sayı 208 / 1 aralık 2010 İMO, kongre ve sempozyum

Transkript

1 sayı 208 / 1 aralık 2010 İMO, kongre ve sempozyum 1Aralık mesailerine başladı...2 de TMMOB 41. Dönem 1. Danışma Kurulu toplantısı gerçekleştirildi...5 te TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAYIN ORGANIDIR Hidroelektrik santral gündemi Taylan Ulaş Evcimen...7 de Basın açıklamaları...11 de Çevreci tipler kamu yararını gözetmeye devam edecek Su kaynaklarını verimli kullanma ve dışa bağımlı enerji politikalarından kurtulma söylemleriyle ülkenin dört bir yanına Hidroelektrik Santraller kuran siyasi iktidar ülke kaynaklarını, çevreyi, insanı ve kültürel hayatı piyasacı zihniyetin insafına terk etmektedir. Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmanın yol ve yöntemi sermayeyle kol kola yürümek ve sermayenin çıkarlarını kamusal faydaya tercih etmek değildir. Siyasi iktidar, ülkenin su ve enerji politikalarını sermayeyle değil, toplumsal yararı gözeten meslek Odaları, sivil toplum örgütleri ve yöre halkıyla beraber oluşturmak zorundadır. İnşaat Mühendisleri Odası bedeli ne olursa olsun her koşulda insandan, çevreden, bilimden yana sözünü söylemeye devam edecektir. 6 da TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Serbest İnşaat Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Belgelendirme Yönetmeliği Uygulama Esasları 4 te Değerli Dostumuz ve Mücadele Arkadaşımız Tahsin Vergin i Kaybettik 12 de

2 2 1 Aralık 2010 İMO, kongre ve sempozyum mesailerine başladı 9. Ulaştırma Kongresi Giriş 9. Ulaştırma Kongresi, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası tarafından İstanbul Şubesi yürütücülüğünde Mayıs 2011 de gerçekleştirilecektir. Dokuzuncusunun hazırlıklarına başlanılması, bir kongrenin süreklilik kazanmış olmasının ve gelenekselleşmesinin açık göstergesidir. Bununla birlikte kongrenin amaçları doğrultusunda daha doğruyu bulmaya yönelik arayışlarımız sürmektedir. Yukarıda belirtilen anlayış bağlamında; çok yönlü, çok sorunlu ve çok disiplinli yapısının gereği olarak, ulaştırmanın teknik ve ekonomik boyutlarının ötesinde sosyolojik, psikolojik, çevre ve insana öncelik veren tüm boyutlarıyla, bütünlük içinde ele alınmasına özen gösterilecektir. Çabalarımızın insanın ve toplumun refahı, huzuru, rahatlığı ve mutluluğu için olduğu bilinciyle, konunun önemini giderek arttırdığını düşünüyoruz. Bu nedenle kongre sürecinde ulaştırmayı mühendislik dışı bakış açılarıyla değerlendirecek uzman ve akademisyenlerin katılım ve katkılarını bekliyoruz. Kongrede işlenecek konulara ilişkin sınırlamalar getirmemekle birlikte, gündem ve gelişmeler gözönünde bulundurulduğunda bazı konular öne çıkmaktadır. 9. Kongre de 3. Köprü, Karayolu Boğaz Tüneli, Körfez Köprüsü, Sahil Yolları gibi ulaştırma sistemini, kentsel ve bölgesel gelişmeler ile çevreyi ciddi sıkıntılara sokabilecek kararların yaygınlaşması nedeniyle Sürdürülebilir Ulaştırma üzerine bildirileri beklemekteyiz. Sözü edilen olumsuz gelişmeleri tartışmaya açarak, toplumu bilgilendirme ve bilinçlendirme görevimizin önceliğini ve önemini hep aklımızda tutuyoruz. Ülkemizin sorunlarının ortaya konması ve çözüm önerilerinin açıklanması yanında, bilimsel düzeyin yükselmesi de sürekli gündemimizdedir. Bu bağlamda bilimsel değeri yüksek çalışmaları desteklemek ve ödüllendirmek hedeflerimiz arasındadır. Tüm meslektaşlarımız ile sosyal bilimler ve diğer alanlardaki duyarlı akademisyen ve uzmanları insan için, toplum için, çevre için ortak çabaya; Sürdürülebilir Ulaştırma yı tartışmaya ve ulaştırmamızın giderek yoğunlaşan sorunlarına çözüm bulmaya ve konuşmaya çağırıyoruz. Kongre Konuları Bu kongrede de önceki kongrelerimiz gibi araştırmaların ya da uygulamalı çalışmaların sonuçlarının sunulması beklenmektedir. Bunun yanında 9. Kongremizde özel konu başlığı, Sürdürülebilir Ulaştırma seçilmiştir. Kongrelerimizde ulaştırma mühendisliği konusunda yalnız teknik ve akademik bildirilerin sunulması alışılagelmiş bir gelenektir. Bu kongremizde; ulaştırmanın tüm yönleriyle ele alınabilmesi için teknik bildirilerin yanında ekonomi, sosyal ve kültürel alanlardaki çalışmaları da içeren farklı disiplinlerin bildiri önerileri değerlendirilecektir. Önemli Günler 15 Ekim 2010 Bildiri özeti gönderilmesi 12 Kasım 2010 Bildiri özeti kabul/red kararının bildirilmesi. 28 Ocak 2011 Bildiri tam metninin gönderilmesi 11 Mart 2011 Bildiri tam metninin kabul/red kararının bildirilmesi. 30 Mart 2011 Hakemlerce önerilen düzeltmeleri yapılmış bildiri tam metninin gönderilmesi Yazışma Adresi TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Tel: (0212) / Faks: (0212) E-posta: 9ulastirma@imoistanbul.org.tr 7. Ulusal Deprem Mühendisliği Konferansı Amaç Son yıllarda oluşan büyük depremlerin etkisiyle Deprem Mühendisliği alanında nitelik ve nicelik olarak önemli gelişmeler meydana gelmiştir. Avrupa Birliği nin de desteği ile Avrupa ölçeğinde gerçekleştirilen araştırmaların sayısı da giderek önemli ölçüde artmıştır. Bütün bunların sonucu olarak Deprem Mühendisliğinde gerek yeni yapı sistemlerinin tasarımı, gerekse de mevcut yapıların değerlendirilmesi ve onarımı/güçlendirilmesi konularında önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Ülkemizde de bu konularda araştırma ve uygulama çalışmalarında önemli bir hareketlilik görülmektedir. Bütün bu konuları birlikte tartışmak, yeni gelişmelerin uygulamaya yansımasına katkı sağlamak, ülkemizde yapılmakta olan araştırma ve uygulama çalışmalarını değerlendirmek amacıyla Düzenleme Kurulumuz Ulusal Deprem Konferanslarının yedincisini düzenlemeyi kararlaştırmıştır. Deprem Mühendisliği Konferansı nın tek oturum düzeninde planlanan sabah oturumlarında, yurtiçi ve yurtdışından araştırmacıların çağrılı bildirilerine ağırlık verilmesi de uygun görülmüştür, Konferansa sunulacak bildiri özetleri ve daha sonra bildirilerin tam metinleri kapsamlı bir şekilde değerlendirilecek ve özenle seçilecek sınırlı sayıda bildirinin sunumu yapılacaktır. Konferansta poster bildirilere de ağırlık verilecektir. Ayrıca düzenleme kurulumuz, 7. Ulusal Deprem Mühendisliği Konferansı nın uluslararası katılıma açık olarak yapılmasını ve konferansın 31 Mayıs - 3 Haziran 2011 tarihinde yapılmasının uygun olacağını belirlemiştir. Konferans Konuları Deprem Tehlikesi, Deprem Senaryoları, Kuvvetli Yer Hareketi, Yerel Koşulların Etkisi ve Mikrobölgeleme, Sıvılaşma, Geoteknik Deprem Mühendisliği, Yapısal Deprem Mühendisliği, Deneysel Calışmalar, Deprem Yönetmelikleri, Performansa Göre Tasarım, Yapıların Depreme Karşı Güçlendirmesi, Aktif ve Pasif Yalıtım, Tarihi Yapılar ve Kültürel Miras, Altyapı Sistemleri, Kent ve Bölge Planlaması, Afet Yönetimi. Bildiri özetleri ve bildiriler elektronik ortamda Internet üzerinden tanımlanacak formata uygun olarak sunulacaktır. Konferans Takvimi 15 Kasım 2010 Bildiri özeti gönderilmesi için son gün 15 Aralık 2010 Bildiri özetine göre kabul/red kararlarının bildirilmesi 1 Şubat 2011 Bildiri tam metinlerinin gönderilmesi için son gün 1 Mart 2011 Bildirilerin kabul/red kararlarının veya düzeltme önerilerinin yazarlara duyurulması 1 Nisan 2011 Düzeltmeleri yapılmış bildiri tam metinlerinin gönderilmesi için son gün Yazışma Adresi TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Tel: (0212) / Faks: (0212) / E-posta: rbulut@imoistanbul.org.tr İnşaat Mühendisliği Eğitimi 2. Sempozyumu Amaç Küreselleşme, sınır aşan mühendislik, teknolojide yeni aşamalar, iletişim araçlarının hızlı gelişimi, ekonomik, toplumsal ve kültürel değişimler, eğitim politikalarındaki değişiklikler ülkemizde inşaat mühendisliği alanını önemli ölçülerde etkilemiştir. Yükseköğretimde okullaşma oranının artırılması ülkemiz için önemli bir stratejik hedeftir. Ancak uygulamada nitelik, verimlilik ve gereklilik kavramlarının çok fazla önemsenmediği, niceliğin öncelik aldığı açıkça görülmektedir. Öyle ki öğretim kadrosu, olanakları ve altyapısı yetersiz bulunan birçok bölüm artan öğrenci kontenjanları altında öğretim gerçekleştirmeye çabalamaktadır. Bunlara ilave olarak sıkça açılan yeni inşaat mühendisliği bölümleriyle sorunlar katlanarak artmış ve mesleğimizi birçok yönüyle olumsuz etkileyebilecek düzeylere gelmiştir. Bugün inşaat mühendisliği eğitiminde ve mesleğimizde, çok yönlü nedenlerden kaynaklı, önemli sorunların yaşandığı yadsınamaz bir gerçektir. Bu durum inşaat mühendisliği eğitiminde çok yönlü nitelik, kalite ve verimlilik irdelemesini gerektirmektedir. İnşaat Mühendisleri Odasının düzenlediği İnşaat Mühendisliği Eğitimi Sempozyumu nun ikincisi Eylül 2011 tarihinde Muğla da gerçekleştirilecektir. Sempozyum da Türkiye de inşaat mühendisliği eğitiminden beklenenler ve eğitimde; öğretim, öğrenim, değerlendirme ana konuları ele alınarak tartışmaya açılacaktır. İnşaat mühendisliğinin tüm paydaşlarını Sempozyuma katılmaya, sorunların çözümüne öneriler geliştirilmesine katkıda bulunmaya çağırıyoruz.

3 1Aralık Sempozyumla ilgili bilgilere web adresinden ulaşılabilir. Sempozyum Konuları İnşaat Mühendisliği Eğitiminden Beklenenler: Ulusal ve evrensel sorumluluk / Sürdürülebilirlik / Eğitimde amaçların değerlendirilmesi ve geliştirilmesi / Akreditasyon çalışmalarının eğitime etkisi / Sanayi ile ilişkiler / Profesyonel ortamların inşaat mühendisliği eğitiminde aradıkları / Uluslararası mesleki tanınırlık ve dolaşım çalışmaları / Öğretim elemanı ve öğrenciler için değişim programları (Erasmus, Farabi vb) İnşaat Mühendisliği Eğitiminde: öğretim, öğrenim, değerlendirme: İnşaat mühendisliği eğitiminde kalite yönetimi / Eğitim programlarının nitelikleri, yeterliliği, yeni yaklaşımlar ve ölçülen nitelikleri / Öğretim elemanlarının nitelik ve yeterliliği / Bilişim teknolojilerinin eğitime etkileri / Eğitim, öğretim için yöntemler ve değerlendirme / İnşaat mühendisliği eğitiminde çift ana dal, yan dal programları / Bologna süreci ve eğitim programlarına etkileri / Yabancı dilde eğitim / Lisansüstü eğitim; araştırmaların nitelikleri, ulusal ve uluslararası rekabet Sempozyumun Yapısı Sempozyum, bildirili katılımcıların sunum yapacakları sözlü oturumlar ve özel oturumlardan oluşacaktır. Sempozyumun ilk günü İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlarının katılacağı bir toplantı gerçekleştirilecektir. Bu toplantıda sempozyum konuları ele alınacak, ortaya çıkan düşünceler sempozyumda tartışmaya açılacaktır. Sempozyum Dili Sempozyum dili Türkçedir. Sempozyum Takvimi 01 Mayıs 2011 Katılım bilgi formunun teslimi için son tarih 31 Temmuz 2011 Bildiri teslimi için son tarih 26 Ağustos 2011 Kabul edilen bildiriler için duyuru Eylül 2011 Sempozyum tarihi İletişim Adresi İMES Sekreteri Özge K. Özgür TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Necatibey Cad. No:57, Ankara, Türkiye Tel: (0312) Faks: (0312) / E-Posta: imes@imo.org.tr 8. Ulusal Beton Kongresi TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası nın gelenekselleşmiş etkinliklerinden birisi olan Ulusal Beton Kongresi nin 8 incisi Ekim 2011 de İzmir de düzenlenecektir. Bilindiği üzere; Beton teknolojisi ile ilgili genel konuların ele alındığı 1. Ulusal Beton Kongresi Prof. Bekir Postacıoğlu anısına 1989, Yüksek Dayanımlı Beton un işlendiği 2. Ulusal Beton Kongresi 1991, Hazır Beton u konu alan ve Türkiye Hazır Beton Birliği ile işbirliği çerçevesinde düzenlenen 3. Ulusal Beton Kongresi 1994, Beton Teknolojisinde Kimyasal ve Mineral Katkılar ı konu alan 4. Ulusal Beton Kongresi 1996, Betonun Dayanıklılığı (Dürabilite) konusunda 5. Ulusal Beton Kongresi 2003, Yüksek Performanslı Betonlar temalı 6. Ulusal Beton Kongresi Prof. Dr. Yaşar Atan anısına 2005 ve Beton Teknolojisinde Gelişmeler ve Uygulamalar temalı 7. Ulusal Beton Kongresi Prof. Dr. Mehmet Uyan anısına 2007 yıllarında yapılmıştır. 8. Ulusal Beton Kongresi ise, tarihinde kaybettiğimiz değerli bilim insanı İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı Malzemesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferruh Kocataşkın anısına düzenlenecektir. Kongre Konuları 1. Beton Bileşenleri ve Özelikleri: Agregalar, Çimentolar, Mineral Katkı Maddeleri, Kimyasal Katkı Maddeleri, Polimerler, Lifler 2. Betonun Tasarımı ve Nitelik Denetimi: Tasarımda Yenilikler, Performansa Dayalı Beton Karışımı, Tasarımı ve Optimizasyonu, Kalite Güvence Sistemi, Yıkıntılı ve Yıkıntısız Deney Yöntemleri, Yapı Denetimi 3. Taze ve Sertleşen Beton Özelikleri: Taze Beton Reolojisi, Erken Yaşta Rötre ve Sünme, Erken Yaşta Çatlak Oluşumu, Erken Yaşta Isıl Özelikler 4. Betonun Mekanik Özelikleri: Dayanım (Basınç, Çekme, Eğilme, Yorulma, Darbe), Elastisite Modülü, Süneklik, Kırılma Enerjisi 5. Betonda İç Yapı ve Ara Yüzey Özelikleri: Nano, Mikro, Mezo ve Makro Düzeyde İncelenmesi, 6. Betonun Zamana Bağlı Davranışı: Rötre (Kuruma, Otojen, Karbonatlaşma), Sünme, Gevşeme 7. Betonun Dayanıklılık Özelikleri: Boşluk Yapısı ve Taşınım Özelikleri, Donatı Korozyonu, Sülfat Etkisi, Alkali-Agrega Reaksiyonu, Donma-Çözülme Etkisi, Yüksek Sıcaklık - Yangın Etkisi, Aşınma, Kavitasyon, Erozyon Etkileri 8. Özel Betonlar: Lifli Betonlar, Polimer Betonları, Kendiliğinden Yerleşen Betonlar, Sualtı Betonları, Endüstriyel / Saha Betonları, Dekoratif Betonlar, Kent Mobilyalarında Kullanılan Betonlar, Yol Betonları, Hafif Betonlar, Ağır Betonlar, Silindirle Sıkıştırılmış Betonlar v.b. 9. Betonda Sürdürülebilirlik ve Ekonomi: Atık Malzeme Kullanımı ve Geri Kazanım, Maliyet-Yarar İlişkisi 10. Beton Özeliklerinin Yapı Tasarımına Etkileri: Performans Esaslı Yapı Tasarımı, Dayanıklılık Esaslı Yapı Tasarımı, Risk Yönetimi Yazışma Adresi İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Tel: (0232) / Faks: (0232) Tel: (0212) / Faks: (0212) web: E-posta: beton@imo8ubk.org 4. Ulusal Çelik Yapılar Sempozyumu 3. Ulusal Çelik Yapılar Sempozyumu nun Ekim 2009 tarihlerinde düzenlenmesinden bu yana yaklaşık bir seneye yakın bir süre geçmiş bulunmaktadır. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, 42. Dönem Çalışma Programı kapsamında 4. Ulusal Çelik Yapılar Sempozyumu nun İstanbul Şubesi tarafından İstanbul da düzenlenmesine karar vermiştir. Geçen bu bir senelik süre içerisinde yurtiçi ve yurt dışında Çelik Yapılar konusunda 3. Ulusal Çelik Yapılar Sempozyumu nda ele alınmış olan konu başlıkları altında birçok gelişmenin olduğu açıktır. Bu gelişmelere önemli bir örnek Avrupa Birliği nin ilgili organlarınca Çelik Yapılar konusunda hazırlanmış olan standartların (European Norms), birçok konuda olduğu gibi Türk Standartları Enstitüsü tarafından tercüme dahi edilmeden, gerekli ön çalışmaları yapılmadan ulusal endüstrimize entegrasyonu yapılmaya çalışılmıştır. Bu nedenle, 4. Ulusal Çelik Yapılar Sempozyumu programının sonuna konuyla ilgili olarak standartlara ilişkin bir değerlendirme toplantısı konulmuştur. Ayrıca, 3. Ulusal Çelik Yapılar Sempozyumu programı içinde yer almayan, ancak bu sempozyumda programa alınmasında oldukça yarar görülen iki önemli konu başlığına Çelik Yapıların Deprem Etkilerine Karşı Güçlendirilmesi ve Çelik Köprü Tipi Yapılar a da yer verilmiştir. Sempozyum Konuları 1. Çelik Bina Türü Yapılar a. Sıcak hadde ürünü kullanılarak b. Soğukta şekil verilerek üretilen ince cidarlı elemanlarla, oluşturulan çelik binaların boyutlandırma, imalat ve montaj aşamalarındaki sorunları ve bunların çözümlerini içeren özgün veya derleme çalışmalar. c. a) ve b) şıklarında tanımlanan yapıların Yeni Ulusal Deprem Yönetmeliği gözönünde tutularak güçlendirilmesi ile ilgili özgün veya derleme çalışmalar 2. Çelik Köprü Türü Yapılar: Bu yapıların boyutlandırma, imalat ve montaj aşamalarındaki sorunları ile ilgili özgün veya derleme çalışmalar 3. Ülkemizdeki Çelik Yapı Uygulamaları: Bununla ilgili olarak Standartlar veya Yönetmelikler konusundaki sorunlar Standartlar Çalışma Grubu Toplantısı EM (European Norms) dokümanlarının Ulusal Çelik Yapı Endüstrisi ile uyuşumunun sağlanması konusunda yapılanlar veya yapılması gerekenler Yazışma Adresi TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Tel: (0212) / Faks: (0212) web: E-posta: 4ucys@imoistanbul.org.tr Kültürel Mirasın Depremden Korunması Konferansı (Seismic Protection of Cultural Heritage) TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Dünya İnşaat Mühendisler Konseyi (WCCE) ve Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) 31 Ekim-1 Kasım 2011 tarihleri arasında Antalya da Kültürel Mirasın Depremden Korunması (Seismic Protection of Cultural Heritage) temalı ortak bir konferans düzenlenecektir. Kültürel Mirasın Depremden korunması konularıyla ilgilenen herkes WCCE, ECCE ve İMO nın ortak düzenlediği bu konferansa davetlidir. Konferansta, özellikle kaliteli deneysel ve analitik araştırmalar ile ilginç pratik uygulamaları yansıtan çalışmaların yer alması beklenmektedir. Konferansın Konuları Kültürel, sanatsal ve tarihi değerlendirme Koruma Deprem güvenliğinin değerlendirilmesi Onarım ve güçlendirme çalışmları Deprem davranışı izleme ve kontrol Yenilikçi analiz yaklaşımları ile teknikleri ve yeni malzemelerin kullanımı Konferans İçeriği Titizlikle seçilip davet edilen pek çok konuşmacı ve uluslararası uzman inşaat mühendislerini ve mimarları kültürel mirasın depremden korunması alanındaki son gelişmeler hakkında bilgilendirmelerde bulunacaktır. Konuşmacılar, mümkün olduğunca farklı kıtaları temsil edecek şekilde çeşitli uzmanlık alanlarından seçilecektir. Konferansta en iyi uygulamalara ve en güncel araştırmalara dayalı bildiriler sunulacaktır. Hazırlayıcıların talep etmesi ve/veya Bilimsel komitenin önerileri doğrultusunda poster sunumları da kabul edilecektir. Konferansın dili İngilizcedir. Tüm bildiri ve sözel sunumlar İngilizce yapılacaktır. Önemli Tarihler 16 Ocak 2011 Bildiri özeti gönderilmesi için son gün 28 Şubat 2011 Bildiri özetleri kabul/red kararlarının duyurusu 30 Nisan 2011 Bildiri tam metinlerinin gönderilmesi için son gün 31 Mayıs 2011 Bildiri kabul/red kararlarının duyurusu 31 Temmuz 2011 Düzeltmeleri yapılmış bildiri tam metinlerin gönderilmesi için son gün 31 Ekim-1 Kasım 2011 Konferans tarihi Yazışma Adresi Osman Beşler, KMDK Konferans Düzenleme Kurulu Sekreteri İnşaat Mühendisleri Odası Necatibey C. 57, Ankara, Türkiye Tel: +90(312) / Faks: +90(312) / obesler@imo.org.tr

4 4 1 Aralık 2010 TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Serbest İnşaat Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Belgelendirme Yönetmeliği Uygulama Esasları Madde 1 - Bu Yönergenin amacı, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Serbest İnşaat Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Belgelendirme Yönetmeliğinin uygulanması esnasında uyulması gereken kural ve esasları belirlemektir. Madde 2 - Bu Yönergede bahsi geçen tanımlar; SİM Yönetmeliği: TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Serbest İnşaat Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Belgelendirme Yönetmeliğini, TMMOB: Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini, İMO: İnşaat Mühendisleri Odasını, Şube: İnşaat Mühendisleri Odası Şubelerini, Temsilcilik: İnşaat Mühendisleri Odası Temsilciliklerini, SİM Belgesi: Serbest İnşaat Mühendisliği Belgesini, İTB: İş Yeri Tescil Belgesini, MDK: Mesleki Değerlendirme Kurulu nu, Mesleki Puan: Akademik unvan, mesleki etkinlik, mesleki deneyim, meslek içi eğitim ve mesleki faaliyet puanların toplamını ifade etmektedir. Madde 3 - İnşaat Mühendisleri Odası üyelerinin, SİM Yönetmeliğinin 6. Maddesinin (a) bendinde belirtilen Etüt, Proje ve Danışmanlık hizmetleri ile (c) bendinin 2. alt bendinde belirtilen Teknik Uygulama Sorumluluğu hizmetlerini verebilmesi için, İMO tarafından EK-1 deki örneğe göre düzenlenen SİM Belgesini almış olması ve tescilli bir iş yerinde (Ek-2 deki örneğe göre düzenlenen İTB) kayıtlı olması zorunludur. Madde 4 - İMO üyelerinin ilk defa SİM belgesi almak için EK-3 deki örneğe göre düzenlenen SİM BAŞVURU FORMU nu doldurup, ekleri ile birlikte bağlı bulundukları şube veya temsilciliğe başvuru yapmaları gerekmektedir. Madde 5 - İMO üyelerinin ilk defa İTB almak için EK-4 deki örneğe göre düzenlenen İTB BAŞVURU FORMU nu doldurup, ekleri ile birlikte bağlı bulundukları şube veya temsilciliğe başvuru yapmaları gerekmektedir. Madde 6 - SİM Belgesinde yer alan Uzmanlık Alanı bölümüne, SİM Yönetmeliğinin 5. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (d), (e), (f) bentlerinde belirtilen uzmanlık alanlarından herhangi birinin veya birden fazlasının yazılabilmesi için, a) SİM Belgesinin verilmesinde; İMO üyelerinin SİM belgesine yazılmasını talep ettikleri uzmanlık alanında en az üç yıl faaliyet gösterdiklerini belgelemeleri ve bir uzmanlık alanı için İMO tarafından düzenlenen meslek içi eğitimlerden en az 20 puan toplamaları gerekmektedir. Birden fazla uzmanlık alanı için ise, SİM belgesinde yer alan her bir uzmanlık alanında en az 10 puan olmak üzere toplamda en az 35 meslek içi eğitim puanı toplamış olmaları veya talep ettikleri uzmanlık alanında İMO tarafından düzenlenen meslek içi eğitim paketlerine katılarak sınavlarında başarılı olmaları gerekmektedir. (Puan çizelgesi Ek-5 de düzenlenmiştir) b) SİM Belgesinin verilmesinde; lisansüstü eğitim ve doktora yapmış olan İMO üyelerinin akademik unvanlarına konu olan uzmanlık alanları, meslek içi eğitim puanı şartı aranmaksızın SİM Belgesine yazılacaktır. c) SİM Belgesinin yenilenmesinde; İMO üyelerinin SİM belgesinde yer alan uzmanlık alanında İMO tarafından düzenlenen meslek içi eğitimlerden bir yenileme döneminde en az 20 puan toplamaları gerekmektedir. Eğer SİM belgesinde birden fazla uzmanlık alanı yer alıyor ise, her bir uzmanlık alanı için meslek içi eğitimlerden en az 10 puan toplamaları gerekmektedir. İMO üyelerinin SİM Belgelerinde uzmanlık alanının yer alabilmesi için bir yenileme döneminde toplamda da en az 50 Mesleki Puan toplamış olmaları gerekmektedir. (Puan çizelgesi Ek-5 de düzenlenmiştir) d) SİM Belgelerinde tek uzmanlık alanı bulunan İMO üyeleri, belgelerinin yenilenmesinde, belgelerinde yazılı uzmanlık alanından en az 15 puan almak koşuluyla kalan meslek içi eğitim puanlarını diğer uzmanlık alanlarından tamamlayabileceklerdir. e) SİM Belgesi alınması ya da yenilenmesi için Mesleki Puanların toplanması zorunlu değildir. Ancak gerekli Mesleki Puanı toplamamış ve talep ettikleri uzmanlık alanında en az üç yıl faaliyet gösterdiklerini belgeleyememiş üyelerin SİM belgelerinin Uzmanlık Alanı bölümüne YOK ibaresi yazılacaktır. f) SİM belgesinin Uzmanlık Alanı bölümünde YOK ibaresi yazılı olan İMO üyelerinin SİM belgelerine, bu maddenin (a) ve (b) fıkralarında belirlenen koşulları sağlamaları ve talep etmeleri halinde uzmanlık alanları yazılır. Bu durumda üyeden herhangi bir ücret alınmayacak ve bu durum SİM belgesi yenilenme süresini değiştirmeyecektir. Madde 7 - SİM Yönetmeliği nin 14. maddesinin (d) bendi uyarınca; SİM Yönetmeliği nin 5. maddesinde belirtilen tüm uzmanlık alanları için Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca hazırlanan ve tarihli ve 96/8109 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe konulan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası ndaki birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci derece deprem bölgelerindeki yapılara ait projeler özellik gerektiren projeler olarak değerlendirilecektir. Ancak Yapı ve Geoteknik uzmanlık alanlarında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Tablosunda tanımlanan 1. sınıf yapılar ile 2. sınıf A grubu yapılara ait projeler, özellik gerektiren projeler dışında tutulmuştur. Madde 8 - Uzmanlık alanı bulunmayan veya SİM belgelerinde belirtilen uzmanlık alanının dışında proje üreten SİM Belgeli üyelerin bu Yönergenin 7. maddesinde belirtilen özellik gerektiren projeleri, proje ve hesapların standartlara, yönetmeliklere, teknik esaslara, çizim standartlarına uygunluğu açısından denetlenir. Projelerin denetimleri İMO Yönetim Kurulu nun belirleyeceği birimlerde ve belirleyeceği komisyonlar tarafından bir ay içerisinde yapılır. Madde 9 - İTB sahibi proje bürosu tarafından üretilen bir proje, bu Yönergenin 7. maddesinde belirtilen özellikli projeler kapsamında ise, en az 3 yıl mesleki deneyime sahip bir SİM tarafından üretilmiş olması gerekmektedir. Madde 10 - Bu Yönergenin 7. maddesinde belirtilen özellik gerektiren projelerin Teknik Uygulama Sorumluluğunu (fenni mesuliyetini) üstlenecek olan SİM belgeli bir İnşaat Mühendisinin en az 3 yıl mesleki deneyiminin olması gerekmektedir. Madde 11 - SİM belgeli üyeler Mesleki Puanlarına ilişkin İMO Yönetim Kuruluna itiraz edebilir. Oda Yönetim Kurulu Mesleki Değerlendirme Kurulunun görüşünü de alarak itirazı bir ay içerisinde sonuçlandırır. Yönetim Kurulunun vereceği karar kesindir. Madde 12 - SİM Belgeleri, 2 yılda bir verildiği tarih e göre yenilenir. İMO üyelerinin, SİM Belgelerinin yenilenmesi için; EK-6 daki örneğe göre düzenlenen SİM YENİLENME BAŞVURU FORMU nu doldurup, ekleri ile birlikte bağlı bulundukları şube veya temsilciliğe başvuru yapmaları gerekmektedir. İTB, her yıl Ocak ayında onaylanır. İTB onayı için; EK-7 deki örneğe göre düzenlenen İTB YILLIK ONAY BAŞVURU FORMU nu doldurup, ekleri ile birlikte bağlı bulundukları şube veya temsilciliğe başvuru yapmaları gerekmektedir. Madde 13 - İTB li her iş yeri belirli periyotlarda (2 yıldan fazla ve 2 aydan az olmamak koşuluyla) İMO birimleri tarafından SİM Yönetmeliği koşullarını sağlayıp sağlamadıkları açısından denetlenir. Uzmanlık alanı olmayan SİM lerin çalıştığı işyerlerinin denetimine öncelik verilir. İMO birimleri olağan denetimlerini 10 gün öncesinden ilgili iş yerine, iş yerinin beyan etmiş olduğu bilgilerden herhangi birine faks iletisi, e-posta iletisi ya da posta aracılığı yazılı olarak bildirir. İş yerinin denetimi TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İşyeri Bilgi Formu çerçevesinde yapılır. Denetim esnasında iş yeri yetkililerinin bulunması ve gerekli olan belge ve bilgileri hazırlamış olması zorunludur. İMO birimlerinin olağan denetim uygulaması hallerinin dışında bildirimsiz denetim hakkı mevcuttur. Madde 14 - İTB sahibi işyerleri bünyelerinde yer alan SİM belgeli inşaat mühendislerinin Oda tarafından düzenlenen meslek içi eğitimlere katılmalarını sağlamak konusunda SİM Yönetmeliğinin 16. maddesinin (d) bendindeki yükümlülüğü yerine getirmek zorundadır. Bu zorunluluğa uymayan İTB sahibi işyerleri hakkında SİM Yönetmeliğinin 22. maddesi hükümleri uygulanır. Geçici Madde tarihili Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren SİM yönetmeliğindeki değişiklikten önce yürürlükte bulunun SİM Yönetmeliği çerçevesinde SİM belgesi almış ve SİM belge süreleri tarihine kadar dolacak üyelerin Uzmanlık alanları, tarihine kadar talep etmeleri halinde yeni verilecek SİM belgesine başka bir şart aranmaksızın doğrudan aktarılır tarihine kadar SİM belgesini yenilemeyen ve SİM belgelerine uzmanlık alanı yazılmasını isteyen üyelerimizin: tarihileri arasında SİM belgesini yenilemesi gerekenler 12, tarihileri arasında SİM belgesini yenilemesi gerekenler 25, tarihileri arasında SİM belgesini yenilemesi gerekenler 37, tarihileri arasında SİM belgesini yenilemesi gerekenler 50 mesleki puan toplamaları gerekmektedir. Madde 15 - Bu yönerge Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun onayı ile yürürlüğe girer. Madde 16 - Bu yönerge hükümlerini Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu yürütür.

5 1Aralık TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Serbest İnşaat Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Belgelendirme Yönetmeliği Uygulama Esasları EK - 5: Mesleki Puan Çizelgesi En Az En Fazla 1) Akademik Unvan : ) Mesleki Etkinlik : ) Mesleki Deneyim : ) Meslek İçi Eğitim : ) Mesleki faaliyet : 0 15 Puan Açılımları: 1) Akademik Unvan Puanları - Yüksek Mühendis: 5 puan - Doktor: 15 puan 2) Mesleki Etkinlik Puanları - Uluslar arası bilimsel yayınlarda yayımlanmış makale ve benzeri mesleki yayınlar: 5 puan - Teknik dergide yayımlanan makale: 5 puan - TMH de yayımlanan mesleki-teknik makale: 2 puan - İMO indeksinde yer alan kitap: 10 puan - Sempozyum-kongre-konferanslarda makale kabulü: 2-5 puan - Özel olarak İMO nun ataması ile bilirkişilik yapmak : puan Bu puanlar Oda üyelerinin SİM Belgelerinde yer alan uzmanlık alanları için geçerlidir. 3) Mesleki Deneyim Puanları - 1 puan/faaliyet yılı 4) Meslek İçi Eğitim Puanları ( 1 ) - İMO kurs ve seminer katılım belgesi ( 2 ): puan/saat - İMO sınav başarı belgesi : 2 x ( puan/saat) - Kamu kurumu mesleki eğitim kurs katılım belgesi puan/saat - Özel kuruluş kurs katılım belgesi: puan/ saat - Sempozyum-kongre-konferans katılım belgesi: 1-5 puan - İMO da kurs ve seminer vermek ( 3 ): 5 puan/adet 5) Mesleki Faaliyet Puanları ( 4 ) - Betonarme yapı projeleri : 0,0015 puan/m² ya da 3,75 puan/ad 1 Uzmanlık alanında toplanan meslek içi eğitim puanlarının en az %50 sinin İMO meslek içi eğitim kurslarından alınması zorunludur. 2 Bu puanlar Oda üyelerinin SİM Belgelerinde yer alan uzmanlık alanları için geçerlidir. 3 İMO da kurs ve seminer veren Oda üyelerinin bu puanlarının geçerli olabilmesi için en az 10 puanlık Meslek İçi Eğitimlerine katılmaları zorunludur. 4 Mesleki faaliyet puanı; mesleki puan oluşumunda zorunlu olmayıp SİM Belgeli üyelerimizin talep etmeleri halinde isteğe bağlı olarak bir yenileme döneminde en çok 15 puana kadar değerlendirmeye alınacaktır. - Çelik yapı projeleri: 0,0018 puan/m² ya da 4,50 puan/ad - Parsel bazında zemin etüdler: 2,50 puan/ad - Zemin iyileştirmesi ve derin kazı projeleri: 7,50 puan/ad - Karayolu projeleri: 2,25 puan/km - Demiryolu projeleri: 4,50 puan/km - Metro ve hafif raylı sistemler projeleri: 7,50 puan/ km - Trafik düzenleme projeleri: 15,00 puan/ad ya da 15,00 puan/yıl - Baraj projeleri: 15,00 puan/ad ya da 15,00 puan/ yıl - Akarsu iyileştirme ve göletler projeleri: 15,00 puan/ad ya da 15,00 puan/yıl - Sulama ve kurutma sistemleri projeleri: 0,30 puan/m² ya da 15,00 puan/ad - İçmesuyu ve kanalizasyon projeleri: 1,00 puan/ km ya da 7,50 puan/ad - Boru hatları projeleri: 2,00 puan/km ya da 15,00 puan/ad - Kıyı liman projeleri: 15,00 puan/ad ya da 15,00 puan/yıl - Yapım yönetimi: 15,00 puan/yıl - İş güvenliği işçi sağlığı: 15,00 puan/yıl - Yapı malzemeleri: 15,00 puan/yıl TMMOB 41. Dönem I. Danışma Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi TMMOB 41. Dönem I. Danışma Kurulu Toplantısı 27 Kasım 2010 tarihinde İMO Teoman Öztürk Salonu nda düzenlendi. Toplantıda ülke gündemindeki gelişmeler ve TMMOB 41. Dönem Çalışma Programı değerlendirildi. Toplantı TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı nın açılış konuşmasıyla başladı. Mehmet Soğancı konuşmasında Türkiye nin siyasi, ekonomik ve toplumsal gündemini değerlendirdiği ve TMMOB nin 41. Dönemde yapmayı planladığı çalışmalarla ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Mehmet Soğancı nın ardından TMMOB 41. Dönem Çalışma Programı ve Türkiye nin gündemine ilişkin Danışma Kurulu Üyeleri söz aldılar. Konuşmacılar arasında yer alan İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp konuşmasında TMMOB nin çalışma programında öne çıkarılması ve üzerinde yoğun mesai yapılması gereken alanlara dikkat çektikten sonra Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı ve Ulusal İstihdam Stratejisinde Öngörülen Kanun Değişiklikleri hakkında dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Serdar Harp, Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunuyla, Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu nun ortadan kaldırılıp yerine Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu nun oluşturulmak istendiğini ve ardından Çevre ve Orman Bakanlığı na bağlı Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kurulu nun kurulacağını söyledi. Harp, kurulun 14 üyesinin Bakanlık çalışanlarından, 4 üyesinin akademisyen, 2 üyesinin ise STK temsilcilerinden oluşacağını yani kurulda kimlerin yer alacağını siyasi otoritenin belirleyeceğini ve AKP nin borusunun öteceğini söyledi. AKP nin Ulusal İstihdam Stratejisinde Öngörülen Kanun Değişiklikleri ni gerçekleştirerek tüm kamu çalışanlarını ilk adımda güvencesizleştirmek istediğine dikkat çeken Harp, Kamuoyunda 200 bin kişiye yeni iş sağlanacak şeklinde yer alan ve 4857 sayılı İş Yasası nda değişiklik öngören çalışma yasalaştığı takdirde, bölgesel asgari ücret, asıl işte taşeron çalıştırılması, geçici çalışmanın yaygınlaştırılması, yani esnek çalışma biçimlerinin yasallaşması ve genç işçiler için daha güvencesiz çalışma gibi değişiklikler gerçekleşmiş olacak, çalışma yaşamı daha da kuralsız ve esnek hale gelecek, güvencesizlik iş yaşamının temel özelliği olacak dedi. Toplantıda İMO Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan ve İMO İzmir Şubesi nden Fuat Günak da birer konuşma yaptı. İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp in Danışma Kurulu nda yaptığı konuşmanın tam metnine adresinden ulaşılabilir. Yapı Denetim Bilgilendirme Toplantıları tamamlandı İnşaat Mühendisleri Odası, tüm Türkiye de 1 Ocak 2011 tarihinde uygulanacak olan 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu hakkında üyelerini bilgilendirme amacıyla Yapı Denetim Bilgilendirme Toplantıları düzenledi. İMO Şubelerinin desteğiyle 18 Ağustos ile 24 Ekim 2010 tarihleri arasında Adana, Erzurum, Van, Diyarbakır, Elazığ, Ankara, Karabük, Kayseri, Samsun, Trabzon, Kütahya, Muğla, Mersin, Manisa, Isparta ve İstanbul da gerçekleştirilen toplantılara komşu illerden de katılım sağlandı. Toplantılara konuşmacı olarak İMO Yapı Denetim Komisyonu Başkanı Bahaettin Sarı, Komisyon Üyeleri Hüseyin Kaya, Mustafa Çampınarı, Hatice Öz, Şefika S. Has ve İnşaat Mühendisleri Berdan Dinçyürek, Serdar Kubilay ile Bahtiyar Çetinbaş katıldı. Etkin katılımla gerçekleştirilen toplantılarda yapı denetiminin tarihçesi, Yapı Denetim Yasası, Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği, İnşaat Mühendisinin Cezai ve Hukuki Yükümlülükleri ve mevcut Yapı Denetimi Kanunu hakkındaki İMO görüşü konularında sunum yapıldı. Toplantılarda ayrıca katılımcıların soruları da yanıtlandı. Toplantılarda yapılan sunumun slâyt gösterisine adresinden ulaşılabilir.

6 6 1 Aralık ı B Çevreci tipler kamu yararını gözetmeye devam edecek ilindiği gibi Türkiye nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 74 ü dışarıdan temin edilmektedir. AKP Hükümeti enerji politikalarında dışa bağımlılığı azaltma ve Türkiye nin su kaynaklarını değerlendirme söylemleriyle son yıllarda HES yapım çalışmalarına hız vermiş bulunmaktadır. Ancak yapımına hız verilen ve lisans sayısı artırılan Hidroelektrik Santraller (HES), siyasi iktidarın su, enerji ve çevre politikalarına yaklaşımları hakkında önemli ipuçları barındırmaktadır. Ülkeyi dışa bağımlı politikalardan kurtarma adı altında son iki yıldır başta Doğu Karadeniz bölgesi olmak üzere Türkiye nin dört bir yanında, irili ufaklı yaklaşık bin 700 Hidroelektrik Santral projesine lisans verildi. Projelerin bir bölümü tamamlandı, bir bölümü yapım aşamasında, bir bölümü ise havza planlaması ve çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporlarının uygun olmaması sebebiyle yargı kararıyla durduruldu. Ülkenin su ve enerji politikalarında dışa bağımlı olmaktan kurtarılmasına bir itirazı olmayan meslek odaları ile sivil toplum örgütlerinin karşı çıktıkları husus enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak adı altında enerji ve su yönetiminin özel sermayenin insafına terk edilmek isteniyor olmasıdır. Aralarında İnşaat Mühendisleri Odası nın da bulunduğu çok sayıda meslek Odası, sivil toplum örgütü ve yerel halk, kamusal sorumluluk ve planlamadan uzak olmaları, doğaya verdikleri zarar, insan yaşamı ve kültürel hayat üzerinde yarattıkları olumsuz etkiler sebebiyle HES lerin yapımına, karşı çıkıyor. Karşı çıkmaları da gerekiyor çünkü AKP Hükümeti, derelerden akan suyu ve HES lerin yapımını neredeyse tamamen özel sektörün insafına terk etmiş bulunuyor. Hükümet, ülkenin su kaynaklarını piyasacı anlayışa teslim ederek, yöre halkının suya erişim hakkını engelliyor ve suyun ticari bir meta haline getirilmesine ortam sağlıyor. Enerji üretimine katkı sunmaları amacıyla sermaye gruplarına devredilen HES lerin yapım aşamalarında ise kamu yararı, çevresel faktörler, yöre halkının su hakkı ve kültürel değerler hiçe sayılıyor. Toplumun her kesimine karşı sorumlulukları ve görevleri bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, HES projelerinin ciddi çevresel ve sosyal sakıncalar barındırdığını dile getiren meslek odalarını, sivil toplum örgütlerini ve yöre halkını bazı çevreci tipler olarak tanımlıyor ve bu kesimlerden gelen uyarıları görmezden geliyor. Hükümetin ve sermayedarların iştahını kabartan HES projeleriyle ilgili dikkatlerden kaçırılan diğer önemli bir husus ise üzerinde HES inşa edilen derelerin yeniden su üretebilmesi için doğal döngülerinin korunması gerektiğidir. Meslek odalarının ve çevre örgütlerinin hazırladıkları raporlarda bazı derelerin üzerinde birden fazla HES santrali kurulduğu kaydedilmekte ve derenin çevresinde bulunan doğal yaşamın devamı için bırakılan can suyunun gerek doğal döngüyü sağlamaktan gerekse bölgede yaşayan yöre halkının ihtiyacı olan su miktarını karşılamaktan uzak olduğuna dikkat çekilmektedir. Ayrıca bazı bölgelerde aynı dere üzerinde birden fazla Hidroelektrik Santralin kurulmak istenmesi çevreye ve yöre halkına verilen zararın katmerleşmesine neden olmaktadır. Bulundukları bölgede doğal yaşam alanları yaratmış olan, birer eko sistemi bulunan ve yöre halkının sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını Hükümet talanın önündeki tüm engelleri ortadan kaldırıyor HES projelerine yargıdan ardı ardına iptal kararları çıkmaktadır. Yargı kararlarını ayak bağı olarak değerlendiren Hükümet, mevzuat değişiklikleri yapmaya hazırlanıyor. Son olarak Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü nün, Rize deki İkizdere Vadisi ni SİT alanı olarak ilan etmesiyle HES projelerinin tehlikeye girdiğini gören hükümet jet hızıyla Meclis e sunduğu yasa tasarısı ile SİT alanı ilan etme yetkisini Çevre ve Orman Bakanlığı na vermeye hazırlanıyor. Eğer yasa tasarısı mecliste kabul edilirse daha önce SİT alanı ilan edilen yerler Bakanlık tarafından yeniden değerlendirilecek. Yani Hükümet, talanının önündeki engelleri ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyduğu tüm yolları kullanacak. karşılamada önemli rolleri olan derelerin yönetimini sermayeye satmak aslında bütünüyle yaşamın üzerinde yükseldiği temelleri rant hesabına teslim etmektir. Siyasi iktidar enerji üretimi adıyla suyun yönetimi ve enerji üretimi konusunda tam da bunu yapmaktadır. Biliyoruz ki, ülkemizin Bir Kalkınma Strateji Planı ve bu plana dayalı su ve enerji yönetimi ile üretim planları bulunmamaktadır. Siyasi iktidar, sermaye gruplarıyla aldığı kararlar doğrultusunda ülkenin kaynakları yönetmeye, daha doğrusu birer rant alanı olarak görmeye devam etmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası Yenilenebilir enerji kaynağı olan Hidro Elektrik Santrallerinin enerji üretimindeki önemli yerinin farkında olarak plansız, programsız günü kurtarma anlayışıyla yapılmak istenen HES lere karşı yaşam haklarını savunan herkesin yanında olacak ve bunun için gerekli her türlü hukuki, teknik desteği vermeye devam edecektir. Bakan a katılıyoruz: enerji piyasasından pay isteyenlerin piyonu olmayın Hidroelektirik santraller konusunda taraf olan ve konuyla ilgili her gelişmenin akabinde tepkisini dile getiren İnşaat Mühendisleri Odası, Rize İkizdere bölgesinin Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından SİT alanı ilan edilmesinin ardından bir açıklama yaptı. 28 Ekim 2010 tarihinde yapılan açıklamada HES projelerinin doğaya ve insan yaşamına verdiği zararlara dikkat çekildi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çevre Bakanı Veysel Eroğlu ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ın konuyla ilgili değerlendirmelerine yer verildi. Açıklamada Rize İkizdere bölgesinin, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından SİT alanı ilan edilmesiyle bölgede katliama neden olacak 22 Hidroelektrik Santral (HES) projesinin rafa kaldırıldığı belirtildi. Hükümet cephesinin karara tahammülsüzlük gösterdiği ve HES lere karşı çıkan gruplara saldırdığına dikkat çekilen açıklamada Bölge halkı nın, doğal yaşamı korumak için verdiği mücadelenin de etkisiyle elde edilen bu hukuki kazanım; asıl amacı akarsuları özelleştirerek uluslararası içme suyu ve enerji tekellerine rant sağlamak olan HES projelerini durdurmak adına önemli bir adımdır. Bu nedenledir ki başta Başbakan Erdoğan, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu paniğe kapılmışlar ve alışık olduğumuz o saldırgan ve buyurgan tavrı takınmışlardır. İkizdere kararının ardından iktidar kanadından gelen tepkilerin ortak noktası boşa akan suların değerlendirilmesine engel olunduğu şeklinde olmuştur. Suların boşa aktığı yargısına neden olan şey ise uluslararası su tekellerinin bu alanı henüz tam anlamıyla ranta çevirememiş olmasıdır. Oysa ki sularımız iddia edildiği gibi boşa akmamaktadır. Sahip olduğumuz zengin bitki örtüsü, ormanlar, akarsulardan beslenen doğal yaşam, bitki ve hayvan çeşitliliği, tarım faaliyetleri, içme ve kullanma suyu ihtiyacı suyun boşa akmadığının kanıtıdır. Bunları görmeyen ya da gördüğü halde bilmezden gelenler, aslında topyekûn yaşama karşı gelmektedir denildi. Başbakan Erdoğan ın hukuka tahammülsüz olduğuna vurgu yapılan açıklamada, Başbakan Erdoğan ın kendi üslubuyla yaptığı Değerli arkadaşım sen bugüne kadar neredeydin yahu? Bugüne kadar oraları niçin SİT alanı ilan etmediniz de şimdi HES çalışmaları başlayınca kalktınız buraları SİT alanı ilan ediyorsunuz? şeklindeki değerlendirme, en hafif ifadeyle bile hukuka tahammülsüzlüktür. Bu sözleri bu ülkeyi 8 yıldır yöneten bir Başbakan söylemektedir. Görünen odur ki Başbakan ın bir SİT alanı ilanı için kaç yıl çalışma ve araştırma yapıldığından, ne tür bilimsel çalışmalar sonunda bu kararın alındığından haberi yoktur. Bütün bunlar bir yana; sekiz yılı aşkın bir süredir iktidarda olan Başbakan ın ülkenin SİT alanlarını, korunması gereken doğal varlıklarını ve antik yerleşme ve tarihi eserlerini ortaya çıkartıp dökümünü yaptırıp tescillettirmediği görülmüştür ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca Biliyoruz ki, ülkemizde Bir Kalkınma Strateji Planı ve bu plana dayalı enerji üretim ve yatırım planları oluşmamıştır. Dünyada oluşturulan finans merkezlerinde alınan kararlar doğrultusunda kapitalist tekellerin, geçmişte petrole yaptığı saldırıların ve üzerinde çevirdiği dolapların bir benzerini günümüzde su üzerinden yürütmektedirler. Çünkü henüz dünyada bilinen tatlı su miktarının yüzde 5-7 oranındaki satış karı, petrolün yüzde 40 na karşı gelmektedir ki bu durum da çok uluslu şirketlerin iştahını kabartmaktadır. İMO olarak, HES lere karşı yaşam haklarını savunan herkesin yanında olmaya ve bunun için gerekli her türlü hukuki, teknik desteği vermeye devam edeceğimizi; iktidar üyelerinin yaşadığı rahatsızlığın sürekli kılınması için verilen mücadeleleri desteklediğimizi bir kez daha dile getiriyoruz denildi. Basın açıklamasının tam metni adresinde yer almaktadır.

7 1Aralık Hidroelektrik Santral Gündemi Taylan Ulaş Evcimen İnşaat Y. Mühendisi HES gündemi bu yazıda elektrik üretimi ve Türkiye deki uygulamaları çerçevesinde değerlendirilecektir. Ancak, elektrik üretimi ve uygulamaları üzerinden yapılan bir bakış açısının, binlerce yıldır halk ile doğa kullanımına açık olan ve bir doğal varlık olan su yu metalaştırıldığı gerçeğini gizlememelidir. Su, doğa ile insanlığın ortak kullandığı ve kullanmak zorunda olduğu bir yaşam kaynağıdır. Suyun alınır satılır bir metaya dönüştürülmesinin tarihi, bu hakkın özelleştirilmesine ait benzer uygulamalar ve getirdiği sonuçlar ise ayrı bir yazının konusudur yılının son çeyreğinin ülke gündeminin önemli bir kısmını Hidroelektrik Santraller (HES) oluşturdu. Bir yandan mahkemeler uygulamaları ardı ardına durdururken, İkizdere Vadisi ve Fındıklı Çağlayan vadileri Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından doğal SİT alanı ilan edildi. Bu kararlar, yerel halkı ve her cephesinden HES karşıtlarını sevindirirken, masanın öbür yanındaki taraflar açısından sıkıntı yarattı. Masanın öbür yanını oluşturan taraflar, Su Akar Türk Bakar - Su Akar Türk Yapar polemiğini kullanan Hükümet, düşük maliyet ve yüksek kâr vaadini gören yatırımcılar, çantacı olarak anılan aracılar, HES leri sadece rant olarak gören şirketler ve inşaatları yapan/yapacak müteahhitlerdi. SİT kararlarının arkasından ilk hamle Çevre ve Orman bakanı Veysel Eroğlu ndan geldi. HES lerin yapılması ile dışa bağımlılığın azalacağını, HES lere karşı olmanın kesinlikle cinnet olduğunu, HES karşıtı olan grupların, enerji pastasından pay almak isteyen kesimlerden maddi destek aldığını ve bu çevreci gruplardan farklı olarak ülkesini seven, enerjide dışa bağımlılığın azalmasını isteyen, vatansever çevrecilerin de olduğunu söyledi. SİT alanı kararlarının arkasından hemen Bakanlar Kurulu nda onaylanan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı TBMM ye sunuldu. Tasarıyla eklenen geçici maddelerle tüm mevcut doğal SİT alanları iptal edilecek, doğal SİT alanı ilan yetkisi Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşarı nın başkanlık edeceği Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Kurulu 1 na geçecek. Çevre Bakanlığı bu yönetmeliğinin SİT alanlarının iptal edilmesiyle ilgili olmadığını, AB ye uyum yasaları içerisinde bulunduğunu iddia ediyor. HES lere tamamen karşı mıyız? Hiç hidroelektrik santral yapılmasın, derelere kelepçe vurulmasın, dereler özgür aksın gibi söylemler, kulağa hoş gelen güzel söylemlerdir, ancak dünyada yaşanılan şartlardan ve enerji gerçeğinden de bir o kadar uzaktırlar. Hidroelektriğin kullanılmaması şartlarında Türkiye deki alternatifleri ise, ne yazık ki, rüzgar ve güneş enerjisi değil, nükleer ya da termik santrallerdir. Rüzgâr ve Güneş enerjisi, Türkiye için HES lere alternatif olacak ekonomik potansiyelde değildirler. Güvenilir olarak enerji üretememeleri ise önlerindeki diğer bir engeldir 2. İnsanoğlu nun enerjiye hâkim olma çabası ilk çağlardan beri doğanın düzeninin değişmesiyle sonuçlanan bir mücadeledir. İnsanoğlunun ateşe hükmetmekle enerjiye hâkim olmaya başlamıştır ve gelişimindeki bu en önemli adımın ardından ateş ile doğayı binlerce yıldır yönlendirmektedir. Sanayi üretiminin ve tüketimin aşırı arttığı 20. yy. ise elektrik kullanımını ve üretimini hayatın olmazsa olmazı haline getirmiştir. Bundan 40 yıl önce Türkiye de yaşayan ortalama bir aile elektrik ile hanenin aydınlatılmasını sağlıyordu ve hanedeki elektrikli araç gereç sayısı muhtemelen bir iki adetti. Bu gün ise aydınlatmadan iklimlendirmeye, eğlenceden hijyene, internetten haberleşmeye kadar birçok alanda elektriğe mecburuz. Dünya da yenilenebilir enerjinin %82 si HES lerden, %13 ü RES lerden ve %2,7 si güneşten sağlanmaktadır. (Renewables 2010, global status report) Türkiye ise elektriğinin %82 sini fosil yakıtlarından, %18 ini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamaktadır ki, %18 in %17,50 si HES lerden elde edilmektedir (ETKB, 2008). HES lere topyekûn karşı olmak, Dünyanın ve Türkiye nin içinde bulunduğu gereklilikler ve enerji ihtiyacı açısından gerçekçi değildir. Ancak, HES lerin Türkiye de neden bu şekilde tepki gördüğünü, neden yerel halkın bu soruna karşı 1 Oluşturulan çerçeveye göre, 20 kişilik Kurulda dört akademisyen ve iki sivil toplum kuruluşu temsilcisi bulunacak. İki STK temsilcisini bakanlık belirleyecek Kurulun geri kalan üyeleri bürokratlardan oluşacak. 2 a hayır, Rüzgâr ve Güneş bize yeter söylemi romantizmden öteye gidemeyen bir söylemdir. Rüzgar ve güneş enerjisi, beslediği elektrik ağında talebin en fazla %20 sini karşılayabilir ki bu durum %80 termik, hidroelektrik veya nükleer enerji demektir. Güneş enerjisinin ise ilk kuruluş maliyeti HES ve RES ler ile karşılaştırılmayacak kadar yüksek düzeylerdedir. örgütlendiğini, neden mahkemelerin ardı ardına uygulamaları durdurma kararları verdiklerini anlamak gereklidir. HES ler gündemimize nasıl girdi? Türkiye de, 2001 den bu yana Enerji alanında çok sayıda kanun ve yönetmelik yürürlüğe girdi, Hidroelektrik santrallerin yapımına yönelik alanda ise 4 kanun ve düzenleme ana yönlendirici oldu. Bunlar Mart 2001 de yürürlüğe konan 4628 No.lu Elektrik Piyasası Kanunu, Ağustos 2002 deki Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği, Mart 2003 tarihli Su Kullanım Hakkı Düzenlemesi ve Mayıs 2005 de yürürlüğe giren 5346 No.lu Yenilenebilir Enerji Kanunudur No.lu Elektrik Piyasası Kanunu, liberal ve rekabetçi bir elektrik piyasasını öngörmekte; elektrik piyasası lisans yönetmeliği liberal pazarda faaliyet gösterecek tüzel kişilere verilecek lisanslara ilişkin usul ve esasların belirlemektedir. Su kullanım hakkı düzenlemesi ile sudan elektrik üretecek firmalara akarsu yatağının başvurulan yükseklikler arası 49 yıllığına kiralanmakta 3 ve Yenilenebilir Enerji Kanunu ile yenilenebilir enerjiye kolaylıklar sağlanmaktaydı 4. Şekil 1 - HES lerle İlgili Yasal Düzenlemeler 7 Haziran 2010 tarihine kadar DSİ Genel Müdürlüğüne toplam MW gücünde 1547 adet HES başvurusu yapıldı. EPDK tarafından MW gücündeki 583 adet projeye lisans verildi. Lisanslı projelerin de yaklaşık %60 ı ise daha başlangıç aşamasındadır den bu güne geçen 5 yıl içinde, su kullanım anlaşmaları ile öngörülen projelerden tamamlananların sayısı ise sadece 94 tür. Tamamlandığı halde işletilemeyen projeler olduğu bilinmektedir. İşletmeye açılmış projelerde ise bütün suyun enerji üretimi için iletim kanallarına çevrilmesi ve derelerin kuruması örneğine Ordu Mesudiye, Rize İkizdere, Rize Güneysu ve Trabzon Köprübaşı örneklerinde rastlanmaktadır. Şekil 2 - İnşaat Halindeki Hidrolektrik Santrallerin Tamamlanma Oranları Projelerin geliştirilirken çevre ve sosyal şartlar göz önüne alınmadan tüm inisiyatifin özel sektöre bırakılması ana problemdir. Yasa ve yönetmelikler sonucu, neredeyse Türkiye deki tüm akarsu yatakları kaskat projelerle dolduruldu, her akarsu yatağı bir projeden çıkan suyun doğrudan mansabında yer alan HES projesine alınması ya da havza aktarımı gibi uygulamalarla projelendirildi. Yerel halk, projelerde paydaş olarak görülmedi. Projelerde can suyu metodu olarak kullanılan ve ıslak ve kuru sezonlardaki ortalama akımın %10 unu dere yatağına bırakan 3 Devlete ait doğal kaynaklara devletin yatırım yap(a)madığı durumlarda, özel sektörün bu kaynaklara yatırım yapması için hazırlanan şartlarda kiralamaya gitmek sık başvurulan bir çözümdür. Bu sayede büyük tepki alacak görecek doğrudan satış uzun süreli kiralamalar yapılmaktadır. 4 Yenilenebilir enerji, doğanın kendi evrimi içinde, bir sonraki gün aynen mevcut olabilen enerji kaynağı olarak tanımlanmaktadır. Dünyanın en önemli bankaları, kredi verirken Ekvator Prensipleri adı verilen ve Yenilenebilir enerji yatırımlarının çevre ve sosyal hayata etkilerini inceleyen prensiplere uygunluğun sağlanması şartını arıyor. Bunun nedeni ise, finans edilecek proje çevreye ve sosyal hayata zarar verecekse, uzun vadede kötü bir yatırıma dönüştüğü gerçeği. Türkiye de hiçbir banka kredi vermek için ekvator prensiplerine uygunluk kriterini aramamaktadır. Tennant metodu, havzaya özel olmayan hidrolik bir metot olması nedeniyle bir çok dere için yeterli olmadı ve dereler tamamen kurudu. Mevcut uygulamaları gören halk, benzerinin kendi başına geleceğini öngördüğü için bölgesinde projeler yapılmasından rahatsızdır ve rahatsızlığına destek bulabilmektedirler. Çevreci gruplar, projeler yapılmaya başladığı günden bu yana, bu şekildeki bir kuralsızlık ya da gerçeklikten uzak kuralların sonunda akarsuların çevresindeki canlı hayatın geriye dönülemez bir felaketle karşılaşacaklarını beyan etmişlerdir ve dedikleri bu gün için doğru çıkmaktadır. Ordu, Mesudiye, Melet Irmağı, HES öncesi ve Sonrası Çözüm zor değil 2005 tarihli yenilenebilir enerji kanunu ile HES yatırımlarının önünün açılması için alım garantisi, fiyat garantisi ve arazi ihtiyacı kolaylıklarının sağlanmasına rağmen, gelinen son durum itibariyle sistemin işlemediği açıktır. Su kullanım anlaşmasının lisansa dönme oranı %40, lisanslı projelerin tamamlanma oranı ise %20 dir. Siyasi iktidar ise, ülkemizde gelenekselleşen ve refleks haline gelen ötekileştirme politikalarının bir örneği olarak, sorunu çevreci gruplarda aramakta, onları vatan düşmanı ilan etmekte, pastadan pay almak isteyenler tarafından yönlendirildiklerini iddia etmekte, ya da mahkemelerin verdikleri kararlara bize engel olmak istiyorlar çerçevesinde bakmaktadır. Sekiz yıllık iktidarı boyunca liberal-rekabetçi bir enerji piyasası oluşturmaya çalışan siyasi iktidar, ülke kaynaklarının pervasızca harcanmasına tepkili olan grupların ve yerel halkın tepkisinden, yabancı yatırımcının gelmemesine, yerli yatırımcının beklenilen yatırımı yapmamasına kadar bir sorunlar yumağının oluştuğunu görmek istememektedir. Çözüm ise çok karışık değildir. Havza planlaması yapılarak bir havzanın ne kadar projeyi ekolojik ve sosyal anlamda kaldıracağı belirlenmeli, projeler etkileri tek tek değil de, hepsinin toplamı olarak havza bazında değerlendirilmelidir. Çevre etki değerlendirmeleri ve can suyu belirlenmesi, basit bir matematik işleminden daha kapsamlı olan ve uzun zamana yayılan çalışmalara dayanmalıdır. Ekolojik olarak vazgeçilemez olduğuna karar verilen havzalarda ise gerekirse hiç santral yapılmamalıdır. Yöre halkı projelerde paydaş olarak görülmeli ve her projede gerekli sosyal çalışmalar dünyada kabul edilmiş, gerçekçi yaklaşımlarla yapılmalıdır. Trabzon, HES inşaatında yamaçlardan dökülen pasa malzemesi

8 8 1 Aralık 2010 Seminer ve Konferanslar Adana Şube İMO Adana Şubesi Prof. Dr. Uğur Ersoy Toplantı Salonu İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği seminerine ev sahipliği yaptı. 7 Ekim 2010 tarihinde gerçekleştirilen seminerin dersleri Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. M. Emin Öcal tarafından verildi. Öcal, işçi sağlığı ve iş güvenliği bağlamında inşaat sektörüne dair değerlendirmenin yanı sıra sorumluluk ve mevzuat tartışmalarıyla ilgili bilgiler verdi. Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır ve Şube Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı semineri 100 e yakın inşaat mühendisi izledi. Antalya Şube İMO Antalya Şubesi, 5 Kasım 2010 Cuma günü Prof. Dr. Oral Büyüköztürk ün sunumuyla Yapılarda Deprem Riski Analizi ve Güçlendirme Metotları konulu bir seminer gerçekleştirdi. Aydın Şube İMO Aydın Şubesi, Mantolama-Sıvalı Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri konulu semineri özel bir firmanın katkıları ile 3 Kasım 2010 tarihinde Aydın SMMOB toplantı salonunda gerçekleştirdi. Seminerin sunumunu firmanın İzmir Bölgesinden Mimar Devrim Güler yaptı. Güler, slayt eşliğinde Türkiye de uygulanan ısı yalıtım sistemlerinin mevcut binalar üzerindeki önemine, sıvalı dış cephe ısı yalıtım sistemleri maliyet analizlerine ve binalar için uygulanan ısı yönetmelikleri konularına değindi. Seminere Yönetim Kurulu Üyeleri, Temsilciler ve çok sayıda üye katıldı. İMO Aydın Şubesi, 28 Ekim 2010 tarihinde Deprem Riski Altında Kentsel Yapı Envanteri Oluşturma Yöntemleri konulu konferansı düzenledi. Aydın SMMOB toplantı salonunda gerçekleştirilen konferansta İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Bölümü nden Yrd. Doç. Dr. Cemalettin Dönmez bir sunum yaptı. Zemin Sıvılaşması konulu konferans ise 5 Kasım 2010 tarihinde Aydın SMMOB toplantı salonunda gerçekleştirildi. Konferansta İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Bölümü nden Yrd. Doç. Dr. Nurhan Ecemiş bir sunum yaptı. Konferanslara Yönetim Kurulu Üyeleri, Temsilciler ve çok sayıda üye katıldı. Konferansta sunum yapan Hocalara teşekkür belgesi verildi. Gaziantep Şube İMO Gaziantep Şubesi, 21 Eylül 2010 tarihinde Dr. Müh. Ayhan Sayraç ve Ferhat Kemaloğlu tarafından sunulan, Geopier Darbeli Kırmataş Kolonlar ile Zemin İyileştirmesi konulu eğitim semineri düzenledi. Şube 24 Eylül 2010 tarihinde ise İstanbul Ünv. İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Güner tarafından sunulan, Betonarmede Çatlaklar konulu eğitim semineri gerçekleştirdi. İstanbul Şube İMO İstanbul Şubesi, Ekim 2010 tarihlerinde şube merkezi ile Kadıköy ve Bakırköy Temsilcilikleri nde Süneklik Düzeyi Yüksek Merkezi Çaprazlı Çelik Çerçevelerin Tasarımı konulu semineri düzenledi. Seminerin sunumu Doç. Dr. Bülent Akbaş tarafından yapıldı. Betonarme Elemanların Güçlendirilmesinde LP Uygulamaları konulu seminer, Ekim 2010 tarihlerinde Kadıköy ve Bakırköy Temsilciliklerinde düzenlendi. Seminerin sunumunu Doç. Dr. Alper İlki gerçekleştirdi. İMO İstanbul Şubesi, Ürün ve Bilgisayar Programları Tanıtım Seminerleri konulu semineri 25 Ekim-29 Kasım 2010 tarihleri arasında gerçekleştirdi. 25 Ekim 2010 tarihli seminerin sunumu Murat Özmen tarafından yapıldı. Muğla Şube İMO Muğla Şubesi, genç-imo nun organizasyonu ile 23 Ekim 2010 tarihinde Muğla Üniversitesinde İnşaat Mühendisliği Üzerine Bir İrdeleme konulu bir seminer gerçekleştirdi. Prof. Dr. Uğur Ersoy un sunum yaptığı seminere üyeler, genç-imo üyeleri ve Muğla Üniversitesi mühendislik fakültesi öğrencileri büyük ilgi gösterdi İMO İTÜ yle birlikte Betonarme Yapılar Semineri düzenledi Niğde Temsilciliği yeni hizmet binasına kavuştu İMO Adana Şubesi ne bağlı İMO Niğde Temsilciliği yeni hizmet binasına kavuştu. Yeni hizmet binası yüzölçümü ve donanımıyla üyelerin, meslektaşların, vatandaşların işlerini kolaylaştıracak özelliklere sahip. Niğde Temsilciliği yeni hizmet binasının açılışında düzenlenen törene yerel yöneticilerin, meslek örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda üye, meslektaş ve öğrenci üye katıldı. İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır, Şube Yönetim Kurulu üyeleri Emel Varkal ve Çağdaş Kaya nın da katıldığı açılışa, Niğde Valisi Alim Barut, Emniyet Müdürü Yusuf Albayrak, Belediye Başkan Vekili Ahmet Ceylan da katıldı; binanın kurdelesi ise Vali Barut tarafından kesildi. Törende İMO Adana Şube Başkanı Abdullah Bakır bir konuşma yaptı. Bakır konuşmasında Niğde Temsilciliği ne teşekkür ederek, Odamız vizyon sahibi, geleceği gören, bugünün ihtiyacını tespit eden ve bunun gereğini yerine getiren yöneticilerimizin, meslektaşlarımızın omuzlarında yükselmektedir dedi. Antalya nın ulaşım sorunları İMO nun konferansında tartışıldı İMO İstanbul Şubesi ve İTÜ İnşaat Fakültesi nin birlikte Prof. Dr. İlhan Eren, Prof. Dr. Antonio Luigi Trupia ve Prof. Dr. Melike Altan Onuruna düzenlediği Betonarme Yapılar Semineri (2010) 13 Ekim 2010 tarihinde İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi nde gerçekleştirildi. Seminerin açılış konuşmasını İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin yaptı. Şahin in ardından sırasıyla İTÜ İnşaat Fakültesi Dekanı Gaye Onursal Denl ve İMO İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe birer konuşma yaptı. Cemal Gökçe, Dünyamız, yirminci yüzyılın sonlarına doğru çok önemli değişiklikler yaşamıştır. Açıktır ki bu değişiklik ve dönüşümün temelinde, evrensel ölçekte çeşitli sosyo-ekonomik gelişmeler yatmaktadır. Sosyo-ekonomik ölçekte ortaya çıkan gelişim ve dönüşümler, bilim ve teknoloji alanında da kapsamlı bir değişikliği ortaya çıkarmıştır. Veya bilim ve teknoloji alanında ortaya çıkan değişiklikler, sosyo-ekonomik alanı da önemli ölçüde etkilemiş ve değiştirmiştir. Bu süreç, inşaat mühendisliği alanını da önemli ölçüde etkilemiş; düşünen, araştıran, çözüm üreten ve öğrenmeyi öğrenen mühendisleri gündeme getirmiştir. Öyle ki, günümüz dünyasında bilgi üretiminde ortaya çıkan gelişmeler, yeni bilgilerin izlenememesi gibi bir durumu da gündeme getirmiştir. Bu nedenledir ki bilim, teknoloji ve inşaat mühendisliği alanındaki gelişmelere ayak uydurabilmek için; bugünkü meslek odası yöneticilerinin ülkemizde yapılan inşaat mühendisliği eğitiminin bugününü ve geleceğini sürekli olarak irdelemek, inşaat mühendisliği eğitiminin dünyadaki durumunu bilmek, üniversite sonrası meslekiçi eğitimin önemini gündemlerinin bir parçası yapmak gibi önemli sorumlulukları vardır. Bir yandan bilgi ve teknoloji de ortaya çıkan gelişmeler ve değişimler yaşadığımız çağı bir bilgi ve iletişim çağına dönüştürürken, diğer yandan da bilgiye erişim mesafesini tüm dünyada bir bilgisayar tuşu uzaklığına indirmiştir. dedi. Gökçe nin konuşmasının ardından Prof. Dr. Zekai Celep İTÜ İnşaat Fakültesinde betonarme yapılar eğitimi başlıklı bir sunum yaptı. Prof. Dr. Ahmet Işın Saygun Prof. Dr. İlhan Eren ve Prof. Dr. Antonio Luigi Trupia nın hayat hikâyesi hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Melike Altan ın hayatına ilişkin bilgiler ise Prof. Dr. Hasan Ergin aktardı. Seminer çok sayıda akademisyenin betonarme yapılar konusunda yaptığı sunumlarla sona erdi. Gaziantep Kent Sempozyumu na İMO ev sahipliği yaptı TMMOB Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu adına İMO Gaziantep Şubesi nin sekreteryasını yürüttüğü Gaziantep Kent Sempozyumu Ekim 2010 tarihleri arasında İMO Gaziantep Şubesi Konferans Salonu nda gerçekleştirildi. Sempozyumun açılışında sırasıyla; TMMOB Gaziantep İKK Sekreteri Ali Peri, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Yavuz Çoşkun ve Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz birer konuşma yaptı. Yedi oturumdan oluşan sempozyumda planlama ve kentleşme; imar, yapılaşma ve altyapı; ulaşım, trafik; gıda, tarım ve sanayi; enerji, doğal kaynaklar; çevre ve turizm; eğitim, kültür ve sağlık konuları ele alındı. İMO Antalya Şubesi 1. Antalya Ulaşım Sorunları ve Çözümleri Konferansı nı 30 Ekim 2010 tarihinde Antalya da gerçekleştirdi. Konferansta, çeşitli üniversitelerden davet edilen alanlarında uzman akademisyenler sunumlar yaptılar. 11 sunumun yapıldığı konferansın açılış konuşmasını İMO Antalya Şube Başkam Cem Oğuz yaptı. Cem Oğuz Antalya nın ulaşım sorunu ile ilgili ilk çalışmanın 1989 yılında dönemin belediye başkanı Hasan Subaşı tarafından yapıldığını söyledi. Daha sonraki yıllarda sırasıyla; 1995, 1998, 1999, 2000, 2005 ve 2009 da benzer çalışmaların yapıldığını ifade eden Oğuz, 21 yıl içinde 6 çalışmanın yapıldığını ancak ulaşım sorununa kalıcı çözüm bulunamadığını belirtti. Oğuz, Umarım, Antalya Büyükşehir Belediyesi nin yaptığı ve ulaşımın çözümüne yönelik 7 nci olacak bu son çalışma Antalya nın ulaşım sorununu çözer, yoksa Antalya için kaos haline gelen çözümsüz kent içi ulaşımla baş başa kalacağız diye konuştu.

9 1Aralık ODTÜ Üstün Başarılı Araştırma Görevlileri ve Öğrencileri Ödülleri verildi ODTÜ ve İMO nun her yıl Kasım ayının ikinci Pazartesi günü ortaklaşa düzenlediği, ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Üstün Başarılı Araştırma Görevlileri Ödülleri ile ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Üstün Başarılı Öğrenci Ödülleri bu yıl 8 Kasım 2010 Pazartesi günü düzenlenen törenle sahiplerine verildi. ODTÜ de gerçekleştirilen törene, İMO Ankara Şubesi nden Yönetim Kurulu Üyesi Murat Şahin, Şube Sekreteri Buket Çelik ve Şube çalışanlarından Okan Çağrı Bozkurt katıldı. ODTÜ İnşaat Bölüm Başkanı Güney Özcebe nin yönettiği etkinliğe çok sayıda öğretim görevlisi, öğrenci ve öğrenci yakınları katıldı. Etkinliğin açılış konuşmalarını ODTÜ İnşaat Bölüm Başkanı Güney Özcebe, İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Murat Şahin ve KAM Ankara Beton San. A.Ş. den Mahir Baykam yaptı. Yüksek Şeref Listesi ne girmeye hak kazanan 16 öğrenci ve araştırma görevlilerine ödülleri İMO Temsilcileri, KAM Beton yetkilisi ve ODTÜ Öğretim Üyeleri tarafından verildi. genç-imo üyeleriyle tanışma toplantısı düzenlendi Abdullah Bakır: Gelecek bugünden kurulmalı Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümüne eğitim yılında kayıt yaptıran öğrenciler İMO Adana Şubesi nin geleneksel tanışma toplantısında bir araya geldi. 100 e yakın inşaat mühendisliği öğrencisinin katıldığı toplantıda Şube Başkanı Abdullah Bakır bir konuşma yaptı. Bakır, Gelecek bugünden kurulmalı temennisi sizin varlığınızla İMO da hayat buluyor. İMO nun geleceği bugünden kuruluyor, genç İMO bugünden meslek odamızın geleceğinin temellerini atıyor. genç-imo, bizleri bugüne kadar taşıyan, ilkelerimizden taviz vermeden yürüyüş kolumuzun tahkimatını sağlayan ilerici, yurtsever, toplumcu geleneği ve iç hayatımızın çoğulcu, demokratik özelliğini daha da geliştirerek geleceğe taşıyor. şeklinde konuştu. Şube Sekreteri Suphi Civelek ise öğrencilere TMMOB yi, İMO yu ve genç-imo örgütlülüğünü tanıtan bir sunum yaptı. İnşaat Mühendisi Güngör Zencirli nin mesleğin inceliklerini anlattığı konuşması genç İMO üyeleri tarafından ilgiyle izlendi. Açılış gençler için hazırlanan kokteylle sona erdi. 3. Köprüye tepkiler devam ediyor İstanbul Boğazına yapılması planlanan üçüncü köprü için İMO İstanbul Şubesi nin de aralarında bulunduğu demokratik kitle örgütlerinin ve sivil toplum örgütlerinin eylemleri devam ediyor. Bu kapsamda İMO İstanbul Şubesi nin de içinde yer aldığı 3. Köprü Yerine Yaşam Platformu 1 Ekim 2010 Cuma günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Platform adına Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar yaptı. Bayraktar, Ülkemiz; akla, bilime, vicdana, halkın iradesine, -sivil topluma-, demokratik gelişmelere çok önem verdiğini her fırsatta dile getiren bir siyasi iktidar tarafından yönetiliyor. Ancak ne hikmettir ki diğer pek çok konuda olduğu gibi üçüncü köprü ile ilgili bu güne kadar yaptığımız sayısız bilimsel rapor, toplumun tüm kesimlerinin iradesini yansıtan onca eylem ve etkinlik yine aynı iktidar tarafından görmezden, duymazdan geliniyor. -İstanbul a üçüncü bir köprü hiçbir sorunu çözmeyeceği gibi, şu an içinden çıkılmaz hale gelmiş ulaşım, çevre, su gibi temel sorunları daha da derinleştirecektir- görüşümüz, siyasal iktidarın kendi düzenlediği kongrelerde, kendi seçtikleri bilim insanları tarafından dile getirilmesine rağmen, hiçbir dayanağı olmayan bu projeyi uygulamaktan vazgeçemiyorlar. Neden? Bin kez sorduk. Bir kere daha soruyoruz? Bunca hırpalanan İstanbul u yaşama bağlayan kuzey ormanlarından, su kaynaklarından daha değerli olan nedir? Bunca zorluğa rağmen gece gündüz dişini tırnağına katarak çalışan, üreten İstanbul halkından, bu halkın sağlığından, bu halkın çıkarlarından daha değerli olan nedir? Para ve güç hırsı bu kadar mı gözlerinizi kararttı dedi. 2 milyon ağacı kesme planına mumlu eylem 2 Ekim 2010 Cumartesi günü ise üçüncü köprü için 2 milyon ağacın kesilmesi planı protesto edildi. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu nun da destek verdiği, Yeşiller Partisi nin koordine ettiği eylem 2 Milyon İstanbullu, 2 Ekim 2010 sloganıyla ve İstanbul da 22 ayrı noktada mum yakılarak gerçekleştirildi. Antalya Şube yeni genç-imo üyelerini şubede ağırladı İMO Antalya Şubesi, Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğrencileri ile 13 Ekim 2010 Çarşamba günü şube binasında tanışma toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Hilmi Acar, İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ile çok sayıda öğrenci üye katıldı. Toplantıda Mustafa Hilmi Acar ve İMO Yönetim Kurulu Başkanı Cem Oğuz birer konuşma yaptılar. Ardından Akdeniz Üniversitesi genç-imo Temsilcisi Esra Ölçü ve Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm 3. Sınıf Temsilcisi Mustafa Öner öğretim yılında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi. İMO Antalya Şubesi 22 Ekim 2010 tarihinde ise Isparta Temsilciliğinde Süleyman Demirel Üniversitesi genç-imo Üyeleri ile tanışma toplantısı düzenledi. Toplantının ardından 23 Ekim 2010 tarihinde genç-imo sınıf ve üniversite temsilcileri seçimi gerçekleştirildi. genç-imo üyeleri için teknik gezi düzenlendi İMO Ankara Şubesi, 30 Ekim 2010 Cumartesi günü ODTÜ, Gazi ve Atılım Üniversiteleri nde öğrenim gören genç-imo üyeleri için Kalecik ilçesindeki Buğra Regülatörü ve Hamzalı HES ine teknik gezi düzenledi. Teknik bilgilerin yanı sıra genç-imo üyelerinin birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı bulduğu teknik gezide öğrencilere İMO Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Murat Şahin ve Şube çalışanı İnş. Müh. Okan Çağrı Bozkurt eşlik etti. Kızılırmak nehri üzerinde, yer alan regülatörde yapılan incelemelerde, öğrenci üyelere su alma yapısı, regülatör tipi ve hidrolik özellikleri, rezervuar alanı, balık geçidi, dolusavak kapasitesi ve taşkın debileri ile bölge hidrolojisi hakkında bilgi verildi.

10 10 1 Aralık 2010 Antalya Stadını İstiyor paneli düzenlendi İMO Antalya Şubesi, Antalya Stadını İstiyor konulu paneli 5 Kasım 2010 Cuma günü büyük bir katılımla gerçekleştirdi. İMO konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıya panelist olarak CHP Antalya Milletvekili İnşaat Mühendisi Hüsnü Çöllü, AKP Antalya Milletvekili Sadık Badak, MHP Antalya Milletvekili Prof. Dr. Tunca Toskay, Antalya Büyükşehir Belediyesinden Bülent Yıldırım, Gazi Üniversitesi Müh. Mim. Fak. Öğr. Üyesi Dr. Adnan Aksu, MP Antalyaspor Başkanı Hasan Akıncıoğlu, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Nadir Yapsakaloğlu, MP Antalyaspor taraftarları ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Panelde Antalya nın stadyum ihtiyacı ile ilgili mevcut durum ve uygulanabilecek projeler masaya yatırıldı. İMO Antalya Şube Yönetim Kurulu Başkanı Cem Temsilcilikler Toplantısı yapıldı İMO Ankara Şubesi, şubeye bağlı Temsilcilikler ile 17 Ekim 2010 Pazar günü İMO Güney Özcebe Salonu nda bir toplantı düzenledi. İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri nin de katıldığı toplantının açılış konuşmasını Şube Başkanı Nevzat Ersan gerçekleştirdi. Toplantıda yeni atanan Temsilcilik Yönetim Kurulu Üyeleri ile mevcut Temsilciliklerin Yönetim Kurulu Üyelerinin tanışması sağlanarak, Temsilcilikler Yönetmeliği, 42. Dönem Bütçe Uygulama Esasları ve Personel Yönetmeliği çerçevesinde çalışma prensipleri görüşüldü. Toplantıda Temsilciliklerle Şubenin birbirlerinden karşılıklı talep ve beklentileri dile getirildi. Oğuz un açılış konuşmasıyla başlayan panelde, stadyumlar konusunda uzman akademisyen Dr. Adnan Aksu konuyla ilgili bir sunum gerçekleştirdi. MP Antalyaspor Başkanı, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü ve Antalya Milletvekilleri nin konuyla ilgili görüşlerini dile getirdikleri panel, soru-cevap ve genel değerlendirmenin ardından sona erdi. Mimarlık-Mühendislik Haftası na İMO dan etkin katılım Her yıl Ekim tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle Mimarlık ve Mühendislik Haftası adı altında kutlanan TMMOB nin kuruluş yıl dönümü bu yıl da birçok etkinliğe sahne oldu. Denizli de TMMOB bünyesindeki tüm meslek odaları ortak etkinlikler düzenlediler. 18 Ekim 2010 Pazartesi günü çelenk koyma ve basın açıklaması ile resmi olarak başlayan etkinlik haftasında her gün konferans ve söyleşiler gerçekleştirildi. Etkinlikler kapsamında İMO Denizli Şube Başkanı Doç. Dr. Halim Ceylan, Denizli nin kent içi ulaşım ana planıyla ilgili sunum yaparken, İMO ya üye bazı akademisyenler ise Denizli nin altyapı sorunları hakkında sunum gerçekleştirdiler. Kurslar Adana Şube İMO Adana Şubesi, STA4CAD kursu düzenledi. Betonarme proje hazırlanmasında kullanılan programın dersleri, Şube Sekreter Yardımcısı Suphi Civelek tarafından verildi. Talep gelmesi halinde iki ay sonra yeniden yapılacak kursa bu dönem 16 inşaat mühendisi katıldı. Ankara Şube İMO Ankara Şubesi, Betonarme Yapı Tasarımı-1 kursu düzenledi. Kursun dersleri 2 Ekim 2010 Cumartesi günü verilmeye başlandı. 30 kişinin katıldığı kursun dersleri İnş. Müh. Hakan Güvengiz ve İnş. Müh. Emin Aldemir tarafından verildi. İMO Ankara Şubesi nin, Yaklaşık Maliyet-Hakediş kursu 3 Kasım 2010 Çarşamba günü İMO Kongre ve Kültür Merkezi nde başladı. 18 kişinin katıldığı kursun dersleri İnş. Müh. Zafer Kesin tarafından veriliyor. Çelik Yapı Tasarımı -1 kursu 1 Kasım 2010 Pazartesi günü İMO Kongre ve Kültür Merkezi nde verilmeye başlandı. 30 kişinin katıldığı kursun dersleri İnş. Yük. Müh. İlker Yılmaz Türker tarafından veriliyor. İMO Ankara Şubesi, 11 Kasım ile 12 Aralık 2010 tarihleri arasında Tasarım ve Proje Yönetimi Kurs Programı konulu kursu düzenledi. Kursun dersleri İnş. Müh. Adnan Tanfener tarafından verildi. Denizli Şube İMO Denizli Şubesi, 2011 yılından itibaren iksa yapısı gerektiren inşaatlarda iksa projesinin zorunlu hale gelmesi sebebiyle 4-6 Kasım 2010 tarihleri arasında İksa Yapıları Projelendirmesi konulu kursu düzenledi. Üç gün süren kursta üyelere bir iksa yapısının tüm proje adımları temel geoteknik eğitimi ile verildi ve eğitim sonunda pratiği arttırıcı uygulamalar yapıldı. Şubelerden Kısa Kısa Şubelerden Kısa Kısa Şubelerden Kısa Kısa Yapısal Mirasın Depreme Karşı Korunması çalıştayı gerçekleştirildi İMO Eskişehir Şubesi Yapısal Mirasın Depreme Karşı Korunması konulu çalıştayı 14 Ekim 2010 tarihinde DSİ 3. Bölge Müdürlüğü Sosyal Tesisleri Avni Nalçacıoğlu Salonu nda düzenledi. Çalıştayda küresel, sanatsal ve tarihi değerlendirme, restorasyon ve rehabilitasyon, deprem güvenliği ve değerlendirilmesi, onarım ve güçlendirme konuları ele alındı. Gaziantep Şube üye bilgilendirme toplantıları düzenledi İMO Gaziantep Şubesi, 18 Eylül 2010 ve 2 Kasım 2010 tarihlerinde Üye Bilgilendirme Toplantıları düzenledi. Toplantılar Şube Başkanı Metehan Gündüz ve Şube Yönetim Kurulu Üyeleri nin katılımıyla şube konferans salonunda gerçekleştirildi. İkinci toplantıya Gaziantep Şehitkamil İlçe Belediye Başkanı M. Rıdvan Fadıloğlu da katıldı. Lise öğrencilerine inşaat mühendisliği tanıtıldı Mühendislik-Mimarlık Haftası dolayısıyla İMO İstanbul Şubesi bazı etkinlikler düzenledi. Etkinlikler kapsamında düzenlenen lise söyleşilerinde, İMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri Muhittin Tarhan, Aydın Özmen ve Cüneyt Eskimumcu katılarak inşaat mühendisliği ile ilgili lise öğrencilerine mesleği tanıtıcı bilgiler aktardılar ve öğrencilerin sorularını yanıtladılar. Mühendislik Mimarlık Haftası kapsamında 28 Ekim 2010 tarihinde ise TMMOB İKK nın organize ettiği bir yürüyüş düzenlendi. İMO İstanbul Şubesi nin de katıldığı yürüyüş Galatasaray dan Taksim meydanına doğru yapıldı. Denizli nin deprem sorunu Denizli depreme hazır mı? panelinde tartışıldı İMO Denizli Şubesi, 12 Kasım Düzce Depreminin yıl dönümünde Denizli Depreme Hazır mı? Denizli Düzce Olmasın konulu bir panel düzenledi. Denizli Çatalçeşme Oda Tiyatrosu nda 12 Kasım 2010 Cuma günü düzenlenen panele Pamukkale Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü nden Doç. Dr. Mehmet İnel, Yrd. Doç. Dr. Şevket Murat Şenel, Yrd. Doç. Dr. Ali Haydar Kayhan ile İl Afet ve Acil Durum Müdürü Recep Demirci katıldı. Türkiye nin yakın tarihinde başına gelen en üzücü felaketin deprem felaketi olduğunu belirten İMO Denizli Şube Başkanı Doç. Dr. Halim Ceylan, İMO Denizli Şubesi olarak hatırlanmayanı hatırlatmak adına Denizli depreme hazır mı? Denizli Düzce olmasın konulu paneli düzenlediklerini söyledi. Halim Ceylan yaşadığımız şehrin hem bugününü hem de yaşayabileceği afetlerden sonra yarınını tanımak amacıyla düzenlenen panelin Denizli için büyük öneme sahip olduğunu kaydetti. İMO dan İstanbul Çevre Düzeni Planı na itiraz İMO İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin 16 Haziran 2010 tarihinde kabul ettiği, 16 Temmuz 2010 tarihinde ise tasdik edilen 1/ ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı, plan noktaları değişikliğine ve 1/ ölçekli Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul 3.Çevreyolu ve Bağlantı yolları Dahil) Planına şehircilik ilkeleri, planlama esasları ile kamu yararına ve kanunlara aykırılık dolayısıyla itirazlarda bulundu ve planın iptal edilmesini istedi. İtiraz dilekçelerine web sayfasından ulaşılabilinir. Üniversitelerde İMO tanıtımı yapıldı İMO Ankara Şubesi, Ekim ayında ODTÜ, Gazi ve Atılım Üniversiteleri nde tanıtım faaliyetleri düzenledi. genç-imo üyeleri ve İMO Ankara Şube çalışanları tarafından açılan stantlarda öğrencilere TMMOB, İMO ve genç-imo hakkında bilgilendirme yapıldı. Üniversitelerdeki öğrenci örgütlülüğünü arttırmak ve öğrencilerin sosyal, kültürel ve akademik gelişimlerine katkıda bulunmak için ne gibi faaliyetlerin yapılabileceğinin anlatıldığı tanıtımlarda, öğrencilere 3. genç-imo bülteni, genç-imo el broşürüyle defterleri dağıtıldı ve yeni öğrenci üye kayıtları alındı. Ayrıca 11 Ekim 2010 Pazartesi günü ODTÜ de, üniversite öğrenci temsilcileri ve İMO Ankara Şubesi nden Okan Çağrı Bozkurt un katılımıyla tanışma toplantısı düzenlendi. Kamu kurumu işyeri temsilcileri ziyaret edildi İMO Ankara Şubesi, kamu kurumlarında çalışan inşaat mühendislerinin Odadan beklentilerini, isteklerini ve yaşadıkları sıkıntıları belirlemek ve sorunların çözümüne ilişkin öneriler geliştirmek amacıyla 29 Eylül-15 Ekim 2010 tarihleri arasında Kamu Kurumu İşyeri Temsilcilikleri ne ziyaretler gerçekleştirdi. Ziyaretlere İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Selim Tulumtaş ve şube çalışanı Mahir Kaygusuz katıldı. Çalışma kapsamında 39 kamu kurumuna ziyaretler gerçekleştirildi. Ziyaretlerde genel sıkıntılar üzerine kurum temsilcileriyle sohbet edildi ve kurumda çalışan inşaat mühendislerinin sorunları ile Odadan beklentilerinin yer aldığı 10 soruluk anket formları kurum temsilcilerine teslim edildi. Anketlerin Şubeye dönüşlerine göre bir rapor çalışması yapılacak.

11 1Aralık Basın Açıklamaları Basın Açıklamaları Basın Açıklamaları Barış ihtimalini birilerinin aklı almıyor İnşaat Mühendisleri Odası, 31 Ekim 2010 tarihinde Taksim Meydanı nda yaşanan bombalı saldırıyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada barış ihtimaline birilerinin tahammül etmediği ve saldırının barış umutlarına yönelik bir saldırı olduğu vurgulandı. Bu tür provokatif eylemlerin barış ihtimalini hedef aldığına dikkat çekilen açıklamada patlama, bir süredir ülkenin gündeminde olan ateşkes süreci ve barış görüşmelerini baltalamaya dönük bir hareket olarak değerlendirilmelidir. Failinin kim olduğu fark etmeksizin niyetinin sorgulanması gereken bu olay bir kez daha göstermektedir ki bu tür basit provokatif eylemler hâlâ birilerinin tercihleri arasında yer almaktadır. Barış süreci ve görüşmelerinin sürdüğü bir dönemde, önceden açıklanan ateşkesin devam etmesi için çabalar sürerken meydana gelen bu olayda, her kim tarafından yapılmış olursa olsun hiçbir açıklama kabul edilebilir değildir. Bugüne kadar gerçekleştirilen benzeri pravakosyonlarla savaşın sürmesini, toplumsal barışın yara almasını, halkların birbirine düşman olmasını amaçlayanlar bugün de aynı senaryoyu oynamaktalar. Türkiye halklarının sağduyusu ve birlikte yarattıkları kardeşlik duygularıyla dolu tarih, bu niyetlere karşılık vermemiştir fakat bu niyetlerin sürdüğü de açıktır denildi. Açıklamada saldırının Taksim Meydanı gibi binlerce insanın ve çok sayıda iş yerinin bulunduğu bir alanda yapılmasına da tepki gösterildi ve yapılanın akıldışı bir vahşetin tacirliği olduğu belirtildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın patlama sonrası yaptığı açıklamanın vahametine de dikkat çekilen açıklamada Başbakan ın olayın ardından yaptığı açıklama ülkenin durumu ve geleceği konusunda derin endişelere sebep olmuştur. Bir ülkenin Başbakanının Bir teröristin üzerindeki bombayı İstanbul un en kalabalık noktasında patlatması olarak nitelediği böylesi bir patlamanın ardından Bu oyunların temelinde Ilısu gibi barajların engellenmesi yatıyor demesi, barışa ilişkin en ufak bir kaygısının olmadığı, gözünü rant hırsının bürüdüğü ve bu yolda önüne geçen herkesin kendisince terörist olarak ilan edileceğini göstermektedir. Son olarak İkizdere nin SİT alanı ilan edilmesi ve Başbakanın saldırgan açıklamaları ile bir kez daha ortaya çıkan gerçek, siyasi iktidarın tek gündeminin uluslararası sermayeye yeni kazanç kapıları açmak ve o kapıların eşiğinde nöbet tutmak olduğudur. İnşaat Mühendisleri Odası olarak, Türkiye halklarının bir arada kardeşçe yaşamasına halel getirecek her türlü girişimi kınıyor, halkların sağduyulu aklının galip geleceğine olan inancımızı bir kez daha ifade ediyor ve başta Başbakan olmak üzere tüm ilgilileri gerçek barış sürecini bir an önce inşa etmeye çağırıyoruz denildi. Açıklamanın tam metnine tr adresinden ulaşılabilinir. Siyasi iktidar insan hayatına ne kadar değer veriyor? İnşaat Mühendisleri Odası, 12 Kasım Düzce depreminin yıldönümünde 11 Kasım 2010 tarihinde bir açıklama yaptı. Açıklamada, 17 Ağustos depreminin hemen ardından yaşanan 12 Kasım depreminin toplumda depremden kaynaklanan travmayı pekiştirdiği belirtildi. Depremlerin ve deprem senaryolarının insanlarda yaşama sevincini azatlığı ve tedirginlik yarattığı vurgulanan açıklamada, 12 Kasım depremi, 17 Ağustos depreminden daha az zarara yol açmış olsa da, toplumsal travmanın pekişmesine neden olmuş, geleceğe ilişkin kaygılar günü karartacak boyutlara varmıştır. Şu açık ki; peş peşe yaşanan depremler insanımızın yaşam sevincini, yaşama bağlılığını en alt seviyelere indirmiş, büyük trajediye hızla yaklaşıldığına dair senaryolar Türkiye yi bir korku ülkesine haline getirmiştir. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin yol açtığı toplumsal psikolojinin ne ifade ettiği, ondan sonraki tarihlerde yaşanan yer sarsıntılarında açığa çıkmış, panik ve çaresizlik duygusu deprem bölgelerinde yaşayan insanlarımızın ortak özelliği olmuştur denildi. İnsanları bu psikolojik girdaptan çekip almak ve geleceğe güvenle bakmalarını sağlayacak çözümleri biran evvel geliştirmek gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, İnşaat Mühendisleri Odası, Marmara ve Düzce depremlerinden bu yana inatla ve ısrarla, merkezi yönetimi, yerel yöneticileri görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırmaktadır. Elbette her kurum, her meslek odası, her insan üzerine düşeni sonuna kadar yerine getirmeli, kendi alanıyla ilgili görüş ve öneri üretmeli ve kamuoyuyla paylaşmalıdır. Ancak bu, büyük sorumluluğun siyasi iktidarın omuzlarında olduğu gerçeğini gölgelememelidir. Yarın 12 Kasım depreminin yıldönümü. Bilinir ki, her yıldönümünde olduğu gibi, kurumlar basın açıklaması yapacak, yetkililer anma törenlerinde hamaseti elden bırakmayacak, adet yerine getirilecek, ancak gün 13 Kasıma döndüğünde, depremde yakınlarını kaybedenler sıcak hatıralar ve tarifsiz özlemle baş başa kalacak; geride kalanların yeni bir doğa olayına kurban gitmemesini dileyecek. Acıların yıldönümüne yasak savma günü olarak baktığımız sürece, kaderimiz değişmeyecek ifadelerine yer verildi. İMO nun konuyla ilgili hemen hemen tüm açıklamalarında Türkiye nin bir deprem ülkesi olduğu, nüfusunun büyük bir bölümünün deprem tehlikesi altında yaşadığı, mevzuatın yetersiz olduğu uyarılarını yaptığını ancak siyasi iktidarın gereğini yerine getirmediği vurgulanan açıklamada O halde geriye şu kalmaktadır: Siyasi iktidarın önceliği insan hayatı değildir. Sözü fazla uzatmayacağız. Konu insan hayatıysa, sözün bittiği yerdeyiz demektir. Siyasi iktidar ve yerel yönetimler, kentsel dönüşüm projelerine, alt üst geçitlere, boğaz geçişlerine, bağ bahçe düzenlemelerine, denetimden muaf tutulan TOKİ ye verdiği değeri insanımıza vermemektedir. 12 Kasım depreminin bu yıldönümünde bir kez daha siyasi iktidara soruyoruz. İnsan hayatından daha değerli ne olabilir? denildi. Açıklamanın tam metnine adresinden ulaşılabilinir. Haydarpaşa Garı yanamaz! İnşaat Mühendisleri Odası, Haydarpaşa Garı nda meydana gelen yangınla ilgili bir açıklama yaptı. 29 Kasım 2010 tarihinde yapılan açıklamada, otel yapılması veya yıkılıp yerine gökdelen inşa edilmesi tartışmalarıyla gündemde olan tarihi yapıda meydana gelen yangının zamanına ve yangına müdahale sürecinde yaşanan ihmallere dikkat çekildi. Haydarpaşa Garı nın tehdit altında olduğu vurgulanan açıklamada Haydarpaşa Garı, yüz yıllık tarihinde birkaç kez tehlike atlattı fakat bugün kendisine yönelen tehditler, bugüne kadar olanların toplamından daha fazla. Çünkü Haydarpaşa bugün tarihe saygısı, estetik anlayışı, vicdanı ve kamuoyu duyarlılığı olmayanlar tarafından yok edilmek isteniyor. Çünkü Haydarpaşa Garı nı yok etmek isteyenler bugün Türkiye yi ve İstanbul u yönetiyor. Kentsel rant oranının çok yüksek olduğu bölgenin turizm ve ticarete açılmak istenmesinin önündeki en büyük engel olan Haydarpaşa Garı ilk önce yıkılmak istenmiş, kamuoyu büyük tepki gösterince bu sefer yıkmadan yağmalanması düşünülmüştür. Yaklaşık 5 sene önce yerine gökdelen yapılması gündeme gelen tarihi gar, geçen yıl da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanarak koruma kuruluna gönderilen imar planıyla kültürel tesis, turizm ve konaklama alanı olarak belirlenmiş, Haydarpaşa Limanı nın gerisindeki bölgeye de yüzde 60 oranında yapılaşma getirilmişti. Bunun anlamı garın ve gar bölgesinin otel olarak kullanılacak olmasıdır. Ayrıca ülkemizdeki demiryolu ulaşımına dönük tehditlerin de bir parçası olan bu durum bize göstermektedir ki siyasi iktidar demiryolu nostaljisi yaşatılacak turizm işletmeleri yaratmak istemektedir denildi. Yangına müdahale aşamalarında yaşanan ihlallere dikkat çekilen açıklamada Yangın çatı katında olmasına rağmen yangına havadan müdahale edilmemesine ilişkin yetkililerin açıklaması doyurucu değildir. Yangın sonucu 4. katı da saran alevlerin daha da yayılması sonucu binanın çökme tehlikesiyle karşılaşacağı çok açıkken ahşap direkler üzerine oturtulmuş binada yeterince yangın önlemi alınmamasının sorumluları belirlenmelidir. Gar içinde yapılan tadilat çalışmalarına ilişkin şüpheler de dile getirilmektedir. Tadilatın belediye denetiminde ve ruhsatlı olmadığı; tarihi binanın yapısına uygun yapılıp yapılmadığı; doğru malzemelerin kullanılmadığı gibi iddialar yangın sebebine ilişkin ciddi şüpheleri de beraberinde getirmektedir. Her ne sebepten olursa olsun bir yangının çıkmış olması dahi en basit ifadeyle tarihi Haydarpaşa Garı ndaki özensizliği göstermektedir. İfadelerine yer verildi. Açıklamanın tam metnine adresinden ulaşılabilinir.

12 12 1 Aralık 2010 Değerli Dostumuz ve Mücadele Arkadaşımız Tahsin Vergin i Kaybettik İnşaat Mühendisleri Odası, mesleki ve toplumsal mücadelesinde yıllardır en ön saflarda yer alan saygı değer İMO İzmir Şube Başkanı Tahsin Vergin i 6 Kasım 2010 Cumartesi günü geçirdiği kalp krizi sonucu kaybetti. Çalışkanlığı, örgütlülük anlayışı, sıcak ve samimi insan ilişkileriyle tüm İMO camiasında haklı bir saygınlık kazanan Tahsin Vergin i aramızdan erken uğurlamanın hüznünü yaşıyoruz. TMMOB ve İMO nun çalışmalarında çeşitli kademelerde şevkle ve fedakârlıkla görev alan Tahsin Vergin, çalışmalarını meslek yaşamıyla toplumsal mücadelenin birbirlerinden ayrılmaz alanlar olduğunu bilerek yürüttü. TMMOB bünyesinde teknik eleman örgütlenmesinde önemli görevler üstlendi. TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu nda diğer Odaların il örgütlenmeleriyle çalışmalar yürüttü ve mücadele arkadaşlarını hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Üniversite den mezun olduktan sonra İMO İzmir Şubesi nin mesleki ve toplumsal alanda yürüttüğü mücadeleye destek veren Tahsin Vergin, İMO İzmir Şubesi nin ve 40. Dönemleri nde Yönetim Kurulu Üyeliği, 41. Dönemi nde Şube Sekreter Üyeliği Tahsin Vergin in yokluğu tarifsiz üzüntümüz, telafisiz kaybımızdır Örgütlü tutumu, özverili emeği, samimi dostluğu ve sahip olduğu değerlerle herkesin büyük saygısını kazanan İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanımız Tahsin Vergin i kaybettik. Vergin in yokluğu tüm örgütümüz adına telafisi mümkün olmayan bir kayıp ve tarif edilemez bir üzüntü sebebidir. Acımız büyük. İMO örgütlülüğünün çok önemli bir parçası ve inşaat mühendisliği mesleğinin çok değerli bir üyesi olan İzmir Şube Başkanımız Vergin, mesleğimize ve meslektaşlarımıza dönük çalışmalarımızın da uzun yıllardır en yürekli savunucularından biri olmuştur. Vergin, İMO İzmir Şubesi nin başarılı ve etkili biçimde yürüttüğü çalışmaların temel bileşeni olarak TMMOB ve İMO örgütlülüğünün bu kentteki siyasetinin gerçek yaşam kaynakları bulmasının önünü açan meslektaşlarımızın da başında gelmektedir. Tahsin Vergin, 1975 yılından bu yana İzmir ve Türkiye de Tüm Teknik Elemanlar Derneği, İnşaat Mühendisleri Odası ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği bünyesinde teknik eleman örgütlenmesinde ve devrimci mücadelenin en ön saflarında yer almış, TMMOB nin örgüt bütünlüğünün korunması, anti-emperyalist mücadele bilincinin geliştirilmesi ve korunmasına olan inancı ve çabalarıyla hepimize örnek olmuştur. Vergin, ülkenin kriz dönemlerinde, çalışanlara yönelen ekonomik, sosyal ve siyasal saldırılarda, yaşadığımız 1980 karanlığında, örgütümüzün verdiği mücadelenin en ön saflarında yer almış; Odamızın ve meslektaşlarımızın hayatın her alanındaki eşitlikçi, özgürlükçü, barışçı ve ilerici tavrının da hem oluşturucularından hem de savunucularından biri olmuştur. Tahsin Vergin in mücadele arkadaşları ve dostları olarak kaybettiğimiz birikimin ne kadar değerli olduğunun farkındayız. Başta ailesi ve yakınları olmak üzere tüm İMO örgütlülüğünün derin acısını paylaşıyoruz. İMO Yönetim Kurulu görevi yaptı. Tahsin Vergin, 2010 yılından bu yana da İMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekteydi. Odamızın Yayın ve Meslek İçi Eğitim Kurullarında da görev üstlenen Tahsin Vergin, İMO nun 40. Dönem inde İnşaat Mühendisliği Eğitim Kurulu Üyeliği, 41. Döneminde Meslek İçi Eğitim Kurulu Üyeliği; ve 40. Dönemlerde de Türkiye Mühendislik Haberleri Yayın Kurulu Üyeliği görevlerinde yer aldı. Şube Başkanımızı, mücadele arkadaşımızı ve dostumuzu sevgi ve saygıyla uğurluyoruz. Tahsin Vergin hatıralarıyla, mücadele anlayışıyla bizlerle yaşamaya devam edecektir. Tüm İMO örgütünün başı sağ olsun. Tahsin Vergin i törenle uğurladık Aramızdan erken ayrılan İMO İzmir Şube Başkanı Tahsin Vergin için 8 Kasım 2010 Pazartesi günü Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Salonu nda tören düzenlendi. Törene Tahsin Vergin in ailesi İMO Yönetim Kurulu Üyeleri, İMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Üyeleri, CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, Bornova, Çiğli ve Dikili Belediye Başkanları, İzmir Gazeteciler Cemiyeti temsilcileri, Oda çalışanları ve çok sayıda üye katıldı. Bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan törende fotoğrafları eşliğinde Tahsin Vergin in özgeçmişi okundu. Ardından İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp ve İMO İzmir Şube Eski Başkanı Prof. Dr. Ömer Zafer Alku birer konuşma yaptı. İMO camiası olarak Tahsin Vergin i erken uğurlamanın hüznünü yaşadıklarını söyleyen Serdar Harp, Tahsin Vergin in dik, kararlı ve düşünce üreten tavrı ile İMO İzmir Şubesi nde inşaat mühendisliği örgütlülüğüne ciddi katkılar sunduğunu ve Şubenin önder kadroları arasında yer aldığını vurguladı. Serdar Harp, Tahsin Vergin nin bu tavrının ve emeklerinin İMO camiasına ciddi katkılar sunduğunu, mücadelesinin mücadelelerine ışık tutacağını kaydetti ve Tahsin i hiçbir zaman unutmazcağız dedi. Serdar Harp in ardından söz alan İMO İzmir Şubesi eski Başkanlarından Prof. Dr. Ömer Zafer Alku ise Vergin in yaşamı boyunca birlikte üretimden yana olduğunu ve kamusal yarar ilkesinden asla sapmadığını vurguladı. Törenin ardından Tahsin Vergin in naaşı mücadele arkadaşlarının ve dostlarının omuzlarında Doğançay Mezarlığına defnedildi. Tahsin Vergin Kimdir? Tahsin Vergin, 1949 yılında İzmir Karşıyaka da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Karşıyaka da tamamlayan Vergin 1972 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi nden mezun oldu yılları arasında Bayındırlık Bakanlığı Yapı İşleri 3. Bölge Müdürlüğü nde Mühendislik Hizmetleri Baş Mühendisliği görevini yürüttü yılında kamuda sürdürdüğü işinden ayrılarak, kendi firmasında proje ile yüklenicilik işlerine başlayan Tahsin Vergin evli ve bir erkek çocuk babasıydı. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adına Sahibi Serdar HARP Yazı İşleri Müdürü Zeki ERGİNBAY Zeki ERGİNBAY ( ) Levent DARI Yönetim Yeri: TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Necatibey Cad. No: Kızılay / Ankara Tel: Faks: E-Posta: teknikguc@imo.org.tr Web: Aralık 2010, Sayı:208, ayda bir yayınlanır, yerel süreli yayın. ISSN: Baskı: Mattek Matbaacılık Basın, Yayın Tanıtım Tic.San.Ltd.Şti. / Adakale Sok. No:32/27 Kızılay-Ankara / Baskı Tarihi: 01 Aralık 2010 / adet basılmıştır. Üyelerine parasız dağıtılır.