk seti oyun dahi vermeden 6-0 aldığında herkes maçın kısa süreciğini düşünüyordu. Ancak Querry pes etmedi. İkinci seti Tie-Break sonucu alan Amerikalı tenisçi, çok iyi servis attığı final setini de 6-4 alarak, Djokovic'i 2. Turda turnuvanın dışına itti.
SAYFA 08 Kemalpaşa da din dersi krizi Din Kültürü ve Ahlak Dersi nde alevi çocukların aşağılandığını öne süren Tahtacı Eğitim Kalkınma ve Yardımlaşma Dernekleri Federasyon Başkanı Bilginç, CHP İzmir Milletvekili Moroğlu na dert yandı. Bilginç, Alevi çocuklarımız aşağılanıyor. Valiliğe şikayet ettik, gerekirse dava açacağız dedi TAHTACI Eğitim Kalkınma ve Yardımlaşma Dernekleri Federasyonu na bağlı, yirmi birinci dernek olan Bayındır Hatay Mahallesi Şubesi nin açılış kurdelesini Başkan Hasan Bengü, Bayındır Belediye Başkanı Mehmet Kertiş, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, Federasyon Başkanı Yolcu Bilginç kesti. Örgütlenmede 5.Yıl Pastası nın da kesildiği dernek açılışı şenliğe dönüştü. CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Bayındır Belediye Başkanı Mehmet Kertiş, CHP Bayındır İlçe Başkanı Hüseyin Tamer Yanık ve AKP Bayındır İlçe Başkanı Necdet Yılmaz, Emir Baba Çeşmesi Meydanı nda düzenlenen şenlikte bir aradaydı. Bayındır Belediye Başkanı Mehmet Kertiş, CHP Milletvekilleri Mustafa Moroğlu ve Aytun Çıray, yurttaşlara seslendi. Başkan Kertiş, Orta Asya dan yıllar önce bu topraklara gelerek en geleneklerini en iyi şekilde yaşatan; birlik ve bütünlüğümüze en önemli katkılar sunan Tahtacılar ı dernekleşmelerinden dolayı kutlarım dedi. Derneğin Bayındır Hatay Mahallesi Şubesi Başkanı Hasan Bengü, Türkiye nin dört bir tarafından Bayındır a gelen Tahtacıları ağırlamaktan onur duyduklarını belirterek, Belediye Başkanımız ve milletvekillerimizin bizim için bayram günü olan bugün aramızda olmaları bizi mutlu etti dedi. Bayındırlı Oduncu Remzi nin çocuğu olarak, Tahtacıları selamlayan CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray ise, Babam, bir esnaf olarak çocuklarını ağırlıkla Tahtacı yurttaşlarımızla ortak yaptığı işlerle okutmuştu dedi. Çıray, tören alanının karşı tepesindeki posterlere dikkat çekti. Buca daki bir otopark alanının 32 yıldır kamulaştırılmaması nedeniyle haklarında yeni bir soruşturma daha açıldığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, Bunu imzalayan İçişleri Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nde genel sekreterlik yaptı. Belediyeciliği bilmesi lazım. Bu zulüm, yalnız bana değil 4 milyon İzmirli ye de yapılıyor dedi www.sondakikagazetesi.com İzmir e yapılan zulümdür, zulüm! BAŞKAN Kocaoğlu, itirazlarla ihalelerin sonuçlanmasını geciktiren firmalara da İzmir in işini engellemeyin çağrısı yaptı. 1-4 Kasım 2012 tarihlerinde düzenlenen KENT EXPO - Şehircilik ve Kent İhtiyaçları Fuarı törenle açıldı. 70 firmanın katıldığı KENT EXPO Fuarı nın açılış töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kent gündemdeki konulara değindi ve önemli açıklamalar yaptı. Büyükşehir e yönelik soruşturma baskısının tüm hızıyla devam ettiğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, haklarında açılan yeni bir soruşturmanın bilgisini de paylaşarak Buca daki bir otopark alanının 1980 yılından bu yana kamulaştırılmadığı için hakkımızda bir soruşturma daha açıldı. İçişleri Bakanı da bunu imzalıyor, ki bu İçişleri Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nde genel sekreterlik yaptı. Belediyeciliği bilmesi lazım. Bu nedir? Buradaki mantığı, yaklaşımı, felsefeyi hiçbir kitaba sığdırmak, hiçbir kişiye anlatmak mümkün değildir. Bu kentin yararına ve kalkınması için çalışan, İzmirlilerin tek dereceli olarak verdiği oylarla seçilmiş bir kardeşinizim. Bu zulümdür, zulüm! Bu zulüm, bana ve bürokrat arkadaşlara yapılıyor, biz bunu çekiyoruz. Aslına bu zülüm, 4 milyon İzmirli ye yapılıyor. Bunun başka adı yoktur diye Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 1980 yılında imarda otopark alanı olarak belirlenmiş bir yeri kamulaştırmadığımız için soruşturma açılmaz, açılamaz. Böyle bir şey olmaz. Bu, belediyecilik tarihinde skandaldır. Bütün skandallar İzmir den çıkmaktadır. Bugün İzmir i, İzmirli yi ne amaçla, nasıl yönlendirmeye çalışırsanız çalışın; İzmirli aydındır, tehditlere pabuç bırakmaz. Kimin kendisi, kimin başkası için çalıştığını bilir. İzmirli de başka yerde uyguladığınız yöntemler sökmez. Biz, bir şey istemiyoruz, yasal hakkımız olanı verin. Allah rızası için, bu kent için verin. Biz işimizi yapalım. Gelip de kapınıza borç para istersek, o zaman hadi kardeşim kapı duvar de ama önümü kesme. Biz, bu kenti kentliyle birlikte geliştirmeye devam edeceğiz. Ben bunları İzmirliler ile paylaşmayacağım da kim ile paylaşacağım. Bu kenti kentin kanaat önderleri ile kalkındırmaya devam edeceğiz. İzmir, büyüme hızında dördüncü kent oldu. Burada İzmirli ve İzmir Büyükşehir Belediyesi nin dışında başka kimsenin dişe dokunur katkısı yoktur. Vergi müfettişlerinin, İzmir Büyükşehir Belediyesi ne Doğal Yaşam Parkı nın gişelerinde elde edilen tahsilat gelirine ilişkin kurumlar vergisi tahakkuk ettiğini de hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bizde 52 tane çok muhterem, mevzuatı çok iyi bilen vergi denetçileri çalışıyor. Bunlar, olağanüstü çocuklar; leb demeden leblebiyi anlıyorlar. Türkiye de başka bir örneği olmayan, Avrupa da belli bir konuma gelen Doğal Yaşam Parkı nda sadece gişelerde toplanan paraya bakıyorlar, masrafa bakmıyorlar. Oradaki filler, aslanlar, kaplanlar nasıl besleniyor, ona bakmıyorlar. Diğer taraftan Sit alanlarına kanalizasyon yapamadığı için vidanjörle çeken İZSU ya kurumlar vergisi çıkartıyorlar dedi.böyle giderse, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU ve ESHOT, Türkiye nin değilse bile Ege de kurumlar vergisi rekortmenliğine aday olacağını ifade etti. (HABER Üniversite patentleri GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR! Üniversitelerde yapılan çok sayıdaki bilimsel çalışmanın piyasaya arz edilemediğini belirten Prof. Dr. Sukan, patent yarışması düzenlediğini açıkladı. Prof. Dr. Sukan, Uzun araştırmalar sonucu ortaya çıkarılan faydalı model ya da buluşları raflardan indirip piyasaya sürmek istiyoruz diye konuştu ÜNİVERSİTELERDE uzun araştırmalar ve çalışmalar sonucu alınmış patentlerin, ekonomiye kazandırılması amacıyla EBİLTEM tarafından patent yarışması yapılacak. EBİLTEM Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sukan, ''Teknoloji ithal ederek kullanan değil, teknoloji üreten ve ihraç eden bir endüstri amaçlıyoruz'' dedi. Üniversitelerdeki uzun araştırmalar ve çalışmalar sonucu alınan patentlerin üretime dönüşmesi için EBİLTEMtarafından patent yarışması yapılacak. EBİLTEM Müdürü Prof. Dr. Fazilet Vardar Sukan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28-30 Kasım tarihleri arasında İzmir'de gerçekleştirecekleri 2. Ar-Ge ve Teknolojileri Günleri'nde, bilgiyi üreten üniversitelerle bilgiyi kullanarak ürün haline getiren sanayicileri bir araya getireceklerini söyledi. Türkiye'de üniversitelerde yapılan bir çok bilimsel çalışmanın, üniversite-sanayi buluşması yeterince sağlanamadığı için ürün olarak piyasaya arz edilemediğini belirten Sukan, bu nedenle uzun araştırmalar ve çalışmalar sonucu ortaya çıkarılan ''faydalı model'' ya da buluşların rafta kaldığını dile getirdi. Sukan, bu durumu tersine çevirmek için bu yıl ikincisini düzenleyecekleri Ar-Ge ve Teknolojileri Günleri kapsamında ''üniversite patentleri değere dönüşüyor'' sloganıyla üniversite patentlerinin yarışacağı bir organizasyon gerçekleştireceklerini bildirdi. Türkiye'de daha önce de fikir ve proje yarışmaları yapılmasına karşın etkinliğin bir üniversite tarafından yapılıyor olması itibariyle ilk olma özelliği de taşıdığını ifade eden Sukan, bugüne kadar 21 şehirden 32 üniversitenin 110 tescilli patent ve patent başvurusu yapmış projesiyle başvuruda bulunduğu yarışmada, son müracaat günü olan 7 Kasım'a kadar bu sayının 140'a çıkmasını beklediklerini dile getirdi. Sukan, etkinlikte üniversiteler tarafından alınmış patentler ile patent başvurusu yapılmış fikirlerin, sanayiciler ve yatırımcılarla buluşacağına işaret ederek, bunun rekabet gücü ve kalkınma açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Ülke sanayisi ve ekonomisinin rekabet gücününün en üst seviyede olmasının, ancak o ürünü sadece sizin üretebiliyor olmanızdan geçtiğini anlatan Sukan, şöyle konuştu: ''Bunun için de sizin kanunen bir malı üretme ve satma hakkınızın olması lazım. Bunun da tek yolu patenttir. Bu nedenle üniversite orijinli patentlerin ekonomiye kazandırılması çok önemli. Üniversite sanayi işbirliğini çok önemsiyoruz. Patentleri sanayiciyle yatırımcıyla bir araya getireceğiz. Yarışma sanayicilerin dikkatini çekmek açısından da verimli olacak. Onlara, özgün fikirleri sunarak, 'bu teknoloji, bu ürün, sizi şu noktaya götürür' demek istiyoruz. Üniversite bilgiyi üreten yer, sanayi de onun kullanıldığı yer. Bu bilgi aktarımı mevcut üründen daha iyi ürün üretme olanağı veya yeni bilgiyi kullanarak özgün bir ürün yapma imkanı verir. Teknoloji ithal ederek kullanan değil, teknoloji üreten ve ihraç eden bir endüstri amaçlıyoruz. Teknoloji üretebilmek için daha farklı düşünmeniz, üreten ve uygulayan kesimi bir araya getirmeniz gerekli.'' Sukan, yarışma formatında düzenlenen etkinlikte, başvuruda bulunan patent ve fikir projelerinin, uzman jüri tarafından özgünlük, ticari değer, rakibi olup olmadığı ve kullanılabilirliği kriterlerine göre değerlendireceğini de sözlerine ekledi. (AA)