T.C. Bupleurum lancifolium Hornem. TÜRÜNÜN. Zeynep ALATA. Biyoloji Anabilim Dal. Ocak-2011 KONYA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. Bupleurum lancifolium Hornem. TÜRÜNÜN. Zeynep ALATA. Biyoloji Anabilim Dal. Ocak-2011 KONYA"

Transkript

1 T.C. SELÇUK ÜN VERS TES FEN B MLER ENST TÜSÜ Bupleurum lancifolium Hornem. TÜRÜNÜN ANT BAKTER YEL ETK LER N BEL RLENMES Zeynep ALATA YÜKSEK L SANS TEZ Biyoloji Anabilim Dal Ocak-2011 KONYA Her Hakk Sakl r

2

3 TEZ B LD Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davran ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildi ini ve tez yaz m kurallar na uygun olarak haz rlanan bu çal mada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kayna na eksiksiz at f yap ld bildiririm. DECLARATION PAGE I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all materials and results that are not original to this work. Zeynep ALATA iii

4 ÖZET YÜKSEK L SANS TEZ Bupleurum lancifolium Hornem. TÜRÜNÜN ANT BAKTER YEL ETK LER N BEL RLENMES Zeynep ALATA Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dal Dan man: Yrd. Doç. Dr. Mehtap AKIN 2011, 65 Sayfa Jüri Yrd. Doç. Dr. Mehtap AKIN Yrd. Doç. Dr. Rüstem DUMAN Yrd. Doç. Dr. Ahmet ÜNVER Bu çal mada Bupleurum lancifolium Hornem. türünün antibakteriyel etkilerinin belirlenmesi amaçlanm r. Ara rmada Bupleurum lancifolium Hornem. bitkisinin kök ve toprak üstü mlar ndan elde edilen kloroform, etil asetat, aseton, etanol ve metanol ekstrelerinin antibakteriyel etkileri Stapylococcus aureus ATCC 6538, Stapylococcus aureus ATCC 29213, Escherichia coli ATCC 3166, Escherichia coli ATCC 25922, Escherichia coli ATCC 25923, Escherichia coli ATCC 29988, Proteus mirabilis ATCC 43071, Pseudomonas aeruginosa ATCC 15442, Pseudomonas aeruginosa ATCC 29853, Bacillus cereus ATCC 11778, Streptococcus salivarius RSHE 606, Stapylococcus aureus ATCC 25923, Pseudomonas fluorescens ATCC 49642, Enterobacter sakazakii ATCC bakterileri su lar na kar mikrodilüsyon yöntemi kullan larak test edilmi tir. Ara rma sonuçlar ekstrelerin test bakterilerine kar antibakteriyel bir etkisinin olmad göstermi tir. Anahtar Kelimeler: Antibakteriyel etki, Bakteriler, Bupleurum, Ekstraksiyon, Mikrodilüsyon iv

5 ABSTRACT MS THESIS THE DETERMINATION of ANTIBACTERIAL EFFECTS of Bupleurum lancifolium Hornem. SPECIES Zeynep ALATA THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN BIOLOGY Advisor: Asst. Prof. Dr. Mehtap AKIN 2011, 65 Pages Jury Asst. Prof. Dr. Mehtap AKIN Asst. Prof. Dr. Rüstem DUMAN Asst. Prof. Dr. Ahmet ÜNVER This study aimed to determine the antibacterial effect of Bupleurum lancifolium Hornem. species. In this research, the antibacterial effect of chloroform, ethyl acetat, aceton, ethanol and methanol extracts of aerial part and root of Bupleurum lancifolium Hornem., were tested against Stapylococcus aureus ATCC 6538, Stapylococcus aureus ATCC 29213, Escherichia coli ATCC 3166, Escherichia coli ATCC 25922, Escherichia coli ATCC 25923, Escherichia coli ATCC 29988, Proteus mirabilis ATCC 43071, Pseudomonas aeruginosa ATCC 15442, Pseudomonas aeruginosa ATCC 29853, Bacillus cereus ATCC 11778, Streptococcus salivarius RSHE 606, Stapylococcus aureus ATCC 25923, Pseudomonas fluorescens ATCC 49642, Enterobacter sakazakii ATCC by using microdilution method. The results showed that the extracts have not antibacterial effect against test bacteria. Keywords: Antibacterial effects, Bacteria, Bupleurum, Extraction, Microdilution v

6 ÖNSÖZ Bu çal ma Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dal nda yüksek lisans tezi olarak haz rlanm r. Ara rmada Bupleurum lancifolum Hornem. bitki türünün 14 adet test mikroorganizmas na kar antibakteriyel etkileri test edilmi tir. Yüksek lisans çal mam boyunca her türlü yard m ve deste ini esirgemeyen, bilgi ve tecrübelerinden faydaland m dan man hocam Say n Yrd. Doç. Dr. Mehtap AKIN a, laboratuar çal malar mdaki yard mlar ve deste i için Say n Ar. Gör. Hatice TANER SARAÇO LU na, su temin etmemde yard mc olan l Kontrol Laboratuar Mikrobiyoloji efi Dr. Emrah TORLAK a, bitkilerin te hisinde yard mc olan Doç. Dr. Tuna UYSAL a, projeye maddi desteklerinden dolay Bilimsel Ara rma Projeleri (BAP) Koordinatörlü üne, yapt m çal malar n her a amas nda maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen e im ve aileme sonsuz te ekkürlerimi sunar m. Zeynep ALATA KONYA, 2011 vi

7 NDEK LER TEZ B LD.. iii ÖZET... iv ABSTRACT... v ÖNSÖZ... vi NDEK LER... vii MGELER VE KISALTMALAR... viii 1. G KAYNAK ARA TIRMASI MATERYAL VE METOT Materyal Ara rma yap lan bitki türü Ara rmada kullan lan bakteriler Ara rmada kullan lan çözücüler Ara rmada kullan lan besiyeri Metot Ekstrelerin haz rlan Mikrodilüsyon yöntemiyle antibakteriyel etkinin belirlenmesi ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA SONUÇLAR VE ÖNER LER KAYNAKLAR ÖZGEÇM vii

8 MGELER CFU/ml : Milimetredeki koloni olu turan birim veya milimetre ba na koloni olu turan birim olarak ifade edilen bir mikrobiyoloji terimidir.(colony Forming Unit). g : 10-6 gram. PCR: Polimeraz Zincir Reaksiyonu KISALTMALAR DMSO: Dimetil sülfoksit. K: Minimum nhibisyon Konsantrasyonu. viii

9 1 1. G Hastal k etkenlerinin insanlardan önce dünya üzerinde bulunduklar dü ünülmektedir. Ele geçen eski devirlere ait kemikler ve baz fosiller bu fikri kuvvetlendirmektedir. Bu yüzden ilk insanlar n hastal klara kar bir korunma yöntemi olmal r. Akla gelebilen ilk ihtimal hastal klara kar içgüdüleri ile sava olmalar r. Uzunca bir aradan sonra insanlar yava yava etraflar ndaki su, toprak, bitki gibi tabiat elemanlar tedavi arac olarak kullanmaya ba lam lard r ( Baytop, 1999). Son y llarda, antibiyotiklere kar dirençli olan mikroorganizmalardan kaynaklanan enfeksiyon riskinin art, yeni ve do al antimikrobiyal maddelerin ke fini ilgi oda haline getirmi tir. Bunun da ötesinde, ba ta sentetik yap dakiler olmak üzere, dalara koruyucu amaçlarla eklenen ço u katk maddesinin, konuya kar hassasiyet gösteren tüketicilerde ileriye dönük endi eler olu turmas, organik g da, organik tar m gibi terimleri beraberinde getirmi tir. Bilinçli g da tüketicilerinde olu an bu beklenti, bu alanda hizmet veren kurulu lar do al koruyucular kullanmaya te vik etmenin ötesinde zorlar hale gelmi tir. Konu çiftlik boyutuna ta nd nda, tehlikenin ciddiyeti bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Hayvan yemlerine antimikrobiyal ve büyümeyi h zland ajanlar olarak kat lan antibiyotikler, pek çok ülkede yasaklanm olmakla beraber, halk sa tehdit eden önemli bir problem olarak varl sürdürmektedir. Dolay yla bu aç dan bak ld nda, çe itli bitkilerin ara rmac lar taraf ndan incelenip mikroorganizmalara kar etkinliklerinin test edilmesinin gereklili i daha iyi anla lacakt r (Duman Ayd n, 2008). Son y llarda t bbi bitkiler ve bunlardan elde edilen aktif maddeler üzerindeki çal malar ve bunlara kar olan ilginin artmas n ba ca sebepleri unlard r: 1. Yeterli düzeyde bir kimya endüstrisine sahip olmayan geli mekte olan ülkelerin memleketlerindeki bitkilerden yararlanarak kolay ve ucuz bir tedavi olana elde etmek istekleri, 2. Tedavide kullan lan sentetik bile iklerin baz lar nda görülen tehlikeli yan etkiler, 3. Bitkisel droglar n birkaç etkiye birden sahip olmalar, vb. (Baytop, 1999). Bitkisel droglarda selüloz, ni asta, pektin, protein, eker gibi tedavi yönünden etkisiz maddeler yan nda çok az miktarlarda bile farmakolojik etkilere sahip bile ikler de bulunmaktad r. Bu bile iklere etken madde ad verilmektedir. Bunlar, kimyasal özelliklerine göre; glikozitler, organik asitler, tanenler, alkoloitler, sabit ya lar, uçucu ya lar, reçineli bile ikler, vitaminler, antibiyotikler olarak s fland rlar. Bu etkili

10 2 maddeler bitkilerin yaprak, çiçek, meyve, tohum, kök gibi çe itli organlar nda bulunmaktad r (Baytop, 1999). Tüm dünyada oldu u gibi ülkemizde de çe itli bitkiler y llardan beri halk aras nda çay, baharat ve tedavi amaçl olarak kullan lmaktad r. Ancak, bakterilerde antibiyotik dirençlili inin artmas na kar k antimikrobiyal özellik gösteren bitkilere ve bitkisel ürünlere kar direnç kazand görülmemektedir (Toro lu ve Çenet, 2006). Bitkisel droglarda etkili saf bile iklere oranla, effektif doz ile letal doz aras ndaki mesafe oldukça geni tir. Bu nedenle bitkisel droglar ile zehirlenerek ölüm ihtimali saf etkili maddelere oranla çok daha azd r. Bu da halk aras nda bitkilerin tedavi amaçl kullan artt rmaktad r (Baytop, 1999). Bilinen birçok antibiyoti e direnç geli tirmekte olan bakterilerde, ilaç dirençlili i artmakta ve yay lmaktad r. Bu sebepten dolay ilaçlara alternatif olarak t bbi bitkilerin kullan lmas tavsiye edilmekte ve baz geleneksel bitkiler antimikrobiyal olarak kullan lmaktad r (Abaskal ve Yarnell, 2002). Mikroorganizmalar genel anlam ile antibiyotiklere üç yoldan direnç geli tirirler: 1. Antibiyoti in hedef bölgeye ula mas engelleyerek (ya içeri girmesini güçle tirerek ya da d ar at h zland rarak), 2. Hedef noktay de tirerek, 3. Antibiyoti i bir kar madde ile etkisizle tirerek (Vahabo lu, 1998). 20. yüzy n ikinci yar ndan itibaren sentetik ilaçlar n zamanla hastal klar n yeni türlerine kar etkisiz kald, birçok yan ve toksik etkilerinin oldu u anla lm ve yeniden bitkisel kökenli do al ilaçlara olan ilgi artmaya ba lam r. Do al ilaçlar ba ca bitkilerden, hayvanlardan, minerallerden ve fermantasyonla mikroorganizmalardan elde edilmektedir. Özellikle bitkiler taze olarak, kurutulmu olarak veya etken madde olarak do al ilaç kaynaklar n ba nda yer almaktad rlar. Bugün dünyada kabul görmü ilaçlar n %25 inin etkili maddesi bitkisel kökenlidir (Baydar, 2005). Antimikrobiyal direnç, insan uygulamalar içeren çe itli faktörler taraf ndan güçlendirilebilen ve h zland labilen biyolojik bir olayd r. Her enfeksiyon için, her zaman diliminde, her dozda antibiyotik kullan mikroplar ya adapte olmaya ya da ölmeye zorlar (WHO, 2002). nsanlar n önemli patojenleri ve hastanelerin kapal ortam ndan halka aç k yerlere yay lan bakterilerin artan antimikrobiyal dirençleri halk sa için bir tehdit olarak alg lanmaktad r. nsanlarda, hayvanlarda, bitkilerde veya g da teknolojisinde

11 3 kullan lan her antimikrobiyal kullan bakteriyel dirence sebep olabilir. Ülkeler aras yolculuk, g da ve hayvan ticareti dünya genelinde antimikrobiyal direnç riskini artt r (Acar ve Röstel, 2001). Günümüzde hastane enfeksiyonunun kayna olarak bilinen pek çok bakteri sentetik antibiyotiklere direnç kazanm bulunmaktad r. Bakterilerin kazand klar bu dirençle ilgili günümüzde baz çal malar yap lmaktad r. S rmatel ve ark. (2004) bakterilerdeki dirençle ilgili bir çal ma yapm lard r. Hastanede yatan hastalar n balgam, burun sürüntüsü, idrar ve yara materyali gibi çe itli örneklerinden izole edilen 42 si Staphylococcus aureus ve 33 ü koagulaz negatif stafilokok (KNS) olmak üzere toplam 75 stafilokok su u çal ma kapsam na al nm r. Antibiyotik direnci disk difüzyon ve mikrodilüsyon yöntemleri ile incelenmi tir. S. aureus su lar nda; metisilin direnci % 14 iken KNS larda % 30 olarak saptanm r. M K de erlerine göre metisiline duyarl S. aureus ve KNS su lar n antibiyotik direnci s ras ile penisilin G için % 83 ve % 61; ampisilin-sulbaktam için % 14 ve % 9; sefalotin için % 8 ve % 13 olarak bulunmu tur. Metisiline duyarl ve dirençli su larda s ras ile trimetoprimsulfametoksazol için % 10 ve % 56; eritromisin için % 8 ve % 63; klindamisin için % 12 ve % 50; gentamisin için % 14 ve % 81; ofloksasin için % 7 ve % 38; siprofloksasin için % 7 ve % 25 direnç saptanm r. Sonuç olarak nozokomial enfeksiyonlarda metisiline dirençli stafilokoklar, antibiyotiklere, metisiline duyarl stafilokoklardan daha dirençli bulunmu tur (p<0.05). Bugün dünyada yakla k çiçekli ya da tohumlu bitki türünün kay tl oldu u, bunlardan yakla k inin t bbi amaçlar için kullan ma elveri li oldu u, civar nda bitkisel drogun yo un olarak kullan ld ve özellikle 500 e yak n ekonomik amaçl olarak ticareti yap ld rapor edilmektedir. Türkiye tür çe itlili i ve endemizm bak ndan oldukça ansl ülkeler aras ndad r. Türkiye de do al olarak yeti en in üzerindeki türden yakla k i endemiktir. 500 kadar da ilaç ve koku hammaddesi olarak kullan lmaktad r (Baydar, 2005). Günümüzde pek çok hastal n tedavisinde t bbi bitkilerin destekleyici, önleyici etkisi her geçen gün önem kazanmakta ve bu konuda ara rmalar yap lmaktad r. Bupleurum cinsinin bir çok türü de deneylerle kan tlanan çe itli etkileriyle t bbi bitkiler aras ndaki yerini alm r. Bu çal ma ile, Bupleurum lancifolium Hornem. türünün insan ve hayvanlarda hastal k olu turan baz patojen bakteri türlerine kar antibakteriyel etkilerini belirlemek, antibakteriyel aktivite konusunda yap lan di er çal malara katk da bulunmak amaçlanm r.

12 4 2. KAYNAK ARA TIRMASI Türkiye mevcut bitkisel çe itlili i yönünden oldukça dikkate de er ve zengin bir floraya sahiptir. Ülkemizin mevcut bitki potansiyelinin, çe itli endüstri sahalar nda kullan, dünyada yap lan çal malar genel olarak de erlendirildi inde çok önemli olabilece i görülebilmektedir. Tüm dünyada oldu u gibi, ülkemizde de son y llarda do al zenginliklerin yava yava tükenmesi ve ekonomik olarak girilen ç kmazlar, do al ürünlerin çok amaçl kullan lmalar zorunlu k lm r (Toro lu ve Çenet, 2006). Hammer ve ark. (1999) 52 adet bitkinin uçucu ya ve ekstrakt n çe itli bakterilere kar antimikrobiyal aktivitelerini belirlemek için yapt klar çal mada bitki uçucu ya ve ekstraktlar n farmasötik ve koruyucu bir role sahip olabilecekleri sonucuna varm lard r. Kele ve ark. (2001) Türkiye nin çe itli yörelerinden toplanan 13 bitki türünden elde ettikleri 14 etanol ekstrakt n iki gram (+), be gram (-) bakteri türüne kar disk difüzyon ve dilüsyon yöntemleri ile in vitro antibakteriyel etkisini ara rd klar çal malar nda, disk difüzyon yönteminde olu an inhibisyon zon çap na göre 14 bitki ekstrakt n 12 tanesinin, bakteri türlerine kar de en derecelerde antibakteriyel etkiye sahip oldu u, incelenen bitkilerin ço unun antibakteriyel ajanlar n kayna olabilece i kan na vard lar. Bitkilerin antimikrobiyal aktivitelerinin belirlenmesinde uçucu ya veya ekstraktlar kullan lmaktad r. Antimikrobiyal aktivite gösteren bitkiler g dalarda koruyucu madde, t bbi amaçl, anti-helmintik, anti-fungal olarak ve bitki zararl lar na, yabanc otlara kar mücadelede kullan lmaktad r (Toro lu ve Çenet, 2006). Çe itli bitkilerin ekstraktlar ndan elde edilen (Bupleurum, Heteromorpha) saikosaponinlerin baz farmakolojik etkilere sahip olduklar bildirilmi tir. Bunlar n hepatitde, nefritte, kas gev etici, antibakteriyel ve antiviral etki gösterdikleri bilinmektedir (Benito ve ark., 1998). Bupleurum falcatum L. (Umbelliferae) kökleri geleneksel Çin tedavisinde yayg n olarak kullan lmaktad r. Türkiye'de do al olarak 45 Bupleurum türü yeti mektedir. Co kun ve ark. (1996) Türkiye'de yeti en Bupleurum falcatum alt türlerinin köklerinde bulunan saikosaponinlerin te hisi, miktar n tayini ve elde edilen sonuçlar tedavide kullan lan Japonya kökenli Radix Bupleuri ile kar la rmak amac yla yapm olduklar çal mada, Türkiye'de yeti en Bupleurum falcatum ssp. polyphyllum ve Bupleurum falcatum ssp. cernuum'un köklerinin özellikle

13 5 saikosaponin a yönünden çok zengin oldu unu ortaya koymu lar ve B. falcatum ssp. polyphyllum ve B. falcatum ssp. cernuum köklerinin Japonya'da kullan lan B. falcatum kökleri gibi kullan labilece ini belirtmi lerdir. Zhu ve ark. (2009) nitrojen ve fosfor gübresinin Bupleurum chinense DC. nin yap nda bulunan saikosaponin verimi üzerine etkisini ara rd klar çal malar nda orta düzeydeki gübrenin bitkinin canl a rl nda ve köklerdeki saikosaponin a miktar nda önemli bir art a sebep oldu u ancak köklerdeki saikosaponin d miktar nda ise önemli bir etkisinin olmad göstermi lerdir. Saikosaponin a ve d deki en büyük art n nitrojen ve fosfor gübresinin birlikte uyguland durumlarda ortaya ç kt bildirmi lerdir. Bu durum bitkinin geli imi ve saikosaponin üretimi üzerinde sinerjik bir etkiye sahip olduklar göstermektedir. Bupleurum köklerinden izole edilen ço u saikosaponinlerin kas gev etici, antiviral veya antihepatoksik aktiviteleri içeren farmokolojik etkilere sahip oldu u rapor edilmi tir (Cheng ve ark., 2005). Bupleurum chinense DC. çok önemli bir Çin ilac olarak bilinir. Ço unlukla so uk alg nl, ate, titreme, duygusal yo unluk gibi s nt durumlarda tedavi için kl kla kullan r. Liang ve ark. (1998) yapt klar çal mada Bupleurum chinense DC. bitkisinin içeri inden yeni bir saikosaponin izole etmi ler ve yap nda 3 beta, 16 beta, 28-trihydroxy-11-alpha-methoxy-olean-12-ene-3-O-beta-D-fucoside eklinde bir kimyasal oldu unu belirlemi lerdir. Buna ek olarak 6 saikosaponin olarak bilinen ve karakterize edilen saikosaponin a, saikosaponin d, saikosaponin c, saikosaponin f, saikosaponin b3 ve saikosaponin b2 yi de izole etmi lerdir. Bütün bu içerikler Bupleurum chinense DC. den tek seferde ay rt edilmi tir. Bupleurum kökleri genellikle geleneksel hekimlikte grip ya da so uk alg nl ile ate, a ve iltihab n birlikte bulundu u durumlarda tedavi amac yla kullan lmaktad r. Bitki uçucu ya n ate in etkili tedavisinde ba ca rol oynad genellikle iddia edilmektedir. Xie ve ark.(2006) yapt klar çal malarda burun spreyinin formülüne Bupleurum köklerinden elde edilen uçucu ya ilave edilirse ate in tedavisinde kuvvetli bir etki olu turaca belirtmi lerdir. Fernández-Ocaña ve ark. (2004) Bupleurum gibraltarium un toprak üstü mlar ndan elde edilen uçucu ya n ayçiçe indeki Plasmopara halstedii ye kar olan antifungal aktivitesini ara rm lard r. Daha önce uçucu ya ile muamele görmü olan mantar sporlar ayçiçe i fidelerine a lanm ve sporulasyon oran 11 gün sonra ölçülmü tür. 5,0 ml./l. konsantrasyonundaki ya aç k bir ekilde mantar n spor

14 6 olu turmas engellemi tir. Fakat dü ük konsantrasyonda yaln zca ço almas azaltmaktad r. Ya n ana bile iminde ise sabinen, -pinen ve 2,3,4- trimethilbenzaldehit bulundu unu belirlemi lerdir. Bupleurum scrozonerifolium un kökleri (Nan-Chai-Hu) geleneksel Çin t bb nda hepatit ve siroz gibi karaci er hastal klar nda kullan lmaktad r. Cheng ve ark. (2005) yapt klar çal mada Bupleurum scrozonerifolium un aseton ekstrakt n (BS-AE) A549 insan akci er kanser hücrelerinde ço almay inhibe edici etkisini belirlemi lerdir. Sonuçlar, BS-AE nin A549 hücrelerinde tubulin polimerizasyonuna sebep olarak ve hücrelerdeki caspase 3 ve 9 u aktive ederek hücreyi G2/M safhas nda tuttu unu göstermi tir. Fernández-Ocaña ve ark. (2006) n n, Bupleurum gibraltarium Lam. n yaprak, gövde, çiçek ve tüm toprak üstü k mlar ndan elde ettikleri uçucu ya n verimi ve bile imini ara rd klar çal mada yaprak ve gövdeden elde edilen uçucu ya n çiçeklenme sonras, buna kar n çiçeklerinden elde edilen uçucu ya n tam çiçekli oldu u dönemde maksimum seviyeye ula belirlenmi tir. Ayr ca uçucu ya numuneleri GC ve GC/MS ile analiz edildi inde ortak bile enin en fazla sabinen oldu u bildirilmi tir. Navarro ve ark. (2001) Bupleurum rotundifolium dan elde ettikleri saponin maddesinin etkisini farelerin kulak ödemleri üzerinde denemi lerdir. Elde ettikleri saponin örneklerinin farelerin kulak ödemlerinin üretti i TPA maddesini inhibe etti ini bildirmi ler ve ayr ca Bupleurum rotundifolium un kas gev etici etkisinde de saponinlerin aktif rol oynad belirtmi lerdir. Ocete ve ark. (1989), yapt klar çal mada Bupleurum gibraltarium un uçucu ya n s çanlarda ayak ödemlerine kar iltihap önleyici aktivite gösterdi ini belirlemi lerdir. Bu sonucun -3-carene bile iminden dolay oldu u, uçucu ya ve -3- carene nin her ikisinin de ratlarda kas lmalara neden olan oksitoksin ve asetilkolin niteli ine benzer etkide bulunduklar saptanm r. Gil ve ark. (1989) Granada n n 3 farkl bölgesinden (Cazulas da, Balconde kanal ve Quentar havzas ) toplanan Bupleurum gibralticum Lamarck n meyvelerinden elde ettikleri uçucu ya n kar la lmal çal mas nda 3 uçucu ya n da benzer kompozisyonda oldu u ve esas bile enlerin monoterpenik hidrokarbonlardan olu tu unu belirtmi lerdir. Lorente ve ark. (1989) Bupleurum fruticosum u iltihap önleyici aktivitesiyle birlikte nicel ve nitel olarak incelemi lerdir. Buna ek olarak asetilkolin ve oksitoksin

15 7 kullan larak haz rlanan preparat n s çan uteruslar ndaki spazm önleyici aktivitesini belirlemi lerdir. Bu uçucu ya n iltihap önleyici aktivitesini sa layan iki önemli bile enin -pinen ve -pinen oldu unu bildirmi lerdir. Martin ve ark. (1993) Bupleurum fruticescens in uçucu ya nitel ve nicel olarak GC ve GC-MS analizleriyle ara rm lard r. Uçucu ya n iltihap önleyici aktivitesi ve temel bile imleri s çanlar n arka ayaklar ndaki ödemlerde ara lm r. ltihap önleyici aktivitenin uçucu ya n iki temel bile eni olan -pinen ve -karyofilen taraf ndan sa land belirlemi lerdir. Testai ve ark. (2005) Bupleurum fruticosum köklerinin dola m sistemi üzerine etkilerini ara rmak üzere yapt klar çal mada kloroformik Bupleurum fruticosum köklerinden elde ettikleri ekstrakt n, endotelyumda ba ms z vazodilatör etkisinin varl göstermi lerdir. Estevez-Braun ve ark. (1994) Bupleurum salicifolium dan izole edilen polyacetylene bile iminin Gr (+) bakteri Staphylococcus aureus ve Bacillus subtilis e kar anlaml bir antibiyotik aktivitesi oldu u ancak Gr (-) bakteriler olan Escherichia coli, Salmonella ssp., Pseudomonas aeuriginosa ve Candida albicans a kar inaktif oldu unu göstermi lerdir. M K de eri Staphylococcus aureus için 10 g/ml, Bacillus subtilis için 10,5 g/ml olarak belirlenmi tir. Ayr ca bu çal mada betulin, herniarin, 6,7,8- trimethoxycoumarin, -hidroxyphenethyl alkol, pluviatolide, guamaroline, bursehernin, guayadequiol, kaerophyllin ve matairesinol gibi bile imler de izole edilmi tir. Temelinde saponin ve flavonoidler içeren Endonezya Umbelliferae bitkilerinin birço u kas gev etici etkiye sahip olduklar için bununla ilgili bir çal ma yap lm ve sonuçlar kas gev etici etkisi kan tlanm olan Bupleurum falcatum L. gibi bir bitkiyle yaslanm r. Her bir bitkinin kökleri, tohumlar toplan p kurutularak etanolle ekstrakt yap lm r. Saponin ve flavonoid içeri i gravimetrik ve UV-vis spektrofotometrik metotla analiz edilmi tir. Saponin ve flavonoid bak ndan en yüksek oran n Apium graveolens bitkisinin tohumlar nda bulundu u ve kas gev etici etkisinin ise Bupleurum falcatum L. bitkisinin kökleriyle ayn oldu u saptanm r (Pramono, 2005). Shan ve ark. (2007) baharat ve t bbi bitkilerden elde ettikleri toplam 46 ekstrakt n laboratuar ortam nda agar difüzyon metodu kullanarak 5 g da kaynakl bakteri (Bacillus cereus, Listeria monocytogenes, Staphylococcus aureus, Escherichia coli ve Salmonella anatum) üzerinde antibakteriyel etkilerini ara rm lard r. Ayr ca fenolik içeriklerini de de erlendirmi lerdir. Ço u bitki ve baharat ekstrakt n yüksek

16 8 oranda fenolik içeri inin bulundu unu ve g da patojenlerine kar antibakteriyel etki gösterdi ini gözlemlemi lerdir. Ara rma sonucunda test ekstraktlar nda bulunan fenolik içerik ile antibakteriyel etki aras nda yüksek pozitif bir ili ki oldu unu saptam lard r. Ayr ca bu çal mada Bupleurum scorzonerifolium Willd. isimli bitkinin antibakteriyel etkisi de ölçülmü ve test mikroorganizmalar na kar antibakteriyel bir etkiye sahip olmad görülmü tür. Bertoli ve ark. (2004) Bupleurum fruticosum L. bitkisinin tarlada ve kültür ortam nda yeti en türlerinin uçucu ya bile imini GC ve GC-MS kullanarak analiz etmi ler, kültür bitkisiyle tarla bitkisinin yapraklar n ayn temel bile enleri ihtiva etti i ancak gövdesinin farkl bile enlere sahip oldu unu görmü lerdir. Saponinler tümör önleyici varl yla bilinen bitki glikozitleridir. Bachran ve ark. (2008), tümör tedavisinin ve tümör geli iminin hücresel ve sistemik mekanizmalar yla ilgili olan saponin gruplar yla, in vivo ve in vitro ortamlarda çal ma yapm lard r. Ayn zamanda geleneksel tümör tedavi edici ba ar bulunan bile imlerdeki saponinleri de tan mlam lard r. Baz saponin kombinasyonlar ve antitümör ilaçlar n gizlenmi inhibisyon geli imi üzerinde sinerjik etkiye sahip olduklar gözlemlemi lerdir. Bupleurum ssp. nin kökleri geleneksel Çin bitkisel ilac olarak karaci er hastal klar n tedavisinde kullan lmaktad r. Yaprak ve köklerinde biyoaktif saikosaponinler bulunmas na ra men bitkinin üst k mlar göz ard edilmi tir. Liu ve ark. (2006), bu nedenle bir çal ma yapm lard r. Bu çal mada Tayvan da yabani bir Bupleurum türü olan Bupleurum kaoi Liu, Chao et Chuang bitkisinin yapra ndan demlenen çayda, antioksidan etkinin varl ve karaci er koruyucu özelli i belirlenmi tir. Sonuçlar bile imin negatif iyon geli imini engelleyici ve temizleyici etkisi oldu unu göstermi tir. Bu bile imin ayr ca acetaminophen (APAP) ve karbon tetraklorit in, ratlar n karaci er hücreleri üzerine olan toksik etkisini de azaltt bildirilmi tir. Laouer ve ark. (2009) Bupleurum montanum ve Bupleurum plantagineum uçucu ya lar n antiplasmodial ve antimikrobiyal aktivitesini agar difüzyon tekni i kullanarak ve M K de erlerini hesaplayarak 11 mikroorganizmaya kar denemi lerdir. Bu ya lar n orta derecede antimikrobiyal etkilerinin oldu unu görmü lerdir. Maksimum antimikrobiyal aktivite Nocardia asteroides, Staphylococcus aureus ve Enterococcus faecalis e kar gözlenirken, fungasidal aktivite ise Candida albicans a kar gözlenmi tir.

17 9 Bupleurum ssp., Heteromorpha ssp., Scrophularia scorodonia gibi t bbi bitkilerden izole edilen saikosaponinlerin çe itli biyolojik aktivitelerinin oldu u rapor edilmektedir. Cheng ve ark. (2006) saikosaponinlerin (A, B2, C, D), anticoronaviral aktivitelerini saptamak için yapt klar çal mada saikosaponin B2 nin mekanizmas tam olarak anla lamayan bir anticoronaviral etkisinin oldu unu ve bu etkinin muhtemelen viral replikasyonun absorbsiyon ve penetrasyon gibi erken safhalar nda araya girmesi eklinde gerçekle ti ini bildirmi lerdir. Bupleurum salicifolium un sekonder metabolitleri virüslere, Gram (-) ve Gram (+) bakterilere, Candida albicans mayas na, Globodera pallida ve Globodera rostochiensis nematodlar na, Spodoptera littoralis böce ine ve Artemia salina ya kar test edilmi tir. Ayn zamanda bile im tümoral ve non-tümoral hücre döngüsüne olan etkisi yönüyle de test edilmi tir. Bile iminin içerisindeki baz maddelerin Artemia salina ya ve Gram (+) bakterilere kar antibiyotik etkisi gösterdi i belirlenmi tir (González ve ark., 1995). Saikosaponinlerin Bupleurum ssp. nin temel aktif bile eni olup, karaci er koruyucu, antitümör ve antiviral etki gösterdikleri bilinmektedir. Chiang ve ark. (2003), yapt klar çal mada, saikosaponin a,c,d nin sitotoksik etkisi ve anti-hepatit B aktivitesini de erlendirmi lerdir. Sonuç olarak saikosaponin c nin Hepatit B Virus (HBV) DNA replikasyonunu inhibe edici bir aktivite olu turdu unu belirlemi lerdir. Saikosaponin d nin ise HBV li insan karaci er hücrelerinde sitotoksik etki göstermesine ra men HBV nin ço almas inhibe etmede ba ar z oldu unu tespit etmi lerdir.

18 10 Mikroorganizmalar n antibiyotiklere duyarl n saptanmas nda, yayg n olarak kullan lan, ba ca 2 yöntem vard r. Difüzyon yöntemi; Bu yöntem test mikroorganizmas a lanm petri kutusundaki uygun agarl bir besiyerine uygun bir ekilde eklenen antimikrobiyal maddenin, besiyerinde diffüze olmas ve diffüze oldu u alanda test mikroorganizmas n geli imini engelleyip engellemedi inin belirlenmesi prensibine dayanmaktad r. Denenen antimikrobiyal madde test mikroorganizmas üzerinde etkiliyse, antimikrobiyal maddenin eklendi i yerin çevresinde inkübasyon sonras nda mikroorganizma geli iminin gözlenmedi i bir inhibisyon zonu olu ur. Yöntem birkaç ekilde uygulanabilmektedir. En yayg n olan ise disk agar difüzyon ve delik agar difüzyon yöntemleridir (Temiz, 2000). Kirby-Bauer yöntemi olarak da bilinen bu teknik az masrafl, az zahmetli ve kolay uygulan rl n yan s ra, bir petri kutusunda 5-6 antibiyoti e kar duyarl belirlemek ve en etkili olan ilac saptamak amac yla kullan labilir. Bu nedenle çok fazla tercih edilmektedir ( Disk agar difüzyon yöntemi; Dökme plak yöntemi veya yüzeye yayma yöntemi eklinde uygulanabilir. Fakat yüzeye yayma yöntemi daha çok kullan r. Petri kutusuna dökülmü ve kat la mas sa lanm steril agarl besiyerinin kuru yüzeyine s kültürden steril pipetle 0,1 ml. örnek aktar r, steril bir özeyle agar yüzeyine yayma yap r. Daha sonra sterilize edilmi yakla k 1 cm. çap ndaki antimikrobiyal madde çözeltisi absorblanm 5-7 tane disk (absorblama gücü yüksek olan ka t filtreden haz rlanm ) uygun aral klarla yerle tirilir. Petri etüve düz bir ekilde yerle tirilir. 37 C de saat inkübasyonu sa lan r. nkübasyon sonras nda disklerin çevresinde olu acak inhibisyon zonlar ölçülür (Temiz, 2000). Delik agar difüzyon yöntemi; Bu yöntemde test mikroorganizmas yla a lanm agarl besiyerinde uygun aral klarla ve belli say da delikler aç larak bu deliklerin her birine denenecek antimikrobiyal madde çözeltisi dökülmektedir. Kontrol deli ine ise steril dam k su dökülür. Etüvde 37 C de 48 saat inkübe edilir. nkübasyondan sonra deliklerin çevresinde olu acak inhibisyon zonlar ölçülür (Temiz, 2000). Dilüsyon yöntemi; Bu teknik antimikrobiyal ilaçlar n M K (minimal inhibisyon konsantrasyonunu) ve MLK (minimal letal konsantrasyonu) de erlerini belirlemede yard mc olur ( 2010).

19 11 K de eri, denenen test mikroorganizma süspansiyonunda, test ko ullar nda bakteri üremesini inhibe eden en dü ük antimikrobiyal madde konsantrasyonudur. Üreme olup olmad besiyerinde bulan kl k olu umu yönünden takip edilir. Sonuçta üreme olmayan en dü ük konsantrasyon M K de eri olarak kabul edilir (Temiz, 2000).

20 12 3. MATERYAL VE METOT 3.1. Materyal Ara rma yap lan bitki türü Ara rmada Bupleurum lancifolium Hornem. bitkisi kullan lm r. Bitki örnekleri Karaman-Ermenek, Ermenek-Kazanc yolu, yol giri inden (1125m.) toplanm ve Doç. Dr. Tuna UYSAL taraf ndan te his edilmi tir. Te his edilen bitki örnekleri ZY KNYA eklinde numaraland larak herbaryum örne i olmak üzere haz rlanm r. Bitkinin genel özellikleri: Apiaceae (Umbelliferae) familyas ndan çiçekli bir bitki türüdür. Kökeni Akdenizdir. Tüysüz olmakla birlikte 50 cm. ye kadar uzayabilir. Mumlu gövdenin etraf nda tabandan birle mi yapraklar vard r. Cans z, mumlu, koyu ye il yapraklar oval, yakla k 3-10 cm. uzunlu unda m zrak eklindedir. Çiçek durumu emsiye eklinde çe itli uzunluklarda olabilen bir çiçek sap içerir. Bu emsiye geni, yuvarlak, oval bazen nokta eklinde küçük yaprakç klar taraf ndan ku at lm r. Çiçekleri sar dan, sar ms ye ile do ru de ir ( Bupleurum_lancifolium, 2010). Tek y ll k, 5-35 cm., taban ndan dall, dik görünümüyle birlikte yükselen dall, küçük türlerinde dik ve dallanmam r. Yapraklar n sap 3-10 cm. yapraklar dar, düzgün, oval ve genellikle konik apikulat tipte, alt yapraklar ise perfoliat tiptedir (Davis, 1972). ekil 3.1. Bupleurum lancifolium bitkisinin görünümleri

21 Ara rmada kullan lan bakteriler Test etti imiz bitkinin antimikrobiyal aktivitesinin belirlenmesinde özellikle insanlarda ve hayvanlarda çe itli hastal klara sebep olan bakteri türleri seçilmi tir. Çal mada 14 adet standart bakteri su u kullan lm r. Bu su lardan Staphylococcus aureus ATCC 6538, Staphylococcus aureus ATCC 29213, Escherichia coli ATCC 3166, Escherichia coli ATCC 25922, Escherichia coli ATCC 25923, Escherichia coli ATCC 29988, Proteus mirabilis ATCC 43071, Pseudomonas aeruginosa ATCC 15442, Pseudomonas aeruginosa ATCC 29853, Bacillus cereus ATCC 11778, Streptococcus salivarius RSHE 606 bakterileri; Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü Biyoteknoloji laboratuar ndan, Staphylococcus aureus ATCC 25923, Pseudomonas fluorescens ATCC 49642, Enterobacter sakazakii ATCC Konya l Kontrol Laboratuar Müdürlü ün den temin edilmi tir. Stok kültürlerden elde edilen koloniler içinde Mueller Hinton Broth (MHB) besiyeri bulunan tüplere aktar lm 37 C de saat inkübasyona b rak lm r. Çal mada bu ekilde haz rlanan bir günlük taze kültürler kullan lm r. Bacillus cereus; Toprak, su, süt, süt tozunda bulunan do ada yayg n olan bir bakteridir. 3-5 m. boy ve 1-1,2 m. eninde düz ve hafif k vr k, bazen uzun zincirler yapabilen bir çomakç kt r. Hareketli ve kapsülsüzdür (Bilgehan, 1992). nsanlarda en s k yapt klar hastal k besin zehirlenmeleridir. Bunun d nda direnci k lm ki ilerde f rsatç patojen olarak abseler, selülit, göz içi enfeksiyonlar, menenjit, endokardit, akci er, böbrek enfeksiyonlar, osteomiyelit, idrar yollar enfeksiyonlar ndan hastal k etkeni olarak soyutlanm lard r (Bilgehan, 1992). Enterobacter sakazakii; Gram (-), çomak tarz nda, hareketli, fakültatif anaerobik özellikte olan bu etken non-hemolitik olup laktozu fermente etmektedirler. Toprak ve suda bulunan bu mikroorganizmalar insan ve hayvanlar n normal barsak floras nda da yer almaktad rlar ( zgür, 2006). Yeni do anlarda menenjit, nekrotik enterokolit ve nadiren invaziv enfeksiyonlara yol açar. En çok dü ük do um a rl kl, prematüre ya da savunma sistemi bask lanm bebeklerde risk olu turmakta ve mortalite oran %10-80 aras nda de mektedir. Özellikle toz bebek mamalar n enfeksiyonlar n kayna oldu u dü ünülmektedir. Do ada yayg n olan bir mikroorganizma oldu u dü ünülmesine kar n do al kayna bilinmemektedir. Peynir, et, sebze, baharat gibi g dalar n yan nda

22 14 hastaneler, hububat ve süt tozu i letmeleri gibi pek çok kaynaktan izole edilmektedir (To ay, 2008). Escherichia coli; Gram(-), az hareketli, 2-6 m. boyunda çomakç klard r. Baz kültürlerinde koklara benzer, baz kültürlerinde ise daha uzun flamanl ekilleri görülebilir. Sporsuzdurlar. Genel kullan m besiyerinde ürerler. McConkey agarda pembe-k rm koloniler olu tururlar (Bilgehan, 1992). E. coli, normal barsak floras üyelerinden olup ba rsaklarda enterit, enterokolit gibi enfeksiyonlar olu turabilirler. Barsak lümeni d nda piyelit, piyelonefrit ve özellikle sistit gibi idrar yolu enfeksiyonlar da olu turabilirler. Ayr ca septisemi, yumu ak doku enfeksiyonlar, abseleri, yeni do anlarda menenjit gibi enfeksiyonlarda etken olabilirler (Bilgehan, 1992). Proteus mirabilis; Gram(-), çomak tarz nda ancak pleomorfik özellik gösterebilen, hareketli, kanl agarda hemolizsiz bakterilerdir. Laboratuar çal malar nda önemli bir kontaminasyon nedeni olarak görülürler zgür, 2006). Barsak normal floras nda bulunurlar. Özellikle hastane ortam nda yuvalanarak hastane enfeksiyonlar tipinde hastal klar olu tururlar. Ayr ca diyabetiklerde ve ba k yan zay flam ki ilerde f rsatç enfeksiyonlar yaparlar. drar yollar enfeksiyonlar, menenjit, septisemi, yara, yan k, yumu ak doku enfeksiyonlar, yeni do anlarda göbek kordonu enfeksiyonu ve buradan kaynaklanan septisemi olu turduklar ba ca enfeksiyonlard r (Bilgehan, 1992). Pseudomonas aeruginosa; Küçük, bazen iki erli, bazen zincir olu turacak gibi fakat ço u kez tek tek görülen, sporsuz, uçlar ndaki tek, nadiren 2-3 adet kirpikleri ile çok hareketli, gram (-) çomakç klard r. Her besiyerinde ürerler. Ço u mavi ye il bir ekstrasellüler bir pigment yaparak üredikleri ortam bu renklere boyarlar. Bu pigmenti ba ka hiçbir bakteri olu turmad ndan önemli bir tan de eri vard r. nsanlarda ve özellikle savunma mekanizmalar aksam ki ilerde önemli hastal klar olu turur. Antibiyotiklere dirençli oldu undan hastane ortam nda kolayca yuvalan r. Yapt ba ca enfeksiyonlar: Yan k yaras enfeksiyonlar, kronikle meye e ilimli idrar yollar enfeksiyonlar, menenjitler, kornea ülseri, panoftalmi, bron it, bronkopnömoni, septisemi, orta kulak enfeksiyonlar, çocuklarda diyareler ayr ca sistik fibrozistir (Bilgehan, 1992). Pseudomonas fluorescens; Görünümleri Pseudomonas aeruginosa ya benzer. Bir uçlar nda çok say da kirpikleri vard r. Kolonileri ço u kez yuvarlak, nemli ve parlak yüzeylidirler. Glikonat okside etmemeleri, tetrazoliumlu besiyerinde

23 15 üreyememeleri Pseudomonas aeruginosa dan olan önemli ayr mlar r (Bilgehan, 1992). Staphylococcus aureus; Kok eklinde, ortalama 1 m. çap nda, tek tek, çiftler veya düzensiz kümeler tarz nda görülürler. Gram (+), hareketsiz, sporsuz, fakültatif anaerob bakterilerdir. Stafilokok türleri, insan ve hayvanlar n derisinde, üst solunum yolu, alt sindirim, ürogenital sistem mukoz membranlar ile ili kili mikroorganizmalard r. nsan ve hayvanlarda f rsatç patojen olarak tan mlanmalar n yan nda, hayvanlarda mastitis, kuzu piyemisi, atlarda botriyomikozis olmak üzere lokal ve genel irinli enfeksiyonlara neden olurlar. nsanlarda g da kaynakl enfeksiyonlara sebep olduklar için halk sa aç ndan oldukça önemlidirler (Akan, 2006). Streptococcus salivarius; Yakla k 0,6-1,0 m. çap nda sporsuz, hareketsiz koklard r. Gram (+) dirler. nsanda normal a z floras nda bulunurlar. Yerlerini de tirmeleri ve organizman n direncinin k lmas durumuna ba olarak çe itli hastal klar olu tururlar (Bilgehan, 2000) Ara rmada kullan lan çözücüler Kloroform: Kimyasal yap CHCl 3 dür. Triklorometan olarak da bilinir. Anestezik ve çözücü olarak kullan lan renksiz, saydam, alevlenmeyen a r bir s r. -62 C de kat la r, 61 C de kaynar. Özgül a rl 20 C de 1,476 d r. Suda çok az çözünmesine ra men hayvansal ve bitkisel ya larda, alkolde, eterde, asetonda, benzende ve di er organik çözücülerin ço unda kolayl kla çözünür (Uyar, 1992). Etil asetat: Formülü CH 3 COOC 2 H 5 olan ve 77 C de kaynayan bir s r. Boya, vernik, patlay madde, foto rafç k ve yapay tekstil maddeleri ile ilgili i lerde çözücü olarak kullan r. Pratik olarak suda çözünmez ama hem alkol hem de eterde çözünebilir (Uyar, 1992). Aseton: Kimyasal formülü CH 3 COCH 3 olan bir bile iktir. 56 C de kaynar, -94 C de kat la r. Kimya sanayisinin temel ürünlerinden biridir. Su, etanol ve eterde her oranda kar r. Özellikle selüloz esterleri için çok kullan lan bir çözücüdür. Foto raf filmlerinin haz rlanmas nda, hayvansal ve bitkisel maddelerden çe itli maddelerin ekstraksiyon yoluyla ayr lmas nda, parafinin safla lmas nda, dokular n sertle tirilmesinde ve suyun al nmas nda kullan r (Uyar, 1992).

24 16 Etanol: Kimyasal formülü CH 3 CH 2 OH olan bir bile iktir.78,4 C de kaynar ve suyla her oranda kar abilir. Suyla kar nda aç a ç kar ve hacimce büzülür. Glikozun mayalanmas ndan olu ur. T pta kullan lan araçlar n sterilizasyonunda kullan lmas n yan s ra organik bile ikler için iyi bir çözücüdür (Uyar, 1992). Metanol: CH 3 OH (Metil alkol, metanol, karbinol) en basit yap alkoldür. Saf metanol 1 atm'de 64,6 C de kaynayan ak kan bir s olup, parlak olmayan mavimsi bir alevle yanar. Bütün organik çözücülerde her oranda çözünür. Çok az miktardaki metanol dahi canl organizma için zehirdir. Kal yaralar, bozukluklar meydana getirir. 25 gr. metanol içilirse insanlarda körlü e neden olur ( 2009). Dimetil sülfoksit (DMSO): Organik sülfürlü, formülü (CH 3 ) 2 SO olan bir bile iktir. Bu renksiz s hem polar hem nonpolar bile imleri çözebilen ve su ile geni oranda kar abilen önemli bir polar aprotik çözücüdür. lk olarak 1866 da sentezlenmi tir. PCR da DNA primerleri veya örneklerinde sekonder yap lar n olu mas engellemek için kullan r. Ayr ca hücrelerin ölmesini engellemek için yap lan dondurma i leminde kriyoprotektan olarak kullan r ( 2010) Ara rmada kullan lan besiyeri Haz rlanan mikroorganizma su lar n antimikrobiyal aktivitesinin belirlenmesi amac yla uygulanan mikrodilüsyon metodunda Mueller Hinton Broth (Merck) besiyeri kullan lm r.

25 Metot Ekstrelerin haz rlan Ekstrelerin haz rlanmas nda baz modifikasyonlar yap larak, Gücin ve Tamer (1986) taraf ndan bildirilen yöntemden yararlan lm r. Bu yönteme göre, toplanan bitki örnekleri uygun ko ullarda kurutulduktan sonra kök ve toprak üstü k mlar birbirinden ayr lm ve aseptik artlara uyularak mekanik bir parçalay (laboratuar de irmeni) kullan larak toz haline getirilmi tir ( ekil 3.2). ekil 3.2. Mekanik parçalay Toz haline gelen kök k sm ndan 20 gr. tart p yakla k 200 ml. kloroform içerisinde Soxhlet cihaz na yerle tirilmi tir ( ekil 3.3). 8 saat boyunca ekstraksiyon devam etmi, sonras nda ekstraksiyon faz ayr lm ve materyal etüvde tamamen kurutulmu tur. Ekstraksiyon s ras yla ayn ekilde etil asetat, aseton, etanol ve metanol ile sürdürülmü tür. 40 C nin alt nda bir s cakl kta ve dü ük bas nçta Rotary evaporatör ile çözücüler tamamen tükenene kadar uçurulmu tur ve ekstrakt toz haline gelerek jojelerin çeperlerine yap r. ( ekil 3.4). Ekstrelerin bulundu u balon jojelerin bo haldeyken daralar al nm ve içerisinde ekstre miktarlar belirlenmi tir. Ekstreler % 25 lik Dimetil sülfoksit (DMSO) ile çözdürülmü, mikrodilüsyona ba lamadan önce 0,45 m. çap ndaki miliporfiltrelerden geçirilerek sterilize edilmi tir. Ayn i lem toprak üstü k m için de yap lm çal ma kök ve toprak üstü k m için e zamanl yürütülmü tür.

26 18 ekil 3.3 Soxhlet Cihaz ekil 3.4. Rotary evaporatör

27 19 Çal mada ikinci bir ekstraksiyon metodu olarak so uk ekstraksiyon metodu da kullan lm r. Bu metod için laboratuar de irmeni kullan larak toz haline getirilmi bitkinin kök ve toprak üstü k mlar 20 er g. tart larak e zamanl olarak s ras yla çözücülerde (200 ml. kloroform, etilasetat, aseton, etanol, metanol) ekstraksiyona tabi tutulmu tur. Ekstraksiyon i lemi bal kl manyetik kar ile 24 C de 8 saatte yap lm r ( ekil 3.5). Ekstraksiyon i lemleri tamamland ktan sonra kar m filtre ka ndan süzülmü tür. Daha sonraki a amalar önceki metottaki gibi sürdürülmü tür. ekil 3.5. Bal kl manyetik kar Mikrodilüsyon yöntemiyle antibakteriyel etkinin belirlenmesi Bitkilerden elde edilen ekstraktlar n antibakteriyel etkilerinin belirlenmesinde mikrodilüsyon yöntemi kullan lm r. Antibakteriyel testler için 96 adet U tipi kuyucu a sahip olan steril mikrotitrasyon pleytleri kullan lm r. Bitki ekstrelerinin 80 g/ml den 0,15625 g/ml ye kadar seri konsantrasyonlar elde edilmi tir (Koneman ve ark., 1997; Zgoda ve ark., 2001). 10,5 g. Mueller Hinton Broth ve 500 ml. saf su ile haz rlanan besiyeri iyice eritildikten sonra otoklavda 121 C de 15 dk. sterilize edilmi tir. Daha sonra besiyerinden kullanaca z tüm gözlere 100 l. konulmu tur. Mikropleytlerin ilk kuyucuklar na (1. Sütuna) haz rlad z bitki ekstrelerinden de 100 er l. ilave

28 20 edilmi tir. lk kuyucukta bulunan 200 l. olan besiyeri- ekstre kar ndan 100 l. al narak ikinci kuyucu a konulmu ve bu ekildeki seyreltme i lemi 11. kuyucu a kadar devam etmi ve burada son bulmu tur. 11. Kuyucuk 200 l. di er kuyucuklar 100 l. olmu tur (Çizelge 3.1). Çizelge 3.1. Ekstrelerin seyreltilmesi l B l E 100 l B 100 l B 100 l B 100 l B 100 l B 100 l B 100 l B 100 l B 100 l B 100 l B 100 l 100 l 100 l 100 l 100 l 100 l 100 l 100 l 100 l 100 l 200 l N.K. 100 l B 100 l P.K. * B: Besiyeri, E: Ekstre, N. K: Negatif Kontrol, P.K: Pozitif Kontrol Mc Farland 0,5 yo unlukta yani yakla k olarak 10 8 CFU/ml yo unlukta olan bakteri süspansiyonu densitometre de ayarlanm r. Bu yo unluktaki süspansiyondan 100 l, besiyerinden de 900 l. al narak steril bir kapta kar lm r. Bakteri kar ndan 11. kuyucuk hariç bütün gözlere 100 er l. ilave edilmi tir. Testte 11. kuyucuk negatif kontrol gözü, 12. kuyucuk ise pozitif kontrol gözü olarak kullan lm r. Bu a amadan sonra bütün kuyucuklar 200 l. s içermektedir (Çizelge 3.2). Çizelge 3.2. Kuyucuklara bakteri ilavesi l E+B l M 100 l E+B l M 100 l E+B l M 100 l E+B l M 100 l E+B l M 100 l E+B l M 100 l E+B l M 100 l E+B l M 100 l E+B l M 100 l E+B l M 200 l E+B 100 l B l M * E: Ekstre, B: Besiyeri, M: Mikroorganizma (bakteri)

29 21 14 farkl bakterinin her biri için farkl mikropleyt kullan lm r. Ayr ca kontrol antibiyoti i olarak kullan lan chloramphenicol ve DMSO için de ayn i lem tekrarlanm bunlar için kontrol amaçl farkl pleytler kullan lm r. Kullan lan bütün mikropleytler 37 C de 24 saat inkübasyona b rak lm r. nkübasyon sonunda üremenin olmad en dü ük konsantrasyon M K (Minimum nhibisyon Konsantrasyonu) de eri olarak belirtilmi tir.

30 22 4. ARA TIRMA BULGULARI VE TARTI MA Bupleurum lancifolium türünden elde edilen kloroform, etil asetat, aseton, etanol ve metanol ekstrelerinin kök ve toprak üstü k mlar için antibakteriyel etkilerinin belirlenmesinde mikrodilüsyon metodu kullan lm r. Çal mada Bupleurum lancifolium türünün kök ve toprak üstü k mlar ndan haz rlanan ekstrelerin test edilen konsantrasyonlar nda, kullan lan 14 bakteri su una kar, herhangi bir antibakteriyel etkiye sahip olmad görülmü tür. Çal mada ekstrelerin çözünmesinde kullan lan % 25 lik Dimetil sülfoksit (DMSO) maddesi ise ayr bir pleytte test edilmi ve herhangi bir antibakteriyel etkisinin bulunmad tespit edilmi tir. Kontrol antibiyoti i olarak kullan lan Chloramphenicol un farkl bakterilere kar farkl M K de erleri belirlenmi tir. Kullan lan mikropleytlerin ilk be sat r kuyucuklar kullan lm r. S ras yla öyledir: A: Kloroform ekstresi B: Etilasetat ekstresi C: Aseton ekstresi D: Etanol ekstresi E: Metanol ekstresi

31 23 Çizelge 4.1. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Staphylococcus aureus ATCC 6538 bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil 4.1. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Staphylococcus aureus ATCC 6538 bakterisine kar antibakteriyel etkisi

32 24 Çizelge 4.2. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Staphylococcus aureus ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil 4.2. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Staphylococcus aureus ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

33 25 Çizelge 4.3. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Staphylococcus aureus ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil 4.3. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Staphylococcus aureus ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

34 26 Çizelge 4.4. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Escherichia coli ATCC 3166 bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil 4.4. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Escherichia coli ATCC 3166 bakterisine kar antibakteriyel etkisi

35 27 Çizelge 4.5. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Escherichia coli ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil 4.5. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Escherichia coli ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

36 28 Çizelge 4.6. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Escherichia coli ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil 4.6. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Escherichia coli ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

37 29 Çizelge 4.7. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Escherichia coli ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil 4.7. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Escherichia coli ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

38 30 Çizelge 4.8. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Proteus mirabilis ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil 4.8. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Proteus mirabilis ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

39 31 Çizelge 4.9. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Pseudomonas aeruginosa ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil 4.9. Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Pseudomonas aeruginosa ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

40 32 Çizelge Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Pseudomonas fluorescens ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Pseudomonas fluorescens ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

41 33 Çizelge Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Pseudomonas aeruginosa ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Pseudomonas aeruginosa ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

42 34 Çizelge Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Bacillus cereus ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Bacillus cereus ATCC bakterisine kar antibakteriyel etkisi

43 35 Çizelge Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Streptococcus salivarius RSHE 606 bakterisine kar antibakteriyel etkisi A B C D E : effaf, inhibisyon var + : Bulan k ekil Bupleurum lancifolium kök ekstrelerinin Streptococcus salivarius RSHE 606 bakterisine kar antibakteriyel etkisi

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7 İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer

Detaylı

Proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler

Proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler. Fonksiyonlarına göre proteinler Proteinler Canlılarda miktar olarak en çok bulunan biyomoleküllerdir. Amino asit birimlerinden oluşurlar Yapısal ve işlevsel olabilirler Genlerle aktarılan kalıtsal bilginin ortaya çıktığı moleküllerdir.

Detaylı

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ FARKLI ŞEKİL VE DOZLARDA UYGULANAN TKİ HÜMAS IN EKMEKLİK BUĞDAYIN BAYRAK YAPRAK BESİN ELEMENTİ KONSANTRASYONU, VERİM VE TANE PROTEİN KAPSAMINA ETKİLERİ Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ Bu

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem

Detaylı

REAKSİYON PRENSİPLERİ

REAKSİYON PRENSİPLERİ REAKSİYON PRENSİPLERİ Reaksiyon Bileşenleri: qpcr Master Mix (PMM) Hedef probe Mix (HPM) Zenginleştirilmiş gıda ürünleri kültüründen izole edilen DNA örneği Polimerase Chain Reaction (PCR): Son yıllarda

Detaylı

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ 22 Mayıs 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28300 Kafkas Üniversitesinden: YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır. SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,

Detaylı

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR 447 ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR Hüseyin ÇAYCI Özlem YILMAZ ÖZET Yasal metroloji kapsamında bulunan ölçü aletlerinin, metrolojik ölçümleri dikkate alınmadan

Detaylı

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde: KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde: Her 1 gram merhemde 30 mg oksitetrasiklin e eşdeğer oksitetrasiklin hidroklorür ve 10.000 ünite polimiksin B ye eşdeğer

Detaylı

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir CANLILIK HÜCREYLE BAŞLAR 1- Canlıların Ortak Özellikleri : Çevremizdeki varlıklar canlı ve cansız varlıklar olarak iki grupta toplanırlar. Cansız varlıklar katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerden oluşur.

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ PUREZONE CİHAZI TEST RAPORU

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ PUREZONE CİHAZI TEST RAPORU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ PUREZONE CİHAZI TEST RAPORU Prof.Dr. Gülen GÜLLÜ Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü 06800 Beytepe Ankara OCAK 2010 Amaç: Bu çalışmada, Shenzhen

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET DOI= 10.17556/jef.54455 Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 Genişletilmiş Özet Giriş Son yıllarda

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ

ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Çökelme sertleştirmesi işleminin, malzemenin mekanik özellikleri (sertlik, mukavemet vb) üzerindeki etkisinin incelenmesi ve çökelme sertleşmesinin

Detaylı

Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu

Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu Çiçeğin Yapısı Tohumlu bitkilerin eşeyli üreme organı çiçektir. Açık tohumlu bitkilerin çiçeklerine kozalak adı verilir. Erkek kozalaklarda

Detaylı

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210 Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210 KONU İLGİ Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Besleme TERCÜME VE DERLEME Ürün Müdürü Esra ÇINAR

Detaylı

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

HAYALi ihracatln BOYUTLARI HAYALi ihracatln BOYUTLARI 103 Müslüme Bal U lkelerin ekonomi politikaları ile dış politikaları,. son yıllarda birbirinden ayrılmaz bir bütün haline gelmiştir. Tüm dünya ülkelerinin ekonomi politikalarında

Detaylı

Biberiye Eter Yağı. Biberiye Eter Yağı

Biberiye Eter Yağı. Biberiye Eter Yağı Biberiye Eter Yağı Biberiye, küçük, sürekli yeşil, açık mor, mavi çiçekli Akdeniz bölgesinde yetişen bir çalılıktır. Bu bitkiyi halk tıbbında uzun yıllar boyunca kullanıyorlardı. Eski Yunanlılar ve Romalılar,

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ TÜBİTAK BİDEB KİMYA LİSANS ÖĞRENCİLERİ KİMYAGERLİK, KİMYA ÖĞRETMENLİĞİ, KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BİYOMÜHENDİSLİK ARAŞTIRMA PROJESİ KİMYA 3 (Çalıştay 2012) KİMYA PROJE RAPORU GRUP AKTİF PROJE ADI BOYAR MADDELERDE

Detaylı

Bacillus cereus ve Analiz Yöntemleri

Bacillus cereus ve Analiz Yöntemleri Bacillus cereus ve Analiz Yöntemleri Bacillus cereus Gram pozitif ve spor olu turan g da zehirlenme etkeni bakteriler aras nda yer almaktad r. Sporlar s l i leme oldukça dirençlidir. Genellikle 10 7 /g

Detaylı

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Şebnem BORAN 1.Dünya Hububat Pazarı Günümüzde dünyanın stratejik ürün grubunu oluşturan hububat pazarında önemli gelişmeler yaşanıyor. Dünya toplam hububat üretimine

Detaylı

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) 1 GÜNDEM Tanım Epidemiyoloji (Hastalığın Yayılımı) Mücadele Soru-Cevap 2 Afrika Hastalığı Nedir? Sivrisinek, kene ve sokucu sineklerle

Detaylı

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR Teknik Alan FORMÜLASYON Buluş, madde bağımlılığının tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

Almanya dan Bir Örnek WESER-EMS UNION

Almanya dan Bir Örnek WESER-EMS UNION Almanya dan Bir Örnek WESER-EMS UNION Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Faaliyet Onayı Alma Koşulları Hayvansal üretimin geliştirilmesine katkıda bulunacak

Detaylı

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ

ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ ÇANKAYA BELEDİYESİ EVDE BAKIM HİZMETLERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1 (1) Bu yönergenin amacı; Çankaya Belediye sınırları içinde yaşayan, yaş sınırı

Detaylı

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri

Detaylı

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü - doi: 10.17932/ IAU.IAUD.m.13091352.2015.7/26.15-21 Şerzan ASLAN 1

Detaylı

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI TÜBĠTAK-BĠDEB LĠSE ÖĞRETMENLERĠ (FĠZĠK, KĠMYA, BĠYOLOJĠ VE MATEMATĠK) PROJE DANIġMANLIĞI EĞĠTĠMĠ ÇALIġTAYLARI LĠSE-1 (ÇALIġTAY 2011) FĠZĠK GRUP SES-2011 PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ Dr. Ayhan HELVACI Giriş Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda yapılan eğitim birçok disiplinlerden

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar Mak.Y.Müh. Nuri ERTOKAT Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Çalışmamızın isminden de anlaşılacağı gibi Avrupa

Detaylı

AMASYA ÜNĠVERSĠTESĠ AVRUPA KREDĠ TRANSFER SĠSTEMĠ (ECTS/AKTS) UYGULAMA YÖNERGESĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç-Kapsam-Dayanak-Tanımlar

AMASYA ÜNĠVERSĠTESĠ AVRUPA KREDĠ TRANSFER SĠSTEMĠ (ECTS/AKTS) UYGULAMA YÖNERGESĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç-Kapsam-Dayanak-Tanımlar AMASYA ÜNĠVERSĠTESĠ AVRUPA KREDĠ TRANSFER SĠSTEMĠ (ECTS/AKTS) UYGULAMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç-Kapsam-Dayanak-Tanımlar AMAÇ Madde 1-(1) Bu Yönergenin amacı; Avrupa Birliğine üye ve aday ülkeler arasında

Detaylı

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi, 27 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28246 Bingöl Üniversitesinden: YÖNETMELİK BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK ARAŞTIRMA VE REHBERLİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını

Detaylı

DNA Đzolasyonu. Alkaline-SDS Plasmit Minipreleri. Miniprep ler bakteri kültüründen plasmit DNA sı izole etmenizi sağlar.

DNA Đzolasyonu. Alkaline-SDS Plasmit Minipreleri. Miniprep ler bakteri kültüründen plasmit DNA sı izole etmenizi sağlar. DNA Đzolasyonu Saflaştırılmak istenen DNA ya genomik DNA dır ya da genomik olmayan mtdna, chldna, plasmit DNAsıdır.DNA izolasyon kitleri, genomik ve genomik olmayan DNA izole etmemizi sağlayan standartlaştırılmış

Detaylı

UMUMA AÇIK KULLANIM ALANLARI VE İNSANLARIN TEMAS ETTİĞİ YÜZEYLERDEN BULAŞMA ETKENİ BAKTERİLERİN ARAŞTIRILMASI

UMUMA AÇIK KULLANIM ALANLARI VE İNSANLARIN TEMAS ETTİĞİ YÜZEYLERDEN BULAŞMA ETKENİ BAKTERİLERİN ARAŞTIRILMASI UMUMA AÇIK KULLANIM ALANLARI VE İNSANLARIN TEMAS ETTİĞİ YÜZEYLERDEN BULAŞMA ETKENİ BAKTERİLERİN ARAŞTIRILMASI İsmail Hakkı ARIK Sinan ÇAKMAK Nahit HORASAN Biyolog Biyolog Mik.Şefi Biyolog ÖZET Bu çalışmada

Detaylı

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır. Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol

Detaylı

STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ*

STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ* STYROPOR ĐÇEREN ÇĐMENTO VE ALÇI BAĞLAYICILI MALZEMELERĐN ISIL VE MEKANĐK ÖZELLĐKLERĐ* Yaşar BĐÇER1 - M.Şükrü YILDIRIM - Cengiz YILDIZ Fırat Üniversitesi ÖZET Son yıllarda gerek enerji talebi ve maliyetleri,

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL

Detaylı

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM) BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM) Buğday rüşeymi buğday başağının alt kısmında bulunan embriyodur. Buğdayın 1 tonundan sadece 1 kilogram rüşeym elde edilebilmektedir. Rüşeym özel yöntemlerle elde edilmediği

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

Öğretimde Planlama ve

Öğretimde Planlama ve Öğretimde Planlama ve Değerlendirme Ders sorumlusu: prof. Dr. Đnci MORGĐL Hazırlayan: Sait Mehmet ERGÜN BEYTEPE 2007 Konu: Karanfil, kekik, biberiye gibi baharatlar niçin hoş kokuya sahiptir? Konu Seçimi

Detaylı

TMS 41 TARIMSAL FAALİYETLER. GÜNCELLEMELER ve YÜRÜRLÜK TARİHLERİ

TMS 41 TARIMSAL FAALİYETLER. GÜNCELLEMELER ve YÜRÜRLÜK TARİHLERİ TMS 41 TARIMSAL FAALİYETLER GÜNCELLEMELER ve YÜRÜRLÜK TARİHLERİ TMS 41 Tarımsal Faaliyetler Standardı 31/12/2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için uygulanmak üzere ilk olarak 24/02/2006 tarih

Detaylı

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER Şekil-1: BREADBOARD Yukarıda, deneylerde kullandığımız breadboard un şekli görünmektedir. Bu board üzerinde harflerle isimlendirilen satırlar ve numaralarla

Detaylı

İÇİNDEKİLER SAYFA Önsöz 4 Stratejik Planlama ve Bütçe Yol Haritası 5 Örnek İşletme Hakkında 6 Gider Yükleme Sistemi 8 Satış Bütçesi Oluşturma 9 Faaliyet Gider Bütçesi Oluşturma 12 Bütçe Sistem Otomasyonu

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i Devrim ÖZDEM R ALICI * Özet Bu ara t rmada 2002-2003

Detaylı

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI Yrd.Doç.Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ Orman Endüstri Makinaları ve İşletme Anabilim Dalı 1. Proje Konusunun

Detaylı

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Kuruluş Gerekçesi Kulüp, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, Yazılım Kulübü ismi ile

Detaylı

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland. 21 OCAK-MART DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 21 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 1 Nisan 21 tarihinde

Detaylı

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Dursun Yıldız SPD Başkanı 2 Nisan 2016 Giriş Gelişmenin ve karşı duruşun, doğuya karşı batının, kuzey kıyısına karşı güney kıyısının, Afrika ya karşı

Detaylı

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Döküm, sıvı haldeki akıcı olan malzemelerin, üretilmek istenen parçanın biçiminde bir boşluğa sahip olan kalıplara dökülerek katılaştırıldığı bir üretim yöntemidir.

Detaylı

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi ÜN VERS TEYE G R SINAV S STEM NDEK SON DE KL E L K N Ö RENC LER N ALGILARI Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Detaylı

TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KİTAP ŞİFAHANESİ VE ARŞİV DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZMA ESER KONSERVASYONU HİZMET İÇİ EĞİTİM KILAVUZU

TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KİTAP ŞİFAHANESİ VE ARŞİV DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZMA ESER KONSERVASYONU HİZMET İÇİ EĞİTİM KILAVUZU TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KİTAP ŞİFAHANESİ VE ARŞİV DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZMA ESER KONSERVASYONU HİZMET İÇİ EĞİTİM KILAVUZU I. Konservasyon Nedir? Pasif konservasyon (önleyici koruma) prensipleri

Detaylı

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını, NİĞDE ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu yönetmeliğin amacı, Niğde Üniversitesine bağlı olarak kurulan

Detaylı

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim Kurulunun önerileri doğrultusunda bu çalışma yapılmıştır. GENEL KONULAR: Madde 1.Tanım: 1.1.

Detaylı

ALÇAK GERĐLĐM TESĐSLERĐNDE KULLANILAN HALOJENDEN ARINDIRILMIŞ YANGINA DAYANIKLI KABLOLAR

ALÇAK GERĐLĐM TESĐSLERĐNDE KULLANILAN HALOJENDEN ARINDIRILMIŞ YANGINA DAYANIKLI KABLOLAR ALÇAK GERĐLĐM TESĐSLERĐNDE KULLANILAN HALOJENDEN ARINDIRILMIŞ YANGINA DAYANIKLI KABLOLAR ÖZET Gürol UÇAR gurol@emekcable.com Emek Kablo San. ve Tic.Ltd.Şti. Elektrik tesisatlarında kullanıma yönelik kablolarla

Detaylı

DEVRELER VE ELEKTRONİK LABORATUVARI

DEVRELER VE ELEKTRONİK LABORATUVARI DENEY NO: 1 DENEY GRUBU: C DİRENÇ ELEMANLARI, 1-KAPILI DİRENÇ DEVRELERİ VE KIRCHHOFF UN GERİLİMLER YASASI Malzeme ve Cihaz Listesi: 1. 10 Ω direnç 1 adet 2. 100 Ω direnç 3 adet 3. 180 Ω direnç 1 adet 4.

Detaylı

Biyolojik Risk Etmenleri

Biyolojik Risk Etmenleri Biyolojik Risk Etmenleri Mesleki tehlikeler Biyolojik, Biyomekanik, Kimyasal, Fiziksel (+radyolojik) Psikososyal TANIMLAMA Çalışma yaşamında biyolojik risk etkenleri denildiğinde akla, herhangi bir enfeksiyona,

Detaylı

FINDIĞIN HASAT,HARMAN VE DEPOLANMASI

FINDIĞIN HASAT,HARMAN VE DEPOLANMASI FINDIĞIN HASAT,HARMAN VE DEPOLANMASI Hasat: Hasata başlamadan önce fındık bahçelerinde genel bir temizlik yapılmalıdır.bölgenin yağışlı olması ve buna bağlı olarakta yabancı ot ve dikenlerin bol ve hızlı

Detaylı

TEŞVİK SİSTEMİNDE TARIM YATIRIMLARI VE KONYA

TEŞVİK SİSTEMİNDE TARIM YATIRIMLARI VE KONYA TEŞVİK SİSTEMİNDE TARIM YATIRIMLARI VE KONYA 2009/15199 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar 16/07/2009 tarih ve 27290 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Karar

Detaylı

16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR

16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR ÇAĞRILI KONUŞMALAR Ç1 Manyetik Soğutma ve Devasa Manyetokalorik Etki Yalçın Elerman Fizik Mühendisliği Bölümü, Mühendislik Fakültesi, Ankara Üniversitesi, Beşevler, Ankara Modern toplumların temel bağımlılıklarından

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2015-1-69 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 16-02/30-9 Karar Tarihi : 14.01.2016 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr. Ömer

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi FOTOGRAMETRİ I Fotogrametrik Temeller Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu 2015-2016 Öğretim Yılı Güz Dönemi Tanımlar Metrik Kameralar Mercek Kusurları

Detaylı

TÜBİTAK BİDEB YİBO ÖĞRETMENLERİ

TÜBİTAK BİDEB YİBO ÖĞRETMENLERİ TÜBİTAK BİDEB YİBO ÖĞRETMENLERİ ( FEN ve TEKNOLOJİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ ve MATEMATİK ) PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYLARI YİBO 5 ( Çalıştay 2011 ) TÜSSİDE / GEBZE 30 Ocak 06 Şubat 2011 GRUP BEN

Detaylı

TEBLİĞ TÜRK GIDA KODEKSİ SİYAH ÇAY TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2008/42)

TEBLİĞ TÜRK GIDA KODEKSİ SİYAH ÇAY TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2008/42) 12 Ağustos 2008 SALI Resmî Gazete Sayı : 26965 Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: TEBLİĞ TÜRK GIDA KODEKSİ SİYAH ÇAY TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2008/42) Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı; siyah çayın tekniğine

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları HEPATİT B TESTLERİ Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları Hepatit B virüs enfeksiyonu insandan insana kan, semen, vücut salgıları ile kolay bulaşan yaygın görülen ve ülkemizde

Detaylı

Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013

Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013 Doç. Dr. Eyüp DEBİK 10.12.2013 Ünitelerin fiziksel yerleşimi Arıtma ünitelerinin, Bağlantı kanallarının, Yol ve park alanlarının, Yönetim binasının, Bakım ve onarım kısımları vb dikkatle ele alınmalıdır.

Detaylı

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma

Detaylı

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Zeki Aslan YILDIZLAR NASIL OLUŞUR? Yıldız nedir sorusunu insanlık yüz binlerce belki de milyonlarca yıldır soruyordu? Fakat yıldızların fiziksel doğası ve yaşam çevrimleri ancak 1900 lü yıllardan sonra

Detaylı

Trans yağ nedir? Trans Yağ ğ bir yağ ğ asidi türüdür. Birçok gıda maddesinde doğal olarak. Trans yağ asitleri, trans

Trans yağ nedir? Trans Yağ ğ bir yağ ğ asidi türüdür. Birçok gıda maddesinde doğal olarak. Trans yağ asitleri, trans Trans yağ nedir? Trans Yağ ğ bir yağ ğ asidi türüdür. Birçok gıda maddesinde doğal olarak trans yağ bulunur. Trans yağ asitleri, trans konfigürasyonunda en az bir çift bağ ğ bulunduran doymamış yağ asitleridir

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI TİSİNON 10 mg kapsül Ağızdan alınır. Her kapsül; Etkin madde: 10 mg nitisinon Yardımcı maddeler: Prejelatinize nişasta ve opak beyaz gövde / opak lacivert kapak No:3 sert jelatin kapsül

Detaylı

YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ BİR AJANIN ALÇI MODEL YÜZEYİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Caner YILMAZ*** GİRİŞ

YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ BİR AJANIN ALÇI MODEL YÜZEYİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Caner YILMAZ*** GİRİŞ G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt VI, Sayı 1, Sayfa 203-211, 1989 YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ BİR AJANIN ALÇI MODEL YÜZEYİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Caner YILMAZ*** GİRİŞ Protetik laboratuar

Detaylı

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ Rev. No : 01 Rev.Tarihi : 13 Haziran 2012 1/ 1. Amaç: UÜ-SK da organ ve doku nakli hizmetlerinden yararlanacak hastaların ve/veya canlı vericilerinin başvuru kriterlerinin ve organ bekleme listelerine

Detaylı

Elma ve armutta ateş yanıklığı (Erwinia amylovora)

Elma ve armutta ateş yanıklığı (Erwinia amylovora) Elma, armut ve ayva gibi yumuşak çekirdekliler ile diğer bazı kimi sert çekirdekliler konukçusudur. Asıl zararı yumuşak çekirdeklilerde olu hastalık özellikle elma ve armutta şiddetli zararlara neden olmaktadır.

Detaylı

ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI

ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI Ali ÖZKURT Orman Yüksek Mühendis Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü PK.18 33401 TARSUS 1.GİRİŞ Türkiye'de orman varlığının

Detaylı

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ÇİFTLİĞİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu yönergenin amacı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ne ait tarla arazisi,

Detaylı

BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ

BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ Amaç BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ Yetki Kanunu: Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği Yayımlandığı R.Gazete :04.09.2008-26987 Tebliğ No: 2008/52 Bebek Formülleri Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ Yayımlandığı

Detaylı

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı,

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... ÖZET Ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 3,7 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 7, ya yükselmiştir. Bu artışın 1,3 puanı yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklanmıştır. Döviz kuru

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Senato: 2 Mart 2016 2016/06-6 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1- Bu Yönergenin amacı, Kahramanmaraş

Detaylı