E L E Ş T İ R İ ST. (Mart 2006) Yayın: Artist, sanat dergisi, Eylül 2006, İstanbul

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "E L E Ş T İ R İ ST. (Mart 2006) Yayın: Artist, sanat dergisi, Eylül 2006, İstanbul"

Transkript

1 Süleyman Özderin E L E Ş T İ R İ ST ( F İ G U R A T İ V E N O N F İ G U R) SANAT FELSEFESİNDE ESTETİK NESNENİN ELEŞTİRİSİ, NESNENİN ESTETİK ELEŞTİRİSİ VE SANAT ONTOLOJİSİ (ontolojik fenomen-ontolojik estetik ) (Mart 2006) Yayın: Artist, sanat dergisi, Eylül 2006, İstanbul Mimesis (taklit-yansıtma) kavramının sanatın tarihi gelişim sürecindeki yeri açısından irdelenme nedeni; bu kavramın tamamen felsefi düşünceye ait olması bakımından, çağlar boyunca sanat ve felsefe arasındaki bağıntının bilinen en güçlü kanıtı olarak görülmesine dayanmaktadır. Sanatın tinsel bir değer anlayışı içermeye başladığı dönemlerden ele alınmak üzere, mimetik anlamda sanat adına yapılan her betimleme, ilkçağ ve antikçağdan başlayarak, 18. Yüzyıldan itibaren kendisini estetik anlayışlar açısından sorgulanan bir takım polifonik (çok sesli) yaklaşımların içinde bulmuştur. Bu yaklaşımlar, felsefe tarihinde estetiğin bir bilim dalı olarak ilan edilmesi sürecinden önce, ilkçağda temellenip, özellikle antikçağın felsefe-estetik anlayışı açısından önemli gelişmeler kaydetmiştir. İlkçağda temellenmiş olan bu yaklaşımın hareket noktası tabi ki, öncelikle Homeros a göre de güzelliğin kaynağı olan doğa ile açıklanmaya çalışılmıştır. Başlangıç noktası olarak doğa, sanat tarihini oluşturan eserlerin büyük bir bölümünde, estetik olanı yaratmanın değişmez nesnesi olarak görülse de, bu nesneyi değişmez kılan asıl neden, taklit etme iç güdüsünün sanat dürtüsünü yaratıyormuş gibi algılanmasından kaynaklanmaktadır. Bu noktada taklit etme içgüdüsü ve taklit edilen şey arasındaki etkileşim mimesis kavramı içinde estetik algıyı yaratan en önemli oluşumdur. Fakat bu oluşumda içerik açısından estetikliği yaratan gerçek neden, sanat dürtüsünden önce varolan taklit etme iç güdüsüdür. Bu iç güdü aslında sanat ereğini yansıtma amacından kaynaklanmaz, tersine onun için, taklit eyleminin gerçekleştirilmesi önemlidir, ki sanat ereğinin bu gerçekleşmenin aracı olması, taklit eğiliminin tatmin edilmesinden anlamı çok daha farklı olan maddi bir sonuçtur. Oysa sanat ereği uygulama açısından taklit etme iç güdüsünün asıl amacıymış gibi görünür. Başka bir ifadeyle bir kez daha vurgulamamız gerekirse; taklit etme eğilimi, tatmin edilme boyutlarında yaşanan tinsel bir genosenolojik (soybilim) ilişkidir, bu gereksinmede önemli olan şey, ilişkinin yaşanarak tatmin edilme gerçekliğidir. Sanat eseri bu içgüdüsel tinsel ilişkiden doğan bir sonuçtur.

2 İşte insanın sanat eğilimine ilgi göstermesinin asıl sebebi böyle bir genosenolojik içgüdünün tinsel bir eğilimle yaşanmasıdır. Bu içgüdüsel eğilim doğada var-olan her canlının neslini sürdürme eğilimindeki içgüdüyle anlamı tamamen aynı amaçla kullanılan şey dir, yani tinsel olarak genosenolojiktir. Sanatın oluşum nedenlerinin başında böyle bir içgüdüsel kullanma anlayışı, sanatın icra edilme gerekçesi gibi algılansa da, sanat ve doğa ilişkisi sanat tarihinin sonraki dönemlerinde çok daha farklı boyutlarda eleştirilecektir. Fakat bu eleştirilerden önce yüzyıllar boyunca, mitolojik ve poetik (şiirsel) nitelikler de dahil olmak üzere, doğa, mimetik (taklit-yansıtma) olanın kendisini temsil ettiği gibi, mimetik olan da bu anlamda doğal olmayan başka bir şeyi temsil edemez, hatta algılayamaz hale gelmiş ve bu doğrultuda, doğa mı sanatın, yoksa sanat mı doğanın kimliğidir gibi, sanat için pek de gerekli olmayan bir takım yanlış yaklaşımlar ve tartışmalar ortaya çıkmıştır!!! Böylece bu yanlış yaklaşımlarla, sanat ve doğa sanat ve sanat açısından çoğu zaman birbirine fazlaca karıştırılmıştır. Bu karışıklığın sebepleri arasında tabi ki, ilkçağ ve antikçağın estetik anlayışlarının teşvik edici katkıları da oldukça önemli bir rol oynamaktadır. İşte bu katkılar açısından Platon ve Aristoteles, sanatın estetikliği konusunda birbirinden farklı görüşleri ifade etseler de doğanın genel nesne olarak estetik anlayışın ve estetik duygunun temelini oluşturması konusunda aynı prensipten hareket ederler. Estetik tarihinin başlangıcında, bu filozofların görüşleri, sanatın doğayı hazır bir nesne olarak kullanmasının, sanatın adeta sanat olabilme koşulu gibi algılanmasına neden olmuştur. Dolayısıyla, böyle bir algılama, modern eleştiriler açısından sanatın sanat dışı bir görevle, doğa hayranlığı yani doğa bağımlılığı uğruna kullanıldığını!!!... göstermektedir. Oysa, daha sonra da değinileceği gibi yaşadığımız çağda, sanatın sanat adına olması gereken asli görevi, soyutlama (yorumlama) dahi olsa, doğayı hazır bir nesne olarak kullanmaktan dolayı doğa bağımlılığı ve hayranlığı adına kullanılmak!!!... değildir. Buna bağlı olarak hemen şunu belirtmekte yarar var ki; doğa hayranlığı bildiğimiz anlamda beğeni yargısına, yani Kant estetiğindeki tanıma göre koşulsuz bir hoşlanmaya dayanan bir hayranlık ilgisi değildir. Burada aslında her hangi bir beğeni yargısı olmadığı gibi, bu hayranlığın esas amacı da; asıl bilgi ve yaratı nesnesini doğada hazır bir biçimde bulma düşüncesidir ki; doğada bu anlamda sanıldığı gibi tinsel ve zihinsel olarak hazırda bekleyen bir bilgi ve yaratı nesnesi kesinlikle yoktur. Tersine, varlığı, tinsel ve zihinse yaratıcılık kabiliyetiyle ortaya koyulabilecek bir bilgi ve yaratı, yani içerik ve biçim nesnesi sadece ve sadece doğa dışı eğilimlerle soyut bir alanda mümkün olabilir. Ayrıca estetik nesnenin eleştirisi konusunda, doğa bağımlılığı, hazırcı bir kolaycılığın yanı sıra insanın yaratıcı bilincine karşı kendi güvensizliğini de dile getirmektedir. Bu anlamda İnsan yaratıcılığın içerik ve biçim değerini kendi gücüyle üretme zahmetine girmeyi göze alamadığı için, bu değeri doğayı taklit etmek suretiyle çok daha ekonomik!!!.. bir biçimde elde ettiğini sanarak, bunu haksız bir biçimde, varlığını kendi yaratıcı yetenekleriyle yarattığı içeriğin biçim dili olarak göstermeye kalkışmaktadır. Dolayısıyla, burada varlık yönünden böyle bir yaratıcı yetenek göstergesi olmadığı gibi, bu ekonomik kolaycılık sayesinde yaratıcı maharetler gerektiren asıl biçim yaratma sorunu da kendiliğinden ortadan kalkmış olmaktadır. Evet görüldüğü gibi bu yöntem gerçekten çok ekonomik ve emek harcamadan yemek isteyen kişiliklerin sözde pratik zekalarına ve sanatı algılama biçimlerine son derece u y g u n!!!...

3 Oysa gerçekler göz önüne alındığında yukarıda ifade edildiği gibi, sanatın var-olma nedeni, yaratıcılığın zihinselliğine dayanan bilgi ve yaratı değerlerini sadece doğa dışında bulabilme gerçeğine dayanmaktadır!!!...dense de, günümüzde buna kaç kişi itibar etmektedir!!!.? İtibar etmekten ziyade bunu bütün boyutlarıyla kaç kişi anlayabilmektedir!!!.? Ve daha önemlisi sanat felsefesi adına, özellikle akademisyenler dahil bu tür analitik konularla kaç kişi ilgilenmektedir!!!.? Sanatın biçim yaratıcılığının, öncelikle saltık bilgi yaratıcılığından geçmek zorunda olduğu gerçeğiyle kimler nasıl yüzleşmektedir!!!.? Bu eleştiriler dikkate alındığında Güzel Sanatlar Fakültelerinde görev yapan akademik personellerin bu yüzleşmeye göre ortaya koydukları kalite nedir ve buna dayalı olarak öğrenciler hangi stratejik anlayışlara göre yetiştirilmektedir? Hangi alanda olursa olsun insanların gelecekte ortaya koyacakları profesyonel kimliğin niteliğinin, eğitilmekte oldukları daha ilk yıllarda neye ve nasıl yönlendirildiklerine bağlı olduğu gerçeği bir kez daha hatırlanırsa bu radikal eleştirilerin ne kadar önemli bir özeleştiri olduğu çok daha iyi anlaşılacaktır. Fakat bu ideallerden ne kadar bahsetsek de sanatın sorgulandığı bütün alanlarda bu ideallerin büyük bir bölümünün ilke edinilmediğini hatta değersizlik, anlamsızlık ve sıradanlık adına sayıları pek de az olmayan bir takım grupların ellerinden gelen her şeyi büyük bir hevesle yaptıklarını görmekteyiz!!!!...yani ülkemizde sanatın henüz profesyonelleşemediği ortamlarda buna benzer etik içi ve etik dışı sorunlar oldukça rahatsız edici boyutlara tırmanmış durumdadır. Bu anlamda bilgi yaratıcılığının bu kadar önemli ve az bulunan bir değer olması özellikle eğitim almış statüde görünen kitle tarafında neden ciddiye alınmamaktadır!!!.? Bilgi değerinden ötürü sadece salt sanat adına ifade edilen ve niteliksiz olanı acımasızca eleştirmekten hiç çekinmeyen bazı idealist yaklaşımlara, sözde sanatın seviyesini seçkin bir anlayışla!!! sunma göreviyle yayın yapan bir takım dergilerde yer vermekten çekinilmesinin sanat yayıncılığı adına ortaya koyduğu kalite etik içi ve etik dışı sorunlar açısından nasıl değerlendirilebilir!!!.? Yine bu doğrultuda, yaratıcı yaklaşımların adeta dışlandığı yarışmalarda hiç bir değeri ve anlamı olmayan elma armut, çiçek böcek, masa sandalye ve figür resimlerine, bayram şekeri dağıtır gibi tuhaf tuhaf değerlendirmelerle ödüller dağıtılması, yukarıda bahsettiğimiz o kalite sorunlarının en çarpıcı bir biçimde gözlemlenebileceği güncel örneklerden birisidir!!!.? O halde bu ödülleri verenlerin çağdaş ve yaratıcı sanat açısından şimdiye kadar ortaya koydukları kimlikler yukarıda bahsettiğimiz kaliteye göre nedir!!!.? Yaşadığımız yüzyılın entelektüel ve çağdaş sanat yaratıcılığı anlayışını bu tür kişilerin bu tür resimlere verdiği ödüller mi yansıtmaktadır!!!.? Yaratıcı sanatın geleceği böyle bir kalite anlayışını temsil eden kişilerin, bu köşe kapmaca oyunundaki bitip tükenmek bilmeyen hırslarının ne zaman tatmin olacağı keyfiyetinin beklentisine mi bağlıdır!!!.? Yaratıcı sanatın kaderi böyle bir yazgının kaderi midir!!!.? Artık günümüz sanat ortamının görsel anlamsızlık yığınlarından ve bunları meydana getiren kişiliklerden arınması için, bu tür sorgulamalar açısından çok daha sert bir dille eleştirilmesi gerekmektedir. Buradaki asıl sorun, sanatın nesne edineceği içerik ve biçim anlayışının asıl yaratıcılık alanında yaratılamaması sorunudur. Plastik sanatlarda biçim yaratıcılığından önce bilgi yaratıcılığı konusunda kuramsal verilerden hareket etmek ve elde edilen bütün bulguları sanatın nesne sorunu içinde taklit eylemine göre eleştirmek, gerçeğin

4 görünmeyen boyutlarının tüm yönleriyle gözler önüne serilmesine yardımcı olacaktır. Şimdi, bu güncel sorun eleştirilerini bir kenara bırakalım ve asıl önemli olan unsurlar bakımından, sanatın yansıtma nesnesinin tarihi açıdan estetik nesne olarak kullanılma sürecine değinelim. Antikçağ estetik kuramına damgasını vuran Platon, idealist bir filozof olarak her ne kadar sanatın sadece bir taklit (yorum dahil) eylemine dayamasını güzelin oluşumuna bağlasa da, onun idealar dünyası, bağımsız varlıklar olup yalnız düşünceyle kavranabilirler. (topos-neotos) (Bozkurt,2000:90) İdealar öğretisinin, özellikle uzay ya da nesneler dünyasında bulunmayan bir takım varlıklarla ilgili olması, Platon un felsefe anlayışının temelini oluşturması bakımından, güzelin estetik amacı konusunda aynı görüşle ele alınmaz. Platon un bu bakış açısı estetiğin kuramsal serüveninin başlangıç döneminde içerdiği eksiklikler açısından çok önemlidir ve bu düşünceye göre, sanatın felsefi problemler yaratabilme olasılığı pek de dikkate alınmamıştır. Çünkü sanatın nesneler dünyasını taklit etmesi, onun henüz kavramsal bir değer taşıdığını göstermemektedir. Sanat yapıtları doğayı sadece taklit eden; (yorum dahil) fakat bu taklit eylemine her hangi bir duyumlar üstü düşünce, bilgi ya da felsefi bakış açısı yükleyen bir etkinlik değildir. Platon a göre sanatın taklit ettiği şey ya da şeyler dünyası zaten nesnel olarak var olanların dünyasıdır, dolayısıyla nesnel var olanların dünyasına karşılık, onun var olmayanların ide sini araması, sanatın nesnesi açısından doğanın taklit edilmesi ya da yorumlanmasının söz konusu olduğu her noktada tabi ki bu mantığa göre tinsel bilgi değeri taşıyamayacakır. Bu düşünce estetiğin fonksiyonu bakımından ele alındığında aslında doğru ve yanlış kritiklerin her ikisini de içermektedir. Bu açıdan sanatın doğayı taklit ederek, (thekne-zanaat) kavranılarak erişilebilen bir zihinsel bilgi değeri ortaya çıkarmadığı doğrudur; fakat sanatın ifade nesnesi doğa dışı bir takım alanlarda aranırsa, elde edeceği değerler, Platon un felsefe anlayışının merkezini oluşturan duyular üstü idealar evrenindeki kategoriye girebilecek düzeyde, kavranılabilecek bir takım sanat-felsefi değerler tabi ki olabilir ve geçmişte olmuştur da. Bunun tersini düşünmek tamamen yanlış olacağı gibi, aslında bu değerler felsefe ve sanatın buluştuğu ortak noktaları dile getirmektedir. İşte bu nedenlerden dolayı, Platon un sanatın estetikliğini dolayısıyla sanat felsefesinin amacını, neden kendi felsefi düşüncesinin hedefi olan, duyular üstü kavramlara erişebilecek türden olmadığı için ayırdığı rahatlıkla anlaşılabilir. Platon un bu görüşünü sanatın edindiği nesnelerin eleştirisi açısından ele alırsak, bu değer problemlerinin neredeyse antikçağdan bu yana hiç değişmediği ve günümüz natüralist sanatı için de geçerli olduğu görülecektir. Bu yüzden sanatlar Platon a göre, us dışı (irrrasyonel) olup eğlenceye dönük bir tür coşkusal esrikliktirler(bozkurt, 2000:93). ve bundan dolayı da, aldatıcı olduğu için ideal devlette sanatçıya itibar edilmemesi gerekir. İşte bu noktada, Platon, başta haksız gibi görünmesine rağmen, sanatın hala doğayı yansıtmakta ısrar etmesi ve gerçek anlamda sanat eserinin mutlaka doğadan referans alarak meydana geldiğine inanılması, Platon un estetik anlayışının, aslında haklı bir durumdaymış gibi görünmesine neden olmaktadır. Fakat burada asıl itibarıyla, Platon sanatın yansıtma (taklit-yorum) ereğiyle düşünsel değerler taşıyamayacağını açıklaması, benzer şekilde gerçek sanat eserinin yaratılabilmesi için doğadan hareket edilmek zorunda olduğu inancıyla aynı anlamdadır ve her iki düşünce de çağdaş sanat felsefesi açısından ontolojik fenomen ve ontolojik estetik kriterlere göre

5 tamamen yanlıştır. Ayrıca bu belirleme, çağdaş sanat felsefesinin (çağdaş sanat ontolojisinin) klasik estetik anlayışlara karşı şimdiye kadar ortaya koyduğu en cesur ve en ağır eleştiridir. Dolayısıyla Platon, sanatın felsefi kavramlar üretebilecek kabiliyette olabileceğini, kendi felsefi görüşünün merkezine yerleştirerek açıklasaydı, diğer filozoflar gibi kendisinden sonraki dönemlerde yaşanacak sanatsal ve felsefi gelişmelere karşı çok daha ustaca bir öngörüde bulunmuş olurdu. Fakat felsefe tarihinin en büyük düşünürlerinden biri olan Platon un, sanatı bu şekilde hafife alarak küçümsemiş olmasının anlaşılabilir tek nedeni, sanatın nesneler dünyasını basitçe taklit etmesinden kaynaklanmaktadır. Yukarıda da değinildiği gibi Platon bu küçümseyici tavrından dolayı genelde haksız olsa da, günümüz sanat spekülatörlerinin yani profesyonel amatörlerin doğayı asıl yaratıcılığın kaynağıymış gibi göstermeleri sayesinde!!!... tersine 21. yüzyılda hala haklı gibi görünmektedir!!!... Doğanın taklit edilmesi konusunda Aristoteles de sanatın mimesis (taklit) ile başladığını ama katharsis (arınma) ile sona erdiğini savunur. Mimesis de sanatçı ve nesne, katharsisde ise alımlayıcı özne ve sanat eseri karşılıklı iletişim içindedir. Platon un sanat felsefesinin pek çok noktasında izleyen Aristoteles yine de ondan bir çok temel konuda ayrılır. Bu bakımdan Aristoteles e göre estetik haz ve hoşlanma zihinsel bilgiyle ilgili olarak Platon a göre daha rasyonalisttir(bozkurt,2000: 104,105). Burada sonuç açısından yapılan değerlendirmelere bakıldığında, sanat doğanın kullanılmasına karşı mimesis kavramı açısından ağır bir mahkumiyet hükmü giymiş gibi görünse de; doğa ve sanat arasında kurulan böyle bir ilişki türü, bir taraftan da felsefenin sanat eserini açıklarken kullandığı, modern eleştirel kavramların oluşmasına zemin hazırlamıştır. İşte bu eleştirel kavramlar, sanatın doğa bağımlısı olma mahkumiyetinden yavaş yavaş kurtulmasına yardımcı olmuştur. O halde estetiğin gelişme evresinde ortaya çıkan farklı görüşler, zamanla gelişip çoğalarak, zorunlu bir biçimde estetiğin artık sanat felsefesinin kapsamı içine girme gereksinimi içinde olduğunu göstermiştir. Böylece, bütün bu çoğulcu gelişim ve değişimleri değerlendirecek ve yönlendirecek felsefi bir yargı mekanizmasına kaçınılmaz olarak ihtiyaç duyulacaktır. Çünkü sanat, doğru ya da yanlış yaklaşımlarla da olsa, sürekli üreyen ve üretilen bir organizma yapısı içindedir ve bu yüzden bütün sanatsal uygulamalar kuramsal açıdan daima kritik edilmelidir. Dolayısıyla sanat felsefesi estetiği kapsayan tümel bir disiplindir ve estetik sanat felsefesi disiplini içinde olmak üzere ele alınmalıdır. 18. Yüzyılda Aisthetike adlı eseriyle estetiği bir sanat felsefesi disiplini olarak kuramlaştıran ilk düşünür Alman Alexandra Gottlieb Baumgarten dır. Baumgarten in estetiği bağımsız bir bilim dalı haline çevirmesinde hocası Chiristian Wolff un büyük etkisi olmuştur(bozkurt,2002:91). Estetik bundan sonraki dönemlerde İmmanuel Kant la beraber daha kavramsal eleştiriye dönüşen bir çizgi üzerinde gelişti. Kant Yargı Gücünün Eleştirisi (Kritik der Urteilskraft, 1790) adlı eserinde güzeli kavrama dayanmama koşulu ile hoşa giden şey olarak tanımlamıştır. Bu tanımda estetik oluşumu yaratan hoşlanma duygusu, estetik oluşumu yaratmayan, hoşlanma dışı başka duygulardan ereksel ve estetik yargı olarak ayrılır. Hoşlanmanın kaynağı ise tabi ki ereksel değil, estetik yargının karşılığı olan şeydir. Ereksel yargı ise, yarar ve faydalılık amacına hizmet etme kaygısı taşıyan yargılardan oluşur (Bozkurt, 2000:126). Fakat burada hoşlanmanın hiç bir kavrama dayanmaması gerektiğini açıklamak, hoşlanmanın aslında hangi kavramlara dayandığı zaman asıl hoşlanma duygusunu meydana getirdiğini kuramsal olarak açıklamak

6 demektir. Bu açıdan, hoş, güzel, doğru, iyi, faydalı, gibi kavramsal ifadeler yargı gücü nün kriterlerine göre birbirinden tamamen ayrılır. Yani Kant felsefesinde estetikçi, sanat felsefesi disiplininin bakış açısıyla, estetikliğin başlangıcı olan hoşlanma yargısını ve bağlı diğer estetik yargıları olanaklı kılan kuramsal koşulları araştırmak ve bunları ortaya koymakla görevlidir. Estetik bu gelişim çizgisinde kavramlar konusunda ilerlerken 19. ve 20. yüzyılda sanat alanında kat edilen gelişmelerle birlikte G. Wilhelm Friedrich Hegel, Benedetto Croce, Roman İngarden, George Lukacs, Moritz Geiger, Jean Paul Sartre, Nelson Goodman gibi daha bir çok düşünürün görüşleri vasıtasıyla, bilgisel açıdan önemli gelişmeler sağlasa da, bu kuramlarda doğanın zorunlu bir nesne olarak algılanma düşüncesi hemen hemen ortaktır. Fakat bu filozofların arasında Hegel, Croce, Sartre, Goodman, sanatın her ne kadar doğayı temel almasını savunsalar da Platon daki eleştirinin tersine, estetik anlayışlarını, sanat felsefesi düşüncesi içerisinde kendi felsefi görüşlerinin içeriğine paralel bir biçimde ortaya koymuşlardır. Bu fark Platon, Aristotoles, Kant ve Kant görüşündeki estetikçi filozofların kuramlarıyla karşılaştırıldığında, çağdaş sanatın ontolojik felsefesi adına bu makalede neyin neden eleştirildiği çok daha iyi anlaşılacaktır. Bu anlamda ifade edilmeye çalışıldığı gibi, sanatın nesne edinme problemi içerik ve biçim açısından, yaratıcılığın felsefi bir yaklaşımla ortaya koyulabileceğini destekleyen örnekler arasında; Hegel estetiği önemli bir yere sahiptir. Hegel estetiğinde estetiğin ve sanatın algılanma şekli onun felsefesinin mutlak ruh (geist) düşüncesine paralel bir kavrayıştadır. Hegel sanat adına algılanması gereken gerçekliği, tinsel ve zihinsel bir varlık olarak ele alır. Ona göre güzellik zihinsel formlarla aranan bir gerçeklik türü olarak, doğa dışında bulunması gereken bir değerdir ve felsefe ile tam anlamıyla aynı misyonu paylaşır(bozkurt, 2000:146,147). Sanat, yaratıcılığın üretimsel bilgisi açısından, sanatın konusu olabilecek problemleri doğrudan felsefe alanına taşıdığı için Hegel e göre yerini büyük oranda felsefeye bırakmıştır(bozkurt,2000:154) Bu nedenle estetiklik anlayışı, bir sanat felsefesi disiplini olarak tamamen sanatın yaratıcı yönü açısından felsefenin yaratıcı bilgi tutkusuyla birlikte ele alınır. Yukarıdaki düşüncelerin desteklenmesine paralel olarak, sanatın algılanma boyutunun felsefi yaklaşıma göre bu sefer dil-bilimsel (semiotik) açıdan incelenmesi ise, Croce nin estetik ve sanat felsefesinde yeni boyutlar kazanır. Croce, estetiği genel bir dilbilim olarak kavrar, içerik açısından güzel in karşılığı ifadenin biçimsel karşılığıyla aynı şeydir. Ona göre sanat Hegel de olduğu gibi, tin in çabası ve yaratıcılığı ölçüsünde ortaya çıkar. Tinsel çabanın aracı olan sezgiler ise sanatın içini dolduran ana maddeler olarak kavramlardan önce gelir(bozkurt,2000:209,210). Croce estetiğinde temel sorunu sanatın özgüllüğü yani içeriğin içeriği sorunudur. Özgüllük sanatsal kriterlerin belirlenmesiyle ilgili kıstasları aslında bir içerik sorunu olarak ele alır. Bu yüzden sanatsal yaratıcılığın temeline, duyum, duygu, sezgi, kavram ve en sonunda da ifade ilişkileri hiyerarşik bir dizge olarak yerleştirilmiştir. 20 yy. da estetik kavramsal bilgi üretimini geliştirmek için Croce de olduğu gibi göstergebilimden yararlanmıştır. Böylece dilbilimsel yaklaşım, bilgi destekli unsurları estetik kurama almakta çok daha bilimsel bir geçerlilik sağlamaktadır(bozkurt,2000:37,38,39). Aynı şekilde nesne problemi Sartre ın estetik görüşünde de; Hegel ve Croce de olduğu gibi, kendi felsefi görüşüne paralel olarak, varoluşçu bir düşünceyle ele alınır. Buna göre estetiklik imgelemlerin irreal oluşlarıyla gerçekleşerek, varolmayan şeye yönelmenin bilincini oluşturur. Yani bir intensiyonalite (amaçsal yönelim) olarak var olmayan kipinde yer alır. Edmund

7 Husserl den izler taşıyan Sartre düşüncesinde, imgelemsel nesnenin kurulması irreal olan estetik beğeninin etkileşim yoğunluğuna bağlıdır. Bu etkileşimde imgenin asıl nesnesi sanılan somut gerçeklik tamamen dışlanır. Bu noktadan itibaren gerçek anlamda imge kavramının, sanıldığı gibi o şey in kendisini yansıtmadığı, dolayısıyla bir şey in imgesinin o şey in tam olarak kendisi olmadığı, açıkça ortaya çıkar. Yani bir şeyin imgesinin o şeyin kendisi olmaması, Sartre ın (L lmaginiare: Psychologie Phenomenologiquede İ magination, 1940) adlı eserinde, olmayanda olanı görmek biçiminde tanımlanır(bozkurt, 2000:269). Olmayanda olanı görmek derken zaten, bir şey karşılığında o şey le alakası olmayan başka bir şey kastedilmektedir. İmgelemeden kaynaklanan sanat yapıtı gerçek olmayan bir gerçeklik olduğu için imgeselliğin gerçekleştirilmesi diye bir şey yoktur, olsa olsa onun nesnelleştirilmesinden söz edilebilir ve nesnelleştirilen şey de tabi ki başkalaşmış ve artık o şeyin kendisini somut olmayan bir biçimde yansıtan farklı bir sonuçtur. Son olarak da Goodman ın görüşüne değinerek sanat felsefe ve yaratıcı bilgi ilişkisini toparlayalım. Goodman (Languages of Art-1968) adlı yapıtında sanatsal olguların sınıflanması ve betimlenmesi sorununa, sanatlarda başvurulan anlatım araçlarının dilsel imgeleme sistemleri olduğu görüşüyle yaklaşmış ve bu bağlamda sistemlerin dilsel özelliklerini incelemiştir. Goodman nominalist (adcı) bir bilgi kuramını savunarak, dil felsefesindeki nedensel ilişkilerin sanat dili felsefesindeki nedensel ilişkilerle tümdengelim ve tümevarım sistemleriyle çözümlenebileceğini savunur. Sanatın anlatım dili aslında sanat biçiminin kavranış dilini meydana getirir. Bu yüzden, sanatın biçimsel dili, sanatın anlatım dilinin kavramsal bilgiye dayanmasından dolayı, tinsel ve zihinsel bir değerde olmak zorundadır. İşte bu nedenler göz önüne alındığında, Goodman ın varlık bilimsel (ontolojik rölativite) görelilik doğrultusundaki görüşleri, onu, sanat yapıtının kaynağı konusunda, gerçeklikten giderek uzaklaşmaya doğru itmiştir. Görüldüğü gibi yukarıda düşüncelerine değinilen bütün filozoflar, sanatın felsefeyle bir çok ortak noktada benzer sorunları çözümlemeye çalıştıkları konusunda hemen hemen aynı görüşü paylaşırlar. Sanatın felsefesi içinde sanat olan şey ya da şeylerin varlığı sadece güzele bağlı değildir ve güzel i anlamadan önce sanat felsefesinin kendisine felsefe edindiği asıl içeriği çağdaş bir bakış açısıyla anlamak çok daha önemlidir. Bu anlamda sanat adına yapılan kritiklerde, estetiği sanat felsefesinden ayırarak ele almak son derece eksik ve yanlış bir yaklaşımdır. Bu yanlış yaklaşımın içerisinde hele hele de estetiği, her şeyin güzellik anlayışı kendi varlık kategorisi ve varlık işlevine göre değişir, bu nedenle, endüstriyel reklam ve tasarım estetiği gibi bir sürü estetik türlerinden bahsedilebilir şeklindeki sözlerle, estetiğin anlamını, hangi kimliği neye göre taşıdığı konusunda bir takım parçalara bölerek açıklamak, estetiğe yapılabilecek en büyük haksızlık ve en büyük spekülasyondur. Kuşkusuz, endüstriyel, reklam ya da benzeri anlayışlar adına yapılan uygulamalarda, estetiklik amacıyla oluşturulmak istenen bir takım erekler tabi ki olabilir. Dolayısıyla bu tür erekler içerikleri gereği tasarım kaygıları taşıdıkları için bu yolla elde edilen biçim sonuçları izleyiciye güzel miş gibi görünür. Oysa tasarım kaygısı olan ereklerin içerik ve biçim yapıları, asıl sanatın konusu olan ereklerin içerik ve biçim yapılarıyla gerçek estetiklik adına kıyaslanarak kesinlikle ele alınamaz. Aslında bu makalenin konusu estetik ve sanat felsefesinin neden birlikte düşünülmesi gerektiğini anlatmak değildir; fakat sanat çevrelerinde, estetiğin ve

8 sanat felsefesinin ayrı şeyler olduğunu savunan bir takım yanlış yaklaşımların bulunması, sanat felsefesinin ontolojik anlamda, nesnenin estetik eleştirisini, estetik bilgiyi kullanarak ortaya koyabilmesi bakımından, bu yanlış yaklaşımların düzeltilmesini gerektirmektedir. Ayrıca bu tür yaklaşımlar, bilgi eksikliğinden kaynaklanan masum yanlışlıklar da değildir, tersine bu tip yönelimler, kavramların açıklanma biçimini bu yanlış bakış açılarına kasıtlı olarak oturtmaya ve bunu sanat çevrelerine böyle bir amaçla kabul ettirmeye çalışmaktadırlar. Bu münferit olasılıklara rağmen, estetik aynı zamanda fonksiyon bakımından sanat felsefesi disiplini içerisinde, anlamı eskiye oranla tamamen değişmiş bir erektir. Bir erektir diyoruz çünkü sanatın nedeni, sanat ereğindeki estetikliğin yansıtılabilmesinin dışında, felsefi türden geneli kapsayan bir takım amaçlara bağlıdır ve bunlar her zaman güzelin kendisini elde etmeye çalışmaz. İşte bu yüzden estetik yaklaşım bu amaçlara göre felsefi kategoride olduğu gibi felsefi kategori içinde de ontolojik anlayışa yakınlaşmaktadır. Estetiğin ontolojik temele kayma olasılığından dolayı değişken olabilen bu özelliği, kendisine anlamı daha önceden yüklenmiş olan amacın nasıl yansıtıldığına bağlıdır. Bu yansıtma biçimi her zaman direkt değil de bazı durumlarda dolaylı bir yapıda olabilir. Çünkü yansıtmanın renk ve biçim kavrayışı, doğanın sanat tarafından kullanılma biçimi sırasında, estetik algıyı sağlayacak nitelikleri öncelik vererek oluşturamayabilir. Bu durumda, renk ve biçim sonucunda her hangi bir estetik duyum ya da estetik dışı sanatsal bir anlam oluşamayacağı gibi, doğadan alınan vitalist (canlı) hazdan dolayı yansıtılmak istenen nesne de, doğanın taklit edilme ya da yorumlanma amacının sonuçta hiç bir anlam yaratmadığını net bir biçimde ortaya çıkaracaktır. Estetik klasik bir görevle bu uygulamaların içinde sadece, sanatın görsel dilinin kullandığı tekniği dile getirme açısından ele alınır ve sonuç bakımından ontolojik yaklaşımı gerektiren esas içeriğin yerine hiç bir zaman geçmez, yalnızca bu amaçların gerçekleşmesine sınırlanmış belli noktalarda hizmet eder. Oysa kimi düşüncelerin tersine, estetiğin sanatın değerlerini açıklamanın ve eleştirmenin omurgasını oluşturduğunu düşünmek son derece yanlıştır. Sanatın omurgasını oluşturan asıl görüş ve asıl eleştiri, estetiği de aşan bir sanat-felsefi görüştür ki; bu da ontolojik temelleri olan çağdaş bir sanat felsefesi kavrayışıdır. İşte bu felsefi estetiğin güzellik anlayışı estetik nesnenin yani doğanın kullanılma eleştirisini gündeme getirerek, bu anlamda nesnenin estetik eleştirisi yani sanat yapıtı açısından ele alınarak bu sefer ontolojik fenomen ve ontolojik estetik anlayışı açısından sorgulanmaktadır. Ontolojik estetiğin temeli olan Ontololojik fenomen kavrayışı: Özetle, sanatın varlık yapılarının felsefi düşünce doğrultusunda, sanat ereğini yaratan ilgilerin, sanat yapıtını yaratmadan önce ortaya koyabileceği eleştirilere verilen cevapların varlık açısından ele alınması anlamına gelmektedir. Burada sanat yapıtından önce sanat yapıtının varlığını oluşturan düşünceler (ilgiler) üzerinde durulması, bunların alt ve üst limitlerinin tanımlanması, ontolojik fenomen kavrayışının bütününü oluşturan bir değerlendirme biçimi yaratır. Bu değerlendirme bütünlüğünün biçiminde, varlığı araştırılan şey varlığı sorgulanan şey olarak yukarıda bahsedilen sanat ereği ilgilerinin yerine geçtiği düşünülen şey lerin ayrıntılarının tanımlanmasıdır. Yani sanat ereği ilgilerinin, sanat yapıtını oluşturmadan önce bu ilgilerin fenomenal varlığının detaylı olarak açıklanmasıdır. İşte bu bütünlük anlayışı içinde sanat eserinin varlığını yansıtan nesne sorunu yaratıcılığın yetenek gerektiren boyutları açısından sorgulanır.

9 Karşılaştırılmalı olarak yapılan bu sorgulamada, estetik nesnenin eleştirisiyle nesnenin estetik eleştirisi birbirinden ayrılarak, antikçağ estetiğinde neden güzel olduğu ontolojik olarak açıklanmaksızın kabul edilen estetik nesnenin yani doğanın kullanılma amacının varlık nedenitartışılır. Dikkat edilirse bu ayrım son derece önemli bir ayrımdır ki; aslında burada doğanın kullanılma amacı değil, bu amacın varlık nedeni tartışılmaktadır ve bu ikisi arasında bilgi açısından büyük farklar vardır. Fakat bu tartışmada eleştirinin hedefi ontolojik bakış açısının temeli olduğu için, bu eleştiride doğanın varlığı sanatın varlığından önce bir içerik sorunu olarak ele alınmaktadır. İşte bu anlamda ontolojik-estetik anlayışta, doğadan alınan güzellik duygusunun yarattığı içerik sorunu, doğanın bir tür yaşantı hazzının kaynağı olmasından ileri gelmektedir. Dolayısıyla insan, bu doğal haz kaynağına iç güdüsel bir reaksiyonla yönelerek, tutkunu olduğu kendi haz mekanizmasının hem üreticisi hem de tüketicisi konumundadır. Böylece hazzın kaynağını tüketen insan, bu kazanç alış verişinde real vitaliteden (gerçek canlılıktan) tat aldığı için doğayı kendiliğinden güzel ve zorunlu bir temel varlık olarak benimser. Bu zorunluluk Kant ın Yargı Gücünün Eleştirisi (Kritik der Urteilskraft 1790) adlı eserinde(bozkurt,2000:126) benzer anlayışla ifade edilse de, antikçağ sempatisine yakın olduğu için, varlığı, hazzın kaynağını dışlamaya yönelik olarak eleştirilmez. İşte ontolojik-estetiğin doğayı dışlayan olumsuz eleştiri farkı burada ortaya çıkar. Böylece yukarıda ele alınan kritiğin sorduğu asıl soru; sanatın yansıttığı güzelin kaynağı olan doğa estetik nesne olarak neden güzeldir ya da sanat güzel olmayanı da yansıtıyorsa, yansıttığı şeyin anlamı nedir ve neden o dur sorusudur. Bu soru antikçağ ve sonraki dönem estetiğinin şimdiye kadar sormadığı bir biçimde ele alınması bakımından son derece önemlidir. Görüldüğü gibi antikçağ kökenli estetiğin doğanın güzelliği konusunda yaptığı açıklama, güzeli hazcı bir vitalist (canlı) amaçla tanımlayan bir içeriktedir. Oysa estetik nesne olarak doğa neden güzeldir sorusunun cevabı, ontolojik eleştiri açısından, vitalist ve hazcı bir tanımlama yapmanın dışında tamamen negatif olarak eleştirilmektedir. Burada haz kaynağı, insanı tüketim ilişkisine girmeye doğru çektiği ya da zorladığı için, bu bağımlılıktan kurtulmanın en ideal yolu hazzın kaynağını ortadan kaldırmaktır. İşte ontolojik-estetiğin bakış açısında, estetik nesnenin sanatın nesnesi haline dönüşmeden önce katıksız bir tinsellikle algılanabilmesi için, vitalist (canlı) ve hazcı (zevke dayalı) unsurların, Husser lin fenomenoloji felsefesinde fenomenolojik indirgeme kuramına benzer bir yaklaşımla aşılması, hatta varlığının tamamen ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bilindiği gibi fenomenoloji felsefesinin sanatın içeriğini ilgilendiren özelliği yaratıcılığın nesnesinin bir içerik sorunu olarak ele alınmasına dayanır. Burada yaratıcılığın içerik sorununa yaklaşım biçimi, bilgi nesnesini bir fenomen kavrayışı olarak ele aldığından dolayı, ontolojik estetik ontolojik fenomen kavrayışı temeli üzerine yerleştirilir. Husserl fenomenoloji felsefesiyle, felsefeyi bilimsel olup olmama konusunda sorgular ve kendi görüşünü, şimdiye kadar bilim bile olmayan felsefenin en yüksek ve en kesin bilim olma savına göre geliştirir. Bu düşünceye göre doğa bilimlerinin ve matematiğin bir takım eksiklikleri vardır ve bu bilimler aslında bilmenin ne olduğunu gereksiz bilgiler yaratarak bilinemez hale getirmişlerdir. Bu nedenle fenomenolojinin bir yansız araştırmalar alanı oluşturması gerektiği söylenmektedir(husserl, çev.tepe,2003:15).

10 Husserl fenomenolojik indirgeme yöntemini birbiriyle kesişen iki temel ayrımdan yola çıkarak açıklamaya çalışır: Olgu (faktum), Öz (eidos) ve Real-İrreal. Saf ve transzendental fenomenoloji ne olgularla ilgilenir, ne de real olanlarla ilgilenir; o bizim doğal bakışla karşı karşıya olduğumuz real (gerçek) olguları biçimsel (eidetik) ve transzendental (varoluşcu) olarak indirger. Bu indirgemede real olgular epoche kavramıyla paranteze alınıp indirgenerek önce biçim sonra da saf trenszendental fenomenler haline getirilir. Epoche kavramı bu dünyada var olan her türlü bilgi ve biçim konusunda yargı vermekten kaçınmak demektir. Epoche kavramıyla real varlık dünyası tamamen paranteze alındıktan sonra geriye (reisidum) yeni bir varlık alanı kalmış olur(husserl, çev.tepe,2003:17,18). İşte sanat ve felsefenin üretimsel (yaratıcı) düşünce tavrı bu noktada, nesnesizliğin kendi nesnesini yaratması gereken böyle bir varlık alanında yaratıcılığın nasıl yaratılması gerektiğini ortaya koymak zorundadır. Buradaki amacın başarısı yaratıcılığın zorunluluktan kaynaklanan yaratı nesnesini oluşturma becerisine bağlıdır. Yaşadığımız yüzyılda sanat eğiliminin sanat eseri yaratabilmesinin yaratıcılık alanında ölçüleceği üst değerler ancak ve ancak bilgi yaratıcılığının sanat yaratıcılığıyla birlikte ele alındığı sanat-felsefi boyutlarda mümkün olabilir. Husserl in fenomenoloji felsefesi, felsefi zihinselliğin bilimlerin bilgi anlayışına ve real dünyaya göre eleştirildiği bütün noktalarda tıpkı sanatın sanat olgularını ve doğayı eleştirdiği gibi ele alarak, düşünsel, yani kavrayışsal (soyut) alanda, yaratıcılığı farklı bir içerik önermesi üzerinde durmaktadır. Bu önerme bize sanatın binlerce yıldır sürdürdüğü figür geleneğini ortadan kaldırarak, yaratıcılığın yeni boyutlarında sanatın nesnesinin neler olabileceği konusunda yeni araştırma olanakları sunmaktadır. Buraya kadar yapılan açıklamalardan sonra sonuç olarak şöyle bir değerlendirme yapabiliriz: Kuşkusuz, bu makalenin başlığı olan Sanat Felsefesinde Estetik Nesnenin Eleştirisi, Nesnenin Estetik Eleştirisi ve Sanat Ontolojisi kavrayışını ontolojik estetiğin temelini oluşturan ontolojik fenomen olgusu dahilinde tüm boyutlarıyla kavramak, yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı gibi pek de kolay bir iş değildir. Sanatın, hele hele de her şeyden önce felsefi kavrayışa dayanan yaratıcı sanatın kuramsal boyutlarıyla kavranması ya da eleştirilmesi, bu anlamda algılanması daha kolay olabilen bir beklenti psikolojisi yaratması söz konusu bile değildir. Çünkü her zaman söylediğimiz gibi, yaratılması emek ve yetenek gerektiren bütün değerler aynı zamanda kavranılma becerisi gerektiren bir takım zihinsel değerlerle birlikte ele alınmak zorundadır. Yoksa, yaratıcılığın bilgi değerini gerçekten ortaya koyanla, bunu ortaya koyuyormuş gibi yapan içi boş söylemleri, ve bunları ortaya koyan kişilikleri yaratıcılığı sanatı ve bilgiyi kategorize eden başka bir ölçüm yöntemiyle birbirinden ayıramayız. Belki de bu yüzden günümüzde yaratıcı sanatın değeri yaratıcı bilginin değeriyle birlikte aranmaktadır. Sanatın, sanatı gerektiğinde ulaşılmaz yapan ayrıcalıklı kriterleri işte bu ölçüm yöntemlerine bağlıdır. Her ne kadar bir takım çevreler sanatın ulaşılmaz olabileceği gerçeğini pek de kabullenmek istemeseler de, malesef!!! Sanat, kendisine ulaşmanızın mümkün olamayacağı üstün değerleri, üstün sanatçıların eserleriyle birlikte geçmişte yaratmıştır ve gelecekte de yaratacaktır. Bu makaledeki eleştirilerde görüldüğü gibi, sanatın nesne problemi açısından estetik nesnenin eleştirisi, nesnenin estetik eleştirisi sanat felsefesinin, kendisine felsefe edindiği bütünlük anlayışı içerisinde, ontolojik fenomen

11 ve ontolojik estetik kriterlere göre yapılanmaktadır. Günümüze kadar estetik felsefeleri üzerine ortaya koyulan bütün düşünceler, doğa bağımlılığını estetikliğin temel gerekçesi olarak savunsalar da, estetikliğin sanat felsefesinin amacını ontolojik olarak karşılayamadığı noktalarda, bu nedenlerden ötürü tinsel zihinsel değerlere karşı tamamen başarısız hatta hiç bir işe yaramayan sonuçlar elde ettiği açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu başarısızlığın aşılabilmesi için, yaratıcılığın içeriğinin, sanat ve felsefenin ortak noktası olan üretimsel düşünceye yöneltilerek ele alınması gerekir. Dolayısıyla üretimsel düşünce açısından, sanat eserinin eleştirisi kadar doğanın estetiklik açıdan eleştirisi, sanat felsefesinin bir tür ontolojik kavrayışa dönüştükten sonra yaratıcılığı üreten değerleri, yaratıcılığı sorgulayan değerlerle karşılaştırarak bu üretimdeki sorunları değiştirme ve yenileme tavrından kaynaklanmaktadır. Böylece yaratıcılığı üreten yaklaşımlar yaratıcılığı sorgulayan yaklaşımların denetiminden geçmek zorundadır. Yoksa, yaratıcılığın içerik alanında üretilebilecek tinselzihinsel değerler eleştirist açıdan başka bir yaklaşımla kesinlikle ortaya çıkarılamayacaktır. Kaynakça -Bozkurt Nejat, Sanat ve Estetik Kuramları, Asa Kitabevi, 1. basım,istanbul, Husserl Edmund, Fenomenoloji Üzerine Beş Ders, çev. Harun Tepe, Ankara, Bilim ve Sanat, Yayınları, 2003

F. Ulusal Dergilerde Yayınlanan Makaleler

F. Ulusal Dergilerde Yayınlanan Makaleler F. Ulusal Dergilerde Yayınlanan Makaleler F2. Özderin, S. Sanat Felsefesinde Estetik Nesnenin Eleştirisi, Nesnenin Estetik Eleştirisi ve Sanat Ontolojisi, Artist Sanat Dergisi, Ekim 2006, İstanbul F2.

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

F. Ulusal Dergilerde Yayınlanan Makaleler

F. Ulusal Dergilerde Yayınlanan Makaleler F. Ulusal Dergilerde Yayınlanan Makaleler F1. Özderin, S. Biçimsel İfade Açısından Nesne Sorunu ve Soyut Resmin İçerik Eleştirisi, Artist F1. Özderin, S. Biçimsel İfade Açısından Nesne Sorunu ve Soyut

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE Doç. Dr. Mutlu ERBAY İstanbul 2013 Yay n No : 2834 İletişim Dizisi : 97 1. Baskı - Şubat 2013 İSTANBUL ISBN 978-605 - 377-858 - 5 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay

Detaylı

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ I.SINIF I.YARIYIL FL 101 FELSEFEYE GİRİŞ I Etik, varlık, insan, sanat, bilgi ve değer gibi felsefenin başlıca alanlarının incelenmesi

Detaylı

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim.

4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ. Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. 4.HAFTA/KONU: IMMANUEL KANT IN ETİK GÖRÜŞÜ: İNSANIN DEĞERİ Temel Kavramlar: Ahlak yasası, isteme, ödev, pratik akıl, maksim. Kazanımlar: 1- Immanuel Kant ın etik görüşünü diğer etik görüşlerden ayıran

Detaylı

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar 2.Sanat ve Teknoloji 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler 5.Işık ve Renk 6.Yüzey ve Kompozisyon 1 7.Görüntü Boyutu

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarım Psikolojisi GRT 312 Bahar 2 0 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus

1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı. 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 1.Tarih Felsefesi Nedir? 2.Antikçağ Yunan Dünyasında Tarih Anlayışı 3.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-I: Hıristiyan Ortaçağı ve Augustinus 4.Tarih Felsefesinin Ortaçağdaki Kökenleri-2: İslâm Ortaçağı

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI

FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI FELSEFE + SANAT => SANAT FELSEFESI Kemal ULUOAG* Özne olan insan ile nesne olan doğa arasındaki, insan etkinliklerinin temeli, insanın doğayı kendi denetimine alma çabasıdır. Insan etkinliklerinin ve çabasının

Detaylı

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler

6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler İçindekiler xiii Önsöz ı BİRİNCİ KISIM Sofistler 3 1 Giriş 6 Sofistlerin O rtaya Ç ıkışın d a Etkili O lan Felsefe-D ışı N edenler ıo Felsefi N ed enler 17 K a y n a k la r 17 Sofistlerin G enel Ö zellikleri

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23

İÇİNDEKİLER. Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 İÇİNDEKİLER Yedinci Baskıya Önsöz 15 İkinci Baskıya Önsöz 16 Önsöz 17 GİRİŞ 19 I. BÖLÜM FELSEFE ÖĞRETİMİ 23 I. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 23 A. Eğitim ve Öğretim 23 B. Felsefe Eğitimi ve Öğretimi 24 II.

Detaylı

Endüstri Grafiği Tasarımı (SGT 324) Ders Detayları

Endüstri Grafiği Tasarımı (SGT 324) Ders Detayları Endüstri Grafiği Tasarımı (SGT 324) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Endüstri Grafiği Tasarımı SGT 324 Seçmeli 1 2 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

AŞKIN BULMACA BAROK KENT AŞKIN BULMACA 18.yy'da Aydınlanma filozoflarıyla tariflenen modernlik, nesnel bilimi, evrensel ahlak ve yasayı, oluşturduğu strüktür çerçevesinde geliştirme sürecinden oluşur. Bu adım aynı zamanda, tüm

Detaylı

TYYÇ-SİY. BİL. & ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAM YETERLİKLERİNİN İLİŞKİLENDİRİLMESİ

TYYÇ-SİY. BİL. & ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAM YETERLİKLERİNİN İLİŞKİLENDİRİLMESİ TYYÇ -DOKTORA EQF-LLL: 8. Düzey QF-EHEA: 3. Düzey BİLGİ YÖK Sosyal ve Davranış Bilimleri Temel Alanı Yeterlilikleri SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI YETERLİKLERİ/ÇIKTILARI BİLGİ

Detaylı

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ FELSEFE Felsefe, kavramlar yaratmayı içeren bir disiplindir.

Detaylı

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ- FELSEFE YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ ANABİLİM DALI BAŞKANI VE AKTS KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Saffet Babür Tel: (0216) 578 08 87 Faks: (0216) 578 08 99 E-mail: sbabur@yeditepe.edu.tr

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur.

Not. Aşağıdaki Kant la ilgili notlar Taylan Altuğ un Kant Estetiği (Payel Yayınları, 1989) başlıklı çalışması kullanılarak oluşturulmuştur. Bu derste Immanuel Kant ın estetik felsefesi genel hatlarıyla açıklanmaya çalışılacaktır. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olan Kant, kendi felsefe sistemini üç önemli çalışmasında toplamıştır.

Detaylı

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları

Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları Tasarım ve İletişim (MMR 512) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarım ve İletişim MMR 512 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili

Detaylı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ

V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ V. ÜNİTE SANAT FELSEFESİ A. SANAT FELSEFESİ VE TEMEL KAVRAMLARI 1. Estetik ve Sanat Felsefesi 2. Sanat ve Felsefe İlişkisi 3. Sanat Felsefesinin Temel Kavramları B. SANATI AÇIKLAYAN FELSEFİ GÖRÜŞLER 1.

Detaylı

Tasarımda Gerçeklik ve Düşler (MMR 513) Ders Detayları

Tasarımda Gerçeklik ve Düşler (MMR 513) Ders Detayları Tasarımda Gerçeklik ve Düşler (MMR 513) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Tasarımda Gerçeklik ve Düşler MMR 513 Her İkisi 3 0 0 3 5 Ön Koşul

Detaylı

Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi (PSY 202) Ders Detayları

Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi (PSY 202) Ders Detayları Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi (PSY 202) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Kişilerarası İlişkiler Psikolojisi PSY 202 Bahar 3 0 0 3 6 Ön

Detaylı

Psikolojinin Felsefi Temelleri (PSY 112) Ders Detayları

Psikolojinin Felsefi Temelleri (PSY 112) Ders Detayları Psikolojinin Felsefi Temelleri (PSY 112) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Psikolojinin Felsefi Temelleri PSY 112 Bahar 3 0 0 3 7 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

Endüstri Grafiği (GRT374 ) Ders Detayları

Endüstri Grafiği (GRT374 ) Ders Detayları Endüstri Grafiği (GRT374 ) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Endüstri Grafiği GRT374 Seçmeli 1 2 0 2 4 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

Yaratıcı Metin Yazarlığı (SGT 332) Ders Detayları

Yaratıcı Metin Yazarlığı (SGT 332) Ders Detayları Yaratıcı Metin Yazarlığı (SGT 332) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Yaratıcı Metin Yazarlığı SGT 332 Seçmeli 1 2 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. Eğitimde Sanatın Önceliği. Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ KAYNAK: Birol, K. Bülent. 2006. "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ Sanat, günlük yaşayışa bir anlam ve biçim kazandırma çabasıdır. Sanat, yalnızca resim, müzik,

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı 1.ÜNİTE - FELSEFEYLE TANIŞMA A-Felsefe Nedir? Felsefenin

Detaylı

SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI

SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI SANAT VE TASARIM ANASANAT DALI DOKTORA PROGRAMI YÖK ten 1 Mart 2 de Doktora programımıza olur alınması ile Fakültemizin dikey kuruluşu tamamlanmış olmaktadır. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

Çevre Estetiği (ICM 374) Ders Detayları

Çevre Estetiği (ICM 374) Ders Detayları Çevre Estetiği (ICM 374) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Çevre Estetiği ICM 374 Her İkisi 1 2 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Bu ders kapsamında Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme Alanında kullanılan nicel ve nitel araştırma

Detaylı

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize; Sayın Veli, Yeni bir eğitim öğretim yılına başlarken, öğrencilerimizin yıl boyunca öğrenme ortamlarını destekleyecek, ders kitaplarını ve kaynak kitapları sizlerle paylaşmak istedik. Bu kaynakları belirlerken

Detaylı

Kavram Haritaları ve Ebelikte Kavram Haritalarının Kullanımı. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kavram Haritaları ve Ebelikte Kavram Haritalarının Kullanımı. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kavram Haritaları ve Ebelikte Kavram Haritalarının Kullanımı Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN GİRİŞ Eğitimde öğrencileri pasif bilgi alıcısı olmak yerine aktif, yaşam boyu bağımsız öğrenici ve problem çözücü

Detaylı

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri ÜNİTE:4 Bilişsel Psikoloji 1 ÜNİTE:5 Çocuklukta Sosyal Gelişim ÜNİTE:6 Sosyal

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com Bilginin hızla yenilenerek üretildiği çağımızda birey ve toplumun geleceği, bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme

Detaylı

İ ÇİNDEKİ LER 1. BÖLÜM

İ ÇİNDEKİ LER 1. BÖLÜM İ ÇİNDEKİ LER 1. BÖLÜM ESTETİK ve SANAT 1.1 Düşünürlerin Estetik Kuramına İlişkin Genel Görüşleri... 3 1.1.a. Estetik Düşüncesine Genel Bakış... 5 1.1.b. Gerçekliğin Estetiksel Olarak Algılanması... 6

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB211 3 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Sanat eseri, temelinde uygulama olan ve gözle görülür olarak ortaya çıkan olgulardır. Daha geniş bir çerçeveden sanat toplumsal,

Sanat eseri, temelinde uygulama olan ve gözle görülür olarak ortaya çıkan olgulardır. Daha geniş bir çerçeveden sanat toplumsal, SANATıN FELSEFİ AÇıDAN SINIFLANDIRILMASI Mutlu ERRAv- Sanat eseri, temelinde uygulama olan ve gözle görülür olarak ortaya çıkan olgulardır. Daha geniş bir çerçeveden sanat toplumsal, düşünsel, bireysel

Detaylı

TEMEL SANAT EĞİTİMİ NEDİR?

TEMEL SANAT EĞİTİMİ NEDİR? TEMEL SANAT EĞİTİMİ NEDİR? Temel sanat eğitimi çizgi, form, mekân, renk, üç boyutlu yapı, görsel algılama ve inceleme ile ilgilenir. Temel sanat eğitimi derslerinin temeli Bauhaus a, Johannes Itten in

Detaylı

Estetik (MTT194) Ders Detayları

Estetik (MTT194) Ders Detayları Estetik (MTT194) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Estetik MTT194 Seçmeli 2 0 0 2 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin Seviyesi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ I Ders No : 0310380096 Teorik : 2 Pratik : 2 Kredi : 3 ECTS : 4 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Ekolojik Tasarımlar ve Sanat Çevre, çok geniş kapsama sahip olan bir kavram olduğu için, tek bir tanım yerine bu konuda yapılmış araştırmalarda kullanılan çeşitli tanımları bulunmaktadır. Çevre: İnsanın

Detaylı

Not: Öğretmenimizin elinden taşlar üzerinde sanat!

Not: Öğretmenimizin elinden taşlar üzerinde sanat! Not: Öğretmenimizin elinden taşlar üzerinde sanat! SANAT EĞİTİMİ NEDİR? Sanat eğitimi, çizgi, form, mekan, renk, üç boyutlu yapı, görsel algılama ve inceleme ile ilgilenir. Temel sanat eğitimi derslerinin

Detaylı

Bilgisayar II, 2013-2014 Bahar, Kültür Üniversitesi, İstanbul, 08-15 Nisan

Bilgisayar II, 2013-2014 Bahar, Kültür Üniversitesi, İstanbul, 08-15 Nisan FİLOZOF BEYİN Yücel KILIÇ İstanbul Kültür Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programı Bilgisayar II: «Konular ve Sunumlar» İstanbul, 08-15 Nisan

Detaylı

çocuk ve çocuk resminin gelişim aşamalarını öğrenir.

çocuk ve çocuk resminin gelişim aşamalarını öğrenir. Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : ÇOCUĞUN SANATSAL GELİŞİMİ Ders No : 0310380072 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Psikofarmakolojiye Giriş (PSY 421) Ders Detayları

Psikofarmakolojiye Giriş (PSY 421) Ders Detayları Psikofarmakolojiye Giriş (PSY 421) Ders Detayları Ders Adı Ders Dönemi Ders Kodu Saati Uygulama Saati Laboratuar Kredi AKTS Saati Psikofarmakolojiye Giriş PSY 421 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i PSY

Detaylı

Bilişsel Psikoloji II (PSY 312) Ders Detayları

Bilişsel Psikoloji II (PSY 312) Ders Detayları Bilişsel Psikoloji II (PSY 312) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Bilişsel Psikoloji II PSY 312 Bahar 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i PSY 311

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi S.B.E. İktisat anabilim Dalı İktisat Programı 7. Düzey (Yüksek Lisans Eğitimi) Yeterlilikleri

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi S.B.E. İktisat anabilim Dalı İktisat Programı 7. Düzey (Yüksek Lisans Eğitimi) Yeterlilikleri AÇIKLAMALAR: İktisat Ana Bilim Dalı İktisat yüksek lisans programı için belirlenen program yeterlilikleri 20 tane olup tablo 1 de verilmiştir. İktisat Ana Bilim Dalı İktisat yüksek lisans programı için

Detaylı

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL I KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL II Yay n No : 1668 flletme Ekonomi : 186 1. Bask - A ustos 2006 - STANBUL ISBN 975-295 - 561-4 Copyright Bu kitab n bu bas

Detaylı

İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ Genel Bilgiler Programın Amacı Kazanılan Derece Kazanılan Derecenin Seviyesi Kazanılan Derecenin Gerekleri ve Kurallar Kayıt Kabul Koşulları Önceki Öğrenmenin Tanınması

Detaylı

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü http://ogr.kocaeli.edu.tr/koubs/bologna/genel/listesi_prn.cfm?ed=0 1 / 5 22.05.2018 15:50 Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Adı 2017/2018 Listesi 1. YARIYIL TLU Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Detaylı

Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları

Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları Türk Dili II (TURK 102) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Türk Dili II TURK 102 Her İkisi 2 0 0 2 2 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü

Detaylı

III.Yarıyıl III RES 599 Yüksek Lisans Tezi Toplam

III.Yarıyıl III RES 599 Yüksek Lisans Tezi Toplam DERSLER: Dönem Zor/Seç. Dersin Adı T U K AKTS I.Yarıyıl I ZS RES 501 Atölye I (1-2-3-4-5-6 Şube) 3 0 3 7,5 I Z RES 503 Alan Araştırma Yöntemleri 3 0 3 7,5 I S RES XXX Seçmeli 3 0 3 7,5 I S RES XXX Seçmeli

Detaylı

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme, Örgütsel Öğrenme Öğrenme: Kişide istediği sonuca ulaşmak amacıyla hareket etmesini engelleyecek çeşitli eksiklikleri tamamlamasını sağlayacak bir süreç Hayatın her sürecinde öğrenme İşyerinde

Detaylı

Sosyal Psikolojiye Giriş (PSY 201) Ders Detayları

Sosyal Psikolojiye Giriş (PSY 201) Ders Detayları Sosyal Psikolojiye Giriş (PSY 201) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Sosyal Psikolojiye Giriş PSY 201 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin

Detaylı

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl

Sosyal Bilimler Enstitüsü. Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl Sosyal Bilimler Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi (Yüksek lisans,tezli) 1. Yarı Yıl BES505 Spor Bilimlerinde Araştırma Teknikleri K:(3,0)3 ECTS:8 Bilimsel araştırma niteliği ve tanımı özellikleri,

Detaylı

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNSAN HAKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI Bahar Yarıyılı

T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNSAN HAKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI Bahar Yarıyılı T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNSAN HAKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2012-2013 Bahar Yarıyılı ETİK VE İNSAN HAKLARI İHA 504 01 ve 02 7,5 AKTS Kredisi 1. yıl 2. yarıyıl Yüksek Lisans

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, FELSEFE BÖLÜMÜ

BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, FELSEFE BÖLÜMÜ DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

Karar Verme Psikolojisi (PSY 314) Ders Detayları

Karar Verme Psikolojisi (PSY 314) Ders Detayları Karar Verme Psikolojisi (PSY 314) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Karar Verme Psikolojisi PSY 314 Seçmeli 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin

Detaylı

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır.

İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. DR.HASAN ERİŞ İnsanların tek başına yeteneği, gücü, zamanı ve çabası kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle yönetimin temel görevlerinden birisi, örgütü oluşturan

Detaylı

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik Nitel Araştırmada Geçerlik ve Bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilen geçerlik ve güvenirlik araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan iki en önemli ölçüttür. Araştırmalarda

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

Müze eğitiminin amaçları nelerdir? Müze eğitiminin amaçları nelerdir? Sergilenen nesnelerle insanlar arasında köprü kurarak nesnelerin onların yaşantıları ile bütünleşmesini sağlamak; Nesnelerin maddi ve ideal değerleri ile algılanması

Detaylı

Psikolojide İstatistiğe Giriş I (PSY 221) Ders Detayları

Psikolojide İstatistiğe Giriş I (PSY 221) Ders Detayları Psikolojide İstatistiğe Giriş I (PSY 221) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Psikolojide İstatistiğe Giriş I PSY 221 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

Endüstri Ürünleri Tasarımı II (EÜT 202) Ders Detayları

Endüstri Ürünleri Tasarımı II (EÜT 202) Ders Detayları Endüstri Ürünleri Tasarımı II (EÜT 202) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Endüstri Ürünleri Tasarımı II EÜT 202 Bahar 4 6 0 7 13 Ön Koşul Ders(ler)i

Detaylı

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ KURAMIN FARKLI YÖNLERİ i) Kuramsallaşmanın yönü; tümdengelimci ya da tümevarımcı ii) İnceleme düzeyi; mikro, makro ya da mezo iii) Tözel ya da formel bir kuram olarak odağı iv) Açıklamanın biçimi; yapısal

Detaylı

Duyum ve Algı I (PSY 305) Ders Detayları

Duyum ve Algı I (PSY 305) Ders Detayları Duyum ve Algı I (PSY 305) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Duyum ve Algı I PSY 305 Güz 3 0 0 3 5 Ön Koşul Ders(ler)i yok Dersin Dili Dersin

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.216 Diploma Program Adı : MEDYA VE İLETİŞİM, ÖNLİSANS PROGRAMI, (UZAKTAN ÖĞRETİM) Akademik

Detaylı

ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ. 2. DÜŞÜNME TÜRLERİ VE ÖĞRETİM Yrd. Doç. Dr. Şenay YAPICI

ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ. 2. DÜŞÜNME TÜRLERİ VE ÖĞRETİM Yrd. Doç. Dr. Şenay YAPICI ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ 2. DÜŞÜNME TÜRLERİ VE ÖĞRETİM Yrd. Doç. Bölüm Hedef Düşünme türlerinin özelliklerini analiz edebilme Stajda ve öğretmenlikte düşünmeye dayalı öğretim anlayışını uygulamaya yönelik

Detaylı

Form İnşa (GRT114 ) Ders Detayları

Form İnşa (GRT114 ) Ders Detayları Form İnşa (GRT114 ) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Form İnşa GRT114 Bahar 1 2 0 2 4 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin Türü Dersin Seviyesi

Detaylı

Değerler. www.danisnavaro.com 13 Ekim 2015. Page 2

Değerler. www.danisnavaro.com 13 Ekim 2015. Page 2 DEĞERLER Değerler 1. değerler var olan şeylerdir, var olan imkanlardır (potansiyeldir) 2. değerler, eserlerle veya kişilerin yaptıklarıyla, yaşamlarıyla gerçekleştiren insan fenomenleridir; 3. değerler,

Detaylı

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT

ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT 18. yüzyıl Aydınlanma Dönemi Alman filozofu ÖDEV ETİĞİ VE İMMANUEL KANT Yrd. Doç. Dr. Serap TORUN Ona göre, insan sadece çevresinde bulunanları kavrayıp onlar hakkında teoriler kuran teorik bir akla sahip

Detaylı

ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM

ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM ZANAATLA TEKNOLOJİ ARASINDA TIP MESLEĞİ: TEKNO-FETİŞİZM VE İNSANSIZLAŞMIŞ SAĞALTIM Prof. Dr. Ali ERGUR Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Türk Toraks Derneği XVII. Kış Okulu Antalya 14.02.2018 ZANAATLA

Detaylı

Sonuçlar. Anket Hızlı İstatistikler Anket Matematik - Bilgisayar Bölümü Program Çıktıları Anketi

Sonuçlar. Anket Hızlı İstatistikler Anket Matematik - Bilgisayar Bölümü Program Çıktıları Anketi Anket 238911 Matematik - Bilgisayar Bölümü Program Çıktıları Anketi Sonuçlar Anket 238911 Bu sorgudaki kayıt sayısı: 34 Anketteki toplam kayıt: 34 Toplama göre yüzde: 100.00% sayfa 1 / 23 Anket 238911

Detaylı

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7.

ÜNİTE:1. Felsefe Nedir? ÜNİTE:2. Epistemoloji ÜNİTE:3. Metafizik ÜNİTE:4. Bilim Felsefesi ÜNİTE:5. Etik ÜNİTE:6. Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7. ÜNİTE:1 Felsefe Nedir? ÜNİTE:2 Epistemoloji ÜNİTE:3 Metafizik ÜNİTE:4 Bilim Felsefesi ÜNİTE:5 Etik 1 ÜNİTE:6 Siyaset Felsefesi ÜNİTE:7 Estetik ÜNİTE:8 Eğitim Felsefesi 0888 228 22 22 WWW.22KASİMYAYİNLARİ.COM

Detaylı

Temel Tasarım I (ICM 101) Ders Detayları

Temel Tasarım I (ICM 101) Ders Detayları Temel Tasarım I (ICM 101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Temel Tasarım I ICM 101 Güz 4 6 0 7 12 Ön Koşul Ders(ler)i Yok Dersin Dili Dersin

Detaylı

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş

Hegel, Tüze Felsefesi, 1821 HAK KAVRAMI Giriş 1www.ideayayınevi.com HAK KAVRAMI Giriş 1 Felsefi Tüze Bilimi Hak İdeasını, eş deyişle Hak Kavramını ve bunun Edimselleşmesini konu alır. Felsefe İdealar ile ilgilenir ve buna göre genellikle salt kavramlar

Detaylı

Temel Tasarım I (EÜT 101) Ders Detayları

Temel Tasarım I (EÜT 101) Ders Detayları Temel Tasarım I (EÜT 101) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Temel Tasarım I EÜT 101 Güz 4 6 0 7 12 Ön Koşul Ders(ler)i - Dersin Dili Dersin

Detaylı

Doç. Dr. Osman ÜRPER (Bahar) Doç. Dr. Osman ÜRPER (Güz)

Doç. Dr. Osman ÜRPER (Bahar) Doç. Dr. Osman ÜRPER (Güz) MALTEPE ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI LİSANS PROGRAMI 2011-2012 Öğretim Yılı Dersin adı: Bitirme Projesi I Dersin Kodu: GİT 405 AKTS Kredisi: 10 4.yıl - 7.yarıyıl Lisans Zorunlu

Detaylı

Altın Ayarlı İslâmi Finans

Altın Ayarlı İslâmi Finans Altın Ayarlı İslâmi Finans 09 Ağustos 2011 Salı Uluslararası platformlarda paranın İslâmileştirilmesi konusu epeydir gündemde. Paranın İslâmileştirilmesinden kasıt para ile ilgili ne varsa, ekonomik faaliyetlerden

Detaylı

İkinci Basımın Ön Sözü

İkinci Basımın Ön Sözü İkinci Basımın Ön Sözü Bu basım kısmen eleştirilerin sonucunda, kısmen öncekindeki belli boşluklardan dolayı ve içinde yer aldığım etkinliğin doğasına -eğitime ve özellikle eğitimde araştırmaya felsefenin

Detaylı

Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir?

Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir? Haberi okumak ve yazmak aslında ne demektir? Çiler Dursun 1 - aslında sözcüğü, haber ile ilgili yaygın ön kabullerin yeniden gözden geçirilmesi gereğine işaret etmektedir. haber nedir? haberi okumak ve

Detaylı

Bilgisayarla Tasarım II (GRT 208) Ders Detayları

Bilgisayarla Tasarım II (GRT 208) Ders Detayları Bilgisayarla Tasarım II (GRT 208) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Saati Kredi AKTS Bilgisayarla Tasarım II GRT 208 Bahar 1 2 0 2 3 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin

Detaylı