TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2009 Sayı: 49 Fiyatı: 3

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2009 Sayı: 49 Fiyatı: 3"

Transkript

1 TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2009 Sayı: 49 Fiyatı: 3 Azınlıkça 1

2 BU AY AZINLIKÇA AZINLIKÇA BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ TEMMUZ 2009 YIL:5 SAYI: ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ ΠΟΛΙΤΙΚΟ ΠΕΡΙΟΔΙΚΟ ΤΗΣ Δ. ΘΡΑΚΗΣ ΙΟΥΛΙΟΣ 2009 ΕΤΟΣ:Ε NO:49 SAHİBİ-SORUMLUSU ΙΔΙΟΚΤΗΤΗΣ-ΕΚΔΟΤΗΣ- ΔΙΕΥΘΥΝΤΗΣ EVREN DEDE GENEL KOORDİNATÖR ΓΕΝΙΚΟΣ ΣΥΝΤΟΝΙΣΤΗΣ AYDIN BOSTANCI YAYIN YÖNETMENİ ΣΥΜΒΟΥΛΟΣ ΕΚΔΟΣΗΣ İBRAM ONSUNOĞLU BU SAYIDA YAZARLAR Aydın Bostancı Dimostenis Yağcıoğlu Evren Dede Elçin Macar Fatih Nazifoğlu Γιώργος Δούδος Hakan Mümin Hatice Sali Herkül Millas İbram Onsunoğlu ADRES Marathonos Neoktista 3/A Komotini Tel: Fax: ΕΤΗΣΙΕΣ ΣΥΝΔΡΟΜΕΣ Ιδιώτες. : 36 Τραπεζες, Οργανισμοί: 98 Ν.Π.Δ.Δ, Α.Ε: 98 Δήμοι: 98 Euro Κοινότητες: 72 Aydın Bostancı Çağdaş Avrupaî Azınlık Politikası Bütün bunlar güzel ve olumlu gelişmeler. Fakat bunca gelişmenin yanı sıra çözülmeyen sorunlar nelerdir bir de dönüp onlara bakmak gerekiyor. Eğitimin temelini oluşturan anaokulları konusu öylece duruyor. Bakan Evripidis Stilyanidis bu konuda anaokullarına yardımcı tercüman eğitimcilerin istihdam edileceğini söylese de, bunun soruna çözüm getiremeyeceği herkesçe malum İçindekiler Herkül Millas Dünya Azınlıkları, Birleşiniz! Agos un ve Azınlıkça nın yayınları bu gelişmelere örnektir. Biri İstanbul da, ötekisi Gümülcine de çıkan bu azınlık yayınlarının yazı kadrosuna bakarsanız, azınlığın yeni kimliğini görürsünüz. Her iki yanda da çoğunluk diye bilinen, ama insan haklarından yana olan kimseler de yazmakta. Azınlıktan olanlar da artık kendi dar cemaat sınırlarının çok ötesindeki konularla ilgileniyorlar. Genel toplumu ilgilendiren gelişmelerde aktif aktör olma çabasındalar... Azınlıkça49 Evren Dede Bırak azınlık isterse açsın, isterse kapatsın!.. Azınlık oldun mu bir kere, bir başka seversin kendi cemaatine ait okulu öyle değil mi? Üstelik bir garip hancıdır azınlık okulları, varlıklarını sürdürmek için yolcuya, cemaate ihtiyaçları vardır. Sadece cemaatin yeterli sayıda olması da yetmez son tahlilde. Azınlık okullarına karşı devletin siyasî iradesi de özellikle önemlidir. İrade azınlık okullarının yok olması üzerine kurulmuşsa eğer, rahat edemezsiniz... Bırak azınlıkları ister kapatsın, ister açsın! Evren Dede Çağdaş Avrupaî Azınlık Politikası Aydın Bostancı Mustafa Kahramanyol İbram Onsunoğlu Dünya Azınlıkları, Birleşiniz! Herkül Millas Soydaş politikası nedir? Elçin Macar 1999 ve Türk-Yunan İlişkileri: 10 Yıl Önce, 10 Yıl Sonra Dimostenis Yağcıoğlu Su, toprak ve bereket... Hakan Mümin Batı Trakya ve Papaeftim Evren Dede Batı Trakya da 150 likler -V Evren Dede Sonumuz hayır olsun Hatice Sali ΚΑΘΕ ΜΟΡΦΗ ΡΑΤΣΙΣΜΟΥ ΕΙΝΑΙ ΚΗΛΙΔΑ ΣΤΟΝ ΑΝΘΡΩΠΙΝΟ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟ! Γιώργος Δούδος Rodop ili Türk Kadınlar Birliği davası usulsüz müracaattan dolayı sil baştan! Evripidis Stilyanidis 5 yıllık azınlıkpolitikasını değerlendirdi... Eski Ötüken taze Birlik, krize neden oldu!.. Kabak sonunda Olay Gazetesi ne patladı Çetin Mandacı Meclis te azınlık eğitimini gündeme getirdi. Yorgo Papandreou: Trakya Müslüman Azınlığı bizim iç meselemizdir! 2 Azınlıkça AZINLIKÇA - BATI TRAKYA AYLIK HABER YORUM DERGİSİ ΑΖΙΝΛΙΚΤΣΑ - ΜΗΝΙΑΙΟ ΤΟΥΡΚΟΕΛΛΗΝΟΦΩΝΟ ΠΟΛΙΤΙΚΟ ΠΕΡΙΟΔΙΚΟ ΤΗΣ Δ. ΘΡΑΚΗΣ

3 Yerel basına itidal çağrısı!.. Batı Trakya da son dönemlerde bazı yerel azınlık basınıyla bazı çoğunluk basını arasında müthiş bir ağız dalaşı yaşanıyor. Hafta geçmiyor ki, yeni bir provokatif yazı veya haberle karşılaşmayalım. Bu konuda, hangi gazeteler olduğunu hepimizin çok iyi bildiği çoğunluk ve azınlık gazetelerinin, aynı sertlikte birbirlerinin hassas noktalarına saldırması, bölgemiz açısından ciddi bir sorun. Çokkültürlü, çok etnisiteli bölgemizin bir arada yaşayabilme kültürünü zedeleyen, kamplaşmaları ve kavgaları körükleyen bu tür yazı ve haberler maalesef tarafları tehlikeli noktalara doğru sürüklerken hiçbir fayda da sağlamamaktadır. Azınlıkça dergisi olarak, hem azınlık basınına, hem de çoğunluk basınına itidal çağrısı yapmak istiyoruz. Çünkü sorunların, hakaret ederek, küfrederek, aşağılayarak, tahrik ederek ve provoke ederek çözüleceğine inanmıyoruz. Çünkü azınlık haklarının it dalaşına girerek kazanılacağına inanmıyoruz. Tıpkı çoğunluk basınının it dalaşına girerek bölgenin refahına ve bir arada yaşayabilme kültürüne hiçbir katkı sağlamadığı gibi Unutulmamalı ki, bizler çoğunluk basının hepsinin aynı çizgide hareket etmediğini biliyoruz. Aynı şekilde unutulmamalı ki, azınlık basını da hep birden aynı çizgide hareket etmemektedir. Etmiş olsaydı, zaten bölgede bu kadar çok gazete ve dergi çıkmazdı. Dolayısıyla her iki kesim de, kendi içerisindeki bu provokatör haberleri yazanların bölgenin barışçıl yaşamına dinamit yerleştirdiklerini görmeli ve huzurun sağlanması adına kendi içerisindeki bu aşırı uçların yazılarına inat diyaloga açık ve seviyeli yazılara ağırlık vermelidir. Elbette bazı azınlık basınının provokatif haberlerinin çoğunluk kesimini rahatsız ettiğini biliyoruz. Ama aynı şekilde bazı çoğunluk basını da azınlık kesimini provokatif haberleriyle rahatsız etmektedir. İşte belki bu noktada yapılması gereken, bir tarafın diğer tarafa yaptığı densizliğe karşı, diğer tarafın da aynı densizlikle cevap vermesi olmamalıdır. Hatırlatmak isteriz ki, bir azınlık gazetesi bütün azınlık adına konuştuğunu sansa bile sadece okuru kadar, çapı ve cürmü kadar yer yakmaktadır. Çoğunluk adına konuştuğunu sanan çoğunluk basını için de aynısı geçerlidir. Dolayısıyla, taraflar düşüncelerini demokratik kurallar ve aklıselim bir ifade tarzıyla dile getirmeyi tercih etmelidirler. Hakaret ederek, tahrik ederek, provoke ederek değil!.. Burada bir başka önemli hususu da dile getirmek istiyoruz: Azınlığımızın kendi sorunları dağ gibi yığılmışken ve onların çözülmesi için uğraşmamız gerekirken, bizi direkt olarak ilgilendirmeyen başka tartışmaların içerisine girmemiz esasında hiç doğru bir davranış değildir. Azınlığı belki bağlamayan ve hatta onun ötesinde belki de hiç ilgilendirmeyen tartışmaların içerisine sokmak bizlere asla fayda sağlamayacaktır. Unutmayalım! İstanbul da yaşayan Rumlar, Yunanistan ı veya Kıbrıs Rumlarını veya Pontusluları her yerde savunmak, onların tezlerini müdafaa etmek zorunda değildir. Çünkü İstanbul Rumları için birincil sırada önemli olan, İstanbul daki yaşamları, vakıfları, okulları, ibadet yerleri, gazeteleri, kurumları yani kısacası kendi cemaatleridir. Bizim için de aynısı geçerlidir. Batı Trakya da yeterli derecede sorun ve sıkıntı mevcuttur ve bizler için birincil sırada kendi cemaatimizi ilgilendiren sorunlar yer almalıdır. Sorunlar diyalogla, dürüst, samimi ve dostça dile getirilirse bizimle aynı demokratik değerleri paylaşan çoğunluk bireyleri mutlaka bir gün bize hak verecektir. Demokrasinin kuralları çerçevesinde ve terbiyeli bir şekilde dile getirdikten ve bu anlayışla hareket ettikten sonra hangi fikri taşırsa taşısın yazılan haber ve yorumların toplumlara fayda sağlayacağına dair inancımız sonsuzdur. editör Azınlıkça 3

4 Vitrin Evren Dede Bırak azınlıkları ister kapatsın, ister açsın! Azınlık oldun mu bir kere, bir başka seversin kendi cemaatine ait okulu, o soğuk beton yığınları, öyle değil mi? Üstelik bir garip hancıdır azınlık okulları, varlıklarını sürdürmek için yolcuya, cemaate ihtiyaçları vardır. Sadece cemaatin yeterli sayıda olması da yetmez son tahlilde. Diğer okullarla eğitim seviyesi açısından yarışması gerekir. Yani azınlık okulu, hem mükemmel bir eğitim vererek öğrencileri kendisine çekebilmeli, hem de cemaatin genç nüfusu yeterli oranda varlığını sürdürebilmelidir. Tabiî bütün bunların olması da yetmez; azınlık okullarına karşı devletin siyasî iradesi özellikle önemlidir. İrade azınlık okullarının yok olması üzerine kurulmuşsa eğer, rahat edemezsiniz, canınıza okurlar!.. İlköğretim müfettişleri kanaat raporu hazırlayıp sunmuşlar. Baştan söyleyeyim, raporda okulun kapatılması talebi Lozan Antlaşması madde 40 gerekçe gösterilerek reddediliyor! Müfettişler, Lozan Antlaşması nın 37 den 45 inci maddeye kadar azınlıkların korunması konularını kapsadığını belirtirken, bu hükümlerin temel yasalar olarak tanınmasını ve hiçbir yönetmeliğin (tüzüğün) ve hiçbir resmî işlemin söz konusu hükümlerden üstün sayılmamasını yükümlenir dendiğini yazmışlar. Yani, diyor müfettişler, Lozan çerçevesinde azınlıklar için anlaşma ve güvence altına alınmış bir okul, kurucuları tarafından istenilse bile kapatılamaz! İstanbul daki Aya Tanaş, Aya Dimitri, Aya Lefter Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı yönetim kurulu, 24 Şubat 2009 tarihli toplantılarında, kendilerine bağlı özel Rum ilkokulunun 6 yıldan bu yana öğrencisi olmadığı ve fiilen faaliyetine devam edemeyen aynı süre zarfında öğrenci kaydı olmadığı gibi, çevrede bulunan azınlık mensubu ailelerin yaşları ve sosyal durumlarına göre bundan sonra da öğrencisi olmayacağından dolayı, bahse konu ilkokulun kapatılmasını kararlaştırmış. Vakıf ilkokulun kapatılmasına ilişkin isteğini, 27 Şubat Cuma günü devlet yetkililerine sunmuş. Bunun üzerine İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü de, ilköğretim müfettişlerine bir inceleme raporu hazırlatmış, durumu inceleyin, görüşünüzü bildirin diyerek. Sırf rapordaki bu görüş bile ayrıca yorumlanmaya değer aslında. Çünkü, o zaman neden Ruhban Okulu kapalı, diye soruyorsunuz kendi kendinize. Hani azınlıkları koruma ve güvence altına alan Lozan çerçevesinde azınlığın kendisi talep etse bile okul kapatılamazdı? Raporun bir başka yerinde mütekabiliyet ilkesine gönderme yapılarak şöyle deniyor: Lozan daki 45. maddede ise; bu kesimdeki hükümlerle Türkiye nin Müslüman olmayan azınlıklarına tanınmış olan haklar, Yunanistan ca da, kendi ülkesinde bulunan Müslüman azınlığa tanınmıştır, denilmektedir. Böylece de, Lozan Antlaşması nın 45 inci maddesinde özel öğretim kurumlarının durumu ve azınlık vakıflarıyla ilgili olarak yapılacak düzenlemelerde mütekabiliyet ilkesinin aranacağı ifade edilmektedir... Müfettişler mütekabiliyet konusunu raporlarına 4 Azınlıkça

5 eklerken gerçek sorunu vurgulamışlar tabiî. Çünkü esas korku, Yunanistan ın da, Batı Trakya da azınlık okullarını mütekabiliyet çerçevesinde kapatabileceği endişesi. Belki bunu söylemekten dilimizde tüy bitti ama bir kere daha tekrar edelim: Lozan da ifade edilen mütekabiliyet ten kasıt, pozitif anlamdaki uygulamalardır. Eğer biri okul açarsa, diğer taraf da okul açacaktır. Yoksa biri okul kapatırsa, öbürü de okul kapatacaktır şeklinde değil. Fakat maalesef hem Türkiye hem de Yunanistan, kendi vatandaşları olan azınlıklara karşı gayet iyi bir amaçla Lozan da kullanılan mütekabiliyet anlayışını, tam tersine mel un bir anlayış çerçevesinde kullanmıştır. Sen vakıf arazisini mi istimlak ettin, ben de buradakilerin vakıf arazisini istimlak ederim şeklindeki çarpık zihniyetten bugüne kadar gerçekten çok çektik. Batı Trakya da azınlık anaokulu yok. Azınlık anaokulu talebi uzun bir dönemdir dile getiriliyor. Fakat bu talep İstanbul daki devlet zihniyetine benzer bir anlayışla çeşitli bürokratik engellere takılıp duruyor. Devletler kendi vatandaşlarından çekiniyor! Biri İstanbul da okulun kapatılmasına izin vermezken, diğeri de Batı Trakya da açılmasına izin vermiyor!.. Oysa bal gibi azınlık anaokulunun da kurulabilmesi gerekiyor. Ve azınlık ailelerine hangi okulu istiyorsa, devletse devlet anaokulu, özelse özel anaokulu, azınlıksa azınlık anaokulunu seçme serbestiyeti tanınması gerekiyor. İşte bu yüzden içimiz kanıyor ve haykırmak istiyoruz: Bırakın kendi vatandaşlarınız olan azınlık bireyleri istediğini yapabilsin; bırakın bir taraf yıllardır öğrencisi olmayan ve artık öğrenci gelmesi mümkün olmayan kendi ilkokullarını kapatabilsin; bırakın bu binaları başka amaçlarla kullanabilsinler. Ve tabiî bırakın Batı Trakya dakiler de azınlık anaokulu açabilsin! Kendi vatandaşlarınızın önünü açın işte! Thomas Szasz, Aptal insan ne affeder ne de unutur; saf insan affeder ve unutur, akıllı insan ise affeder fakat unutmaz. diyor. Belki ileride devletlerin biz azınlıklara karşı yaptığı bu yanlış uygulamaları affedeceğiz, yanlız unutacağımızı hiç sanmıyorum. Rodop ili Türk Kadınlar Birliği davası ne oldu? AİHM de azınlık derneklerinin lehine sonuçlanan kararların ardından bahse konu derneklerin yetkili mahkemelere, AİHM kararları çerçevesinde, resmî olarak tanınmaları için müracaatlarını yaptıklarını hepimiz biliyoruz. Yerel mahkemelere yapılan başvuruların sonuçları sırasıyla açıklanıyor. Şu ana kadar sadece Evros taki dernekler için olumsuz kararlar açıklandı. Fakat sırada kararı açıklanmamış dernekler de var. Bunlardan bir tanesi Rodop ili Türk Kadınlar Birliği. Bildiğimiz, Ocak 2009 da derneğin yeniden resmî olarak tanınması amacıyla mahkemeye müracaat ettiği. Doğal olarak başvurunun kabul edilip edilmediğinin ve kabul edildiyse sonucunun bu zamana kadar açıklanmış olması gerekiyor. Bahse konu karar, 26 Haziran Cuma günü açıklandı. Mahkeme, dernek avukatı Orhan Hacıibram ın yaptığı çok saçma bir hukukî usulsüzlükten dolayı Rodop ili Türk Kadınlar Birliği nin başvurusunu reddetti! Yunanistan da, mahkemeye dilekçe sunacak, davaya vekalet edecek, hukukî prosedürü sürdürecek ve imzası kullanılacak avukatın, davanın açıldığı bölgede avukatlık yapması isteniyor. Eğer avukat davanın görüldüğü bölgeye bağlı değilse en azından davanın görüldüğü bölge barosuna kayıtlı bir başka avukatın da olması şart. Dolayısıyla Rodop ili Türk Kadınlar Birliği nin mahkemeye sunduğu dilekçeye Rodop Avukatlar Barosu na kayıtlı olan bir avukatın da imza atması gerekiyordu. Rodop ili Türk Kadınlar Birliği avukatı Orhan Hacıibram avukatlık mesleğinde yılların kurdu. Nasıl bu hataya düştüyse artık, dilekçeyi mahkemeye sunarken İskeçe ilinde avukatlık yaptığını ve son tahlilde İskeçe Barosu na kayıtlı olduğunu unutuvermiş! Dolayısıyla Rodop ilinde yapılan müracaat dosyasında İskeçe Barosu na kayıtlı bir avukatın imzası bulunduğundan ve dava Rodop ilinde görüldüğünden dolayı müracaat reddedilmiş. Böylece tam altı ay bu usulsüzlükten dolayı kaybettiler. Rodop ili Türk Kadınlar Birliği Başkanı aynı zamanda Gündem Gazetesi nin de sahibi. Gel gelelim bu kadar zaman geçmesine rağmen toplumu ilgilendiren bu davanın neticesini gazetelerinde haber yapmadılar. Etik kaygısı nedir bilmemek, işimize gelmeyen haberleri hasır altı etmek böyle bir şey olmalı! Azınlıkça 5

6 Genç bakış Aydın Bostancı Özellikle son yıllarda siyasi parti liderlerinin azınlık ile ilgili açılımlardan söz ederken çağdaş azınlık politikası söylemini kullanmayı çok sevdikleri herkesçe malum. İşte eski Eğitim ve Dinişleri şimdiki Ulaştırma Bakanı Evripidis Stilyanidis düzenlediği toplantılarda azınlıkla ilgili olarak bu söylemi sıkça kullanıyor. Peki hakikaten çağdaş Avrupaî azınlık politikasından söz etmek mümkün mü? Veya azınlığın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde yapılan altyapı projeleri, yol, su, sağlık merkezleri gibi çalışmaları çağdaş azınlık politikasının bir parçası olarak değerlendirebilir miyiz?. Ulaştırma ve İletişim Bakanı Evripidis Stilyanidis, 9 Temmuz Perşembe günü Gümülcine nin Criss & Eve otelinde düzenlediği toplantıda, 2004 yılından itibaren hükümetin uyguladığı Çağdaş Avrupaî Azınlık Politikası nın sonuçlarını kamuoyuna tanıttı. Toplantıda eski ND milletvekilleri olmak üzere, Gümülcine Belediye Başkanı, Hemetli, Mehrikoz ve Maronya belediye başkanları, hükümetin azınlığa yönelik uygulamaya koyduğu olumlu faaliyetlerinden söz ederek, Ulaştırma ve İletişim Bakanı Evripidis Stilyanidis e bu yöndeki katkılarından ötürü teşekkürlerini bildirdiler. En sonunda sözü sayın Stilyanidis alarak hükümetin 2004 yılından itibaren azınlığa yönelik uyguladığı faaliyetleri ve gelişmeleri anlatan bir konuşma yaptı. Stilyanidis, azınlığın öncelikli sorununun eğitim olduğunu belirterek ilk ve ortaöğretimin yanı sıra, yüksek öğretim ve yetişkinlere yönelik düzenlenen hayat boyu eğitim çalışmalarına değindi. Bakan konuşmasında, Trakya nın azınlık bölgelerinde toplam olarak 65 anaokulu faaliyet göstermekte, eğitim ve öğretim yılında ise Trakya 6 Azınlıkça Çağdaş Avrupaî Azınlık Politikası Bugün için Bakan, faaliyet raporunu anlatan bir broşür hazırlarken bile bunu üç dilde hazırlıyor. (Yunanca, Türkçe ve İngilizce) Peki o zaman insanın şunu sorası geliyor: Azınlık için kurulan anaokullarının tek dilde olması mümkün olabilir mi? bölgesinde toplam 194 azınlık ilköğretim okulu faaliyetini sürdürmektedir. Bunlardan 145 i dağlık ve ulaşılması zor bölgelerde bulunmakta, asgari öğrenci sayısına sahip olmamalarına rağmen öğrencilere kolaylık sağlamak amacıyla bu okullar açık kalmaya devam etmektedir. Azınlık öğrencilerinin daha kolay Yunanca öğrenebilmeleri amacıyla öğrencilere yönelik özel olarak hazırlanmış kitaplar ve programlar uygulanmaktadır. Bunun yanı sıra Türkçe kitaplar da azınlık okullarına dağıtılmıştır dedi. Stilyanidis sözlerinin devamında, orta ve lise eğitimine de değinerek Gümülcine ve İskeçe nin de Şahin köyünde faaliyet gösteren iki medresenin eğitiminden bahsederek, bu okullarda devlet eğitim programının yanı sıra, öğrencilere, camilerdeki din adamı ihtiyacını karşılamak üzere din eğitimin verildiğini belirtti. Bakan, azınlık öğrencilerinin büyük bölümünün devlet ortaokul ve liselerini seçtiklerini belirterek, devlet okullarında okuyan azınlık öğrencilerinin sayılarıyla ilgili olarak istatiksel rakamlar verdi. Stilyanidis, öğretim yılında Trakya daki devlet ortaokulu, genel ve meslek liselerinden kız ve erkek öğrenci mezun

7 olurken, bu sayı öğretim yılında öğrenciye ulaşmıştır açıklamasında bulundu. Bakan Stilyanidis, orta ve lise eğitimiyle ilgili olarak ta, Trakya daki bazı devlet ortaokulu ve liselerinde pilot uygulamayla Türkçe dili eğitiminin verilmeye başlandığını, üniversiteye giriş imtihanında azınlık öğrencilerine uygulanan % 0,5lik kontenjan ayrıcalığının tanındığını belirterek, son 5 yılda Yunanistan üniversiteleri ve yüksek okullarında okuyan azınlık öğrencilerinin oranında % 168 artış kaydedildiğini söyledi. Son olarak eğitim konusunda Bakan Stilyanidis, hayat boyu eğitim ile ilgili olarak Gümülcine başta olmak üzere, Şapçı, Hemetli, Neo Sidirohori, Dedeağaç ve İskeçe nin Mustafçova ve Dolaphan yerleşim bölgelerinde ikinci fırsat okullarının açıldığını ve döneminde 16 yaşın üzerinde toplam yetişkin azınlık bireyinin okumayazma eğitim ve öğretim programlarına katıldığını söyledi. Ulaştırma ve İletişim Bakanı Evripidis Stilyanidis in azınlığa yönelik faaliyet raporunu içeren çalışmalarını, Yunanca, Türkçe ve İngilizce olarak hazırlamış olduğu broşüründen öğrenmek mümkün. Bütün bunlar güzel ve olumlu gelişmeler, fakat bunca gelişmenin yanı sıra çözülmeyen sorunlar nelerdir bir de dönüp onlara bakmak gerekiyor. Eğitimin temelini oluşturan anaokulları konusu öylece duruyor. Bakan Stilyanidis bu konuda anaokullarına yardımcı tercüman eğitimcilerin istihdam edileceğini söylese de, bunun soruna çözüm getiremeyeceği herkesçe malum. Bugün için Bakan, faaliyet raporunu anlatan bir broşür hazırlarken bile bunu üç farklı dilde hazırlıyor ve bu diller de Yunanca, Türkçe ve İngilizce olarak seçiliyor. Peki o zaman insanın sorası geliyor: Azınlık için kurulan anaokullarının tek dilde olması mümkün olabilir mi? Anaokullarının Çiftdilli mi, Çokkültürlü mü yoksa azınlık anaokulu mu olacakları şimdilik tam bir muamma. Konuya yetkililerin açıklık getirmesi gerekiyor. Sonra sayın Stilyanidis in açıklamış olduğu rakamlarda son yıllarda azınlık öğrencilerinin devlet ortaokul ve liselerini kendi istekleriyle seçmiş oldukları belirtildi. Dolayısıyla görüldüğü gibi devlet okullarını seçmek isteyen zaten kendi isteğiyle seçiyor, aynen azınlık okullarında olduğu gibi, anaokulları konusunda da aynı şekilde iki seçenek azınlık öğrencilerine sunulmalıdır. İsteyen devlet anaokuluna gidebileceği gibi, isteyen de çiftdilli veya azınlık anaokuluna gidebilme seçeneğine sahip olmalıdır. Bu konu yardımcı tercüman istihdam edilerek çözülecek bir konu değildir. Fakat burada da önemli bir hususun altını çizmek gerekiyor. Okul öncesi eğitim zorunlu eğitim kapsamına alındığından bu yana, sürekli biz azınlık anaokulu veya çiftdilli anaokulu istiyoruz diye yazıp çiziyoruz. İyi tamam da, şimdiye kadar herhangi bir azınlık belediye ve nahiye başkanı bu yönde resmî bir müracaatta bulunmuş mu acaba? Bulunmuşsa ne zaman ve hangi tarihte bu müracaat yapılmış? Mesela Sirkeli Belediye Başkanı Hasan Kaşif in bölgede devlet ortaokulu açılması için yapmış olduğu müracaatı neredeyse sağır sultan bile duydu. Azınlık anaokullarının açılması konusunda azınlık belediye ve nahiye başkanlarının şimdiye kadar yapılmış resmi bir müracaatı var mı? Anaokulu konusunun çözüme kavuşturulabilmesi için sadece Yüksek Tahsilliler Derneği nin açıklamaları yeterli değildir. Bu konularda resmi başvuru gerekir ve bu başvuruyu yapacak olan kişiler de azınlık belediye ve nahiye başkanlarıdır. Şimdiye kadar biz bu yönde resmi olarak yapılmış bir başvuru duymadık, görmedik. Yapılmış olsaydı herhalde Hasan Kaşif in başvurusunda olduğu gibi bu herkesçe duyulur ve bilinirdi. Sonra anamuhalefet partisinden bugün iki azınlık milletvekiliyle parlamentoda temsil ediliyoruz. İki azınlık milletvekilinin, azınlık anaokullarının açılması konusunda düşünceleri ve çalışmaları nelerdir, bunları bilip öğrenmek istiyoruz. Mesela geçenlerde İskeçe ili PASOK partisi milletvekili Çetin Mandacı, Eğitim Bakanı Aris Spiliotopoulos a yönelttiği soru önergesinde, İskeçe ilindeki düşük eğitim seviyesini örnek göstererek azınlık eğitiminin kalitesini yükseltmek için ne tür çalışmalarda bulunulduğunu sordu. Fakat azınlık anaokulu konusuna hiç değinmedi. Üstelik bölgesinde azınlık anaokulu talebi varsa bunu resmi olarak hangi belediye istiyor o bile meçhul! Anaokulları konusunda herkes bir şeyler söylüyor, ağzı olan konuşuyor, hatta öyle ki, aynı şeylerin basında tekrar tekrar yazılması ve okunması artık insana kabak tadı veriyor. Asıl önemli olan şey konunun çözümüne yönelik ne gibi girişimlerin yapıldığı olmalı. Biz bunları merak ediyor ve bekliyoruz. Fakat bu konuların çözümünün sadece gazete ve dergi köşelerinde yazılar yazarak veya açıklamalar yayınlayarak çözümlenmeyeceği de bir gerçek. Bunu herkesin anlaması gerekiyor. Azınlıkça 7

8 Denge İbram Onsunoğlu Mustafa Kahramanyol, tabip, kıdemli albay, profesör, 28 Şubat sürecinde irticacı suçlamasıyla 1997 de Ordudan atılan subaylardan biri. Başbakanlığı döneminde Süleyman Demirel in danışmanı ve Balkan İşleri Koordinatörü. Aynı görevi, sanırım, Tansu Çiller in yanında da sürdürdü. Ordudan ihraç kararının altında, eski danışmanını iyi tanıyan, sonradan sorulduğunda vatanseverliğini doğrulayan ve irticacı olmadığını söyleyen dönemin cumhurbaşkanı S. Demirel in imzası var. Mustafa Kahramanyol Bu da Demirel e özgü bir çelişki, gerekçesi de şöyle: Beni başbakanken alıp 10 yıl dört duvar arasına hapsettiler. Sana yapılanlar az bile görülebilir. Demirel e göre onu 10 yıl boyunca dört duvar arasına hapsedenlere ve Kahramanyol a iftira ve haksızlık edenlere hesap sorulamaz, hatta hesap sorulmamalı. Kahramanyol, tabiî, Demirel e korkunç derecede küskün. M. Kahramanyol, hazırlanmakta olan 28 Şubat darbesine sıcak bakmadığı, ayrıca dönemin Genel Kurmay İkinci Başkanı Çevik Bir aralarında geçen bazı olaylardan dolayı şahsına karşı husumet beslediği için bir komploya kurban gittiğini iddia ediyor. Ve o zamandan beri kendisine iftira edildiğini haykırmakta, iade-i itibar için mücadele vermekte ve sorununu zaman zaman gündeme taşımaktan usanmamaktadır. Kahramanyol olayı bu günlerde yine gündemde. Albayın eski eşi, Şubat 1997 tarihinde, aralarındaki boşanma davasının devam ettiği ve bu yüzden kocasına karşı çok öfkeli olduğu günlerde Çevik Bir in adamlarının kendisine yaklaşıp, iş ve para karşılığında, eşi Kahramanyol aleyhinde irticacı ve vatan haini olduğuna dair bir ihbar mektubu yazmasını önerdiklerini ifşa etti bu yakınlarda. Kocası hakkında iki iftiralı ihbar mektubu yazıp göndermiş kadın. Kahramanyol un Ordudan atılmasında bu mektuplar başlıca kanıt olarak kullanılmış. Ondan sonra başına gelmedik kalmamış. Ergenekon davası, besbelli, bu gibi ifşaatların önünü açmış bulunuyor. Böylece, M. Kahramanyol, kendisine yapılan haksızlığı bir kez daha dile getirme fırsatı buldu, Çevik Bir aleyhinde suç duyurusunda bulundu, medyada kendisini destekleyen yayınlar yapıldı. Onun Balkan İşleri Koordinatörü olarak görevinin Balkanlar daki Türk ve Müslümanlara yardım etmek, onları örgütlemek olduğunu, Bosna içsavaşında birçok misyonda yer aldığını vs öğrenmiş olduk. Üstüne atılan iftiradan nasıl çile çektiğini, bir Balkan kökenli olarak böyle bir suçlamadan kahrolduğunu, yetişkin çocuklarının bile kendisine kuşkuyla baktıklarını, özel hastanelerde bile doktor olarak çalışmasına engel olunduğunu... M. Kahramanyol bu günlerde Türkiye de yine gündemde. Eskiler anımsayacaklardır, 1990 lı yıllarda Ordudan azledilene dek Kahramanyol bizim Azınlığın da gündemindeydi. O dönemde azınlık basınında onun birçok kez Batı Takya yı ziyaret et- 8 Azınlıkça

9 tiği yazılıdır, demeçleri vardır. Benim aklımda kalanlar arasında şu da var: Bir defasında atalarının vatanı Drama yı da ziyaret etmişti, bu münasebetle bir azınlık gazetesinde onunla bir söyleşi yayımlanmıştı. Burada Mafya Takımı ile buluşup görüşürdü, onun dışında kimseyle. Biz ise kendi kendimize sorurduk, kim bu Kahramanyol, ne yapıyor diye. Türkiye ile Türk Azınlığı ilişkilerinin en karanlık ve en travmatik diye adlandırdığımız dönemin kilit isimlerinden ve karanlık kişilerinden biridir M. Kahramanyol. Buraya yaptığı ziyaretlerde temsil ettiği erkin eliyle cezalandırılmış ve iftiraya uğramış azınlık bireyleriyle görüşmeye ve onları dinlemeye tenezzül etmemiştir. O çirkin politikanın uygulatıcılarından biriydi, bize verdiği izlenim buydu. Kahramanyol un Azınlık Mafya Takımı ile hangi ilişkiler içinde olduğu konusunda bilgilerimiz yetersiz, bazı bilgiler aramızda kalsın şartıyla aktarıldığı için onları açıklamayacağız. Bir bildiğimiz de şu: Ergenekon dayatması Sadık Ahmet in devirdiği çamlar bini aşınca, defterinin dürülmesi için hazırlıklar başlatılır. Salahaddin Galip in deyimiyle, Koca Kapı nın belirli bir kesiminde Sadık Ahmet in Azınlığa en çok zarar veren iki kişiden biri olduğu yargısı kesinleşmiştir. Araya Kahramanyol girer, o zaman çok güçlüdür ve Sadık ın koruyucu meleği olup süreci durdurur. Çoğa varmadı, bu kez irticacı ve vatan haini olarak Kahramanyol un kendisi iftiraya uğradı, itibarı sıfırı tüketerek, çocuklarının bile kuşkulu bakışlarına hedef olarak. O zamandan beri cıyak cıyak bağırıyor. Güçlü olduğu ve mavi boncuk dağıttığı dönemde Azınlıkta kendisine saygı sunmakta yarış edenler de onu unutuverdi. Oysa Kahramanyol, Azınlık üzerinde erk kullanırken, benzeri iftiralara uğrayan ve cezalandırılan ve ondan önce ve şimdi onun kadar kahrolan azınlık bireylerinin sorunlarıyla ilgilenebilirdi. İlgilenmedi. O iftira ve cezalandırmalarda kendi parmağı yoksa bile, bilmiyoruz, ama en azından onlara göz yumdu ve Azınlıktaki faaliyetlerini bu veriler üzerinde yürüttü. Ne diyelim, bu dünya biraz da etme bulma dünyası. Mustafa Kahramanyol, bizi masumiyeti konusunda ikna etmiş bulunuyor ve iade-i itibar talebinde kendisine destekçi çıkıyoruz, bunun hiçbir pratik sonucu olmayacaksa da. Biz onu masumiyetimiz konusunda ikna edememiştik. Etme bulma dünyası!.. Türkiye ile Batı Trakya Türk Azınlığı ilişkilerinin en karanlık döneminin kilit isimlerinden ve karanlık kişilerinden olan Albay Mustafa Kahramanyol un, o zamanlar Batı Trakya da gururla (!) temsil ettiği erkin eliyle daha sonra kendisi için hazırlanan 1997 deki Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) kararlarıyla Türk ordusundan atılması konusu gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Kahramanyol un eski eşi Nurcan Akçay, kocasının irticacı diye ordudan atılması için aralarında dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir in de olduğu üst rütbeli bazı subayların kendisine para ve iş teklif ettiğini, asılsız mektup yazdırdıklarını öne sürdü. Bu mektup sebebiyle Akçay a Mehmetçik Vakfı nda iş verilmiş. Ancak Albay Kahramanyol, açtığı boşanma davasında bu duruma dikkat çekince Akçay, Çevik Bir in yazısıyla 1998 de işten çıkarılmış. Albay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ne başvurunca Genelkurmay ın davayı kaybetmemesi için ikinci bir mektuba daha ihtiyaç duyulmuş. Akçay, bu talebi de yerine getirmiş ve bunun karşılığında Mehmetçik Vakfı nın İstanbul TEM Otoyolu üzerindeki akaryakıt tesislerinde çalışmaya başlamış. Fakat buradan da yolsuzluklara göz yummadığı için kovulmuş. Nurcan Akçay, Genelkurmay eski 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir in Belçika da NATO karargahında görev yaparken yaşanan bir olaydan dolayı Kahramanyol a karşı kin beslediğini savunuyor. Akçay a göre Bir, kendisini kullanarak irtica kılıfıyla eski kocasından intikam aldı. Mustafa Kahramanyol ise eski eşinin söylediklerini küçük dilini yutarak okuduğunu belirtiyor. Kahramanyol, Düne kadar silah arkadaşı olarak gördükleri bizleri torbaya koyup denize atarken hiç mi vicdan azabı çekmiyorlar? Bugün Silahlı Kuvvetler den zorla ayrılmak durumunda bırakılan subay ve astsubaylar çok sefil duruma düşmüş durumda. Millete hizmet etmiş kişilerin millet tarafından ellerinden tutulması lazım. Bunu sağlayacak makam ve mevki TBMM dir. dedi. azınlıkça Azınlıkça 9

10 Algı(lamak) Herkül Millas 10 Azınlıkça Dünya Azınlıkları, Birleşiniz! Azınlıklar bir sınıfa mı desem, kendine özgü bir millete mi desem, öyle bir şeye dönüşüyor günümüzde. Eskiden öyle değildi, çünkü her azınlık ayrıydı, birbirinden habersizdi ve her biri kendi bacağından asılmıştı. Dolayısıyla güçsüzdü ve ezilmesi de kolaydı. Şimdi, iletişim çağımızda ve küreselleşme sonucunda farklı ülkelerde yaşayan azınlıklar yakınlaşmıştır birbirine. Birliğe giden bu yolun başka bir boyutu da var. Zaman içinde de bir bütünleşme sağlanıyor. Büyük babalarımızın dünyasında, genel bir eğitimsizlik ve dokümantasyon eksikliği yüzünden gelmiş geçmiş olaylar geçmiş sayılıp unutulmaya terk edilirdi. Zaten okuma yazması olan insanların yüzdesi de çok düşüktü. Kuşaktan kuşağa bilgi aktarması sınırlıydı. Günümüzde ise geçmiş inceleniyor, yazı ve görsel malzeme biçiminde bugünkü insanlara sunuluyor. Eskiden yaşananlar sinema ekranlarında, televizyonda izleniyor, dergi, gazete, kitap, sergi gibi araçlarla güncelleşiyor. Geçmiş unutulmuyor. Aksine unutulanlar bile tozlu raflardan indirilip masamızın ortasına yerleştiriliyor. Bu gelişme azınlıklara ifade olanakları sağlıyor. İfade hakkı, özgürlüğü ve fırsatı ise tarih içinde hep güçlünün özelliği olmuştur. Azınlıkların birliği bir güç kaynağıdır. Agos un ve Azınlıkça nın yayınları bu gelişmelere örnektir. Biri İstanbul da, ötekisi Gümülcine de çıkan bu azınlık yayınlarının yazı kadrosuna bakarsanız, azınlığın yeni kimliğini görürsünüz. Her iki yanda da çoğunluk diye bilinen, ama insan haklarından yana olan kimseler de yazmakta. Azınlıktan olanlar da artık kendi dar cemaat sınırlarının çok ötesindeki konularla ilgileniyorlar. Genel toplumu ilgilendiren gelişmelerde aktif aktör olma çabasındalar. Belki daha ilginci, her iki yayının da yanı başlarında yaşayan ama farklı azınlık cemaatlerine bağlı olan veya komşu ülkede yaşayan azınlıkların dertlerini dert edinmişçesine yazılar yayınlamaları. Batı Trakya dakiler Türkiye ye, Türkiye dekiler Yunanistan a da eleştirel bakabiliyorlar. Bu, azınlıklar arasındaki dayanışmanın işaretidir. Bundan on yıl önce böyle bir yaklaşımın izi bile yoktu. Her yan kendi (dar) derdinin sözcüsüydü o da çekine çekine! Başka yeni bir gelişme, bazı azınlık yazarlarının her iki azınlık yayın organında da yazıyor olmaları. Bu da çok doğaldır aslında, çünkü azınlıktan (gerçekten) yana olanların bizim ve onların azınlığı diye ayırım yapıp yalnız bir tek azınlıktan yana olmaları çelişkili olacaktı. Azınlıklar bir bütündür, dertleri ortaktır, düşmanları aynı ırkçı kaynaktan beslenmektedir, dolayısıyla savunucuları da ortak olmalıdır. Azınlıkların birleşme çağrısı da bu anlamadır. Zaman içinde bütünlük edinmek konusunda gelişmeler ise çok yönlüdür. Bu alanda tarihçilik çalışmaları önem kazanmıştır. Lozan Mübadilleri Vakfı nın ve KEMO nun (Azınlık Grupları Araştırma Merkezi) öncülüğünü ettiği çok önemli çalışmaları bu yönde ve kapsamdadır. Azınlıkların zaman içindeki serüvenine, eskiye uzanan gerçekliğine el atan bu araştırmalar bugünü anlamamıza yardım etmektedirler. Edebiyat da bu konuda çok etkili olmaktadır. Yeni bir edebiyat türü, konu alanına bir yenilik getirmiştir. Ulusal sınırları aşan azınlık anlayışını ama küçük cemaatlerin, etnik ve din gruplarının öykülerini de okuma olanağını buluyoruz.

11 Örnekler çoktur. Bu paragrafları yazarken aklımda bir çok çalışma var. Hepsine değinmek olanaksız. İki, görece eski ve öncü örneğe kısaca yetineyim. Biri roman, ikincisi tarihi çalışma. Yunanca ya da çevrilen Sabâ Altınsay ın Kritimu Girit im Benim (Can Yayınları) adlı romanı Girit Müslümanları konusunda. Bu çalışmada - bütün Türk romanında çok nadir bulacağımız - empati duygusu örnektir: Biz, şimdi, kendi istiklalimiz için harp etmekte haklıysak, istiklali için Osmanlı ile harp eden Giritli Hıristiyanlar haksız mı? sorusunu buluyoruz bu romanda. Her türlü kıyımı yeren cümleleri de: Hıristiyanlar Müslümanları öldürüyor, Osmanlı nın askeri dağları basıyor, önünden geçen keçileri bile kesiyordu. Azınlıkların yeni dünyası ve katkısı işte böylesine mesafeli kalıyor çoğunluğun dar dünya görüşüne. Bu yazıyı Melike Kara nın Girit Kandiye de Müslüman Cemaati adlı kitabını okurken esinlendim (Kitap Yayınevi). İçerdiği bilgilere on yıllarca önce sahip olsaydık azınlıkların sesi ona göre daha gür çıkardı. Azınlıkların hakkını tanımak isteyenler de üzerinde tezlerini bina edecekleri bir temele sahip olurlardı. Örneğin, 24 Mayıs 1881 tarihinde imzalanan İstanbul Uluslararası Sözleşmesinin etnik bir ötekiliğin azınlık temeli üzerinde direnişinin ilk uluslararası örneklerinden biri olduğunu bilmiyordum. Bu anlaşma Osmanlı İmparatorluğu ile Fransa, Almanya, Avusturya-Macaristan, Büyük Britanya, İtalya ve Rusya arasında imzalandı. Bu anlaşma ile Girit teki Müslümanların hakları güvence altına alınmıştı: mal, onur, din ve gelenekleri gözetilecek, Yunan kökenli yurttaşların siyasi haklarına sahip olacaklardı. Yani bu tür haklar bir çok devlette bundan 130 yıl kadar önce öngörülmüştü. Gümülcine, İstanbul veya Kandiye, dün veya bugün sorunlar aynı. Azınlıklarla ilgili bu ve bu tür kitapları okurken azınlıkların aslında insan haklarından yoksun çok geniş bir çoğunluk olduğunu anlıyoruz. Onlara azınlık dememizin nedeni hakyiyici bir gruba göre azınlıkta olmalarıdır. Yoksa farklı coğrafyalarda yaşayan bu azınlıkları bir araya getirince temelde bir çoğunluktan söz ettiğimizi anlarız. İnsan haklarından yoksun olanlar şu an dünya çapında ama kendi çevremizde de kesin çoğunluktadır. Azınlık haklarını gözetmek en temel demokratik mücadeledir. Yeter ki hayali duvarlar yıkılsın. * KAAN TURHAN! İki ay önce Taraf gazetesi, irtica ile mücadele gerekçesiyle hazırlanmış AK Parti yi ve Fethullah Gülen i Bitirme Planı olarak adlandırdığı korkunç bir metin ifşa etti, bilmem okudunuz mu. Altındaki imza, Dursun Çiçek isimli muvazzaf bir albaya ait. Bu gizli planın ifşası, Türkiye deki siyasî yaşamda yeni fırtınalara yol açtı. Söz konusu plan çerçevesinde eyleme geçirilmesi önerilen ve tasarlanan bir sürü provokasyon, iftira ve daha başka faaliyet ve propaganda var. Olay, bize Türkiye de demokratikleşmenin niye ve nasıl tıkandığını da izah ediyor. AK Parti yi ve Fethullah Gülen i Bitirme Planı, bu amaçla medyanın ve gazetecilerin nasıl kullanılacağını da ayrıca öngörmüş. Taraf gazetesinde yayımlanan metni bilmem okudunuz mu. Okumuşsanız, ve yerel Cumhuriyet gazetesini de izliyorsanız, aşağıdaki ilişkilendirmeyi yapmamanız mümkün değil. Metni okumamışsanız, bu ilişkiyi size biz gösterelim. Yerel Cumhuriyet gazetesinde Kaan Turhan imzasıyla çıkan yazılar, yalnızca gizli planın genel tezleriyle örtüşmekle kalmıyor, böylesi ulusalcı ideolojik bir tavır da olabilir, dahasında söylem olarak, kullanılan terimler, paranoid ilişkilendirmeler, komplo teorileri, Batı aleyhtarlığı havası vs bakımından sanki planın kendisi, onunla tamamen aynılaşıyor, tesadüfe yer bırakmayacak ölçüde. Sanki o yazıları bizzat... Albay Dursun Çiçek kaleme alıyor mübarek. Burada bir başka soru daha ortaya çıkıyor: Azınlıkla hiç ilgisi olmayan Türkiye nin iç çelişkilerini, iç kavgalarını, belirli bir kesin ideolojik konumdan propaganda havasıyla azınlık kamuoyuna aktarmanın ne anlamı var? i.o. Azınlıkça 11

12 Yolcu Elçin Macar D Azeglio İtalyan birliği sağlanırken şöyle söyler: İtalya yı yarattık, şimdi de İtalyanları yaratmalıyız. * Ulusun, tarihin pek de eskilerine gitmediği, kapitalist dönemdeki siyasî birlik yani devlet kurulunca inşa edildiği bilgisi, artık siyaset bilimi literatürüne hakim bulunuyor. Bu nedenle, ulusu tarihin derinliklerine götürmek isteyenler sivil alanda mevcutken, devletler artık bu efsaneyi bu kadar açıkça dile getiremiyor, utanıyorlar. Her devlette farklı etnik kökenden insanların varlığı da bir vaka olduğundan, devlet ulusun adının her ne kadar bir etnisitenin adı olsa da, ülkedeki herkesi kapsayan bir üst kimlik olduğunda ısrar ediyor ve bizi samimiyetine inanmaya davet ediyor. Eğer öyleyse, şu basit soruları sorabiliriz: T.C. nezdinde, T.C. vatandaşı bir Türk ile Yunanistan vatandaşı bir Batı Trakya Türkü arasında bir fark var mıdır? Peki T.C. vatandaşı bir Kürt ile Irak vatandaşı bir Türkmen arasında? Türkiye de Türk ne ifade eder? T.C. Anayasası nın 66. maddesine göre; Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk tür. Yani çok çağdaş bir şekilde, etnisiteye, soya sopa bakmayan, vatandaşlık merkezli ve teritoryal (ülkesel) bir tanım yapılmaktadır. Soydaş politikası nedir? Peki o zaman soydaş ne demektir? Medyaya inanacak olursak Türkiye nin bir soydaş politikası ndan söz edilmektedir. Türkiye nin soydaşları kimlerdir acaba? Benim aklıma önce; anayasaya göre Türk, vatandaş olduğuna göre, T.C. vatandaşı olup yurtdışında yaşayanlar gelmektedir. Ancak soydaş politikasının sadece bunları kastetmediği anlaşılmaktadır. O zaman kimler olabilir? Çemberi büyüteceksek, benim yine aklıma, Türkiye de yaşayan ve vatandaş olan farklı etnik kimlikteki insanlar gelmekte: Kürtler, Rumlar, Ermeniler, Lazlar, Gürcüler, Çerkezler vb. Eğer anayasanın dediği gibi herkes Türk ise, yani Türk herkesi kucaklayan bir üst kimlik ise, o zaman Irak taki Kürtlerin de, Ermenistan daki Ermenilerin de, Gürcistan daki Gürcülerin de bizim soydaşlarımız olması gerekir. Zaten bunlar ile bizimkiler arasında akrabalıklar olduğu da bilinmekte, örneğin Suriye sınırında bayramlarda, bu akrabaların buluştukları görülmektedir. Çok safsın!, dediğinizi duyar gibiyim. Soydaşlar bunlar da değil! İyi de koskoca T.C., anayasasına yazdığının dışında başka ölçütler kullanarak, soydaşlarını ona göre belirliyor olabilir mi? Buldum! Evet öyleymiş! Soydaşlık için ilksel bağlara (dil, köken, kültür vb.) bakılıyormuş. Dış Türkler, yani soydaşlarımız meğer etnik Türkler miş Peki ama resmî politika hangisi? Anayasada yazan mı yoksa yukarıda iddia edilen mi? Nereye baksak? Bence resmi milliyetçiliğe 12 Azınlıkça

13 Doğrudan bürokrasiye İlk kez 1994 te Dış Türklerden Sorumlu Devlet Bakanlığı oluşturulmuş. Ondan iki yıl önce de Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) kurulmuş. TC nin resmî teknik yardım kuruluşu olan TİKA, başta Türk dilinin konuşulduğu cumhuriyetler ve akraba toplulukları ile Türkiye ye komşu ülkeler olmak üzere, kalkınma yolundaki ülkeler ve topluluklarla diğer ülkelerin kalkınmalarına yardımcı olmak üzere kurulmuş. TBMM deki konuşmalarda TİKA nın Balkanlardaki soydaşlarımıza yardımda bulunduğundan bahsedilmekte. Batı Trakya daki azınlık okullarına yardımda bulunduğu da bilinmekte. Kurumun yöneticilerinin açıklamalarında görüldüğü üzere, yardımda bulunulan soydaşlarımızın dışında, ortak kaderi paylaştığımız, ortak değerleri paylaştığımız Boşnaklar gibi, Arnavutlar gibi akraba toplulukları da mevcuttur. Hatta bunlara Torbeşler, Romlar da eklenmektedir sonrasında, İttihatçı dönemden farklı olarak, var olan sınırların ötesinde bir tahayyül geliştirmeme şeklinde özetlenebilecek olan bir ilkenin, Türk Dış Politikası nın temelini oluşturduğunu görürüz. Mustafa Kemal, Doğu Trakya nın elde tutulabilmesinin Batı Trakya nın fedasıyla olabileceğini bile söylemişti, hatırlanacak olursa Bu durum 50 li ve 60 lı yıllarda, bir miktar değişmeye, Esir Türkler ifadesi kullanılmaya başlandı. 27 Mayıs 1960 tan sonra Ankara daki Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü nün kurulmasının arkasında MİT in olduğunu, müsteşar Fuat Doğu nun Dış Türkler konusundaki kişisel eğiliminin resmî politikayı belirlemedeki etkililiğini yıllar sonra öğrenecektik. (İrfan Ülkü, Büyük Oyundaki Türk -Enver Altaylı, İstanbul: İlgi Kültür Sanat, 2008, s. 112) Türklük kavrayışı, 1990 ların başında etraftaki sınırlar alt üst olurken, ilginç bir şekilde ulusal sınırları zorlamaya başladı. TRT de 1992 den itibaren artık Azeriler yerine Azeri Türkleri kullanılıyordu. Misak-ı Millî sınırlarına çekilmiş olan Türklük, Adriyatik ten Çin Denizi ne at koşturmaya başlıyordu. Orta Asya daki soydaşlar için Batı etkisiyle kullanılan Türkik adlandırmasından hızla vazgeçildi, Özbek Türkü, Tatar Türkü, Azeri Türkü vb. kullanılmaya başlandı. ( Pomak Türkü nü hatırlattı değil mi? Hafızanızı bir zorlayın bakalım. Ne zaman yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştı?) Sonunda ne oldu? Orta Asya ya ağabeylik taslayan politika asıl ağabey e tosladı. Bu toslama, kendisinin içinde bulunduğu zor koşulları fırsat bilen güney komşusunun silkinip kendisine gelmesini sağladı. Bunda Orta Asya cumhuriyetlerinin her birinin kendi kimliği ile (Türk değil; Azeri, Özbek, Kırgız vb.) uluslaşmaya çalıştığının ancak dank etmesinin de etkisi malum. Zaten söz konusu ülkelerin katılımının amaçlandığı Türk Dil Kurultaylarının resmî dili Türkçe değil, hep asıl ağabeyin dili olageldi! Çünkü aynı dili konuştukları iddia edilen bu topluluklar anlaşamıyorlardı! Oysa bunun nedeni çok basitti: Bu topluluklar aynı dili değil, aynı dil ailesinden farklı dilleri konuşuyorlardı! Türkiye nin Türk devletlerinin lideri olacağı, Türk kökenli insanların belli bir politik doğrultuda hareket edeceği inancı, sadece bir inançtı ve kurgusal bir Türk Dünyası nı hedefliyordu. Dış Türklerden Sorumlu Devlet Bakanlığı nın ve TİKA nın söylemlerinin ve faaliyetlerinin incelenmesi, bize gerçek soydaşlığın ne olduğunu gösteriyor. Bu konuda 2009 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü nce kabul edilen yüksek lisans tezinde Akın Öge, ulustan arındırılmış vatandaşlık ın gerekliliğine atıf yapıyor, Vatandaş Türk- Gerçek Türk, Resmî soydaş gibi kavramlar kullanarak, söz konusu bakanlığın ve TİKA nın faaliyetlerini mercek altına alıyor. Dolayısıyla resmî milliyetçilik, ulusu resmî düzeyde her fırsatta ifade ettiği gibi sadece siyasî olarak değil, aynı zamanda etnik ve kültürel olarak da tanımlamaktadır. Dolayısıyla üst kimliğin kapsayıcı, tarafsız olduğu ve etnik olmadığı, âlemi kör milleti sersem sananların iddiasından öteye gidememektedir. * Azınlıkça 13

14 Paradoks Dimostenis Yağcıoğlu 14 Azınlıkça 1999 ve Türk-Yunan İlişkileri: 10 Yıl Önce, 10 Yıl Sonra Türk-Yunan ilişkilerinde küçük çapta bir devrimin yaşandığı 1999 dan bu yana 10 yıl geçti. İki ülke arasındaki ilişkiler, bütün ciddi sorunlara rağmen hâlâ on yıl önce açılmış mecrada akmakta. Bu radikal değişiklik, 1999 da, dönemin dışişleri bakanları İsmail Cem ve Yorgos Papandreou nun öncülüğünde başladı, aynı yıl yaşanmış deprem felaketlerinin yarattığı karşılıklı sempati, empati ve yardımlaşma atmosferinde yeşerdi ve o yılın sonunda Helsinki de Yunanistan ın Türkiye nin AB üyeliğine açıkça destek vermesi, Türkiye nin de Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti nin AB üyeliğini kabullenmesiyle pekişti. Türk-Yunan dostluk ve işbirliği patlaması, bu iki ülkenin halklarında, sivil toplum düzeyinde, tarihte daha önce görülmemiş düzeyde geniş bir taban buldu ve bu taban çeşitli şekillerde örgütlenerek dostluğa sağlam bir dayanak oluşturdu. Ancak son birkaç yıldır bu ilişkilerde belli bir duraklama hatta gerileme yaşanıyor. İlk yıllarda ilişkilerin düzelmesi ve sorunların çözülmesi, birçok alanda işbirliğinin geliştirilmesi yönünde atılan somut adımlar artık atılmıyor; yeni ikili anlaşma ve protokollerin imzalanmasında da bir durgunluk gözlemleniyor. Ayrıca, iki devletin resmi sözcülerinin bazı demeçleri ilişkilerin artık bozulmaya yüz tuttuğunu gösteriyor. Dolayısıyla, son bir-iki senedir, özellikle Yunanistan da, Türk-Yunan ilişkilerindeki düzelmenin beklenen sonuçları vermediğini söyleyenlerin sayısı artmakta. Bu kişiler, gittikçe yükselen bir sesle hoşnutsuzluklarını ifade etmekteler. Dahası, dostluk ve işbirliği döneminin ilk yıllarında, medyanın, halkın, ve iş dünyasının dostluğa desteğini görüp, seslerini kısmayı seçen düşmanlık taraftarları, artık 10 yıl önce olduğu kadar yüksek sesle düşmanlık pompalamakta kendilerini serbest hissediyorlar. Üstelik son zamanlarda bu düşmanlığın, Türk karşıtlığı ve fanatizmle adı özdeşleşmemiş kişilerce de pompalandığını gözlemliyoruz. Nitekim, Atina nın en saygın gazetecilerinden liberalsağ çizgideki Yorgos Kirtsos, son birkaç haftadır CityPress gazetesinde yayımlanan makalelerinde Yunanistan ın Türkiye nin AB ye entegrasyon sürecini desteklemekten artık vazgeçmesi ve bu konuda Sarkozy-Merkel çizgisini benimsemesi gerektiğini savundu. Kirtsos un bu pozisyonu aslında şaşırtıcı ve yeni değildi. Çünkü Kirtsos, Türk düşmanı olmamasına rağmen, Türkiye nin AB üyeliğine hep soğuk bakmıştı. Yeni olan, ve garip olan, Kirtsos un şu iddiasıydı: 1999 dan, yani Simitis hükümetinin ABD nin baskısıyla Türkiye nin AB üyeliğine kabul edilebilirliğini benimsediğinden bu yana, Yunanistan için her şey kötüden daha kötüye doğru gelişiyor. Bir iddia ancak bu kadar yanlış olabilir! Ve bunun yanlışlığını ispatlamak da zor değil. Türk- Yunan ilişkilerinin 1999 dan önceki 10 yıllık dönemiyle, 1999 dan sonraki 10 yıllık dönemini şöyle hızlı bir şekilde karşılaştıralım: Ege de gerginlik. Önce 1994 da 12 mil krizi. Sonra 1996 da iki ülkeyi savaşın eşiğine getiren

15 İmia-Kardak krizi. Gri bölgeler doktrinin açıkça dile getirilmesi de s-300 füze krizi. Kıbrıs ta çözümsüzlük, iletişimsizlik ve artan gerginlik: İki toplum arasındaki temasların engellenmesi. Kuzeyden-güneye ve güneyden-kuzeye geçişlerde artan engeller. Karpas Rumlarının yaşam şartlarında bozulma. AİHM in Loizidou davası kararını Türkiye nin uygulamayı reddetmesi. Ama en trajik olay, 1996 da, iki protesto gösterisinde iki Kıbrıs Rum gencinin Türk paramiliter güçlere mensup kişiler tarafından öldürülmesi. Ve da Öcalan Krizi. Bütün bunlara paralel olarak, tabii iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin minimum düzeyde kalması Ekonomide, ticarette, turizmde enerji sektöründe işbirliği. İki ülke arasındaki ticaretin, karşılıklı yatırımların artması. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ticaret hacminin, 2000 de 846 milyon dolarken, 2008 de 3,6 milyar dolara ulaşması. Tekstil, mobilya, bankacılık, lokantacılık ve yiyecek sektöründeki önemli firmaların komşu ülkede faaliyet göstermeye başlaması. Türkiye yi ziyaret eden Yunanistanlı turistlerin 500,000 e, Yunanistan ı ziyaret eden Türkiyeli turistlerin 200,000 e ulaşması. Türkiye ve Yunanistan arasında bir doğalgaz boru hattının açılması. İki ülke arasında kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiş, turizm, tarım, çevrenin korunması, sağlık, karşılıklı yatırım, teknoloji, deniz taşımacılığı, vergilendirme, gümrükler, kültür ve eğitimde işbirliği ve kaçak göçmenler konusunda imzalanmış tam 13 anlaşma veya protokol. Bunlardan sadece kaçak göçmenlerle ilgili anlaşma Türkiye tarafından uygulanmamakta ve sorun yaratmaktadır. Türk-Yunan dostluk ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla, sivil toplum düzeyinde iki ülkede her sene yüzlerce, belki de binlerce etkinliğin düzenlenmesi. Ege de bir yandan gerginlik ve sorunlar devam ederken, öte yandan askerî moratoryumlarla bu gerginliğin sınırlandırılmaya çalışılması. Kıbrıs ta Annan planının reddedilmesi ve anlaşma sağlamamasına rağmen toplumlararası ilişkilerin büyük ölçüde serbestleşmesi. Çözüm karşıtı Denktaş ın iktidardan uzaklaşması. Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti nin AB üyesi olması ve Kuzey Kıbrıs vatandaşlarının çok büyük bir bölümünün sahip oldukları Kıbrıs pasaportuyla AB nimetlerinden yararlanması. [ dönemindeki olumlu gelişmelerden kuşkusuz iki ülkedeki azınlıklar da faydalandı. Ancak iki devletin azınlıklara karşı tutumundaki değişim 1999 dan önce başladı.] Böyle bir karşılaştırma yaptıktan sonra Türk- Yunan ilişkilerinde 1999 öncesi döneme kim, niye dönmek istesin? Bunu isteyenlerin ya geçmişte ailelerinin yaşamış oldukları zulüm ve acılar yüzünden psikolojik bir travmaları vardır, ve bu travma onların rasyonel düşünmelerine mâni olmaktadır, ya da düşmanlık ve gerginlikte ekonomik veya siyasi çıkarları vardır. Şu anda Türkiye ve Yunanistan hükümetlerinin ilişkileri 1999 dan önceki yıllara döndürmek istediklerini söylemek yanlış olur. Ancak her iki ülkede de, hükümetlerin, bozulma eğilimi gösteren ilişkileri düzeltmek için gereken adımları atmakta çekingen davrandıklarını, bu ilişkileri daha da ileri bir seviyeye götürebilecek adımları atmakta ise büsbütün isteksiz olduklarını görüyoruz. Bu çekingenliğin ve isteksizliğin aşılması lazım. Bunun başarılmasında da Türk-Yunan dostluk ve işbirliğinin avantajlarını ve yararlarını görenlere, hatta bu dostluk ve işbirliğinden yarar sağlamış olanlara büyük bir rol düşüyor. 1. Örneğin, Γιώργος Κύρτσος, Η αποθράσυνση της Τουρκίας, CityPress, ( ve Γιώργος Κύρτσος, Το τέλος των ψευδαισθήσεων, CityPress, ( =article&article=68304). 2. Από το 1999, οπότε η κυβέρνηση Σημίτη δέχθηκε, πιεζόμενη από τις ΗΠΑ, τη λεγόμενη ενταξιμότητα της Τουρκίας στην Ε.Ε., τα πράγματα εξελίσσονται για την Ελλάδα από το κακό στο χειρότερο. Γιώργος Κύρτσος, Νέο «φιάσκο» με Τουρκία, CityPress, ( 3. Berin Myisli, Οικονομική Αλληλεξάρτηση και Επίλυση Τοπικών Συγκρούσεων: Το Ελληνοτουρκικό Παράδειγμα ( 4. Muzaffer Vatansever, Haber/Analiz: Yunan Basının Tarihi Asparagas ı üzerinden Türk-Yunan İlişkilerindeki Değişimin Okunması USAK Stratejik Gündem, 24 Haziran 2009 ( %E2%80%98tarihi-asparagas%E2%80%99%C4%B1-%C3%BCzerinden-t%C3%BCrkyunan-%C4%B0li%C5%9Fkilerindeki-de%C4%9Fi%C5%9Fimin-okunmas%C4%B1.html) 5. Yunanistan Türk turisti çağırıyor, Gazeteport.com, ( 6. Berin Myisli, a.g.e. Azınlıkça 15

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı Aralık 05, 2014-3:06:00 Başbakan Davutoğlu, bedelli askerlik konusunun Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) görüşüldüğünü ve olumlu kanaatlerin ifade edildiğini söyledi. Başbakan

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10 Gül, ABD ile hizmet sözleşmesi yapmıştır İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün Ankara da bir basın toplantısı düzenledi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ü ABD ile yaptığı gizli anlaşmayı

Detaylı

AHMET YILDIZ: İYİ NİYET VE AKLISELİM İLE BUNLARIN ÜZERİNE GİDERSEK, ÇÖZÜMLENMEYECEK SO Pazartesi, 29 Mayıs :30

AHMET YILDIZ: İYİ NİYET VE AKLISELİM İLE BUNLARIN ÜZERİNE GİDERSEK, ÇÖZÜMLENMEYECEK SO Pazartesi, 29 Mayıs :30 T.C.Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız, Türkiye ve Yunanistan arasındaki farklılıkların çözümlenemeyecek meseleler olmadığını belirterek, "İyi niyet ve aklıselim ile bunların üzerine gidersek,

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU DERSİMİZİN TEMEL KONUSU 1 1. TÜRK HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARINI TANIMAK 2. TÜRKIYE DE NELER YAPABİLİRİZ SORUSUNUN CEVABINI BULABİLMEK DERSİN KAYNAKLARI 2 SİZE GÖNDERİLEN MATERYAL: 1. 1982 Anayasası: https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf

Detaylı

Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar

Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar Bülent Arslan Konuşmamda dört aşamalı bir yol izleyeceğim. Önce sizlere Almanya İslam konferansı hakkında bilgiler vereceğim, daha sonra ikinci

Detaylı

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti Leyla Tavflano lu Çok sıklıkla Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan a gittiğim için olsa gerek beni bu oturuma konuşmacı koydular. Oraların koşullarını

Detaylı

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Turgay CİN* 3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI Ortodoks Hıristiyanlık hukukunda vakıf var mı, yok mu, bir sorgulayın. Birinci sorum bu Hıristiyan

Detaylı

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri Eflref Ar kan Bildiğiniz gibi Almanya aile birleşiminin gerçekleşmesi konusunda göç yasasında bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikleri eleştirenler ve olumlu görenler bulunmaktadır. Ben göç yasasının

Detaylı

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015 Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir. Haziran 25 Medya ve Güven 2013 Tüm hakları gizlidir. Gündem 1. Yöntem Bu araştırma Xsights Araştırma ve Danışmanlık, bu konu hakkında online araştırma yöntemiyle, toplamda 741 kişi ile bir araştırma gerçekleştirmiştir.

Detaylı

frekans araştırma www.frekans.com.tr

frekans araştırma www.frekans.com.tr frekans araştırma www.frekans.com.tr FARKLI KİMLİKLERE VE YAHUDİLİĞE BAKIŞ ARAŞTIRMASI 2009 Çalışmanın Amacı Çalışma Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Türk Yahudi Cemaati ve Yahudi Kültürünü Tanıtma

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Birliği ne değil, hemen

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Birliği ne değil, hemen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Birliği ne değil, hemen hemen tüm Avrupa Devletlerinin üyesi olduğu Avrupa Konseyi ne bağlı olarak 1959 yılında kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. Avrupa

Detaylı

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T 2016 Brexit, yani İngiltere nin Avrupa Birliği nden (AB) ayrılması olarak ifade edilen kavram, İngilizcede Britain (Britanya ve Exit (çıkış) kelimelerinin birleştirilmesiyle

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ NİN AVUKATLIK SINAVI, STAJ DEĞERLENDİRMELERİ VE HUKUK FAKÜLTELERİNİN ASGARİ STANDARTLARA KAVUŞTURULMASI İÇİN YAPTIĞI ÇALIŞMALAR Mayıs 2015 Değerli Meslektaşım,

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler. 15 Ekim 2015, İzmir. Sayın Bakanlarım, Valim. Sayın MV'lerim,

Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler. 15 Ekim 2015, İzmir. Sayın Bakanlarım, Valim. Sayın MV'lerim, Türkiye ve Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler Sayın Bakanlarım, Valim 15 Ekim 2015, İzmir Sayın MV'lerim, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, MÜSİAD İzmir Şubemizin düzenlediği

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ i YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ LİSANS TEZİ ÖZKER YAŞIN NIN 1969-1972 YILLARI ARASINDAKİ SAVAŞ GAZETESİNDEKİ KÖŞE YAZILARI BEYTULLAH TOPALOĞLU 20082978 LEFKOŞA,

Detaylı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu Ağustos 21, 2017-1:53:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU 10 Mart 2010 ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KIBRIS TAKĐ MÜLKĐYET SORUNUNA ĐLĐŞKĐN DAVALAR HAKKINDAKĐ KARARINI AÇIKLADI Can Mindek ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI [Metni yazın] www.ikv.org.tr

Detaylı

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ Cumartesi, 04 Kasım :31 Video izle: http://www.dailymotion.com/video/x67kzj3 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti olarak üzerimize düşen bir şey varsa bu noktada burası için, Yunanistan için elimizi taşın

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR

TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR TÜRKİYE DE AVRUPA- ŞÜPHECİLİĞİ KARŞILAŞTIRMALI BULGULAR 2003-2012 Proje Yöneticisi: Prof. Dr. Hakan Yılmaz Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Avrupa Çalışmaları Merkezi

Detaylı

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER Modern Siyaset Teorisi Dersin Kodu SBU 601 Siyaset, iktidar, otorite, meşruiyet, siyaset sosyolojisi, modernizm,

Detaylı

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı On5yirmi5.com Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı Türkiye ve Rusya arasında son 16 yıldaki ilişkiler, bazı anlaşmazlıklara rağmen tarihin en iyi dönemi olarak kayıtlara geçti. Yayın Tarihi : 4 Aralık

Detaylı

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi Araştırma üç farklı konuya odaklanmaktadır. Anketin ilk bölümü (S 1-13), Türkiye nin dünyadaki konumu ve özellikle ülkenin

Detaylı

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:.

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:. Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:. 2) Nerede doğdunuz? Yer:. Bölge:. Eyalet: Ülke:... 3) İkamet (yaşadığınız) ettiğiniz şehir... yılından

Detaylı

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz, Türkiye nin Siyasi Gündemine paralel konuların ele alınarak halkın görüşlerini tespit etmek ve bu görüşlerin NEDENİ ni saptamak adına

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları Cumhuriyetin kuruluşu Anadolu insanının iman, namus, bağımsızlık, özgürlük, vatan ve millete sevgi ile bağlılığının inancı ve iradesi ile kendisine önderlik yapan Mustafa

Detaylı

Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler...

Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler... TÜRKONFED BAŞKANI TARKAN KADOOĞLU TKYD KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ KONUŞMA METNİ 14 Ocak 2016 Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler...

Detaylı

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Elveda Rumeli Merhaba Rumeli İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Hamdi Fırat BÜYÜK* Balkan Savaşları nın 100. yılı anısına Kitap Yayınevi tarafından yayınlanan Elveda Rumeli Merhaba

Detaylı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem NEDEN Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem YERLi VE MiLLi BiR SiSTEM Türkiye, artık daha büyük. Dünyada söz söyleyen ülkeler arasında. Milletinin refahını artırmaya başladı. Dünyanın en büyük altyapı

Detaylı

Altın Ayarlı İslâmi Finans

Altın Ayarlı İslâmi Finans Altın Ayarlı İslâmi Finans 09 Ağustos 2011 Salı Uluslararası platformlarda paranın İslâmileştirilmesi konusu epeydir gündemde. Paranın İslâmileştirilmesinden kasıt para ile ilgili ne varsa, ekonomik faaliyetlerden

Detaylı

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi tarafından tam algılanmadığı, diğer bir deyişle aynı duyarlılıkla değerlendirilmediği zaman mücadele etmek güçleşecek ve mücadeleye toplum desteği sağlanamayacaktır.

Detaylı

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye Nükleer Enerji Santralleri ve Türkiye nin Enerji Politikası Ortak Paydalar Ortadoğu ve Kuzey Afrika da ki rejimlerin

Detaylı

15 Ekim 2014 Genel Merkez

15 Ekim 2014 Genel Merkez ÇİN Yatırım Fırsatları Paneli 15 Ekim 2014 Genel Merkez İş Dünyamızın Saygıdeğer Mensupları, Değerli MÜSİAD üyeleri, Değerli Basın Mensupları, Toplantımıza katılımından dolayı teşekkür ediyor, Sizleri

Detaylı

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Havacılık sektörüne grev yasağı getiren yasa tasarısı mecliste onaylandı. Hava-İş Sendikası, yasa mecliste görüşülmeye başlanmadan

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00 Türkiye de siyaset yalnızca oy kaygısı ile yapılıyor Siyasete popülizm hakimdir. Bunun adı ucuz politika dır ve toplumun geleceğine maliyet yüklemektedir. Siyaset Demokrasilerde yapılır. Totaliter rejimler

Detaylı

"Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir"

Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir Wider Black Sea: Perspectives for International and Regional Security Yerevan, 14-15.01.2008 гÛÏ³Ï³Ý ÙÇç³½ ³ÛÇÝ ïýï»ë³ï³ý ѻﳽáïáõÃÛáõÝÝ»ñÇ ËáõÙµ Turkish Media Reactions (In Turkish) "Türkiye, Gürcistan'a

Detaylı

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok Antalya daki 4 üniversitenin sektör için gerekli eğitimleri verdiği, Akdeniz Üniversitesi

Detaylı

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen

Ekim Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Ekim 2017 Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu Koleksiyonu ve Haldun Özen Boğaziçi Üniversitesi Arşiv ve Dokümantasyon Merkezi nde bulunan, Haldun Özen tarafından bir araya getirilen Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu na

Detaylı

Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018

Siyasette kutuplaşma. Ahval 13/8/2018 Ahval 13/8/2018 Türkiye deki durumdan söz edeceğim, ama konu her ülke için de geçerli. Siyasi kutuplaşma, çok farklı görüşlerin ortaya çıkması olmasa gerek, bu farklı görüşlerin taraflarca tartışılamaz

Detaylı

ACR Group. NEDEN? neden?

ACR Group. NEDEN? neden? ACR Group NEDEN? neden? CİNSİYET YÜZDE % Kadın Erkek 46,8 53,2 YAŞ - - - - - - 18-25 26-35 20,1 27,6 36-45 46-60 29,4 15,2 60+ 7,7 I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz,

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI! Türkiye nin önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı İstanbul Aydın Üniversitesi

Detaylı

3. Hangi ülkenin vatandaşlığını taşıyorsunuz? Alman vatandaşlığı: evet Başka bir ülkenin vatandaşlığını taşıyorum:...

3. Hangi ülkenin vatandaşlığını taşıyorsunuz? Alman vatandaşlığı: evet Başka bir ülkenin vatandaşlığını taşıyorum:... Übersetzungshilfe - Anket çevirisi Size anketi doldurmanız için kolaylık sağlamak istiyoruz, bu yüzden size göç ve entegrasyon ile ilgili bu çeviriyi hazırladık. Lütfen cevaplarınızı bu kâğıta yazmayınız,

Detaylı

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ 2011 İSTATİSTİKLERİ PARLAMENTO SEÇİM YILI PARLAMENTODAKİ MİLLETVEKİLİ MİLLETVEKİLİ İÇİNDEKİ PAY ( ) 1935 395 18 4.6 1943 435 16 3.7 1950 487 3 0.6 1957 610 8 1.3 1965 450 8 1.8 1973 450 6 1.3 1991 450

Detaylı

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU Kasım 29, 2006-12:00:00 BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK

Detaylı

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray Mehmet Saray 1942'de Afyon'un Dinar kazasında doğdu. Orta öğrenimini Çivril ve Isparta'da yapan Saray, 1961-1966 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1968-1978 yılları

Detaylı

Emekli Albay Ümit Yalım : Gizli mutabakat yapıldı AKP döneminde 17 ada, Yunanistan a geçti

Emekli Albay Ümit Yalım : Gizli mutabakat yapıldı AKP döneminde 17 ada, Yunanistan a geçti Emekli Albay Ümit Yalım : Gizli mutabakat yapıldı AKP döneminde 17 ada, Yunanistan a geçti Emekli Albay Ümit Yalım, Bu iktidar önce Ege de, Yunanistan a geçen 17 adanın hesabını versin dedi. Cumhurbaşkanı

Detaylı

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS 2018 Afrika Ülkelerinin Değerli Büyükelçileri, Sayın Valim, Belediye Başkanım, İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri, Değerli

Detaylı

Türkiye-Yunanistan İş Forumu. İzmir, 8 Mart Ömer Cihad Vardan DEİK Başkanı

Türkiye-Yunanistan İş Forumu. İzmir, 8 Mart Ömer Cihad Vardan DEİK Başkanı Türkiye-Yunanistan İş Forumu İzmir, 8 Mart 2016 Ömer Cihad Vardan DEİK Başkanı T.C. Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu; Yunanistan Başbakanı Sayın Alexis Tsipras; Saygıdeğer Bakanlarım; Değerli Türk ve Yunan

Detaylı

YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SAYFASINDAKİ 16 03 2015 TARİHLİ HABERE İLİŞKİN YORUMUM AŞAĞIDADIR. Erdoğan: Bedeli suç işleyen ödesin

YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SAYFASINDAKİ 16 03 2015 TARİHLİ HABERE İLİŞKİN YORUMUM AŞAĞIDADIR. Erdoğan: Bedeli suç işleyen ödesin YENİ AKİT GAZETESİ İNTERNET SAYFASINDAKİ 16 03 2015 TARİHLİ HABERE İLİŞKİN YORUMUM AŞAĞIDADIR Erdoğan: Bedeli suç işleyen ödesin Erdoğan, Balıkesir Ekonomi Ödülleri Töreni nde konuştu: Ben diyorum ki,

Detaylı

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin Çalışan Gazeteciler Günü nde Bodrum da görev yapan gazeteciler Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un Trafo Bodrum da düzenlediği

Detaylı

ANKARA NIN OYLARI SEÇİM GÜNLÜĞÜ

ANKARA NIN OYLARI SEÇİM GÜNLÜĞÜ ANKARA NIN OYLARI SEÇİM GÜNLÜĞÜ Ortak Nokta Derneği ile Ankara Kent Forumu Derneğinin önderliğinde, sivil toplum kuruluşlarının desteği ve gönüllülerin katılımıyla bağımsız bir platform olan Ankara nın

Detaylı

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI 16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Değerli Arkadaşlar, Türkiye zor günlerden geçiyor. Ajan filmlerini aratmayan olaylar gün geçmiyor ki gündeme

Detaylı

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015

Türkiye Cezasızlık Araştırması. Mart 2015 Türkiye Cezasızlık Araştırması Mart 2015 İçerik Araştırma Planı Amaç Yöntem Görüşmecilerin Dağılımı Araştırma Sonuçları Basın ve ifade özgürlüğünü koruyan yasalar Türkiye medyasında sansür / oto-sansür

Detaylı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu v TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ÖNSÖZ Yirmi birinci yüzyılı bilgi teknolojisi çağı olarak adlandırmak ne kadar yerindeyse insan hakları çağı olarak adlandırmak da o kadar doğru olacaktır. İnsan

Detaylı

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 STRATEJİK VİZYON BELGESİ ( TASLAK ) TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1 Yeni Dönem Türkiye - Arjantin İlişkileri: Fırsatlar ve Riskler ( 2014 Buenos Aires - İstanbul ) Türkiye; 75 milyonluk

Detaylı

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

2 Ekim 2013, Rönesans Otel 1 MÜSİAD Brüksel Temsilciliği Açı çılışı ışı 2 Ekim 2013, Rönesans Otel T.C. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,.... T. C. ve Belçika Krallığının Saygıdeğer Temsilcileri, 1 2 STK ların Çok Kıymetli

Detaylı

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI CİFT BASLILIK BİTİYOR Cumhurbaşkanı ile Başbakanın yetkileri birleştiriliyor. Cumhurbaşkanı yürütmenin başı oluyor. Yönetimde çift başlılık ortadan kalkıyor. Cumhurbaşkanları

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ

ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ ÇEVRENİN GENÇ SÖZCÜLERİ KENTSEL DÖNÜŞÜM Öğrencinin adı- soyadı: ERDEM EGE MARAŞLI Proje Danışmanı: MÜGE SİREK Bahçeşehir - İSTANBUL Kentsel Dönüşüm Son günlerde haberlerde gazetelerde çok fazla rastladığımız

Detaylı

AKP'li Başkan, Peygamberin oğlu Tayyip dedi mi? Sözcü yalan mı söylüyor?

AKP'li Başkan, Peygamberin oğlu Tayyip dedi mi? Sözcü yalan mı söylüyor? AKP'li Başkan, Peygamberin oğlu Tayyip dedi mi? Sözcü yalan mı söylüyor? AKP'li başkan Hz. Muhammed in nüfus cüzdanını çıkarttı. Tayyip adını çocuklarının arasına koydu. 9 Ekim 2012 AKP li başkan, peygamberi

Detaylı

Yargıdaki skandallar Kollama-filmindeki Yiğit-in durumunu cazib hale getirmekte, Kurtlar Vadisi Pusu-daki Polat-ın durumuna özendirmektedir.

Yargıdaki skandallar Kollama-filmindeki Yiğit-in durumunu cazib hale getirmekte, Kurtlar Vadisi Pusu-daki Polat-ın durumuna özendirmektedir. YARGI İNTİHAR ETTİ *Sevr-le sınırları tesbit edilen Türkiye,Lozanla geleceği şekilleniyor,elleri kolları bağlanıyordu.şimdiki hukuk ise bunun kollarından biri..ahtapot gibi.. etti *Mailime gelen bir notta;

Detaylı

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ün 1928 yılında Ankara

Detaylı

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23

ALİ ÇAVUŞ: KİMİN IRKÇI OLDUĞUNU HEPBİRLİKTE GÖRDÜK Salı, 13 Aralık :23 DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Bizler ırkçı bir parti değiliz. Yapılan bu saldırıyla birlikte bizlere Irkçı Parti diyenlerin ve hangi partinin ırkçı bir parti olduğunu hepimiz birlikte görmüş

Detaylı

Türkiye de azınlık olmak Anket Çalışması

Türkiye de azınlık olmak Anket Çalışması Türkiye de azınlık olmak Anket Çalışması Kişilik Bilgileri: D.1 Hangi yaş aralığında bulunduğunuzu işaretleyiniz. K.1 20 nin altında 1 20-29 2 30-39 3 40-49 4 50-59 5 59 un üstü 6 D.2 Cinsiyetiniz? K.2

Detaylı

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata 02.12.2016 / Ankara TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata 1/6 geçirilecek olan KOBİ lere Nefes Kredisi için imzalar, Başbakanlık Çankaya Köşkü nde düzenlenen lansman

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI! Türkiye nin önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı İstanbul Aydın Üniversitesi

Detaylı

Stalin konusu ve gerçeğin tahrifi

Stalin konusu ve gerçeğin tahrifi Yalancı söylediği ya da yazdığının gerçek olmadığını bilmesine rağmen gerçeği değiştiren kişiye denilir. Söylediği ya da yazdığı yanlış olmasına rağmen böyle olduğunu bilmeyen kişiye yalancı denilemez.

Detaylı

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan Hasan Kanbolat 8 Ağustos ta Güney Osetya Savaşı başladığından beri Güney Kafkasya da politika üreten,

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK TürkİYE KADIN DERNEKLERİ FEDERASYONU Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu 1976 Yılında kurulmuş ülke genelinde 50.500 üyesi

Detaylı

Bu metin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayılı karar ile öğrenci andı olarak uygulamaya başlanmıştır.

Bu metin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayılı karar ile öğrenci andı olarak uygulamaya başlanmıştır. Bir vatandaşımız tarafından okullarda Öğrenci Andı nın okutulmaması için Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine Danıştay 8. Dairesi 2009/1614 Esas Sayı ile dava açılmıştır. Dava dosyasına konulmak üzere, Bakanı

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KARAARSLAN TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 4027/05) KARAR STRAZBURG 27 Temmuz 2010 İşbu karar AİHS

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

ILKADIM'DA BÜYÜK BALKAN KONGRESI

ILKADIM'DA BÜYÜK BALKAN KONGRESI ILKADIM'DA BÜYÜK BALKAN KONGRESI Portal : http://kalemmedyahaber.com İçeriği : Haber Tarih : 21.12.2015 Adres : http://kalemmedyahaber.com/kultur-sanat/ilkadimda-buyuk-balkan-kongresi-p-1311.html?oscsid=e6530b313259

Detaylı

KRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ

KRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ KRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ Necmi Gürsakal 1 I. GİRİŞ Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Bursa daki 250 Büyük Firma Araştırması nın 2000 yılı sonuçlarını yayınladı. 1997 yılından başlayarak 2000 yılına kadar

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE STK LARIN DURUMUNU TARTIŞTI! Türkiye nin gündemine damgasına vuran önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı

Detaylı

Turizm ve Çevre Bakanlığı, turizm tanıtma ve pazarlama çalışmaları çerçevesinde KKTCyi Azerbaycanda düzenlediği road show etkinliğiyle tanıttı.

Turizm ve Çevre Bakanlığı, turizm tanıtma ve pazarlama çalışmaları çerçevesinde KKTCyi Azerbaycanda düzenlediği road show etkinliğiyle tanıttı. AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ CENTER FOR EURASIAN STUDIES KKTC, AZERBAYCAN'DA TANITILDI - 06.12.2016 6 Aralık 2016 kibrispostasi.com Turizm ve Çevre Bakanlığı, turizm tanıtma ve pazarlama çalışmaları çerçevesinde

Detaylı

DİNÇEROĞLU AVUKATLIK BÜROSU A V U K A T HÜSEYİN ENİS DİNÇEROĞLU & ESRA AKKOÇ YAREN AHMET ŞEREF UYANIK & ELİFCAN TEKELİ STJ. AV.

DİNÇEROĞLU AVUKATLIK BÜROSU A V U K A T HÜSEYİN ENİS DİNÇEROĞLU & ESRA AKKOÇ YAREN AHMET ŞEREF UYANIK & ELİFCAN TEKELİ STJ. AV. İZMİR BARO BAŞKANLIĞI NA Strasburg da yapılacak olan Doğu PERİNÇEK AİHM davasında yönetim kurulumuzun kararı ile temsilci olarak görevlendirildim. Bir çok kişi ve kuruluşun yanı sıra hukukçu olarak TÜRKİYE

Detaylı

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ 12 Eylül Darbesi 1973 seçimlerinden 1980 yılına kadar gerçekleşen seçimlerde tek başına bir iktidar çıkmadığından bu dönem hükümet istikrarsızlığı ile geçen bir dönem olmuştur.

Detaylı

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı. TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ HAFTA 2 Roma Antlaşması Avrupa Ekonomik Topluluğu AET nin kurulması I. AŞAMA AET de Gümrük Birliğine ulaşma İngiltere, Danimarka, İrlanda nın AET ye İspanya ve Portekiz in AET ye

Detaylı