MAL TESLİMİ VEYA HİZMET İFASI YAPILMADAN DÜZENLENEN FATURALARA İSTİNADEN KDV İNDİRİMİ



Benzer belgeler
Aşağıda, mal iadelerinde belge düzeni ve KDV yönünden yapılması gereken işlemler incelenecek, bu konudaki kişisel görüşlerimiz açıklanacaktır.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü. Sayı : [I

Bedelsiz mal teslimi belge düzeni ve Form Ba-Bs Hk.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Konut teslimlerinde Satıcı Müteahhit Tarafından Fazla Hesaplanan KDV nin Konut alıcısına İade Edileceği

FİİLİ İHRACI/TESLİMİ ERTESİ DÖNEME/YILA SARKAN YURT İÇİ VE DIŞI SATIŞLARDA MALİYETİN VE HASILATIN AİT OLDUĞU DÖNEM

YÜKLENİLEN KDV YE AİT FATURANIN GEÇ DÜZENLENMESİ HALİNDE KDV İADESİ YAPILABİL

Geç Gelen Faturalarda KDV İndirimi

KATMA DEĞER VERGİSİ KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASINDA KDV İNDİRİMİ VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : KDV /07/2014

ŞİRKET AKTİFİNDE KAYITLI ARSANIN KAT KARŞILIĞI MÜTEAHHİDE VERİLMESİ

İHRAÇ KAYDIYLA TESLİM ALDIĞI MALI SÜRESİNDE İHRAÇ EDEMEYEN İHRACATÇI İMALATÇIYA ÖDEDİĞİ KDV Yİ İNDİRİM VE İADE KONUSU YAPABİLİR Mİ?

YURTDIŞI EĞİTİM KURUMLARINA VERİLEN ARACILIK VE DANIŞMANLIK HİZMETLERİNİN KATMA DEĞER VERGİSİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ VE BELGE DÜZENİ

İrsaliye ve Fatura Tarihinin Farklı Dönemlerde Olmasının Vergisel Etkileri

TAKVİM YILI KAPANDIKTAN SONRA GELEN FATURALAR KDV LERİN VERGİ KANUNLARI KARŞISINDAKİ DURUMU

İNTERNET ÜZERİNDEN VERİLEN ARACILIK HİZMETLERİNİN VERGİ UYGULAMALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEDİYE ÇEKİ UYGULAMASI VE KDV KARŞISINDAKİ DURUMU

ALICIYA GEÇ İNTİKAL EDEN FATURADA YAZAN KATMA DEĞER VERGİSİNİN ÂKİBETİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : [ ]

Vergi Mevzuatı Yönünden Geç Gelen Faturaların Durumu

F- DÜZELTME Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulamasında, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallar için

T.C. ORDU VALİLİĞİ Defterdarlık Gelir Müdürlüğü. Serbest Meslek Kazancından İndirilebilecek Giderler.

Konu: 17 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile Yapılan Açıklamalar.

Konu: YABANCI PARA CİNSİNDEN DÜZENLENEN FATURALAR VE TAHSİLATLARI AŞAMASINDA OLUŞAN KUR FARKLARI İÇİN İZLENECEK YOL.

SİRKÜLER 2012 / Seri No.lu KDV Genel Tebliği İle Yapılan Düzenlemeler

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

ELEKTRİK ABONELERİNDEN TAHSİL EDİLEN GÜVENCE BEDELLERİNİN İADE EDİLMESİ

Doç.Dr.Sami Karacan. Doç.Dr.Sami Karacan 1

tarihli ve sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

SAYI : 2014 / 26 İstanbul,

TEBLİĞ. ÖTV tevkifatı uygulaması ihtiyari bir uygulama olmayıp, imalatçılar tarafından tevkifat yapılması zorunludur.

A. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı : [ /5]

1. KONU: 2. KONUYLA İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER: 2.1. Vergi Mevzuatında Yer Alan Düzenlemeler:

SİRKÜLER (2019/34) 2. İhraç Kaydıyla Teslim Edilen Malın İhracatının Gerçekleşmemesi Halinde Vergi İndirimi

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı

SİRKÜLER RAPOR ( )

Sirküler no: 035 İstanbul, 21 Mart 2011

Sirküler No : Sirküler Tarihi :

Arsasını kat karşılığı müteahhite verenler de KDV ödeyecek

SİRKÜLER: 2014/047 BURSA,

1.1. Satıcı ÖTV Mükelleflerinin ÖTV Tevkifatına Tabi Mal Teslimlerinin Beyanı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

SİRKÜLER RAPOR ( )

25 SERİ NOLU ÖTV GENEL TEBLİĞİ KAPSAMINDA İADE ALINAN ÖTV NEDENİYLE KDV İADESİ DOĞAR MI?

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayısı : VUK-40/2009-2/POS Belgesi -2, Katılım Payı -1. İlgili Olduğu Madde : Gelir Vergisi Kanunu Madde 61, 65 ve 94,

Bazı Malların Teslimine ÖTV Tevkifatı Uygulması Getirildi

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/59

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

YURT DIŞI FAALİYETLERE İLİŞKİN OLARAK MATRAHTAN İNDİRİLEN GÖTÜRÜ GİDERLERİN TEVSİK ZORUNLULUĞU VAR MI?

Yaklaşım Dergisinin 252 Sayısında Yayınlanmıştır.

DENET VERGİ DUYURU ELEKTRİK SATIŞLARININ KURUMLAR VERGİSİ VE KATMA DEĞER VERGİSİ AÇISINDAN BEYAN EDİLECEĞİ DÖNEM

İHRAÇ KAYDIYLA SATIN ALINAN MALIN İMALATÇIYA İADE EDİLMESİ

Tarih : Sayı : Konu : Defter Beyan Sistemini Kullanma Zorunluluğu

TAŞINMAZ SATIŞLARINDA KDV İSTİSNASI KONUSUNDA KDV GUT NDE YAPILAN DÜZENLEME VE AÇIKLAMALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü)

SİRKÜLER 2015/39. Söz konusu özelgeye göre özetle e-fatura olarak düzenlenmesi gerekirken kağıt ortamında alınan fatura;

KONUT TESLİMLERİNDE KDV ORANLARINA VE KDV İADESİNE VE VERGİLENDİRİLMESİNE YÖNELİK YAPILAN SON DÜZENLEMELER. Ali ÇAKMAKCI. Yeminli Mali Müşavir

Bu makale Dünya Gazatesi nin promosyon özel ekinde yayımlanmıştır.

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 23)

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 23) MADDE

tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 26 No.lu KDV Genel Tebliğinin (L/2) no.lu ciro primleri mevzuu aşağıdaki şekilde düzenlenmişti.

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2011/24 : Stok Beyanları, Kasa Mevcudu ve Ortaklardan Alacaklar Hk.

İHRAÇ KAYDIYLA SATIN ALINAN MALIN İMALATÇIYA İADE EDİLMESİ 2. İHRACATÇI TARAFINDAN MALIN İHRAÇ EDİLMEDEN ÖNCE İADE EDİLMESİ

Türk Hukukunda Faturanın hukuki mahiyeti, ispat gücü ve faturaya itiraz.

Özelge: Belediyeden Büfe Kiralanması İşleminin KDV'ne Tabi Olup Olmadığı hk.

DENET DUYURU. BDO Yayıncılık A.Ş. KONSİNYE SURETİYLE SATIŞLARDA BELGELEME, KDV ve MUHASEBELEŞTİRME

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

VERGİ USUL KANUNU (VUK)

SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ ÜZERİNDEN REKLAM VERİLMESİ

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu uygulamasına ilişkin olarak aşağıdaki açıklama ve düzenlemelerin yapılmasına gerek duyulmuştur.

İTHALAT SONRASI KDV DÜZELTMELERİNDE YENİ MİLAT

CİRO PRİMLERİNİN KDV KARŞISINDAKİ DURUMUNA İLİŞKİN SORUNLAR DEVAM EDİYOR

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü. Sayı :

ADİ ŞİRKETLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ VE BU ŞİRKETLERİN VERGİLENDİRİLMESİ

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü. Sayı: [ ]-15442

SONRADAN GELEN FATURALARIN

Duyuru No: 2016/23 İstanbul,

Özelge: Şirket hissedarlarına ait arsanın kiralanarak arsa üzerine yapılacak binanın inşaasına ilişkin harcamaların GV ve KDV karşısındaki durumu.

MEVZUAT SİRKÜLERİ. SİRKÜLER NO: 34/2012 İstanbul,

İTHALATTA FAZLA VEYA YERSİZ OLARAK ÖDENEN KDV'NİN İADESİNDE SON DURUM

MATRAH ARTIRIMINA İLİŞKİN MUHASEBE İŞLEMLERİ

Tarih: Sayı: 2012/86. Konu:

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

BİNEK OTOMOBİLLERE AİT YÜKLENİLEN KDV BEYANNAME ÜZERİNDE İNDİRİLMELİDİR!

SİRKÜLER. SAYI : 2019 / 15 İstanbul,

Credit Note İşlemlerinde KDV Açısından Geriye Dönüş

Sirküler No: 039 İstanbul, 22 Nisan 2014

Konu: Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

İlgili olduğu maddeler : Gelir Vergisi Kanunu Madde 22, 40, 63, 75, 86, 89, Sayılı Kanun Geçici Madde 1. Verilmesini Gerektiren Gelirler

Levent Cad. Tekirler Sokak No: Levent / İSTANBUL Tel: (0212) Fax: (0212) www. pozitifdenetim.com

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/24

SERBEST MESLEK ERBABINA YAPILAN ÖDEMELERDE KATMA DEĞER VERGİSİ TEVKİFATI

TÜKETİCİLERİN AYIPLI MAL İADESİNDE BELGE DÜZENİ VE KDV UYGULAMASI

İŞLETMEDE BULUNDUĞU HÂLDE KAYITLARDA YER ALMAYAN EMTİA, MAKİNE, TEÇHİZAT VE DEMİRBAŞLARIN KAYIT ALTINA ALINMASI

Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinin Vergilendirilmesinde Ne Değişti?

Özelge: Yurt dışı mukimi 硸rmalardanشى alınan hizmetlerin gelir ve kurumlar vergisi ile KDV karşısındaki durumu ve belge düzeni hk.

Transkript:

MAL TESLİMİ VEYA HİZMET İFASI YAPILMADAN DÜZENLENEN FATURALARA İSTİNADEN KDV İNDİRİMİ 1. KONU Bilindiği üzere, Katma Değer Vergisi Kanunu nun (KDVK) Vergiyi Doğuran Olay başlıklı 10 uncu maddesinde; Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği belirtildikten sonra, aynı maddenin (b) bendinde, Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında da vergiyi doğuran olayın meydana gelmiş sayılacağı ifade edilmiştir. Öte yandan KDVK nun Vergi İndirimi başlıklı 29 uncu maddesinde ise, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri şeklinde düzenleme yapılmıştır. Bu çalışmamızda, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde, satıcı tarafından düzenlenen bu belgelerde yer alacak vergilerin alıcılar tarafından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı tartışılacak ve değerlendirilecektir. 2. KONUNUN TARTIŞILMASI VE KONUYA İLİŞKİN GÖRÜŞLER Mal teslimi ve hizmet ifasından önce düzenlenen faturalarla ilgili olarak Platformda yapılan tartışmalar, bu şekilde fatura düzenlenmesinin mümkün olup olmadığı ve düzenlenmesi halinde bu faturalar üzerinde yer alan KDV nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı şeklinde iki başlıkta değerlendirilmiştir. 2. 1. Mal Teslimi ve Hizmet İfasından Önce Fatura Düzenlenmesinin Mümkün Olup Olmadığına İlişkin Tartışmalar: Konunun Platformda tartışılması sırasında bu konuda iki ayrı görüş ortaya çıkmıştır. Birinci görüşü savunanlar, VUK hükümlerine göre malın teslimi veya hizmetin ifasından önce fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesinin mümkün olmadığını, bu şekilde düzenlenmiş faturanın muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge mahiyetinde olacağını iddia etmişlerdir. Bu görüşü savunanların gerekçesi aşağıdaki gibidir. Vergi Usul Kanunu nun 229 ncu maddesinde fatura; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Bu tarif, fatura düzenlemesinin, malın tesliminden veya hizmetin ifasından sonra yapılacak bir işlem

olduğunu ortaya koymaktadır. Fatura, alıcının satıcıya ödeme mükellefiyetini ve içeriğindeki mal veya hizmetin alıcıya intikalini ifade ettiğine göre işlemden sonra düzenlenmesi doğaldır. Fatura nizamına ilişkin VUK 231/5 inci maddesinde; faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, sözleşmeye dayanılarak yapılan satış dolayısıyla fatura düzenleme yükümlülüğü mal tesliminin fiilen yapıldığı tarih itibariyle doğacaktır. Ayrıca gerek muhasebe uygulamalarında ve gerekse ticari kazancın tespitinde geçerli olan dönemsellik ve tahakkuk ilkeleri de önceden fatura düzenlenmesine cevaz vermemektedir. Hasılatla ilgili muhasebe standartları da önceden fatura düzenlenmesine engel başka bir düzenlemedir. Bunun dışında, hukuki anlamda da bazı sorunlar gündeme gelebilecektir. Şöyle ki; Fatura düzenlenmiş ve muhatabı bu faturayı tebellüğ ederek sekiz günlük süre içerisinde itiraz etmemişse faturanın mutad münderecatını yani satılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü, bedeli gibi hususları kabul etmiş sayılır. Hukuki açıdan fatura kesilmiş olmasına rağmen, gerçekte mal teslimi yapılmamış veya hizmet tamamlanmamış ise faturanın delil olabilme niteliğinden yararlanabilmek mümkün olmadığı gibi, alıcının KDV hariç, fatura bedeli kadar borçlandığını söylemek de mümkün değildir. Belirtilen bu nedenlerle, mal teslimi veya hizmet ifasından önce fatura ya da benzeri belgelerin düzenlenmesi mümkün olmayıp, bu şekilde düzenlenen belgeler de hukuken geçerli bir belge değildir. İkinci görüşü savunanlar ise mal teslimi veya hizmet ifasından önce fatura ya da benzeri belgelerin düzenlenmesi mümkün olduğunu ve bu şekilde düzenlenen belgelerin de hukuken geçerli bir belge olacağını ifade etmişlerdir. Bu görüşü savunanların da gerekçeleri aşağıdaki gibidir. Her şeyden önce, gerek Vergi Usul Kanunu nda ve gerekse konuyla ilgili diğer mevzuatta malın tesliminden veya hizmetin ifasından önce fatura düzenlenemeyeceğine dair bir hüküm yoktur. Buna karşılık, başta KDV Kanunu olmak üzere pek çok mevzuatta, malın teslimi ya da hizmetin ifasından önce fatura düzenlenebileceğine ilişkin pek çok hüküm ve açıklama bulunmaktadır. VUK nun faturanın tanımına ilişkin 229 uncu maddesi ve fatura nizamına ilişkin 231/5 inci maddelerinde yer alan düzenlemeler, faturada bulunması gereken asgari bilgileri ve faturanın düzenlenebileceği azami yasal süreyi belirtmektedir. Buna göre VUK nun 231/5 inci maddesinde yer alan yedi günlük süre, faturanın düzenlenebileceği en son tarihi ifade etmekte olup, söz konusu düzenleme faturanın malın tesliminden önce düzenlenmesine engel değildir. Vergi Usul Kanunu nun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında düzenlenecek bir belge olduğu ifade edilmiştir. Dolayısıyla faturanın düzenlenme süresinin tespiti açısından önemli ve gerekli bir kavram olan malın satılması ya da hizmetin

ifası kavramının tanımlanması gerekmektedir. Söz konusu kavramın tanımı ise vergi mevzuatında yer almadığından, kavramın diğer mevzuattan yararlanılarak tanımlanmasını yapabiliriz. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 1 inci maddesinde, sözleşmenin, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacağı, irade açıklamasının, açık veya örtülü olabileceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 4 üncü maddesinde, kabul için süre belirlenmeksizin hazır olan bir kişiye yapılan öneri hemen kabul edilmezse; önerenin, önerisiyle bağlılıktan kurtulacağı; 5 inci maddesinde, kabul için süre belirlenmeksizin hazır olmayan bir kişiye yapılan önerinin, zamanında ve usulüne uygun olarak gönderilmiş bir yanıtın ulaşmasının beklenebileceği ana kadar, önereni bağlayacağı, 11 inci maddesinde ise hazır olmayanlar arasında kurulan sözleşmelerin, kabulün gönderildiği andan başlayarak hüküm doğuracağı ifade edilmiştir. Kanunun 207 inci maddesinde ise satış sözleşmesi nin tanımı yapılmıştır. Buna göre; Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir. Söz konusu hükümlerden anlaşılacağı üzere satış sözleşmesi taraflar arasında serbestçe düzenlenebilir ve bu sözleşme yazılı olabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Düzenlenen sözleşmede, satışa konu malın teslim tarihi, zilyedlik ve mülkiyet devrinin ne zaman yapılabileceği de belirtilebilir. Dolayısıyla taraflar söz konusu satışa ilişkin faturanın düzenlenme tarihi konusunda da anlaşabilirler. Buna göre tarafların satışı konusunda anlaştıkları malın tesliminden ya da hizmetin ifasından önce işleme ilişkin belgenin (faturanın) düzenlenmesi konusunda anlaşmaları halinde, satış sözleşmesinin düzenlenmesi anında satış işlemi de gerçekleşmiş sayılır ve belge düzenlenmesi ile malın mülkiyeti de alıcıya geçer. Dolayısıyla, böyle bir durumda satış işlemi gerçekleşmiş olacağından, hem KDV Kanununun 2 inci maddesinde tanımlanan teslim gerçekleşmiş olacak ve hem de VUK nda yazılı fatura düzenleme süresi de başlamış olacaktır. Yani Türk Borçlar Kanunu hükümleri açısından da malın tesliminden önce fatura düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır. Öte yandan Mali İdare uygulamaları da malın teslimi ya da hizmetin ifasından önce fatura düzenlenebileceğini ve bu konuda yasal bir engel bulunmadığını göstermektedir. 173 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (C 1/c) kısmında; Satılan mallara ilişkin faturaların malın tesliminden önce düzenlendiği ve malın daha sonra sevk edildiği durumlarda; faturayı düzenleyenler faturada malın daha sonra sevk edileceğini belirteceklerdir. Faturada bulunması gereken malın teslim tarihi ve irsaliye numarası ise malın tesliminden sonra alıcı ve satıcı kendilerinde kalan sevk irsaliyesinden faydalanarak faturaya şerh verecekler, fatura ve sevk irsaliyesi arasındaki uyumu sağlayacaklardır.. denilmek suretiyle, malın tesliminden önce fatura düzenlenmesinin mümkün olduğu açıkça vurgulanmıştır.

Yine KDV Genel Uygulama Tebliği nin tevkifata tabi işlemlerde matrahın değişmesi durumunda yapılacak düzeltme işlemlerinin açıklandığı (I/C-2.1.4.1.) numaralı bölümünde, Tevkifat uygulaması kapsamında bulunan hizmetlerde düzeltme, ifa edilen hizmetin iadesi söz konusu olmayacağından, faturanın hizmetin ifasından önce düzenlendiği durumlarda hizmetten tamamen vazgeçilmesi ya da hizmetin sözleşme şartlarına uygun olarak gerçekleştirilmemesi nedeniyle işlemin matrahında bir değişiklik meydana gelmesi halinde yapılabilecektir denilmek suretiyle, hizmetin ifasından önce fatura düzenlenebileceği ifade edilmiştir. Diğer taraftan, özel hukuk hükümleri açısından, malın teslimi ya da hizmetin ifasından önce düzenlenen fatura, işlemin yapıldığını tek başına gösteren bir delil olarak kabul edilmese de bu durum söz konusu belgelerin düzenlenemeyeceği anlamına gelmemektedir ve bu mevzuatta da bunu yasaklayan bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, özel hukuk hükümleri açısından da söz konusu faturalar geçerli olarak kabul edilmektedir. Belirtilen nedenlerle, malın teslimi ya da hizmetin ifasından önce fatura ya da benzeri belge düzenlenmesine yasal bir engel olmadığı görüşü, Platformda kabul edilmiştir. 2. 2. Mal Teslimi ve Hizmet İfasından Önce Düzenlenen Faturalarda Yer Alan KDV nin İndirim Konusu Yapılıp Yapılamayacağına İlişkin Tartışmalar: Bilindiği üzere, KDV Kanununun 29 uncu maddesi uyarınca mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirim konusu yapabilmektedirler ve indirim müessesesi, KDV sisteminin temelini oluşturmaktadır. Yine yukarıda belirtildiği üzere, Kanunun 10/b maddesi uyarınca, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olay meydana gelmekte olup, bu şekilde belge düzenleyenler, söz konusu belgede gösterilen vergiyi genel esaslara göre ilgili dönem beyannamesinde beyan etmek zorundadırlar. Bu şekilde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce düzenlenen belge üzerinde gösterilen ve işlemi yapan tarafından beyan edilen verginin, işlemin muhatabı tarafından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ya da hangi dönemde indirim konusu yapabileceği hususu da Platformda tartışılmış olup, bu konuda da söz konusu vergilerin ancak belgede gösterilen mal ya da hizmetin satın alındığı dönemde indirim konusu yapılabileceği ve buna karşılık söz konusu vergilerin, mal ya da hizmetin satın alınması beklenilmeden, belgenin defterlere kaydedildiği dönemde genel esaslara göre indirim konusu yapılabileceği şeklinde iki farklı görüş ortaya çıkmıştır. Bu görüşleri savunanların gerekçeleri aşağıda yer almaktadır.

Birinci görüş sahiplerine göre; KDVK nun 29 uncu maddesine göre verginin indirim konusu yapılabilmesi için, ortada mükelleflerin kendilerine yapılan bir teslim veya hizmetin bulunması gerekmektedir. Ortada bir teslim veya hizmetin bulunmaması halinde ödenen verginin indirim konusu yapılması da söz konusu olmayacaktır. Malın teslimi ya da hizmetin ifasından önce düzenlenen fatura ya da diğer belgeler, malın teslim edildiğini ya da hizmetin ifa edildiğini göstermemektedir. Dolayısıyla henüz teslim edilmeyen bir mal ya da ifa edilmeyen hizmet için ödenmiş olan vergilerin indirim konusu yapılması da Kanunun 29 uncu maddesi uyarınca mümkün değildir. Bu şekilde düzenlenen belgelerde yer alan verginin satıcılar tarafından ilgili dönemde beyan edilecek olması da bu sonucu değiştirmez. Satıcının vergiyi beyan edecek olması, tek başına bu belgedeki vergin alıcı tarafından otomatik olarak indirim konusu yapılmasını gerektirmez. İndirim hakkı için başka şartların da gerçekleşmiş olması gerekir ki, bu şartların en önemlisi ortada bir teslim veya hizmetin bulunmasıdır. Dolayısıyla, bu şekilde mal teslimi veya hizmet ifasından önce düzenlenen belge üzerinde yer alan vergiler alıcı tarafından ancak söz konusu belgede gösterilen malları teslim aldığı ya da hizmet gerçekleştiği dönemde indirim konusu yapılabilir. Öte yandan, henüz teslim edilmeyen mallarla ilgili olarak düzenlenen belgelerde yer alan vergilerin, alıcılar tarafından indirime konu edilmesi, muvazaaya açık olacağından, haksız uygulamalara da yol açabilecektir. İkinci görüş sahiplerine göre ise; Bir kere, KDV Kanununun 29 uncu maddesinde yer alan, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi ifadesi, indirim hakkının ancak mal teslimi ya da hizmet ifası gerçekleştikten sonra kullanılabileceği anlamına gelmemektedir. Söz konusu ifade esasında bir verginin indirim konusu yapılabilmesi için, ortada mutlaka bir teslim ya da hizmet şeklinde bir işlem bulunması ve bu işlemin indirim hakkını kullanacak mükellefe yönelik olması gerektiğini vurgulamaktadır. Yani bir teslim ya da hizmetle bağlantılı bir işleme dayanmayan ya da mükellefin kendisine yönelik olmayan bir işlem nedeniyle ödenen vergilerin indirim konusu yapılmasının mümkün olmayacağını ifade etmektedir. Anılan ifade, indirim hakkı için anılan işlemin mutlaka gerçekleşmiş olması gerektiği şeklinde yorumlanmamalıdır. Böyle bir yorum, söz konusu 29 uncu maddede yer alan diğer şartların göz ardı edilmesi anlamına geleceği gibi, aşağıda vurgulanacağı üzere, uygulamada da çok karmaşık sorunlara yol açabilecektir. İkinci olarak; Kanunun 29 ve 34 üncü maddelerinde vergi indirimi için başka şartlar da aranmaktadır. Bu şartlardan bir tanesi de üzerinde verginin yer aldığı belgelerin vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla kanuni defterlere kaydedilmesi şartıdır. Buna göre, malın tesliminden önce fatura düzenlenmesi ile teslimin farklı yıllarda gerçekleşmesi halinde, bu işleme ilişkin olarak ödenen verginin hiçbir dönemde indirim konusu yapılamaması gibi bir sonuç ortaya çıkar ki, böyle bir sonucun KDV sisteminin özü ile bağdaşmayacağı açıktır.

Öte yandan, yukarıda malın tesliminden önce fatura düzenlenmesin mümkün olup olmayacağı tartışılırken de değinildiği üzere, tarafların Borçlar Kanunu hükümlerine göre bir mal teslimi ya da hizmet ifası için anlaşmaları ve bu işlemle ilgili belgen de önceden düzenlenmesi konusunda mutabık kalmaları halinde Kanunun 2 nci maddesinde yazılı teslim yani tasarruf hakkının intikali de gerçekleşmiş olmaktadır. Alıcı, bu şekilde fiilen teslim almamış olsa bile tasarruf hakkını aldığı mallar üzerinde serbestçe tasarruf edebilmekte ve hatta bu malları üçüncü kişilere satabilmektedir. Dolayısıyla anılan malla ilgili olarak eğer mutlaka aranacaksa ortada Kanunun tanımladığı anlamda bir teslim de bulunmaktadır. Diğer taraftan, KDVK nun 2 nci maddesinde teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlandıktan sonra, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının iki veya daha fazla kimse tarafından zincirleme âkit yapılmak suretiyle, malın bu arada el değiştirmeden doğrudan sonuncu kişiye devredilmesi halinde, aradaki safhaların her birinin de ayrı bir teslim olduğu belirtilmiştir. Böyle bir durumda yani zincirleme teslimde, aradaki kişilerin teslim aldıkları ve sonra da teslim ettikleri malları hiç görmedikleri, işlemlerin tamamen kağıt üzerinde yürütüldüğü ve malın da nihai olarak ilk satıcı tarafından son satıcıya gönderildiği, ticari hayatta yaşanan bir gerçektir. Yani aradaki kişiler, fiilen teslim almadıkları mallar üzerinde serbestçe tasarruf edebilmekte, bu malları alıp satabilmektedir. Söz konusu kişilerin kağıt üzerinde alıp sattıkları mallar la ilgili olarak ödedikleri vergileri indirim konusu yapamayacakları konusunda hiçbir yasal düzenleme bulunmadığı gibi, uygulamada bu kişiler söz konusu vergileri genel esaslara göre indirim konusu yapmaktadırlar ve doğrusu da budur. Yukarıda da değinildiği üzere, henüz teslim edilmeyen bir mal için düzenlenen belgeye istinaden alıcı da bu mal üzerinde teorik olarak serbestçe tasarrufta bulunabilmekte ve bu malları satabilmektedir. Dolayısıyla, bu durumda olan kişiler ile kanunda tanımlanan zincirleme teslimde bulunan kişiler arasında hukuki olarak hiçbir fark bulunmamaktadır. Böyle bir durumda ise kişilerden birine indirim hakkı tanımak, diğerine tanımamak şeklindeki uygulamaya yasal dayanak bulmak mümkün olmayacaktır. Bunun dışında, gerek Mali İdare uygulamalarına ve gerekse de fiili uygulamalara baktığımızda, henüz teslim edilmeyen ya da yapılmayan bir hizmet nedeniyle düzenlenen belgelerde yer alan vergilerin, diğer şartları da taşımaları kaydıyla belgelerin defterlere kaydedildiği dönemde indirim konusu yapılmakta olduğunu ve buna engel bir düzenlemenin de olmadığını görmekteyiz. Bu uygulamanın en yaygın olarak karşılaşılan örneği ise peşin ödenen giderler nedeniyle ödenen vergilerdir. Örneğin kiraladığı bir işyeri nedeniyle bir yıllık kirayı peşin ödeyen ve bunun karşılığında kiraya veren tarafından fatura düzenlenen bir işletme, düzenlenen faturada gösterilen verginin tamamını belgeyi defterlere kaydettiği dönemde indirim konusu yapmaktadır. Mali İdare uygulama, düzenleme ve açıklamaları da bu yöndedir. Anılan mükellef bu şekilde henüz gerçekleşmeyen kiralama hizmeti nedeniyle ödediği vergileri de hiçbir engelle karşılaşmadan indirim konusu yapmaktadır ve yapılan uygulama, yasal olduğu gibi, genel kabul de görmektedir. Kaldı ki, böyle bir uygulamanın aksinin kabulü önemli sorunlar yaratabilecek ve birden fazla yıla sarkan kiralama hizmetlerinde ödenen vergilerin bir kısmının indirim konusu yapılamaması sonucunu doğuracaktır.

Son olarak konuyla ilgili belirtilmesinde fayda görülen diğer bir hususa da vurgu yapmak gerekir. KDV uygulaması açısından vergiyi doğuran olay kavramı, vergileme ile ilgili işlemlerin hangi dönemdeki hükümler esas alınarak yapılacağının belirlenmesi açısından önemli bir kavramdır. Mükelleflerin, vergileme ilgili oran, matrah, istisna, indirim hakkı gibi işlemlerde vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki düzenlemeleri geçerli kabul ederek işlemlerini yapmaları gerekmektedir. Bu açıdan baktığımızda, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih, işleme taraf olan her iki kesim için de geçerlidir. Yani bir taraf için vergileme yapılmasını gerektiren işlem gerçekleşmişse, aksi kanunda belirtilmediği sürece, diğer taraf için de karşı tarafa ödediği vergiyi indirim konusu yapma hakkı ortaya çıkmaktadır. KDV Kanununda, bu şekilde teslimden önce düzenlenen faturalarda gösterilen verginin indirim konusu yapılmasını yasaklayan bir hüküm bulunmadığından, söz konusu vergilerin indirim konusu yapılmasına engel bir durum da bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce düzenlenen belge üzerinde gösterilen ve işlemi yapan tarafından beyan edilen verginin, işlemin muhatabı tarafından mal ya da hizmetin satın alınması beklenilmeden, belgenin defterlere kaydedildiği dönemde genel esaslara göre indirim konusu yapılabilmesi gerekir. Platformda yapılan değerlendirme sonucunda, ikinci görüş sahiplerinin savunduğu görüş yani söz konusu vergilerin, mal ya da hizmetin satın alınması beklenilmeden, belgenin defterlere kaydedildiği dönemde genel esaslara göre indirim konusu yapılabileceği şeklindeki görüş, ağırlıklı olarak kabul edilmiş olmakla birlikte, aşağıdaki hususların vurgulanmasında da fayda görülmüştür. Yukarıdaki şekilde yapılacak işlem, tarafların aralarında anlaşarak muvazaalı şekilde vergi indirimi yapılmasına da cevaz vermemektedir. Örneğin sürekli ve yüksek tutarda devreden KDV beyan eden bir mükellefin, herhangi bir dönemde ödenecek vergi beyan etmesi söz konusu olan başka bir mükellef için, normal ticari teamüllere uymayacak şekilde, henüz gerçekleşmeyen bir işlemle ilgili olarak yüksek tutarda fatura düzenlemesi, karşı tarafın bu faturadaki vergiyi indirim konusu yaptıktan sonra, işlemden vazgeçildiği gerekçesiyle ilk işlemin iptal edilerek iade (veya düzeltme) faturası düzenlenmesi ve bu arada da anılan firmanın başka vergili girdileri nedeniyle ödenecek vergisinin çıkmıyor olması halinde, yapılan ilk işlemin, taraflardan birinin ödeyecek olduğu vergiyi azaltmaya ya da yok etmeye yönelik bir manipülasyon olduğu gerekçesiyle eleştirilmesi çok yüksek bir olasılıktır. Ayrıca işlem normal ticari teamüllere uygun olarak yapılmış olsa bile, düzenlenen belgede yer alan verginin indirim konusu yapılabilmesi için, satıcı tarafından düzenlenen faturanın, alıcı tarafından da kabul edilmiş olması ve bu faturaya TTK hükümleri uyarınca itiraz edilmemiş olması da gerekmektedir. Alıcının, kabul etmediği bir faturaya istinaden faturada yer alan vergiyi indirim konusu yapması da mümkün olmayacaktır.