MÜCADELEYE! Son yıllarda sermaye sınıfının İŞÇİ BÜLTENİ. Taşeronlaşmaya ve. iş cinayetlerine karşı. Gücümüz Birliğimizden Gelir! İşçiler, kardeşler,



Benzer belgeler
İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

Kadınlar asgari ücreti değerlendiriyor: Söz hakkımız da yok yaşama şansımız da!

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Merkezi. Facebook sesgm1996 1

Metal işçilerinin mücadelede tek gerçek sendikası TOMİS'tir!

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim!

Temizlik mahallerinde ayrıca gerekli temizlik malzemesi bulundurulur.

İŞÇİ BÜLTENİ. Gücümüz Birliğimizden Gelir! Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

İŞ HUKUKUNDA UZMAN ARABULUCULUĞA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR. BİRİNCİ BÖLÜM İş Hukukunda Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimi

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

TMMOB MADEN MÜHENDĐSLERĐ ODASI ĐLE TÜRKĐYE TĐCARET, KOOPERATĐF, EĞĐTĐM, BÜRO VE GÜZEL SANATLAR ĐŞÇĐLERĐ SENDĐKASI ARASINDA BAĞITLANACAK

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

Asgari ücret ve Ocak ayı zamları belirleniyor. Taraf olmazsak sadakaya mahkum kalırız!

İŞÇİ BÜLTENİ. Kendilerine saraylar yapanlar bizi açlığa mahkum ediyorlar. Asgari ücrete %6 zam geldi! Gücümüz Birliğimizden Gelir!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HİZMET İCİ EĞİTİM

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK İLETİŞİM MERKEZİ (ALO 170) Bilgi Notu

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

KAYIT DIŞI İSTİHDAM VE SOSYAL GÜVENLİK

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

Geçici İş İlişkisi Uygulama Rehberi

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR?

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Emeğin Örgütlenmesi

SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK. 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

10SORUDA AİLE SİGORTASI

Ev işçileri sendikalaşıyor

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

Gelir Testi Yaptırmayanlar Dikkat!

TMMOB KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ VE BAĞLI İŞYERLERİ İŞLETME TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ TEKLİFİ

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK!

DEVRİMCİ İLETİŞİM VE ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI SENDİKASI TANITIM BROŞÜRÜ

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

TÜRK İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDA GÜVENCELİ ESNEKLİK

BELEDİYELERDE İŞTEN ÇIKARTILAN İŞÇİLERİN EKONOMİK-SOSYAL DURUMLARINA İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA

İŞÇİNİN HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞTIRILMASI HALİNDE ÜCRETİNİN HESAPLANMASI VE İDARİ PARA CEZASI II. HAFTA TATİLİ ÇALIŞMASININ ÜCRETİ VE HESAPLANMASI

HAK-İŞ KONFEDERASYONU

Bu bağlamda, sigorta primine tabi olan kazançlardan;

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

2. TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN GELEN HAKLAR VE UYGULAMA ÖRNEĞİ

Maden kazası değil, bu bir cinayettir ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır

Esenyurt İşçi Bülteni

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ İLE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN HAFTA TATİLİ İZİNLERİ VE HAFTA TATİLİ İZNİ ÜCRET HAKLARI

Esenyurt İşçi Bülteni

tarafından yazıldı. Çarşamba, 08 Haziran :44 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :24

Oğlum yüzme de bilmezdi...

İŞÇİ BÜLTENİ. Son 12 yılda en az 14 bin 455 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitrirdi! Gücümüz Birliğimizden Gelir! facebook/umraniyeibd

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız!

Taşerona ve sömürüye karşı Greif fabrikasında işgal sürüyor... Greif işçisiyle dayanışmaya!

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İş ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

10 Haziran TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ İSİG KOMİSYONU

birleşelim, mücadele edelim, kazanalım!

KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİYLE ÇALIŞANLARIN YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKI

ASLI ÇALIŞKAN İŞ HUKUKUNDA ANALIK VE EBEVEYN İZİNLERİ

İŞÇİ BÜLTENİ. Sefalet zamlarını dayatanlar şimdi kıdem tazminatımıza göz diktiler. Gücümüz Birliğimizden Gelir!

örgütlenmeye, mücadeleye!

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

İşyeri Temsilcileri Rehberi

Türk-İş/Basın-İş e üye ol!

İMZA SIRASINDA NELERE DİKKAT EDELİM

SES. 20.Yıl. Sağlık ve Sosy ası

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

4857 Sayılı İş Kanunu Fihristi

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

OSB-İMES İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Her şeyden önemlisi, sermayenin ve taşeronu örgütün işbirlikçi dayatmacı toplu sözleşme düzeninin yıkılabileceği tüm metal işçilerine gösterildi.

1 TEMMUZ 2013 TARİHİNDEN İTİBAREN UYGULANACAK ASGARİ ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLE İLGİLİ TABAN VE TAVAN ÜCRETLERİ

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Yeni 4691 s.k. Yönetmeliğine Göre Ücret Stopaj İstisnası ve Sigorta Prim Desteğinde Gün Sayılarının Hesap Şekli

16. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Taşeron İşçi Hakları (4857 S.K. ve 5510 S.K.) Konulu Hizmet İçi Eğitim ÖN TEST

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

GENEL YETKİLİ SENDİKA. Hizmet Sendikacılığımızın 2009 Kazanımları

Sendikalaşma ve Toplu İş Sözleşmesi Raporu Ağustos 2016

SOSYAL GÜVENLİĞE İLİŞKİN TABAN VE TAVAN ÜCRETLER

İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14

İ Ş Ç İ L E R İ N B İ R L İ G İ B Ü L T E N İ

Transkript:

Gücümüz Birliğimizden Gelir! İŞÇİ BÜLTENİ İşçi Bülteni Özel Sayı - Ekim 2014 Taşeronlaşmaya ve iş cinayetlerine karşı MÜCADELEYE! İşçiler, kardeşler, Son yıllarda sermaye sınıfının istekleri doğrultusunda çıkartılan yasalarla birlikte geçmişte bedeller verilerek kazanılan haklarımızı bir bir kaybetmeye devam ediyoruz. Özellikle son on yıldır hız kazanan sosyal-ekonomik saldırılar sonucu bizlere kölelik koşulları dayatılıyor. Taşeronluk denen kölelik sistemi bütün sektörlere yayılmış durumda, esnek çalışma kuralları (ücretsiz izinler, çalışma sürelerinin arttırılması, fazla ve mecburi mesailer) yaygınlaşmakta, işten atmalar patronların tek bir ağzına bakmakta, bizlere sefalet ücretleri dayatılmakta, üç kuruşluk işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması sonucu hergün iş cinayetlerinde arkadaşlarımızı kaybetmekteyiz. Mücadele ile kazandığımız bir çok haktan sonra şimdi de kıdem tazminatının gasp edilerek fona devredilmesi ve kiralık işçi bürolarının hayata geçirilmesi var. Kısacası biz işçilere artık, kapitalizmin ilk dönemlerindeki vahşi sömürü koşulları dayatılmakta. Bu vahşi sömürü patronları daha zengin ederken, biz işçileri ise daha fazla sefalete sürüklüyor. Ayrıca aşırı üretime ve aşırı kara dayalı sistemin yaşadığı krizler tıpkı Ortadoğu da olduğu gibi halkları birbirine kırdıran ve düşman eden gerici, emperyalist savaşlara neden olmakta. Kardeşler; Bizlerin yaşamını köleleştiren bu saldırıların en büyüğü taşeronluk sistemidir. Bu sistemle sermaye sınıfı, işçiler arasında hem kadrolu-taşeron diye ayrımlar oluşturarak örgütlenmeyi engellerken, hem de

İŞÇİ BÜLTENİ bizleri düşük ücretlere ve ağır çalışma koşullarına mahkum etmekte. İş cinayetleri en çok taşeronluğun uygulandığı işyerlerinde gerçekleşmekte. Tıpkı yüzlerce madenci kardeşimizi kaybettiğimiz Soma da olduğu gibi tıpkı Torunlar Center inşaatında 10 işçi kardeşimizi kaybettiğimiz gibi. Patronlar için belki bir gecede harcadığı para kadar masraf olan işçi sağlığı ve güvenlik önlemlerini almamamın en kolay yolu işçileri taşeronluk cehennemine mahkum etmektir. Devletiyle, kolluk gücüyle, medyasıyla tepeden tırnağa örgütlü olan sermaye sınıfı saldırılarını o kadar rahat ve arsızca hayata geçirmesinin arkasında biz işçilerin örgütsüzlüğü yatıyor. Kardeşler, Bizler, bir değil, bin değil, on milyonlarız. Aynı koşullarda, aynı sorunları yaşıyoruz. Hepimiz sermaye sınıfının daha fazla kar etmesi için çalışıyoruz. Artık bu asalaklara karşı kenetlenmeli, örgütlenmeli, birlik olmalıyız. Birçok sektörde, ağır çalışma koşullarına karşı direnişler, grevler ve işgaller yaşanmakta. Bu süreç yeterli olmamakla birlikte, geleceği kazanmak adına biz işçi sınıfına umut vermektedir. Tıpkı 41 taşeronun çalıştığı, örgütlenmenin imkansız olduğu söylenen GREIF te kenetlenerek, birlik olarak ve örgütlenerek Amerikan tekeli GREIF patronunun kölelik dayatmalarına karşı 60 gün süren işgal eylemi gerçekleştiren işçiler gibi. Ümraniye, Dudullu, Samandıra, Sultanbeyli ve Çekmeköy den işçiler olarak umut ve kararlılıkla, taşeronluğun gittikçe yaygınlaştığı, iş cinayetlerinin normalleştiği, sefalet ücretlerinin dayatıldığı, kuralsızlığın kural olduğu bu vahşi sömürü sistemine karşı örgütlenceğiz, birlik olacağız ve mücadele ateşini büyüteceğiz. Bölgemizde bulunan İşçilerin Birliği Derneği nde örgütlülüğümüzü ve gücümüzü büyüterek sermaye sınıfının azgınca saldırılarını püskürteceğiz. Haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmanın başka yolu yoktur. Metal de toplu sözleşme oyunu sürüyor: MESS'TEN GASP LİSTESİ! Yaklaşık 100 bin civarındaki metal işçisini kapsayan grup toplu iş sözleşmesi sürecinde MESS (Metal Eşya Sanayicileri Sendikası) ile Türk Metal Sendikası, bugün 3. kez bir araya geldiler. Yapılan görüşmenin ardından Türk Metal tarafından yapılan açıklamada MESS in kendi tekliflerinden 8 idari madde ile 2 yönetmeliği olduğu gibi kabul ettiği, öte yandan ise kendi karşı teklifini verdiği belirtildi. Açıklamaya göre, MESS olaya bağlı sosyal yardımlarda geriye doğru gerçekleşen yüzde 9,54 lük yıllık enflasyona karşı yüzde 8,61 ile yüzde 10,21 arasında değişen oranlarda artış teklifinde bulundu. Ücret zammı ile yakacak, bayram ve izin harçlığından oluşan 3 lü paket için bir teklif getirmeyen MESS, öte yandan ikramiyeler ile yakacak yardımı ödemelerinde kesinti önerdi. MESS ayrıca metal işçisinin raporlu geçirdiği sürelere dair ödeme yapmamak için bir ahlaksız teklifte bulundu. Teklife göre iş kazası ve meslek hastalığı raporları, 20 günden fazla alınan normal raporlar, analık halinde 16 haftalık (çoğul gebelikte 18 hafta) çalışılmayan süre ve işveren tarafından verilen her türlü izin dışında kalan her çeşit fiilen çalışılmayan süreler için kıst(kesinti) yapılmasını, bu sürelere ait biriken ödemelerin ise bir fonda toplanıp,taraflarca anlaşılacak bir sistemle devamsızlık yapmayan işçilere ödenmesi öngörülüyor. MESS in gasp listesi sayılabilecek olan teklifinde deneme süresinin 2 aydan 4 aya çıkarılması da yer alıyor. Her dönem olduğu gibi esnek çalışmayı da arttırmakta ısrar eden MESS, telafi çalışması ile denkleştirme süresinin 2 aydan 4 aya çıkarılmasını da istiyor. 2 Türk Metal MESS in bu tekliflerini reddettiğini bildirirken, bundan sonraki görüşmenin 23 Ekim 2014 günü MESS Genel Merkezi nde gerçekleştirileceği bilgisini de verdi.

Ortadoğu bölgesinin zengin kaynaklarını ele geçirip pazarını büyütmeye çalışan gerici, barbar emperyalist- kapitalistler yılladır Ortadoğu halklarına kan kusturuyor. Kendi pis çıkarları yüzünden halkları, Orta Çağ karanlığında yaşatan ve gelişimini engelleyen emperyalistler, haklara ya doğrudan savaş açıyor yada gerici örgütleri bizzat besleyip eğiterek halkların üzerine salıyor. İŞÇİ BÜLTENİ Emperyalist vahşete karşı, Ortadoğu halklarıyla dayanışmayı büyütelim! ABD, Ortadoğu da hegemonyasını güçlendirmek için yıllardır bölgeyi savaş alanına çevirdi. Bölgede yaşanan her gelişmeyi kendi pis çıkarları için kullandı. Ya Irak da olduğu gibi doğrudan savaş açtı. Ya da Suriye de olduğu gibi doğrudan müdahale etme gücü bulamadığı zaman (Rusya ve Çin emperyalist güçlerlerle karşı karşıya gelmemek için) Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gibi çeteler yaratarak bölge halklarının üzerine saldı. Son olarakta ABD emperyalizmi; Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, İsrail gibi taşeron ülkelerin ortaya çıkarttığı IŞİD çetesi ile Musul da, Şengal de, Rojova da ve son olarak Kobane de halkları kıyıma uğratıyor. Emperyalistlerin beslemesi IŞİD çetesinin ortadoğu da yarattığı savaşta Ezidilerle birlikte, Arap, Türkmen ve Kürt halkı olmak üzere binlerce insan yerinden yurdundan edilerek, göçe zorlandı. Yüzlerce kadın ve çocuk açlık ve susuzluktan öldü. Dünya halklarının sesi Kobanê! Suriye de yaşayan Kürt halkı Rojova bölgesinde Esad diktatörlüğüne karşı iki yıl önce demokratik özerklik ilan etmişti. Kürt halkı için bu gelişme önemli bir kazanımken başta Türk sermaye devleti ve emperyalistler açısından bir tehlike olarak görünüyordu. Bu nedenle emperyalistler ve işbirlikçileri Kürt halkının kazanımlarını yok etmek ve o bölgeyi kendi himayesi altına almak için fırsat kolladılar. IŞİD çetesini ortadoğuya saldıktan sonra şimdide Rojova nın önemli kantonu olan Kobane yi düşürerek Kürt halkının kazanımı yok etmeye çalışıyorlar. Kobanê de direnişle karşılaşan IŞİD çetesi günlerdir, şehri düşürmek için azgınca saldırıyor.. Fakat bu istedikleri kadar rahat olmayacak. Çünkü Kürt halkının yıllardır verdiği mücadelenin kazanımıdır Kobanê. Çünkü emperyalistler onun işbirlikçilerine karşı yıllardır ezilen halkların verdiği mücadelenin adıdır Kobanê. Kobanê direnişin sembolüdür, halkların direnme ve yaşam mücadelesidir. Şimdi biz Türkiye de yaşayan işçi ve emekçiler olarak, emperyalistler ve onların işbirlikçilerinin hesabını boşa çıkarmak için harekete geçmeli ve mücadele etmeliyiz. Başta bizi fabrikalarda iliklerimize kadar sömüren sermaye devletinin, kürt halkına karşı yıllardır sürdürdüğü kirli politikalarına karşı halkların kardeşliği vurgusunu yükseltmeliyiz. Düşmanlarımızın ortak olduğu bilinciyle, halklara karşı segilenen vahşete seyirci 3 kalmayarak bulunduğumuz alanları mücadele alanlarına çevirelim.

İŞÇİ OSB-İMES BÜLTENİ İŞÇİ BÜLTENİ Gücümüz birliğimizdir, birliğimiz ise örgütlülüğümüzden gelir. Emekçi Kadın Komisyonları nda örgütlenelim! Merhaba sınıf kardeşlerim; Her sabahın en erken saatlerinde yollara düşenleriz bizler. Uzun çalışma saatleri, kötü çalışma koşulları ve en ağır biçimde sömürü çarkları arasında eziliyoruz. Bizler bu ağır sömürü çarkları arasında posamız çıkana kadar çalışırken, patronlarımız karlarına kar katmaktadır. Biz kadın işçiler ise, bu sömürüyü en katmerli şekilde yaşarız. Yaşamımızın her alanında olduğu gibi çalışma yaşamında da bir dizi haksızlığa uğrarız. Fabrikalarımızda, işyerlerimizde her zaman patronlar için ucuz iş gücü olarak bulunmaz nimetleriz. Kriz dönemlerinin, savaş dönemlerinin faturalarını ilk önce genel de biz işçiler, özelde ise biz işçi kadınlar öderiz. Esnek çalışmanın, taşeron çalışmanın, iş güvencesinin sağlanmaması hep dönüp dönüp bizleri vuruyor. En çokta biz kadınları vuruyor. Bugün üretimin içinde genişçe bir yer tutuyoruz biz kadınlar. Hemen hemen her sektörde çalışıyoruz. Bir kadın işçi olarak bende bu sömürüyü en ağır biçimde hissedenlerdenim. Çalıştığım fabrikada 16 saati bulan çalışma saatleri, en ağır işlerin bile yaptırıldığı, kötü ve hijyenik olmayan bir tane tuvaletin bizlere layık görüldüğü, soyunma odaların dar ve havasız olduğu, 7 dakika molayla tüm ihtiyacımızı görmemizin istendiği vb... Bu sorunları o kadar uzatabiliriz ki sonu gelmeyecektir. Bu mektubu okuduğunuzda sizin de yaşadığınız sorunların üç aşağı beş yukarı aynı olduğunu düşüneceksinizdir. Mutlaka sizin de çalıştığınız fabrikalarda performansa dayalı çalışma ya da prime dayalı çalışma uygulaması vardır. Benim çalıştığım fabrikada performansa dayalı çalışma şekli var. Performansa dayalı çalışma ya da prime dayalı çalışmada bizleri rekabete itiyor. Sürekli bir yarış halinde oluyoruz. Parça başına prim ya da var olan hedef sayıların arttırılmasıyla kafamızı kaşımaya vakit bırakmıyorlar. Üstüne üstelik bir de bu işyeri senin! söylemleri ile bu rekabeti daha da kızıştırmaya dolayısıyla bizleri makineleştirme için bir olanak haline getiriyorlar. Kol gücün yetmez, her şeyinle benim karıma kar katacaksın! demektir aynı zamanda bu. Bizlerin var olan haklarını kırpmaya yönelik çıkartılan Torba Yasa da, patronlarımızın ısmarlamasıyla düzenlenen yasada, biz kadın işçileri unutulmamış. Yasada; evden çağrı ile çalıştırma, esnek çalıştırma, doğum izinlerin düzenlenmesi aslından bizlere hak değil tam tersi var olan haklarımızı elimizden almaya yöneliktir. Patronlarımız bizi külfet olarak gördüğünden, bu külfeti de üzerinden atmak ve ucuz iş gücü olarak daha fazla sömürmek için bu yasayı çıkarttırmıştır. Kölelik yasalarıyla çalışma yaşamımız daha da köleleşecektir. Yukarıda bahsettiğim bir dizi sorunu farklı boyutlarıyla çalışma alanlarımızda yaşıyoruz. Zaten var olan sermaye düzeninde kadının ikinci sınıf oluşu ve hem kadın oluşumuz açısından hem de sınıfsal konumumuz üzerinden bu cenderenin altında eziliyoruz. Son olarak bu yazılanlar yakınmak için değildir. Sorunlarımız ortak, çözüm de orta yer de durmaktadır. Tıpkı bu sorunları yaşadığı için sendikalaşan, direnişe çıkan Entes Direnişçisi Gülistan Kobatan, Sinter Metal de sendikalaşan ve işten atılıp direnişe geçen kadın işçiler gibi, 60 gün taşerona karşı fabrikalarını işgal eden Greif teki kadın işçiler gibi mücadele etmeliyiz. 4 Tüm kadın işçilere çağrımdır; haklarımız, geleceğimiz ve yaşanılası bir dünya için, Emekçi Kadın Komisyonları nda örgütlenelim. Unutmayalım ki, gücümüz birliğimizdir, birliğimiz ise örgütlülüğümüzden gelir. Bir kadın işçi

OSB-İMES İŞÇİ BÜLTENİ Sistemlerini başlarına çökertelim, kazanan bizler olalım! Emperyalist kapitalist sistemin acımasızlığı sınır tanımayan bir zamana doğru hızlıca ve acımasızca gidiyoruz. Uzun yıllar işçi sınıfının ve emekçilerin büyük bedeller vererek bütün kazanımlarını bir çırpıda yok edilmesi anlamına geliyor taşeronluk. Aslında taşeron kavramının gerçek anlamı işçi ve emekçilerin kuralsız, sosyal haklardan mahrum kalarak hayvan gibi çalıştırılması demektir. Son zamanlarda iyice hız kazanan taşeronlaştırma işçi ve emekçiler arasındaki örgütlülüğü yok etmek, sendikacılık faaliyetine son vermek, çalışma sürelerini uzatmak, işçi güvenliğini ortadan kaldırmak, karın tokluğuna çalışmak, sigortasız çalışmak ve bütün sosyal hakların gasp edilmesi anlamına gelmektedir. Uygulama bir taraftan üretim maliyetini azaltırken diğer taraftan kadrolu işçilerin ekonomik ve sosyal haklarına ayrıca sendikal örgütlülüğüne karşı güçlü bir tehdit işlevi görüyor. Bu durum aynı zamanda kadrolu işçileri, kötü çalışma koşulları yüzünden taşeron işçilerini küçük görmelerini beraberinde getirdi. Bu süreçte işçiler arasında bölünmeyi ve dolayısıyla toplam işçilerin kaybını beraberinde getirdi. Ve sonuçta işçiler kaybetmeye devam ediyorlar. İnsanlık dışı koşullarda çalıştırılmak bir sorunken, dışlanmalar, aşağılanmalar ve ikinci sınıf insan muamelesi görmekte ayrı bir sorun oluyor. Her durumda patronun ekmeğine yağ süren bu tür tutumların sürmesi kadrolu yada taşeron işçilerinin sorunlarının esas kaynağı olan patrona karşı birlikte hareket etmelerini engelliyor. Bu nedenle taşeronlaştırma ve benzeri uygulamalara karşı yapılacaklar örgütlenmek ve sınıf bilinciyle hareket etmektir. İşçi ve emekçilerin birbirlerinin kuyusunu kazmayı bir kenara bırakıp birleşmeyi ve kadrolu, taşeron vb. aynı çatı altında örgütlenerek patronlara karşı ortak çözümler bulmaya yönelmelidir. Ortak bir sınıf duruşu içinde olmamız demek onların taşeronlaştırma denilen laneti boşa çıkarmamız demektir. Sistemleri başlarına çöker, kazanan işçiler emekçiler olur. Merhaba işçi kardeşlerim... Sizlerin de gördüğü gibi her şey taşeronlaştırılıyor. Kimileri tatile gidip istedikleri gibi hayat sürerken işçilere ise asgari ücreti çok görüyorlar. Daha çok para kazanmak için insan canını hiçe sayıyorlar. Peki biz ne yapıyoruz. Ay başını getiremiyoruz. İşçiler ölüyor iş kazalarına da kader diyoruz. Diyorum ki eğer işçi ölümleri kaderse bu kaderi taşeronlarla, patronlarla paylaşalım. Türk metal üyesi bir işçi Ümraniye den bir metal işçisi

İŞÇİ OSB-İMES BÜLTENİ İŞÇİ BÜLTENİ Katmerleşen kölelik sistemi: Taşeronluk! Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 4 bin TL'ye yaklaşmışken işçiyi 750 TL ye mahkum etmeye çalışmaktadır. Türkiye de binlerce insan bu koşullarda çalışmaktadır, ve hükümetler dikensiz gül bahçesinin yolunu düzlemek için taşeron işçiliğini patronların eline vermiştir. Kimi zaman devlet kurumları, bunun öncülüğünü yapmıştır. Örneğin 2000 TL alan bir belediye temizlik işçisi taşeron şirkette asgari ücrete mahkum edilmektedir. Özel sektörde patronların iştahı açıldığı için Türkiye de 2002 yılında taşeron işçi sayısı 382 bin iken şimdi 2 milyonu bulmuştur. Bu sistemin kayıpları işçi sınıfı açısından karanlık bir tünele girişi göstermektedir. Taşeronluk, sendikasızlaştırma, esnek, kuralsız çalışma, düşük ücret vs. kısacası tüm hakların 20 yıl geriye gitmesi anlamına geliyor. Asıl işveren taşerona ücret ödemelerini her ayın birinde yapıyorsa taşeron keyfi olarak bunu faize yatırmakta 15 gün veya bir ay sonra ödeme yapmaktadır. Asıl işverenin çalışma saatleri günde 8-9 saat iken veya bazıları resmi tatillerde çalışmazken taşeron günde 12-15 saat çalıştırmakta cumartesi gününü normal çalışma saymakta, resmi tatillerde işçiyi çalıştırmaktadır. Bu karanlık tünelde korkunç bir sömürü düzeni vardır. Orta çağ çalışma koşulları taşeronun ölümü gösterip sıtmaya razı etmesidir. Şunu söylemekte işe alırken taşeron şirketler; maaşlar bir sonra ki ayın 20 sinde ödenir, resmi tatillerde çalışıyoruz, akşamları iş bitine kadar çalışma vardır, biz size asgari ücret veriyoruz ama maaşınız mesai ile yükseliyor (her gece ve haftasonları çalışırsan hiç ev, aile yüzü görmeden birkaç saat uyu yeter gerisi sana yaşam hakkı değil), cumartesi tam gün çalışıyoruz ve kısacası işine gelen çalışır gelmeyen çıkar der. İşin özü budur! Ya köleliği kabul et ya işsiz kal SOMA örneğinde gördüğümüz gibi işçinin sırtından gökdelenler dikilirken, onlara gökdelenin bir metresinin fiyatı kadar olan yaşam odası tedbiri veya 200 TL lik gaz ölçüm cihazı alınmamıştır, işçi hayatı patronlar veya onların sadık hizmetkarı devlet tarafından hiç bir değer taşımadığı her defasında yüzümüze tokat gibi inmektedir. Boyalı basın tarafından allanıp pullanan yeni torba yasa tam tersine taşeronluğu yasallaştırmaktadır. Sözde burada işçiye verilen hak olarak gösterilen ise; İş Yasası nın 2. maddesine göre, bir taşeron ilişkisinin muvazaalı (hileli) olduğu tespit edildiği takdirde, taşeronda çalışan işçiler başlangıçtan yani işe ilk girdikleri tarihten itibaren asıl işverenin işçisi sayılıyor. Muvazaanın kesinleşmesi ile birlikte, taşeron ilişkisi sona eriyor, işçiler artık asıl işverenin işçisi haline geliyor. İşçiler geçmişe yönelik olarak asıl işverenin işçilerinin ücret ve diğer haklarını talep edebildikleri gibi, geleceğe yönelik olarak da asıl işverenin işçisi haline gelmiş oluyor. İşçilerin bu konuda açtığı davalar kazanılsa bile bu güne kadar hiç bir karar ne resmi kurumda nede özel kurumda uygulanmamıştır. Zaten Türkiye de yargı-hukuk sisteminin nasıl ve kimin için işlediği ortadadır. Ayakkabı kutuları ve para sayma makinaları kimin elindeyse, hukukunda yargınında onların elinde olduğu yine işçinin yüzüne defalarca inen tokat olmuştur... Elbete patronların ve onların hizmetkarı hükümetler konumlarının gereğini yapıyor, burda işçilerin de artık bu saldırıları püskürtme zamanı geldi demiyoruz geçmek üzere! İşçi sınıfını savunması, direniş ve grevler örgütlemesi gereken sendikaların bir kaç istisna dışında bu durumu çok dert ettikleri söylenemez. Geriye taban örgütlülüğü kalıyor dipten aşağıdan 6 yukarı baskı kurmak sanayi havzaların da yoğun bir bilinçlendirme faaliyeti yürütmek kalıyor bu durumda en ağır yük sınıf devrimcilerinin sırtındadır... Ümraniye den bir tekstil işçisi

OSB-İMES İŞÇİ İŞÇİ BÜLTENİ 2014 ün ilk altı ayında 979 işçi katledildi! Günümüzde yaşanan iş canayetlerinin %99 u önelenebilir olmasına rağmen her gün en az 4 işçi yaşamını yitirmeye devam ediyor. İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi, İş Cinayetleri Raporu na göre, 2014 yılının ilk altı ayında 979 İşçi cinayetlerinde yaşamını yitirdi.! İşçi arkadaş! Ağır çalışma şartlarında kölece çalışıp üç kuruşluk ücrete talim mi ediyorsun? Ümraniye'de 1 işçi hayatını kaybetti Ümraniye de İSKİ nin atıksu kanal çalışması sırasında 1 işçi göçük altında kalarak yaşamını yitirdi. Sancaktepe Baraj Yolu Caddesi üzerinde 29 Eylül günü yapılan su kanalı çalışması sırasında göçük meydana geldi. Göçük altında kalan 2 işçiden biri sağ çıkartılırken diğer işçi ise iş cinayetinde yaşamını yitirdi. * yaşamını * Temmuz ayında en az 127 işçi yitirdi. Ağustos ayında en az 158 işçi yaşamını yitirdi. Onurun çiğnenip hakarete mi uğruyorsun? Hakkını aradığın için işten mi atılıyorsun? Hakların için hukuksal destek mi arıyorsun? Patron keyfiyetine yeter deyip sendikalı olmak mı istiyorsun? Desteğe, dayanışmaya, bir yol gösterene mi ihtiyaç duyuyorsun? Yalnız ve çaresiz değilsin! * Eylül ayında en az 143 işçi yaşamını yitirdi. İrtibat: 0535 257 70 99 7

İşçi Bülteni Özel Sayı: 1176* Fiyatı: 25 Kr * Ekim 2014 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel, süreli, siyasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Millet Caddesi Sultan Cami Sk. No:2/9 Fatih/İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * Baskı: Özdemir Mat. Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 242 Topkapı / İstanbul Tel: (212) 577 54 92