ANADOLU NUN VATANLAŞTIRILMASINDA TÜRK HALK DERVİŞLERİNİN ROLÜ Abdal Yakup ve Faaliyetleri M. Yavuz ALPTEKİN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANADOLU NUN VATANLAŞTIRILMASINDA TÜRK HALK DERVİŞLERİNİN ROLÜ Abdal Yakup ve Faaliyetleri M. Yavuz ALPTEKİN"

Transkript

1 ANADOLU NUN VATANLAŞTIRILMASINDA TÜRK HALK DERVİŞLERİNİN ROLÜ Abdal Yakup ve Faaliyetleri M. Yavuz ALPTEKİN 1- GİRİŞ İlk Osmanlı tarih yazıcılarından Aşıkpaşazade, özellikle 13. ve 14.yy larda Anadolu nun teşkilatlı bir toplum şemasına işaretle, dört önemli zümrenin isimlerini zikreder. Bunlar; Gaziyan-ı Rum, Ahiyan-ı Rum, Abdalan-ı Rum ve Bacıyan-ı Rum zümreleridir. 1 Gaziyan-ı Rum, Anadolu da daha çok uç bölgelerde kafire karşı cihad yapan zümreyi, Ahiyan-ı Rum, tarikat ehli ile de, gazilerle de sıkı münasebetleri olan zanaatkar zümreyi, Abdalan-ı Rum, Anadolu nun göçebe ve sivil topluma hitabeden tarikatların mensubu olan dervişler zümresini ve Bacıya-ı Rum da, bu dervişler zümresinin kadınlar kısmını teşkil ederler. 13. ve 14.yy da Anadolu Türk toplum şemasını kabaca bu şekilde ifade etmek mümkün olmakla beraber; bu dört zümrenin her birini diğerinden tamamen bağımsız düşünmek de gerçeğe çok uygun düşmeyecektir. Zira Rum Gazileri içinde savaşçı dervişlerin sayısı az olmayıp bunlarda bazı tarihçiler tarafından Alp-Erenler, Gazi-Dervişler olarak isimlendirilmişlerdir. Diğer taraftan zanaatkar Ahiler, tarikatlarla içli dışlı olup, kendilerine göre de bir sohbet halkası olan ve her biri aynı zamanda iyi birer savaşçı insanlardır. Nitekim Ahilerin Ankara yı bir zaman ellerinde tutup, daha sonra I. Murat a teslim ettikleri malumdur. Rum Abdalları ve bunların kadın kısmı ise münzevi dervişler olmayıp, bazan akınlara iştirak eden, çok zamanda önemli noktalarda kurdukları zaviyelerle yolcu ve ticaret ehlinin dinlenme ihtiyaçlarını karşılayıp, hem onların ve hem de bulundukları çevrenin güvenliğini sağlayacak bir nevi karakol vazifesi görüyorlardı. Nitekim bazı Ahi zaviyelerinin başında kadın Ahilere rastlandığı da vakidir. Kısacası Büyük Tarihçi Fernand Braudel in tam bir isabetle çözümlediği gibi, Küçük Asya, savaş ve tasavvuf coşkularının ülkesi idi. Bu belirleme, Osmanlı İmparatorluğunun ilk üç yüz yılına tam tamına uymaktadır. İlk Osmanlılar, başarılarını savaşın ve dinin iç içe girdiği dövüşken bir tarikat coşkusu içinde sürdürdüler. Dervişler gazi oldular; Yeniçeriler İst. Üniv. Sos. Bil. Ens. Sosyoloji Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi (2001). 1 Aşıkpaşazade, Tevarih-i Ali Osman, Ali Yayını, İstanbul 1332 ( ) ss Aşıkpaşazade, Tevarih-i Ali Osman, Nihal Atsız Yayını, Osmanlı Tarihleri I, İstanbul 1949 ss

2 Bektaşilere bağlandılar. 2 İşte Aşıkpaşazade nin sözünü ettiği bu dört zümrenin dördünde de savaş ve tasavvuf coşkusu hakim bir unsur idi. Hakkında çok az çalışma yapılmış bu mesele üzerinde bir deneme mahiyetini haiz bu araştırmada; söz konusu dört zümreden biri olan Abdalan-ı Rum zümresine değinilecek ve Anadolu yu vatanlaştırıp, Türkleştiren bu meçhul mimarların yüzlercesinden biri, Bayburt ta faaliyet göstermiş olan Abdal Yakub, nam-ı diğer Yakub Baba üzerinde odaklanılacaktır. Öncelikle Abdalan-ı Rum zümresi diye ifade edilen topluluğun tarihi menşei nedir? Nereye dayanmakta, ne zamandan itibaren ve hangi tarihe kadar etkindirler? Toplumsal vaziyetleri ve siyasi, sosyo-kültürel rolleri nelerdir? Merkezi ve mahalli idare ile münasebetleri nasıldır? Bütün bunlardan sonra bu zümrenin Bayburt taki bir temsilcisi olan Abdal Yakub un buradaki muhtemel faaliyetleri nelerdir? Bu bölgenin Türkleşmesi, dolayısıyla İslamlaşmasındaki rolü ne boyuttadır? Bütün bu sorulara cevap aramak, araştırmamızın temel gayesini teşkil edecektir. 2- Anadolu da Abdalan-ı Rum Zümresinin Tarihi Gelişim Seyri, Siyasi ve Sosyo- Külktürel Faaliyetleri XII.yy ın başlarında Moğolların önü sıra Anadolu ya gelen Türk göçerleri arasında çok sayıda derviş ve şeyhler mevcuttu. Bunların bir kısmı Hoca Ahmed Yesevi (öl.1167) ye bağlı Yesevi şeyh ve dervişler, bir kısmı yine Yesevi meşrep Kudbeddin Haydar (öl.1221 den sonra) a bağlı Haydari şeyh ve dervişler, bir kısmı da muhtemelen yine bir Türk şeyhi olan ve tarikatı daha çok İraklı ve Suriyeli Türkmenler arasında yayılan Tac ul- Arifin Seyyid Ebü l-vefa Bağdadi (öl.1107) ye bağlı şeyh ve dervişler idiler. Bu saydığımız her üç tarikat ta; XIII.yy Anadolu sunda faaliyet gösteren Muhyiddin Arabi (öl.1241) ve evlatlığı Sadreddin Konevi (öl.1374) tarafından temsil edilen Vahdet-i Vücud ekolü ve yine başını Şihabeddin Sühreverdi ve Evaheddin-i Kirmani (öl.1237) nin çektiği Sühreverdilik ve bunun yanısıra Necmeddin Kübra (öl.1221) nın Anadolu daki halifeleri tarafından temsil edilen Kübrevilikten oldukça farklı bir mahiyet arzetmekte idiler. İlk üç tarikat, mahiyetleri itibariyle sözlü geleneğe ve hitabettikleri sosyal taban itibariylede göçebe ve sivil Türkmenlere istinat etmekte iken; Sonraki üç tarikat, mahiyeti itibariyle, 2 Irene Melikof, Efsaneden Gerçeğe Hacı Bektaş, CumhuriyetYayınları, 1. Baskı, İstanbul 1999, s. 220

3 daha çok Medrese İslam ına, hitabettiği sosyal tabaka itibariyle de, şehirli yerleşik halka ve özellikle bürokrasiye dayanmakta idiler. 3 İşte daha çok sözlü İslam a dayanıp, göçebe Türk aşiretlerine hitabeden ilk üç tarikatın Anadolu daki hemen bütün dervişlerini kendi etrafında toplayarak, onlarla önemli bir tarihi olaya imza atacak, güçlü bir şahsiyet çıkacaktır ki; bu kişi Baba Resul adıyla da anılan, Vefailiğin Anadolu daki güçlü temsilcisi, Dede Garkın halifesi, Baba İlyas-ı Horasani (öl.1240) den başkası değildir. Bilindiği üzere Celaleddin Harezmşah ın 1230 Yassı Çemen savaşında Alaaddin Keykubad a yenilmesi, Harezm ülkesinin Moğollarca İstilasına sebep olmuştur. Bu istilada, birçok Türkmen Anadolu ya göç etmek durumunda kalmıştır. İşte Baba İlyas, Şeyhi Dede Garkın ile bu tarihlerde Harezm den Anadolu ya gelen Türkmenlerdendir. Baba İlyas, 1230 da devraldığı halifeliği, Amasya daki zaviyesi merkez olmak üzere, bütün Anadolu Türkmen göçerleri üzerinde 10 yıl süresince etkili bir faaliyetle sürdürmüş ve etrafına topladığı kalabalık kütlelerle 1239 da daha sonra Babailer İsyanı diye anılacak, kırdaki sıkıntılı Türkmen göçerlerinin, beceriksiz ve hatta Türkmenler arasında, hakkında gittikçe Türk geleneklerinden uzaklaştığı düşüncesi oluşan Selçuklu merkezine bir başkaldırısını ifade eden isyanı başlatmıştır. Üç ay süren başarısız, fakat çok etkili bir isyandan sonra, Baba İlyas ın (isyana aktif olarak katılan veya katılmayan) bütün halife ve müridleri, takip ve taciz edilme endişesiyle, Anadolu nun tenha bölgelerine dağılmışlardır. Farklı bölgelere çekilip, yarı gizli, yarı açık tasavvufi faaliyetlerine devam eden bu dervişler, kendilerine bir de yeni bir isim bulmuşlardır: Abdalan-ı Rum. Böylece isyan öncesinin Babai Dervişleri, İsyan sonrasının Rum Abdalları olmuşlardır. Ne var ki, Abdalan-ı Rum olarak tanınanlar, birinci kuşak Babai Şeyleri değil, iki ve üçüncü kuşak Babailerdir. Yani isyanı gerçekleştiren Babai Şeyhleri değil, fakat onların zaviyelerinde yetişen dervişler ve bu ikincilerin yetiştirdikleridir. Böyle olmakla beraber, bugün birinci kuşak dahi bu isimle anılmaktadır. Fuat Köprülü nün de, Ahmed Yaşar Ocak ın da görüşleri aynı yöndedir. 4 İsyan sonrası tarihlerden başlamak üzere, hemen hemen iki yüzyıl Anadolu nun farklı bölgelerinde, özelliklede Osmanlı Beyliği sınırları içerisinde gördüğümüz Rum Abdallarının önde gelenlerinden birkaçı şunlardır: Birinci kuşaktan; Kırşehir in Sulucakarahöyük (Bugünkü Hacı Bektaş Kazası) beldesinde Hecı Bektaş-ı Veli (öl.1271), 3 Geniş bilgi için bk. Ahmed Yaşar Ocak, Babailer İsyanı, Dergah Yayınevi, 2.Baskı, İstanbul 1996, ss Geniş bilgi için bk. Fuat Köprülü, Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi, I. Fasikül, Abdal maddesi, İstanbul 1935, Ayrıca, Ahmet Yaşar Ocak, Türkler,Türkiye ve İslam, İletişim Yayınevi, 2.Baskı, İstanbul 1999 s. 79 Yine aynı yazarın Babailer İsyanı, ss

4 Tokatta Aynüddevle (Aynadola) Dede ve önce Konya sonra Osmanlı Beyliğinde Osman Bey in kayın atası Şeyh Edebali (öl.1326), iki ve üçüncü kuşaktan ise; Bursa nın İnegöl Kazasında Geyikli Baba, Dobruca da Sarı Saltık (öl.1293), İran da Barak Baba (öl.1307), Konyada Baba Merendi (Buzağu Baba) ve Yunus Emre nin Şeyhi Taptuk Baba (Taptuk Emre) sayılabilir. 5 İşte burada andığımız önde gelen Babai Şeyhlerinin yanı sıra, isimlerini anmadığımız ve hatta isimleri kayıtlara hiç geçmeyen nice isyan öncesinin Babai ve isyan sonrasının Abdalan-ı Rum diye tanınan Şeyhleri vardır ki; bu şeyh ve dervişlerin her biri farklı ve tenha bölgelere çekildi ve bir müddet münzevi hayat sürdüler te Kösedağ bozgunundan sonra Moğolların Anadolu yu aşama aşama istila etmeleri akabinde kurulan birçok Türk Beylikleri ise, bir zamandır sessiz sedasız bekleyen Babai Şeyhlerinin ve bunların zaviyelerinden yetişen dervişlerin faaliyetlerine son derece müsait bir ortam sundu. Öncelikle, Selçuklu idaresinin muhalifi olan bu isyan mensupları, yeni kurulan beyliklerin en sadık destekleyicileri oldular. Zira henüz bu beylikler, Türk geleneklerinden uzaklaştığı düşünülen Selçuklu idaresinin aksine, Babai Şeyhlerinin arkalarındaki göçebe kitlelerle temsil ettikleri Türkmen geleneklerini sürdürmekte idiler. İkinci olarak, her bir beylik, sınırını genişletip devlet olmak idealiyle, Anadolu nun fethedilmemiş bölgelerine seferler düzenliyorlar ve yeni topraklar kazanıyorlardı. Bu ikinci durum ise uzun zamandır sosyal yaşamdan tecrit olmuş birinci, özelliklede iki ve üçüncü kuşak Babai Şeyhleri için yeniden sosyal yaşama aktif olarak katılma imkanı vermiş; kendilerinin de bizzat fethine iştirak ettikleri yeni bölgelerde vakıf ve temlik arazileri alarak, buralara zaviye ve ilgili imaretleri kurmuş, nihayet aktif bir mülkleştirme ve Türkleştirme faaliyetine girişmişlerdir. Bu faaliyetler Anadolu nun kenar bölgelerinden Ege de, Akdeniz de, Kuzey-Doğuda Trabzon Rum devleti sınırlarında ve özellikle Marmara yakınlarında Osmanlı Beyliğinde yoğunluk kazanmıştır. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, isyan sonrası Babai Şeyhlerinin sosyo-psikolojik durumu, yeni kurulan beylikler için keşfedilmeyi bekleyen potansiyel bir gücü ifade ediyordu. Özellikle Osmanlı Beyliği bu gücü kullanmasını iyi bildi. Daha doğrusu karşılıklı bir dayanışmaydı bu. Osmanlı Beyliği önce sınırlarını genişletmek için bu Gazi-Derviş ve maiyetlerindeki Türkmen güçlerden istifade ediyor, sonrada fethedilen yeni topraklardan bir kısım yerleri bunlara vererek, o bölgelerin Türkleştirilmesini ve beyliğe kazandırılmasını sağlıyordu. Osmanlıdaki kadar geniş mikyaslı olmasa da, diğer beyliklerde de durum aynısıydı. Öte taraftan Babai Şeyhleri de, hem sosyal yaşama aktif bir şekilde katılarak saygınlıklarını yeniden kazanıyor ve hem de A.Y.Ocak ın yerinde 5 Geniş bilgi için bk. A.Y.Ocak, Babailer İsyanı.

5 tespitiyle, İranlılaşarak kendilerine yabancılaşan Anadolu Selçuklu merkezi yönetiminin yıkılışını hedefleyen bir hareketin mensupları olarak, tıpkı kendileri gibi henüz Türkmen geleneklerini sürdüren bir başka devletin, Osmanlı gibi Beyliklerin kuruluşunda rol alıyorlardı. 6 Bunlardan Osmanlı Beyliğinde büyük nüfuzu bulunan ve Birinci kuşak Babai Şeyhlerden biri olup, 1326 da 120 yaşında vefat eden Edebali nin, Osmanlı nın kuruluşundaki maddi ve manevi katkıları malumdur. Bu genel malumattan sonra, Abdalanı Rum mensuplarının kendilerine verilen vakıf arazilerdeki faaliyetlerinin neler olduğuna bakalım. 3- Rum Abdallarının Mülkleştirme ve Türkleştirme Faaliyetleri. Rum Abdallarının faaliyetlerini inceleyen sadece bir araştırma var dense yeridir. Bu çalışma büyük iktisat tarihçisi merhum Ömer Lütfi Barkan a aittir. Arşiv belgelerine dayanılarak, yarım yüzyıldan fazla bir zaman önce yapılan bu çalışma, hala bu sahadaki boşluğu dolduran yegane eserdir. İstila Devrinin Kolonizatör Türk Dervişleri adını taşıyan bu çalışma, İsyan sonrası Babai Şeyhlerinin yani Abdalan-ı Rum un, Selçuklu idaresinin anlamını yitirdiği Moğol istilasıyla birlikte başlayarak, iki yüzyılı aşkın bir süre boyunca, önce değişik beylikler bünyesinde, daha sonrada Osmanlı sınırları içinde gerçekleştirdikleri bütün faaliyetleri ayrıntılarıyla gözler önüne sermektedir. Faaliyetlerin mahiyetlerine geçmeden önce, bu şeyhlerin isyandan sonra tenha bölgelere maiyetlerindeki bir kısım insanlarla gittiklerini ve bu insanların ise, şeyhin sadece dervişleri olmayıp, aynı zamanda kendi oymağının mensupları olduğunu belirtmekte fayda var. Yani bunlar aynı obadan ve oymaktan insanlardır. Nitekim Orta Asya dan Anadolu ya gelen Türk göçerlerinin her birinin başında bulunan kabile ve oymak liderleri aynı zamanda bu gurupların dini lideri, yani şeyhi konumundaydılar. Başarısız isyandan sonraki dağılmaları da, rasgele bir dağılma değil aksine, herkesin kendi oymağı ve oymak lideriyle beraber hareket ettiği düzenli bir dağılma ve yayılma hareketiydi. Ömer Lütfi Barkan bunun başka türlü olamayacağını şu müthiş mukayeseyle destekliyor. Şöyle ki; Serseri derviş zümrelerinin döküntülerinin, toprağa yerleşerek köyler vücuda getirecek yerde, köyler vücuda getirecek şekilde toprağa yerleşmekte olan göçebe aşiretlerin bir takım derviş zümreleri meydana getirmeleri daha muhtemeldir. 7 Bu yaklaşım, isyan sonrası yalnızlığa itilen bu şeyhlerin, beylikler dönemindeki faaliyetlerini en azından ilk zamanlar kimlerle beraber yaptıklarını açıklaması bakımından son derece kayda değerdir. 6 A.Y.Ocak, Türkler, Türkiye ve İslam, s Ömer Lütfi Barkan, Kolonizatör Türk Dervişleri Vakıflar Dergisi II.cilt, İstanbul 1942, s. 285

6 İşte isyan sonrası maiyetleriyle beraber düzenli bir yayılma faaliyeti gerçekleştiren Babai Şeyleri, Moğol istilasından sonra Selçuklu idaresinin zayıflamasıyla kurulan beyliklerin fetih hareketlerine bizzat katılıyorlar ve ele geçirilen yeni toprakların özellikle stratejik noktalarına...gelip yerleşiyorlar ve oralarda bir nevi Türk uzletgah ve manastırları tesis ediyorlar ve oraları yavaş yavaş bir köy, bir kültür ve tarikat merkezi halinde teşkilatlandırıyorlardı. Bu Kolonizatör Türk Dervişlerine ve onların köylerde tesis ettikleri zaviyelere, Türk istilası ile birlikte ilerleyen bir şekilde, bütün Anadolu da tesadüf edilmekteydi. 8 Ö. L. Barkan bu zaviyelerin her birinin en lüzumlu ve tenha yerlerde mamur bir konuk yeri hizmetini gördüğünü, derece derece muhtelif büyüklükte olanlarının, imaretli ve kervansaraylı şekillerinin mevcut bulunduğunu belirtip, ayrıca zaviye şeyhlerinin de, hem zaviyenin ve hem de civarın emniyetinden sorumlu olduklarını da ekliyor. Tahmin edileceği üzere Yeni fethedilen bir Hıristiyan memleketine, bu şekilde gelip dağ başlarında yerleşerek, onların imar ve emniyeti ile meşgul olacak ve tesis ettikleri merkezlere Türk dil ve dinini yaymağa başlayacak misyonerlere ve gönüllü muhacirlere malik olmak yeni kurulmakta olan Anadolu Beyliklerinin en büyük kuvvetlerini teşkil edecektir. Zira bu faaliyetler Türk Beyliklerinin daha ileri fetih hareketlerine girişebilmeleri için müsait zemin hazırlıyordu. Nitekim Osmanlı Beyliğinin bir imparatorluk olmasında böyle kendiliğinden taşıp gelen gönüllü sivil istila kuvvetlerinin büyük payı vardır. Şimdilerde Alp-Eren, Derviş-Gazi ve Manevi Fatihler olarak ifade olunan insanlar işte bu Kolonizatör Türk Dervişleri nin ta kendileridir. Anadolu nun vatanlaştırılmasında oynadıkları büyük rolü tam idrak edebilmek için, söz konusu zaviyelerin miktarını belirten rakamlara da bakmakta fayda var. Ö. L. Barkan ın araştırmasına göre; Kanuni devrinde tahrir defterlerine geçen rakamlar Anadolu vilayetinde 623, Karaman da 272, Rum Vilayetinde 205, Diyarbakır da 57, Zülkadiriyye de 14, Paşa Livasında 67, Silistre Livasında 20, Çirmen Livasında 4 olmak üzere toplam 1262 ayrı zaviyenin varlığına işaret etmektedir. Buralardaki müteşebbis ve üretken Türk şeyh ve dervişleri de aynı nisbette hesap edilirse, Abdalan-ı Rum un Anadolu coğrafyasını Türkleştirme ve mülkleştirme faaliyetinde, ne derece büyük bir rollerinin olduğu daha kolay anlaşılacaktır ve 14.yüzyılda Bayburt ta Sivil Toplum Faaliyetleri 8 Barkan, a.g.m, s. 291

7 Bayburt, Türklerin Anadolu da ilk fethettikleri bölgelerden biridir. Selçuklu kuvvetlerinin başındaki Tuğrul Bey, yılında, kuzey-doğu Anadolu ya yaptığı ve daha çok, bir ön keşif harekatı mahiyeti arz eden Ermeniye seferinde, bir koldan Trabzon a, bir koldan da Parhar dağlarına kadar ilerlemişti. Parhar dağlarına kadar ilerleyen ikinci kol, Bayburt u da fethetmişti. 9 Bayburt, daha bu tarihlerde Türklerin eline geçmesine rağmen, Trabzon Rum Devletine sınır olması, hatta zaman zaman bunların eline geçmesi dolayısıyla, gaza ve cihad faaliyetlerinin hep canlı kaldığı bir coğrafya olmuştur. Ta ki, Rum Devletinin Fatih tarafından 1461 yılında ortadan kaldırılmasına kadar. Bayburt un bu vasfı, Anadolu nun Türkleşmesinde büyük rolü olan ahilerin, sufilerin ve derviş-gazilerin faaliyet göstermesi için son derece müsait bir ortam sunmaktaydı. Nitekim bu saydığımız üç zümreden, Anadolu da Ahi Evran (öl.1261) dan sonra, Ahiliğin en önde gelen simalarından biri de, 13. yüzyılın sonları ile 14. yüzyılın başlarında burada yaşayıp, burada faaliyet gösteren, Bayburtlu Ahi Emir Ahmed dir. 10 Bu da daha o zamanlar, Bayburt un, Anadolu da Ahilerin önemli merkezlerinden biri olduğunu gösterir. Sufilerin teşkil ettiği diğer bir zümreden ise, özellikle Mevleviler, Bayburt ta geniş bir faaliyet alanına sahip idiler. Zira, 14.yüzyılın başlarında, Mevleviliğin Konya daki asıl merkezinden başka, Anadolu da bulunan diğer beş merkezden biri de Bayburt tadır. 11 Bu tarihlerde Bayburt ta faaliyet gösteren, üçüncü ve son zümre ise; Derviş-Gaziler zümresi olup, bunlardan en öne çıkan isim ise, Abdalan-ı Rum taifesinden, yine muhtemelen 13.yy ın sonu veya 14.yüzyılda yaşamış Abdal Yakub dur ki, bizim, Bayburt taki faaliyetlerini inceleyeceğimiz asıl kişi de Odur. 5- Bayburt un Güney-Batı Sınırında Abdalan-ı Rum dan bir Kolonizatör Türk Dervişi Bugün Bayburt ilinin takriben 45 km güney-batısında ve Demirözü ilçesine bağlı Yakub Abdal isimli bir köy ve hemen bu köyün karşı tepesinin üstünde de türbesi bulunan bir zat vardır ki; bu zat vaktiyle göçüp maiyetiyle birlikte buraya gelen ve burada bir köy Parhar kelimesi bugün Bayburt ta hala yaşamakta ve Balghar şeklinde kuzeyde, Trabzon tarafından esen nemli ve serin rüzgarı ifade etmektedir. 9 Osman Turan, MEB İslam Ansiklopedisi, Bayburt maddesi. 10 A.Y.Ocak, Türk Sufiliğine Bakışlar, İletişim Yayınevi, 3. Baskı, İstanbul 1997, ss (Bayburt un bu önemli şahsiyekti hakkında, Melih Baran ın Ahi Emir Ahmed (1991) adıyla bir monografi çalışması vardır. Umulur ki, Bayburt Valiliği, kütüphanelere ve Bayburt taki diğer ilgili kurumlara bu kitaptan temin etsin) 11 Editör: Ekmeleddin İhsanoğlu, Osmanlı Medeniyeti Tarihi, c.1, İstanbul 1999, s. 129

8 kurduktan sonra ismini de oraya veren kişinin ta kendisi, yani Abdalan-ı Rum dan bir Kolonizatör Türk Dervişi Abdal Yakub, nam-ı diğerle Yakub Baba dır. Abdalan-ı Rum mensuplarının önce farklı beylikler, sonrada Osmanlı bünyesinde kendilerinin de bizzat fethine katıldıkları toprakların stratejik noktalarına yerleşerek bir zaviye ve bu zaviyenin etrafında imaretler kurup ziraat yaparak, gelene-geçene (ayende ve revendeye) hizmet ettiklerine ve buraların güvenliğini de sağlayan şeyhlerin, zamanla bir köy ve kültür merkezi halini alan buralara isimlerini verdikleri hususuna daha önce değinmiştik. Nitekim Ö. L. Barkan mezkur makalesinde bunun örneklerinden de bahsetmektedir. Mesela Murat Hüdavendigar ın Rumeli de ilk işgal mıntıkaları üzerinde bulunan Malkara köylerinde, Yegan Reise bir köy bağışladığı ve bu köye oraya yerleşen evlatları namına Yegan Reis Köyü dendiği ve zaviye ile vakfında evlatları elinde bulunduğu belirtilmektedir. 12 Diğer bir örnekte, Hacı İsmail adında bir şeyh, Larende kazasında bir köy kurmuş ve adını buraya vermiştir. Yine aynı cümleden olmak üzere, Erzurum Evkaf defterine dayanılarak verilen bilgide, ulemanın kurdu namıyla tanınan Molla Mehmed Kurdi de, Erzurum un kuzey nahiyesinde bir bölgeye yerleşerek burada bir köy kurmuş, böylece buraya Kurdi Köyü denmiştir. 13 Ö.L.Barkan bu örneklerden sonra açıklayıcı mahiyetteki şu kayda da yer verir:...bu dervişler buralara akvam ve akrabaları ile gelip yerleşmiş olan muhacirlerdir ve böyle hâlî bir yerde bir zaviye bina etmek işi, oraların imarı ve asayişinin temini için olduğu kadar, ailenin imtiyazlı mevkiinin muhafazası için de tesisi lüzumlu umumi bir hizmet müessesi kurmak demek oluyor ve imar ve iskan taahhüdünün ifa edilmiş olmasının fiili bir alameti sayılıyor....bu suretle bir çok köylere isimlerini veren şeyhler mevcuttur. 14 Diğer taraftan merhum Fuat Köprülü de, Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi nin Abdal maddesinde, Anadolu da Abdal namıyla anılan köylerin bir listesini vermiştir. Bu listede Abdal adını taşıyan farlı vilayetlere bağlı 30 köy mevcuttur. Bunlardan birkaçı şunlardır: Ankara merkeze Bağlı Yakub Abdal, Ankara Haymanaya bağlı Köse Abdal, Tokat Niksar a bağlı Abdal Damı, Çorum merkeze bağlı Abdal Ata, Samsun Termeye bağlı Kara Abdal, Kastamonu Taşköprü ye bağlı Abdal Hasan ve Manisa Akhisar da Abdal Mehmed Baba köyleridir. Fuat Köprülü Listenin devamında şu nota yer verir: Bu isimlerin herhalde oldukça eski zamanlardan beri mevcut olduğu tahmin olunabilir. 12 Barkan, a.g.m, s Barkan, a.g.m, s Barkan, a.g.m, ss

9 Nitekim Katip Çelebi, Canik te bir Abdal Karyesinden bahsetmektedir. Ayrıca XV. asırda İzmit civarında bir Kemer Abdal Mezrası bulunduğunu biliyoruz. 15 Anadolu da Fuat Köprülünün Listesine girmeyen ve Abdal ismiyle anılan daha birçok köyün bulunduğu rahatlıkla tahmin edilebilir. İşte bu köylerden biri de, Bugün Bayburt un Demirözü İlçesine bağlı Yakub Abdal köyüdür. Daha önce de değindiğimiz gibi, bu köye adını veren ve köyün karşı tepesinde medfun bulunan Abdal Yakub (veya da köylülerin ifadesiyle, Yakub Baba) muhtemelen isyan sonrası Anadolu nun ücra köşelerine çekilen Babailer taifesinden bir Abdalan-ı Rum mensubudur. O, birinci kuşak olmasa bile, iki veya üçüncü kuşak bir Babai Şeyhidir. Kendisinin Abdal ismiyle anılması, en azından birinci kuşak olmadığını göstermektedir. Abdal Yakub un da diğer Rum Abdalları gibi, buraya kendi maiyetindeki oymağıyla geldiği tahmin olunabilir. Nitekim türbesinin bulunduğu yerde kendi adıyla anılan bir köyün varlığı bu tahmini desteklemekte ise de; bu gün burada, Abdal Yakub un sülalesinden hiç kimsenin yaşamaması, Onun buraya, obası veya oymağıyla değil de, Gazi-Dervişleri ile beraber geldiği gibi ikinci bir tezi de akla getirmektedir. Nitekim 1029 numaralı Ruznamçe defterinin, 76. sahifesinde yer alan, ve civardaki arazi ve suyun işletme hakkı hususundaki ihtilafı içeren, 1154/1741 tarihli arşiv kaydından da anlaşıldığı üzere, Yakub Babanın sülalesinden her hangi birinin, 260 yıl öncesinde dahi burada bulunmadığı kesinleşmiştir. Zira, eğer onun sülalesinden birileri orada bulunsa idi, Barkan ın diğer örneklerde gösterdiği üzere, bu araziyi işletme hakkı da doğal olarak bunlara ait olurdu. Bu hususta mahkemeye başvuracak her hangi bir ihtilaf da olmazdı. Dolayısıyla muhtemeldir ki; Yakub Baba buraya oba ve oymağıyla değil fakat maiyetindeki Gazi-Dervişleri ile gelmiştir. Bu durum Yakub Baban ın orada bir köy kurmasına ve buraya ismini vermesine mani değildir. Zira tarihte, Yakub Baba gibi Gazi- Dervişlerin yeni bölgelerden yer açıp, oraya zaviye kurup, orayı şenletmesinden sonraki tarihlerde, askeri hareketlerle beraber, bu uç bölgelere gelen göçebe nüfusun, yerleşmeye en müsait ve şenlik olan bu zaviyelerin etrafına konmaları suretiyle, köyler vücuda 15 Köprülü, Türk Halk Edebiyatı Ansiklopedisi, Abdal maddesi, s. 46 Diğer bir ihtimal ise, Yakub Baba nın oymağının, 1501 de kurulan ve Anadolu dan bir çok Türkmen grubunun bünyesine katıldığı Safevi Devleti tarafına yani İran a geçtiği şeklindedir. Zira Faruk Sümer, Safevi Devletinin Kurulşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü adlı kitabında, bu devlete Bayburt tan da geniş bir katılımın olduğunu yazar. Bk. a.g.e, Ankara 1992, s Yakub Abdal Köyü nün asıl yerinin, bugün tepesinde Yakub Baba nın türbesinin bulunduğu dağın yamacında olup, daha sonra hemen karşı dağın yamacına geçmek suretiyle yer değiştirmesi de, beyle bir şüpheyi güçlendirmektedir. Ihtimaldir ki, buradan göç eden Yakuh Baba nın oymağından sonra, burada kalanlar ve buraya civardan gelip köyün mülküne sahip çıkan insanlar, zamanında emniyet kaygısıyla yerleşilmiş bulunan köyün eski stratejik yerine değil, yerleşim için daha elverişli olan karşı yamaca köy kurmuşlardır.

10 getirdiklerini ve bu köylerin, oraya ilk yerleşen dervişin adını aldığını kaynaklardan öğreniyoruz. 16 Kaldı ki, Abdal Yakub adına kurulmuş olan köyün varlığı, bu hususta herhangi bir şüphe bırakmamaktadır. Diğer Rum Abdallarının, daha önce değindiğimiz hemen bütün faaliyetlerini, Abdal Yakub un da, vaktiyle bugünkü Yakub Abdal ı merkez edinerek, belki Bayburt merkezi de içine alan bir sahada tatbik ettiğini söyleyebiliriz. Söz konusu faaliyetleri kısa ve özlü bir şekilde şöyle sıralayabiliriz: Toprak açıp ziraat yapmak, zaviye kurup mürid ve talebe yetiştirmek, etrafın güvenliğini sağlamak, gelene-geçene, yolcuya, tüccara yardımcı olmak, ihtiyaçlarını gidermek ve nihayet buraların bir kültür noktası olmasını sağlayarak, etraf bölgelerde Türk dil ve dininin yayılmasını sağlamak... Yakub Baba nın beraberinde oymak veya derviş-gazileri ile gelip yerleştiği ve bugün türbesinin de bulunduğu tepe, civarın en yüksek tepesi olup, adeta zamanın şartları gereği, etrafı gözetlemeye de son derece müsait bir yerdir. Bu stratejik tepeden etrafı gözetleyip, (bugün de faal haldeki) yakından geçen önemli ulaşım yolunun güvenliğini sağlayan Yakub Babanın; bugün türbesinin bitişiğinde sadece yıkıntısı kalan ve köylülerin yemekhane diye aktardıkları muhtemel zaviye ve misafirhanesinde, yetiştirmekte olduğu derviş ve talebeleri ile beraber gelene geçene, tüccara, askere, hizmet verdiği ve ihtiyaçlarını giderdiği de muhakkaktır. Zira Selçuklu tarihinin bugün dahi en büyük üstadı merhum Osman Turan da; bu gibi stratejik yerlerin vergi muafiyeti karşılığı civar köylülere (bundan oraya yerleşmiş derviş-gazileri anlayabiliriz) tahsis edildiğini ve yolun ehemmiyetine binaen kervansaray veya da zaviyeler inşa edildiğini belirtmektedir. 17 Bu ifade, son derece stratejik bir nokta olan bu mevkide, Abdal Yakub un bir de zaviyesinin bulunduğunu, yaygın bir uygulamanın örneğini teşkil etmesi itibariyle, açık bir şekilde göstermektedir. Türbenin bulunduğu tepenin yamacındaki mezarlıkta yatanlardan bir kısmının askerlerden oluştuğunu söyleyen köylülerin bu ifadesi, bahsettiğimiz gibi, burasının ilk zamanlar aynı zamanda bir uç karakol gibi kullanıldığını göstermesi bakımından da son derece kayda değerdir. Bu vazifeyi Yakub Baba nın dervişleri yapabileceği gibi, zamanında buralara hakim olan beyliklerden sırasıyla Saltuklular, Danişmendliler veya 16 Editör: Ekmeleddin İhsanoğlu, Osmanlı Devleti Tarihi, İstanbul 1999, s.484 (Türklerin Anadolu daki bu iskan tarzı, Onların Orta-Asya da X.yüzyılda Müslüman olurken, aynı zamanda inşa edilen bir mescidin etrafına çadırlarını kurarak yerleşik hayata geçmelerini hatırlatır. Kaynaklar Sütkent in bu şekilde, Karluk ve Oğuzların bir mescid etrafına yerleşmelerinden meydana geldiğini yazarlar. Bk. Ünver Günay-Harun Güngör, Başlangıçtan Günümüze Türklerin Dini Tarihi, Ocak Yayınları, 1997, s. 210 ) 17 O. Turan, Selçuklular ve İslamiyet, Boğaziçi Yayınları, 3.Baskı, İstanbul 1993, s. 99

11 Eretnaoğulları nın göndereceği ve Yakub Baba nın emrinde bulunacak askerler de yapmış olabilecektir. Esasen Abdal Yakub un yerleştiği bugünkü Yakup Abdal, zamanında bütün bu faaliyetlere stratejik olarak son derece müsait olmaktan başka, aynı zamanda demografik ve etnik yapı olarak da muhtaçtır. Stratejik olarak müsaittir zira, Abdal Yakub dan daha sonraki tarihlerde, Akkoyunlular ın Bayburt ta yerleştikleri iki bölgeden birinin bu köyün hemen yakınında bulunan Gökçedere (eski ismiyle Pulur) olması, bugün de buradan geçen yolun vaktiyle önemli bir ulaşım güzergahı ve stratejik bir nokta olduğunu göstermesi bakımından son derece önemlidir. Bu yol, Bayburt u Erzincan ve Yeşil Irmak havzasına bağlayan yoldur. Hatta, Trabzon dan Tebriz e kadar uzandığını bildiğimiz ticaret yolunun, Bayburt tan Erzurum a ayrılan esas etabından başka, daha kısa olması itibariyle, acil ve özel durumlarda bu etabın kullanıldığını düşünebiliriz. Bu da, Yakub Baba nın son derece stratejik bir mevkide faaliyet gösterdiğini göstermeye kafidir. Aynı şekilde bu bölge, demografik ve etnik yapı itibariyle de, bu türden bir faaliyete muhtaçtır. Abdal Yakub un buraya geldiği tarihlerde bölgede hala bir Hıristiyan devleti olan Rum Pontus Devletinin bulunması, Rum ve Ermeni unsurların hala buralarda tutunabilmelerini sağladığı gibi, Türk nüfus için de bir tehdit unsuru oluşturmakta idi. Bu sebeple Bayburt, Anadolu da ilk fethedilen bölgelerden biri olmasına rağmen etnik yapı ve kültür itibariyle, Türkleştirilmeye olan ihtiyacını uzun zaman muhafaza etmiştir. Evliya çelebinin de Bayburt u ziyaretinde temas ettiği gayri Türk unsur, 19.yy a kadar varlığını sürdürmüş olup, bu yüzyılda Bayburt merkez nüfusunun 1/5 ini Ermeniler teşkil etmekte idiler. 18 Etrafın da, ortalama olarak buna müsavi olacağı açıktır. Böylece, Yakub Baba nın faaliyet gösterdiği yy daki durumun ise, çok daha menfi olduğu kolayca anlaşılabilecektir. Dolayısıyla etnik ve demografik yapının bu denli farklılığı, buraları cihad ve Türkleştirme faaliyetleri için son derece cazip kılmaktaydı. Nihayet Yakub Baba nın bütün diğer faaliyetlerine ek olarak, bugüne uzanan en önemli hizmeti de, hiç şüphesiz bu cihad ve Türkleştirme faaliyetleri olmuştur. Yakub Babayı Bayburt a gelmeye sevkeden ilk sebep, belki isyan sonrası kritik siyasi durum ise de, Onu burada tutan ve söz konusu faaliyetlere teşvik eden, Bayburt un saydığımız siyasi, ticari, sosyal ve kültürel manzarası, kısaca vatanlaştırılmaya olan ihtiyacı olmuştur. Dolayısıyla Abdal Yakub; gayet işlek bir yol kavşağına yerleşerek, buradan faaliyetlerini her bakımdan gayet stratejik olan Bayburt bölgesine yaymış olan Abdalan-ı Rumdan bir Gazi-Derviş, bir Alp-Eren, nihayet Barkan ın ifadesiyle Kolonizatör

12 bir Türk Dervişidir. En çok bilinenlerinden Bursa nın fethine iştirak eden Geyikli Baba, Abdal Musa ve Kumral Abdal ne ise, Bayburt ta Abdal Yakub da O dur. 6- Yakub Baba nın Türbesi ve Günümüze Ulaşmayan İmareti Yakub Baba nın türbesinin kim tarafından yapıldığı hakkında her hangi bir bilgiye sahip değiliz. Bize bu bilgiyi verecek olan türbenin kitabesi ise, maalesef Anadolu daki ekseri tarihi eserin uğradığı akıbete maruz kalarak, yerinden alınmıştır. Sökülen kitabenin yeri daha sonra betonla doldurulmuştur. Türbenin bugünkü durumu ise, tam manasıyla içler acısıdır. Türbenin üstünü örten, konik veya piramit olup olmadığı anlaşılamayan külahı ile birlikte, bu külahın altında ve mekanı içerden örten kubbe de yıkılmıştır. Orijinal haline uygun olarak restore edilemeyen Türbenin üstü, yakın zamanlarda muhtemelen yine köylülerin himmet ve gayretleriyle çatı ile örtülmüş ve hiç değilse duvarları yıkılmaktan kurtarılmıştır. Zamanında türbenin altında, köylülerin mahsen dediği, aslına uygun ifadesiyle mumyalık (kripta) da mevcut iken, muhtemelen külah ve kubbenin üsten aşağı çökmesi ile bu kat da çökmüş ve lahit meydana çıkmıştır. Türbe bugün aslına uygun bir restorasyona şiddetle muhtaçtır. Türbenin yanında ve köylülerin Yemekhane diye ifade ettikleri yıkıntıya gelince, anlaşılan o ki; bu yıkıntı, zamanında Yakub Babanın yaptırdığı çok amaçlı kullanılan zaviye ve konak imaretinden başkası değildir. Esasen Yakub Baba da bu imaretin hemen bitişiğinde defnedilmiş olup, daha sonraki tarihlerde kim olduğunu bilemediğimiz, fakat muhtemelen bir bölge idarecisi tarafından üstüne türbe inşa edilmiştir. Zamanla, çok daha eski olan zaviye ve konak yeri bakımsızlıktan yıkılmış, türbe ise günümüze dek gelebilmiştir. 7- SONUÇ Hep söylenegelen bir ifadedir: Anadolu, her parçası Evliyalar, Alp-Erenler diyarıdır diye. Bu söz bir hakikati ifade eder. Acaba başka bir İslam memleketi var mıdır ki; şehirlerinden kasabalarına, kasabalarından köylerine varıncaya kadar, hemen her yerleşim biriminde en az bir Evliya yatıyor olsun. Ve bu Evliyalar, vaktiyle kendilerine İslami bir yaşam tarzı olarak uzleti-kılleti seçmeyip, ya ordularla beraber veyahut bizzat kendileri gazi-dervişleriyle beraber, fetihlere katılsınlar, memleketler fethetsinler ve bu yüzden bunlara aynı zamanda Alp-Eren densin, Gazi-Derviş densin? Evlâdı Fatihan sadece bu millete has bir tarihi-toplumsal olgudur. İşte onlarda, bizzat fethettikleri topraklara 18 İslam Ansiklopedisi, Aynı madde,

13 obalarıyla, oymaklarıyla, dervişleriyle yerleşerek, kendi isimlerini taşıyan köyler, kasabalar vücuda getiren bu Derviş-Gazilerin, Alp-Erenlerin oralarda günümüze kadar sürüp gelen nesilleri ve bakiyeleridir. Anadolu nun her bir diyarı bu tarihi-toplumsal olgu sayesinde vatanlaşmıştır. Bu, aynı zamanda bir kültürel fetihtir. İşte bu tarihi-toplumsal sürecin, daha önce de değindiğimiz birçok örneklerinden birini de, Bayburt un Demirözü İlçesine bağlı Yakub Abdal Köyü teşkil eder. Bu sürecin mimarı köyün isminden de anlaşılacağı üzere Abdal Yakub ve Evladı Fatihanda, O nun buradaki Türk din, dil ve kültürünü yayma vede bizzat fetih faaliyetlerinin sonucu olarak, zamanla bir Türk diyarı olan Bayburt un bugünkü sakinleridir. Anadolu kuzeyinden-guneyine, doğusundan-batısına boyle vatanlaşmıştır. Bir tarihi toplumsal yapının gelişmesinde, ilk oluşum zamanlarındaki izlenen yol, seyir ve gidişatın, onun sonraki zamanlardaki, yüzyıllara varan uzanımındaki karakterini belirlemedeki müessiriyeti, sanılanın çok daha üzerindedir. İşte Anadolu, tarihin zaman ve coğrafya boyutunda böyle istisnai bir tarzla vatanlaşırken, bu coğrafya üzerinde sonraki yüzyıllara uzanacak bütün bir toplum hayat ve uslubununda istisnai ve kendine has bir şekil almasına kuvvetli bir tarihi dayanak teşkil etmiştir. Biraz daha açık bir ifade ile, bu coğrafyadaki Türk kültür hayatının tarzını belirlemekte büyük bir katkıya sahip olmuştur. Bizim araştırmamızın bütünlüğü içinde daha çok vurguladığımız yanı ise, dini hayatın sosyokültürel görünümü ile ilgilidir. Tüklerin bu coğrafyadaki dinlerini yaşama ve tatbik etme tarzları ile ilgilidir. Türkler Anaodoluyu, tarihte başka hiç bir milletin bu denli kendine maledemediği kadar kendine maletmiş, bunuda savaş zoruyla değil, yüzyıllara varan toplum ve toplum tecrübesiyle, bu yüzyıllarin içinden uzanıp gelen kültürüyle yapmıştır. Anadolu kültürle fehedilmiş ve bu fethin karakteri, Türk milletinin sonraki yüzyıllarda bu topraklardaki bütün bir sosyal hayatını olduğu gibi, dini hayat tarzını belirlemeye de yetmiştir. Türkler İslam ı bu coğrafyada kendilerine ve buradaki imkanlarına has bir şekilde yaşamiş ve bunun bir tarz oluşturmasını sağlamışlardır. Bir Türk Müslümanlığı vücuda getirmişlerdir. Derviş Gaziler ve bunlar içinde Abdalan-ı Rum dediğimiz Anadolu nun siyasi ve aynı zamanda kültürel fethini gerçekleştiren Türk Halk Dervişlerinin bu Müslümanlık tarzı içindeki yeri ve önemi son derece büyük ve hayatidir. Anadolu nun en ücra köyüne kadar yayılmış olan Derviş Gazi Şehit türbelerinin ve ziyaretlerinin, bunun etrafında örgülenen ziyaret kültürünün, türbe ve kümbetlerin sosyol ve mimari işlevinin tarihi arkaplanında bu Türk Halk Dervişlerinin faaliyetleri vardır. Bir yönüyle Anadolu Türk Müslümanlığının tarihi-sosyolojik temellerinde bu tarihi şahsiyetlerin tarihi bir yeri ve önemi vardır.

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

ETKİNLİKLER/KONFERSANS ETKİNLİKLER/KONFERSANS Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü Züriye Oruç 1 Prof. Dr. Salim Koca'nın konuk olduğu Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü konulu Şehir Konferansı gerçekleştirildi.

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 11.10.2017 12. asrın ikinci yarısından itibaren Anadolu Selçuklu Devleti siyasi ve idari bakımdan pekişmişti. XII. yüzyıl sonlarından itibaren şehirlerin gelişmesi ile Selçuklu ekonomik

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ İran üzerinden geçerek Batı Anadolu'ya yerleşen Türk boyların dan bir bölümü 13. yüzyıl sonlarında

Detaylı

Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri. Konya Sahip Ata Cami Erzurum Ulu cami Saltuklar

Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri. Konya Sahip Ata Cami Erzurum Ulu cami Saltuklar Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri Dini Mimari: Bu gruptaki eserler arasında camiler, mescitler, medreseler,türbe ve kümbetler,külliyeler,tekke ve zaviyeler yer almaktadır. Camiler:Anadolu

Detaylı

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Prof. Dr. Cazim HADZİMEJLİS* BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Osmanlıların Balkanlarda çok büyük bir rolü var. Bosna Hersek te Osmanlıların çok büyük mirası

Detaylı

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

Ortaçağ Anadolusu nda İki Büyük Yerleşimci/Kolonizatör Derviş Dede Garkın ve Emirci Sultan Vefaiyye ve Yeseviyye Gerçeği. Editör: Ahmet Yaşar Ocak

Ortaçağ Anadolusu nda İki Büyük Yerleşimci/Kolonizatör Derviş Dede Garkın ve Emirci Sultan Vefaiyye ve Yeseviyye Gerçeği. Editör: Ahmet Yaşar Ocak Ortaçağ Anadolusu nda İki Büyük Yerleşimci/Kolonizatör Derviş Dede Garkın ve Emirci Sultan Vefaiyye ve Yeseviyye Gerçeği.. İstanbul: Dergâh Yayınları, Temmuz 2014, 325 sayfa, ISBN: 978-975-99-5518-2. Irmak

Detaylı

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 305 Mevlüt ESER Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ NEÜ A. Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Mevlevilik, Mevlâna

Detaylı

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz. Karahanlılar Dönemine ait Kalyan Minaresi (Buhara) Selçuklular Döneminden kalma bir seramik tabak Selçuklulara ait "Varka ve Gülşah adlı minyatür Türkiye Selçuklu halısı, XIII. yüzyıl İlk dönemlere Türk

Detaylı

BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ

BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ Prof. Dr. Filiz KILIÇ *, Araş. Gör. Tuncay BÜLBÜL**, Uzm. Coşkun KÖKEL*** *Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü,

Detaylı

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 ADI : SOYADI:. SINIF : NU.:.. TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015 KAHTA FEN LİSESİ 2014 2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM I. YAZILI. 1. SORU 2. SORU 3. SORU 4. SORU 5. SORU 6. SORU 7. SORU 8. SORU

Detaylı

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Ankara da SELÇUKLU MİRASI Arslanhane Camii (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Çizim: Yük. Mim. Mehmet Emin Yılmaz 11. yüzyıldan başlayarak Anadolu ya yerleşmeye başlayan Türkler, doğuda Ermeni ve Gürcü yapıları,

Detaylı

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi 78 ağaçları bulunan yer, Ermenek'e bağlı Görme! Köyü'nde 32 Paşaçukuru olarak bilinen yer, Ermenek'te Emir Ahmed mülkü civarındaki yer, Ermenek'e bağlı Gargara Köyü'nde 33 yer, Mut Medresesi yakınındaki

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim

İktisat Tarihi I Ekim İktisat Tarihi I 20-21 Ekim Osmanlı nın Kökenleri Olarak Selçuklular And. Selçuklu devleti II. Süleyman Şah tan itibaren (1192-1205) merkezi ve üniter bir devlet haline gelmiştir. 1262 1277 arasındaki

Detaylı

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI 5 te 7 de AZİZ BABUŞCU AK PARTİ İL BAŞKANI AK 4 te YIL: 2012 SAYI : 167 17-24 ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 3 te 6 da Sultan

Detaylı

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS SELÇUKLU MİMARİSİ Selçuklular Orta Asya dan Anadolu ve Ön Asya ya yolculuklarında Afganistan, İran, Irak, Suriye topraklarındaki kültürlerden ve mimari yapılardan etkilenmiş, İslam dinini kabul ederek

Detaylı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Camileri - Eski Cami Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Eski Cami (Cami-i Atik - Ulu Cami).............. 4 0.1.1 Eski Cami ve Hacı Bayram Veli Söylencesi.......

Detaylı

ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar.

ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar. ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar. ( 1102 1409 ) Diyarbakır, Harput, Mardin Diyarbakır Artuklu Sarayı İlk Artuklu Medresesi İlgazi tarafundan Halep te yaptırıldı. Silvan (Meyyafarkin)

Detaylı

TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır.

TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. TÜRK DİLİ EDEBİYATI ve ÖĞRETMENLİĞİ 2012-2016 BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. Üni Adı TÜRÜ PROGRAM ADI 2017 kont 2016 kont 2012 2013 2014 2015 BOĞAZİÇİ

Detaylı

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ BAKİ SARISAKAL SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ 1880 yılının başında Samsun da açıldı. Üçüncü Ordu nun sorumluluğu altındaydı. Okulun öğretmenleri subay ve sivillerdi. Bu okula öğrenciler

Detaylı

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı Konya'nın 90 km kuzeybatısında yer alan ve 349 km2 yüzölçüme sahip olan Ilgın, günümüzden 3500 yıl önce şimdiki iskan yerinin 25 km kuzeydoğusunda Hititler tarafından "Yalburt"

Detaylı

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ TÜRKLERİN ANADOLU YU VATAN EDİNMESİ Anadolu nun Keşfi: *Büyük Selçuklu Devleti döneminde Tuğrul ve Çağrı Bey dönemlerinde Anadolu ya keşif akınları yapılmış ve buranın yerleşmek

Detaylı

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK KÜLTÜRÜ. ve HACI BEKTAŞ VELi. Araştuma Dergisi. Research Quarterly

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK KÜLTÜRÜ. ve HACI BEKTAŞ VELi. Araştuma Dergisi. Research Quarterly Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi TÜRK KÜLTÜRÜ ve HACI BEKTAŞ VELi Araştuma Dergisi Research Quarterly ~~Ho rasan'dan Anadolu'ya Alevilik--Bektaşilik. ve Denizli Oğuz

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler OLAY ÇEVRESINDE GELIŞEN EDEBI METINLER Oğuz Türkçesinin Anadolu daki ilk ürünleri Anadolu Selçuklu Devleti

Detaylı

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: DOĞUBAYAZIT M. M. FAHRETTİN PAŞA ANADOLU İMAM-HATİP LİSESİ 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR SEÇMELİ TARİH DERSİ 1. DÖNEM 2. ORTAK SINAV SORULARI A GRUBU ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI: SORULAR

Detaylı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı III. ÜNİTE TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI VE İLK TÜRK DEVLETLERİ ( BAŞLANGIÇTAN X. YÜZYILA KADAR ) A- TÜRKLERİN TARİH SAHNESİNE ÇIKIŞI I-Türk Adının Anlamı

Detaylı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Muharrem KESİK İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 Mail : muharremkesik@gmail.com 2. Doğum -

Detaylı

Haçlı Seferlerinin hızının azaldığı 13. yüzyılın ilk yarısı Anadolu Selçukluları için bir yayılma ve yerleşme dönemi olmuşken, İlhanlı vesayeti

Haçlı Seferlerinin hızının azaldığı 13. yüzyılın ilk yarısı Anadolu Selçukluları için bir yayılma ve yerleşme dönemi olmuşken, İlhanlı vesayeti Selçuklular, 1100 KAPALI MEDRESELER Haçlı Seferlerinin hızının azaldığı 13. yüzyılın ilk yarısı Anadolu Selçukluları için bir yayılma ve yerleşme dönemi olmuşken, İlhanlı vesayeti altında geçen ikinci

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

Arş. Gör. İlker YİĞİT

Arş. Gör. İlker YİĞİT CV Arş. Gör. İlker YİĞİT Çankırı Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Araştırma Görevlisi Mail: iyigithg@gmail.com Tel: 0-376-218 11 23/5111 Faks: 0-376-218 10 31 WEB: http://websitem.karatekin.edu.tr/iyigit/sayfa/314

Detaylı

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği 21 TS-2 418,

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ (İZMİR) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği 21 TS-2 418, TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİ. (ANKARA) Tarih (Tam Burslu) 5 TS-2 459,604 1.450 KOÇ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Tarih (İngilizce) (Tam Burslu) 8 TS-2 459,245 1.480 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Tarih (İngilizce)

Detaylı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak Hanlığı ve Kazakistan konulu bu toplantıda Kısaca Kazak

Detaylı

genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır.

genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. TARİH ve ÖĞRETMENLİĞİ 2012-2016 BAŞARI SIRALARI genctercih.com tarafından 2017 ÖSYS tercihleri için hazırlanmıştır. Üni Adı TÜRÜ PROG KODU PROGRAM ADI 2017 kont 2016 kont 2012 2013 2014 2015 2016 İSTANBUL

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ Maltepe Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Mimari Restorasyon Programı olarak 01 Kasım 2013 Cuma günü Koruma Kuramı ve Geleneksel Yapı Bilgisi I dersleri kapsamında

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Tur Danışmanımız: Doç. Dr. Deniz Esemenli, Sanat Tarihçisi Buluşma Noktası: Üsküdar Meydanı, III. Ahmet Çeşmesi önü Tur başlama saati: 09.00 Gezimizin

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

Osmanlı Devleti'nin kurucuları, Oğuzların Bozok koluna bağlı Kayı aşiretidir.

Osmanlı Devleti'nin kurucuları, Oğuzların Bozok koluna bağlı Kayı aşiretidir. Osmanlı Devleti'nin kurucuları, Oğuzların Bozok koluna bağlı Kayı aşiretidir. Kayı aşireti, Türkiye Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat döneminde Ankara yakınlarındaki Kara- cadağ bölgesine yerleştirilmiştir.

Detaylı

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845)

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - (1835-1845) C. Yunus Özkurt Osmanlı döneminde ilk genel nüfus sayımı, II. Mahmud döneminde 1831 (Hicri: 1246) yılında alınan bir karar ile uygulanmaya başlamıştır (bundan

Detaylı

Doç. Dr. Mustafa Alkan

Doç. Dr. Mustafa Alkan Doç. Dr. Mustafa Alkan, Manisa nın Kula ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Manisa da tamamladı. 1988 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fatih Eğitim Fakültesi, Tarih Bölümü nden mezun oldu.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı Selçuklu Dönemi (1071-1308) Oğuzların devamı olan XI. yüzyılın yarısında kurulan, merkezi Konya olan Selçuklular

Detaylı

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU 25 GENEL KAMU HİZMETLERİ 42.0.624.09,5 Yasama ve Yürütme Organları, Finansal ve Mali İşler, Dışişleri Hizmetleri 2.249.56.920,6 Yasama ve yürütme organları hizmetleri 445.82,86 Yasama ve yürütme organları

Detaylı

TIP FAKÜLTESİ - Tıp Lisans Programı Sıra No Üniversite Program Puan T. Kont. Taban Tavan 1 İstanbul Üniversitesi Tıp (İngilizce) Cerrahpaşa MF-3 77

TIP FAKÜLTESİ - Tıp Lisans Programı Sıra No Üniversite Program Puan T. Kont. Taban Tavan 1 İstanbul Üniversitesi Tıp (İngilizce) Cerrahpaşa MF-3 77 TIP FAKÜLTESİ - Tıp Lisans Programı Sıra No Üniversite Program Puan T. Kont. Taban Tavan 1 İstanbul Üniversitesi Tıp (İngilizce) Cerrahpaşa MF-3 77 526,60898 572,2366 2 Hacettepe Üniversitesi (Ankara)

Detaylı

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ Balım Sultan Bektaşiliği kurumlaştıran önder olarak bilinen Balım Sultan; Hacı Bektaş Veli'nin ilk öncülülerinden Dimetoka tekkesinin posnişini Seyit Ali Sultan'in torunlarindan olup, doğumu 1462 dir.

Detaylı

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi "Şehr-i Süleha"

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi Şehr-i Süleha AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi Kültür ve Medeniyetler beşiği Anadolu daki en eski yerleşim yerlerinden birisi de Aksaray dır. İlimiz coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle tarih boyunca misyon yüklenen

Detaylı

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız.

Tercih yaparken mutlaka ÖSYM Kılavuzunu esas alınız. 4 ANKARA ÜNİVERSİTESİ Devlet ANKARA Dil ve Tarih Coğrafya Fak. Antropoloji TM-3 325,416 283,745 57 218.000 4 MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ Devlet BURDUR Fen-Edebiyat Fak. Antropoloji TM-3 289,322 243,240

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri İstanbul un fethinden sonra Osm. İmp nun çeşitli kurumları üzerinde Bizans ın etkileri olduğu kabul edilmektedir. Rambaud, Osm. Dev.

Detaylı

OSMANCIK OSB. Osmancık OSB

OSMANCIK OSB. Osmancık OSB OSMANCIK OSB 2 OSMANCIK Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerini batıya bağlayan ana yol üzerinde bulunan Osmancık, Çorum il merkezine 56 km, Samsun limanına 168 km, Ankara ya 268 km uzaklıkta olduğundan

Detaylı

ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ

ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ Koyun Baba Zaviyesi nin bulunduğu Dellü köyüne 2 yıl önce ziyarete gittiğimde adeta terk edilmiş vaziyette bulmuştum. Yaz ayı olmasına rağmen

Detaylı

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU 26 GENEL KAMU HİZMETLERİ 46.581.31.864,62 Yasama ve Yürütme Organları, Finansal ve Mali İşler, Dışişleri Hizmetleri 2.6.921.129,4 Yasama ve yürütme organları hizmetleri 45.3,18 Yasama ve yürütme organları

Detaylı

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ Prof. Dr. Mustafa KESKİN - Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ İÇİNDEKİLER Sunuş Önsöz Giriş I. Tarihi Seyri İçerisinde Kayseri II. Şehrin Kronolojisi III. Kültürel Miras A. Köşkler

Detaylı

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU

1.7 BÜTÇE GİDERLERİNİN FONKSİYONEL SINIFLANDIRILMASI TABLOSU 26 GENEL KAMU HİZMETLERİ 53.19.275.439,60 Yasama ve Yürütme Organları, Finansal ve Mali İşler, Dışişleri Hizmetleri 2.212.20.612,74 Yasama ve yürütme organları hizmetleri 532.56,17 Yasama ve yürütme organları

Detaylı

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ... İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 I. ARAŞTIRMANIN METODU... 1 II. ARAŞTIRMANIN KAYNAKLARI... 3 A. Tarihler... 4 B. Vakayi-Nâmeler/Kronikler... 10 C. Sikkeler/Paralar ve Kitabeler... 13 D. Çağdaş Araştırmalar... 14

Detaylı

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ TALAS SAVAŞI (751) Diğer adı Atlık Savaşıdır. Çin ile Abbasiler arasındaki bu savaşı Karlukların yardımıyla Abbasiler kazanmıştır. Bu savaş sonunda Abbasilerin hoşgörüsünden etkilenen

Detaylı

Kayseri en erken. İlk İslam Akınlarında Kayseri

Kayseri en erken. İlk İslam Akınlarında Kayseri TARIH İlk İslam Akınlarında Kayseri İlk İslam Akınlarında Kayseri Yard. Doç. Dr. M. Fazıl HİMMETOĞLU Osmaniye Üniversitesi Öğretim Üyesi 32 Kayseri en erken devirlerden itibaren yerleşim yeri olmuş ve

Detaylı

2- Anadolu Selçuklu Devleti nin kurulmasından önce Anadolu nun sosyo ekonomik yapısı hakkında bilgi veriniz.

2- Anadolu Selçuklu Devleti nin kurulmasından önce Anadolu nun sosyo ekonomik yapısı hakkında bilgi veriniz. 1 Anadolu Selçuklu Devleti nde göçebe-yerleşik çelişkileri üzerinden gerçekleşen ve Anadolu Selçuklu Devleti ni Moğol İstilası na açık hale getiren olay -------- dır. 2- Anadolu Selçuklu Devleti nin kurulmasından

Detaylı

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları PERVARİ İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 185 3.6. PERVARİ İLÇESİ 3.6.1. PALAMUT KÖYÜ UMURLU MEZRASI HANI Han Umurlu Mezrasının hemen dışındadır. Yapı üzerinde kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığını

Detaylı

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ 2 www.mirasimiz.org.tr KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ Kudüs, Müslümanlarca kutsal sayılan bir şehirdir. Yeryüzündeki ikinci mescid, Müslümanların ilk

Detaylı

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay..

(1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. İktisat Tarihi (1983). 1980 Genel Nüfus Sayımı: Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri; 12-10-1980, 05 Amasya. Ankara: Devlet İstatistik Enst. Yay.. (1962). "Yükseliş Devri'nde Osmanlı Ekonomisine Umumi

Detaylı

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU Ertuğrul Gazi 1) * Orhan Bey tarafından fethedilmiş olup başkent buraya taşınmıştır. * İpek sanayisinin merkezi konumundaki bu bölgenin fethiyle Osmanlı gelirleri. Yukarıdaki özellikleri verilmiş bölge

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Asıl adı: Abdülkadir Nesebi: Seyyid( Hazreti Hüseyin(R.A) ın Efendimizin Soyundandır) Doğum yeri ve tarihi:m.1897/h.1315,muş un Bulanık İlçesi Abri(Esenlik)Köyü

Detaylı

TARİH BÖLÜMÜ 2012-2013 YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI.

TARİH BÖLÜMÜ 2012-2013 YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI. TARİH BÖLÜMÜ 2012-2013 YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI. ÜNİVERSİTE ADI TÜRÜ PROGRAM Açıklaması Öğrenim T. OGR. SÜRE PUAN TÜRÜ 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2013- BAŞARI SIRASI (0,12) 2013

Detaylı

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer Sarı Irmak ın kuzeyi idi. Daha sonra Orhun ve Selenga ırmakları

Detaylı

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ 2 Meserret DĐRĐÖZ PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ ÖZGEÇMĐŞĐ: Enis Alapaytaç ve Hafize Hanım ın kızları olarak 1923 te Tarsus ta doğdu. Đlkokul ve ortaokulu Tarsus ta, liseyi de Đstanbul da Kandilli Kız Lisesi

Detaylı

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI.

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ YILLARI BAŞARI SIRASI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ 2012-2013 YILLARI VE TABAN PUAN KARŞILAŞTIRMASI. ÜNİVERSİTE ADI TÜRÜ PROGRAM Açıklaması Öğrenim T. OGR. SÜRE PUAN TÜRÜ 2012 2013-2013 T. Puan kont. yerleşen Boğaziçi Ü. İstanbul

Detaylı

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / 50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı

Soykut, R. (1980). İnsanlık Bilimi Ahilik. Ankara: Afsaroğlu Matb..

Soykut, R. (1980). İnsanlık Bilimi Ahilik. Ankara: Afsaroğlu Matb.. Arşiv 2012 Soykut, R. (1980). İnsanlık Bilimi Ahilik. Ankara: Afsaroğlu Matb.. Arıcı, K. (1993). "Ahilik ve Çalışma Hayatımız: Ahilik Kültürünün Günümüzde Uygulanabilirliği Meselesi". Türkiye Esnaf-Sanatkarlar

Detaylı

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik Sayı :11611387/824.02/ Konu :Dergi UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde 2017 yılında "Uluslararası İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi" yayın hayatına

Detaylı

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı.

OSMANLI MEDRESELERİ. Tapu ve evkaf kayıtlarına göre orta ve yüksek öğretim yapan medrese sayısı binden fazlaydı. B130214028 Nil ÜSTER OSMANLI MEDRESELERİ Medrese, Müslüman ülkelerinde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adıdır. Medrese kelimesi Arapça ders kökünden gelir. Medreselerde ders

Detaylı

Osmanlı nın ilk hastanesi:

Osmanlı nın ilk hastanesi: mekan Osmanlı nın ilk hastanesi: Yıldırım Darüşşifası YAPIMI 1394 TE TAMAMLANAN VE OSMANLI DEVLETİ NİN İLK HASTANESİ OLARAK KABUL EDİLEN BURSA DAKİ YILDIRIM DARÜŞŞİFASI, OSMANLI NIN YAPI ALANINDA DEVLET

Detaylı

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik

T.C. FIRAT ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Genel Sekreterlik Sayı :11611387/051.04/ Konu :Sempozyum UŞAK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü tarafından Üniversitemizin ev sahipliğinde

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

BAŞVURU BASLANGIÇ BAŞVURU BİTİŞ ÜNİVERSİTE

BAŞVURU BASLANGIÇ BAŞVURU BİTİŞ ÜNİVERSİTE ÜNİVERSİTE YIL 2015_2016 YATAY GE BAŞVURU BASLANGIÇ BAŞVURU BİTİŞ ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ 2015_2016 01.02.2016 ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ 2015_2016 18.01.2016 ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ 2015_2016 01.01.2016

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ DERS NOTLARI VE ŞİFRE TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ EMEVİLER Muaviye tarafından Şam da kurulan ve yaklaşık

Detaylı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ   Youtube Kanalı: tariheglencesi YÜKSELME DEVRİ KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ www.tariheglencesi.com Youtube Kanalı: tariheglencesi 02.03.2018 Youtube kanalıma abone olarak destek verebilirsiniz. ARİF ÖZBEYLİ Tahta Geçme Yaşı: 33.3 Saltanat

Detaylı

ÜNİVERSİTE ADI 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2011-ÖSYS 0,15BAŞA RI SIRASI (9) OKUL BİRİNCİSİ KONT (6) 2012-ÖSYS EN KÜÇÜK PUAN (11) PROGRAM KODU

ÜNİVERSİTE ADI 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2011-ÖSYS 0,15BAŞA RI SIRASI (9) OKUL BİRİNCİSİ KONT (6) 2012-ÖSYS EN KÜÇÜK PUAN (11) PROGRAM KODU ÜNİVERSİTE ADI PROGRAM KODU PROGRAM AÇIKLAMASI GENEL KONT (5) OKUL BİRİNCİSİ KONT (6) YERLEŞEN 2011-ÖSYS 0,15BAŞA RI SIRASI (9) 2012 BAŞARI SIRASI (0,12) 2012-ÖSYS EN KÜÇÜK PUAN (11) Abant İzzet Baysal

Detaylı

KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Radyo, Tv ve Sinema (Tam Burslu) 4 TS-1 483,980 423

KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Radyo, Tv ve Sinema (Tam Burslu) 4 TS-1 483,980 423 KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Radyo, Tv ve Sinema (Tam Burslu) 4 TS-1 483,980 423 KOÇ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL) Medya ve Görsel Sanatlar (İng.) (Tam Burslu) 8 TS-1 465,251 1.030 KOÇ ÜNİVERSİTESİ (İSTANBUL)

Detaylı

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları 54 MİMARİ I FATİH SULTAN MEHMET İN SARAYLARI FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com Eski Saray (Beyazıt Sarayı) MİMARİ I FATİH SULTAN MEHMET İN

Detaylı

KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ

KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ Okulumuz Gezi İnceleme ve Tanıtma Kulübümüz 17-18 Ocak 2015 tarihinde bir gece konaklamalı KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA gezisi gerçekleştirdi.. 17 Ocak 2015 Cumartesi sabahı

Detaylı

2011 2012 KUBBEALTI SOHBETLERİ

2011 2012 KUBBEALTI SOHBETLERİ 2011 2012 KUBBEALTI SOHBETLERİ 1.Sohbet Fuzûlî ve Bestelenmiş Şiirleri (Sohbet ve Mûsıkî Programı) Konuşmacı: Özcan Ergiydiren Konu: Fuzûlî ve Bestelenmiş Şiirleri (Sohbet ve Mûsıkî Programı) Tarih: 1

Detaylı

SUSURLUK. TiCARET BORSASI. Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2

SUSURLUK. TiCARET BORSASI. Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2 SUSURLUK TiCARET BORSASI 2014 Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2 Tüccar, milletin emeği ve üretimi kıymetlendirmek için eline zekasına emniyet edilen ve bu emniyete liyakat göstermesi gereken adamdır.

Detaylı

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI

2012 ÖSYS TAVAN VE TABAN PUANLARI ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık TM-3 52 52 416,64 463,57 412,35 412,42 ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Psikoloji TM-3 62 62 415,67 454,89 408,47 410,20

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ KİTAP - Osmanlı Kuruluş Dönemi Bursa Vakfiyeleri, Yayına Hazırlayanlar, Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim- Dr. Hasan Basri Öcalan, Osmangazi Belediyesi Yayınları, İstanbul

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

DEVLET ÜNİVERSİTELERİ Öğretim Üyesi Sayıları

DEVLET ÜNİVERSİTELERİ Öğretim Üyesi Sayıları ÜNİVERSİTE ADI DEVLET ÜNİVERSİTELERİ Sayıları Tarihi PROFESÖR Dolu Kadro Yüzdelik ı Doçent DOÇENT DOKTOR ÖĞRETİM ÜYESİ Doktor ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ 21.07.2010 11 13,41 15 18,29 56 68,29 ADANA ALPARSLAN

Detaylı

DEDE GARKIN OCAĞI NIN TARİHİ İÇİN ÖNEMLİ BİR BAŞLANGIÇ: DEDE GARKIN VE EMÎRCİ SULTAN (13. YÜZYIL)

DEDE GARKIN OCAĞI NIN TARİHİ İÇİN ÖNEMLİ BİR BAŞLANGIÇ: DEDE GARKIN VE EMÎRCİ SULTAN (13. YÜZYIL) DEDE GARKIN OCAĞI NIN TARİHİ İÇİN ÖNEMLİ BİR BAŞLANGIÇ: DEDE GARKIN VE EMÎRCİ SULTAN (13. YÜZYIL) Rıza Yıldırım * Özet Bu yazıda, Ahmet Yaşar Ocak ın Ortaçağ Anadolu sunda İki Büyük Yereleşimci (Kolonizatör)

Detaylı

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir. Araştırmanın Yapıldığı Kayacık Köyü Hakkında Genel Bilgiler KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER KAYACIK İSMİNİN KAYNAĞI Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle

Detaylı

Batı Karadeniz Gezi Programı Safranbolu, Kastamonu, Amasya, Samsun 21-24 Kasım 2013

Batı Karadeniz Gezi Programı Safranbolu, Kastamonu, Amasya, Samsun 21-24 Kasım 2013 Batı Karadeniz Gezi Programı Safranbolu, Kastamonu, Amasya, Samsun 21-24 Kasım 2013 Tur Danışmanımız: Ali Canip Olgunlu Öne Çıkanlar: UNESCO Dünya Miras listesindeki Safranbolu ve tarihi mimarisini günümüze

Detaylı