Sorulara tek cevap Batman HDP adaylarından

Transkript

1 Sorulara tek cevap Batman HDP adaylarından Mayıs ayında Ilısu Projesinden etkilenen beş ilde dört büyük parti ve bazı bağımsız adaylara gönderdiğimiz 12 sorulara sadece Batman HDP milletvekili adayları (Ali Atalan, Ayşe Acar Başaran, Saadet Becerikli, Hasan Yağız) cevap verdi. Sadece bir ilde HDP nin cevap vermesi elbette beklentinin çok çok altında. Bundan çıkardığımız ilk sonuçlar şunlar: Batman dışında bölgemiz açısından en büyük sosyal, kültürel ve ekolojik yıkım getiren projesine milletvekillerin ezici çoğunluğun ilgisizliğin olması çok düşündürücü. Ilısu Projesi 2006 ile 2009 yılları arasında olduğu gibi çok gündemde olsaydı daha fazla cevap gelirdi büyük ihtimalle. Halbuki eğer Ilısu Projesinde su tutma aşaması gelirse, o zaman ne biçim yıkım geleceğini göreceğiz. Çok az cevabın gelmesi genel olarak bölgedeki parti teşkilat ve adayların çalışma seviyesinin pek profesyonel olmadığını da göstermektedir. Batman HDP adayların dışında diğer adaylar cevap gönder(e)meyeceklerini girişimimize belirtme gereğini bile duymadılar. Mevcut sistem partilerden (AKP, CHP, MHP, bağımsız adaylar) hiç bir cevabın gelmemesi, bu siyasi akımların Ilısu Projesini fazla eleştirel görmedikleri sonucunu çıkarıyoruz. Geçen yıllarda da zaten Ilısu Projesine hakkında hiç bir eleştirel pozisyon kamuoyunda almadılar. Kamuoyu önünde bunu dillendirmekten çekindikleri hiç cevap verme gayetinde olmuş olabilirler. Batman HDP adayların sorularımıza cevap vermesi halen Batman daki siyasetçilerde belli bir ilginin olduğunu göstermekte. Hasankeyf ilçesinin Batman ili için olağanüstü bir kültürel ve sosyal önemde olmasından da kaynaklı böyle

2 olduğunu düşünüyoruz. Batman HDP adayların verdikleri cevapları genel olarak olumlu buluyoruz. Yalnız bir konuda bir eksiklik görüyoruz. O da sulu tarımın bölgemizde geliştirilmesi. Dicle havzasındaki suyun miktarı belli, su üretim ile çoğaltılması mümkün değil. Akış aşağı bölgelerde (Irak) ciddi bir su krizi yaşanırken daha fazla suyu Dicle nehrinden çevirmek tartışmalı bir hedef. Doğru olan yöntem, şu an çekilen su miktarını (son 15 yılda çok ciddi oranda arttı zaten) arttırmamak ve aynı zamanda daha etkili/tasaruflu tekniklerle sulamayı sadece belli bölgelerde küçük projelerle gerçekleştirmek. Irak ta halkların Dicle nehri suyu olmada hiç yaşam olanakları bulamazlar. Onların bu suya erişimi tarihsel bir temel haktır, bunu kabul etmemiz lazım 1) Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Projesi hakkında düşüncelerinizi kısaca öğrenebilir miyiz? Bu projeyi doğru buluyor musunuz? Bilindiği gibi HDP nin geldiği kökler başından beri doğa ve tarih talanına karşı olan bu projeye karşı oldular. Bu projeyi kısaca özetlemek gerekirse; Ilısu Barajı tarihi yok etme, bölgeyi insansızlaştırma projesidir. Bizim bu projeyi doğru bulma durumumuz söz konusu bile olamaz. 2) Ilısu Projesinin en az %85 inin bitmesine rağmen Hasankeyf i Yaşatma Girişimi nin kesin bir dille bu projeye karşı çıkmasına nasıl bakıyorsunuz? Vereceğiniz cevabı kısa gerekçelendirir misiniz? Bu projenin 100 de 100 ü bile bitse bu projeye karşı durulmalı. Burada sadece tehdit altında olan Hasankeyf değildir. Sayısını tam olarak bilemediğimiz höyükler var. bu höyüklerin tarihiyle ilgili bir bilgiye sahip değiliz daha. İnsanlık tarihiyle ilgili sırlar belki de bu höyüklerde çözülecek. bu durum hem kent merkezi hem de kale için de söz konusu. bu durum meselenin tarih ile ilgili olan kısmı

3 meselenin bir diğer kısmı da burada devam eden yaşamla ilgili olan kısmı ki bu kısım çoğu zaman gözden kaçıyor. ne yazık ki tarım politikaları bu topraklardaki insanları açlıkla karşı karşıya bıraktı. arazisi olan çiftçinin bir bölümü buradan zaten bir kazancım yok paramı alıp göç edeyim daha güzel bir hayat yaşayayım diyor. bir kısmı bütün zorluklara rağmen kendi topraklarında kalmaya çalışıyor. çünkü bu topraklar onların doğduğu topraklar. mezarlıkları var bu topraklarda. bayramlarda ya da başka günlerde yitirdiklerinin mezarına gidip konuşuyorlar, dua ediyorlar, dertleşiyorlar. siz bu mezarları suyun altında bırakırsanız onların artık gidecek bir yeri almayacak. Bir de tabi ki arazisi olmayanlar. Bu insanların hiç bir güvencesi yok. devletin bu insanlara yönelik hiç bir politikası yok. Barajın etkili olacağı bölgedeki nisanların büyük bir kısmı, hatta hemen hemen hepsi yoksulluk sınırı altında yaşıyor. ama bu topraklar bir şekilde bu insanları besliyor, barajla birlikte açlık sınırının altında yaşamak zorunda kalacaklar. Yine bu coğrafyada yaşayan hayvanlar var. bu hayvanların büyük bir kısmı suyun altında kalıp boğulacaklar. peki bunların hepsi neden oluyor. bir kaç kişi rant sağlasın diye. bir kaç kişi daha çok zengin olsun diye yapılıyor. işte bütün bu nedenlerden dolayı bu yokedişe, bu talana karşı durulmalı proje bitse bile karşı çıkılmalı. 3) Ilısu Barajı gölünün altında kalabilecek alan ve köylere hiç gidip göç etmek zorunda kalacak insanlarla onların geleceğini konuştunuz mu hiç? Evet ise sizin açısından en önemli sonuç neydi? Tabiki görüşüyoruz. insanların büyük bir kısmı bu projeyi onaylamıyor. çok basit hasankeyf ilçe merkezindeki yaşama bir bakın. renkleriyle, sesleriyle ama hemen ötesinde buradaki insanlar için yapıldığı iddia edilen toplu konutlara bakın tek renk, kuru, sessiz bir yer. İnsanların bir yaşam biçimi var. komşuluklar, dostluklar, tarih insanlar buraları bırakıp gitmek istemiyor. Biraz önce de belirttiğim gibi bir kısım arazi paralarını alıp gitmek istiyor ama bunun temel nedeni

4 ekonomik nedenler. Devletin yanlış daha doğrusu tercihen yoksullaştırma politikalarının sonucudur bu. Bu projelerin karşısına daha insan odaklı projeler koymak gerekiyor. Yoksullukla, yoklukla karşı karşıya bırakılmak istemiyorlar ve bu projeye karşı koyuyorlar. bu durum açıkçası bizi heyecanlandırdı. 4) Daha önceki yıllarda DSİ (Devlet Su İşleri hükümet kanadında Ilısu Projesinden sorumlu kuruluş) ve hükümetçe iddia edilenin tersine Hasankeyf teki kültürel varlıkların çok azı taşınması hedefleniyor. Örneğin tarihi köprünü ayakları şu an restore edilip su altında bırakılması amaçlanıyor. Kültürel mirasın neredeyse hepsinin su altında kalıp tahrip edilmesine ne diyorsunuz? Bu durum insanlık tarihine karşı işlenmiş bir suçtur. Biliyorsunuz taşıma olayı sembolik kaldı. yine köprünün ayaklarının restorasyonunda herhangi bir ilerleme yok. bunlar hep oyalamaya, kandırmaya yönelik çalışmalar. projenin kendisi tarihe karşı yapılıyorken bu söylemlere inanmak hiç bir şekilde mümkün değildir. Antep teki mozaiklerde gördük tarihe ne kadar saygılı olduklarını. 5) Ilısu Projesi nin Çevre Etkilendirme Raporu (ÇED) olmadan inşa edilmesini biz bir skandal olarak görmekteyiz. Seçilme durumunda çağdaş ve demokratik bir ülkede olması gereken kriterlerin uygulanmamasını dile getirecek misiniz? Ilısu barajının durdurulması ilgili partimiz bir çok kez girişimlerde bulundu, çalışmalar yürüttü. Ama partimizin seçim barajından kaynaklı güçlü temsil edilemiyor olması etkinlik alanımızı zayıflattı açıkçası. 7 haziran gecesi barajı aşıp daha güçlü bir şekilde mecliste temsil edileceğiz. bu noktada daha etkili daha çok ses getirebilecek çalışmalar yürütüp bu projeyi durduracağız. 6) Ilısu Projesi tamamlandıktan sonra sulama amaçlı Dicle Nehri üzerinde Cizre Barajı kurulması planlanmaktadır. Dicle

5 havzasında bütün sulama projeleri tamamlanınca Irak a akan suyun %43 i kesilecektir. Tamamen Dicle ve Fırat ın sularına dayanan sulu tarımı ve içme suyu temini Irak çok hassas bir konumda ve bundan dolayı Ilısu Projesi Irak açısından bir hayati sorun. Su çatışmasını doğması ve Irak ın çölleşmesi açısından Ilısu Projesi nin sorunlu görüyor musunuz? Dicle ve Fırat üzerinden iktidarlar hakimiyet kurup komşu ülkelere baskı kurmaya çalıştılar sürekli. GAP projesi bu yüzden ortaya çıktı. bu kadar çok barajın yapılmasının nedenlerinden biri de budur. Diğer nedenleri de kısaca söylemek gerekiyor. Bunlardan ilki güvenlik amaçlıdır. bu şekilde bölge insansızlaştırmak istenmiştir, bu projeler devam etmektedir. Bir diğeri bu toprakların tarihi yok edip sular altında bırakma çabasıdır. yine bir kaç kişiyi zenginleştirip halkın geri kalanını açlıkla terbiye etme hedefidir. biz işte tüm bu amaçların karşısında duruyoruz. insani değildir. insanlık tarihinde bu kadar vahşi politika görülmemiştir. sulu tarım politikası teşvik edilebilir, buna yönelik çalışmalar yürütülmelidir. Seçim bildirgemizde üredim desteğinden söz ediyoruz. Ama bu politikalar başkalarını açlıkla yüz yüze bırakmak üzerinden kurulmamalıdır. Bu projenin dayandığı her şey gayri insanidir. 7) Bir kaç defa kamuya açık toplantı ve mitinglerde DSİ ve hükümet yetkilileri Ilısu Projesi nin bir güvenlik boyutu da olduğunu belirttiler kamuoyu önünde. Bizim edindiğimiz gözlemlere göre halkın önemli kısmı Ilısu ve başka barajların bu ifade edilen güvenlik boyutundan, yani Ilısu Projesi nin bir çatışma aracı olarak kullanılmasından rahatsız. Özellikle çözüm sürecini düşünerek sizde de böyle bir rahatsızlık var mı? Onların güvenlik dediği bölgeyi insansızlaştırmadır. insansız kalan böyleyi sermaye patronlarına peşkeş çekmektir. bu gerçeği güvenlik amaçlı söylemiyle gizlemeye çalışıyorlar. iki köy düşünün biri baraj göletinin bu tarafında biri öbür tarafında bir kardeş bu tarafta kalmış bir kardeş öbür

6 tarafta. bunu 1. dünya savaşında gördük. Kürdistan ı keyiflerine göre 4 e böldüler. ailelerin bir kısmı sınırın bu tarafında kaldı diğerleri öbür tarafında. burada istenilen artık o aileler hiçbir şekilde bir birlerini görmesinler. 8) Aralık 2014 de dört aylık bir aradan sonra Ilısu Projesi nin inşaatı devam etti. Bu yapılırken çok daha uzak bölgelerden işçiler getirildi ve yüzlerce insan inşaat sahasının güvenliği sağlaması amacıyla korucu olarak işe alındı. Bir bölgenin daha fazla militarize edilmesini nasıl yorumluyorsunuz? Her yerde yapılan uygulama burada da yapıldı. Yasal olmayan bir inşaat çalışmasından söz ediyoruz. Bölgenin insanlarının bir kısmı bu projenin yanlış olduğunu düşündüğü için bu inşaatlarda çalışmayı ret edip onurlu bir duruş sergiledi ve sergilemeye devam ediyor. onun için böyle ile teması olmayan başka bölgelerde yaşayan insanları getiriyorlar. o insanlar da devlet politikası çerçevesinde açlıkla terbiye edilmiş kişiler olsa da bu tarz tarihi, doğayı talan projesine karşı durmalarını bekliyoruz. diğer taraftan koruculuk sisteminin ortadan kaldırılması gereken bir dönemde barajlar üzerinden bu politika alttan allatan devam ettiriyor, güçlendiriliyor. Koruculuk sisteminin bu topraklara ne kadar acı getirdiği hepimiz biliyoruz yaşadık. bu durum da devletin bir birine kırdı politikası. Bir taraftan ulusal ve uluslararası çalışmalar yürütürken bir taraftan da hem inşaatta çalışan hem de koruculuk gibi bir sistemin içinde yeralanlara seslenmek gerekiyor sanırım. Bu talana ortak olma demek gerekiyor. yarın çoğununu bu barajın yarattığı olumsuzluklar dolayı kaybettiğinde çok geç olacak. 9) Ilısu Projesi tamamlandığında kendi iliniz için hangi olumlu ve olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünüyorsunuz? Beklediğiniz sonuçları açıklar mısınız? Barajın bu haliyle kentimize olumlu bir katkısı olmayacaktır. Buradan üretilen elektrik çok pahalı bir şekilde bizlere

7 satılacaktır. bize ait olanı bize satacaklar tekrardan. Sulu tarımla bereketli tarım arazileri yanlış politikalarla yok edilecek. açlık sınırında yaşayan daha çok insan yaşayacak bu kentte. bugüne kadar geldiği kültür, yaşam biçimi, inançlarından koparılan kişiler, aileler ortaya çıkacak. her geçen gün bu durum bu topraklarda büyük bir tehlike oluşturacak. İnsanlık tarihinin ortaya çıkması engellenecek. Doğa talan edilecek, binlerce canlı katledilecek 10) Ilısu Projesi hakkında seçim boyunca herhangi bir açıklama veya etkinlikte bulundunuz mu veya bulunmayı düşünüyor musunuz? Evet ise bunu anlatabilirmisiniz? Ilısu barajı projesi ile ilgili olarak hasankeyf te ve batman da yaptığımız seçim çalışmalarında bir çok defa bu projeye karşı tutumumuzu açıkladık. Son olarak da Hasankeyf i yaşatma girişimi ile birlikte 31 mayıs pazar günü Hasankeyf te yapılan basın açıklamasında inisiyatifin yanında Hdp vekil adayları olarak destek verdik. Burada da insiyatifin yanında yer almaya devam edeceğimizi halkımızın ve basının huzurunda deklare ettik. Bu tutumumuzu proje iptal edilip hasankeyf in yok olma tehlikesi tamamen ortadan kalkana kadar da devam edecektir. 11) Eğer Ilısu Projesi hiç yapılmamış olsaydı ve siz şahıs olarak merkezi hükümetin başında olsaydınız, siz su, elektrik ve kalkınma amaçlı hangi tür projeleri tercih ederdiniz? İnsan ve doğa odaklı bakıyoruz bu tür meselelere. Seçim bildirgemizde konuyla ilgili geniş bir anlatım bulunuyor. ama kısaca meselenin tarımla ilgili olan kısmı için şunları söyleyebilirim: var olan neo-liberal politikaların tam tersine köyleri birer canlı yaşam alanları çevireceğiz. köylüler tarafından oluşturulacak kooperatif, sendika v.b. yapılar desteklenecek, yapılacak her şey köylülerin talepleri alınarak yapılacak şekilde dizayn edeceğiz. Biz diğer iktidarlar gibi Ankara dan bir şeyleri belirleyip burada uygulatmayacağız. tam tersine buradan gelen taleplere göre çalışmalar yürüteceğiz.

8 Tarım artık kaçınılan istenilmeyen değil, hem istediğin yerde yaşayıp hem de insani yaşam koşullarına ulaşmanın yolu olacak. Sulu tarıma geçiş doğayı ve insanı öncelikleyecek şekilde dizayn edilecek projelerle desteklenecek. Elektrik üretimi ile ilgili bir çok alternatif söz konu. Dünyanın bir çok bölgesinde bunlar denendi, uygulandı. Sizin Dicle Nehrinden ya da Fırat tan elektrik üretmeniz için devasal barajlar yapmanıza gerek yok. Bunun için alternatif, doğayı yok etmeyen projeler uygulayacağız. Tarih ile ilgili kısma gelirsek de buradaki kadim tarihi ortaya çıkarmak için kazı ve keşif çalışmalarını hızlandırıp hem bölgenin tarih turizmini canlandıracağız hem de bu kadim toprakların tarihini gün yüzüne çıkaracağız. Tekrarlamak gerekirse Ilısu Barajı projesi bu bölge ekonomisi için bir kalkınma değil tam tersine bölgenin gelirini buradan alıp zenginlere dağıtma projesidir. 12) Ilısu Projesi nin bitirilmeme veya su tutmama ihtimalini görüyor musunuz? 7 Haziran günü partimizin güçlü çıkmasıyla bizlerin yapacağı çalışmalar, yine sizlerin yıllardır yürüttüğünüz çalışmaların devam etmesiyle bu projeyi durdurabiliriz. O gün sadece seçim barajını yıkmakla kalmayacağız. 7 haziran günü halkımızla birlikte Ilısu barajını yıkmanın yolu bize bir ihtimal olarak değil bir imkan olarak önümüzde kapısını açacaktır. 13) Önümüzdeki ay ve yıllarda Ilısu Projesi nin bitirilmemesi ve/veya su tutmaması için girişimlerde bulunmayı planlıyor musunuz? Evet ise neler? Elbette ki girişim ve çalışmalarımız olacak bu konuyla ilgili. Hem mecliste hem meclis dışında konuyu daha aktif bir şekilde gündeme getirip bu projeye fon sağlayan kuruluşlarla temasa kurup bu fonları çekmeleri konusunda baskılar yapacağız. HDP nin 7 haziran günü güçlü bir temsiliyetle çıkması sadece Ilısu Barajı değil Dersim de, Karadeniz de yapılan HES lerin durdurulması ve bu politikalardan vazgeçilmesi için bir imkan yaratacaktır.