Rüzgar Enerji Sektöründeki Tekno-Ekonomik Gelişmeler ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektörü Đçin Yol Haritası



Benzer belgeler
İZMİR VE RÜZGAR ENERJİSİ

KÜRESEL ENERJİ POLİTİKALARINDAKİ EĞİLİMLER VE RÜZGAR ENERJİSİ PAZARINDAKİ GELİŞMELER

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

Yakın n Gelecekte Enerji

Enerji ve İklim Haritası

RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ BİLEŞENLERİNİN NEDEN YURT İÇİNDE ÜRETİLMESİ GEREKLİLİĞİ VE BU SÜREÇTE YAŞANAN SIKINTILAR/ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ

Dünyada Enerji Görünümü

ENERJİDE SÜRDÜRÜLEBİLİR YATIRIMLAR VE TSKB HALİL EROĞLU GENEL MÜDÜR TSKB

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

Dünyada Enerji Görünümü

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Grafik Tasarım : Sinan KACIR Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Basın Halkla İlişkiler Görevlisi. Basım Yılı : 2012

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Rüzgâr Enerji Santrallerinin İnsan Kaynakları ve İstihdam Açısından Önemi

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KÜRESEL ENERJİ POLİTİKALARINDAKİ YENİ DİNAMİKLER VE YENİLENEBİLİR ENERJİ POLİTİKALARI

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

YELİ VE MEVCUT YATIRIMLAR

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki

Şekil.1 - Dünyanın Teknik RÜZGAR POTANSİYEL Dağılımı. [ Dünya Toplamı 53,000 TWh / yıl ]

Rüzgar ın Tarihçesi lerde Rüzgar enerjisi sektörü ivme kazandı Petrol krizi. Yelkenli gemiler kullanılmaya başlandı.

Đklim Değişikliği ve Rüzgar Enerjisi Özet Anahar Kelimeler:

Su Enerjisi Yatırımlarında Küresel Eğilimler ve Ulusal Hedefler

Türkiye ve Dünyada Güneş Enerjisi Mevcut Durum ve Gelecek

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

SINIRLARINIZI ZORLAYABİLMENİZ için. EPOKSİ ve POLİÜRETAN SİSTEMLERİ tasarlıyoruz

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK

ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN VE YAKIT ETKİNLİK POLİTİKALARININ PETROL FİYATLARINA ETKİSİ

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

Türkiye Enerji Piyasasının Uzun Vadeli Görünümü. Katherine Poseidon

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ HİBRİT ENERJİ SANTRALİ ve 100 kw RÜZGAR TÜRBİNİ UYGULAMASI

Güneşin Gölgesinde Kalan Türkiye

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

Fatih YAZITAŞ Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Yeni Teknolojiler ve Destek Daire Başkanı

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim İstanbul

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINDAN 500 kw A KADAR LİSANSSIZ ENERJİ ÜRETİMİ VE FİZİBİLİTE ANALİZİ

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

Türkiye de Beyaz Eşya ve Klimalarda A Sınıfı ve Üzeri Ürünlerin Sağlayacağı Tasarruf

İzmir Ekonomi Üniversitesi. Avrupa Birliği ve Türkiye Örnekleri. Sürdürülebilir Enerji Anabilim Dalı Başkanı

2010 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Dr. Fatih BİROL IEA Baş Ekonomisti İstanbul, 22 Aralık 2014

Türkiye de Rüzgar Enerjisi. 1

ÜLKEMİZDE ELEKTRİK ENERJİSİNİN BUGÜNÜ VE YARINI

ALPER AKCA

DÜNYA NÜFUSUNUN YAPISI

ORTALAMA RÜZGAR VERİLERİ ÜZERİNDEN RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALLERİ İÇİN ÖN FİZİBİLİTE YAPILMASI: GEDİZ ÜNİVERSİTESİ 100 kw RES UYGULAMASI

ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI NIN 2012 DÜNYA ENERJİ GÖRÜNÜMÜ RAPORU

ENERJİ. KÜTAHYA

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE RÜZGAR ENERJİSİ

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

TÜM ÜLKELER NÜKLEER SANTRALLARIN YAPIMINDAN VAZGEÇERKEN, BĐZDE NEDEN HALA NÜKLEER SANTRAL(LAR) YAPILMASINA ÇALIŞILIYOR?

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

RÜZGÂR ENERJİ SANTRALLERİNİN GELECEĞİ

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili

Türkiye de Rüzgar Enerjisi. Hakan Şener AKATA ETK Uzm. Yard.

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

RETScreen International ve ALWIN Yazılımları Kullanılarak Rüzgar Enerji Santrali Proje Analizi

Küçük ve Mikro Ölçekli Enerji Yatırımları için Hibrit Enerji Modeli

Dr. Fatih Birol İcra Direktörü Uluslararası Enerji Ajansı İstanbul, 11 Ocak 2016

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat. Hulusi KARA Grup Başkanı

Elektrik Üretiminde Enerji Verimliliği için KOJENERASYON VE TRİJENERASYON

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

BMİDÇS -COP16 SONRASI DEĞERLENDİRMELER

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

Rüzgar Nereye Doğru Esecek?

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

RUANDA ÜLKE RAPORU

Rüzgar Gücü işe yarıyor - Her gün CO 2 kısıtlaması

TERMİK SANTRALLERDEKİ ATIK ENERJİNİN KULLANILABİLİRLİĞİ: ÇAN ONSEKİZ MART TERMİK SANTRALİ. Celal KAMACI. Dr. Zeki KARACA.

Türkiye Elektrik Arz Eğrisinin Modellenmesi

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 )

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

RÜZGAR ENERJİ İSTATİSTİKLERİ VE HEDEFLERİ

TÜRKİYE NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ STRATEJİSİ VE POLİTİKALARI. Ramazan USTA Genel Müdür Yardımcısı

ENERJİ TEKNOLOJİLERİNDEKİ ANLAYIŞ MODEL DEĞİŞİMİ VE HIZLI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ PARADIGMS CHANGE ON ENERGY TECHNOLOGY AND RAPID CLIMATE CHANGE

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

ENERJİ KAYNAKLARI. Yrd.Doç.Dr. Cabbar Veysel BAYSAL Erciyes Üniversitesi Müh. Fak. Elektrik-Elektronik Müh. Böl.

Mühendislik Çevre Danışmanlık Gıda Tarım Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ

Lojistik. Lojistik Sektörü

Transkript:

Rüzgar Enerji Sektöründeki Tekno-Ekonomik Gelişmeler ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektörü Đçin Yol Haritası Dr. Müh. Cenk SEVĐM, Enerji Teknolojileri Uzmanı Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Üyesi Yarı Zamanlı Öğretim Görevlisi, T.C. Yaşar Üniversitesi e-posta:cenksevim@hotmail.com Özet 1996 yılından itibaren logaritmik olarak artış göstermekte olan kümülatif rüzgar kurulu gücü 2011 sonu itibariyle 239.000 MW ta ulaşmıştır. Aşağıda belirtilmiş olan beş temel başlık orta ve uzun dönemde rüzgar enerjisi pazarının gelişimini etkileyecek konular olacaktır. Bunlar; Hızlı iklim değişikliği sorunu ve CO 2 salımı azaltma politikaları, Gelişmekte olan ülkelerin artan enerji talepleri, Japonya daki Fukuşima nükleer santralindeki kaza sonrası nükleer enerjiye karşı artan sosyal duyarlılık, Yakın gelecekte rüzgar enerjisi teknolojisindeki ve enerji depolama teknolojilerindeki gelişmeler, Avrupa daki ekonomik kriz. Japonya da Fukushima nükleer enerji santralinde yaşanılan nükleer felaket sonrası rüzgar enerjisi ile ilgili uzun dönemli politikalarda değişikli olması ve rüzgar enerjisine uluslararası alanda politik desteğin artması beklenmektedir. Avrupa daki borç krizinin sonuca ulaşması ve rüzgar enerji yatırımlarının gerçek anlamda desteklenmesi halinde 2020 yılında küresel rüzgar kurulu gücünün 1.500.000 MW seviyesine ulaşması teknik olarak mümkün gözükmektedir. Rüzgar enerji teknolojisinde dört temel konu önemli başlıkları oluşturmaktadır. Bunlar, offshore rüzgar enerji santralleri, repowering uygulamaları, direct drive teknolojisine yönelim ve daha büyük nominal güce sahip rüzgar türbinlerinin üretimidir. Offshore rüzgar enerji santraller uygulamalarında inşaat maliyetini düşürebilecek konseptler üzerinde ve derin deniz offshore RES leri konularında çalışmalar sürmektedir. Repowering uygulamaları da başta Almanya olmak üzere özellikle Avrupa ülkelerinde yaygın şekilde uygulanmaya başlanmış durumdadır. 2011 sonrası küresel rüzgar enerji pazarında teknik avantajları nedeniyle direct drive teknolojinin kullanıldığı RES lerin yaygınlaşması beklenmektedir. Günümüzde RES yatırımlarında en çok tercih edilen rüzgar türbinleri 2-3 MW aralığında yer almakta olan rüzgar türbinleri olmaktadır bununla birlikte kullanım alanı kurulu güç oranını optimize edebilmek için başka bir ifadeyle minunum alanda maksimum gücü elde edebilmek için daha büyük nominal güce sahip rüzgar türbinlerinin üretimi için araştırma çalışmaları sürmektedir. Söz konusu çalışmalar kapsamında özellikle rüzgar türbinlerinde kullanılan malzeme teknolojisinde önemli gelişmeler beklenmektedir. Bu çalışmada küresel ve ulusal rüzgar enerjisi sektöründeki tekno-ekonomik gelişmelere değinilecek ve çalışmanın son bölümünde Türkiye de gelişmekte olan rüzgar enerjisi sektörü için bir yol haritası ortaya konulacaktır. Anahtar Sözcükler: Rüzgar enerjisi, enerji politikaları, rüzgar enerji santralleri 1

1. Giriş 1970 li yıllardaki petrol krizlerinin ve 1990 lardan sonra iklim değişikliği merkezli olarak küresel ölçekte çevresel duyarlılığının artması sonucu yenilenebilir enerji teknolojilerine olan ilgi de artmıştır. Yenilenebilir enerji teknolojileri arasında %92 lik deneyim eğrisiyle rüzgar enerji teknolojileri diğer alternatiflerine göre günümüzde ön plana çıkmaktadır. Gelişen teknolojiye paralel olarak düşen yatırım maliyetleriyle rüzgar enerjisi teknolojisi kısmen de olsa konvansiyonel enerji teknolojileri ile rekabet edebilir noktaya yaklaşmıştır (Tablo 1). Tablo1. Enerji Teknolojileri Maliyet Karşılaştırması [1] Teknoloji Yatırım Maliyeti Yakıt Maliyeti Đşletme- Bakım Maliyeti Karbon Maliyeti Sosyal Maliyetler Rüzgar Orta-Yüksek Yok Düşük Yok Çok Düşük Kömür Düşük Orta Düşük Yüksek Yüksek Nükleer Yüksek Orta Orta Düşük Yüksek Doğal Gaz Düşük Yüksek Orta Orta Orta Rüzgar enerji teknolojisindeki gelişmeler ve yatırım maliyetlerindeki düşüşlerle birlikte küresel rüzgar enerji pazarı yıllık olarak ortalama %28 büyüyen bir sektör haline gelmiştir. 2009-2011 yılları arasında küresel ölçekte yaşanan finans krizleri nedeniyle rüzgar enerji pazarı 2011 yılını ortalama büyüme rakamının altında bir değer ile tamamlamıştır(şekil 1). 50 P a z a r G e liş im i ( % ) 40 30 20 10 29,2 41,7 31,7 34,8 28,2 26,0 21,3 23,8 25,6 26,7 28,7 31,7 23,6 21,0 0 1998 2000 2002 2004 2006 2008 2010 2012 Yıl Şekil 1. Küresel Rüzgar Enerjisi Pazar Gelişimi [2,3] 2

Aşağıda belirtilmiş olan beş temel başlık orta ve uzun dönemde rüzgar enerjisi pazarının gelişimi etkileyecek konular olacaktır. Bunlar; Hızlı iklim değişikliği sorunu ve CO 2 salımı azaltma politikaları, Gelişmekte olan ülkelerin artan enerji talepleri, Japonya daki Fukushima nükleer santralindeki kaza sonrası nükleer enerjiye karşı artan sosyal duyarlılık, Yakın gelecekte rüzgar enerjisi teknolojisindeki ve enerji depolama teknolojilerindeki gelişmeler. Avrupa daki ekonomik kriz. Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) gelecek projeksiyonlarına göre CO 2 salımı azaltma politikalarında doğal gaz ve yenilenebilir enerji teknolojileri kritik öneme sahiptir ve 2035 yılına küresel enerji talebinin karşılanmasında en büyük artışı gösterecek teknolojiler olarak ifade edilmektedir (Şekil 2). Şekil 2. IEA 2010-2035 Enerji Projeksiyonu [4] Küresel ölçekte yenilenebilir enerji teknolojileri arasında en büyük paya ve gelişim hızına sahip olan rüzgar enerjisi pazarı da hiç kuşkusuz söz konusu artış eğiliminde önemli bir rol oynayacaktır. Ayrıca Japonya daki Fukushima nükleer enerji santralindeki kaza sonrası nükleer enerji teknolojilerine karşı oluşan sosyal duyarlılık ve çevresel olgulara karşı hassasiyetin yenilenebilir enerji teknolojilerine olan ilgiyi artırmıştır. 2. Dünya Rüzgar Enerjisi Pazarındaki Gelişmeler 2011 yıl sonu itibariyle küresel rüzgar enerji pazarı %21 oranında bir genişleme göstererek 239.000 MW düzeyine ulaşmıştır (Şekil 3). 2011 yılı içinde tüm dünya da toplam 42.000 MW gücünde yeni rüzgar enerjisi santrali (RES) devreye alınmıştır. Küresel rüzgar enerjisi sektörü son 10 yıllık periyotta logaritmik bir artış göstermiştir. 3

K urulu Güç (M W ) 300.000 250.000 200.000 150.000 100.000 50.000 0 59.091 74.05293.835 6.100 7.600 10.20013.60017.400 23.90031.10039.43147.620 120.550 158.738 194.390 239.000 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Yıl Şekil 3. Kümülatif Rüzgar Günün Yıllara Göre Değişimi [5] Yapılmış olan yeni rüzgar enerjisi yatırımlarıyla küresel ölçekte yaklaşık 310 milyon ton karbondioksit emisyonu önlenmiştir. Dünya da ki RES yatırımları Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya da yoğunlaşmış durumdadır (Şekil 4). Şekil 4. Kurulu Rüzgar Gücünün Bölgelere Göre Dağılımı [5] Dünya rüzgar enerji potansiyeli atlası (Şekil 5) incelendiğinde Afrika ve Avustralya da da rüzgar enerjisi yatırımları için ekonomik açıdan uygun bölgelerin olduğu gözükmektedir. Dünyamızda elektrik enerjisine erişimi olmayan 1,3 milyar insan olduğu ve bu gruptaki insanların büyük bölümünün Afrika da yaşadığı dikkate 4

alındığında Afrika da gerçekleştirilecek RES yatırımlarının ekonomik boyutu kadar insani boyutunun da önemi ortaya çıkmaktadır. Şekil 5. Dünya Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Atlası 2011 yılında Çin rüzgar enerji pazarı %40, ABD rüzgar enerji pazarı %16 ve Avrupa rüzgar enerji pazarı da %11 oranında büyüme göstermiştir. 2012 yılında gerçekleştirilen 42.00 MW gücündeki yeni RES in 18.000 MW lık bölümü Çin de gerçekleştirilen yatırımlardır. Çin deki yeni RES yatırımlarıyla Çin in kurulu rüzgar gücü 62.733 MW ta ve küresel rüzgar enerjisi pazarındaki payı da %26,3 e yükselmiştir. Çin i 46.919 MW kurulu güç ve %19,7 Pazar payıyla ABD ve 29.060 MW kurulu güç ve %12,2 pazar payıyla Almanya takip etmektedir (Tablo 2). Çin küresel rüzgar enerji pazarında önemli bir oyuncu haline gelmiştir. Çin de ki rüzgar türbin üreticilerinin yakın gelecekte Çin dışı pazarlarda şirket satın almaları veya doğrudan teknoloji yatırımlarıyla etkin bir oyuncu olarak yer alacakları öngörülmektedir. Kurulu rüzgar gücüne göre ilk 10 da yer alan ülkeler yaklaşık olarak küresel rüzgar enerjisi pazarının %86 sını temsil etmektedir. Tablo 2. Kurulu Rüzgar Gücüne Göre Ülkelerin Pazar Payları Ülkeler Küresel Pazar Payı (%) Çin 26,3 ABD 19,7 Almanya 12,2 Đspanya 9,1 Hindistan 6,7 Đtalya 2,8 Fransa 2,9 Đngiltere 2,7 Kanada 2,2 Portekiz 1,7 5

Diğer Ülkeler 13,6 Toplam 100 2011 yıl sonu itibariyle küresel ölçekteki 239.000 MW kurulu rüzgar gücünün yaklaşık 94.000 MW lık bölümü Avrupa da bulunmaktadır. Ayrıca AB nin 2020 yılına kadar 180.000 MW ve 2030 yılına kadar da 300.000 MW lık kurulu rüzgar gücü hedefleri bulunmaktadır. Ancak günümüzde Avrupa yaşanılan borç krizi nedeniyle bu hedefler tartışmalı hale gelmiş durumdadır. 2010 yılında küresel ölçekte yenilenebilir enerji sektörüne çeşitli teşvik mekanizmalarıyla 66 milyar dolar aktarılmıştır. Aynı dönemde fosil enerji kaynaklarına teşvik ve sübvansiyonlarla aktarılan tutar 400 milyar dolar civarındadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel enerji arzında hedeflenen oranda yer alabilmesi için 2035 yılına kadar yenilebilir enerji yatırımlarına teşvik mekanizmalarıyla yıllık aktarılan kaynağın 250 milyar dolar civarına çıkması gerekmektedir [4]. Küresel ekonomik kriz dalgalarının atlatılması ve sonrasında rüzgar enerji yatırımlarının gerçek anlamda desteklenmesi halinde 2020 yılında küresel rüzgar kurulu gücünün 1.500.000 MW seviyesine ulaşması teknik olarak mümkün gözükmektedir [2]. 3. Küresel Rüzgar Enerjisi Pazarındaki Tekno-Ekonomik Gelişmeler Rüzgar enerji teknolojisinde dört temel konu önemli başlıkları oluşturmaktadır. Bunlar, offshore (deniz üstü) rüzgar enerji santralleri, repowering uygulamaları, direct drive teknolojisine yönelim ve daha büyük nominal güce sahip rüzgar türbinlerinin üretimidir. Dünyamızın büyük bir bölümünün denizlerden oluştuğu ve deniz üzerindeki rüzgar potansiyelinin ve kalitesinin karsal bölgelere göre daha yüksek olduğu dikkate alındığında kuşkusuz offshore rüzgar enerjisi santrallerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Ancak offshore RES lerin önündeki en önemli bariyer yüksek yatırım maliyetleridir. Offshore RES lerde ki yatırım maliyetleri Onshore santrallerdeki yatırım maliyetlerinin 2,5-3 katına ulaşmaktadır. Bu sebeple offshore rüzgar enerjisi yatırımlarındaki pazar genişlemesi onshore rüzgar enerji yatırımlarına göre daha düşük kalmaktadır (Şekil 6). Şekil 6. AB de kurulu Bulunan Offshore ve Onshore RES Yatırımları (2001-2011) [6] 6

Offshore RES uygulamalarında inşaat maliyetini düşürebilecek konseptler üzerinde ve derin deniz offshore RES leri konularında çalışmalar sürmektedir. Offshore RES alanındaki çalışmalar yeni sualtı temel konseptleri, yüzer platformlar üzerinde yoğunlaşmış durumdadır (Şekil 7). Şekil 7. Offshore RES Projelerindeki Gelişmeler [7] Günümüzde küresel rüzgar enerjisi pazarında Repowering ve Offshore rüzgar enerji santraller yatırımları önemli bir karşılaştırma ve tartışma konusu halindedir. Repowering uygulamalarının temelinde önceki yıllarda devreye alınmış düşük nominal güce sahip rüzgar türbinlerinin MW sınıfı yüksek nominal güce sahip rüzgar türbinleriyle değiştirilmesi yer almaktadır. Repowering uygulamalarındaki temel amaç minimum kullanım alanında maksimum gücün elde edilmesidir. Repowering uygulamaları ve offshore rüzgar enerji santrallerinin yatırım maliyetleri ve iç karlılık oranları karşılaştırıldığında ekonomik açıdan repowering uygulamaları daha avantajlı durumdadır. Bu sebeple offshore rüzgar enerji santraller yatırımlarından önce uygun olan tüm onshore bölgelerdeki repowering uygulamalarının tamamlanması sonrasında offshore rüzgar enerjisi yatırımlarına başlanması küresel rüzgar enerjisi sektöründe değerlendirilen ve incelenen önemli konulardan bir tanesidir. Repowering uygulamaları da başta Almanya olmak üzere özellikle Avrupa ülkelerinde yaygın şekilde uygulanmaya başlanmış durumdadır. Günümüzde RES yatırımlarında en çok tercih edilen rüzgar türbinleri 2-3 MW aralığında yer almakta olan rüzgar türbinleri olmaktadır, bununla birlikte kullanım alanı ve kurulu güç oranını optimize edebilmek için başka bir ifadeyle minimum alanda maksimum gücü elde edebilmek için daha büyük nominal güce sahip rüzgar türbinlerinin üretimi için araştırma çalışmaları sürmektedir (Şekil 8). 7

Şekil 8. Yıllara Göre Rüzgar Türbinlerindeki Gelişmeler [8] Rüzgar türbinlerinin nominal güçleri tek bir ünite 7,5 MW ta ulaşmış durumdadır. Söz konusu çalışmalar kapsamında özellikle rüzgar türbinlerinde kullanılan malzeme teknolojisinde önemli gelişmeler beklenmektedir. Günümüzde rüzgar türbin kanatlarının üretiminde klasik çok yönlü dokunmuş cam elyafının yanı sıra karbon elyafı ile birlikte kullanılan cam elyafı sistemlerinden, metal ve polimerik kompozit yapıların bir arada kullanıldığı melez sistemlerden yararlanılmaktadır. Ayrıca günümüzde rüzgar türbini kanatlarında polimetrik matriks olarak kullanılan termoset yapıların yerine geri dönüşüm oranı yüksek olan termoplastik yapılar üzerine araştırma çalışmalarına devam edilmektedir. Büyük güçlü rüzgar türbinlerinin kullanımının yaygınlaşmasıyla kısa vadede küresel rüzgar enerji pazarında teknik avantajları nedeniyle direct-drive teknolojinin kullanıldığı RES lerin de aygınlaşması beklenmektedir. Direct-drive teknolojisinin klasik dişli kutulu sistemlere göre temel avantajları, sürtünme ve ısınma kaynaklı verim kayıplarının düşük oluşu, düşük işletme-bakım maliyetleri ve yüksek emre amadelik faktörüdür. 4. Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektörü ve Gelecek Đçin Yol Haritası 2011 yıl sonu itibariyle Türkiye de ki kurulu güç 52.000 MW düzeyindedir. Son dönemlere ait eğilimler incelenerek Türkiye nin önümüzdeki 10 yıllık dönemde elektrik talebinin yıllık ölçekte %6-8 arasında artacağı öngörülmektedir. 2023 yılına kadar kurulu gücün 100.000 MW civarına çıkması hedeflenmektedir. Gerek elektrik talep artış projeksiyonları ve gerekse kurulu güç hedefine göre Türkiye de her yıl 8-10 milyar dolar civarında yeni yatırım gereksinimi bulunmaktadır. Rüzgâr Enerjisi Potansiyeli Atlasına (Şekil 9) göre Türkiye deki teorik rüzgâr enerjisi potansiyeli yaklaşık 48.000 MW civarındadır (Tablo 3). Söz konusu potansiyelin 38.000 MW tı karasal bölgelerde ve 10.000 MW da deniz üzerinde yer almaktadır. 8

Şekil 9. Türkiye Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Atlası (REPA) [9] Mevcut elektrik şebeke alt yapısı dikkate alındığında ise elektrik şebekesine bağlanabilir rüzgar enerjisi potansiyeli 10.000 MW düzeyinde hesaplanmıştır. Ayrıca elektrik şebekesinde yapılabilecek olası revizyon çalışmaları sonucu orta vadede elektrik şebekesine bağlanabilir rüzgar enerjisi potansiyelinin 20.000 MW seviyesine yükselmesi olası gözükmektedir ki 2023 yılına kadar Türkiye de rüzgar kurulu gücünde 20.000 MW seviyelerine ulaşılması öngörülmektedir. Tablo 3. Türkiye Toplam Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Rüzgar Hızı (m/s) Rüzgar Gücü Yoğunluğu (W/m2) Toplam Kapasite (MW) 7,5-8,0 400-500 29.259 8,0-8,5 500-600 12.994 8,5-9,0 600-800 5.400 >9,0 >800 196 Toplam 47.849 2005 yılı sonrasında ilgili yasal düzenlemelerin oluşturulmasıyla birlikte Türkiye de ki rüzgar enerji sektöründe de küresel pazar olduğu logaritmik bir ivme ile artış eğilimi başlamıştır. 2011 yılında 476 MW gücünde rüzgâr enerjisi santralının (RES) devreye alınmasıyla Türkiye rüzgar enerjisi kurulu gücü 1.805 MW a yükselmiştir (Şekil 10). 9

Kurulu Güç (MW) 2000 1800 1600 1400 1200 1000 800 600 400 200 0 1805 1329 801 333 207 8,7 18,9 18,9 18,9 20,1 20,1 20,1 65 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 Yıl Şekil 10. Türkiye Kümülatif Rüzgar Kurulu Gücü (1999-2011) [10] 2011 yılı sonu itibariyle Türkiye rüzgar enerjisi pazarında %35 lik büyüme görülmüştür (Tablo 4). Türkiye kümülatif rüzgar kurulu güç değerlendirilmesinde Avrupa da 9. ve 2011 yılında devreye alınan rüzgar gücü parametresinde ise Avrupa da 7. sıraya sahiptir. 2011 yıl sonu itibariyle Türkiye deki enerji kompozisyonunda kurulu güç açısından rüzgar enerjisinin payı %2 seviyesindedir. 2012 yılı içinde de 500 ile 1.000 MW arasında yeni RES in devreye alınması beklenmektedir. Tablo 4. Yıllara Göre Türkiye deki Rüzgar Kurulu Gücünün Gelişimi (2000-2011) [10] Yıl Kurulu Güç (MW) Yıllık Eklenen Yeni Kapasite (MW) 10 Yıllık Kurulu Güç Artış Oranı (%) 2000 18,9 10,2 117,2% 2001 18,9 0,0 0,0% 2002 18,9 0,0 0,0% 2003 20,1 1,2 6,3% 2004 20,1 0,0 0,0% 2005 20,1 0,0 0,0% 2006 65,0 44,9 223,4% 2007 207,0 142,0 218,5% 2008 333,0 126,0 60,9% 2009 801,0 468,0 140,5% 2010 1.329,0 528,0 65,9% 2011 1.800 476 35 % 29.12.2010 tarihli 6094 Sayılı Kanunun birlikte RES ler ile üretilmiş olan elektriğin birim satış fiyatı 7,3 ABD $ cent/kwh olarak belirlenmiştir. Ayrıca aynı kanun kapsamında yurt içinde üretilmiş olan rüzgar türbin parçalarının yeni kurulacak RES ler de kullanılmaları halinde birim satış fiyatı üzerinden ek desteklerinde sağlanacağı belirtilmiştir. Bu destekler kanat bölümü için 0,8 ABD $ cent/kwh, kule bölümü için 0,6 ABD $ cent/kwh, Jeneratör bölümü için 1 ABD $ cent/kwh ve tüm sistem içinse 1,3 ABD

$ cent/kwh olarak ifade edilmiştir. Söz konusu kanundaki üretim teşvikleri ile birlikte Türkiye deki rüzgar türbin parçası üretimi yapan tesislerin sayısında artış beklenmektedir. 2012 yıl başı itibariyle Türkiye de EPDK tarafından 236 projeye toplam 8.540 MW enerji üretim lisansı verilmiştir. Söz konusu 8.540 MW lisansın 4.080 MW tı 2011 yılı içinde ve 2012 yılı ilk iki ayında da 1.016 MW yeni lisans verilmiştir. Bu değerlendirmeye göre EPDK tarafından verilmiş olan enerji üretim lisanslarının yaklaşık %60 ı 2011 yılı içinde verilmiş durumdadır. Bu bildirinin hazırlandığı tarihte 2.300 MW lık bağlantı için yarışmayı kazanmış lisans bekleyen proje bulunmaktaydı. Söz konusu projelerin 1.500 MW tının enerji üretim lisansı alabildiği kabul edildiğinde enerji üretim lisansına sahip toplam proje miktarı 10.000 MW ta ulaşacaktır. Mevcut devreye alınmış olan 1.800 MW gücündeki projeler çıkarıldığında enerji üretim lisansı almış 8.200 MW gücünde yeni projeler karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu 8.200 MW gücündeki yeni projelerde ortalama olarak 2 MW gücünde rüzgar türbinlerinin kullanılacağı kabulüyle Türkiye de orta vadede 4.100 adet türbin montajının yapılabileceği öngörülmektedir. Buna göre sadece enerji üretim lisansına sahip yeni RES projeleri dikkate alındığında Türkiye de 8-10 milyar Euro arasındaki reel bir rüzgar enerji pazarından söz etmek mümkündür. Rüzgar enerji alanındaki 2023 hedefindeki 20.000 MW dikkate alındığında ise Türkiye deki rüzgar enerjinin pazar değeri 18-20 milyar Euro aralığına yükselmektedir. 5. Sonuç Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporlarına göre doğal gaz teknolojileriyle birlikte yenilenebilir enerji teknolojileri geleceğin enerji teknolojileri olarak ifade edilmektedir. Yenilenebilir enerji pazarının önünde küresel ölçekte iki temel bariyer bulunmaktadır. Bunlardan birincisi teknolojik diğeriyse ekonomiktir. Teknolojik bariyerin temelinde düşük emre amadelik oranları ve kesikli enerji santralleri olmaları nedeniyle elektrik şebekesi üzerinde yarattıkları gerilim dalgalanması riskidir. Bu konuda enerji depolama teknolojilerinin ve hidrojen teknolojisinin gelişmesiyle önümüzdeki dönemde önemli yol alınabileceği öngörülmektedir. Yenilenebilir enerji pazarıyla ilgili bir diğer bariyer de Avrupa da ki borç krizi kaynaklı ekonomik risk faktörüdür. Yenilenebilir enerji sektörü son 10 yıl içinde küresel ölçekte büyük bir büyüme göstermiştir. Söz konusu büyümeyi oluşturan temel dinamiklerin başında yenilenebilir enerji sektörüne sağlanan kamu destekleri ve teşvik mekanizmalarıdır ki söz konusu finansal desteğin çok büyük bölümü AB ülkeleri tarafından sağlanmıştır. Avrupa yaşanılan borç krizi nedeniyle devletlerin yenilenebilir enerji sektörüne sağladıkları finansal desteği ve teşvik oranlarını çok hızlı bir biçimde düşürmesi halinde petrol ve doğal gaz sektörüne göre daha genç bir sektör olan yenilenebilir enerji sektöründe önemli dalgalanmalar ve problemler yaratabilir. Bildiri kapsamında açıklanan bölgesel ve küresel rüzgar enerjisi hedeflerine ulaşılabilmesi günümüzde teknik bir meseleden ziyade finansal bir mesele haline gelmiş durumdadır. Türkiye rüzgar enerjisi yol haritası hazırlanırken konunun iki şekilde ele alınmasında fayda vardır. Bunlardan ilki ulusal pazarda yapılacaklar diğeriyse uluslararası alanda Türkiye nin rüzgar enerji konusunda kendisine nasıl bir vizyon belirleyeceğidir. Türkiye de Aralık 2010 da başlatılan yerli üretim katkısı ulusal pazardaki yol haritasının önemli başlangıç taşlarından birisi olmuştur. Devamında yerli katkının uygulanmasına dair ek regülasyonların geliştirilmesi faydalı olacaktır. Ayrıca Almanya da 11

başarılı bir şekilde uygulanan dağıtım şirketlerinin portföylerine belli oranda yenilenebilir enerji kullanımı konusundaki regülasyonlar da ulusal rüzgar enerjisi pazarı dinamiklerini güçlendirici yapılar oluşturabilecektir. Diğer taraftan Türkiye de yürütülen doğal gaz enerji santrali ve RES yatırımlarının makro ölçekte birbirleriyle entegre bir şekilde planlanmasında ve uygulanmasında elektrik şebekesindeki sürekliliğin sağlanması açısından büyük fayda vardır. Uluslararası toplumda önümüzdeki dönem iklim değişikliği ile mücadele planında temiz kalkınma projelerinin en önemli destekleme mekanizmalarının başında olacağına dair öngörüler yer almaktadır. Bu sebeple Afrika bölgesine yapılacak enerji yatırımlarında artışlar beklenmektedir. Türkiye de devam eden ulusal rüzgar türbin teknolojini üretmeye dair yürütülen projelerdeki ürün gruplarından bir tanesi olan 500 kw sınıfındaki rüzgar türbinlerinin geliştirilmesi Türkiye için stratejik açıdan büyük önem taşımaktadır. Bu ölçekteki tasarımın başarı bir ticari ürüne dönüşmesi halinde Afrika bölgesinde elektriğe erişimi olmayan bölgelerde yapılacak enerji yatırımlarında kullanılması olasıdır. 6. Kaynaklar [1] Sevim, C., Energy Production Based CO 2 Emissions and Wind Energy Market Developments for Turkey, 10 th International Conference on Clean Energy (ICCE 2010), Gazimagusa, N.Cyprus, September 2010 [2] World Wind Energy Report 2010, World Wind Energy Association (WWEA) [3] Enerji Raporu 2011, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Ankara [4] World Energy Outlook 2011, IEA [5] Global Wind Energy Council (GWEC), World Wind Numbers and Graphs for 2011 [6] Wind in Power 2011 European Statistics, EWEA [7] US Department of Energy, Energy Efficiency and Renewable Energy, Offshore Wind Turbine Development, [8] Strategic Research Agenda Market Deployment Strategy From 2008-2030, European Wind Enery Technology Platfrom [9] Rüzgar Enerjisi Potansiyeli Atlası (REPA) [10] Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği, Đstatistikler 12