ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
|
|
- Çağatay Kutlu
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI FUNGAL HASTALIKLARIN BAHÇE VE PAKETLEME EVİ EVRELERİNDE ÖNLENMESİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI ADANA, 2008
2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI FUNGAL HASTALIKLARIN BAHÇE VE PAKETLEME EVİ EVRELERİNDE ÖNLENMESİ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU YÜKSEK LİSANS TEZİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Bu tez../../2008 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir. İmza. İmza İmza Prof.Dr. Mehmet BİÇİCİ Prof.Dr. Ali ERKILIÇ Prof.Dr. Turgut YEŞİLOĞLU Danışman Üye Üye Bu Tez Enstitümüz Bitki Koruma Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF 2006 YL 99 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI FUNGAL HASTALIKLARIN BAHÇE VE PAKETLEME EVİ EVRELERİNDE ÖNLENMESİ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Danışman: Prof.Dr. Mehmet BİÇİCİ Yıl: 2008, Sayfa: 71 Jüri: Prof.Dr. Mehmet BİÇİCİ Prof.Dr. Ali ERKILIÇ Prof.Dr. Turgut YEŞİLOĞLU Bu çalışma ile, Bölgemizde yaygın olan Phytophthora citrophthora kahverengi çürüklüğü, Penicillium digitatum ve P.italicum yeşil ve mavi çürüklükler, Lasiodiplodia theobromae sap ucu çürüklüğü, Alternaria citri siyah çürüklük ve Geotricum candidum ekşi çürüklüğüne karşı bahçe, hasat ve hasat sonrası dönemlerde portakal ürününü korumak hedeflenmiştir. Bu amaçla, pestisit piyasasından çekilmesi söz konusu benomyl yerine thiophanate-methyl ve depolama aşamasında çoğu ülkede kullanılmayan biphenyl e alternatif olarak, özellikle organik tarımda ve California da hasat sonrası turunçgil hastalıklarına karşı kullanılan sodyum karbonat a yer verilmiştir. Ayrıca paketleme evi aşamasında etkin olduğu bilinen bazı fungisitler de kullanılmıştır. Denemeler Adana İli Yüreğir İlçesi Zağarlı Köyünde Çayçiftliğe ait Washington Navel portakal bahçesi ve paketleme evi ile Adana İli Yüreğir İlçesi Havutlu Beldesi nde Star Gıda Paketleme Evi ve anlaşmalı olduğu Washington Navel portakal bahçesinde yapılmıştır. Araştırma sonucunda en iyi sonuç, hasat öncesi bahçe döneminde Fosetyl-Al + Thiophanate-methyl uygulamalarından sonra paketleme evinde çeşitli fungisit ve kimyasallar uygulanarak 21 gün soğuk hava deposunda 7±1 o C sıcaklıkta ve müteakiben 7 gün çevre sıcaklığında depolanmış portakallardan elde edilmiş olup, depolama sonunda bozulma meydana gelmemiştir. Anahtar Kelimeler: Hasat Sonrası Hastalıklar, Imazalil, Sodyum Karbonat, Portakal I
4 ABSTRACT MSc THESIS CONTROL OF FUNGAL POSTHARVEST DISEASES OF CITRUS IN ORCHARD AND PACKINGHOUSE STAGE İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU DEPARTMENT OF PLANT PROTECTION INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE UNIVERSITY OF CUKUROVA Supervisor: Prof.Dr. Mehmet BİÇİCİ Year: 2008, Pages: 71 Jury: Prof.Dr. Mehmet BİÇİCİ Prof.Dr. Ali ERKILIÇ Prof.Dr. Turgut YEŞİLOĞLU The aim of this study was to protect sweet oranges against Phytophthora citrophthora, Penicillium digatatum, P.italicum, Lasiodiplodia theobromea, Alternaria citri and Geotricum candidum in orchard, during harvesting and in postharvest stage. For this aim, instead of benomyl, which will be banned in the pesticide market, thiophanate-methyl has been chosen for orchard application. As for harvest and postharvest stage instead of biphenyl which is forbidden to use in many countries sodium carbonate which is commonly used in California for the control of the postharvest diseases of organic citrus, has been selected. Some other fungicides which are known effective in packing house stage also were used. Trials have been conducted in Zagarlı village at çayçiftlik farms (Yuregir/ADANA) and its Packinghouse, and also in Star Gıda Pakinghouse and its collaborated Washington Navel Sweet Orange farm in Havutlu village (Yuregir/ADANA). Results showed that the best protection form postharvest diseases has been gained from; fostyl-al +thiophonate-methyl application in field stage before harvesting and than treating some other fungicides at packinghouse storage with conservation the fruit for 21 days at 7±1 o C at storage house and than 7 days at ambient temperature. After this application there is no any record about rooting on treated sweet orange fruits. Key words: Postharvest Diseases, Imazalil, Sodium Carbonate, Sweet orange. II
5 TEŞEKKÜR Çalışmam boyunca bana destek olan, değerli katkılarını ve yardımlarını esirgemeyen, danışman hocam Prof.Dr. Mehmet BİÇİCİ ye sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Araştırma boyunca yardımlarını esirgemeyen sayın hocam Prof. Dr. Ali ERKILIÇ ve Arş.Gör. D.Soner AKGÜL e, her konuda bilgi ve tecrübelerini benimle paylaşan Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Fitopatoloji Şubesindeki çalışma arkadaşlarıma ve çalışmamda bana destek olan Şube Şefi ile Enstitü İdarecilerine teşekkür ederim. Çalışmamda bana her türlü imkanı sağlayan Çayçiftlik Paketleme Evi sahibi Mehmet Ali ÇAY a, Çayçiftlik Mühendis ve Personellerine, Star Gıda Paketleme Evi sahiplerine, Personellerine ve özellikle Mühendislerine, soğuk hava depolarında muhafaza imkanı sağlayan Özler Tarım a, Adana İl Tarım Müdürlüğü ve Seyhan İlçe Tarım Müdürlüğü İdareci ve Personellerine teşekkür ederim. Çalışmamı maddi olarak destekleyen Ç.Ü. Rektörlük Araştırma Fonu na teşekkür ederim. Başından sonuna kadar sabırla beni destekleyen, en büyük destekçim eşime, neşe kaynağım kızıma ve oğluma sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Bu çalışmada emeği geçen adı geçmeyen tüm arkadaşlarıma da sonsuz teşekkürlerimi sunarım. III
6 İÇİNDEKİLER SAYFA NO ÖZ... I ABSTRACT... II TEŞEKKÜR... III İÇİNDEKİLER... IV ÇİZELGELER DİZİNİ... V ŞEKİLLER DİZİNİ... VI SİMGELER VE KISALTMALAR... IX 1.GİRİŞ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR MATERYAL ve METOD Materyal Metod Laboratuar Dönemi Çalışmaları Bahçe Dönemi Uygulamaları Kahverengi Çürüklük Mücadelesi Penicillium Çürüklükleri ile L.theobromae Sap Ucu Çürüklüğü Mücadelesi Hasat Sonrası Uygulamalar ARAŞTIRMA BULGULARI ve TARTIŞMA Laboratuar Uygulamaları Bahçe Döneminde Fungisit Uygulamalarının Etkinliği SONUÇLAR ve ÖNERİLER KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ EKLER IV
7 ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA NO Çizelge 3.1. Denemede kullanılan Washington Navel Portakal Çeşidinin Önemli Bazı Meyve Özellikleri Çizelge 3.2. Laboratuar Çalışmalarında Kullanılan Kimyasallar ve Uygulama Şekli Çizelge 3.3. Yeşil Küf ve Mavi Küf için Ayrı Ayrı Kullanılan Meyve Miktarları (Adet) Çizelge 3.4. Hasat Sonrası Uygulamalarda Kullanılan Kimyasallar, Dozları ve Uygulama Şekli Çizelge 4.1. Portakallarda P. italicum ve P. digitatum Çürüklüklerine Karşı Sodyum Hipokloritin Etkisi Çizelge 4.2. Portakallarda P.italicum ve P.digitatum Çürüklüklerine Karşı Sodyum Karbonatın Etkisi Çizelge 4.3. Çayçiftlik te Bahçe Döneminde Yapılan Uygulamalar Neticesinde Alınan Portakalların Değişik Koşullarda Muhafaza Edilmesi Sonucu Oluşan Çürüme Oranları ve Fungisit Uygulamalarının Kontrole Göre % Etkisi (Abbott) Çizelge 4.4. Star Gıda da Bahçe Döneminde Yapılan Uygulamalar Neticesinde Alınan Portakalların Değişik Koşullarda Muhafaza Edilmesi Sonucu Oluşan Çürüme Oranları ve Fungisit Uygulamalarının Kontrole Göre % Etkisi (Abbott) Çizelge 4.5. Deneme Sonunda Hasat Sonrası Bozulmalara Neden Olan Etmenler ve % Oranları Çizelge 4.6. Denemelerde Tüm Muhafaza Koşulları Dikkate Alındığında Bahçe Döneminde Fungisit Uygulamaları ile Kontrol Meyvelerinde Oluşan Çürüme Oranları ve Fungisit Uygulamalarının Kontrole Göre % Etkisi (Abbott) Çizelge 4.7. Denemelerde Tüm Bahçe Dönemi Uygulamalar Dikkate Alındığında Meyvelerde Muhafaza Şekilleri Sonucu Oluşan Çürüme Oranları ve Bahçe + Çevre Sıcaklığına (Kontrol) Göre % Etkisi (Abbott) V
8 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA NO Şekil 1.1. Penicillium digitatum (Yeşil küf)... 3 Şekil 1.2. Penicillium italicum (Mavi Küf)... 3 Şekil 1.3. Mavi ve Yeşil Küf ün Karışık Simptomu... 4 Şekil 1.4. Lasiodiplodia theobromae (Diplodia natalensis)(sap Ucu Çürüklüğü).. 5 Şekil 1.5. Alternaria citri (Siyah Çürüklük)... 6 Şekil 1.6. Geothrichum candidum (Ekşi Çürüklük)... 6 Şekil 1.7. Phytophthora citrophthora (Kahverengi Çürüklük)... 7 Şekil 3.1. Washington Navel Portakal Şekil 3.2. P. digitatum (Yeşil Küf) ile P. italicum (Mavi Küf) Kültürleri Şekil 3.3. Spor Süspansiyonunun Hazırlanışı Şekil 3.4. Portakalların 100, 150, 200 ppm lik Sodyum Hipoklorit Solüsyonlarına Daldırılması Şekil 3.5. Portakalların 35 o C de %1, 2 ve 3 wt/vol lük Sodyum Karbonat Solüsyonlarına Daldırılması Şekil 3.6. Portakalların Kurutulması Şekil 3.7. Portakalların Gazete Kağıdına Sarılarak 10 Gün Süreyle Oda Sıcaklığında Bekletilmesi Şekil 3.8. Tesadüf Blokları Deneme Desenine Göre Kurulmuş Bahçe Dönemi Fungisit Uygulama Şeması Şekil 3.9. Bahçelerde Yapılan İlaçlamadan Bir Görünüm Şekil İlaçlama Sonrası Ağaçtaki Meyvelerden Bir Görünüm Şekil Hasat Olgunluğuna Gelmiş Meyvelerin Hasadından Bir Görünüm Şekil Hasat Sonrası Portakalların Filelere Konulması Şekil Filelenmiş Portakalların Çeşme Suyu ile Yıkanması Şekil ppm Imazalil İçeren Suya Daldırma Şekil Soldurma İçin 24 Saat Bekletme Şekil Kurutma Sonrası Mumlama Aşamasından Bir Görünüm Şekil Mumlama Sonrası Kurutmaya Giren Meyveler Şekil Mumlama Sonrası Kurutmadan Çıkmış Meyveler Şekil Mumlama ve Kurutma Sonrasında Kasalara Alınmış Meyveler VI
9 Şekil Kasalardan Karton Kutulara Alınmış Deneme Portakalları Şekil Soğuk Hava Deposunda Muhafaza Edilmiş Deneme Portakallarından Bir Görünüm Şekil Deneme Aşamalarının Şematize Edilmesi Şekil 4.1. Çayçiftlik te Bahçe döneminde Yapılan Uygulamalar Neticesinde Alınan Portakalların Değişik Koşullarda Muhafaza Edilmesi Sonucu Oluşan Çürüme Oranı (%) Şekil 4.2. Çayçiftlik te Bahçe Dönemi Fungisit Uygulamalarının Kontrole Göre % Etkisi (Abbott) Şekil 4.3. Star Gıda da Bahçe döneminde Yapılan Uygulamalar Neticesinde Alınan Portakalların Değişik Koşullarda Muhafaza Edilmesi Sonucu Oluşan Çürüme Oranı (%) Şekil 4.4. Star Gıda da Bahçe Dönemi Fungisit Uygulamalarının Kontrole Göre % Etkisi (Abbott) Şekil 4.5. Denemelerde Tüm Muhafaza Koşulları Dikkate Alındığında Bahçe Döneminde Fungisit Uygulamaları ile Kontrol Meyvelerinde Oluşan Çürüme Oranları (%) Şekil 4.6. Denemelerde Fungisit Uygulamalarının Kontrole Göre % Etkisi (Abbott) Şekil 4.7. Denemelerde Tüm Bahçe Dönemi Uygulamalar Dikkate Alındığında Meyvelerde Muhafaza Şekilleri Sonucu Oluşan Çürüme Oranları (%). 47 Şekil 4.8. Denemelerde Muhafaza Şekillerinin Bahçe + Çevre Sıcaklığına (Kontrol) Göre % Etkisi (Abbott) Şekil 4.9. Bahçe Döneminde Thiophanate-methyl Uygulanmış, Hasattan Sonra İşlem Görmemiş ve 21 Gün Çevre Sıcaklığında Depolanmış Washington Navel Portakallar Şekil Bahçe Döneminde Thiophanate-methyl Uygulanmış, Hasattan Sonra Paketleme Evinde İşlem Görmüş ve 21 Gün Çevre Sıcaklığında Depolanmış Washington Navel Portakallar VII
10 Şekil Bahçe Döneminde Aliette (Fosetyl-Al) Uygulanmış, Hasattan Sonra Paketleme Evinde İşlem Görmüş ve 21 Gün Çevre Sıcaklığında Depolanmış Washington Navel Portakallar Şekil Depolama Sonunda Deneme Portakallarından Bir Görünüm VIII
11 SİMGELER VE KISALTMALAR PDA : Patates Dekstroz Agar FA : Fosetyl-Al TM : Thiophanate-methyl Ç : Çevre Sıcaklığı S : Soğuk Hava Deposu B : Bahçe P : Paketleme Evi NaOCl : Sodyum Hipoklorit Na 2 CO 3 : Sodyum Karbonat TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu o C lt mg g ml : Derece Santigrad : Litre : Miligram : Gram : Mililitre % : Yüzde wt : Ağırlık vol : Hacim IX
12 1. GİRİŞ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU 1. GİRİŞ Turunçgiller portakal, mandarin, greyfurt, limon vb. gibi önemli meyveleri içermektedir. Turunçgil yetiştiriciliği, tropik ve subtropik bölgelerin 40 ncı kuzey ve güney dereceleri arasında yapılmaktadır (Salunkhe ve Desai, 1984). Bu açıdan Ülkemiz, insan beslenmesinde büyük bir değeri olan turunçgil ürünlerinin önemli bir üretim alanıdır. Dünyada toplam ton turunçgil üretimi gerçekleştirilmektedir. Brezilya ton turunçgil üretimi ile birinci, Çin ton üretimle ikinci, ABD ton üretimle üçüncü sırada olup, Türkiye tonluk üretimle Dünyada turunçgil üreten ülkeler arasında onuncu sırada yer almaktadır (FAO, 2006). Turunçgil üretimi; Ülkemizin toplam meyve üretiminde, üzüm ve elmadan sonra üçüncü sırada yer almasına karşın, ihracat yönünden birinci sırada bulunmaktadır. Toplam meyve üretiminin % 16,6 sını (TÜİK, 2006), toplam ihracatımızın da % 20 sini turunçgiller teşkil etmektedir (Anonymous, 2006a). Türkiye de adet turunçgil ağacı vardır ve bunlardan ton turunçgil üretimi gerçekleştirilmektedir. Turunçgil üretimi yönünden Akdeniz bölgesi Ülkemizde birinci sırada yer almakta olup, turunçgil alanları ve üretimi yönünden Türkiye varlığının sırasıyla % 88.2 ve % 78 ine sahiptir. Adana, Mersin ve Hatay illerini kapsayan ve yöremizi oluşturan Doğu Akdeniz Bölgesi turunçgil alanları ve üretimi yönünden Akdeniz Bölgesi varlığının sırayla % 80.3 ve % 83.2 ine sahiptir (TÜİK, 2006). Ancak, Bölgemiz turunçgilleri bahçe dönemi ve hasat sonrasında hüküm süren fungal hastalıklar nedeniyle önemli ürün kayıplarına uğramaktadır. Turunçgil meyvelerinin dahil olduğu taze meyve ve sebzeler gibi dayanıksız ürünler ile yağlı tohumlar, tahıllar, kuru baklagiller, nişastalı kök ürünleri ve diğer benzeri ürünlerin, hasat ile kullanım arasındaki geçen dönemde uğradıkları kayıpların % 50 lere ulaştığı açıklanmıştır (Eckert, 1977; Eckert ve Ogawa, 1985; Kader, 1992; Waller ve ark., 2001). Tarımsal ürünlerdeki kayıplar, üretildiği ülkenin gelişmişlik düzeyine paralel olarak azalmaktadır. Örneğin, taze meyve ve sebzelerin hasat sonrası oluşan 1
13 1. GİRİŞ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU bozulmaları nedeniyle ileri ülkelerde % 5-25 düzeyinde bir kayıp söz konusu iken, bu gelişmekte olan ülkeler için % 50 düzeyindedir (Kader, 1992). Hasat sonrası bozulmalar nedeniyle oluşan ürün kaybı bazı durumlarda, hasat ile birlikte paketleme, depolama ve taşıma masraflarının da çok olması nedeniyle, ürünün bahçedeki toplam değerinin birçok katına ulaşabilmektedir (Eckert, 1977; Eckert ve Ogawa, 1985). Bu nedenlerle, özellikle taze meyve ve sebzeler gibi dayanıksız ürünlerin karşı karşıya kaldığı hasat sonrası ürün kayıplarını bir nebze azaltmak için, bu kayıplara neden olan biyolojik ve çevresel faktörlerin bilinmesi gerekir. Bilhassa taze meyve ve sebzelerin, hasadı takip eden zamanda henüz canlı oldukları için, bozukluk organizmalarına ve koşullarına karşı duyarlılıkları devam eder. Bölgemiz bir turunçgil bölgesi olması sebebiyle hasat sonrası ürün kayıplarına yönelik olduğu bir gerçektir. Bu bakımdan turunçgillerde hasat sonrası bozulmalara yol açan önemli hastalıklar olarak Penicillium digitatum Sacc., P. italicum Wehm. yeşil ve mavi küf çürüklükleri, Lasiodiplodia theobromae (Diplodia natalensis) sap ucu çürüklüğü, Altenaria citri Ell and Pierce siyah çürüklük, Geotrichum candidum (Galactomyces citri-aurantii) ekşi çürüklük ile Phytophthora citrophthora (Sm. and Sm.) Leonian kahverengi çürüklüğü sayılabilir. Daha önce Bölümümüzde turunçgil hasat sonrası hastalıklar konusunda yapılmış çalışmalarda, özellikle P. italicum, P. digitatum ve A. citri nin hayli önemli olduğu belirlenmiştir (Toker ve Ark., 1995; Toker ve Biçici, 1996; Toker ve Biçici, 2001; Toker ve Biçici, 2005). Bazı yıllar Bölgemizde D. natalensis ve G. candidum gibi patojenlerin de önem kazandığı ve ayrıca P. citrophthora kahverengi çürüklüğünün turunçgil üretimi için hep yaygın bir şekilde risk oluşturduğu bilinmektedir. Yeşil küf (P. digitatum) ün simptomları ilk önce yumuşak, sulu ve hafifçe rengi değişmiş 6-12 mm çaplı lekeler halinde görülür. Bu lekeler 24 o C sıcaklıkta, 24 saat içerisinde 2-4 cm lik bir çapa ulaşır (Whiteside ve Ark., 1988). Yeşil küf, meyve kabuğunun herhangi bir yerinde yumuşama şeklinde başlar. Sonra bu yumuşaklık genişler ve lekenin ortasından başlayarak fungusun beyaz renkli misel tabakası oluşur. Misel tabakasının oluşumunu izleyen 1-2 gün içinde misel kitlesi üzerinde yine merkezden başlayarak yeşil renkli spor kitlesi görülür. Sonuçta meyve yeşil bir 2
14 1. GİRİŞ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU küf topu şeklini alır (Şekil 1.1). Meyve büzülür ve mumyalaşır. Çürüyen meyveler bu şekilde ağaç üzerinde asılı kalabileceği gibi yere de düşebilir (Anonymous, 1997). Şekil 1.1 Penicillium digitatum (Yeşil küf) Mavi küf (P. italicum) çürüklüğü hastalığının belirtileri yeşil küfe benzer. Ancak spor rengi mavidir. Mavi küfün çevresindeki misel kitlesi yeşil küfe göre daha dardır (Şekil 1.2). Yeşil küf ile bulaşık meyve yüzeyi daha derimsi olmasına karşın mavi küf nedeniyle çürümüş meyve daha yumuşak olur ve bastırınca kolayca delinir. Bazı durumlarda mavi küf ile yeşil küf birlikte görülebilir (Şekil 1.3). Şekil 1.2 Penicillium italicum (Mavi Küf) 3
15 1. GİRİŞ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU Bu funguslar bütün tarım alanları topraklarında ve depolarda bulunur. Meyveler ağaç üstünde, bahçede, yere dökülmüş durumda ve özellikle depolarda bu hastalık etmenleri ile bulaşabilir ve bozulabilirler. Hastalık etmenleri ağaçtaki meyvelere yağmur ve rüzgâr aracılığıyla, yere düşen meyvelere ise doğrudan topraktan bulaşır. İnfeksiyonun gerçekleşebilmesi için meyvelerin çok küçük de olsa yaralanmaları gerekmektedir. Yüksek nem ve o C arasındaki sıcaklıklarda hastalık iyi gelişir. İlk bulaşmadan 5-7 gün sonra belirtiler görülmeye başlar. Penicillium fungusları yaşamını bitki artıkları ve organik maddeler üzerinde sürdürür. Yağışlı giden yıllarda ve kötü depolama koşullarında hastalık çok zararlı olur. Bulaşan meyveler kısa zamanda çürürler. Depolarda oluşan çürüklüklerin % 90 ını yeşil ve mavi küf çürüklükleri oluşturur. Penicillium çürümelerinden dolayı bahçedeki kayıp % 5, yeterli sayıda soğuk hava deposu olmadığından depo ve işleme evlerindeki kayıp % olabilmektedir. Yeşil küf mavi küfe oranla daha yaygındır (Anonymous, 1997). Şekil 1.3 Mavi ve Yeşil Küf ün Karışık Simptomu Turunçgil meyvelerinin sap ucu çürüklüğü hastalığına L. theobromae neden olur. Bu hastalık infeksiyonu, meyveler hasat edildikten sonra düğmelerin canlılıklarını ve bu patojenlere karşı dayanıklılıklarını kısmen kaybedene kadar gizli kalabilir. Hastalık, meyve düğmesindeki başlangıç infeksiyonlardan ortaya çıkar. Bu fungus, her zaman bahçe döneminde turunçgil plantasyonlarında mevcuttur. Ancak meyveler toplanıncaya kadar onları etkilemez. Sap ucu çürüklüğü meyve ekseninin 4
16 1. GİRİŞ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU kahverengileşmesi, sonra derinin kayganlaşması, meyvenin hoş olmayan bir asit kokusu yayması ile belirgin bir hal alır (Şekil 1.4). Bu tür bozulmalar hasta meyvelerin sağlam meyvelere teması ile yayılmazlar. Şekil 1.4 Lasiodiplodia theobromae (Diplodia natalensis) (Sap Ucu Çürüklüğü) Plant Patology and Microbiology - Texas A&M University - USA Alternaria citri tarafından neden olunan siyah çürüklüğün en karakteristik simptomu, meyvelerin ağaç üzerinde erken renk olgunluğuna ulaşmasıdır. İnfekteli meyvenin rengi, normal meyveye göre daha önce değişir ve koyu turuncu renge döner. İlerleyen dönemde, çiçek burnu veya sap ucu kısmında siyah renklenme meydana gelebilir. Dıştan herhangi bir siyahlaşma görülmese de, böyle meyveler kesildiğinde meyve içinin fungus gelişmesinden dolayı eksen boyunca siyahlaştığı görülür (Şekil 1.5). Erken dönemde infeksiyon olmuşsa, hastalıklı meyveler dökülebilir; ancak daha geç hastalanmış ise meyveler ağaç üzerinde kalır (Uygun, 2001). Fungusun meyveye girişi çiçek burnu veya sap kısmından olur. Don veya böcek ve benzeri bir nedenle bu kısımlarda bir zarar meydana gelirse, patojenin meyveye girişi kolaylaşır. Geç dönemde hastalanan meyvelerde bir belirti görülmese de, uzun süreli depolamalarda hastalık ortaya çıkar. Bu hastalık turunçgil yetiştirilen her yerde görülmekte olup, Navel ve Yafa portakallarında daha yaygındır; ancak, hastalık diğer turunçgil tür ve çeşitlerinde de görülmektedir (Uygun, 2001). 5
17 1. GİRİŞ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU Şekil 1.5 Alternaria citri (Siyah Çürüklük) Geotrichum candidum tarafından neden olunan ekşi çürüklük belirtileri, yeşil küf hastalığı (Penicillium digitatum) ile mavi küf hastalığına (Penicillium italicum) çok benzer. Meyve üzerinde önce sulu lekeler oluşur. Nemli ortamda bulunan meyvelerde, bu lezyonları çevreleyen beyaz bir misel gelişimi görülür. Açık renkli olan bu lezyonlar, daha sonra koyu renge dönüşür. Bu fungus toprak kökenli olduğundan daha çok toprak yoluyla bulaşır. Bu hastalık etmeni meyveye yalnızca yaralardan giriş yapabilir. Derin yaralar infeksiyonu hızlandırır. Etmen fungus meyveye rüzgâr yoluyla, toprak bulaşması şeklinde veya meyvenin toprakla teması suretiyle geçmektedir. O nedenle, ağacın toprağa yakın alt bölgelerinde bu hastalığa daha çok rastlanmaktadır. Etmen içeren toprak meyveye temas eden her türlü aletekipmana bulaştığı takdirde meyveye de geçebilir. Ekşi çürüklük hastalığı mandarinler, tangelolar, navel portakallar ve geçci greyfurtlarda daha çok görülmektedir (Anonymous, 2004). Hastalığa ait simptomlar şekil 1.6 da görülmektedir. Şekil 1.6 Geothrichum candidum (Ekşi Çürüklük) G.E. Brown 6
18 1. GİRİŞ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU Phytophthora nın bazı türleri (P. citrophthora, P. parasitica, P. syringae ve P. hibernalis) hasat öncesi, henüz meyveler ağaçta iken onları infekte ederek kahverengi çürüklüğe neden olurlar. Bu patajenlerin zoosporları nemli bahçe toprağı içinde oluşmuş sporangiumlarda gelişir ve ağaçların etek dallarında bulunan meyvelere yağmur damlaları ile sıçrayarak taşınırlar. P. citrophthora (Sm. and Sm.) Leonian o C arasındaki çevre sıcaklığı koşullarında en patojenik türdür. Yağmur damlalarının sıçraması ile meyvelere ulaşan zoosporlar burada gizli infeksiyonlar başlatırlar. Eğer meyveler ağaç üzerinde bir süre bekletilecek olursa, bu gizli infeksiyonlar gelişerek mevsim içerisinde meyvelerin dökülmesine yol açarlar. Ancak hasada kadar henüz başlangıç halinde kalabilen zoospor infeksiyonlarını taşıyan meyveler daha sonra depoya konuldukları vakit kahverengi çürüklük simptomu geliştirirler. Hastalıktan dolayı fidanda görülen zamk akıntısı, meyvedeki simptomları ve PDA ortamında koloni gelişimi şekil 1.7 de görülmektedir. Şekil 1.7 Phytophthora citrophthora (Kahverengi Çürüklük) 7
19 1. GİRİŞ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU Burada kısaca açıklanmaya çalışılan hastalık etmenleriyle mücadelede bahçe, hasat ve hasat sonrası önlemler içinde, kimyasal yöntemler bugün için hâlâ başta gelmektedir. Bu patojenlerden özellikle Lasiodiplodia theobromae (Diplodia natalensis) ve Alternaria citri bahçe döneminde oluşan latent infeksiyonlardan kaynaklanır. Penicillium çürüklükleri ve G. candidum ise hasat ve taşıma esnasında mikroskopik düzeyde dahi oluşabilen yaralanma, berelenme gibi zararlardan sonuçlanırlar. Bu patojenler tarafından neden olunan hastalıklarla mücadele için, hasat sonrası fungisitlerin hasadı takip eden 24 saat içinde uygulanması gerekir. Sarartma evresinde ve hasadı müteakip dönemde bu hastalıklardan turunçgil meyvelerini korumak için, hasattan 3 hafta kadar önceki bahçe döneminde etkin bir fungisit uygulaması yapılmalıdır. Hasat öncesi bahçe uygulamalarına alternatif olarak hasattan hemen sonra imazalil veya thiabendazole ile meyve kasaları için duşlama önerilmektedir (Brown ve Miller, 1999; Ritenour ve ark., 2004). Bu hastalıklardan Altenaria citri ve G. candidum dışında olanların hasat öncesi mücadelesi için en etkin olarak benomyl önerilir (Ritenour ve ark., 2003; Ritenour ve ark., 2004). Ancak bu her iki kaynağa göre ABD de benomyl satışları 2002 sonunda durdurulmuştur. Buna bağlı olarak EPA (U.S. Environmental Protection Agency) örgütü turunçgillerde yetiştiricilerce benomyl in son kullanımını 2003 yetiştirme mevsimi sonu olan 31 Aralık 2003 te sona erdirmiştir. Bu nedenlerle hasat öncesi uygulama için benomyl yerine alternatif olabilecek fungisitlere gereksinim vardır. Bu konuda benomyl e benzer fungitoksik aktiviteye sahip olan thiophanate-methyl ile olumlu sonuçlar alındığı bildirilmiştir (Ritenour ve ark., 2002). Turunçgil hasat sonrası hastalıklara neden olan etmenlerin başında gelen P. digitatum ve P. italicum hasat sonrası kullanılan fungisitlere karşı direnç geliştirmiştir. Bölümümüzde yapılan bir çalışma ile ayrıca bu durum kanıtlanmıştır (Toker ve Biçici, 2001). Bu çalışmaya göre Bölgemiz paketleme evlerinden, turunçgil bahçelerinden ve semt pazarlarından toplanan turunçgil meyveleri ile paketleme evleri atmosferinden yakalanan 42 P. digitatum ve P. italicum izolatından % 41,8 inin benomyl, thiabendazole ve imazalil e direnç kazanmış oldukları belirlenmiştir. 8
20 1. GİRİŞ İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU Diğer yandan uzun zaman Penicillium çürüklükleriyle mücadelede yaygın olarak kullanılan biphenyl artık kullanılmamaktadır. Oysa Ülkemizde herhangi bir tolerans seviyesi dahi öngörülmeksizin, turunçgil meyveleri biphenyl emdirilmiş kâğıtlara sarılmak suretiyle Penicillium çürüklükleri önlenmeye çalışılmaktadır. Bu nedenlerle, bu çalışmada bölgemizde hayli yaygın olan Phytophthora citrophthora kahverengi çürüklüğü, P. digitatum ve P. italicum yeşil ve mavi küf çürüklükleri, L. theobromae sap ucu çürüklüğü, A. citri siyah çürüklük ile G. candidum ekşi çürüklüğüne karşı rutin bahçe ve paketleme evi uygulamaları ile yapılan mücadele faaliyetlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Ayrıca, fungisitlere karşı direnç gelişimi, pestisit piyasasından çekilmesi söz konusu pestisit durumları ile hali hazırda çoğu ülkede kullanılmayan biphenyl e alternatif olabilecek yaklaşımlar üzerinde durulmuştur. Böylece, paketleme evi aşamasında uygulanacak mücadele programında özellikle, organik tarımda ve A.B.D. de California da hasat sonrası turunçgil hastalıklarının mücadelesi için kullanılan sodyum karbonat a yer verilmiştir. 9
21 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Chitzanidis ve Argyr (1990), portakal ve limonların hasat sonrası % 0.05 ve % 0.1 metalaxyl ve % ve % 3 yoğunluktaki fosetyl-al konsantrasyonlarına daldırılmalarından sonra, 11 o C de 30, 40 ve 60 gün tutulan paketleme kutularında, P. citrophthora nın yayılması önlenmiş, ancak Penicillium çürüklüğüne hiçbir etki olmamıştır. Ayrıca bu fungisitlerin % 0.1 thiabendazole veya % 0.05 imazalil konsantrasyonu ile karışımları Phytophthora ve Penicillium çürüklüğüne karşı iyi sonuç verdiği rapor edilmiştir. Brown ve Dezman (1990), turunçgil meyvelerini hasat sonrası imazalil in değişen dozları ile uyguladıklarında, doza bağlı olarak P. digitatum sporulasyonunun belirgin bir şekilde azaldığını saptamışlar. Imazalil in fırçalama ile meyve yüzeyine doyurulması yerine, daldırma ile meyveye yapışması daha önemli bulunmuştur. Ayrıca, portakal meyvelerinde uygulama süresi arttıkça imazalil in absorbsiyonunun arttığı gözlenmiştir. Özbek ve Delen (1995), Penicillium spp. Mücdelesinde kullanılan fungisitlerin duyarlılık azalışını ve bu fungisitlerin kullanım stratejilerini araştırmıştır. Bu amaçla, Penicillium spp. nin kimyasal savaşımında kullanılan benomyl, thiabendazole, prochloraz ve imazalil fungisitlerini kullanarak; toplam 96 Penicillium italicum ve P. digitatum izolatı ile çalışmışlardır. İn-vitro da yürütülmüş bu denemelerde, imazalil ve prochloraz en etkili fungisitler olarak saptanmıştır. Depo koşullarında yürütülmüş denemeler, özellikle imazalil in bu patojenleri etkin bir şekilde kontrol ettiğini göstermiştir. Başpınar ve Turan (1995), turunçgillerde kahverengi çürüklük etmeni P. citrophthora nın, turunçgil meyvelerini depolama koşullarında hastalandırma oranları ve hastalığın kimyasal mücadelesini araştırmışlar. Turunçgil meyvelerine P. citrophthora yapay olarak inokule edilmiş, 5+1 o C sıcaklık ve % orantılı nem koşullarında 1 ay süre ile depolanmış. Depolama süresi sonunda mandarin % 85.2, limon % 82.6, portakal %78.0 ve altıntop %77.2 oranında hastalanmıştır. Hasat sonrasında limon meyveleri, değişik etkili maddeli ilaçlarla kahverengi çürüklüğe karşı ilaçlanarak 5 o C de 3 ay, 25 o C de 1 ay depolanmış. Bu uygulamalarda fosetyl- 10
22 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU Al ve metalaxyl +mancozeb etkili olmuş, imazalil ve captan ise düşük etki göstermiş. Limon meyveleri muhafaza koşullarında, depolanmadan önce bu etkili ilaçlardan biri ile ilaçlandığında, 3 ay süre ile 5 o C sıcaklık ve %85 nem koşullarında kahverengi çürüklüğün kontrol altına alındığı belirtilmiştir. Naqvi (1997), Nagpur mandarinlerine, hasattan 15 gün önce 1000 ppm dozda benzimidazole grubu fungisitler püskürtmüştür. Hasat sonrası da 4000 ppm dozda püskürtme yaparak, %85-90 nem ve o C de, 3 hafta kadar depoladığında maksimum çürüklük kontrolü verdiğini saptamıştır. Carbendazim, benomyl ve thiophanate-methyl in, hasat öncesi ve hasat sonrası uygulamaları kombine edildiğinde sırasıyla; %83.2, 85.6, ve 80.8 oranında çürümeyi kontrol ettiği bildirilmiştir. Pekmezci ve ark. (1997) tarafından yapılan bir çalışmada, Klemantin mandarinlerine 25 o C ve 53 o C de iki dakika sıcak su ile benomyl ve imazalil uygulanmıştır. Daha sonra bu mandarinler, 1 o C ve 3 o C sıcaklık, % oransal nem içeren soğuk hava depolarında muhafaza edilmiştir. Deneme sonuçlarına göre, Klemantin mandarinlerine depolama öncesi sıcak su ve kimyasal uygulamalarının, üşüme zararını ve çürük meyve miktarını azaltarak muhafaza üzerine olumlu etki yaptığı bildirilmiştir. Schirra ve ark. (1997), hasat sonrasında limonlara 50, 100, 200 ppm imazalil içeren 50 o C sıcak su banyosuna daldırma uygulaması yapmışlar ve kontrol olarak 1000 ppm imazalil içeren 20 o C su banyosuna daldırma uygulaması yapmışlardır. Meyveler, 9 o C de 13 hafta muhafaza sonrasında raf ömrü süresince meydana gelen değişimlerin incelenmesi için 21 o C de 1 hafta bekletilmiştir. Imazalil uygulaması Penicillium çürümelerine karşı %90-96 oranlarında başarılı bulunmuştur. Ancak 1000 ve 2000 ppm lik daldırmalarda imazalilin kabukta kahverengi lekeler bıraktığı ve muhafaza periyodunun sonunda bu meyvelerde kötü bir kokunun olduğu gözlenmiştir. Dolayısı ile bu meyveler pazarlanamaz kabul edilmiştir. Diğer uygulamalar incelendiğinde, meyve çürümesi bakımından 50 ppm imazalil ile sıcak su kombinasyonunun yüksek dozda kullanılan imazalil ile istatistiksel olarak fark göstermediği ve kalite kriterlerinin korunduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, 50 o C 11
23 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU sıcak su ile 50 ppm imazalil kombinasyonunun 13 haftalık muhafaza periyodu süresi için uygun bir kombinasyon olduğu bulunmuştur. Lurie (1998), son yıllarda tüketicilerin hasat sonrasında kullanılan fungisitlere karşı bilinçlenmeye başladıklarını bildirmiştir. Artan talebe karşı hasat sonrasında kimyasalları azaltacak alternatif uygulamalardan bir tanesinin de fiziksel uygulamalar olduğunu belirtmiştir. Fiziksel uygulamalardan sıcaklık uygulamalarının; sıcak hava, sıcak buhar veya sıcak su olarak üç farklı şekilde uygulanabileceğini bildirmiştir. Sıcaklık uygulamaları sonucunda meyve olgunlaşması yavaşlamaktadır. Bunun dışında, ürün grubuna göre değişmekle beraber 35 o C ve üzerinde uygulanan sıcak uygulamaların, depolama süresince ürünlere düşük sıcaklık zararına karşı tolerans kazandırdığı bulunmuştur. Sıcaklık uygulamalarının bir diğer avantajı ise, uygun sıcaklık ve uygulama süresi ile ürün yüzeyinde bulunan patojenlerin, meyveye zarar vermeyecek şekilde azaltılması veya yok edilmesidir. Bunun dışında ürün yapısına göre değişmekle beraber ürüne, düşük sıcaklık derecelerinde, muhafazası süresince dayanım kazandırması en önemli avantajlardan biri olarak belirtilmiştir. Kınay ve ark. (2001), satsuma mandarin çeşidinde hasat öncesi ve sonrası bazı uygulamaların çürüklük gelişimi ve meyvenin depolanabilirliğine etkisini araştırmışlardır. Hasat öncesi ağaçlara CaCl 2 (3 kez), büyüme düzenleyicileri (GA 3 ve 2,4-D) ve fungisit (benomyl) uygulanmıştır. Hasat sonrası ise meyvelere sıcak su, maya, fungisit (imazalil) ve bunların kombinasyonları uygulanmıştır. Her iki gruba ait meyveler, 3 ay süreyle 5±1 o C de % nemde depolanmıştır. Belirli zaman aralıklarıyla bu meyvelerde çürüklük değerlendirmeleri ve çeşitli kalite analizleri yapılmıştır. Hasatta çok dikkatli davranıldığından, genelde 3 ayda bile düşük çürüklük yüzdesi saptanmıştır. Hasat öncesi kontrol dışındaki karakterde, gerek doğrudan gerekse yara onarım uygulaması yapıldıktan sonra depolanan meyvelerde, çürüklük yüzdesi daima daha düşük düzeyde seyretmiştir. Baskın çürüklük etmeni olarak Alternaria spp. saptandığı bildirilmiştir. Toker ve Biçici (2001), turunçgil meyvelerinin hasat, taşıma, paketleme, depolama ve pazarlama dönemlerinde bozulmalarına neden olan Penicillium digitatum, Penicillium italicum un bölgede kullanılan, benomyl, thiabendazole ve 12
24 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU imazalil fungisitlerine karşı direnç durumlarını araştırmıştır. Paketleme evlerinden, turunçgil bahçelerinden ve semt pazarlarından alınan meyveler ile paketleme evleri atmosferinden toplanmış 42 P. digitatum ve P. italicum izolatından % 41.8 nin benomyl, thiabendazole ve imazalil e direnç kazandıkları bulunmuştur. Özellikle, paketleme evlerinden toplanmış ilaçlı meyvelerden izole edilmiş 4 P. digitatum ve 2 P. italicum izolatı ED 50, ayrıca 2 P. digitatum ve 1 P. italicum izolatı ED 90 değerleri açısından her üç fungisite karşı dayanıklı bulunmuştur. Turunçgil paketleme evleri atmosferinden yapılan izolasyonlarda elde edilen Penicillium spp. nin % 44.6 sının P. digitatum ve % 55.4 ünün P. italicum olduğu saptanmıştır. Direnç kazanmış P. digitatum ve P. italicum izolatlarının ortalama ED 50 değerleri sırasıyla benomyl için 22.2, 31.1 ppm, thiabendazole için 14.7, 35.8 ppm ve imazalil için 1,2, 1.4 ppm olmuştur. P. digitatum ve P. italicum un direnç kazanmış izolatları mandarin, portakal ve greyfurt meyvelerine duyarlı izolatlara eşit düzeyde virülent olduğu bildirilmiştir. Palou ve ark. (2002), Klemantin mandarinlerini P.digitatum ve P.italicum ile yapay olarak inokule etmişlerdir. Bulaşık meyveleri 20, 45 ile 50 o C deki su ve yine aynı sıcaklıklardaki % 0, % 2 ve % 3 (w/v) lük sodyum karbonat solüsyonuna 60 ve 150 saniye kadar daldırmışlar. Bu mandarinlerin 20 o C de ve % 90 oransal nemde 7 gün depolanmasından sonra çürüme oranı belirlenmiş. 45 ve 50 o C deki sıcak su her iki hastalığın kontrolünde tatmin edici bulunmamış. Sodyum karbonatın tüm sıcaklıklarda ve tüm daldırma süreleri için; tek başına sıcak su uygulamaları ile karşılaştırıldığında, çürüklük mücadelesinde önemli derecede artış gösterdiği kaydedilmiştir. Isıtılmış sodyum karbonat solüsyonları, 20 o C deki solüsyondan daha etkili olmuş. 50 o C deki % 3 lük sodyum karbonat solüsyonuna 150 saniye daldırma, göze çarpan yaraları olmayan meyvelerde, her iki yeşil ve mavi küfü tamamen kontrol altına almıştır. 50 o C deki sodyum karbonat solüsyonu, 60 gün boyunca 3,5 o C de depolanmış mandarinler üzerindeki her iki yeşil ve mavi küfün oranını önemli derecede azaltmıştır. Her iki hastalık, mandarinlerin oda sıcaklığında % 2 yada 3 lük sodyum bikarbonat çözeltisi içerisine 60 yada 150 saniye daldırılmasıyla % arasında azalmıştır. Tüm sıcak su, sodyum karbonat ve sodyum bikarbonat uygulamalarının klemantin mandarinler üzerindeki etkinlikleri, önceki çalışmalarla 13
25 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU ilişkili olarak portakal ve limonlar üzerinde elde edilen sonuçlardan daha aşağı düzeyde bulunmuştur. Larrigaudiere ve ark. (2002), ticari olgunluktaki Klemantin meyvelerindeki P. digitatum ile mücadele için, sıcak su kullanımını (45 o C de 2.5 dakika), % 2 sodyum karbonat ve % 2 sodyum bikarbonat solüsyonlarının potansiyelini, tek başına veya sıcak su ile kombine ederek araştırmışlardır. Klemantinlerin hasat sonrası depolanma ömrü üzerine böyle uygulamaların etkisi iki ay boyunca incelenmiştir. İnceleme sonucunda kabukta deformasyon, iç olgunlukta artış ve ağırlık kaybı olduğu görülmüştür. Karbonat ve bikarbonat solüsyonları depolama boyunca yeşil küfü etkili bir şekilde kontrol etmiş, fakat sıcak su kontrol etmemiştir. Kontrol meyveleri ve sıcak su uygulanmış meyveler, karbonat ve bikarbonat uygulamaları yapılmış meyvelerle karşılaştırıldığında, daha az dayandığı, depolama boyunca daha fazla ağırlık kaybına uğradığı ve daha az sertlik gösterdiği görülmüştür. Buna mukabil, meyveler karbonat ya da bikarbonatla muamele edildiğinde, olgunlaşma indeksinde daha az artış bulunmuştur. Meyvelerin yalnızca sıcak su ile veya karbonatla kombine edilerek uygulandığında, depolamanın ilk ayında olgunlaşmada herhangi bir değişiklik olmamıştır. Karbonatla ve bikarbonatla çalkalama ile muamele edilmiş meyvelerde ağırlık ve sertlik kaybında gözle görülür bir azalma olmuş, fakat olgunlaşma indeksi değişmemiştir. Ağırlık ve sertlik kaybının olmaması için, sodyum karbonat ve sodyum bikarbonat uygulamalarından sonra derhal meyveleri durulamanın gerekliliği basit bir çözüm olarak belirtilmiştir. Plaza ve ark. (2004), 33 o C de 65 saat süren çevre ve soğuk depolama koşullarının, portakal ve limonların muhafazasına ve çürüklük gelişimine etkisini araştırmıştır. Bu uygulamada, inokule edilmiş ve doğal olarak infekte olmuş portakal ve limonlar 20 o C de 7 gün depolanmıştır. Uygulama sonunda, portakal ve limonlar üzerindeki Penicillium digitatum ve P. italicum çürüklük oranının etkileyici bir şekilde azaldığı gözlenmiştir. Fakat uzun süreli soğuk depolamanın, portakal üzerindeki etkili bir şekilde kontrol edilen yeşil küf hariç, meyveler üzerine yerleşmiş yeşil ve mavi küf infeksiyonlarını kontrol etmede başarısız olduğu belirtilmiştir. 14
26 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU Ritenour ve ark. (2004), Kasım 1999 ve Nisan 2003 arasında, taze turunçgil meyvelerinin pek çok tipi üzerinde hasat sonrası hastalıkları azaltmak için, hasat öncesi kimyasal uygulamalarının etkilerini araştırmışlardır. Ticari olgunluğa gelen meyveler kimyasallar uygulandıktan sonra iki farklı zamanda hasat edilmiş, derecelendirilmiş, yıkanmış, mumlanmış (fungisit olmaksızın) ve sonra 10 o C de %90 bağıl nem koşullarında depolanmıştır. Benomyl ve thiophanate-methyl ile yaptıkları hasat öncesi uygulamada, 10 denemenin 9 unda, depolamada turunçgil meyveleri üzerindeki çürümelere karşı etkinlikleri bakımından aralarında önemli bir fark görülmemiştir. Benomyl ve thiophanate-methyl uygulamaları kontrol (püskürtülmeyen) meyveler ile karşılaştırıldığında; % 65 lik daha az çürüme meydana gelmiştir. Bununla birlikte depolama sonrası sap ucu çürüklüğünde (Diplodia natalensis yada Phomopsis citri) kayda değer bir azalma görülmüştür. Benomyl, mevcut olan (>20 %) infeksiyonla, 4 testten 2 sinde antraknoz (Colletotrichum gloesporioides) u önemli ölçüde azaltmasına rağmen, thiophanatemethyl; hasat sonrası antraknoz un etkisini önemli derecede azaltmamıştır. Elde edilmiş veriler, thiophanate-methyl in hasat öncesi uygulamasının, hasat öncesi benomyl uygulamasına benzer olarak, hasat sonrası sap ucu çürüklüğünü ve toplam çürümeyi azalttığını göstermiştir. Ritenour ve ark. (2005), Antraknoz, sap ucu çürüklükleri ve yeşil küfün mücadelesinde, paketleme evi aşamasında hasat sonrası fungisitlerle uygulama yapıldığında, hasat ile uygulama arasının 24 saati geçmesi durumunda fungisitlerin daha az etkili olabileceğini bildirmişlerdir. Hasattan iki hafta önce bir fungisit uygulamasının, işleme süreci ya da hasadı takip eden gecikmeler boyunca bu hastalıklardan meyveleri koruyabileceği bildirilmiştir. Hasat öncesi uygulamaya alternatif olarak, hasat sonrasında derhal imazalil ya da thiabendazole ile meyveleri ıslatmak gerektiğini bildirmişlerdir. Toker ve Biçici (2005), turunçgil meyvelerinde hasat, taşıma, paketleme, depolama ve pazarlama dönemlerinde bozulmalara neden olan Penicillium digitatum, Penicillium italicum mücadelesinde yaygın olarak kullanılan fungisitlere bir alternatif olarak bazı bitki ektraktları ve yağlarının kullanılabilme olanaklarını araştırmıştır. Bu amaçla sarımsak (Allium sativum L.), kekik (Thymus sp.), fesleğen 15
27 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU (Mercurialis annua L.), okaliptüs (Eucalyptus camaldulensis Dehn.), nane (Mentha sp.) ve tere (Lepidium sp.) gibi bitki ekstraktları ve ayrıca ayçiçeği, zeytin, soya, mısır ve çiğit yağlarının biyoetkinlikleri çalışılmıştır. Toplanan 23 P. digitatum ve 19 P. italicum izolatından % 61.9 unun ED 50 ve % 38 inin ED 90 değerleri açısından benomyl, thiabendazole ve imazalil fungisitlerine karşı direnç kazandıklarını bulunmuştur. Sarımsak, okaliptüs, fesleğen ve kekik ekstraktları benomyl, TBZ ve imazalil fungisitlerine dirençli P. italicum izolatlarının portakal meyveleri üzerinde geliştirdikleri lezyon büyüklüklerini sırasıyla % 49.8, 31.0, 19.5 ve 27.2 oranında azaltırken, duyarlı izolatların lezyon büyüklüğünü % 18.1, 7.4, 10.1 ve 6,3 azaltabilmiştir. Burada sarımsak ekstraktı P. italicum un lezyon gelişimini ortalama olarak yaklaşık % 34 oranında azaltarak en yüksek etkiyi göstermiştir. Bitki ekstraktlarının mavi ve yeşil küf mantarlarının sporulasyonu üzerine bir etkisi olmamıştır. Ayçiçeği, mısır, pamuk, soya ve zeytin yağları P. italicum izolatlarının portakal meyveleri üzerinde geliştirdikleri lezyon büyüklüklerini sırasıyla % 69.6, 69.0, 64.7, 89.8 ve 69.5 oranında azaltmıştır. Soya yağı % 89.8, % 100 gibi bir etkinlikle P. italicum un lezyon gelişimi ve sporulasyonu üzerine en fazla etkiyi göstermiştir. Bitkisel yağlar ortalama olarak P. italicum un lezyon gelişimini % 72.5 oranında azaltırken, bu oran P.digitatum için % 3.3 olmuştur. Greyfurt meyveleri üzerinde P. digitatum sporulasyonunun yağ uygulamaları ile teşvik gördüğü bildirilmiştir. Akgül ve ark. (2007), Valensiya portakal meyvelerinde P.digitatum ve Botrytis cinerea nın neden olduğu çürüklük hastalıklarına karşı thiabendazole (140g/L) + imazalil (100g/L) (Fruitgard-70T) ve imazalil (75g/L) (Fecundal S 7.5) in etkinliklerini araştırmışlardır. Thiabendazole + imazalil in 100 lt suya 300, 400 ve 500 ml; imazalil in ise 100 litre suya 500 ml lik dozu denemeye alınmış. Bu fungisitlerin, meyvelerdeki P. digitatum veya B. cinerea infeksiyonlarından önceki profilaktik ve infeksiyondan sonraki sistemik etkilerini belirlemek istemişlerdir. Bu amaçla patojenlerden tamamen ari olan meyvelerin kabuğu, ekvator bölgesinden yaklaşık 1 mm derinlikte yaralanmıştır. Ardından bu fungisit solüsyonlarına ya da patojenlerin 10 6 spor/ml konsantrasyondaki spor süspansiyonlarına daldırılmış. Uygulamaların amacına göre, bu işlemlerden 24 saat sonra inokule edilen meyvelere 16
28 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU fungisit uygulaması; fungisit uygulananlara ise püskürtme şeklinde patojen inokulasyonu yapılmış ve bu meyveler temiz plastik kasalar içerisinde iklim odasında tutulmuş. Sadece imazalil içeren uygulamaların 7. ve 15. günlerinde yapılan değerlendirmelere göre, P.digitatum a sistemik etki %90,9 ve 91,5, koruyucu etki %95,3 ve 95,3 olurken; B.cinerea ya karşı sırasıyla %84,8 ve %57,9 ile %73,3 ve %63,4 olarak belirlenmiş. Thiabendazole ve imazalil kombinasyonunun 500ml/100L konsantrasyonunun, P.digitatum un neden olduğu çürüklüğü % 97.6 ile 98.9 arasında değişen oranlarda engellediği, ayrıca B.cinerea nın neden olduğu çürüklüğü ise % oranlarında azalttığı belirtilmiştir. Özkaya (2007), tarafından 2004 yılında yapılan çalışmada, 2003 yılı verileri doğrultusunda Marsh Seedless, Star Ruby ve Rio Red çeşitleri için 56 o C lik su sıcaklığı, 60 saniye sıcak su daldırması, Minneola tanjelo ve Robinson mandarini için ise 50 o C lik su sıcaklığı ve 30 saniyelik daldırma uygulanmıştır. Bahsedilen sıcak su uygulamaları, bu uygulamaların 500 ppm imazalil ile kombinasyonu, ayrıca 500 ppm imazalil uygulaması ile kontrol karşılaştırılmıştır. Deneme sonucunda, en yüksek çürümeyi kontrol meyvelerinde saptamışlardır. Sıcak su ve imazalil uygulamaları ile çürümeler azaltılmış, fakat çürümeleri azaltmada en etkili sonucu, sıcak su ile imazalil kombinasyonunun uygulanmasından elde etmişlerdir. Bu deneme ile uygun sıcaklık ve daldırma süreleri ile 500 ppm düşük dozda imazalil kombinasyonunun uygulanmasının muhafaza süresince meyve kalitesini en iyi şekilde koruduğu, mantarsal nedenli bozulmaları azalttığı saptanmıştır. Zhang ve Timmer (2007), Fungisitlerin hasattan önce uygulanması, Florida da erkenci turunçgil kültürlerinde, hasat sonrası sorun olan Colletotrichum gloesporioides in oluşturduğu antraknoz ve L.theobromae nin neden olduğu sap ucu çürüklüklerinin kontrolü için etkili bir yaklaşım tarzı oluşturmuştur ve 2004 yıllarında erkenci Florida Fallglo ve Sunburst tangerine hibritlerinde hasat sonrası antraknoz, sap ucu çürüklüğü ve yeşil küfün kontrolü için 5 fungisitin ( benomyl, thiophanate-methyl, azoxystrobin, fludioxonil ve pyraclostrobin) etkisi araştırılmıştır. Bu fungisitler hasattan 2, 14, 21 ve 28 gün önce uygulanmıştır. Fallglo üzerinde antraknozu önemli derecede azaltan en iyi fungitoksik etki, her iki yılda da hasattan 2 17
29 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU gün önce uygulandığında ve 2003 te hasattan 14 ile 21 gün önce uygulandığında ortaya çıkmıştır. Diğer uygulama tarihlerinde fungisitlerin hiçbiri etkili olmamıştır. Fallglo meyveleri üzerinde 2004 te 5 fungisit test edilmiş, hasattan 2 gün önce püskürtüldüğünde, % arasında hasat sonrası meydana gelen antraknozu azalttığı görülmüştür. Sunburst meyvelerinde her iki yılda da az oranda antraknoz gözlemlenmiştir. Her iki yılda da benomyl ve thiophanate-methyl in her iki kültürde görülen sap ucu çürüklüğünün etkisini tutarlı ve önemli bir şekilde azalttığı, diğer fungisitlerin sap ucu çürüklüğünü kontrol etmede daha az etkili ya da etkisiz olduğu saptanmıştır. Ayrıca benomyl ve thiophanate methyl 2004 yılında Sunburst mandarinler üzerinde yeşil küfün etkisini %58,9-100 arasında azaltmış, fakat dayanıklı ırkların varolmasından dolayı 2003 te etkisiz olmuştur. Thiophanate methyl in turunçgil hasat sonrası hastalıkları kontrol etmede benomyl e mükemmel bir alternatif olduğu bildirilmiştir. 18
30 3. MATERYAL VE METOD İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU 3. MATERYAL ve METOD 3.1 Materyal Örnekleme çalışmalarında ve diğer çalışmalarda Adana ili Zağarlı köyünde bulunan Çayçiftliğe ait paketleme evi, damla sulama yapılan portakal bahçesi ve meyveleri, Havutlu Beldesinde Star Gıda Paketleme evi, Star gıda ile anlaşmalı Oral Esenkurt a ait salma sulama yapılan portakal bahçesi ve meyveleri, pülvarizatör ve fungisitler kullanılmıştır. Patojenlerin izolasyonunda yapay besin ortamları, kimyasallar ve mikolojik çalışmalarda laboratuarda çeşitli araç ve gereçlerden faydalanılmıştır. Hasat sonrası uygulamalar için fungisitler ve kimyasallar, Özler Tarım a ait soğuk hava deposu ile çevre sıcaklığında bekletme için Adana Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsüne ait bir oda bu çalışmanın ana materyalini oluşturmuştur. Denemede kullanılan Washington Navel portakal çeşidinin önemli bazı meyve özellikleri çizelge 3.1 de verilmiştir. Çizelge 3.1. Denemede kullanılan Washington Navel Portakal Çeşidinin Önemli Bazı Meyve Özellikleri Menşei : Brezilya, Bahia yöresi Saptama yılı : Meyve kabuğu : Portakal koyu portakal rengi, hafif pürüzlü Meyve eti : Portakal renginde, gevrek Meyve şekli : Yuvarlak oval arası, stil ucunda bir göbek bulunur Meyve çapı : mm Meyve ağırlığı : g Kabuğun ete bağı : Sıkı Usare miktarı : % 33.4 Çekirdek miktarı : Çekirdeksiz Puflaşma : Yok Olgunlaşma/Hasat Dönemi : Kasım Aralık Periyodisite : Yok 19
31 3. MATERYAL VE METOD İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU Diğer Özellikler Navel (Göbekli portakallar) grubunun temelini oluşturan, doğal mutasyon sonucu oluşmuş bir çeşittir. Ağaç tacı yuvarlak ve orta büyüklükte, ağaçları orta güçlü ve iyi gelişimlidir. İklim seçicidir, sıcak kuru havalar, şiddetli soğuk ve rüzgar önemli meyve dökülmelerine neden olabilir. Depolama ve taşımaya uygundur. Akdeniz Bölgesi nde bilinen en eski göbekli portakal çeşididir. Meyveleri büyük, gevrek ve mükemmel kalitededir. Şeker miktarı %11.31, asit miktarı %1.31 ve şeker/asit oranı 9.18 dir. Verimli bir çeşittir. Mevsimin iyi gittiği yıllarda meyve ağaç üzerinde uzun süre ticari değerini kaybetmeden kalabilir. Tatlı fakat yeterli ekşilikte ve aromalı, lezzetli bir türdür. Kabukları koyu renk ve mükemmel görüntüdedir (Şekil 3.1). Kabuk kalınlığı 5.71 mm.dir ve kolay soyulur. Kolayca dilimlenebilir. Orta erkenci bir çeşittir, ancak iklimlere göre olgunlaşmada 2 3 haftalık bir fark olabilir. Sofralık portakallar içerisinde hem iç tüketimde hem de ihracatta en çok talep gören bir çeşittir (Anonymous, 2006b). Şekil 3.1. Washington Navel Portakal 20
32 3. MATERYAL VE METOD İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU 3.2.METOD Laboratuar Çalışmaları Portakal meyvelerinin sodyum hipoklorit ve sodyum karbonat solüsyonları ile uygulanmalarının Penicillium çürüklüklerine etkileri önce yapay inokulasyon çalışmaları ile laboratuarda denenmiştir. Bunun için önce P.digitatum ve P.italicum, örnekleme yapılan paketleme evleri ve bahçelerden alınan infekteli meyvelerden izole edilmiştir. Bunlar 9 mm lik petriler içerisindeki PDA ortamında inkübatörde 10 gün süre ile geliştirilmiştir (Şekil 3.2). Sonra, gelişen saf kültürler üzerine steril destile su dökülerek spatül yardımıyla sporların suya geçmesi sağlanmıştır. Hifsel fragmentleri uzaklaştırmak için bu süspansiyon çift katlı tülbentten geçirilmiştir (Şekil 3.3). Thoma Lam ında sayım yapılarak uygulama öncesi spor süspansiyonlarının konsantrasyonları 10 6 spor/ml ye ayarlanmış ve bu spor süspansiyonu için yüzey gerilimini azaltmak amacıyla %1 oranında tween 20 ilave edilmiştir tarihinde hasat edilen meyveler yıkanıp kurutulduktan sonra, yarısı bir bistüri yardımıyla ekvator bölgesinden yaklaşık 1 mm derinlikte çevresel olarak yaralanmıştır. Sodyum hipoklorit ve sodyum karbonatın etkisini belirlemek amacıyla yaralı ve sağlam meyveler önce spor süspansiyonuna 3 dakika daldırılmıştır. İnokule edilen meyveler kuruduktan sonra 100, 150 ve 200 ppm lik sodyum hipoklorit süspansiyonu (Şekil 3.4) ile 35 o C deki % 1, % 2 ve % 3 wt/vol lük sodyum karbonat solüsyonuna (Şekil 3.5) 3 dakika süreyle daldırıldıktan sonra kurumaları için bekletilmiştir (Şekil 3.6). Sonra, bu meyveler gazete kâğıtlarına sarılarak oda sıcaklığında 10 gün süre ile bekletilmiştir (Şekil 3.7). Bekleme süresi boyunca oda sıcaklığı o C arasında ve nem ise % arasında seyretmiştir. Laboratuar çalışmalarında kullanılan kimyasallar çizelge 3.2 de, kullanılan meyve sayıları da çizelge 3.3 te verilmiştir. 21
TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI FUNGAL HASTALIKLARIN BAHÇE VE PAKETLEME EVİ EVRELERİNDE ÖNLENMESİ *
TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI FUNGAL HASTALIKLARIN BAHÇE VE PAKETLEME EVİ EVRELERİNDE ÖNLENMESİ * Control of Fungal Postharvest Diseases of Citrus in Orchard and Packinghouse Stage İbrahim KARAMUSTAFAOĞLU
Detaylı1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ
1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına
DetaylıSait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ
FARKLI ŞEKİL VE DOZLARDA UYGULANAN TKİ HÜMAS IN EKMEKLİK BUĞDAYIN BAYRAK YAPRAK BESİN ELEMENTİ KONSANTRASYONU, VERİM VE TANE PROTEİN KAPSAMINA ETKİLERİ Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ Bu
DetaylıMEYVE SULARI. Hazırlayan Nilüfer YILMAZ 2008. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi
MEYVE SULARI Hazırlayan Nilüfer YILMAZ 2008 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi MEYVE SULARI Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları Ürün Adı
DetaylıFINDIĞIN HASAT,HARMAN VE DEPOLANMASI
FINDIĞIN HASAT,HARMAN VE DEPOLANMASI Hasat: Hasata başlamadan önce fındık bahçelerinde genel bir temizlik yapılmalıdır.bölgenin yağışlı olması ve buna bağlı olarakta yabancı ot ve dikenlerin bol ve hızlı
DetaylıSoğuk Depolamada Gıda Güvenliğinin Önemi
Soğuk Depolamada Gıda Güvenliğinin Önemi Gıda güvenliği, insan gıdası ve hayvan yemi olarak kullanılan her türlü hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin çiftlikte yetiştirilmesi, üretimi, bakımı, hasadı
DetaylıAraştırma Notu 15/177
Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon
DetaylıPROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI
TÜBĠTAK-BĠDEB LĠSE ÖĞRETMENLERĠ (FĠZĠK, KĠMYA, BĠYOLOJĠ VE MATEMATĠK) PROJE DANIġMANLIĞI EĞĠTĠMĠ ÇALIġTAYLARI LĠSE-1 (ÇALIġTAY 2011) FĠZĠK GRUP SES-2011 PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ
Detaylıİngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2
İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET DOI= 10.17556/jef.54455 Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2 Genişletilmiş Özet Giriş Son yıllarda
DetaylıKAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.
KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal
DetaylıANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR
ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım
DetaylıTEBLİĞ TÜRK GIDA KODEKSİ SİYAH ÇAY TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2008/42)
12 Ağustos 2008 SALI Resmî Gazete Sayı : 26965 Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: TEBLİĞ TÜRK GIDA KODEKSİ SİYAH ÇAY TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2008/42) Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı; siyah çayın tekniğine
DetaylıÖrtü Altı Sebze Yetiştiriciliğinde Toprak Kökenli Hastalıklar ve Mücadele Metotları
Örtü Altı Sebze Yetiştiriciliğinde Toprak Kökenli Hastalıklar ve Mücadele Metotları Doç. Dr.Seral YÜCEL Adana BMAİ 1 Sebze yetiştiriciliğinde; Yetiştiricilik (çeşit seçimi, fide yetiştirme, aşılı fide,
DetaylıEĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ
Doğal Kay. ve Eko. Bült. (2015) 20: 37-45 EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ oluşturmaktadır. Günümüzde artan su ihtiyacı ve mevcut su
DetaylıTekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar
Journal of Language and Linguistic Studies Vol.2, No.2, October 2006 Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar Öz Problem durumu:tekrar, düzeltme ile başarı ve erişi arasında anlamlı bir
DetaylıYakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/7193278-00
Müşteri : Kozyatağı Mahallesi Sarı Kanarya Sok. No: 14 K2 Plaza Kat: 11 Kadıköy 34742 İstanbul Türkiye Konu : Seçilen Yakıt Özelliklerin Belirlenmesi için Dizel Yakıtlara İlişkin Testlerin, Doğrulanması
DetaylıÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ
ÇÖKELME SERTLEŞTİRMESİ (YAŞLANDIRMA) DENEYİ 1. DENEYİN AMACI Çökelme sertleştirmesi işleminin, malzemenin mekanik özellikleri (sertlik, mukavemet vb) üzerindeki etkisinin incelenmesi ve çökelme sertleşmesinin
Detaylı2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU
2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU I- 2008 Mali Yılı Bütçe Sonuçları: Mali Disiplin Sağlandı mı? Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan 2008 mali yılı geçici bütçe uygulama sonuçlarına
DetaylıDünya Hububat Pazarında Neredeyiz?
Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz? Şebnem BORAN 1.Dünya Hububat Pazarı Günümüzde dünyanın stratejik ürün grubunu oluşturan hububat pazarında önemli gelişmeler yaşanıyor. Dünya toplam hububat üretimine
DetaylıBEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9
BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal
DetaylıAYDIN İLİ KUYUCAK İLÇESİNDE YETİŞTİRİLEN GÖBEKLİ PORTAKALLARIN MUHAFAZASI ÜZERİNE FARKLI MEYVE İRİLİĞİ VE DERİM ZAMANLARININ ETKİSİ*
ADÜ Ziraat Fakültesi Dergisi 2009; 6(1):77-86 AYDIN İLİ KUYUCAK İLÇESİNDE YETİŞTİRİLEN GÖBEKLİ PORTAKALLARIN MUHAFAZASI ÜZERİNE FARKLI MEYVE İRİLİĞİ VE DERİM ZAMANLARININ ETKİSİ* Fatih ÖZDEMİR 1, Zeynel
Detaylı1 SUDA SERTLİK ve CO2 TAYİNİ 1.SUDA SERTLİK TAYİNİ Suyun sertliği kavramı ile kalsiyum (Ca +2 ) ve magnezyum (Mg +2 ) iyonlarının toplamı anlaşılır ve 1 litre suyun içerdiği Ca ve Mg iyonlarının kalsiyum
Detaylı1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir.
A. TANITICI BİLGİLER PORTFÖYE BAKIŞ YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER Halka arz tarihi: 16 Temmuz 2014 31 Aralık 2015 tarihi itibariyle Fonun Yatırım Amacı Portföy Yöneticileri Fon Toplam Değeri Portföyünde
DetaylıKYM454 KĠMYA MÜHENDSĠLĠĞĠ LAB-111 ATOMĠZER DENEYĠ
KYM454 KĠMYA MÜHENDSĠLĠĞĠ LAB-111 ATOMĠZER DENEYĠ PÜSKÜRTMELĠ KURUTMA (Spray Drying) 1. Deneyin amacı ve temel prensipler 2. Deney sisteminin fotoğrafları ve teknik resmi 3. Deney yöntemi 4. Deney sisteminin
DetaylıBAŞLARKEN Okul öncesi yıllar çocukların örgün eğitime başlamadan önce çok sayıda bilgi, beceri ve tutum kazandığı, hayata hazırlandığı kritik bir dönemdir. Bu yıllarda kazanılan bilgi, beceri ve tutumlar
DetaylıHAYALi ihracatln BOYUTLARI
HAYALi ihracatln BOYUTLARI 103 Müslüme Bal U lkelerin ekonomi politikaları ile dış politikaları,. son yıllarda birbirinden ayrılmaz bir bütün haline gelmiştir. Tüm dünya ülkelerinin ekonomi politikalarında
DetaylıÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...
ÖZET Ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 3,7 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 7, ya yükselmiştir. Bu artışın 1,3 puanı yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklanmıştır. Döviz kuru
DetaylıSİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.
SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması
DetaylıElma ve armutta ateş yanıklığı (Erwinia amylovora)
Elma, armut ve ayva gibi yumuşak çekirdekliler ile diğer bazı kimi sert çekirdekliler konukçusudur. Asıl zararı yumuşak çekirdeklilerde olu hastalık özellikle elma ve armutta şiddetli zararlara neden olmaktadır.
DetaylıKURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU
KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU Ocak 2016 Kuruyemiş sektörü geçtiğimiz sezon kuraklı ve don gibi olumsuz koşullar nedeniyle rekoltelerde düşüş yaşarken fiyatlarda önemli artışlara sahne olmuştur. Geçtiğimiz yıl
DetaylıHACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ PUREZONE CİHAZI TEST RAPORU
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ PUREZONE CİHAZI TEST RAPORU Prof.Dr. Gülen GÜLLÜ Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü 06800 Beytepe Ankara OCAK 2010 Amaç: Bu çalışmada, Shenzhen
DetaylıMalatya İli Kayısı Alanlarında Bulunan Forficula auricularia (Linnaeus, 1758) nın Populasyon Değişimleri
Geliş Tarihi (date of arrival): 27.01.2015 Kabul Tarihi (date of acceptance): 13.07.2015 ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2015 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 2(2) Sayfa/Page: 39-44 Araştırma Makalesi Research Article
DetaylıARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: 2012.03.08.XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33 e-posta: gurbuz@metu.edu.tr
ARAŞTIRMA RAPORU (Kod No: 2012.03.08.XX.XX.XX) Raporu İsteyen : Raporu Hazırlayanlar: Prof. Dr. Bilgehan Ögel Tel: 0.312.210 41 24 e-posta: bogel@metu.edu.tr : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: 0.312.210 59 33
DetaylıBUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)
BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM) Buğday rüşeymi buğday başağının alt kısmında bulunan embriyodur. Buğdayın 1 tonundan sadece 1 kilogram rüşeym elde edilebilmektedir. Rüşeym özel yöntemlerle elde edilmediği
DetaylıKİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ
Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (2012) 287-291 287 KİTAP İNCELEMESİ Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri Editörler Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice
DetaylıTMS 41 TARIMSAL FAALİYETLER. GÜNCELLEMELER ve YÜRÜRLÜK TARİHLERİ
TMS 41 TARIMSAL FAALİYETLER GÜNCELLEMELER ve YÜRÜRLÜK TARİHLERİ TMS 41 Tarımsal Faaliyetler Standardı 31/12/2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için uygulanmak üzere ilk olarak 24/02/2006 tarih
DetaylıDoğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir
CANLILIK HÜCREYLE BAŞLAR 1- Canlıların Ortak Özellikleri : Çevremizdeki varlıklar canlı ve cansız varlıklar olarak iki grupta toplanırlar. Cansız varlıklar katı, sıvı ve gaz halindeki maddelerden oluşur.
DetaylıÖzelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk.
Özelge: 4632 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesi kapsamında vakıf/sandıklardan bireysel emeklilik sistemine yapılan aktarımlarda vergilendirme hk. Sayı: 64597866-120[94-2014]-131 Tarih: 28/08/2014 T.C. GELİR
DetaylıKAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI
KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI PVD Kaplama Kaplama yöntemleri kaplama malzemesinin bulunduğu fiziksel durum göz önüne alındığında; katı halden yapılan kaplamalar, çözeltiden yapılan kaplamalar, sıvı ya
DetaylıTOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2014 0
TOHUMCULUK ÜRETİM Bilindiği üzere, tohumluklar tarımsal üretimin temel girdilerinin başında gelmekte olup, kaliteli tohum kullanımı, verimi ve üretimi artırmasının yanı sıra daha dayanıklı, daha az maliyetli
DetaylıTürkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1
Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık
DetaylıKÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ
KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın
Detaylıfırça, rulo, cırcır vasıtasıyla elyafa yedirilir. Maliyeti en düşük
Bu yazımızda daha önce sözünü ettiğimiz kompozit materyallerin uygulamasına değineceğiz. Laminasyon denilen işlem, elyaf ve reçinenin bir araya getirilerek kompozit materyale dönüşmesine verilen isimdir.
DetaylıAlmanya dan Bir Örnek WESER-EMS UNION
Almanya dan Bir Örnek WESER-EMS UNION Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Faaliyet Onayı Alma Koşulları Hayvansal üretimin geliştirilmesine katkıda bulunacak
DetaylıProje Tasarım Esasları Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel bilgiler TÜBİTAK Üniversite Öğrenci Projesi Hazırlama
Proje Tasarım Esasları Prof. Dr. Akgün ALSARAN Temel bilgiler TÜBİTAK Üniversite Öğrenci Projesi Hazırlama İçerik Giriş Proje amacı Yöntem ve metotlar Örnek 2 Giriş 3 Alt Sorunlar Odaklama ve sorun analizi
DetaylıGÜMRÜK ETKİNLİKLERİ BİLGİ ŞÖLENİ
GÜMRÜK ETKİNLİKLERİ BİLGİ ŞÖLENİ HABER BÜLTENİ 09-10 Aralık 2014 tarihlerinde Akören Ali Rıza Ercan Meslek Yüksekokulu tarafından organize edilen Gümrük Etkinlikleri Bilgi Şöleni tamamlanmıştır. Panellerden
DetaylıMilli Gelir Büyümesinin Perde Arkası
2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde
Detaylıwww.boren.com.tr / info@boren.com.tr
www.boren.com.tr / info@boren.com.tr YAŞAM da BOR BOR/B; Yeryüzünde bileşikler halinde, toprak, kaya ve suda az miktarlarda fakat yaygın olarak bulunan bir elementtir. Yer kabuğunda 10-20 ppm, deniz ve
DetaylıİÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı... 1. 2 Giriş... 1. 3 Yöntem... 1. 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6. 5 Kaynakça... 7
İÇİNDEKİLER 1 Projenin Amacı... 1 2 Giriş... 1 3 Yöntem... 1 4 Sonuçlar ve Tartışma... 6 5 Kaynakça... 7 FARKLI ORTAMLARDA HANGİ RENK IŞIĞIN DAHA FAZLA SOĞURULDUĞUNUN ARAŞTIRILMASI Projenin Amacı : Atmosfer
DetaylıANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR
ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu
DetaylıDöküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN
Döküm Prof. Dr. Akgün ALSARAN Döküm Döküm, sıvı haldeki akıcı olan malzemelerin, üretilmek istenen parçanın biçiminde bir boşluğa sahip olan kalıplara dökülerek katılaştırıldığı bir üretim yöntemidir.
DetaylıYAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ
YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262
DetaylıBaşbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015
Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan: 30.11.2015 BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİĞİN UYGULANMASINA İLİŞKİN GENELGE (2015/50) Bu Genelge, 25.05.2015
DetaylıMADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 14 ve 49 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU EĞİTİM, ÖĞRETİM VE SINAV YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı Ağrı İbrahim Çeçen
DetaylıYÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ
YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ Hazırlayan: Doç.Dr. Hakan Güler Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Karlsruhe Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Almanya
DetaylıEk 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,
Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler, Bu araştırmada Fen Bilgisi sorularını anlama düzeyinizi belirlemek amaçlanmıştır. Bunun için hazırlanmış bu testte SBS de sorulmuş bazı sorular
DetaylıLABORATUVAR TEKNİKERİ /TARIMSAL LABORATUVAR TEKNİKERİ
TANIM Tarımsal üretimde toprak, su, bitki, gıda, yem ve gübre analizlerini laboratuar şartlarında yapan, ilgili mühendislerce belirlenen bitki koruma tekniklerini yöntemine uygun olarak yapan kişidir.
DetaylıGIDALARIN MUHAFAZASINDA SOĞUK UYGULAMASI
GIDALARIN MUHAFAZASINDA SOĞUK UYGULAMASI Soğukta muhafazanın dayandığı genel ilke, düşük sıcaklıklarda mikroorganizma faaliyetinin, kimyasal ve biyokimyasal reaksiyon hızlarının yavaşlamasıdır. Soğuk uygulaması
DetaylıATMOSFERİK GAZ VE ASİTLERİN DOĞAL TAŞ YAPI MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DENEYSEL YÖNTEMLER İLE ANALİZİ
ATMOSFERİK GAZ VE ASİTLERİN DOĞAL TAŞ YAPI MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DENEYSEL YÖNTEMLER İLE ANALİZİ EMRAH GÖKALTUN 1 ÖZET Bu çalışmada kentsel atmosferik ortamlarda yüksek seviyelerde bulunabilen
DetaylıYÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
24 Mart 2016 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 29663 YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin
DetaylıYEMEK HİZMETLERİ MEMNUNİYET ÖLÇÜM ANKETİ DEĞERLENDİRME RAPORU
YEMEK HİZMETLERİ MEMNUNİYET ÖLÇÜM ANKETİ DEĞERLENDİRME RAPORU 28 Mart - 01 Nisan 2016 tarihleri arasında yapılan ve Müsteşarlığımızdan 375 personel (253 erkek, 122 kadın) ve Ekonomi Bakanlığından 276 personel
DetaylıPDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com
1.1.Su Kaynakları ve Hidrolojik Rejim Üzerindeki 1.2. Toprak Kaynakları Üzerindeki 1.3. Atmosfer Üzerindeki 1.2.Toprak Kaynakları Üzerindeki Toprak Tuzluluğu ve Suya Doygunluk Toprak u Sedimentasyon 1.2.Toprak
DetaylıBİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ
BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ Dr. Ayhan HELVACI Giriş Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda yapılan eğitim birçok disiplinlerden
DetaylıKıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği
Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği Dursun Yıldız SPD Başkanı 2 Nisan 2016 Giriş Gelişmenin ve karşı duruşun, doğuya karşı batının, kuzey kıyısına karşı güney kıyısının, Afrika ya karşı
DetaylıMALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ (Ders Notu) Manyetik Özellikler Doç.Dr. Özkan ÖZDEMİR MANYETİK ÖZELLİK Giriş Bazı malzemelerde mevcut manyetik kutup çiftleri, elektriksel kutuplara benzer şekilde, çevredeki
DetaylıSERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ
SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ Belirli amaçları gerçekleştirmek üzere gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ve belirlenen hedefe ulaşmak için, ortak ya da yöneticilerin dikkat ve özen
DetaylıEĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA
EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri
DetaylıSÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com
SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını
DetaylıÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Funda YÜKSEL TURUNÇGİLLERDE KAHVERENGİ YAPRAK LEKE HASTALIĞI ETMENİ Alternaria alternata f.sp. citri İZOLATLARINA KARŞI BAZI FUNGİSİTLERİN
DetaylıVeri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün
Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi
DetaylıMİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI
MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI 1. Firma karını maksimize eden üretim düzeyini seçmiştir. Bu üretim düzeyinde ürünün fiyatı 20YTL ve ortalama toplam maliyet 25YTL dir. Firma: A)
DetaylıDEZENFEKSİYON TEKNİK TEBLİĞİ
Orman ve Su İşleri Bakanlığından: DEZENFEKSİYON TEKNİK TEBLİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Maksat, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Maksat MADDE 1 (1) Bu Tebliğin maksadı, küçük yerleşim yerlerinde son kullanıcıya ulaşan
DetaylıBanka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.
21 OCAK-MART DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 21 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 1 Nisan 21 tarihinde
DetaylıAkaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması
23 Aralık 2008 Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması Son günlerde akaryakıt fiyatları ile ilgili olarak kamuoyunda bir bilgi kirliliği gözlemlenmekte olup, bu durum Sektörü ve Şirketimizi itham altında
DetaylıMİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NE
Sayı :2010/800/ 25.11.2010 Konu : Yönetici ve Öğretmenlerin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararla ilgili görüşlerimiz hk. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NE İlgi: 9.11.2010 gün ve
DetaylıTürkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Sayın Başkanlar, Sayın KĐK üyeleri, Sayın Katılımcılar, Sayın Basın Mensupları, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı olarak şahsım ve kuruluşum adına hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
DetaylıTGK-Sofralık Zeytin Tebliği (Tebliğ No: 2008/24)
Amaç TGK-Sofralık Zeytin Tebliği (Tebliğ No: 2008/24) Yayımlandığı R.Gazete: 25.05.2008-26886 MADDE1 (1) Bu tebliğin amacı; sofralık zeytinin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme,
DetaylıSaplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
SAPLAMA KAYNAĞI Saplama ark kaynağı (Stud welding) yöntemi 1920'li yıllardan beri bilinmesine rağmen, özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Arkın metalleri ergitme özelliğinden yararlanarak
DetaylıGEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama
GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM 1. Açıklama 1.1.Proje Ortaklarının Adları: Uzman Klinik Psikolog Özge Yaren YAVUZ ERDAN, Uzman Klinik Psikolog Elvan DEMİRBAĞ, Uzman Klinik Psikolog Nilay KONDUZ 1.2.Nihai
Detaylı-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.
Bursa nın 25 Büyük Firması Araştırması; -Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir. -Bu çalışma Bursa il genelinde yapılmış,
DetaylıDÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER
DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER Dünyada üretilen krom cevherinin % 90 ının metalurji sanayinde ferrokrom üretiminde, üretilen ferrokromun da yaklaşık % 90 ının paslanmaz çelik sektöründe
DetaylıBİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu
BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu 3.Klinik Farmakoloji Sempozyumu-TRABZON 24.10.2007 Klinik ilaç araştırmalarına
DetaylıÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI
ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI Ali ÖZKURT Orman Yüksek Mühendis Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü PK.18 33401 TARSUS 1.GİRİŞ Türkiye'de orman varlığının
DetaylıBOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ
TÜBİTAK BİDEB KİMYA LİSANS ÖĞRENCİLERİ KİMYAGERLİK, KİMYA ÖĞRETMENLİĞİ, KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BİYOMÜHENDİSLİK ARAŞTIRMA PROJESİ KİMYA 3 (Çalıştay 2012) KİMYA PROJE RAPORU GRUP AKTİF PROJE ADI BOYAR MADDELERDE
DetaylıEkonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / www.tobb.org.tr
Ekonomik Rapor 2011 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul 49 50 2. ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 2008 yılında ABD de ipotekli konut kredisi piyasasında ortaya çıkan ve hızla tüm dünya ekonomilerinde
DetaylıBursa İli Karacabey İlçesinde Organik ve Konvansiyonel Şeftali Üretiminin Maliyetler Açısından Karşılaştırılması*
Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Derg. 37 (2), 207-216, 2006 ISSN : 1300-9036 Bursa İli Karacabey İlçesinde Organik ve Konvansiyonel Şeftali Üretiminin Maliyetler Açısından Karşılaştırılması* Avni BİRİNCİ Koray
DetaylıELEKTRİK PİYASALARI 2015 YILI VERİLERİ PİYASA OPERASYONLARI DİREKTÖRLÜĞÜ
ELEKTRİK PİYASALARI 2015 YILI VERİLERİ PİYASA OPERASYONLARI DİREKTÖRLÜĞÜ 1 GENEL MÜDÜR SUNUŞU; Gündelik hayatın vazgeçilmez unsuru haline gelen enerji, bireylerin yaşamında ve ülkelerin sosyo-ekonomik
DetaylıTÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KİTAP ŞİFAHANESİ VE ARŞİV DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZMA ESER KONSERVASYONU HİZMET İÇİ EĞİTİM KILAVUZU
TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI KİTAP ŞİFAHANESİ VE ARŞİV DAİRESİ BAŞKANLIĞI YAZMA ESER KONSERVASYONU HİZMET İÇİ EĞİTİM KILAVUZU I. Konservasyon Nedir? Pasif konservasyon (önleyici koruma) prensipleri
DetaylıZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ
ADANA KENT SORUNLARI SEMPOZYUMU / 15 2008 BU BİR TMMOB YAYINIDIR TMMOB, bu makaledeki ifadelerden, fikirlerden, toplantıda çıkan sonuçlardan ve basım hatalarından sorumlu değildir. ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL
DetaylıM i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları
M i m e d 2 0 1 0 ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları S1: Erasmus kapsamında yapılan projelerle yarışamaya katılınabilir mi? C1: Erasmus kapsamında gidilen yurtdışı üniversitelerdeki
DetaylıBu konuda cevap verilecek sorular?
MANYETİK ALAN Bu konuda cevap verilecek sorular? 1. Manyetik alan nedir? 2. Maddeler manyetik özelliklerine göre nasıl sınıflandırılır? 3. Manyetik alanın varlığı nasıl anlaşılır? 4. Mıknatısın manyetik
DetaylıTEMİZ SU DALGIÇ POMPA
TEMİZ SU DALGIÇ POMPA MODEL RTM860 TANITMA VE KULLANIM KILAVUZU 1 CİHAZIN ÜNİTELERİ HORTUM BAĞLANTISI POMPA EMİŞ TABANI ELEKTRİK KABLOSU ÇALIŞTIRMA ANAHTARI Teknik Özellikler Ana voltaj 230 V Frekans 50
DetaylıTam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber
Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber Sağlıklı, güçlü kuvvetli bir erkeksiniz ama çocuğunuz olmuyorsa bu önemli sorunun sebebi yediklerinizle ilgili olabilir. Erkekler üzerinde yapılan bilimsel
DetaylıBEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ
Amaç BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ Yetki Kanunu: Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği Yayımlandığı R.Gazete :04.09.2008-26987 Tebliğ No: 2008/52 Bebek Formülleri Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ Yayımlandığı
DetaylıJET MOTORLARININ YARI-DĐNAMĐK BENZETĐŞĐMĐ ve UÇUŞ ŞARTLARINA UYGULANMASI
makale JET MOTORLARININ YARI-DĐNAMĐK BENZETĐŞĐMĐ ve UÇUŞ ŞARTLARINA UYGULANMASI Bekir NARĐN *, Yalçın A. GÖĞÜŞ ** * Y.Müh., TÜBĐTAK-SAGE ** Prof. Dr., Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Havacılık ve Uzay Mühendisliği
DetaylıDERS SOSYOLOJİ KONU SOSYOLOJİNİN ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
DERS SOSYOLOJİ KONU SOSYOLOJİNİN ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ YÖNTEM Yöntem gidilecek doğru yol demektir. Bir bilimsel araştırma da kullanılacak ana yol anlamına gelir. TEKNİ K Teknik ise bu yol üzerinde
DetaylıŞEKER PANCARI (Beta vulgaris L. spp.vulgaris var.altissima Doell) TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ
ŞEKER PNCRI (eta vulgaris L. spp.vulgaris var.altissima oell) TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ GİRİŞ Tarımsal eğerleri Ölçme enemeleri(tö) Teknik Talimatı, 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu kapsamında 13 Ocak
DetaylıBitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu
Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu Çiçeğin Yapısı Tohumlu bitkilerin eşeyli üreme organı çiçektir. Açık tohumlu bitkilerin çiçeklerine kozalak adı verilir. Erkek kozalaklarda
Detaylı4. Numaralandırdığımız her boru parçasının üzerine taşıdıkları ısı yükleri yazılır.
4. KOLON ŞEMASI VE BORU ÇAPI HESABI Tesisatı oluşturan kazan, kollektörler, borular,,vanalar, ısıtıcılar,genleşme deposu ile diğer donanım ve armatürlerin tümünün düşey görünüşünü iki boyutlu olarak gösteren
Detaylı2009 2010 Dönemi Piyasa Yapıcılığı Sözleşmesi
2009 2010 Dönemi Piyasa Yapıcılığı Sözleşmesi Sözleşmenin tarafları Madde 1) İşbu Sözleşme, İsmet İnönü Bulvarı No:36, 06510 Emek / Ankara adresinde mukim Hazine Müsteşarlığı (bundan sonra kısaca Müsteşarlık
Detaylı