TIP ETİĞİ VE TIP HUKUKU DERNEĞİ BÜLTENİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TIP ETİĞİ VE TIP HUKUKU DERNEĞİ BÜLTENİ"

Transkript

1

2 TIP ETİĞİ VE TIP HUKUKU DERNEĞİ BÜLTENİ BULLETIN OF MEDICAL ETHICS AND LAW SOCIETY Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği a. Sahibi Prof. Dr. Ayşegül Demirhan Erdemir Editörler Doç. Dr. Arın Namal Prof. Dr. jur. Hakan Hakeri Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Prof. Dr. İbrahim Başağaoğlu Yayın Kurulu Prof. Dr. Ayşegül Demirhan Erdemir Prof. Dr. Esin Kahya Prof. Dr. Öztan Öncel Prof. Dr. Nil Sarı Doç. Dr. İbrahim Başağaoğlu Doç. Dr. Hanzade Doğan Doç. Dr. Hakan Hakeri Doç. Dr. Nüket Örnek Büken Doç. Dr. Zafer Zeytin Dr. Elif Atıcı Dr. Hakan Ertin Dr. Gülsüm Önal Gürsoy Editörlerin Yazışma Adresi Doç. Dr. Arın Namal İstanbul Universitesi İstanbul Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı, Horhor cad Fatih-İstanbul Prof. Dr. jur. Hakan Hakeri Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usulü Hukuku Anabilim Dalı Alaettin Keykubat Kampüsü Konya Düzenleme Nobel Tıp Kitabevleri - Çapa-İstanbul Tel: (0212) Baskı/Cilt Nobel Matbaacılık Basım Tarihi: Ekim 2007 Dernek üyelerine ücretsiz dağıtılır. Dernek Aidatları Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği üyelik aidatı 25 YTL dır. TIP ETİĞİ VE TIP HUKUKU DERNEĞİ Hesap Numarası Türkiye İş Bankası Kadıköy Şubesi Hesap No: 1187/

3 EDİTÖRLERDEN Değerli Okurlar; Temmuz ayının başında, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tıp hukuku alanında çok önemli bir adım olarak değerlendirilebilecek bir karar verdi. Karara konu olayda hasta, hekimin tedavi için yazdığı ilaçları kullandıktan sonra mide kanaması geçirmiştir. Bunun üzerine hastanın açtığı tazminat davası yerel mahkeme tarafından reddedilmiştir. Yargıtay yerel mahkemenin ret kararını bozmuştur. Bozma gerekçesinde şu hususlara dikkat çekilmiştir: "Davalı tarafından davacının bu konuda bilgilendirildiğine ve gerekli önlemlerin alındığına ilişkin davalı doktorun mücerret beyanı dışında dosyada herhangi bir bulgu ve belge yoktur. Ayrıca, tedavi öncesi mide şikâyeti olan davacının bu konuda uyarılmasına ve soru sorulmasına rağmen, kendi sağlığını riske atacak şekilde bu durumu bildirmeyerek ve ısrarla bu ilacı 9 gün kullanarak mide kanaması geçirmesine sebebiyet vermesi de hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Üniversiteden seçilecek üroloji, gastroloji, dahiliye uzmanlarının bulunduğu üç kişilik bilirkişi heyetinden alınacak açıklamalı raporla belirlenip, sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yeterli açıklamayı taşımayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir." Bu kararın önemi, aydınlatma konusunda Yargıtay ın çığır açan 70 li yıllardaki kararından sonra, tekrar bu alanda çok önemli bir belirleme yapmasında kendisini göstermektedir. Kararda Yargıtay bir yandan aydınlatma zorunluluğuna işaret etmekte ve yan etkiler konusunun da aydınlatma kapsamında olduğunu belirlemekte ve ayrıca bu konunun ispatının da hekimin yükümlülüğü altında olduğunun altını çizmektedir. Belirtmek gerekir ki, Yargıtay kararını önemli kılan husus, malpraktis iddiasından çok, Yargıtay ın aydınlatma hususunu ön plana çıkarmasıdır. Böylece malpraktis davalarında ispatı çok zor olan hatalı tıbbi uygulama yerine sadece aydınlatmanın yapılmamış olması bir tazminat nedeni olarak kabul edilmektedir. Bugün yabancı ülke tıp hukuku uygulamalarında, hastalar artık sonuç alınması çok güç olan malpraktis iddialarıyla uğraşmamakta, çoğu kez birçok hekimin eksik noktası olan aydınlatmama ile yetinerek tazminat talep etmektedirler. Yargıtay kararı bu yöndeki bir eğilimi çok açık bir biçimde ortaya koymamakla beraber, bu kararın bu yönde bir adım olduğu yorumu yapılabileceği kanaatindeyim. Hepinize sağlıklı günler dilerim. Prof. Dr. Hakan Hakeri Merhaba! Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği Bülteni nin 4. sayısını size ulaştırmış bulunuyoruz. Bülten i tıp fakülteleri, hukuk fakülteleri ve barolar çerçevesinde, gittikçe daha çok isme ulaştırma gayreti içindeyiz. Aldığımız olumlu değerlendirmeler, ulaşan katkılar, bizi teşvik ediyor. Geçen sayımızın kapağında yer alan, Dişhekimi Sayın Yener Oruç un Hastanelerimiz adlı fotoğraf sergisine ait kare, çok ilgi gördü. Bu sayımızın kapağında aynı sergiden bir başka kare yer alıyor ve bu kez sizleri etkileyen o karenin, bir hastaya değil de bir hasta yakınına ait olduğunu görüyorsunuz. Evet, sağlık kurumu içinde elinde hasta dosyası, Röntgen filmi ile boynu bükük, ürkek, üzgün duran o çelimsiz adam, bir hasta değil. O, hasta bir kız çocuğunun babası. Bu fotoğrafla bütün ilgililere, tıp alanında hasta yakınının da hasta kadar dikkate alınması, saygı, anlayış görmesi gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Hasta hakları içerisinde, hasta yakınlarının da hakları tanımlanmıştır. Bu hakları tanımamız, gözetmemiz vazgeçilmez önemdedir. Bu sayımızda yine ilginizi çekecek yazılar bulacağınıza inanıyoruz. Dernek Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Demirhan Erdemir, derneğin yaşama geçirmekte olduğu projelerinden söz ediyor. Prof. Dr. Hakan Hakeri, Trabzon da gerçeklştirilen IV. Türk-Alman Tıp Hukuku Sempozyumu nu anlatıyor. Tıp doktoru, aynı zamanda tıp etiği ve tıp tarihi doktora derecesine sahip Dr. Hakan Ertin in kaleme aldığı, 2006 yılında 26 ülkenin desteğini alarak Nobel Barış Ödülü ne aday gösterilen psikiyatrist Prof. Dr. Vamık Volkan ın büyük başarılarına dikkat çeken yazı, kuşkusuz ilgi görecek. Uludağ Üniversitesi Deontoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Murat Civaner in yazısı, Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği nin rotasını değerlendiriyor. Istanbul Tabip Odası Etik Kurulu Başkanı Doç. Dr. Kadircan Keskinbora nın, kurulun çalışmalarını özetleyen yazısı, önemli bir değerlendirme. Tıp tarihi ve tıp etiği camiası, bir yıl önce yitirdiğimiz, bilimsel ve insani kişiliği hepimizi derinden etkileyen Prof. Dr. Ali Haydar Bayat ı hep anıyor ve anacak. Bu sayımızda Prof. Dr. İbrahim Başağaoğlu, onun örnek kişiliğini yansıtan bir anısını paylaşıyor bizlerle. Adli tıp uzmanı Doç. Dr. Nevzat Alkan ın, Amerika Birleşik Devletleri nde Ölüm Araştırması Ofislerinin yapılanmasını ve çalışma biçimini anlatan yazısı, Bülten e değerli bir katkı. Bir diğer değerli katkı, Istanbul Sağlık Müdürlüğü Hasta Hakları Koordinatörü Uzm. Dr. Gülsüm Önal ın kendi koordinatörlüğünde yürütülen çalışmaları tanıtan makalesi. Bu sayıda, sağlık kurumlarında bir kalite ve standart ölçütü haline gelen etik danışmanlığa da değindik. Hekimlerin sosyal sorumlulukları doğrultusunda gerçekletirdikleri bir uluslar arası örgütlenme Atom Savaşlarını Önlemek İçin Uluslar arası Hekim Birliği (IPPNW), bu sayımızda Çernobil in 20. yılında gerçekleştirdikleri uluslar arası kongreye değinilmek üzere söz konusu ediliyor. İlginizi çekeceğine inandığımız bir yazı da, sosyoloji uzmanı, tıp etiği alanında yüksek lisans tezi hazırlamakta olan Gül Kızılca Yürür ün, Amerika Birleşik Devletleri nde organ ve doku nakli yasalarına gözgezdiren yazısı. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi nde bu yıl Prof. Dr. Feyza Erkan Krause yönetiminde uygulamaya konulacak, 30 ülkede benzerleri yaşama geçirilmekte olan Sağlıkta Değerler Projesi nin ilk adımı olan önemli bir bilimsel etkinliği anlatan bir yazı ile de buluşacaksınız sayfalarımızda. BÜLTEN de birbirinden farklı konuların yanyana işlendiklerini görüyorsunuz. İlgili herkes, dilediği tıp etiği ve tıp hukuku konusuna dikkat çekebilsin istediğimizden, bu yaklaşımımızı sürdüreceğiz. Değerli hukukçularımız, sosyologlarımız, psikologlarımız, hekimlerimiz, tüm sağlık alanı çalışanlarımız, tıp etiği ve tıp hukuku çerçevesinde dikkat çekmek istediğiniz her konuya ilişkin yazılarınızla sayfalarımızda yer almanızı bekliyoruz. Saygıyla. Doç. Dr. Arın Namal - 3 -

4 TIP ETİĞİ VE TIP HUKUKU DERNEĞİ NİN ETKİNLİKLERİ YURT İÇİNDE VE YURT DIŞINDA İLGİ GÖRÜYOR Prof. Dr. Ayşegül DEMİRHAN ERDEMİR Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği Başkanı Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği büyük gelişmeler göstererek hem yurt içinde hem de yurt dışında kısa zamanda tanındı. Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği 2005, 2006 ve 2007 yıllarında İstanbul da ve Bursa da seminerler düzenledi, İstanbul da 2005 ve 2006 yıllarında uluslararası katılımlı 2 sempozyum gerçekleştirdi. 1. Uluslararası Katılımlı Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Sempozyumu 27 Mayıs 2005 de İstanbul da İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalları, Istanbul Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji Anabilim Dalı tarafından yapıldı, yurt içi ve yurt dışından tıp etiği ve tıp hukuku alanlarının önemli isimlerini aynı platformda buluşturdu. Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kuruluna (TTB-UDEK) 7 Ekim 2006 da Gözlemci Üye olarak kabul edildi. Derneğin diğer faaliyetleri arasında şimdiye kadar 3 sayısı yayınlanmış BÜLTEN imiz bulunmaktadır. Editörlüğünü Doç. Dr. Arın Namal ve Doç. Dr. Hakan Hakeri nin yaptığı BÜLTEN, bir dergi niteliğinde hazırlanmakta, Türkiye deki ilgili tüm yerlere ve yurt dışına dağıtılmaktadır. Yönetim Kurulu Üyeleri: Ön sırada soldan sağa; Prof. Dr. Ayşegül Demirhan Erdemir Doç. Dr. Arın Namal, Prof. Dr. Nil Sarı, Prof. Dr. Öztan Öncel İkinci sıra soldan sağa; Psikolog Güney Usmanbaş, Dr. Hakan Ertin, Prof. Dr. İbrahim Başağaoğlu Genel Kurul Divanı Prof. Dr. Ayşegül Demirhan Erdemir Doç. Dr. Mehmet Okka Dr. Elif Vatanoğlu, Vet.Hek. Sezer Erer 2. Uluslararası Katılımlı Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Sempozyumu ise İstanbul Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı tarafından düzenlendi. Konusu Yüksek Teknoloji Tıbbı-Etik ve Hukuki Sorunlar olan bu sempozyuma da yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda önemli araştırmacı katıldı. Bu etkinliklerde John Harris, Brigitte Tag, Gisela Bochenheimer Lucius, Jochen Taupitz, Darryl Macer gibi dünyaca ünlü bilim insanları ile sorunları birlikte tartışmanın ayrıcalığı yaşandı. Derneğin seminerleri, kış ve yaz ve yine kış ve yaz dönemlerinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Tıp Tarihi ve Deontoloji Anabilim Dalı, İstanbul Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim dalında düzenlenmiştir. Derneğin şimdiye kadar 2 kitabı yayınlanmış olup, bunlar derneğin şimdiye kadar düzenlemiş olduğu iki simpozyumun bildiri kitaplarıdır. Bu kitaplarda hem yurt içinden, hem de yurt dışında tanınmış tıp etikçilerinin ve hukukçuların yazıları yer almaktadır. Derneğin web sitesi geliştirilmekte olup, web adresi: www. tipethukder.4t.com dur. Derneğin İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğüne bildirilen adresi tipetigivetiphukuku@ gmail.com dur. Şu anda Ekim 2007 de Antalya da yapılacak olan 1. Uluslararası Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Kongresi hazırlıkları sürmektedir. Bu kongre, Organ ve Doku Nakillerinde Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Sorunları başlığı altında toplanacaktır. Şimdiye kadar, konusu oldukça spesifik olan bu kongreye yurt içi ve dışından 150 ye yakın başvuru yapılmıştır. Bu kongre, derneğin uluslar arası katılımlı ilk iki kongresi ardından ilk uluslar arası kongresi olup, derneğimiz ile Akdeniz Üniversitesi Hukuk ve Tıp Fakülteleri nin yürüttüğü işbirliği ile Antalya da gerçekleştirilecektir

5 Kongreyi yurt dışından iki tanınmış kuruluş desteklemektedir. Bunlardan biri IMGB (Institut für Deutsches Europaisches und Internationales Medizinrecht Gesundheitsrecht und Bioethik der Universitäten Heidelberg und Mannheim / Heidelberg ve Mannheim Üniversiteleri Alman-, Avrupa ve Uluslararası Tıp Hukuku, Sağlık Hukuku ve Biyoetik Enstitüsü), diğeri de All Indian Bioethics Association dur. Derneğin bu uluslararası kongreleri 4 yılda bir yapılacak olup, diğer ara yıllarda da uluslararası katılımlı sempozyum ve kongreler yapılacaktır. Bu arada derneğin yayın organlarından biri olacak bir yıllığın yayınlanmaya başlaması hususunda da çalışmalar başlamış bulunmaktadır. Bu konudaki hazırlıklar derneğimiz üyelerinden Doç. Dr. Arın Namal ve tarafımdan yürütülmektedir. Yıllık, Türkçe, İngilizce ve Almanca olarak yayınlanacak ve uluslararası bir özellik taşıyacaktır. Bu konuda yayınevi ile görüşmede basımı hususunda olumlu görüşler elde edilmiştir. Yıllığın ilk sayısı 2008 yılında yayınlanacaktır. Yine derneğin tüzüğünde de kayıtlı olan dernek bilimsel çalışma kolları 15 Haziran 2007 de çeşitli alanlarda projelerini başlatmış bulunmaktadırlar. Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği Genel Kurul Toplantısı 17 Mayıs 2007 de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalında yapıldı. Yeni yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri aşağıda yer almaktadır: Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği Yönetim Kurulu Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği Denetim Kurulu Prof. Dr. Ayşegül ERDEMİR Prof. Dr. İbrahim BAŞAĞAOĞLU Prof. Dr. Öztan ÖNCEL Prof. Dr. Nil SARI Doç. Dr. Arın NAMAL Uz. Dr. Hakan ERTİN Psik.Güney USMANBAŞ Başkan 2. Başkan Genel Sekreteri Üye Üye Üye Sayman Doç. Dr. Hanzade DOĞAN Prof. Dr. Zuhal ÖZAYDIN Dişhekimi Metin ÖNCEL DERNEĞİN YENİ ÜYELERİ (2007) Doç. Dr. Mehmet Selçuk Üniv. drokka@gmail.com Okka Meram Tıp Fak. Göz Hastalıkları AD Akyokuş-Konya Uzm. Dr. Osman Usmanbaş Rıhtım Cad. Recaizade Sk. 2/2 Kadıköy- İstanbul Prof. Dr. İstanbul Üniv. eyuludag@superonline.com Seyfettin Uludağ Cerrahpaşa Tıp Fak. Kadın Hastalıkları ve Doğum AD. Cerrahpaşa- İstanbul Yrd. Doç. Dr. Çukurova Üniv. tasalan@cu.edu.tr Sultan Alan Adana Sağlık Yüksek Okulu Numuna Hast. Yanı Adana - 5 -

6 POLİTİKA + TIP = V.V. Dr. Hakan ERTİN M.D., PhD. hakanertin@gmail.com Biraz bilmece, biraz denklem gibi olsa da bu başlığı kullanmayı ilgi mekanizmaları açısından tercih ettim. Bu makalede önemli birinden bahsedeceğim ve bu kişiye şiddetle dikkat çekmek isteği içindeyim. Sosyal bilimler ile tıbbı bir arada yorumlamayı (sosyal bilimler ve tıp ilişkisi gerçekten kafa yorulması gereken ve başka bir yazıda daha detaylı bir biçimde ele alınması gereken bir konudur) oldukça önemsediğim için V.V. benim için çok önemli bir figürdür. Evet denklemi açmaya başlayalım. V.V. = Vamık Volkan Türk bilim adamları arasında gerçekten istisnai bir yeri olan Vamık Volkan, 1932 yılında Lefkoşe de doğdu yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Amerika ya giderek psikiyatri alanında çalışmaya başladı. Kendisi yaklaşık 20 yıldır Virginia Üniversitesi nde çalışmakta olup, politik psikoloji dehası olarak adlandırılmaktadır. Daha da önemlisi 2006 yılında 27 ülkenin desteğini alarak Nobel Barış Ödülü için aday gösterilmiş olmasıdır. Tıp ve sosyal bilimler parametrelerinin beraber kullanılmasının, etik alanında çok tartıştığımız konulara hayati çözümler üreteceğine inanıyorum. Sosyal bilimlerle uğraşanların tıp alanına giren konularda şaşırtıcı yorumlar yaptıklarını son yıllarda fazlasıyla görüyoruz. Bir tıp doktorunun ise tıp camiasının dışında, siyaset bilimciler tarafından daha fazla tanınması ilgi çekicidir. Şunu itiraf etmeliyiz ki; Vamık Volkan Türk tıp topluluğu içinde hak ettiği ilgiyi görememiştir. Sosyal bilimcilerin tanıyıp bizim fark edemediğimiz bu bilim adamını tanıtmak ise sanırım bizim disiplinimizin konusudur. Psikoloji argümanlarını kullanarak, sosyal alana dahiyane çözümler taşıyan bir hekim olan Volkan, Filistin ile İsrail arasında, kuzey fiyortlarında 3 yıl süren gizli görüşmelere katılarak, iki taraf arasında uygun psikolojik ortamın oluşturularak çözüme ulaşılmasına yardımcı olmaya çalışmıştır. Bu pek alışık olmadığımız bir yöntem gibi durmaktadır ki; sanırım buradaki katkılarından dolayı da Nobel Barış Ödülü ne aday olması bir başka şaşırtıcı olaydır bizler için. Kitleler arasında çatışmaları önleyecek çalışmalar yapması, barış için çaba harcaması, hekimliğin temel ilgi konusu olan insan yaşamı ve buna bağlı olarak insan onuruna katkısı sebebiyle ayrıca dikkate değerdir. Vamık Volkan ın psikiyatri sahasına cesur katkısı ise, Sigmund Freud dan beri var olan psikanalizin milletlerarası ilişkilere katılmaması geleneğini yıkmasıdır. Freud 1932 de Albert Einstein a gönderdiği mektupta bunu dile girmiştir ve bu da psikanaliz çevrelerinde bir gelenek olmuştur. Ankara Ünv. Tıp Fak. Mezunu olmasına karşılık bizim maalesef pek de fazla tanımadığımız bu bilim adamımız, merkezi Viyana da bulunan World Council for Psychotherapy (Dünya Psikoterapi Konseyi) tarafından verilen ve dünyanın en prestijli ödülü sayılan Sigmund Freud Ödülü ne ve The American College of Psychoanalysts adlı kuruluş tarafından her yıl en iyi psikoanalitik eğitimi veren kişiye sunulan En İyi Eğitmen Ödülü ne 2006 yılında layık görülmüştür. Vamık Volkan, uluslararası bir kurum olan Dünya Siyaset Psikolojisi nin kurucularındandır ve ilk başkanıdır. Vamık Volkan; Gürcistan da ve Arnavutluk ta toplumsal sorunların çözümü için çalışmış; İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların önlenmesi amacıyla yapılan toplantılara katılmıştır. ABD eski Başkanlarından Jimmy Carter ın danışmanlığını yapan Volkan, 2002 yılında Türk-Ermeni Barışma Komitesine üye olmuştur. Bu önemli bilim adamına, bir tıp tarihçisi olarak yaşarken dikkatleri çekmek amacıyla kaleme alınan bu yazının sonunda bir kez daha tıp mensuplarının toplum hayatında daha etkin roller üstlenebileceğini vurgulamak ve bunun için de gerekli organizasyon ve toplantıların yapılmasının önemini dile getirmek istiyorum. Tıp; katı, sert ve yüksek duvarlarını yıkıp multi-disipliner yaklaşımlara sıcak baktığı sürece yukarıda örneğini gördüğümüz politik psikiyatri gibi kavramlara daha kolay ulaşacağımız bir vakıadır. Bu tür açılımlar için illa ki dahiler gerekmeyecektir... TIP ETİĞİ VE TIP HUKUKU DERNEĞİ: BİRLEŞİM Mİ KESİŞİM Mİ? Dr. Murat CİVANER Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji AD mcivaner@gmail.com Aralık 2004'te kurulan Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği, tüzüğünde yer alan bilgilere göre temel olarak, a) tıp etiği ve tıp hukuku alanlarında bilimsel çalışmaların geliştirilmesine, b) tıp etiği ve tıp hukuku eğitiminin çağın koşullarına uygun biçimde gerçekleşmesine ve c) sağlık kuruluşlarındaki tıp etiği ve tıp hukuku sorunlarının çözülmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu amaçların ifade ediliş biçiminden, Dernek in her iki alanda da çalışmayı hedeflediği sonucuna ulaşı

7 labilir. Bununla birlikte, çalışma alanı daha açık tanımlanmaya çalışıldığında, temel olarak iki olasılık ortaya çıkıyor. Birinci olasılıkta Dernek in çalışma alanının, felsefenin bir alt dalı olarak tıp etiği ile kapsamı, etkinlik amacı, nitelikleri yeni yeni belirlenmeye başlayan bir uğraş alanı olarak tıp hukuku nu kapsadığı ileri sürülebilir. Diğer deyişle, bu iki alandan birinde yapılacak çalışmalar tüzükte belirtilen amaçlar açısından uygun olacaktır. Alanların birbirine göre önceliği bulunmamaktadır; her iki alandan yapılacak katkıların Dernek etkinliklerini zenginleştirmesi hedeflenmiştir. Diğer olasılığa göre, Dernek in temel çalışma alanı, tıp etiği ve tıp hukuku ya da daha geniş anlamıyla sağlık hukuku alanlarının kesiştiği kümedir. Tıp etikçileri ile sağlık hukuku alanında uzmanlaşmış / yoğunlukla o alanda çalışan hukukçular bu kümeye yönelik olarak birlikte çalışırlar. Bu kümeyi daha iyi anlayabilmek için tıp/sağlık hukuku alanının tanımını düşünmek yararlı olabilir. İsmi dikkate alındığında bu çalışma alanının hukuka ait olduğunu görüyoruz; kısaca, sağlık hizmeti sunanların ve alanların yasal hak ve sorumlulukları ile uğraştığı söylenebilir. Hekimlerin mesleklerini uygularken karşılaştıkları hukuki sorunlardan sağlık kurumlarının malpraktisteki sorumluluğuna, yasal çerçevede tanınmış hasta haklarına ilişkin uygulamalara pek çok konu tıp/sağlık hukuku kapsamına sokulabilir. Tıp/sağlık hukukunun tıp etiğiyle kesiştiği kümede ise, tanımlardan gidersek, var olan ve olması gereken yasal düzenlemelerin ele alındığı düşünülebilir; bu kümeye ait etkinlikler, söz konusu yasal düzenlemeleri, normatif etiğin gerekçelendirdiği ahlaki kurallar açısından değerlendiriyor olmalı. Bu anlamıyla meslek ahlakına ilişkin düzenlemeler, diğer deyişle tıp deontolojisi ve yasal hasta haklarının neler olduğunu tanımlayan metinler de bu alanda değerlendirilebilir. Kişisel olarak, bu kesişim kümesinin Dernek in çalışma alanını daha doğru tanımladığını düşünüyorum; Dernek etkinlikleri bu kümeye yoğunlaştığı ölçüde özgün, pratiğe ilişkin ve dolayısıyla, amaçlandığı gibi, sağlık hizmeti sunanlara ve alanlara yardımcı olacaktır. İSTANBUL TABİP ODASI ETİK KURULU Prof. Dr. H. Kadircan KESKİNBORA Göz Hastalıkları Uzmanı Deontoloji, Tıp Tarihi ve Etiği Uzm. keskinbora@superonline.com İstanbul Tabip Odası üyesi olan bütün hekimlere, katılım daveti ve çalışmaları duyurulan kurullardan biri de Etik Kuruldur. Çağrıya cevap veren üyeler 12 Aralık 2006 tarihinde toplanmış bundan sonraki toplantılarını da her ayın ilk Perşembe akşamı olacak şekilde organize etmiştir. Kurul, Hekimlik pratiğinde ortaya çıkan ve İstanbul Tabip Odası yönetiminin önerdiği veya görüş istediği olgu ve konular hakkında görüş oluşturmak, Sağlık ortamlarına hekimlik pratiği ve uygulamaları ile ilgili olarak etik ve bilimsel davranışa yönelik politikalar oluşturmak ve bunu deklare etmek, Konu ile ilgili bütün taraflarla iletişim kurarak hekimlik uygulamalarında etik davranış modelleri geliştirmek suretiyle hekimlerde farkındalık yaratmak ve klavuzlar hazırlamak, Günlük mesleki uygulamalar sırasında ortaya çıkan usule ve bilime uygun olmayan işlemler hakkında çalışmalar yapmak ve öneriler oluşturmak üzere çalışmalarına başlamıştır. Ayrıca, çeşitli konularda çalışmak üzere alt gruplar oluşturulmuştur. Etik Kurul çalışmalarının yönetilmesi, çalışmalarının düzenlenmesi ve kayıtlarının tutulması açısından Etik Kurul Başkanlığı için Doç.Dr.Kadircan Keskinbora, Sekreterliği için Dr. Ali Demircan ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kururlu ile ilişkiler için İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Demirdizen görevlendirilmiştir. Her ayın ilk Perşembe gününün akşamında olağan toplantı kararı ile her ay en az bir kez toplanmayı hedefleyen kurul, bugüne kadar 6 kez toplanmıştır. Toplantılar ortalama 14 (10 ile 16 arasında değişen üye sayısı ile) üye katılımıyla gerçekleşmiş olup toplantı tutanakları ve kararları İstanbul Tabip Odası web sayfasında yayınlanarak bütün hekimlerimizin bilgisine sunulmuştur. Bu toplantılarda, 1. Aydınlatılmış Onam Formunu standartlaştırma çabasıyla bir Standart Aydınlatılmış Onam Formu oluşturulmuştur 2. Acil Hekimlik Uygulamalrında karşılaşılan etik sorunlar tartışmaya açılmış ve bu konuda etik ve bilimsel davranış farkındalığı oluşturulmaya çalışılmıştır. Halen bu konularda görüş alış verişi devam etmektedir. 3. Yeni Türk Ceza Kanunda Sağlık Mensuplarının İhbar Yükümlülüğü üzerinde görüş alış verişi yapılmış bu maddenin yarattığı Tıbbi, Etik ve Hukuksal sorunlar masaya yatırılmıştır. Konuyla ilgili çalışma tamamlandığında hekimlerimizin ve kamuoyunun bilgisine sunulacaktır. 4. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu tarafından görüş istenen inceleme dosyaları görüşülüp tartışılmıştır. 5. Tıp Fakülteleri ve Eğitim Hastanelerinde yapılan uzmanlık eğitimleri için İstanbul Tabip Odasına yapılan şikayet dosyalarından örneklerin oluşturularak asistanlarda bu konularda farkındalık yaratmak ve konuya sahiplenmelerini sağlamak amacıyla örnek dosyaların oluşturulması için alt komisyon kurulmuştur. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan ın ilk çalışmalarımızda sunduğu Mesleki Etik Bildirge üzerinde henüz çalışmaya başlanamamış olup konu, ilk müsait gündeme alınacaktır. Halen Etik Kurul çalışmalarına katılan üyelerin listesi aşağıdadır: Özdemir Aktan, Orhan Arıoğul, Hüseyin Demirdizen, Ali Demircan, Şefik Görkey, Kadircan Keskinbora, İmdat Elmas, Gürsu Kıyan, Gürkan Sert, Yıldız Ertuğ Ünder, Erol Ünder, Faruk Yıldız, Süheyla Ağkoç, Yeşim Işıl Ülman, Saffet Ercan, Tolga Güven, Selahattin Kuşhan, Bilgi Baca, Serpil Yaylacı. Etik Kurul çalışmalarının halen, gönüllülük esasıyla yürütülmekte olup İstanbul Tabip Odası üyesi meslektaşlarımızın tümüne açıktır. Saygılarımla - 7 -

8 RAHMETLİ HOCAMIZ PROF. DR. ALİ HAYDAR BAYAT IN DERS ALINACAK BİR DAVRANIŞI Prof. Dr. İbrahim BAŞAĞAOĞLU İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği Bülteni nin Ocak 2006 da çıkan ilk sayısında Dernek Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Demirhan Erdemir Hocamızın dördüncü sayfada yer alan Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Derneği nin Amaçları Hakkında başlıklı yazısının son paragrafında, dernek, güler yüzlü ve iletişime açık bir kuruluş olarak tanımlandıktan sonra oluşturduğu her tartışma platformunda katılımcıların konuşma, tartışma isteğini baskılayacak kibirliliğin, anlayışsızlığın ve saygısızlıkların var olamayacağı, etik ve hukuk disiplinlerine yaraşır bir atmosfer yaratacaktır ifadeleri yer alıyordu. Bültenin editörlerinden Doç.Dr. Arın Namal da aynı sayıdaki Başlarken başlıklı yazısının sonlarına doğru derneğin kibirli, hoşgörüsüz her tutumun karşısında olacağını vurguluyordu. İlk sayıdaki bu satırları okuyunca memnuniyetimi sayın Namal ile paylaşıp, işte arzu edilen, özlenen erdemler. Dilerim, çok az sayıda olan meslektaşlarımız bundan sonra profesyonel olarak içinde bulundukları ortamın gereğini yerine getirirler ve güzide bir topluluk oluşturarak örnek olurlar demiştim. Fakat ne yazık ki geçen zaman, bilim alanında çalışanlar arasında bu erdemlerin yeterince önemsenmediğini gösterdi. Yine üzülerek belirteyim ki, boyutları da her geçen gün artmakta. Öyle bir zaman dilimine girdik ki, insanlarda zaten olması gereken dürüstlük, güvenilirlik, yardımseverlik, doğruluk, samimiyet, güler yüzlülük, çalışkanlık, onurlu olmak, riyakar olmama, saygınlık gibi birçok özellik bugün farklı algılanmaktadır. Beni şaşırtan da bu Niçin bu değerlerden uzaklaştık? Niçin insan olmanın gereği olan bu özellikleri bir kenara bırakıyoruz? Geçenlerde yazışma dosyamdan bir evrakı ararken rahmetli Prof. Dr. Ali Haydar Hocamın gönderdiği tarihli mektubunu gördüm. Bugün, asistanların hocalarına yapmadığı bu örnek davranışı belki birilerimiz ders alır düşüncesiyle kaleme alıyorum. Rahmetli Hocamız, kendisine doldurması için verdiğim anket formunu hemen dolduramamış olması bir yana, yollamayı geciktirdiği için ne kadar üzgün olduğunu, gerekçesini açıklayarak şöyle belirtmektedir: Kongre çantam elime geçer geçmez ilk işim sana verdiğim sözü yerine getirmek oldu. Bugün kargo ile yolluyorum diyor ve elime geçtiğinden emin olmak için de Aldığında beni haberdar edersen sevinirim. diyordu. Rahmetli Hocamla bir araya geldiğimizde, zaman zaman toplantılarda karşılaştığı, şahit olduğu ya da kendisine aktarılan bilgilerden. meslektaşlarımızın birbirlerine yönelik kırıcı davranışlarını üzülerek anlatırdı. İzmir den bir toplantı için İstanbul a geldiği bir gün, Anabilim Dalı mızda yaptığı sohbet bu konuda verilmiş bir ders niteliğindeydi. O konuşmada bulunan arkadaşlarım bunu çok net bir şekilde hatırlayacaklardır. Hocamız bilimsel yeterliliğe çok önem verirdi. Ancak, kişiliği hep bunun üzerinde tutardı. Gördüğü hatalarda kırmadan, incitmeden uyarır, yol gösterirdi. Ne yazık ki, kendisine en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde erken sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Rahmetle anıyor, kişiliğini örnek alarak yeni kuşaklara aktarmayı görev sayıyorum

9 Hocamız Prof.Dr. A.Haydar Bayat ın Ege Üniversitesi Tıp Fakültesindeki Çalışma Odası 23 Mayıs İZMİR Dr. İbrahim Başağaoğlu ve Dr.Adnan Ataç a kitabını imzalarken ( ) - 9 -

10 AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ NDE ÖLÜM ARAŞTIRMASI OFİSLERİ ve ÜLKEMİZ AÇISINDAN DEĞERLENDİRME Doç. Dr. Nevzat ALKAN İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı Sevgili Tıp Etiği ve Tıp Hukuku Bülteni okuyucuları. Bültenin bu sayısında sizlere Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Adalet Bakanlığı nca Haziran 2007 de yayınlanmış bir raporu temel alarak, o ülkedeki ölüm araştırması sisteminden bahsetmek istiyorum. Yazının devamında, bu raporu temel alarak ülkemizdeki durum ile ilgili de bazı değerlendirmelerde bulunacağım. Söz konusu raporun başlığı; Ölüm Araştırması Ofisleri, 2004 (*) biçimindedir. Söz konusu rapordaki bilgilere geçmeden önce biraz ABD ve bu ülkede gerçekleştirilen ölüm araştırması işlemleri ile ilgili bilgilerin aktarılması uygun olacaktır. ABD, nüfusu yaklaşık 300 milyon kişi olan, 50 eyalet ve 1 federal yönetim toprağından oluşmuş ve resmi olarak 04 Temmuz 1776 yılında kurulmuş bir devlettir. Söz konusu ülkenin uygulamaları her eyalet bazında kendine has kurallar ve düzenlemeler içerir. Ölüm araştırması sistemi de bu biçimde eyaletler arasında farklılıklar gösteren bir yapılanma içermektedir. Ölüm araştırmasında ana olarak 2 ana sistem mevcuttur. Bunlardan birincisi; tıbbi muayeneci sistemidir (medical examiner system), diğeri ise koroner sistemdir (coroner system). Her iki sistem arasında yapılanma modeli açısından önemli farklılıklar söz konusudur. Ölüm araştırması ofislerinin işlevi şudur; ülkede meydana gelen ölümler ana olarak cenaze evlerine (funeral homes) yansır. Eğer söz konusu ölüm olayı ile ilgili herhangi bir şüphe, herhangi bir şikayet-ihbar ya da herhangi bir adli yön (kaza, cinayet, intihar, hastane ölümü vs.) mevcut ise bu tür ölüm olayları ölüm araştırması sisteminde yer alan ofislere (tıbbi muayeneci ofisi ya da koroner ofis) yansırlar. Söz konusu ofislerin temel görevi kendilerine yansıyan ölüm olayları ile ilgili araştırma yapmak, ölümü, sebebini, ölümde yer alan etmenleri ve ölümde sorumluluğu olan kişilerin konuyla ilişkisini ortaya koymaktır. Bu amaçla gerçekleştirilen işlemler arasında sadece cesetten alınan kan örneği, doku örneği olabileceği gibi, radyolojik değerlendirme, metabolik tarama gibi işlemler de olabilir. Yine üzerinde inceleme yapılan cesede, klasik otopsi işleminin tatbik edilerek (cesedin baş, göğüs ve karın boşluklarının açılması, söz konusu boşlukların ve organların makroskobik olarak değerlendirilmesi, şüpheli yerlerden mikroskobik inceleme için parça alınması ve inceleme yapılması, cesede ait sıvı ve organ parçalarında sistematik toksikolojik analiz tatbik edilmesi işlemleri) elde edilmek istenen amaca göre, bilgiler ortaya konulması da diğer işlemler arasındadır. ABD de 2004 yılında ölen insan sayısı tür. Söz konusu ölüm olayları öncelikle cenaze evlerine yansımışlardır. Bu ölüm olaylarında mevcut cesetlerin ni ya direk olarak, ya da cenaze evlerinden sevk ile tıbbi muayeneci ya da koroner ofislere getirilmişlerdir. Söz konusu ofisler de kendilerine yansıyan cesedin ölüm araştırması işlemlerinde görev almışlardır. Söz konusu ölüm araştırması işlemleri yukarıda belirtildiği gibi basit bir kan ya da doku parçası alımından, klasik otopsi işlemi tatbikine dek geniş bir yelpazedeki işlemleri kapsamaktadır. Ölüm araştırması ofislerine gönderilen ancak ayrıntılı herhangi bir işleme tabi tutulmayan yaklaşık ceset ise genellikle ilk incelemeden sonra defnedilebilmeleri maksadı ile tekrar cenaze evlerine yönlendirilmişlerdir. ABD de cesetlerin defnedilmeleri eyaletine ve dini inanışa göre değişkenlik göstermekle birlikte, genellikle toprağa gömme ya da krematoryum denen ölü yakma fırınlarında cesedin yakılması sureti ile gerçekleştirilmektedir. Bu yazı için temel aldığım raporda da, ABD de 2004 yılında tatbik edilen klasik otopsi sayılarını gösterir net rakamlar söz konusu değildir. Ancak genel bilgi olarak ABD de otopsi oranları, tüm ölümler içerisinde, yaklaşık %12 lik bir oranı teşkil etmektedir. Büyük yerleşim bölgelerinde kurulmuş olan ofislerde otopsi oranları, daha küçük yerleşim yeri ofislerine göre daha fazladır. Ölüm araştırması ofislerinin yerine getirmekte olduğu görevler arasında; özellikle cinayet olgularında mutlak olmak üzere, olay yeri incelemesine katılmak, gerekli olgulara otopsi işlemlerini uygulayarak ölüm sebebi ve mekanizmalarını ortaya çıkarmak ve işleme tabi tuttukları olguların bir bölümü ile ilgili olarak mahkemelere giderek bilirkişi tanıklık görevini yerine getirmek bulunmaktadır. Söz konusu ofisler belirtilen tüm bu işleri yapabilecek donanımda ve çeşitlilikte personel istihdam etmektedirler. ABD de toplam ölüm araştırması ofisi sayısı olup, bu ofislerde tam zamanlı olarak çalışan personel sayısı dir. Ancak ABD nin genel bir özelliği, ölüm araştırması prosedüründe de kendisini göstermektedir. Söz konusu ofisler belirtilen sayının çok daha üzerinde bir sayıda profesyonelden, o kişilerin profesyonel alanları ile ilgili hizmet satın almaktadırlar. Hizmet alınan bu kişiler ya o bölgede, ancak başka kurumlarda istihdam edilmiş olan profesyonellerdir, ya da tam zamanlı serbest görev yapan profesyonellerdir. Bu ülkede çok disiplinli çalışma alışkanlığının oturmuş olmasının ana sebebi; yapılan işin ideale yakın koşullarda yerine getirilmesine çalışılmasıdır. Sadece kendi ofisinde istihdam edilen profesyonellerin kullanıldığı söz konusu çok boyutlu işlemlerde, yapılan işte mutlaka bir eksiklik söz konusu olmaktadır. Bu da ölüm olayları gibi, pek çok olgusu ceza adalet sistemine yansıyan bir alanda kabul edilebilecek bir durum değildir. Anglosakson sisteminde (İngiliz-Amerikan Sistemi) ceza yargılamasında jüri sistemi mevcuttur. İdeale yakın ya da çok üst seviyede araştırılmamış olgular, iddia (savcılık) ve savunma sistemlerinin, birbirinden tamamen ayrı ve tam bir rekabet içerisinde olduğu ceza adalet yargılaması sisteminde, davaya getirilen diğer profesyonellerin vereceği bilgiler neticesinde, olgunun bir eksikliğinin ortaya konulmasına ve bu durum da bunu başaran tarafa önemli bir avantaj sağlamasına sebep olmaktadır. Bu durumun birkaç kez tekrar etmesi durumunda ise söz konusu ölüm araştırması işlemini gerçekleştiren profesyonellerin ve hatta ofis yöneticilerinin dahi pozisyonlarını kaybetmesi mümkündür. Durum bu denli iddialı olunca da her ofis, gerçekleştirdiği işlemleri ideale yakın ortamlarda yapmaya çaba harcamaktadır. Bu ofislerde bu biçimde, dışarıdan hizmet alımı şeklinde çalışan profesyonel sayısının tam olarak kaç kişi olduğu bilinmemektedir. Ancak bu ofislerde tam gün çalışan personel sayısı büyük ofisler için 20-50, orta boy ofisler için 10-20, küçük ofisler için ise 1-2 dir. Tam gün çalışan bu personelin yaklaşık %20 si adli tıp uzmanı, %13 ü laboratuar çalışanı, %1 i adli diş hekimi, adli entomolog ve adli antropolog gibi özel görevliler, geri kalanı da diğer çalışanlardır

11 ABD de mevcut ölüm araştırması ofisinin yıllık bütçe toplamı milyon ABD doları olup, ofis başına ortalama 387 bin dolarlık bir bütçe düşmektedir ofisten ı (% 80 i) nüfusu 25 binden daha az olan il bazındaki yerleşim birimlerinde faaliyet göstermektedirler. Söz konusu ölüm araştırması ofislerinde kimliği tespit edilemeyen ceset sayısı yıllık olarak ortalama olup, bu sayının yaklaşık adedi her yıl, izleyen seneye kimliği saptanamamış ceset bilgisi olarak devretmektedir. Halihazırda ABD de kimliği tespit edilememiş ceset kaydı sayısı dır. Yukarıda ortaya konulan bilgileri ülkemiz yönünden incelediğimizde; 1- Ülkemizde istatistiki bilgilerin derlenmesinden esas olarak sorumlu yapılanma merkezi Ankara da bulunan Türkiye İstatistik Kurumu dur (TÜİK). Söz konusu kurumun güncel çeşitli yetersizlik ve problemlerini bir yana bıraktığımızda, ülkemizde ölüm sayıları, sebepleri, otopsi sayıları vs. diğer durumlar ile ilgili istatistiki veriler ya hiç yoktur, ya da mevcut ise dahi bu sayılara ulaşabilmek büyük bir özveri ve çaba gerektirmektedir. Bu durumun elbette çeşitli sebepleri söz konusudur. Bu sebepler arasında kanaatimce en önemli sebep; söz konusu kuruluşun konuyla ilgili bilgi ve veri toplama araçlarının (istatistik formları) mevcut olmaması, mevcut olanların da uç birimlerde (periferde) layıkı ile doldurulmaması ya da bu formları dolduran görevlilerin söz konusu formların önem ve doldurma esaslarını kavrayamamış olmalarıdır. Elbette TÜİK nun yetişemediği bu alanla ilgili eksikliği giderebilecek başka yapılanmalar da mevcuttur. Bunlar arasında ilk akla gelen Sağlık Bakanlığı dır. Ancak bu yapılanmada da benzer yetersizlikler söz konusudur. Bu görevi yerine getirebilecek diğer bir yapılanma ise, merkezi İstanbul da bulunan ve ülkenin yarıdan fazla bölümünde örgütlenmesini tamamlamış olan Adli Tıp Kurumu (Adalet Bakanlığı na bağlı) dur. Ancak Adli Tıp Kurumu da henüz bu konuda herhangi bir misyon ya da vizyon içerisinde değildir. Bu bilgileri derleyebilmesi mümkün olabilecek diğer yerler arasında üniversitelere bağlı merkezler, adli tıp anabilim dalları ve adli tıp enstitüleri bulunmaktadır. Ancak bu yerler de, gerçekçi bakıldığında, henüz bu veriyi derleyip işleyebilecek alt yapı ve ekiplere sahip değillerdir. Bu konuda umut verici ve söz konusu aksaklık ve eksikliği giderecek yeni bir gelişme olarak, Avrupa Birliği ne Uyum Çalışmaları kapsamında tarama fasılları arasında İstatistik Faslı nın açılması ve bunun da ülkemiz istatistik sistemine bir ivme getirme ihtimali bulunması olabilir. 2- Ölüm araştırmaları açısından ülkemizin içerisinde bulunduğu diğer bir problem, konuyla ilgili mevcut hukuki mevzuattaki hatadır. Ölü muayenesi ve özellikle de otopsi işlemleri, 1930 tarihli Umumihıfzıssıhha Kanunu nun 216 ve izleyen maddeleri ile ve oldukça da yeni olan, tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunan, Ceza Muhakemesi Kanunu ndaki düzenlemelere göre yürütülmektedir. Belirtilen düzenlemelere göre; ölü muayenesi ve defin ruhsatı düzenlemesi konusunda da önemli problem ve yetersizliklikler mevcut ise de asıl problemli alan, otopsi işlemleri ile ilgili düzenlemededir. Buna göre; Ceza Muhakemesi Kanunu; Madde 87; Otopsi (1) Otopsi, Cumhuriyet savcısının huzurunda biri adlî tıp, diğeri patoloji uzmanı veya diğer dallardan birisinin mensubu veya biri pratisyen iki hekim tarafından yapılır. Müdafi veya vekil tarafından getirilen hekim de otopside hazır bulunabilir. Zorunluluk bulunduğunda otopsi işlemi bir hekim tarafından da yapılabilir; bu durum otopsi raporunda açıkça belirtilir. (2) Otopsi, cesedin durumu olanak verdiği takdirde, mutlaka baş, göğüs ve karnın açılmasını gerektirir. (3) Ölümünden hemen önceki hastalığında öleni tedavi etmiş olan tabibe, otopsi yapma görevi verilemez. Ancak, bu tabibin otopsi sırasında hazır bulunması ve hastalığın seyri hakkında bilgi vermesi istenebilir. (4) Gömülmüş bulunan bir ceset, incelenmesi veya otopsi yapılması için mezardan çıkarılabilir. Bu husustaki karar, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. Mezardan çıkarma kararı, araştırmanın amacını tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşılması da zor değilse ölünün bir yakınına derhâl bildirilir. (5) Yukarıdaki fıkralarda sözü edilen işlemler yapılırken, cesedin görüntüleri kayda alınır. düzenlemesinin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, ülkemizde otopsi işlemleri genellikle pratisyen olan ve tek bir hekime yaptırılmaktadır. Otopsi teknik bilgi isteyen ve zor bir işlemdir. Söz konusu işlemi doğru yerine getirebilmek için adli tıp uzmanları 4 yıllık eğitimlerinin azımsanmayacak bir bölümünü bu işlemin öğrenilmesine harcamaktadırlar. Otopsi işleminde, ölüm sonrasında ortaya çıkan olağan değişikliklerin doğru olarak yorumlanabilmesinin yanısıra, o ölüm olayına özel olarak beklenen belirtilerin akla gelmesi, bu belirtilerin usülüne uygun bir biçimde aranabilmesi ve bulunan belirtilerin de doğru olarak değerlendirilebilmesi için özel bir eğitimden geçilmiş olması bir zorunluluktur. Ancak otopsi konusu, ülkemizde sağlık çalışanları tarafından pek önemsenmemekte, hatta zor bir yük olarak görülmekte, hukukçular da konunun önemini yeterince idrak edememektedirler. Bu sebeple otopsi konusu ülkemizin belli başlı büyük illeri dışında, ülke genelinde problemli bir konu olarak sürüp gitmektedir. Halbuki konu, ölüm olaylarını ilgilendiren ceza yargılaması açısından büyük önem taşımaktadır. Sonuç itibari ile bazı önerileri sıraladığımda; - Ülkemizde ölüm, ölüm sebepleri, otopsi işlemleri gibi konularda istatistiki veriler uygun metotlar ile ortaya konmalıdır, - Otopsi işlemi ile ilgili hukuki düzenlemede; otopsi işlemi adli tıp uzmanı tarafından tatbik edilir. diye net bir düzenleme yapılmalıdır, - Otopsi işlemleri her adli yargı çevresinde, iptidai metotlar ile değil, il merkezlerinde, ekipman ve donanımı sağlanmış belli birimlerde uygulanmalıdır, - Ve son olarak da; ülkemizin gelişmiş ülke seviyelerini yakalaması ve hatta geçebilmesi için her ferdin yoğun bir biçimde çalışması, o ülkelerin sistemlerinin çok iyi incelenmesi ve irdelenmesi ve sonucunda da ülkemiz şart ve özelliklerine en uygun özel Türkiye modellerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Konunun farklı yönleri ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olabilmek maksadı ile aşağıdaki makaleleri okumanız uygun olacaktır; - Alkan N. Amerika Birleşik Devletleri' nde Tıp Eğitimi. Sendrom, 13; 17-25, (2001). - Alkan N, Sözen Ş. Amerika Birleşik Devletleri ile Ülkemizin Adli Tıp Eğitimi ve Uygulamalarının Karşılaştırılması. Ulusal Travma Dergisi, 6; 1-6, (2000). (*) Söz konusu raporun tamamına gov/bjs/pub/pdf/meco04.pdf adresinden ulaşılabilir. Raporun İngilizce başlığı; Medical Examiners and Coroners Offices, biçimindedir

12 HASTA HAKLARI UYGULAMALARI NEREDEN BAŞLADI, NASIL SÜRÜYOR? Uzm. Dr. Gülsüm ÖNAL İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ Hasta Hakları İl Koordinatörü İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü İl Koordinatörlüğü, hasta hakları uygulamalarını il genelinde koordine etmek ve denetlemek amacıyla, 2003 yılında oluşturulmuş, S.B. Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden alınan tarihli Hasta Hakları Uygulama Yönergesi ile valilik oluru alınmıştır. Başlıca faaliyetleri; 1. Hasta haklarıyla ilgili kurul ve birimlerin kurulması ve koordinasyonu, 2. Hasta haklarıyla ilgili eğitim uygulamaları, 3. Hasta haklarıyla ilgili sosyal sorumlulukların yerine getirilmesidir. I. Hasta Hakları Birimleri ve Hasta Hakları Kurulları 100 yatak ve üzeri tüm hastanelerimizde Hasta Hakları Birimleri ve Hasta Hakları Kurulları faaliyet halinde hasta başvurularını çözüme kavuşturmaktadır. Ayrıca hasta başvurularının otomasyonunu sağlayan Hasta Hakları Yeni Başvuru Modülü ile ilgili kullanıcılara eğitim verilerek, tüm hasta başvuruları web üzerinden takip edilmeye başlanmıştır. Tablo 1. Hasta Başvuru İstatistikleri (Ocak-Temmuz) Dilekçe Yerinde Çözüm Toplam Tablo 2. Yıllar Göre Hasta Başvuru İstatistikleri ( ) 100 yatak altı hastaneler ve Ayakta Teşhis Tedavi Yapan Sağlık Kurum Kuruluşları için,13 Sağlık Grup Başkanlıklarında Hasta Hakları Birim ve Kurulları oluşturulmuş, denetimleri tamamlanan hasta hakları birimleri başvuru kabul etmeye yeni başlamıştır. Başvuruların değerlendirmesini yapan Hasta Hakları Kurulları, yeni üyeler ile genişletilmiş, kurul toplantıları yerinde gözlenerek tespit edilen sorunlar için tüm kurul üyelerinin katılım göstereceği Hasta Hakları Kurul Eğitimleri planlanmıştır

13 II. Hasta Hakları Eğitim Uygulamaları Hasta Hakları Eğitici Eğitimi: 2004 yılından itibaren her yıl, üniversiteler ile işbirliği içinde uygulanmakta olan programda, 67 Kurul Başkanı, 75 Birim Sorumlusu eğitimci olarak yeterlilik kazanmıştır. Yeni görevlendirilen personel için başlatılan Uygulamalı Eğitim Programında (15 Temmuz 30 Eylül) 13 Kurul Başkanı, 13 Birim Sorumlusu, staj eğitimlerini tamamlamıştır. Sağlık Çalışanları Eğitimi Projesi: 100 yatak ve üzeri tüm hastanelerimizde sağlık personeline yönelik olarak uygulanan, sürekli eğitim niteliğinde devam eden proje kapsamında şu ana kadar 4326 sağlık personeli Hasta Hakları Eğitimi almıştır. Tablo 3. Sağlık Çalışanları Eğitim Projesi İstatistikleri (Şubat- Mart 2006) Toplumu Bilinçlendirme Eğitimi Projesi: Müdürlüğümüz tarafından proje için özel olarak hazırlanmış Hasta Hakları Filmi eşliğinde uygulanan, sürekli eğitim niteliğinde devam eden proje kapsamında, toplumun farklı kesimlerinden 4862 kişi eğitime katılmıştır. İSM Hasta Hakları Koordinatörlüğü olarak Hasta Hakları ile ilgili diğer eğitim ve faaliyetlere de destek verilmektedir hem görevlilerimize hem de kamuoyuna ulaşılmaktadır. Aynı zamanda hasta hakları uygulamalarıyla ilgili atılan her yeni adım, kurumlarımıza pano ve broşür gibi dökümanlarla duyurulmaktadır. Faaliyetlerimizin daha yaygın duyurulmasında Müdürlüğümüz yayın organı olan İstanbul'da Sağlık sürekli olarak, ulusal gazete ve TV kanalları da zaman zaman kullandığımız araçlardır. Ayrıca geleneksel olarak 26 Ekim Hasta Hakları Günü'nde etkinlikler düzenleyen koordinatörlüğümüz, 2006 yılında ise, yıllardır hasta başvurularını fedakarca karşılayankurul Başkanı ve Birim Sorumluları ile beraber sosyal bir program gerçekleştirecektir. SONSÖZ OLARAK Hasta Hakları Uygulamalarına -gerçek bir ihtiyaca seslenmesi nedeniyle- talebin sürekli oluşu uygulamanın güçlü yanını oluşturmaktadır. Ancak aynı zamanda, hastaların ihtiyacına cevap vermesi beklenen kesimin yalnızca hasta hakları çalışanları değil, o kurumdaki tüm sağlık çalışanları olması hasebiyle, sağlık çalışanlarının hasta hakları uygulamalarına tepkisi de olabilmektedir; sağlık çalışanları, hasta haklarının gündeme gelmesiyle beraber, kendi haklarını dile getirmeye başlamışlardır. Uygulamanın zayıf tarafını oluşturma riski olan bu eğilim, hasta hakları faaliyetinin süreklileştirip kalıcı kılındığı ve sağlık çalışanları haklarının da kurumsal olarak kabul edilip dile getirildiği sürece güçlü bir yöne dönüştürülebilir görünmektedir. Bu anlamıyla hasta hakları uygulamaları, aynı zamanda sağlık çalışanı haklarını da kapsayan yeni uygulamaların ihtiyacını gündeme getirmekte ve sağlık hizmetlerinde haklarla ilgili uygulamaların bütünsel ele alınması fırsatını da sunmaktadır. BAŞVURU SONUÇLARININ DAĞILIMI Tablo 4. Toplumu Bilinçlendirme Eğitim Projesi (Kasım Mart 2006) HASTA LEHİNE SONUÇLANAN BAŞVURULARIN YILLARA GÖRE YÜZDE (%) DAĞILIMI (İstanbul Üniversitesi Hasta Okulu, HAKSAY-Hasta Hakları Eğitici Eğitimi Kursu, İstanbul Barosu Sertifikalı Sağlık Hukuku Meslek İçi Eğitim Semineri gb.) 3. Sosyal Sorumluluk Faaliyetlerimizin kamuoyu ile paylaşımı bir sosyal sorumluluk olarak kabul edilmekte ve İstanbul Sağlık Müdürlüğü İnternet Sitesinde yer alan Hasta Hakları web sayfası ile Hasta hakları başvurularının analizinde en önemli sonuç, yıldan yıla hasta lehine sonuçlarının artmasıdır ki, bu durum bize, hasta hakları uygulamalarının giderek benimsendiği göstermektedir

14 SAĞLIK KURUMLARINDA BİR STANDART ve KALİTE ÖLÇÜTÜ: ETİK DANIŞMANLIK Doç. Dr. Arın NAMAL İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Bir çok hastane ya da sağlık kurumu, büyük değişim süreçleri yaşıyor. Kurumların çoğu parasal sorunlarla kuşatılmış olsa da, geleceğe yönelik ortak ilkeler geliştirilmesine, bu ilkeler ışığında davranmaya gereksinim duyuyorlar. Misyonumuz, vizyonumuz la başlayan tanımlamalara rastlanıyor sıklıkla. Bu amaçlara ulaşmada, hastane etik komitelerinin (Institutional Ethics Committees/Hospital Ethics Commit- tees), etik danışmanlık (Clinical Ethics Consultation Servi-ces-CECS) hizmetlerinin önemli rolü olacağı gittikçe daha iyi anlaşılıyor. Amerika Birleşik Devletleri nde 1970 li yıllarda oluşturulmaya başlanan etik komiteler, günümüzde gelişmiş ülkelerde sağlık kurumlarının akredite edilebilmesinin vazgeçilmez koşulu haline gelmiştir. Etik komite şeklinde organize olarak, ya da başka organize oluş biçimleriyle gerçekleştirilen etik danışmanlık, hastalar ve yakınları için, hastanedeki profesyoneller ve bir kurum olarak hastanenin kendisi için, önemli bir profesyonel hizmet alanıdır. Amerika Birleşik Devletleri nde Joint Commission for Accredition of Health Care Organizations (JCAHO) adlı sağlık hizmeti veren kurumları akredite eden kuruluş, hastanelerde etik komite kurulması koşulunu aramaktadır. Almanya da da 2006 yılına ait bir veri, yaklaşık 200 hastanede etik komite, ya da farklı şekilde organize olmuş etik danışmanlık hizmeti verildiğini ortaya koymaktadır. Alman Tabipler Birliği Merkez Etik Kurulu, 24 Ocak 2006 tarihli konu ile ilgili açıklamasında etik danışmanlık hizmetinin yaygınlaşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, bu hizmeti veremez durumda olan ilgili kurumları, eksiklerini gidermeye davet etmiştir. Basit bir kan alımından organ nakline kliniklerde verilen her karar, aslında etik bir karardır. Tedaviyi üstlenen ile hasta arasında genellikle toplumun genel normları ile örtüşen, bu nedenle çelişkisiz bir anlaşma oluşur. Ancak tedavi sürecinde rolü olanlar (hekim, hasta, hasta yakını, diğer sağlık görevlileri vd.) bazen öyle durumlar yaşarlar ki, karar vermek son derece güçleşir. Yaşamın başlangıcında ya da sonunda, gebeliğin ileri bir evresinde sonlandırılması gerektiğinde, transplantasyon tıbbı vb. zorlu durumlarda, hasta, hasta yakını, hekim ve hemşirelerin farklı değerlerle oruna yaklaşmaları, ortak bir karar verilebilmesini adeta olanaksız hale getirir. Modern tıpta, hekimlik sanatının kurallarına uygun bir çok tedavi seçeneği vardır ve bunlar gittikçe çeşitlenmektedir. Bu olanak, bir çok durumda şu soruyu doğurur: Yapmam mümkün olan her şeyi yapmalı mıyım? Etik danışmanlık, böyle durumlarda etik açıdan temellendirilmiş, tarafların tümünün içine sindirebileceği bir karar verilmesine yardımcı olmak içindir. Etik danışmanlığın öncü ve klasik organizasyonu olan hastane etik komiteleri, insan üzerinde yürütülecek araştırmaları etik açıdan değerlendiren Etik Kurul lar ile karıştırılmamalıdır. Yerel Etik Kurullar, genellikle tıp fakültelerinde yapılanırlar ve işleyişlerini düzenleyen yönetmelikler oluşturulmuştur. Etik komiteler ise, hastanelerde olduğu gibi, yaşlı bakım evlerinde, sakatların bakım gördüğü yurtlarda, gündüz bakım veren kurumlarda oluşturulabilirler. Etik komite, olguya özgü danışmanlık vermenin ötesinde, karşılaşılan önemli etik sorunlara yönelik rehber kurallar oluşturmaya çalışır, hastanede / sağlık kurumunda görevli tüm meslek grupları için etik eğitimleri düzenler. Hizmet biçimleri içinde, bireysel olarak görevlendirmeler de (etik danışman) bulunur. Etik sorunun yaşandığı birimde, etik komiteye ait bir grup ya da tek bir danışman, sorunun tartışılması, değerlendirilmesinde moderatörlüğü üstlenebilir. Kliniğin daveti, etik komitenin görevlendirmesi ile etik danışman, vizitlere de katılabilir. Etik sorun yaşanan olgu, etik komitede ele alınırsa, bir çok üyenin farklı bakış açıları ile irdelenme şansı kazanır. Ama bu durumda sorun, yaşandığı yerin uzağında bir yerde ve ancak belirlenecek bir zamanda değerlendirilecektir. Etik danışman ise zaman ve mekan bakımından esneklik içinde hizmet sunabilmektedir. Bir başka söyleyişle hastane etik komiteleri, Amerikan pragmatizmi ile klinik etik konsültanlık açılımı göstermişlerdir. Etik konsültan, hasta yatağının yanıbaşındadır (at the bedside). Hastayla doğrudan iletişim kurma, onunla ve çevresi ile süren iletişim, yanlış anlamaları en aza indirgeyen, daha iyi bir karara zemin hazırlayan özellik taşır. Klinik etik konsültanlık örneklerine Amerika Birleşik Devletleri nde 1980 lerde rastlanmaya başlanmıştır de Bethesda da klinik etik konsültanların ulusal çapta bir konferansı düzenlenmiş ve bu toplantı, meslek derneğinin kurulması ile sonuçlanmıştır. Bochum Ruhr Üniversitesi (Almanya) Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Kürsüsü nün düzenlediği etik danışmanlık talep formu, net ve kısa şekilde düzenlenmiş aşağıdaki soruları içermektedir: ETİK DANIŞMANLIK BAŞVURU FORMU İsim: Bölüm: Klinik: Tel: Sizce etik sorun olan nedir (kısa tanım): Tıbbi durum nedir (hastanın yaşı, cinsiyeti, tanı/prognoz): Görüşmede kimler hazır bulunacak: Randevu tarihi, saati ile ilgili öneriniz: Danışmanlığı nerede almak istiyorsunuz (klinikteki odayı belirtin): Etik danışmanlık yapılanmalarının amacı, tedaviyi yürüten hekimin karar verme yetkisini sınırlandırmak, taşıdığı sorumluluğu azaltmak değildir. Hastane etik komitelerinin, sayıları 7-20 arasında değişen, hastane yönetimince görevlendirilmiş hekim, hemşire, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, hasta hakları temsilcisi, hastane yönetiminin temsilcisi, hukukçu, teolog gibi geniş bir temsil yelpazesi vardır. Eğitim almak açısından öğrenciler de komitenin toplantılarını izleyebilmektedir. Hastane yönetimi, etik komiteyi gereksinim duyduğu olanaklar bakı

15 mından destekler, etik komite de çalışmaları hakkında hastane yönetimini bilgilendirir. Batıdaki sağlık kurumlarında etik komitelerin, akreditasyon açısından önemsenerek daha çok tepeden inme biçimde (Top-down Modell) kuruldukları gözlemlenmiştir. Bir diğer model, hastane sağlık çalışanlarının, karşılaştıkları etik sorunları birlikte ele alma gereksinimlerinden doğan, yani aşağının yukarıyı zorlamasıyla (Bottom-up Modell) oluşanlardır. Etik komitenin sağlık çalışanlarının isteği, girişimi ile oluşturulması, kurumdaki etik duyarlılığın, böyle bir oluşumu benimsemeye, destek vermeye hazır oluşun ifadesidir. Bu vazgeçilmezleşen hizmet biçimi, bizde hangi modelin ağırlıkta olacağı şekilde oluşturulacak, yaygınlaşacaktır dersiniz? Ya da yine sizce hangi modelde oluşturulmalı ve yaygınlaşmalıdırlar? KAYNAKLAR Kettner M: Ethik-Komitees. Ihre Organisationsformen und ihr moralischer Anspruch. Erwägen Wissen Ehtik 2005;16 (1):3-16. American Society for Bioethics and Humanities: Core Competencies for Health Care Ethics Consultation. Selbstverlag, Glenview Mac Rae S, Chidwick P, Berry S, Secker B et al: Clinical bioethics integration, sustainability and accountability: the Hub and spokes strategy. Journal of Medical Ethics 2005; 31: Bundesärztekammer: Stellungnahme der Zentralen Ethikkommission bei der Bundesärztekammer zur Ethikberatung in der klinischen Medizin (24 Januar 2006). Deutsches Ärzteblatt 2006; 24: Yeni yaklaşım: Sağlık Kurumlarında Cezalandırma Eğilimi Taşımayan Bir Kültürel Atmosfer Oluşturmak... DÜNYA HEKİMLER BİRLİĞİ (World Medical Association) HASTA GÜVENLİĞİ HAKKINDA BİLDİRGE (Washington, 2002) Hekimler, hastalarına en yüksek kalitede tıbbi bakım vermeye çaba gösterirler. Tıbbi bakımın kalitesinde hasta güvenliği önemli rol oynar. Tıp bilimi ve tekniğindeki gelişmeler, modern tıbbı karmaşık bir sistem haline getirmiştir. Hekimler, bu karmaşıklıktan kaynaklanan riskleri önceden farketmeye ve hastanın tedavisini kontrolde tutmaya çalışmalıdırlar. Hekimler, kararlarında hasta güvenliğini dikkate almalıdırlar. Hata oluşmasında genellikle şahıs ve işlem dışında bir dizi neden sorumludur. Bu nedenle, cezalandırmaya eğilim taşımayan bir kültürel atmosfer oluşturularak, kişileri ve kurumları cezalandırmak yerine, sistem hatalarından korunulması ve hataların düzeltilmesi için hataların bildirilebilmesi sağlanmalıdır. Hekimler, modern tıbbın yüklediği risklerin bilincinde olarak hasta güvenliği için etkili bir sistem oluşturulması için, mesleki sınırlarının ötesinde hastaları da içine alan her kesimle işbirliği yapmalıdırlar. Böyle bir sistemin oluşturulması için hekimlerin tıbbi gelişmeler hakkında sürekli bilgilendirilmeleri, onların da bu doğrultuda tıbbi bakımı sürekli iyileştirmeye çalışmaları gerekir. Hasta güvenliği ile ilgili bilgiler, hastalara da ulaştırılmalıdır. Ulusal hekim birlikleri, bu konuda üyelerine duyarlılık aşılamalıdır. Almanca versiyondan çeviren: Arın Namal DÜNYA HEKİMLER BİRLİĞİ (World Medical Association) TIBBİ VERİ BANKALARININ ETİĞİ İLGİLENDİREN YÖNLERİ HAKKINDA BİLDİRGE (Washington, 2002) Şahısların mahremiyet hakkı, elde edilen bilgilerin kullanımını ve üçüncü kişilere açıklanmasını kontrol altında tutmayı gerektirir. Bir hastanın sağlığı ile ilgili kişisel verilerin güvenli kullanımı, hekimin sır tutma yükümlülüğü ile sağlanır. Güven, hekimlik uygulamasının temelidir ve güvenin korunması, hekim-hasta ilişkisinin sürmesi için kaçınılmazdır. Cenevre Hekim Yemini, Lizbon Bildirgesi ve Helsinki Bildirgesi, hekimin sır yükümlülüğüne vurguda bulunmuştur. Tıbbi verilerin elde edilmesinin esas amacı, hastanın bakımıdır. Bu doğrultuda elde edilen bilgiler, giderek daha büyük oranda veri bankalarında saklanmakta ve retrospektif epidemiyolojik araştırmaları da kapsar şekilde, tıbbi araştırmalarda kullanılabilmektedir. Hastaya ait bu bilgiler (gerek fizik, gerekse ruh sağlığı hakkında), onun hekimine güvenmesi çerçevesinde elde edilmiştir. Hastaların, hekimlerinin kendileri hakkında hangi bilgileri topladığını, veri bankalarında sakladığını bilme hakları vardır. Bir çok ülkede hastalar, hasta dosyasındaki bilgilerin bir kopyasını elde etme hakkına sahiptirler. Hastalar, kendileri ile ilgili veri bankasında depolanmış bilgilerin yok edilmesini isteme hakkına da sahip olmalıdırlar. İstisnai olarak hastalara, kendilerine ya da üçüncü kişilere zarar vermelerine yol açabileceğinden, kendileri hakkındaki bazı bilgiler verilmeyebilir. Ancak hekim, böyle bir durumda neden hastadan kendisi ile ilgili bilgiyi esirgediğini açıklayabilmelidir. Her hekim, hastasına ait bilgilerin güvenliğinden sorumludur. Bu nedenle elektronik ortam da dahil olmak üzere, bu bilgilerin nasıl korundukları ile ilgilenmek durumundadırlar. Audit-sistemleri aracılığıyla kimin, ne zaman veriye ulaştığı saptanabilmelidir. Hastalar, kendileri ile ilgili verilerin bir veri bankasında depolanacağı ve hangi amaçlarla kullanılabileceği konularında bilgilendirilmiş olmalıdır. Hasta, kendisine ait verilerin üçüncü kişilere iletilmesini istemiyorsa, bu isteği saygı görmelidir. Ancak ölüm olayını ya da ağır bir zararı ortadan kaldıracaksa bu kurala uyulmayabilir. Hastalara ait veriler kullanılacaksa, isim anonimleştirilmelidir. Hangi verilerin depo edileceği, hastadan bu konuda ne türde onam alındığı, kimin verilere ulaşabileceği, bilgilerin ne zaman başka bilgilerle birleştirilebileceği ve üçüncü kişilerin bu bilgilerden yararlanabileceği yazıya dökülmüş olmalıdır. Almanca versiyondan çeviren: Arın Namal

16 AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ NDE ORGAN ve DOKU NAKLİYLE İLGİLİ YASAL UYGULAMALAR Gül Kızılca YÜRÜR (Sosyoloji Uzmanı) İ.Ü. Istanbul Tıp Fakültesi Deontoloji ve Tıp Tarihi AD Yüksek Lisans Öğrencisi Günümüzde insandan insana organ nakli uygulamaları için gereksinim duyulan organ sayısı, bağış yoluyla ulaşılabilen organların sayısını fazlasıyla aşmaktadır. Kısıtlı kaynaklar karşısında giderek artan talep, bu alış verişi düzenleyecek yasal uygulamaların geliştirilmesini zorunlu kılmıştır. Başka ülkelerde olduğu gibi A.B.D de de amaç, bağışlanan organları en çok gerek duyulan yerlerde ve en verimli şekilde değerlendirmeyi mümkün kılacak, adil bir dağıtım sistemi oluşturmak olmuştur. A.B.D de hem Eyaletlerin, hem de Merkezi Devletin organ ve doku bağışı ve nakliyle ilgili, kapsamlı yasal düzenlemeleri vardır. Böylece uygulamacıların konuyla ilgili karmaşık tıbbi, yasal ve ahlaki sorunlara çözüm bulmasına destek verilmektedir. Ancak zaman içinde geliştirilen çok sayıda yasa ve düzenlemenin gündelik organ ve doku nakli süreçlerini zorlaştırdığı da bir gerçektir ve günümüzde hukuğun bu alanında deneyim sahibi bir avukatın yardımı olmadan organ ve doku bağışı ya da nakli gerçekleştirmek neredeyse olanaksız hale gelmiştir. İşleyişi hantallaştıran bu durum da, bir eleştiri konusu haline gelmektedir. Yasal Düzenlemeler A.B.D yasaları organ bağışının her aşamasına ayrıntılı düzenlemeler getirmiştir. Zaman içinde son biçimlerini alan bu yasaların en önemlileri şunlardır: Federal Devletin ilk hukuki düzenlemeleri Uniform Anatomik Armağan Yasası, 1987 Ulusal Organ Nakli Yasası Hastanın Kendi Kaderini Belirlemesi Yasası, 1991 Eyaletlerin Anatomik Armağan Yasaları Federal Devletin İlk Hukuki Düzenlemeleri 1968 öncesinde Federal Devletin organ ve doku bağışını düzenleyen yasaları yoktu yılında çıkarılan Uniform Anatomik Armağan Yasası ndan (UAAY) önce, organ ve doku bağışlarının yasal çerçevesini Eyaletler belirliyordu. Ne yazık ki, bu düzenlemeler eyaletten eyalete büyük farklar gösterebiliyordu. UAAY sayesinde bo sorunun aşılması ve tek tip bir hukuki çerçeve sağlanması amaçlanmıştı. UAAY ile bireylerin anatomik armağanlar sunmaları kolaylaştırılarak, mevcut nakledilebilir organ sayısının artırılması da hedefleniyordu yılında Uniform Organ Bağışçısı Kartı 50 Eyaletin tümünde geçerli, resmi bir belge olarak kabul edildi. Böylece ülkenin her yanında, 18 yaşından büyük herkes, beyin ölümü durumunda organlarını bağışlama kararını verebilecekti yılında, Ulusal Organ Nakli Yasası yla (UONY), bağışlanan bütün organlar ulusal ve merkezi bir bilgisayar veri bankasında kaydedilmeye başlandı. Bu arşivi Ulusal Organ Paylaşımı Ağı (UOPA) işletecekti. UONY ile ayrıca organ bağışı sağlanması için çalışan organizasyonlara maddi destek verilmesi ve insan organlarının alım satımının yasaklanması noktaları yasal kapsama alındı yılına gelindiğinde, 1968 yılında hazırlanan Uniform Anatomik Armağan Yasası nın (UAAY)organ nakli teknolojisi ve biliminde gerçekleştirilen gelişmeler karşısında yetersiz kaldığı ve örn. organ naklinin ticarileştirilmesi riski karşısında eksikler barındırdığı görüldü. Bu soruna yanıt olarak, aynı yıl yeni bir UAAY hazırlandı yılında hazırlanan UAAY de şu noktalar netleştirilmekteydi: 1. Kan, sperm ya da insan yumurtası dışında, bütün insan dokuları ve organlarının satışı yasaktır. 2. Aile üyeleri karşı çıksa da, vefat eden kişinin organlarının bağışlama kararı öncelik taşır. 3. Yasayla organ bağışıyla ilgili evrakların düzenlenmesi kolaylaştırıldı. 4. Hastane ve Acil servis personeline rutin talep prosedürlerine uyma zorunluluğu getirildi. Buna göre, hastaneler hastaneye getirilen hastalara ya da öldüklerinde yakınlarına organ bağışı yapma konusunda talep götürmekle yükümlü kılındı. Hasta organlarını bağışlamak istediğini dile getirdiğinde, bu bilgi hasta kayıtlarına geçirilir. 5. Belirli şartlar altında, otopsi uygulanan ya da tahkikat uygulamasına maruz kalan kadavralardan tıp uzmanlarının nakledilebilecek organları almasına olanak tanındı. Bu yeni UAAY pek çok eyalette ateşli tartışmalara neden oldu. Özellikle vefat eden kişinin kararının ailesinin kararına göre öncelik taşıması, rutin talep maddesi ve tıp uzmanlarının otopsi uygulanan kişinin organlarını alabilmesi maddesi bazı eyaletlerde kabul görmedi ve eyaletler bu yasayı kabul etmeyerek, 1968 Yasasının eksik kısımlarını kendi düzenlemeleriyle tamamladı. Burada belirtilmesi gereken bir nokta, otopsi uygulanan bedenlerden organ alınabilmesi için, bu kişinin hiç akrabası olmadığının kesinlikle kanıtlanması gerektiği ve tıp uzmanlarının bu işlemi ancak bedenin vesayeti onlardaysa yapabilecekleridir. Uygulamayı gerçekleştirmeden önce, yerel makamların kişinin akrabası olup olmadığını ayrıntılı bir şekilde araştırması şart koşulmuştur. Ulusal Organ Nakli Yasası 1984 yılında, Ulusal Organ Nakli Yasası (UONY) organ nakliyle ilgili tutarlı bir yapı ve belirgin bir politikanın dile getirilmesine olanak tanıdı. Bu aşamada artık böbrek nakillerinin %80 i başarıyla sonuçlanmaktaydı ve cyclosporin sayesinde karaciğer nakli geçirenlerin nakil sonrası ilk yıl hayatta kalma oranları %35 den %70 e yükselmişti. Şüphesiz en büyük sorun, gereken sayıda organın bağışlanmamasıydı. UONY ayrıca yasal onay almış, organ bağışı sağlanması için çalışan organizasyonlara ve Organ Sağlanması ve Nakil Ağına maddi destek sağlanması için kaynaklar oluşturdu. Bu nakil ağı sayesinde, organ bağışı sağlanması için çalışan organizasyonlar kendi coğrafi bölgelerinde kullanım bulamayan organları başka bölgelerdeki organizasyonlara ulaştırabilecekti. Bu

17 yasayla organ bağışı sağlanması için çalışan organizasyonların planlanması, kurulması, işletilmesi ve faaliyet alanlarının genişletilmesi için bir maddi destek havuzu oluşturuldu. Bu havuzdan faydalanabilmek için, organizasyonun kâr amaçlı çalışmadığını, böbrek temini için sağlık sigortasından ödeme almaya uygun olduğunu kanıtlaması gerekiyordu. Ayrıca nakil merkezlerine organizasyon yoluyla sağlanan (böbrek dışındaki) organlara karşılık ödeme alabilmek için de belirlenmiş prosedürleri yerine getirmesi gerekiyordu. Öte yandan, bu yasayla insan organlarının alış satışı kesin olarak yasaklanmıştı. Yasayı hazırlayan komite, insan bedenini oluşturan parçalara birer meta gözüyle bakılmaması gerektiğini özellikle vurguluyordu. Yasanın getirdiği önemli kazanımlardan biri, organ bağışı ve dağıtımı konusunda çalışacak, 25 kişilik bir komite kurulması oldu. Bu komite organ bağışının artması ve bağışlanan organların dağıtımı ve organ ve doku nakli kapsamına giren politikaları incelemek ve geliştirmekle görevlendirilmişti. Komite tıbbi, hukuki, yasal, sosyal, ekonomik ve etik bakış açılarından konuyu ele aldığı ilk raporunu 1986 yılında yayınladı. Bu raporda özellikle bireylerin organlarını bağışlama eğiliminin artırılması için sürekli olarak organ nakli politikalarının geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyordu. Hastanın Kendi Kaderini Belirlemesi Yasası, yılında çıkarılan Hastanın Kendi Kaderini Belirlemesi Yasasıyla (HKKBY), kişinin vasiyetnamesine organ bağışı konusunu katması, tıbbi bakımıyla ilgili avukatına talimatlar ve yetkiler bırakması gibi geleceği belirleyen onam uygulamalarının yaygınlaştırılması amaçlanıyordu. HKKBY ile sine organ bağışı konusunu katması, tıbbi bakımıyla ilgili avukatına talimatlar ve yetkiler bırakması gibi geleceği belirleyen onam uygulamalarının yaygınlaştırılması amaçlanıyordu. HKKBY ile sağlık sisteminin bir parçası olan yasal düzenlemelerde önemli değişiklikler yapıldı. Bu kapsamda, hastaneler ve diğer sağlık hizmeti sunan kurum ya da kişilere şu beş noktada aşağıdaki yükümlülükler getirildi: 1. Bireyin, geleceği belirleyen onam hakkı da dahil olmak üzere, almak istediği tıbbi bakımın içeriği ve kapsamı hakkında karar verme hakkıyla ilgili yazılı bilgi sunma. 2. Hastanın tıbbi kayıtlarında bireyin geleceği belirleyen onam verip vermediğini belirtme. 3. Hastanın geleceği belirleyen onam ında dile getirdiği kararlarından dolayı bir hastaya ayırımcılık ve olumsuz tepki göstermeme. 4. Geleceği belirleyen onamla ilgili eyalet yasalarına uyma. 5. Geleceği belirleyen onam la ilgili konularda hizmet verdiği toplumu ve kendi çalışanlarını eğitmeye yönelik faaliyetlerde bulunma. A.B.D Yasalarına göre, karar verme vesayetine sahip kişiler yenilenebilir ve sağlıklarını etkilemeyecek dokularını (kan, platelet, sperm, plazma, insan yumurtası) dokuları (insan yumurtası gibi) bağışlayabilir. Ancak yaşamını sürdürmesi için elzem olan, kalp, akciğer, karaciğer gibi organlarını bağışlayamaz. Yaşam sonrası organ bağışçısı olmak için, kişi bir organ bağışçısı kartı edinebilir ya da sürücü ehliyetinin arkasındaki kısma imza atabilir. Bir diğer seçenek, organ bağışı konusunu vasiyetine dahil etmek ya da ölüm öncesi alınacak hizmetlerin kapsamını ve öldükten sonra bedenine ne yapılmasını istediğini belirtebileceği, geleceği belirleyen onam formunu doldurmaktır. KAYNAK: /organ-donation TIPTA BİR SOSYAL SORUMLULUK ÖRNEĞİ NÜKLEER SAVAŞLARA ENGEL OLMAK İÇİN ÖRGÜTLENEN HEKİMLER International Physicians for Prevention of Nuclear War-IPPNW Bizim kadın ve erkek hekimler olarak görevimiz, yaşama ve sağlığa yönelik her tehdite karşı koymaktır! Doç. Dr. Arın NAMAL Hastanede diyabet hastasının kan şekerini düzenleyen hekim, doğuma yardım eden ebe, kazazedeye yardım eden acil hekimi, kuşkusuz hastasının yaşamı ve sağlığına hizmet etmektedir. Ama insanların sağlığını sadece hastalıklar ve kazalar tehdit etmez. Ayrımcılığa uğratılmak, kötü koşullarda yaşamak zorunda kalmak gibi toplumsal koşullar yanında savaşlar da insan yaşamını doğrudan tehdit eder. Savaşlarda insanlara uygulanan şiddetin etkileri, hekimler ve tıbbi personelce yaşamı yeniden kazanmak üzere bin bir güçlükle, çok düşük başarı oranları ile giderilmeye çalışılır. Elbette atom silahlarının maruz bırakacağı şiddet, tasavvur edilemeyecek kadar büyüktür

18 IPPNW, soğuk savaş yıllarında biri Amerikalı (Professor Bernard Lown), diğeri Rus (Professor Eugueni Chazov) iki kardiyolog tarafından, olası atom savaşının önüne geçmeye çalışma amacı ile 1980 yılında kurulmuştur. IPPNW, dünya ölçeğinde yaşam ve sağlığı tehdit eden unsurlara cephe alır. Çalışmalarında politik ve toplumsal sınırlamaları kabullenmez. Dünya üzerinde çelişkilerin barışçıl çözümü, uluslar arası anlaşmalar, atom silahlarının ve atom enerjisinin imha edilmesi ve sosyal sorumluluk taşıyan bir tıp anlayışının yerleşmesi politikasını benimser. IPPNW ın 60 ülkede den fazla hekim üyesi vardır. IPPNW-Almanya temsilcisi hekim ve gazeteci Ute Watermann, Günümüzde Doğu-Batı Bloku çelişkisi aşıldı. Ama kısa bir soluklanma ardından, tehdit bir başka formda geri döndü...sayısız savaş gösteriyor ki, yeni dünya düzenine karşın, dünya düzensizlik içinde. Nedenleri bir çok araştırmayla ortaya konmuş durumda: Kaynaklar için savaş, dünya ölçeğinde ekolojik felaket, zenginlikle yoksulluk arasında, kuzeyle güney, doğu ile batı arasında gittikçe derinleşen uçurum... IPPNW gelişme olmaksızın ve çevre korunmaksızın barışın sağlanamayacağının bilincindedir. En iyi olanaklara sahip Batı dünyası, hepimizin birbirimize bağlı olduğunu, savaş ve terörün tek bir adil ve dayanışmacı politika ile bertaraf edilebileceğini anlamalıdır. IPPNW bu nedenle atom silahları ile donanmanın ve sivil atom enerjisi kullanımının hastalık yaratıcı sonuçları, savaş nedenleri ve sivil çelişki giderici stratejiler, yoksulluk içindeki insanlarla ilgilenmektedir demektedir. IPPNW, 1997 yılında Nürnberg 1997" başlıklı, 10 maddeden oluşan etik bildirgeyi yayınlamıştır. Bu bildirgede yer alan 10 madde aşağıdaki konuları içermektedir: 1-Tıbbi denemelerin koşulları 2-Sağlık alanının temel taşı olarak aydınlatılmış onam 3-İnsan üzerinde deneyin türü 4- Üreme tıbbı ve prenatal tanı 5-Genetik tanı 6-Gen terapisi 7-Transplantasyon tıbbı 8- Ölüme refakat ve ölüme yardım 9-Tıp ve ekonomi 10- Herkes için sağlık. IPPNW, 7-9 Nisan 2006 tarihlerinde Bonn da (Almanya), Zamanın Bombası: Atom Enerjisi- Çernobil in 20. Yılı adıyla bir uluslar arası kongre düzenledi ve hatırlattı: 26 Nisan 1986 da Çernobil de atom reaktörünün 4. bloğu patladı. Reaktörün içinde kilogram yüksek radyoaktif madde bulunuyordu. Bu, 1000 Hiroşima bombası demekti. Atmosfere en az 200 çeşit radyoaktif madde saçılmış oldu. Bu felaketin sonuçları hasır altı edildi, küçümsendi. Oysa, bitmeyecek bir felaketti yaşanan. Kimse torunlarına, hatta torunlarının torunlarına miras bırakılan tehlikenin büyüklüğünü yeterince anlayamadı. WHO, sadece 56 kurbandan söz etti. Kazanın hemen ardından 31 erkek öldü ışınların verdiği zarardan. Oysa Ukrayna, Belarus, Rusya ve Polonya da, ayrıca Avrupa nın Batısı ve Kuzeyinde uzun vadede kendilerini belli edecek, radyoiyot, sezyum ve stronsiyum solumuş yüzbinlerce kurban vardı. Kurbanlar, yardımsız, kendi hallerine bırakıldılar. Çernobil, uluslar arası ölçekte yardım edilmesi felaket bölgesi ilan edilmedi. Buraya sadece bazı özel insiyatifler yardım eli uzattı yılına kadar insanın genç insanın büyük olasılıkla felaketin kurbanı olarak yaşamlarını yitirdikleri görüldü. Felaket bölgesine tedbirsizce ilk yardıma, daha sonra da çalışmaya gönderilenlerde hastalanma oranı oldukça yüksekti. Çalışmaya gönderilenler, kazadan haberdardılar, ama tehlikenin boyutu hakkında bilgilendirilmemişlerdi. Beyin tümörü nedeniyle operasyon geçirmiş, ışın tedavisi görmekte olan bir genç, okuduğu okulun müdürü tarafından, hiçbir tedbir alınmadan ve hiçbir konuda bilgilendirilmeden, sadece ilkyardım ekiplerine destek olmaları için sınıfça gönderildiklerini anlatmaktadır acı içinde. Çernobil, atom enerjisinin sonunu getirmede başlangıç olabilirdi. Çünkü Çernobil ile iyice anlaşıldı ki atomenerjisine ne teknolojik, ne de toplumsal bakımdan hükmetmek, onu tam anlamıyla kontrol altında tutabilmek mümkün değil. Atom enerjisinin askeri ve sivil amaçlı kullanımı arasına kesin bir sınır çizmek güç. Radyoaktif çöp sorunu büyüyor. Atom enerjisi kullanımı sağlık, güvenlik teknolojileri, ekoloji, barış politikaları açılarından ekonomik ve toplumsal riskler içermektedir. Çernobil Felaketi üzerinden 20 yıl geçtikten sonra, bu gerçeklerin üzerinin daha da örtülmekte olduğu görülmektedir. Sessizce ağır basması istenen bir tavır amaçlanmış gibidir: Çernobil geçmişte kalmalı, giderek unutulmalıdır! Çernobil Atom Reaktörü Ukrayna da olsa da, bu felaketten hiçbir ülke Beyaz Rusya kadar etkilenmemiştir. Felaketin olduğu gün rüzgar, nükleer bulutu, çok yakındaki bu ülkeye sürüklemiş, orada ormanların ve tarlaların 1/5 inden çoğu radyoaktif kirlenmeye maruz kalmıştır. Bu nedenle bir Beyaz Rus atom karşıtı dernek üyesi, Biz dünyadaki en büyük radyoaktif deney laboratuarı olduk! diye dile getirmektedir yakınmasını. Çünkü hala, radyoaktivitenin bulaştığı bölgede 5 milyon insan yaşamaktadır. Hekimler, çeşitli kanser türlerinin (akciğer, mide, barsak, mesane ve böbrek) artışını kayda geçirmektedirler. Mide, kalp ve tiroid hastalıklarına daha sık rastlanır olmuştur. Mezarlıklarda 30 yaşına ulaşamamış, yakın tarihlerde vefat etmiş bir çok insanın mezartaşı dikkat çekmektedir. Bir genetik uzmanı, radyoaktivitenin yüksek oranda bulaştığı bölgelerdeki çocuklarda genetik zararların %83 oranında arttığını belirlemiştir, ki bunun gelecek nesillerde yaratacağı sonuçlar, tümüyle meçhuldür. Bu acı sonuçlar yanında Doğu Avrupa da hala Rus mimari tarzında 19 yüksek riskli reaktör faaliyet göstermektedir. IPPNW 2005 yılında Birleşmis Milletler in (UNO), Çernobil gerçeğini yarı yarıya kötü göstermeye çalıştığını belirtmekte, bir çok Birleşmiş Milletler alt komisyonunun gerçeği belgeleyecek çalışmalara bizzat katılmakla birlikte, bu çalışmalarda yürütmenin, nükleer teknolojinin barışçıl kullanımını amaçlayan, yani bu teknolojiye tümüyle karşı olmayan Birleşmiş Milletler e ait kuruluş Uluslar arası Atom Enerjisi Organizasyonu (IAEO) nun elinde olması nedeniyle sonuçların manipüle edildiği görüşündedir. IPPNW, ısrarla 20 yıl önce gerçekleşen Çernobil felaketinin yavaş, sinsi, göze fazla çarpmayan şekilde öldürmeye devam ettiğine, sonu gelmeyecek bir kaza olduğuna, böyle sonuçları olabilen bir teknolojinin sorumsuzluk demek olduğuna dikkat çekerek, Çernobil ne yazık ki hala güncel! demektedir. KAYNAKLAR Watermann, Ute: IPPNW- Für eine gesunde, friedliche und menschenwürdige Welt. In: Kolb, Stehpan et. al. (Hrsg.): Medizin und Gewissen. Wenn Wert ein Wert würde. Frankfurt a. Main 2002, S

19 TIP ETİĞİ ve TIP HUKUKU TOPLANTILARINDAN HABERLER Trabzon, 8-9 Haziran 2007 IV. TÜRK-ALMAN TIP HUKUKU SEMPOZYUMU Prof. Dr. jur. Hakan HAKERİ Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Husulü Hukuku Kürsüsü Bşk. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Hasta Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezi (HAHUM) ile Almanya nın Augsburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından birlikte organize edilen IV. Türk-Alman Tıp Hukuku Sempozyumu 8-9 Haziran 2007 tarihleri arasında KTÜ Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksek Okulu Uygulama Tesislerinde yapıldı. Prof. Dr. Tevfik Özlü, Prof. Dr. Hakan Hakeri, Doç. Dr. Yener Ünver ve Yrd. Doç. Dr. Yahya Deryal tarafından düzenlenen sempozyumda, evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde, Türk-Alman hukuk ve tıp adamları, hasta haklarını masaya yatırdı. Türk-Alman Tıp Hukuku Sempozyumları 2 yıldır yapılıyor. İlki Kasım 2005 te Konya Selçuk Üniversitesinde; ikincisi İstanbul Yeditepe Üniversitesinde ve üçüncüsü ise Almanya da Augsburg Üniversitesinde gerçekleştirildi. İlk sempozyum Avrupa Konseyi Biyotıp Sözleşmesi ; ikincisi Aydınlatma ve Rıza ; üçüncüsü ise Hekim Hataları konularında düzenlenmişti. Dördüncü Türk-Alman Tıp Hukuku Sempozyumunun konusu ise Hasta Hakları ydı. Sempozyumun eş başkanları HAHUM Başkanı Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ ve Augsburg Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Henning ROSENAU idi. Sempozyumun açılışına Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı, Ağır Ceza Reisi, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı, İl Sağlık Müdürü, Trabzon Tabip Odası başkanı, 18. Ecza Odası Başkanı, Trabzon Barosu Başkanı ve çok sayıda hukukçu ve sağlıkçı katıldı. Açılışta konuşan Prof. Dr. Tevfik Özlü, Hukukçularla hekimlerin mahkeme salonlarında karşı karşıya gelmemesi için ortak konularımızı bu tür toplantılarda birlikte tartışabilmeliyiz dedi. Amaçlarının hastaların yaşadıkları sorunları görmek, nedenlerini ve çözüm yollarını araştırmak olduğunu söyleyen Özlü, Sempozyumdan elde edilecek sonuçların hastaların ve tüm insanlığın yararına olacağını belirtti. Hasta hakları denince, sadece hastaların kullanacağı hakların anlaşılmaması gerektiğine de vurgu yapan Özlü, şöyle devam etti: Hepimiz bugün olmasa da günün birinde hasta veya hasta yakını olarak sağlık hizmetinin alıcısı konumunda olabiliriz. Bugün sarf edeceğimiz çabalar, o gün alacağımız sağlık hizmetinin nitelik ve kalitesinin artırılması içindir." Sempozyum eş başkanı Prof. Dr. Henning Rosenau da yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi. Bugün burada hastayı ön plana alan bir anlayışı görüyorum. Bu çok önemli bir gelişme. Hasta, sağlık kurumu ve hekim karşısında zayıf ve muhtaç durumdadır. Bu nedenle haklarının korunması gerekir. Sadece hukukçuların hastaların haklarını tanımlamakta ve korumakta yeterli olmaz. Hekimler ve hukukçular birlikte çalışmalıyız. Almanya dan tıp hukuku alanında çalışmalarıyla tanınan dört bilim adamı konuşmacı olarak sempozyuma katıldılar. İki gün boyunca evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde, Türk-Alman hukuk ve tıp adamları, hasta haklarını masaya yatırdı. Sempozyumda yayınlanan sunumların, Sağlık Hakkı Dergisinin özel sayısı olarak yayınlanması planlanıyor. Sempozyumda Prof. Dr. Hakan Hakeri, Hasta Hakları Kanunu Taslağı hakkında bilgi verdi. Hasta haklarının bir yönetmelikle değil de, bir kanun ile düzenlenmesinin bu hakların güvence altına alınması bakımından önem taşıdığını; kanunun en önemli özelliğinin sadece hakları belirtmek değil, ayrıca bunların hayata geçirilmesi için yaptırım sistemi öngörmek olması gerektiğini aktaran Hakeri, söz konusu taslakta hastaların sadece haklarına değil, sorumluluklarına da yer verilmesinin önemine işaret etti. Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. A.Nezih Kök, adli hekimlikte karşılaşılan sorunlara işaret etti. Adli hekimlikte birçok hasta hakkı ihlali olduğunu ve bunların kanunlar tarafından öngörüldüğünü açıkladı. Doç. Dr. Yener Ünver psikiyatride hasta hakları ihlallerine çokça rastlandığını, Türkiye de acilen bu konuda bir yasa çalışması yapılması gerektiğini, Türkiye de yabancı kurumlar tarafından yapılan incelemelerde, bu noktaya ilişkin insan hakkı ihlali derecesinde ihlallere işaret edildiğini belirtti. Yrd. Doç. Dr. Yahya Deryal, çocuk hastaların hakları başlıklı tebliğinde çocuk hakları üzerinde ayrıca durulması gerektiğini, ebeveynin çocukların yaşamı açısından önem taşıyan tıbbi müdahaleleri ret hakkının bulunmadığını; özellikle bu noktada çocukların hangi yaştan itibaren rıza yeteneğine sahip olduğu konusunun hala çözüme kavuşturulamadığını izah etti. Göttingen Üniversitesi Hukuk Fakültesi Tıp Hukuku Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gunnar Duttge, biyo bankalar konusunu ele aldı. Biyo bankaların insanların araştırmalarda kullanılmak üzere vücutlarından parçaları bu bankalara teslim etmesi anlamına geldiğini açıklayan Duttge, bu parçaların bu insanların

20 tedavisi için değil, araştırmalarda ihtiyaç duyulması halinde kullanılmak üzere bağışlandığını anlattı. Duttge, bu parçaların kullanımına ilişkin birçok hukuksal problemin henüz çözüme kavuşturulmadığını açıkladı. Augsburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Biyo Hukuk ve Tıp Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Henning Rosenau, etik kurulların hasta haklarının hayata geçirilmesi açısından önemi üzerinde durdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Veysel Başpınar, hekimin en önemli yükümlülüklerinden birisinin özen yükümlülüğü olduğunu ve hasta hakları açısından da en önemli yükümlülüğün bu yükümlülük olduğunu anlattı. Prof. Dr. Eva Schumann, Alman Hukuku nda hekimin tazminat sorumluluğu ve bu bakımdan geçerli olan ispat gibi yargılama kurallarını açıkladı. Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk öğretim üyesi Doç. Dr. Zafer Zeytin, hekimin aydınlatma yükümlülüğü üzerinde çok ayrıntılı olarak durdu. Augsburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. Marion Albers, insanların ölümden sonra neler yapılması gerektiğine ilişkin vasiyet gibi, ağır hastalık, bitkisel hayat ve koma gibi durumlarda neleri kabul edip etmeyeceğine ilişkin olarak da tıbbi vasiyetler düzenlediklerini; ancak bu konunun çok tartışmalı olduğunu; sağlığında böyle bir vasiyet düzenleyerek tedaviyi reddeden kimselerin bu iradelerinin, hastalık halinde ne derece geçerli kabul edileceği konusunun hala çözüme kavuşturulmadığını, Almanya da da bu konuda yasa çalışmaları bulunduğunu belirtti. Son olarak, İstanbul Barosu Sağlık Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Sunay Akyıldız, mevzuatımızda hastanın hak arama yollarını mahkeme kararları ve somut örneklerle açıkladı. Sempozyum çok ayrıntılı tartışmalara da sahne oldu. Birçok hekimin katıldığı toplantıda, hekimlerin yaşadıkları olaylara ilişkin sordukları sorular hukukçular arasında konunun ayrıntılı tartışılmasını sağladı. Sempozyumun beşincisi 28 Şubat-1 Mart tarihleri arasında Ankara da TIP CEZA HUKU- KUNUN GÜNCEL SORUNLARI konusunda yapılacak. ISTANBUL TIP FAKÜLTESİ NDE DÜZENLENEN BİR TIP ETİĞİ ETKİNLİĞİ: SAĞLIK HİZMETLERİNDE DEĞERLER Günümüzde sağlık hizmetlerinde gitgide kaybolan insani değerlere yeniden kavuşmak amacıyla geliştirilen uluslar arası bir program Konferansçı: NEVILLE HODGKINSON Tarih: 27 TEMMUZ 2007 Istanbul Tıp Fakültesi nde Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve İstanbul Üniversitesi Araştırma Fonu Başkanı Prof. Dr. Feyza Erkan Krause, bu yıl kendi Fakültesinde ikinci kez etiği konu alan bir etkinlik düzenleyerek, hekim, hemşire ve diğer sağlık elemanlarını tekrar konu üzerinde düşünmeye ve tartışmaya davet etti. Bu etkinlikte konferansçı, İngiltere den yazar, gazeteci, sağlık ve bilim muhabiri, Küresel Sağlık İçin Janki Vakfı Başkanı Naville Hodgkinson idi. Prof. Dr. Feyza Erkan Krause Neville Hodgkinson Janki Foundation for Global Heathcare/Küresel Sağlık İçin Janki Vakfı Başkanı Yazar, Gazeteci, Sağlık ve Bilim Muhabiri

İçindekiler SAĞLIK HUKUKU-PART5-SAYFA SAYISI :6. Adli tıp 2-6

İçindekiler SAĞLIK HUKUKU-PART5-SAYFA SAYISI :6. Adli tıp 2-6 www.salthukuk.com facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler SAĞLIK HUKUKU-PART5-SAYFA SAYISI :6 Konular sayfa Adli tıp 2-6 16/01/2015 tarihinde Sağlık Hukuku dersi işlenmemiştir. 1 www.salthukuk.com

Detaylı

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu yönergenin amacı, Yıldız Teknik Üniversitesi Sağlık, Kültür

Detaylı

Yaşam Sonu Kararlarında Hastane Etik Kurulları / Etik Konsültasyon. Öğr. Gör. Dr. Müge Demir Tıp Tarihi ve Etik AD mdemir@hacettepe.edu.

Yaşam Sonu Kararlarında Hastane Etik Kurulları / Etik Konsültasyon. Öğr. Gör. Dr. Müge Demir Tıp Tarihi ve Etik AD mdemir@hacettepe.edu. Yaşam Sonu Kararlarında Hastane Etik Kurulları / Etik Konsültasyon Öğr. Gör. Dr. Müge Demir Tıp Tarihi ve Etik AD mdemir@hacettepe.edu.tr Tanım Etik danışmanlık (konsültasyon) tıbbi konsültasyonun bir

Detaylı

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI KORUMA DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI VE KOMİTELER YÖNETMELİĞİ

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI KORUMA DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI VE KOMİTELER YÖNETMELİĞİ FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI KORUMA DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI VE KOMİTELER YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 Bu Yönetmeliğin amacı, Fikri Mülkiyet Hakları Koruma Derneği

Detaylı

Sağlık Yönetiminde Etik

Sağlık Yönetiminde Etik SKY 408 Sağlık Yönetiminde Etik 2017-2018 Bahar Yarıyılı 1 Yararlanılan Kaynaklar Arslan, M. (2012). İş ve Meslek Ahlakı, Dünya ve Türkiye Örnekleri. Siyasal Kitabevi, 3. baskı, Ankara. Aydın, İ. (2012).

Detaylı

YÖNETMELİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 7 Temmuz 2012 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28346 YÖNETMELİK İstanbul Üniversitesinden: İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu

Detaylı

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İNSAN ARAŞTIRMALARI ETİK KURUL YÖNERGESİ. Birinci Bölüm Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kuruluş

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İNSAN ARAŞTIRMALARI ETİK KURUL YÖNERGESİ. Birinci Bölüm Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kuruluş GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İNSAN ARAŞTIRMALARI ETİK KURUL YÖNERGESİ Amaç Birinci Bölüm Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kuruluş Madde 1. Bu yönerge, Gebze Teknik Üniversitesi İnsan Araştırmaları Etik

Detaylı

ULUSAL KLİNİK ARAŞTIRMA ALTYAPI AĞI (TUCRIN) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ULUSAL KLİNİK ARAŞTIRMA ALTYAPI AĞI (TUCRIN) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ULUSAL KLİNİK ARAŞTIRMA ALTYAPI AĞI (TUCRIN) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 2012 SUNUŞ Bilimsel araştırmaların günümüzdeki haliyle daha karmaşık ve zorlu sorulara cevap arandıkça, daha fazla

Detaylı

TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE BAġ BOYUN CERRAHĠSĠ DERNEĞĠ YÖRESEL DERNEKLER YÖNERGESĠ

TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE BAġ BOYUN CERRAHĠSĠ DERNEĞĠ YÖRESEL DERNEKLER YÖNERGESĠ Sayfa 1 / 6 BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Yapı, Dayanak ve Tanımlar Tanımlar Madde 1 - Bu yönergede adı geçen ve aşağıda yer alan ifadelerde: Kurul Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Yöresel Dernekler

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE GENEL AMAÇLI KURUL VE KOMİSYONLARIN KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ Amaç Madde 1- Bu yönerge, Tıp Fakültesi ndeki eğitim ve genel amaçlı kurul ve komisyonların

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam Madde 1- (1) Bu Yönerge, Çukurova Üniversitesi nin eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri

Detaylı

Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete: BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete: BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete:8.3.2010-27515 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; sağlık hizmeti sunulan kurum ve kuruluşlarda

Detaylı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI YÖNERGESİ (29 Ekim 2009 tarihinde TTD GYK ve MYK onayı ile yürürlüğe girmiştir.)

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI YÖNERGESİ (29 Ekim 2009 tarihinde TTD GYK ve MYK onayı ile yürürlüğe girmiştir.) TÜRK TORAKS DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI YÖNERGESİ (29 Ekim 2009 tarihinde TTD GYK ve MYK onayı ile yürürlüğe girmiştir.) 1. Çalışma Grupları, TTD Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından gerekli görülen konularda

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi Değerli Hekim Arkadaşımız, Bu anket ülkemizdeki farklı eğitim kurumlarınca uygulanan örnekler temel alınarak UÜTF Tıp

Detaylı

Acil Serviste En Sık Neler Şikayet Ediliyor? Doç. Dr. Selahattin KIYAN Ege ÜTFH Acil Tıp AD 11.01.2013 4. ATOK «Acilde Adli Tıp»

Acil Serviste En Sık Neler Şikayet Ediliyor? Doç. Dr. Selahattin KIYAN Ege ÜTFH Acil Tıp AD 11.01.2013 4. ATOK «Acilde Adli Tıp» Acil Serviste En Sık Neler Şikayet Ediliyor? Doç. Dr. Selahattin KIYAN Ege ÜTFH Acil Tıp AD 11.01.2013 4. ATOK «Acilde Adli Tıp» Bu sunum nasıl ilerleyecek.. «Ege ÜTFH Acil Servise Yapılmış Şikayet Başvurularının

Detaylı

Sayın Hocalarım, Sevgili Meslektaşlarım ve Değerli Kongre Katılımcıları, Türk Nefroloji Derneği olarak Antalya nın Belek beldesindeki Kaya Palazzo

Sayın Hocalarım, Sevgili Meslektaşlarım ve Değerli Kongre Katılımcıları, Türk Nefroloji Derneği olarak Antalya nın Belek beldesindeki Kaya Palazzo Sayın Hocalarım, Sevgili Meslektaşlarım ve Değerli Kongre Katılımcıları, Türk Nefroloji Derneği olarak Antalya nın Belek beldesindeki Kaya Palazzo Otel Kongre Merkezinde gerçekleştirdiğimiz 34. Ulusal

Detaylı

TEPDAD Çalışma Yönetmeliği

TEPDAD Çalışma Yönetmeliği TEPDAD Çalışma Yönetmeliği sürüm. 1.1. 2010 (19.12. 2010 tarihli TEPDAD Genel Kurulu nda kabul edilmiştir) MADDE 1- Dayanak ve Amaç Bu yönetmelik, Tıp Eğitimi Programlarını Değerlendirme ve Akreditasyon

Detaylı

T.C. IĞDIR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULLARI PROGRAMLARI DANIŞMA KURULLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak

T.C. IĞDIR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULLARI PROGRAMLARI DANIŞMA KURULLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak T.C. IĞDIR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULLARI PROGRAMLARI DANIŞMA KURULLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Amaç: MADDE 1- Bu yönergenin amacı, Iğdır Üniversitesi Meslek Yüksekokullarındaki

Detaylı

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği YÖNERGESİ

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği YÖNERGESİ AKADEMİ BİRLİĞİ YÖNERGESİ Birinci Bölüm Genel Hükümler Amaç Madde 1 tarafından yürürlüğe konan bu yönergenin amacı, Akademi Birliği nin amacını, görev, yetki ve çalışma alanlarını düzenlemektir. Tanımlar

Detaylı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI YÖNERGESİ (29 Ekim 2009 tarihinde TTD GYK ve MYK onayı ile yürürlüğe girmiştir.)

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI YÖNERGESİ (29 Ekim 2009 tarihinde TTD GYK ve MYK onayı ile yürürlüğe girmiştir.) TÜRK TORAKS DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI YÖNERGESİ (29 Ekim 2009 tarihinde TTD GYK ve MYK onayı ile yürürlüğe girmiştir.) 1. Çalışma Grupları Türk Toraks Derneği (TTD) tüzüğünde belirtilen amaçları gerçekleştirmek

Detaylı

YÖNETİMİN SORUMLULUĞU PROSEDÜRÜ

YÖNETİMİN SORUMLULUĞU PROSEDÜRÜ 1. AMAÇ Doküman No: P / 5.1 Revizyon No : 0 Sayfa : 1 / 5 Yayın Tarihi: 19.01.2010 Bu prosedürün amacı, İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Yönetimi nin Kalite Politikası ve hedeflerini oluşturmak, yönetim sistemini

Detaylı

Üniversite Hastanelerinde Meslek Hastalığı Tanısı Çalıştayı. Kurum ve Kuruluşlar Arası İşbirliği Çalışma Grubu Raporu

Üniversite Hastanelerinde Meslek Hastalığı Tanısı Çalıştayı. Kurum ve Kuruluşlar Arası İşbirliği Çalışma Grubu Raporu Kurum ve Kuruluşlar Arası İşbirliği Çalışma Grubu Raporu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı-ÇSGB İSGGM, Sosyal Güvenlik Kurumu-SGK, Üniversite Hastaneleri Temsilcileri, Meslek Hastalıkları Hastanesi-MHH,

Detaylı

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ AİLE ŞİRKETLERİ YÖNETİMİ VE DANIŞMANLIĞI ARAŞTIRMA MERKEZİ (AYDAM) YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ AİLE ŞİRKETLERİ YÖNETİMİ VE DANIŞMANLIĞI ARAŞTIRMA MERKEZİ (AYDAM) YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ALTINBAŞ ÜNİVERSİTESİ AİLE ŞİRKETLERİ YÖNETİMİ VE DANIŞMANLIĞI ARAŞTIRMA MERKEZİ (AYDAM) YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 Bu Yönetmeliğin amacı; Altınbaş Üniversitesi

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Senato Kabul Tarihi ve Sayısı: 25.01.2012 tarih ve T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULLARI KOORDİNATÖRLÜK (MEYOK), DANIŞMA KURULU ve DANIŞMA KOMİTELERİ YÖNERGESİ 2012-12 Sayılı Karar BİRİNCİ BÖLÜM

Detaylı

YÖNETMELİK. b) Merkez (Hastane): Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini,

YÖNETMELİK. b) Merkez (Hastane): Turgut Özal Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini, 19 Ocak 2014 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 28887 Turgut Özal Üniversitesinden: YÖNETMELİK TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI 1. AMAÇ Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş. ( Şirket veya Doğan Burda ) Kurumsal Yönetim Komitesi

Detaylı

14 sayılı toplantısında alınan karar gereği Yönergenin 30. maddesinde değişiklik.

14 sayılı toplantısında alınan karar gereği Yönergenin 30. maddesinde değişiklik. SENATO KARARLARI Karar Tarihi : 04/07/2012 Toplantı Sayısı : 10 Sayfa : 1 Üniversitemiz Tıp Fakültesi Konsültasyon Hizmetleri Yönerge hk. 2012.010.102 Üniversitemiz Tıp Fakültesi Konsültasyon Hizmetleri

Detaylı

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve 12-13 / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim uygulanmaktadır.) Katılımcı Sayısı: 50 kişi ile sınırlıdır.

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM/STAJ/GRUP ÖĞRENCİ TEMSİLCİLERİ SEÇİMİ VE GÖREVLERİNE DAİR USUL VE ESASLAR

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM/STAJ/GRUP ÖĞRENCİ TEMSİLCİLERİ SEÇİMİ VE GÖREVLERİNE DAİR USUL VE ESASLAR ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM/STAJ/GRUP ÖĞRENCİ TEMSİLCİLERİ SEÇİMİ VE GÖREVLERİNE DAİR USUL VE ESASLAR BİRİNCİ BÖLÜM Amaç MADDE 1 (1) Bu yönergenin amacı, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

TÜRKĐYE SEKTÖR MECLĐSLERĐNĐN KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELĐĞĐ

TÜRKĐYE SEKTÖR MECLĐSLERĐNĐN KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELĐĞĐ TÜRKĐYE SEKTÖR MECLĐSLERĐNĐN KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELĐĞĐ Türkiye Sektör Meclislerinin Kuruluş, Görev Ve Çalışma Yönetmeliği Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden Resmi Gazete Tarihi: 12/02/2005

Detaylı

T.C. KUZEYDOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI EĞİTİM YÖNERGESİ

T.C. KUZEYDOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI EĞİTİM YÖNERGESİ T.C. KUZEYDOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI EĞİTİM YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımalar, Hedefler, İlkeler Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı, Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı nda çalışan

Detaylı

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- Bu Yönergenin amacı, Rektörlüğe bağlı olarak görev yapan ve Rektör Yardımcısı

Detaylı

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK 1 ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV, YETKİ VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar, Temel

Detaylı

Resmî Gazete YÖNETMELİK. Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Resmî Gazete YÖNETMELİK. Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç 8 Mart 2010 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 27515 YÖNETMELİK Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; sağlık hizmeti

Detaylı

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI 1. AMAÇ Petkim Petrokimya Holding A.Ş. Yönetim Kurulu bünyesinde 22/01/2010 tarih ve 56-121 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile kurulan Kurumsal Yönetim

Detaylı

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Sayın Başkanı; Yüksek Yargı Kurumlarının çok değerli Başkanları; Sayın Büyükelçiler; Avrupa Konseyinin çok değerli temsilcileri; Uluslararası Kuruluşların değerli temsilcileri

Detaylı

TEPDAD Çalışma Yönetmeliği sürüm

TEPDAD Çalışma Yönetmeliği sürüm TEPDAD Çalışma Yönetmeliği sürüm. 04.06.2016 (04.06.2016 tarihli TEPDAD Genel Kurulu nda kabul edilmiştir) (04.06.2016 tarihli TEPDAD Genel Kurulu nda kabul edilmiştir) MADDE 1- Dayanak ve Amaç Bu yönetmelik,

Detaylı

DEFİN NÖBETİ NDE SON DURUM!!!

DEFİN NÖBETİ NDE SON DURUM!!! DEFİN NÖBETİ NDE SON DURUM!!! Birinci basamak sağlık hizmeti sunucularının, ölü muayenesi ve defin ruhsatı hizmetlerini sunabilmesi amacıyla oluşturulan defin nöbetleri ile ilgili çok sayıda problem bulunuyor.

Detaylı

Türk Cerrahi Derneği GENEL CERRAHİ ALANI İLE İLİŞKİLİ DERNEKLER TANITIM FORMU

Türk Cerrahi Derneği GENEL CERRAHİ ALANI İLE İLİŞKİLİ DERNEKLER TANITIM FORMU Türk Cerrahi Derneği GENEL CERRAHİ ALANI İLE İLİŞKİLİ DERNEKLER TANITIM FORMU ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Lütfen aşağıdaki

Detaylı

HASTA HAKLARI KAVRAMI VE TARİHSEL GELİŞİMİ

HASTA HAKLARI KAVRAMI VE TARİHSEL GELİŞİMİ HASTA HAKLARI KAVRAMI VE TARİHSEL GELİŞİMİ Hak sözcüğü, hukuka uygunluk, adalet; hukukun, adaletin gerektirdiği ve birine ayırdığı şey diye tanımlanmaktadır. Hasta hakları, esasta insan haklarının sağlık

Detaylı

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1. (1) Bu Yönergenin amacı İstanbul Teknik Üniversitesinin eğitim-öğretim ve araştırma

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YUTMA BOZUKLUKLARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YUTMA BOZUKLUKLARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YUTMA BOZUKLUKLARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Hacettepe Üniversitesine bağlı

Detaylı

UZMANLIK DERNEKLERİ ETİK KURULLAR KILAVUZU. TTB-UDEK- Etik Çalışma Grubu

UZMANLIK DERNEKLERİ ETİK KURULLAR KILAVUZU. TTB-UDEK- Etik Çalışma Grubu UZMANLIK DERNEKLERİ ETİK KURULLAR KILAVUZU TTB-UDEK- Etik Çalışma Grubu 31 Ekim 2009 TTB-UDEK Etik Çalışma Grubu UZMANLIK DERNEKLERİ ETİK KURULLARI GENEL OLARAK ETİK KURULLAR Etik Kurullar: Tanım Etik

Detaylı

TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ YETERLİK KURULU YENİDEN BELGELENDİRME YÖNERGESİ

TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ YETERLİK KURULU YENİDEN BELGELENDİRME YÖNERGESİ TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ YETERLİK KURULU YENİDEN BELGELENDİRME YÖNERGESİ Madde 1. Dayanak: Bu yönerge Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi (Türk KBB ve BBC) Yeterlik Kurulu

Detaylı

Business Network Center Turkey.

Business Network Center Turkey. 09:00-11:00 4857 Sayılı İş Kanunu'na Bakış Erdem ÖZDEMİR - Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4857 Sayılı İş Kanunu Yargıtay Bakış Açısından Değerlendirilmesi İşçinin Korunması Alt İşveren Geçici İş

Detaylı

KOMİTELER VE ÇALIŞMA ESASLARI

KOMİTELER VE ÇALIŞMA ESASLARI KOMİTELER VE ÇALIŞMA ESASLARI KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ ÜYELER VE ÇALIŞMA ESASLARI 1- AMAÇ Bu düzenlemenin amacı Lokman Hekim Engürüsağ Sağlık, Turizm, Eğitim Hizmetleri ve İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu tarafından

Detaylı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ KADIN VE AKCİĞER SAĞLIĞI GÖREV GRUBU EYLEM PLANI

TÜRK TORAKS DERNEĞİ KADIN VE AKCİĞER SAĞLIĞI GÖREV GRUBU EYLEM PLANI TÜRK TORAKS DERNEĞİ KADIN VE AKCİĞER SAĞLIĞI GÖREV GRUBU EYLEM PLANI 2017-2018 Türk Toraks Derneği Kadın ve Akciğer Sağlığı Görev Grubu Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Akciğer Hastalıkları kavramının uzmanlık

Detaylı

KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ:12.11.2015 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05

KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ:12.11.2015 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05 KOMİSYON TOPLANTILARI YÖNETİM PROSEDÜRÜ KODU:KY.PR.02 YAYINLANMA TARİHİ:12.11.2015 REVİZYON TARİHİ: REVİZYON NO:00 SAYFA SAYISI:05 1. AMAÇ: Hastanemizdeki komisyonların; hizmet kalite standartları ve kalite

Detaylı

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ UYGULADIĞI EĞİTİM ULUSAL TIP EĞİTİMİ AKREDİTASYON KURULU TARAFINDAN AKREDİTE EDİLEN ÜLKEMİZDEKİ SAYILI TIP FAKÜLTELERİNDEN BİRİSİ İSTANBUL DA TEK TIP FAKÜLTESİ http://tip.marmara.edu.tr

Detaylı

YÖNETMELİK İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ YAŞLI BAKIMI VE SAĞLIĞI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ YAŞLI BAKIMI VE SAĞLIĞI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 10 Ocak 2013 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28524 İzmir Katip Çelebi Üniversitesinden: YÖNETMELİK İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ YAŞLI BAKIMI VE SAĞLIĞI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ

Detaylı

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu Toplantısı TOBB Plaza da

Detaylı

KURULUŞ: Madde 2. Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi, Ankara Barosu Yönetim Kurulu kararı ile kurulur ve üyeleri atama yolu ile belirlenir.

KURULUŞ: Madde 2. Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi, Ankara Barosu Yönetim Kurulu kararı ile kurulur ve üyeleri atama yolu ile belirlenir. ANKARA BAROSU AVUKAT HAKLARI MERKEZİ YÖNERGESİ (2012) AMAÇ Madde 1. Bu Yönergenin amacı Avukat Hakları Merkezi'nin kuruluş, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını belirlemektir.

Detaylı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KARİYER GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KARİYER GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KARİYER GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 - (1) Bu Yönetmeliğin amacı, İstanbul Üniversitesi Kariyer

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ 1 YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve

Detaylı

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER MAHALLİ HEYETLERİNİN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER MAHALLİ HEYETLERİNİN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK Resmi Gazete Tarihi: 04.04.2013 Resmi Gazete Sayısı: 28608 ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER MAHALLİ HEYETLERİNİN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

RADEP ÇALIŞAN DESTEK PROGRAMI (RASYONEL DESTEK PROGRAMI)

RADEP ÇALIŞAN DESTEK PROGRAMI (RASYONEL DESTEK PROGRAMI) ALBERT ELLİS ENSTİTÜSÜ TÜRKİYE MERKEZİ RASYONEL PSİKOLOJİ RADEP ÇALIŞAN DESTEK PROGRAMI (RASYONEL DESTEK PROGRAMI) RATİONAL EMPLOYEE ASİSTANT PROGRAM RADEP-E Kimiz Biz? Albert Ellis Enstitüsü Türkiye Merkezi

Detaylı

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR DAİRESİ BAŞKANLIĞI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- (1) Bu yönergenin amacı, öğrencilerin beden ve ruh sağlığını

Detaylı

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar.

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar. SAĞLIK ARAŞTIRMALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DAİRE BAŞKANLIKLARI YÖNERGESİ Amaç MADDE 1- (1) Bu yönerge, Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilat yapısını, görevlerini, yetkilerini ve

Detaylı

Hekim, Tıp Fakültesinden mezun olarak, diploma sahibi olan kişidir.

Hekim, Tıp Fakültesinden mezun olarak, diploma sahibi olan kişidir. UZMANLIK ÖĞRENCİLERİNİN TIBBİ MÜDAHALE YETKİSİ ve HUKUKİ SORUMLULUKLARI Uz.Dr. Ziya T. GÜNEŞ-Sağlık Hukuku Yüksek Lisans Programı Tıbbi Müdahale; Meslek icrasına yetkili bir sağlık personeli tarafından,

Detaylı

HÜRRİYET GAZETECİLİK VE MATBAACILIK A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

HÜRRİYET GAZETECİLİK VE MATBAACILIK A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HÜRRİYET GAZETECİLİK VE MATBAACILIK A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI 1. AMAÇ Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. (Şirket) Kurumsal Yönetim Komitesi (Komite), Şirketin kurumsal

Detaylı

TÜRK AKREDİTASYON KURUMU. Personel Akreditasyon Başkanlığı

TÜRK AKREDİTASYON KURUMU. Personel Akreditasyon Başkanlığı TÜRK AKREDİTASYON KURUMU Personel Akreditasyon Başkanlığı Personel Belgelendirme Kuruluşlarının Akreditasyonu Uygunluk Değerlendirmesi; Ürünlerin veya hizmetlerin istenilen şartlara uygunluğunu göstermek

Detaylı

Laboratuvar Akreditasyonu

Laboratuvar Akreditasyonu Laboratuvar Akreditasyonu Akreditasyon, Laboratuvarların, Muayene Belgelendirme ve Yeterlilik Deneyi Sağlayıcı Kuruluşlarının Ulusal ve Uluslararası Kabul Görmüş Teknik Kriterlere Göre Değerlendirilmesi,

Detaylı

YÖNETMELİK. Gaziosmanpaşa Üniversitesinden: GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PALYATİF BAKIM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Gaziosmanpaşa Üniversitesinden: GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PALYATİF BAKIM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 13 Ekim 2014 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 29144 Gaziosmanpaşa Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PALYATİF BAKIM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ders Bilgi Formu Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Yarıyılı Ceza Usul Hukuku II HUK 308 6 ECTS Kredisi Ders (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta)

Detaylı

Suistimal ve Mobbing

Suistimal ve Mobbing SMMM, CFE Bilal AKTÜRK PROF. DR. Nevzat ALKAN 24 Mayıs 2013 Eğitim Programının Amacı Günümüzde suistimaller ve çalışan ilişkilerindeki olumsuzluklar önlem alınması gereken ciddi risklerdir. Eğitimin amacı;

Detaylı

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI İZMİR EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ 22 Şubat 2013 Prof. Dr. Behzat ÖZKAN İzmir Güney Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri

Detaylı

YÖNETMELİK HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MOLEKÜLER GÖRÜNTÜLEME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÖNETMELİK HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MOLEKÜLER GÖRÜNTÜLEME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 9 Mart 2014 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 28936 Hacettepe Üniversitesinden: YÖNETMELİK HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MOLEKÜLER GÖRÜNTÜLEME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE KALİTE GELİŞTİRME (ADEK) ESASLARI

ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE KALİTE GELİŞTİRME (ADEK) ESASLARI ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE KALİTE GELİŞTİRME (ADEK) ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 Bu Esaslar 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu

Detaylı

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi. TIP TARİHİ ve ETİK ANABİLİM DALI

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi. TIP TARİHİ ve ETİK ANABİLİM DALI Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi TIP TARİHİ ve ETİK ANABİLİM DALI Tıp Tarihi ve E,k AD Öğretim üyeleri Prof.Dr. M. Murat CİVANER Doç.Dr. Elif ATICI Yrd.Doç.Dr. Sezer KAFA Öğrenciler 9 Yüksek Lisans ve

Detaylı

YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK 14 Şubat 2014 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28913 Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından: YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

Detaylı

Dr. Şeyda Saydamlı Cumhuriyet Mahallesi Bilgiç Sokak No. 8 Daire 3 Şişli-İstanbul Tel 0212 240 86 02 Cep 0533 388 63 77 Email ssaydanli@hotmail.

Dr. Şeyda Saydamlı Cumhuriyet Mahallesi Bilgiç Sokak No. 8 Daire 3 Şişli-İstanbul Tel 0212 240 86 02 Cep 0533 388 63 77 Email ssaydanli@hotmail. Dr. Şeyda Saydamlı Cumhuriyet Mahallesi Bilgiç Sokak No. 8 Daire 3 Şişli-İstanbul Tel 0212 240 86 02 Cep 0533 388 63 77 Email ssaydanli@hotmail.com EĞİTİM 1988-1998 İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler

Detaylı

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Bilimsel Araştırma ve Proje Destek Programı

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Bilimsel Araştırma ve Proje Destek Programı Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Bilimsel Araştırma ve Proje Destek Programı Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği'mizin temel hedeflerinden birisi de ülkemizdeki kalp damar cerrahlarının eğitimlerine

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ UYGULAMA KOMİTELERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Ve Yasal Dayanak

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ UYGULAMA KOMİTELERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam Ve Yasal Dayanak ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ UYGULAMA KOMİTELERİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam Ve Yasal Dayanak Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Kalite Yönetim Sisteminin (KYS)

Detaylı

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DOKU VE ORGAN NAKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,,Tanımlar

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DOKU VE ORGAN NAKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,,Tanımlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DOKU VE ORGAN NAKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,,Tanımlar AMAÇ MADDE 1- (1) Bu yönerge, Hacettepe Üniversitesinin

Detaylı

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra; T.C. ANTAKYA BELEDİYE MECLİSİ DÖNEMİ :ŞUBAT 2016 BİRLEŞİM :4 OTURUM :1 TOPLANTI TARİHİ :05.02.2016 GÜNDEM MADDE NO :2 KARAR NO :29 ÖZÜ :ANTAKYA BELEDİYESİ MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ NÜN GÖREV, YETKİ VE

Detaylı

STRATEJĠ GELĠġTĠRME MÜDÜRLÜĞÜ PROSEDÜRÜ

STRATEJĠ GELĠġTĠRME MÜDÜRLÜĞÜ PROSEDÜRÜ Hazırlayan Strateji Geliştirme Müdürü Kontrol Başkanlık Hukuk Danışmanı Onay Belediye Başkanı Yürürlük Tarihi 01.02.2010 Sayfa 1 / 9 1. AMAÇ Bu prosedürün amacı; Kartal Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğü

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZCE AKADEMİK YAZMA, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU

GAZİ ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZCE AKADEMİK YAZMA, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 GAZİ ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZCE AKADEMİK YAZMA, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU Tarihçe Merkezimiz 15 Mart 2015 tarihinde yönetmeliğimizin 29296 sayılı resmi gazetede yayınlanmasıyla birlikte

Detaylı

İSTANBUL BAROSU SAĞLIK HUKUKU MERKEZİ

İSTANBUL BAROSU SAĞLIK HUKUKU MERKEZİ 1 İSTANBUL BAROSU SAĞLIK HUKUKU MERKEZİ FAALİYET RAPORU (Eylül 2014 Haziran 2015) 1.) İstanbul Barosu Yönetim Kurulu nun 15.01.2015 tarihli Kararı ile; Sağlık Hukuku Merkezi Başkanlığı görevine Av. Ümit

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DANIŞMA VE İZLEME KONSEYİ NİN OLUŞUMU, TOPLANMASI VE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI TÜZÜĞÜ (3.2.2015 - R.G. 20 - EK III - A.E. 107 Sayılı Tüzük) TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DAİRESİ

Detaylı

DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde l - Bu Yönergenin amacı, Devlet Malzeme Ofisi Merkez, Taşra Teşkilâtı ve

Detaylı

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKAT HAKLARI MERKEZİ YÖNERGESİ (AHM)

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKAT HAKLARI MERKEZİ YÖNERGESİ (AHM) Kabul Tarihi :Y.K./03.01.2014/2014-6 (Gen.Sek.Sun.) TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKAT HAKLARI MERKEZİ YÖNERGESİ (AHM) I. BÖLÜM KURULUŞ, AMAÇ, DAYANAK, KAPSAM VE TANIMLAR KURULUŞ Madde 1: Türkiye Barolar Birliği

Detaylı

* İnsan Kaynakları alanında çalışmak isteyen tüm Öğrenci ve Yeni Mezunlar,

* İnsan Kaynakları alanında çalışmak isteyen tüm Öğrenci ve Yeni Mezunlar, İNSAN KAYNAKLARI UZMANLIĞI EĞİTİMİ Rekabetçi ve etkin süreç yönetimi için öncelikli olan entellektüel sermaye olarak kabul edilen insan kaynağı yönetiminde doğru stratejiler oluşturmak günümüz başarılı

Detaylı

DOĞAN ŞİRKETLER GRUBU HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV ve ÇALIŞMA ESASLARI

DOĞAN ŞİRKETLER GRUBU HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV ve ÇALIŞMA ESASLARI DOĞAN ŞİRKETLER GRUBU HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV ve ÇALIŞMA ESASLARI 1. AMAÇ Doğan Şirketler Grubu Holding A.Ş. ( Şirket veya Doğan Holding ) (Komite), Şirketin kurumsal yönetim ilkelerine

Detaylı

SANAL EĞİTİM BİLİMLERİ KÜTÜPHANESİ

SANAL EĞİTİM BİLİMLERİ KÜTÜPHANESİ IX.ULUSAL EĞİTİM BİLİMLERİ KONGRESİ Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi 27-30 Eylül 2000 ERZURUM SANAL EĞİTİM BİLİMLERİ KÜTÜPHANESİ Prof.Dr. Mustafa ERGÜN Konunun önemi Araştırmalarda

Detaylı

ECZACILIK EĞİTİMİNİN GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİ: AKREDİTE OLAN FAKÜLTELERE BAKIŞ

ECZACILIK EĞİTİMİNİN GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİ: AKREDİTE OLAN FAKÜLTELERE BAKIŞ ECZACILIK EĞİTİMİNİN GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİ: AKREDİTE OLAN FAKÜLTELERE BAKIŞ Prof. Dr. Belma Gümüşel belmagumusel@yahoo.com ECZACILIK FAKÜLTELERİ n=12 Öğrenci Alan Öğrenci alması onaylanan Öğrenci almayan

Detaylı

KAYSERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (KAYHAM) STRATEJİK PLAN ( )

KAYSERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (KAYHAM) STRATEJİK PLAN ( ) KAYSERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (KAYHAM) STRATEJİK PLAN (2014 2016) MİSYON Kayseri nin geçmişini doğru anlayarak, bugünü verimli/iyi değerlendirerek ve geleceğini akıllı planlayarak, Kayseri nin

Detaylı

Eğiticilerin Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Gülşen Kandiloğlu TTB/UDKK- UYEK Kursu,5-10 Kasım 2004 Ankara

Eğiticilerin Değerlendirilmesi. Prof. Dr. Gülşen Kandiloğlu TTB/UDKK- UYEK Kursu,5-10 Kasım 2004 Ankara Eğiticilerin Değerlendirilmesi Prof. Dr. Gülşen Kandiloğlu TTB/UDKK- UYEK Kursu,5-10 Kasım 2004 Ankara 1 Eğiticilerin değerlendirilmesi kritik hassas bir konu Gerekli (Olmazsa olmaz) 2 Eğiticilerin değerlendirilmesi

Detaylı

Salih AKYÜZ Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği Başkanı

Salih AKYÜZ Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği Başkanı Salih AKYÜZ Hasta ve Çalışan Hakları ve Güvenliği Derneği Başkanı Hak Kavramı Herhangi bir varlığın, kanuni veya ahlaki gerekçelerle, sahip olması veya yapabilmesi olağan şeyler.. Hak Kavramı Kazanımlara

Detaylı

TÜRK TORAKS DERNEĞİ OKULU YÖNERGESİ

TÜRK TORAKS DERNEĞİ OKULU YÖNERGESİ TÜRK TORAKS DERNEĞİ OKULU YÖNERGESİ 1. AMAÇ Türk Toraks Derneği Okulu (TTDO), kongre ve güz sempozyumları dışındaki, Türk Toraks Derneği (TTD) nin akciğer sağlığı alanında eğitim politikalarının belirlenmesi,

Detaylı

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ KURULMASI VE KALİTE KOMİSYONU ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ KURULMASI VE KALİTE KOMİSYONU ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ KURULMASI VE KALİTE KOMİSYONU ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu Yönergenin

Detaylı

KANSER KAYIT MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Çarşamba, 12 Ocak :34 - Son Güncelleme Çarşamba, 12 Ocak :34

KANSER KAYIT MERKEZİ YÖNETMELİĞİ Çarşamba, 12 Ocak :34 - Son Güncelleme Çarşamba, 12 Ocak :34 Resmi Gazete: 14 Aralık 2000 Sayı : 24260 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1 Bu Yönetmeliğin amacı, Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığınca il sağlık müdürlükleri bünyesinde kurulmuş

Detaylı

ULUSAL ALZHEİMER HASTALIĞI STRATEJİK PLANI GÜNCELLEMESİ

ULUSAL ALZHEİMER HASTALIĞI STRATEJİK PLANI GÜNCELLEMESİ ULUSAL ALZHEİMER HASTALIĞI STRATEJİK PLANI 2015-2016 GÜNCELLEMESİ GENEL Alzheimer hastalığının belirtilerinin halkımıza anlatılması, hastaların erken dönemde hekime başvurarak tanı almalarının ve uygun

Detaylı

T.C. OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ YÖNERGESİ Birinci Bölüm Amaç, Kapsam ve Tanımlar

T.C. OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ YÖNERGESİ Birinci Bölüm Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç T.C. OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ KURUMSAL RİSK YÖNETİMİ YÖNERGESİ Birinci Bölüm Amaç, Kapsam ve Tanımlar Madde 1- Bu yönergenin amacı üniversitenin günlük faaliyetlerinde karşılaştığı veya gelecekteki

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü (MEYOK) Yönergesi

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü (MEYOK) Yönergesi 19.04.2012 tarih ve 2012/73 sayılı senato karar ile kabul edilmiştir. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ Meslek Yüksekokulları Koordinatörlüğü (MEYOK) Yönergesi BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Yasal Dayanak Amaç

Detaylı

AKÇANSA ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş. KONU : KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ İÇ TÜZÜKLERİ

AKÇANSA ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş. KONU : KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ İÇ TÜZÜKLERİ 1/5 1. KURULUŞ KARARI Sermaye Piyasası Kurulu nun (SPK) yürürlükte bulunan Kurumsal Yönetim İlkeleri uyarınca oluşturulan bu Komite, Akçansa Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. nun tarihli ve 838 sayılı kararı

Detaylı

T.C. GÜNEY MARMARA KALKINMA AJANSI İÇ KONTROL İZLEME VE YÖNLENDİRME KOMİTESİNİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI HK YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. GÜNEY MARMARA KALKINMA AJANSI İÇ KONTROL İZLEME VE YÖNLENDİRME KOMİTESİNİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI HK YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Sıra No İÇ KONTROL İZLEME VE YÖNLENDİRME KOMİTESİNİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI HK YÖNERGE : GMKA/Yönerge/10 Revizyon No : 2 Tarih : 29/08/2013 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak ve Tanımlar Amaç

Detaylı

İŞTE OTİZM VE ASPERGER SENDROMU BİRLİĞİ

İŞTE OTİZM VE ASPERGER SENDROMU BİRLİĞİ İŞTE OTİZM VE ASPERGER SENDROMU BİRLİĞİ Otizm ve Asperger Sendromu Birliği otistik çocuklar, gençler ve yetişkinler için daha iyi koşullar yaratmaya çalışır. ÜYE OLARAK BİLGİ paylaşımı, topluluğa erişim

Detaylı

Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Derneği. Kulak Burun Boğaz Okulları. Rinoloji-Rinoplasti-Alerji-Uyku Okulu Çalışma İlkeleri. 1.

Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Derneği. Kulak Burun Boğaz Okulları. Rinoloji-Rinoplasti-Alerji-Uyku Okulu Çalışma İlkeleri. 1. Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Derneği Kulak Burun Boğaz Okulları Rinoloji-Rinoplasti-Alerji-Uyku Okulu Çalışma İlkeleri 1. Amaç Rinoloji-Rinoplasti-Alerji-Uyku Okulu Türkiye çapında görev

Detaylı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Fırat Üniversitesine bağlı olarak kurulan Proje

Detaylı

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI

BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI Oturum Tarihi : 20 Eylül 2012 Oturum No : 20 BURSA TABİP ODASI YÖNETİM KURULU KARARLARI 1- Dr. hakkında Tıbbi Deontoloji Tüzüğü nün 7.maddesi ve 12.maddesinin a bendi, TTB Disiplin Yönetmeliğinin 5.maddesi

Detaylı