HOŞ GELDİN KOALİSYON!

Transkript

1 Fiyatı 25 Kr AKP, yetersiz birinci CHP, mutsuz ikinci MHP, mutlu üçüncü HDP, baraj yıktı... HOŞ GELDİN KOALİSYON! DEMOKRASİ şöleni yaşandı Türkiye, bir seçim yarışını ve heyecanını daha geride bırakırken, 25. dönem parlamentosunu belirlemek üzere yapılan seçimin resmi olmayan sonuçlarına göre; AK Parti birinci, CHP ikinci, MHP üçüncü olurken, HDP de barajı aştı. Türkiye, 25. dönem parlamentosunu belirlemek üzere sandık başındaydı. İnsanların en doğal haklarından biri olan seçme hakkı için sandık başına giden yurt içinde 53 milyon 765 bin 231 seçmen tercihlerini oylarıyla gösterdi. Seçimde 20 siyasi parti yarıştı. AK Parti, Anadolu Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, CHP, DP, DSP, Halkın Kurtuluş Partisi, HDP, Komünist Parti, MHP, Millet Partisi, Saadet Partisi ve Vatan Partisi 85 seçim çevresinde, Hak ve Özgürlükler Partisi 75 seçim çevresinde, Merkez Parti 73 seçim çevresinde, LDP 58 seçim çevresinde, DYP ve Yurt Partisi 56 seçim çevresinde, Toplumsal Uzlaşma, Reform ve Kalkınma Partisi 55 seçim çevresinde, Hak ve Adalet Partisi 43 seçim çevresinde seçime katıldı. AK Parti, seçimde birinci olmasına rağmen, tek başına iktidar olmak için yeterli çoğunluğu kazanamadı. AK Parti %41.5 oy oranı ile 260 milletvekili çıkardı. Milyonlarca vatandaşın dün sandık başına giderek yaptığı tercihlere göre, CHP, beklediği oy oranını ve milletvekili sayısına ulaşamadı. %25.5 oy alan CHP, yaklaşık 130 Milletvekili çıkardı. Seçimde patlama yapması beklenen MHP ise, istediği sonucu almış görünüyor. Resmi olmayan rakamlara göre, yüzde %16.5 Oy alan MHP, yaklaşık 82 milletvekili ile TBMM de yer alacak. Barajı geçim geçemeyeceği tartışma konusu olan HDP ise, aldığı %12.5 oy oranı ile yaklaşık 78 Milletvekili ile Meclis te temsil edilecek. Resmi olmayan sonuçlar, ufukta bir koalisyon olduğunu gösteriyor. SERT SÖYLEM GİTTİ ILIMLI MESAJ GELDİ ERDOĞAN: Gerçekten uzun, yoğun bir maraton gerçekleştirdi tüm siyasi partiler. Tabii Türkiye alışılmışın üstünde bir süreci yaşıyor. O da vaktinde, erken seçim olmaksızın yapılan bu seçimlerle bir istikrar, güven işareti veriyor. Bu istikrar ve güvenin ülkemiz için çok büyük kazanımlara vesile olacağına inanıyorum. DAVUTOĞLU: Demokrasi Türkiye'de kökleşmiş, yerleşmiştir. KILIÇDAROĞLU: Her şeye rağmen seçim maratonu güzeldi. BAHÇELİ: Seçimlerimizin seçime katılan 20 siyasi partimize, onların değerli adaylarına ve 165 bağımsız adayımıza hayırlı uğurlu olmasını Cenab-ı Allah tan niyaz ediyorum. DEMİRTAŞ: Seçim sonuçları ne olursa olsun bütün halkımız için ülkemiz için hayırlı olsun. HABERLERİ 12. SAYFADA Seçim kavgası Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararına göre, Türkiye'de saat 08.00'de başlayan oy verme işlemi, 17.00'de tamamlandı. Seçmenler, Türkiye genelinde kurulan 174 bin 236 sandıkta oylarını kullandı. Seçimde, 1 milyon 219 bin 652 kişi görev yaptı. Bazı yerlerde yaşanan seçim kavgaları demokrasi şölenine gölge düşürdü. Şanlıurfa nın Siverek ilçesi ve Karaman da yaşanan olaylarda yaralananlar oldu. Siverek te iki grup arasında çıkan "oy" kavgasında 6 kişi yaralandı. Yaralılardan durumu ağır olan Ali Ö. ilk müdahalesinin ardından Şanlıurfa'ya sevk edildi.

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN Giyilebilir sanat moda oldu defilesi İSTANBUL- "Giyilebilir sanat moda oldu" defilesi Summart Sanat Merkezi'nde yapıldı. Yaklaşık 40 sanatçı ilgisini duyduğu sanat dalına ait çalışmaları kıyafet haline getirdi. Resim ile fayans ve cam gibi ürünler kullanılarak yapılan kıyafetler, defileyle sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Projenin küratörlüğünü üstlenen Denizhan Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, klasik sanat anlayışından farklı olarak yeni bir sanat dalı oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Modanın "kullan at" mantığına karşı sanatın varoluşunu ortaya koymak istediklerini belirten Özer, "Arkadaşlarımız, kendi sanat anlayışlarına bağlı olarak eserlerini giyilebilir hale getirdiler. Yani yüzey üzerinde üretilen eserler giyilebilir hale dönüştürüldü" Kıyafetler, 30 Haziran'a kadar sanat merkezinde sergilenecek. BM den Filistinli mülteciler için yardım konseri CENEVRE - BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA), ortadoğudaki Filistinli mülteciler için İsviçre'nin Cenevre kentinde bir yardım konseri düzenledi. Etkinlikte, "Arap İdol" yarışmasında elde ettiği birincilikle ünlenen Filistinli ses sanatçısı ve UNRWA'nın iyi niyet elçisi Muhammed Assaf konser verdi. Konser öncesi kısa bir konuşma yapan Assaf, kendisinin de UNRWA mülteci kamplarından birisinde büyüdüğünü hatırlatarak, UNRWA'nın Filistinli mülteciler için yaptığı çalışmaların önemine değindi ve kuruluşun desteklenmesi gerektiği çağrısında bulundu. UNRWA Genel Komiseri Pierre Krahenbüh ise, Filistinli mültecileri sadece mağdur olarak değil aynı zamanda her birini umutları, hayalleri olan birer birey olarak görmek gerektiğini söyledi. Krahenbüh, "Biz Filistinlilerin istatistiklerde rakamlardan ibaret olmasına asla izin vermeyeceğiz. Duyduğunuz her rakamın arkasında beklentileri, umutları olan bireyler var" Vizyona yeni girecek filmler "San Andreas Fayı" Brad Peyton'un yönettiği ve Dwayne Johnson, Alexandra Daddario, Carla Gugino ile Colton Haynes'in oynadığı "San Andreas Fayı", aksiyon meraklılarının ilgisini çekmeye aday filmlerden. Başrolünde Dwayne Johnson'ın ve Kylie Minogue'nun da rol aldığı felaket filminin konusu şöyle: "Kötü şöhreti ile bilinen San Andreas Fayı'nın kırılması ile 9 şiddetindeki bir depremle Kaliforniya sallanır. Bir arama kurtarma pilotu ve artık araları pek de iyi olmayan eşi, Los Angeles'tan San Fransisco'ya, tek kızlarını kurtarmak için yola çıkarlar ancak kuzeye yaptıkları bu tehlikeli yolculuk, henüz sadece bir başlangıçtır. "Savaşçı" James Rolleston, Lawrence Makoare, Xavier Horan, Rena Owen, Te Kohe Tuhaka ile Raukura Tarei'nin oynadığı filmin yönetmenliğini Toa Fraser yaptı. "Apocalypto", "Son Mohikan" ve "Conan" gibi filmlerin izinden giden "Savaşçı", izleyiciye Maoriler'in dünyasında epik ve yenilikçi bir aksiyon sunuyor. Eski bir dönemde geçen filmde, babası ve tüm kabilesi öldürülen genç bir savaşçının intikam hikayesi işleniyor. "İyi Bir Yalan" Oscar adaylı Philippe Falardeau'nun yönettiği filmin başrolünde Oscar ödüllü Reese Witherspoon oynuyor. Sudanlı 3 gencin hayatta kalma ve zafer hikayesini konu alan filmde başrol oyuncusu Reese Witherspoon'a, çocukluklarında filmde gösterilenden pek de farklı olmayan bir iç savaş geçirmiş Sudanlı aktörler Arnold Oceng, Ger Duany, Emmanuel Jal ve Kuoth Wiel eşlik ediyor. 05:53 İstiklal Marşı ve Günün 05:55 Sarayın İncisi 07:00 Sabah Haber 08:15 Böyle Bitmesin 10:20 1'de Bugün 10:35 Beni Böyle Sev 13:00 Haber 13:15 Spor 13:18 Hava Durumu 13:25 1Çorba 13:30 Küçük Hanımefendi 15:00 1'de Bugün 15:15 Joker 16:45 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Yabancı Sinema "Neşeli Ayaklar" 21:50 Sinema 00:05 Joker 01:45 Yedi Güzel Adam 03:25 Yoldaki Haber 07:00 Selena 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Çocuklar Duymasın 14:50 Alemin Kıralı 16:30 Zahide ile Yetiş Hayata 18:55 Atv Ana Haber 20:00 Karadayı 23:15 HAWAII FIVE 12 00:15 Kaçak 02:45 Sınırların Ötesinde 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:30 HAFTANIN ANNESİ 11:45 DÜNYAYI GEZİYORUM 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE HABERLERİ 12:50 FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE? 15:00 SONGÜL KARLI İLE YENİDEN 16:45 HAFTANIN ANNESİ 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:30 SPOR BÜLTENİ 19:50 HANNA 21:30 YABANCI SİNEMA 00:00 THE WALKING DEAD 00:50 YABANCI SİNEMA 02:40 YABANCI SİNEMA DARBE-TEKRAR 05:40 Dila Hanım 07:00 Aşkın Bedeli 07:45 Deniz Yıldızı 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 12:00 En Güzel Bölüm 12:30 Aşkın Bedeli 14:30 Benim Kuaförüm 16:00 En Güzel Bölüm 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 20:00 Sinema 23:30 Kasabanın Yenisi 01:20 Kim O! 06:45 Ütopya 08:00 Aramızda Kalmasın 10:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 11:45 Ütopya Panorama (Canlı) 13:15 Ver Fırına (Yeni Bölüm) 15:15 İşte Benim Stilim 20:00 Survivor All Star (Yeni 23:15 Yabancı Sinema 00:30 İşte Benim Stilim 03:30 Yabancı Sinema 05:15 Ver Fırına 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın Yazım 11:00 Özledim Seni 13:00 Gün Arası 13:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 15:00 Evim Şahane 17:00 Arka Sokaklar 18:50 Koca Kafalar 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Yabancı Sinema Feride'nin Turgut'un elinde tutsak olduğunu öğrenen Mahir deliye dönmüştür. Turgut'un istediği parmak izlerini ona verecek ve Feride'yi kurtaracaktır ama parmak izleri çoktan emniyet yetkililerinin eline ulaşmıştır. Mahir'in fazla zamanı yoktur. Kendi elleriyle teslim ettiği delilleri emniyetten gizlice almak zorundadır. Üstelik Turgut'un bu delilleri ele geçirmesi bütün suçlardan da kurtulması demektir. Mahir parmak izlerini emniyetten almayı başarabilecek midir? Parmak izlerini Turgut'a verip onu adalete teslim etmekten vazgeçecek midir? Bütün bunlar olurken her şeyin başlatan kişinin Turgut olduğunu bilen Orhan bu gidişe dur demeye karar vermiştir. Turgut'u öldürüp intikamını alacaktır. Mahir ise Turgut'un adalet önünde hesap vermesini istemektedir. 20:00 KARADAYI Orjinal İsmi:Hanna Yönetmen:Joe Wright Oyuncular:Saoirse Ronan, Cate Blanchett, Eric Bana Tür:Aksiyon/Macera 16 yaşında zeki, meraklı ve babası Erik'e (Eric Bana) bağlı olan Hanna (Saoirse Ronan) kuzey Finlandiya'nn balta girmemiş ormanlarında, soğukkanlı bir ölüm makinesi, bir suikastçı olarak yetiştirilmiştir. Eski bir CIA ajanı olan babası ona avlanmayı, kendini savunma sanatını öğretmiş, herhangi bir okula göndermeden evde eğitmiştir. Babası sayesinde yaşıtlarından tamamen farklı yetişen ve ergenlik çağındaki hiçbir çocuğa benzemeyen Hanna şimdi öğreticisi tarafından ilk suikastını gerçekleştirmek için Avrupa'ya yollanır. 19:50 HANNA 23:30 KASABANIN YENİSİ Lucy Hill (Renee Zellweger) işine tutkuyla bağlı Miami li bir işkadınıdır. Minnesota daki bir üretim tesisine dokuz aylığına geçici görevle gönderilince hayatı bir anda alt üst olur. Evlenmeye niyeti olmadığını belirterek avukatlık yapan erkek arkadaşı Seth i terk ettikten sonra da Minnesota nın yolunu tutar. Gideceği yerdeki yaşam tarzı değişikliğine tamamen hazırlıksızdır. Miami de seçkin giysilerden ve seçkin ayakkabılardan oluşan bir gardrobu ve tüm bunları barındıran güzel bir apartman dairesi vardır ama Minnesota daki yeni evi her açıdan farklıdır.

3 bölge haberleri 3 İstanköy, kaçakların ilk durağı oldu İSTANKÖY - İnsan tacirlerine ellerindeki tüm birikimleri vererek yasa dışı yollarla Avrupa'ya ulaşmaya çalışan kaçak göçmenlerin, ilk durakları Yunan adaları oluyor. İstanköy (Kos) Adası'nda aralarında Suriye, Pakistan ve Afganistan uyrukluların bulunduğu bir grup, ada merkezinden uzak, kullanılmayan otel binasında yaşam mücadelesi veriyor. Yaklaşık 100 kişilik grubun barındığı binada, elektrik ve içme suyunun olmaması hayatı daha da zorlaştırıyor. Adada faaliyet gösteren çeşitli derneklerin dağıttığı su ve gıda maddeleri de çoğu zaman yetersiz kalıyor. Atıl binada barınanlardan Suriyeli 29 yaşındaki Akram, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yiyecek ve içecek alabilmek için paralarının olmadığını belirterek, "Yunanlar neredeyse her gün bize yemek getiriyor. Karnımız bu sayede doyuyor. Yoksa bizim yemek alacak paramız yok. Biriktirdiğimiz bütün paramızı buraya gelebilmek için insan tacirlerine verdik" İnsan tacirlerine yaklaşık 5 bin avro verdiğini anlatan Akram, "Bizler daha iyi bir hayat için buraya geldik. Suriye'de savaştan önce güzel bir hayatımız vardı. Savaşla birlikte her şey altüst oldu. Bütün birikimlerimizi insan tacirlerine kaptırdık" ifadelerini kullandı. Gruptakilerden 34 yaşındaki Pakistanlı Ajmar da yaşadığı zorluklara işaret ederek "Kaldığımız yeri görüyorsunuz. Ne elektriğimiz ne de içecek suyumuz var. Bütün bunları daha iyi bir yaşam için çekiyoruz. Belki Yunanistan'da aradığımızı bulamayabiliriz ama geldiğimiz yerlerdeki hayatlarımız inanın bundan daha zordu" Şansını önce, başkent Atina'ya 4 yıl önce gelen kardeşinin yanında deneyeceğini aktaran Ajmar, "Aradığım hayatı burada bulamazsam Avrupa'nın başka bir ülkesine yine aynı yollarla gideceğim" Yasa dışı yollarla Yunan adalarına gelenlerin sayısının 3 kat arttığı bildirilirken, 2014 yılının ilk çeyreğinde Yunan Sahil Güveliği tarafından 2 bin 863 kaçak göçmenin yakalandığı, bu yıl ise bu sayının 10 bin 445'e yükseldiği belirtiliyor. TCDD : Trenlerde haremlik selamlık uygulaması yok ANKARA - TCDD Genel Müdürlüğünce, yolcu trenlerinde haremlik selamlık uygulamasının bulunmadığı bildirildi. Genel Müdürlükten yapılan açıklamada, bugün bazı basın yayın organlarında "trenlerde harem selamlık döneminin başladığına ilişkin" haberler yer aldığı ifade edilerek, bunların gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Trenlerde yolcu talep ve şikayetleri ile dünya demiryolu işletmeciliği kriterlerine göre belirlenmiş üç farklı vagon tipine göre bilet satışı gerçekleştirildiğine işaret edilen açıklamada, buna göre, pulman vagonlardaki koltuklar için aynı anda yapılan satışlarda farklı cinsiyetlere bilet verildiği kaydedildi. Açıklamada, farklı zamanlarda birbirinden bağımsız yapılan satışlarda ise erkek yanına erkek, kadın yanına kadın yer satışı yapıldığına, bu uygulamanın karayolunda da bulunduğuna işaret edildi. Dört kişilik ve yatarak seyahat imkanı verilen kuşetli vagonlar için ise kompartımanın tamamının satın alınması dışında, farklı cinsiyetlerden yolculara bilet satışı yapılmadığı vurgulanan açıklamada, buna karşın aynı cinsiyetten olması kaydıyla birbirini tanımayan yolculara bilet satışı yapıldığı belirtildi. İki kişilik seyahat olanağı sağlayan yataklı vagonlara yönelik aynı anda satılmak kaydıyla cinsiyet farkı gözetmeksizin iki kişiye veya ücret farkını ödemek koşuluyla tek kişiye bilet satışı yapıldığı kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Yataklı ve kuşetli vagonlar uzun süreli ve geceyi de kapsayacak şekilde sefer yapan konvansiyonel trenlerde bulunmaktadır. Kuşetli vagon kompartımanlarında birbirini tanımayan farklı cinsiyetlerden yolcuların bir arada seyahat etmek zorunda kalmaları özellikle bayan yolcular ile iki kişilik ailelerin aşırı yoğunlukta şikayetine sebebiyet vermektedir. Bu itibarla gelen talepler üzerine uygulama izah edilerek ailelere kompartımanın tamamına ait biletleri satın almaları tavsiye edilmektedir. Bu vagonlarda genellikle 3 veya 4 kişilik aileler seyahat ettiğinden kompartımanın tamamı satın alınarak bu tür şikayetler engellenmektedir. Dolandırıcılar yöntem değiştirdi Demirci ilçesinde polis gibi davranan kişiler, telefonla arayarak korku ve paniğe sevk ettiği kadını, kocasıyla da görüştürüp yanlış bilgi vermesini sağladı ve hesaplarına 20 bin lira havale ettirdi. MANİSA - Çataloluk Mahallesi'nde yaşayan Ahmet Sönmez (65), 20 bin lirasını dolandırıcılara kaptırdığı iddiasıyla polise başvurdu. İşleri için Demirci ilçe merkezinde olduğu sırada, bir kişinin telefonla arayarak kendisini polis olarak tanıttığını, bir kalpazan şebekesinin peşinde olduklarını, Çataloluk Mahallesi'ndeki evinde eşiyle de görüştüklerini aktardığını söyleyen Sönmez, arayan kişinin telefona bağladıkları bir aletle eşiyle de görüştürdüklerini, eşinin de kapının önünde resmi polis arabasının olduğunu söylemesi üzerine inandığını belirtti. Sahte para şebekesini yakalamak için verilen talimatları yerine getirilmesi için kendilerine yardımcı olunmasını aksi taktirde kendilerinin de suçlu olacağını söylediklerini ileri süren Sönmez, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Evime resmi şekilde polis arabasının geldiği söylendi. Telefona bir alet bağlayarak beni de aradılar. Hanım da beni aradı ve görüştürdüler. 'Senin bankada 25 bin lira paran var' dediler. Ben de 'var' dedim. Bunun üzerine 'Bir sahte para ekibi var bunu yakalayacağız. Ailene 25 bin lira para bırakıyoruz. Sen bankadaki 20 bin liranı çek, postaneden şu kişi üzerine havale yap. Sen bu parayı yatır, biz bu çeteyi yakalayacağız' dediler. Ben de 20 bin lirayı alıp havale yaptım. Yarım saat geçti fakat bana bir bilgi vermediler. Daha sonra dolandırıldığımı anladım. Televizyonlarda dolandırıcılığı duyuyordum ama bu şekilde KONYA - Konya Sivil Toplum Kuruluşları (STK) İcra Heyeti Başkan Vekili Muhsin Görgülügil, "Milletin büyük fedakarlık göstererek eğitim, çalışma hayatı ve sosyal yaşamdaki kazanımlarının tekrar geriye dönüştürülmesi çabaları, kim ve hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, Konya STK'ları olarak bu kazanımların kaybedilmemesi mücadelesine önderlik ve öncülük edeceğimizi ilan ediyoruz" Görgülügil, Merkez Öğretmenevi'nde düzenlediği basın toplantısında, 7 Haziran seçimi öncesinde 115 STK adına "Konya Sivil Toplum Kuruluşları Deklarasyonu"nu açıkladı. Türkiye'nin vesayet, darbe ve yasaklarla milletin hak ve kazanımlarının elinden alındığı günlerden geldiğini ifade eden Görgülügil, tehditlerle bireysel ve toplumsal geleceğin riske atılmasını istemediklerini söyledi. Görgülügil, siyasi iradeyi işlevsiz hale getirmek ve milletin iradesini yok etmek için kurulan tezgahlara düşmeyeceklerini belirterek, "Milletin egemenliğini çalmak, tüm etnik ve inanç kesimleriyle oluşturduğumuz kardeşliğimizi yok etmek isteyen küresel aktörlere ve onların içerideki işbirlikçilerine de asla fırsat vermeyeceğiz" diye konuştu. Sosyal, siyasal ve ekonomi başta olmak üzere her alanda istikrarın egemen olmasını istediklerini anlatan Görgülügil, bu istikrarın toplumun değerleriyle olduğunu hiç duymadım." Dolandırıcıların ilk bağlantı kurduğu 60 yaşındaki İsmet Sönmez ise durumu, eşi ve Eskişehir'de polis olan oğlunun kendisini aramasıyla öğrendiğini belirtti. Evinde misafir olduğu sırada ev telefonunu arayan bir kişinin kendisini komiser olarak tanıtıp "Sizin ev telefonuna birisi girmiş, onu araştırıyoruz" dedikten sonra telefonu kapattığını, 10 dakika sonra tekrar aradığını aktaran Sönmez, "Yeniden aradı ve 'işte onu bulduk sizin köyden, oradaki misafirlere de bir şey söyleme' dediler" şeklinde konuştu. Panik ve korkudan ne yaptığını bilmediğini, arayan kişilerin söylediği şekilde hareket ettiğini ifade eden Sönmez, şunları kaydetti: "Sonra eşime söylemem için 'Polisler geldi. Evin önüne resmi araçları var, resmi giyinmişler, 25 bin lira tazminat verdik, dolaba koydum imzayı da attım şimdi de polislerle çay içiyorum diyeceksin' dediler ve 'Bak, şimdi eşine veriyorum telefonu, sana bir şeyler soracak, sen bunları ona anlat' Eşim bana sadece 'alo' dedi, başka bir şey söylemedi. Ben de bana polisin söylediklerini telefonda tekrar ettim. Telefonu kapattım, 5 dakika sonra tekrar aradı, 'tekrar eşine veriyorum yine böyle söyleyeceksin' Eşim yine bana 'alo' dedi, ben yine söylediklerini tekrar anlattım. Telefon yeniden kapandı. Üçüncü kez 5 dakika sonra yine aradı, aynı şekilde yeniden anlattım, bir daha aramadılar. Meğer dolandırılmışız. Allahlarından bulsunlar. Allah onları ıslah etsin, hidayet versin, ne diyeyim." Yetkililer, dolandırıcıların yakalanması için çalışma başlattıklarını belirtti. STK'lar kazanımların korunmasını istiyor yaşamalarını katkı sağlayan en önemli parametre olduğunu vurguladı. Görgülügil, 28 Şubat'ın bazı mahfillerin eliyle yeniden hortlatılmaya çalışıldığını dile getirerek, şöyle konuştu: "Milletin büyük fedakarlık göstererek eğitim, çalışma hayatı ve sosyal yaşamdaki kazanımlarının tekrar geriye dönüştürülmesi çabaları, kim ve hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, Konya STK'ları olarak bu kazanımların kaybedilmemesi mücadelesine önderlik ve öncülük edeceğimizi ilan ediyoruz. Türkiye'deki istikrar sadece ülkemizi değil, Filistin, Suriye, Bosna Hersek, Kosova, Somali, Arakan, Myanmar, Doğu Türkistan ve ortak medeniyetimizin paydaşı olan tüm coğrafya ve halkları ilgilendiriyor. Bütün dünya mazlumları için güvence olan Türkiye'nin istikrarı hem korunmalı hem de güçlenmelidir." Seçim beyannamesinde milletin dini değerlerine dönük kazanımları elinden almaya yönelik vaatleri sıralayan partiyi not ettiklerini anlatan Görgülügil, İmam Hatip okullarındaki öğrencilerin hayallerini yıkmak isteyenlere tarihin ve milletin hesap soracağına işaret etti. Görgülügil, başörtülü memura, öğretmen ve doktora tahammül edemeyenlerin milletin değerleriyle barışma fırsatını kaçırdığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Milletin değerleriyle mücadele edenlere karşı durmaya devam edeceğiz. İstikrarımızın devam etmesi ve kazanılmış haklarımızın kaybedilmemesi için ortak aklın gereği, 7 Haziran seçimlerinde sivil toplumun kararlılığı ve duruşunu göstermeye kendimizi mükellef addediyoruz. Bu duyarlılığı paylaşan 115 sivil toplum kuruluşuna saygılarımızı sunuyorum." Türkiye'nin ilk Dağcılık Okulu Niğde'de açılacak NİĞDE - Türkiye Dağcılık Federasyonu'na tahsis edilen Niğde'nin Çamardı ilçesindeki Demirkazık Dağ ve Kayak Evi'nin, Dağcılık Okulu olarak kullanılması için protokol imzalandı. Niğde Valiliği Toplantı Salonu'ndaki düzenlenen töreninde konuşan Vali Necmeddin Kılıç, Niğde'nin yerli ve yabancı olmak üzere yılda yaklaşık 3 milyon turist ağırladığını belirtti. Kentin Kapadokya'nın 80 kilometre uzaklığında olmasına rağmen yeterince turizmden yararlanamadığını kaydeden Kılıç, Kapadokya'ya gelen turistleri kente çekmek için turizmle ilgili yeni projeler aramaya başladıklarını ifade etti. Dağcılık okulunun ilk kez Niğde'de olacağını vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti: "Öncelikle Türkiye'de ilk defa dağ okulunun kurulmasıyla ilgili startı bugün federasyon başkanımızla verdik. Dağcılık federasyonumuz dünya standartlarında eğitim yapabilecek. Dünyanın ve ülkemizin dört bir yanından insanları ağırlayacak ve eğitecek bir dağ okulunun bugün başlangıcını yaptılar. Aladağlarla ilgili projelerimiz burada bitmeyecek. Turistlerin konaklayabilmeleri için bungalov tipi evler ve dağcıların konaklayabilecekleri dağ evleri, Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Dağcılık Federasyonu ve İl Özel İdaresi ile yapılan çalışmalarla devam edecek. Dağcılık okulumuzun hayırlı olmasını temenni ediyorum." Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Alaattin Karaca da dağcılık okulunun dünya standartlarında yapılacağını belirterek, Niğde'deki merkezin ilk eğitim ve ilk dağ okulu olacağını söyledi. Okulun faaliyete geçmesiyle Aladağlar, Niğde ve Türkiye'nin tüm dünyaya tanıtılacağını aktaran Karaca, "Eğitimlerimiz daha bilimsel, daha akademik bir şekilde devam edecek. Aladağlar'da meydana gelebilecek arzu edilmeyen herhangi bir kazada olaya anında müdahale edebilecek ekiplerimiz burada üslendirilecek. Bu şekilde de ülkemiz sporuna hizmet etmiş olacağız. Üç tarafı denizlerle çevrili ve çok sayıda dağları olan ülkemizi dünya dağcılığında hak ettiği yere getireceğiz" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Vali Kılıç ve Karaca, Demirkazık Dağ ve Kayak Evi'nin Türkiye Dağcılık Federasyonu'na tahsis edilmesi için protokol imzalandı. Eşini sakat bırakan kocaya 20 yıl hapis YOZGAT- Yozgat'ta eşini av tüfeği ile yaralayan ve hakkında Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan dava açılan tutuklu sanık Ahmet Boztaş a 20 yıl hapis kararı verildi. Yozgat'ta geçen yıl 6 çocuk annesi olan eşini av tüfeğiyle yaralayarak iki bacağının kesilmesine neden olduğu gerekçesiyle yakalanıp, hakkında 'Kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan dava açılarak, Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu olarak yargılanan sanık Ahmet Boztaş'a(38) 20 yıl ağır hapis cezası verildi. Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Ahmet Boztaş ile avukatı Tuncay Şener, bazı sanık yakınları, Ankara GATA'da tedavisi devam eden Arzu Boztaş'ın ablası Kısmet Karademir, Çağdaş Hukukçular Derneği üyesinden avukatlar, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri katıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın müdahil olarak katıldığı duruşmada, savcılık mütalaasının önceki oturumda okunduğu, sanık Boztaş'a, "Kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 ila 20 yıl arasında hapis cezası verilmesinin talep edildiği hatırlatıldı. Mahkeme sanık Avukatı Tuncay Şener'in savunmasını da dinledikten sonra kararını verdi. Mahkeme, 'Kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan sanık Ahmet Boztaş'a 20 yıl ağır hapis cezası verdi. Kararın açıklanması sonrasında sanık yakınları önce salondan, daha sonra da adliye sarayı bahçesinden polis tarafından uzaklaştırıldı. Bu süre içerisinde Arzu Boztaş'ın avukatları ve yakınları adliyede bekletildi. (CHA)

4 4 Mamak Belediyesi tarafından açılışı gerçekleştirilen tesisler başta Mamaklılar olmak üzere tüm Başkentlilere sosyal, kültürel ve eğitim gibi birçok alanda hizmet edecek. Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül: Mamak Belediyesi olarak kentsel dönüşüm çalışmalarında örnek alınan bir belediyecilik sergiliyoruz. Ancak bizler Mamak ta yaşanan bu değişim ve dönüşümü yalnızca gecekonduları yıkıp yerine modern konutlar yapmak olarak algılamıyoruz. Bize göre kentsel dönüşüm tek boyutlu değil. Sosyal, ekonomik, eğitim, çevre gibi bir çok konuda kentsel dönüşümü destekleyecek projeler oluşturulmazsa yapılan çalışmalar büyük oranda eksik kalacaktır. Mamak ta söz verdiğimiz yatırımlarımızı birer birer tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunuyoruz. Açılışını yaptığımız tüm tesislerimizin vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum İşte Mamak ta açılışı yapılarak hizmete sunulan en yeni tesisler: İsmini ünlü Mütefekkir ve Şair Necip Fazıl Kısakürek ten alan Necip Fazıl Kültür Merkezi 12 bin metrekarelik dev proje alanına sahip. Tam bir kompleks olarak inşa edilen tesiste, kültür merkezi, aile merkezi, kreş, iki adet düğün salonu, 370 kişilik nikah salonu, 500 kişilik konferans salonu, sergi salonları, havuzlu meydan, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile açılan okul öncesi eğitim merkezi ve çim amfi bulunuyor. Selçuklu mimarisiyle inşa edilen tesis kültürel ve sanatsal etkinliklere ev sahipliği Çankaya Belediyesi Toplumsal Dayanışma Merkezleri (TODAM), Hüseyin Hüsnü Tekışık İlköğretim Okulu öğrencilerini Tiyatro Pembe Kurbağa da, Ali Nihat la Sihirli Yolculuk illüzyon gösterisi ile buluşturdu. Çankaya Belediyesi Toplumsal Dayanışma Merkezleri (TODAM) eğitim öğretim yılının son günlerinde ilköğretim öğrencilerine keyifli günler yaşatıyor. Okullarla koordineli çalışan Çankaya Belediyesi TODAM ekibi, talepte bulunan okulların öğrencilerini tiyatro ile buluşturuyor. Belediye son olarak Hüseyin Hüsnü Tekışık İlköğretim Okulu öğrencilerini Tiyatro Pembe Kurbağa da ağırladı. 60 öğrencinin katıldığı etkinlikte, Tiyatro Pembe Kurbağa sahnesinde Ali Nihat la Sihirli Yolculuk adlı illüzyon gösterisi öğrencilerin büyük ilgisini çekti. Görsel ağırlıklı ve eğlenceye yönelik sihir gösterisi çocuklara yarım saat boyunca keyifli dakikalar yaşattı. Daha önce hiç canlı sihir gösterisi izlemediklerini dile getiren çocuklar, Çankaya Belediyesi'ne de teşekkür etti. yapacak. Son derece kapsamlı olarak inşa edilen tesislerden biri olan Seğmen Konak içerisinde 2 adet çok amaçlı salon, sergi salonu, kurslar, aile merkezi ve kreş bulunuyor. Seğmen Konağı içerisine alan ve toplam 20 bin metrekarelik bir alanı kaplayan park alanı içerisinde koşu yolları, fitness alanı, amfi tiyatrosu, çocuk oyun alanlarına kadar tam bir yaşam alanını bulunuyor. İsmini bahçesindeki asırlık dut ağacından alan ve Keçiören Belediyesi tarafından restore ettirilen tarihi Dutlu Konak iki yıldır sanatsal faaliyetlere ev sahipliği yapıyor yılında tescil ettirilen 3 katlı ahşap bina, prestij çalışmalarında usta hocaları buluşturuyor. Atölye çalışmaları yapılan Konakta alanında uzman hocalar tezhip, hat, minyatür, çini, ebru, ahşap oymacılık, alüminyum rölyef, mozaik gibi sanat dallarında eşsiz eserler ortaya çıkarıyorlar. Yurt içi ve yurt dışından da ziyaretçilerin geldiği konakta toplamda 9 branşta eserler Mamak Belediyesi çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birçok ilke imza atan Mamak Belediyesi yaza açılışlarla merhaba Mamak, yaza açılışlarla başladı Çankaya lı çocuklar illüzyon gösterisinde Yeşilbayır Mahallesi nde yapılan Neşet Ertaş Aile ve Kültür Merkezi içerisinde düğün salonu, havuzlu bahçesi, dinlenme alanları, derslikleri, idari ofisleri, kültürel sergi ve kermes alanı, etüt odaları, bilgisayar odaları bulunuyor. Tesis yılın 12 ayı Mamaklı kadın ve çocuklara hizmet verecek. Tesisin açılışı ise son derece anlamlı bir tarihte Anneler Günü nde yapılarak hizmete sunuldu. Tarihi konakta sanat zamanı veriliyor. Keçiören Belediyesi Sanat ve Meslek Edindirme Kurslarının yıl sonu sergisine de "Selçuklu temalı" eserlerle katılan ustalar, nadide eserlerle sanatın sunduğu zenginlik ve çeşitliliği sanatseverlerle buluşturuyor. Keçiören Belediyesinin bir yıllık bir restorasyon süreci sonrasında hizmete açtığı ve workshop olarak kullanılan konakla ilgili Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak şunları söyledi; "Sanata verdiğimiz değeri her fırsatta gösteriyor ve sanat çalışmaları için mekan tahsisimizi sürdürüyoruz. Aslına uygun bir şekilde restore ettirdiğimiz toplamda 8 oda ve bir toplantı salonunun bulunduğu Konağımız görsel bir şölen izlemek isteyenleri bekliyor." ANKARA Çankaya nın sokaklarında sertifikalı personel dönemi Çankaya Belediyesi ne bağlı Norm-Altaş İş Ortaklığı Temizlik işçileri için bir eğitim programı düzenledi. Halk Eğitimi Merkezi eğitmenlerince verilen işçi sağlığı ve hijyen eğitiminin ardından sertifikalarını alan çalışanlar Türkiye nin sertifikalı ilk temizlik işçileri oldular. Çankaya Belediyesi Temizlik İşleri Şantiyesi nde düzenlenen törene eğitmenlerin ve çalışanların tamamı katıldı. Aileleri ve çocukları ile katılan işçilerin karne alacak gibi heyecanlı olduğu törende eğitimcilere de teşekkür plaketi verildi. Çöp Toplama Personeli Mesleki Eğitim Programı için Mamak Karaağaç Halk Eğitim Merkezi ne başvurduklarında önce bir şaşkınlık ardından bir heyecan yaşandığını belirten işletme müdürü Emir Ali Ertekin, böyle bir eğitim programının Türkiye de ilk kez uygulandığını belirtti. Eğitim çerçevesinde trafik, iş güvenliği ve işçi sağlığı, hijyen, ilkyardım eğitimi gibi dersler aldıklarını ve doğru bildikleri pek çok şeyin yanlış olduğunu öğrendiklerini belirten bir çalışan ise, Yeniden okula mı gideceğiz, çöpçünün sertifikası mı olurmuş diyerek tepki gösterdiğimiz kursun ilk gününde yaşadığımız heyecan bizi bugüne getirdi. Bu akşam vardiyasına sertifikalı birer işçi olarak çıkacağız, çok mutluyuz şeklinde konuştu. 50 çalışana eğitim sertifikası verilen törende bir de emeklilik sürprizi yaşandı. Emekliye ayrılan 3 çalışana da şükran plaketi verilen tören coşkulu bir eğlence programı ve kokteyl ile devam etti. Keçiörenli hanımlar aerobik ve pilateste Keçiören Belediyesi Yonca Yaşam Merkezi büyük ilgi görmeye devam ediyor. Hanımeli Lokali, Beylerbeyi Lokali ve Şehzade Gençlik Merkezi adlı üç bölümden oluşan Merkezde seminerler ve bilgilendirme çalışmalarının yanı sıra farklı aktiviteler de düzenleniyor. Yonca Yaşam Merkezindeki kurslara özellikle hanımlar büyük ilgi gösteriyor yılı içerisinde en yoğun talebi gören kurs ise aerobik ve pilates kursu oldu. Yaklaşık bin kişinin katıldığı bu kursu sırasıyla bilgisayar, İngilizce ve Kur'an Kursu takip etti. Yaz döneminin gelmesiyle formda kalmak isteyen hanımlar uzman eğitmenlerle birlikte spor yapmanın keyfini yaşadı. Kadınlar, müzikle birlikte rahat bir ortamda spor yapmalarına imkan sağladığı için Keçiören Belediye Başkanına çok teşekkür ettiklerini ifade ettiler. 3 bölümden oluşan merkezin diğer bölümleri ve faaliyet alanları ise şöyle; Hanımeli bölümünde Keçiörenli hanımların sosyal hayatlarını renklendiren faaliyetler yer alıyor. Beylerbeyi Lokalinden bilgi dağarcığını geliştirmek, birikimlerini dost ortamında aktarmak, kalabalıktan uzak dinlenmek ve kültürel dini sohbetlerle manevi açıdan gelişmek isteyen beyler yararlanıyor. Ayrıca sağlık odalarında şeker, kolesterol, tansiyon gibi ölçümleri yaptırabiliyor; zaman zaman rehberlik ve danışma hizmetleri de alabiliyorlar. Şehzade bölümü ise düzenlediği seminerlerle de katılımcılarını hayata hazırlıyor. Merkezde masa tenisinden, bilardoya, air hokeyden satranca kadar çeşitli oyunların yanı sıra güncel kitapları bulabilecekleri bir kütüphane, müzik ve enstrüman kursları, dil ve diksiyon kursları ve gençlerin çeşitli film gösterimlerini izleyecekleri bir cep sinema yer alıyor.

5 ANKARA 5 Sincan da Sincan Belediyesi ve İlçe Halk Eğitim Merkezi nin düzenlediği hobi ve meslek kursları için kayıtlar sürüyor. Oyun Şenliği Milli Eğitim Bakanlığı nın Hayat Boyu Öğrenme Projesi kapsamında düzenlediği Geleneksel Oyun Şenliğinde Sincan da dereceye girenler madalyalarını aldı. Sincan daki kurslara yoğun ilgi Sincan Belediyesi hobi ve meslek edindirme kurslarına kayıtlar devam ediyor. Sincan Belediyesi ve İlçe Halk Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen ücretsiz hobi ve meslek kurslarına kayıt yaptırmak ise artık daha kolay adresine girip kayıt yaptırabilen vatandaşlar istediği kursu ve saati seçebiliyor. Ayrıca isteyen vatandaşlar numaralı telefondan da kurslara kayıt yaptırabiliyor. Kurslara olan katılımı ve ilgiyi artırmayı amaçlayan Sincan Belediyesi bu hizmet ile vatandaşa büyük bir kolaylık da sağlıyor. Yerel Yönetimlerin sosyal ve kültürel faaliyetlere de önem vermesi gerektiğini vurgulayan Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna Vatandaşımız bu kurslar sayesinde hem yeteneklerini geliştiriyor hem de yeni beceriler kazanabiliyor. Hobi meslek edindirme kurslarına olan ilgi de bizleri oldukça memnun ediyor. 7 den 70 e herkesin ilgisini çekecek olan Minik zabıtalar servis denetiminde Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyeleri, Ankara Büyükşehir Belediyesi Zabıtası ile birlikte okul servislerini denetledi. Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyeleri toplum yaşamını yakından ilgilendiren konulara hazırlıklı olmak amacıyla bu kez de Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı nın çalışmalarını yakından gördüler ve denetimlere katıldılar. Çocuk Meclisi üyesi minikler giydikleri zabıta kıyafetleri ile önce Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanı Abdurrahman Karabudak ı makamında ziyaret ettiler. Zabıta mesleği ile ilgili merak ettikleri konularda bilgi alan Çocuk Meclisi üyeleri ile makam koltuğunu paylaşan Karabudak, mesleğe başladığı ilk günde yaşadığı bir anısını çocuklarla paylaşarak, yaşadıkları zorlukları anlattı. Zabıta nın görev alanının geniş olduğuna vurgu yapan Karabudak, amaçlarının kente karşı işlenen suçlarla mücadele ederek, vatandaşların huzurlu, sağlıklı bir çevrede ve güven içerisinde yaşamasını sağlamak olduğunu söyledi. Makam ziyaretleri sırasında zabıta mesleği ile ilgili hazırlanan tanıtım filmini izleyen Çocuk Meclisi üyeleri, ardından Karabudak ve zabıta ekibi ile Sarar İlköğretim Okulu na geçtiler. Burada okul servisi denetimlerini gerçekleştiren çocuklar, denetimleri sırasındaki titizlikleri ile dikkat çekti. Okul servis araçlarının uyması gereken kuralları denetleyen minik zabıtalar, sürücülerin belgelerini kontrol ederken, araçların içerisine girerek çeşitli incelemelerde bulundu. kurslar tüm yıl boyunca da vatandaşımıza hizmet vermeye devam edecek. Uzman eğitmenler tarafından verilen kurslar 22 farklı alandan oluşuyor. Kursiyerler; Bilgisayar, İngilizce, diksiyon, resim, ebru, bağlama, gitar, takı tasarımı, aşçılık, beden ve işaret dili, Arapça, giyim, voleybol gibi birçok alanda eğitim görebiliyor. Kursların neticesinde ise başarılı olan kursiyerler Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifikaya sahip oluyor. Sincan Belediyesi, engelliler içinde özel kurslar açıyor. Takı tasarım, işaret dili, ahşap boyama gibi kurslar açan Belediye, engellileri ailelerinden de tam not alıyor. Engellileri evlerinden araçla aldırıp araçla bırakan Belediye, engellilere yeni bir sosyal ortam oluşturuyor. Herkesin bir engelli adayı olduğunu söyleyen Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, Engelli vatandaşlarımız için özel kurslar veriyoruz. Engellilerimizin hem akranları ile zaman geçirmesini amaçlıyor hem de ailelerin bir nebze soluklanmasına vesile oluyoruz. Engelli Semazen grubumuz geçen yıl gerçekten büyük bir başarı sağladı. Yine engellilerimiz için farklı ve özel kurslar vermeyi sürdüreceğiz. Altındağ'daki voleybol turnuvası sona erdi Altındağ Belediyesi Kadın Eğitim ve Kültür Merkezleri arası voleybol turnuvası sona erdi. 24 Kadın Eğitim Kültür Merkezi nden tam 300 sporcunun katıldığı turnuva büyük çekişmeye sahne oldu. 24 takım arasından sıyrılan Örnek Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi şampiyonluğunu ilan etti. Karapürçek Spor Salonu nda oynanan final müsabakasında Örnek Kadın Eğitim Kültür Merkezi ile Güneşevler Kadın Eğitim Kültür Merkezi karşı karşıya geldi. Örnek Kadın Eğitim Kültür Merkezi ve lık setlerle karşılaşmadan 2 0 galip ayrıldı. Turnuvanın ikincisi Güneşevler Kadın Eğitim Kültür Merkezi olurken, üçüncülük Karapürçek 1 e gitti. Önder Kadın Eğitim Kültür Merkezi ise kürsünün dördüncü sırasında yer aldı. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, dereceye giren merkezlere kupalarını verdi. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, yaptığı açıklamalarda sporun önemini vurguladı. Dünya üzerinde söz sahibi olan toplumlarda spora büyük önem verildiğine dikkat çeken Başkan Tiryaki, Altındağ da sportif faaliyetlerin giderek arttığını söyledi. Başkan Tiryaki, özellikle çocuklara ve kadınlara seslenerek sporun her alanıyla uğraşmalarını istedi. Spor yaparak sağlıklı bir hayata kavuşulacağını da ifade eden Başkan Tiryaki, Altındağ Belediyesi olarak bu tür faaliyetlere önem verdiklerini belirtti. Başkan Tiryaki sözlerini şöyle sürdürdü: Turnuvanın sonucu ne olursa olsun kazanan her zamanki gibi yine Altındağlı kadınlar oldu. Bizim için sonuçtan ziyade kadınların gösterdiği özgüven ve medeni cesaret çok önemli. Bu müsabakalarda yer alan tüm Altındağlı kadınları canı gönülden kutluyorum. Örnek Kadın Eğitim Kültür Merkezi üyelerinden İkbal Darılmaz da bu turnuva sayesinde arkadaşlık bağlarının güçlendiğini kaydetti ve Onlar bizim rakibimiz değil, arkadaşımız, kardeşimiz Centilmence geçen bir turnuvayı geride bıraktıklarını aktaran Darılmaz, tüm arkadaşlarının başarılı bir performans sergilediğini dile getirdi. Darılmaz, kendilerine bu imkânı sunan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ye tüm Altındağlı kadınlar adına teşekkür etti. Turnuvada ikincilik elde eden Güneşevler Kadın Eğitim Kültür Merkezi üyelerinden Seher Ilıca ise şöyle konuştu: Altındağlı kadınların neler yapabileceğini artık herkes biliyor. Daha düne kadar evinden dışarı çıkmayan arkadaşlarımız bugün burada aslan gibi mücadele etti. Sadece spor alanında değil tiyatroda, resimde, edebiyatta, el becerisi gerektiren tüm branşlarda söz sahibiyiz. Bu durumun ortaya çıkmasında Başkanımız Veysel Tiryaki nin büyük emeği var. Kendisinden Allah razı olsun. Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sincan Kaymakamlığı, Sincan Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile düzenlenen Geleneksel Oyun Şenliğinde Sincan da dereceye girenler ödüllendirildi yaşındaki öğrencilerin katıldığı şenlikte, pek çok alanda yarışmalar düzenlendi. Misketten körebeye, yağ satarım bal satarımdan tombike kadar pek çok geleneksel oyunu öğrencilere tekrar hatırlatan şenlikte, futbol, basketbol voleybol gibi spor dallarında da yarışmalar düzenlendi. Sincan genelinde 140 okul ve 30 bin öğrencinin yarıştığı şenlikte dereceye girenlere ödüllerini; Ak Parti Ankara Milletvekili Bülent Gedikli, Sincan Kaymakamı Salim Demir, Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna, Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Solmaz, Ak Parti Sincan İlçe Başkanı Fatih Omaç ve Memur-sen Genel Başkanı Ak Parti Ankara Milletvekili Adayı Ahmet Gündoğdu verdi. Eğitimi geleceğe yatırım olarak değerlendiren Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna; İlçe Milli Eğitim Müdürümüz ve Kaymakamımız ile el ele vererek üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Eğitim geleceğimiz olan gençlerimizin iyi yetişmesi için çok önemli... Bunun için eğitim çalışmalarına ayrı bir önem veriyor, geleceğimizi teslim edeceğimiz gençlerimizin yanında olmaya gayret ediyoruz. Buradaki gençlerimizin azmi ve coşkusu karşısında çok mutlu ve gururluyum. Geleceğimiz sizlere emanet. Geleneksel Oyun Şenliği de bu kapsamda değerlerimizin unutulmaması için çok anlamlı bir proje... Katılan okullarımızı ve öğrencilerimizi kutluyorum. Sincan daki ilköğretim ve liseler genelinde ekim ayında başlayan organizasyon da dereceye giren okullar ödüllerine kavuştu. Bilgisayardan uzak, hayata ve ülkesine daha yararlı bir neslin yetişmesine katkı sağlamak için yapılan organizasyonla şiddetten uzak, umutlu ve inançlı bir gençlik oluşturmak isteniyor. Futbol, basketbol, masa tenisi, şiir, halk oyunu, resim gibi pek çok dalda ter döken gençlere ödüllerini veren Ak Parti Ankara Milletvekili Bülent Gedikli, Gençlere bakınca geleceğin aydınlık geleceğini görüyorum. Geleceğe hep beraber el ele birlikte yürüyeceğiz. Yeni Türkiye yi inşa ediyoruz. Bunu el ele yapacağız. Bu gençlik oldukça bizim sırtımızı kimse yere indiremez yılında dünyada en güçlü 10 ülke içine gireceğiz. 7 Haziran da sandığa giderek oyumuzu kullanacağız. Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna nın da Sincan a çok büyük hizmetler yaptığının altını çizen Ak Parti Ankara Milletvekili Bülent Gedikli, Sincan ın çehresinin değiştiğini söyledi. Gençleri azim ve başarılarından dolayı kutlayan Memur-sen Genel Başkanı ve Ak Parti Ankara Milletvekili Adayı Ahmet Gündoğdu ise; Bu coşkulu ve azimli gençliğe ülkemizi emanet edeceğiz. Onların başarıları da bizim gurur kaynağımız... Bütün öğrencilerimizi başarılarından dolayı kutluyorum. Pazaryerlerinde kameralı denetim Etimesgut Belediyesi, semt pazarlarında vatandaşların huzurlu ve güvenli alışveriş yapabilmesi için kapalı pazar yerlerine dijital güvenlik sistemleri kurdu. Etimesgut Belediyesi, pazar yerlerine kurduğu dijital güvenlik sistemi ve zabıta ekiplerinin kontrolleri ile vatandaşların huzurlu ve güvenli alışveriş yapmalarını sağlıyor. Pazar esnafının vatandaşlara her zaman nazik ve saygılı olması gerektiğini anlatan zabıta ekipleri, fiyat etiketlerini de sürekli kontrol ederek pazarda istikrarı sağlıyor. Pazar yerlerinde kurulan güvenlik kameraları ile olası olumsuzlukların önüne geçiliyor. Zabıta ekipleri, gün boyunca pazarlarda denetim yaparak güvenli ve huzurlu alışveriş ortamı sağlıyor. Ekipler, pazar yerlerinde bulunan zabıta noktalarında güvenlik kameralarını sürekli izliyor. Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, vatandaşların huzur ve güven içinde pazar yerlerinden alışverişlerini yapmaları için güvenlik kamerası sistemine geçtiklerini belirterek, Güvenlik sistemlerimizin yanı sıra yine zabıta ekiplerimiz denetimlerini sürdürecek. Hem esnafımızın hem de vatandaşlarımızın güvenli ve huzurlu bir ortamda alışverişlerini yapmaları için üzerimize düşen görev ve sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmeye gayret ediyoruz

6 6 ANKARA Pursaklar Tebessüm Parkı nda gerçekleşen uçurtma şenliğinde büyük küçük hemen herkes eğlencenin keyfini çıkardı. Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin de aileleri yalnız bırakmayarak onların mutluluğuna ortak oldu. Düzenlenen şenliğe Belediye Başkanı Selçuk Çetin in yanı sıra AK Parti Pursaklar İlçe Başkanı Mehmet Kabasakaloğlu, belediye meclis üyeleri, belediye başkan yardımcıları ve çok sayıda aile katıldı. Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin şenliğe katılanlara hitap ederek Bu bahar gününde siz kıymetli hemşerilerimize böyle güzel bir şenlik yaşattığımız için mutluyuz. Nezaket Okullarımız ve Nezaket Hanım Evlerimizin düzenlediği uçurtma şenliği çocuklarımızın doğayla bütünleşmesini sağlıyor. Her zaman böyle mutlu olmanızı diliyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum Uçurtma şenliğinde dereceye giren çocuklara hediyelerini veren Başkan Çetin, miniklerle hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmedi. Pursaklar da uçurtmalar gökyüzünü renklendirdi Pursaklar Belediyesi nin düzenlemiş olduğu uçurtma şenliğinde aileler ve çocuklar keyifli anlar yaşadı. Pursaklar da uçurtmalar gökyüzünü renklendirdi Pursaklar da asfalt ve yama çalışmaları Yenimahalle'de şampiyonluk sevinci Kadınlar Hentbol Süper Ligi nde fırtına gibi esen 3 kupalı şampiyon Yenimahalle Belediyesi Bayan Hentbol Takımı, kupalarıyla beraber Anıtkabir i ziyaret ederek, Ata nın huzuruna çıktı. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Yenimahalle Belediyesi Başkanvekili Mehmet Kartal, Başkan Yardımcıları Yaşar Neslihaoğlu, Erhan Aras, Başar Bal, Hüseyin Boran ve Yenimahalle Spor Kulübü Başkanı Mesut Bolatcan ın da bulunduğu ziyarette, resmi törenle mozoleye çelenk koyan heyet, saygı duruşunda buldu. Anıtkabir Özel Defteri ni imzalayan Yaşar, Aziz Atam diye başladığı yazısına, Türkiye Kupasını kazanan Bayanlar Hentbol Takımımız ve hocalarımızla huzurunuza geldik. Başkent yaptığın Ankara mızı ve onun ilçesi Yenimahalle mizi başarı ile temsil eden oyuncularımız ve şahsım size minnet duygularımızı ifade ediyoruz. Kurduğun demokratik cumhuriyetin bekçisiyiz ve gösterdiğin muasır medeniyetler seviyesine ülkemizi mutlaka çıkaracağız diye devam etti. Anıtkabir ziyaretinin ardından Yenimahalle Belediyesi ne gelen hentbolcular, şampiyonluklarını Yenimahalle çalışanları ve vatandaşlarla birlikte kutlayarak, başarılarını paylaştılar. Konfeti ve müzik eşliğinde coşkulu bir şekilde karşılanan takım oyuncuları, isimleri tek tek okunarak sahneye çağrıldı. Alkışlar eşliğinde sahneye çıkan hentbolcular, kupaları Başkan Yaşar la birlikte bir kere daha kaldırarak, vatandaşları selamladı. Kutlamada konuşma yapan Yaşar, Tarihinde ilk defa Yenimahalle, spor müsabakalarında hem Türkiye kupasını hem Türkiye şampiyonluğunu hem de Süper Kupa yı kazanmıştır. Bu Cumhuriyetin ilçesi Yenimahalle de bir ilktir ve devam edecektir. Bayanlar hentbol takımımızın bu başarısını hep beraber kutluyoruz. İnşallah kızlarımız Avrupa Ligi nde de Türkiye Cumhuriyetini en iyi şekilde temsil ederek başarıya ulaşacaklardır. Bundan hiç şüphem yok. 6 yıldır Yenimahalle de belediye başkanlığı yapıyorum. Yenimahalle de her şey değişti. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Her şey iyiye gidiyor Yenimahalle - Mengen arası kardeşlik köprüsü Tezhip sanatı yoğun ilgi gördü Pursaklar Belediyesi hanım evlerindeki tezhip sanatı kursu bayanlardan yoğun ilgisini görüyor. Pursaklar Belediyesi Nezaket Hanımevi ve Ayyıldız Hanım Evi tezhip kursu hocalarından Zübeyde Turan ve Belgin Şahin, bir yıl boyunca büyük azim ve kararlılıkla tezhip kursunu sürdürdü. Kursiyerlerine yeni bir meslek kazandıran hocalar, kendi yapmış oldukları çalışmaları da halkın ziyaretine açtı. El emeği göz nuru ile yapılan çalışmalarıyla ziyaretçilerin beğenisini kazanan tezhip ustaları, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin i de unutmadı. Pursaklar Belediyesi Tevfik İleri Kültür Merkezi nde Belediye Başkanı Selçuk Çetin i ziyaret eden Nezaket Hanımevi tezhip kursu öğretmeni Zübeyde Turan, üzerine tezhip sanatıyla Bismillahirrrahmanirrahim yazan tabloyu Çetin e hediye etti. Ayyıldız Hanım Evi tezhip kursu öğretmeni Belgin Şahin de kendi yapmış olduğu Belediye Başkan Yardımcısı Nedim Erçetin e hediye etti. Tabloları inceleyen Başkan Çetin, yapılan başarılı çalışmalardan dolayı hanımları tebrik edip, hediye için teşekkür etti. Tezhip sanatının incelikleri hakkında Selçuk Çetin e bilgi veren hanımlar, Pursaklar da bu sanata yoğun ilgi olduğunu ifade ederek, kendilerine sunulan imkânlardan dolayı teşekkürlerini sundu. Pursaklar Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü yaz mevsiminin gelmesiyle çalışmalarına hız verdi. Mevsim normalleriyle birlikte yol, kaldırım ve asfalt çalışmalarını hızlandıran ekipler, mayıs ayı içerisinde 200 metre yeni imar yolu yapıp, 24 sokağın asfalt yama işini tamamladı. Sosyal ve kültürel faaliyetlerin yanı sıra alt yapı ve imar çalışmalarıyla da takdir toplayan Pursaklar Belediyesi, hızla büyüyen ilçenin altyapısında titiz çalışmalar yürütüyor. Pursaklar, Saray, Altınova ve Sirkeli genelindeki yol, kaldırım ve asfalt yama işlerine yaz aylarında da devam eden Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Pursaklar Belediyesi ekipleri, Pursaklar genelinde gece gündüz mesai yaparak hizmetini sürdürüyor. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Batıkent La Mode Düğün Salonu nda Mengen Kalkındırma ve Yardımlaşma Derneği üyeleriyle bir araya geldi. Çok sayıda Mengenlinin katıldığı davete Yaşar ın yanı sıra Mengen Belediye Başkanı Turhan Bulut da katıldı. 1 inci yıl dönümü kutlayan ve yaza merhaba diyen Mengenliler, kendilerine özgü halk oyunlarıyla hem eğlendiler, hem kaynaştılar. Yeni dostlukların kurulduğu ve hemşehri bilincinin öne çıktığı yemekli gecede konuşma yapan Dernek Başkanı Nazif Nazmi Erdal, dernek kurmanın çok kolay, sürdürebilmenin ise zor olduğuna değinerek, Dernek kurmak çok kolaydır, önemli olan kurduğunuz derneği geliştirmek ve sürdürebilmektir. Biz derneğimizin gelişmesi için tüm çalışmaları yapıyoruz. Mengenlilerimizin hep yanında oluyoruz. Bugün aramızda Yenimahalle Belediye Başkanı var. Yenimahalle bizim kardeş ilçemiz. Bugün bir kere daha kardeş olma duygusunu yaşadık. Mengen de kardeş ilçesi gibi gelişecek ve güzelleşecek. Ancak bunun için ilçemizde turizm geliştirilmeli ve yatırımlar yapılmalıdır Kutlamada konuşma yapan Başkan Yaşar da Göreve geldiğim günden beri hemşeri derneklerine gerekli desteği veriyorum. Onları önemsiyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu koşullarda hemşeri derneklerinin çok önemli bir görev yaptığının bilincindeyim. Hemşeri dernekleri, hemşerisinin acı günde, tatlı gününde yanında oluyor, onlara zor durumda kaldığında yardım ediyor. Ben bu dernekleri ülkenin bölünmez bütünlüğünün en büyük teminatı olarak görüyorum. Gelenekleri görenekleri ve kültürümüzü yaşatmamızda, bütün hemşeri derneklerinin çok güzel görev yaptıklarına inanıyorum. Onun için bir yerel yönetici olarak hemşeri derneklerine her zaman katkı yapıyorum, katkı yapmaya da devam edeceğim diye konuştu.

7 7 EKONOMİ Denizdeki ikinci havalimanı için 100 milyon ton taş kullanılacak İLAN ANKARA ASLİYE BEŞİNCİ TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/306 Davacı Turkish Bank A.Ş. tarafından Ankara Ticaret Sicil Memurluğu'na sicil no ile kayıtlı, İvedik Org. San. Bölg. Mürted Sitesi 736. Sok. No: 8 Yenimahalle/Ankara adresinde faaliyet gösteren davalı Ankara Tohumculuk Ve Ziraat Sanayi Tic.Ltd.Şti. aleyhine mahkememize açılmış bulunan iflas davasında; Davalı şirketin iflası istenilmiş olup, davanın yargılaması günü saat 11:50'ye talik edilmiştir. İlan tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklıların davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek Mahkemeden talebin reddini isteyebilecekleri ilanen tebliğ olunur. Resmi İlanlar Basın ( Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdür Yardımcısı Aydın Özen, Rize-Artvin Havalimanı için 100 milyon ton taş kulanılmasını öngördüklerini bildirdi. RİZE - Özen, eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile AK Parti milletvekilleri Hasan Karal, Nusret Bayraktar ve Osman Aşkın Bak ile Pazar Yeşilköy-Kızkulesi arasında yapılacak havalimanı için sürdürülen sondaj çalışmalarını izledi. Türkiye'nin ve Avrupa'nın deniz dolgusu üzerine inşa edilecek ikinci havalimanının zemini hakkında Jeoloji Mühendisi Orkan Tamer Yarım'dan bilgi alan Özen, burada yaptığı açıklamada, Rize-Artvin Havalimanı'nın teknik çalışmalarına geçen yılın ekim ayında başladıklarını söyledi. Bu çalışmaların tamamen yerli mühendislik imkanlarıyla yürütüldüğünü anlatan Özen, sondaj işlemlerinin yaklaşık bir ay önce başladığını ve bunun üç ayda tamamlanacağını kaydetti. Özen, burada yapılacak yapının kıyı yapıları ve hava meydanları açısından çok önemli olduğuna vurgu yaparak, Rize-Artvin Havalimanının ortalama metre derinlikteki dolguyla yapılmasının planlandığını ifade etti. Derinlik yapısı dikkate alındığında, dünyada bu derinlikte bir yapının olmadığına dikkati çeken Özen, "Hong Kong, Kansai ve açılışı gerçekleşen Ordu-Giresun Havalimanı metre derinliklerinde. Rize-Artvin Havalimanı metre derinlikte kıyıda inşa edilecek ilk yapı olacaktır" Uluslararası Havalimanı niteliğinde 45 metre genişliği 3 bin 200 metre uzunluğunda pisti olan bir havalimanı tasarlandığını vurgulayan Özen, "Kıyı yapısı özelliğinden önem arz eden bir yapı. Bu yıl içerisinde başlamayı tasarlıyoruz. Bakanlığımız ve genel müdürlüğümüz programında en öncelikli projemizdir. Belli bir periyotta ve dengede çalışmalarımızı sürdürüyoruz" diye konuştu. Özen, sondaj çalışmalarının ardından pistin dışındaki yapıların kapsayacağı alanın da netleşeceğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Rize-Artvin Havalimanı pistinin uzunluğu 3 bin 200 metre olacak. Ordu-Giresun Havaalanında yaklaşık 36 milyon ton taş kullandık. Rize-Artvin Havalimanında öngördüğümüz oran yaklaşık 100 milyon ton civarındadır. Ekim ayından bu yana bütün çalışmalarımızı kendi öz laboratuvar imkanlarıyla sürdürüyoruz. Yoksa temelini şu anda atıyor olabilirdik. Buradaki teknik çalışmaların takvimine göre hareket edeceğiz. Üç aylık sondaj çalışmaların ardından aldığımız raporları sabitleyeceğiz. 7 KALEM MUTFAK İÇİN DAYANIKLI MAL VE MALZEME ALIMI ZH.BRL.OK. VE EĞİTİM TÜM. K.LIĞI MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI BAĞLILARI VE MÜSTEŞARLIK 7 KALEM MUTFAK İÇİN DAYANIKLI MAL VE MALZEME ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : ZH.BRL.OKL.VE EGT.TÜM.K.LIGI ETİMESGUT/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : zhbrloklihalekom@kkk.tsk.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 7 KALEM MUTFAK İÇİN DAYANIKLI MAL VE MALZEME ALIMI Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Zh.Brl.Okl.ve Eğt.Tüm.K.lığı Tşn.Tük.-660 Mal Saymanlığı Depolarına (Etimesgut/ ANKARA) c) Teslim tarihi : Sözleşmenin imzalanması herhangi bir sebeple gecikmesi halinde, geçmiş teslimat durumunda kalan teslimatlar (sözleşmenin teslim süresi içerisinde imzalanması durumu dâhil) gün içerisinde defaten teslim edilecektir. Mallar defaten teslim alınacak olup teslim süreleri ve miktarları EK-A çizelgede (Alıma Ait Diğer Bilgiler) belirtilmiştir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Zh.Brl.Okl.ve Eğt.Tüm.K.lığı İhl.Kom.Bşk.lığı Etimesgut/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Resmi İlanlar Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 1 TRY (Türk Lirası) karşılığı Zh.Brl.Okl.ve Eğt.Tüm.K.lığı İhl.Kom.Bşk.lığı Etimesgut/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Zh.Brl.Okl.ve Eğt.Tüm.K.lığı İhl.Kom.Bşk.lığı Etimesgut/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın ( YAZILIM HİZMETİ ALINACAKTIR T.C.POSTA VE TELGRAF TEŞKİLATI A.Ş. SATINALMA DAİRE BAŞKANLIĞI Resmi İlanlar Checkpoint Firewall Güncelleme Lisansları hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat: Ulus - ALTINDAĞ / ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ihale@ptt.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 adet Mevcut Checkpoint Secure Platform Lisans Güncellemesi ve Yedeklilik Lisansı ile Konya FKM için Checkpoint Secure Platform Lisansı Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : PTT A.Ş. Genel Müdürlüğü ile Konya Felaket Kurtarma Merkezi c) Süresi : İşe başlama tarihi , işin bitiş tarihi İhalenin a) Yapılacağı yer : Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Satınalma Daire Başkanlığı Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat: Ulus/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Makine, teçhizat ve diğer ekipmana ait belgeler ve kapasite raporu: İstekliler, üretici firmanın Yetkili İş Ortağı olduğunu, yetki yazısı ile belgeleyecektir Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Güvenlik Duvarı (Firewall) 2-Saldırı Engelleme Sistemi (IPS) 3-Muhtelif güvenlik ürünleri kapsamındaki işler 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Satınalma Daire Başkanlığı Yatırım Malzemeleri Şube Müdürlüğü Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat: Ulus/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. Satınalma Daire Başkanlığı Şehit Teğmen Kalmaz Caddesi No:2 F Blok Kat: Ulus/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın (

8 8 EKONOMİ Türkiye'nin önemli tahıl üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da, hububat üretiminin ortalamanın üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Hububat üretiminde beklenti yüksek Tuzu azaltılan peynirin bozulmasını önleyecek yöntem geliştirildi KAySERİ - orhan CANBULAtEL - Erciyes Üniversitesinde (ERÜ), salamura peynirdeki tuz oranını azaltarak, ürünün dayanım süresini koruyan yeni bir yöntem geliştirildi. Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hasan Cankurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ERÜ Gıda Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Hasan Yetim ve Yıldız Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Sağdıç ile geliştirdikleri yönteme, isimlerinin baş harflerinden oluşan "H2O" adını verdiklerini söyledi. Proje kapsamında peynirde bozulmayı önlemek için kullanılan tuzu, yasal limitlerin de altına indirmeyi başardıklarını ifade eden Cankurt, şöyle devam etti: "Peynir salamura işleminde, bizim geliştirdiğimiz jel tekniğini kullandık. Bu teknikte peynirin içerisinde bekletildiği salamura suyunu kıvam artırıcı jel hale getiriyoruz. Bu sayede az tuz kullanmış olsak bile peynir suyu çekemediği için yumuşayıp bozulmuyor. Normalde az tuz kullanırsanız peynir ortamdaki suyu çeker ve erir. Biz bu çalışmada, salamura suyunu kıvam artırıcılar ekleyerek peynire geçecek suyu bağladık. Bu sayede de peynir erimiyor, lezzeti de güzel. Tuzu azaltıldığı için peynir tadı daha çok algılanıyor." ŞANLIURFA - HALİL FİDAN - Tarım alanı bakımından Konya ve Ankara'dan sonra üçüncü sırada yer alan Şanlıurfa'da, Türkiye'deki mercimeğin yüzde 36'sı, buğdayın yüzde 8'i ve arpanın ise yüzde 11'i üretiliyor. Yaklaşık 6 milyon 393 bin 49 dekar alanda hububat tarımının yapıldığı kentin, sulamaya açılan bölgelerin artmasıyla Türkiye ve Ortadoğu'nun tarım merkezi olması öngörülüyor. Geçen yıl kuraklık nedeniyle sıkıntı yaşayan çiftçiler, bu sene yeterli yağışların ardından bereketli bir sezon geçiriyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Necip KOCAELİ-GEBZE 200 KİŞİLİK (SİTE TİPİ) HUZUREVİ PROJE İŞİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI YAPI İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Kocaeli-Gebze 200 Kişilik (Site Tipi) Huzurevi Proje İşi hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Çetin Emeç Bulvarı No: DİKMEN ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası: c) Elektronik Posta Adresi : projedairesi@yigm.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi: 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı: Mimari ön proje (statik öneri raporu ve kalıp planı +maldne ve elektrik tesisatı öneri raporları, 3 Boyutlu Görseller)+Uygulama projesi+detaylar+ ihale evrakı+orijinal proje ve CD-DVD elde edilmesi ( m2) Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Ankara c) Süresi : İşe başlama tarihinden itibaren 130 (yüzotuz) gündür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Toplantı salonu Çetin Emeç Bulvarı No: 5 Dikmen/ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: a) Yüksek Öğrenim Yurtları b) Yaşlılar Huzurevleri c) Hastaneler d) Oteller(3.4,5 yıldızlı) ve benzeri yapıların projelerinin hazırlanması kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 35 TRY (Türk Lirası) karşılığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Proje Dairesi Başkanlığı İhale Takip Şubesi Çetin Emeç Bulvarı No.5 Dikmen/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü Toplantı salonu Çetin Emeç Bulvarı No.5 Dikmen/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, götürü bedel üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, ihale üzerine bırakılan istekliyle toplam bedel üzerinden götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Resmi İlanlar Basın ( Özgökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hububat üreticisinin bu yıl verimli bir dönem geçirdiğini belirterek, "Bu sene inşallah bundan sonra bir aksilik yaşanmadığı sürece özellikle kuru alanlardaki hububat, ortalama verimin üzerinde olacak. Ciddi verim artışı bekliyoruz" Özgökçe, mayıs ayıyla başlayan hasat döneminin haziran sonuna kadar devam edeceğini söyledi. Çiftçileri zamanlama ve hasat teknikleri konusunda uyaran Özgökçe, "Çiftçilerimizin yoğun emek harcayıp bir yıl boyunca çalıştıktan sonra ürün alınma dönemine gelindi. Ürünün hasat edilme zamanı çok önemli. Bu kapsamda hasat döneminde biçerdöver operatörlerine eğitim verdik. Ürün kaybını önleme noktasında hasadın sabah erken, akşam geç saatlerde yapılmaması önem taşıyor" diye konuştu. Süneyle mücadele için ekip kurduklarını dile getiren Özgökçe, 1 milyon 800 bin dekarda tarama yaptıklarını anlattı. Özgökçe, yağışlar dolayısıyla verimi, ortalamanın üzerinde beklediklerini kaydetti. "ÇİFtÇİ ALtIN yilini yaşiyor" Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Şanlıurfa Şube Başkanı Ali Rıza Öztürkmen de GAP sayesinde Şanlıurfa'da tarım alanında önemli gelişmeler yaşadığını, bu durumun çiftçinin refah düzeyini yükselttiğini belirtti. Geçen dönem ülke genelinde yaşanan kuraklığın çiftçileri olumsuz etkilediğine işaret eden Öztürkmen, bu yıl "mutlu" bir hasat dönemi yaşandığını ifade etti. Türkiye genelinde yüksek rekolte beklendiğinin altını çizen Öztürkmen, "Yağışların bolluğu nedeniyle gerek kuru da gerekse sulu tarımda iyi bir verim bekliyoruz. Rekoltenin yüzde artacağını tahmin ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Şanlıurfa'nın hububat tarımı açısından önemine dikkati çeken Öztürkmen, çiftçilerin adeta "altın yıl" yaşayacağını, bunun da kent ekonomisini canlandıracağını belirtti. Hasat döneminde dikkatsizlik nedeniyle önemli oranda ürünün tarlaya döküldüğünü vurgulayan Öztürkmen, şöyle konuştu: "Üreticilerden en önemli ricamız, yavaş hasat edip makinelerin ayarlarını çok iyi yapmaları. Hasat sınasında yüzde 3-4 arasında hububatta mahsulümüz tarlaya dökülerek atık durumuna geçiyor. Normal koşullar altında 22 milyon ton buğdayı düşünürsek bu, neredeyse bir milyon ton buğdayın tarlaya dökülmesi demek." 2014/14742 ESAS Cankurt, kullandıkları kıvam artırıcıların hayvansal ve bitkisel kaynaklı olduğunu vurgulayarak, sağlığa hiçbir zararının olmadığını kaydetti. Projelerine, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 150 bin lira hibe desteği verildiğini dile getiren Cankurt, patent başvurusunu da yaptıklarını bildirdi. Bakanlığın da peynirde tuz oranının azaltılması için yoğun bir gayreti olduğuna dikkati çeken Cankurt, "Tuzun başta tansiyon olmak üzere birçok zararı var. Bakanlık da son yayımladığı tebliğ ile peynirde tuz oranını azalttı. Ancak üreticiler düşük tuz oranında peyniri muhafaza etmekte zorlandılar. Bizim keşfettiğimiz yöntemde, peynirler az tuza rağmen kalıp halini koruyorlar. Çalışmalarımızda sıfır tuz oranına kadar düştük. Sıfır tuzda da peynirleri korumayı başardık ancak tüketiciler tuzsuz peyniri tadını beğenmiyorlar" diye konuştu. Cankurt, tuzsuz peynirlerin az tuzlu peynire oranla biraz daha az dayandığını ancak tansiyon hastalarının bu peyniri rahatlıkla tüketebileceklerini anlattı. Son yayımlanan, peynirle ilgili tebliğde kuru maddede tuz oranının yüzde 12'den 6,5'a düşürüldüğünü anımsatan Cankurt, "Biz son denemelerde peynirdeki tuz oranını, hem lezzetini korumak hem de ömrünü kısaltmamak için yüzde 5-6 arasında tuttuk. Yine de peynirler oldukça lezzetli" T.C. ANKARA BATI 7. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇİK ARTIRMA İLANI Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 21/04/2015 NOT. TAKDİR EDİLEN DEĞERİN % 20 ORANINDA TEMİNAT BEDELİ ALINACAKTIR. 1. İhale Tarihi : 10/06/2015 günü, saat 14:30-14:35 arası. 2. İhale Tarihi : 26/06/2015 günü, saat 14:30-14:35 arası. İhale Yeri : ASO II.ORGANİZE SANAYİİ BÖLGESİ 2010.CADDE, NO : 18, TEMELLİ/SİNCAN Takdir Edilen No Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şasene ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no ,00 1 Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no Adet % 18 JENARATÖR Genpower 50 Hz. Şase no Resmi İlanlar Basın (

9 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN YUNUS EMRE ve BARIŞÇILIĞI Yediyüz yıldan beri özellikle Anadolu ve Balkanlar Türkiyesinde hemen bütün halkın sevgilisi olmuştur Yunus Emre. Peki kimdir bu Yunus Emre? Bunun cevabını, yüzyıllardır onu sevmiş, hatırasını, deyişlerini nesiller boyu yaşatmış Türk insanının o yarattığı menkabevî hayatında buluyoruz. Hacı Bektaş Veli Velâyetnâmesi'nde anlatılan efsanevî hayatı çok bilinir. Ama her efsanede bir gerçek payı vardır. Yunus Emre nin gerçek hayatını kısaca şöyle anlatmak mümkündür. Yunus Emre, 13. yüzyılın ikinci yansında ve 14, yüzyılın başlarında Ortaanadolu'da yaşamış bir Türkmen dervişi idi. Zamanla şeyhlik derecesine yükselip zaviyeler kurmuştu. Beyazıd Devlet Kütüphanesindeki eski bir mecmuada Yunus'un Hicri 720 tarihinde 82 yaşında iken öldüğü ifade ediliyor. Buna göre, 1240 (veya 1241) yılında doğduğunu, 1321 (veya 1322) yılında öldüğünü kabul edenler çoğunluktadır. Bu tarihler onun hayat hikâyesine uygun düşmektedir ama kesin tarihler olarak bakmamak gerekiyor. Yunus Emre ile ilgili en yaygın olarak anlatılan nakil kısaca şöyle: Sivrihisar'ın kuzeyinde Sarıköy denilen bir köyde yaşadığı, bir yıl büyük bir kıtlık olduğu, Hacı Bektaş Veli'nin yardım ettiğini duyduğu ve hayvanının sırtına alıç yükleyip onun yanına gittiği, buğday istediği, ancak Hacı Bektaş'ın buğday yerine erenler himmetini teklif ettiği, Yunus'un bunu reddettiği, daha sonra pişmanlık duyarak, Hacı Bektaş'dan himmet nefesi istediği, ancak bunun kilidinin artık Taptuk Emre'ye verildiği, Yunus'un Taptuk dergâhında 40 yıl odunculukla hizmet ettiği, perdesinin yırtılarak kilidinin açıldığı ve arifane deyişler söylemeye başladığı anlatılmaktadır. Yunus'un Anadolu'da dokuz-on yerde mezarı bulunuyor. Bunların bazıları makamdır. Makamlar zamanla, içinde o insanın gerçekten gömülü olduğu izlenimi verir. Zaten Yunus'un nerede medfun olduğu önemli değildir. Önemli olan unutulmamış olmasıdır. Ona, kim daha çok sahip çıkıyorsa, kim daha çok onu anıyorsa Yunus Emre onların hemşehrisidir. Yunus Emre'nin şeyhi Tapduk, onun şeyhi Barak Baba, onun da Sarı Saltuk idi. «Risalatun Nushiyye» adlı 573 beyitlik mesnevi tarzında bir eseri ile bir «Divan» ı bulunuyor. Divanin bir yerinde; Yunus oldu ise adım ne acep Okuyalar bu benim Divanımı diyor. Risalatun Nushiyye'nin son bölümlerinde; Tarih dahi yedi yüz yedi idi Yunus canı bu yolda feda idi. deyişinden de bu eserini 1307 yılında yazdığını anlıyoruz. Yunus Emre cahil, okuma-yazma bilmeyen köylü bir şair değildir. Yani ummî değildir. İyi bir öğrenim gördüğü ve medresede okuduğunu şu şiirinden anlıyoruz: Dört kitabın manisi okudum tahsil ettim Ne hacet kim karayı ak üstünde yazarım Mescitte medresede çok ibadet eyledim Işık yakında yanuben ondan hasılı geldim... Yunus Emre birlik ve beraberliğin simgesi olmuştur. Gelin tanış olalım. İşi kolay kılalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz diyerek savaşlara, kırgınlıklara son vermeyi tavsiye eder. Çünkü işi kolay kılmanın yolu tanış olmak ve barış içinde yaşamaktan geçer. Birkez gönül yıktın ise Bu kıldığın namaz değil Yetmiş iki millet dahi Elin yüzün yumaz değil dizeleriyle insanların birbirlerini kırdıkları, kavgalı oldukları takdirde, Tanrıya dahi uzak olacağını söylemektedir. Ko ikiliği gel birliğe yet Bir olan canlar ayrı dölenmez diyen Yunus Emre, farklılaşmayı, kutuplaşmayı kini reddeder. Gerçekten Yunus Emre; büyük bir insanlıksever ve barışçıdır. İnsanların mutluluğunu, birbirlerini sevip saymalarını, hiç bir ayırım yapmaksızın kardeşçe yaşamalarını, bu geçici dünya için kin ve düşmanlık beslememelerini arzu ve telkin etmiş, hayatı boyunca bu yüksek duyguları şiirlerinde dile getirmiştir. SAMDOB Arda Boyları balesini sahneledi SAMSUN - Samsun Devlet Opera ve Balesi (SAMDOB), "Arda Boyları" balesini sanatseverlerle buluşturdu. Trakya yöresine ait çok sevilen türkülerden biri olan Arda Boyları'nın hikayesini ve müziğini modern dansla harmanlayan ve birbirlerine âşık iki genç olan Halime ve Recep'in hikayesini anlatan Arda Boyları balesi, Samsun'da Özgür Adam İnanç''ın reji ve koreografisiyle sahnelendi. Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar, Çalın Davulları, Dere Geliyor Dere gibi sevilen türkülerin çok sesli müzik ile halk müziği senteziyle yorumlandığı Arda Boyları'nın müzik düzenlemesini İsmail Sezen ve Arda Erdem yaptı. Kareografisi ve rejisi Özgür Adam İnanç tarafından gerçekleştirilen eserin, dekor tasarımı Hakkı Kandır, kostüm tasarımı Gülnur Çağlayan, ışık tasarımı ise O. Murat Yılmaz'a ait. Eserde, Ilgaz Erdağ ve Merve Gürer ''Halime'', Erkin İnan, A.Cem Şenoğlu ve Orçun Ünal ''Recep'', Ana Gorgiashvili ve Nazmiye Kıratlı Khozashvili ''Anne'', Orkun Baydoğan ve Y.Emre Örgüt ''İsmail'', Zeynep Bengier ve Arzu Kaya ''Fatma Kadın'', David Khozashvili ve Y.Emre Örgüt ''Ağa'', Damla Oktay ve Özlem Özdemir ''Zehra'', Orkun Baydoğan, Serkan Bucuga ve Yiğit Erhan ''Cemil'' rolleriyle dönüşümlü olarak sahne aldı. 9 Çocukluklarındaki oyunları oynadılar AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, anne ve babalar, çocukluklarında oynadıkları oyunları çocuklarıyla birlikte oynarlarsa hem kendi çocukluklarını yaşayacağını hem de çocuklarını daha iyi anlayacağını söyledi. KAHRAMANMARAŞ - AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, anne ve babalar, çocukluklarında oynadıkları oyunları çocuklarıyla birlikte oynarlarsa hem kendi çocukluklarını yaşayacağını hem de çocuklarını daha iyi anlayacağını söyledi. Ünal, Dulkadiroğlu Belediyesi tarafından Yavuz Selim Mahallesi'nde yaptırılan geleneksel çocuk oyunları parkurunun yer aldığı parkta düzenlenen etkinliğe katıldı. Burada engellilerle bir süre görüşerek onların sıkıntılarını dinleyen Ünal, daha sonra oyun alanına geçti. Geleneksel çocuk oyunlarının önemini anlatan bir konuşma yapan Ünal, anne ve babaların çocukluklarında oynadıkları oyunları çocuklarıyla birlikte oynamaları halinde, hem kendi çocukluklarını yaşayacağını hem de çocuklarını daha iyi anlayacaklarını söyledi. Kendi çocukluğundaki bir oyunu çocuğuyla oynayan bir baba yada annenin hem çocuğuyla daha güçlü bağlar kurma imkanına kavuşacağını hem de çocukluğuna dönerek çocukları daha iyi anlayacağını dile getiren Ünal, şunları kaydetti: "Biz yetişkinler bazen sizi (çocukları) anlamıyoruz. Sizler de bizim sizi anlamadığımızı düşünüyorsunuz. Haklısınız. Çünkü bazen biz size yetişkinmiş gibi bakıyoruz. Halbuki sizler henüz daha büyüme çağında olan fidanlarsınız. Sevgiye, ilgiye, anlayışa, merhamete ihtiyacı olan ve bu merhameti sevgiyi de öncelikle annesinden babasından alması gereken fidanlarsınız. İşte bu parkta çocuklar annelerinden babalarından hak ettikleri ilgiyi, sevgiyi ve anlayışı, birlikte oyun oynayarak iletişim kurmayı daha rahat sağlayacaklar." Çocukların disiplin kazanmaları gerektiğine ilişkin değerlendirmede de bulunan Ünal, disiplinin baskı değil çocuğun kendi karakterine göre kendi sınırlarını inşaa etmesi olduğunu kaydetti. İslam dininin insan hayatını en güzel şekilde Urdu-Türkçe, Türkçe-Urdu sözlük tanıtıldı ANKARA - Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Urdu-Türkçe, Türkçe-Urdu sözlüğün tanıtım toplantısı yapıldı. Sözlük, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Urdu Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi Prof.Dr. Ahmet Bahtiyar Eşref ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Urdu Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Celal Soydan tarafından hazırlandı. Ankara'daki Türk Dil Kurumu Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen tanıtım toplantısı, Pakistan Büyükelçiliği, Türk Dil Kurumu ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi tarafından ortaklaşa organize edildi. Toplantıda davetlilere hitap eden Pakistan'ın Ankara Büyükelçisi Süheyl Mahmud, "Bugün bizim için son derece sevinçli bir gün. Çünkü Pakistan ve Türkiye arasındaki kültürel ilişkileri daha da sağlamlaştırmak için büyük bir adım atıyoruz" Mahmud, Türk Dil Kurumu'nun çalışmalarıyla, Türk ve Urdu dili ve edebiyatlarının yakınlaşmasına değer verdiğini gördüklerini ve bu nedenle şükranlarını kendilerine ilettiklerini söyledi. Sözlüğü hazırlayan iki isimden biri olan Prof.Dr. Celal Soydan, Urdu dilinin Türk kökenli olduğunu ve Türklerden Hint alt kıtasına miras kaldığını hatırlatarak, tarihte Türklerin Hindistan'ı siyasi ve kültürel anlamda etkilediğini vurguladı. Soydan, Urdu dili ve Türkçe arasındaki ortak kelimelerden örnek vererek, "Hindistan ve Pakistanla olan tarihsel ve kültürel bağlarımız incelendiğinde ülkemizde bu dil ve kültürün üzerinde daha çok durulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü köklerimiz ve geleneklerimiz aynı." diye konuştu. Sözlüğü hazırlayan bir diğer isim olan Prof.Dr. Ahmet Bahtiyar Eşref de, "200'den fazla makalem Pakistan, Hindistan, İngiltere ve Türkiye'de dergilerde yayımlandı. 24 kitap yazdım ve düzenledim. Ancak Prof.Dr. Celal Soydan'la hazırladığımız Urdu-Türkçe, Türkçe-Urdu Sözlüğü en büyük eserim olarak nitelendiriyorum" ifadelerini kullandı. Türk Dil Kurumu Başkanı Prof.Dr. Mustafa Kaçalin, sözlüğün Türkiye'deki Urdu Dili ve Edebiyatı eğitimi gören öğrenciler ve bu alanda çalışmalar yürüten araştırmacıların ihtiyacını karşılayacak nitelikte hazırlandığını söyledi. Kaçalin, sözlükte, deyimler, terimler, atasözleri ve birleşik fiil yapıları gibi Urdu diline özgün her türlü söz varlığına yer verildiğini vurguladı. Celal Soydan ve Ahmet Bahtiyar Eşref'in Urduca'ya tercüme ettikleri Atatürk'ün Nutuk adlı eseri de, Atatürk Araştırma Merkezi tarafından 2011 yılında yayımlanmıştı. disiplinize ettiğini anlatan Ünal, "Çocuklar, günde 5 vakit namaz kılmak bir disiplindir. Oruç tutmak bir disiplindir. İbadetler bize hayatımızı disiplinize etmeyi ve düzenlemeyi sağlar. O yüzden disiplin ile cezayı birbirine karıştırmayalım" diye konuştu. Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay ise ilçe içerisinde geleneksel çocuk oyunlarını açacaklarına söz verdiklerini, bu sözü de yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Bu arada Ünal, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek'ten 2 ay içerisinde kendi bölgesinde geleneksel çocuk oyun parkı yapma sözü aldı. Konuşmaların ardından geleneksel oyun parkuruna geçen Ünal, AK Parti İl Başkanı Metin Doğan, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay ile sülenke, halat çekme, kösküç ve çivi oynadıktan sonra, pistte tahta arabaya bindi. MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER AŞKTA BEN YOK, BİZ VARDIR Ben dediğimiz ego bencilliğe, yalnızlığa yol açan bir düşünce Aşkta ıstırabın ve yalnızlığın ne olduğunu insan ancak anlar kalbinin uçurumlarından düşünce Aşkta ben yoktur Aşk dünyadan sonsuzluğa uzanan bir oktur. Aşk varsa gerçekten kalpte, orda olan daima biz dir. Aşk dediğimiz şey silinmeyen, kaybolmayan bir izdir Rabbim bizi var ederken ruhumuzu bile ruh eşimizle beraber halketmiş. Kalbimizi ben diye değil, biz diye yoğurmuş ve aşkı güzelliğin güzelliğinden doğurmuş. İnsan sevdiğine kızabilir mi? Onu, kırmayı, onu üzmeyi hiç düşünebilir mi? Âşık kendini yârda bulduktan sonra yâri için yardan hiç korkar mı? Hele Mevlâ dan sonra en çok sevdiğini bulursa sevdiği için kendinden geçmez mi? Vazgeçebilen âşıktır ve ben i biz de eritip yârin gönlünde kaybolan, sevginin özüne karışabilen aşka yenilmiş, aşkla yenilenmiştir işte Mağlup olmak sevgiliye ve mütemadiyen yenilmek aşka, sevdaya Bu güzelliği yaşabilmek de bir nimet. Ben mağlup oldum aşka artık benim için dünya ve her şey bir başka İçimde başka bir ben varmış; ben o bendeki ben e ulaştım aşkla ve sevgiyle. Yâre vardıktan sonra ben diye bir şey kalmadı bende. Beni arayanlar artık Biz e baksınlar; benimle aşka aksınlar İnsan kendisine susabilir mi? Devamlı sevgiliye susayabilir mi? Hâlim hâl değil ki, susuzluğumu dindirsin dünya Benim gördüğüm gerçeğin içinde gerçek olan bir rüya. Gözlerim benim değil; ellerim benim değil artık Sözlerim hep aşka ve sevdaya... Başkalaştı bendeki ben; ben denilen biz e döndü bir gökkuşağı misali ve renk renk açtı içim Nihayetinde aklaştıkça aklaştı kalbim, sevgiliye bende oldu bendeki ben artık yâr benim sahibim. Nedensiz değil bu hâlim; sebepsiz hiç değil Buldum aradığım mutluluğu ve huzuru Benden sadır olan, benden zuhur eden benim değil artık; ben aidim Rabbimden sonra bana sahip olana Ruhumu, gönlümü aşk ve sevdayla doldurana... Aşkta ben yokmuş; biz varmış anladım Bu idrakten sonra her nefeste sevdiğime bir yağmur misali sevdaya dair sözlerle, hitaplar ve dualarla damladım. Özümü verdim aşka Sözümü, ömrümü feda ettim; kurban oldum sevdanın yoluna Ben biz e ulaştım; bize koştum şükürle; duâlarla Biz de arayın artık beni; çünkü ben, bende değilim Sonsuza dek bendesiyim yârin. GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Hayallerim üşüyor gecem gündüze dönsün, Bana kılavuz olan ukbama giden yönsün. Hüzünleri boşadım; mutlulukla evlendim Mahşere ulaşınca hasret âteşi sönsün.

10 10 35 yaşından sonraki hamileliklerde SAĞLIK down sendromlu bebek riski artıyor Kadınların birçoğu kariyer yaptığı ve iş hayatında aktif rol aldığı için anne olmayı erteliyor. Uzmanlar, özellikle 35 yaşından sonraki hamileliklerde 'down sendromlu' bebek riskinin arttığını belirtiyor. BURSA - Acıbadem Bursa Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Füsun Donat, riskli gebelikte meydana gelebilecek hastalıklar hakkında bilgi verdi. Hamilelikte yüksek tansiyona dikkat çeken Dr. Füsun Donat, ilaçlarla yüksek tansiyonun kontrol altına alınması gerektiğini kaydetti. Diyabet konusunda ise gebeliğe bağlı şekerin oluşup oluşmamasına yönelik tetkiklerin 24 ile 26. haftada yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Donat, şu bilgileri verdi: 24. haftadan önce ortaya çıkan şeker, genellikle gebeliğe bağlı değildir. Bu durum daha önceden tespit edilmemiş bir diyabet KONYA - Konya'da talasemi hastası küçük Zeliha'ya ilik nakli için verici çıkmayınca ailesi çareyi genetik açıdan uyumlu kardeş dünyaya getirmekte buldu. Zeliha, annesinin tüp bebek yöntemiyle hamile kaldığı genetiği uyumlu ve hastalık taşımayan ikiz kardeşlerinden yapılacak ilik nakliyle sağlığına kavuşacak. Rukiye (30) ve Durdu Mehmet Şarlı (41) çiftinin yaşamı, ikinci kızları Zeliha'ya (6) henüz yaşına girmeden "talasemi major" teşhisi konulmasıyla alt üst oldu. Hastalığın ağır seyreden tür olması nedeniyle zor günler geçiren Zeliha'nın ağır kansızlık sonucu yaşamını yitirmemesi için önlem alındı. Tedavisi Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde süren Zeliha'ya, her ay düzenli kan nakli yapılmaya başlandı. İlik nakli yapılması gereken Zeliha'ya ailesi ve yakınlarından uygun Küçük Zeliha'yı genetiği ayıklanmış ikiz kardeşleri kurtaracak verici çıkmayınca aile doktorların tavsiyesi üzerine "donör kardeş" dünyaya getirmeye karar verdi. Toplanan yardımlar ve "gün parası" ile anne Rukiye Şarlı'nın Zeliha ile genetik açıdan uyumlu ve hastalık taşımayan kardeş dünyaya getirmesi için tüp bebek tedavisi uygulandı. Anne Şarlı, iki ay önce 5. denemede genetiği ayıklanmış ikiz bebeklere hamile kaldı. Aile, bebeklerinin sağlıklı şekilde dünyaya geleceği ve Zeliha'nın sağlığına kavuşacağı günü sabırsızlıkla bekliyor. Anne Rukiye Şarlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir yaşından itibaren her ay düzenli kan nakli yapılan kızının çok zor günler geçirdiğini söyledi. İlik nakli yapılmasının şart olduğunu öğrendiklerinde "iliği nereden bulacağız" diye günlerce ağladıklarını anlatan Şarlı, tüp bebek tedavisi yaptırmaya karar verdiklerinde para engeliyle karşılaştıklarını anlattı. Sağlanan yardımlarla tüp bebek merkezine başvurduklarını kaydeden Şarlı, "İkiz bebeklere hamile kaldığımı öğrendiğimizde çok sevindik. Stresimiz biraz azaldı. Çok sıkıntılar yaşadık. En son tedavi masrafını komşularımızla başlattığımız gün parasıyla topladığım bin lirayla denkleştirdik. Herkes çok destek oldu" diye konuştu. Şarlı, hamileliğine en çok Zeliha'nın sevindiğini belirterek, duygularını şu sözlerle aktardı: "Kızım sürekli 'anne bebeklere dikkat et' diyor. Bir şey taşırken, 'aman anne dikkat et, karnına vurma, orada bebek var' diyerek dikkatli olmam konusunda sürekli beni uyarıyor. Kızım kan nakli yapılmasını hiç istemiyor. Damarları çok ince olduğu için canı çok yanıyor. Sürekli o ağlıyor, biz ağlıyoruz. Zeliha, 'anne bebekler beni kurtaracak, bir daha kan almayacağım değil mi?' diyor. Her şeyin farkında olan kızımın, yaşıtları gibi sağlığına kavuşacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz." Merkezin kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Ali Sami Gürbüz, talasemi majör teşhisi konulan Zeliha'ya düzenli kan verilmesi gerektiğini, tedavisinin ise kemik iliği nakliyle mümkün olduğunu söyledi. Gözlerinin önünde eriyen Zeliha'ya uygun verici bulunması için anneye tüp bebek tedavisi uygulandığını anlatan Gürbüz, "Zeliha'daki problemi tespit edip genetik olarak uyumlu, kemik iliği toplanabilecek kardeş planladık. Elde ettiğimiz 15 embriyodan biyopsiler alındı, üçünün Zeliha'ya genetik olarak uyumlu ve hastalık taşımadığı tespit edildi. Bunlardan ikisini anneye naklettik, diğerini dondurduk. Anne ikizlere gebe kaldı. Gebelik şimdilik sorunsuz sürüyor" bilgisini aktardı. Kanseri hastanın bağışıklık sistemi yenecek İZMİR - Uzmanlara göre kanserle hastanın güçlendirilen bağışıklık sisteminin mücadele etmesini sağlayan "immünoterapi"den, kemoterapi ve radyoterapi gibi mevcut tedavi yöntemlerine oranla daha yüz güldürücü sonuçlar alınmaya başlandı. Türkiye İmmün-Onkoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu, "immünoterapi"nin kemoterapiden daha etkili ve uygulamasının kolay olduğunu, son derece sevindirici gelişmeler içerdiğini bildirdi. Ege Üniversitesi (EÜ) Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'de her yıl düzenlenen onkoloji toplantısında kanser tedavisindeki yeni çalışmaların değerlendirildiğini belirtti. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinin kanser tedavisinde yetersiz kalması üzerine bu yıl toplantıda onkologların daha çok "immünoterapi" üzerinde durduğunu kaydeden Uslu, geleneksel yöntemlerin yan etkilerinin fazla olduğunu, özellikle saç dökülmesi, bulantı, kusma, ağız yaraları, kabızlık gibi şikayetlere yol açtığını anımsattı. Hastaların ve hekimlerin daha gelişmiş tedavi yöntemleri aradığını ancak çalışmaların büyük araştırma ve bütçeler gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Uslu, cerrahi, kemoterapi ve radyoterapiye ek olarak son yıllarda hedefe yönelik ilaçların ve immünoterapinin önem kazandığını ifade etti. İmmünoterapinin kanseri değil, hastanın vücudunu hedef aldığını, bağışıklık sistemini tümöre karşı uyardığını ve yok etmesini sağladığını anlatan Uslu, "Çok sofistike, teknolojik, ayrıntılı ilaçlar gündeme geldi. Klinik araştırmalar yapıldı hastalar üzerinde. Özellikle ileri evrelerde kemoterapi, radyoterapi ve hedefleyici tedavilerden çok daha başarılı olabildiği kanıtlandı" diye konuştu. İmmünoterapi ile tedavinin hastanın ömrünü uzattığını bildiren Prof. Dr. Uslu, yöntemin Türkiye'de de son 1 yıldır uygulandığını belirtti. Türkiye'de kullanılan immünoterapi ilaçlarının "malign melonom" adı verilen ileri evre deri kanserine yönelik olduğunu dile getiren Rüçhan Uslu, "Akciğer kanserinde de yakın zamanda kullanılacak ve ikinci bir ilaç daha ülkemize gelecek. Malign melonom ve akciğer kanserinde artık ruhsatlandırma aşaması tamamlanıyor" ifadesini kullandı. Baş, boyun kanserleri, beyin tümörleri, karaciğer, böbrek, mesane ve kalın bağırsak kanserlerine yönelik immünoterapi tedavisi için de ilaç ruhsat başvuruları yapıldığını belirten Prof. Dr. Uslu, "Bu konuda son derece olumlu, mutlu ve sevinçliyiz. Bu tedaviler kemoterapiden daha etkili, uygulaması kolay ve bizim için son derece sevindirici gelişmeler içeriyor" Prof. Dr. Uslu, 1970'lerde ileri evre kanser hastanın 3-6 ay yaşayabildiğini, cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi ile bu sürenin 2 yıla çıktığını, hedefleyici tedaviler ile ömrün 3-4 sene uzayabildiğini, son olarak da immünoterapi ile hastaların 5-10 yıl fazla yaşayabileceğini bildirdi. Bir ilacın ruhsat alabilmesi için uzun süreli klinik çalışmalar gerektiğini belirten Rüçhan Uslu, Ege Üniversitesi'nde 400 kanser hastasının katılımıyla 110 klinik çalışma yaptıklarını, son olarak immünoterapi konusunda 10'a yakın immünoterapi konulu klinik çalışma sürdürdüklerini söyledi. Klinik çalışmaların 3-4 yıl sürdüğünü, henüz kesin sonuca ulaşmadıklarını dile getiren Uslu, "Yan etkilerin olmadığını ya da tolere edilebilir düzeyde olduğunu görüyoruz. Beklentilerimiz yüksek, kesin sonuç verebilmek önemli" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Uslu, immünoterapi ilaçlarının damar yoluyla belirli aralıklarla yapıldığını da sözlerine ekledi. hastalığı varlığına bağlıdır. Gebeliğe bağlı şeker genellikle 24. haftadan sonra meydana gelir ve gebelik sonrasında geçer. Doğumdan sonra diyeti bırakabiliriz. Gebelikle ortaya çıkan diyabet, diyetle çözümlenebilir. Ancak nadir durumlarda insülün gibi ek yöntemlere başvurulabilir. Diyabetik anne adaylarının çocuklarında özellikle kalple ilgili doğumsal anomali görülme riski vardır. Bu nedenle bu hastalara gebelik takipleri süresince diğerlerinden farklı olarak 24. hafta civarında fetal Eko ile bebeğin kalbinin detaylı incelemesi yapılır. Diyabetik hastalarda ayrıca böbrek fonksiyonları takip edilmeli, diabetik retinopati açısından göz muayenesi yapılmalıdır. Bunun dışında diyabetik anne adaylarında gebelik süresince kan şekerleri regüle edildiği takdirde risk minimale indirgenir. Ülkemizde oldukça sık görülen problemlerden bir tanesinin tiroid bezinin az çalışması olduğunu vurgulayan Donat, bu durumda tiroid hormonu takviyesiyle tedavi sağlandığını kaydetti. Romatizmal yumuşak doku hastalıklarının alevlenme döneminde kortizon kullanılması uyarısında bulunan Donat, Benzer şekilde gebeliğin migren veya astım üzerindeki etkisini öngörmek mümkün değil. Ancak yine bu durumların semptomatik hale gelmesi durumunda gebelikte ilaçlarla müdahale ile ANKARA - Meme kanseri taramasında kullanılan yöntemlerin değerlendirildiği Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansının (IARC) toplantısında, mamografinin hasta üzerindeki riskinin avantajlarıyla kıyaslandığında önemsiz olduğu ve göz ardı edilebileceği konusunda görüş birliğine varıldı. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, meme kanseri taramasında kullanılan yöntemlerin avantaj ve dezavantajları, Fransa'da 16 ülkeden 29 bilim adamının katılımıyla düzenlenen IARC'nin toplantısında masaya yatırıldı. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanlığının da üyesi olduğu Ajansın toplantısında, meme kanseri taramasında "mamografi", "kendi kendine muayene", "doktor muayenesi" ve "yeni çıkan cihazlar" değerlendirildi. IARC Direktörü Dr. Christopher Wild, 2002 yılında hazırlanan ve toplantı sonrasında güncellenecek meme kanseri taramalarıyla ilgili rehberde bilimsel kanıtların güncel ve kapsamlı olarak değerlendirildiğini belirtti. IARC Rehberlerinden Sorumlu Bilim hastanın rahat ettirilmesi esastır. diye konuştu. Kadınların birçoğunun kariyer yaptığı ve iş hayatında aktif rol aldığı için anne olmayı ertelediğini ifade eden Donat, şu uyarıyı yaptı: İlk çocuğun ve ikinci çocuğun doğumu sırasında anne yaşı 30 u hatta 35 i geçiyor. Özellikle 35 yaşından sonra bebekte 'down sendromu' riskinin artışı nedeniyle anne yaşı önem taşıyor. İkili, üçlü, dörtlü gibi genetik tarama testlerinin yanı sıra ekstra tetkikler yaparak doğacak çocukta genetik bir problem var mı yok mu tespit edebiliyoruz. (CHA) Üstün yeteneklilere ayrıcalıklı davranmayın ANKARA - Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Teknokent Okulları Müdürü Tünay Özçelik, üstün zekalılara ayrıcalıklı davranılmaması gerektiğini belirterek, "Her ne kadar akranlarından farklı gelişim seyri izleseler de onlar da birer çocuktur, önemli olan tek özellikleri, 'üstün yetenek'leriymiş gibi davranılmamalıdır" Üstün Yeteneklilik Eğitim Uzmanı da olan Özçelik, üstün yetenekli çocukların gelişimlerinin akranlarından farklı olduğunu, buna hem ebeveynlerin hem de eğitimcilerin dikkat etmesi gerektiğini belirtti. Üstün yetenekli bireylerin zihinsel gelişimlerinin, sosyal-duygusal gelişimleri ya da fiziksel gelişimleri ile aynı hızda olmayabileceğine dikkati çeken Özçelik, bu nedenle ortaya çıkan handikapların göz önünde bulundurularak hareket edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Sorgulama, ilişkilendirme, benzer ilişkileri saptama, transfer edebilme özelliklerinin bulunduğunu dile getiren Özçelik, bu özelliklerin yaşıt çocuklarda da olabildiğini, her davranışın 'merak' ve 'üstün yetenek' belirtisi gibi algılanmaması gerektiğini ifade etti. Özçelik, üstün yeteneklilere ayrıcalıklı davranılmamasına vurgu yaparak, merak ettikleri konularda önlerine hazır cevaplar sunmak yerine araştırmaya ve kendi başlarına öğrenmeye sevk edilmesinin faydalı olacağını dile getirdi. Üstün yeteneğin fark edildikten ve tanılandıktan sonra ailelerin çocuklarını yalnızca "üstün yetenek"leri ile tanımlamaması gerektiğine işaret eden Özçelik, şöyle konuştu: "Her ne kadar akranlarından farklı gelişim seyri izleseler de onlar da birer çocuktur, önemli olan tek özellikleri 'üstün yetenekleri' imiş gibi davranılmamalıdır. Tanılama genelde telaffuz edilmemeli, hatta 'üstün', 'üstün zeka', 'üstün yetenek' gibi kavramlar, bu bireylerin yanında kullanılmamalı, çocuklara olağan dışı sorumluluklar yüklenmemeli, sıra dışı yetenekler atfedilmemelidir. Tanımlama telafuz edilmemelidir çünkü çocuklar yalnızca 'üstün yetenekleri' ile tanımlandığında, başka özellikleri yokmuşçasına muamele ile karşı karşıya kaldıklarında, her şeyi yapabileceklerine inanmakta, öğrenmeye yönelik motivasyonları da kırılmaktadır. Üstün yetenekli çocuklarda çok gözlemlenen mükemmeliyetçi, hata yapmaya toleransı olmayan kişilik özellikleri sizin çocuğunuzda da varsa, bu özellik pekiştirilmemelidir. Çocuğa, herkesin hata yapabileceği, hatalar yapmanın normal bir şey olduğu hissettirilmeli, hatalardan yeni öğrenmeler gerçekleşeceği anlatılmalıdır." Türkiye'deki üstün yetenekli bireylerin tanılanması için sistemli bir tarama yapılmadığına dikkati çeken Özçelik, bir çocuğun üstün yetenekliliğinin tespiti ailenin, öğretmenin gözlemleri ve yönlendirmesiyle yapıldığını söyledi. Zeka ve yetenek testlerinin üstün yetenekli bireylerin tanılanması açısından oldukça önemli olduğunu dile getiren Özçelik, "Üstün yetenekliliklerin dünya nüfusunda oranı yüzde 2, yüzde 3-7 veya yüzde 10 olarak değişiyor. Ülkemizdeki oranın da yüzde 7-10 arasında değiştiği düşünülüyor" Özçelik, üstün yetenekli çocukların ailelerinin gerek akademik anlamda gerekse sosyal ilişkilerde beklentilerini yüksek tutmaması, çocuk olduklarının unutulmayıp, omuzlarına gereğinden fazla yük yüklenmemesi gerektiğini kaydetti. Üstün yeteneklilerin okula başladıklarında zihinsel anlamda akranlarından önde oldukları için sıkılabildiğini, yavaşlayabildiğini, hızları kesildiğinde öğrenme isteklerini kaybedebildiğini anlatan Özçelik, şunları kaydetti: "Bu nedenle, aileler, çocuklarının özellikleri hakkında hem öğretmenleri hem de okul idaresini geniş çaplı bilgilendirmelidir. Öğretmenler ise öğretimde farklılaştırma ya da programda farklılaştırmalar yaparak öğrencilerinin öğrenme hızlarının önüne geçmemelidir. Okulda, üstün yetenekli bireylere, hızlı öğrenen çocuklar oldukları için yavaş öğrenen çocuklarla grup haline getirilip özel öğretmenlik yaptırılmamalıdır." Mamografinin riski kurtardığı hayatlara bakıldığında önemsiz Adamı Dr. Lauby Secretan da mamografi ile taramanın yarar ve zararları dikkatli düşünüldüğünde yaş arasında net fayda sağladığını, ölüm riskinde gözlenen düşüşün, mamografinin istenmeyen etkilerine kıyasla üstün geldiğini ifade etti. Toplantıya ilişkin hazırlanan raporda, mamografi ile meme kanseri taramasının ölümleri yüzde 40 azalttığı kaydedilerek, "Son yıllarda mamografi kullanımı ile karşılaşılan gereksiz teşhisler (overdiagnosis) ve radyasyona bağlı gelişebilecek kanserler önemli tartışmalara sebep olmuşsa da bahsedilen riskler mamografi ile kurtarılan hayatlarla kıyaslandığında önemsizdir ve göz ardı edilmelidir" ifadesine yer verildi. Sağlık personelinin muayenesi ile daha küçük boyutta ve erken evrede tümör tespiti sağlanabileceği ancak bu yöntemin meme kanserinden ölümleri azalttığına dair veri bulunmadığı belirtildi. Toplantıya katılan 29 bilim adamının tüm bilimsel çalışmaları inceleyerek yaptığı değerlendirme, dünyanın en prestijli dergilerinden "The New England Journal of Medicine"da (NEJM) yayınlanacak.

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA AFAD dünyaya afet yönetimini öğretiyor Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay, Güney Amerika, Dominik Cumhuriyeti, Pakistan, Afganistan ve Türk cumhuriyetlerine uzanacak kadar çok geniş bir coğrafyada eğitim verdiklerini belirterek, "Hatta bugün eğitimin ötesinde bir talep var. Kurduğumuz Afet Yönetim Sisteminin ihracına ilişkin çok ciddi bir talep var" Yayla suya kavuşunca şükür yemeği verdiler ANTALYA - Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Karagöl Yaylası'nın yıllar sonra su sorunu çözüme kavuşunca "şükür" yemeği verildi. Yaylada yaşayanların daveti üzerine yemeğe katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, burada yaptığı konuşmada, Karagöl Yaylası'nın su sorununu çözeceğine ilişkin yerel seçimden önce söz verdiğini, yoğun bir çalışmanın ardından buradaki vatandaşları suya kavuşturduklarını belirtti ERZURUM - Oktay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, afete hazırlık ve müdahale anlamında AFAD'ın, dünyada da öncü olduğunu söyledi. Afet sırasında ve sonrasında yapılacaklar konusunda hazırlıklı olduklarını belirten Oktay, "Yapısal anlamda da hazır olmak zorundayız. Türkiye'de şu anda bu çalışmayı başlattık. Son 1-1,5 yıldır çok yoğun çalışmalarımız var. Riskin yönetimi diye ifade ettiğimiz, riskin azaltılması diye ifade ettiğimiz bir çalışma bu. Altyapı ve üstyapı anlamında afete hazır hale gelmemizin önemli olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Gerek konutlarımızı gerek iş yerlerimizi her türlü kamu binamızı ve sosyal donatılarımızı afete hazır hale getirmek zorundayız" diye konuştu. Oktay, afete hazırlık konusunda zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu ifade ederek, son iki yıldır çok yoğun eğitim faaliyeti yürüttüklerini hatırlattı. AFAD'ın yurt içinde her duruma hazır olduğunu her an gösterdiğini dile getiren Oktay, şunları kaydetti: "Uluslararası alanda da hazır olduğumuza şahidiz. Herhangi bir yerde bir problem olduğu zaman, sadece komşularımızdaki olan problemden de bahsetmiyorum. 2 milyona yakın Suriyeli'yi misafir ediyoruz. Ama diğer tarafta bir Filipinler'de, bir Nepal'de olduğu zaman da anında oradayız. Hem de herkesten önce oradayız insani yardım anlamında. Belki bütün dünyanın uzak kaldığı alanlarda hiçbir çıkar beklemeden, hiçbir karşılık beklemeden Türkiye olarak orada sıkıntıda olan insanların yardımına koşuyoruz BUL- MACA Soldan sağa: 1. Kesimevi, mezbaha. Çocuk sahibi olmuş kadın. 2. Balık avlamakta ya da odun taşımakta kullanılan büyük kayık. İridyumun simgesi. 3. Alın yazısı, yazgı, kader. 4. Pantolon yapılan bir tür pamuklu kumaş. Muğla ilinin bir ilçesi. 5. Kiloamperin simgesi. İnam, vedia. 6. Rütbesiz asker. Açgözlülük, hırs. 7. El, yüz yıkamaya yarayan yer. Eski bir devlet. 8. Küçük torba. Bir sayı. 9. Uzaklık anlatır. Ahenk. Arapçada su. 10. Evin bir bölümü. Gök, gökyüzü. 11. Peru nun plaka işareti. Şeref, haysiyet. Tavlada bir sayı. 12. Metal olmayan elementler. Bir halk sazı. 13. Kızartılmış ekmeği et suyuyla haşlayarak yapılan yemek. Bir sinir hastalığı, tutarak, yilbik. 14. Mukavele, sözleşme. İlbay. 15. Rusçada evet. Tropikal bölgelerde yetişen bir ağaç türü. 16. Döşem. 17. Aynı biçimde, sürekli olarak. 18. Yanağın alt kısmı. Yemek işi. 19. Yağı alınmış sütten yapılan peynir. Dolaylı anlatma. 20. Mesafe. derebeylik Japonya sında paryalar kastı. Köpek. Yukarıdan aşağıya: 1. Bir masal dağı. Saçı dökülmüş olan kimse. Güzel kokulu, uzunca bir kavun türü. Yunan alfabesinde bir harf. 2. İlgi. Bilimsel niteliğinde olan. Boya inceltici sıvı. 3. Kuzey Atlantik Paktı Örgütünün kısaltması. Havva nın Batı dillerindeki adı. Bir meyve. Astarla kumaş arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez. 4. Japonların güneş tanrısı. Kulak iltihabı. Keçinin erkeğine verilen ad. 5. Akciğerleri dinlerken hekimin duyduğu patolojik ses. Demeç. Korkunç, çok iri ve güçlü masal yaratığı. Kuzu sesi. 6. Bir parçanın sevimli ve cana yakın çalınacağını belirten müzik terimi. Yol, yöntem, metot. Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey. 7. Avrupa da bir başkent. Omurgayı oluşturan kemiklerden her biri. Nazi Hücum Kıtasının kısaltması. Sahip, ıs, malik. 8. Öğe, unsur. Akdeniz anemisi. 9. Nikelin simgesi. Cüretkâr. Bağırsakları tutan karın iç zarı. Tembih sözü. 10. Doğu Anadolu da bir ırmak. Çok kıvrak bir Küba dansı. Otomobil sözcüğünün kısaltması. Binek hayvanı. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu Tabii bu güçlü bir siyasi iradeyi gerektiriyor, güçlü bir ekonomik istikrarı gerektiriyor. Türkiye'de bu istikrarın olması önemli. Biz de bu aldığımız güçle gerek yurt içinde gerekse uluslararası boyutta faaliyetlerimizi yerine getiriyoruz. Milletten aldığımız güçle bu hizmeti yerine getiriyoruz." Oktay, AFAD'ın dünyada uzman kuruluşlar arasında olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Güney Amerika, Dominik Cumhuriyeti, Pakistan, Afganistan ve Türk cumhuriyetlerine uzanacak kadar çok geniş bir coğrafyada eğitim veriyoruz. Hatta bugün eğitimin ötesinde bir talep var. Kurduğumuz Afet Yönetim Sisteminin ihracına ilişkin çok ciddi bir talep var. AFAD olarak Avrupa Birliği'nin ilgili kurumuna da üye olmuş durumdayız. Bizim üye olmamızla alakalı Avrupa Birliği tarafından son 2-2,5 yıldır çok yoğun bir talep vardı. Biz gerekli şartların yerine getirilmesini bekliyorduk, aksi takdirde üye olmayacağımızı ifade etmiştik. AFAD'ın aslında uluslararası boyutta kapasite ve kabiliyet olarak da hazır olduğu ve diğer gelişmiş ülkelerin afet yönetim sistemlerine de nasıl katkı vereceğinin en büyük göstergesi." Suyun insanoğlu için önemli bir ihtiyaç olduğuna işaret eden Türel, Karagöl halkının yaşadığını sorunu çözüme ulaştırmak için milletvekilliği döneminden itibaren çalışmalara başladığını, sonunda da neticelendirdiğini anlattı. Karagöl'e suyu getirenin vatandaşlar olduğunu dile getiren Türel, "Karagöl'e suyu ne Hüsamettin Çetinkaya ne Menderes Türel getirmiştir. Karagöl'e suyu getiren sizlersiniz, vatandaşlarımızdır. Sizler bizi desteklemeseydiniz, Kumluca Belediyesinde Hüsamettin başkanı seçmeseydiniz, büyükşehirde bize hizmet imkanı vermeseydiniz bu hizmetler senelerdir kaldığı gibi yine kalırdı" Bugüne kadar yapamayacağı hiçbir çalışmanın sözünü vermediğini vurgulayan Türel, söz verdiği her icraatı da yerine getirdiğini söyledi. Elinde projesi olmayanların büyükşehir belediyesinin yaptığı projeleri, hizmetleri itibarsızlaştırmaya çalıştığını öne süren Türel, küçümsenmeyecek kadar önemli çalışmalar yaptıklarını kaydetti. "Bir muhalefet partisinin adayı, aslında benim çırağım olur ama siyaseti iyi öğretememişim kendisine. Keşke siyasette de staj yapsaydı yanımda, böyle yanlışlar yapmazdı" diyen Türel, şöyle konuştu: "Çıkmış bizim yaptığımız projelerin, hizmetlerin hep asfalt, beton projeleri olduğunu, insan odaklı olmadığını söylüyor. Onlar Karagöl'ün yolunu falan bilmezler ama inşallah bir gün birisi öğretirse gelsinler, Karagöl'de yaptığımız proje nasıl insan odaklı proje, görsünler. Bizim yaptığımız asfaltlar, köprülü kavşaklar insan odaklı değilmiş. O kavşaklardan o insanlar geçmiyor mu? Onun üstünden geçiyorken kendini insan olarak görmüyorsa bunu söyleyene benim söyleyecek bir şeyim yok." ÇÖZÜMÜ BUGÜN 13. SAYFADA 11 TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com ATATÜRK DÜŞMANLIĞININ BİR YÖNÜ Hemen söyleyelim: Bugün emperyalist Batı tarafından körüklenen ve yaygınlaştırılmak istenen Atatürk düşmanlığının arkasında, Türk ü Türk e tasfiye ettirme projesi vardır. Emperyalist Batı, Birinci Dünya Savaşı ve hemen akabinde 1918 Mondros Mütarekesi yle birlikte Türk milletini Anadolu dan atmak veya tamamen yok etmek için bütün gücüyle üzerimize çullandı. Ancak büyük Türk hakanı Atatürk ün öncülük etmesi, Allah ın yardımı ve Türk milletinin mukadderatına sahip çıkıp ölüm kalım savaşı vermesi sonucu, Haçlılar emellerine ulaşamadılar. O destansı büyük Millî Mücadelemiz sonucunda da Atatürk, tam bağımsız ve bağlantısız millî bir Türk devleti kurdu. Emperyalist Batıyı en çok kudurtan da bu topraklarda bağımsız millî bir Türk devletinin kurulmuş olmasıydı. Emperyalist Batı, savaşla elde edemediği sonuca propaganda yoluyla, fitne fesat yayarak, Türk ü Türklüğe ve Atatürk e düşman yaparak ulaşmaya çalışıyor. Bütün politikalarını Türk milletini kamplara ayırarak, Türk millet birliğini etnik kökenlerine ayrıştırıp bölerek, milletimizi birbirine düşürüp güçten düşürme, millî kimliğimizi yok ederek bizi kimliksiz, kozmopolit bir kalabalığa dönüştürme ve böylece kolayca köleleştirme üzerine kurmuşlar. Özellikle Müslümanlık hassasiyeti yüksek ve dindar diyebileceğimiz Türk milletinin bazı kesimlerini değişik yollardan kandırarak Atatürk düşmanı yapmaya çalıştılar. Emperyalist Batı, ya bizzat kurdurduğu ya da değişik yollardan desteklediği bir takım İslamcı görünümlü oluşumlara Atatürk ün dinsiz olduğu, Deccal olduğu, Süfyan olduğu yolunda propagandalar yaptırttılar. Maalesef bugün de bu kandırılmış kitleler, Müslümanlık adına bütün siyasetlerini Atatürk düşmanlığı üzerinde yoğunlaştırdılar. Atatürk düşmanlığının temelinde ayrıca kendisini Türk kabul etmeyen ve hissetmeyenlerin Türk düşmanlığı yatmaktadır. Özellikle Atatürk sonrası süreçte, Kürt ırkçılığı ve etnik bölücülük yapan, ülkemizde ikinci bir millet yaratmaya çalışan bir takım siyaset esnafı, Müslüman Türk ü Atatürk e düşman; ama öbür taraftan Avrupa ya, Amerika ya, İsrail e, Ermenistan a dost hâline getirmeye çalıştı. Bir kısım saf Müslüman Türk ahali, kendisine kültürünü, dinini, dilini özgürce yaşayabileceği bir vatan hediye etmiş olan Atatürk üne ve Türklüğüne düşman yapılmış; ama öbür taraftan kendisini yok etme emelinden vazgeçmemiş olan Haçlı ruhlu Hristiyan Avrupa Birliği ne ve Amerika ya tapar hâle getirilmiştir. Diğer yandan Atatürkçü görünen, gerçekte ise Atatürk ü kullanmaya çalışan bazı dinsizler, zaman zaman Atatürk ü din düşmanı; hatta Müslüman düşmanı göstererek Atatürk üzerinden Müslüman düşmanlığı yapmışlardır. Böylece bir taraftan emperyalist Batı politikacıları ve onların yerli işbirlikçisi olan kesimler, bir taraftan PKK yörüngesindeki Kürt ırkçıları, bir taraftan dinsizler, Atatürk ün din düşmanı olduğu yolunda olmadık iftiralar atarak bir kısım saf Müslüman Türk ahaliyi Atatürk düşmanı yapmışlardır. Buradan hareketle yine bu bazı dindarlara Türklüğünü unutturmak istemişler, Türküm deme, ırkçı olursun! diye kandırmışlar, ama öbür taraftan mesela Kürtçülüğü bir hak olarak savunur hâle getirmişlerdir. Bu mankurtlaşmış arkadaşlara bir metin aktaracağım. Aşağıda verdiğim metin, Mehmet Serhan Tayşi nin hatıraları arasında yer almaktadır. Bunu da Mehmet Serhan Tayşi, Atatürk ün özel koruma polisi olan babasından dinlemiştir. Bu hatıra, Atatürk ün din düşmanı olmadığını; tam tersine İslam a önem verdiğini göstermektedir. Metin şöyle: Sende Temel Yok ki Bina Olsun! Atatürk, bir yaz günü Polonezköy'e gitmek istemiş. İstanbul içinde, özellikle Boğaz'daki köylerde, zaman zaman gidip din lendiği oluyormuş. Tabii bunlar sazlı-sözlü, içkili-mezeli dinlenmelermiş. Dostlarla beraber gidilen, eğlencelerin sabaha kadar sürdüğü... (DEVAM EDECEK) Denizlerdeki istilacı balıkların avlanarak azaltılması hedefleniyor MUĞLA - Muğla'da, Gökova Körfezi'nde bulunan istilacı tür balıkların popülasyonunun azaltılabilmesi için bu türlerin tüketiminin artırılması hedefleniyor. Ula ilçesinde, Akyaka Su Ürünleri Kooperatifi önünde, Gökova Körfezi'nde bulunan istilacı türlerin tanıtımı amacıyla Akdeniz Koruma Derneği ile Akyaka Su Ürünleri Kooperatifince "Yeni tatlar yeni balıklar Akyaka'da" ismiyle etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlik öncesi uzmanlarca katılımcılara istilacı balık türleri hakkında bilgi verilerek, bu türlerin temizlenmesi, pişirilmesi ve tariflerinin yer aldığı broşürler dağıtıldı. Daha sonra Gökova Körfezi'nde balıkçılar tarafından avlanan yaklaşık 100 kilogram istilacı tür balık pişirilerek, katılımcılara ikram edildi. Akdeniz Koruma Derneği Başkanı Zafer Kızılkaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, istilacı türlerin bazılarının lezzetli olduğunu, ekonomik açıdan da iyi getiri sağlayabileceğini dile getirdi. Akdeniz'de son yıllarda sayıları hızla artan göçmen türlerin, ekosisteme kısa sürede adapte olarak yerli türler üzerinde baskı kurduklarını anlatan Kızılkaya, "Son aylarda Gökova Körfezi'nde balıkçılarımızın yakaladığı balıklar içerisinde Akdeniz kökenli olmayan, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'ndan gelen türler artmaya başladı. Bunların bazıları tanınmasına rağmen bazıları hiç bilinmiyor. Özellikle kılkuyruk mercan, lokum balığı gibi balıklar çok bilinmiyor" İsmi bilinmeyen türlere talep de olmadığına işaret eden Kızılkaya, bu nedenle bu tür balıkları tanıtmak için pişirerek insanların damak zevkine sunduklarını söyledi. Balıkların pişirme yöntemleri ile ilgili çok sayıda tarif de hazırladıklarına dikkati çeken Kızılkaya, etkinliğin istilacı tür balıkların tanınması ve tüketilmesi, dolayısıyla fiyatının artmasının amaçlandığını ifade etti. İstilacı türlerin ekosisteme etkileri bulunduğunu vurgulayan Kızılkaya, şöyle konuştu: "Bu balıklar yerli balıkların yiyeceklerini tüketiyor. Özellikle sokkan balıkları, denizdeki algleri tamamen tüketerek kayaların üzerini çıplak hale getiriyor. Dolayısıyla ekosistemin bir numaralı halkasını yok ediyorlar. İnsanlar bu türleri tüketmeye başlarsa hem talep artacak hem de daha fazla istilacı balık çekeceğimiz için ekosistemde iyileşme meydana gelecek. Yani bu türlerin popülasyonunun azaltılmasının en önemli yolu tüketilmesi. Bu balıkları tanıtarak insanların keşfetmesini sağlamaya çalışıyoruz."

12 12 haber Erdoğan: Güven işareti İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oyunu İstanbul'un Üsküdar ilçesinde kullandı. Oyunu kullandıktan sonra sandık görevlileriyle tekrar tokalaşan, bazılarıyla da fotoğraf çektiren Erdoğan, burada bulunan bir çocuğu da sevdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, oyunu kullanırken hayırlı olmasını diledi. Erdoğan'a okul çıkışında da sevgi gösterisinde bulunan vatandaşlar, "Başkan buraya" tezahüratında bulundu. Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan da sabah saatlerinde aynı okul ve sandıkta oyunu kullandı. Oy verme işleminin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Erdoğan, seçimlerin ülke ve millet için hayırlı olmasını dileyerek, "Gerçekten uzun, yoğun bir maraton gerçekleştirdi tüm siyasi partiler. Tabii Türkiye alışılmışın üstünde bir süreci yaşıyor. O da vaktinde, erken seçim olmaksızın yapılan bu seçimlerle bir istikrar, güven işareti veriyor. Bu istikrar ve güvenin ülkemiz için çok büyük kazanımlara vesile olacağına inanıyorum" Erdoğan, katılımın yüksek olduğu bir seçim yaşandığını dile getirerek, şunları kaydetti: "Ülkemizin değişik yerlerinden aldığımız haberlerde de bu var. Bu da güçlü bir demokrasi için önemli bir işaret. Bu güçlü demokrasinin, bu akşam inşallah milletimizin iradesiyle tahakkuk etmesi geleceğe yönelik güvenimizi daha da artıracaktır. Ben milletimize teşekkür ediyorum. Herhangi bir sıkıntı olmadan bu işin atlatılması da inanıyorum ki yine demokrasinin istikrarı bakımından çok önemli olacak. Tüm bu sandıklarda görev ifa eden arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yüksek Seçim Kurulu'nun değerli üyelerine teşekkür ediyorum ve milletçe aydınlık yarınları beraber kucaklayalım." Başbakan Ahmet Davutoğlu: Karar günü KONYA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bugün ülkenin kaderini belirleyecek bir karar günü. Böyle bir günde herkesin kendi özgür iradesiyle Türkiye'nin geleceğiyle ilgili kanaatini beyan etmesi, oyunu kullanması bir vatandaşlık görevi" Davutoğlu, Şükrü Doruk Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde oyunu kullandıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin "Başbakan olarak ilk defa oy kullandığını" belirterek görüşlerini sorması üzerine Davutoğlu, "Her şeyden önce bu seçimlerin ülkemiz, halkımız, çevre gönül coğrafyamız, bütün insanlık için hayırlı olmasını diliyorum. Bu sefer başbakanlık gibi ağır bir sorumluluk içinde oyumuzu kullandık" karşılığını verdi. Seçim kampanyası sürecinde olgunluk içinde davranan tüm vatandaşlara teşekkür eden Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Bugün ülkenin kaderini belirleyecek bir karar günü. Böyle bir günde herkesin kendi özgür iradesiyle Türkiye'nin geleceğiyle ilgili kanaatini beyan etmesi, oyunu kullanması bir vatandaşlık görevi. Bu vatandaşlık görevini yapan tüm vatandaşlarımıza teşekkürü bir borç biliyorum. İradeleri ne yönde olursa olsun, bu irade herkes tarafından başımızın üzerinde görülmesi gereken bir iradedir. ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eşitsiz şartlarda bir seçim gerçekleştirdik. Her şeye rağmen seçim maratonu güzeldi. Halkın ilgisi güzeldi. Sandığa gidip oyunu kullanan bütün yurttaşlarıma en içten teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum" Kılıçdaroğlu, 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için oyunu 14.00'te Çukurambar Arjantin İlkokulu'nda kullandı. Okula girişinde çevredekilerce "Başbakan Kemal" ve "Halkın umudu Kılıçdaroğlu" sloganları ve alkışlarla karşılanan Kılıçdaroğlu, oyunu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile okulun 4134 numaralı sandığında verdi. Kılıçdaroğlu, oy kullandıktan sonra basın mensuplarına seçimle ilgili değerlendirmede bulundu. Eşitsiz şartlarda bir seçim gerçekleştirdiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Her şeye rağmen seçim maratonu güzeldi. Halkın ilgisi güzeldi. Sandığa gidip oyunu kullanan bütün yurttaşlarıma en içten teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Onlar Barış, güven, huzur içinde inşallah sandıklara Türkiye'nin her yerinde gidiliyor. Şu ana kadar da hamdolsun olumsuz bir gelişme olmadı. Ümit ederiz ve bütün vatandaşlarıma da bu yönde tavsiyede bulunmak istiyorum. Selamlaşarak, farklı kanaatlerde bile olduklarını bilseler dahi birbirlerine tebessüm ederek, güler yüz göstererek herkes kendi kanaatini beyan etsin, oylarıyla bunu göstersin. Hiçbir yerde sertlik, herhangi bir şekilde olumsuzluk yaşanmasın bütün temennimiz budur. Demokrasi Türkiye'de kökleşmiş, yerleşmiştir. Sandık güvenliği konusunda 1947'den bu yana hiçbir tereddüt yaşanmamıştır, 1950'den bu yana özellikle. Şimdi de inşallah bütün hem sandık güvenliği hem de milli iradenin tecellisi bakımından güzel bir demokrasi şöleni halinde bugünü tamamlayacağımızı ümit ediyorum. Hayırlı olmasını diliyorum." Başbakan Davutoğlu, doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm yurtta güzel bir heyecanın olduğunu belirterek, "Bu heyecan inşallah akşamleyin hayırlı bir neticeyle sonuçlanır. Hepimizin temennisi, düşüncesi budur. Başbakan olarak da bugün bu oyu kullanırken bütün ülkenin sorumluluğunu hissetmek bakımından da bütün partilerimizin, siyasilerimizin hep aynı çağrılarla basiret, feraset, hoşgörü çağrısıyla güzel bir seçim süreci yaşayacağımıza inanıyorum" ifadesini kullandı. Kemal Kılıçdaroğlu: İlgi güzeldi aynı zamanda demokrasinin bekçisidirler. Hepsini yürekten kucaklıyorum" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, seçimlerin demokrasinin gelişmesi, özgürlükler ve refahın hakça tabana yayılması için vesile olmasını umduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sandığa gidişimizin temel nedenlerinden birisi de budur. Birinci sınıf demokrasiyi bu ülkeye getirmek, aç ve açıkta kimseyi bırakmamak. Bunun mücadelesi yapıldı. Eşitsiz koşullarda bir seçimin gerçekleştirildiğini de zaten ifade ettim. Bunu da zaten bütün Türkiye, bütün dünya biliyor. Bütün bunlara karşın biz sorumluluğumuzun bilincinde olarak, çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. Seçim herkese ve hepimize hayırlı, uğurlu olsun diyorum." "Seçimle ilgili sıkıntılı olay olup olmadığı" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, seçimin iyi bir ortamda gittiğini, Diyarbakır'da HDP mitinginde yaşanan patlamanın çok üzücü olduğunu ancak yine de toplumun sağduyusuna güvendiğini belirtti. DEMİRTAŞ tan Anayasa vurgusu İSTANBUL- HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekili genel seçimi için oyunu Sultanbeyli Mevlana Ortaokulu'nda kullandı. Demirtaş, görevlilerin nüfus cüzdanını kontrol etmesinin ardından "1114" numaralı sandıkta oy verdi. Bu arada okulun önünde toplanan bazı partililer, Demirtaş lehine sloganlar atarak alkış tuttu. Demirtaş, oy verdikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, seçimin hayırlı olmasını dileyerek, zorlu, zahmetli, sıkıntılı bir seçim kampanyasını tamamladıklarını söyledi. Türkiye'nin tüm illerinde sandık başında olunacağını hatırlatan Demirtaş, "Herkes vicdani kanaatince, özgürce, iradesi çerçevesinde oylarını sandığa atacak. Bütün dileğimiz, temennimiz odur ki inşallah akşam sandıklar açıldığında Türkiye'nin iç barışına, özgürlüğüne, demokrasisine katkı sunacak bir sonuç çıkacaktır" Seçim kampanyasının adil bir yarış çerçevesinde geçmediğini savunan Demirtaş, demokratik bir seçim gerçekleşmediğini, tüm haksızlıklara, adaletsizliklere rağmen Türkiye'de umudu, barış sevdasını, kardeşlik duygularını büyütmeye çalıştıklarını öne sürdü. "Her şeyden önce daha sandıklar açılmadan, bunu başardığımıza ve kazandığımıza inanıyorum" diyen Demirtaş, seçim sonuçlarının çoğulcu demokrasiye katkı sunmasını temenni etti. Bahçeli: Hayırlı olsun ANKARA- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oyunu Çankaya Anıttepe Ortaokulu nda kullandı. Bahçeli, nüfus cüzdanını görevlilerin kontrol etmesinin ardından 1311 numaralı sandıkta oyunu kullandı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği oy kullanma işleminin ardından çıkışta gazetecilere açıklama yapan Bahçeli, "Seçimlerimizin seçime katılan 20 siyasi partimize, onların değerli adaylarına ve 165 bağımsız adayımıza hayırlı uğurlu olmasını Cenab-ı Allah tan niyaz ediyorum. Seçimlerin milletimiz için hayırlı sonuçlar vereceğine inanıyorum" HDP mitingindeki PATLAMANIN zanlısı yakalandı KONYA- Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şükrü Doruk Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinde oyunu kullandıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, HDP'nin Diyarbakır mitingindeki patlamaya ilişkin yeni gelişmeler ile HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan kendisine dönüş olup olmadığını sorması üzerine Davutoğlu, şu karşılığı verdi: "Öyle anlar vardır ki bütün ihtilaflar unutulur. Öyle anlar vardır ki insanların iç dünyası harekete geçer ve sadece insani yönüyle konuşurlar. Yani siyasi, entelektüel veya herhangi bir başka boyutta değil. Bizim milletimiz bu tür durumlarla karşı karşıya kalındığında her şeyden önce insani boyutu öne çıkarmayı prensip olarak benimsemiştir. Haberi alır almaz, aldığım anda miting meydanına çıkıyordum, en şiddetli şekilde kınadık ve tam bir dayanışma ifade ettik. Daha sonra da Sayın Demirtaş ile orada bulunması hasebiyle de hem geçmiş olsun dileklerimizi iletmek hem de dayanışmamızı göstermek için ben de aradım ama herhalde çok meşguldüler ki dönüş olmadı. Türkiye'de ve bu topraklarda, coğrafyada zor günlerde nasıl davranacağını herkesin biliyor olması lazım. Biz görevimizi yaptık. Bu insani görev. Başbakan olarak da görevim, Türkiye'de seçim süreci yürürken hangi partiyle ilgili olursa olsun yapılabilecek herhangi bir saldırı, herhangi bir olumsuzluğun tedbirini almaktır."

13 dış dünya 13 ABD'de islamofobiyle Nefret Avcıları mücadele edecek ABD'de giderek artan Müslüman karşıtlığıyla mücadele etmek için "Nefret Avcıları" (Hate busters) adı altında bir araya gelen gönüllü Müslümanlar, üzerilerinde ayet ve hadis örneklerinin yer aldığı kamyonetleriyle ABD sokaklarında insanlara İslam'ın sevgi ve barış dini olduğunu anlatmak için çabalıyor. BALTIMORE - ABD'de İslam karşıtlığı 11 Eylül saldırılarının ardından giderek artış gösterirken, özellikle son yıllarda bazı eyaletlerde camilerin kundaklanması ve Müslümanlara yönelik fiili saldırılar ülkedeki Müslümanları tedirgin ediyor. Müslümanlara ait sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra kendi çabalarıyla bir araya gelen bazı Müslümanlar da İslam'ın ve Müslümanlığın doğru anlatılması, İslamiyet'in barış dini olduğunu anlatabilmek için gayretler sarf ediyor. New York'ta, ünlü "Hayalet Avcıları" filminden etkilenerek "Nefret Avcıları" adıyla bir araya gelen farklı mesleklerden bir grup islamofobiyle mücadele eden bu gruplardan sadece biri. New York Şehri Müslüman Merkezi altında faaliyet gösteren, aralarında doktor, hemşire, mühendislerin de bulunduğu şu anda 20 kişiden oluşan "Nefret Avcıları" grubu, yaklaşık bir ay önce faaliyetlerine başladı. Bağışlarla çalışmalarını sürdüren grubun islamofobiyle mücadelede en etkili silahları ise üzerinde İslam'ın doğru karakterini yansıtan ayet ve hadis örneklerinin bulunduğu kamyonetleri. Bugüne kadar daha çok New York'un en bilindik sokaklarında dolaştırılan kamyonetler, geçtiğimiz günlerde Maryland eyaletinin Baltimore şehrindeydi. Baltimore sokaklarında dolaşırken AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Nefret Avcıları Sözcüsü Karim Hassan, Amerika'da birçok insanın İslam hakkında yanlış fikre sahip olması nedeniyle böyle bir fikri hayata geçirdiklerini söyledi. Ülkede son araştırmalara göre Müslüman karşıtlığına harcanan paranın 112 milyon doları bulduğuna ve İslam'ı kötülemek ve karalamak için organize olmuş insanların varlığına dikkati çeken Hassan, "Biz de Nefret Avcıları fikriyle ortaya çıktık ve amacımız nefreti sevgiyle kırmak. Buna başlarken son dönemde Dallas'ta karikatür yarışmasının düzenlendiği konferansta olanlar, Kuzey Carolina'da 3 Müslüman gencin katledilmesi gibi vakalar bizi tetikledi. Çünkü Müslüman olmayan insanlar gerçekten medyada ne duyduklarını dikkate alıyor ve İslam'ı o gördükleri şekilde kabul ediyorlar. Biz de medyadan gördüklerinin, duyduklarının İslam olmadığını anlatamaya çabalıyoruz" diye konuştu. Hassan, Müslüman olmayanların hedef kitleleri olduğunu belirterek, "Medyadaki FoxNews'in de aralarında bulunduğu bazı kanallara ve medya organlarına bakarsanız, Müslümanlar terörist ve İslam, şiddeti öğütlüyor, nefreti körüklüyor. Biz de bunların hiçbirinin gerçek olmadığını, aksine İslam dininin sevgi, barış dini, erkeğe, kadına saygı gösteren bir inanç olduğunu dile getiriyoruz" ifadesini kullandı. Kamyonetlerini o gün bulundukları şehirde günde 10 saat kentin en bilindik noktalarında dolaştırdıklarını, halka iletişime geçerek, araçlarında yer alan ayet ve hadisleri okumalarını istediklerini anlatan Hassan, daha sonra da İslam dinine, Hz. Muhammed'e katılıp katılmadıklarını sorduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu ana kadar çok olumlu tepkiler alıyoruz. Aracımızda yazılanları okutup da fikirlerini sorduğumuzda onlardan 'Peygamberinize katılıyoruz' yanıtı almak bizi mutlu ediyor. Dolayısıyla kamyonetlerimizi dolaştırmak istediğimiz şehir sayısını ülkedeki 25 kente Erbil-Bağdat arasında maaş polemiği ERBİL - Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanlığı, Irak Başbakanı Haydar el-ibadi'nin "Kürt bölgesinin memur maaşları ve bütçeyi gönderdiklerine" ilişkin açıklamalarına cevap verdi. IKBY hükümetinin resmi sitesinde yayımlanan açıklamada, Irak Başbakanı İbadi, 29 Mayıs 2015'te devlet kanalı Irakiye TV'de yaptığı konuşmada, Kürt bölgesinin bütçesi ve memur maaşlarıyla ilgili verdiği bilgilerin yanıltıcı olduğu belirtildi. Açıklamada, "İbadi'nin sözleri üzerine Kürdistan Başbakanlığı olarak bu açıklamayı yapma gereği duyduk" denildi. "Sayın İbadi, 2014 Kasım ayından itibaren Kürdistan bölgesinin memur maaşlarını gönderdiklerini söylüyor" denilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Bu iddiaya göre Irak hükümeti memur maaşlarını vermiş ancak Kürdistan yönetimi bunu kendilerine ödememiş. Herkes çok iyi biliyor ki, Kürdistan'daki memurların bir aylık maaşı yaklaşık 850 milyar dinardır (650 milyon dolar). Ancak Irak hükümetinin gönderdiği miktar hiçbir zaman memur maaşlarının yarısını bile karşılayamamıştır." Irak hükümetinin 2014'ün kasım ve aralık aylarında bir milyar dolar ödeme yaptığı hatırlatılarak kararlaştırılan miktarın ekim, kasım ve aralık için 500'er milyon dolar olduğu kaydedildi. 2015'in Ocak ayında da sadece 200 milyon, şubatta 380 milyon, martta 400 milyon ve nisanda ise 380 milyon dolar gönderildiği aktarılarak, bu miktarın da yüzde 10'un da kesildiği vurgulandı. Irak merkezi hükümetinin, Erbil- Bağdat arasında varılan petrol sevkiyatı anlaşmasının gereklerini yerine getirmediğinin vurgulandığı açıklamada, şunlara dikkat çekildi: "Nisan ve mayıs aylarında bütçe ve maaşları eksiksiz gönderme sözü verildi. Karşılığında da Kürdistan hükümeti, belirlenen miktardaki petrolü Ceyhan Limanı'na sevk edecek ve SOMO şirketine teslim edecekti. Irak Petrol Bakanlığının yayınladığı resmi açıklamada, Kürdistan bölgesinin belirlenen petrol miktarını gönderdiği belirtiliyor. Ancak Irak hükümeti, maaş ve bütçeyi göndermeyerek anlaşmaya bağlı kalmamıştır. Irak hükümeti, Kürdistan bölgesine bütçe hakkı olarak 1 milyar dolar göndermesi gerekiyordu. Ancak bunu yapmadı." İbadi'nin, bölgesinin karşı karşıya bulunduğu ekonomik krizden ve sığınmacıların yol aştığı ağır yükten bahsetmediğine dikkat çekilerek "Terör saldırıları nedeniyle 1 milyon 500 binden fazla insan Kürdistan bölgesine sığındı. Sayın İbadi buna hiç değinmiyor. Bunların yanı sıra 2005 yılından bu yana Peşmergeye Irak Savunma Bütçesi'nden yapılması gereken yüzde 17'lik pay verilmemiştir. Irak Savunma Bütçesi de Maliye Bakanlığı'nın verdiği resmi rakamlara göre net olarak 12 milyar 300 milyon dolardır" değerlendirmesinde yapıldı. Açıklamanın sonunda ise şu ifadelere yer verildi: "Kürdistan hükümeti olarak her şeye rağmen diyalog ve müzakere yoluyla sorunların çözülmesi taraftarıdır. Irak 2015 bütçe yasası çerçevesinde görüşmeler devam etmelidir." Erbil-Bağdat arasındaki maaş polemiği karşılıklı açıklamalarla bir süredir devam ediyor. Bağdat, Kürt bölgesindeki memurların maaşlarını gönderdiğini savunurken, Erbil yönetimi her seferinde aksi yönden açıklamalar yapıyor. Irak Başbakanı İbadi, devletin resmi televizyon kanalına verdiği söyleşide, "Kürdistan bölgesinin memur maaşları ve bütçesi gönderiliyor" demişti. yükseltmek istiyoruz. New York ile başladık, Baltimore ile devam ediyoruz ve ilerleyen günlerde Miami, Dallas, Los Angeles, başkent Washington'da da tur atmak istiyoruz." Kamyonetlerdeki en çok dikkat çeken hadislerden biri, "Sizin hayırlı olanınız kadınlarına iyi davranandır." Bu hadisi seçerken Müslümanların kadınlara kötü davrandıklarına yönelik propagandanın etkisine vurgu yapan Hassan, "Ancak bu Hz. Muhammed'in söylediği bir söz ve biz de onun bu sözüyle İslamiyet'in kadınları nasıl gördüğünü, onlara iyi davrandıklarını yansıtmak istiyoruz. Sadece kadınlara iyi davranılması değil, aynı zamanda İslam'ın güzel bir ahlak, karakter ve davranışı temel edindiğini de anlatmak için çabalıyoruz" Araçlarda etnik kimliğe saygı duyulması mesajları da veriliyor. İslam'ın farklı birçok ırktan insanı bünyesinde barındırdığını hatırlatan Hassan, "Hz. Muhammed Veda Hutbesi'nde buyurduğu gibi 'Arab'ın başka ırka, başka ırkın da Arab'a, beyazın siyaha, siyahın da beyaza üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır'. Dolayısıyla Peygamberimizin bu sözüyle biz de herkese İslam dininin evrensel bir din olduğunu ifade etmek istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu. ABD, Cameron u da dinlemiş LONDRA - ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) eski çalışanı Edward Snowden, ABD'nin İngiltere Başbakanı David Cameron'ı da dinlediğini ileri sürdü. Uluslararası Af Örgütü'nün Londra'da düzenlediği etkinliğe Rusya'dan video konferansla bağlanan Snowden, NSA'nın gözetim programı kapsamında birçok kişinin iletişim bilgilerini topladığını ve İngiltere Başbakanı Cameron'ın da bu kişiler arasında bulunduğunu söyledi. ABD'nin Cameron'ı dinleyip dinlemediği sorusu üzerine Snowden, Amerikalı Kongre üyesi Bernie Sanders'in geçen yıl NSA direktörüne kendilerinin dinlenip dinlenmediğini sorduğunu, direktörün ise herkesi dinledikleri ve izledikleri yanıtını verdiğini kaydetti. Snowden, "Dolayısıyla evet. David Cameron da herkes gibi NSA'nın veri tabanında bulunuyor" İngiltere'yi NSA'nın oluşturduğu izleme ağında aktif olmakla eleştiren Snowden, İngiliz halkının gizlilik hakkının ihlal edildiğini savundu. Snowden, İngiliz hükümetine bağlı Dijital İletişim ve İstihbarat Kurumu'nun (GCHQ) da NSA ile işbirliği içerisinde olduğunu iddia etti. Saakaşvili, Gürcistan siyasetine dönmeyi umuyor TİFLİS - Rusya ile Gürcistan arasında 2008 yılında çıkan savaşta Gürcistan Cumhurbaşkanı olan Mihail Saakaşvili, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun kararıyla Odessa Valisi olarak atanmasının ardından, "Gürcü halkı ne zaman bana ihtiyaç duyarsa anında orada olacağım" Saakaşvili, Gürcistan'da yayın yapan "Rustavi2" televizyonuna verdiği demeçte, Gürcistan hükümetini eleştirdi ve ülke siyasetinde tekrar söz sahibi olacağının sinyalini verdi. "Gürcistan ve Ukrayna'nın selameti için sonuna kadar mücadele edeceğim" diyen Saakaşvili, halkını yüzüstü bırakmayacağını söyledi. Eski partisi Ulusal Birlik Hareketi'nin mevcut hükümete en iyi alternatifi oluşturduğunu ifade eden Saakaşvili, Gürcistan'ın siyasi yöneliminin anlaşılmaz bir hale geldiğini öne sürdü. Saakaşvili, Gürcistan'da 2012'de düzenlenen seçimlerde hükümeti kuran, 2013'te siyasetten çekilen ve ülke siyasetinde etkili olmaya devam ettiği belirtilen iş adamı Bidzina İvanişvili'nin "Putin'in adamı" olduğunu iddia etti. Eski Gürcistan Cumhurbaşkanı, İvanişvili'nin Gürcistan'ın Putin'in isteklerine göre yönetilmesi için 2012'de siyasete atıldığını savundu. Gürcistan'daki ekonomik durumun son yıllarda kötüye gittiğini savunan Saakaşvili, bu konuda İvanişvili ve yakınlarını suçladı. Saakaşvili, İvanişvili'den hesap sorulması gerektiğini savunarak "İvanişvili, bu sürede milyarlarca dolarlık mülkiyete sahip oldu. Ukrayna'da öğrendiğim şey, kaçırılmış paralarının geriye alınmasıdır. Burada, kaçan oligarklardan parayı nasıl geri aldıklarını gördüm" ifadesini kullandı. Gürcistan ekonomisinin son yıllarda gerilediğini ve şirketlerin zarar gördüğünü anlatan Saakaşvili, "Sadece İvanişvili'nin sahip olduğu bankanın geliri arttı" diye konuştu. Saakaşvili, Gürcistan ekonomisinin kurtulması için mümkün olan yabancı yatırımın ülkeye çekilmesi ve başlamış büyük projelerin kısa sürede bitirilmesi gerektiğini vurguladı. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ Geçen hafta Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko tarafından Odessa Valisi olarak atanan Saakaşvili, Odessa'nın "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in planının bir parçası olarak gördüğü zor bir bölge" olduğuna dikkati çekerek "Ben, Ukrayna Başbakan Yardımcılığı görevini kabul etmedim. Yolsuzlukla mücadeleyle ilgili işleri de reddettim. Ancak Odessa Valiliğini kabul ettim. Odessa inanılmaz potansiyeli olan canlı bir bölgedir. Bölgede 5 büyük liman ve 19 şehir var" Ukrayna kanunlarına göre, Gürcistan vatandaşlığı alınmadığı sürece iki yıl çifte vatandaş kalabileceğini belirten Saakaşvili, Gürcistan Cumhurbaşkanı'nın vatandaşlığını geri alması halinde halkın bu vatandaşlığı kendisine geri vereceğini savundu. Saakaşvili, "Aleyhimdeki soruşturmalar da düşecek. Bana göre bu 2 yıl Gürcistan'da durumun değiştirilmesi için yeterlidir. Gürcü halkı ne zaman bana ihtiyaç duyarsa anında orada olacağım" ifadesini kullandı. Gürcistan'ın eski Cumhurbaşkanı Saakaşvili, Sovyetler Birliği'ni yeniden kurmakla suçladığı Rusya'ya karşı mücadele ettiğini savunuyor ve bu tutumu özellikle Tiflis yönetimi tarafından dikkatle izleniyor. Gürcistan'da Saakaşvili hakkında zimmete para geçirme ve görevi suistimal suçlamalarıyla açılmış davalar sürüyor. Tiflis Genel Savcılığı, biri geçen yılın başında, diğeri Ocak 2015'te olmak üzere Saakaşvili'nin Gürcistan'a iade edilmesi konusunda iki kez Ukrayna'ya talepte bulundu

14 14 TURİZM Erzurum'un saklı güzelliği "Narman Peribacaları" Turizmde Rusya pazarında daralma var ISSN ANTALYA - Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Rusya pazarındaki daralma devam ederse yılın tamamında 1 milyona yakın Rus turistin eksileceğini bildirdi. Hacısüleyman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015 turizm sezonuyla ilgili kaygıların devam ettiğini, özellikle Antalya'nın ana pazarı konumundaki Rusya Federasyonu'nda yılın ilk 4 ayında meydana gelen azalmanın tahminlerinden bile fazla olduğunu söyledi. Ocak ayından mayısın ortasına kadar Antalya'ya geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 200 bin kadar az turist geldiğini belirten Hacısüleyman, "Bizim tahminimiz yılın tamamında yüzde 30, yani 1 milyon kişiye yakın Rus turistin eksilmesi yönünde" "Ekonomik krizle boğuşan Rusya halkında kemer sıkma psikolojisinin devam ettiğini", bunun da oldukça kuvvetli bir psikoloji olduğunu ifade eden Hacısüleyman, "Rusya'daki tüketicilerde gelir düzeylerindeki azalmalara karşı harcamalarını kısma yönünde kuvvetli bir reaksiyon var. Öte yandan Avrupa pazarında bazı ülkelerde de eksilmeler bulunuyor" diye konuştu. Hacısüleyman, sektörün olumsuz etkilenmemesi için seçim döneminde siyasilerin söylemlerinde çok dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayarak, "Artık kendi içimizde yaşayan bir ülke değiliz. Bütün Avrupa bizi izliyor. Hangi parti ne söylüyor, neden söylüyor, niyet ne gibi bir takım güvensizlik duyguları oluyor. İmaja çok dikkat etmemiz gereken bir sürece girdik" ifadelerini kullandı. Otelcilik sektöründe dolulukların azalması yüzünden istihdamda da yüzde 7-8 azalma olduğunu kaydeden AKTOB Başkanı Hacısüleyman, oranın daha fazla yükselmesini istemediklerini bildirdi. Hacısüleyman, sezon kötü giderse otellerde sezonu erken bitirme gibi davranış biçimlerinin görülebileceğini ifade ederek, "Diyelim ki bir tesis 15 kasımda kapanıyor belki bu yıl bunu 31 Ekim'e çekebilir. 31 Ekim'de kapatan otel de yeterli misafir bulamazsa 15 Ekim'de kapatabilir. Böyle birtakım davranış zincirleri gelişebilir, fakat inşallah böyle bir şey olmaz" diye konuştu. Pozitif yönde bir değişme imkanının da her zaman olabileceğini kaydeden Hacısüleyman, haziran ayının kendilerine en doğru göstergeyi vereceğini bildirdi. Turizmin ekonomik bir sektör olduğunu ve şu anda turizm ekonomisinin iyi gitmediğini ifade eden Hacısüleyman, "Yaz aylarında kayıp devam ederse ülkemizin gelir kaybı bu sektörde yüzde 30 olur diye düşünmek lazım, yılın tamamı için" GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim Matbaacılık Yayıncılık Bil. Med. Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına Ahmet Serkan Küçük Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Yeni Batı Mah Sok. No: 12 Batıkent - Yenimahalle / ANKARA Tel: Fax: Yıl: 45 Sayı: Haziran 2015 Pazartesi Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Mardan Palace'ın satılmasından vazgeçildi ERZURUM - UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından 2012 yılında Dünya Geçici Miras Listesi'ne alınan Narman Peribacaları, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ülkenin önemli turizm bölgelerinden Kapadokya'ya benzerliğiyle dikkati çeken ve "Kırmızı Periler" diye de adlandırılan Narman Peribacaları, görünümüyle görsel bir şölen sunuyor. Kırmızı peribacaları, Narman Belediyesi, Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) ile diğer ilgililerin tanıtım amaçlı yürüttüğü çalışmalar sayesinde her geçen gün daha fazla yerli ve yabancı turistin uğrak yeri haline geldi. Narman Belediye Başkanı Yücel Ahmet İşleyen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, barındırdığı doğal güzellikle buranın önemli bir turistik merkez olduğunu ve vatandaşların ilgisinin günden güne arttığını belirtti. Bölgenin benzerinin ABD'nin Arizona Eyaleti'nde olduğunu ve büyük bir turizm potansiyeline sahip olduğunu anlatan İşleyen, "En önemlisi de dünya miraslar listesinin 27'nci sırasında UNESCO'nun kabul ettiği bir bölgedir" Doğayı koruma mecburiyetinde olduklarını ve bu nedenle peribacalarıyla ilgili şu anda herhangi bir çalışma yapmadıklarını anlatan İşleyen, Avrupa Birliği'ne sundukları birçok proje olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "UNESCO ve İstanbul Teknik Üniversitesi'ndeki (İTÜ) bir heyetin çalışmaları neticesinde bir yapılaşma olmayacak şekilde projelendirmeler yapılıyor. Burası 62 kilometrekare alan ve 3 ayrı vadiden oluşuyor. Bu alanın dışında günübirlik tesis kurma planlarımız var. Burasıyla ilgili ciddi, ANTALYA - Rus işadamı Telman İsmailov tarafından 2009 yılında yaptırılan ve Antalya'nın en pahalı otelleri arasında yer alan Mardan Palace'ın, Antalya 4. İcra Müdürlüğü'ndeki satış işleminde yeni bir gelişme yaşandı. Aksu ilçesinde Kundu turizm bölgesinde yer alan otel binası 650 milyon lira, içindeki villalar için ise 69 milyon 750 bin lira muhammen bedelle icradan satışa çıkarılan Mardan Palace'ın satılmasından vazgeçildi. Antalya 4. İcra Müdürlüğü tarafından saat 14.00'te yapılacak icradan satış, alacak vekilinin son andaki talebi üzerine düşürüldü. Otel sahibi İsmailov'un alacaklı bankaya borcu ödeme taahhüdünde bulunması nedeniyle ihalenin iptal edildiği belirtildi. Rus iş adamı İsmailov tarafından yaptırılan ve 2009 yılında hizmete giren Mardan Palace'ın açılışına Seal, Tom Jones, Monica Belluci, Richard Gere, Mariah Carey ve Sharon Stone gibi Hollywood yıldızları katılmıştı. profesyonel ve uluslararası boyutta çalışmalarımız sürüyor. Özellikle buranın tanıtımı bizim için önemli ve bu kapsamda çalışmalarımız oldu. Bölgeye gelen turistlerin ağırlanması hususunda neler yapacağımızın projesi, tasarısı var ama onay bekliyoruz." Hizmetiçi eğitim semineri için Osmaniye'den Erzurum'a geldiğini anlatan Hüseyin Köksal da peribacalarının sadece Ürgüp Göreme'de olduğunu düşündüğünü, Erzurum'da da böyle bir güzelliğin bulunduğunu duyduğunda çok şaşırdığını söyledi. Narman peribacalarının ''harika'' bir manzaraya sahip olduğunu ve çok beğendiğini anlatan Köksal, "Burayı bütün Türkiye'nin bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir şeyin burada olduğu bilmek hem sevindirici hem de şaşırtıcı. Herkesin burayı görmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 Trabzonspor'un en istikrarlısı Medjani TRABZON - Spor Toto Süper Lig'de sezonunu 57 puanla 5'inci sırada tamamlayan Trabzonspor'da, sezonun en istikrarlısı Cezayirli oyuncu Carl Medjani oldu. Fransa'nın Monaco Kulübü'nden ayrılarak bonservis bedeli ödenmeden bordomavili takıma sezon başında getirilen Medjani, 30 maçta 2 bin 632 dakikayla en fazla süreyi aldı. Teknik direktör Vahid Halilhodzic ve Ersun Yanal'ın vazgeçilmezi olmayı başaran Cezayirli futbolcu, bu sezon UEFA Avrupa Ligi, Ziraat Türkiye Kupası ve Spor Toto Süper Lig'de 42 maçta 3 bin 728 dakika görev yaptı. Medjani'yi ligde 29 maçta 2 bin 412 dakika forma giyen Mehmet Ekici takip ederken, Paraguaylı Oscar Cardozo'da 29 maçta 2 bin 152 dakika sahada kaldı. Şenol Hoca Bursa dan ayrıldı Suriyeli gençler için hazırlanan judo projesi, "dünyaya" örnek gösterildi BURSA - Bursaspor Kulübü ile sözleşmesi sona eren teknik direktör Şenol Güneş, kentten ayrıldı. Güneş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Özlüce Tesisleri'nde kulüp başkanı Recep Bölükbaşı ile görüştüklerini söyledi. Bölükbaşı'nın, "Hocam ne yapacağız?" dediğini aktaran Güneş, "Görüşmemiz ayaküstü oldu. Ben de kendisine daha önce yaptığımız konuşmaları hatırlattım ve oyuncuların takımda kalmasını gerektiğini bildirdim. Ardından da başkana, aceleleri varsa isterlerse yerime teknik direktör bakabileceklerini söyledim. Sadece bunu konuştuk" ifadelerini kullandı. Şenol Güneş, görüşmenin ardından Bursa'dan ayrıldığını, UEFA Şampiyonlar Ligi finalini izleyeceğini ve daha sonra tatil yapacağını kaydetti. Bursa'yı ve Bursaspor'u çok sevdiğini vurgulayan Güneş, görevde bulunduğu sürede kulüpte iyi işler yaptıklarını sözlerine ekledi. Güneş'in, kulüpteki eşyalarını topladığı, kendisine tahsis edilen otomobili de teslim ettiği öğrenildi. KIRŞEHİR - Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Fatih Uysal, Öncüpınar Konteyner Kenti'nde kalan Suriyeli gençlerin sporla ilgilenmesi için başlatılan judo eğitimi projesinin, Uluslararası Judo Federasyonu tarafından örnek gösterilerek, dünya ülkelerine tanıtıldığını söyledi.. Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'nce başlatılan projede, Kilis Valiliği tarafından Öncüpınar Sınır Kapısı'ndaki bir hangarın spor salonu haline getirildiğini ve burada çeşitli spor dallarında Suriyeli sığınmacılara spor eğitimleri verildiğini belirtti. Suriyeli 300 gencin judo eğitimi aldığı bu projeye destek verdiklerini anlatan Fatih Uysal, görevlendirdikleri 2 antrenör eşliğinde Suriyeli gençlerin judo antrenmanları yaptığını, eğitimlere ilk etapta minder ve elbise türü spor malzemelerini gönderdiklerine ifade etti. Yaklaşık bir yıldır projenin devam ettiğini aktaran Uysal, "İki tane antrenörümüz orada 300'e yakın Suriyeli gence, antrenman yaptırıyor. Bir ay önce Eğitim, Kültür ve Araştırma Müdürümüz Harun Sönmez ile tekrar kampı ziyaret ettik. Mükemmel spor tesisi oluşmuş. Suriyeli gençlerden oluşan judo takımı, Kahramanmaraş'taki bir turnuvaya katılarak üçüncü oldu Haziran'da Konya'da yapılacak başka bir turnuvada da mücadele edecekler" diye konuştu. "4 büyükler", Türkiye Kupası'nı önemsiyor İSTANBUL- Ziraat Türkiye Kupası finalinde Galatasaray'ın Bursaspor'u 3-2 yenerek kupayı kazanmasıyla büyük takımların bu organizasyondaki üstünlüğü sürdü. Türk futbolunda "4 büyükler" olarak anılan Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor, son 7 sezonda diğer takımlara karşı büyük üstünlük kurdu. Türkiye Kupası'na önem vermedikleri yönünde yorumlar yapılan ve genelde bu organizasyonda fazla süre almayan oyuncularla maçları oynayan Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe son 7 sezonda 2'şer kez bu kupayı müzesine götürürken, Trabzonspor da bir defa bu sevinci yaşadı. Spor Toto Süper Lig'de sezonu şampiyonu olan Galatasaray, Türkiye Kupası'nda üst üste 2. kez mutlu sona ulaştı. Geçen sezonki finalde Eskişehirspor'u 1-0 yenerek kupayı kazanan sarı-kırmızılı takım, bu sezonki final maçında ise Bursaspor'a 3-2 üstünlük kurarak bir kez daha Türkiye Kupası'nı kazanma başarısı gösterdi. Kupayı son 7 sezonda üst üste kazanan bir başka büyük takım Fenerbahçe oldu. Kulüp başkanı Aziz Yıldırım'ın oyunculara maç başı verdikleri paranın kupanın gelirinden fazla olduğu yönündeki eleştirilerine rağmen sarı-lacivertli takım, 2 kez kupayı kazanma başarısı gösterdi. Bu kupayı 'te kazandıktan sonra 28 yıllık hasret yaşayan ve bu özlemi 'de Bursaspor'u 4-0 yenerek sonlandıran Fenerbahçe, bir sonraki sezon Trabzonspor'u 1-0 mağlup ederek üst üste 2 kez kupayı müzesine götürdü. "4 büyükler" arasında son 7 sezonda 2 kez Türkiye Kupası'nı kazanan bir başka takım Beşiktaş oldu. Siyah-beyazlı takım, ve sezonlarında bu kupayı kazandı 'da Fenerbahçe'ye 4-2 üstünlük kurarak kupa sevinci yaşayan Beşiktaş, 'de ise normal süresi 2-2 biten maçta penaltılar sonunda İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a 6-5 üstünlük kurarak bir kez daha mutlu sona ulaştı. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın ardından ligde en fazla şampiyon olan Trabzonspor da kupayı kazanmayı başardı. Bordo-mavili takım, teknik direktör Şenol Güneş yönetiminde 'da Fenerbahçe'yi 3-1 yenerek, Türkiye Kupası'nı kazandı. Büyük takımlar, final mücadelesini de genelde diğer takımlara bırakmadı. Fenerbahçe, son 7 sezonda 4 kez finale çıkarken; Trabzonspor, Beşiktaş ve Galatasaray 2'şer kez finalde mücadele hakkı kazandı. Bu 7 sezonda sadece Bursaspor, Eskişehirspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor finale yükselmeyi başarabildi. Bursaspor, 2 kez finale çıkmasına rağmen kupayı kazanamadı. Eskişehirspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor da birer defa final maçına çıktı. "4 büyükler" dışında Türkiye Kupası'nı son olarak kazanan ekip Kayserispor oldu. Sarı-kırmızılı takım, 'de Gençlerbirliği'ne penaltılar sonucunda üstünlük sağlayarak kupayı kazandı. İki ekip arasındaki final karşılaşmasının normal süresi 0-0 berabere biterken, Kayserispor penaltılarda üstünlükle Türkiye Kupası'nı kazandı. Konyaspor, Aykut u bırakmak istemiyor İSTANBUL -Torku Konyaspor Kulübü Başkanı Ahmet Şan, ismi Fenerbahçe ile anılan teknik direktörleri Aykut Kocaman'ın takımın başında kalmasını istediğini söyledi. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Kulüpler Birliği Vakfı arasında federasyonun Riva'daki merkezinde gerçekleştirilen iyi niyet anlaşmasının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan başkan Şan, Kocaman ile 1 yıllık sözleşmeleri bulunduğunu anımsatarak, "Yeni sezonun planlamasını hocamızla yaptık. Konyaspor'un gündeminde böyle bir şey yok. Yeni tesislerimiz gündemde. Kulüp binasını stadyuma taşıyacağız. Scout ekibimizin izlediği futbolcular var. Şu anda onların transferiyle ilgileniyoruz" diye konuştu. Kocaman'ın Anadolu kulüpleri açısından çok değerli ve kaliteli bir teknik adam olduğunu kaydeden Şan, transfer dönemlerinde bu tür gündemlerin olabildiğini belirtti. Aykut Kocaman tarafından böyle bir istek olması durumunda nasıl davranacaklarıyla ilgili de Şan, "Ben Konyaspor'da devam etmesini istiyorum. Kulüpten (Fenerbahçe Kulübü) resmi bir şey gelmedi. Fenerbahçe delegesi olduğu ve o ortamlarda bulunduğu için biraz gündeme geldi. Konyaspor'da devam edeceğini düşünüyorum. Öyle bir şey gündemimizde yok, Aykut hocanın da gündeminde yok" şeklinde ifadeler kullandı.

16 Bu yıl 9'uncusu düzenlenen Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali, ziyarete açıldı. Bu yılki teması "Dünyanın 7 harikası ve mitoloji" olarak belirlenen festivalde 30 civarında mitolojiden esinlenerek yapılan kum heykel bulunuyor. Mitolojik kahramanlar "Kumdan heykele" dönüştü ANTALYA - Bu yılki teması "Dünyanın 7 harikası ve mitoloji" olarak belirlenen festivalde 30 civarında mitolojiden esinlenerek yapılan kum heykel bulunuyor. Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali Direktörü Cem Karaca, yaptığı açıklamada, festival sergi alanının yer değişikliği nedeniyle bir aylık gecikmeyle ziyarete açıldığını belirtti. Bu yıl 9 farklı ülkeden 22 heykeltıraşın katıldığı festivalde 10 bin tonu aşkın nehir kumu kullanıldığını bildiren Karaca, 30 civarında temanın, devasa boyutta kum heykelle canlandırıldığını anlattı. Festivalde mitolojik olay ve kahramanların yanı sıra Babil'in Asma Bahçeleri, Halikarnas Mozolesi, Artemis Tapınağı'nın da aralarında bulunduğu antik dünyanın 7 harikasının kumdan heykellerinin yer aldığını vurgulayan Karaca, en çok ilgiyi Keops Piramidi ve sfenksinin gördüğünü belirtti. Yaklaşık 7 metre yüksekliğindeki Keops Piramidi'nin yirmiye bir oranında yapıldığını kaydeden Karaca, "Letonyalı Karlis Ile ve Maija Puncule tarafından 10 günlük performans neticesinde yapılan Keops Piramidi için yaklaşık bin ton kum kullanıldı. Yine orijinaline sadık kalarak yapılan sfenks ile görenleri adeta antik Mısır'a yolculuğa çıkarıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. HeYkeLLerİN boyu 5 İLA 18 metre ArAsıNdA Festival Direktör Yardımcısı Cenk Yılmaz da AA muhabirine, turizm sezonunun açılmasıyla ziyaretçilerden yoğun talep geldiğini, yerli ve yabancı tatilcilerin devasa heykelleri merak ettiklerini söyledi. Festivaldeki eserlerin 15 bin metrekare alanda 32 günde yapıldıklarını bildiren Yılmaz, kumdan heykellerin 5 ila 18 metre arasında olduğunu kaydetti. Festivalin henüz resmi açılışının yapılmadığını anlatan Yılmaz, "Ziyaretçiler eserleri görünce büyük şaşkınlık yaşıyor. İki soruyla karşılaşıyoruz, 'Nasıl ayakta durdukları' ve açık havada olmasından dolayı 'yağmur ve rüzgardan etkilenip etkilenmedikleri.' Biz de rehberler aracılığıyla bilgi veriyoruz. Bu yıl oldukça yoğun bir katılım bekliyoruz" Öte yandan etkinlik alanında sinevizyon gösterimiyle ziyaretçilere heykellerin yapım aşamaları izlettiriliyor. Festival, kasım ayı sonuna kadar ziyarete açık kalacak. Festival, her gün saatlerinde Lara Birlik Halk Plajı'ndaki yeni yerinde ziyaret edilebilecek. Çekirdek kabuğu Sanat eseri ne dönüştü Kahramanmaraş'ta davul derisinden çekirdek kabuğuna kadar çeşitli evsel atıkları toplayan kadınlar, bunları geri dönüşüm malzemesi olarak kullanarak birer "sanat eseri" yarattı. kahramanmaraş - kahramanmaraş'ta davul derisinden çekirdek kabuğuna kadar çeşitli evsel atıkları toplayan kadınlar, bunları geri dönüşüm malzemesi olarak kullanarak birer "sanat eseri" yarattı. dulkadiroğlu Halk eğitim merkezi tarafından kent meydanında, yıl sonu sergisi açıldı. dulkadiroğlu kaymakamı mehmet Türköz, yaptığı konuşmada, açılan kurslarla geleceğin annelerini daha bilgili, kültürlü ve donanımlı hale getirmeyi hedeflediklerini söyledi. kurslarda üretilen geri dönüşüm ürünlerine dikkati çeken Türköz, "Annelerimiz kendilerini geliştirirlerse gelecek nesillerimiz de çok kıymetli olacak. Ayrıca bayanlarımız bu merkezlere gelerek rehabilite oluyorlar. eğitim beşikten mezara kadar her yaşta olması gereklidir. burada yaptıkları bir birinden güzel eserlerle güzel sanat eserleri ortaya çıkartmışlar tebrik ediyorum" diye konuştu. sergide yer alan davul derileri, kaset filmleri, yumurta kolisi, kadın çorabı, plastik kaşık, çekirdek ve mısır kabuğu, peçete ile strafordan yapılan süs çiçekleri ilgiyle incelendi. Halk eğitim müdürlüğü usta öğreticilerinden Nazlı kantarcılar, kursiyerlere atık malzemeleri kullanarak süs eşyaları yapmalarında yardımcı olduklarını belirtti. Törene, kahramanmaraş Valisi mustafa Hakan Güvençer ve diğer ilgililer katıldı. Öğrenciler tasarladıkları araçlarla yarıştı kayseri - Talas ilçesinin Endürlük bölgesinde yapılan yarışta, öğrencilere boyut mantığını kavratmak amacıyla tasarımı yaptırılan 20 araç, yaklaşık 1,5 kilometrelik parkuru tamamlayabilmek için kıyasıya yarıştı. Rize'nin Ardeşen ilçesinde her yıl düzenlenen "Formulaz" yarışlarını aratmayan etkinlikte, zaman zaman küçük kazalar da yaşandı. skazaları küçük sıyrıklarla atlatan öğrencilere, ilk yardımı da arkadaşları ve hocaları yaptı. Beş aracın varış çizgisine ulaştığı yarışta, birinciliği Muhammet Ali Yılmaz, ikinciliği Caner Çınar, üçüncülüğü de Mehmet Hançelik'in kullandığı araçlar aldı. Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim görevlisi Zafer Türkmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mühendislik Fakültesinde "Ürün tasarımında form" dersini verdiğini söyledi. Bu ders kapsamında her yıl bazı etkinlikler gerçekleştirdiklerini ifade eden Türkmen, şöyle devam etti: "Öğrencilere boyut mantığını anlatabilmek için tek boyutlu, iki boyutlu, üç boyutlu malzemelerle tasarımlar yapıyoruz. Bu süreci tamamladıktan sonra da bunu bir faaliyete dönüştürüyoruz. Bu yıl ki faaliyetimiz motorsuz araçlarla ilgiliydi. Bugün gokart ya da tornete benzer araçlarla bir yarış düzenledik. Amacımız, öğrencilerimize gelecekte kent içi ulaşımda kullanılabilecek küçük araçları tasarlayabilecek yeteneği kazandırmak. Bu araçları elektrikli, motorlu hale de getirebiliriz." Yarışmaya, 20 aracın katıldığını belirten Türkmen, öğrencilerin yaklaşık 1,5 kilometrelik parkurda yokuş aşağı yarıştıklarını kaydetti. Türkmen, yarışmada öğrencilerin tasarladığı araçları görsel ve işlevsel olarak değerlendirerek not vereceklerini sözlerine ekledi. Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin tasarladığı "tornet" benzeri motorsuz küçük araçların yarışı, renkli görüntülere sahne oldu.