MUTLULUĞUN YOLU çizmekten geçiyor

Transkript

1

2 SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI MUTLULUĞUN YOLU çizmekten geçiyor EÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz, resim sanatıyla 10 yıl önce başlayan ilişkisini, yoğun mesaisine rağmen tutkuyla sürdürüyor. Rektör Yılmaz, Mutsuz insanları mutlu edebilmek için sanat ile uğraşmak şart dedi EGE Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, 10 yıl önce başlayan resim sanatına olan tutkusunu, yoğun mesai gerektiren işine rağmen büyük bir tutkuyla sürdürüyor. Tıp fakültesi kökenli olan ve akademik kariyerini endokrinoloji ve metabolizma üzerine yapan Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, başarılı akademik yaşamı ve Ege Üniversitesi'nde üstlendiği rektörlük görevinin yanı sıra resim sanatına olan ilgisiyle dikkat çekiyor. Bugüne kadar 3 kişisel, 20 karma sergisi bulunan ve 100'ün üzerindeki resimlerinden bir kısmı EÜ Rektörlük binasını, bir kısmı da üniversite yayınlarının kapaklarını süsleyen Yılmaz, resim sanatıyla olan ilişkisini, resmin ve sanatın, yaşamına kattıklarını AA muhabirine anlattı. Resimle ilgilenmesinin yakın dostu ressam Seba Uğurtan'ın yönlendirmesiyle 2003 yılında başladığını ve bu tarihten itibaren boya kokusu ile iç içe yaşadığını dile getiren Yılmaz, ''İşten sonra atölyede çalıştığım, hafta sonları çalıştığım, zaman zaman resimleri eve götürüp mutfak zemininde gece yarılarına kadar tamamlamaya çalıştığım resimlerim oldu'' dedi. Yılmaz, tıp kökenli olduğunu ve doktorların pek çoğunun, rahatlamak için sanatın çeşitli dallarında hobileri bulunduğuna işaret ederek, kendisinin de resim yaparken renklerle rahatladığını ifade eti. Sanatın ve resmin kendisi açısından çok önemli olduğunu dile getiren Yılmaz, ''Çünkü hekimlik çok karmaşık bir sanat ve zanaat. Yaptığımız iş aslında zanaat, ama bir yandan da insan büyük bir varlık ve o varlığa estetik yaklaşmak gerektiği için de sanat aslında. İncitmemek gerekiyor. Hastalığı ile boğuşan bir insanı mutlu etmek gerekiyor. Sabahtan akşama kadar mutsuz insanlarla çalışıyorsunuz, yakınları ve sorunlarıyla çalışıyorsunuz. Her hastaya farklı bir boyutta yaklaşabilmek için sizin ruhsal dengenizin çok dingin olmasına i- htiyaç var. Resmin hastalıkla ve hastayla ilgili yaklaşımıma, günlük yaşamıma büyük katkısı oldu. Resimle daha önce tanışmayı çok isterdim. Yaşama bakış açım daha farklı olurdu diye düşünüyorum. Ama hiçbir şey için geç değildir tabi dedi. Prof. Dr. Yılmaz, resmin, 2008 yılından bu yana sürdürdüğü rektörlük görevinde de kendisine y- ol gösterici etkisi olduğunu dile getirdi. Resimle ilgilenmeye başlamasıyla sanatçılarla kurduğu dostlukların pekiştiğini, bu süreçte sanatın ve sanatçının sorunlarını tanıdığını, yaşadığını, bunun da rektörlük görevine olan bakışını değiştirdiğini anlatan Yılmaz, ''Sanatın ve kültürün, öğrencilerinize, geleceğe, Türkiye'nin geleceğine neler yapabileceği gibi mesajlarla kendinizi sorguluyorsunuz. Benim anlayışım, üniversitede kurmaya çalıştığım anlayış; eğitimin, kültür, sanat ve s- porla donanmadığı sürece eksik kaldığı. Bu konuda ilerlemek, bana çok daha kolay ve çok daha zevkli geldi. bu anlayışla EGEART'ın beşincisini düzenleyeceğiz. Genç sanatçıları, geleceğe dönük hazırlamak sorumluluğu içinde onları ustaları ile buluşturuyoruz. Genç bir sanatçı, idol haline getirdiği bir usta ile karşılaşırsa bunun heyecanını tuvaline, metaline, çamuruna yansıtır diye düşünüyorum dedi. Yılmaz, resimleri hakkında da bilgiler vererek mavi ve tonları kendisini rahatlattığı için ilhamını deniz ve gökyüzünden alan resimler üzerinde çalıştığını söyledi. Sergilerde resimlerini satışa sunmadığını belirten Yılmaz,''Resimlerimden ayrılamayan ressamlardanım, bir tanesinden bile fedakarlık edemiyorum.''dedi. (AA) Geleceğin yetenekleri Bornova da yetişiyor! 1 MİLYON ilmek 180 farklı renk Muğla'da metrekaresinde 1 milyon adet ilmek bulunan ve 180 farklı renk tonu kullanılarak 5 yılda tamamladığı belirtilen ''Zülkarniyen'' adı verilen el dokuma halı ilgi çekiyor. Halının sahibi Ildız, ''Böyle bir halı yapılacağını söylediğim zaman herkes karşı çıkmıştı. Ama yapıldığını gördüler'' dedi. Muğla'da metrekaresinde 1 milyon adet ilmek bulunan ve 180 farklı renk tonu kullanılarak 5 yılda tamamlandığı belirtilen ''Zülkarniyen'' adı verilen el dokuma halı ilgi çekiyor. Milas ilçesindeki Ildız Halı Çiftliği'nde eski Halıcılık Vakfı Başkanı ve halı koleksiyoncusu Erdoğan Ildız tarafından açılan ve çoğunluğu antika eserlerden oluşan 500 halının bulunduğu ''Yeniden Doğuş'' sergisinde en fazla ilgiyi 1,5 metrekarelik ''Zülkarniyen'' adlı halı görüyor. Çerçeveletilerek sergilenen halıda, metrekaresinde 1 milyon olmak üzere 1.5 milyon ilmek bulunduğu belirtiliyor. Erdoğan Ildız, Ispartalı bir kişiye ücreti karşılığında dokuttuğu halının yapımının 5 yıl sürdüğünü söyledi. (AA) Bornova Belediyesi açtığı kurslar ve verdiği mezunlarla kültür-sanat okullarından farksız çalışıyor. Bornova da, bir yıl içinde 3 bin 600 kişiye piyano, dans, seramik, resim gibi dallarda eğitim verildi VATANDAŞLARIN ilgi duyduğu alanlarda yeteneklerini geliştirmeleri için kurslar açan Bornova Belediyesi, eğitimleri tek bir merkez yerine değişik semtlere yayarak vatandaşların ayağına götürüyor. Son bir yıl içinde Bornova Belediyesi kurslarından 3 bin 600 kişi mezun oldu. Devam eden kış dönemi kurslarında da binlerce Bornovalı; piyano, dans, tiyatro, seramik, takı tasarım, resim gibi dallarda eğitim alıyor. Rutin belediye hizmetlerinin yanı sıra eğitim, spor ve kültür alanında da önemli çalışmalar yapan Bornova Belediyesi açtığı kurslar ve verdiği mezunlarla okuldan farksız çalışıyor. Bornova da, bir yıl içinde belediyenin kültür-sanat kurslarından toplam 3 bin 600 kişi mezun oldu. Bornova Belediyesi, kış döneminde 5 ayrı merkezde 19 ayrı dalda binlerce Bornovalıya hobi ve beceri edindirme HEM GÜLDÜRDÜ hem düşündürdü BBŞT ''Kuşlar'' adlı oyunla Uğur Mumcu Kültür Merkezi'nde çocuklarla buluştu. Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu,yarıyıl tatilindeki minik öğrencilere karne hediyesi verdi. ''Kuşlar'' adlı oyun, Uğur Mumcu Kültür Merkezi'nde çocuklarla buluştu. Çok önemli bir işlevi yerine getirdiklerini belirten Bornova Belediye Başkanı kursları veriyor. Vatandaşların daha kolay yararlanabilmesi için kurslar, değişik semtlere yayıldı yılının Ekim ayından bu yana kurslara devam eden 7 den 70 e Bornovalılar hayatlarına renk katmanın mutluluğunu yaşıyor. Kurslar, Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi, Mevlana Toplum Bilim Merkezi, Altındağ Toplum Kalkınma Merkezi, Naldöken Kültür Merkezi, Engelliler Merkezi, Çamdibi Şehit Er Adem Bilaloğlu Tesisleri nde veriliyor.satranç, resim, bale, halk oyunları, latin dansları, seramik, fotoğrafçılık, çocuk korosu, gitar, bağlama, piyano, keman, el sanatları, yan flüt, klarnet, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, tiyatro dallarında ücretsiz verilen hobi ve beceri edindirme kurslarından binlerce yurttaş faydalanıyor.rekor düzeyde yatırım ile önemli projeleri hayata geçirirken sosyal belediyecilik anlayışını da ön planda tuttuklarını belirten Bornova Belediye Başkanı Sındır, Rutin işlerin, fiziki yatırımların yanında sosyal belediyeciliğe de önem veriyoruz. Kültür, sanat, spor ve eğitim alanlarında da Bornovalıların yanında oluyoruz. Kış dönemi için, yurttaşlarımızın öğrenmelerine, kendilerini geliştirmelerine katkıda bulunmak için yoğun bir program hazırladık. Şu anda binlerce yurttaşımız kurslarımıza katılıp istedikleri konularda kendilerini geliştiriyorlar. Her biri alanlarında uzman eğitmenler tarafından verilen kursların, katılan herkese çok yararlı olduğunu düşünüyorum dedi. Kurslarla ilgili olarak numaralı telefondan bilgi alınabilir. Yeni başvuru sahiplerinin kayıtları, dönem ortası olması nedeniyle boş kontenjan olması durumunda yapılabilecek. Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, ''Açtığımız kurslar ile her yıl yüzlerce çocuk ve gence tiyatro eğitimi veriyoruz'' diye konuştu. Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu, 3 aydan beri Çamdibi Nedret Güvenç Sahnesi'nde sahnelediği ''Kuşlar'' isimli oyunun finalini Uğur Mumcu Kültür Merkezi'nde yaptı. Yıl: 2. Sayı: 477. İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI MİCKEY İzmirli çocuklarla buluştu Turkcell ve İstanbul Çocuk Tiyatrosu işbirliğiyle Türkiye ye gelen Disney Live! Mickey nin Müzik Festivali Anadolu turnesi kapsamında İzmirli çocuklara muhteşem bir müzik festivali yaşattı- İstanbul Çocuk Tiyatrosu işbirliği ve Turkcell in iletişim ve teknoloji sponsorluğunda yerelleşen; tüm dünyada ve Türkiye de yoğun ilgi gören Disney Live! Mickey nin Müzik Festivali, Anadolu turnesine kapsamında Ocak tarihleri arasında İzfaş Atlas Pavyon da, Şubat tarihleri arasında da Karşıyaka Arena Mavi Şehir de İzmirli çocuklar için perdelerini açtı. Müzik festivalinde; Mickey Mouse, Minnie Mouse, Donald ve Goofy muhteşem bir konser sahneledi. Hip hop, swing, pop, reggae,rock, country ve başka pekçok tarzdan esinlenen müziklerle çocukları müziğe doyuran Disney Live! Mickey nin Müzik Festivali nde Prenses Ariel, Sebastian, Ursula; Prenses Jasmine, Aladdin, Cin, Woody, Buzz Lightyear ve Jessie nin de aralarında bulunduğu 25 den fazla Disney karakteri rol aldı. Dağıtım: Yayın türü: Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Hakkı SARIÖZ Yerel - Süreli (Pazar günleri yayımlanmaz) Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 03 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Hem eşini hem de sevgilisini öldürdü İzmir'in Bergama ilçesinde bir kişi, ayrı yaşadığı eşi ve sevgilisinin izini internetten bularak öldürdü. Yaklaşık üç yıl önce kendisini terk eden eşini ve birlikte yaşadığı adamı öldürmesinin ardından yakalanan zanlı Bayram A. (44), tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay dün Gazipaşa Mahallesi, Ay Sokak, 9 numarada meydana geldi. İddiaya göre Diyarbakır'da yaşayan Fatma A. (28), yaklaşık üç yıl önce aile içi geçimsizlik sebebiyle eşini terk etti. Mehmet G. (51) ile birlikte, Bergama'da birlikte yaşamaya başladı. Bayram A., iki çocuğunun da yanında bulunduğu öğrenilen Fatma A.'yı aramaya başladı. İnternetten araştırma yaparken sosyal paylaşım sitelerinden Mehmet G.'nin izine ulaştı. Yanına aldığı tabancayla gelerek araştırmalarına devam eden Bayram A., adresi bulana kadar sokaklarda kaldı. Sonunda yaşadıkları evi tespit eden Bayram A., oraya giderek Mehmet G. ve Fatma A.'yı başlarından ve göğüslerinden üç kurşunla vurdu. Mehmet G. olay y- erinde, Fatma A. ise kaldırıldığı Bergama Faruk İlker Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Olay yerinden kaçan zanlı Bayram A., polis ekipleri tarafından kısa sürede, attığı silahla birlikte Atmaca Mahallesi'nde yakalandı. Çocuklar D.A. (11) ve V.A. (2) ise Çocuk Şube Bürosu ekiplerince gözlem altına alındı. Bayram A.'nın, emniyetteki ilk ifadesinde, "Eşim beni terketti. Namusumu temizledim. Kafama koydum, yaptım." dediği öne sürüldü. Adliyeye sevk edilen zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. (CİHAN) Hanefi Avcı ya 49.5 yıl hapis Skandal kesime idari para cezası Bakırköy Belediyesi nin Kurban Bayramı için anlaştığı kasaplardan bazılarının kurbanlık hayvanları ayakta kesmesiyle ilgili dava sonuçlandı. Ayakta kesim yapan kasaba, Kabahatler Kanunu na göre para cezası kesildi İSTANBUL Bakırköy Belediyesi ile ilgili skandal bir gerçeği, Son Dakika Gazetesi ortaya çıkardı. Daha önce hiçbir gazetede ve televizyonda yer almayan bu gerçekle ilgili olarak haber ekibimiz Bakırköy Belediyesini aradı ve bilgi aldı Yılı Kurban Bayramında yapılan ve vahşet görüntülerini içeren kurban kesimi gündeme bomba gibi düştü. Daha önce hiçbir gazetede ve televizyonda yayınlanmamış, ancak bir internet sitesinde yayınlanmış olan haberi, Sondakika gazetesi irdeledi ve özel bilgilere ulaştı. Konuyu en özel haliyle gündeme taşıyan gazetemiz, belediye yetkilileri ile görüştü. Konuyla ilgili haber merkezimize açıklamalarda bulunan Bakırköy Belediye Başkan Yardımcımcısı Yervant Özuzun, İlgili k- işiler bizim çalışanımız değildi. Sadece kurban kesimi için anlaştığımız kişilerdi. Bu şekilde yapılan kesimin ardından, kesimi yapan kişi savcılığa sevk edildi. Kabahatler kanunundan yargılandı fakat beraat ettiler. Belediyemiz ve kaymakamlık tarafından aldıkları herhangi bir ceza yok. Bu o- layın ardından 2012 yılı kurban ayında çok daha dikkatli ve organize olduk. Tarım Bakanlığı yetkilileri ile birlikte denetimler yaptık. Tabi ne kadar organize olursanız olun, yine kaçaklar oluyor. Oto yıkama alanlarında kesimler oluyor. Biz gerekli cezayı çevre yasalarına göre kestik. Çevre yasalarının verdiği cezalar, kabahatler kanununda ki cezalara göre daha fazla ve caydırıcı de ki Kurban Bayramında, bu hataları en aza indirip, Belediyemiz ile vatandaşlarımız güzel bir bayram geçirecek dedi. Devrimci Karargah davasında mütalaa veren savcı, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı nın 49,5 yıla kadar hapsini istedi AVCI nın eşinin beraatini isteyen savcı, Vatan Gazetesi İnternet Sitesi Müdürü Aylin Duruoğlu için de 15 yıla kadar hapis talebinde bulundu. Mütalaada örgütün iki üyesine ise 12 kez ağırlaştırılmış müebbet istendi. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi nde görülen Devrimci Karargah davasına bugün devam edildi. Duruşmada, savcı Sadrettin Sarıkaya esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Mütalaada, terör örgütünün davaya konu eylemleri, 8 Ağustos 2008 de Karacaahmet Mezarlığı ndan Selimiye deki 1. Ordu Karargahı na havan topuyla yapılan saldırı, 1 Aralık 2008 de Sütlüce deki AK Parti il binasına bombalı saldırı, 12 Ocak 2009 da Beşiktaş ta bir banka şubesine bombalı saldırı, 27 Nisan 2009 da Bostancı da bir emniyet amirinin şehit olduğu ve terörist Orhan Yılmazkaya nın ölü ele geçirildiği çatışma ve 30 Temmuz 2011 de MÜSİAD da meydana gelen patlama şeklinde sıralandı. Mütalaada, bir numaralı sanık olarak yer alan Fatih Aydın ın devletin biriliğini ve bütünlüğünü bozmak suçundan 1 kez, Sütlüce deki patlamada 1 polisin şehit olması ve 10 kişinin yaralanması eyleminden dolayı 11 kez olmak üzere toplamda 12 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi. Aydın ın ayrıca, yağma, patlayıcı madde bulundurmak, kamu binalarına ve mala zarar vermek, sahte kimlik bulundurmak, parça tesirli bomba bırakmak suçlarından da 144 yıla kadar hapsi talep edildi. Sanık Cemal Bozkurt için de aynı eylemlerden 12 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Savcı, Vatan Gazetesi İnternet Sitesi Müdürü Aylin Duruoğlu nun polisle girdiği çatışmada ölü ele geçirilen örgüt mensubu Orhan Yılmazkaya ile irtibatlı olduğunu belirtti. Buna dair fiziki takip tutanakları olduğunu belirten savcı mütalaada, Şahısların gizlilik kurallarına riayet edip buluşmaların daha önceden ayarlanmış randevulu buluşmalar olduğu, buluşmalar sırasında ancak ankesörlü telefonların kullanıldığı, buluşmalar sırasında gözetleme faaliyetlerine dikkat ettikleri, sık sık araç değiştirildiği, bu durum daha önceki örgüt mensuplarının buluşma teknikleri ile benzer olduğu anlaşılmıştır. dedi. Duruoğlu nun örgüt adına faaliyet yürüttüğü ve böylelikle örgüt üyesi olduğu kanaatine varıldığını kaydeden savcı, sanık için 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istedi. Mütalaada tutuklu sanık Ulaş Erdoğan için ise 2009 yılında örgüte yapılan operasyonlar sonrası örgütün dağılma aşamasına geldiği ve bu aşamada örgütün başına Erdoğan ın geldiği vurgulandı. Çok sayıda görevi olduğu belirtilen Erdoğan ın, araç yakma eylemelerine, Zaman Gazetesi depolarına ve araçlarına eylem yapılması, örgütün silahlı faaliyetleri ve örgüt mensuplarının örgüt içindeki yerlerinin belirlenmesi gibi görevlendirmelerin de başında olduğu kaydedildi. Sanık Erdoğan ın, Devrimci Karargah örgütünün yöneticisi olmak, kişisel verileri ele geçirmek, sahte kimlik kullanmak suçlarından 21 yıldan 39 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Hanefi Avcı nın örgüt ile bağlantısını sağladığı iddia edilen sanık Necdet Kılıç için savcı Sarıkaya, sanığın evinde yapılan aramalarda örgütsel doküman ve belgelerin yer aldığını belirtti. (CİHAN) MANİSA LODOS A TESLİM Manisa da dün akşam saatlerinde etkili olan lodos, bir okulun bahçesinde bulunan ağacı kökünden söktü. Ağaç bir otomobilin üzerine düştü ve a- partmanın alt katlarında zarar meydana getirdi. Dilşikar mahallesindeki Necatibey İlköğretim Okulu bahçesinde bulunan dev çam ağacı şiddetli lodosa dayanamayarak devrildi. Okulun korkuluk demirlerini yıkarak 904 sokakta bulunan bir otomobilin ve evin üstüne düşen ağaç maddi hasara İstediğini al ama sakın zarar verme Didim'e bağlı Akbük beldesinde bir kişi, sürekli hırsız giren iş y- erinin kapısına anahtarın yerinin yazılı olduğu bir pankart astı. Elektrik malzemesi satışı yapan eski belediye meclisi üyesi Adem Konuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada iş yerinin 4 kez soyulduğunu, hiçbirinin failinin bulunamadığını, en son ocak ayında iş y- erine yine hırsız girdiğini belirtti. Hırsızların çaldıkları eşyaların yanı sıra kapıyı kırmaları ve iş yerini dağıtmalarının da zarara neden olduğunu belirten Konuş, ''Hırsızların binaya zarar vermemesi için son çare olarak bir pankart hazırlatarak bina girişine astırdım. 'Sayın hırsız binama girmek için zarar vermenize gerek yok. Depo açık, dairenin anahtarları üstünde, ilginize' yazılı pankartı balkonun görünen bir yerine astım. Çareyi hırsıza not yazmakla buldum. Bu yöntemin faydalı olacağına inanıyorum'' dedi. (AA) yol açtı.olay yerine gelen Manisa Belediyesi İtfaiye ve Park Bahçeler Müdürlüğü ekipleri yaklaşık 30 metre uzunluğundaki ağacı devrildiği yerden kaldırmak için uzun uğraş verdi. Ağaç kesme motoruyla dev ağacı parçalayan ekipler kapanan yolu açtı. Ev sahibi Mustafa Öztürk, Necatibey İlköğretim Okulu ek binası inşaatının temelinin kazılması sonucu ağaçların kökünün zayıf kaldığını ve esen sert rüzgarla birlikte çam ağacının devrildiğini söyledi. Bazı mahalle sakinleri de okul bahçesindeki diğer ağaçların da desteklenmesi gerektiğini aksi takdirde onların da devrileceğini dile getirdi. Şiddetli lodos Saruhanlı da da etkisini sürdürdü. Saruhanlı'da şiddetli rüzgar, bazı evlerin çatısının uçmasına, ağaçların devrilmesine neden oldu. İlçede gece etkili olan lodos nedeniyle Uğur Mumcu Parkı'ndaki çam ağaçlarından biri devrildi. Parkın bahçe duvarının üzerine düşen ağaç, Muammer Aksoy Sokağı'ndaki yolu trafiğe kapattı. Ağaç, belediye ekipleri tarafından kaldırıldı. Alibeyli beldesinde de rüzgar nedeniyle bazı evlerin çatısı uçtu. (AA)

4 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI SAYFA 04 gündem 4 Belediye halkı internetten DİNLEYECEK Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan, vatandaşın talep, istek, öneri ve şikayetlerini almak için Facebook ve Twitter hesapları açtı. Erdoğan, belediye hizmetlerini, sosyal etkinlikleri ve halka ulaşmasını istediği haberleri bu yolla aktaracak. Ayrıca sosyal medya üzerinden vatandaşlarla bir araya gelecek. Halkın sıkıntılarını sosyal medya aracılığıyla daha net tespit edeceklerini belirten Başkan Erdoğan, Son yıllarda teknoloji büyük bir gelişim gösterdi. Gelişimden nasibini en çok alan sektörlerden biri medya oldu. Biz de bu kanalla halkımıza ulaşmaya karar verdik. Sosyal medya sayesinde halkla daha çok iç içe olacağız ve fark edemediğimiz sorunları daha net bir şekilde öğreneceğiz. dedi. Çağın en önemli gereksiniminin bilgi olduğuna işaret eden Erdoğan, Bilgiyi daha güzel bir Uşak için kullanacağız. Eleştiriler, şikayetler ve önerilerin hepsi, daha iyi bir kent için olmalı. Bütün hemşehrilerimin bu yolla bize ulaşmasını istiyorum. şeklinde konuştu. (AA) SAYFA 05 5 GAZİEMİR DE YENİ bir dünya kuruluyor gündem Ege-Koop a kapımız SONUNA KADAR açık Ege-Koop un Kentsel Dönüşüm başlamadan önce çok önemli projelere imza attığını belirten Muğla Belediye Başkanı Gürün, Ege-Koop un Muğla da yatırım yapması için elimizden geleni yaparız dedi İZMİR in on bir ilçesinde inşa ettiği çağdaş ve modern kentlerle sektörünün önemli kuruluşlarından biri haline gelen Ege-Koop, Ege Bölgesi nin turizm yöreleri ile ünlü kenti Muğla için harekete geçti. Önceki gün kentte proje alanlarını inceleyen EgeKoop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün le bir araya geldi. Gürün, EgeKoop gibi çok değerli ve büyük bir kuruluşu kentimizde de görmek istiyoruz. Sadece uyguladığı projenin kalitesi değil aynı zamanda yöre ekonomisinin de canlanmasını sağlayan Ege-Koop a kapımız sonuna kadar açıktır. dedi. Kentsel dönüşüm kapsamında Karabağlar, Buca ve Menemen gibi ilçelerde çalışmalarını sürdüren EgeKoop, bölge kentlerini de proje uygulama alanları arasına dahil etti. Aydın ın ardından bölgenin turizm kenti Muğla için de harekete geçen Ege-Koop, kentte orta gelir grubuna yönelik toplu konut projesi uygulamayı amaçlıyor. ASLAN: MUĞLA YA YAKIŞACAK BİR PROJE Önceki gün Muğla ya giderek, başta Kötekli Mahallesi olmak üzere proje alanlarını inceleyen Genel Başkan Hüseyin Aslan, Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün ü de makamında ziyaret etti. Aslan, amaçlarının İzmir e değer katan projeleri önce bölge geneline sonra da tüm Türkiye ye yaymak olduğunu belirterek, Muğla çok güzel bir kent. Özellikle Sayın Başkan döneminde büyük mesafe katetmiş. Türkiye nin pek çok kentinde olmayan projeler geliştirmiş ve hayata geçirmiş. Muğla ya yakışan bir proje uygulamak istiyoruz. Halihazırda birçok belediye ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tire Belediyesi ile görüşmeler sürüyor, Aydın da da kısmet olursa kentsel dönüşüm kazmasını vuracağız. Muğla için de birikim ve potansiyelimizi değerlendirmek istiyoruz. Belediye ile işbirliği içerisinde ortak bir proje geliştirmeyi umuyoruz. Muğla turizmde Ege-Koop çağdaş kentler yaratmakta birer marka. Bu iki markayı bir araya getireceğiz. dedi. YÖRE EKONOMİSİNİ DE CANLANDIRIYORUZ Ege-Koop un proje uyguladığı bölgelerde son derece önemli bir ilkeyle hareket ettiğini, bunun da o yörenin ekonomisini hareketlendirmek olduğunu vurgulayan Aslan, Aliağa da projeye başladık. İki yıl içerisinde 60 milyon liralık bir katkımız olacak ilçe ekonomisine. Çünkü biz projemizi o yörenin inşaat firmaları, esnafı, işçisi, işadamları ile yürütüyoruz. Biz sosyal bir kurumuz. Kar amacımız yok. Bizim inşaat şirketimiz olmadığı için bütün projelerimizi ilgili firmalarla birlikte yaptık. Burada da şayet bir projeye başlarsak kesinlikle kentin bileşenlerini değerlendireceğiz. Kentteki inşaat firmaları ile esnafla çalışacağız. Biz halk yararına, halkla birlikte hareket eden bir oluşumuz. Dolayısıyla uygulayacağımız projenin tüm gereksinimlerini mevcut bölgeden karşılıyoruz. Bu da haliyle yöre ekonomisini SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI İZSU dan BUCA YA dev bina Bilgi işlem sistemini baştan sona yenileyerek İzmirliler e daha hızlı, daha güvenilir ve daha çağdaş bir hizmet sunan İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, ilçelerdeki birimlerini de yeniliyor. Cumhuriyet Mahallesi nde yeni hizmet binasını 2011 yılında hizmete açan İZSU, Çevik Bir Meydanı nda hizmet verecek Buca Şube Müdürlüğü binası için de önümüzdeki günlerde ihaleye çıkıyor metrekarelik alanda bodrum katıyla birlikte 5 kat olarak inşa edilecek binada bekleme holü, yazı işleri, sayaç okuma açma kesme bölümü, yazı işleri, tahsilat servisi, abonman servisi, arşiv, revir ve toplantı salonu yer alacak. Şirinyer Parkı nın içinde prefabrik yapıda hizmet veren Buca Şube Müdürlüğü nün yeni binasına taşınması ile birlikte Bucalılar, İZSU ile ilgili resmi işlemlerini daha geniş ve modern ortamda gerçekleştirecek. (HABER hareketlendiriyor, canlandırıyor. diye konuştu. Aslan, Ege-Koop Proje Merkezi hakkında da Başkan Gürün e bilgiler veren Aslan, Sağlık Serbest Bölgesi ve Atayol Projelerinin yanı sıra iki yüze yakın proje üzerinde çalıştıklarını da söyledi. EGE-KOOP BENİ HEYECANLANDIRIYOR Belediye Başkanı Osman Gürün de, İzmir gibi bölgenin merkezi konumundaki bir kentte 26 bin konut inşa etmenin büyük bir başarı olduğunu söyledi. Ege-Koop un alanında çok büyük işlere imza attığını, bu değerli kurumun Muğlalılar tarafından da çok iyi bilindiğini kaydeden Gürün, Kentimiz başta sağlık alanında olmak üzere her türlü yatırıma elverişli. Özellikle toplu konut projeleri üretmeyi, Ege-Koop un bu alandaki birikimini değerlendirmeyi çok isteriz. Özellikle beni heyecanlandıran bir diğer konu da Ege-Koop un bölgeye katkısının sadece projenin inşasından ibaret olmaması. EgeKoop un projesindeki tüm gereksinimleri yöre esnafından sağlıyor olması, yörenin imkanlarından faydalanıyor olması gerçekten çok önemli. Yöre ekonomisine büyük katkı demektir bu. Ege-Koop a bizim kapımız sonuna kadar açık. dedi. (HABER İzmir Büyükşehir Belediyesi nin 26 milyon lira kamulaştırma bedeli ödeyerek fuarcılık için hazırladığı Gaziemir deki 337 dönüm arazi üzerine kuracağı kompleks ile kentte 365 gün fuarcılık hedefleniyor İzmir Büyükşehir Belediyesi, 400 milyon TL maliyetle yaşama geçireceği yeni fuar kompleksi için inşaat çalışmalarına başladı. Şubat ayı içinde temel atma töreninin gerçekleştirileceği bu dev yatırım, hem istihdam hem de turizm ve ticaret sektörlerine sağlayacağı katkılarla kent ekonomisine çok ciddi bir ivme kazandıracak. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Gaziemir deki toplam 337 bin metrekarelik alanda kuracağı yeni fuar kompleksinin yapım çalışmalarına başladı. Sergi holleri, seminer salonları, geniş otoparkı ve sosyal donatı alanları ile uluslararası standartlarda olacak komplekse kurulacak seyir kulesi, fuar katılımcı ve ziyaretçilerine farklı bir ortam sunacak. Amfi tiyatro şeklinde hazırlanacak meydan ise fuarlar süresince çekim merkezi haline gelecek. İlk etapta 110 bin metrekare alan üzerinde 7 tane sergi holü yapılacak. Holler, tek ya da aynı anda birden fazla fuara hizmet verebilecek şekilde teras şeklinde tasarlanacak ve birbirlerine geçişleri olacak. Fuarda 93 bin metrekarelik kapalı otopark alanı yapılarak ziyaretçi ve katılımcıların hizmetine sunulacak. Fuar alanında ayrıca, 12 bin metrekarelik fuar sokağı, 865 metrekarelik seminer salonu yer alacak. 11 bin 300 metrekarelik alanda ise kafeterya, restoran ve idari binalar bulunacak. Yeni fuar kompleksi projesinde, daha sonra gelebilecek talepleri karşılamak amacıyla, 2. etapta kullanılmak üzere 70 bin metrekarelik bir rezerv alanı oluşturuldu. Rezerv alan haricinde ayrıca, 42 bin metrekarelik bir alan da otel ve kongre merkezi için ayrıldı. Kente kazandırılacak bu dev yatırımın maliyeti, kamulaştırma dahil yaklaşık 400 milyon TL. Yeni fuar alanının, 2014 yılının ilk yarısında hizmete girmesi planlanıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin 26 milyon lira kamulaştırma bedeli ödeyerek fuarcılık için hazırladığı Gaziemir deki 337 dönüm arazi üzerine kuracağı kompleks ile kentte 365 gün fuarcılık hedefleniyor. İzmir in yeni fuar kompleksi, çağdaş mekanların yanı sıra, teknik ve sosyal altyapı donanımlarıyla büyük boyutlu ihtisas fuarlarının gereksinimlerini karşılayabilecek niteliklere sahip olacak. Şehir içi ulaşım, konaklama ve hizmet alanlarına yakın konumuyla, fuar katılımcılarının yanı sıra kentliler de yeni fuar alanına kolayca ulaşabilecek. Kompleks, hem istihdam hem de turizm ve ticaret sektörlerine sağlayacağı katkılarla kent ekonomisine çok ciddi bir ivme kazandıracak. İzmir Fuar Merkezi nin temel atma töreni bu ay içinde gerçekleştirilecek. Gaziemir de üç başkanlı açılış Gaziemir de son 25 yıldır kenti yöneten 3 belediye başkanı, Seydiköylüler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği nin açılışında buluştu. Belediye Başkanı Şenol, Kentin geçmişini yeni kuşaklara aktarma konusunda büyük rol üstlenen dernekle birlikte çalışıyoruz. Yapılan hizmetleri unutmuyoruz dedi İsmini Gaziemir in eski adı Seydiköy den alan Seydiköylüler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği adı kadar eski, tarihi hizmet binasının açılışı, kentin son 25 yılda yöneten üç belediye başkanını bir araya getirdi. Dört dönem belediye başkanlığı yapan İsmet Kılıç, iki dönem görev alan Adnan Yüksel ile 2009 yılında başkan seçilen Halil İbrahim Şenol, açılışta birlikte halay çekti. Gaziemir in kültür ve tarih mirasına sahip çıkarak gelecek nesillere aktarmak amacıyla 2010 yılında kurulan dernek, 1916 yılında inşa edilmiş olan yeni hizmet binasına taşındı. Abdullah Arda Meydanı ndaki halk oyunları gösterisi ve dernek başkanı Hakan Süvari nin Atatürk Büstü ne çelenk koymasıyla başlayan tören, Kubilay Caddesi ndeki yeni dernek binasının önünde devam etti. Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, Kaymakam Şerafettin Tuğ ve Dernek Başkanı Hakan Süvari nin yaptığı açılışa CHP Gaziemir İlçe Başkanı Umut Tekin, İşçi Partisi Gaziemir İlçe Başkanı İlhan Erçin de katıldı. Başkan Şenol, derneğin çalışmalarına değinerek dernek üyelerine ve başkanına kentin tarihini ve kültürünü yaşattıkları için teşekkür etti. Bir kentin kimliğinin olması için o kentin geçmişinin unutulmaması gerektiğine değinen Şenol şunları kaydetti: Şehirleşmeyle birlikte örf adetlerimizi unutmaya başladık. Kent yaşamı komşuluk, dostluk, akrabalık ilişkilerini bitirdi. Dernek aracılığıyla bir araya gelerek daha çok insana ulaşmalı, örf adetlerimizi yaşatarak çocuklarımız aracılığıyla gelecek nesillere aktarmayı ve yaşatılmasını sağlamalıyız. Mübadele döneminde Seydiköy den göç eden Rumlarla iyi giden kültürel ilişkilerimizi daha da geliştirmeliyiz. Dernek, Belediye ve Kaymakamlığın birlikte gerçekleştirdiği tarih panelleri ve kültürel seyahatler hakkında bilgi veren Kaymakam Tuğ, Bu kentin kültürünü yaşatmak için bir araya gelerek bu derneği kuran herkese teşekkür ediyorum dedi. Kadınlar daha aktif rol almalı Desteklerinden ötürü Başkan Şenol ile ve tarihi binayı derneğe bağışlayan Kafalı Ailesi nin torunlarına teşekkür eden Dernek Başkanı Süvari, Biz atalarımızı unutturmamak, kültürümüze sahip çık- mak ve yaşatmak için elimizi taşın altına koyarak bu derneği kurduk. Tüm Gaziemirlilerden bu derneği daha da büyütmek için destek istiyoruz. Dernek çatısı altında kültürel faaliyetler ve kurslar aracılığıyla hem kültürümüzü yaşatmayı hem de vatandaşlarımızın kişisel gelişimlerine katkı koymayı amaçlıyoruz. Özellikle kadınlarımızın bu dernekte daha aktif rol üstlenmelerini istiyorum diye konuştu. Dernek binasının açılışını yapan Şenol, Tuğ ve Süvari yeni binayı gezdikten sonra Gaziemir Belediyesi Halk Oyunları Topluluğu tarafından sergilenen Zeybek gösterisini izledi ve davul zurna eşliğinde halay çekti. EÜ nün keçileri dört mevsim doğuruyor! Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi çiftliğindeki keçi sürüsüne 4 nesildir suni tohumlama uygulanıyor. Bu sayede, normalde arasında doğum yapan keçiler, 210 oğlak doğurarak REKORDAN REKORA KOŞUYOR DOĞAL YAŞAM DA KISA tatil bereketi Okulların yarı yıl tatiline girmesi ve birkaç gündür yüzünü gösteren güneşli hava İzmir Doğal Yaşam Parkı nda ziyaretçi patlaması yaşanmasına neden oldu. Parkı tatilin ilk haftasında 25 bin kişi ziyaret etti.okullarda yarı yıl tatilinin başlamasıyla birlikte, Doğal Yaşam Parkı ziyaretçi akınına uğradı. Son birkaç gündür güneşli havanın da etkisiyle parkın ziyaretçi sayısında patlama yaşandı. Tatili ve güzel havayı fırsat bilen aileler soluğu Doğal Yaşam Parkı nda alınca, son bir haftada parkı ziyaret edenlerin sayısı 25 bine ulaştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentte bir cazibe merkezi yaratılması amacıyla kurulan İzmir Doğal Yaşam Parkı nın 4 yıldaki ziyaretçi sayısı ise 3 milyonu aştı. Ziyaretçilerin çoğunluğunu çocuklar oluşturunca parkta en yoğun ilgiyi gören bölüm de doğal olarak Çocuk Hayvanat Bahçesi oluyor. Cüce keçiler, midilliler, kuzular, tavşanlar ve bir çok sevimli çiftlik hayvanıyla çocukların ilgisi çeken parkın bu köşesinde, doğa ve hayvan sevgisinin en güzel örnekleri yaşanıyor. Hayvanlara dokunarak, onlarla iletişim kuran çocukları bahçeden ayırmaksa aileler için bir hayli zor oluyor. Normalde 100 keçiden doğan oğlak sayısı arasında değişirken, rekortmen keçiler ortalama 210 oğlak doğuruyor. Geçtiğimiz haftalarda doğum yapmaya başlayan 45 keçi dünyaya 74 oğlak getirirken, 17 keçinin daha doğum yapması bekleniyor. Türkiye nin ilk elektronik sağım hanesinin bulunduğu Ege Üniversitesi nin (EÜ) rekortmen keçilerinin sayısı yeni doğumlarla çoğalıyor. Normalde 100 keçiden doğan oğlak sayısı arasında değişirken, rekortmen keçiler ortalama 210 oğlak doğuruyor. Geçtiğimiz haftalarda doğum yapmaya başlayan 45 keçi dünyaya 74 oğlak getirirken, 17 keçinin daha doğum yapması bek- Sağlık çalışanları yok sayılmasın! Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sağlık çalışanlarının sağlık dönüşüm programına ortak edilmesi ve çalışanların haklarının verilmesi gerektiğini söyledi. Memiş, Sağlık-Sen İzmir Şubesi'nin İl Divan Kurulu'nun yapıldığı otelde düzenlediği basın toplantısında, özellikle son yıllarda sağlıkta ciddi bir dönüşüm olduğunu belirtti. Sağlıktaki dönüşüm programından vatandaşın memnun olduğunu, bunu da yapılan memnuniyet anketi çalışmalarının gösterdiğini ifade eden Memiş, buna rağmen sağlık leniyor. Avustralyadan getirilen Saanen türü keçilerin genetiği rekortmen olmaya elverişli fakat Prof. Dr. Ahmet Alçiçek genetiğin süt üretimi için yeterli olmadığını, yanlış ve bilgisiz ellerde yetişen keçilerin süt veriminin düşeceğini belirtti. Özellikle doğumdan sonraki ilk 100 günde beslenmenin çok önemli olduğu keçilerde EÜ yonca kuru otu, mısır silajı, fi yulaf karışımı kuru ot ve özel yapılmış keçi süt yemi kullanılıyor. İçeriği üniversitede hazırlanan yemler dışarıda üretiliyor. Elektronik sağımhanede keçi sütü el değmeden, havayla temas etmeden steril ortamda toplanıyor. Toplanan sütlerin miktarı elektronik olarak hesaplanıyor ve bilgisayar kayıtlarına aktarılıyor. Bilgisayar kayıtları sayesinde hangi keçi hangi tekeyle çiftleşmiş, kaç yavrusu olmuş, önceki sene kaç yavrusu olmuş, hangi gün ne kadar süt vermiş gibi bir çok sorunun cevabı kaydedilebiliyor. EÜ Ziraat Fakültesi çiftliğindeki çalışanlarına yönelik şiddetin artması gibi bir sorun yaşandığına işaret etti. Memiş, sağlıkta dönüşüm programında vatandaşa verilen hizmetin üzerinde durulurken, aynı şekilde sağlık çalışanlarının sorunlarının üzerinde durulmadığını savunarak, ''Bu süreçte, sağlık çalışanları bu gündeme ortak edilmedi. İnşallah çalışanlarımızın sorunlarını gündeme taşıyıp çözüme kavuşturacağız. Yapılan 'tükenmişlik araştırmalarında' sağlık çalışanlarının artık tükendiğini görüyoruz. Araştırmalarda polislerin tükenmişliği 25,88 puanken, sağlık çalışanlarının tükenmişliği de 23,96 puan. Araştırmada, 'fırsatınız olsaydı mesleğinizi değiştirir misiniz' diye sorduğumuzda çalışanların yüzde 60,8'i 'evet' diyor. Bu çok acı, dikkate alınması gereken bir tablo. Sağlıkta yeni reformlar oluyor. Bu dönüşümün tamamen geriye gidiş olmaması isteniyorsa sağlık çalışanlarının sağlıkta dönüşüm programına ortak edilmesi ve haklarının verilmesi gerekiyor dedi. (AA) keçi sürüsüne 4 nesildir suni tohumlama uygulanıyor. Bütün keçilerin aynı gün aynı saatte döllenerek doğumları kontrol altına alınıyor. Prof. Dr. Nedim Koşum bunun yapılmasındaki amacı Hem mevsiminde hem mevsim haricinde oğlak üreterek yılda iki kez doğum gerçekleşiyoruz bu sayede hem süt üretimi hem oğlak damızlık üretimi şeklinde sürekli sürdürülebilir bir çalışma yapıyoruz şeklinde açıklıyor. Prof. Dr. Nedim Koşum Dışarıdan arayıp damızlıklardan isteyen kişi sayısının çok fazla olduğunu fakat herkese doğrudan satış yapacak kadar yeterli oğlak rakamının olmadığını, rakam yeterli olsa bile o hayvanları kontrol edememe sorununun olacağını bu yüzden kontrolü sağlamak amacıyla sadece sözleşme yapılan şirketlerde çekirdek sürünün oluşturulup çoğaltılmasını ve yaygınlaştırılmasını sağladıklarını belirtti. (EGE AJANS) Başkan Karabağ dan eğitime tam DESTEK Belediye Başkanı Hasan Karabağ, göreve geldiği ilk günden itibaren eğitime verdiği desteğin, süreceğini belirterek, bu kapsamda Bayraklı daki okuryazar oranının artırılması için kurslar düzenleyip, kütüphaneler açacaklarını söyledi BAYRAKLI Belediyesi Gençlik Merkezi nde eğitim gören öğrencilere de yardımlarda bulunan Başkan Karabağ, maddi durumu yetersiz iki öğrencinin eğitim kitaplarını almasına aracı oldu. Bayraklı Belediyesi, ilçede okur-yazar seviyesinin artırılmasına yönelik kurslar düzenleyecek. İlk etapta sadece kadınlara yönelik verilecek eğitimler için Şubat ayı sonuna kadar Bayraklı Belediyesi ne müracaat edilebilecek. 120 saatlik eğitim programı sonucu başarılı kursiyerlere Halk Eğitim Merkezi onaylı sertifika verilecek. 1 Mart ta başlaması planlanan kurslarla ilgili açıklama yapan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Bayraklı daki okur-yazar oranının artırılması için çalışmaların hızla süreceğini vurguladı. Başkan Karabağ, eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan kitapları almakta zorlanan bir lise bir de üniversite öğrencisine eğitim kitaplarının temini konusunda da destek oldu. Bu kapsamda lise son sınıf öğrencisi Nurcan Özdemir ve Bayraklı Belediyesi Gençlik Merkezi nde gördüğü eğitim sonrası üniversiteyi kazanan işletme bölümü hazırlık sınıfı öğrencisi Meral Polat ın kitapları matbaacı Suat Şimşek tarafından temin edildi. Karabağ, 23 mahallemizde 23 semt evini hayata geçirdik. Özellikle kadınlara yönelik el işleri, dikiş, nakış gibi kurslar da açarak, hem kendi gelişimlerini sağlamalarını hem de ürettikleri ürünleri satarak, aile bütçelerine katkı koymalarını sağladık. dedi.

5 SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI BEYAZ EKMEĞİN ne suçu VAR? Uzmanlar çok önceden dikkat çekip duruyordu ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Beyaz ekmeği sofralarımızdan kaldıralım" sözlerinin ardından gözler bir kez daha beyaz ekmeğe çevrildi BAŞTA beslenme ve diyet uzmanları olmak üzere insan sağlığına kafa yoran tıp insanları sürekli beyaz ekmeğin fazla tüketilmemesi, onun yerine tam tahıllı, kepekli, çavdarlı ekmeğin tercih edilmesini öneriyordu. Beyaz ekmek, Başbakan Erdoğan ın da Sofralarımızdan kaldıralım çıkışıyla tekrar gündeme geldi. Peki sofralarda istenmeyen beyaz ekmeğin eksikliği ne? Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Saniye Şen e göre neden; beyaz ekmek ile tam buğday ekmeği arasında yüzde 45 ile 85 oranında vitamin ve mineral farkı olması. Üstelik buğdayın ruşeymi çıkartıldığında vitamin kaybı daha da çoğalıyor diyen Prof. Şen, ekmekteki kepek oranının artırılmasının son derece yararlı olduğunu söyledi. Birçok vitamin ve mineralin, buğdayın kepeğiyle dışarıya atıldığını anlatan Şen, ruşeymi de alınmış buğdayın unlaştırılarak şeker deposu haline getirildiğini belirtti. Şen, basit şekerle şişmanlık ve kanserin ilişkisinin yıllardır bilindiğini, ekmek aracılığıyla vücuda alınan basit şekerle karaciğerin yağlandığını, vücutta insülin direncinin geliştiğini ifade etti. RUŞEYMİ NEDEN ÖNEMLİ? Kepek oranı artırılan ekmekte bir sonraki aşamanın, doğal bir şekilde öğütülen buğday kullanımı olması gerektiğini bildiren Şen, sözlerini şöyle tamamladı: Buğdayın içindeki ruşeymi, kar amaçlı yaklaşımla ekmeğin raf ömrü uzasın diye çıkarıyoruz. Ruşeymin içinde DNA'ların dizaynında etkisi olan maddeler, vitaminler ve Amerikalıların kalp hastalarına reçete ettiği, güzellik kremlerine katılan 'Koenzim Q10' var. O yüzden tahılların, ekmeğin raf ömrünü kısaltacak diye insan için en yararlı ruşeym ayrılmadan öğütülmesi lazım. Beyaz ekmek ile tam buğday ekmeği arasında yüzde oranında vitamin ve mineral farkı var. Üstelik buğdayın ruşeymi çıkartıldığında vitamin kaybı daha da çoğalıyor. Aslında bu topraklarda eskiden esmer ekmek tüketilirdi. Kentleşmeyle birlikte beyaz ekmek ortaya çıktı. Doğru olan, buğdayın tama yakın kısmının ekmeğe dönüştürülmesidir, ancak son 30 yılda beyaz ekmek üretmek için buğdayın mineralleri ve vitamini atılır hale gelmiş. Su, maya, tuz ve un girer ekmeğe. Buğday kabuğundan başlayarak mineral deposudur. 6 bin yıldır buğday tüketiliyor, çok dengeli bir besindir buğday. Kentli olmak demek sanki beyaz ekmek tüketmek demek olmuş. Beyaz ekmek tüketilecekse sonradan ekmeğe mineral desteği yapılmalı. Beyaz ekmek ile hastalıklara zemin hazırlanılıyor. Hangi hastalıklara? Kansızlık, zeka geriliği, boy kısalığı gibi... TÜBİTAK`la yapılan 10 aylık çalışmada, Türkiye`de yaş grupları itibarıyla eksikliği hissedilen mineralleri ve vitaminler buğdayda var. Türkiye`de çocuklarda çinko, demir, kalsiyum eksikliği tespit edildi. Çinko buğdayda var. Astım hastası çocuk nasıl spor yapmalı? ASTIM rahatsızlığı olan çocukların yaklaşık yüzde 60 ında egzersiz yaparken öksürük, nefes sıkışması gibi şikayetler olur. Bu yüzden aileler genellikle çocuklarının spor yapmalarını istemez. Ancak spor yapmayan, aktivitesi azalan çocuğun bu sefer de obezite sorunuyla baş başa kaldığını söyleyen Çocuk Alerji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Akçay, obezitenin astımın daha da kötüleşmesine neden olduğunu vurguladı. Akçay, astım hastası çocukların spor yaparken dikkat etmeleri gereken noktalara değindi. Spor yapmadan 30 dakika önce hafif terleme oluncaya kadar 15 dakika ısınma hareketleri yapılmalı. Hafif ısınmadan 30 dakika sonra yapılacak egzersizle spor yaparken akciğerlerle ilgili sorun yaşama riski çok az olacaktır. Tehlike giderek büyüyor Türkiye de her yıl 150 ile 200 bin kanser vakası görülüyor, 100 bin kişi kanserden ölüyor. Rakamlar ve yorumlar, modern yaşamın nimetlerinden yararlanmak için gittikçe doğallıktan uzaklaşan insanoğlunun uzun süre bedel ödeyeceğini gösteriyor ULTRASONUN ZARARLARI Tıbben doktorların daha iyi ve sağlam tanı koymasına yardımcı olan en önemli buluşlardan biridir. Bu modern cihazla doktorlar hastalarının iç organlarını daha iyi bir şekilde gözlemleyerek ayrıntılı bir biçimde hasta bedenindeki rahatsızlığı teşhis edebilmektedirler. Hamilelik boyuncada belirli periyodlarda bebeğin sağlığının gözlemlenmesinde ultrason çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu doğrultuda ultrasonun insan yaşamındaki büyük faydalarını hemen her tedavi sürecinde görmekteyiz. Peki ya ultrasonun zararları ile karşı karşıya kalarak, ultrasonun zararlarına maruz kalan kişiler olmuş mudur? Ultrasonun hamilelik sürecinde anne ve bebeğe zararı var mıdır? Ultrason kullanımı yaklaşık olarak yıl öncesine dayanmaktadır. Ve zaman geçtikçe gelişen teknoloji ile birlikte ultrason cihazları da büyük ölçülerde geliştirilerek tedavi ve gözlem süreçlerinin daha rahat seyretmesini sağlamaktadır. Ancak toplum içerisinde çoğu bireyin merak ettiği konulardan biride ultrasonun herhangi bir zararı olup olmadığıdır. Hatta bazı kişiler ultrasonun zararlı olduğuna inanarak tedavi süreçlerini yarıda bırakmaktadırlar. Ancak, ultrasonun bugüne kadar yapılan tüm araştırmalar ve geniş çaplı çalışmalar sonucunda yüzde yüz o- larak insan sağlığını tehdit edebilecek herhangi bir zararı olmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla hamile bireyler içinde belirli periyotlarda ultrasona girerek bebeklerinin sağlıklarını ve gelişimini takip ettirmeleri zarar teşkil etmemektedir. Ultrasonunun zararlı olabileceği söylentileri ışın niteliğinde algılanmasından kaynaklanmaktadır. Ancak ultrason kesinlikle ışın değildir, ultrason tamamen ses dalgalarından oluşan e- fektlerin görüntüsel olarak cihaza yansımasıyla sonuçlandırılan bir gözlem yöntemidir. Araştırmalara dayalı olarak yukarıda da belirttiğimiz gibi ultrasonun insan sağlığını tehdit edecek bir zararı bulunmamaktadır. Fakat düşük olasılık ve ihtimallere dayalı olarak, çok sık ultrason kullanımının zararlı olabileceğini varsayan birtakım izlenimler aşağıdaki gibidir, * Okuma ve öğrenmede gecikme * Çocukluk çağı kanser oranının artışı * Ortalama doğum tartısında azalmaya sebep olabileceği * Solaklık oranında artışa sebep olabileceği * Ortalama konuşmaya başlama süresini geciktirebileceği. Tabi ki bu varsayımların tam olarak tespiti ve doğruluğu henüz kesinleştirilmemiştir. Kişilerin ne kadar sıklıkta ultrason kullanımı gerçekleştirdiği bilinmedi-ğinden tüm bu varsayımlar o- lası ihtimallerden oluşmaktadır. (HABER KANSER, kalp-damar hastalıklarından sonra ikinci ölüm nedeni ve Türkiye de de sıklığı hızla artıyor, tüm dünyada olduğu gibi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı ndan Prof. Dr. Ahmet Demirkazık ın verdiği rakamlar durumu özetliyor: Türkiye de yılda bin, dünyada 10 milyon yeni kanser vakası görülüyor. ABD de her yıl bir milyondan fazla insan, Türkiye de ise yaklaşık 100 bin k- işi kanserden hayatını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı nın verilerine göre, kanser teşhisi konan kişi sayısının 2030 da 26 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Güllü, hastalığın artışındaki nedenleri DSÖ verilerine dayandırdı ve Temel sebepler; yaşlı nüfusun artması, tütün ve alkol kullanımı, radyasyon, asbest gibi çevresel faktörler ile obezite diye sıraladı. Kanserdeki artışın genetik gibi iç, çevresel gibi dış faktörlerden kaynaklandığını söyleyen Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gökhan Demir de Dış faktörler tüm kanserlerin %25 ile 30 undan sorumlu. Her 4 kanserden biri çevresel faktörlere bağlı oluşuyor dedi. DOĞAL YAPIDAN UZAKLAŞ- MANIN BEDELİ Hava kirliliği, kimyasallar, doğal gıdalardan uzaklaşmak, sigara, katkı maddelerinin fazla kullanılması gibi çevresel faktörler hem bizi hem de dünyayı sağlıksızlaştırıyor. Doğal yaşamdan, doğal çevreden uzaklaştığımız her noktada bir bedel ödüyoruz. Sonuçta giderek daha fazla kirlettiğimiz çevre, karşımıza kanser olarak dikiliyor. PROF. DEMİR: TEKNOLOJİ BAĞIŞIKLIK SİS- TEMİNİ DE TEM- BELLEŞTİRİYOR Kanser artışında Prof. Demir in parmak bastığı en önemli etkenlerden biri stres, bir diğeri ise gelişen teknolojiyle ortaya çıkan alışkanlıklar. Yani hareketsizlik ve obezite. Demir e göre, teknoloji sadece insanları değil, bağışıklık hücrelerini de tembelleştiriyor: Özellikle kronik stres bu hastalıkta çok etkili. Kronik stresin bağışıklık sistemini en fazla baskılayan faktörlerden biri olduğunu biliyoruz. Teknolojinin ise hem direkt hem de endirekt etkileri var. Endirekt etkileri; insanı hareketsizleştirmesi. Bilgisayar başında veya ipad karşısında saatlerce hareketsiz kalınıyor. Ancak biliyoruz ki doğal yaşam, hareketli yaşam ve egzersiz kanserden koruyor. İnsan hareketsiz durduğu zaman vücudundaki bağışıklık sistemi hücreleri damarların cidarına yapışıyor ve bekliyor. Ama insan hareket ettiği, koştuğu veya egzersiz yaptığı zaman damar cidarına yapışık olan, istirahat halindeki bağışıklık hücreleri kanda akmaya ve dolaşmaya başlıyor. Bağışıklık kanserde çok önemli bir sistem, egzersiz bağışıklık sistemini harekete geçiriyor. Kansere karşı koruyuculuğun bir mekanizması da bu. Prof. Demirkazık, GDO'lu gıdaların, cep telefonu veya diğer wireless ortamların kanseri artırdığına dair kanıt yok. Ayrıca Çernobil nükleer kazası Türkiye'de, özellikle Karadeniz'de kanser riskini artırmadı derken, Prof. Demir in değerlendirmesi, Teknoloji gerçekten sağlığı olumsuz etkiliyor. Her yanımızda cihazların getirdiği elektromanyetik akım var. Bu ne kadar etkili bilmiyoruz veya bunlar şu oranda kanser yapıyor diyemeyiz ama prensip olarak doğal yaşamdan uzaklaşmanın mutlaka olumsuz bir sonucu olacaktır. Aynı şey; genetiği ile oynanmış gıdalar için de geçerli şeklinde oldu. GÖRÜLME SIKLIĞI ARTTI, ÖLÜM ORANI DÜŞTÜ Görülme sıklığı ile kanserden ölümler arasında ters orantı var, çünkü kanser artık tedavi edilebilir kronik hastalıklar listesinde. Batı ülkelerinde özellikle meme, kalınbağırsak ve akciğer kanserlerinin ölüm sıklığında azalma var. Bu, hastalığın erken dönemde yakalanması ve etkin tedaviyle mümkün olan bir durum. Türkiye de ise kanser sıklığının arttığına dair rakamlar var ama ölüm oranlarının azaldığını gösteren istatistikler henüz yok. Dünyadaki etkin tedavilerin hemen hepsinin Türkiye de de uygulandığını belirten Prof. Demir, Bu nedenle biz de istatistiki olarak ölüm sıklığındaki azalmayı göreceğimizi umuyoruz diyor. PROF. ABACIOĞLU: OLUMLU SONUÇLAR 30 YIL SONRA ALI- NACAK Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, artan kanser tiplerinin ülkeleri Radyasyon Onkoloğu Prof. Dr. U- fuk Abacıoğlu ise gelişmekte olan ülkelerde en sık artış görülen türün akciğer kanseri olduğunu belirtti, Tütün kontrolü üzerindeki olumlu politikaların neticesi en az yıl sonra alınmaya başlayacak tespitinde bulundu. Hastalığın geleceğine yönelik senaryolar da pek iç açıcı değil. Kanser g- elecekte nasıl bir seyir izleyecek sorusuna Prof. Demirkazık ın cevabı: Nüfus artışıyla ve nüfusun yaşlanmasıyla kanser daha da artacak. 20 yıl sonra nüfusumuz hiç artmasa da Türkiye de ne yazık ki yılda 300 binden fazla kişi kanser olacak. PROF. GÜLLÜ: AKCİĞER KANSERLERİ AZALACAK İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Güllü ise bu konuda daha iyimser: Tütün, tütün ürünleri, alkol, obezite gibi kişisel ve çevresel faktörlere karşı yürütülen isabetli politikalar ile özellikle ölümlere sebebiyet veren akciğer kanserlerinde belirgin azalma olacağına inanıyorum. Sigara ve obezitenin kanserin en önemli nedenleri arasında olduğunu belirten Prof. Demirkazık a göre, hastalığın engellenmesi için yapılacak en önemli şey; sigaradan uzak durmak ve sağlıklı beslenmek. Prof. Pınar Saip in kanserden korunmak için sıraladığı tedbirler ise şöyle: PROF. SAİP: SİGARADAN UZAK DURUN Sigara içmemek, kapalı ortamlarda sigara içimine izin vermemek, spor yapmak, alkollü içkiyi az tüketmek, her gıdadan çeşitli, az ve mevsiminde yemek, rafine şekeri azaltmak, kilo yapan yiyeceklerden kaçınmak, raf ömrü uzun ve katkı maddeli gıdaları az tüketmek, gerektiğinde dondurulmuş gıdayı tercih etmek, aşırı güneşten sakınmak, fabrika atıklarını iyi denetlemek.

6 SAYFA 07 S?YAH MAVR KIRMIZI SARI Baltimore nefes kesti NFL'de şampiyon Baltimore Ravens! San Fransisco 49ers ile Baltimore Ravens'ın karşı karşıya geldiği Super Bowl yine nefesleri keserken "47. kupayı Harbaugh kardeşlerden hangisi kazanacak?" sorusunun yanıtı "John" oldu Super Bowl'u kazanmak üzere sahaya çıkan i- ki takımın koçluklarını iki kardeşin yapması dolayısıyla daha da ilginç hal alan maçta ilk touchdown'ı Baltimore Ravens'dan Anquan Boldin yaptı. Justin Tucker'ın ekstra puanıyla 7-0 öne geçen Ravens, David Akers'ın yaptığı field goal'e engel olamayınca ilk çeyreği 7-3 önde kapadı. 2. çeyrekte fırtına gibi esen Baltimore, Dennis Pitta ve Jacoby Jones'un touchdown'ları ve Justin Tucker'ın ekstra puanlarıyla durumu 21-3'e getirdi. Hala touchdown yapamayan San Fransisco 49ers ise David Akers'ın field goal'ü ile devreye 21-6 yenik girdi. Baltimore 3. çeyreğe de müthiş başladı ve Jacoby Jones'un 108 yardlık harika kickoff return'ü ile bir touchdown daha yapıp 28-6 öne geçti. Çekişmeli bir maç beklentisi artık sona ermek üzereydi ama San Fransisco 49ers teslim olmadı. Önce Michael Crabtree ardından da Frank Gore ile iki touchdown yapan 49ers, David Akers'ın da ekstra puan ile katkı yapmasıyla farkı 8 sayıya kadar indirdi: ers bu çeyrekte David Akers ile bir de field goal bulunca, Baltimore son çeyreğe ile sadece 5 sayı önde başlayabildi. Son çeyrekse tek kelimeyle nefesleri kesti. Justin Tucker'ın field goal'ü ile farkı 8 sayıya çıkaran Baltimore, Colin Kaepernick'in touchdown'una engel o- lamadı. Justin Tucker'ın bir field goal daha yapmasının ardından Ravens, son 4 dakikaya önde girdi. Ancak 49ers, kalan sürede touchdown yapamayıp; sadece safety ile 2 sayı alabilince Super Bowl'da zafer ile Baltimore Ravens'ın oldu. Turnuvada Türkiye zirveyi kaptı İstanbul hafta sonu Uluslararası Vehbi Emre Grekoromen Güreş Turnuvası'na ev sahipliği yaptı. 4 altın madalya kazanan Türk Milli Takımı 60 puanla şampiyonluğa ulaşırken, Rusya 53 puanla 2. sırayı aldı. 31. Uluslararası Vehbi Emre Grekoromen Güreş Turnuvası'nın ikinci gününde, Türkiye 2 altın ve 2 bronz madalya kazandı. İstanbul Ahmet Cömert Spor Salonu'nda düzenlenen turnuvanın son gününde milli güreşçi Şeref Tüfenk, 74 kilo finalinde Belaruslu rakibi kilou Kazbek karşısında ilk devreyi 1-0 kaybetse de, ikinci ve üçüncü devrelerde rakibine üstünlük kurarak altın madalyanın sahibi oldu. 96 kiloda mindere çıkan Cenk İldem, olimpiyat finalisti Rus Rustam Totrov'u 2-0 yenerek, altın madalya kazanan diğer isim oldu. Turnuvada 60 kilo bronz madalya mücadelesinde Uğur Tüfenk ile karşılaşan Mevlüt Arık, karşılaşmayı 2-0 kazanarak bronz madalyayı boynuna taktı. 96 kilodaysa Ahmet Taçyıldız, Rus rakibi Vitaly Rogain'i 2-0 yenerek bronz madalya kazanan bir diğer sporcumuz oldu. (HABER EFSANEDEN iyi haber geldi! Boksun yaşayan efsanesi Ali'nin ölüm döşeğinde olduğu haberine yalanlama geldi. Ali'nin erkek kardeşi Rahman Ali'nin "Birkaç hafta içinde ölebilir" şeklindeki sözlerine, Muhammed A- li'nin kızı May May Ali yanıt verdi: "Babamın durumu iyi" Hazırlık maçı kapsamında yarın oynanacak Çek Cumhuriyeti maçı öncesi Milli Takım oyuncularından Umut Bulut, Burak Yılmaz ve Sercan Sararer basın toplantısı düzenledi. Burak, Çek Cumhuriyeti maçı için "Özel maç da olsa önemli bir maç" diye konuştu Özel de olsa BU MAÇ BİZİM İÇİN ÇOK önemli MİLLİ futbolcularımız, çarşamba günü oynanacak Çek Cumhuriyeti maçı öncesi basın toplantısı düzenledi. Çek Cumhuriyeti maçını değerlendiren Burak Yılmaz, maçla ilgili, "Eksiklerimizi görmemiz açısından önemli bir maç. Biz her maa galibiyet parolasıyla çıkıyoruz. Özel maç da olsa sahaya galibiyet için çıkacağız" ifadelerini kullandı. Umut Bulut ise özel maçlardaki galibiyetle özgüveninin artacağını söyledi. Milli takımızın elemelerdeki performansına da değinene milli futbolcular, grup maçlarına kötü başladıklarını ama bunu telafi edecek güçte olduklarını belirttiler. Son olarak taraftara seslenen milliler, taraftardan kötü zamanda da iyi zamanda da kendilerini desteklemelerini istediler. Manisa 19 Mayıs Stadı'nda 6 Şubat Çarşamba günü oynanacak Türkiye-Çek Cumhuriyeti hazırlık maçı saat 20.15'de başlayacak. Türk Milli Takımı aday kadrosunun 1 Şubat Cuma günü açıklandı. 24 kişilik aday kadroya Fenerbahçe'den 7, Galatasaray'dan 6 sporcu Boksun yaşayan efsanesi Muhammed Ali'nin kızı May May Ali, babasının "ölüm döşeğinde" olduğuna ilişkin söylentileri yalanladı. 18 yaşındaki Cassius Clay, Roma'da yapılan 1960 Olimpiyatları'nda hafif ağır siklette kazandığı altın madalyadan sonra hırslanmıştı. Profeyonel kariyerinin tadını çıkarmaya ve bu başarısının keyfini sürmeye başlamıştı. 1981'de boksu 56-5 rekoru ve 37 nakavtla bırakmıştı. * Roma'da altın madalya kazandıktan 4 yıl sonra, Clay Sonny Liston'u Miami'de 7. raundda yıkarak ağır siklette adını en tepeye yazdırmıştı. Sonny Liston'u devirdikten kısa bir süre sonra ''Yeni Kral'' artık Müslüman olduğunu ve Cassius Clay olan ismini Muhammed Ali olarak değiştirdiğini açıklamıştı. 1965'te yeniden karşılaştığı Liston'u ilk raundun ilk dakikasında mağlup etmişti. * Olimpiyat altını bulunan iki boksörün 1965'te yaptığı ağır siklet dünya şampiyonluğu karşılaşmasında Muhammed Ali, Floyd Petterson'ı 12 raund sonunda teknik nakavt ile mağlup ederek rakibinin üst üste 3. kez dünya şampiyonluğuna ulaşan ilk boksör olmasına izin vermedi. Vietnam savaşına katılmamasından suçlu bulunduktan ve lisansları ile şampiyonlukları elinden alındıktan 3 yıl sonra Muhammed Ali, hukuki boşluktan faydalandı. Georgia eyaletinde o yıllarda boks komisyonunun olmayışından yararlanan Ali, 1970 yılında karşılaştığı Jerry Quarry'yi 3. raundun sonunda malup etmişti yılında ilk kez çağrıldı. Kadroya şu futbolcular davet edildi: Bekir İrtegün, Caner Erkin, Egemen Korkmaz, Fehmi Mert Günok, Gökhan Gönül, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, Burak Yılmaz, Hamit Altıntop, Selçuk İnan, Semih Kaya, Umut Bulut, Hakan Kadir Balta, Cenk Gönen, Tolga Zengin, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Ömer Toprak, Gökhan Töre, Nuri Şahin, Sercan Sararer, Mevlüt Erdinç (Rennais), Tunay Torun (Stuttgart), Mehmet Ekici (Werder Bremen) 8 YIL SONRA GÖNLÜNÜ ALDILAR Fenerbahçe taraftarının 2005 yılında Rıza Çalımbay'ın babasının mesleğiyle ilgili yaptığı gönderme hala hafızalarda. Sarı-Lacivertli taraftarlar büyük tepki çeken olaydan tam 8 yıl sonra deneyimli teknik adam için çok anlamlı bir pankart açtı. Taraftarlar babası kalp rahatsızlığı geçiren Çalımbay'a 'Geçmiş olsun' mesajı gönderdi. Teknik Direktör Rıza Çalımbay'ın Beşiktaş'ı çalıştırdığı dönemde, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda açılan bir pankart gündemi uzun süre meşgul etmişti. Çalımbay'ın babasının mesleğiyle ilgili ifadelerin yer aldığı pankart, kamuoyunda tepki toplamıştı. Fenerbahçe taraftarı yıllar sonra Rıza Çalımbay'ın gönlünü aldı. Kadıköy'de Eneramo kabusu! Fenerbahçe, Kadıköy'de Sivasspor'a yenilmekten kurtulamadı. Kuyt'ın penaltı vuruşundan faydalanamadığı maçta sarı lacivertliler Eneramo'- nun iki golüne engel olamadı ve sahadan 2-1'lik sonuçla mağlup ayrıldı FENERBAHÇE, Kuyt ile penaltı vuruşundan faydalanamadığı karşılaşmada Sivasspor a 2-1 mağlup oldu. Sivasspor un golleri Eneramo dan gelirken, Fenerbahçe nin tek golünü yeni transfer Webo kaydetti. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ın puan kaybettiği haftada ikinci sıraya yükselme şansını kullanamazken, 31 puanda kaldı. Sivasspor ise bu galibiyetle puanını 26 ya çıkardı. Fenerbahçe sahaya Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Egemen Korkmaz, Ziegler, Kuyt, Meireles, Emre Belözoğlu, Sow, Cristian ve Webo ilk 11 i ile çıktı. Sivasspor ise Borjan, Ziya Erdal, Kadir Bekmezci, Grosicki, Erman Kılıç, Eneramo, Navratil, Erhan Güven, Adem Koçak, Ümit Kurt ve Chahechouhe ilk 11 ile sahada yer aldı. Fenerbahçe zirve yarışındaki rakiplerinin puan kaybettiği haftada Sivasspor maçına rakip sahada baskı yaparak başladı. Oyunu rakip sahaya yıkmaya çalışan sarı lacivertliler, 12. dakikada topu kendi ağlarında gördü. Kendi yarı sahasından serbest vuruş kullanan Sivasspor da Eneramo, rakip ceza sahası sol çaprazında topla buluştu. Topu kontrol ettikten sonra ceza sahası içine giren Eneramo, bekletmeden y- erden şutunu çekti ve takımını deplasmanda 1-0 öne geçirdi. Bu dakikadan sonra Fenerbahçe daha fazla risk alarak Sivasspor kalesine yüklenmeye başlarken, skor üstünlüğünü korumak isteyen Sivasspor daha kontrollü bir oyun sergiledi. 37. dakikada penaltı vuruşu için topun başına geçen Kuyt ın vuruşunda top üst direkten geri geldi ve sarı lacivertliler skora denge getirme şansını kullanamadı. Fenerbahçe ilk devrenin kalan bölümünde de bütün hatlarıyla rakip kaleye yüklenmeye devam etti. Sivasspor kalesinde net pozisyonlar üreten sarı lacivertliler, rakip savunmayı aşmayı başaramadı. Sivasspor da Fenerbahçe kalesinde istediği pozisyonları üretemezken, konuk ekip soyunma odasına 1-0 üstün gitti. Sarı lacivertlilerin ara transfer döneminde renklerine bağladığı Webo, Sivasspor ağlarını havalandırarak skora 1-1 eşitlik getirdi. Sol kanattan Sivasspor ceza sahası içine yapılan ortada Webo iyi bir zamanlama ile düzgün bir kafa vuruşu yaparak kaleci Borjan ı mağlup etti: 1-1. Fenerbahçe de beraberlik golünün asistini yapan yeni transfer Ziegler 60. dakikada yerini Caner Erkin e bıraktı. Sivasspor da 62. dakikada oyuna giren Sercan Yıldırım 76. dakikada sakatlandı ve oyun dışında kaldı. Golcü futbolcunun yerine Hayrettin Yerlikaya oyuna girdi. Erman Kılıç ın yaptığı ortaya düzgün bir kafa vuruşu yapan Eneramo, Sivasspor u 2-1 öne geçirdi. karşılaştığı Joe Frazier'a 15 raund sonunda mağlup olmuştu. Frazier'a kaybettikten 3 ay sonra Ali kariyerinin en büyük maçını Supreme Court'ta kazanmış ve Vietnam Şavaşına katılmadığı için oluşan olumsuz i- majını 1967 yılında tersine çevirmişti. * Muhammed Ali'nin 9 tane çocuğu var. Bunlardan 7 tanesi kız, 2 tanesi erkek. Çocuklarının isimleri: Maryum, Rasheeda, Jamillah, Hana, Laila, Khalia, Miya, Muhammad Jr. ve Asaad. Louisville'li o- larak bilinen Ali şairane yönünü şu sözlerle gösterir: ''Ben en iyiyim'', ''Gencim, yakışıklıyım, hızlıyım ve kimse beni yenemez''... Ve en çok bilinen bu sözü onunla özdeşleşmiştir: ''Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım...

7 SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Başkanlık sistemine karşı çıkan CHP nin sistemden değil Erdoğan dan korktuğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Bu yüzden geceleri uykuları kaçıyor. Erdoğan'ın başbakanlığıyla baş edemiyoruz. Bir de bu adam başkan olursa halimiz ne olacak diye kara kara düşünüyorlar. Bütün endişeleri bu'' dedi Başkanlığa değil Erdoğan a karşılar B aşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''CHP, son yaptıkları müracaatlardan hiçbirisinde başarılı olamadı. Çünkü artık Anayasa Mahkemesi, geçmişte 367 kararını veren Anayasa Mahkemesi değil'' dedi. Partisinin Kenan Evren Sanayi Sitesi'ndeki yeni il binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı Arınç, yeni bir kanunla 16 büyükşehire ilaveten 13 ilin daha büyükşehir olduğunu belirtti. Manisa'nın da bu kapsama girdiğini, bazı çevrelerin sırf (AK Parti bunu yaptı) diye küçümsemeye çalıştığını ifade eden Arınç, ''Büyükşehir olmak ve büyükşehir olarak kabul edilmek çok büyük bir başarı. Bunu Manisa'da bir türlü hazmedemeyenler hala büyükşehir olduğumuzun farkına varmak istemeyenler, bunları küçümsemek isteyenlerin olduğunu gördükçe hayıflanıyorum. AK Parti döneminde olmasaydı ben bazı partililerin nasıl sokaklara dökülüp büyük sevinç gösterileri yapacağını biliyorum. Biz yaptığımız için bazıları küçümsediler. Büyükşehiri küçültmeye çalışıyorlar. Bu acizlik, çaresizliktir. Ben Ankara'da biliyorum ki birilerinin başkanlık sistemine karşı çıkmalarının temelinde hiç bir demokratik endişe yok. Çünkü başkanlık sistemi de yarı başkanlık sistemi de demokratik rejimlerin içinde bir unsurdur. İsterseniz parlamentoyu öncelersiniz, isterseniz parlamentonun yanına başkanlığı da ekleyebilirsiniz, bunun dünyada çok örnekleri var. Ama geceleri uykuları kaçıyor, 'başkanlık sistemi gelecek' diye. Sebebi ne- 'Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığıyla baş edemiyoruz, bir de bu adam başkan olursa halimiz ne olacak'. Bütün endişeleri bu. Seçimi kazanamayacaklar. 'Yine AK Parti'den biri başkanlık sisteminde faraza başkan olacak. O zaman biz yok olacağız. Partimizin de bir anlamı kalmayacak. Genel başkan olarak kimse başını çevirip bize bakmayacak'. Kişisel endişelerinden dolayı sisteme karşı çıkıyorlar. Yapmayın arkadaşlar, siz de çalışın. Belki halk sizden birini seçer. Bu seçimdir. Egemenlik milletinse seçimde de son söz milletimize aittir.'' ESKİSİ GİBİ DEĞİL Büyükşehir Kanunu'nun CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesiyle ilgili bir soru üzerine Arınç, ''Anamuhalefet partisi olarak Anayasa Mahkemesi'ne gitme hakları var. Bunu geçmişte de her kanun için kullanırlardı, şimdi de genel, nitelikli kanunlar için bu yola gidiyorlar. Yasal haklarıdır, gidebilirler. Bize göre gitmeleri için herhangi bir sebep yok. Ama bu CHP'dir. Her şeye itiraz eder, bu konuda da Anayasa Mahkemesi'ne gitmesinin bizim için hiçbir mahsuru yok. Zaten bu kanun görüşülürken MHP ve CHP çok büyük muhalefet yaptılar. Ağızlarına gelenleri söylediler, itiraz ettiler, reddettiler, hakaret ettiler, inkar ettiler. Bunların hepsi tutanaklarda kayıtlı. Şimdi Anayasa Mahkemesi incelemesini yapar, kararını verir. Bizim endişemiz yok. Anayasa Mahkemesi bir veya iki konuyu iptal edecek olursa biz Meclis olarak tekrar bu kanun üzerinde gereğini yaparız. Ama bildiğiniz gibi son yaptıkları müracaatlardan hiçbirisinde CHP başarılı olamadı. Çünkü artık Anayasa Mahkemesi geçmişte 367 kararını veren Anayasa Mahkemesi değil. 12 eylül 2010 referandumundan sonra Türkiye'de yeni bir Anayasa Mahkemesi var ve bu Anayasa Mahkemesi'nin tüm üyeleri de gerçek hukukçular, gerçek vatanseverler, işini çok iyi yapan insanlar. Hiçbiri politize olmamış, sadece hukuku düşünen ve buna göre karar veren insanlar. Başını çevirip de 'CHP ne diyor' diye bakan insanlar değil. Bugünün yeni Anayasa Mahkemesi'nden ne karar çıkacaksa biz o karara uyacağız. Ama biz mükemmel bir kanun çıktığına inanıyoruz. Farkında olmadığımız bir tarafında eksiklik varsa Anayasa Mahkemesi ona dikkat ederse tekrar Meclise gelir bunun gereğini en güzel şekilde yaparız dedi. Başbakan Yardımcısı Arınç, AK Parti ziyaretinin ardından Manisa Organize Sanayi Bölgesi'ne geçerek Sağlık Bakanlığı Manisa OSB Sağlık Merkezi ve Manisa OSB Teknik Hizmetler Binası'nın açılış törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'de önemli değişiklikler gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Arınç, en büyük değişim ve dönüşümü sağlık alanında yaptıklarını bildirdi. Sağlıkta dönüşümün çeşitli engellemelere rağmen hayata geçtiğini, bu sayede vatandaşın en fazla memnuniyet duyduğu hizmetin sağlık alanında olduğunu anlatan Arınç, ''Önce kendi bünyemizdeki insanlar, yani sağlıkta çalışanlar, sonra SSK, sonra tüm muhalefet partileri itiraz etti. Amacımız neydi hastaneleri birleştirerek tek çatı altında toplamak. Herkese sosyal güvenlik imkanı vermek, herkesin sağlık hizmetlerinden eşit ve adaletli olarak faydalanmasını temin etmekti. (AA) Sürekli eleştirdi CHP birbirine girdi AKP Karşıyaka İlçe Başkanı Kerem Ali Sürekli nin geçtiğimiz günlerde basında yer alan eleştirilerine Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Çalışkan dan cevap geldi. AKP Karşıyaka İlçe Başkanı Kerem Ali Sürekli nin açıklamalarının asıl muhatabı aslında, mensubu bulunduğum Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı dır. Ancak, kongrenin hemen öncesinde yapılan bu açıklamalara, bugüne kadar İlçe Başkanlığımızdan herhangi bir yanıt gelmediği için, bu açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur diyen Başkan Yardımcısı Çalışkan hem Sürekli yi hem de CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Ali Karaege yi eleştirdi. Başkan Yardımcısı Çalışkan, AKP İlçe Başkanı Sayın Sürekli, yapmış olduğu açıklamayla aslında kendisini tartışmaya Hem ekiyoruz hem biçiyoruz İzmir in Ödemiş ilçesinde, kış mahsulü patateslerin hasadının bir kısmı, yeni yılın ekim zamanıyla çakıştı. Kış sezonunun yağışlı geçmesi ve söküm ekipmanlarının çamurlu tarlalara girememesi sebebiyle hasatı tamamlayamayan çiftçiler, havanın güneşli olmasını değerlendirdi. Hasadı yapıp tarlalarını dinlendirememe pahasına da olsa bahar sezonu için hazırlıkları kısa sürede tamamlayıp hemen yeni ekimlere başladılar. Kıştan kalan ürününü hasat edenlerden Serkan Küçük, yaptığı açıklamada, "Şu ana kadar mahsulü sökememe sebebimiz, havanın yağışlı gitmesiydi. Bu arada geçen ay meydana gelen don hadisesi de toprağın yüzeyine yakın mahsulün bir kısmını çürüttü. Olumsuz faktörler sebebiyle verim düşük oldu. Bunun üstüne bir de toprak altı patates 35 kuruş, hazır çuvallı ise kuruş arasında satılıyor. Yetkililerden, hiç olmazsa mazot ve gübre fiyatlarında destekleme bekliyoruz, aksi takdirde ayakta kalamayacağız." dedi. Bazı çevrelerin başka ürünlere yönelme telkinleri sebebiyle bu sezon ikinci mahsul olarak brokoli yetiştirdiğini anlatan Küçük, "Geçen günlerde medyada Amerikalı biyolog James Watson, antioksidan içeren brokoli ve Brüksel lahanası gibi sebzelerin fazla yenmesinin kansere yol açtığını iddia etti. Halkımız da aslı var mı yok mu demeden tüketimi aniden kesti. Yeni üretimden beklentilerim, bu sebeple başlamadan bitti. (CİHAN) açmaktadır. Sayın Sürekli nin Büyükşehir Belediye Meclis üyesi olduğu düşünüldüğünde, Karşıyaka nın alt yapı sorunlarının İlçe Belediyesi ile hiçbir ilgisinin olmadığını bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yaşanan son yağışlarda 6305 sokak ve civarındaki lokal sorunun dışında, kentin hiçbir bölgesinde su baskını yaşanmamıştır. O bölgede yaşanan sorun, yasa gereği Büyükşehir Belediyesi nin sorumluluğundadır. Yasal bir zorunluluk olmamasına rağmen, ilçe belediyesi olarak, vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi için yoğun çabamız sürmektedir. Sayın Sürekli nin Restoran işletmeciliği yapıyorlar eleştirisini ise anlamakta zorlandım. Acaba, Sayın Sürekli nin, eleştirileri, bu konudaki ideolojik bir karşı duruş mudur? Eğer öyle ise, bu düşüncesini, başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş olmak üzere, AKP li belediye başkanlarıyla paylaşmış mıdır? Bizim Karşıyaka için koyduğumuz hedeflerden biri de yaşayan bir kenttir. Bu hedef doğrultusunda, kente 9 yılda çok sayıda çekim merkezi kazandırdık. Restoranlarımızla, hem Karşıyakalıların, hem de konuklarımızın kentimizde, kaliteli hizmeti uygun fiyatlarla alacağı mekanlar yarattık. Bu mekanlar zaman içinde İzmir in en gözde mekanları haline geldi. Bunda yanlış olan nedir? Anlamak mümkün değil. Karşıyaka ilçesi kurulduğundan bu yana, Cevat Durak dışında, seçime girip, seçmenin teveccühüyle ikinci defa kazanan bir başka belediye başkanı yoktur. dedi. Zaten AB deyiz bizi oyalamayın BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye nin Şanghay İşbirliği Örgütü içerisindeki rolünü geliştirmeye devam edeceklerini söyledi. Türkiye nin AB kapısında bunca süredir bekletilmesinden duyduğu hayal kırıklığını bir kez daha ortaya koyan Erdoğan, iki birliğin birbirine alternatif olmadığını da vurguladı. Çek Cumhuriyeti Başbakanı Petr Necas la görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, bir soru üzerine Brüksel ziyaretiyle ilgili sürecin takip edildiğini ifade etti. Erdoğan, bu gezide hem Belçika ya ikili ziyaretin gerçekleştirileceğini hem de AB yetkilileriyle görüşmeleri yapılacağını ifade etti. Türkiye nin şu anda ayakları üzerinde durduğunu ve bu dönemde ekonomik sıkıntı yaşamadığını vurgulayan Erdoğan şunları söyledi: Yani bu ekonomik krizlerin olduğu dönem içerisinde de bizler başarılı bir şekilde süreci devam ettirdik ve 10 yıl içerisinde IMF ye olan 23,5 milyar dolar borcumuzu bitirme noktasına getirdik. Mayıs ayında 23,5 milyar dolar borcumuzu sıfırlıyoruz, bitiyor. Biz artık IMF ile s- tand-by anlaşması yapmıyoruz. O iş de bitti. Bu dönemde Merkez Bankamız çok ciddi bir güç kazandı. (CİHAN)