TÜRKİYE CUMHURİYETİ Yüzölçümü: 783,562 km²'dir Nüfus: 72 milyon 561 bin Resmi Dil: Türkçe Başlıca şehirleri: İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, adana, Gaziantep Başkent: Ankara COĞRAFYA Türkiye 7 coğrafi bölgeye ayrılmıştır. Ülkenin yarısından fazlası, yükseltisi 1.000 metreyi aşan yüksek alanlardan oluşur.türkiye'nin ortalama yüksekliği 1132 metre'dir. Yaklaşık üçte biri orta yükseklikteki ovalar, yaylalar ve dağlar, yüzde 10'u da alçak alanlarla kaplıdır. HALK TC 1924 ten beri laik bir devlettir.nüfusun büyük bir kısmı Müslümandır. Türkiye'de Sünnilikten sonra en büyük ikinci mezhep Aleviliktir. Nüfusun yüzde 15.6 sı Kürt.Türkiye de yaklaşık 12 milyon Kürt yaşıyor. Toplam nüfusun çok küçük bir oranını Hıristiyan ve Museviler oluşturur. Türkiye'nin resmî dili Türkçedir. Kürtçe,Lazca, Arapça, Gürcüce, Rumca, Ermenice konuşulan diğer diller arasındadır. Bebek ölüm oranı: 17/1000 Yaşam süresi ortalama:73 İş gücü :23 milyon. Tarım: 35.6%; Endüstri: 17.5%; Hizmetler: 47.2%. YÖNETİM Devlet Şekli: Cumhuriyet Bağımsızlık: 29 Ekim 1923 Anayasa:7 Kasım 1982 Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti yönetim anlayışı vardır Kuvvetler ayrılığı esası vardır. Yasama işlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi, yürütme işlerini Hükümet, yargı işlerini ise bağımsız mahkemeler yapar. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) (Kuruluş: 23 Nisan 1920). Türkiye Cumhuriyeti'nin yasama organıdır. Halk tarafından her 4 yılda bir yapılan seçimler ile belirlenen milletvekilleri, TBMM çatısı altında yasama görevini yerine getirmek üzere kanunları belirler. TBMM'ye 550 milletvekili seçilmektedir.türkiye Cumhuriyeti'nde yürütmenin başı olan başbakan, Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder, hükümeti ve icraatlarını yönetir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekilleri Dağılımı: Adalet Ve Kalkınma Partisi (AKP) (337), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) (97), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) (69), Barış Ve Demokrasi Partisi (BDP) (20), Demokratik Sol Parti(DSP) (6), Demokrat Parti (DP) (1), Türkiye Partisi (TP) (1), Bağımsız Milletvekili 11, 8 boş sandalye Oy kullanma: Evrensel,18 ve üstü
EKONOMİ GSMH: (2005) $481.5 milyar; (2006) $526.4 milyar; (2007) $658.8 milyar; (2008) $729.4 milyar; (2009) $608 Yıllık GSMH büyüme oranları: (2005) 8.4%; (2006) 6.9%; (2007) 4.5%; (2008) 1.1%; (2009) -5.1%. Kişi başına düşen milli gelir: (2005) $6,681; (2006) $7,500; (2007) $9,333; (2008) $10,472; (2009) $ 7840 Yıllık enflasyon oranları :(2005) 7.7%; (2006) 9.7%; (2007) 8.4%; (2008) 10.6%; (2009) 6.9%. Doğal Kaynaklar: Kömür, krom,cıva, bakır, bor, petrol altın Başlıca tarım ürünleri: şeker pancarı, pamuk, fındık, buğday, arpa ve tütün Endüstri: otomotiv, elektronik,tekstil, maden,kimyasal ve petrokimyasallar İthalat: (2005) $116.8milyar; (2006) $139.6 milyar; (2007) $170.1milyar; (2008) $201.9 milyar,(2009) $ 140.8 milyar İhracat: 2005) $73.5 milyar; (2006) $85.5 milyar; (2007) $107.2 milyar; (2008) $ 132 milyar, (2009) $102.1 milyar Başlıca ülkeler: Almanya, Fransa, İtalya, Amerika, Japonya, İngiltere,Hollanda POLİTİKA 12 Eylül 1980 tarihinde Genel kurmay başkanı Kenan Evren'in komutasındaki silahlı kuvvetler ülkenin yönetimine el koydu. 7 Kasım 1982'de anayasa halkoyuna sunuldu ve %91.3 oyla anayasa kabul edildi. 12 Aralık 1997 tarihinde Siirt'te yaptığı konuşmada Türk Ceza Kanunu nun 312/2 maddesinden Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek suçundan dört ay hapis cezası alan Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Ağustos 2001'de kurduğu Adalet ve Kalkınma Partisi 3 Kasım 2002 seçimlerinde birinci parti oldu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin 16 Mayıs 2007 tarihinde dolacak olması nedeni ile yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi Başbakan Erdoğan'ın muhtemel adaylığına başta CHP olmak üzere diğer siyasi partiler karşı çıkmışlardır Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin başlaması ile AKP Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü aday göstermiştir. CHP seçimlerin açılış oturumunda gerekli sayının 367 olması gerektiği, Meclis İçtüzük ihlali yapıldığı gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi'ne seçimlerin iptali ve seçim sürecinin durdurulması için müracaat etmiş; Anayasa Mahkemesi aldığı karar ile oturum yeter sayısının 367 olması gerektiği kararını almış ve bunun neticesinde "Türkiye Tarihi'nde görülmemiş bir kararla TBMM Cumhurbaşkanını seçemediği için erken genel seçime gitmek zorunda kalmıştır. Seçim yasaklı Erdoğan yerine Abdullah Gül 58. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurdu. 2007 seçimlerinde, AKP %47 ile TBMM'de sandalye çoğunluğunu elde etmiş ve seçim akabinde Başbakan Erdoğan toplumsal uzlaşı içinde olacakları beyanatını vermiştir.abdullah Gül 28 Ağustos 2007 tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turunda 339 oy alarak Türkiye Cumhuriyetinin 11. cumhurbaşkanı seçildi.[17] Böylece Nisan 2007'de başlayan Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanını seçim süreci sona erdi. 2009 Türkiye Cumhuriyeti Mahallî İdareler Seçimi, 29 Mart 2009 tarihinde yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki yerel yönetimleri belirleyen bir seçimdir. Seçime 19 parti katılmıştır. AKP
38.39% oy alırken, CHP ve MHP,sırasıyla %23 ve %15 oy almışlardır. DTP %5 oranında oy almıştır. AKP 16 büyükşehir belediyesinden 10 unu kazanmıştır. AKP seçimleri kazanmış olmasına rağmen, daha büyük oranlarda oy almayı umuyordu. Başbakan Erdoğan 1 Mayıs 2009 da kabinesini yeniden düzenlemiştir. Anayasa Mahkemesi, 11 Aralık 2009 tarihinde eylemleri yanında, terör örgütüyle olan bağlantıları da değerlendirildiğinde devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiği gerekçesiyle, DTP'nin temelli kapatılmasına ve partinin 2 milletvekilinin milletvekilliklerin sona ermesine karar verdi. Yüksek mahkemenin 11 üyesinin tamamı partinin kapatılması yönünde oy verdi. Geri kalan milletvekillileri ve 1 bağımsız milletvekili Barış ve Demokrasi Partisi ne katıldılar. BDP nin mecliste 20 sandalyesi bulunmaktadır. YARGI SİSTEMİ Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. Türkiye cumhuriyeti toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Günümüzde Türkiye de yargı bağımsızlığı ve yargı reformu tartışmaya açık bir konudur.devlete temel hakların kullanılmasının önündeki engelleri kaldırma görevi yüklenmiştir. Aynı zamanda uluslar arası alanda Türkiye 1987 yılında Avrupa İnsan Hakları Komisyonu na bireysel başvuru hakkını; 1989 yılında Avrupa İnsan Hakları Divanı nın zorunlu yargı yetkisini kabul etmiştir.savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.anayasa işkence ve kötü muameleyi yasaklamıştır. 2004 yılında anayasada yapılan değişiklikle idam cezası kaldırılmıştır. Türkiye yüksek yargı sistemi; kanunların anayasaya uygunluğunu denetleyen Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek idari Mahkemesi,Hakimler ve Savcılar Kurulu ve Sayıştay dan oluşur. Mart 2008 de Yargıtay Başsavcısı Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği iddiasıyla AK Parti nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi nde dava açtı. Başsavcı, Gül ü de aralarına alarak AK Parti den 71 kişinin siyasetten yasaklanmasını istedi. 30 Temmuz 2008 tarihinde Anayasa Mahkemesi altıya 5 oyla kapatılma istemini reddetti. BAŞLICA HÜKÜMET YETKİLİLERİ Cumhurbaşkanı: Abdullah Gül Başbakan: Recep Tayip Erdoğan Dış İşleri Bakanı: Ahmet Davutoğlu BM Daimi Temsilcisi:Ertuğrul Apakan EKONOMİ Türkiye, nispeten az doğal kaynaklarıyla orta gelirli bir ülkedir. Ekonomi günümüzde tarıma ve ağır sanayiye olan bağımlılığından daha çeşitlendirilmiş artarak büyüyen, genişleyen küresel hizmetler sektörüne doğru bir geçiş aşamasındadır. Dış dünyaya nispeten yakın, devlet güdümlü ekonomi geleneğinden çıkarak, başbakan ve daha sonra cumhurbaşkanı olan Turgut Özal,1995 te Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği ni imzalama yolunu açarak ekonomiyi 1980 lerde dışa açık hale getirmeye başlamıştır.
1990 larda Türkiye ekonomisi koalisyon hükümetlerinin, büyük işsizlik sorunu, iniş çıkışlı ama genelde yüksek enflasyon ile bankacılık ve ekonomide ciddi krizle sonuçlanan zayıf ekonomi politikaları nedeniyle büyük zarara uğramıştır. Türkiye ekonomisi 2001'de yaşadığı büyük krizden 2002 ve 2003'te yaşadığı, büyüme ile çıkmaya başladı. 2002 yılından 2007 ye kadar ortalama 6% lık bir büyüme sağladı.krizin etkisiyle önce yavaşlayan, ardından da yaklaşık 7 yıllık bir büyüme sürecinin ardından ilk kez 2008'in 4. çeyreğinde yüzde 6,5 ile eksiye geçen Türkiye ekonomisi, 2009'un 3. çeyreğinde yüzde 3,3, 9 aylık dönemde de yüzde 8,4 küçüldü. 2009 yılını 20 milyar 168 milyon TL'lik rekor bir karla kapatan bankacılık sektörü, 2010 yılına da kar artışıyla başladı. Ocak ayında bankacılık sektörünün karı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29.4 artarak 2 milyar 54 milyon TL'ye ulaştı. Hükümetin 2010 yılı büyüme hedefi yüzde 3.5 ve uluslararası kuruluşların büyüme tahminleri de genelde bu hedef dolayında. Normalde gelecek genel seçimin Temmuz 2011'de yapılması gerekiyor ama bu seçimin erkene alınıp bu yıl yapılacağına ilişkin senaryolar da var. Bu yıl gerçekten bir erken seçim söz konusu olursa, seçim sonuçlarının öngörülmesinin zorluk derecesine bağlı olarak, tüketim ve yatırım kararlarının bir bölümünün seçim sonrasına ertelenmesi söz konusu olabilir. Bu da büyümeye olumsuz yansır. AB ÜYELİĞİ Türkiye nin devem eden birincil ekonomik mücadelesi hızlı bir şekilde büyüyen genç nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaktır. Avrupa da yaygın olan yükselen hayat standartlara sahip olmak,yüksek oranlı GSMH büyümesini ve iyi işleyen bir pazar ekonomisini gerekli kılmaktadır. Bu hem iç hem dış yatırımları teşvik eden devamlı yapısal reformlara neden olacaktır. Uluslarararası finans kuruluşları tarafından reform için tespit edilen başlıca alanlar; işgücü piyasasındaki esnekliği arttırmayı,ekonomik ihtiyaçlara daha fazla yanıt veren bir eğitim sistemi oluşturmayı ve daha hızlı ve öngörülebilir bir adalet sistemi sağlamayı içerir. AB üyeliğine aday bir ülke olarak Türkiye 2014 e kadar AB ulusal yasa ve müktesebatını uygulamaya koymayı hedeflemektedir. Müktesebatın bazı unsurlarını gerçekleştirmek zor ve masraflı olurken( çevre koruması ve tarım gibi), ekonomiyi modernize etmeye büyük bir katkı sağlayacaktır. ENERJİ Türkiye de enerji üretiminde, üretim payındaki sırasıyla doğal gaz, linyit, akaryakıt, hidrolik ve taşkömürü kullanılmaktadır. Türkiye de enerji üretimi büyük oranda kamu kuruluşları tarafından gerçekleştirilmektedir. Üretimin talebi karşılamadığı enerji türleri ithalât yoluyla sağlanmaktadır. Dışardan ithal edilen kaynaklar içinde en büyük payı petrol ve doğal gaz almaktadır. Türkiye enerji ihtiyacının ancak % 40 ını kendi kaynaklarıyla karşılayabilmektedir. Bu durumun oluşmasında enerji yatırımlarına gereken önemin verilmemesi önemli rol oynamıştır. Enerji yatırımlarının toplam sabit yatırımlardaki payı 1980 1989 döneminde % 12,4 iken, 1990 sonrasında bu oran % 5 in altına düşmüştür. 1990 başında tüketimin % 49 u kendi kaynaklarımızla sağlanmaktaydı. 2000 de 9,5 milyar dolar ile payını % 17,5 e çıkarmıştır. İyimser tahminlere dayanılarak, 2020 senesinde birincil enerji kaynaklarımıza dayanan toplam enerji üretiminin 70.238. 000 Tep, enerji tüketiminin ise 298.448.000 Tep olacağı değerlendirilmektedir. Bu durumda 2020 yılında ülkemiz, üreteceği birincil enerji kaynaklarından % 325 mislini ithâl etmek mecburiyetinde kalacak; yani bir başka deyişle, üretimimizin tüketimimize oranı % 40 tan % 23,5 e kadar düşecektir. Türkiye, özellikle iki enerji kaynağı açısından önemli bir potansiyele sahip bir ülke olarak nitelendirilmektedir. Bu kaynaklar da yenilenebilir bir kaynak olan hidro kaynaklar ile 8 milyar tonun üzerindeki linyit kaynaklarımızdır. Ancak, kömür kaynaklarımızın sadece üçte biri devreye sokulabilmiştir. Türkiye nin küresel rekabet içinde öne çıkması ancak ucuz ve kaliteli sanayi ürünlerinin üretimi ve ihracı ile mümkün olabilir. Bunun en önemli şartı ise enerji üretiminde dışa bağımlılığı azaltan, kendi kaynaklarımıza öncelik veren bir enerji politikasının
uygulanmasıdır. Türkiye ithal doğal gaza dayalı elektrik enerjisi üretimini en aza indirmelidir. Enerji ihtiyaçlarımızın gelecek nesiller de dikkate alınarak mümkün olduğunca yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması yerinde olacaktır. Kendi kaynaklarımıza dayalı ulusal bir enerji politikasının bir an önce oluşturularak uygulamaya konulması, dışa bağımlılığımızı azaltmak için bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır. Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı ya da kısaca BTC, Azerbaycan petrolünü Gürcistan üzerinden Türkiye nin Akdeniz kıyılarına taşımayı amaçlayan bir petrol boru hattı projesidir.tüm Dünya'da ucuz ve istikrarlı enerji kaynaklarına sahip olabilmek için yoğun bir mücadelenin yaşandığı ve Sovyetler Birliği nin 1991 yılının sonunda resmen dağılmasının ardından Kafkaslar ve Hazar Denizi çevresinin bu mücadelenin en çok hissedildiği bölge olduğu düşüldüğünde BTC Boru Hattı'nın stratejik bir öneme sahip olduğu söylenebilir. Nabucco boru hattı Ankara da 13 Temmuz 2009 Pazartesi günü hükümetler arasında imzalanan anlaşmayla başlamıştır, Türkiye'den AB ülkelerine doğal gaz taşımak amacıyla yapılması düşünülen uzun geçişli bir boru hattı taşımacılığı projesidir. Boru hattının 2011 yılında inşa edilmesi bekleniyor. Hazar Bölgesi'nden Avrupa'ya ilk gazın ise 2014 veya 2015 yılında gönderilmesi hedefleniyor. HABERLEŞME AĞI Türkiye de telefon yapılanması organize, etkin bir şekilde işleyen direk çevirmeli sisteme sahiptir. Türkiye deki bütün yaşam alanları bu sisteme bağlıdır. Bu sistemin ana servis sağlayıcısı yarı özelleştirilmiş telekomünikasyon şirketi Türk Telekom dur. Türkiye deki telefon numaraları 7 hanelidir. Her şehir 3 haneli alan koduna sahiptir. 0-800 ülke içi aramaları herhangi özel ya da kamu telefonundan yapılabilir. Ülkenin her tarafında 30, 60 ve 100 lük telefon kartlarıyla çalışan telefon kulübeleri bulunmaktadır. Bu kartlar sarı amblemli postanelerden, marketlerden ve telefon kulübesi yakınındaki büfelerinden alınabilir. Türkiye de GSM pazarını paylaşan 3 operatör bulunmaktadır: Turkcell, Avea, Vodafone. Türkiye de posta hizmetleri oldukça düzenli ve etkindir. Bütün postaneler hafta içi 09.00 12.30 ve 13.30 17.00 arası açıktır. Daha büyük ve merkez postaneler ise 8.00 00.00 a kadar açıktır. Türk Telekom un kablolu yayını ve Digiturk şehir merkezlerinde yaygın olarak kullanılan 2 ana kablolu sistemdir. İnternet Türkiye de yaygın olarak kullanılmaktadır. İnternet hizmeti çoğunlukla Türk Telekom tarafından sağlanmaktadır. Ülkenin her yerinde internet kafeler bulunmaktadır. ÇEVRE 1991 yılında Çevre Bakanlığı nın kurulmasıyla, Türkiye çevre sorunları konusunda gelişme göstermeye başladı. Bu gelişmelerden en önemlisi; İstanbul ve Ankara daki hava kirliliğinin azaltılması oldu. Bununla birlikte bu süreç yavaş işlemekte ve Türkiye önemli çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır. 2003 yılında Çevre Bakanlığı Orman Bakanlığı ile birleştirilmiştir. Türkiye, AB üyeliği hedefi ile çevre yaslarını güncellemede ve modernleştirmede övgüye değer bir aşama kaydetmiştir. Bununla birlikte, çevresel endişeler halkın karar alma sürecine tamamıyla entegre olmuş değildir ve uygulama zor süreç olabilir. Türkiye çevre konusunda büyük masraflar gerektiren birikmiş sorunlarla karşı karşıyadır. En acil çözüm bekleyen konu,su ve atık arıtma tesisleri, katı atık yönetimi ve biyoçeşitliliğin korunmasıdır. 2006 yılında keşfedilen çok sayıda kimyasal atık bölgeleri, çevre konusundaki yasalarda ve denetimde eksikliklerin bulunduğunu ortaya koymuştur.
Uzun bir sessizliğin ardından, Türkiye'nin, Kyoto Protokolüne katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Yapılacak protokolle, Kyoto Protokolü'ne taraf olmuş Türkiye'nin, kısa vadede en önemli dış politika hedefi olan BM Güvenlik Konseyi 2009-2010 dönemi Geçici Üyeliği için Ekim 2008'de BM 63. Genel Kurulu'nda yapılacak seçimler öncesinde çok önemli bir avantajın elde ediliceğine de dikkat çekildi. DIŞ İLİŞKİLER Bazı seslerin Avrasya yönelişi nitelemesine rağmen Türkiye nin,başlıca politik, ekonomik, güvenlik bağı Batı iledir. Türkiye NATO ya 1952 de girmiştir ve doğudaki hayati çapası olarak Karadeniz den Akdeniz e boğazları kontrol ederek ve Suriye,Irak ve Iranla sınır paylaşarak hizmet vermektedir. İzmir de bir NATO karargahı bulunmaktadır. NATO ve AB ilişkileri dışında Türkiye, OECD, Avrupa Konseyi ve OSCE nin bir üyesidir. Türkiye ayrıca BM ve İslami Konferans Örgütü nün (İKÖ) de bir üyesidir.1999 Aralık ayında, AB üyeliği için aday olmuştur. 17 Aralık 2004 te, AB, Ekim 2005 te Türkiye ile resmi müzakerelere başlama kararı almıştır. Türkiye AB ile 1 Ocak 1996 tarihinden başlayarak gümrük birliği oluşturmuştur. Anlaşma endüstriyel ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsamaktadır. Türkiye, yasa ve düzenlemelerini AB ye göre uyumlulaştırmaktadır. Türkiye,ABD nin de dahil olduğu üçüncü ülkeler için Türkiye nin tarifesini düşüren AB Ortak İhracat Gümrük Tarifesi ni uygulamaya başlamıştır. 3 Ekim 2005 te AB üyeliği için görüşmelere başlama kararı konusunda bir anlaşmaya vardı. Türkiye ve Avrupa yetkilileri, nihai AB üyeliği için gerekli olan bireysel görüşmelere başlamak için Türkiye yasa ve politikalarını tarama sürecine başladı. Türkiye 2006 yılında bilim ve teknoloji konusundaki müzakere faslını açtı ve daha sonra geçici olarak kapadı. Şubat 2007 de istatistikler konusunda bir fasıl açtı, Haziran 2007 de başka 2 konuda daha fasıl açtı. Aralık 2006 da çoğunlukla ticaretle ilgili olan 8 fasıl, Türkiye limanlarını ve hava alanlarını Kıbrıs gemilerine açmayı reddettiğinde AB Konseyi tarafından geçici olarak ertelendi.-türkiye nin Ankara Protokolü ve AB Gümrük Birliği nin tarafı olarak yaptığı bir taahhüt- İki yeni fasıl sonraki AB başkanlık dönemlerinde açıldı Aralık 2007 Portekiz- Haziran 2008 Slovenya-Aralık 2008 Fransa-toplam 10 fasıl Türkiye Dünya Ticaret Örgütü nün bir üyesidir.efta, İsrail ve başka ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları imzalamıştır. 1992 de Türkiye ve 10 farklı ülke bölgesel ticaret ve ekonomik işbirliğini genişletmek için Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü nü (BSEC)kurmuşlardır. Türkiye 15. BSEC Zirvesine ev sahipliği yapmıştır. EKİM 2008 de BM Güvenlik Konseyi nde 2009-2010 süresi için geçici üyeliğe seçilmiştir. Erivan da geçen sene Ermenistan ve Türkiye ilişkilerini normalleştirmek için ilk adım olarak bir futbol maçı düzenlenmiştir. Zürüch de Ekim ayında ilşkileri geliştirmek için birtakım protokoller imzalansa da bu protokollerin onaylanması sürecinde her 2 ülke tarafında da sıkıntılar yaşanmaktadır. Ermenistan ve Türkiye arasındaki en büyük sorun Ermeni Soykırımı konusudur.
GİRİŞ/ÇIKIŞ İŞLEMLERİ Türkiye'ye giriş ve çıkışlar Bakanlar Kurulunca tayin olunan yolcu giriş ve çıkış kapılarından yapılır. Türkiye'ye giriş-çıkışta Hudut Kapısındaki görevlilere usulüne uygun düzenlenmiş, muteber bir pasaport ibraz edilmesi zorunludur. Öte yandan Türkiye'ye giriş yapmak isteyenlerden Türk vatandaşlığı sabit olanlar Türkiye'ye kabul olunur. Ancak bunlardan pasaportsuz olanlar hakkında gerekli yasal işlem de yapılır. Vatandaş sınır dışı edilemez ve ülkeye girme hakkından yoksun bırakılamaz. Göçmenler, hükümet temsilcisinin verdiği vesika veya göçmen belgesi ile pasaportsuz giriş çıkış yapabilirler. Mülteciler ise, Mültecilerin Hukuki Durumuna İlişkin Sözleşme (1951)'ye göre taraf devletlerden birinin mültecisi seyahat belgesi taşır, izinsiz girişlerinde cezalandırılmaz; sözleşmeye taraf devletlerden birinde ikamet etmeyenlerin girişi ise İçişleri Bakanlığı izniyle olur. Türkiye ile KKTC arasındaki geçişler kimlik belgesi ile yapılabilir. Bazı Avrupa Birliği ülkelerinden (örn: Almanya) gelen yabancıların Türkiye'ye belli bazı sınır kapılarından (örn: Atatürk Havalimanı) yaptıkları girişlerde pasaport yerine o ülkelerin kimlik belgesini ibraz etmeleri yeterlidir. Pasaportsuz veya yerine geçen belgesiz olanlar ise, Türk vatandaşı iseler, yurda sokulurlar. Vatandaşlığını kanıtlayamayanlar geri çevrilirler. Sınır dışı edilenlerin masrafları kendilerine aittir. Yabancılar ise doğrudan geri çevrilirler. Pasaportunu kaybedenler hakkında İçişleri Bakanlığı soruşturması yapılır. Buna rağmen içeri girenler ağır para cezası ve 1 aydan 6 aya kadar hapisle cezalandırılırlar. Yabancı, cezasını çektikten sonra da sınır dışı edilir. Masrafını karşılayacak parası yoksa sevkini devlet yapar. Çift uyruklu vatandaşlarımız Türkiye'ye giriş-çıkışlarında ve Türkiye'de bulundukları süre içinde TC vatandaşı gibi işleme tabi tutulurlar. TC vatandaşlığını muhafaza edip de aynı zamanda başka bir Devlet Vatandaşı olanlar Türkiye'ye giriş ve çıkışlarında TC pasaportu ibraz etmek zorundadır. Ancak istemeleri halinde ikinci ülke pasaportlarına da giriş-çıkış damgası vurulabilir. Çift uyruklu vatandaşlarımıza Türkiye'ye girebilmeleri için vize verilmesi söz konusu değildir. EMNİYET VE GÜVENLİK Türkiye de olası terör örgütü saldırıları ulusal ve uluslar arası düzeyde yükse orandadır. PKK, Türkiyedeki en aktif terör örgütlerinden biridir. Geçtiğimiz yıllarda 30.000 den fazla kişinin ölümüne neden olmuştur. Türkiye de Polis İmdat çağrısı için 155 aranmalıdır. İlkyardım ve ambulans için 112 ye çağrı yapılır. SAĞLIK SİSTEMİ Türkiye nin sosyal güvenlik kurumları SSK, BAĞ-KUR, EMEKLİ SANDIĞI tek bir şemsiye altına toplanarak Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) adı altında birleşti. Bu yüzden, bu kurumlara bağlı olanlar SGK dan yararlanmaya devam etmektedirler. Bunun yanı sıra, muhtaç vatandaşlar ile her ne suretle olursa olsun Türkiye ye kabul edilmiş veya gelmiş kişilere yardım etmek, sosyal adaleti pekiştirici tedbirler alarak gelir dağılımının adilane bir şekilde tevzi edilmesini sağlamak, sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik etmek amacıyla kurulmuş Başbakanlık a bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu mevcuttur. Sosyal yardıma ihtiyaç duyan insanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu na bölgelerindeki valilik ya da kaymakamlık aracılığıyla başvurabilirler. Türkiye deki sağlık sistemi hem özel hem de kamu uygulamalarını içermektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu na bağlı olan insanlar kamu hastanelerinde ücretsiz muayene olabilirler. Özel hastaneler pahalı, fakat özel sigortalar bu masrafları karşılayabilmektedir.
Türkiye'de 355'i özel olmak üzere toplam bin 191 hastane bulunuyor. En fazla hastaneye sahip olan İstanbul'da 52'si Sağlık Bakanlığına bağlı 190 hastane faaliyet gösteriyor. Sağlık Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye'de Sağlık Bakanlığına bağlı 836 hastane var. Bakanlığın hastanelerinin en yoğun olduğu ilk 5 il ise sırasıyla İstanbul (52), Ankara (35), İzmir (26), Bursa (22), Konya (22) ve Balıkesir (21). Bakanlığa bağlı hastanelerin toplam 132,623 yatağı vardır. Büyükşehirlerdeki hemen hemen tüm kamu ve özel hastaneler tam teşekküllüdür. Gerekli donanımdan yoksun olan hastaneler hastaları diğer, daha iyi donanımlı hastanelere sevk etmektedirler. İSTİHDAM 2009 yılı Türkiye deki kadın istihdamı nüfusa oranla oldukça düşük bir seviyede görünüyor. Kadınların işgücüne katılımı yüzde 26 da kalırken, istihdam oranı 22,3, işsizlik ise 14,3 olarak ifade ediliyor. Bu veriler erkeklerde istihdam oranı yüzde 60,7 ve işsizlik oranı yüzde 19,9 olarak bildiriliyor. Türkiye deki işgücü piyasasının ilk niteliği işgücüne katılımın düşük olmasıdır. İkinci niteliği, özellikle 2001 yılındaki ekonomik kriz sonrasında yaşanan yüksek büyüme oranlarına rağmen ekonominin sınırlı iş yaratma kapasitesidir. İşgücü piyasasının üçüncü niteliği ise, ekonomide ve bunun sonucu olarak da istihdamda tarımdan uzaklaşmayla yaşanan bir dönüşümdür. İş ve İşçi Bulma Kurumu İŞKUR iş başvurularını alır ve istihdam arayan Türk vatandaşlarına yardım sağlar. Bu kurumun Türkiye çapında büroları bulunmaktadır. İşsiz, işsizlik sigortası hizmetlerinden faydalanmak için, işvereni tarafından düzenlenen İşten Ayrılma Bildirgesi ile birlikte (İşveren İşten Ayrılma Bildirgesi düzenlememişse, sigortalı işsizler bir talep dilekçesi ile birlikte işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlanmak için başvuruda bulunabilirler) işten çıkış tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Türkiye İş Kurumunun en yakın birimine başvurması gerekmektedir. İŞKUR BÜROLARI İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü: Atatürk Bulvarı No: 133 Kızılay / Ankara Tel: 0312 425 06 86 Yurtdışı Hizmetler Şube Müdürlüğü: Lüleci Hendek Cd. No: 4 Tophane / İstanbul Tel: 0212 249 29 87 / 3 hat Fax: 0212 249 08 61 İzmir İş Kurumu İl Müdürlüğü: 1362 Sok. No: 29 Çankaya / İzmir Tel: 0232 441 11 03 441 18 85 Fax: 0232 441 10 41 Bursa İş Kurumu İl Müdürlüğü: Atatürk Cad. No: 104 Bursa Tel: 224 222 43 25 Fax: 224 222 43 28 Daha fazla bilgi için: http://www.iskur.gov.tr
İŞKUR un gerçekleştirdiği çalışmalardan biri de çalışan işgücüne yönelik işletmelerde eğitim seminerleri ve kurslarıdır. a. İstihdam Garantili İşgücü Yetiştirme Kursları b. Kendi İşini Kurmak İsteyenlere Yönelik Meslek Edindirme Kursları c. Meslek Geliştirme Kursları d. Özürlülere Yönelik Mesleki Eğitim ve Rehabilitasyon Faaliyetleri e. Hükümlülerin Mesleki Eğitimine Yönelik Çalışmalar f. İşsizlik Sigortası Kapsamında İşsizlere Verilen Eğitimler EMEKLİLİK Sosyal Güvenlik Kurumu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nın yetkisi altında bulunan, finansal ve idari açıdan özerk bir kamu kuruluşudur. SGK herkesçe Kabul gören şu riskleri kapsar: yaşlılık, ölüm, sakatlık, sağlık, doğum, hastalık ve geçici engellilik/ ehliyetsizlik. Katkılar, ilan edilmiş sigorta edilebilir kazançlardan yapılmaktadır. Bir çalışanın sigorta edilebilir kazancı minimum seviyeden daha az olamaz ve hükümet tarafından temdit edilmiş endeksleme tablosuna uygun olarak tayin edilen tavanı aşamaz. Emekli maaşları; endeksleme tablosu, aidat dönemi, başvuru süresi ve zam oranı (ki bunların tamamına verilen kısa ad Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu dur) temel alınarak hesaplanmaktadır. Eğer bir sigortalı, bir kamu şirketinden emekli olursa SYDTF şirket tarafından SGK na ödenir; halbuki eğer, bir sigortalı özel bir şirketten emekli olursa SGK daha sonra bu payı öder. Emekli maaşlarında, kendilerinin seçtiği emeklilik kurumlarına doğrudan yaptıkları gönüllü katkılar temel alınır. Fonlar, emeklilikte ödenen maaş ile birlikte kişisel hesaplara yatırılacaktır. Üyeler minimum 10 yıllık iştirak ve emeklilik sistemine 10 yıllık bağıştan sonra 56 yaşında emekli olabilirler. İşçi hareketlertini izlemeyi kolaylaştıran eşsiz bireysel kimlikli bir sistem yürürlüğe konulmuştur. En azından ilk dönemlerde, bu numaralama sistemi, sistemin tüm katılımcıları tarafından karışıklığa sebep oldu ve gelişen etkili yönetimi geciktirdi. Emeklilik tedarikçileri, Hazine Müsteşarlığına ayrıntılı finansal ve yasal bilgi arzını içeren, özenle hazırlanmış lisans verme sürecine katlanmak zorundadırlar. Zorunlu emeklilik sigortası çeşitleri; 1. Yaşa bağlı zorunlu emeklilik sigortası ( kadınlar 60, erkekler 65 yaşına ulaştıklarında zorunlu emeklilik sigortası almaya hak kazanırlar) 2. Malulluğa bağlı olan zorunlu emeklilik sigortası 3. Aile reisinin ölmesi durumunda verilen zorunlu emeklilik sigortası 4. Harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile savaş gazilerine, bakıma muhtaç çocuklara verilen zorunlu emeklilik sigortası
ÇOCUK BAKIM SİSTEMİ Türkiye de 53 Yüksek Öğretim Devlet üniversitesi ve 25 Yüksek Öğretim Devlet Üniversitesi bulunmaktadır. Türkiyedeki Sosyal servis ve Çocukları koruma derneği cocuk hakları kanulanlarını yeniden yapılandırma konusunu üstlenmiştir.bunun yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Içişleri Bakanlığı cocuk hakları konusuyla ilgili, birbirine bağlı Devlet kuruluşlarıdır. UNICEF ve ILO Turkiye de bu hedef dogrultusunda cok etkili uluslar arası kuruluşlardır.türkiye gelişmek ve büyümek için mağdur çocukların ihtiyaç duydukları gerekli eğitim ve rehberliği aldıklarından emin olmalarının gerekliliğini anlamıştır. Mağdur çocuklara ulaşmak amacında yeni stratejiler ve teknikler oluştumak için 2005-2006 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı ile calışacağız. Türkiyenin eğitim servisi milletin sosyal ihtiyaçlarini karsilamaya yönelik organize olmuştur.türk eğitim sistemi demokratik modern,laik ve karma eğitim karakterine sahiptir. Sistemin amacı Türk vatandaşlarının ve toplumunun refah ve mutluluk seviyesini arttırmak; ekonomik,sosyal,ve kültürel kalkınmasını ulusal birlik ve bütünlük ile hızlandırmak ve Türkleri, yapıcı, üretken ve seçkin bireyler haline getirmektir. 6-14 yaşları arasında olan 8 yıllık IlkÖğretim zorunlu olup, 2001 de erkek ögrencilerin kayıt oranı yaklaşık100 de 100 dür. Kızların kırsal kesımlerdekı kayıt oranı daha düşüktür.orta öğretim genel olarak 3 yıl ve üstü olup mesleki orta öğretim de bulunmaktadır.lıse ve orta okludan ayrılanların yuzdesı Avrupa ülkeleriyle kıyaslanmaktadır. Üniversite seviyesi altında, ögrencilerin %95 i devlet okullarına basvurmaktadırlar; fakat devet okullarındaki yetersızlık orta gelirli velileri özel okul arayışına itmektedır. SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI: Türk Eğitim Vakfı www.tegv.org Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı www.tev.org.tr KONUT Barınma Yeri ve Kiralar Ev kiraları büyüklük, oda sayısı, bulunduğu semt, bulunduğu kat, içindeki ev eşyaları, ısıtma ve soğutma sistemi gibi koşullara göre değişmektedir. Türkiye de ev bulmak emlak ofislerinin yardımıyla kolay bir sürece girer. Kira fiyatları bölgeden bölgeye değişmektedir. İstanbul, Ankara, Bursa veya İzmir gibi şehirlerde, nüfus yoğunluğu nedeniyle ev kiraları nispeten daha yüksektir. Bulunduğu mahalle ve evdeki lüks, fiyatlandırmadaki temel etkendir. Ev kiraları yaklaşık olarak ortalama 450 YTL ile 1500YTL arasında değişmektedir. Gerekli bilgi ve yardım bölgede bulunan büyük emlak şirketlerinden elde edilebilir. Kiralık veya satılık ev bulmanın yardımcı yollarından biri haftalık gazetelerden Sabah Sarı Sayfalar veya Hürriyet(ilanlar) gazetesi almaktır. DEVLETE HAKARET Modern Türkiye Cumhuriyeti nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk e, devlete, bayrağa ve devletin güvenlik güçlerine hakaret yasaktır.
DİN YAPTIRIMI Bu konuda bir yasa olmamasına rağmen, bazı dini aktiviteler, eylemler, eğitim kurumlarında bu yönde yapılan etkinlikler yasalar gereği tutuklama sebebi olabilir. TRAFİK GÜVENLİĞİ VE YOL DURUMU Türk sürücülerine yönelik olarak bu testin standardizasyonunun yapılması için gerçekleştirilen bir projede, dünyadaki araştırmalarla paralellik içinde, nesnelerin hız ve mesafelerinin algılanmasında kişiler arasında farklılıklar olduğu; bunun da ötesinde, bazı sürücü grupları arasında anlamlı düzeyde farklılaşma meydana geldiği ortaya çıkmıştır. Tekrar istatistiklere dönülüp kazaya karışan araçların oranlarına bakıldığında en yüksek düzeyde oranın otomobillere (%56.18) ait olduğu, onları kamyonların (%26.04) ve otobüslerin (%5.91) izlediği görülmektedir. Kara yollarında sık görülen trafik kazalarının başlıca nedenleri; aşırı hız, trafik kurallarına uymama, uykusuz ve içkili araç kullanmadır. Bu kazalara; yayaların trafik kurallarına uymamaları, dalgınlıkları ve yolun taşıtlara ayrılan bölümünden gitmeleri de neden olmaktadır. Özellikle çocukların yollarda oynamaları, taşıtların arkasından koşmaları veya hareket halindeki taşıtlara asılmaları kazalara yol açmaktadır. Bütün bu dikkatsizlikler, bir anda istenmeyen sonuçları doğurur, toplumu tamiri mümkün olmayan zararlara sokar. Bu bakımdan gerek yayalar, gerekse araç sürücüleri, trafik kurallarına uymalı ve istenmeyen sonuçlara neden olmaktan kaçınmalıdırlar. Bir Kaza Durumunda Kaza yapan araçlar polis olay yerine gelene kadar kaza yerinde kalmalı, oradan ayrılmamalıdırlar. Yeni trafik kuralı, yaralanma ve ölümün gerçekleşmediği bir kaza durumunda polisin çağrılmayıp, tarafların aralarında bir form doldurup kazanın fotoğrafını çekerek durumu tespit edebileceklerini öngörmüştür. Bu form sadece Türkçe olduğundan, Türkçe bilmeyenlerin polisi beklemeleri tavsiye edilir. Trafik polisi 154 nolu telefondan ya da Jandarma 156 numaradan aranabilir. Bu rapor daha sonra yerel yetkili tarafından tasdik edilmelidir. ULAŞIM Demiryolları TCDD nin 2336 kilometresi elektrikli olmak üzere, 1435 milimetre boşluklu, 10,984 kilometrelik rayı vardır. 2004 yılında, İstanbul Boğazı nın altında Marmaray adlı bir demiryolu tüneli projesi başlatılmıştır. Şimdi ise, yenilenmekte olan normal trenlerin yanı sıra, İstanbul ile Ankara arasında hızlı tren inşaatı sürmektedir. Bu proje sona erdiğinde, İstanbul Ankara arası seyahat zamanı saatte 250 kilometre hızla giden trenlerle 6,5 saatten 3 saat 10 dakikaya düşecek. Benzer bir proje de, Ankara ile Konya arasında söz konusudur. BU proje sona erdiğinde, Ankara Konya arası 1 saat olacak. Birkaç başka hızlı ve normal demiryolu projesi ise şu an plan aşamasındadır. Metrosu olan şehirler ise şunlardır: Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa ve Adana (yapım aşamasında). Karayolları Türkiye de şehirlerarası ulaşımı sağlayan çok sayıda otobüs şirketi bulunmaktadır. Şehir içlerinde, gün içinde işleyen hem özel hem de belediye otobüslerinin yanı sıra şahsa ait dolmuşlar ve yaklaşık 20 yolcu taşıyan servisler bulunmaktadır.
Havayolları THY bütün şehirlere, önemli bir uçuş ağı sağlamaktadır. Havaalanlarından otobüs terminallerine otobüs seferleri bulunmaktadır. Denizyolları Yolcu gemileri Yolcu gemileri Akdeniz deki çok sayıda yolcu gemisinin yanı sıra, Trabzon,Samsun, İstanbul, Dikili, İzmir, Çeşme, Kuşadası, Bodrum, Marmaris, Antalya, Alanya, Mersin ve İskenderun limanlarına, birçok yabancı gemi şirketlerinin düzenli seferleri bulunmaktadır. Ayrıca, İstanbul, ve İzmir de deniz otobüsü vapur seferleri de bulunmaktadır. Feribot Arabalarını Venedik, Ancona, Brindisi, Bari den İstanbul, Çeşme, İzmir, Kuşadası, Marmaris ve Antalya ya getirmek isteyen kişiler için birçok feribot bulunmaktadır.