NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ
خطبة الحبجة و س ت غ ف ر ي و ع ذ ب ب ل ل م ه ت ع يى و س و ح م د ي إ ن ال ح م د ل ل م ه ش ر ر أ و ف س ىب م ه س ي ئب ت أ ع م بل ىب م ه ي د ي ا ل ل ف ل م ض ل ل إ ل ا ل ل ح د ي ل ش ر يك ل ض ل ل ف ل ب د ي ل أ ش د أ ن ل إ ل ي. أ ش د أ ن م ح م د ا ع ب د ي ر س ل ي ب ا ي ب ا ز ي ا ا اح م ا ا لل ح ك ح م بح ل ح ح ا ل ا خ غ ١٠٢ ي ب ا ي ب ا بط اح م ا س ب ى ا ز ي خ م ى ف ظ اح ذ ة خ ك ب ص ج ب ب ث ب س ج ب ا ل و ث يشاا غ ب اء اح م ا ا لل ا ز ي ح غ بء ب ا ل س ح ب ا ا لل و ب ع ي ى س ل يباب ١ ي ب ا ي ب ا ز ي ا ا اح م ا ا لل ل ا ل ا ل عذ يذاا ٧٠ ي ص ح ى ا ع ب ى ي غ ف ش ى ر ب ى ي ط ع ا لل س ع ف م ذ ف بص ف صاا ع ظ ي اب ٧١ أ م ب ب ع د : ف إ ن أ ص د ق ال ح دي ث ك ت بة ا ل ل خ ي ر ال د ي د ي ح د ث ة ب د ع ة ك ل ب د ع ة ض ل ل ة ك ل م ب ح د ث بت ر م م ح م ر د ش ا ل م ك ل ض ل ل ة ف ي الى بر.
HUTBETU L-HÂCE Hamd, Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O na sığınırız. O nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm O nun kulu ve Rasûlü dür. Ey îmân edenler! Allâh tan korkulması gerektiği gibi korkun ve sizler ancak Müslümanlar olarak ölün! (Âli İmrân: 3/102) Ey insânlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allâh tan ve akrabalık haklarına riâyetsizlikten sakının! Şüphesiz Allâh sizin üzerinize gözetleyicidir. (Nisâ: 4/1) Ey îmân edenler! Allâh tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allâh, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allâh a ve Rasûlü ne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur. (Ahzâb: 33/70-71) Bundan sonra: Muhakkak ki sözlerin en doğrusu Allâh ın kelâmı, yolların en hayırlısı ise Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem in yoludur. İşlerin en kötüsü sonradan uydurulanlardır. Sonradan uydurulup dîne sokulan her şey bid ât, her bid ât dalâlet, her dalâlet ise ateştedir.
ي خ ال ط ا ل ع ل ل بي ا ل ب ا ج ذ د ح ذ ب ع ي ب ا خ ي / س ح ا لل : ال ط. ب غ ا لل ا ش ح ا ش ح ي. ا ع أ ال ط ا لع ل ع شش ة ال ي : ا ش ش ن ف ي ع ب بد ة ا لل ح ع ب ى ل ب ي ا لل ح ع ب ى: ا ا لل ل ي غ ف ش ا ي ش ش ن ب ي غ ف ش ب د ر ه ي ش بء ٨٤ ل بي ح ع ب ى: ا ي ش ش ن ب ب لل ف م ذ ح ش ا لل ع ي ا ج ت أ ي ا بس ب ظ ب ي ا صبس ٧٢ : ا ز ب ح غ ي ش ا لل و ي ز ب ح ج أ م ب ش.
Nevâkıdu l-islâm Metni ve Tercümesi 7 ا لل ا ث ب ي: ج ع ب ي ب ي ط عبئ ي ذ ع ي غ أ ا ش ف بع ت ي خ و ع ي و ف ش إ ج بعاب. ا ث ب ث : ي ى ف ش ا ش ش و ي أ شه ف ي و ف ش أ صح ح ز ب و ف ش. ا ش اب ع : اع خ م ذ أ غ ي ش ذ ي ا ب ي ص ى ا لل ع ي ع ذ ي أ أ ح ى غ ي ش أ ح غ ح ى و ب ز ي ي ف ع أ و ح ى ا ط اغ ي ج ع ى ح ى ف و بف ش. أ ب غ ط ا خ ب ظ : شي ئ اب ب ج بء ب ا ش ع ي ص ى ا لل ع ي ع ع ب و ف ش إج بعاب ا ذ ي ل ح ع ب ى: ر ه ب ب و ش ا ب ا ض ي ا لل ف ب ح ب ط ا ع ب ٩
8 Nevâkıdu l-islâm Metni ve Tercümesi ا غ بد ط : اع خ ض أ ب شي ء د ي ا ش ع ي ص ى ا لل ع ي ع أ ا لل ث اة أ ع م بب و ف ش إج بعاب ا ذ ي ل ح ع ب ى: ل ا ب ب لل ا ي بح س ع و خ ح غ خ ض ؤ ٥٦ ل ح ع خ ز س ا ل ذ و ف ش ح ب ع ذ ا ي ب ى ٥٥ ا غ بب ع : ا غ ح ش : ا ص ش ف ا ع ط ف ف ف ع أ س ظ ي ب و ف ش ا ذ ي ل ح ع ب ى: ب ي ع ب ا ح ذ ح خ ى ي م ل ا ب ح ف خ ت ف ل ح ى ف ش ١٠٢ ا ش شو ي ع ب خ ع ى ا غ ي ا ث ب : ظ ب ش ة ا ذ ي ل ح ع ب ى: ي خ ى ف ب ا ا لل ل ي ذ ي ا م ا ظ ب ي ٦١ ا خ بع ع : اع خ م ذ أ ب ع ط ا ب ط ي غع ا خ ش ج ع
Nevâkıdu l-islâm Metni ve Tercümesi 9 ا لل شش يع ت ح ذ ص ى ع ي ع و ب ع ع ا ا خ ش ج ش ع خ ع شش يع ت عى ع ي ا غ ل ف و بف ش. ا ع بش ش : ا ل ع ش اض ع د ي ا لل ح ع ب ى ل ي خ ع ل ي ع ب ا ذ ي ل ح ع ب ى: ا ظ ر و ش ب ب ي بث س ب ث ا ع ش ض ع ب ا ب ا ج ش ي خ م ٢٢ ا ج بد ز ل يع ف ش ق ف ي ج ط ا ال ب ي ا بص ي ا خ بئ ف إ ل ا ى ش. و ب أ ع ظ ب ي ى خ ط شاا أ و ث ش ب ي ى ل عبا ف ي ب غ ي غ أ ي ح ز س ب ي خ بف ب ع ى ف غ ع ر ب ب لل ج ب بث غ عب أ ي ع م بب ص ى ا لل ع ى خ ي ش خ م ح ذ ع ى آ صح ب ع.
NEVÂKIDU L-İSLÂM METİNİN TERCÜMESİ Müceddid İmâm Muhammed bin Süleymân et- Temimî rahîmehullâh (1206/1792) şöyle demiştir: Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle. Bil ki! İslâm ı bozan şeyler, on tanedir. Birincisi: Allâh u Teâlâ ya ibâdette şirk koşmak. Allâh u Teâlâ, şöyle buyuruyor: Allâh, kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz. Bundan (şirkten) daha hafif günâhları ise, dilediği kimseler için bağışlar. [en-nisâ: 4/48]
Nevâkıdu l-islâm Metni ve Tercümesi 11 Kim Allâh a şirk koşarsa, muhakkak ki Allâh ona cenneti haram kılar. Varacağı yer cehennem ateşidir. Zâlimler için yardımcı yoktur. [el-mâide: 5/72] Allâh tan başkası adına, cinler ve kabirler adına kurban kesmek şirk olan amellerdendir. İkincisi: Her kim, kendisiyle Allâh arasına aracılar koyar, onlara duâ eder, onlardan şefaat ister veya onlara tevekkül ederse, icmâ ile kâfir olur. Üçüncüsü: Her kim, müşrikleri tekfîr etmez veya onların kâfir olduklarında şüphe ederse veyahut onların yolunun da doğru olduğunu kabul ederse, kâfir olur. Dördüncüsü: Her kim, başkasının yolunun Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem in getirdiği yoldan daha kâmil olduğuna ya da başkasının hükmünün Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem in hükmünden daha iyi olduğuna inanırsa, kâfir olur.
12 Nevâkıdu l-islâm Metni ve Tercümesi Tıpkı tâğûtların hükmünü Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem in hükmünden üstün tutmak gibi Beşincisi: Her kim, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem in getirmiş olduğu şeylerden herhangi birisine buğzederse, o fiili yapsa dahi icmâ ile kâfir olur. Bunun delîli Allâh u Teâlâ nın şu âyetidir: İşte böyle! Çünkü onlar gerçekten Allâh ın indirdiğini çirkin gördüler. Bundan dolayı Allâh da, onların amellerini boşa çıkardı. [Muhammed: 47/9] Altıncısı: Her kim, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem in getirmiş olduğu İslâm Dîni nden herhangi bir şeyle veya onun mükâfat ve ceza olarak bildirdiği şeylerle alay ederse, icmâ ile kâfir olur. Bunun delîli Allâh u Teâlâ nın şu âyetidir: De ki: Allâh ile O nun âyetleri ve Rasûlü ile mi alay ediyorsunuz? (Boşuna) Özür dilemeyin. Çünkü siz îmân ettikten sonra tekrar kâfir oldunuz. [et-tevbe: 9/65-66]
Nevâkıdu l-islâm Metni ve Tercümesi 13 Yedincisi: Sihir yapmak. Sarf ve atf sihir çeşitlerindendir. Her kim, bunu yapar veya yapılmasına râzı olursa, kâfir olur. Bunun delîli Allâh u Teâlâ nın şu âyetidir: Oysa o ikisi: Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın küfretme demedikçe hiç kimseye (bir şey) öğretmezlerdi. [el-bakara: 2/102] Sekizincisi: Müslümanlara karşı müşrikleri desteklemek ve onlara yardım etmek. Bunun delîli Allâh u Teâlâ nın şu ayetidir: Sizden her kim onları velî edinirse şüphesiz o da onlardandır. Muhakkak ki Allâh, zâlimler topluluğuna hidâyet etmez. [el-mâide: 5/51] Dokuzuncusu: Her kim, bazı insânların Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem in şerîatının dışına çıkabileceklerine inanırsa, kâfir olur. Tıpkı Hızır, Mûsâ aleyhisselâm ın şerîatından çıkabiliyordu iddiası gibi
14 Nevâkıdu l-islâm Metni ve Tercümesi Onuncusu: Allâh u Teâlâ nın Dîni nden yüz çevirmek, onu öğrenmemek ve onunla amel etmemek. Bunun delîli Allâh u Teâlâ nın şu âyetidir: Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatıldıktan sonra ondan yüz çevirenden daha zâlim kim olabilir? Muhakkak ki biz, suçlulardan intikam alıcıyız. [es-secde: 32/22] İslâm ı bozan bu hususlarda; şaka edenle ciddi olan ve korku ile yapan arasında hiçbir fark yoktur. İkrâh hali hariç bunları yapmak küfürdür. Kişiyi İslâm dan çıkaran bu hususların hepsi çok tehlikeli ve çokça meydana gelmektedir. Bu sebeble meydana gelen bu durumlardan her Müslüman sakınmalı ve nefsi adına bu durumlara düşmekten korkmalıdır. Biz Allâh ın gazabını ve acıklı azâbını gerektirecek durumlardan Allâh a sığınırız. Salât ve selam yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem in, âlinin ve ashabının üzerine olsun.