Zinedine Zidane nin spor kariyeri

Transkript

1 8 Sayı:86-15 Ocak 2013 Kış hastalıklarından nasıl korunulur? Sevcan Kasapoğlu - Serdarlı Havaların iyice soğuduğu, hava kirliliğinin arttığı kış aylarında, soğuk havaya bağlı olarak oluşan hastalıkların insanlar tarafından önemsenmemesinin, hastalığın daha ileri evrelere taşınmasına ve tekrarlanmasına sebep olduğunu belirten Dr. Ulaş Yaşar Kırhasanoğlu, kış aylarında insanların en çok nezle, grip, faranjit, larenjit, sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit, zatürre gibi hastalıkların şikayetleri ile acile başvurduklarını Bana bulaşmaz demeyin Kış mevsiminde oluşan enfeksiyonlar en çok çocukları, yaşlıları, hamileleri ve kronik hastalıkları olanları etkilemektedir diyen Dr. Ulaş Yaşar Kırhasanoğlu, Kış mevsiminde soğuk havaya uyum sağlamak için vücut daha fazla enerji harcar ve bu enerji ihtiyacı karşılanmadığında da vücut direnci düşer, enfeksiyonlara yatkın hale gelir. Çoğunlukla kış aylarında görülen enfeksiyon virüslerinin bulaşması, hastalığı taşıyan kişilerin öksürmesi ya da hapşırması ile havaya yayılan mikropları, sağlıklı insanların solumasıyla ya da mikropların olduğu eşyalara temas edilmesinin ardından, daha sonra elin gözlere ve yüze sürülmesi ile olmaktadır. Aynı zamanda virüsler, kapı kolları, bilgisayar klavyeleri, telefon gibi ortak kullanılabilecek eşyalar ile bulaşabilir. Belirtilerin başlamasından önceki 24 saat ve sonraki beş gün kişinin bulaştırıcılığı vardır. Enfeksiyona bağlı hastalıkların belirtileri arasında ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırık, öksürük, baş ağrısı, kaslarda ve eklemlerde ağrı ve halsizlik sayılabilir. Genellikle 1-2 hafta içinde iyileşme görülür. Ancak yaşlılarda, diyabetlilerde, altta yatan böbreğe, kalbe ya da solunum sistemine ait kronik hastalığı olan kişilerde daha ağır seyredebilir. Bunun yanında zatürre gibi hastalıklara da zemin hazırlayabilir diye konuştu. Korunmak için yapılması gerekenler Kış mevsiminde kişileri hasta edip yatağa düşürebilecek enfeksiyonların tanınarak, bu hastalıkları engellemek için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğinin kişiler tarafından öğrenilmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Ulaş Yaşar Kırhasanoğlu şunları kaydetti. KOAH, astım, bronşit gibi kronik hastalığı olan kişiler kış aylarına girerken mutlaka hekimlerine başvurarak, genel kontrollerini yaptırmalıdırlar. Doktor tavsiyesine göre kişiler grip ve pnömonik aşılar yaptırılabilir. Kirli ve soğuk ortamlarda uzun süre kalınmamalıdır. Enfeksiyonu olan kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır. Kapalı ve kalabalık mekanlardan uzak durulmalıdır. Soğuktan korunmak için hava sıcaklığına uygun kıyafetler giyilmelidir. Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en iyi yolu ellerin sık yıkanması ve yakın solunum temasından kaçınmaktır. Tedavi olarak ise doktor reçetesi olmadan özellikle antibiyotikler başta olmak üzere bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır. İlaç tedavisi doktor tarafından düzenlenmelidir. Göbek sorunu bölgemizde giderek yayılıyor Karzan Hevleri-Erbil Bugünlerde hem kadınların hem de erkeklerin en büyük sorunu kiloları. Özellikle göbek, hem kadın hem de erkekte başlıca bir problem. Vatandaşlar fazla kilolarını vermek veya göbeklerini eritebilmek için farklı yollar deniyorlar. Çoğu da çareyi spor salonlarında aramaya çalışıyor. Bir spor salonunu işletmecisi Cevat Cafer, göbek oluşmasının ana sebeplerinin aşırı beslenme olduğunu Saray a konuşan Cafer, özellikle gece saatlerinde yağ içeren yemeklerin tüketilmesinin göbek şişliğine yol açtığına dikkat çekti. Diğer bir sebebin ise spor yapmamak olduğunu ifade eden Cafer, göbekten kurtulma yolunun aşırı beslenmekten kaçınmak olduğunu belirtti. Vatandaşlar televizyonlarda sunulan sağlık programları sayesinde kilo alma konusunda bilgi sahibi oluyorlar. Erbil de kamuda memur olarak çalışan Ahmet Şükür adlı vatandaş, göbek şişkinliğinin ana nedenlerinin alkol ve gaz içeren içecekler, yağlı yemekler ve kırmızı et olduğunu Spastik kolon hastalığının da göbeğe yol açtığını ifade eden vatandaş, bu hastalığın bazen de kalıtım yoluyla insanlara geçtiğini Sporcu Rencber Ali, göbek şişkinliğini sağlık bilincinden yoksun olmaya bağladı. İnsanların programsız yemek tükettiklerini ifade eden Ali, insanların akşamları yağ içeren ağır yemekler yediklerine dikkat çekti. Gulam Medya Sitesi Müdürü gazeteci Kurdo Baban, hareketsizliğin ve spor yapmamanın göbeğe yol açtığını İnsanların her gün programsız beslendiklerine dikkat çeken Baban, 40 yaş üzerindeki insanlarda göbek şişkinliğinin görülmesinin doğal bir durum olduğunu Saatlerce televizyon ve internet karşısında oturmanın göbek yaptığını ifade eden Baban, spor yapılmasını önerdi. ABD de yapılan bir araştırmaya göre; göbek şişkinliğinin %20 nedeni facebook tur. Kim bilir, Kürdistan Bölgesi nde benzer bir araştırma yapılsa belki de ABD deki rakamların aynısı burada da ortaya çıkar. Sakar Mustafa adlı vatandaş ise; memur ve esnafın yemeklerini işyerlerinde oturdukları yerde yediklerini Bu durumun göbek şişkinliğine yol açtığını ifade eden Mustafa, depresyon gibi bazı hastalıkların da göbek şişkinliğine neden olduğunu Obezite hastası Bayan Şeyma Abuzeyt, kilo almayı ve göbek şişkinliğini kötü beslenme ve spor yapmamaya bağladı. Zinedine Zidane nin spor kariyeri Hazırlayan: Karzan Hevleri Zinedine Zidane, gerçek adı Yezid Zeynüddin bin İsmail Zidane olan, Cezayir asıllı Fransız futbolcu, 1972 yılında Marsilya da doğdu. Futbol hayatına Cannes kulübünde başlayan Zidane, oradan Bordeaux ya transfer oldu. Bordeaux da başarılı futboluyla dikkat çeken Zizou, 1996 yılında 3 Milyon karşılığında Juventus a transfer oldu. Juventus taki başarılı futbolunu milli takıma da yansıtan Zidane, Fransa nın FIFA Dünya Kupası nı kazanmasında büyük pay sahibiydi. Finalde attığı 2 kafa golü kupayı Fransa ya getirdi. O yıl FIFA tarafından Dünya nın En İyi Futbolcusu Ödülü ne layık görülen Zidane, 2000 yılında ülkesinin Avrupa Şampiyonluğu na uzanmasında gene büyük rol oynadı. Bu başarılarından dolayı 2. kez Dünya nın En İyi Futbolcusu seçildi yılında Juventus tan 81 milyon $ karşılığında Real Madrid e transfer oldu. İlk gittiği sezonda takımı Real Madrid ile Şampiyonlar Ligi Kupası nı kazandı. Finalde Bayer Leverkusen e attığı güzel gol UEFA nın sitesinde jenerik oldu. 2002/2003 senesinde Real Madrid le İspanya Ligi Şampiyonluğu yaşayan Zizou, aynı yıl FIFA tarafından 3.kez Dünya da Yılın Futbolcusu unvanını kazandı. Fransa Milli Futbol Takımı nın 2004 Avrupa Şampiyonası ndaki kötü sonuçları ardından milli takıma veda etti. Ama Fransa nın kendisine ihtiyacı olduğunu anlayınca geri döndü. Zidane, Real Madrid le 7 Mayıs ta Villareal karşısında son kez sahaya çıktı. Kulüp takımları kariyerine son verdiğini, profesyonel futbol yaşantısına da 2006 FIFA Dünya Kupası sonrasında noktayı koyacağını açıkladı FIFA Dünya Kupası nda da otoritelere göre yükselen bir grafik çizip başarılı olan Zidane, final maçında Marco Materazzi ye kafa atarak kırmızı kartla oyundan atıldı ve dünya kupasından önce aldığı karar gereği kariyerine son noktayı koydu. Kazandığı Başarılar -FIFA Dünya Kupası Başyazar Yardımcısı İsa Abdulkahhar DİZGİ ROMAN BEKİR Şampiyonluk: 1998 Katıldıkları: 1998, 2002, Avrupa Futbol Şampiyonası Şampiyonluk: 2000 Katıldıkları: 1996, 2000, 2004 Juventus ile: -UEFA Süper Kupa: Kıtalararası Kupa: Serie A Şampiyonluğu: 1996/1997, 1997/1998 -İtalya Süper Kupası: 1997 Real Madrid ile: -UEFA Şampiyonlar Ligi: 2001/2002 -Kıtalararası Kupa: La Liga Şampiyonluğu: 2002/2003 -UEFA Süper Kupa: İspanya Süper Kupası: 2001, 2003 Kişisel Başarılar: FIFA Dünya da Yılın Futbolcusu Ödülü: 1998, 2000, 2003 Avrupa da Yılın Futbolcusu (Ballon d Or): 1998 Altın Top: 2006 Dünya nın en iyi oyuncularından biridir ve ya en iyisidir. Zekâsı ve fizik düzeyi en üst düzeydedir. Bunu, Dünya Kupası nda da gördük. BAŞYAZAR emad.rafeet@yahoo.com arbil@yahoo.com Adres: Erbil, Minare Mahallesi, Aşgal Caddesi

2 7 Alper TAN ANKARA + ERBİL+ BAĞDAT Daha önceleri de defalarca vurguladığımız gibi Ortadoğu da köklü dönüşümler yaşanıyor. Bu yaşananlar Batının inisiyatifi dışında, hatta Batıya rağmen gerçekleşiyor. Bununla paralel olarak Avrupa daki ekonomik krizlerin siyasi krizlere dönüşerek büyümesi ve yayılması, ABD nin projelerinin hezimetle sonuçlanmasının getirdiği psikolojik çöküntü, Türkiye nin her geçen gün daha avantajlı hale gelmesine vesile oluyor. Türkiye, bölgede ve dünyada daha öne çıkarıyor. ABD, Avrupa ve Rusya, Türkiye yi devre dışı bırakarak bu bölgede proje yürütemez hale geldi. Çünkü Ankara yı göz ardı ederek yürütülmeye çalışılan tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Defalarca denemeler neticesi elde edilen bu tecrübe Ankara nın uğrak yeri haline gelmesini sağladı. Türkiye nin dış politikasının önündeki en önemli engel, belli ölçüde çözüm aşamasına gelmiş olan Kürt meselesinin terör boyutu. Aslında bu mesele sadece Türkiye nin özel meselesi de değil. İran, Irak ve Suriye yi de içine alan bölgesel bir konu.. Gelişen hadiseler aslında Türkler için de Kürtler için de kaçırılmaz tarihi fırsatlar sunuyor. Çünkü Irak ta merkezi Bağdat yönetimi ile özerk Kürdistan idaresinin birbirinden kopma noktasına gelmiş olmaları, Suriye de, halkı baskı altında yöneten diktatörlüğün yıkılmak üzere olması ve Yeni Ankara nın Kürtlere dair yeni stratejisi, hem Türkleri hem de bu bölgedeki Kürtleri kapsamlı bir entegrasyona zorluyor. Önümüzdeki süreçte Türkiye, Irak ve Suriye Kürtleri, gelişen olaylar karşısında coğrafi olarak kendi aralarında bütünleşebilirler. Ancak Kürtlerin kendi aralarında bağımsız, siyasi bir bütünleşmesinin hem zemini yok hem de bu gerçekçi ve akılcı değil. Bölgedeki Kürtler eğer siyasi olarak Türkiye ile bütünleşip makul bir entegrasyona destek verirlerse, oluşacak güç birliği devasa bir etkiye kavuşulmasını sağlayabilir. Böyle bir süreç PKK terörünü ilginç biçimde gündemden düşürerek bir daha ortaya çıkmayacak şekilde etkisiz hale de getirebilir. Bu noktada Irak Kürdistan Özerk Yönetimi nin Başbakanı Neçirvan Barzani nin şu sözleri, anlatmaya çalıştığımız gelişmeleri açıklamak için son derece göz açıcı. Şöyle diyor Neçirvan Barzani: Maliki, bize karşı operasyon düşünüyor. Bu konuda bizim için bir umut kapısı var, o da Türkiye. Eğer bu umut ka- pısı kapanırsa, Bağdat a teslim olmayı düşünmüyoruz. Ancak Türkiye ile çok önemli adımlar attık ve atmaya devam ediyoruz. Kürt devleti iddiaları sürekli dillendiriliyor. Türkiye, herhangi bir Kürt devleti kurulmasına karşı. Bu çok açık. Türkiye nin her zaman böyle bir gelişmeyi durduracak askeri gücü vardı ve hala var. Bu bizim kaderimiz... Başbakan Ne.irvan Barzani Neçirvan Barzani nin Türkiye ile çok önemli adımlar attık ve atmaya devam ediyoruz sözlerini iyi anlamak gerekir. Türkiye ile Irak Kürtleri arasındaki özel ilişki bu sözlerde gizli.. Türkiye, Irak Kürtleri ile uzun zamandır entegrasyon konusunu görüşüyor. Bu konuda iki taraf arasında bir ihtilaf görünmüyor. Son zamanlarda sadece bu konunun detayları üzerinde çalışılıyor. Türkiye de muhalefet çevreleri Başbakan Erdoğan ın başkanlık sistemini ısrarla istemesinin sebebini Erdoğan ın saltanat hırsı gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu ısrarın gerçek yönünü kavrayabilmiş değiller. Başbakan Erdoğan bugünün Türkiye si için değil birkaç yıl sonranın Türkiye si için Başkanlık sistemini istiyor. Eğer yarın Irak Kürtleri ve Irak Türkmenleri kendi arzuları ile alacakları bir kararla Türkiye ye bağlanmak isterlerse dar gömlek halindeki parlamenter sistemle bu talebe olumlu bir cevap verilebilir mi? Ancak ifade ettiğim taleplere cevap verebilecek bir başkanlık sistemi ile rahat bir çözüm üretmek mümkün. Buna Suriye nin geleceği noktayı da hesaba katarak bakmak gerekiyor. İki seneye yaklaşan bir iç savaştan sonra Suriye de Baas rejimi düşse bile ki düşecek- ülkenin bütünlüğünü koruyarak devam etmesini ne kadar düşünebiliriz! Dolayısıyla Suriye de de belli bölgelerin Türkiye ye dahil olma talepleri gelirse şaşırmamak gerekir. Türkiye de tesis edilecek devlet sisteminin bütün bu ihtimaller gözetilerek kurulması gerekiyor. Başbakanın, Başkanlık ısrarı da temel de buraya dayanıyor. Ortadoğu da haritalar baştan aşağı değişecek. Türkiye de veya başka ülkelerde siyaset yapanların düşünce üretenlerin, mevcut siyasi, coğrafi veya sosyal sınırları düşünerek üretecekleri tüm fikirler çöpe gitmeye mahkumdur. Gelecek senaryoları üzerinde kafa yormak gerekiyor. Bu konunun siyasetçiler ve entellektüller tarafından etraflıca tartışılmasında fayda var. Ankara merkez- li eski devlet anlayışının saplantılarından kurtulamamış siyasetçi, bürokrat ve diğer temsilcilerinin Böyle olursa bölünürüz anlamındaki paranoyak yaklaşımlarından derhal uzaklaşmaları gerekiyor. Ortadoğu nun ve hatta daha geniş manasıyla İslam coğrafyasının düzeni değişiyor. Bu köklü değişim dünyanın siyasi rotasını da radikal biçimde değiştirecek. Dünyanın siyasi yörüngesi değişme eğiliminde.. Bütün bunlara hazır olmalıyız. Değişimin daha güçlü ve daha hatasız olması için de destek vermeliyiz. Bölgenin değişiminde en dinamik aktör Türkiye dir. Türkiye nin değişimdeki lokomotif rolü ülkemizde ne yazık ki henüz tam anlaşılabilmiş değil. Kafayı eski düzenin skolastik öğretileriyle bozmuş kesimler, yaşanan değişimi Amerika ve Avrupa perspektifinden izah ederek karşı çıkmaya devam ediyorlar. Türkiye merkezli bölgesel değişim karşısında Batının buna bigane kalması mümkün değil. Eninde sonunda Avrupa da eksen değiştirmeye mecbur kalacak. Türkiye nin AB içinde yer almasına en fazla karşı çıkan Almanya nın Dışişleri Bakanı Westerwelle, Biz Avrupalılar 2013 ün ilk yarısını kullanmalı ve diğer başlıklar üzerinde müzakereleri başlatmalıyız. Yoksa yakında Türkiye nin bize olduğundan daha çok bizim Türkiye ye ihtiyacımız olacak demesi önemli bir gerçeğe vurgu yapıyor. Her ODTÜ lüyü Yörük Ali Efe gibi dağa çıkmaya teşvik eden iktidar umudunu kaybetmiş iflah olmaz muhaliflerin artık dağı terk ederek ovaya inmeleri ve geleceğin Türkiye si için kafa yormalarında fayda var. Gerçi Maya takvimine inanarak Şirince köyüne sığınan safdiller gibi, 82 sene önce bir derin devlet operasyonuna kurban edilmiş Kubilay a sığınmak onları daha fazla tatmin ediyor olabilir. Dokunmayalım tatmin olsunlar.. Çünkü düşünmek onlara uygun olmayabilir. ODTÜ de olduğu gibi milletin malını yakmak, yıkmak onlar için daha cazibeli.. Türkiye ve Ortadoğu hızla değişirken hala Kubilay a sarılan ulusalcıların hali Maya takvimine göre kıyamet koparken Şirince ye sığınan ileri görüşlülerin haline benziyor.

3 6 İbrahim Tatlıses ve Şivan Perver Irak ta bir otelde bir araya geldi. Erbil de bir araya gelen Şanlıurfalı iki ünlü sanatçı hasret giderip sohbet etti. İlk gençlik çağlarında Şanlıurfa da birbirini tanıyan ancak Perver in yurt dışına çıkışından bu yana ilk kez bir araya gelerek, Türkçe ve Kürtçe sohbet ettiler. İbrahim Tatlıses ile gençlik yıllarında birbirlerini tanıdıklarını, Ahmet Dayı dediği Tatlıses in babasının yapıp sattığı ciğerleri yediğini ve çok sevdiğini hatırlatan Perver, yurt dışına çıktığından bu yana yaklaşık 40 yıldır görüşmediklerini ve ilk defa bir araya geldiklerini ifade etti. Şivan Perver ise Biz gençlik yıllarımızda bir araya geliyorduk. Ben ozaman okuma süreci içindeydim. Hep okumak istiyordum. Sanatta öyle çok iddialı değildim. Fakat sonra baktık ki sanatla yararlı olacağız ve süreç öyle gelişti diye konuştu. 40 yıl sonra Erbil de Kenan İmirzalıoğlu: Said Nursi yi oynayabilirim İstanbul konserine özel ilgi Şubat ayında Bostancı Gösteri Merkezi nde konser verecek olan Demet Akalın, kesenin ağzını açtı. Teknik sistemin yenilenmesi için neredeyse servet harcayan Akalın, Twitter sayfasına 3 konser parasını Bostancı Gösteri Merkezi konseri teknik için harcayan popçuya Demet Akalın denir. Helali hoş olsun... 2 Şubat gel bakalım notunu düştü. İmirzalıoğlu: Hem inançlıyım, hem günahkarım.. Daha önce köşesinde Biz mi tatile çıkıyoruz dadılar mı? - başlıklı bir yazı kaleme alıp dadıları aşağılayan sözler sarf etmiş ve bu yazısıyla büyük tepki çekmişti Hürriyet yazarı Sibel Arna. Arna, Hürriyet Pazar ekindeki bugünkü köşesinde de son dönemin en parlak oyuncularından Kenan İmirzalıoğlu ile gerçekleştirdiği sohbete yer verdi. İmirzalıoğlu ile özel hayatı ve oyunculuğu üzerine konuşan Arna, röportajın sonunda Kenan a Türkiye nin gitgide muhafazakarlaştığını belirterek, Said Nursi li ötekileştiren bir soru sordu, Kenan dan ise hiç beklemediği bir yanıt aldı: Elhamdülillah Müslüman ım İşte röportajdaki o soru ve yanıt Türkiye gitgide muhafazakârlaşıyor. Sizden ileride Said Nursi ve Yunus Emre yi canlandırmanızı isteseler? Hakkını veren bir senaryo olursa tabii ki içerisinde olurum. Elhamdülillah Müslüman ım. Allah kabul ederse inançlı bir insanım, bir taraftan da bir günahkarım Beren Saat ve Kenan Doğulu nişanlanıyor Beren Saat ile Kenan Doğulu dan sürpriz karar: 31 Mayıs ta nişan var Kanal D deki İntikam ın yıldızı Beren Saat ile sevgilisi Kenan Doğulu aşklarının birinci yılını geçen hafta kutladı. Kenan Doğulu, Beren Saat e evlenme teklif etti. Evet cevabını aldı. Çift 31 Mayıs ta aile arasında yapılacak törenle nişan yüzüklerini takacak. Bu tarihin seçilme nedeni; Kenan Doğulu nun 39. doğum günü olması. Beren ise 28 yaşında. HAYALLERİ GERÇEK OLDU Beren Saat ile Kenan Doğulu nun evlilik tarihi ise henüz net değil. Kenan Doğulu 2 yıl önce yaptığı bir röportajda 40 yaşımda baba olmayı planlıyorum. İnşallah gibi evlenirim demişti. Beren Saat ise Umarım ileride bir kız çocuğum olur. Oturup onun güzelliğini izlemek istiyorum. Annelik fikri beni şimdiden heyecanlandırıyor şeklinde konuşmuştu. Sıkıldım, beni buradan çıkarın' Uzun tedavi süreci, Müslüm Gürses i sıktı. Arabesk müziğin babası, geçtiğimiz kasım ayında kalp ameliyatı olmuş, daha sonra karaciğer ve böbrek yetmezliği nedeniyle yoğun bakım ünitesine alınmıştı. Yaklaşık iki aydır yoğun bakımda tedavi gören ve durumu iyi olmasına rağmen enfeksiyon kapmaması için normal odaya alınmayan Gürses, yatmaktan sıkıldı. Ünlü sanatçının doktorlarına yoğun bakımdan çıkmak istediğini söylediği, yakınlarına da, Sıkıldım, beni buradan çıkarın artık. Hastaneden taburcu olayım, başka hiçbir şey istemiyorum dediği öğrenildi. Senaristi açıkladı Kuzey hayranları önceki akşam büyük hayal kırıklığı yaşadı. Kuzey Güney dizisinde Kıvanç Tatlıtuğ un az sahnesi olması dizinin müdavimlerini şaşırttı. Oysa Tatlıtuğ o sırada ders çalışıyordu! Önceki akşam Kuzey Güney dizisinde Kıvanç Tatlıtuğ lu sahnelerin neden çok az olduğu ortaya çıktı! Kültür Üniversitesi Tiyatro Bölümü nde okuyan Tatlıtuğ un final sınavları yüzünden sahneleri azaltıldı. Bu durumu dizinin senaristi Ece Yörenç Twitter dan, Evet, maalesef Kıvanç ın sahnesi azdı. Sınavları vardı. Final haftası ve o da birçoğunuz gibi öğrenci. Ders çalıştı. Nefes almadan sınavlarına girdi diye açıkladı.

4 5 Sayı:86-15 Ocak 2013 BBC Ahenk Nakşibendi Şuna inanıyorum ki; herkes günde en az bir kez İngiltere den söz ediyor. Bu kimse ister eski nesilden olsun ister yeni nesilden. Eskilerde BBC haberlerini dinlemek âdettendi. özel bir şirket olarak kuruldu. Yayına Beni dinle diye başlardı. Özel bir şirketken 1926 da kraliyet tarafından kamulaştırılan BBC 4 kişiden oluşan bir ekip tarafından yönetiliyordu ve posta dairesinden parasal olarak destekleniyordu. BBC, gelirini o zamanlar radyo alıcıları için ödenen yıllık ruhsat ücretlerinden sağlıyordu. Buna göre haberleri dinleyebilmek için ve BBC ye yardım adına herkesin 10 peni ödemesi gerekiyordu arasında BBC nin genel yönetmenliğini yapan John Reith (sonradan Lord Reith), kuruluşun ilk yıllarında önemli bir rol oynadı. İmparatorluk çapında kısa dalga yayınları haberlerle yetinmeyerek BBC de sanat, müzik ve spor programları da hazırlamaya başladı. BBC ilk televizyon yayınlarını 1936 da başlattı. Yaptığı güçlü ve etkili yayın nedeniyle 1939 da Almanların bombardımanına maruz kalan BBC savaş sırasında halkın moralini yüksek tutmak için müzik programları yapıyordu. BBC spikerlerinden Blus Balfrage haber okurken binaya büyük bir bomba isabet etti. Bomba sesi dinleyicilerin de kulağına geldi. Ancak spiker halkın morali bozulmasın diye hiçbir şey olmamış gibi haberleri okumaya devam etti. Bombardımanda 4 kişi hayatını kaybetti. İkinci dünya savaşından sonra rirken, birçok seyirci sırf bu kanalı izleyebilmek için televizyon cihazı aldı. Böylece ATV şirketi BBC ye rakip olmaya başladı. İlk başta birbirlerine hasmane davranan bu iki kurum bir müddet sonra birbirleriyle işbirliğine girerek ortak programlar üretmeye başladılar. Gece Vaktinde Gökyüzü ve Budur Hayat adlı iki program, iki kurumun ortaklaşa yaptıkları meşhur programlar olarak hafızalarda kaldı de BBC2 yi yayına sokan kurum o gece elektriklerin kesilmesi nedeniyle yayın yapamadı. Ünlü oyun yazarları Harold Pinter ve Tom Stoppard, BBC ile çalışan ünlüler arasında yer alıyorlar. Falkland Savaşı sırasında BBC muhabirlerinden Brian Hanrahan yaptığı haberle savaşın kaderini değiştirdi. Hanrahan bir cümlelik haberinde Çıkan uçakları saydım, dönen uçakları saydım demişti. BBC, 1984 deki maden işçilerinin gösterilerini haber yaparak kabinedeki bazı bakanlarla sorun yaşadı da internete girmeye karar veren BBC çocuklara yönelik bir kanala da sahip. BBC nin kime ait olduğunu arkadaşlarıma sorduğumda hiç kötü izlenim almadım. Arkadaşlarım İngiliz kanalının objektif, taze haber ve röportajlar yaptığı üzerinde hemfikirler. Kanal, siyaset ve siyasetçilere BBC yaptığı program ve haberlerle İngiliz siyasetinde her zaman kendine iyi bir yer edinmeyi başarmıştır. British Broadcasting Company Ltd. (BBC), 14 Kasım 1920 de başlattı da ilk televizyon yayınlarının geliştirilmesi çalışmalarını yönetti. Reith in yayıncılığını kamu hizmeti olarak gören anlayışı İngiltere de çok benimsendi. Reith sadece siyasi posta dairesinin denetiminden kurtulan BBC, İngiliz siyasetinde önemli bir rol almaya başladı. Ancak halkın yanında durarak. BBC 1953 te Kraliçe Elizabeth in tahta çıkışını canlı olarak ve de yaptığı özel haberlerle öne çıkan BBC, İngiliz siyasetini yeni bir kulvara koymayı başardı. Margaret Thatcher döneminde 2 Nisan 1982 de vuku bulan yağcılık yapmayarak halkın sesini dinlemeye özen gösteriyor. Gerçekten BBC ye dördüncü kuvvet demek çok yakışıyor. Milletvekili Dünyanın en İyi İstihbarat Kurumları... Röp Saray Dünyanın neredeyse her ülkede casusluk amaciyla ekonomik, siyasi ve askeri çıkarları da dahil olmak üzere her açıdan, kendi çıkarlarını korumak için ücret bir istihbarat teşkilatı var. bazı kuruluşların daha etkili için başkaları ile bilgi paylaşımında anlaşmalar var, diğerleri çok gizli ve bir noktaya paylaşmak yapmak kimse ile. Bu yaygın olduğu birçok ülkede istihbarat veri toplama amacıyla dünyanın diğer bölgelerinde casuslar olduğu bilinmektedir. Kim bu casusları ve tam olarak nasıl çalışır daha doğada ketumdur. RAW (Hindistan) Hindistan istihbarat ajansı Araştırma ve Analiz Wing veya RAW olarak bilinir. Bazen olarak da kısaltılır R & AW. RAW 1968 yılında temel amacı ile komşusu Pakistan hakkında istihbarat toplamak için kurulmuştur. Yıllar boyunca, Pakistan istihbarat toplama çabalarının birincil hedef olarak devam etmiştir. Bu RAW çeşitli yerlerde dünyada fazla sekiz bin alan ajanların istihdam tahmin edilmektedir. ABD İstihbarat Kurumları Amerika Birleşik Devletleri istihbarat topluluğunun onaltı adet ajanslarının yapılır. En önemli ve tanınabilir o listede Central Intelligence Agency (CIA) olan, Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA), Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile. Geçmişte bu ajanslar soyutlanan devletlerde ameliyat sırasında, istihbarat bilgi paylaşımı ölçüde 11 Eylül saldırıları, 2001 yılından bu yana artmıştır. CIA istihbarat teşkilatlarının en büyük ve ABD politikası etkisi olabilir diğer ülkelerden gelen veri toplama sorumludur. NSA ülkenin istihbarat teşkilatı intercepting ve yabancı sinyalleri deşifre ABD nin bilgi sistemleri korurken sorumludur. askeri operasyonlar için ilgili bütün dünyada DIA toplar istihbarat bilgileri FBI ülkedeki istihbarat ve kolluk toplum arasındaki bağlantıyı ise. CSIS (Kanada) Avustralya Gizli İstihbarat Servisi 1952 yılında kurulmuştur. yirmiden fazla yıl için, ajansın varlığı gizli kendi hükümet bile oldu. Birincil sorumluluğu esas olarak Asya ve Pasifik çıkarlarından maddeleri alanlarında çeşitli konuşlu kullanarak istihbarat topluyor. en ajansları ile ilgili olarak Ana amacı, Avustralya halkı için ulusal tehditlere karşı güvenlik sağlarken, ülkenin siyasi ve ekonomik çıkarlarını korumaktır. Mossad (İsrail) Enstitüsü İstihbarat ve Özel Görevler İsrail istihbarat kuruluşudur. Ayrıca yaygın Mossad olarak bilinen, o 1951 yılında kurulmuştur. Ajans her zaman gizli bir devlette faaliyet göstermektedir ve, orta 90s, ajansın müdürü kimliği bile gizli olarak kalmıştır. Mossad istihbarat verileri Orta Doğu boyunca insan alan maddeleri kullanılarak toplama sorumludur. diğer ülkeler de dahil olmakla birlikte, ana odak ülke kendi bölgesinde yer almaktadır. biraz üzerinde bin ajan olarak anki tahminler sayı kuvvet. BND (Almanya Federal İstihbarat Servisi Almanya için BND denir. Ajansı ajanlar yüzden fazla ülkede konuşlu ile istihbarat toplama için bir fırsat olarak hemen hemen bütün dünya görüyor. BND yaygın gizli elçilik çalışanları istihbarat verileri toplamak olarak ajanlar göndermek için bilinir. Ajansı fazla dört bin dünya çapında çalışmaktadır. ISI (Pakistan) Hizmetler İstihbarat Müdürlüğü Inter yerleri yerli ve yabancı her iki veri görevli ile derleme zeka. Hindistan dan Afganistan ve ilgi bölge ile varlığını bir büyük. ISI ülke var içinde patron hiçbir gerçek uzun olan bir kuruluş olarak kabul edilmiştir. Bu ajans yolsuzluk vardır liderliğindeki bazı unsurları arasında ve güvensizlik. en az on 11 Eylül sonrası düzeyi, kamu bir saldırı, ISI durdu bildirildi fonuna kullanılan ilaç para Taliban uygulama, ancak Afganistan da buth. Bu dünyada olduğu tahmin bu çevrede çalışanlar ile daha on binden faaliyet ISI. DGSE (Fransa) Genel Müdürlüğü Dış Güvenlik (DGSE) Fransa diğer istihbarat örgütleri bölgede karşılaştırıldığında oldukça kısa bir geçmişe sahiptir için. Resmen 1982 yılında ülkede önce istihbarat örgütleri çok sayıda gelen kuruldu. Asıl odak yabancı kaynaklardan ülke için askeri ve stratejik kararlarında yardımcı istihbarat toplamaktır. Ajansı beş binden fazla kişiyi istihdam etmektedir. GRU (Rusya) Ana İstihbarat İdaresi veya GRU, büyük ölçüde oyuna Sovyetler Birliği nin çöküşünden sonra geldi. Onun temel görevi, iç ve dış düzeyleri hem askeri istihbarat veri topluyor. personeli büyüklüğü Sovyetler Birliği altında istihbarat teşkilatları daha küçük olmasına rağmen, GRU hala dünya istihbarat toplumda önemli bir oyuncu kalır ve profesyonel bir güç olarak kabul edilmektedir. Rusya ve Çin kendi kurumları arasında istihbarat bilgilerinin paylaşımı için imzalanmış bir anlaşma var. MI6 (UK) Gizli İstihbarat Teşkilatı Birleşik Krallık da MI6 olarak bilinen uzun bir geçmişi 1909 kalma vardır. Ajansın ana ofisi Londra da olan ve İngiltere de siyasi ve ekonomik çıkarlarını etkileyebilir dünya genelinde bilgi toplamakla yükümlü. MI6 terörizm üzerinde güçlü bir odak vardır, kitle imha ve tüm bölgeyi etkisi potansiyeline sahip ciddi nitelikteki suçları silahlar. MSS (Çin) Çin in cari istihbarat ajansı, Devlet Bakanlığı Emniyet, 1983 yılında kurulmuştur. Başlıca amacı olanlar veya devirmek başka Çin sosyalist hükümet sökülmesi amacı ile düşman olarak görülebilir üzerinde istihbarat toplamaktır. MSS sahip ajanlar dünyanın sıradan vatandaşlar olarak poz boyunca konuşlanmış. MSS ABD de birincil ilgi ve birçok ajan var Silicon Valley California boyunca yayınlanmıştır.

5 4 Annem iyi bir kadındı Şeyh Avat Nakşibendî Kadına bakış toplumdan topluma değişir. İslam dan önceki dönemlerde kadının yeri çok parlak değildi. Hatta o dönemlerde doğan kız bebekler diri diri gömülürdü. Dolayısıyla o dönemlerde aileler kız çocuk dünyaya getirmek istemezdi. Ancak İslam ın gelmesiyle birlikte bu adet yok oldu ve eşitlik ilkesi esas olarak benimsendi. Yüce Allah Kur an-ı Kerim de şöyle buyurmaktadır: ي ا ا يه ا الن اس ا ن ا خ ل ق ن اك م من ذ ك ر و ا نث ى و ج ع ل ن اك م ش ع وب ا و ق ب اي ل ا ت ق اك م ن ا ك ر م ك م ع ند الله ت ع ار ف وا ا ل Ey insanlar! Doğrusu biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler hâline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız. Şüphesiz Allah katında en değerliniz O na karşı gelmekten en çok sakınanınızda: Allah bilendir haberdardır.. Mana dolu bu mesajla kadınlara yüce Allah ın emrettiği şekilde itibar kazandırıldı. Dolayısıyla daha ilk günden beri İslam bayrağını taşıyan validemiz Hatice olmuştu. O dönemde kendini bilmezler, gerçek hayat mesajını taşıdığı için İslam a ve bu dinin yayılmasına hep karşı durmuşlardı. Bunlar Ammar ın annesi Sümeyye yi katlederek kendi çirkin heveslerine kurban etmişlerdi. Bu cesur kadın özgürlük ve gerçek bir hayat yolunda şehit düşen ilk kadın olarak kabul ediliyor. O dönemlerde kadınlar kendilerini koruduğunu bildikleri için İslam a her zaman kalkan olmuşlardı. Savaş zamanlarında kadınların tek derdi şehit evlatları değil Hz. Peygamber idi. Bunlar evlatlarını önderlerine feda ediyordu. Medineli kadın Nuseybe Kabi Ansari, elindeki kılıcıyla Efendimizi koruyan grubun başında geliyordu.bugün şunu öğrendim ki; size yüce İslam dini hakkında bilgi verebilmemde bir anne var. Okuyucuların İslam dinini iyi öğrenmelerini sağlamak için bu köşenin devam etmesini diliyorum. Erbil hakkında eserler yazan yazarların dikkatine Osman Müfti Kentlerin, şahsiyetlerin ve toplumların tarihi gelenek ve göreneklerini kaleme alan birçok yazar vardır. Bu kentler arasında Erbil de bulunuyor. Kuşkusuzdur ki geçmişi belgelemek çok faydalı bir husus. Ancak burada şöyle bir soru gündeme geliyor; acaba böyle konuları kimler yazmalı? Bence bunun yanıtı şöyle olmalıdır; Böyle yazıları tarih ve sosyoloji ile ilgilenen üniversitelerde çalışan kadrolar veya bilimsel kurumlarda görev yapan, kültür ve bilgi düzeyleri yüksek olanlar yazmalıdır. Bir de burada çok önemli bir husus daha vardır ki yazıları yazanların dil yetenekleri çok yüksek düzeyde olmalıdır. Çünkü kimi yazarlar bazen tarafsız olamıyorlar ve konunun hakkını vermiyorlar. Ayrıca bu tür yazılar yazabilecek kapasitede de değiller. Çünkü tarihi, sosyal veya biyografik yazılar yazmanın bir usulü var. Bazıları bu gerçeklere riayet etmeden yazılar yazıyor. Görüyorsunuz ki birisi babanız veya aileniz hakkında yazmış. Hem de size sormadan ve onayınızı almadan. Ama bir bakıyorsunuz ki yazar kendi kafasına göre bir şeyler yazmış ve gerçekleri olduğu gibi yansıtmamış. Sonra gelip eserini özenli ve kaliteli bir baskıyla okurlara ulaştırmış. Hayret bir şey! Hem kötü bir eser yaz hem de kaliteli bir baskı yaptır! Okurlar, benim burada başımdan geçen özel bir şeyden söz etmediğimi fark ediyorlar. Ben genel bir şeyden söz ediyorum aslında. Erbil hakkında veya bu kentin şahsiyetleri, tarihi, gelenek ve görenekleri hakkında yazmak isteyen yazarların aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurmalarını rica ediyorum: 1-Yaşayan veya ölmüş bir kişi hakkında, o kişiden veya ailesinden izin aldıktan sonra yazsınlar. 2- Yazarlar kendilerine yakın gördüklerini öve öve, yakın görmediklerini ise birkaç satırla üstünkörü anlatmaktan kaçınsınlar. 3-Yazar tarafsız davranarak bilimsel kurallara riayet etmelidir. Çünkü Erbil hepimizindir ve buradaki tarihi hepimiz paylaşıyoruz. Ancak kentin asıl sakinlerinin hususiyetlerini unutmamak şartıyla. 4-Herkesin hakkı verilmelidir. 5-Yazar şunu iyi bilmelidir ki, haklarında yazı yazılan kişiler yazarı şikâyet ederek mahkemeye verme hakkına sahipler. 6-Yazar, yazının nasıl ve ne şekilde yazılacağını iyi bilerek, bu konudaki usul ve kurallara riayet etmelidir. Ayrıca başka eserleri de olmalıdır. 7-Eğer eserinde şahsiyetlerin isim listesini yazmak istiyorsa, burada alfabetik sıralamaya özen göstermelidir. Aksi takdirde kendisine herkesi kızdırabilir. 8-Yazar eserini kimlerin finanse ettiğini açıkça beyan etmelidir. Bu kendi tarafından ödenmiş olabilir veya kendisine başka biri yardım etmiş olabilir. 9-Eserinde kullandığı kaynaklara işaret etmelidir. 10-Eğer Arapça yazıldıysa eserini bu dildeki uzmanlara göstermelidir. Böylece imla ve mana hatalarından arındırılmış bir eser ortaya koymuş olacaktır. Çünkü bazı eserlerde hayli büyük hatalara rastlamışımdır. Bu yazımı neden yazdığımın anlaşılmasını temenni ederek, belli bir yazarı hedef almadığımın bilinmesini önemle rica ederim. Çünkü ben böyle bir yazıyı yıllar önce yayınlamak istiyordum. Kısmet bugüneymiş meğer. Ben, ilim ve irfanla tanınmış bir ailenin evladıyım. Erbil Kalesi nde büyüdüm. Kaledeki büyük camii odalarında bu minvaldeki büyüklerimi dinleyerek yüz binlerce kitap okudum. Burada usta ve temiz kalem sahiplerini selamlıyorum. Bunların başında Erbil tarihi konusunda mümtaz eserlere imza atmış olan Erbilli Yazar merhum Zübeyr Bilal İsmail geliyor. Kendisini minnet ve takdirle anıyorum. O bu konuda eşi görülmeyen bir yazardı ve hayatını Erbil tarihine adadı. Onun gibi muhterem tarihçiler de var. Bunlar kentimizin tarihi hakkında Arapça, Kürtçe veya Türkmence eserler verdiler ve konuyu zenginleştirdiler. Bunlara meydan hala açık. Ancak isim vermek istemediğim için kimse kusuruma bakmasın. Türkmen sözcüğünün anlamı Kava Faris Yunus Tarihçiler Türkmen sözcüğünün anlamı üzerinde hemfikir değiller. Ancak bu halkın Türk milletinin temel bir parçası olduğunu kabul ediyorlar. Miladi sekizinci yüzyılda Türkmen sözcüğü Tunç Tin ansiklopedisinde Tükümenk olarak geçiyor. Bu sözcük ayrıca hicri dördüncü yüzyılda Al-Makdisi nin Ahsan El Takasim Fi Marifet El-Akalim adlı eserinde, hicri beşinci yüzyılda El-Gerdizi nin Zeyn el-ahbar adlı eserinde ve Selçuklu döneminde de geçmiştir. Kaşgarlı Mahmud un Miladi 11. yüzyılda kaleme aldığı Divân-ı Lügati t-türk eserinde Türkmen sözcüğü Türkmanend olarak geçiyor. Sistan Tarihi adlı eserde de Türkmen sözcüğü geçiyor. Beşinci yüzyılda kaleme alınan eserin yazarının adı bilinmiyor. İbni El Fazl El Beyhaki Hicri 470, Miladi 1077 yılında yazdığı eserde Selçukluları Türkmen olarak kabul ediyor. El-Mürüzi (Ebu Osman el-cahız) Türkçesi Hayvanların Huyu anlamına gelen Tabii Ül- Hayvan adlı eserinde Türkmen sözcüğü Oğuz ve Ğuz olarak geçiyor. Vasily Bartold Orta Asya da Türk Tarihi adlı eserinde Türkmen sözcüğünün miladi 10. yüzyılda ortaya çıktığını yazıyor. Türkmen sözcüğünün anlamına gelince; bu konuda birçok görüş vardır. Sayın Erşet Hürmüzlü, Irak Türkmen Tarihi adlı eserinde bir takım tarihçinin bu konudaki görüşlerini bizim içim şöyle sıralıyor. 1-Bazı tarihçiler, bu sözcüğün Farsçanın Türk ve Manand kelimelerinden geldiğini ve bu adın Müslüman olanlara verildiğini söylüyorlar. 2- Dr. Faruk Sümer, Türkmen adının 11. yüzyılda Müslümanlığı kabul eden Oğuz boylarına verildiğini ifade ediyor. 3-Tarihçi Yılmaz Öztuna, Oğuzlara Müslüman olduktan sonra Türkmen adı verildiğini söylüyor. 4-İbni Kesir, Türkmen sözcüğünün Türk ve İman kelimelerinden türediğini ve ardından bu iki kelimenin zamanla Türkmen olduğunu ifade ediyor. 5-Yazar Abu-Fida, Horasan Türklerine Müslümanlığı kabul ettikten sonra Tercüman adı verildiğini, zamanla bu adın Türkmen e dönüştüğünü yazıyor. (Bunlar İslam dinini yaymak için bölgeye gelen Araplara tercümanlık yaptılar.) 6- Dokini, Selçuklular İran, Suriye ve Anadolu yu ele geçirdikten sonra bunların bir kısmı Kapkaç ve Koman boyundandı. Zamanla bu isim Türkmen oldu. 7-Yazar Necib Asım a göre Türkmen sözcüğü Türk ve Man kelimelerinden oluşuyor ve bunun da anlamı Türklerin adamıdır. 8-Ancak Yazar J.Dainy, Türkmen sözcüğünün Türk dil gramerine göre azimli Türk veya temiz kanlı Türk anlamına geldiğini ifade ediyor. Bu görüşü meşhur Türk Yazarı Hüseyin Hüsamettin de destekliyor. 9-Yazar Cload Cohen, Osmanlı Türkiye si adlı eserinde Türkmen sözcüğünün, bazı Türklerin İslam dinini kabulü ile birlikte ortaya çıktığını yazıyor. Cohen, bu sözcüğün şehirli Müslümanları göçebe Türklerden ayırmak için kullanıldığını ifade ediyor. Erşet Hürmüzlü, bu konudaki farklı görüşlere rağmen Türkmen sözcüğünün Asil Türkler anlamına geldiğini belirtiyor. Son olarak şunu ifade etmekte yarar görüyorum ki; Türkmen sözcüğünün Osmanlı nın Irak a gelişiyle veya ülkemizin İngilizler tarafından işgal edilmesiyle hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü Türkmenlerin bölgedeki tarihi çok eskidir. İslam da mizah ve eğlence Şeyh Faik Namık Hz. Peygamber in hadislerinden de anlaşıldığı gibi Efendimizin sahabe ile buluşmalarında sadece dini meseleler konuşulmazdı. Buluşmalarda şiir okunurdu ve şaka yapılırdı. Semmak İbni Harb bir gün Cabir İbni Semer e Hz. Peygamber ile buluşmalarında ne konuşulduğunu ve ne yapıldığını sorar. Semer aynen şöyle cevap verir: Bazen şiir okunur, bazen karşılıklı latife yapılır. Efendimiz kendisine yapılan şakalara hoşgörü ve gülümse ile yaklaşır. Habeşiler bazen camiye gelip bir gelenek olarak kılıç oyunu oynardı. Efendimiz, validemiz Aişe ye oyunu izlemesine izin verirdi. Efendimiz ayrıca özel günlerde kadınlara kendi aralarında şarkı söyleyip tef çalmalarına da müsaade ederdi. Hz. Peygamber in, hatta bir evlilik töreninden sonra şarkı söylediniz mi? diye soru sorduğu rivayet edilir. Müslümanlar olarak yüce dinimizin yenilikten yana olduğunu bilmeliyiz. Tören, eğlence ve müzik Hz. Peygamber in sünneti ve şeriatın belirlediği sınırı geçmediği sürece makbuldür. Ancak en güzel şey; Müslümanlar olarak birbirimizi sevmek ve saymaktır.

6 3 Sayı:86-15 Ocak 2013 Türkmen yetkililer, Irak Parlamentosu nun ve hükümetinin feshedilmesini istiyor Saray Özel Irakiye İttifakı lideri İyad Allavi, ''Yeni çözümlerin gelmesi için Maliki hükümetinin feshedilmesi gerekiyor'' dedi. Allavi, ''Erken bir seçim yapılmasını talep ediyorum. Sürecin atlatılması ve seçimlerin yapılacağı zamana kadar Birleşmiş Milletler'in gözetiminde, geçici bir hükümet oluşturulması gerekiyor'' diye konuştu. Allavi ye destek verenler arasında Türkmenler de bulunuyor. Ülkenin bölünmeyle karşı karşıya kaldığı uyarısında bulunan Türkmen yetkilileri bunu durdurmak için hükümetin ve parlamentonun feshedilmesi gereğini savunuyor. Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı ve Irak Parlamentosu üyesi Erşet Salihi, Irak Parlamentosu ve hükümetinin ülkeyi artık yönetemez hale geldiklerine dikkat çekti. Ülkenin bölünmeyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Salihi, bu durumdan Türkmenlerin büyük zarar göreceğini kaydetti. Erken seçim talep eden Türkmen lider Salihi, yeni bir parlamentonun ve hükümetin ülke için çok önemli olduğunu savundu. Siyasi uzlaşı nedeniyle hiçbir yasanın uygulanmadığını ifade eden Salihi, ülkede yeni bir hükümete ve yeni bir mekanizmaya ihtiyaç duyulduğunu Sünni bölgelerindeki gösterileri de Saray a değerlendiren Türkmen lider, göstericilerin isteklerine kulak verilmesini talep etti. Irakiye İttifakı nın Türkmen üyesi Bayan Müdrike Ahmet de Salihi ile hemfikir. Saray a konuşan Ahmet, Irak taki sorunların sadece parlamento ve hükümetin feshi ile çözümlenemeyeceğini Ülkedeki karışıklıkların had safhada olduğuna dikkat çeken Ahmet, durumun daha da vahimleşeceğinden endişe ettiklerini kaydetti. Hükümet ve parlamentonun feshi için yapılması beklenen oylamanın Talabani nin hastalanması nedeniyle ertelendiğini belirten Türkmen vekil Müdrike Ahmet, Irakiye nin büyük bir bölümünün ve Rafi İsawi nin, hükümetin feshini ve erken seçimin yapılmasını istediklerini Ancak Talabani nin hastalanması nedeniyle bu meseleyi gündeme getiremediklerini belirten Ahmet, Yasalara göre hükümetin feshedilmesini Talabani nin talep etmesi gerekiyor dedi. Sünni bölgelerindeki gösterileri Saray a değerlendiren Türkmen vekil, gösteri hakkının saklı tutulmasını istedi. Gösterilerin taleplerine parlamentonun cevap vermesi gerektiğini ifade eden Ahmet, gösterilerin talep ettiği yasaların parlamento tarafından çıkarılmasını istedi. Türkmen yetkilileri siyasi meselelerde çoğu zaman tek ses olmuyorlar. Ancak Irak taki mevcut sorunlar karşısında hemfikir olduklarını ifade eden Ahmet, bu sorunların Türkmenlerin geleceği ile alakalı olduğunu savundu. Hükümet ve parlamentonun feshinin Türkmenlere etkilerini Saray a değerlendiren Bayan Milletvekili Müdrike Ahmet, Türkmenler olarak birkaç yıldır bizim için hiçbir şey yapılmadı. Ancak diğer gruplar birçok kazanımlar elde etmişlerdir diye konuştu. Adını açıklamak istemeyen siyasi bir gözlemci, Irak ve Kürdistan bölgesindeki sorunların çözümü ve ülkeye yeni yol haritaları çizilmesinde Irak ın ana gruplarından olan Türkmenlerin saf dışı bırakıldığına dikkat çekti. Ülkede parlamentonun ve hükümetin feshinin Türkmenlere hiçbir yarar sağlamayacağını ifade eden gözlemci, Türkmenler kilit görevlerde yer almadıkları için bu değişiklikler kendilerine yarar getiremez. Bu durumda en iyi çözüm Türkmenlerin ileride iyi yerlere sahip olabilmeleri için güçlü listelerle ittifak yapmasıdır diye konuştu. Kerkük aydınları Türkmen partilerini pasif buluyor Saray Kerkük Kerküklü Türkmen aydınlar, kentte faaliyet gösteren Türkmen partilerinin pasif olmasından şikâyetçi. Buradaki partilerin ender olarak faaliyet ve aktivite düzenlediklerini ifade eden aydınlar, ancak bu faaliyet ve toplantıların herhangi bir getirisinin olmadığını kaydettiler. Türkmenlere merci talep eden aydınlar, Kerkük Türkmenleri için hiçbir şey yapılmadığını düşünüyor. Türkmen gazeteci ve yazar Selah Behlül, gazetelerinde pasif olan Türkmen partilerini defalarca eleştirdiklerini Bu partilerin Türkmen halkı için hiçbir şey başaramadıklarını dile getiren Behlül, bu tavırları nedeniyle facebook üzerindeki sayfasının hack edildiğini Hiçbir tarafa bağlı olmayan yazar ve gazeteci Behlül, bu partilerin bazılarının memur zihniyeti ile çalıştığını kaydetti. Bazı partilerin kendilerine hayali paralarla evler aldıklarını ancak buna rağmen halkın sorun ve taleplerine kayıtsız kaldıklarını ifade eden Behlül, Şundan eminim ki, bu defa seçim yapılırsa birçok seçmen sandık başına gitmez dedi. Behlül, Hiçbir sonucu olmayan bu toplantılarından bıktık. Bunlar sadece kendi aralarında toplanıp koltukları sarsılacak diye diğerlerinin katılmasına müsaade etmiyorlar diye konuştu. Türkmen yazar ve gazeteci Özdemir Hürmüzlü ise, sahadaki sorunların, Türkmenlerin kendilerine ait bir mercilerinin bulunmamasından kaynaklandığını düşünüyor. Kerkük teki Türkmen partileri bir çatı altında toplayabilecek bir merciye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden yazar Hürmüzlü, böyle bir şeyin gerçekleşmesinin sahada bir hareketliliğe yol açacağını Toplantıların faaliyet kapsamına girmediğini dile getiren yazar, Türkmen partilerinin kadroda değişikliğe gitmeleri gereğini savundu. Bu partilerin başkent Bağdat ta da etkili olamadıklarını öne süren Hürmüzlü, Türkmen partilerinin aktif olmamasının bir sebebi de Kerkük teki kötü emniyet durumudur dedi. Türkmen aydınlarının bu şikâyetlerine cevap veren Türkmeneli Partisi Başkanı Riyaz Sarıkahya, esasi partilerle gölge partiler arasında ayrım yapılması gerektiğini Son seçimlerde çoğu partilerin başarılı olamadığına dikkat çeken Sarıkahya, bunun da bu partilerin Türkmen toplumuna mesafeli olmasından kaynaklandığını ifade etti. Bu partilerin lider ve alt tabakadaki kadro yapısının da bunda etkili olduğunu savunan Türkmen parti başkanı, parti olarak medya araçlarının olmaması nedeniyle faaliyetlerini kamuyla paylaşamadıklarını Parti olarak Irak, Kürdistan ve Türkmenlere yönelik projelere sahip olduklarını belirten Sarıkahya, Partiler elbise üreten terzihane değildir. Bunların kendilerini ispat ederek hükümette güçlü şekilde yer almaları gerekir. Partiler hükümette kendi güçleri ile değil tesadüf eseri yer alıyorlar. Parti toplantıları yararlıdır. En azından gelişmeler karşısında tek ses oluyoruz. Ancak bu yeterli olmayabilir. Partiler öncelik olarak kendi içlerinde reforma geçmelidirler diye konuştu. Türkmen Cephesi Siyasi Büro Üyesi Ali Haşim Muhtaroğlu, ITC nin Türkmenlerin gerçek ve yasal temsilcisi olduğunu düşünüyor. Tüm alanlarda farklı aktiviteler ve faaliyetler gerçekleştirdiklerini ifade eden Muhtaroğlu, ITC nin eğitim ve hizmet alanında idari ve siyasi bir kurum olduğunu belirtti. Irak hükümetini Türkmenlere kayıtsız kalmakla suçlayan Muhtaroğlu, Türkmen halkı adına siyasi çalışmalar hariç mecburen eğitim, kültürel ve hizmet çalışmaları da gerçekleştiriyoruz. Çünkü Iraklı Türkmenler olarak çok kötü şartlardan geçiyoruz diye konuştu. Siyasi Terminoloji Anayasa nedir? Çeviren: Nazım Saiğ Anayasa, bir devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceğini belirleyen, bazı ülkelerde yazılı, bazılarında ise yazısız genel kabul görmüş kurallar bütünüdür. Hans Kelsen in Normlar Hiyerarşisi ne göre diğer bütün hukuki dogmalardan üstündür ve hiç bir kanun anayasaya aykırı olamaz. Genel olarak genel hükümler, yasama, yürütme, yargı ve temel hak ve özgürlükler bölümlerine sahiptir. Anayasa ile ayrıca kişilerin temel hak ve özgürlükleri güvence altına almıştır. Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirtir. Devletin temel kanunudur. Vatandaşların temel hak ve görevlerini bildirir. Çoğu ülkede anayasa, yazılı ve bütünsel bir belgedir. Bu tip ülkeler şekli anlamda anayasaya sahiplerdir. Oysa İngiltere de yazılı bir anayasa yoktur. Buna ise teamüli anayasa denmektedir. Bu ülkede temel kurumların işleyişi yüzlerce yıllık geleneklere, yasalara ve belgelere göre düzenlenir. Ayrıca anayasalı devlet ve anayasal devlet ayrımına gitmek gereklidir. Bu ayrımda ise şekli anlamda bir anayasası olan devlet bu belgede modern anayasanın gereklerini yerine getirmiyorsa yani devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceği muğlâk ve daha da önemlisi kişi temel hak ve özgürlükleri tam anlamıyla güvence altında değilse devlet anayasal bir devlet sayılmamakta, sadece anayasa sahibi bir devlet anlamına gelen anayasalı devlet sıfatını almaktadır. Buna karşın ister teamülü ister şekli anayasa sahibi olsun eğer bir devlet temel hak ve özgürlükleri güvence altına almış ise bu devlet anayasal sayılmaktadır. Son ayrım ise çerçeve anayasa ile düzenleyici anayasa ayrımıdır. Eğer anayasa normlarında devletin temel yapılanması hakkında ayrıntılı bilgilere giriliyor ve düzenlemeler yapılıyorsa bu düzenleyici anayasadır. Anayasa normları sadece devletin temel yapılanmasını çiziyor ve düzenlemeyi kanunlara bırakıyorsa bu çerçeve anayasa dır. Örneğin Türkiye de ilk anayasa, 1876 da yürürlüğe giren Osmanlı Devleti nin anayasasıdır. O tarihten Osmanlı Devleti nin sona erişine kadar anayasaya Kanun-i Esasi deniyordu tarihli Kanun-i Esasi, padişahın yetkilerini kısıtlamamıştı. Yurttaşlara düşünce, toplantı ve dernek kurma özgürlüğü, bireylere dokunulmazlık hakları tanımıyordu. II. Meşrutiyet in ilanından sonra, 1909 da bu anayasada değişiklikler yapılarak padişahın yetkileri kısıtlandı. Kişisel hak ve özgürlükler tanındı, basın üzerindeki sansür kaldırıldı. Hükümet artık padişaha değil, meclise karşı sorumluydu. Yazılı anayasa Yetkili organ tarafından yapılmış ve bir anayasada yer alması gereken kuralları içeren temel belgedir. Geleneksel anayasa Yazılı olmayan, sürekli uygulama sonucu ortaya çıkan anayasadır. (Örn: İngiltere) Bir devletin geleneksel anayasasının olması, anayasa alanında ortaya çıkan hiç yazılı belge olmadığı anlamına gelmez. Bir görüşe göre töreler de bu kapsama girer Yumuşak anayasa Maddelerinin değiştirilme usullerinin herhangi bir kanunun değiştirilme usulünden farklı olmadığı anayasalardır. Katı (Sert) anayasa Bu anayasalar için özel, değiştirilmesi zor yöntemler benimsenmiştir. Bir anayasanın sert olduğunu gösteren özellikler: -Değiştirilemeyecek maddeler içermesi Değiştirilmesi için özel (nitelikli) çoğunluk aranması (3/5, 2/3 gibi) -Halkoylaması usulüne yer vermesi Çerçeve anayasa Kısa ve öz hükümlerden oluşur. Soyut mahiyettedir. Genel bir çerçeve çizer ve içinin doldurulmasını yasama organına bırakır. Bu anayasayı kabul eden ülkelerde demokrasi köklüdür. Örneğin; 1787 Amerikan Anayasası çerçeve bir anayasadır. Toplam 7 maddeden oluşur ve 27 kez değiştirilmiştir. -Kazuistik anayasa Uzun ve ayrıntılı kurallardan oluşan, kesin hükümlerin belirlendiği anayasadır.

7 2 Bölge, önümüzdeki dönemlerde büyük bir mali krizle baş başa kalacak Saray Erbil Değişim Hareketi nin Ekonomik Araştırmalar Ofisi nin hazırladığı rapora göre; bölge, yakın bir gelecekte büyük bir mali krizle karşı karşıya kalacak. Aynı görüşü savunan bir ekonomist ise, bölgenin ileride büyük bir maddi zarara uğrayacağını Raporda bölgedeki kamu dairelerindeki hantal yapıya dikkat çekildi. Kamuda toplam 682 bin memurun görev yaptığı ifade edilen raporda yaklaşık 650 bin kişinin maaşlı olduğu belirtildi. Bölgenin mali bir krizle yüz yüze geldiğinin ifade edildiği rapora göre; bölge 2013 yılında Irak genel bütçesinden payının ancak %4.10 luk bir bölümünü alacak ve bu para memurlara maaş olarak ödenecek. Bölgenin tedbir almaması halinde büyük bir mali krizle karşı karşıya kalınacağının ifade edildiği raporu gazetemize değerlendiren bir uzman, bölge yetkililerini tedbir almaya çağırdı. Ekonomist ve üniversite hocası İdris Ramazan, bölgenin sadece petrolle yetinmesinin krize yol açacağını Bölgenin Petrol dışında alternatif gelir kaynaklarına da yönelmesini talep eden Ramazan, aksi takdirde büyük bir krizin kapıda olacağı uyarısında bulundu. Yapılan çok sayıda atamaların büyük bir kaynak gerektirdiğini dile getiren ekonomist Ramazan, bölge yönetiminin işsizliği gerçekleştirdiği atamalarla kapatmaya çalıştığını Ancak böyle bir atamanın gizli işsizliğe yol açtığına dikkat çeken Ramazan, Tüm kamu kurumlarına çok fazla atama yapılıyor. Ancak bu kadar kadroya ihtiyaç yoktur. Bu ister istemez gizli işsizliğe yol açıyor dedi. Ramazan, yönetimi kamudaki atamalar yerine özel sektöre önem vermeye çağırdı. Konuyla ilgili gazetemize konuşan bir yetkili, yönetim olarak atamaları azaltmaya gideceklerini Bölge Maliye ve Ekonomi Bakanlığı Sözcüsü Diler Tarık, 2011 de toplam 27 bin kişi, 2012 de ise toplam 17 bin kişiye atama imkânı sağladıklarını Bu sayının 2013 te 15 bin kişi olmasını planladıklarını ifade eden Tarık, böylece atamaları azaltacaklarını kaydetti. Erbil Vali Yardımcısı: Erbil de bu yıl en büyük su projesini gerçekleştireceğiz Erbil de bu yıl en büyük su ve kanalizasyon projesi gerçekleştirilecek. Erbil Vali Yardımcısı bu projeyi stratejik olarak niteleyerek, tramvay projesinin bu yıl gerçekleştirilmeyeceğini de kaydetti. Erbil Vali Yardımcısı Tahir Abdullah, şehirde bu yıl içerisinde bir takım projelere imza atacaklarını Bunların başında ise su projesinin geldiğini ifade eden Abdullah, içme su projesinin stratejik bir proje olduğunu kaydetti. Saray a konuşan Vali Yardımcısı, şehirde yeni yollar da inşa edeceklerini Su projesinin masraflarını Belediye Başkanlığı nın karşılayacağını dile getiren Abdullah, valilik olarak henüz bütçelerine kavuşamadıklarını kaydetti. Bu yıl yoğun bir programlarının bulunduğunu hatırlatan Vali Yardımcısı, tramvay projesinin 2013 yılında gerçekleşmeyeceğini Saray, 2013 te gerçekleştirilecek projeler hakkında görüşünü almak için Erbil Meclis Üyesi Mala Macit le temasa geçmek istedi. Ancak Macit, meclisin çalışmalarının parlamento tarafından dondurulduğunu gerekçe göstererek demeç vermek istemedi. Türkmenler, partilere hazine yardımının koltuk sayısına göre yapılmasını istiyor Saray Erbil Bölgede genel bütçe meselesi ne zaman tartışmaya açılsa, hemen partilere hazineden yapılan yardım gündeme gelir. Bu arada Türkmen ve Hıristiyan vekiller partilere hazine yardımının koltuk başına verilmesini istiyorlar. Erbil Türkmenleri Listesi Başkanı Milletvekili Şerdil Tahsin, yardımlarda parlamentodaki sandalye sayısının ölçü olarak alınmasını istedi. Böyle bir uygulamadan kimsenin haksızlık hissetmeyeceğini ifade eden Tahsin, hazineden yardım almayan partiler için de hesap yapılmasını talep etti. Parlamentodaki bağımsızların da yardımlardan yararlanmasını isteyen Türkmen vekil, Muhakkak ki bunlar da bir kitleyi temsil ediyorlar dedi. Bazı partiler parlamentoda bir sandalyeye sahip olmalarına rağmen 100 milyon dinar alıyorlar. Bunun kabul edilemez olduğunu ifade eden Tahsin, parlamentoda temsil edilmeyen partilerin mücadelesinin de göz önünde bulundurulmasını istedi. Türkmen vekil, yardımlarda parlamentodaki sandalye sayısının ölçü olarak alınması yönündeki görüşlerine diğer milletvekillerinin de destek verdiğini de Yıllardır partiler için 200 milyar dinar gibi bir paranın tahsis edildiğine dikkat çeken Tahsin, ancak bu paranın maliye tarafından denetlenmediğini kaydetti. Söz konusu paranın nasıl ve neye harcandığına dair bir komisyon oluşturulmasını talep edeceklerini dile getiren vekil, Paranın harcanış şekli için bir yasa ve mekanizma oluşturulmalıdır diye konuştu. Milletvekili Şerdil Tahsin e destek veren diğer bir Türkmen vekil ise, partilere hazineden yapılan yardımlarda herhangi bir kriterin uygulanmadığına dikkat çekti. Türkmen Milletvekili Yaşar Altıparmak, bu yardımların partilerin sandalye sayısına göre veya aldıkları oy oranına göre yapılması gibi iki görüşün gündemde olduğunu belirtti. Grup olarak yardımlarda parlamentodaki sandalye sayısının baz olarak alınmasını talep ettiklerini dile getiren Altıparmak, Parti olarak parlamentoda 3 sandalyemiz var. Ancak bu sayı bir sonraki seçimlerde değişebilir. Biz herkesin hak ettiği yardımı almasından yanayız dedi. Partilere hazineden yardım yasasının bu yıl da tadil edilmeyeceğini ifade eden vekil, meselenin siyasi olduğunu Kimi partileri yasanın tadiline karşı çıkmakla suçlayan Altıparmak, Bu partiler her ay haksız yere yüklü paralar aldıkları için yasanın tadiline karşı çıkıyorlar. Sanırım yasa bu yıl da tadil edilmeyecek diye konuştu. Bu konuda Türkmenlere destek veren Hıristiyan vekil Salim Toma, Rafideyn Listesi olarak parlamentoda iki sandalyeye sahip olduklarını kaydetti. Partilere hazine yardımında parlamentodaki sandalye sayısının ölçü olarak alınmasını her fırsatta talep ettiklerini dile getiren Toma, Bazı partiler parlamentoda temsil edilmiyorlar. Ancak bunlar şehit vermiş ve mücadele etmiş partilerdir. Bu gerçekler göz önünde bulundurularak bunlara da yardım edilsin dedi. Yardımların eşit ve adilane yapılmasını talep eden İslami Birlik üyesi Ömer Abdülaziz, parti olarak hazine yardımının parlamentodaki sandalye sayısına göre yapılmasını istediklerini Abdülaziz, bu yardımdan parlamentoda kotayla temsil edilen grupların da yararlanmasını talep etti. Bu talebe destek veren KYB temsilcisi Goran Azad, ancak yardım miktarı üzerinde müzakere yapmadıklarını kaydetti.

8 Ünlü sözler Her şey affedilebilir üç şey hariç ırzına dil uzatan, inancına yan bakan, milletine ihanet eden İmadeddin Zengi Atabek Sultanı Türkmenler koltuk başına para istiyorlar 2 Türkmenler de Maliki hükümetinin gitmesinden yana 3 5 Dünyanın en iyi istihbarat kurumları hangisidir? Erbil-Ankara-Bağdat hattında neler oluyor... 7 Bölgede Türkmence resmi dil oldu Saray Özel Kürdistan Parlamentosu nun resmi diller yasa projesine göre Türkmence, Süryanice ve Ermenice dilleri Kürtçe ve Arapçanın yanında resmi dil olarak kabul edilecek. Şimdi ilk okunması gerçekleştirilen yasanın, genel bütçenin kabulünün ardından onaylanması bekleniyor. Yasa, parlamentoya eski milletvekili Tarık Cembaz tarafından hazırlanıp sunuldu. Konuyla ilgili olarak Saray a konuşan bir yetkili, şu günlerde parlamentoda 2013 bütçesinin müzakere edildiğinden resmi diller yasasının ertelendiğini Parlamento İlişkiler ve Enformasyon Komisyonu Üyesi Dr. Ahmet Verte, resmi diller yasasının bütçenin kabulünün ardından ikinci sırada okunmasının yapılacağını kaydetti. Yasanın, parlamentonun bu döneminde kabul edileceğini ifade eden Verte, böyle önemli bir yasanın bu kadar gecikmesindeki suçu bir önceki parlamentoya attı. Yetkili Verte, yasanın kabul edilmesi durumunda Kürtçe, Arapça, Türkmence, Süryanice ve Ermenicenin bölgenin resmi dilleri olarak kayda geçeceklerini sözlerine ekledi. Erbil Türkiye ye demiryoluyla bağlanacak Saray Ajanslar Kürdistan Bölgesi Ulaştırma Bakanı Johnson Siyavuş, bir takım ABD li şirket yetkilileriyle demiryolu inşa konusunu görüştü. Bölgesel hükümet tarafından yayınlanan bildiride görüşmede tramvay hatları ve demiryoluyla Erbil in Zaho üzerinden Türkiye ye bağlanması konularının masaya yatırıldığı ifade edildi. Bilindiği gibi bölgedeki kara ve hava taşımacılığı konusunda büyük bir zaafiyet söz konusudur. Bu durum bölge ekonomisini de olumsuz etkiliyor. Düşük gelirli ailelere konut inşa edilecek Saray Özel Düşük gelirli ailelere müjde! Bu aileler konut sahibi olabilecekler. Düşük gelirli ailelere yönelik konut inşa etme süreci bu yıl da devam edecek. Süreç 2 yıl önce başlamıştı. Parlamentonun İmar Komisyonu Üyesi Halil Osman, düşük gelirli ailelere yönelik konut inşa etme sürecinin bu yıl da devam edeceğini Saray a konuşan Osman, proje için 2013 bütçesinden tahsisat ayrıldığını kaydetti. Düşük gelirli ailelere yönelik konut inşa proje sürecinin iki yıl önce başladığını hatırlatan Osman, 2011 yılında bütçeden proje için toplam 49 milyar dinarın tahsis edildiğini belirtti. Projeye Erbil ve Süleymaniye de start verildiğini dile getiren Osman, bundan ilçe ve nahiyelerinin de yararlanacağını Konutların kolay taksitlerle 25 yıla yayıldığını ifade eden İmar Komisyonu Üyesi, projenin 2013 te de devam edeceğini belirtti. Yasaya göre konut projelerinin %43 ü Süleymaniye ve Germiyan da, %34 ü Erbil de, %20 si ise Duhok ta gerçekleşecek. Proje tamamlanmadan 6 ay önce formlar vatandaşlara dağıtılacak. Konutların %50 sinden vatandaşlar, kalan orandan ise memurlar yararlanacak.