açmadan bir öncekinden ve onun öncesinden de farksýz seslerle gelen yeni günü dinliyorum.



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ


Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Çevreyi Benim Ýçin. Güvenli Hale Getirebilir misin? MUTLU ÇOCUKLAR DERNEÐÝ MUTLU ÇOCUKLAR DERNEÐÝ

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Gelin Bir Yolculuða Çýkalým Birlikte

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

BİZ VE DEĞERLERİMİZ. 3. Ayþe yeni okulunda okuyacaðý için hangi duyguyu yaþýyormuş? A) B)

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası.

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

Ebru Yiðit x. Hala üye olmamýþsýnýz..! Üye olun yolumuza devam edelim...! SEN BÝR GÜNAH ÝÞLEDÝN. Tek aþkýn bendim senin. Senin en çok sevenim

17 ÞUBAT kontrol

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

İşitme Engelli Öğrenciler için Sıralama Kartlar ile Okuma-Yazma ve Anlama Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler Sınıf Öğretmeni

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin.

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Samet Kalkan GÝZEMLÝ MAVÝ. Deniz mavisi gözlerin. Dünya tatlýsý gülüþün. Can alýcý sözlerin. Sana ne kadar yakýþýyor bir bilsen.

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde.

Sertab Erener. Acýt Canýmý. Söz: Sertab Erener. Müzik: Demir Demirkan, Sertab Erener. En gizli bahçelerim. Islandý yaðmurunla. Açýldý her damlada

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

1) O, bu işin. Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanırsa zor bir işi başarmak anlamına gelir?

Bay Çiklet in Bahçesi

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

Nejat Yavaþoðullar. Ankara Sokaklarý. Söz - Müzik: Nejat Yavaþoðullarý. Yürüyordum. Yürüyordum ay ýþýðýnda. Adým seslerim.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

A y þ e S a r ý s a y ý n Kuþlarla Giden

kural tanımayan cafer Adı-Soyadı:...

İlk 4 soruyu metne göre cevaplayınız. 1 Metinde geçen aşağıdaki cümlelerden hangisi metnin ana fikridir?


ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Bölüm 1. Bruno Keþif Yapýyor

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

ali hikmet ÞEYTAN UÇURTMASI

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

Söyle, üzmesinler onu. Ele güne muhtaç olmasın. Hâlâ sigara. Çünkü gücüm var biraz daha.

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

Çiğdem Başar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Eskiden, meyhanelerde, gazinolarda, balozlarda birden ayaða kalkýp hariçten gazel atanlarýn sebebi içtikleri içki ve yüreklerindeki samimiyetti.

ünite SÖZCÜK ANLAM 3. Aþaðýdaki cümlelerin hangisinde altý çizili sözcük gerçek anlamý dýþýnda kullanýlmýþtýr?

Nazlı Yürekler için!lk Adımım

Örnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir.

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

TÜRKÇE. Değerlendirme 1 Harf Bilgisi. A. Seviyorum B. Süt. A. Anne B. Dede. C. Baba. A. Kaplumbağa B. Tavşan C. Kurbağa. A. Okul B.

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

Yolcusu. J a l e S a n c a k

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

DEĞERLER EĞİTİMİ SINIF İÇİ ETKİNLİK PLANI MAYIS-HAZİRAN AYI İŞLENEN DEĞER: AİLEMİZİ ARKADAŞLARIMIZI VE HAYVANLARI SEVMEK ARKADAŞ SEVGİSİ DOSTLUK

Mavi Pupa Montessori Anaokulu nun Sevgili Anne ve Babaları,

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

Kýrmýzý çatýlarýn, kararmýþ yüksek bacalarýn üstünden geçiyordu. Nereye gittiðini bilmiyordu. Kafesinden çýkýp gökyüzünün maviliðine dalalý çok zaman

Cemil Kara. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İLK OK UMA KİT APLARI

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

Transkript:

Nemika Tuðcu Gece Buluþmalarý Ne zaman geleceðini içimdeki saat söylüyor. Bir önceki geliþinin ne zaman olduðunu da hatýrlamýyorum, ama geleceði günün sabahý ortalýk aydýnlanmadan uyanýyorum. Yaþlý bedenim tüy gibi hafif oluyor o sabahlar. Belli belirsiz bir sevinç, tuhaf bir heyecan çoðalmaya baþlýyor içimde. Yataðýn sýcaklýðýný hissederek bir saða, bir sola dönüp gözümü açmadan bir öncekinden ve onun öncesinden de farksýz seslerle gelen yeni günü dinliyorum. Kuþlar cývýl cývýl karþýlýyor doðmakta olan güneþi. Tek tük geçen arabalarýn seslerine ayak sesleri, alçak perdeden konuþmalar karýþýyor. Þehir uyanmadý; bir uçtan öbür uca akan insan selinin uðultusuna, korna ve acý fren seslerine boðulmadý henüz. Bu geliþi öncekilerden farklý olabilir mi? Bunu hep bekledim; her seferinde benimle konuþmasýný, soru sormasýný, gözlerini kaçýrmadan yüzüme bakmasýný, bir þeyler söylemesini bekledim. Suskunluðu ateþ kuyularýna atýyor beni. Söyleyecek sözüm çoktu; soracak sorum da. Hepsini unuttum Pencereden bakýyorum geliþini görmek için. Eski tahta sýra, incir aðaçlarý, filizlenmiþ ortancalar, henüz baþlarýný kaldýrmýþ mineler, kýr menekþeleri, bozulmuþ tarhlar, bakýmsýz bahçe, yaðmur sularýyla dolmuþ havuz kederlendirmiyor beni; aksine içim sevinçle doluyor. Onun geliþine mi? Bunu bilmiyorum; zahmetsizce kalkýp yürüdüðüm, bir bakýþta gördüðüm, ellerimin titremediði yýllarý anýmsýyorum. Evin de, bahçenin de benim gibi genç olduðu zamanlarý ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK 2005 - OCAK 2006 15

NEMÝKA TUÐCU Annem, babam, Ahmet, annesi ve babasý, kardeþim, bahçede oturuyoruz. Yaz Sarýþýn lüleleri mavi elbisesinin omuzlarýnda, bebeðim bana sarýlmýþ, masmavi bakýyor objektife. Üçüncü yaþýný kutluyoruz. Öyle mutluyuz, öyle genciz ki. Islak topraðýn, papatyalarýn, nergislerin, leylaklarýn kokusunu, saç tellerimizi kýmýldatan rüzgârý, kalplerimizdeki coþkuyu hissediyorum. Fahriye annemi, Müfit babamý çok seviyorum. Ahmet oðlumuz, sen de kýzýmýzsýn. diyorlar bana. Sevgimiz, hayata ve birbirimize duyduðumuz güven gözbebeklerimizde. Siyah-beyaz fotoðrafta gözükmeyen bütün renkleri görüyorum. Ayçiçeði desenli sarý elbisem, siyah kemerim, siyah rugan ayakkabýlarým. Ahmet in kahverengi takýmý Bugüne taþýyabildiðim en güzel aným. Öncesi ve sonrasý karýþýk, kopuk. Belleðimin arka sokaklarý güneþ içinde. Her bir sesi, sözü, görüntüyü sabun kokulu sandýklar içinde taptaze saklamýþým ýþýl ýþýl. Sonrasý yok sanki. Kapalý. Hiç yaþanmamýþ gibi. Arka sokaklardan çýkýp, otobanlarý, geniþ caddeleri geçip bugüne gelemiyorum. Boþluklar var. Hatýrlamak için zorladýðýmda kapkaranlýk, bulanýk görüntüler çýkýyor karþýma. Biraz yaklaþýyor, sonra uzaklaþýyor. Bilmediðim dillerden konuþup sorular soruyor birileri. Pis bir koku geliyor. Bazen o karanlýkta bir pencere açýlýyor, iç içe geçmiþ görüntüler film þeridi gibi önümden geçerken ben peþlerinden koþuyorum. Tanýdýk gelen bir yüzü tam yakalayacakken felaket rengine boyanmýþ görüntüler geliyor birbiri ardýnca. Felaket rengi: Yapýþ yapýþ bir kara. Kocaman, diþsiz bir aðýz beni yutmaya çalýþýyor. Kaçýyorum Toz toprak içinde, savaþ görünümündeki sokaklardan, yýkýlmýþ evler arasýndan koþuyorum nefesim kesilene dek. Sonra sesler Gittikçe yükseliyor: Ýhanet ihanet Ýhanet ettin sen. Yüzüm darmadaðýn oluyor birden. Gözleri fýrlamýþ yuvalarýndan, yüzü kýpkýrmýzý Ahmet in; darbeler birbiri ardýnca Yere yuvarlanýyorum. Yýldýzlar öyle sessiz, sakin bakýyorlar bana. Cehennem burada, aþaðýda. Etrafýmdaki bütün evler yanýyor, uzun kýzýl dilleriyle beni yutmak istiyor alevler Doðruyu söyle! Ne iþi var burada? Hayýr, diyorum. Hayýr Bu Ahmet olamaz. O sakindir, uysaldýr. Sabaha karþý gelir, çýt çýkarmadan uzanýverir yataða, hemen kayar gider uykuya. Bir anda ana baba günü bahçe. Öfke dolu gözler üzerimde. Hayýr, diyorum. Hiçbir þey yapmadým. Kimse dinlemiyor beni. Güçlü iki el bebeðimi koparýp alýyor benden. Her söz yankýlanýyor, dönüp yeniden çarpýyor bana. Ne iþi var burada ne iþi var burada kim o kim o kim o? 16 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK 2005 - OCAK 2006

GECE BULUÞMALARI Bütün sesler yitip gidiyor, bir boþluða yuvarlanýyorum. Bembeyaz odalar, duvarlar, beyazlý kadýnlar, adamlar gelip gidiyor, üzerime eðilmiþ yüzler; kocaman gözler izliyor beni. Þok diyor biri. Uçuruyorlar tekerlekler üstünde. Kapýlar açýlýyor art arda: Çabuk Trak, trak, trak, trrrrrrrr. O müthiþ ses yakýyor beni. Bedenim ve belleðim sarsýlýyor, birbiri ardýnca gelen dalgalar silkeleyip silkeleyip savuruyor; tarifsiz bir acý bu. Sonrasý yok Geçmiþi ve geleceði olmayan kimliksiz biri olarak duruyorum öyle. Bazen görüntüler ve sesler çakýþýyor; ikisini birleþtirip anlamýný çözersem, seviniyorum. Bebeðimin ilk adýmlarý Nasýl da gayretli; heyecanlanýyor, bana doðru yaklaþtýkça gülüyor, sonra dengesini kaybedip düþüyor. Saatlerce oynuyorum onunla. Kollarýndan tutup havaya kaldýrýyorum, kahkahalar atýyor. Yarým sözcüklerle konuþuyor. Benim dünyam o. Bahçede çay içiyoruz; bebeðim ilk cümlesini kuruyor: Anne gel Küçücük bir kýzdým, küçücük bir kadýn oldum; anne oldum. Benim parçam o. Benden doðdu. Ýçten içe öyle seviniyorum, öyle gururlanýyorum ki. Kýrdayýz: Papatyalar topluyorum kucak dolusu. Güneþi içimize dolduruyoruz. Çimenlere yatýyoruz. Birden saðanak baþlýyor, çimenlerin üstüne serdiðimiz örtünün altýna giriyoruz. Çok gülüyoruz. Annemin beyaz üzerine pembe çiçekli margizet elbisesi sýrýlsýklam oluyor. Bir baþka gün: Babam fotoðrafýmýzý çekmek için bahçede boy sýrasýna diziyor hepimizi. Dut aðacýnýn altýnda duruyoruz, annem orasýný beðenmiyor, kameriyeye gidiyoruz. Bu kez babam, Burada ýþýk uygun deðil deyip bizi yeniden dut aðacýnýn altýna götürüyor ama o kadar çok gülüyoruz ki bir türlü fotoðrafýmýzý çekemiyor. Koyu gölgeler düþüyor tanýdýk yüzlerin üzerine. Art arda kapanýyor belleðimin kapýlarý. Sisin arkasýnda kalýyor her þey. Sonrasý dayanýlmayacak kadar acý veriyor: Kalabalýk bir masada yemek yiyoruz. Baþsýz gövdelerden hiç ses çýkmýyor. O suskunluk aðýr bir tehdit gibi beynimin içine kývrýlýp yerleþiyor. Korkuyorum. Korku bütün bedenimi esir alýyor. Küçük kýrmýzý haplarýmý alýyorum hemen. Ýþte o zaman belleðime yapýþýp kalmýþ seslere karýþan, kopmuþ, daðýlmýþ, yarýsý yenmiþ, küflenmiþ, çarpýk çurpuk, solmuþ sözcükler de, görüntüler de uzaklaþýyor yavaþ yavaþ. Sonsuz bir boþluk içinde kalýyorum. Gördüðüm ve dokunduðum her þey anlamýný yitiriyor. Kim olduðumu unutmak beni korkutuyor, ama bunu kime ve nasýl anlatacaðýmý bilmiyorum. ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK 2005 - OCAK 2006 17

NEMÝKA TUÐCU Kulaðým kapýda bekliyorum. Ayak sesini duymuyorum. Kilidin içinde yavaþça döndürüyor anahtarý. Ben uyuyormuþum da uyandýrmaktan çekiniyormuþ gibi açýyor kapýyý. Evin hangi köþesinde olursam olayým en derin uykularýmý bölen o ses bana ulaþýr. Anahtar kilidin içinde dönünce belli belirsiz bir týk sesi çýkar; kapý, tokmaðýndan tutulup hafifçe yukarý doðru kaldýrýlarak açýlýrsa ses duyulmaz. Menteþelerden bir fýsýltý gelir; benden baþka kimse duymaz o sesi. Yýllarca bu eve sessiz geliþleri beklerken öðrendim kilidin, kapý tokmaðýnýn, menteþelerin, yavaþça çýkarýlan ayakkabýlarýn, usul usul yürümenin, sessizce soyunmanýn, yavaþça yataða uzanmanýn sesini. Güne eklenen gecenin tende býraktýðý hazla gerinen bedenin sesini ve kokusunu, düþten kopamayan uykularý, sayýklanan kadýn adlarýný, duþta söylenen þarkýyý, sabah týraþýnda çalýnan ýslýðý, kahvaltýda içilen bir bardak çayýn verdiði neþeyi, ayaküzeri kondurulan özür öpücüklerini bilirim. Ýçeri girdiðinde kocaman çantasýný kapýnýn yanýna, duvara dayýyor, yaz kýþ vazgeçmediði postallarýný çýkarýp þýk bir torbada getirdiði yumuþak ev ayakkabýlarýný giyiyor. Çantasýndan kâðýt havlusunu çýkarýp alelacele banyoya gidiyor. Önce ellerini yýkýyor birkaç kez; oradaki havlularýn hiçbirini kullanmýyor. Usulca gelip kendini göstermeden odamýn aralýk kapýsýndan içeriye, bana bakýyor. Öyle sessizce deðil gürültülü patýrtýlý gelmesini, yüksek sesle içeri girmesini, ellerini yýkamadan önce bana bakmasýný, benimle konuþmasýný istiyorum. Bana, anne diye seslenmesini istiyorum. Hiç konuþmasak da biliyorum; vicdan yükünü taþýyamadýðý günler yataðýmda olduðumu görmek yetmiyor; yorgun soluklarým yorganýmý kýmýldatmýyorsa sessiz bir telaþla yaklaþýyor, mavi gözlerini dikiyor yüzüme. Bulutlu bakýþlarýný gözkapaklarýmda hissediyorum. Soluk aldýðýmý anlayýnca sessizce çýkýyor odadan. Gözlerimi aralýyorum, ama büsbütün açmýyorum. Kapýda durup yeniden bana bakýþýnýn anlamýný kestirmeye çalýþýyorum. Evin içinde dolaþýrken, ortalýðý toplarken, temizlik yaparken aklýnýn ve kalbinin baþka bir yerde olduðunu hissediyorum. Neden geldiðini, ne düþündüðünü, ne hissettiðini bilmiyorum. Küçük bir kýzken onun olan odada giysisini deðiþtiriyor, kot pantolon, üstüne mavi bir bluz giyiyor. Küçük kasetçalarýný cebine koyuyor, kulaklýklarý takýyor, mutfaða gidip tezgâhýn üzerindeki tabaklarý yýkýyor, fýrýný temizliyor, buzdolabýndaki bayatlamýþ yemekleri döküyor, çürümüþ meyveleri ayýklýyor, evinden getirdiði yemekleri mutfaktaki kaplara boþaltýyor, boþalan kaplarý da yýkamadan naylon poþetlere sarýp kocaman çantasýna koyuyor yeniden. Acelesi varsa hýzlanýyor. Çabucak süpürüp siliyor, yýkýyor, temizliyor, topluyor. Su biriktirmek için sakladýðým þiþeleri, boþ kavanozlarý, kalaylanmayý bekleyen bakýr tencereleri, tepsileri poþetlere koyup çöpe atýyor. Gardýrobumu, sandýðýmý açýyor. Gözüne kestirdiði eski çarþaflarý, 18 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK 2005 - OCAK 2006

GECE BULUÞMALARI bir gün söküp yeniden örmek üzere ayýrdýðým eski kazak ve hýrkalarý, tayyörlerimi, eski iç çamaþýrlarýmý, çatlamýþ duvar tabaklarýný, gazete kuponlarýyla alýnmýþ kitapçýklarý, haritalarý, paslanmýþ çivileri, nikâh þekerlerini, boyasý dökülmüþ saksýlarý naylon poþetlere týkýyor, kapýnýn önüne býrakýyor hepsini. Öfkeyle yapýyor bunlarý; bir yandan söyleniyor. Söylediklerini duyamýyorum, ama o gidince kapýya koyduklarýný içeri alýyorum. Eski yerlerine yerleþtiriyorum. Bir dahaki geliþinde yeniden onlarý poþetlere týkýp atýyor. Oyun gibi Giysilerim, iç çamaþýrlarým, haritalar, kitaplar, saksýlar, nikâh þekerleri, kaybolmuþ, silinmiþ yýllarýma ulaþabileceðim ipuçlarý. Onlar benim hayatým. Her birini elime alýp düþünüyorum. Yaldýzý solmuþ, üzerinde iç içe geçmiþ iki A harfi olan küçük bir kutu. Ýçindeki fotoðraflara bakýyorum: yarýsý kesilmiþ fotoðraflarda sadece gelin var. Bu kýrmýzý hýrkayý ben mi örmüþtüm? Çok düþünüyorum. Bazen iþe dalmýþken yavaþça kalkýp bakýyorum ona; elleri ve ayaklarýyla tempo tutuyor, alçak sesle çalan parçaya eþlik ediyor. Sesi sigaradan kalýnlaþmýþ, kýsýlmýþ. Sarý saçlarýnýn ne zaman siyaha döndüðünü bilmediðim, mavi gözleri hüzünle gölgeli kýzým dýþarýdan gelen seslere müzikle týkýyor kulaklarýný. Bu evi unutmak, silmek istiyor. Bu evi de, beni de, geçmiþi de Küçük bebeðim ne zaman kocaman bir kadýn oldu? Onunla ne zaman ve nasýl karþýlaþtýk? Gerçekten benim kýzým mý yoksa yine belleðim beni yanýltýyor mu? Kaybettiðim sesleri bulmak, yarým kalmýþ görüntüleri tamamlamak, o korkunç görüntülerin, pis kokularýn neden peþimi býrakmadýðýný öðrenmek istiyorum. Bütün gün evi dinlerim. Bazen geçmiþten sesler getirir bana. Hangi odada yürünüyor, hangi dolap, hangi pencere, çekmece, balkon kapýsý açýlýyor bilirim. Konuþmalar, kahkahalar gelir. Sonra öfkeyle merdivenlerden inen ayak seslerine çarpýlan kapýnýn sesi karýþýr. Uzun bir sessizliðin ardýndan hýçkýrýklar gelir evin dört bir yanýndan. Keþiþleme, Lodos, Yýldýz-Poyraz en çok hangi pencerenin kepenklerini oynatýr, yaðmurda hangi oda akar, havuzun suyu ne tarafa dalgalanýr, gündoðumu hangi pencereden izlenir, rüzgârda aðaçlar hangi yöne eðilir bilirim. Erik, badem, kiraz ne zaman çiçek açar, aðaçlar nasýl aldanýr bilirim. Kýþýn bir anda ýsýtan, ortalýðý bahara çeviren yalancý güneþine kanýp sere serpe çiçeklenen, kalplerini sakýnmaksýzýn ortaya koyan fidanlarýn kolunun kanadýnýn nasýl kýrýldýðýný, buz kestiklerini bilirim. Yýllardýr bakar görürüm, dinlerim bu sesleri. Çoðunluk dalar giderim uykuyla uyanýklýk arasýnda, düþle gerçek arasý görüntülere. Bir bakýþý bile deðmeden gözüme; tek bir kelime etmeden, geçmiþi konuþmadan, veda etmeden gitmiþ olur kýzým. Geldiði gibi sessizce. Tertemiz bir ev, dolap dolusu yiyecekle kalýrým bir baþýma. Geceyi beklerim: ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK 2005 - OCAK 2006 19

NEMÝKA TUÐCU Gece, buluþma saatleridir. En mutlu saatlerim. Hiç ýþýk yakmam. Karanlýkta beklerim. Yavaþ yavaþ gelirler. Babam gelir önden, elinde küçük bir armaðanla. Sonra annem. Çýðlýklar atarýz kýzýmla sevinçten. Yalnýz mýsýnýz? diye sorar babam.. Birlikte bahçe sinemasýna gideriz. Çekirdek alýrýz, gazoz alýrýz. Bebeðim uyur hemen. Üþümesin diye üstünü örteriz. Annem alýr onu kucaðýna. Bizi eve býrakýp dönerken alný endiþeyle kýrýþýr babamýn. Yaz geceleri uzundur. Bebeðimi uyutur, masanýn baþýnda beklerim. Gelmeyeceðini bile bile beklerim Ahmet i. Yalnýz baþýma yemek yemeði sevmem. Beklemekten sýkýlýnca bahçeye çýkarým. Nemli yaz gecesi, bedenimi saran bir tül gibidir yýldýzlarýn altýnda. Çiçeklerin baygýn kokularý geceye karýþýr. Yakýnlardaki evlerden, bahçelerden gelen sesleri dinlerim el ayak çekilinceye kadar. Kahkahalar, þarkýlar, çocuk sesleri gelir. Bazý geceler sandala binmek için sahile inerler. Denizden gelen sesleri içimi ýsýtýr, yalnýzlýðýmý unuturum. Yýldýzlara bakarým. Sesler kesilince o gelir; sabahlarý koltuðunda kitaplarý, okula giderken gördüðüm, uzun, incecik, maðrur görünüþlü genç. Alt sokaðýmýzda oturur. Üniversiteye gittiði için özenirim ona. Eve dönerken ýþýðýný gördüm, uðradým. der hep. Bu saatte nereden geliyorsun? diye sorarým. Önüne bakar. Çekinirim, kimseler görürse diye. Hem kalsýn isterim hem gitsin. Romanlar getirir, sonra onlarý anlatýr ben daha okumadan. Coþkuyla öyle bir anlatýr ki onu romanlarýn kahramaný sanýrým. Gözlerime biraz uzun bakarsa utanýrým. Ama yine baksýn isterim. Ýkimize dair bir þey konuþmayýz. Geceyi dinleriz. Seni merak ederler, artýk git derim, ama gitmesini istemem. Merak edecek kimsesi var mý diye de merak ederim. Öyle bakar yüzüme. Bana bir þey söyleyecek misin? diye sorar kalkarken. Susarým. Hafif bir tütün kokusu ve elinin sýcaklýðý kalýr avucumda. O gidince, içeri girerim. Öksüz durur masa, soðumuþ yemekler. Öylece býrakýp yatarým ben de. Gece buluþmalarýmýzý kimse göremez artýk. Kýrmýzý haplarýmý alýp karanlýðý bekliyorum. Yaný baþýma gelip oturuyor; kucaðýnda romanlar. O hiç yaþlanmadý; ince, uzun, maðrur. Gün ýþýyýncaya dek anlatýyor romanlarý. Giderken Bana bir þey söyleyecek misin? diye soruyor. Gözlerine bakýp, Bir tek sen varsýn diyorum; anlýyor, hemen kayboluyor. 20 ÝMGE ÖYKÜLER YIL 1, SAYI 6, ARALIK 2005 - OCAK 2006