" Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

Transkript

1 Kökü Mazide, olan Ati`yiz Kültürel ve Aktüel Dergi Kasım 2008 Ücretsizdir / KOSTENLOS Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ü vefatının 70. yıldönümünde rahmetle anıyor ve arıyoruz... -Atatürkün Bozkurt sevgisi -Ergenekon Destanı -24 Kasım Öğretmenler günü -Ocak faaliyetlerimiz Uyuşturucuya hayır! " Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. M.K.ATATÜRK Keine Macht den Drogen!

2

3 İçindekiler Jenerik...1 Turan dan Başyazı...3 Mustafa Kemal Atatürk Sahibi ve Genel Yayın yönetmeni Augsburg Alparslan Türkeş Ülkü Ocağı adına Başkan Yıldıray Sarı 0178/ Sorumlu Yazı işleri Orhan Demir -- Şahinbey Reklam ve Dağıtım Mustafa Kurum: 0176/ Yalçın Kaya, Ahmet Yıldırım, İsmail Atilla, Sercan Kurum, Ibrahim Aşkar, Hüseyin Gabalcı, Hayati Karaveli, Ulvi Karaveli Yazı Kurulu Gün Sazak Mustafa Pehlivanoğlu Dursun Önkuzu Ruhi Kılıçkıran Süleyman Özmen Yunus Uzun Necati Uygur Dündar Taşer Mürüvet Kekilli Yazışma adresimiz. Ostrach str Augsburg Tel Belgegeçer: İnternet adreslerimiz Eposta : ulkuocagi@arcor.de Atatürkün Bozkurt sevgisi Kasım Öğretmenler günü...12 Atatürk ün Gençliğe hitabesi...13 Augsburg esnafına teşekkür...17 Dil Kursları Prisma Hukuk Köşesi...21 Bozkurt sembolü ve Bozkurtlar...22 Yolbaşçı...23 Hacc Nedir? Ocaktan Haberler Geçmiş zaman olurki...39 Ergenekon Destanı Ülkü Baba Mehter takımı...42 Uyuşturucuya Hayır...43 Bu davaya can verenler Kutlama ve tebrik Karikatür...50 İstiklal Marşımız...51 Yayınlanan yazıların Sorumluluğu yazarına aittir. Dergimiz ÜCRETSİZ olarak dağıtılmaktadır...

4 TURAN dan Değerli Okurları Ocağımızın yayın organı Turan derginiz ticari amaçla değil sadece hizmeti esas alan halka hizmet Hakka hizmettir anlayışıyla çalışan ekibimizin olağan üstü çalışma ve gayretleri ile yeni sayısıyla sizlerle. Bu sayımızda Türk Milletine Türk isimli devlet Türkiye cumhuriyetini hediye edip bunu Türk gençliğine emanet eden ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ü rahmet ve minnetle anıyor ve arıyoruz. Ruhu şad mekanı Cennet olsun.. Yine bu sayımızda 24 Kasım günü kutlanan başta baş öğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve tüm öğretmenlerimize yer verirken bu vesile ile üzerimizde büyük emekleri olan tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor saygıyla ellerinden öpüyoruz yılında Mayıs ayında çıkardığımız dergiden bu güne Ocağımızın yapmış olduğu faaliyetlere bu dergimizdede geniş yer verdik. Turan yazı ailesi olarak siz değerli okurlarımızdan dergimiz yada ve adreslerinden yayın yapan İnternet sitemiz hakkındaki görüş ve önerilerinizi bizlerle paylaşmaya çağırıyor herşeyin gönlünüzce olmasını diliyoruz.... Gelecek Turan da görüşmek dileğiyle Allah a emanet olun. Tanrı Türk ü Korusun

5 Bir gün, hepinizi... O bayrağın önüne dikeceğiz. Yıldıray Sarı Alparslan Türkeş Ülkü Ocağı Başkanı 2002 yılında ülkeyi nerdeyse 0 terör ile alan akp zihniyeti, AB dayatmalarının sonucu verdiği tavizlerden cesaretle azan itler ve onların sözcüleri gün geçmiyorki Türk milletinin sabır sınırlarını zorlamak adına yeni bir eylem yada yeni bir söyleme girmesinler... Memleketi yöneten gaflet dalalet ve hatta yer yer bilerek yada bilmeyerek ihanet içinde olanların Türk milliyetçilerinin uyarılarını dikkate almamaları sonucu, ülkemizin ulusal birliği tehlike altına girmiş yer yer isyan provaları başlamıştır. Daha düne kadar dağda Mehmetlerle çatışırken geberenlerin leşleri morglarda kalır yada sesiz sedasız gömülürken, bu gün kahraman edasıyla alınıp binlerce kişinin katılımıyla toprağa verilmektedir. Dağdaki teröristlerin siyasi uzantıları ve sözcüleri konumundaki D.T.P (Demokratik Terör Partisi) sayesinde ele geçirdikleri belediyelerle adeta devlete kafa tutar hale gelmişlerdir. Gündemde olan ve Türk milletinin milli bir destanını bir örgüt ismine verecek kadar bu milletin değerlerine düşman olanların karanlık ilişkiler ağının imralıya doğru kayması sonucu ortaya atılan bir iddia ile ortalık sistemli bir şekilde karıştırılmaktadır. İmralıdaki bebek katiline sözde işkence ve kötü muamele yapıldığı iddiaları sonucu sistemli bir şekilde her yere yayılan protestolar ve zaman zaman isyan provaları, devlet yönetimini elinde bulunduran, imralıdaki bebek katiline sayın şehitlerimize ise kelle diyerek 3 kuruşlukluk manevi tazminata Mahkum olanların acizliği sonucu, Türk devlet otoritesi yara almakta, bundan dolayı devlete kafa tutanların azgınlığı ise günden güne artmaktadır. Daha dün Barzaniye Kürdistandan gelen haberler bizi memnun ediyor diyen tayyip efendi büyük ortadoğu projesi eş başkanlığında görevini mükemmel yaparak kendisine bu görevi verenlerin gözlerini yaşartmaktadır. Akp zihniyeti ile teröristlerin sözcüsü konumundaki Demokratik Terör Partisi yetkililerinin rakı şarap ve balık eşliğinde oturdukları masalardaki pazarlıkları sürerken, milletin gözüne baka baka sürdürdükleri danışıklı döğüşleri ise milleti aptal yerine koymaktan başka bir şey değildir. "Bizim terörle mücadelede ilk yenmemiz gereken düşman öfkemiz olmalıdır. Terör örgütü askerime, polisime düşman gözüyle bakıyor ama biz bütün bu olanlara rağmen onlara 'suçlu' gözüyle bakıyoruz. diyerek 30 bin insanımızın, Mehmetlerimizin katillerini düşman bile kabul etmeyen bir zihniyet ile, ABD den yeni dönen Barzani çapulcusunun ardından diğer çapulcu talabaninin Güneydoğudaki vatandaşlarımızın Akp yi desteklemelerini ve tarihi fırsatı kaçırmamaları yönündeki açıklamaları, Ülkücü hareketin lideri Dr.Devlet Bahçelinin dile getirdiği akp ve dtp danışıklı dövüş yapıyorlar açıklamasının ne kadar haklı bir tespit olduğunu göstermektedir. Ülkemizde bunlar olurken avrupada da bulundukları ülkelerde terörist örgütler listesinde olduğu için polisin izin vermemesi(!)ne rağmen bölücü başının resimleri ile Türkiye alehtarı sloganlar atarak yürüyüşler yapan bölücüler gece geç saatlerde bir çok şehirde Türk konsolosluk, elçilik binası ve Türk milletine sevdalıların teşkilatlarını zaman zaman hedef seçmeye devam etmektedirler. Yıllardır avrupanın bir çok şehrinde saldırılara maruz kalan teşkilatlarımıza saldıran failler ne hikmetse yakalanamaya dursun, terör örgütü mensupları için yasak olmasına rağmen terör örgütünün propagandası yapılan gecelere, yürüyüşlere izin verilmesi, bu yürüyüşleri protesto eden duyarlı Türk gençlerinin ise göz altına alınması yine avrupa nın terörle mücadelesinde Türkiyenin yanındayız mesajları, pkk nın terör listesinde yer alması masalları, kağıt üzerinde kalan sözlerinden başka bir şey değildir. Bu gün Türk bayrağına, Türk kimliğine ve Türk vatanına göz dikerek alçakça saldıranlar, ekmek yediği yere ihanet edenler, yarın mutlaka ekmek yedikleri yerin sahiplerinin yeter lan!!! deyip ayağa kalkması ile başka şeyleride yiyecekleri bu gidişatla kaçınılmazdır. Bu gidişatta en büyük korkumuz ise suçsuz insanlarımızın zarar görmesi endişesidir. Ülkemizde kardeşi kardeşe düşman etme oyunları yeni değildir. Bir çok kez değişik versiyonları denenen bu oyunlardada bu gün bin yıldır aynı toprakta yaşıyor olan kardeş kardeşe düşman edilmeye çalışılmaktadır. Biz Türk milliyetçileri olarak mümkün olduğunca soğuk kanlı ve provakasyonlara gelmeden ancak dişlerimizide sıkarak olayları ve bu olayların sebep sonuç ilişkilerini değerlendirerek, ülkemiz ve insanımız üzerine kurulan oyunlara, tezgahlara karşı insanımıza gerekli uyarılarda bulunuyoruz. Ve bir uyarıda burdan Türk milletinin topraklarına göz diken içerdeki ve dışardaki çakallara yapıyoruz. Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar, Türk milletinin namusuna göz dikenlere verdiği dersler ve leşler ile doludur, bizden uyarması. Türk bayrağını indirmeye, Türk vatanını bölmeye çalışan itler!!! Andolsun ki, bir gün hepinizi..., o direkten indirmeye kalktığınız şanlı bayrağımızın önüne, sizin başınız olan bebek katilini diktiğimiz gibi dikeceğiz... Türk milletine Türk isimli devlet, Türkiye Cumhuriyetini hediye eden Mustafa Kemal Atatürk ü vefatının 70. Yıl dönümünde sevgi ve saygı ile anarken, kutsal vatan topraklarını çiğnetmemek uğruna şehit düşen tüm Mehmetlerimizi rahmet ve minnet ile anıyoruz. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Tanrı Türk ü Korusun Yıldıray Sarı TURAN Yıl:10 Sayı:35 3 Kasım 2008

6 Kapak Konusu 1911 yılında İtalyanların Trablusgarp a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal arkadaşlarıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı.22 Aralık 1911 de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 mart 1912 de Derne komutanlığına getirildi. Ekim 1912 de Balkan savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa atandı. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915 te sona erdi.bu sırada 1. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ da görevlendirildi. TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİN KURUCUSU VE İLK CUMHURBAŞKANI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selanik te Kocakasım Mahallesi, Islahhane Caddesi ndeki üç katlı pembe bir evde doğdu.babası Ali Rıza efendi,annesi Zübeyde hanımdır.baba tarafından dedesi Hafız Ahmet efendi 19 ve 20. Yüzyıllarında Konya ve Aydın dan Makedonya ya yerleştirilmiş Kocacık yörüklerindendir.annesi Zübeyde hanım ise Selanik yakınlarındaki Langaza Kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis Subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza efendi, 1871 yılında Zübeyde hanımla evlendi.atatürk ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarında öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı. Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Ahmet efendi nin mahalle mektebinde öğrenimine başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çifliğinde dayısının yanında kaldıktan sonra Selanik e dönüp mektebini bitirdi. Selanik Mülkiye Rüştiyesine kaydoldu kısa bir süre 1893 yılında Askeri Rüştiye ye girdi. Bu okulda matematik öğretmeni Mustafa bey adına Kemal i ilave etti yıllarında Manastır Askeri idadisini bitirip,istanbul da Harp Okulunda öğrenimine başladı yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu ve Harp Akademisine devam etti. 11 Ocak 1905 te yüzbaşı rütbesiyle akademiyi tamamladı yılları arasında Şam da 5. Ordu emrinde görev yaptı de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastırda 3. Ordu ya atandı. 19 Nisan 1909 da İstanbul a giren Hareket Ordusunda Kurmay Başkanı olarak görev aldı yılında Fransa ya gönderildi.picardie Manevralarına katıldı yılında başlayan 1. Dünya Savaşında, Mustafa Kemal Çanakkale de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf devletlerine Çanakkale geçilmez dedirtti. 18 Mart 1915 te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransa donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası na asker çıkarmaya karar verdiler.25 Nisan 1915 te Arıburnu na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal in komuta ettiği 19.Tümen Conkbayırı nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine Albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915 de Arıburnu nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos ta Anafartalar zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos ta Kireçtepe, 21 Ağustos ta 2. Anafartalar zaferleri takip etti.çanakkale savaşlarında yaklaşık bin şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemalin askerlerine ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Komutu cephenin kaderini değiştirmiştir. Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları ndan sonra 1916 da Edirne ve Diyarbakır da görev aldı.1 Nisan 1916 da Tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis in geri alınması sağladı. Şam ve Halep teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917 de İstanbul a geldi. Veliaht Vahdettin Efendi yle Almanya ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyahatden sonra hastalandı. Viyana ve Karlsbad a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918 de Halep e 7.Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesinin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918 de Yıldırım Orduları Gurubu Komutanlığı na getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918 de İstanbul a gelip Harbiye Nezaretinde (Bakanlığında) göreve başladı. Mondoros Mütarekesinden sonra İtilaf Devletleri nin Osmanlı topraklarını işgale başlamaları üzerine, Mustafa Kemal 9.Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919 da Samsun a çıktı.22 Haziran 1919 da Amasya da yayımladığı genelgeyle Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını ilan edip Sivas Kongresi ni toplantıya çağırdı yılında İstanbulda Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı. TURAN Yıl:10 Sayı:35 4 Kasım 2008

7 Kapak Konusu 1 Kasım 1922 de hilafet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı.böylece Osmanlı İmparatorluğu yla yönetim bağları kopardı. 13 Ekim 1923 de Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Mustafa Kemal oybirliği ile Cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve Yurtta barış cihanda barış temelleri üzerinde yükselmeye başladı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi toplanarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesi sağlandı. 27 Aralık 1919 da Ankara da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı.türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919 da Yunanlıların İzmir i işgali sırasında düşmana ilk kurşunun sıkılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr antlaşması nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğunu paylaşan 1.Dünya Savaşı nın galip devlerlerine karşı önce Kuva-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuva-yı Milliye ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye yi Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak amacıyla bir dizi inkilaplar yaptı. Çıkarılan Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934 de TBMM nce Mustafa Kemal e Atatürk soyadı verildi. Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet- Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir Cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi.1927,1931,1935 yıllarında T.B.M.M Atatürk ü yeniden Cumhurbaşkanlığına seçti. Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır. -Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 kim1920) ve Gümrü nün (7 kasım 1920) kurtarılışı. -Çukurova,Gaziantep,Kahramanmaraş, Şanlıurfa savunmaları( ) -1. İnönü Zaferi (6-10 Ocak 1921) -2. İnönü Zaferi (23 Mart -1 Nisan 1921) -Sakarya Zaferi (23 Ağustos -13 Eylül1921) -Büyük Taarruz, Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos-9 Eylül 1922) Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921 de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal e Mareşal rütbesi ve Gazi ünvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923 te imzalanan Lozan Antlaşmasıyla sonuçlandı. Böylece Sevr antlaşmasıyla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiç bir engel kalmadı. Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verirdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye yi ziyaret eden yabancı ülke başkanlarını, başbakanlarını,bakanlarını ve komutanlarını ağırladı. 23 Nisan 1920 de Ankara da TBMM nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti nin kuruluşu müjdelenmiştir.meclisin Türk Kurtuluş Savaşı nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hazırladı Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı nı ve Cumhuriyetin kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10.Yıl Nutku nu okudu. TURAN Yıl:10 Sayı:35 5 Kasım 2008

8 Kapak Konusu Zeybek oyunlarına, güreşe,rumeli Türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox a değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı.temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çifliğine gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Fransızca ve Almanca biliyordu, 10 Kasım 1938 saat 9:05 te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul Dolmabahçe sarayında hayata gözlerini yumdu. Naaşı 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgahı olan Ankara Etnografya Müzesi nde toprağa verildi. Anıtkabır yapıldıktan sonra naaşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 te ebedi istirahatgahına defnedildi. Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923 de Latife hanımla evlendi.birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü.çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan) Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra ve Mustafa adlı çocukları manevi evlat edindi. Abdurrahman ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kız kardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. TURAN Yıl:10 Sayı:35 6 Kasım 2008

9 Kapak Konusu Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahi çağımızda Türk milletine nasip oldu. (1922) D. Lloyd George (Ingiltere Başbakanı) Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir...bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir. (31. Ekim 1933)Eleftherios Venizelos (Yunanistan Başbakanı) Atatürk adı insana bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk ulusuna ilham veren önderliğini, modern dünyayı anlayışındaki ileri görüşlülüğü ve bir askeri önder olarak kudret ve cesaretini hatırlatmaktadır. Şüphesiz ki, Türkiye Cumhuriyeti nin doğuşu ve o zamandan beri Atatürk ün ve Türkiye nin giriştiği derin ve genis, devrimler kadar bir ulusun kendisine olan güvenini daha başarı ile belirten bir başka örnek gösterilemez. John F. Kennedy(35. ABD Başkanı, ) Ben Türk-Alman dostluğunu yakından tanıyan bir neslin çocuğuyum. Küçük yaşımda bir adamın kahramanlıklarını, yaptığı hizmetleri, ülkesi için giriştiği özverileri gördüm. Bu adam Mustafa Kemal idi. Bugün daha iyi kavrıyorum ki, o insan büyük bir devlet adamı idi. Büyüktü, çünkü, ölçüyü korumasını her zaman bildi ve eserini tehlikeye sokacak sınırları aşmadı. Yürekliliğin ve kendi yürekliliğinin sınırlarını da çizebilecek kadar anlayışlıydı. Kurt G. Kiesinger (Federal Almanya Başbakanı) Atatürk ün Türk Dili Devrimi ni gerçekleştirmesi ve dinle siyaseti birbirinden ayırarak Türk toplumunun modernleşmesini sağlamak yolundaki çabalarına karşı büyük bir hayranlık duymaktayız. Hayato Ikeda (Japonya Başbakanı) Kemal Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük liderlerinden biri değildir. Biz Pakistan da O nu, gelmis, geçmis, bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. O, yalnız sizin ulusunuzun sevgili önderi değildir. Dünyadaki bütün Müslümanlar gözlerini sevgi ve hayranlık duygularıyla O na çevirmişlerdir. Eyüp Han (Pakistan Devlet Başkanı) Sakarya Savaşı, Sakarya Zaferi, yirmi yaşımın en kuvvetli hatırası olmuştur. O zamanlar kendi kendime diyordum: Acaba ben de ulusumu böylesine seferber edemezmiyim, onun ruhuna bu kurtarıcı hamleyi, bu dizgin tanımaz ihtirası aşılayamazmıyım. Habib Burgiba (Tunus Devlet Başkanı) O, Türkiye yi kurmakla bütün dünya uluslarına Müslümanların seslerini duyuracak kudrette olduğunu ispat etti. Kemal Atatürk ün ölümüyle Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi bir önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hind Müslümanları bugünkü durumlarına hala razı olacaklar mı? Muhammed Ali Cinnah (Pakistan ın Kurucusu) Atatürk e göre Türk Bu ülke, yeryüzünün beklemediği, asla ummadığı bir eşsiz varlığın yüksek yansımasına, yüksek düzlem oldu. Bu düzlem, en az 7 bin yıllık bir Türk beşiğidir. Beşiğin içindeki çocuk, doğanın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından önce korkar gibi oldu sonra onlara alıştı. Onları doğanın babası tanıdı; onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş, oldu. Türk oldu. Türk budur; yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. M. Kemal ATATÜRK İTALYANLARA VERDİĞİ CEVAP Birgün italyan Büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve huzura kabul edilir. O zamanın muhtelif ekonomik - siyasi konular hakkında konuşulduktan sonra, büyükelçi ; - " Ekselans, dün Roma ile yapmış olduğum bir görüşmede hükümetimizin Hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi" der. Odada buz gibi bir hava eser. Ata, büyükelçiye bir şeyler daha ikram eder ve iki dakikalığına odadan ayrılır. Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde üniforması, belinde tabancası vardır. Doğruca masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak'ın bağlanmasını ister ve Çakmak'a : - " Paşa, italyan dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlarmış,. Hazır mıyız " der. Fevzi Çakmak durumu anlar ve - " Biz hazırız Paşam " diye yanıtlar... Ata büyükelçiye döner ve :- " Biz hazırmışız. Hükümetinize söyleyin, isterlerse gelip Hatay'ı alabilirler" der... Atatürk ün yazdığı şiir HAKİKAT NEREDE? Gafil, hangi üç asır, hangi on asır Tuna ezelden Türk diyarıdır. Bilinen tarihler söylememiş bunu Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak, Dinleyin sesini doğan tarihin, Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin. Asya'nın ortasında Oğuz oğulları, Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları Doğudan çıkan biz Nerede olsa, ne olsa kendimizi biliriz Türk sadece bir milletin adı değil, Türk bütün adamların birliğidir. Ey birbirine diş bileyen yığınlar, Ey yığın yığın insan gafletleri Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde, Hakikat nerede? MUSTAFA KEMAL TURAN Yıl:10 Sayı:35 7 Kasım 2008

10 Atatürk ten özlü sözler Büyük devletler kuran ecdadımız büyük ve şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur. (Afetinan, Atatürk Hakkında H.B., S.297) ATATÜRK ten Özlü Sözler Biz doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetinmizin dayanağı Türk topluluğudur. Bu topluluğun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluluğa dayanan cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. (İlköğretim Mecmuası, Cilt: 4, Sayı: 61, 1940) Benim hayatta yeğane fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir. (Mahmut Esat Bozkurt, Yakınlardan Hatırlarar, S.95) Bu memleket tarihte Türk tü, halde Türktür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır (Taha Toros, Atatürk ün Adana Seyahatları, S.95) İki Mustafa Kemâl vardır. Biri, ben, fâni Mustafa Kemâl; diğeri milletin içinde yaşattığı Mustafa Kemâller idealidir. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike ânında ben ortaya çıktımsa, beni bir Türk anası doğurmadı mı? Feyiz milletindir, benim değildir. (1935) Bu sözler bir ferdin değil, bir Türk Milleti duygusunun ifadesidir. Bunu, her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere mütemadiyen tekrar etkmekle son nefesini verecektir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti,nin nefesinin sönmiyeceğini onun ebedi olduğunu göstermelidir. Yüksel Türk, senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur (Atatürk ün T.T.B. IV., S ) Yurt toprağı! Sana herşey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin icin fedaiyiz. Fakat sen Türk milletini ebedi hayatta yaşatmak icin feyizli kalacaksın. Türk toprağı! Sen, seni seven Türk milletinin mezarı değilsin. Türk milleti için yaratıcılığını göster (Afet İnan, Atatürk hakkında H.B., S.295) Milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. Türk milletindenim diyen insan, herşeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığına iddia ederse buna inanmak doğru olmaz. (Taha Toros, Atatürk ün Adana Seyahatleri, S.39) Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, herşeyden evvel Türkiye nin istikbaline, kendi benliğine, millî an anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir. (1922) Millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek millî ülkümüzdür. (Ekim 1933) Türk milleti kurtuluş savaşından beri, hattâ bu savaşa atılırken bile mahkûm milletlerin hürriyet ve bağımsızlık dâvalariyle ilgilenmeyi, o dâvalara yardım etmeyi benimsemiştir. Böyle olunca kendi soydaşlarının hürriyet ve bağımsızlıklarına kayıtsız davranması elbette uygun görülemez. Fakat milliyet dâvası şuursuz ve ölçüsüz bir dâva şeklinde mütalâa ve müdafaa edilmelidir. Milliyet dâvası siyasî bir mücadele konusu olmadan önce şuurlu bir ülkü meselesidir. Şuurlu ülkü demek, müsbet ilme, ilmî usullere müracaat etmek şarttır. Hareketlerin imkân sınırları ve sıraları mutlaka hesaba katılmalıdır. Türkiye dışında kalmış olan Türkler, ilkin kültür meseleleriyle ilgilenmelidir. Nitekim biz Türklük dâvasını böyle bir müsbet ölcüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihine, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz. (Abdülkadir İnan, Türk Kültürü Dergisi, Sayı: 13, 1963, S.115) Türkleri bütün dünyaya geri bir millet olarak tanıtan görüş bizim de içimize girmiştir. Dörtyüz çadırlık bedevî bir kabileden bir imparatorluk ve millet tarihini başlatmak suretiyle imparatorluk zamanında Türklerin görüşü de bu merkezdeydi. Evvelâ millete, tarihini, asîl bir millete mensup bulunduğunu, bütün medeniyetlerin anası olan ileri bir milletin çocukları olduğunu öğretmeliyiz (Ahmet Hamdi Başar, Atatürkle 3 ay, S. 122) Ben fani bir insanım, bir gün öleceğim, büyüklüğüne ve üstün kabiliyetlerine inandığım Türk Milleti nin gerçek tarihinin yazılmasını sağlığımda görmek istiyorum. Onun icin bu toplantılarda kendimden geçiyor, her şeyi unutuyor, sizi yoruyorum. Beni affedin (Uluğ İğdemir, Atatürk ve tarih, Acılış , M.T.T.B., S.24) Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir (Atatürk ün S.D. II, S.58) Millî egemenlik uğrunda canımı vermek, benim icin vicdan ve namus borcu olsun (Atatürk ün S.D. II, S.76) Ben, Türk ufuklarından bir gün mutlaka bir güneş doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç çıkacağına o kadar emindim ki, bunu âdeta gözlerimle görüyordum Türk kumandaları, kumanda etmesini, Türk askeri ölmesini bildi. Harbi kazanışımızın sırrı bundan sırrı bundan ibarettir (Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk, S.90) Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. Size Bombasırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperlerimiz arasında mesafemiz sekiz metre, yani ölüm muhakkak, muhakkak... Birinci siperlerdekiler hiçbiri kurtulamamacasına tamamen düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar gıptaşayan bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üc dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir fütur bile göstermiyor, sarsılmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kur anı Kerim, Cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler, Kelime-i Şahadet çekerek yürüyorlar. Bu Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Canakkale Muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur. Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak icin kendinde kuvvet bulacaktır. (1924) Türklerin vatan sevgisiyle dolu olan göğüsleri düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima demirden bir duvar gibi yükselecektir (Atatürk ün T.T.B. IV, S.441) Türkiye Türklerindir. Dünya üzerinde Türk ten daha büyük, ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet Yoktur ve bütün insanlık tarihinde görülmemiştir. Bir gün ressamlar Türk ün simasını kaybederlerse yıldırımı alsınlar yapıversinler. Türklerin yaşadıları her yer misak-ı milli hudutları içindedir. Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız bunları sadece ve yanlız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız. Bu ülke, tarihte Türk tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır. Yüksel Türk! Senin icin yüksekliğin hududu yoktur. Taş kırılır, tunç erir. Ama türklük ebedidir. Bir Türk, cihana bedeldir. İstanbul da çıkan bir dergiyi Kaşgar daki bir Türk de anlayacaktır. Hayattaki yegane üstünlüğüm Türk doğmaktır. Biz doğrudan doğruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz. Ne mutlu Türküm diyene! (1933) TURAN Yıl:10 Sayı:35 8 Kasım 2008

11

12 Atatürk ün Bozkurt sevgisi Türk milletine Türk isimli devlet, Türkiye Cumhuriyetini hediye eden Türk devletinin kurucusu Ulu önder Atatürk te her Türk milliyetçisi gibi Bozkurt sevdalısı hatta batılı yazarlarında kendisine taktığı ismi ile Bozkurttu. Daha önceki sayılarımızda Bozkurt ile ilgili sayısız yazılarımız yayınlanmıştı ancak kısaca tekrar açıklamak gerekirse her milletin kendine özgü sembolleri vardır. Bu Almanlar için kartal, Ruslar için ayı, Çinliler için ejderha(v.s) dir. Türk milletinin sembolüde destanlarına konu olan hatta bir dönem bayrak olarak kullandığı Türk milletinin hürriyetini ifade eden Bozkurttur. Ulu önderin Bozkurt sevgisine örnekler ise saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Bu sevgi, Atatürk zamanında paralarda,pullarda, heykellerde, devletin çeşitli kurumlarında nakış nakış işlensede Atatürkten sonra bu izler silinmiş milletimiz kendi değerlerine yabancılaştırılmaya çalışılmıştır. Maarif Vekaleti M. Kemal'in direktifiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet armasını seçmek için 1925'te bir yarışma açmıştı. Yarışmayı Namık İsmail'in Bozkurt figurlu eseri kazanmıştı. Ancak eser Bozkurt'un görkemini yansıtmadığı gerekçesiyle kullanılmamıştı. Ama Atütürk bozkurtu devletin her kurum ve kuruluşunda kullanmıştı: Daha cumhuriyet ilan edililmeden TMBB'nin 1922'de çıkardığı pullarda, 1924'te kurulan Türkiyat Enstitüsünde,MTTB'nin ambleminde,izcilik-yavrukurt teşkilatında, 1927'de çıkarılan kağıt paralarda, ilk yolcu gemimizin adında, Petrol Ofisinin armasında ( armadaki alev figürü İsmet İnönü tarafından daha sonra eklenmiştir. Atatürkün vefatı ile paraların üzerinde bozkurt ve Atatürk resimleri çıkarılmış gelen tepkiler üzerine Atatürk resimleri tekrar konmuş ancak bozkurt milletimizden uzaklaştırılmaya çalışılmıştır.) Üniversite öğrencilerinin şapkalarında,sigara markalarında, yakın çevresine verdiği soyadlarında Atatürk bozkurt u hep sembol olarak kullanmıştı. Atatürk'ün Ankara ulustaki heykeline bir göz atarsanız oradaki bozkurt figürlerini görmekte zorlanmazsınız. TURAN Yıl:10 Sayı:35 10 Kasım 2008

13 Atatürk ün Bozkurt sevgisi Atatürk'ün Tunç bozkurt olayı İlk yolcu gemimiz olan "Bozkurt" 2 Ağustos 1926 gecesi Ege denizinde Fransız Lotus gemisiyle çarpıştı. Bu çarpışmada Bozkurt gemimiz battı ve 8 Türk denizciside boğuldu.. Atatürk'ün sağlığında ressam Ratıp Tahir Burak'a yaptırdığı Maarif(Milli Eğitim) Başkanlığı giriş holündeki Müstasna yerinde olan ve Atatürk'ün sağlığı boyunca sergilenen Ergenekon dan çıkış tablosu Atatürk ün Türk tarihinde önemli bir yeri olan Türk milletinin milli sembolü Bozkurt a olan sevgisini yeterince açıklamıştır. Ertesi gün İstanbula gelen Lotus gemisi kaptanı tutuklandı.fransız kaptan tedbirsizlik ve ölüme sebebiyet vermek suçlarından 80 gün hapse mahkum edildi. Bayrak yasası nedeniyle açık denizlerde işlenen suçlarda sadece bayrak devletinin yargılama yetkisinin olduğunu ileri süren Fransa, Türk mahkemelerinin yetkisizliğini ileri sürünce sorun Lahey sürekli adalet divanına götürüldü. Lahey Adalet Divanında Türkiye Cumhuriyeti'nin dönemin adalet bakanı Mahmut Esat savundu.. Şimdi söz, her iki lafından birinde Atatürkçü olduğunu iddia eden ve Türklüğün sembolü Bozkurt a düşman olan zihniyette... Atatürk Neden Bozkurttur? ATATÜRK, Türk milletine Ergenekonda yol gösteren Bozkurt misali, milletimizin en zor anında ışık olup milletimize yol gösterdiği için Bozkurttur. ATATÜRK, Kendi döneminin Adalet Bakanı olan Türkçü Mahmut Esat ın Bozkurt soyadını almasını istediği için Bozkurt tur. ATATÜRK, ilk yolcu gemisine "Bozkurt" adının konulmasını teklif ettiği için Bozkurt tur. 7 Eylül 1927'de divan Türkiye'nin hukuka aykırı hareket etmediği kararını verdi. Bu kararla birlikte "Bozkurt gemisinin adı ve Türk Milletinin milli sembolü, hürriyet ve istiklalin timsali olması sebebiyle" Türk heyetine Atatürk'e verilmek üzere tunç bozkurt heykeli hediye edildi. Bu davadan dolayı dönemin adalet bakanına soyadı kanunu çıkınca bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından Bozkurt soyadı verildi.. Bozkurt heykeli 1968'e kadar anıtkabirde sergilendi. 1968'de Samsunda Gazi müzesinin açılmasıyla birlikte Atatürk'ün bir çok özel eşyasıyla birlikte bu heykelde Samsuna gönderildi yılına kadar burada sergilenen heykel CHP iktidarının baskılarıyla Müzenin deposuna atıldı.. ATATÜRK, Petrol Ofisi nin armasını Bozkurt olarak tasarlattığı için Bozkurt tur. Günümüzdeki alevli figür daha sonra ismet inönü tarafından değiştirilmiştir. ATATÜRK, Diğer devletlerden kendisine armağan olarak Bozkurt heykelleri gönderildiği için Bozkurt tur. ATATÜRK, Türk ün milli simgesi olan Bozkurt u, yeni Türk Devleti nin paralarının ve pullarının üzerinde kullandığı için Bozkurt tur. ATATÜRK, Milli Eğitim Bakanlığının girişine, Türk lerin Ergenekon dan çıkışını temsil eden bir resim yaptırdığı için Bozkurt tur. ATATÜRK, Yerli malı olarak üretilmeye başlayan bir sigaraya Bozkurt adını uygun gördüğü ve bu sigaranın paket resminin Bozkurt olmasını istediği için Bozkurt tur. ATATÜRK, Türk izci Ocağı bünyesindeki çocuklara Yavru Kurt yakıştırmasını yaptığı için Bozkurt tur. ATATÜRK, Fuat Köprülü nün kendisine: Türkiyat Enstitüsü nün ambleminin nasıl olması gerektiğini sorduğunda Karlı Tanrı Dağlarının önünde elinde meşale tutan bir "Bozkurt" olsun, Bu meşale, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilminin ifadesi olsun. Ergenekon'dan çıkmamızda kılavuz olan Bozkurt, Türklüğün Anadolu topraklarındaki yeni devletinin kuruluşunu ifade etsin." Cevabını verdiği için Bozkurt tur. ATATÜRK, Türk Ocaklarının amblemini Bozkurt yaptırdığı için Bozkurt tur. ATATÜRK, Türk işbirlği ve Kalkınma idaresi Başkanlığının amblemini Kurtbaşı olarak önerdiği için Bozkurt tur. ATATÜRK, Ankara Üniversitesi nin diplomalarının alt köşesine Kurtbaşı amblemi koydurduğu için Bozkurt tur. ATATÜRK, Çalışma masasındaki çağırma zili küçük bir Bozkurt heykeli olduğu için Bozkurt tur. Velhasıl, binlerce yıllık mazisi olan sevdalısı olduğu Türk milletine yol gösterdiği değerlerine sahip çıktığı için BOZKURTTUR. TURAN Yıl:10 Sayı:35 11 Kasım 2008

14 24 Kasım Öğretmenler günü Öğretmenler Günü nün amacı öğretmenin toplumdaki yeri, rolü önemi ve değeri nedir, sorunları belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce yerine oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır.işte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan bir gündür. 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken gözlerini açar açmaz çevresindekilerini hissetmeye çalışır. Yemeği, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı ve konuşmayı öğrenir.kendisini ve çevreyi algılamaya çalışır. Tüm bunlara karşın yine de yardıma muhtaçtır. İnsanın yaşamındaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu dönemde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen kılavuzluğunda sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır. Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür. Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir. Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanlarda kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir. Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin öğretimlerine rehberlik eden, yön veren yaşama hazırlayan kimsedir. Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır. Öğretmenler Gününün Kısa Tarihçesi Türkler, İlk önceleri Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır. 8. Yüzyıldan itibaren, İslamiyetin kabul edilmesiyle birlikte Uygur alfabesi bırakılarak Arap alfabesine geçilmiştir. Kurtuluş savaşı nı kazandıktan sonra, 29 Ekim 1923 te Cumhuriyet i kuran ulu önder Atatürk, askeri ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda bir çok yeniliği başlatmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur. Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okur yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır. 24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri nde, yaşlı, genç, çocuk, kadın... Herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Millet Mektepleri nin açılışı ve Atatürk ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım 1928 günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Alparslan Türkeş Ülkü Ocağı ve Turan dergisi olarak tüm öğretmenlerimizin özellikle Augsburg da görev yapan bir birinden değerli Türk öğretmenlerimizin Öğretmenler gününü kutluyor saygı ile önlerinde eğiliyoruz... TURAN Yıl:10 Sayı:35 12 Kasım 2008

15 Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yeğane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namusait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet fakr-ü zaruret içinde içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Atatürk ten Türk gençliğine Hitabe Ey Türk İstikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklal ve Cumhuriyeti ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! M.K.Atatürk (1927) TURAN Yıl:10 Sayı:35 13 Kasım 2008

16 Doğu Türkistana Kurban Kampanyası Çin zulmü altında inleyen Türk İslam ülkesi Doğu Türkistan yardım bekliyor. Bir yıl boyunca Et yüzü görmemiş soydaşlarımızın duasını alın... Kurban Bedeli: 80,- Doğu Türkistan Enformasyon Merkezi Etic e.v Goethe str Münih İsim: Abudujilili / KurbanlIk Bank: Postbank Nürnberg Konto: BLZ: karakash_a@hotmail.com Internet: http// Tel: TURAN Yıl:10 Sayı:35 14 Kasım 2008

17 TURAN Yıl:10 Sayı:35 15 Kasım 2008

18 TEŞEKKÜR EDİYORUZ... Ocağımızın Kurulduğu günden buyana maddi ve manevi yardımlarını bizlerden esirgemeyen Augsburg da ki Türk esnaflarına Ocak başkanımız Yıldıray Sarı ve yöneticilerimiz tarafından Ocağımız adına tek tek ziyaret edilerek Teşekkür plaketleri verilmiştir... Birkez daha Ocağımız adına buradan Teşekkür ediyoruz... TURAN Yıl:10 Sayı:35 17 Kasım 2008

19

20 Tanıtım Dil Okulu Prisma Augsburg un sevimli Kursu (Entegrasyon kursları) Haunstetter Strasse Augsburg Tel Fax Günlük olarak 50 ila 80 arası çeşitli milliyetlerden Entegrasyon-Almanca ve yabancı dil kurslarımıza Kursiyerlerimiz katılır. Öğleden önce Kursiyerlerin çocukları da kursumuzda eğitimli personal tarafından bakıma tabidir. Çocuklarında kursda almanca öğrenme ve geliştirme imkanı doğuyor, sebebi çok basit; çocukların bakımda konuşabilecekleri ortak dil tekdir, almanca ve bu onları öğrenmeye zorlar. Kurs çalışanlarımız hep daha iyi ve daha yeni eğitim, öğretim konusunda çalışmalar yapıp görüş alış verişinde bulunurlar sebep ise hep aynıdır ; Kursiyerlerin almanca ve yabancı dil eğitimini kolaylaştırmak. Tabiki Kursumuzun en önem ve değer verdiği konu EĞİTİMDE KALİTEDİR, der : okulun müdürü ve sahibi Hartwig Süss (57). Onun içindir ki Eğitim Personelimiz konusunda akademik kariyere sahip ve uzun süreli iş deneyimine sahip personel tarafından oluşturulmuştur. Yine bunun dışında daha bir sürü faktörlerde bir kursu önemli hale getirir. Bunun içindir ki her türlü çalışmamız kursumuzu en üstün noktaya taşıma hedefiyle doludur. Şunu zihninizde canlandırsak; ilk kez kursla iletişim kurduğunuzda belki almancanız az bir seviyede olduğundan sizi kursla ilgili etkileyebilecek ilk konu bu kursun iyi olmasıdır. Onun için Prisma samimiyete ve bulunduğu sektördeki iş bilinciyle daha ilk telefondaki görüşmeye büyük önem verir. Çoğunlukla Kursiyer adaylarının ilk yaptığı; kursiyer olmadan önce kursla ilgili bilgilenmektir. Bu konuda ya eksik bilgi verilmekte ya da zaten konuların çoğu dil yetersizliğinden anlaşılamamaktadır ve çoğu kursiyer adayı böylece yetersiz bilgi yüzünden kursdan vazgeçmektedir. Prisma bu konuda hassas olduğundan almanca, rusça, türkçe ve ingilizce sizi bilgilendirmektedir. Buna mukabil büromuzdaki bir bilgilendirme konuşması yapılır. Burada almanca konuşabilen kursiyer adaylarına seviye tespit sınavı yapılır. Bu seviye tespit sınavının amacı size en uygun seviyedeki kursu tespit edebilmektir. Başlayacağınız kurs ne kolay nede zor olmalıdır. Kursiyer adayı kendini bulunduğu kursa uygun ve uyumlu hissettiğinde kursda kalmaya karar vermektedir. Ayrıca kurslarımız sınıf halinde beraber geziler ve eğlenceli aktivitelerde bulunurlar ki bu sınıfın birbirine uyumluluğunu yani atmosferi pekiştirmektedir. Prisma kursiyerlerin bürokratik işlemlerinde ve resmi evraklarla ilgili problemlerinde mümkün olduğunca yardım eder ve kursiyerleri yönlendirir. Daha karışık ve zor durumlarda Göçmen Dairesi Diakonie nin uzman Sosyal Pedagogları her hafta kursumuza gelirler ve kursiyerlere her konuda yardımcı olmaya çalışırlar yılından beri Prismada almanca ve entegrasyon kursları gün geçtikce geliştirilerek devam etmektedir. Entegrasyon kurslarımızın yanında çok başarılı bir şekilde hazırlık kurslarımızda devam etmektedir. Nedir bu hazırlık kursları? DSH ve Test DaF; bu sınavlar Almanyada yabancı öğrencilerin üniversite eğitimini sağlayabilen almanca yeterlilik sınavlarıdır. Ve bunun yanı sıra almanca temeli olup daha iyi almanca öğrenme arzusunda olanlar içinde özel hazırlıklar, konuşma hazırlıkları, dil bilgisi eğitimi, doğru yazabilme ve imla kurallarınıda içinde barındıran kurslarımızdır. Bunun dışında 2005 den beri ingilizce kursları veriyoruz. Ayrıca türkçe, rusça, arapça gibi başka kurslarımızlada hizmetinizdeyiz. EĞİTİM KADROMUZ Bir kursun başarısı tabiki kursu veren öğretmenin konusunda deneyimli ve konusuna hakim olabilmesinden geçer. Onun için Prismanin eğitim kadrosundaki öğretmenleri Pedagoji eğitimide almış yüksek öğretim mezunları olup ana dili almanca olan personelle oluşturulmuştur. Eğitim kadromuz öğrencilerin sadece eğitim alanıyla ilgilenmekle kalmaz. Grup içinde öğrencinin saygı görmesini ve hatalarının üstüne vurgu yapmaktan itina ile kaçınırlar ki bu öğrenciyi rahat bir ortamda olduğunun hissiyatını vermektedir. Metodlarmız ve Eğitim Araç ve Gereçlerimiz Prismada almanca duymaya dayalı, okuma, konuşma ve yazma çalışmalar yapılır. Bu saydıklarımızın temel direği konuşmadır. Çünkü konuşma dil öğrenmede en önemli etkendir. Eğitim kadromuz kursiyerleri nasıl konuşmaya yönledirebileceklerini çok iyi bilmektedirler. TURAN Yıl:10 Sayı:35 18 Kasım 2008