İSLÂM HUKUKUNDA İDDET VE HÜKÜMLERİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İSLÂM HUKUKUNDA İDDET VE HÜKÜMLERİ"

Transkript

1 T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLAHİYAT ANABİLİM DALI İSLAM HUKUKU BİLİM DALI İSLÂM HUKUKUNDA İDDET VE HÜKÜMLERİ Yüksek Lisans Tezi ÜZEYİR DURMUŞ İstanbul, 2006

2

3 T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İLAHİYAT ANABİLİM DALI İSLAM HUKUKU BİLİM DALI İSLÂM HUKUKUNDA İDDET VE HÜKÜMLERİ Yüksek Lisans Tezi ÜZEYİR DURMUŞ Danışman: PROF. DR. MEHMET ERKAL İstanbul, 2006

4 İÇİNDEKİLER Sayfa No. KISALTMALAR... IV GİRİŞ I. KONU...1 II. KAYNAKLAR...3 BİRİNCİ BÖLÜM İDDET KAVRAMI İKİNCİ BÖLÜM İDDET BEKLEMENİN SEBEP VE HİKMETLERİ I. İDDET BEKLEMENİN SEBEPLERİ...7 A. KOCANIN ÖLÜMÜ Sahîh Nikâh Sonrasında Fâsid Nikâh Sonrasında Mefkûd (Kayıp) Kocanın Hükmü...7 B. TARAFLARIN AYRILMASI Sahîh Nikâh Sonrasında Fâsid Nikâh Sonrasında...9 C. YASAK İLİŞKİ Hataen Gerçekleştirilen Yasak İlişki Kasten Gerçekleştirilen Yasak İlişki...10 II. İDDET BEKLEMENİN HİKMETLERİ...11 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İDDET BEKLEMENİN HÜKMÜ I. MÜSLÜMAN KADININ İDDET BEKLEMESİNİN HÜKMÜ...13 II. GAYR-İ MÜSLİM KADININ İDDET BEKLEMESİNİN HÜKMÜ...14 A. EBÛ HANÎFE NİN GÖRÜŞÜ...14 B. CUMHÛRUN GÖRÜŞÜ...14 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İDDET TÜRLERİ I. SEBEBİNE GÖRE İDDET TÜRLERİ...17 A. ÖLÜM İDDETİ Hamile Olmayan Kadının İddeti...17 I

5 2. Hamile Olan Kadının İddeti Kocası Mefkûd (Kayıp) Olan Kadının İddeti...20 B. BOŞANMA İDDETİ Hamile Olan Kadının İddeti Hamile Olmayan Kadının İddeti...30 a. Hayız görme devresinde olan kadınların iddeti...30 b. Hayız görme devresinde olmayan kadınların iddeti...39 C. YASAK İLİŞKİ İDDETİ Hataen Gerçekleştirilen Yasak İlişki Kasten Gerçekleştirilen Yasak İlişki...42 II. ÖLÇÜTÜNE GÖRE İDDET TÜRLERİ...45 A. KAR LARA BAĞLI İDDET...45 B. AYLARA BAĞLI İDDET...45 C. DOĞUMA BAĞLI İDDET...45 BEŞİNCİ BÖLÜM İDDETİN BAŞLAMASI VE SONA ERMESİ I. İDDETİN BAŞLAMASI...47 A. SAHİH EVLİLİK SONRASINDA İDDETİN BAŞLAMASI...47 B. FÂSİD EVLİLİK SONRASINDA İDDETİN BAŞLAMASI...48 C. AKİTSİZ BİRLİKTELİK SONRASINDA İDDETİN BAŞLAMASI...49 II. İDDETİN SONA ERMESİ...50 A) ÖLÇÜTÜ KAR OLAN İDDETLERİN SONA ERMESİ...50 B) ÖLÇÜTÜ AY OLAN İDDETLERİN SONA ERMESİ...51 C) ÖLÇÜTÜ DOĞUM OLAN İDDETLERİN SONA ERMESİ...51 III. ÖZEL DURUMLAR...55 A. İDDETLERİN YENİLENMESİ...55 B. İDDETLERİN DEĞİŞMESİ Aylardan Kar lara İntikâli Kar lardan Aylara İntikâli Kar lardan Doğuma İntikâli...58 C. İDDETLERİN KESİŞMESİ Hanefîlerin Görüşü Cumhûrun Görüşü...60 ALTINCI BÖLÜM İDDETTEN DOĞAN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER I. İDDET BEKLEYEN KADININ HAKLARI...62 A. NAFAKA HAKKI Ric î Talakla Boşanan Kadının Durumu Bâin Talakla Boşanan Kadının Durumu Kocası Ölen Kadının Durumu...65 B. SÜKNÂ HAKKI Boşanma Durumunda Süknâ Kocanın Ölümü Durumunda Süknâ...69 II

6 II. İDDET BEKLEYEN KADININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ...72 A. NİŞANLANMAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ Hıtbe Ta rîz...73 B. EVLENMEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ...76 C. EVDEN ÇIKMAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ Hanefî Mezhebi Mâlikî Mezhebi Hanbelî Mezhebi Şâfiî Mezhebi...85 D. YAS TUTMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ (İHDÂD/HİDÂD) İhdâdın Mükellefi...87 a) Kocanın ölümü durumunda...88 b) Kocanın boşaması durumunda İhdâdın Kapsamı...89 a) Elbiselerle ilgili yasaklar...92 b) Takılarla ilgili yasaklar...92 c) Kozmetikle ilgili yasaklar...93 III. İDDET VE TALÂK...95 IV. İDDET VE NESEB...98 V. İDDET VE MİRAS SONUÇ KAYNAKÇA III

7 KISALTMALAR a.g.e. : Adı geçen eser a.g.m. : Adı geçen makale a.s. : Aleyhi s-selâm a.y. : Aynı yer b. : İbn, bin Bk. (bk.) : Bakınız DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Hz. : Hazreti md. : Madde nşr. : Neşreden, tahkik eden ö. : Ölümü s. : Sayfa s.a.v. : Sallallâhu aleyhi ve sellem r.a. : Radıyallâhu anh (anhâ, anhumâ, anhum) TMK : Türk Medenî Kanunu thk. : Tahkik, tahkik eden trc. : Tercüme, tercüme eden ty. : Tarihsiz, baskı tarihi yok vb. : ve benzeri vd. : ve devamı v.s. : ve sâire yy. : Yayım yeri yok IV

8 GİRİŞ I. KONU İddet, evliliğin herhangi bir sebeple sona ermesi durumunda kadının yeni bir evlilik yapabilmek için beklemesi gereken süreyi ifade eder. Bunun için de iddet, evliliğin sona ermesinin belli başlı sonuçları arasında yer alır. Dînî olduğu kadar fıtrî ve insânî bir davranış olarak da algılanan ve Sâmî gelenek başta olmak üzere hemen hemen bütün toplumlarda ve dinlerde 1 rastlanan bu bekleme süresi, Kur ân ve hadiste aile hukûkunun diğer konularına nispetle daha ayrıntılı biçimde ele alınmış, evliliğin sona eriş tarzına veya kadının durumuna göre farklı süre belirlemelerine gidilmiştir. Bu süre, evlenme yasağının yanı sıra değişik kesimleri yakından ilgilendiren mesken, nafaka, nesep, mirasçılık gibi birçok hak ve yükümlülük için de ölçü kabul edildiğinden bu hususta zengin bir hukuk doktrini oluşmuş, konu, klasik dönem fıkıh literatüründe evliliğin sona ermesinin neticelerinden biri olarak iddet alt başlığı altında (Bâbu lidde) veya müstakil bir bölüm halinde (Kitâbu l-idde/ided) işlenmiştir. 2 İslâm dini, evlilik kurumuna büyük önem vermektedir. Bu nedenle evlilik sözleşmesinin yapılmasında olduğu gibi, evliliğinin sona ermesi veya erdirilmesinde de bu önemi hissettiren hukûk kuralları ortaya koymuştur, tarafların sadece ayrılmış olmalarını yeterli görmemiştir. Terminolojik anlamda kadınlar ve sözlük anlamında bazen de erkekler için iddet yükümlülüğü getirmiştir. İslâm hukûkunun iddetle ilgili hükümleri çeşitli devlet ve imparatorluklarda yüzyıllarca uygulanmış ve halen uygulanmaktadır. Yakın tarihimizde, 1917 yılında hazırlanan bir Hukûk-ı Aile Kararnamesi vardır. Bu kararname her ne kadar 1919 yılında Osmanlı devletinde yürürlükten kaldırılmışsa da, Osmanlı hakimiyetinden çıkan 1 Yahudilik ve Hristiyanlıktaki iddet uygulaması Gayr-i Müslim Kadınların İddet Beklemesinin Hükmü konusunda; İslâm öncesi Arap toplumundaki iddet anlayışına da Yas Tutma Yükümlülüğü konusunda ele alınacaktır. Ayrıca Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Türk toplumlarındaki iddet uygulamalarına yeri geldikçe dikkat çekilecektir. 2 H. İbrahim Acar, İddet, Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: Diyanet Vakfı Yayınları, 2000, XXI, 466 vd.

9 ve müstakilleşen ülkelerde daha uzun süre yürürlükte kalmıştır. Örneğin Suriye de 1953 yılına kadar mer iyyetini sürdürmüş, Lübnân ve ona mücâvir bölgelerde hâlen yürürlüğü devam etmektedir. Bu nedenle, adı geçen kararname Ezher Üniversite sinde Lübnan lı öğrencilere ders olarak okutulmaktadır. 3 Bunlar, genelde İslâm aile hukûkunun, özelde ise iddetle ilgili hukûkî düzenlemelerin hâlen gündemde olduğunu gösteren sadece birkaç örnektir. 3 Âile Hukûku Kararnamesi (Yayına Hazırlayan: Orhan Çeker), Konya: Mehir Vakfı Yayınları, ty., s

10 II. KAYNAKLAR İslâm hukûkunun iki ana kaynağı, Kur ân ve Sünnet tir. Bu nedenle tezimizde iddetle ilgili âyet ve hadislere öncelikle mürâcaat edilmiştir. Bakara, Ahzâb ve Talâk sûrelerindeki bir kısım ayetler; Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvûd başta olmak üzere çeşitli hadis kitapları ile Nevevî nin el-minhâc ı, Zeylaî nin Nasbu r-ra ye si ve Şevkânî nin Neylu l-evtâr ı gibi muhtelif hadis şerhleri çalışmamızda önemli bir yere sahiptir. Âyet ve hadislerden sonra bir diğer kaynağımız da bunlardan çıkarılan hükümleri içeren fıkıh kitaplarıdır. Bu bağlamda Hanefî, Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinin başlıca fıkıh kitaplarına, örneğin; Hanefî mezhebi için, Kâsânî nin (ö. 587/1191) Bedâiu s-sânâi ine, Merğinânî nin (ö. 593/1197) el-hidâye si ve şerhlerine, İbn Âbidîn in (ö. 1252/1836) Reddü l-muhtâr ına; Mâlikî mezhebi için Sahnûn un (ö. 240/854) el-müdevvenetü l-kübrâ sına, İbn Cüzeyy in (ö. 741/1340) el-kavânînu lfıkhiyye sine, Haraşî (ö. 1101/1689) ve Derdîr in (ö. 1201/1786) şerhlerine; Şâfiî mezhebi için, Şâfiî nin (ö. 204/820) el-ümm adlı eserine, Şirâzî nin (ö. 476/1083) el- Mühezzeb ine, Nevevî nin (676/1277) el-minhâc ına ve şerhlerine; Hanbelî mezhebi için Behûtî nin (ö. 1051/1641) Şerhu Münteha l-irâdât ve Keşşâfu l-kınâ adlı eserlerine başvurduk. Mukayeseli fıkıh kitabı niteliğindeki İbn Rüşd ün (ö. 595/1198) Bidâyetu l-müctehid ve nihâyetü l-muktesıd, İbn Kudâme nin (ö. 620/1223) el-muğnî, Ömer Nasuhi Bilmen in Hukuk-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu, Vehbe Zuhaylî nin el-fıkhu l-islâmî ve edilletuhu adlı eserleri de önemli müracaat kaynaklarımızdandır. Zaman zaman Zâhirî, Zeydî ve Ca ferî mezhebinin görüşlerine de yer verilmiştir. Bu bağlamda örneğin, İbn Hazm ın (ö. 456/1064) el-muhallâ ve Mehdî- Lidinillâh ın (ö. 840/1437) el-bahru z-zehhâr adlı eserlerine mürâcaat edilmiştir. Bütün bunlara ek olarak, iddet konusunun kanunlardaki uygulamasını göstermek ve mukâyese imkânı sağlamak üzere Osmanlı Hukûk-ı Aile Kararnamesi ne (1917) ve Türk Medeni Kanunu na zaman zaman atıfta bulunulmuştur. 3

11 BİRİNCİ BÖLÜM İDDET KAVRAMI İddet (çoğulu; ided), sözlük anlamı itibariyle saymak, sayılan şeyin miktarı, adet, sayı demektir. 4 Bu kelime, adedtü ş-şey e ıddeten cümlesinde, saymak; Allah katında ayların sayısı (iddet) on ikidir... 5 ayetinde ise, sayı anlamında kullanılmıştır. 6 İddet, genelde belli sayıda ay veya kar (temizlik/hayız) üzere hesap edildiği için bu şekilde adlandırılmıştır. İddet, bir İslam hukuku terimi olarak; kocası ölen, boşanan veya evliliği feshedilmiş kadının, bu evlilikle ilgisinin tamamen kesilmesi ve başkasıyla evlenebilecek duruma gelmesi için beklemesi gereken müddet 7 gelmektedir. anlamına Hanefîler iddeti tanımlarken iddet, evliliğin etkilerinden geriye kalanların sona ermesi için tesbit edilmiş müddettir demektedirler. 8 Fukahânın çoğunluğuna göre ise iddet; kadının bir müddet beklemesidir. Şu halde onlara göre iddet, beklemenin kendisi olmaktadır. 9 4 Muhammed b. Ebû Bekr b. Abdülkâdir er-râzî, Muhtâru s-sıhâh, Beyrût: Mektebetü Lübnân, I, 467; Muhammed b. Mükerrem İbn Manzûr, Lisânü l-arab, Birinci Basım, Beyrût: Dâru Sâdır, III, 281; Muhammed b. Ya kûb el-fîrûzâbâdî, el-kâmûsu l-muhît, yy. ty., I, 380; M. Mustafa Şelebî, Ahkâmu l-üsre fi l-islâm, İkinci Basım, Beyrût: Dâru n-nahdatu l-arabiyye, 1977, s Tevbe, 9/36. 6 M. Mustafa Şelebî, a.g.e., a.y. 7 Hayreddin Karaman, Mukayeseli İslâm Hukuku, Beşinci Basım, İstanbul: Nesil Yayınları, 1996, I, 382. Bu tanım, ayetlerden hareketle yapılmış genel bir tanımdır. Literatürde yasak ilişki sonunda da iddet beklenilmesi yönünde genel bir kanaat olduğu burada kaydedilmelidir. Nitekim ikinci bölümde incelenecektir. 8 Ebû Bekr b. Mes ûd el-kâsânî, Bedâiu s-sanâi, İkinci Basım, Beyrût: Dâru İhyâi t-turâsi l-arabî, 1998, III, Kâsânî, a.g.e., a.y.; Mansûr b. Yûnus el-behûtî, Keşşâfu l-kınâ, Beyrût: Dâru l-fikr, 1982, V, 411; Vehbe ez-zuhaylî, el-fıkhu l-islâmî ve edilletuhû, Üçüncü Basım, Dımaşk: Dâru l-fikr, 1989, VII, 624 vd. Bazı fıkıh kitaplarında dikkat çekilen bu farklılık, diğer bazılarında görülmemektedir. Anlaşılan o ki, bu konuda mezhepler içinde yorum farkları vardır. Çünkü iddet; Hanefî kaynaklarından el-lübâb da beklemek, Şâfiî kaynaklarından Nihâyetu l-muhtâc da müddet olarak tanımlanmıştır. Reddü lmuhtâr ın metni olan Dürrü l-muhtâr da iddet; şer an (hukuken) sebebi bulunduğu vakit kadına veya erkeğe lazım gelen bekleyiş olarak tarif edilmiştir. Bu tarif hâşiyede eleştirilmiş ve Hanefîlerin asıl görüşünün yukarıda Bedâiu s-sânâi den naklettiğimiz gibi olduğu vurgulanmıştır. Bkz. Muhammed b. Ahmed er-remlî, Nihâyetü l-muhtâc ilâ şerhi l-minhâc, Şirketü Mektebetü ve Matbaatü Mustafâ el- 4

12 Bu farklı bakış açıları, iddetlerin kesişmesi meselesinde değişik görüşlerin ortaya atılmasına neden olmuştur. Bu durumun bir örneği Özel Durumlar konusunda ele alınacaktır. İddet, terminolojik açıdan sadece kadının beklemesi gereken süreyi ifade etmekle birlikte; hukuki açıdan erkeğin bazı durumlarda beklemesi gereken müddet için de iddet tabiri kullanılmaktadır. 10 Erkeğin bu anlamda iddet beklemesi gereken durumlar yirmi tane olup bunların başlıcaları şunlardır: Bir erkek, boşadığı kadının kız kardeşi, teyzesi veya halasıyla evlenmek istediği takdirde, hanımının iddetinin bitmesini beklemek zorundadır. Çünkü, bu derece yakın akrabaların aynı kişinin nikahı altında bir araya getirilmeleri yasaktır. İddet bitmediği sürece, nikahın bütün etkileri sona ermiş olamayacağı için, iddet içinde evlilik bu yasağın ihlaline sebep olacaktır. Bu yasak, iki kız kardeşi birden nikahınız altında bulundurmanız size haram kılındı ayetine 12 ve bir kadınla halası veya teyzesi aynı kişinin nikahı altında bulundurulamaz hadisine 13 dayanmaktadır. 2. Bir erkek, dört hanımından birini boşadığı takdirde, yeni bir evlilik yapabilmek için onun iddetini bitirmesini beklemek mecburiyetindedir. Çünkü, aynı anda beş kadınla evli olmak ayetle yasaklanmıştır. 14 İddet bitmeden nikah bağı tamamen kopmadığı için, yeni bir evlilik yapabilmek için erkeğin iddetin sona ermesini beklemesi gerekir. 3. Bir erkek, üç defa boşadığı hanımıyla yeniden evlenebilmek için onun iddetini bitirmesini ve tahlilin gerçekleşmesini beklemek durumundadır. Tahlîl (helâl kılmak), üç boşama sonrasında beynûnet-i kübrâ (büyük ayrılma) ile ayrılan karı ve kocanın yeni bir nikâh ile bir araya gelebilmeleri için gerçekleşmesi şart olan işlemleri ifade etmektedir. Bunlar sırasıyla; Bâbî el-halebî, 1967, VII, 126; İbn Âbidîn Muhammed b. Ömer, Reddü l-muhtâr, Birinci Basım, Beyrût: Dâru l-kutubi l-ilmiyye, 1992, V, 177 vd.; Abdulganî el-ğanîmî el-meydânî, el-lübâb fî şerhi l-kitâb, Üçüncü Basım, Beyrût: Dâru t-turâsi l-arabî, 1997, II, İbn Âbidîn, a.g.e., V, 178; Şelebî, a.g.e., s Yirmi durumun tümü için bkz. İbn Âbidîn, a.g.e., V, 178 vd. 12 Nisâ, 4/ Buhârî, Nikâh 28; Müslim, Nikâh Nisâ, 4/3. 5

13 1. Kadının bir başkasıyla evlenmesi, 2. Kadının yeni eşiyle cinsel ilişkiye girmesi, 3. Yeni eşin kadını kesin olarak (bâin) boşaması, 4. Kadının bu boşama sonrasında iddet beklemesi işlemleridir. Bu şartların temel hukûkî dayanağı, (İkinciden sonra) koca eşini bir daha boşarsa, bundan sonra kadın, boşayandan başka bir koca ile evlenmedikçe ona helal olmaz ayetidir. 15 Bu ikinci evliliğin, sadece göstermelik bir evlilik olması yeterli değildir. Peygamber (s.a.v.) in ifade ettiği üzere, eşlerin cinsel ilişkiye girmesi de şarttır. 16 Bu tür durumlar, hukûkî uygulama bakımından iddet anlamı taşımakla birlikte yukarıda da değinildiği üzere terminolojik açıdan iddet olarak adlandırılmamaktadır. Bu nedenle ilerleyen bölümlerde sadece başta verilen tanımda belirtilen iddet ele alınacaktır. 15 Bakara, 2/ Buhârî, Talâk 3; Müslim, Nikâh 17. 6

14 İKİNCİ BÖLÜM İDDET BEKLEMENİN SEBEP VE HİKMETLERİ I. İDDET BEKLEMENİN SEBEPLERİ İddet beklemenin sebepleri şunlardır: 17 A. KOCANIN ÖLÜMÜ 1. Sahîh Nikâh Sonrasında Sahih nikahtan sonra kocanın vefatı, kadının iddet beklemesini gerekli kılar. Bu noktada cinsel ilişkinin gerçekleşmiş veya gerçekleşmemiş olması hükme tesir etmez. Kocası ölen kadının mutlak olarak iddet beklemesi gerekir. Çünkü, İçinizden vefat edenlerin hanımları, dört ay on gün iddet beklerler 18 ayeti mutlaktır. 2. Fâsid Nikâh Sonrasında Fâsid nikâh sonrasında cinsel birleşme olduğu takdirde kadının iddet beklemesi gerekir. Cinsel birleşme olmazsa iddet gerekmez. Bu durumda kadın hamile değilse üç kar görünceye, hamileyse doğum yapıncaya kadar iddet bekler. 3. Mefkûd (Kayıp) Kocanın Hükmü Kocası kaybolan kadının da bir başkasıyla evlenebilmek için ölüm iddeti beklemesi gerekir. B. TARAFLARIN AYRILMASI 1. Sahîh Nikâh Sonrasında Sahih bir evlilik akdi yapıldıktan ve cinsel ilişki gerçekleştirildikten sonra kocanın boşaması kadının iddet beklemesini gerekli kılar. Bu konuda hukukçular 17 Konunun detayları, İddet Türleri bölümünde ele alınacaktır. 18 Bakara, 2/234. 7

15 arasında görüş birliği vardır. Ancak halvet-i sahîhanın 19 yeterli sayılıp sayılamayacağı konusunda ihtilaf edilmiştir. Cedîd (sonraki) görüşünde İmâm Şâfiî, Zâhirîler, Ca ferîler ve İbn Abdilberr gibi bazı Mâlikîler halvet-i sahîhanın yeterli olmadığını ileri sürmüş ve...kendilerine dokunmadan önce onları boşarsanız, beklemeleri gereken bir iddet yoktur ayetini delil getirmişlerdir. 21 Kadîm (önceki) görüşünde İmâm Şâfiî ve diğer hukukçular ise, halvet-i sahîhanın yeterli olduğunu, çünkü halvette ilişki kurulma ihtimalinin bulunduğunu ifade etmişlerdir. Nitekim İmâm Ahmed b. Hanbel in rivâyet ettiğine göre Hulefâ-i Râşidîn, kapıyı kapatıp perdeyi çekip kadınla baş başa kalan kimsenin mehir ödemesi ve kadının da iddet beklemesi gerektiğine hükmetmişlerdir. 22 İhtiyâtı gözeterek verilen bu hüküm, kadına iddet bekleme, erkeğe de nafaka ve tam mehir verme yükümlülüğü getirdiği için kadının itibarını koruyucu ve erkeği daha dikkatli davranmaya sevk edici bir yaptırım niteliği de taşır. 23 Osmanlı Hukûk-ı Aile Kararnamesi nde cumhûrun görüşü esas alınmıştır. Kararnamenin ilgili maddesi şöyledir: Madde 146: Akd-i sahîh veya fâsidde ictimâ veya takarrub ile teekküdden evvel talâk veya fesh vukû bulursa iddet lâzım gelmez. 24 Erkeğin boşama hakkı sabit olduğu için, erkek tarafından kaynaklanan bütün 19 Halvet-i sahîha, cinsel sağlıkları yerinde olan tarafların cinsel olarak birleşmelerine engel bulunmayan bir ortamda baş başa kalmaları anlamına gelmektedir. Halvet-i sahîhanın gerçekleşebilmesi için; tabiî, hissî veya şer î bir engel bulunmaması şarttır: a) Tabiî engel: İster büyük ister küçük olsun akıl sahibi olan üçüncü bir şahsın bulunması. b) Hissî engel: Taraflardan birinde cinsel birleşmeye engel bir hastalık bulunması. Cinsel organın yapışık olması veya kemik veya ur nedeniyle birleşmenin mümkün olmaması buna örnektir. c) Şer î engel: Taraflardan birinin Ramazan ayı orucunu tutuyor olması veya ister nafile ister farz olsun hac veya umre için ihram giymiş bulunması şer î engele örnek olarak verilebilir. Bu şartları kısmen veya tamamen içermeyen halvete halvet-i fâside denmektedir. Bkz. Kâsânî, a.g.e., II, 588; Zuhaylî, a.g.e., VII, 291 vd. 20 Ahzâb, 33/ İbn Hazm, el-muhallâ, Beyrût: el-mektebetü t-ticârî, ty., X, 256; Remlî, a.g.e., VII, 128; Şelebî, a.g.e., s. 636; H. İbrahim Acar, a.g.m., XXI, İbn Kudâme, a.g.e., XI, 197 vd.; Remlî, a.g.e., VII, 128; Zuhaylî, a.g.e., VII, 628 vd. 23 H. İbrahim Acar, a.g.m., XXI, Âile Hukûku Kararnamesi, s. 63. Kararname de ictimâ ile halvetin kastedildiği Esbâb-ı Mûcibe Lâyihâsı nda belirtilmiştir. Anlaşılan o ki, halvetin sahîh olup olmaması hükme etki etmemektedir. Dolayısıyla bu yönüyle Hanefî görüşüne aykırıdır. 8

16 ayrılmalar talâk sayılır. Kadın tarafından kaynaklanan veya koca tarafından vukû bulmakla beraber kadın tarafından da gerçekleştirilmesi mümkün olan ayrılmalar ise fesih olarak adlandırılır. Örneğin; mehrin eksik verilmesinden veya kocanın kadına denk olmamasından kaynaklanan ayrılmalar birer fesihtir. Fesih, açık bir nedene dayanmıyorsa hâkim kararı olmaksızın, aksi halde hâkim kararıyla gerçekleşir. 25 Sonuç olarak, fesih ile vâki olan ayrılmalarda da kadın iddet bekler. 2. Fâsid Nikâh Sonrasında Sıhhat şartları noksan olan nikahlar fâsiddir. Şahitsiz yapılan nikah, muvakkat nikah, bir kadını kız kardeşi, halası veya teyzesiyle bir araya getiren nikah, başkasının hanımıyla onun evli olduğunu bilmeksizin yapılan nikâh fâsid nikâhlara örnek olarak verilebilir. 26 Fâsid nikâhlar, tarafların mütâreke (ayrışma) ile ayrılmasını gerekli kılar. Taraflar, kendiliklerinden ayrılmazlarsa hâkim onları tefrîk (ayırma) eder. Fâsid bir evlilik akdi yapıldıktan ve cinsel ilişki gerçekleştirildikten sonra evliliğin mütâreke veya tefrîk ile sonlandırılması durumunda kadının iddet beklemesi gerekir. Bu konuda İslâm hukukçuları ittifak etmişlerdir. Ancak sahih evlilikte olduğu gibi fâsid evlilikte de halvet-i sahîhanın iddet sebebi sayılıp sayılamayacağı noktasında ihtilâf etmişlerdir. Mâlikilere göre, fâsid evlilik sonrasında gerçekleşen halvet-i sahîha da iddet beklemeyi gerekli kılar. Diğer hukukçulara göre ise, fâsid bir evlilikten dolayı kadının iddet beklemesinin gerekmesi için cinsel ilişkiye girilmiş olması şarttır. 27 Osmanlı Hukûk-ı Aile Kararnâmesi nde cumhûrun görüşü tercih edilmiş ve bu durum şöylece hükme bağlanmıştır: Madde 75: Takarrub vukû bulsun bulmasın ale l-ıtlâk nikâh-ı bâtıl ile henüz takarrub vukû bulmayan nikâh-ı fâsid asla hüküm ifade etmez. Binâenaleyh beynlerinde nafaka, mehir, neseb, iddet, hürmet-i müsâhere ve tevârüs gibi nikâh-ı sahîh ahkâmı sâbit olmaz Ömer Nasuhi Bilmen, Hukûk-ı İslâmiyye ve Istılâhât-ı Fıkhiyye Kâmûsu, İstanbul: Bilmen Basım ve Yayınevi, ty., II, 183 vd. 26 Bkz. Bilmen, a.g.e., II, 24 vd.; Karaman, a.g.e., I, Zuhaylî, a.g.e., VII, 628 vd. 28 Âile Hukûku Kararnamesi, s

17 C. YASAK İLİŞKİ 1. Hataen Gerçekleştirilen Yasak İlişki İslâm hukukçuları, yanlışlıkla girilen yasak ilişkiden dolayı iddet beklemenin gerektiğinde ittifak etmişlerdir. 29 Buna göre örneğin, kadının yanlışlıkla kocasından başkası ile zifafa girmesi veya erkeğin yanlışlıkla karısı olmayan bir kadınla zifaf etmesi durumunda kadının iddet beklemesi gerekir. Bu durumda nikâh şüphesi (şüphetü n-nikâh) vardır. İhtiyât gerektiren bu tür durumlarda şüphe hakîkat konumundadır. Bu nedenle ihtiyât kabilinden olmak üzere bu kadının iddet beklemesi gerekir Kasten Gerçekleştirilen Yasak İlişki Mâlikî, Hanbelî ve Zâhirîler, zinâ edilen kadının da evlenmeden önce iddet beklemesi gerektiği görüşündedirler. Çünkü, bu tür bir ilişki de kadının hamile kalmasına neden olabilir. İmâm Ahmed den, kadının bir hayız görmesinin yeterli olduğu yönünde bir görüş de nakledilmiştir, bu aynı zamanda İmâm Mâlik in görüşüdür. Diğer hukukçular ise, iddetin nesebi korumak için şart koşulduğunu, zinâ eden erkeğe ise çocuğun nesebinin bağlanmadığını delil getirerek bu görüşe karşı çıkmışlar ve iddet beklemesinin gerekmediğini savunmuşlardır. 31 Bu kadın hamile kalmışsa, Mâlikîlere göre bu durumda, ölçütü aylar, kar lar ve doğum olan iddetlerden hangisi daha uzun sürüyorsa onunla iddet bekler. Hanbelî ve Zâhirîlere göre ise, doğum yapana kadar iddet beklemesi gerekir. Çünkü Hamile kadınların iddeti, çocuklarını doğurmaları ile sona erer 32 ayetinin hükmü geneldir Zuhaylî, a.g.e., VII, Kâsânî, a.g.e., III, İbn Hazm, a.g.e., X, 264; İbn Kudâme Muvaffakuddîn Ebû Muhammed Abdullâh b. Ahmed, el-muğnî, Birinci Basım, Kâhire: Dâru l-hicr, 1986, XI, 196 vd.; Zuhaylî, a.g.e., VII, Talâk Sûresi, 65/4. 33 İbn Hazm, a.g.e., X, 264; Behûtî, Münteha l-irâdât, III,

18 II. İDDET BEKLEMENİN HİKMETLERİ İddet beklemekle ilgili hükümler, hiç şüphesiz çeşitli hikmetleri gerçekleştirmek için ortaya konulmuşlardır. İddet beklemenin tespit edebildiğimiz hikmetleri şunlardır: 1. İddet ilk planda, kadının önceki kocasından hamile olup olmadığının anlaşılması ve böylece nesebin karışmasının önlenmesi amacına yönelik bir tedbir olarak görülmektedir. Bugün kadının hamile olup olmadığı tıbben kolayca tespit edilebildiği için iddet beklemeye gerek yoktur denilemez. Çünkü; birinci olarak iddetle ilgili hükümlere uymak kulluğun gereğidir. Kul, hükümlerin hikmetlerini tartışmaz, hükümlere uyar. İkinci olarak da, iddetin tek hikmeti bu değildir. Aşağıda gelecek olan hikmetler de son derece önemlidir. 2. İddet, evlilik kurumunun önemini hatırlatan bir işleve sahiptir. Evlilik sözleşmesi, onun değerini ortaya koyan bir şekilde gerçekleştirilmekte ve sona erdirilmektedir. Çünkü evlilik, hayatın en önemli sözleşmelerindendir. Dolayısıyla evliliğin sona ermesi de basit bir şekilde gerçekleşmemelidir. Bu nedenle, sadece ayrılmış olmak yeterli görülmemekte ve belli bir süre beklenilmesi zorunlu sayılmaktadır. 3. İddet, ric î talakta kocaya, bâin talakta ise her iki tarafa birden yeniden düşünme imkanı vermektedir. Bazı kocalar ani bir öfke sonucunda iyice düşünmeden eşlerini boşayabilmektedirler. Daha sonra sakinleştiklerinde yaptıklarına son derece pişman olmaktadırlar. İddet bu durumdaki kocalara yeni bir fırsat sunmaktadır. 4. Kocanın ölümü nedeniyle beklenen iddet, onun hatırasına saygıyı ve yuvaya bağlılığı simgelemektedir. Bu şekilde kadın, eşinin ölümüne üzüldüğünü göstermekte ve ona olan vefasını ortaya koymaktadır. Bu davranış, ölen kocanın akrabalarının olumsuz düşüncelere kapılmasını önlemesi açısından da çok önemlidir. Aslında iddet hem kadının hem de kocanın şerefini korumaktadır. Çünkü kadının kocasının ölümünden hemen sonra evlenmesi iki taraf hakkında da dedikoduların oluşmasına ve her iki tarafın da ailelerinin zarar görmesine neden olacaktır. 11

19 5. İddet, kadını etrafında oluşabilecek kötü zan ve niyetlere karşı korumaktadır. Bilindiği üzere ölüm veya boşanma sonucu eşinden ayrılmış olan bir kadın, çoğu zaman çeşitli dedikodulara konu olmaktadır. Şüphesiz ki bu, büyük bir haksızlıktır. Bu durumdaki kadın, iddet beklemeksizin evlenebilseydi oluşabilecek dedikodular zaten acı çekmekte olan kadını daha çok üzecek, belki de onu çeşitli psikolojik hastalıklara yakalanmasına neden olacaktır. 6. İddet, kadına psikolojik açıdan yeni bir evliliğe hazır hale gelme imkanı vermektedir. Ayrılık hangi nedenden kaynaklanırsa kaynaklansın insanda psikolojik bir baskı oluşturmaktadır. Bu baskının ortadan kalkması için belli bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Böylece kadın psikolojik açıdan yeni bir evliliğe hazır hale gelecektir. 34 Bütün bunlar, konunun başında da ifade ettiğimiz gibi iddetin tespit edebildiğimiz hikmetleridir. Bunların dışında da çeşitli hikmetlerinin olması mümkündür. 34 Bkz. H. İbrahim Acar, a.g.m., XXI, 466 vd.; Şelebî, a.g.e., s. 630 vd.; Bilmen, a.g.e., II, 394; Zuhaylî, a.g.e., VII, 627 vd. 12

20 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İDDET BEKLEMENİN HÜKMÜ İddet beklemenin hükmü, bu hükme muhatap olan kadının konumuna göre farklılık taşımaktadır. Bu nedenle, iddet beklemenin hükmü iki kısımda ele alınacaktır: I. MÜSLÜMAN KADININ İDDET BEKLEMESİNİN HÜKMÜ İddet beklemeyi gerekli kılan sebeplerden herhangi biri kendisi hakkında tahakkuk eden Müslüman bir kadının iddet beklemesi farzdır. Bu hükmün kitap, sünnet ve icmâ dan dayanakları vardır. 1. Kitaptan dayanakları: Yüce Allah, ölüm iddetiyle ilgili olarak Ölenlerinizin geride bıraktığı eşler dört ay on gün beklerler 35 ; boşanma iddetiyle ilgili olarak da hayız gören kadınlar için Boşanan kadınlar üç hayız (âdet) görünceye kadar beklerler 36, hayız görmeyen kadınlar için ise Kadınlarınızdan hayızdan kesilmiş olanlar ile hayız görmeyenler hakkında tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır 37 buyurmaktadır. Ayrıca hamile kadınların her iki halde de; hem ölüm hem de boşanma iddeti beklerken iddetlerinin doğum yapmaları ile sona ereceğini bildirmektedir: Hamile kadınların bekleme süresi doğum yapmalarıyla sona erer Sünnetten dayanakları: İddet konusu, hadislerde detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Yeri geldikçe bunlara temas edilecektir. Konuyla ilgili hadislerden biri şöyledir: Allah a ve ahiret gününe inanan bir kadının bir ölü için üç günden fazla yas tutması helal değildir. Ancak kocası müstesna... Çünkü onun için dört ay on gün yas tutar İcmâ dan dayanakları: İslam hukukçuları bu konuda icmâ etmişlerdir Bakara, 2/ Bakara, 2/ Talak, 65/4. 38 Talak, 65/4. 39 Buhârî, Talâk 48; Müslim, Talâk İbn Kudâme, a.g.e., XI, 193 vd. 13

21 II. GAYR-İ MÜSLİM KADININ İDDET BEKLEMESİNİN HÜKMÜ İslâm devletinin vatandaşı olan yahudi ve hristiyanlar, bazı alanlarda İslâm hükümlerine uymakla yükümlüdürler. İslâm hukukçuları, iddet konusunun da bu tür alanlardan olup olmadığını araştırmışlardır. Sonuçta, iki görüş ortaya çıkmıştır. Bunların birincisi Ebû Hanîfe nin, ikincisi de diğer hukukçuların (cumhûrun) görüşüdür. A. EBÛ HANÎFE NİN GÖRÜŞÜ Ebû Hanîfe, zimmiyenin (İslâm devletinin vatandaşı olan kitap ehli 41 kadın) iddet açısından durumunu iki kısımda ele almaktadır. Buna göre, eğer kocası Müslümansa mutlak olarak iddet beklemesi gerekir. Kocasının hakkına riayet için bunu yapmalıdır. Çünkü iddet, hem Allâh hakkıdır hem de kul hakkıdır. Kitap ehli olan bir kadın, birinci hakkı ifa etmeye zorlanamazsa da ikinci hakkı ifaya zorlanır. Şayet kocası Müslüman değil de zimmiyse, iddet beklemesi gerekmez. Ancak kendi dinlerinde bu konuda öngörülen bir kural varsa o zaman başka. Çünkü gayr-i müslimler, bu tür konularda kendi inançlarıyla baş başa bırakılırlar. Onları (kitap ehlini) kendi dinleri üzere serbest bırakınız hadisi 42 bunu emretmektedir. Fakat zimmînin nikahı altında bulunan kadın hamileyse doğuma kadar iddet beklemesi gerekir. Doğumdan önce başka bir erkekle evlenemez. Çünkü nesebi sabit olan ceninin hakkını gözetmek gerekir. 43 B. CUMHÛRUN GÖRÜŞÜ Zimmiye kadın, ister bir Müslümanın hanımı ister bir zimmînin hanımı olsun iddet beklemek zorundadır. Çünkü iddeti emreden ayetler umûm ifade eder. İmâm Mâlik, İmâm Şâfiî, İmâm Ahmed ile Ebû Hanîfe nin önde gelen iki talebesi İmâm Ebû Yûsuf ve İmâm Muhammed bu görüştedir. İmâm Mâlik in ölüm iddeti olarak bir hayız müddeti beklemesini yeterli gördüğü de nakledilmiştir. 44 Ayrıca Mâlikîlere göre, gayr-i 41 Yahudi veya Hristiyan. 42 Kaynağı bulunamadı. 43 Bkz. İbn Âbidîn, a.g.e., V, 211; Bilmen, a.g.e., II, Kâsânî, a.g.e., III, 302 vd.; İbn Kudâme, a.g.e., XI,

22 müslim kocadan ayrılan gayri müslim kadın iddet beklemeye zorlanamaz. Ancak, iddet konusunda İslâm mahkemesine başvurmaları durumu müstesnadır. 45 Bu iki görüşten birincisi daha isabetli görülmektedir. Çünkü İslâm dini gayr-i müslimlere özel hukuk alanında ve husûsen bu tür konularda geniş bir serbesti tanımıştır. İki tarafın da Müslüman olmadığı durumlarda taraflara İslam hukukunun hükümlerini uygulama zorunluluğu getirmek bu genel ilkeyle uyuşmamaktadır. Ancak taraflardan biri Müslüman olunca yaşanılan ülkenin kanunların esas alınması öngörülmektedir. Bu da gayet doğaldır. Hâmile kadının doğum yapana kadar iddet beklemesi noktasındaki genel hüküm ise, insan psikolojisiyle uyuşan evrensel nitelikli bir hükümdür tarihli Osmanlı Hukûk-ı Aile Kararnamesi nde genel anlamda Ebû Hanîfe nin görüşü esâs alınmış ve gayr-i müslimlerle evli olan gayr-i müslim kadınların bekleyeceği iddetler şöyle belirlenmiştir: Madde 148: Mûsevîlerde ale l-ıtlâk akd-i sahîh veya fâsidde talâk veya fesh veya zevcin vefâtı vukûunda iddet lâzım gelir. Müddet-i iddet doksan bir gündür. Şu kadar ki hâmil veya zât-ı veled olan kadının iddeti çocuğu iki yaşını ikmâl edinceye kadar imtidâd eyler. Çocuğun vefâtı halinde iddet, târih-i vefattan itibaren doksan bir gündür. Madde 149: Îsevîlerde müddet-i iddet ale l-ıtlâk firkatten itibaren bir senedir. Meğer ki vaz -ı haml etmiş ola. 46 Kararnamedeki bu hükümler, yahudi ve hristiyan din adamlarından alınan bilgiler doğrultusunda düzenlenmiştir. 47 Zimmiye ile ilgili olarak Hanefîler arasında mevcut olan ihtilâf harbiye 48 için de geçerlidir. Ebû Hanîfe ye göre, harbiye için iddet bekleme yükümlüğü yoktur. Ancak hamile ise, doğum yapana kadar onunla evlenilemez. Bu, iddet beklediği için değil, karnında nesebi sâbit bir çocuk bulunduğu içindir. 49 Yine ona göre, harbiye olan bir kadın, Müslüman olup İslâm ülkesine göç ederse Müslüman olmayan kocasıyla evliliği sona erer ve (Müslüman olup yanınıza göç eden kadınlarla) evlenmenizde sizin için bir 45 Bilmen, a.g.e., II, Âile Hukûku Kararnamesi, s. 63 vd. 47 Âile Hukûku Kararnamesi, s İslâm devletinin vatandaşı olmayan gayri müslim kadın. 49 İbn Âbidîn, a.g.e., V, 211 vd. 15

23 engel yoktur 50 ayeti hükmünce iddet beklemesi gerekmez. İmâmeyn e göre, her ikisi de iddet beklemek zorundadır Mümtehine, 60/ Merğinânî, a.g.e., III, 377; İbnü l-hümâm Muhammed b. Abdülvâhid, Fethü l-kadîr, Beyrût: Dâru Sâdır, ty, III,

24 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İDDET TÜRLERİ İddet türleri, iki farklı açıdan iki ayrı sınıflandırmaya tâbi tutulabilir: 1. Sebebine Göre İddet Türleri, 2. Ölçütüne Göre İddet Türleri. I. SEBEBİNE GÖRE İDDET TÜRLERİ İddet, ayrılığa sebep olan olayın türüne göre, üç kısımda incelenmektedir. A. ÖLÜM İDDETİ Kocası ölen kadının beklemesi gereken iddet süresi, onun hamile olup olmamasına göre değişiklik gösterir. 1. Hamile Olmayan Kadının İddeti Sahîh nikâh sonrası kocası ölen kadın eğer hamile değilse, Ölenlerinizin geride bıraktığı hanımlar, dört ay on gün iddet beklerler 52 ayeti gereğince dört ay on gün boyunca iddet bekler. Kocasının onunla gerdeğe girip girmemesi, kadının bulûğa ermiş olup olmaması arasında bir fark yoktur. İslâm hukukçuları, bu hüküm üzerinde ittifak etmişlerdir. 53 Çünkü, ayetin hükmü geneldir ve bu durum kaybedilen eşe saygının bir ifadesidir. Ayette belirtilen aydan maksat kamerî aydır. 54 Fâsid nikâh sonrası kocası ölen kadın ise hamile olmadığı takdirde, sadece üç kar müddeti iddet bekler. 55 Çünkü, ortada gerçek bir nikâh yoktur. Dolayısıyla nikâh nimetinin ortadan kalkması nedeniyle dört ay on günlük iddeti bekleyerek üzüntü belirtmenin gereği de yoktur. Fâsid bir nikâhtan sonra iddetin gerekli oluşu, sadece kadının hamile olup olmadığını ortaya çıkarmak içindir. Bu da her ne kadar kadının bir 52 Bakara Sûresi, 2/ İbn Kudâme, a.g.e., XI, H. İbrahim Acar, a.g.m., XXI, Hanefî ve Hanbelîlere göre üç hayız görünceye, Şâfiî ve Mâlikîlere göre üç temizlik devresi geçirinceye kadar iddet bekler. Zuhaylî, a.g.e., VII,

25 hayız görmesiyle ortaya çıkacak olsa da ihtiyâten üç hayız görmesi gerekir. 56 İddet beklemesi gereken kadın, hayız görmüyorsa, üç ay iddet beklemesi yeterli olur. 57 Osmanlı Hukûk-ı Aile Kararnamesi nde hamile olmayan kadının durumu şöylece hükme bağlanmıştır: hükme tâbidir. 59 Madde 143: Hâmil olanlardan maada zevci vefât eden ve nikâh-ı sahîh ile menkûhe olan kadınların ictima vukû bulsun veya bulmasın dört ay on gün iddet beklemesi lâzım gelir. 58 Kararnamenin 144. maddesinden anlaşıldığına göre fâsid evlilikler de aynı 2. Hamile Olan Kadının İddeti Kocası ölen kadın eğer hamileyse, Hamile kadınların iddeti, çocuklarını doğurmaları ile sona erer 60 ayeti hükmünce doğum yapmasıyla iddeti sona erer. Eski ve yeni İslâm hukukçularının çoğunluğunun görüşü budur. Saîd b. Mansûr ve Abd b. Humeyd in Hz. Ali den sahih senedle yaptıkları rivayete göre ise o, bu durumda iki süreden uzun olanıyla iddet beklemenin gerektiği görüşündedir. Bunun anlamı şudur: Eğer dört ay on günlük süre dolmadan doğum yaparsa, bu süre dolana kadar iddet bekler. Şayet dört ay on günlük süre doğumdan önce sona ererse, o zaman da doğum yapana kadar iddet bekler. İbn Abbâs da bu görüştedir, fakat bu görüşünden döndüğü de rivâyet edilmiştir. Zeydî hukukçulardan Mehdî-Lidînillâh (ö. 840/1437), el-bahru z-zehhâr adlı mukâyeseli hukuk kitâbında bu iki sahâbîye ek olarak, tâbiînden Şa bî ile yine Zeydî hukukçulardan Kâsımıyye, Müeyyed-Billâh ve Nâsır ın da bu görüşte olduğunu kaydetmiştir. Mâzerî de, aynı görüşü Mâlikîlerden Sahnûn a nispet etmiştir. 61 Ca ferîler de aynı görüştedir Kâsânî, a.g.e., III, 303; İbn Âbidîn, a.g.e., V, 184, 188; Bilmen, a.g.e., II, 371; Zuhaylî, a.g.e., VII, Bilmen, a.g.e., II, Âile Hukûku Kararnamesi, s Âile Hukûku Kararnamesi, a.y. 60 Talâk Sûresi, 65/4. 61 Muhammed b. Alî eş-şevkânî, Neylu l-evtâr, Birinci Basım, Beyrût: Dâru l-ma rife, 1998, VI, 825 vd.; Mehdî-Lidînillâh, el-bahru z-zehhâr, Birinci Basım, Beyrût: Dâru l-kutubi l-ilmiyye, 2001, IV, Şelebî, a.g.e., s

26 Bu ihtilâfın temelinde, Bakara sûresinin 234. ayeti ile Talâk sûresinin 4. ayetini uzlaştırma çabası yatmaktadır. Birinci ayette, kocası ölen kadının iddeti herhangi bir kayıt getirilmeksizin dört ay on gün olarak belirtilmektedir. İkinci ayette ise, yine bir kayıt konulmaksızın, hamile kadınların iddeti doğum yapmalarıyla sona erer, hükmü getirilmektedir. Görüldüğü üzere her iki ayet de mutlaktır. Dolayısıyla, bu ayetlerden hareketle üç ayrı hükme varılabilir: 1. Kocası ölen kadın, ister hamile olsun, ister olmasın dört ay on gün iddet bekler. Bildiğimiz kadarıyla bu hükme varan bir İslâm hukukçusu yoktur. 2. Kocası ölen kadının iddeti, hamile değilse dört ay on gün beklemesiyle; hamileyse doğum yapmasıyla sona erer. İslâm hukukçularının büyük çoğunluğunun görüşü budur. Osmanlı Hukûk-ı Aile Kararnamesi nde de bu görüş esas alınmıştır. 63 Bu görüşün dayandığı bazı deliller şöyledir: Übeyy b. Ka b (r.a.), Peygamber (s.a.v.) e, Ey Allâh ın elçisi, Hamile kadınların iddeti, çocuklarını doğurmaları ile sona erer ayeti, üç talakla boşananlar ve kocası ölenlerle mi ilgilidir? diye sormuş ve Evet, o ayet, üç talakla boşananlar ve kocası ölenlerle ilgilidir! cevabını almıştır. 64 Ümmü Seleme (r.a.), şöyle anlatmıştır: Subey a el-eslemiyye, kocasının ölümünden birkaç gece sonra loğusa oldu. Bu durum Rasûlullâh (s.a.v.) e bildirilince evlenmesini emretti (evlenebileceğini bildirdi). 65 İbn Mes ûd (r.a.), kocası ölen hamile bir kadınla ilgili olarak, Siz onun hakkında ruhsatı bırakıp şiddet gösteriyorsunuz. Halbuki kadınlarla ilgili kısa sûre (Talâk sûresi), uzun sûreden (Bakara sûresi) sonra inmiştir. Yani; Hamile kadınların iddeti, çocuklarını doğurmaları ile sona erer ayeti. 66 Yine İbn Mes ûd (r.a.), bu görüşünü yinelediği bir sözünde dileyenle bu konuda lanetleşebilirim bile! demekte ve kocası ölen hamile kadın doğum yapınca 63 Bkz. Âile Hukûku Kararnamesi, s. 63 (md. 144). 64 Ahmed b. Hanbel, el-müsned, No: 21146; Şevkânî, a.g.e., VI, 823 vd. Hadis, zayıftır. 65 Müslim, Talâk Buhârî, Tefsîr 2/16. 19

27 helal olur (evlenebilir) cümlesiyle kanaatini ortaya koymaktadır. 67 Ömer b. Hattâb (r.a.) ve oğlu İbn Ömer (r.a.) dan, doğum yaptığı takdirde ölü kocası henüz defnedilmemiş olsa bile evlenmesi helâl olur dedikleri de rivâyet edilmiştir Kocası ölen kadının iddeti, hamile değilse dört ay on gün beklemesiyle; hamileyse iki süreden uzun olanı tamamlamasıyla sona erer. Bu görüşün dayandığı delillerden biri şöyledir: Ebû Seleme b. Abdurrahmân şöyle anlatmıştır: İbn Abbâs (r.a.) ya, kocasının ölümünden yirmi gece sonra doğum yapan bir kadınla evlenilip evlenilemeyeceği soruldu. O da: Hayır, iki süreden uzun olanı geçmelidir. Bunun üzerine, Ama Allâh tebâreke ve teâlâ, Hamile kadınların iddeti, çocuklarını doğurmaları ile sona erer buyuruyor, dedim. Şöyle dedi: Bu ayet, boşanmayla ilgilidir. Ebû Hüreyre (r.a.), Ebû Seleme ile aynı kanaati paylaştığını ifade etmiştir. 69 Bu üçüncü görüş, ayetler arasında nesh veya tahsîs ilişkisi ileri sürmeden her iki ayetle de amel etmeyi sağlayan ihtiyatlı bir görüştür. Ayrıca bu görüş, ölmüş bulunan kocanın hatırasına saygı açısından da daha yerindedir. Her ne kadar bu saygının ölçüsü sadece iddet beklemek değildir denebilirse de 3. Kocası Mefkûd (Kayıp) Olan Kadının İddeti Mefkûd, sözlük anlamı itibariyle; kayıp (ma dûm) demektir. İslâm hukuku terminolojisinde, kendisinden haber alınamayan, nerede olduğu, yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen kayıp kimse, anlamında kullanılmaktadır. 70 Evinden çıkıp giden ve bir daha dönmeyen, yurt dışına çıkan ve kendisinden bir daha haber alınamayan, savaşa katılan fakat dönmeyen kimseler mefkûda örnek olarak verilebilir. Hanbelî hukukçu İbn Kudâme, mefkûd teriminin bu yerleşik tanımını biraz 67 Nesâî, Talâk 56. Elbânî, isnâdının sahîh olduğunu belirtmiştir. 68 Mâlik, Talâk Nesâî, Talâk Bkz. Kâsânî, a.g.e., V, 287; Ali b. Ebî Bekr el-merğinânî, el-hidâye şerhu Bidâyeti l-mübtedî, Birinci Basım, Beyrût: Dâru l-kutubi l-ilmiyye, 1996, III, 716; Meydânî, a.g.e., II,

28 daha detaylandırarak özetle şunları söylemektedir: Kayıp koca için iki hal düşünülebilir: İletişimin Tamamen Kopmadığı Durum Kayıp olan, fakat kendisinden haber alınabilen, mektup yollayan mefkûd kocanın durumu. Bu durumdaki mefkûdun karısı, İslâm hukukçularının ittifakıyla bir başkasıyla evlenemez. Ancak nafaka sorumluluğunu yerine getirmemesi durumunda kadının mahkemeye başvurup nikâhı feshettirme hakkı vardır. İletişimin Tamamen Koptuğu Durum Nerede olduğu bilinmeyen ve kendisinden hiçbir haber alınamayan mefkûd kocanın durumu. Bu durum da iki kısımda ele alınır: * Hayatta olduğu kanaatinin hakim olması: Ticâret, ilim tahsili, seyâhat vs. için yolculuğa çıkan, fakat kendisinden haber alınmayan kocanın durumu buna örnek verilebilir. Bu durumdaki mefkûdun öldüğü kesinlik kazanmadıkça karısıyla evlilik bağı ortadan kalkmaz. İmâm Ahmed (kendisinden yapılan rivâyetlerin birinde), İmâm Ebû Hanîfe ve İmâm Şâfiî (cedîd kavlinde) bu görüştedir. İmâm Ahmed den gelen bir başka rivâyete göre mefkûd doksan yaşına ulaşınca malı varisleri arasında taksim edilebilir. Bu hüküm, ilgili durumda kadının ölüm iddeti bekleyip evlenebilmesi anlamına gelmektedir. Ancak birinci rivâyet mezhebin genel görüşüdür. İmâm Mâlik ve kadîm kavlinde İmâm Şâfiî ise, bu durumdaki kadının dört yıl beklemesi gerektiğini ve daha sonra ölüm iddetini tamamladıktan sonra evlenebileceğini savunmuşlardır. * Vefât ettiği kanâatinin hakim olması: Birdenbire ortadan kaybolan, namaza gidip bir daha dönmeyen, ufak bir iş için yakın bir yere gidip geri gelmeyen, savaş meydanında kaybolan, tehlikeli bir yolculuğa çıkıp geri dönmeyen ve bulunduğu gemi arızalanıp beraber yolculuk yaptığı bazı kimseler boğularak ölen mefkûd kocalar bu bağlamda anılabilir. Kocası bu durumda olan kadınlar, İmâm Ahmed, İmâm Mâlik ve İmâm Şâfiî ye göre (kadîm kavlinde) dört yıl beklerler, daha sonra ölüm iddetini 21

29 tamamlar ve dilerse artık evlenebilirler. Ömer, Osmân, bir rivâyete göre Ali, İbn Abbâs ve İbn Zübeyr (r.a.) bu görüştedir. Hanefîler ve cedîd kavlinde İmâm Şâfiî ise, mefkûd kocanın öldüğü veya karısını terk ettiği kesinlik kazanana kadar bu kadın evlenemez, demişlerdir. Çünkü Peygamber (s.a.v.), Muğîre nin rivâyetine göre, Mefkûdun karısı, kendisine haber gelene kadar yine onun karısıdır buyurmuştur. Ayrıca Hz. Ali, Mefkûdun karısı, kendisine kocasının ölüm veya boşama haberi gelmedikçe evlenemez demiştir. 71 İbn Kudâme nin bu tasnifi konuyu kavramak açısından bir kolaylık sağlamakla birlikte bazı önemli ayrıntıları içermemektedir. Bu nedenle, her bir mezhebin mefkûdla ilgili görüşlerinin ayrı ayrı ele alınması gerekmektedir. a. Hanefîlerin Görüşü Hanefî mezhebine göre mefkûd, aksi kesinlik kazanana kadar hayatta kabul edilir. Bunun ölçüsü konusunda mezhep içinde çok sayıda görüş ileri sürülmüştür. Kâsânî nin dediğine göre zâhiru r-rivâye, bu konuda belli bir müddet takdir edilemeyeceğidir. Merğinânî nin ifadesine göre zâhiru l-mezheb, akranlarının tümünün vefât etmesi ile takdir edilmesidir. 120, 100, 90, 70 ve 60 yaş görüşleri de vardır. Fetvâ 90 yaş görüşü üzeredir. Müteahhir fukahâ 60 yaş görüşünü tercih etmiştir. İbnü l- Hümâm da, 70 yaşını doldurmuş olmasını ölçü almıştır. Bu görüşü ileri sürenler, şimdiki insanların genelde altmış yetmiş sene yaşadığını dikkate almışlar ve bunu destekleyen şu hadisi delil göstermişlerdir: Ümmetimin ortalama ömürleri altmış ile yetmiş yaş arasıdır. 72 Bütün bu görüşler, mefkûdun hayatta olduğu kanaatinin ağır bastığı durumlarla ilgili sayılabilir. Çünkü savaş meydanında veya yol kesicilerin bulunduğu bir yerde kaybolan kişi gibi, ölüm ihtimalinin daha büyük olduğu durumlarda yaşa bakılmaz. Bu tür durumlarda mefkûdun öldüğüne dair zann-ı galip oluşunca öldüğüne 71 İbn Kudâme, a.g.e., XI, 247 vd. 72 Bkz. Kâsânî, a.g.e., V, 289; Merğinânî, a.g.e., III, 719; Abdullâh b. Mahmûd el-mevsılî, el-ihtiyâr lita lîli l-muhtâr, Beyrût: Dâru l-erkam, ty., III, 50 vd.; İbn Âbidîn, a.g.e., VI, 462; Meydânî, a.g.e., II, 125 vd.; Bilmen, a.g.e., VII, 220 vd. Hadisi Tirmizî rivâyet etmiştir. Bkz. Deavât

30 hükmedilebilir. 73 Her iki durumda da, kocanın öldüğüne veya karısını boşadığına dair kesin bir haber gelmesi halinde, kadın iddet beklemeye başlar ve sonra evlenebilir. 74 b. Şâfiîlerin Görüşü İmâm Şâfiî den bu konuda iki rivâyet vardır. Kadîm (önceki) görüşüne göre, mefkûdun karısı nikâhı feshetme hakkına sahiptir. Buna göre kadın dört yıl bekler, daha sonra da dört ay on gün olan ölüm iddetini tamamlar. Çünkü Hz. Ömer in uygulaması bu yöndedir. 75 Cedîd (sonraki) görüşüne göre ise, kadının böyle bir hakkı yoktur. Bu konuda kesin bir bilgiye ulaşana kadar mefkûdun ölümüne hükmedilemez. Hz. Ali nin öldüğünü öğrenene kadar sabret sözü bu görüşü desteklemektedir. Şîrâzî, bu görüşün sahîh olduğunu söylemektedir. 76 Nevevî de bu görüşün azhar olduğunu ifade etmekte ve bu noktada herkesin; şehirde kaybolanla yolculukta kaybolanın, savaş meydanında kaybolanla gemisi batanın aynı hükme tabi olduğunu belirtmektedir. 77 c. Mâlikîlerin Görüşü Mâlikî mezhebine göre mefkûd için dört hal söz konusu olabilir: Savaş sırasında olmaksızın dâru l-harpte kaybolan: Bu kişi, esir hükmündedir. Doğumundan itibaren yetmiş veya bir başka rivâyete göre seksen sene geçmedikçe ne malı ne de karısı hakkında ölümüne hükmedilemez. Ancak Eşheb e göre, karısının nafakası devam etmediği veya iffetini kaybetmesinden korkulduğu zaman buna hükmedilebilir. Bu durumda kadın mahkemeye başvurup nikâhın feshini isteyebilir. Kâfirlerle yapılan bir savaş sırasında kaybolan: Bu kimsenin durumu hakkında devlet gerekli tahkikâtı yaptıktan sonra bir sene geçmesi beklenir. Ondan 73 Bilmen, a.g.e., VII, 221. Bu eserde, konuyla ilgili iki fetvâ örnek olarak nakledilmiştir. 74 Bkz. Merğinânî, a.g.e., III, 718 vd. 75 Hz. Ömer in bu görüşte olduğu, İbn Ebî Şeybe ve Abdurrezzâk ın Musannef leri başta olmak üzere çeşitli hadis kaynaklarında rivâyet edilmiştir. Bkz. Cemâleddîn Abdullâh b. Yûsuf ez-zeylaî, Nasbu rrâye (el-hidâye ile birlikte), III, 716 vd. 76 İbrâhîm b. Ali eş-şîrâzî, el-mühezzeb, Beyrût: Dâru l-fikr, ty., II, 146; Nevevî, Minhâcu t-tâlibîn, Beyrût: Dâru l-fikr, 1992, s Nevevî, Ravzatu t-tâlibîn, Birinci Basım, Beyrût: Dâru l-kutubi l-ilmiyye, 1992, VI, 377 vd. 23

31 sonra karısı iddet bekler. 78 Müslümanlar arasında yapılan bir savaş sırasında dâru l-islâm da kaybolan: Bu kimsenin karısının durumuyla ilgili üç rivâyet vardır: Birincisi; savaş başladığı andan itibaren iddet bekler. İkincisi; savaş sona erdiği andan itibaren iddet bekler. Üçüncüsü; Savaştan sonra devlet mefkûdla ilgili gerekli tahkîkâtı yaptıktan sonra bir sene geçmesi beklenir, sonra iddet bekler. İbn Rüşd, beklenilmesi gereken müddetin ilgili yerin uzak veya yakın olmasına göre değiştiğini ve en çok bir sene olabileceğini kaydetmiştir. Bu müddet, içtihatla belirlenir. Vebâ gibi bulaşıcı bir hastalığın olduğu bir bölgeye giden ve kendisinden haber alınamayan kişinin karısı da salgının sona ermesinden sonra iddet bekler. Savaş sırasında olmaksızın dâru l-islâm da kaybolan: Bu durumda kadın, mefkûdun öldüğü sâbit olana veya hala yaşaması pek mümkün olmayan bir yaşa ulaşana kadar ölümüne hükmedilemez. Bunun ölçüsü mu temed kavle göre yetmiş yaştır. Yetmiş beş ve seksen yaş görüşleri de vardır. Ancak bu durumda kadın, mahkemeye başvurur ve gerekli tahkîkât yapıldıktan sonra mefkûdun hayatta olup olmadığı noktasında bir bilgiye ulaşmaktan ümit kesilirse, bu andan itibaren dört yıl beklenir, daha sonra da kadın ölüm iddeti bekler. 79 d. Hanbelîlerin Görüşü Hanbelîler, mefkûdun durumunu iki bölümde ele almaktadırlar: Hayatta olduğu kanaatinin hakim olması: Ticâret, ilim tahsili, seyâhat vs. için yolculuğa çıkan, fakat kendisinden haber alınmayan kocanın durumu buna örnek verilebilir. Bu durumdaki mefkûdun öldüğü kesinlik kazanmadıkça karısıyla evlilik bağı ortadan kalkmaz. İmâm Ahmed, kendisinden yapılan rivâyetlerin birine göre, bu görüştedir. İmâm Ahmed den gelen bir başka rivâyete göre ise, mefkûd doksan yaşına ulaşınca malı varisleri arasında taksim edilebilir. Bu hüküm, ilgili durumda kadının 78 Bu, tercih edilen görüştür. Zira İbn Rüşd, bu konuda dört ayrı görüş olduğunu zikretmektedir. Bidâyetu l-müctehid, Birinci Basım, Beyrût: Dâru l-ma rife, 1997, III, Bkz. Abdüsselâm b. Saîd et-tenûhî (Sahnûn), el-müdevvenetü l-kübrâ, Mısır: Matbaatu s-saâde, 1323, II, 450 vd; Ebû Abdullâh Muhammed b. Abdullâh el-haraşî, Şerhu Muhtasarı şeyh Halîl, Beyrût: Dâru Sâdır, ty., II, 153 vd.; İbn Rüşd, a.g.e., III, 91; Bilmen, a.g.e., VII,

32 ölüm iddeti bekleyip evlenebilmesi anlamına gelmektedir. Ancak birinci rivâyet mezhebin genel görüşüdür. Vefât ettiği kanâatinin hakim olması: Birdenbire ortadan kaybolan, namaza gidip bir daha dönmeyen, ufak bir iş için yakın bir yere gidip geri gelmeyen, savaş meydanında kaybolan, tehlikeli bir yolculuğa çıkıp geri dönmeyen ve bulunduğu gemi arızalanıp beraber yolculuk yaptığı bazı kimseler boğularak ölen mefkûd kocalar bu bağlamda anılabilir. Kocası bu durumda olan kadınlar, İmâm Ahmed e göre dört yıl beklerler, daha sonra ölüm iddetini tamamlar ve dilerse artık evlenebilirler. Ömer, Osmân, bir rivâyete göre Ali, İbn Abbâs ve İbn Zübeyr (r.a.) bu görüştedir. 80 Osmanlı Hukûk-ı Aile Kararnamesinde, kocası mefkûd olan kadının durumunu düzenleyen maddelerden 126. madde Hanefî mezhebine, 127. madde ise Mâlikî mezhebine göre düzenlenmiştir. İlgili maddeler şöyledir: Madde 126: Bir kadının zevci ihtifâ veyahud müddet-i sefer veya daha karîb olan bir mahalle giderek teğayyüb edip veya mefkûd olup nafaka tahsili müteazzir olur ve zevcesi tefrîki taleb ederse hâkim tahkîkât-ı lâzıma icrasından sonra beynlerini tefrîka hükmeder. Madde 127: Nafaka cinsinden mal terkettiği halde teğayyüb eden bir kimsenin zevcesi hâkime bi l-mürâcaa tefrîkini taleb etse hâkim o kimse hakkında icrâ-yı tahkîkât eder. Nerede olduğuna ve hayat ve mematına dair haber alınmasından ye s hasıl olur ise ye s tarihinden itibaren dört sene te cîl eyler. İşbu müddet zarfında haber alınamadığı ve zevce talebinde musırr bulunduğu halde tarafeyni tefrîk eder. Eğer zevc muhârebede gaybûbet etmiş ise hâkim tarafeyn-i muhâribeynin üserânın yerlerine avdetinden itibaren bir sene mürûr eyledikten sonra tefrîka hükmeder. Her iki halde zevce hüküm tarihinden itibaren iddet-i vefât bekler. 81 Görüldüğü üzere 127. madde, Mâlikî mezhebine göre düzenlenmiştir. Bunun nedeniyle ilgili olarak Kararname nin Esbâb-ı Mûcibe Lâyihâsı nda şu mülahazalar yer almaktadır: Mefkûdun zevcesi ve malı hakkında gerek sâdât-ı Hanefiyye ve gerek diğer müctehidin hazeratı beyninde ihtilâfât-ı kesîre vaki olmuştur. Mezheb-i muhtara göre mefkûdun velâdetinden itibaren 90 sene mürûrundan ve bir tehlike ve muhâtara zamanında mefkûd olmuş ise mematı hakkında zann-ı galip husûlünden sonra mevtiyle hükmolunur. 80 İbn Kudâme, a.g.e., XI, 247 vd.; Behûtî, Keşşâfu l-kınâ, V, Âile Hukûku Kararnamesi, s

33 Emvâli o zamanda mevcûd olan veresesine verilir ve zevcesinin tefrîkine hükmedilir. İşbu mezheb nikâhın lüzûm-ı mahfûziyeti esasına müstenid ise de zevcenin hukûkunu asla nazar-ı itibara almamaktadır. İmam-ı Mâlik hazretleri mefkûdun dâr-ı harbde veya dâr-ı İslâm da gaybûbet ettiğine ve gaybûbetin bir tehlike esnasında olup olmadığına göre gerek zevcesi ve gerek malı hakkında hükmü dört hale irca etmiş ve bilâ-muhârebe dâr-ı harbde gâib olanları esir addederek gerek malı ve gerek zevcesi hakkında müddet-i inkırâz-ı akrân olan 70 seneyi nazar-ı itibara almıştır. Zaman-ı harbde dâr-ı harbde zâyi olanlar hakkında üç rivâyet vârid olup üçüncü rivâyete dâr-ı İslâm da gâib olanlar ile bir hükümde addedilmiştir. Dâr-ı İslâm da bir mühlike esnâsında gaybûbet edenlerin gerek zevcesi ve gerek malı hakkında tarafeyn-i muhâsımeynin mahallerine avdetine kadar mürûr eden müddeti kâfi addetmiş ve bir mühlike olmayarak gaybûbet edenlerin malı hakkında 70 senenin hitâm bulması ve zevcesi hakkında dahi mürâcaatı üzerine hâkimin icrâ edeceği tahkîkât neticesinde hayât ve memâtına ıttıladan ye s husûlünden itibaren dört sene sonra nikâhın feshine hükmedilmesi re yinde bulunmuştur. Müşârun ileyhin zevcât hakkındaki re yi zamanın efkâr ve îcâbâtına muvâfık olduğundan 127. madde o esas üzerine tanzim edilmiştir. 82 Ömer Nasuhi Bilmen de konuyla ilgili olarak şu yorumda bulunmaktadır: Mefkûdun zevcesine gelince: Bunun böyle uzun bir müddet intizarda bulunması, zararını müstelzim olabilir. Fakat bu hal, kendi hakkında bir iptilâdır, buna sabretmesi insanî bir vzifedir, zevciyet hukukuna riayet bunu icab ettirmektedir. Kocalarının vefatından sonra hâtıralarına riayet ederek başkaları ile evlenmeyen nice hakikatli kadınlar vardır. Zevcenin nafakadan mahrumiyeti halinde ise zevci namına hâkimin izniyle istidânede bulunması caizdir, bu kâbil olmayınca ictimâî heyetin himâyesine müstahik olur. Mahaza zevcinin böyle uzun boylu istiğrabına tahammül edemeyen veya nafakasının taazzüründen dolayı mutazarrır bulunan bir kadın, yukarıda yazıldığı vechile İmâm Mâlik ile İmâm Ahmed b. Hanbel hazretlerinin mezheblerine tevfikan zevcinden tefrik edilebilir. 83 Her iki yorum da dikkate alınarak şunlar söylenebilir: Kocası mefkûd olan kadınların iddetiyle ilgili hüküm verilirken, her bir kadının durumu ayrı olarak ele alınmalı; ailenin psikolojik, sosyal ve ekonomik durumu ve geleceği göz önünde bulundurularak şartlara en uygun hüküm verilmelidir. Zaten İslâm hukukçularının konuyla ilgili hükümleri de naslardan çok, bu çabanın ürünüdürler. 82 Âile Hukûku Kararnamesi, s. 99 vd. 83 Bilmen, a.g.e., VII, 226 vd. 26

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir. Bir İslâm hukuku terimi olarak; üç talakla boşanmış olan bir kadının, eski kocasına yeniden dönebilmesi için, üçüncü bir erkekle usûlüne göre evlenip, ölüm veya boşanma ile bu ikinci evliliğin sona ermesi

Detaylı

NAFAKA. Nafakasının yiyecek sınıfları ekmek veya un, tuz, yağ, sabun, odun ve her ihtiyaçta kullanılmak üzere laz

NAFAKA. Nafakasının yiyecek sınıfları ekmek veya un, tuz, yağ, sabun, odun ve her ihtiyaçta kullanılmak üzere laz NAFAKA 1 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Hind, kendisini boşayan kocasından hamile olduğunu ifade edip, gebelik Açıklama: Kadın ister fakir isterse zengin olsun, ister Müslüman isterse ehl-i kitaptan bulunsun,

Detaylı

Mehir hakkında Dinimizin Bildirdikleri

Mehir hakkında Dinimizin Bildirdikleri Mehir hakkında Dinimizin Bildirdikleri Karabük ten Ali Kılınç: Mehirle ilgili dinimizin emirleri nelerdir? Düğün nişan gibi mesut günlerde hanım kızlarımıza erkek tarafından takılan takıların mülkiyeti

Detaylı

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI (1) En Nisa Sûresi: 11. (2) El Meydani-El Lübab fi Şerhi'l Kitab-Beyrut: 1400 C: 4, Sh: 186. Ayrıca El Mavsili-El İhtiyar fi Ta'lili'l Muhtar-İst: 1980 Çağrı Yay. C: 5, Sh: 84. (3) El Mavsili-A.g.e. C:

Detaylı

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Kısacası

Detaylı

TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI)

TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI) TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI) O talak iki defadır. Her birinden sonra kadını ya iyilikle tutmak, ya da güzellikle ayırmak gerekir. (Bakara 2/229) Ey Peygamber! Kadınları boşadığınızda iddetleri içinde boşayın

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م ملسح القبعة والكوفية

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri -Ders Planı- Dersin konusu: islamda kadının giyim-kuşamı [tesettür- örtünme] Ön hazırlık: İlgili tezler: ismail yıldız nesibe demirbağ

Detaylı

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23

İÇİNDEKİLER. G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR 11 ÖNSÖZ 13 G r 17 I. YÖNTEM ve KONUNUN SINIRLANDIRILMASI 17 II. TERMİNOLOJİ 23 B r nc Bölüm KLASİK İSLÂMÎ PARADİGMA ve ORYANTALİST PARADİGMA 25 I. ORYANTALİST PARADİGMA ve KURUCU

Detaylı

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal dayanışma ve İslamî değerlerin mali olarak desteklenmesi

Detaylı

Fıkıh Soruları Ramazan Bayramı Fitre ve zekâtlar bayram bittikten sonra da verilebilir mi?

Fıkıh Soruları Ramazan Bayramı Fitre ve zekâtlar bayram bittikten sonra da verilebilir mi? Fıkıh Soruları Ramazan Bayramı Fitre ve zekâtlar bayram bittikten sonra da verilebilir mi? Zekatın ödenmesinin zamanı, aslî ihtiyaçlar ve borçlar düşüldükten sonra, nisap miktarı, zekâta tabi ve üzerinden

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 وعية اجلماعة يف قيام رمضان»

Detaylı

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? حكم تكر لعمر م يكو بينهما ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Hâmile kadın için haccın hükmü

Hâmile kadın için haccın hükmü Hâmile kadın için haccın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 20-432 جم حج احلامل» اللغة الرت ية «مد صالح املنجد رمجة: مدد مسلم شاه

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 الصيام برؤ ة واحدة» اللغة الرت ية «بن صالح

Detaylı

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi Niçin Teravih Namazı denilmiştir? Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir. Teravih namazı

Detaylı

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

Yazar= Soner DUMAN. Soru: Yazar= Soner DUMAN Soru: Bir ana-baba, çocuğuna karını boşayacaksın. Biz buna daha fazla dayanamayız, ya o ya da biz. Boşanmazsan hakkımızı helal etmeyiz diyor. Bu durumda çocuğun ana-babasına itaat ederek

Detaylı

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م مسح ا ىلع مخارها يف الوضوء» اللغة

Detaylı

İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı

İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı İslâm Hukukunda Kadının Boşa(n)ma Hakkı Yazar Dr. Öğr. Üyesi Suat Erdoğan ISBN: 978-605-2233-15-3 1. Baskı Eylül, 2018 / Ankara 100 Adet Yayınları Yayın No: 281 Web: grafikeryayin.com Kapak, Sayfa Tasarımı,

Detaylı

TALAK (BOŞANMA) İla'nın tahakkuk etmesi için birtakım şartlar vardır. Şöyle ki: 1- İla'da bulunan koca akıllı ve buluğ çağına erişmiş olmalıdır.

TALAK (BOŞANMA) İla'nın tahakkuk etmesi için birtakım şartlar vardır. Şöyle ki: 1- İla'da bulunan koca akıllı ve buluğ çağına erişmiş olmalıdır. TALAK (BOŞANMA) 1 - Behce Fetvalarından: "Üç tane karısı bulunan Zeyd, üçüncü hanımına hitaben, eğer diğer hanımlarım Açıklama: İla, bir erkeğin, zevcesiyle cinsi mukarenette bulunmamak için yaptığı yemin-i

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان Ramazan ayından kalan kaza orucunu, Şaban ayının ikinci yarısında tutmakta bir sakınca yoktur لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة ] تر [ Türkçe Turkish Bir Grup Âlim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة» باللغة

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Diyanet'in arşivinden daha neler çıktı neler

Diyanet'in arşivinden daha neler çıktı neler Diyanet'in arşivinden daha neler çıktı neler Mustafa Solak yazdı Diyanet İşleri Başkanlığı bulûğ yaşının alt sınırını kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak tespit etmişti. Bu ifadenin tepki çekmesi üzerine

Detaylı

İslam Hukukunda İddet. Iddah in Islamic Law. Fatih KARATAŞ* Özet. Abstract

İslam Hukukunda İddet. Iddah in Islamic Law. Fatih KARATAŞ* Özet. Abstract Özet Fatih KARATAŞ* Boşanma, boşanan taraflara hukukî olarak birtakım haklar sağlamakta ve görevler getirmektedir. Boşanmanın sonuçlarından en önemlisi iddet bekleme görevidir. Evliliğin sona ermesi halinde

Detaylı

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları [ ثريك Turkish ] Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 أكسام احلكم اتللكييف للصيام «باللغة الرتكية»

Detaylı

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır: Sorularlarisale.com "Kur'an ın her kelamı üç kaziyeyi müştemildir. Birincisi, bu Allah ın kelamıdır. İkincisi, Allah ca murad olan mana budur. Üçüncüsü, mana-yı murad budur..." İzah eder misiniz? "Kur'an

Detaylı

NİKAH-II (Rükün ve Şartları)

NİKAH-II (Rükün ve Şartları) İSLAM HUKUKU-I DERS -8 NİKAH-II (Rükün ve ) Prof. Dr. Abdülaziz BAYINDIR & Doç. Dr. Servet BAYINDIR İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri DERSİN AKIŞI Rükünleri Rükünlerde Aranan Şartlar

Detaylı

İSLAM AİLE HUKUKUNDA BİD Î TALAK MESELESİ

İSLAM AİLE HUKUKUNDA BİD Î TALAK MESELESİ İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, sy. 30, 2017, s. 337-363. İSLAM AİLE HUKUKUNDA BİD Î TALAK MESELESİ Doç. Dr. Ülfet GÖRGÜLÜ * Özet: Fıkhın boşanmayla ilgili hükümleri içinde en çok tartışılan konulardan

Detaylı

Seferiliğin Tahakkuku ve Şartları

Seferiliğin Tahakkuku ve Şartları Seferiliğin Tahakkuku ve Şartları Bizleri yoktan var edip sayısız nimetlerle donatan Allah Teâlâ Hazretlerine hamd eder, Dünya ve Ahiret saadetine kavuşmamız için bizlere gönderilen Efendimiz (sallallahu

Detaylı

Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi

Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi Babil Hukuku: Hamurabi kanunlarına göre, zevce çocuk doğurmazsa veya ağır bir hastalığa tutulursa, koca odalık alabilirdi.

Detaylı

Evlenme Akdi. şartları. rükunler/unsurlar. irâde beyanı (icap-kabul/sîga) taraflar (veli-vekil) akdin mevzuu (makudun aleyh)

Evlenme Akdi. şartları. rükunler/unsurlar. irâde beyanı (icap-kabul/sîga) taraflar (veli-vekil) akdin mevzuu (makudun aleyh) Evlenme Akdi rükunler/unsurlar şartları 1. İnikad şartları 2. Sıhhat şartları irâde beyanı (icap-kabul/sîga) taraflar (veli-vekil) akdin mevzuu (makudun aleyh) 3. Nefaz şartları 4. Lüzum şartları bu üç

Detaylı

TÜRK HUKUKUNDA ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA

TÜRK HUKUKUNDA ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA Arş. Gör. Oğuz ERSÖZ Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölümü TÜRK HUKUKUNDA ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA İÇİNDEKİLER SUNUŞ... V TEŞEKKÜR...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX

Detaylı

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular. Müminlerin annesi... İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular. Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbas ın hanımı Ümm-i Fadl ın kızkardeşi idi. İlk

Detaylı

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah Arapça da barış, esenlik ve selamet gibi anlamlara gelen selam kelimesi, ilk insan ve ilk peygamber Âdem den (a.s.) beri vardır: Allah Ademi yarattığı vakit, git şu oturan meleklere selam ver, selamını

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARINDA YÖNTEM VE TEKNİKLER SEMİNERİ KONU: ESKİ TÜRKLERDE KALIN VE KALININ HUKUKİ DURUMU HAZIRLAYAN

Detaylı

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. Eski Kavimlerde Miraç...18 1. Çeşitli Kabile Dinleri...19 2.

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI METODOLOJİSİ II

T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI METODOLOJİSİ II T.C. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI METODOLOJİSİ II KONU: OSMANLI DA EVLİLİĞİN SON BULMASI HAZIRLAYAN AYDIN DEMİREL DANIŞMAN

Detaylı

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ REGÂİB NAMAZI BİD'ATI بدعة صلا لرذلي ب ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 009-40 بدعة صلا لرذلي ب» باللغة لرت ية «حممد صالح ملنجد ترمجة: حممد

Detaylı

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen Muâz b. Cebel'in Hz. Peygamber in (s.a.v.) sorduğu

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU İLH322 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze

Detaylı

(KADINLARIN) HAYIZ, NİFAS VE İSTİHAZA HALLERİ. Kan Çeşitleri. Kadınlardan hayız, nifas ve istihaza (olmak üzere üç türlü) kan gelir.

(KADINLARIN) HAYIZ, NİFAS VE İSTİHAZA HALLERİ. Kan Çeşitleri. Kadınlardan hayız, nifas ve istihaza (olmak üzere üç türlü) kan gelir. (KADINLARIN) HAYIZ, NİFAS VE İSTİHAZA HALLERİ Kan Çeşitleri Kadınlardan hayız, nifas ve istihaza (olmak üzere üç türlü) kan gelir. Hayız: Âdet görmekten kesilme yaşına (sinn-i iyasa) [1] [1] henüz gel

Detaylı

Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir?

Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir? Fitre/Fıtra Fıtrayı kimler verir Soru: Kimlerin fitre vermesi gerekir? Hangi ürünlerden verilebilir? İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan Müslümanın

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

Yrd. Doç. Dr., Düzce Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Fıkıh Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. 1

Yrd. Doç. Dr., Düzce Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Fıkıh Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. 1 Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 10 Sayı: 50 Volume: 10 Issue: 50 Haziran 2017 June 2017 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 İSLAM HUKUKUNDA

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : 00700400 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön Koşul

Detaylı

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid Dînî olmayan münâsebetlerde gayr-i müslimleri kutlamanın hükmü ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

NAMUSA SALDIRI. Namusa saldırı fiillerini ana hatları ile şu şekilde toplamak mümkündür:

NAMUSA SALDIRI. Namusa saldırı fiillerini ana hatları ile şu şekilde toplamak mümkündür: Namusa Saldırı 327 NAMUSA SALDIRI Namusa saldırı fiillerini ana hatları ile şu şekilde toplamak mümkündür: Hayayı Ortadan Kaldıran Fiiller 1- Bir kadınla zina etmeye veya bir erkekle ilişkide bulunmaya

Detaylı

Question. İddetin manası nedir, kaç gündür, tıp bilimin ilerlemesine rağmen neden henüz bundan. istifade edilmektedir, delileri nedir?

Question. İddetin manası nedir, kaç gündür, tıp bilimin ilerlemesine rağmen neden henüz bundan. istifade edilmektedir, delileri nedir? Question İddetin manası nedir, kaç gündür, tıp bilimin ilerlemesine rağmen neden henüz bundan istifade edilmektedir, delileri nedir? Answer: İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan

Detaylı

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34) Nisa [4] 34 Nuşûz Darabe Boşanmadan Önceki İşler Hz. Muhammed Hiç Kimseyi Dövmemiştir Dövmek Yasaklanmış Eşini Döven Hayırsızdır Ayetin Mantığı Kaynakça Kadınların Dövülmesi (Nisa [4] 34) Konusuna Farklı

Detaylı

İSLAM AİLE HUKUKUNDA TAHLİL TAHLIL IN ISLAMIC FAMILY LAW Rifat USLU

İSLAM AİLE HUKUKUNDA TAHLİL TAHLIL IN ISLAMIC FAMILY LAW Rifat USLU Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 9 Sayı: 47 Volume: 9 Issue: 47 Aralık 2016 December 2016 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 İSLAM AİLE

Detaylı

İnsanlar arasında akrabalık bahşeden Allah Teala ya hamd, akrabalığın hükümlerini beyan eden Resulü Peygamber Efendimize salât-u selam olsun.

İnsanlar arasında akrabalık bahşeden Allah Teala ya hamd, akrabalığın hükümlerini beyan eden Resulü Peygamber Efendimize salât-u selam olsun. Süt Mahremiyeti İnsanlar arasında akrabalık bahşeden Allah Teala ya hamd, akrabalığın hükümlerini beyan eden Resulü Peygamber Efendimize salât-u selam olsun. Her çocuk anne sütüne muhtaç olarak doğar.

Detaylı

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ 76 KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ Kadına dübüründen yanaşmak haramdır. Dolayısıyla erkeğin kadına dübüründen yanaşması haram olup bazı imamlar bunu zina olarak değerlendirmişlerdir. Her ne kadar livata

Detaylı

İÇİNDEKİLER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21

İÇİNDEKİLER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21 İÇİNDEKİLER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI ÖZET... 18 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21 Zekât... 21 Fitre (Sadaka-i Fıtr)... 22 Sadaka... 22 Zekât ve Fitrenin Hikmeti... 22 Zekât ve

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ حكمة ريم م ا ير ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 حكمة ريم م ا ير» باللغة ال ية «مد صالح

Detaylı

İSLÂM HUKUKUNA GÖRE TAHLÎL NİKÂHI

İSLÂM HUKUKUNA GÖRE TAHLÎL NİKÂHI EKEV AKADEMİ DERGİSİ Yıl: 17 Sayı: 56 (Yaz 2013) 23 İSLÂM HUKUKUNA GÖRE TAHLÎL NİKÂHI Suat ERDEM (*) Öz İslam hukukuna göre nikâh ile oluşan bağın çözülmesi anlamına gelen talak, evliliği sona erdirmektedir.

Detaylı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri) ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve

Detaylı

Terceme : Muhammed Şahin

Terceme : Muhammed Şahin Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününde oruç tutmanın hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 حكم صيام يوم ميالد

Detaylı

Nikahı Fâsid ve Bâtıl Şeklinde İkiye Ayırmanın Yanlışlığı

Nikahı Fâsid ve Bâtıl Şeklinde İkiye Ayırmanın Yanlışlığı Nikahı Fâsid ve Bâtıl Şeklinde İkiye Ayırmanın Yanlışlığı Mustafa Ahmed ez-zerkâ Çev: Fatiha Bozbaş Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Hukuku Ana bilim dalı Doktora Öğrencisi

Detaylı

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

İslam hukukuna giriş (İLH1008) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İslam hukukuna giriş (İLH1008) KISA

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI

ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI 5 İÇINDEKILER ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI ÖZET 18 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21 Zekât 21 Fitre (Sadaka-i Fıtr) 22 Sadaka 22 Zekât ve Fitrenin Hikmeti 22 Zekât ve Fitrenin Aynı

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

İslâm Aile Hukukunda Nesebin (Soybağının) Reddi

İslâm Aile Hukukunda Nesebin (Soybağının) Reddi İslâm Aile Hukukunda Nesebin (Soybağının) Reddi İbrahim Yılmaz Yrd. Doç. Dr., Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Ana bilim dalı Öğretim Üyesi ibrh.yilmaz@hotmail.com

Detaylı

Cİ'RÂNE. Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Cİ'RÂNE. Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin Cİ'RÂNE ] ريك Turkish [ Türkçe Heyet Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 جلعرانة» اللغة الرت ية «موعة من العلماء رمجة: مد مسلم شاه مراجعة: ع رضا شاه 2011-1432 Birincisi: Ci'râne Bu

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 حكم نو يعيش يف حدة أحرم للحج

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

NİKAH-III (Evlenme Engelleri)

NİKAH-III (Evlenme Engelleri) İSLAM HUKUKU-I DERS -8 NİKAH-III (Evlenme Engelleri) Prof. Dr. Abdülaziz BAYINDIR & Doç. Dr. Servet BAYINDIR İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri DERSİN AKIŞI Evlenme Engelleri A) Sürekli

Detaylı

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ? ب[ İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ? [ Türkçe ] مسا لة تراي ي الهلال اللغة التركية [ Muhammed b.salih el-useymin محمد بن صالح العثيمين Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم

Detaylı

İSLAM FIKHINA GÖRE KADINLARIN ÂDET VE LOHUSALIK GÜNLERİNDE MESCİTLERE GİRİŞ SORUNU

İSLAM FIKHINA GÖRE KADINLARIN ÂDET VE LOHUSALIK GÜNLERİNDE MESCİTLERE GİRİŞ SORUNU İSLAM FIKHINA GÖRE KADINLARIN ÂDET VE LOHUSALIK GÜNLERİNDE MESCİTLERE GİRİŞ SORUNU ALİ YÜKSEK * Women s going to the Mosque in case of Menstruating and Puerperal in Islamic Fiqh Abstract: It has been discussed

Detaylı

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur. Mustafa Bülent Dadaş, Dr. 1979 da Adana da doğdu. Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ni bitirdi (2002). Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü nde Mecelle de Bulunan Hukuk-Dil İlişkisine Yönelik

Detaylı

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 هل شتط ف ملسح ع خلمار للمرأة شرتط للمسح ىلع» اللغة

Detaylı

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26 Hz. Peygamber Efendimiz, Mekke den Medine ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak, Mekke den Medine ye hicret eden muhâcirlerle Medine nin yerlisi olan Ensâr ı birbirine kardeş yaptı. Bu iki şehrin Müslümanlarını

Detaylı

ZEKÂT VE FİTRE NİN TOPLAMA VE DAĞITIMI

ZEKÂT VE FİTRE NİN TOPLAMA VE DAĞITIMI 5 İÇINDEKILER ZEKÂT VE FİTRE NİN TOPLAMA VE DAĞITIMI ÖZET 18 1. MESELE: ZEKÂT VE FİTRENİN AYNI OLUŞU 21 Zekât 21 Fitre (Sadaka-i Fıtr) 22 Sadaka 22 Zekât ve Fitrenin Hikmeti 22 Zekât ve Fitrenin Aynı Oluşu

Detaylı

Hadis Sünnet-i Seniyye Kur'ân-ı Kerîm Kötü Huylar ve Kötü Ahlak Takva ve Amel-i Salih Dünyadaki İmtihan Fıkıh

Hadis Sünnet-i Seniyye Kur'ân-ı Kerîm Kötü Huylar ve Kötü Ahlak Takva ve Amel-i Salih Dünyadaki İmtihan Fıkıh Risale Online Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [http://www.risaleonline.com/soru-cevap/islama-gorerecm] Hadis Sünnet-i Seniyye Kur'ân-ı Kerîm Kötü Huylar ve Kötü Ahlak Takva ve Amel-i Salih Dünyadaki

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım. TEMEL DİNİ BİLGİLER 1 Rabbin kim? Rabbim Allah. 2 Dinin ne? Dinim İslam. 3 Kitabın ne? Kitabım Kur ân-ı Kerim. 4 Kimin kulusun? Allah ın kuluyum. 5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

KİŞİSEL BİLGİLER. Ahmet ÜNSAL. Prof. Dr.

KİŞİSEL BİLGİLER. Ahmet ÜNSAL. Prof. Dr. KİŞİSEL BİLGİLER Adı-Soyadı: Unvan: Ahmet ÜNSAL Prof. Dr. Doğum Yeri ve Yılı: Mengen 1967 Bölüm: Temel İslam Bilimleri (İslam Hukuku) Tel: 312-9061582 E-Posta: ahunsal67@hotmail.com EĞİTİM BİLGİLERİ Derece

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني 1436 HİLALİN BİR YERDE GÖRÜLMESİYLE ORUCA BAŞLAMAK الصيام برؤية واحدة باللغة الرتكية Muhammed b. Salih el-useymîn اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren

Detaylı

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U 2 DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 3 İÇİNDEKİLER; 1. Ünite - Borç İlişkisinin Temel Kavramları- Borçların

Detaylı

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR ÖZGEÇMİŞ YÜKSEKÖĞRETİM KURULU 26.05.2014 Adres : İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi İcadiye-Bağlarbaşı Caddesi, No: 40 34662 Üsküdar/İstanbul Telefon E-posta : : 2164740860-1226 Doğum

Detaylı

Islamda bosanma hukmu

Islamda bosanma hukmu Islamda bosanma hukmu ( Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gozeterek boşayın ve iddeti sayın; Rabbiniz olan Allah'tan sakının; onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir

Detaylı

Post

Post Islamda bosanma hukmu ( Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gozeterek boşayın ve iddeti sayın; Rabbiniz olan Allah'tan sakının; onları, apaçık bir hayasızlık yapmaları hali bir

Detaylı

İSLAM HUKUKU ARAŞTIRMALARI DERGİSİ. Sayı: 27 Nisan 2016

İSLAM HUKUKU ARAŞTIRMALARI DERGİSİ. Sayı: 27 Nisan 2016 İSLAM HUKUKU ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Sayı: 27 Nisan 2016 İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, sy. 27, 2016, s. 457-478 KADININ İDDET BEKLEME YERİ VE İDDET ESNASINDA EVDEN ÇIKMASININ HÜKMÜ Yrd. Doç. Dr. Ali

Detaylı

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır. Türkiye de Diyanet İşleri Başkanlığı nın belirlediği ve uyguladığı imsak vakti, oruca başlama ve sabah ezanın okunması ile Müslümanların sabah namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli

Detaylı

UYGULAMA VE DELİLLERİ AÇISINDAN DÖRT MEZHEBE GÖRE NAMAZDA ELLERİN DURUMU

UYGULAMA VE DELİLLERİ AÇISINDAN DÖRT MEZHEBE GÖRE NAMAZDA ELLERİN DURUMU İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, sy. 28, 2016, s. 391-415. UYGULAMA VE DELİLLERİ AÇISINDAN DÖRT MEZHEBE GÖRE NAMAZDA ELLERİN DURUMU Prof. Dr. Şevket TOPAL, * Arş. Gör. Zahide KESKİN ** Özet: Namaz,

Detaylı