T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü GENELGE ( 2013/ )

Transkript

1 Sayı : Konu : PGD Uygulamaları Hk. T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü GENELGE ( 2013/ ) Bakanlığımız sorumluluk alanında bulunan sanayi ürünlerinin piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri; 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun, 17/1/2002 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik ile 2/10/2012 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği hükümlerine göre yürütülmektedir. Bakanlığımız sorumluluğunda bulunan ürünlere ilişkin piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri, mevzuata uygun olarak, aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde yürütülecektir. I. ÜRÜN GÜVENLİĞİ, PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİNE İLİŞKİN MERKEZ TEŞKİLATI BİRİMLERİNİN SORUMLULUKLARI 1) Bakanlık sorumluluk alanında bulunan, teknik mevzuat kapsamına giren sanayi ürünleri ile tüketiciye sunulmayan ve teknik mevzuatı bulunmayan sanayi ürünlerinin piyasa gözetimi ve denetimi (PGD), Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü sorumluluğunda il müdürlüklerince yürütülür. 2) Bakanlık sorumluluğunda bulunan yasal metroloji ve hazır ambalajla ilgili ürünlerin PGD faaliyetleri, Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürlüğü sorumluluğunda il müdürlüklerince yürütülür. 3) Ürün güvenliği ve piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri kapsamında, Bakanlık içi ve Bakanlık dışı koordinasyon Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilir. II. PİYASA GÖZETİMİ VE DENETİMİ FAALİYETLERİNE İLİŞKİN GENEL ESASLAR 1) Ürünlerin teknik mevzuatına ve ürün güvenliği gereklerine uygunluğunu sağlamak amacıyla yürütülen PGD faaliyetleri günümüzde giderek daha fazla önem kazanmakta ve Bakanlığımızın en önemli görevlerinden biri haline gelmektedir. Bu nedenle il müdürlükleri, PGD faaliyetlerinin etkili, verimli ve yaygın bir şekilde yürütülmesi için idari kapasite oluşturur. 2) Bir ürünün, birden fazla yetkili kuruluşun sorumluluğunda bulunması halinde, bu ürüne ait PGD faaliyetlerinin, ilgili tüm taraflarca ortaklaşa ve eş zamanlı olarak yürütülebilmesi için, gerekli hallerde il müdürlüğü ilgili kuruluşlarla işbirliği yapar. 3) Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerinde uygulama birliği ve denetimlerde etkinlik sağlanması amacıyla, her yıl Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda Yıllık PGD Rehberi ve Programı hazırlanır. 4) Yıllık PGD Rehberi ve Programı nın hazırlanması aşamasında, il müdürlüklerinin görüş ve önerileri değerlendirilir. Bu amaçla il müdürlükleri, içinde bulunulan yılın en geç Kasım ayının on beşine kadar Yıllık Denetim Rehberi ve Programı nda yer alması için gerekli gördükleri ve/veya riskli buldukları ürünlerin listesini ve gerekçelerini (görüşlerini) elektronik ortamda ilgili Genel Müdürlüğe iletir. 1/12

2 5) İlgili Genel Müdürlükler tarafından hazırlanan Yıllık PGD Rehberi ve Programı Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürlüğü tarafından il müdürlüklerine gönderilir. 6) Yıllık PGD Rehberi ve Programı nda yer alan il müdürlükleri, söz konusu program çerçevesinde illeri için belirtilen denetim tarihini geçirmemek kaydı ile bu program kapsamında kendi il denetim programlarını hazırlayarak ilgili Genel Müdürlüklere iletir. Her il, denetim programını, denetime konu ürünlerle ilgili ilin piyasa dinamiğini ve kapasitesini esas alarak hazırlar. 7) Önceki yıllarda ithal ürünlere yönelik denetimlerin istenilen düzeye ulaşmamış olması nedeniyle, denetimler öncelikle riski yüksek ithal ürünler üzerinde yoğunlaştırılır. 8) Özellikle uygunluk işareti ve belgesi olmayan ürünlerin güvensiz olma olasılığının yüksek olabileceği varsayımından hareket edilerek bu durum, güvensizlik şüphesi olarak kabul edilir ve ürün teste gönderilerek test sonucuna göre işlem yapılır. 9) İnsan sağlığı, can ve mal güvenliği bakımından yüksek risk taşıyan ürünlerin işaret, etiket ve belgeleri uygun olsa bile, güvenlik gereklerine uygunluk yönünden kontrollerinin yapılabilmesi için bu ürünlerden belirli periyotlarla numune alınarak test ve muayeneye gönderilir; test ve muayene sonucuna göre işlem yapılır. 10) Piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri kapsamında ürünün test ve muayenesi sonucunda test raporunun olumsuz çıkması durumunda, sonucun güvenliğe ilişkin olup olmadığı konusunda tereddüde düşülmesi halinde, idari para cezası uygulanmadan önce, il müdürlüğü denetim dosyasının bir örneğini, bu olumsuzluğun ürünün güvensizliğine yol açıp açmadığına ilişkin görüşü ile birlikte derhal ilgili Genel Müdürlüğe gönderir. İlgili Genel Müdürlük, yapacağı değerlendirme sonucunda ne yönde işlem yapılması gerektiğini il müdürlüğüne bildirir. 11) Bakanlıkça verilen piyasaya arz yasağı, piyasaya arz edilen ürünlerin toplatılması ve güvenli hale getirilmesi mümkün olmayan ürünlerin bertaraf edilmesi kararları, il müdürlüğüne ulaşmasından itibaren en geç 30 gün içinde üreticisine tebliğ edilerek, ürüne ait üretim, stok ve dağıtım bilgi ve belgeleri üreticiden, ithalatçıdan veya dağıtıcıdan talep edilir. 12) Onbirinci maddeye göre elde edilen üretim, stok ve dağıtım bilgileri, idari yaptırım kararının gereklerinin yerine getirilmesi aşamasında, il müdürlüğünce üretici, ithalatçı veya dağıtıcı tarafından toplatmaya ilişkin sunulan bilgi ve belgelerle karşılaştırılır, sonuçlar kontrol edilerek bir eksiklik veya yerine getirilmemiş bir husus varsa yerine getirilmesi sağlanır. 13) Bakanlıkça verilen toplatma kararları kapsamında toplatılan ve güvenli hale getirilmesi mümkün olmayan ürünler, üreticinin belirleyeceği yerde ve yöntemle il müdürlüğü denetim personelinin gözetiminde bertaraf edilir. İl müdürlüğünce, bertaraf edilen ürün miktarını, ürünün ne şekilde bertaraf edildiğini, bertaraf yerini, tarihini ve tarafların yetkililerinin ad ve soyadlarını içeren Ürün Bertaraf Tutanağı düzenlenir. 14) Piyasada veya kullanıcılarda bulunan piyasaya arz edilmesi yasaklanan ve toplatılmasına karar verilen ürünlerin, gazete ilanı ve TV yayını yapılmaksızın geri çağrılmasının mümkün olması halinde, üreticiye bu olanak sağlanarak, kendisinden bu durumu belgelerle kanıtlaması istenir ve sonuçları izlenir. 15) Bakanlık tarafından verilen piyasaya arz yasağı, piyasaya arz edilen ürünlerin toplatılması ve güvenli hale getirilmesi mümkün olmayan ürünlerin bertaraf edilmesi kararlarının gereklerinin yerine getirilmesi için 4703 sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre yapılması gereken TV yayını ve gazete ilanlarının üretici tarafından yapılmaması halinde, yayının ve ilanın Bakanlıkça yaptırılacağı ve masrafların 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsili yoluna gidileceği üreticiye bildirilir. 16) Üretici ya da ithalatçılar, piyasada ve/veya kullanıcılarda bulunan insan sağlığını, can ve mal güvenliğini tehdit eden güvensiz ürünlerle ilgili Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliğinin 22 nci maddesi çerçevesinde 2/12

3 gönüllü düzeltici faaliyette bulunmaları halinde; düzeltici faaliyette bulunmak istedikleri ürünün marka, model, seri numarası (şasi no) ve miktarı (sayısı) ile kullanıcılarına ilişkin bilgileri düzeltme faaliyetine başlandığında; düzeltici faaliyet kapsamında üründe nasıl bir iş veya işlem yaptığını (ürünü nasıl güvenli hale getirdiğini), düzeltme yapılan ürün sayısını, yapılan iş veya işlemleri kanıtlayacak bilgi ve belgeleri ise düzeltici faaliyet sonucunda il müdürlüğüne bildirir. 17) İl müdürlükleri, düzeltici faaliyette bulunmak üzere bildirimde bulunan firmaların bu faaliyetleri kapsamında gerçekleştirdikleri iş ve işlemleri takip ederek, düzeltme faaliyetinin izlenebilirliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alır, düzeltici faaliyet kapsamında gerçekleştirilen iş ve işlemleri bir ürün üzerinde yerinde görmek üzere alanında uzman denetim personelinin eşlik etmesini ve bu durumun bir tutanakla tespit edilmesini sağlar. 18) Piyasaya arz yasağı, piyasaya arz edilen ürünlerin toplatılması ve güvenli hale getirilmesi mümkün olmayan ürünlerin bertaraf edilmesi kararlarının gereklerinin yerine getirilmesi için üreticinin dava açma süresinin (60 gün) geçmesi beklenmez. Ayrıca Bakanlık tarafından verilen idari para cezası dışındaki idari yaptırım kararlarına karşı üreticinin dava açmış olması, mahkemece yürütmeyi durdurma kararı verilmediği sürece, kararın gereklerinin yerine getirilmesine engel oluşturmaz. 19) Üretici firma tarafından toplatma kararı gereklerinin yerine getirilmemesi halinde; kararın gerekleri, gerektiğinde hizmet satın alma yolu da kullanılarak ilgili Genel Müdürlük veya il müdürlüğünce yerine getirilir, masrafları daha sonra üreticiye yansıtılmak üzere ürünlerin toplatılması ve bertaraf edilmesi sağlanır. Bu faaliyetler çerçevesinde hizmet satın alınması sürecinde gerektiğinde ilgili Genel Müdürlükten il müdürlüklerine ödenek aktarımı yapılabilir. 20) PGD faaliyetleri ile ilgili raporlamaların sağlıklı biçimde gerçekleştirilmesi amacıyla, yapılan denetimlere ilişkin verilerin en geç izleyen ayın onuna kadar PGD Veri Tabanına girilmesi sağlanır ve sonuçlanan denetimler derhal kapatılır. 21) İl müdürlüklerince üreticinin adresinde bulunamaması nedeniyle Tebligat Kanunu hükümlerine göre idari yaptırım kararının üreticiye tebliğ edilememesi halinde, firmaların vergi numarası, ticari sicil kayıtları, oda kayıtları, ayrıca gerçek kişi firmalar için T.C. Kimlik Numarası üzerinden ilgili kurumlarla gerekli yazışmalar gerçekleştirilerek üreticinin yeni tebligat adresine ulaşmak için gerekli araştırma yapılır ve elde edilen sonuçlara göre süreç devam ettirilir. 22) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri uyarınca Bakanlığımız denetçilerinin denetim yaptıkları iş yerlerinde çalışan personele yönelik aldıkları bilgileri SGK il müdürlüklerine iletmeleri yeterli olup, bundan sonra PGD Veri Tabanı na bu konuda veri girişi yapılmayacaktır. 23) PGD faaliyetleri kapsamında şikayete ve şikayetçiye ait bilgilerin gizliliğine riayet edilir. 24) Denetim sorumluluğu bulunan Genel Müdürlüklere ait internet sayfasında, denetim süreçlerini etkileyecek eğitim notlarına, ilanlara ve duyurulara yer verilecek olması nedeniyle bu sayfaların öncelikle ve özellikle takip edilmesi il müdürlerinin sorumluluğundadır. 25) İl müdürlükleri, alınan şahit numunelerin muhafaza edilmesi için kendi gözetimleri ve denetimleri altında uygun bir mekan oluşturur. 26) Ölçü ve ölçü aletlerinin periyodik muayene süreleri, başladığı yıldan sayılarak hesaplanır ve ölçü aleti üzerinde yılın son iki rakamı ile izlenir. Muayenenin yapıldığı tarih (gün ve ay) dikkate alınarak izlenmez. III. PGD MEVZUATI VE KABAHATLER KANUNUNUN UYGULANMASI 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3 üncü maddesine göre, idari yaptırım kararlarının kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanır. Kabahatler Kanununun diğer genel hükümleri ise, idari para cezası veya mülkiyetin 3/12

4 kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün kabahatler ( Kanunun karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlıklar olarak tanımlanmaktadır.) hakkında uygulanır. Buna göre; özel kanunlarda idari yaptırım kararlarına karşı kanun yollarına (yargısal denetim) başvuru hariç, idari yaptırımlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır. Bu hüküm çerçevesinde Kabahatler Kanunun genel hükümlerinin nasıl uygulanacağı aşağıda açıklanmıştır. 1) Kabahatlerde zaman bakımından idari yaptırım uygulanması (KK. Md:5) 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, zaman bakımından uygulanma konusunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa yollama yapmıştır. Buna göre kabahatin işlendiği zaman yürürlükte bulunan Kanuna göre kabahat sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye idari yaptırım uygulanamaz (Kabahatler Kanunu Md:5). Kabahat işlendikten sonra yürürlüğe giren Kanuna göre kabahat sayılmayan bir fiilden dolayı da kimseye idari yaptırım uygulanamaz. Kabahatin işlendiği zaman yürürlükte bulunan Kanun ile sonradan yürürlüğe giren Kanunların hükümleri farklı ise, kabahatlinin lehine olan Kanun hükümleri uygulanır. 2) Tüzel kişilere ve gerçek kişilere idari yaptırım uygulanması (KK. Md:8) 2.1. Kabahatler Kanununun, 8 inci maddesinde, tüzel kişiler hakkında kabahat dolayısıyla idari yaptırım ve bu bağlamda idari para cezası uygulanabileceği hükme bağlanmıştır. Yapılan düzenleme ile idari para cezasının niteliği ve amacının farklılığı dolayısıyla bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenen kabahat nedeniyle bu tüzel kişiye idari para cezası verilebilmesi kabul edilmiştir Aynı maddede; tüzel kişinin organı veya temsilci sıfatıyla hareket eden gerçek kişi ya da tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde istihdam edilen kişi hakkında da idari yaptırım uygulanması hükme bağlanmıştır. Ancak, kanunda açık hüküm olmadıkça aynı kabahatten dolayı hem tüzel kişiye, hem de organ üyesi, temsilcisi veya çalışanı gerçek kişiye idari para cezası uygulanamaz. Her ikisine de (yönetim kurulu üyesi veya yetkili temsilcisi ve tüzel kişiye) idari para cezası uygulanabilmesi için bu durumun kanunda açıkça düzenlenmiş olması gerekir Gerçek kişiye ait bir işte çalışan kişinin, bu faaliyet çerçevesinde işlemiş bulunduğu kabahatten dolayı, iş sahibi kişi hakkında idari yaptırım uygulanır. 3) Kabahatlerde iştirak (KK. Md:14) 3.1. Kabahatler Kanununun 14 üncü maddesinde, kabahatlerde iştirak düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında; Kabahatin işlenişine birden fazla kişinin iştirak etmesi halinde bu kişilerin her biri hakkında, fail olarak idari para cezası verilir. hükmüne yer verilmiştir. Kabahatin işlenişine iştirak eden kişiler arasında fail ve şerik (azmettiren veya kabahatliye yardım eden) ayırımı gözetilmemiş, her birinin ayrı ayrı cezalandırılması kabul edilmiştir Kabahatler Kanununun 14 üncü maddesinin ikinci fıkrası; Özel faillik niteliğinin arandığı durumlarda, kabahate iştirak eden ve bu niteliği taşımayan kişi hakkında da fail olarak idari para cezası verilir. şeklinde hükme bağlanmıştır. Buna göre özel faillik niteliğini taşıyan kişinin işlediği kabahate bu niteliği taşımayan kişinin iştirak etmesi halinde, bu kişi de fail olarak idari para cezası ile cezalandırılabilecektir. ÖRNEK : 1- Üreticinin, piyasaya güvenli ürün arz etme yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde, test ve belgelendirme kuruluşunun sorumluluğu veya Tip Onay Belgesi düzenlenmesinde yetkilendirilmiş mühendisin sorumluluğu bu kapsamda değerlendirilebilir. Eğer, üreticinin güvensiz ürün piyasaya arz etmesine test ve belgelendirme kuruluşu (yahut yetkili mühendis) yol açmış ve ilgili kanunda ayrıca bu kabahatten dolayı cezalandırılması düzenlenmemiş ise, belgelendirme kuruluşuna Kabahatler Kanunu bağlamında iştirak hükümleri uyarınca idari para cezası uygulanır Maddenin üçüncü fıkrasında; Kabahate iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Kabahatin işlenişine iştirak eden kişi hakkında, diğerlerinin sorumlu olup olmadığı göz önünde bulundurulmaksızın idari para cezası verilir. hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ile; kabahate iştirak için, kastın ve hukuka aykırı işlenmiş 4/12

5 bir fiilin varlığı aranmıştır. Eğer, kişi kabahati kasten işlememiş ise, yani bilerek ve isteyerek kusurlu davranışta bulunmamış ya da durumun ve koşulların gerektirdiği dikkat ve özeni göstermiş ise iştirakten dolayı idari para cezası uygulanamaz Maddenin dördüncü fıkrası; Kanunda özel faillik niteliğini taşıyan kişi açısından suç, diğer kişiler açısından kabahat olarak tanımlanan fiilin, bu niteliği taşıyan ve taşımayan kişiler tarafından ortaklaşa işlenmesi halinde suça iştirake ilişkin hükümler uygulanır. şeklinde hükme bağlanmıştır. Herhangi bir kişi açısından kabahat oluşturan fiilin, TCK ya göre özel faillik niteliğini taşıyan bir başkası açısından suç oluşturabileceği, bu durumda, özel faillik niteliği taşıyan bir kişi ile birlikte bu fiili işlemiş olan kişi hakkında (kendisi açısından kabahat oluşturan fiili tek başına işlemiş olsaydı, kabahatten dolayı hakkında idari para cezası verilirdi), artık idari para cezası değil, özel faillik niteliğini taşıyan kişinin işlemiş bulunduğu suça iştirakten dolayı Türk Ceza Kanununun iştirake ilişkin hükümlerine göre hapis veya adli para cezasına hükmolunur. Bu durumda, konu ceza kovuşturması için yetkili kuruluş (denetim sorumluluğu bulunan Genel Müdürlük veya il müdürlüğü) tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilir. 4) Kabahatlerde içtima (KK. Md:15) 4.1. Kabahatler Kanununun 15 inci maddesinde, kabahatlerde içtima düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrası, Bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi halinde bu kabahatlere ilişkin tanımlarda sadece idari para cezası öngörülmüşse, en ağır idari para cezası verilir. Bu kabahatlerle ilgili olarak kanunda idari para cezasından başka idari yaptırımlar da öngörülmüş ise, bu yaptırımların her birinin uygulanmasına karar verilir. şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre; bir fiille birden fazla kabahat işlenmesi halinde, en ağır idari para cezası hangi kabahat için öngörülmüş ise o idari para cezası uygulanır. İdari para cezası ile başka idari yaptırımlar da öngörülmüş ise, idari para cezası ile bu yaptırımlar birlikte uygulanır. ÖRNEK : sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında piyasaya arz edilecek ürünlerin teknik düzenlemesine uygun olma zorunluluğu, üçüncü fıkrasında ise piyasaya arz edilen ürünlerin güvenli olma zorunluluğu düzenlenmiş ve bu hükümlere aykırı davranış, aynı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde idari para cezasına bağlanarak kabahat olarak tanımlanmıştır. Bir üreticinin piyasaya sunduğu ürün güvensiz ise aynı zamanda teknik düzenlemesine de aykırıdır. Ancak, her teknik düzenlemeye aykırılık (uygunsuzluk), güvensizlik değildir. Kabahatler Kanununa göre, önce hangi kabahat için getirilen cezanın ağır olduğu tespit edilecektir. Piyasaya güvensiz ürün arz edilmesi için öngörülen idari para cezasının daha ağır olması nedeniyle, üreticiye, 4703 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin (b) bendine göre idari para cezası uygulanacak, teknik düzenlemeye aykırılıktan dolayı ayrı bir idari para cezası uygulanmayacaktır. Ayrıca, Kanunun 11 inci maddesinde güvensiz ürünlerin piyasaya arzının yasaklanması ve piyasadan toplatılması idari tedbirleri de uygulanacaktır sayılı Kanunun 12 nci maddesinin son fıkrasında, Kabahatler Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasına benzer bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu fıkra Bu Kanundaki idarî para cezaları, aynı fiilin bir suç veya daha ağır idarî para cezası ile cezalandırılmayı gerektiren kabahat oluşturmaması hâlinde uygulanır. şeklinde düzenlenmiştir sayılı Kanunun 19 uncu maddesinde tüketiciye sunulan ürünlerin teknik düzenlemesine aykırı olması (uygunsuzluğu) kabahat olarak tanımlanmış ve 25 inci maddesinde idari para cezasına bağlanmıştır. Aynı fiil (ürünün teknik düzenlemesine aykırı olması) 4703 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında da kabahat olarak tanımlanmış ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde idari para cezasına bağlanmıştır. Yani teknik düzenlemeye uygunsuzluk (aykırılık) her iki Kanunda da düzenlenmiştir. Kabahatler Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrası ve 4703 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, kabahat için getirilen hangi cezanın ağır olduğu öncelikle tespit edilir sayılı Kanunun 25 inci maddesinin altıncı fıkrasında 5/12

6 öngörülen idari para cezası miktarı Türk Lirası dır; 4703 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrası (a) bendine göre ise idari para cezasının alt sınırı Türk Lirası, üst sınırı ise Türk Lirası dır (2013 yılı için belirlenen). Bu örnekte, 4703 sayılı Kanun kabahat için alt ve üst sınırlar dahilinde, 4077 sayılı Kanun ise tek ve 4703 sayılı Kanunun üst sınırı ile aynı miktarda maktu idari para cezası öngörmüştür sayılı Kanun uyarınca yapılan denetim sonucunda, ürünün teknik düzenlemesine aykırı olduğunun tespiti halinde uygulama aşağıdaki şekilde yapılır. a) Niteliği ve kullanım amacı bakımından münhasıran mal ve hizmet üretiminde (ticari ve mesleki faaliyetlerde) kullanılacak bir ürün ise, 4703 sayılı Kanuna göre idari para cezası uygulanır. ÖRNEK : 3 Uygunluk değerlendirilmesi yapılan ve bu kapsamda belgelendirildiği anlaşılan XXX marka, YYY model, ZZZ seri (parti) no lu torna tezgahı veya sınai gaz tüpü üreticisi, CE işaretini ürüne iliştirmemiştir. Bu uygunsuzluk teknik düzenlemeye aykırılık kabahatini oluşturur. Verilen süre içinde bu uygunsuzluğun giderilmemesi halinde, 4703 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre idari para cezası uygulanır. b) Niteliği ve kullanım amacı bakımından tüketiciye sunulan ürün olması durumunda, Kabahatler Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrası ve 4703 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, 4077 sayılı Kanuna göre idari para cezası uygulanır. ÖRNEK : 4 Uygunluk değerlendirilmesi yapılan ve bu kapsamda belgelendirildiği anlaşılan XXX marka, YYY model, ZZZ seri (parti) no lu ani su ısıtıcısının üreticisi tarafından uygunluk beyanın temin edilememesi teknik düzenlemeye aykırılık kabahatini oluşturur. Verilen süre içinde bu uygunsuzluğun giderilmemesi halinde, üreticisine, 4077 sayılı Kanuna göre idari para cezası uygulanır. c) Asansörler ve sıcak su kazanları ile yangın söndürücü gibi belli bir işlemden sonra yeniden piyasaya arz edilen ürünlerin nihai kullanıcısı, 4077 sayılı Kanunun tanımladığı tüketiciler olabileceği gibi, mesleki ve ticari faaliyetleri çerçevesinde edinenler de olabilir. ÖRNEK : 5 Denetiminde belgelendirilmiş olduğu anlaşılan, ancak CE işareti taşımadığı tespit edilen özel bir hastanede kullanılan asansördeki uygunsuzluğun verilen süre içinde giderilmemesi durumunda, üreticisine (montajcısına) 4703 sayılı Kanuna göre işlem yapılır. Aynı uygunsuzluk konut olarak kullanılan apartmana montajı yapılmış olan asansörde tespit edildiğinde, tüketiciye sunulan ürün olması nedeniyle, 4077 sayılı Kanuna göre idari para cezası uygulanır Maddenin ikinci fıkrasında Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı ayrı idari para cezası verilir. Kesintisiz fiille işlenebilen kabahatlerde, bu nedenle idari yaptırım kararı verilinceye kadar fiil tek sayılır. hükmüne yer verilmiştir. Maddenin ikinci fıkrası gerekçesinde, bu fıkradan ne anlaşılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre, Türk Ceza Kanununun zincirleme suça ilişkin hükümlerinin kabahatler açısından uygulanamayacağı vurgulanmıştır. Bir kabahatin birden fazla işlenmesi durumunda gerçek içtima hükümlerine göre, her bir fiille ilgili olarak ayrı ayrı idari para cezasına karar verilir. Ancak, fıkranın ikinci cümlesinde, kesintisiz fiille işlenen kabahatlerde, idari yaptırım kararı verilinceye kadar tek fiil sayılacağı ve buna göre ceza uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede, piyasada bulanan aynı marka, aynı model, aynı tip, aynı parti veya serideki uygunsuz ürün ile işlenmiş kabahatlerde fiil tek sayılır. Bu nedenle bu durumlarda bir defa idari yaptırım uygulamasıyla yetinilir. Aynı marka ürünün aynı modelinin farklı tip ve serileri söz konusu olduğunda, her tip ve serinin ayrı bir uygunsuzluk olarak kabul edilmesi gerekir. ÖRNEK : 6 - CE işareti taşımayan XXX marka, YYY model, ZZZ seri (parti) no lu elektrikli oda ısıtıcı ile ilgili üretim partisindeki ürün sayısına bakılmaksızın, hatalı (uygunsuz) üretim partisine tek bir ceza uygulanır. Ancak, aynı markada, farklı model (tip) ve 6/12

7 seri (parti) elektrikli oda ısıtıcı söz konusu olduğunda her tip ve seri için ayrı ayrı idari para cezası uygulanır. ÖRNEK : 7 - Bir ithalatçının gerçeği yansıtmayan Tip Onay Belgesi ile üç farklı gümrük kapısından değişik zamanlarda motosiklet ithalatı yaptığını varsayalım. Yapılan denetimlerde, uygunsuzluk tespit edilmiştir. Burada, Tip Onay Belgesinin alınmış olması tek başına kabahat oluşturmaz. Bu onay belgesine istinaden ithalat da yapılmışsa ancak o zaman kabahat işlenmiş olur. Her bir gümrük kapısından yapılan her bir parti ithalatın aynı tip onay belgesini taşımasına karşın 3 farklı gümrükten ve farklı zamanlarda iç piyasaya girmesi nedeniyle, ayrı ayrı kabahat sayılması, ceza adaleti ve cezanın caydırıcılığı bakımından daha uygundur. ÖRNEK : 8 - Teknik düzenlemesinde belirtilmiş olan enerji verimliliğiyle ilgili etiketi temin etmeyen üreticiye ya da üretici tarafından temin edildiği halde etiketi ürüne iliştirmeyen satıcıya teknik düzenlemeye aykırılıktan aynı marka ve aynı model (otomobillerde her bir araç tipi farklı yakıt tüketimi veya emisyon değerine sahip olduğundan her bir araç tipi için ayrı ceza uygulanır) için tek ceza uygulanır. ÖRNEK : 9 - Asansörler gibi montaj yapıldıkları yapıyla bütünleşik ürünler ile sıcak su kazanları gibi seri olarak üretilmeyen çeşitli ürünlerde, uygunsuzluğun montajdan kaynaklanması durumunda her bir üründeki uygunsuzluk ayrı bir kabahat (fiil), uygunsuzluğun imalattan kaynaklanması durumunda ise ürün sayısına bakılmaksızın her ürün partisi (serisi) tek bir kabahat kabul olarak edilir ve idari para cezası buna göre uygulanır Maddenin son fıkrasına göre; bir fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilir. Böyle bir durumun varlığının tespiti halinde, konu Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirilir. Ancak, suçtan dolayı ceza yaptırımı uygulanamayan hallerde, kabahat dolayısıyla idari yaptırım uygulanır. Buna göre; ilk olarak bir fiilin suç olarak düzenlenip düzenlenmediğine bakılması gerekir. Suç olarak düzenlenmiş ise suça ilişkin ceza uygulanır ve idari para cezası uygulanmaz. Bu durumda, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. ÖRNEK : 10 - Uygunluk işaretinin veya uygunluk değerlendirme işlemleri sonucunda verilen belgelerin gerçeği yansıtmadığının, tahrif veya taklit edildiğinin tespit edilmesi halinde, bu fiilin aynı zamanda 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 207 nci maddesinde suç olarak düzenlenmiş ve cezai yaptırıma bağlanmış olması nedeniyle, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Bu durum takip edilerek suçtan dolayı yaptırım uygulanmayan hallerde, zaman aşımı süresi içinde kalmak şartıyla Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde öngörülen idari para cezası uygulanır. 5) Kabahatlerde Tekerrür Kabahatler Kanununda, tekerrüre ilişkin düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durum, özel kanunlardaki tekerrüre ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı anlamına gelmez sayılı Kanundan tekerrür hükmü kaldırıldığından, aynı türden kabahatin ikinci kez işlenmesi halinde, söz konusu kabahat için maddede öngörülen alt ve üst sınırlar dahilinde, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ikinci fıkrası da dikkate alınarak, ikinci defa idari para cezası uygulanan kişiye birinci cezaya göre daha ağır idari para cezası uygulanması yoluna gidilir sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 25 inci maddesinin son fıkrasında, bu kanunda belirtilen idari para cezalarının, fiilin bir yıl içerisinde tekrarı halinde iki misli olarak uygulanacağı düzenlenmiştir. 6) İdari para cezalarının miktarı, tahsili, kesinleşmesi ve artırılması (KK. Md:17) 6.1. İdari para cezalarında miktar tayini Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinde; idari para cezalarının, maktu veya nispi olabileceği ile kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle belirlenebileceği açıklanmıştır. Alt ve üst sınır tespit edilmiş olması durumunda, idari para cezasının miktarı belirlenirken; 7/12

8 işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuruna ve ekonomik durumuna bakılacağı ve buna göre ceza uygulaması yapılacağı kabul edilmiştir. a) İşlenen kabahatin haksızlık içeriğinin değerlendirilmesi; ürünün temel güvenlik gerekleri, yani tüketicinin/kullanıcının can ve mal güvenliği ve çevrenin korunması bakımından risk derecesi, riskin ağırlığı, riskin gerçekleşme olasılığı, bu riskin gerçekleşip gerçekleşmediği, ölüm ve yaralama olup olmadığı, ürünün kullanım yaygınlığı vb. b) Failin kusuru; kabahati işleyen failin aynı ve benzer kabahatleri daha önce işleyip işlemediği (tekerrür), kabahati bilerek ve isteyerek işleyip işlemediği, koşulların gerektirdiği dikkat ve özeni gösterip göstermediği, c) Ekonomik durumu; üreticinin/kabahati işleyenin ticari faaliyetinin kapsamı, ürün çeşitliliği, ürünlerin yüksek katma değerli ürünlerden olup olmadığı, tahmini pazar büyüklüğü, vergi matrahı ve mümkünse bilanço değeri vb. yönlerinden değerlendirilerek alt ve üst sınırlar içinden ceza uygulanır. Her durumda, ceza miktarının gerekçesi hukuken haklı ve geçerli sebeplerle ortaya konulur ve idari para cezası kararında, bu hususlara daha sonra yargılama süreçlerinde de kullanılmak üzere ayrıntılı şekilde yer verilir İdari para cezalarının tahsili Kabahatler Kanununa göre, piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri kapsamında uygulanan idari para cezaları Genel Bütçeye gelir kayıt edilir. a) Kabahatler Kanununun 17 nci maddesine göre, 4703 sayılı Kanun uyarınca uygulanan idari para cezası, idari para cezası kararının kesinleşmesinden sonra tahsil edilir. b) 4077 sayılı Kanuna göre uygulanan idari para cezası, idari para cezası kararının kesinleşmesi beklenmeden tahsil edilir. Ancak, mahkemece yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi durumunda, dava sonuçlanıncaya kadar tahsilat işlemi durdurulur. c) İdari para cezalarının, kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması halinde, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilir. d) İdari para cezasını kanun yoluna (mahkemeye) başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını engellemez İdari para cezasının kesinleşmesi a) 4703 sayılı Kanuna göre uygulanan idari para cezası kararı, üreticinin kararın tebliğ tarihinden itibaren bu karara karşı onbeş gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine başvurmaması veya mahkemeye başvurmuş olsa bile başvurunun kesin hükümle (mahkemece verilen kararın kesinleşmiş olması) reddedilmesi üzerine kesinleşir. b) 4077 sayılı Kanuna göre uygulanan idari para cezası kararı, üreticinin kararın tebliğ tarihinden itibaren bu karara karşı onbeş gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurmaması veya mahkemeye başvurmuş olsa bile başvurunun kesin hükümle reddedilmesi üzerine kesinleşir. c) Peşin veya taksitle ödemede, idari para cezası kararının kesinleşmesinin beklenmesi söz konusu değildir. d) Kesinleşen idari para cezası kararı, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilebilmesi için il müdürlüğü tarafından Maliye Bakanlığınca ilan edilen tahsil dairelerine gönderilir İdari para cezasının artırılması İdari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında arttırılarak uygulanır sayılı Kanun kapsamında uygulanan idari para cezaları, her yıl Ekonomi Bakanlığı tarafından yayımlanmakta olan Ürün Güvenliği Tebliğleri ile güncellenmektedir. Bu nedenle 4703 sayılı 8/12

9 Kanun kapsamında uygulanacak cezalar ile ilgili her takvim yılı başından itibaren söz konusu Tebliğ hükümlerine göre işlem yapılır. 7) Özel kanunlarda idari yaptırımlar (Ürünlerin piyasaya arzının yasaklanması, piyasaya arz edilen ürünlerin toplatılması ve güvenli hale getirilmeyen ürünlerin bertaraf edilmesi kararı) 7.1. Bazı özel kanunlarda kabahatler özel yaptırımlara bağlanmıştır. Belirli bir süre için bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi, işyeri faaliyetinin geçici durdurulması, işyerinin kapatılması, ruhsat veya ehliyetin geri alınması, nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması, ürünün piyasaya arzının yasaklanması, piyasada bulunan ürünün toplatılması ve benzeri yaptırımlar bu kapsamda değerlendirilebilir sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanması Hakkında Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında kontrol (test ve muayene) sonucunda ürünün güvenli olmadığının tespit edilmesi halinde, yetkili kuruluşça; ürünün piyasaya arzının yasaklanması, piyasaya arz edilmiş olan ürünlerin piyasadan toplanması ve güvenli hale getirilmesinin imkansız olduğu anlaşılan ürünlerin, taşıdıkları risklere göre kısmen ya da tamamen bertaraf edilmesi kararı verileceği belirlenmiştir. Bu kararlara karşı yargı yoluna başvurulmuş olması kararın icrasını durdurmaz. Ancak ürünün piyasaya arzının yasaklanması ve piyasaya arz edilen ürünlerin toplatılması kararı hakkında mahkemece yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi halinde, Bakanlıkça verilen idari yaptırım kararının icrası (uygulanması) dava sonuçlanıncaya kadar durdurulur. 8) İdari para cezalarında zaman aşımı (KK. Md: 20-21) Kabahatler Kanunu, kabahatlerle ilgili iki tür zaman aşımı süresi öngörmüştür. Bunlardan ilki 20 nci maddede düzenlenmiş olan soruşturma zaman aşımı, ikincisi 21 inci maddede düzenlenmiş olan yerine getirme zaman aşımı dır Soruşturma zaman aşımı süresi Soruşturma zaman aşımının dolması halinde, kabahatten dolayı idari para cezası kararı verilemez. Soruşturma zaman aşımı süresi, kabahatler karşılığı uygulanan idari para cezası miktarına bağlı ve kademeli belirlenmiştir. Buna göre, soruşturma zaman aşımı süresi; a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde beş, b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasını gerektiren kabahatlerde dört, c) Ellibin Türk Lirasından az idari para cezasını gerektiren kabahatlerde üç, yıldır. Nispi nitelikli idari para cezasını gerektiren kabahatlerde soruşturma zaman aşımı süresi sekiz yıldır. Zaman aşımı süresi, kabahat olarak tanımlanan fiilin işlenmesiyle veya neticenin gerçekleşmesiyle işlemeye başlar. Kabahati oluşturan fiilin aynı zamanda suç oluşturması halinde suça ilişkin dava zaman aşımı hükümleri uygulanır Yerine getirme zaman aşımı süresi Kabahatler Kanunun 21 inci maddesinde, ceza kararının yerine getirilmesi için zaman aşımı hükme bağlanmıştır. Yerine getirme zaman aşımı süresi, idari yaptırım kararının kesinleşmesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren işlemeye başlar. Kanun hükmü gereği, idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zaman aşımı işlemez. Yerine getirme zaman aşımının dolması halinde, idari para cezasına ilişkin karar artık yerine getirilemez İdari para cezası kararını yerine getirme zaman aşımı süresi; a) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi halinde yedi, b) Yirmibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi halinde beş, c) Onbin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi halinde dört, d) Onbin Türk Lirasından az idari para cezasına karar verilmesi halinde üç, e) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin zaman aşımı süresi on, 9/12

10 yıldır. 9) İdari yaptırım kararı verme yetkisi (KK Md: 22 ve BSTB PGD Ynt. Md: 27) 9.1. Kabahatler Kanununun 22 nci maddesinde bir yandan, kabahat dolayısıyla idari yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen idari kurul, makam veya kamu görevlilerinin; diğer yandan da, kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde ise ilgili kamu kurum ve kuruluşunun en üst amirinin yetkili olduğu belirlenmiştir sayılı Kanun, alınacak önlemler ve uygulanacak idari yaptırımlar konusunda yetkili kuruluşların yetkili olduğunu belirlemiştir. Ancak, bu yetkilerin hangi makam ve merciler tarafından kullanılacağını açıklamamıştır. Bakanlıkların taşra teşkilatı, 3046 sayılı Kanun, Bakanlıkların teşkilat kanunları ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile belirlenen usul ve esaslara göre kurulmakta ve faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu çerçevede, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri, Bakanlık taşra teşkilatı olarak, yetki genişliği ilkesine ve 5442 sayılı Kanuna uygun olarak merkezi idarenin bir uzantısı olan valilikler bünyesinde kurulmuş ve görevlerini yerine getirmektedir. Diğer yandan, 5442 sayılı Kanunun çeşitli maddeleri ile, il genel idaresinin başı ve yetkili makamının vali olduğu, Bakanlıkların illerde teşkilat kurabileceği, bu teşkilâtın başında il idare şube başkanının bulunacağı ve bu teşkilâtın valinin emri altında olduğu ile valinin, ilde Devletin ve Hükümetin temsilcisi ve ayrı ayrı her Bakanın mümessili ve bunların idari ve siyasi yürütme vasıtası olduğu ve valinin ilin genel idaresine ilişkin görev, yetki ve sorumlukları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere ve Danıştay kararlarına göre vali il teşkilatının en üst amiridir Bu çerçevede, 4703 sayılı Kanuna göre uygulanacak idari yaptırım kararları, bu Kanuna dayanarak yürürlüğe konulan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliğinin 27 nci maddesinde belirtilen merci ve makamlar tarafından verilir Ancak, 4703 sayılı Kanuna göre yapılan denetim sonucunda, ürünün niteliği ve kullanım amacı bakımından tüketiciye sunulan ürün olması durumunda, Kabahatler Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrası ve 4703 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, 4077 sayılı Kanuna göre idari para cezası uygulanacak olması nedeniyle idari para cezası verme yetkilisi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 26 ncı maddesine göre mahalli mülki amirdir. 10) İdari yaptırım kararında yer alması gereken unsurlar İdari yaptırım kararına ilişkin tutanakta; a) Hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik bilgisi ve adresi, b) İdari yaptırım kararı verilmesini gerektiren kabahat fiili, c) Bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak bütün deliller (PGD tutanağı, test ve muayene raporu, fotoğraf, tanıtım ve kullanma kılavuzu vb.), d) Karar tarihi ve kararı veren kamu görevlilerinin kimliği açık bir şekilde yazılır. Tutanakta, ayrıca kabahati oluşturan fiil, işlendiği yer ve zaman gösterilerek açıklanır. 11) İdari yaptırım kararlarının tebliği Kanuna göre; idari yaptırım kararı, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilir. Tebligat metninde bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, merci ve süresi açık bir şekilde belirtilir. İdari yaptırım kararının ilgili gerçek kişinin huzurunda verilmesi halinde tutanakta bu husus açıkça belirtilir. Bu karara karşı başvurabileceği kanun yolu, merci ve süresine ilişkin olarak bilgilendirildikten sonra, kişinin karar tutanağını imzalaması istenir. İmzadan kaçınılması halinde bu durum tutanakta açıkça belirtilir. Karar tutanağının bir örneği kişiye verilir. Tüzel kişi hakkında verilen idari yaptırım kararları her halde ilgili tüzel kişiye tebliğ edilir. 12) İdari yaptırım kararlarına karşı başvuru yolu (yargısal yol) 10/12

11 Kabahatler Kanununun 3 üncü maddesinde, idari yaptırım kararlarına karşı diğer kanunlarda düzenlenmiş özel kanun yolları hariç bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; 27 nci maddesinde ise idari para cezası işlemlerinden doğan uyuşmazlıkların çözüm yerinin, sulh ceza mahkemeleri olduğu belirlenmiştir sayılı Kanun uyarınca yapılan denetim sonucunda, ürünün teknik düzenlemesine aykırı olduğunun tespiti halinde; a) Niteliği ve kullanım amacı bakımından münhasıran mal ve hizmet üretiminde (ticari ve mesleki faaliyetlerde) kullanılacak bir ürün ise, 4703 sayılı Kanuna göre idari para cezası uygulanacak olması nedeniyle kanun yoluna (yargı yolu) başvuruda görevli mahkeme, yetkili sulh ceza mahkemesidir. Üretici idari para cezası kararına karşı, kararın tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesinde dava açabilir (KK. Md: 27). b) Niteliği ve kullanım amacı bakımından tüketiciye sunulan ürün olması durumunda, Kabahatler Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrası ve 4703 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, 4077 sayılı Kanuna göre idari para cezası uygulanacak olması nedeniyle kanun yoluna (yargı yolu) başvuruda görevli mahkeme yetkili idare mahkemesidir (TKHK. Md: 26/3). Üretici idari para cezası kararına karşı, kararın tebliğ tarihinden 15 gün içinde yetkili idare mahkemesinde dava açabilir. c) Ürünün test ve muayenesi sonucunda güvensiz olduğunun tespit edilmesi halinde, 4703 sayılı Kanuna göre idari para cezası uygulanacak olması nedeniyle kanun yoluna (yargı yolu) başvuruda görevli mahkeme, yetkili sulh ceza mahkemesidir. Üretici idari para cezası kararına karşı, kararın tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesinde dava açabilir (KK. Md: 27) Ürünün güvensizliği nedeniyle piyasaya arzının yasaklanması, piyasaya arz edilmiş olan ürünlerin toplatılması ve güvenli hale getirilmesi imkansız olan ürünlerin bertaraf edilmesi kararı verilmiş ise bu karara karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurulur. Bu karar Bakanlık tarafından verildiği için yetkili idare mahkemesi Ankara İdare Mahkemesidir. Mahkemeye başvurulmuş olması, mahkemece yürütmenin durdurulması kararı verilmedikçe bu idari yatırım kararının yürütmesini durdurmaz. 13) Yürürlük Bu Genelge yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer, Genelge ekinde gönderilmekte olan 2013 yılı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Rehberi ve Programı yıllık olarak uygulanır. 14/8/2008 tarihli ve 2008/7 sayılı, 9/9/2008 tarihli ve 2008/8 sayılı ve 13/7/2010 tarihli ve 2010/1 sayılı Genelgeler yürürlükten kaldırılmıştır. Yukarıda açıklanan çerçevede, il müdürlüklerimizde görevli tüm personelimizin görevlerini aksatmadan, zamanında, tam ve etkin bir şekilde yerine getirmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini önemle rica ederim. Prof. Dr. Ersan ASLAN Bakan a. Müsteşar 11/12

12 EK: 2013 Yılı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Rehberi ve Programı (103 sayfa) DAĞITIM: Metroloji Ve Standardizasyon Genel Müdürlüğü Avrupa Birliği Ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliği İl Müdürlükleri 12/12