KURULUŞ: OCAK -1975, YIL : 23, SIRA SAYI: 269

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KURULUŞ: OCAK -1975, YIL : 23, SIRA SAYI: 269"

Transkript

1 KURULUŞ: OCAK -1975, YIL : 23, SIRA SAYI: 269

2 Sahibi : Yargıtay Adma, Birinci Başkan Müfit UTKU Yayın Müdürü. Yargıtay Yayın İşleri Müdürü Ali Rıza GENİŞ TASNİF KURULU Başkan Üyeler : Hakkı DİNÇ : Halise NAMAZCÎ Mehmet ÜNSOY Nafiye ŞENYOLCU Nadiı ÜLKER Yüksel PERKGÖZ Türkân ASLAN Aksel ŞENGÜN Nurten GÜNDÜZ Şadiye ARGUN (2.Hukuk Dairesi Üyesi) (Tetkik Hâkimi) (Tetkik Hâkimi) (Tetkik Hâkimi) (Tetkik Hâkimi) (Tetkik Hâkimi) (Tetkik Hâkimi) (Tetkik Hâkimi) (Tetkik Hâkimi) (Tetkik Hâkimi) Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü'nce ayda bir kez yayımlanır. Yönetim ve yazışma adresi: Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü (Yargıtay Ek Binası, Vekaletler Caddesi, No: 3) Ankara. Telefon: (0-312) ; Abone servisi : (0-312) /3505, 3506 Faks: (0-312) Santral: (Ek bina): (0-312) (20 hat); (5 hat) % 1 oranındaki katma değer vergisi içinde, 1997 yılı Yargıtay Kararları Dergisi abone bedeli liradır. Dergi bedeli, Ziraat Bankası Kızılay Şubesi'ndeki /110-4 sayılı veya Posta Çekleri Merkezi'ndeki numaralı hesaplarımızdan birine aktarılarak yada PTT. kanalıyla gönderilerek veya Müdürlüğümüz Veznesine yatırılarak abone olunur. Abone işleri için Müdürlüğümüze başvurulmalıdır. Yıllık abone olmaları koşuluyla, Hâkim ve Cumhuriyet Savcıları ile Hukuk Fakültesi Öğrencilerine % 20 indirim uygulanır. Ödemeli gönderilmez, temsilcimiz yoktur. Dış kapak : Ertekin KAYA İç kapak ve grafikler: Faruk AFŞAR ISSN

3 VARGITRY KARARLARI D6RGİSİ wm

4 Dairesi İÇİNDEKİLER Yayınlanan Karar Sayısı Sayfa HUKUK BÖLÜMÜ İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Hukuk Genel Kurulu Birinci Hukuk Dairesi İkinci Hukuk Dairesi Üçüncü Hukuk Dairesi Dördüncü Hukuk Dairesi Beşinci Hukuk Dairesi Altıncı Hukuk Dairesi Yedinci Hukuk Dairesi Sekizinci Hukuk Dairesi Dokuzuncu Hukuk Dairesi Onuncu Hukuk Dairesi Onbirinci Hukuk Dairesi Onikinci Hukuk Dairesi Onüçüncü Hukuk Dairesi Ondördüncü Hukuk Dairesi Onbeşinci Hukuk Dairesi Onaltıncı Hukuk Dairesi Onyedinci Hukuk Dairesi Onsekizinci Hukuk Dairesi Ondokuzuncu Hukuk Dairesi Yirminci Hukuk Dairesi Yirmibirinci Hukuk Dairesi CEZA BÖLÜMÜ Ceza Genel Kurulu Birinci Ceza Dairesi İkinci Ceza Dairesi Üçüncü Ceza Dairesi Dördüncü Ceza Dairesi Beşinci Ceza Dairesi Altıncı Ceza Dairesi Yedinci Ceza Dairesi Sekizinci Ceza Dairesi Dokuzuncu Ceza Dairesi Onuncu Ceza Dairesi Onbirinci Ceza Dairesi Endeksler Maddelere Göre Arama Dizini Kavramlara Göre Arama Dizini

5 CİLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN T.C. YARGITAY İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E. 1996/1 K. 1997/1 T TABİİ BABALIK GAYRİ SAHİH NESEP MİRASÇILIK YÖNÜNDEN FARK OLMAMASI ÖZET : Tabii babalığına hükmolunan çocuk, gayri sahih nesepli olarak, Medeni Kanunun 3678 sayılı Kanunla değişik 443. maddesi uyarınca babasına mirasçı olur. (743 s. MK. m. 230, 232, 304, 309, 310, 314, 443) (2709 s. Anayasa m. 90/son, 153/son) Emine S. Karamanlıoğlu vekili Av. M. Kemal Güngör, günlü dilekçe ile ve Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'de, gün, 196 sayılı kararıyla (Mali sonuçlarıyla babalığına hükmolunan çocuğun baba yönünden nesepsiz mi, yoksa gayri sahih nesepli mi sayılacağı ve bunun sonucu olarak çocuğun babaya mirasçı olup olamayacağı) konusunda; Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin gün, ; gün, 603/4179; gün, 7177/7759; gün, 3184/4932 sayılı kararları ile Hukuk Genel Kurulu'nun gün, 1994/2-244 Esas, 1994/465 K. sayılı kararı arasında aykırılık bulunduğu öne sürülerek, aykırılığın içtihadı birleştirme yolu ile giderilmesi istenilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nda konu incelenmiş ve içtihat aykırılığının, İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nda giderilmesine gün ve 13 sayı ile karar verilmiştir. Yargıtay Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nda; kararlar arasında içtihat aykırılığının varlığı ilk oturumda oybirliği ile kabul edilerek, işin esasının görüşülmesine geçilmiştir. İkinci Hukuk Dairesi'nin gün, 2495/2408 sayılı kararı; Anayasa Mahkemesi'nin tarihli, 1/18 sayılı kararı ile Medeni Kanunun 443. maddesinin 1. fıkrası 2. cümlesinde yer alan "Bunların baba cihetinden mirasçı olabilmeleri, babalarının kendilerini tanımış veya babalıklarına hüküm sudur etmiş bulunmasına mütevakkıftır" şeklindeki hükmü; iptal etmesinden önceki döneme aittir.

6 854 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonra MK. md. 443 yeniden düzenlenmiştir. İkinci Hukuk Dairesi'nin diğer kararları ile Hukuk Genel Kurulu'nun günlü kararı ise, MK.nun yeni 443. maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra verilmiştir. İkinci Hukuk Dairesi'nin sözkonusu karartarında; "mali sonuçlarıyla babalık (Tabii babalık) kararına rağmen çocuğun nesepsizlik durumunun devam edeceği ve bu nedenle de MK.nun yeni 443. maddesi uyarınca babasına mirasçı olamayacağı" kabul edilmiştir. Hukuk Genel Kurulu günlü kararında; "MK. m. 290 uyarınca tabii babalığına karar verilen çocuk, Medeni Kanunun 443. maddesindeki nesebi sahih olmayan çocuk kapsamındadır ve sahih nesepli çocuklar gibi babasına mirasçı olur" kuralını benimsemiştir. Böylece Hukuk Genel Kurulu, İkinci Hukuk Dairesi'nin (Evlilik dışı çocukların babalarına mirasçı olabilmeleri için şahsi sonuçlu babalık davasını şart olarak kabul eden) gün, 603/4179 sayılı kararına katılmamıştır. Görüldüğü üzere; İkinci Hukuk Dairesi ile Hukuk Genel Kurulu'nun kararları arasındaki, içtihat aykırılığı; MK.nun 443. maddesinin ilgili hükümlerinin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesi üzerine, TBMM'nce 443. maddede yapılan değişiklikten sonra, sadece mali sonuçlarıyla tabii babalığına hükmolunan çocuğun, babaya mirasçı olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. İptal kararından önce, 443. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde; nesebi sahih olmayan hısımların, baba cihetinden mirasçı olabilmeleri, babalarının kendilerini tanımış veya babalıklarına hüküm verilmiş bulunmasına bağlı olduğu, aynı maddenin ikinci fıkrasında da; baba tarafından nesebi sahih olmayan bir çocuğun veya fürunun, babasının nesebi sahih füruu ile içtima etmesi halinde, nesebi sahih çocuğa veya füruuna isabet eden miras hissesinin yarısını alacakları, hükme bağlanmış idi. Bu maddede geçen (babalıklarına hüküm verilmiş olması) sözünden, MK.nun maddelerinde düzenlenen (babalığa şahsi sonuçlarıyla hükmolunması) anlaşılmakta idi maddeye göre babalığa şahsi sonuçlarıyla hükmedilebilmesi için, babanın, anaya evlenme vaadetmesi veya cinsi ilişkinin bir cürüm veya nüfuzu kötüye kullanma teşkil etmesi gerekmektedir. Bu koşullar yoksa, MK.nun maddeleri gereğince sadece mali sonuçlarıyla babalığa hükmedilebilir ve bu durumda da çocuk, babasına mirasçı olamıyordu. Böylece, evlilik dışında doğan çocuklar, mirasçılık yönünden, farklı hükümlere tabi tutulmuş bulunmakta idi.

7 CİLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN Anayasa Mahkemesi'nin günlü ve 1987/1-18 sayılı iptal kararı ile; evlilik dışı ilişkilerden doğan çocuklar arasında farklı uygulama getiren MK.nun 443. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve evlilik içinde ve dışında doğan çocuklar arasında miras payı yönünden farklılık yaratan aynı maddenin ikinci fıkrası hükmü Anayasanın 10, 35 ve 41. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir ( günlü ve sayılı Resmi Gazete). Ayrıca, MK.nun 310. maddesinin ikinci fıkrasındaki "Münasebeti cinsiye zamanında müddeialeyh evli ise, hâkim babalığa hükmedemez" biçimindeki hüküm, Anayasa Mahkemesi'nin günlü ve 1980/29 esas, 1981/21 sayılı kararı ile ( günlü ve sayılı Resmi Gazete), MK.nun 292. maddesindeki (evli erkeklerin zinasından doğan çocukların tanınamayacağı)na ilişkin hüküm de, Anayasa Mahkemesi'nin günlü ve 1990/15 esas, 1991/5 sayılı kararı ile ( günlü ve sayılı Resmi Gazete) iptal edilmiştir. Bu iptal kararlarında, evlilik dışında doğan çocukların, tanıma, hüküm ve mirasçılık yönlerinden farklı uygulamaya tabi tutulmasının Anayasa'ya aykırı olduğu belirtilmiştir. Hemen belirtelimki, Anayasa Mahkemesi kararları; Yasama, Yürütme ve Yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar (Anayasa md. 153/son) maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile ikinci fıkrasının iptali üzerine TBMM.'ce, günlü ve 3678 sayılı Kanunla 443. madde değiştirilerek, "Nesebi sahih olmayan hısımlar, nesebi sahih hısımlar gibi mirasçılık hakkını haizdir" hükmü getirilmiştir. Değişikliğin gerekçesinde, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilerek maddenin yeniden düzenlendiği önemle vurgulanmıştır. İsviçre ve diğer ülkelerin evfilik dışı çocuklara ilişkin yeni düzenlemelerine değinmekte yarar vardır. Evlilik dışı çocukların sorunu, aile hukukunun en çok tartışılan konularından birini oluşturmuştur. Ortaçağ Hukuku, bu çocuklar hakkında son derece ilkel bir uygulama kabul etmiş ve bu durum tüm Avrupa ülkelerinde yakın zamanlara kadar egemen olmuştur. Fakat, İkinci Dünya Harbi sonrası, İnsan Hakları konusunda, Evrensel Hukuk ve Uluslararası Antlaşmalarla kabul edilen ilke ve kurallar, soruna bakış açısını değiştirmiş, eski sistem, yerini tüm çocuklar yönünden eşitlik esasına dayalı düzenlemelere bırakmıştır. Norveç, Danimarka, Sovyet Hukuk Sistemleri, evlilik dışı çocuklarla, sahih nesepli çocuklar arasındaki farkı kaldıran ilk ülke olmuştur. Fransa; 1964, 1970 ve özellikle 1972 yıllarında çıkardığı yasalarla, evlilik dışı çocukların oldukça kötü olan durumlarını düzeltmiş, evlilik dışı çocuk-

8 856 YARGITAY KARARLARI DERGÎSÎ larla, evlilik içi çocukların ana ve babalarıyla olan ilişkileri bakımından haklarda ve görevlerde eşit olduklarını açıkça kabul etmiştir (MK. md. 334). İtalya, 1975 yılında çıkardığı kanunla evlilik dışı çocukların hukuki durumunu tamamen düzeltmiştir tarihli Bonn Anayasası, getirdiği yeni kural ile nesebi sahih çocuklarla, evlilik dışı çocuklar arasındaki büyük farkın giderilmesini öngörmüş, her iki tür çocuğun aynı şartlara sahip olmaları için yasal düzenlemenin yapılmasını istemiştir. Gerekli değişikliğin uzun süre gerçekleştirilmemesi üzerine; Alman Anayasa Mahkemesi, 1969 yılında verdiği bir kararla; gerekli reformun yapılmaması halinde, anayasa hükmünün doğrudan uygulanması gerektiğini hükme bağlamıştır. Bunun üzerine aynı yıl çıkarılıp 1970 yılında yürürlüğe giren bir kanunla, evlilik dışı çocuklar evlilik ıçı çocuklarla aynı hukuksal düzeye gelmişlerdir. İngiltere ise, 1969 ve 1975 yıllarında çıkardığı reform yasaları ile evlilik dışı çocukların durumunu geniş ölçüde düzeltmiştir. Medeni Kanunu aldığımız İsviçre sistemine gelince; Avrupa ülkelerinde oluşan reform hareketleri bu devleti de etkilemiş, sonuçta, 15 Haziran 1976'da çıkarılan bir kanunla; Medeni Kanunun evlilik dışı çocuklarla ilgili hükümleri hemen hemen tamamen değiştirilmiştir. Reform Yasasına göre; baba yönünden, evlilik içinde doğmuş çocuklarla, evlilik dışında doğan ancak tanıma veya babalık hükmü sonucu meydana gelen nesep arasındaki fark kalmamıştır. Böylece her iki çocuk arasında eşitlik sağlanmış, iki çeşit babalık davası sistemine son verilerek bir tek babalık tesbit davası kabul edilmiştir (İsviçre MK. md. 252 ve 261). Anayasamız, 90/son maddesinde yöntemince yürürlüğe konulmuş bulunan Uluslararası andlaşmaların kanun hükmünde olduğunu kabul etmiş ve bunun ötesinde andlaşma hükümlerinin Anayasa'ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi önüne götürülemeyeceğini öngörmüştür. Hemen belirtelimki, uyuşmazlık konusunun kişiliğe bağlı dokunulamaz, vazgeçilemez temel hak ve hürriyetlerle ilgili yönü tartışmasızdır. Herkesin; b&basını bilmek, onun soyadını taşımak, nüfusuna yazılmak vatandaşlığını kazanmak ve yasal mirasçısı olmak, kısaca, baba ile hukuksal ilişki kurmak hakkı vardır. İnsan Hakları, bütün insanların hiç bir ayırım gözetmeksizin insanlık onurunun gereği olarak sahip olduğu hakların bütününü kapsar. İnsan hak ve hürriyetlerine saygıyı sağlamak için bir çok uluslararası andlaşmalar ya

9 CİLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN pılmıştır. Bunlardan taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile, Türkiye Cumhuriyeti, yüklenimler altına girmiştir. Bugün için, dünyada insan ve çocuk haklarına karşı büyük duyarlılık vardır. Çağımızda, çoğu dünya ülkelerince kabul edilmiş bildirge ve sözleşmelerle bu durum açıkça dile getirilmiştir. Sözü edilen haklar konusunda ilk temel kural veya kurallar; 1945 yılında kabul edilen "Birleşmiş Milletler Anayasası" gereğince oluşturulan "İnsan Hakları Komisyonu'nun hazırladığı ve Birleşmiş Milletler Kurulu'nca kabul edilip 10 Aralık 1948 tarihinde dünyaya ilan edilen İhsan Hakları Evrensel Bildirgesinde" yer almaktadır. Türkiye ve Birleşmiş Milletler'in tüm üyelerinin imzalayıp onayladığı bu bildirinin kimi maddelerinde özetle; temel hak ve özgürlüklere sahip olmak bakımından insanlar arasında, doğuş ayrımı ve ayrıcalığı olmadığı, her insanın hukuk kişiliğinin tanınmasını ve buna uyulmasını isteme hakkının bulunduğu, bütün çocukların evlilik içi veya dışı doğmuş olmalarına bakılmaksızın aynı sosyal korumadan yararlanması gerektiği açıkça hüküm altına alınmıştır (md. 2 ve 25). Böylece bu haklar, millî anayasaların konusu olmaktan çıkmış, uluslararası Hukukun ve Birleşmiş Milletler Anayasası'nın temel kuralları olmuştur. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti; günlü, 6366 sayılı Yasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini yürürlüğe koymuştur. 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 78 ülke temsilcilerinin oybirliği ile kabul ettiği Çocuk Hakları Bildirgesinde; bütün çocukların hiç bir istisna olmaksızın ve ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya başka bir görüş, mülkiyet, doğum veya başka bir statü nedeniyle her hangi bir ayırım yapılmaksızın, bunlar ister kendisini, isterse ailesini ilgilendirsin bu haklara sahip olduğu ve çocuğun doğduğu andan itibaren bir isim ve tabiiyet edinme hakkının bulunduğu kabul edilmiştir. 18 Ekim 1961 günlü, Avrupa Sosyal Haklar Temel Yasası'nın 1. Bölüm 17. maddesinde; "Evlilik ve aile bağlarına bakılmaksızın ana ve çocuğun sosyal durumuna uygun ekonomik korunmaya hakkı" olduğu hüküm altına alınmıştır. Öte yandan, Birleşmiş Milletler Teşkilatı Ekonomik ve Sosyal Kurulu'nun 18 Mayıs 1973 günlü kararıyla, sahih ve sahih olmayan nesepli çocukların eşit hukuksal duruma sahip olmaları ilke olarak kabul edilmiştir. Nihayet; 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda onaylanarak 2 Eylül 1990 günü yürürlüğe giren ve 14 Eylül 1990 tarihinde Türkiye tarafından imzalanan ve 186 Devletin taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair

10 858 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ Sözleşme, günlü, 4058 sayılı Yasa ile onaylanmış, günlü, sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen sözleşmenin 2., 7. ve 8. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere; Devletimiz, sözleşmede yazılı hakları, her çocuğa, ırk, renk, cins, dil, siyaset ya da başka düşünceler, ulusal etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiç bir ayırım yapmaksızın tanımış ve taahhüt etmiştir. Bu sözleşme ile; a) Yasama organları, idari makamlar, mahkemeler, kamusal ve özel yardım kuruluşları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde; çocuğun yararının temel düşünce olduğu, b) Taraf devletlerin her çocuğun özüne bağlı yaşama hakkına sahip olduğunu, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan her çabayı göstereceklerini kabul ettiği, c) Çocuğun doğumdan sonra derhal sicile (nüfusa) kaydedileceği ve doğumdan itibaren bir isim hakkına, bir vatandaşlık kazanma hakkına ve mümkün olduğu ölçüde ana babasını bilme ve onlar tarafından bakılmak hakkına sahip olduğu açıkça öngörülmüştür. O nedenle, Türkiye Cumhuriyeti de, MK. hükümlerinin aksine, yasa gücünde kabul ettiği bildirge ve sözleşmelerle, çocuklar arasında ayırım yapılmamasını kabul etmiş ve bunları yürürlüğe koyarak bir iç hukuk haline dönüştürmüştür. Bu durumda, evlilik dışı çocukların babalarına mirascılığına ilişkin hukuki sorunun çözümünde; sağlıklı bir sonuca kavuşabilmesi için, az yukarıda açıklanan Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları; MK.nun 290 ve 3678 sayılı Kanunla kabul edilen 443. maddesi çağdaş hukuk sistemi ve gelişmelerinin birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Anayasa Mahkemesi'nin MK. m. 443/f.1, c.2'yi iptal eden Kararının gerekçesinde, evlilik dışı çocukların baba tarafından mirasçılığı, açısından, şahsi sonuçlu babalığa hüküm aranmasının önlenmek istendiği şöyle açıklanmıştır: "Babasının kimliği kesin olarak belirlenmiş olan evlilik dışı çocukla, babalığa bütün neticeleri ile hükmedilmiş evlilik dışı çocuk arasında, ayırım yapılması esasına dayanan ve babası mahkeme kararı ile belli olmasına rağmen, bütün neticeleri ile hükmün özel şartları bulunmadığı için böyle bir babalığa hüküm bulunmayan evlilik dışı çocukların, babalarının mirasından hiç pay alamamaları sonucunu doğuran Medeni Kanunun 443. maddesinin birinci fıkrası anayasaya aykırıdır. O nedenle, Medeni Kanunun 443. maddesinin birinci fıkrası uyarınca nesebi sahih olmayan hısımların ana tarafından nesebi sahih hısımlar gibi mirasçı olmaları durumu devam edecek, bunlar da baba yönünden Medeni Kanunun 290. maddesine

11 CÎLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN göre tahakkuk eden babalarına mirasçı olabileceklerdir". Görüldüğü üzere, Anayasa Mahkemesi, evlilik dışı çocuğun baba tarafında mirasçılığı için babalık davasında verilmiş mali sonuçlu bir hükmü de yeterli görmekte ve mirasçılık için şahsi sonuçlu babalığa hükmü öngören Medeni Kanunun 443. maddesinin ilgili hükmünü, Anayasaya aykırı görmektedir. Başka bir anlatımla, Anayasa Mahkemesi'ne göre, Medeni Kanunun 290. maddesinde yazılı "hüküm" deyimi (tabii babalık ve şahsi babalık davalarında verilen iki nevi hükmü de) kapsamaktadır. Gerçekte de, MK.'da, nesebi gayri sahih çocukların sadece, şahsi sonuçlarıyla babalıklarına hükmedilen çocuklardan ibaret olduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır. Medeni Kanunun 8. Babının başlığı "Nesebi Sahih Olmayan Çocuklardır. Bu başlık altında, evlilik dışında doğan çocukların tanınması, sadece mali sonuçlar doğuracak şekilde babalığa hükmedilmesi ve hem mali hem de şahsi sonuçlar doğuracak şekilde babalığa hükmedilmesi konuları düzenlenmiştir maddenin başlığıda "sahih olmayan nesep"dir. Bu maddede "Nesebi sahih olmayan çocuğun anası, doğuran kadındır. Babası, tanıma veya bir hükümle tahakkuk eder" denilmiştir. Buradaki "Bir hükümle tahakkuk eder sözünün, mutlaka 310. maddedeki "Babalığa hüküm" olacağına dair kanunda bir kayıt ve işaret yoktur maddedeki koşulların bulunması, mali sonuçlar yanında, çocukla babası ve babasının ailesi arasında bir takım hak ve görevlerin doğumu için gereklidir. Bunun dışında, her iki davanın da adı "Babalık Davasıdır. Her iki davanın sonucunda çocuğun babasının kim olduğuna karar verilmektedir. Böylece, çocukla babası arasında gayri sahih nesep ilişkisi bulunduğu saptanmış olmaktadır. Bir çocuğun bir erkeğe kan bağı ile bağlı olduğu babalık davasında tesbit edilmişse kan hısımlığının varlığını kabul etmemek mümkün değildir. Baba olduğu tesbit edildikten sonra verilen hükmün mali sonuçlu veya şahsi sonuçlu olması hısımlığın varlığının hukuken tesbit edildiği olgusunu etkilemeyeceği açıktır. Bu nedenle Medeni Kanun hükümlerine göre, "Nesebi Sahih olmayan çocuk" denildiği zaman, evlilik dışında doğmuş ve babaları tarafından tanınmış veya babalık davası sonunda mali veya şahsi sonuçlarıyla babalıklarına karar verilmiş olan çocukları anlamakta kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Şu durum karşısında; öncelikle mali sonuçlu babalık davası sonucunda verilen bir hükümle, babası tesbit edilen çocukla, babası arasında (Nesebi sahih olmayan hısımlık ilişkisinin) kurulmuş olacağı Kurulumuzca kabul edilmiştir. Öte yandan; 3678 sayılı Kanunla değiiştirilen Medeni Kanunun 443. maddesi; (Nesebi sahih olmayan hısımların, nesebi sahih hısımlar gibi mi-

12 860 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ rasçılık hakkını haiz olduğunu) çok açık belirlemiştir. Dahası, kanunun kabul gerekçesinde de (Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilerek yeniden düzenlenmiştir) denilmek suretiyle, bu hukuki olgu doğrulanmaktadır. Kanunun yorumu, kanun metninin anlamıdır ve ruhudur. Bu ruh, kanun kuralının izlediği gayeden çıkarılır. Buna, gai (amaçsal) yorum ve kanun kuralının amaçına göre yorumu denilir. Bir kanun hükmünün, kanuna konuluş amacına aykırı bir sonuç doğuracak şekilde yorumlanması, hukuk ilkelerine ve kanunun hem sözü ile hem de özü ile uygulanmasını öngören Medeni Kanunun 1. maddesine uygun düşmez. O nedenle, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının gerekçesi ve kanun koyucunun bu gerekçeye uygun değişiklik yapma iradesi karşısında, Medeni Kanunun 443. maddenin evvelce olduğu gibi, evlilik dışında doğan çocuklar arasında, mirasçılık yönünden, farklı bir uygulamaya yol açacak şekilde yorumlanması mümkün görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 3678 sayılı Kanunla değişik Medeni Kanunun 443. maddesinde yer alan "Nesebi sahih olmayan hısımlar" deyiminin kapsamına tabii babalığına hükmedilen çocukların da girdiği anlaşıldığından, içitihatların Hukuk Genel Kurulu Kararı doğrultusunda, birleştirilmesi kabul edilmiştir. Sonuç: Tabii babalığına hükmolunan çocuğun, Medeni Kanunun 3678 sayılı Kanunla değişik 443. maddesi uyarınca, gayri sahih nesebli olarak babasına miraşçı olacağına, gününde ve üçüncü toplantıda oyçokluğu ile karar verildi. KARŞI OY İçtihadı Birleştirme Kararımızın konusu özetle; Tabii babalığına (mali sonuçlu babalık) karar alman çocukların, babaları yönünden gayrı sahih nesepli olup olmadıkları ve babalarına mirasçı olup olmıyacakları noktasında toplanmaktadır. İçtihat Aykırılıkları; Dairemizin hiç değişmeyen, yürürlükteki Medeni Yasa hükümlerine uygun görüşü "Tabii babalık hükmü, nesep bağı kurmaz ve miracılık için yeterli değildir. Yüksek Hukuk Genel Kurulu nun mirasçı olabilmek için, mali sonuçlu babalık hükmünü bunu yeterli gören tarih, sayılı kararma rağmen Dairemiz, tarih, sayılı kararı ile yerleşmiş görüşünde ısrar etmiş, bunun sonucu olarak Yüksek Hukuk Genel Kurulu ile Dairemiz arasında, "Baba ile tabii

13 CİLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN bağı tespit edilen yani mali sonuçlu babalık hükmü oluşan çocuğun nesebsiz mi, yoksa sahih olmayan nesepli mi olduğu, çocuğun mirasçı olup olmayacağı konusunda açık bir içtihat uyuşmazlığı ortaya çıkmıştır. Dairemiz; baba ile arasında tabii bağı hükmen tösbit edilen çocuğun, baba yönünden nesepsiz olduğunu, bu nedenle babaya mirasçı olamıyacağını vurgulamaktadır. Yüce Genel Kurul ise; bu çocuğun gayri sahih nesebli olduğunu, Anayasa Mahkemesi'nin, Medeni Kanunun 443. maddesini iptal ettiğini ve bunun sonucu olarak da babaya sahih nesepli çocuklar gibi mirasçı olacağını kabul etmektedir. KONUNUN AİLE HUKUKU İLE İLİŞKİSİ Aile hukukunun görevi; toplumun içinde aile düzenini sağlamak, aileyi her bakımdan kuvvetlendirerek toplumun temelini sağlam tutmaktır. Yeni Türk aile hukukunun en önemli karakteri ise; medeni nikah zorunluluğu, evlenmenin, ancak evlendirme memuru önünde yapılması ve tek kadınla (monogamik) ve tek koca ile (monoandrik) evlenme zorunluluğudur. Kısaca evlenme, hukuki bir birliktir. Hukukun öngördüğü şekil ve şartlara uygun yapılmalıdır. Evlenmenin bir birliktelik olduğu kabul edilince, birliğin saadetini temin için eşler, şahsiyetlerini ve varlıklarını birbirlerine vakfetmek mecburiyetindedirler. Dünyanın bütün ileri memleketlerinde hakim olan bu sistem, bugünkü düşüncelerimize göre daha adil, daha ahlaki, aile huzur ve saadetini, çocukların daha iyi yetişmesini amaçlayan, bu suretle toplumun düzenini sağlayan bir sistemdir. Böylece hukuki evlenme, serbest ve sorunlu birleşmelerden, nesebi sahih çocuklar ise nesebi sahih olmayan ve nesepsiz çocuklardan ayrılmış olur. Hukuki evlenmenin ve aile düzeninin korunması için Anayasımız 174. maddesinde; medeni nikah esası ve evlenme aktinin, evlendirme memuru önünde yapılacağına illişkin Medeni Kanunun 110. maddesinin Anayasaya aykırılığın iddia edilemeyeceği kuralını koymuştur. Anayasa, "Aile Türk toplumunun temelidir." demektedir. Dar manada aile ise, bir erkekle bir kadının evlenmesinden ve bu evlilikten meydana gelen çocuklardan veya istisnai hallerde evlat edinilen çocuklardan oluşur. Anayasanın 41. maddesi, böyle bir ailenin korunmasını emretmektedir. Görüldüğü gibi Türk Anayasa ve Aile Hukukunun temel hedefi, meşru aileyi korumaktır. Bu ilke karşısında, Yargıtay içtihadi Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı ile varılan nokta, Anayasanın temel hükümlerine yine yürürlükte bulunan Medeni Yasa hükümlerine ve asıl amaçlanan modern düzenli aile sistemine aykırıdır.

14 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ KONUNUN MİRAS HUKUKU VE NESEP HUKUKU İLE İLİŞKİSİ Türk Medeni Kanununun miras hukukunda kabul ettiği sisteme göre, zümre mirascılığı kural olarak hısımlık bağına dayanmaktadır. Bir kimsenin kanından gelen kimsenin, onun mirasçısı olabilmesi için kan bağının varlığı yeterli olmayıp, bu bağın hukuken tanınmış olması da gerekmektedir. Medeni Kanunun 3. kitabı miras hukukunu düzenlemektedir. Kanunun 13. babında kanunen mirasçı olanlar tek tek sayılmıştır. Öncelikle; (A) harfi ile hısımların ve bunlardan kan hısımlarının mirasçı olabileceği belirlenmiş, bu guruba girenler hısımlık (nesep) denen hukuk ve kan bağı ile murise bağlı olan Medeni Kanunun 439. maddesinde füruu; 440. maddesinde babaana; 441. maddesinde büyük baba-büyük ana; 443. maddesinde sahih olmayan (gayri sahih) neseble bağlı olanlar düzenlenmiştir. (B) harfi ile gösterilen Medeni Kanunun 444. maddesinde, sağ kalan eş, (C) harfi ile yapay nesep bağı (evlatlığa alınan çocuk) un mirasçılığı Medeni Kanunun 447. maddesinde, (D) harfi ile de Medeni Kanunun 448. maddesinde Hâzinenin mirasçılığı yer almıştır. Mansup mirasçılar ise, Medeni Kanunun 463. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden açıkça anlaşıldığı gibi, kanunumuzun sistemi içinde sahih olmayan nesep bağı ile murise bağlı olanlar fürudan ayrı ve özel bir gurup olarak düşünülmüş mirascılıkları, bu sistemle ele alınmıştır. O halde, miras hukuku bakımından bu düzenlemede yer almayan murise sadece kan bağı ile bağlı olan çocukları, füru olarak kabul ve mütelaa etmek doğru olmaz. Eğer sadece kan bağı (tabii babalık) yeterli görülseydi bu guruptaki çocukların miras haklarınında Medeni Kanunun 439. maddesinde düzenlenmesi gerekirdi. Medeni Kanunun 443. maddesinde de nesepsizlerin miras hakkı düzenlenmemiştir. Miras hakkı, tabii bir hak olmayıp kanunlarla tanınan haklardandır. Bu nedenle tabii babalığına hükmolunansar nesepsiz olup, kanunla bunlara miras hakkı tanınmadığından babalarına mirasçı olamazlar. KONUNUN NESEP HUKUKU İLE İLİŞKİSİ Kanunumuzun başka bir bölümü ikinci kitabın ikinci kısmı, yine hısımlık başlığını taşımaktadır.

15 CİLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN O halde, Medeni Kanunun 439 ve devamı maddelerinde kendilerine miras'hakkı tanınanları tayin ve tesbit etmek için, Medeni Kanunun 241 ve devamı maddelerinde tarif edilip somutlaştırılan nesep hükümlerinden hareket etmek zarureti açıkça ortadadır. Medeni Kanunumuzun 7. babında birinci fasılda, 241, 247, 249, 253, 257. maddelerde nesebi sahih olanlar, Medeni Kanunun 259, 260, 261. maddelerinde sahih neseple ilgili umumi hükümler, Medeni kanunumuzun 290, 291, 310, 311, 312, 313, 314. maddelerinde Nesebi sahih olamayanlar ve bununla ilgili umumi hükümler, Medeni Kanunun 304, 305, 306, 307. maddelerinde ise, nesepsizler ve bununla ilgili umumi hükümler düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre de; hısımlık ilişkisinin kurulması bir takım hukuki kurallara bağlanmış, baba ile sadece kan bağı tesbit edilenler yani tabii babalığına hükmolunanlar, bu kurallara göre de hısım olmadıklarından mirasçı kabul edilmemişlerdir. Bunun için nesep ; sahih nesep, sahih olmayan nesep, nesepsiz denince öğretide ve yasalarda ne anlaşıldığını kısaca arzetmek istiyorum. Nesep: Birbirleriyle kan ve kanunun öngördüğü hukuki bağ bulunan usul ve füruu arasındaki ilişkidir. Kanunumuz baba yönünden nesep ilişkisinin belirlenmesi için çocukları önce evlilik içi ve evlilik dışı doğanlar diye ikiye ayırmaktadır Evlilik içi doğanlar nesepli, evlilik dışı doğanlar nesepsiz olarak belirlenmektedir. Dağıtılan ek 3 numaralı krokide de görüldüğü gibi, Sahih Nesep (Düzgün soybağı), (Baştan sahih nesep) : 1- Evlilik içinde doğan veya anne rahmine düşen çocuğun durumudur (MK.md.241'de düzenlenmiştir). 2 - Nesebi düzeltilenler, bunu da iki gurupta incelemek olanaklıdır. a) Evlilik dışında doğan çocukların nesebi, anne babalarının evlenmesiyle kendiliğinden sahih olur (MK. md. 247'de düzenlenmiştir). b) Hâkimin hükmü ile nesebi düzeltilenler; birbirleriyle evlenmeyi vaadedip de, birinin vefatı veya evlenme ehliyetini kaybı sebebiyle evlenemeyen ana babadan

16 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ doğan çocukların nesebi, diğerinin talebi veya çocuğun müracaatı üzerine hâkim tarafından tashih olunur. Ancak, çocuk reşit ise tashih talebi rızası alınmadıkça mesmu olmaz. Çocuğun vefatından sonra müracaat hakkı füruuna intikal eder (MK. md. 249). Bu gurup çocuklar, Medeni Kanunun 252. maddesi gereğince sahih neseplilerin haklarından aynen yararlanırlar (Demek ki, evlilik içinde doğan çocuklar ile nesebi düzeltilen çocuklar sahih nesepliler gurubuna girmektedir). 3 - Af Kanunları ile nesebi düzeltilenler. 4 - Yapay nesep bağı olan evlat edinilenler (MK. md ), bu nesep bağı birbirlerinin sulbünden gelmeyen kişiler arasında evlat edinme sonucu meydana gelmektedir. Bu nesep bağından doğan hısımlık, evvelcede değinildiği üzere kan bağına dayanmayıp yapay bir nitelik taşımaktadır. Demek ki, evlilik içinde doğan çocuklar ile nesebi evlenme veya hâkimin hükmü ile düzeltilen yine nesebi af kanunları ile düzeltilen çocuklar ve evlat edinilen çocuklar sahih nesebliler gurubunu oluşturmaktadır. Sahih Olmayan Nesep (Düzgün olmayan Soybağı): Nesebi sahih olmayanlar Medeni Kanunumuzun 290. maddesi ile başlıyan 8. babında gösterilmiştir. Medeni Kanunumuzun 290/2. maddesinde açıkça, "Nesebi sahih olmayan çocuğun babası tanıma veya bir hüküm ile tahakkuk eder" denilmek suretiyle sınırlı olarak belirlenmiştir. Nesebi sahih olmayan çocuklar incelendiğinde: 1) Ananın evlilik dışı doğan çocuğunun annesi ile olan nesep bağı (MK. md. 290/1). Buda kural olarak ana ile çocuk arasındaki sahih nesep bağına benzer sonuçları doğurmaktadır, ana ile çocuk arasındaki tabii ve fiili nesep ile hukuki neseb bağı arasında tam bir uyum vardır. Buna karşılık baba ile çocuk arasındaki doğal neseb bağı arasında evlenme yasağı dışında ilke olarak her hangi bir sonuç meydana getirmektedir

17 CÎLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN 1997 * 865 Ancak, tanıma veya kişisel sonuçlu babalığa hüküm haline belirli hukuki sonçlar doğmaktadır. Tanınanlar: Evlilik haricinde doğan çocuk, babası tarafından veya babasının vefatı veya temyiz kudretinden daimi mahrumiyeti halinde, babasının babası tarafından tanınabilir. Tanıma, resmi senet veya ölüme bağlı tasarrufla olur. Keyfiyet tanınan kimsenin kayıtlı bulunduğu mahallin nüfus memuruna bildirilir (MK. md. 291). Birbirleriyle evlenmeleri memnu olanlardan veya evli kadınların zinasından doğan çocuk tanınamaz (MK. md. 292). Babalık davası: Babalık hükmünün ne olduğu, ne gibi şartların gerçekleşmesi halinde oluşturulabileceği Medeni Kanunun 295 ila 314. maddelerinde düzenlenlenmiştir. Medeni Kanunun 297. maddesinde, önemle vurguluyorum, davanın mevzusu açıklanmıştır. Açıklamanın babalık hükmünün mevzusu ile ilgisi yoktur. Dava ana ve çocuk lehine babanın ödemede bulunmasına dair olabileceği gibi kanunun tayin ettiği hususlarda bu taleple birlikte veya ayrıca babalığın ahvali şahsiyeye ait bütün neticeleriyle hükmen tayinine dairde olabilir. O halde, babalık davası sonucu itibariyle iki türlü hükme bağlanır: a) Tüm sonuçlarıyla babalığı hükme bağlananlar; Evlilik haricinde doğan çocuğun anası babanın hükmen tayini için dava ikame edebilir, çocuklar da bu hakkı haizdir. Dava baba veya mirasçıları aleyhine ikame olunur (MK. md. 295). Davalı anaya evlenme vaadettiği veya cinsi münasebetin bir cürüm veya nüfusu suistimal teşkil eylediği takdirde; Müddeinin talebi üzerine hâkim onun babalığına hükmeder (MK. md ). Bu tip bir babalık davası sonucu verilen babalık hükmü ile çocuk ile babası arasında hukuki bir nesep bağı kurulur ve çocuk babasının evlilik dışı çocuğu statüsünü iktisap eder. Bu dava, yenilik doğuran bir davadır. Bunun sonucu olarak çocuk, babasının nüfus kütüğüne evladı olarak kaydedilir. Çocuk küçük ise, hâkim velayet hakkını evlilik dışı babasına verebilir.

18 866 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ Çocuk, babasının soyadını taşır. Onun vatandaşlık hakkını iktisap eder. Koşulları oluşmuşsa çocuk babasına, baba çocuğa mirasçı olur, birbirlerine karşı nafaka ve yardım nafakası yükümlülükleri doğar. b) Mali sonuçlu (tabii) babalığı hükme bağlananlar (MK. md. 304, 305, 306); Babası, evlilik dışı çocuğu tanımazsa ve Medeni Kanunun 310/1. maddesinde yazılı özel şartlardan "Evlenme vaadi, cinsel ilişkinin bir cürüm veya nüfuz suistimali teşkil etmesi" koşullarından hiç biri olmasa bile, her zaman açılabilecek olan ikinci tip babalık davası ise, tabii babalık davası ve buna dayalı olarak nafaka ve tazminata ilişkin sonuçlar doğurmakla, mali sonuçlu babalık davasıdır. Bu davanın kanıtlanması halinde hâkim, ana ve babanın içtimai (sosyal) vaziyetlerine göre çocuğa bir nafaka bağlar (MK. md. 306/1). Bu nafaka, iştirak nafakası mahiyetindedir. Yani, ana da mali gücüne göre çocuğun bakım masraflarına katılmak zorundadır (MK. md. 306/2). Nafaka, 18 yaşını bitirinceye kadar ve hâkimin tayin edeceği zamanlarda peşin olarak verilir. Madde hükmüne göre, 18 yaşından sonra nafaka yükümlülüğü kalmaz (MK. md. 306/3). Yine içtimai vaziyete göre, kafi derecede şahsi geliri olduğu gün çocuğun nafakası kesilebilir (MK. md. 307/2). Örneğin; çocuk, çalışarak gelir elde ediyorsa veya miras isabet etmiş, yapılan bir bağış bir piyango isabeti sonucu zengin olma gibi durumlarda masraflarını karşılayacak hale gelmişse, nafaka kesilir. Mahkemece tabii babalığı tesbit edilen erkek ile evlilik dışı, çocuk arasında hukuki nesep bağı kurulmaz. Çocuk, hukuken o erkeğin çocuğu durumuna gelemez ve hukuk açısından yine babasız kalmakta devam eder. Hukuken evlatlık ilişkisi doğmaz. Çocuk, dava kazanılsa dahi babanın nüfus kütüğüne kaydolamaz, tabii babasının soyadını taşıyamaz, vatandaşlık hakkını kazanamaz. Baba, çocuktan yardım nafakası isteyemez (MK. md. 315), baba çocuğun mirasçısı olamaz. Çocuk babasına karşı nesepsizdir. Çocuk da babasının mirasçısı olamaz. 4 - Babaları yönünden, diğer bir nesepsiz çocuk gurubu da;

19 CİLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN Kimin sulbünden geldiği belli olmayan, hiçbir erekeye karşı hak dermeyan edemeyen çocuklardır. Bu çocuklar da, az önce açıklandığı gibi, anneleri yönünden her hangi bir beyana ve hükme hacet bulunmadan doğumla birlikte sahih olmayan neseplidirler. Ana açısından sahih nesepli ile nesebi sahih olmayan çocuklar arasında, velayet hakkının verilişi, çocuk mallarından istifade gibi bazı konular dışında farklı hükümler uygulanamaz, çocuk, annenin aile ismini, vatandaşlığını alır. Annenin mirasından sahih nesepli çocuklar gibi yararlanır. Ananın, eğitim, gözetim görevleri yönünden borçları farksızdır. Çocuk, anasına olduğu kadar, ananın hısımlarına karşı da aynı nesep bağı ile hısımlık kazanmış durumdadır. Görüldüğü gibi, Medeni Yasamızın düzenlemelerine ve öğretide baskın görüşe göre, sadece mali sonuçlu babalık hükmü ve babalığın tesbiti sahih olmayan nesep bağını kurmamakta, Medeni Kanunun 310. maddesindeki koşullar ve unsurların oluşması halinde ise gayri sahih nesep bağı kurulmaktadır. ANAYASA MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇELERİ tarih, 1/18 sayılı Anayasa Mahkemesi iptal kararı; sadece Medeni Kanunun değişiklikten önceki 443. maddesinin "Nesebi sahih olmayan hısımlar ana tarafından nesebi sahih hısımlar gibi mirasçılık hakkına haizdir. Bunların baba cihetinden mirasçı olabilmeleri, babalarının kendilerini tanımış veya babalıklarına hüküm südur etmiş bulunmasına mütevakkıftır. Baba tarafından nesebi sahih olmayan bir çocuk yahut füruu, babanın nesebi sahih füruları ile içtima ederse, nesebi sahih bir çocuğa veya ferilerine isabet eden hissenin yarısını alır. Şeklindeki metninden, "Bunların (nesebi sahih hısımların) baba cihetinde mirasçı olabilmeleri babalarının kendilerini tanımış veya babalıklarına hüküm südur etmiş bulunmasına mütevakkıftır" cümleleri ile "Baba tarafından nesebi sahih olmayan bir çocuk yahut füruu babanın nesebi sahih füruları ile içtima ederse nesebi sahih bir çocuğa veya ferilerine isabet eden hissenin yarısını alır" biçimindeki ikinci fıkrayı iptal etmiştir. Yüksek Mahkemeye, bu iptal itirazını getiren Sorgun Sulh Hukuk Mahkemesi'nin itiraz gerekçesinden, o davada, dava konusu olan çocukların statüsü açık bir şekilde ortaya çıkmamakta, ancak, çocukların nüfus sicilinde anne hanesinde baba adları Ahmet olarak yazılı oldukları anlaşılmaktadır.

20 868 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ Mahkeme, çocukların birinin nesebinin af kanunu ile düzeltilmesine rağmen tanındığını ifade etmiş, diğerlerinin baba yönünden de nesebi gayri sahih olduklarını açıklayarak kavram kargaşası meydana getirmiştir. Zira, çocukların nesepleri gayri sahih olsa idi, baba hanelerine kaydedilmeleri gerekirdi. Yüksek Mahkeme, evlilik dışı çocuğun babası belli ise, yalnızca mali sonuç doğuran babalığa hükmolunması halinde çocukla babası arasında tabii babalık bağı doğmuş olur. Böyle bir durumda, çocuk ile babası arasında hukuksal yönden bir hısımlık ilişkisi meydana gelmez, biçiminde Medeni Kanunun bizcede savunulan esas kuralını koyduktan sonra kanunun neseple ilgili hükümlerini iptal etmeden söz konusu 443. maddenin 1. fıkrasında yer alan "bunların baba (yönünden) cihetinden mirasçı olabilmeleri babalarınının kendilerini tanımış veya babalıklarına hüküm südur etmiş bulunmasına mütevakkıftır" cümlesi ile "Baba tarafından nesebi sahih olmayan bir çocuk yahut füruu, babanın nesebi sahih furuları ile içtima ederse nesebi sahih bir çocuğa veya ferilerine isabet eden hissenin yarısını alır" biçimindeki 2. fıkrayı iptal etmiştir. İptal gerekçesi; "Anaları bakımından tam miras payı alan bu kişilerin babaları yönünden sahih nesepli çocuklarla birleşmesi halinde mirastan yarım pay almalarını kabul etmek mümkün değildir. Evlilik dışında doğmuş çocuklardan babalığına hükmedilmiş olanlarla, yalnızca tabii babalık bağı mahkemece tesbit edilmiş olan çocuklar arasında ikinci gruptakiler aleyhine bir sınırlama getirilmesinde, kamu yararı amacı güdüldüğünü söylemek mümkün değildir. Babasının kimliği kesin olarak belirlenmiş olan evlilik dışı çocukla, babalığına bütün neticeleri ile hükmedilmiş evlilik dışı çocuk arasında bir ayrım yapılması ve bunların tümünün birlikte mirasçı olduklarında nesebi sahih olan çocuğa göre mirastan hiç pay almamalarını veya yarım pay almalarını öngören Medeni Kanunun 443. maddenin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile aynı maddenin 2. fıkrası Anayasaya açıkça aykırılık oluşturmaktadır" biçimindedir. ANAYASA MAHKESESİ KARARLARININ NİTELİĞİ Anayasa Mahkemesi'nin kararları, Anayasanın 153/1. maddesi gereğince kesindir. Bu kesinlik, hem şekli anlamda hem de maddi anlamda aynı sonuçları doğurur. Anayasaya uygunluk denetimi sonunda dava konusu normun Anayasaya uygunluğunun saptanması, Anayasaya aykırılık iddiasının iptal yada, itiraz davasının reddi halinde söz konusu norm yürürlükte kalacak yürütme ve yargı organları tarafından

21 CİLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN uygulamaya devam edilecektir. Normun, anayasaya aykırılığın saptanması halinde ise, iptaline karar verilerek iptal kararının gerekçeleriyle birlikte Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla (iptal kararının yürülüğe gireceği tarihle ilgili ayrı bir süre karar altına alınmamışsa) söz konusu norm yürürlükten kalkacaktır. Yürütme ve yargı organları bu norm yerine, yeni norm konuluncaya dek, bu norma dayalı uygulama yapamayacaktır ve karar veremeyeceklerdir. Ancak, yasama organınca yeni norm düzenlendiğinde, mahkemeler de bu yeni norma uygun karar vermeye devam edeceklerdir. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının etkisi sınırlıdır. Sadece iptal edilen normun madde ve fıkralarına münhasırdır. Anayasanın 153/2. maddesi ve 2949 sayılı Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 53/3. maddesi hükümleri; "Anayasa Mahkemesi, bir yasa kuralını iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez" kuralını koymuştur. Anayasaya uygunluk denetiminin esas bakımından yapılması ve Anayasa aykırılıkların saptanması sırasında normun oluşturulmasındaki sebep ve nedenlerdeki takdir yetkisi Yasama Meclisine aittir. Bu denetim sonunda Anayasa Mahkemesi'nce ayrıca yerindelik denetimi yapılamaz. Anayasamızın 153/son madde ve fıkrası gereğince, Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete'de yayımlanınca; Yasama, Yürütme ve Yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar ise de; yukarda açıklandığı üzere aynı maddenin 2. fıkrası gereğince; Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. Yüksek Danıştay Sekizinci Dairesinin 1986/ /192 sayılı kararlarında da ifade edildiği gibi, bu kural yalnızca Anayasa Mahkemesi'ne hitap etmemektedir. Yüksek Yargıtay'da bu konuda, bağımsız yorum hak ve yetkisine sahiptir. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi'nin "Nesepsiz çocukların da baba yönünden miras hakkına sahip olmaları gerektiği" doğrultusundaki gerekçeleri, sürekli uygulanması zorunlu bir kural olarak kabul edilemez. Kararların bağlayıcı olan kısmı, sadece hüküm fıkralarıdır. Gerekçeler hiç bir zaman bağlayıcı olamaz.

22 870 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ Aksi düşünce, Anayasamızın açıklanan 153/2. maddesinin ihlaline yol açar (Bkn. Sayın Prof. Orhan Aldıkaçtı, Anayasa Hukukumuzun Gelişmesi ve 1961 Anayasası; Y. Aliefendioğlu, Anayasa Yargısı, 1988, S. 101; M. Kıratlı, Anayasa Yargısında Somut Norm Denetimi, A.Ü.S.B. Fakültesi Yayını, 1966; Ünal Arak, Anayasa Yargısı, 1984 Sa. 57). O halde problemi, Anayasa Mahkemesi'nin bağlayıcı olmayan iptal gerekçeleriyle değil, iptal kararından sonra ayakta kalan ve olay tarihinde de yürürlükte olan Medeni Kanunun hükümleri ile çözmek gerekir. Anayasamızın "Herkes; dil, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefii inanç, din, mezhep ve benzeri sebeblerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Hiç bir kimseye, aileye ve sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare mahkemeleri bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar" şeklindeki 10. maddesi; "Herkes mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar ancak kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz, şeklindeki 35. maddesi de, bu düşüncemizin yasallığını'pekiştirmektedir. Medeni Kanunumuzun halen yürürlükte bulunan 304, 305 ve 306. maddelerinde düzenlenen mali sonuçlu "tabii" babalık hükmü, baba ile mirascılık bağı kurulması için yeterli olmadığı gibi nesep bağı kurulması içinde yeterli değildir. Bu nedenle, tabii babalığına hükmolunanlar nesepsiz olup, babaya mirasçı olmayacakları gibi, miras hakkı da tabii bir hak olmayıp kanunlarla tanınan haklardan olduğundan, Anayasamızın 153/2. maddesi karşısında; Miras hakkını düzenleyen kanun hükümlerinin bir bölümünün iptali halinde, iptal kararını düzenlemesiz kalan kişi ve gruplara yaymak ve böylece yeni bir uygulamaya yol açacak şekilde tabii babalık bağı hükmen belirlenenleri mirasçı kabul etmek mümkün değildir. Görülüyorki, Anayasa Mahkemesi kararının gerekçe bölümünde yer alan ve "tabiii babalığına mahkemece hükmedilmiş çocuklarla" "kişisel sonuçlu babalık hükmü elde etmiş çocuklar arasında kanuni mirasçılık açısından mevcut eşitsizliği Anayasaya aykırı sayan düşüncelerin bağlayıcı bir yönü yoktur. Zira, bu iptal kararından sonrada Medeni Kanunumuzun babalık davasını iki tür olarak düzenlemesi ve sadece kişisel sonuçlu babalık hükmü elde edenlerin babala-

23 CİLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN rina nesep bağı ile bağlanmasını kabul etmesi, 3678 sayılı yasa ile de; "murisle tabii babalık ilişkileri mahkemece hüküm altına alınanlar nesebi sahih hısımlar gibi mirasçılık hakkını haizdir" şeklinde düzenleme yapmaması ve özellikle Medeni Kanunun 310/1. maddesi hükmüne dokunmayarak yalnız muris ile hukuki bir hısımlık ilişkisine girmiş, kişilere kanuni miras hakkı tanımak istediğini, tabii babalık hükümlerini ise bu konuda yeterli saymadığını açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır. Konunun en ilginç yanı, Anayasa Mahkemesi de daha sonra tarih, 1990/15 esas,1991/5 karar sayılı Medeni Kanunun 292. maddesinin "erkek ve..." sözcükleri ile sınırlı olarak iptaline ilişkin kararın gerekçesinde, Dairemiz görüşüne uygun tabii babalık hükmünün nesep bağı oluşturmayacağını, evlilik dışı çocuğun babasına gayri sahih nesep bağı ile bağlanabilmesi için, babası tarafından tanınması yada tüm sonuçları ile babalığa hükmedilememesi gerektiğini kabul etmiş ve tarih, 1993/37 esas, 1993/56 karar sayılı ilamı ile de Medeni Kanunun 310/1. maddesinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle iptali istemini reddetmiştir. Böylece Yüksek Mahkeme de, sadece muris ile hukuki bir hısımlık ilişkisine girmiş kişilere kanuni miras hakkı tanıma istediğini sonraki tarihli bu kararları ile hüküm altına almıştır. Kaldıki; Anayasa Mahkemesi; davacının istemi ile bağlı, gerekçesi ile bağlı değildir. Eğer iptali istenen hükümler başka maddelerin yada yasanın tümünün uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa, Anayasa Mahkemesi o hükümlerin, yada tümünün iptaline karar verebilirdi. O halde, Medeni Kanunun 310/1. maddesi; gerek iptalle ilgili ilk inceleme sırasında ve gerekse daha sonra açılan iptal davası sonunda iptal edilmediğine göre, yürürlüğünü sürdürmektedir. Medeni Kanunun 443. maddesi ile ilgili yeni bir iptal kararı da bulunmadığına göre, sahih ve gayri sahih nesebli olmayan çocuklar, yani nesepsizler, muris ile sadeve tabii babalık bağı kurulan çocuklar, babalarına mirasçı olamazlar. Tüm bunlara rağmen, tabii babalık hükmü elde etmiş çocuklara kanuni mirasçı sıfatını bahşetmek çelişkili sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. Gerçekten bu durumdaki çocuk, yine yürürlükte olan Nüfus Kanunumuza göre hiç bir şekilde nüfusuna kaydını yaptıramadığı bir kimseye; yine Medeni Kanunumuzun velayete ilişkin ve devamı maddeleri gereğince hâkim tarafından velayeti altına sokulmadığı bir kimseye; yine 2525 sayılı Soyadı Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasına uygun "çocuk babasının seçtiği veya seçeceği soyadını alır" hükmü gereğince soyadını taşıyamadığı, yine 403 sayılı Vatandaşlık Kanununun 2. maddesine uygun yabancı anadan doğan çocuğun; a) Nesep tashihi,

24 872 YARGITAY KARARLARI DERGİSİ b) Babalığının hükümle tahakkuk etmesi, c) Tanıma yollarından biriyle bir Türk Vatandaşına nesep bağı ile bağlanırsa, doğumundan başlayarak Türk Vatandaşı olur hükmü ile vatandaşlık hakkını elde edemediği bir kimseye, nasıl mirasçı olabilecektir? Bir çocuk; ya bir erkeğin hukuken evladı ve kanuni mirasçısıdır, yada hukuken evladı değilse, kanuni miraçısı da olamaz. Çocuğun sadece miras hakkı açısından evlat sayıldığını ileri sürmek de, bir kimsenin bazı yönlerden evlat sayılırken, başka yönlerden evlat sayılmaması gibi bizi anlamsız sonuçlara götürür. Medeni Kanunun 443. maddesinde nesep değil, sadece gayri sahih neseplilerin miras hakları düzenlenmiştir. Nesebi düzenleyen hükümler ise, Medeni Kanunun 290 ve devamı maddelerinde yeralmıştır. Medeni Kanunun 8. babının (C) ile ayrılan bölümünde, babakk davası düzenlenmiştir. Bu bölümün alt başlıkları romen rakamları ile tasnif edilmiş, (V) numaralı alt başlık; hükmün neye tealluk edeceğini, davanın hangi hakları sağlayacağını belirtmiştir. Bunlar, ana lehine maddi ve manevi tazminat ile çocuk lehine nafakadan ibarettir. Medeni Kanun madde 312; Babaya nisbeti babalık hükmü veya tanınmak suretiyle taayyün eden çocuk, babanın aile ismini taşır ve onun vatandaşlık hakkını iktisap eder. Babanın ve annesinin ailelerine karşı sahih olmayan nesep üzerine terettüp eden hak ve vazifelere dahi sahip olur. Babanın borçları ise, tıpkı nesebi sahih çocuğa karşı olan borçları gibidir. Mahkeme, velâyeti baba veya anaya verebilir maddede babalık hükmü ile çocuğa tanınan haklar belirlenmiştir. Yalnızca ve yalnızca 310. madde uyarınca oluşan babalık hükmünün gayri sahih nesebe tereddüp eden haklar sağlayacağı bu kuralla hükme bağlanmıştır. Bu haklar arasında miras hakkının bulunduğu da kuşkusuzdur. Bundan sonra gelen (VI) numaralı alt başlık, çok önemli ve dikkat çekicidir maddeye ait bu başlık, "Babalık Hükmü" biçiminde düzenlenmiştir. İşte bu nedenle babalık hükmü denildiği zaman, 310. madde unsurlarının oluştuğunu tesbit eden bir hükmün akla gelmesi zorunludur. Medeni Kanunun 304, 305 ve 306. maddeleri uyarınca oluşan ve yalnızca ödenti emrini taşıyan bir hükmü, babalık hükmü olarak vasıflandırmak hem Hukuk Usulü

25 CİLT: 23, SAYI: 6, HAZİRAN Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinde yer alan açıklık kuralına aykırı olarak hükmü genişletmek, hem de aynı Kanunun 237. maddesinde tarif edilen kesin hükmün konusunu değiştirmek olur. Çünkü, bu maddelerde düzenlenen sorumluluk, nafaka ve ana için tazminatla sınırlıdır. Kaldıki, Medeni Kanunun 307. maddesi gereğince çocuk yönünden hükmedilen nafaka, çocuğun şahsi geliri olup, reşit olduğu gün bitecek, çocuğun nafakası kesilecek, baba ile olan bu maddi bağ da kopacaktır (md. 307/2). O halde, tabii babalığın isbat edilmiş olması, başlı başına bir nesep (hısımlık) bağının kurulması için ve dolayısıyla mirasçılık için yeterli değildir. MEDENİ KANUNUN 443. MADDESİNİN YENİDEN DÜZENLENMESİ VE YAPILAN DEĞİŞİKLİK Medeni Kanunun 443. maddesinin iki hükmünün, Anayasa Mahkemesi kararı ile iptali üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi de Anayasanın 153. maddesinin 4. fıkrasındaki gereğe uyarak, 3678 sayılı Yasa ile Medeni Kanunun 443. maddesini yeniden düzenlenmiş ve bu Yasa, tarihinde, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Medeni Kanunun 443. maddesinin yeni metni şöyledir: "Madde 443: Nesebi sahih olmayan hısımlar, nesebi sahih hısımlar gibi mirasçılık hakkına haizdir." Görüldüğü gibi, yasanın yeni metni de açıkça "hısımlık" deyimini kullanmış, üstelik bunu "nesebi sahih olmayan hısımlık biçiminde1' ifade ederek düzenleme amacını ortaya koymuştur. Yani, Medeni Kanunun 443. maddesinin yeni metnine göre, evlilik dışı bir çocuğun babasına mirasçı olabilmesi için, baba ile arasında bir hısımlık (nesep) bağının kurulmuş olması gerekmektedir. Bu da, kişisel sonuçlu babalığa hüküm anlamına gelmektedir. Yani, sadece tabii babalığa hüküm halinde hısımlık bağı kurulamayacağı, bu nedenle evlilik dışı çocuğun nesepsizlerin babaya mirasçı olmayacağı, Medeni Kanunun 443. maddesinin yeni metninde kabul edilmiştir. Bu durumda yasa koyucu, sadece sahih nesepli çocuklarla gayri sahih nesepli çocuklar arasında ayrım yapılmaması gerektiği fikrini benimseyerek, yeni madde metninde bunların eşit şekilde mirasçı olmalarını düzenlemiştir. Yasa koyucu yeni düzenlemede, tabii babalığına hükmedilmiş çocukların da ne

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68

İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/6739 Karar No. 2017/6752 Tarihi: 12.10.2017 İlgili Kanun / Madde 506 S. SSK. /68 ÖLÜMÜN SOSYAL GÜVENLİK RİSKİ OLDUĞU ÖLÜM AYLIĞI HEM EŞİNDEN HEM BABASINDAN

Detaylı

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI Sirküler Rapor 04.02.2013/50-1 Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının 17.10.2012

Detaylı

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi KANUN (YASA) Kanun Geniş anlamda Dar/Gerçek anlamda Kanun, hukuk kaynaklarından sadece birisidir.

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim vergisi. Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim Özet : Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/3079 Karar No. 2012/9383 Tarihi: 22.05.2012 İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47 GELİR VEYA AYLIK ALAN KIZ ÇOCUKLARININ SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ AKDEDİLMİŞ

Detaylı

İdari Yargının Geleceği

İdari Yargının Geleceği İdari Yargının Geleceği Av. Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ* * Ankara Barosu. İdari Yargının Geleceği / SİRKECİOĞLU DÖNMEZ Ülkemiz Hukuk Fakültelerinde iki Ana Bilim dalı vardır: Özel Hukuk ve Kamu Hukuku. Özel

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire Esas No : 2012/4237 Karar No : 2012/7610 Anahtar Kelimeler: Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi, Yatırım Teşvik Belgesi, Muafiyet Özeti: Yatırım teşvik mevzuatı koşullarına

Detaylı

AVUKAT YASİN GİRGİN

AVUKAT YASİN GİRGİN YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2009/352 Karar Numarası: 2009/348 Karar Tarihi: 15.07.2009 MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi TARİHİ : 13/02/2009 NUMARASI : 2008/1266-2009/138 Taraflar arasındaki

Detaylı

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI Sirküler Rapor 08.10.2013/180-1 EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştay Dokuzuncu Daire Başkanlığının 25.04.2013 Tarih,

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : -SAĞLIK YARDIMLARI : 5434 sayılı Kanunun sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Kanunun 106/8'inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun Geçici 4'üncü maddesinde,

Detaylı

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI Sirküler Rapor 20.12.2011/ 149-1 VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının 17.10.2011

Detaylı

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU İDARİ YARGILAMA AÇIK DERS MATERYALİ USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI ANAYASAL DÜZENLEME Anayasa, m. 138/4: Yasama ve yürütme organları

Detaylı

MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ

MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ Halil İbrahim KOVAR A. CENİN KAVRAMI Cenini, genel olarak ana rahmine düşen ancak henüz doğmamış insan organizması olarak tanımlamak mümkündür. Tıp terminolojisinde

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/18150 Karar No. 2014/5855 Tarihi: 14.03.2014 İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3 YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI YURT DIŞINDA BAŞLAYAN SİGORTALI- LIĞIN TÜRKİYE

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 16.12.2013/216-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 21.11.2013 tarihli ve 2013/4413 Başvuru

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 17409 Karar No. 2014/19210 Tarihi: 21.10.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2015/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ İTİRAZI

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2013/7569 Karar No : 2016/853 Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi Özeti: Abonelik sözleşmeleri uyarınca

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/1856 Karar No. 2014/215 Tarihi: 16.01.2014 İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1 REKABET YASAĞI SÖZLEŞMELERİNDE GÖREVLİ MAHKEMENİN TİCARET MAHKE- MESİ OLDUĞU

Detaylı

EVLİLİK DIŞI ÇOCUĞUN TABİİ BABASI KOLU HISIMLARINA MİRASÇI OLMASI VE BABA KOLU HISIMLARININ ONA MİRASÇI OLMASI

EVLİLİK DIŞI ÇOCUĞUN TABİİ BABASI KOLU HISIMLARINA MİRASÇI OLMASI VE BABA KOLU HISIMLARININ ONA MİRASÇI OLMASI EVLİLİK DIŞI ÇOCUĞUN TABİİ BABASI KOLU HISIMLARINA MİRASÇI OLMASI VE BABA KOLU HISIMLARININ ONA MİRASÇI OLMASI Doç. Dr. İhsan ERDOĞAN GİRİŞ Bir kimsenin mirasçılık hakkını kazanabilmesi için murisin ölümünde

Detaylı

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN Kanun No: 4787 Kabul Tarihi : 09/01/2003 Resmi Gazete Tarihi: 18/01/2003 Resmi Gazete Sayısı: 24997 AMAÇ VE KAPSAM Madde 1 - Bu Kanunun

Detaylı

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü: İtiraz Eden (Davalı): Vekili : Av. Karşı Taraf (Davacı): Vekili : Av. İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne ilişkin 22/02/2018 günlü, E:2017/7352

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/15329 Karar No. 2013/8585 Tarihi: 29.04.2013 İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/1 5510 S. SGK/101 5510 SAYILI YASANIN YÜRÜLÜĞÜNDEN ÖNCE MEMUR VE İŞTİRAKÇİ OLANLARIN

Detaylı

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI Sirküler Rapor 26.07.2012/139-1 DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığının E: 2010/6979 K: 2012/667 sayılı Kanun Yararına Bozma

Detaylı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere

Detaylı

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T. 20.1.2016 TEDBİR NAFAKASI İSTEMİ (Tarafların Gerçekleşen Ekonomik ve Sosyal Durumları İle Günün Ekonomik Koşullarına Göre Takdir Edilen Nafaka

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN TEMEL HUKUK BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Yargı nedir? Türk hukukunda yargının bölümleri Anayasa Yargısı İdari Yargı Adli Yargı TEMEL HUKUK YARGI Yargı, devletin hukuk

Detaylı

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2014/3745 Karar No : 2014/3772 ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti Özeti :

Detaylı

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XXI VELAYET HUKUKU 1. Giriş...1 I. Konunun Tanıtımı...1 II. Kavramlarda Birlik Meselesi...14 III. Çalışmanın İnceleme Planı...18

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 410 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/21152 Karar No. 2012/20477 Tarihi: 12.06.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2013/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120 DAVA ŞARTI GİDER AVANSININ

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2011/8665 Karar No : 2013/9005 Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol Özeti : İmar planında küçük sanayi

Detaylı

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu: Davacı şirket tarafından defter ve belgeler ile aylık ücret bordrolarının kanuna uygun düzenlenmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanunun 102/l-e-4ve 5. maddelerine istinaden şirket adına kesilen toplam 3.064,50

Detaylı

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur. T.C. ANKARA 7. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2007/1198 KARAR NO : 2008/419 DAVACI :... VEKİLİ : Av. Zafer DİNÇ Mithatpaşa Cad. 34 F No:29 Kızılay -ANKARA DAVALI : SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI - ANKARA

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi: İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi: 28.04.2015 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN HAKLARIN İHLALİ DURUMUNDA ORTAYA ÇIKAN

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI (Kavramlara Dair Bir Bilgilendirme) Akın Gencer ŞENTÜRK, Avukat İzmir, 16.11.2018 Anayasamız, Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı

Detaylı

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av. T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE Esas No : 2011/103 Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği Vekii : Av.Mustafa Güler Strazburg Cad. No:28/28 - Sıhhiye/ANKARA Davalı : Yükseköğretim

Detaylı

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) 1- İdarenin denetim yollarından biri olarak, idari yargının gerekliliğini tartışınız (10 p). 2- Dünyadaki idari yargı sistemlerini karşılaştırarak, Türkiye nin mensup

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/19244 Karar No. 2017/5337 Tarihi: 30.03.2017 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2018/1 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8 İŞ SÖZLEŞMESİNE SADECE İŞÇİ ALEYHİNE

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Düzeltme: R.G. Tarih-Sayı : 28.10.2010-27743 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2008/102 Karar Sayısı : 2010/14 Karar Günü : 21.1.2010 R.G. Tarih-Sayı : 22.10.2010-27737 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Manavgat

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88 T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/6153 Karar No. 2017/5875 Tarihi: 19.09.2017 İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88 ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN PRİM BORÇ- LARINDAN SORUMLULUĞU İÇİN HAKLI NEDEN OLMADAN

Detaylı

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret Özet : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi tarafından yapılan bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince

Detaylı

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA Temyiz Eden (Davacı) : Vekili : Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA Vekili : Av. Cansın Sanğu (Aynı adreste) İstemin

Detaylı

Sirküler Rapor 1804.2014/108-1

Sirküler Rapor 1804.2014/108-1 Sirküler Rapor 1804.2014/108-1 DANIŞTAY IN TAKAS DURUMUNDA ÖDENDİĞİ YASAL BELGE VE DEFTERLERLE KANITLANAMAYAN KDV NİN İNDİRİLECEK KDV OLARAK DİKKATE ALINMAMASI İLE İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET

Detaylı

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi ÖĞRENME HEDEFLERİMİZ - ADLÎ YARGI MAHKEMELERİ, BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ, YARGITAY - İDARE MAHKEMELERİ, BÖLGE İDARE MAHKEMELERİ,

Detaylı

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARI A- Hukuk ve Hak Kavramlarına Giriş... 1 B- Hukuk Kavramının Çeşitli Anlamları... 2 a-pozitif Hukuk... 2 b-doğal (Tabii) Hukuk... 3 c-şekil Açısından

Detaylı

Hukuk Genel Kurulu 2015/3257 E., 2016/117 K.

Hukuk Genel Kurulu 2015/3257 E., 2016/117 K. Hukuk Genel Kurulu 2015/3257 E., 2016/117 K. MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki soyadı değişikliği davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne

Detaylı

T.C. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi. Karar Tarihi:

T.C. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi. Karar Tarihi: ORTAK ÇOCUĞUN SOYADININ ANNE SOYADI İLE DEĞİŞTİRİLMESİ İSTEMİ - VELAYET HAKKI KAPSAMINDA ÇOCUĞUN SOYADINI BELİRLEME HAKKININ DA YER ALDIĞI - DEĞİŞİKLİĞİN ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARINA AYKIRI BULUNMADIĞI - DAVANIN

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İdarenin Denetlenmesi I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2011/5173 Karar No. 2012/485 Tarihi: 24.01.2012 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21 MUVAZAALI ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ İŞE İADENİN ASIL İŞVERENE VERİLMESİ İŞE İADE

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ Ayrıntılı Bilgi ve On-line Satış İçin www.hukukmarket.com İSMAİL KÖKÜSARI Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...ix

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR: ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru 1982 Anayasası nın 148. ve 149. Maddeleri ile geçici 18. maddesi hükümleri ve ayrıca 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu

Detaylı

Anayasa Mahkemesi Kararlarının Devam Eden Davalara Etkisi

Anayasa Mahkemesi Kararlarının Devam Eden Davalara Etkisi Nisan, 2018 Anayasa Mahkemesi Kararlarının Devam Eden Davalara Etkisi I. Giriş Anayasa nın 153. maddesi ise AYM kararlarının nitelik ve özelliklerine ilişkin açıklamalar içermektedir. Söz konusu maddenin

Detaylı

DANIŞTAYIN 1606 SAYILI YASAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

DANIŞTAYIN 1606 SAYILI YASAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI 18.05.2009/88 DANIŞTAYIN 1606 SAYILI YASAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET : Danıştayın 1606 sayılı Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin

Detaylı

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 - 3 Nisan 2009 CUMA Resmî Gazete Sayı : 27189 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2005/152 Karar Sayısı : 2009/14 Karar Günü : 29.1.2009 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURANLAR 1- Danıştay Beşinci Dairesi Esas Sayısı:

Detaylı

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : - 1 GÜNLÜK ÇALIŞMA TESPİTİ : Zorunlu çalışma süresinin tespiti olmayıp, sadece 1 gün çalışıldığının tespiti istemini barındırmakta olup, bu tür davalarda işverenin davalı olarak gösterilme zorunluluğunun

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/22557 Karar No. 2014/3546 Tarihi: 11.02.2014 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2014/3 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3. İŞ MAHKEMELERİNDEN VERİLEN

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/28964 Karar No. 2015/29704 Tarihi: 02.11.2015 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9 SENDİKALARIN DEMOKRATİK İŞLEYİŞE SAHİP OLUP OLMADIĞINI SENDİKA GENEL KURULLARININ

Detaylı

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2013/18-1755 Karar Numarası: 2015/1039 Karar Tarihi: 13.03.2015

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2013/18-1755 Karar Numarası: 2015/1039 Karar Tarihi: 13.03.2015 YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas Numarası: 2013/18-1755 Karar Numarası: 2015/1039 Karar Tarihi: 13.03.2015 SOYADI DEĞİŞİKLİĞİ DAVASI ÇOCUK REŞİT OLUNCAYA KADAR VEYA BABA SOYADINI DEĞİŞTİRMEDİKÇE SOYADI

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2017/40952 Karar No. 2017/22871 Tarihi: 25.10.2017 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21 SENDİKANIN ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİNİN MUVAZAALI OLUP OLMADIĞININ

Detaylı

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn "Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn T.C. YARGıTAY 13. HUKUK DAIRESI Esas No: 2015/1 0571 Karar No: 2015/8738 Karar

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53 T.C YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/21899 Karar No. 2016/1357 Tarihi: 08.02.2016 İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53 ÇAKIŞAN SİGORTALILIK HALLERİNDE HANGİ SİGORTALILIĞA GEÇERLİK TANINACA- ĞININ

Detaylı

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI Sirküler Rapor 18.02.2014/70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi 14/1/2014 tarihli ve 2013/5028 Başvuru Numaralı kararında, 2010 yılının

Detaylı

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/13336 KARAR NO : 2013/13573 Y A R G

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 T.C YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/26324 Karar No. 2015/14105 Tarihi: 07.09.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/4 İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41 TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2009/17402 Karar No. 2011/19618 Tarihi: 30.06.2011 İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161 CEZAİ ŞART KARŞILIKLIK İLKESİ BAKİYE ÜCRETİN YANINDA CEZAİ ŞARTINDA İSTENEBİLECEĞİ

Detaylı

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden: Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden: ESAS NO ; 2017/1499 KARAR NO : 2017/1552 YARGITAY İLAMI MAHKEMESİ TARİHİ NUMARASI DAVACI DAVALI Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 15/04/2015

Detaylı

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007 Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007 13 Aralık 2006 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 26375 GENEL HÜKÜMLER Konu ve kapsam MADDE 1 (1) Bütün hukuki yardımlarda avukat ile iş sahipleri

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Dairesi Başkanlığı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Dairesi Başkanlığı 1 / 4 İZMİR TAPU VE KADASTRO III. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE İlgi : a) Av. Ayşe SUNAR'ın 01/06/2016 tarihli dilekçesi. b) Hukuk Müşavirliği'nin 24.06.2016 tarihli ve 85254071-045.02[16.503]/-E.1467498 sayılı yazısı.

Detaylı

A. Yasa Hükmünün Anlamı

A. Yasa Hükmünün Anlamı A. Yasa Hükmünün Anlamı 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanun un 11.10.2011 günlü, 663 sayılı Kanun Hükmünde

Detaylı

dan itibaren ücret gelirlerine farklı (düşük oranlı) gelir vergisi tarifesi uygulamasına son veren kanuni düzenlemenin,

dan itibaren ücret gelirlerine farklı (düşük oranlı) gelir vergisi tarifesi uygulamasına son veren kanuni düzenlemenin, 04.12.2009 Açıklamalı Sirküler Rapor 2009/16 Konu: ANAYASA MAHKEMESĐ ĐPTAL KARARI SONRASINDA ÜCRETLER ÜZERĐNDEN HESAPLANACAK GELĐR VERGĐSĐNDE DĐKKATE ALINACAK GELĐR VERGĐSĐ TARĐFESĐ VE ĐHTĐRAZĐ KAYITLA

Detaylı

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x) Ne x t Le v e l Ka r i y e r 250ADET TAMAMIÖZGÜN ÇÖZÜMLÜAÇI KUÇLU SORU Kaymakaml ı k Sı navı nahazı r l ı k Anayasa Açı kuçl usor u Bankası En İ yi si İ çi n.. Necat i beycd.50.yı li şhanı Apt.no: 19/

Detaylı

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı

Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2012/477 Karar No : 2014/3990 Anahtar Kelimeler : İmar Planının Yargı Kararıyla İptali, İmar Hukukunda Kazanılmış Hak, Yapı Ruhsatı Özeti: Yapı ruhsatının ve dayanağı uygulama

Detaylı

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER

ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER SSK (4/a) GÜNLERİ ÖLÜM AYLIĞINA YETENLER BAĞ-KUR (4/b) BORÇLARINI ÖDEMEDEN MAHKEME KARARIYLA ÖLÜM AYLIĞI ALABİLİRLER Vakkas DEMİR * I- GİRİŞ Çalışma hayatındaki kişiler, zamanın ve ortamın koşullarına

Detaylı

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA Davalı : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı/ANKARA Davanın Özeti : 27.11.2010

Detaylı

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Sayı : 80755325-105.05.07-1116 09/02/2016 Konu : Geçici Personele Ek Ödeme Yapılması ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) İlgi : 09.10.2015 tarihli

Detaylı

TÜRKİYEDE OTURAN YABANCILARIN NÜFUS KAYITLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TÜRKİYEDE OTURAN YABANCILARIN NÜFUS KAYITLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar TÜRKİYEDE OTURAN YABANCILARIN NÜFUS KAYITLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK Bakanlar Kurulu Kararı : 27/9/2006,11057 Dayandığı Kanunun Tarihi : 25/04/2006, No:5490 Yayımlandığı Resmî Gazete : 20 Ekim

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/83-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/73 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ Özeti : Mevzuat hükümlerine aykırılığı gümrük idarelerince tespit edildiği tarihten itibaren üç yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : 1-6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesi gereğince, amme borçlusunun

Detaylı

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN 6405 TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN Kanun Numarası : 3002 Kabul Tarihi : 8/5/1984

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İDARENIN DENETLENMESI I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi Esas Sayısı : 2010/52 Karar Sayısı : 2011/113 Karar Günü : 30.6.2011 R.G. Tarih-Sayı : 15.10.2011-28085 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU : 26.9.2004

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/841 Karar No. 2014/834 Tarihi: 24.01.2014 İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45 PROFOSYONEL SENDİKA YÖNETİCİSİNİN HİZMET ÖDENEĞİ HUKUKA AYKIRI BULUNARAK İPTAL

Detaylı

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI - DAVANIN CEZA ZAMANAŞIMI SÜRESİ DOLMADAN AÇILDIĞI - TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÇERÇEVESİNDE HUKUKEN GEÇERLİ TÜM DELİLLERİ SORULUP TOPLANARAK KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

Detaylı

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE

İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE İçindekiler Önsöz 5 Kısaltmalar 19 Giriş 21 Birinci Bölüm İDARÎ YARGININ GELİŞİMİ VE TÜRK YARGI TEŞKİLATININ GENEL GÖRÜNÜMÜ I. YARGISAL DENETİMİNDE SİSTEMLER VE İDARİ YARGININ GELİŞİMİ 23 A. İdarenin Yargısal

Detaylı

(4721 S. K. m. 28) (6100 S. K. m. 30, 50, 55, 114, 124, Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 41) (14. HD. 17.09.2012 T. 2012/9222 E. 2012/10360 K.

(4721 S. K. m. 28) (6100 S. K. m. 30, 50, 55, 114, 124, Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 41) (14. HD. 17.09.2012 T. 2012/9222 E. 2012/10360 K. T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 2013/14-612 Karar: 2013/1297 Karar Tarihi: 11.09.2013 KONU: TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI - DAVACIYA DAVAYI MİRASÇILARA YÖNELTME İMKANI TANINMADIĞI - MİRASÇILARIN TESPİTİ

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582 T.C D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785 Karar No : 2012/3582 Anahtar Kelimeler : Haciz İşlemi, İhtiyati Haciz, Şirket Ortağı, Teminat, Kişiye Özgü Ev Eşyaları Özeti: Teşebbüsün muvazaalı olduğu

Detaylı

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y. T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU ŞİKAYET NO : 04.2013.1870 KARAR TARİHİ : 10/03/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ ŞİKAYET EDİLEN İDARE ŞİKAYETİN KONUSU :F.Y. : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Ziyabey Cad. No:6 Balgat/ANKARA

Detaylı

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. "İçtihat Metni"

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. İçtihat Metni 5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. İSTİSNAİ MEMURİYETLER BAKANLIK MÜŞAVİRİ MÜŞTEREK KARARNAME İLE NAKLEN ATAMA "İçtihat Metni" Özeti : Yasa koyucu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 59. maddesi ile

Detaylı

TAZMİNAT HESAPLARINDA ASGARİ ÜCRETLERİN UYGULANMASI

TAZMİNAT HESAPLARINDA ASGARİ ÜCRETLERİN UYGULANMASI TAZMİNAT HESAPLARINDA ASGARİ ÜCRETLERİN UYGULANMASI I- TEMEL İLKELER Yasa hükümleri çerçevesinde oluşturulan Yargıtay kararlarıyla, asgari ücretlerin uygulanma koşulları belirlenmiş ve bazı ilkeler ortaya

Detaylı

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT Sirküler Rapor Mevzuat 16.08.2016/100-1 MESLEK MENSUPLARININ HİZMET SÖZLEŞMELERİNİ KENDİLİĞİNDEN UZATAN İFADE NEDENİYLE TARH EDİLEN DAMGA VERGİSİ VE KESİLEN CEZAYA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI ÖZET

Detaylı

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2014/9315 Karar No : 2015/9212

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2014/9315 Karar No : 2015/9212 Anahtar Sözcükler: Nisbi vekalet ücreti, maktu vekalet ücreti, hak arama özgürlüğü, mahkemeye erişim hakkı Özet: Gerçekte hak edilen tazminat miktarı kestirilemeyen, çözümü davanın her iki tarafı için

Detaylı

24 Aralık 2007 PAZARTESİ. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU :

24 Aralık 2007 PAZARTESİ. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU : 24 Aralık 2007 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : 26736 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı Karar Sayısı Karar Günü İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU : 1 / 13 I - OLAY

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 3201 YHBK/3

İlgili Kanun / Madde 3201 YHBK/3 T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas No. 2010/10-472 Karar No. 2010/440 Tarihi: 29.09.2010 İlgili Kanun / Madde 3201 YHBK/3 YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI GEÇİCİ 81. MADDEDEN BORÇLANILAN SÜREYLE OLUŞAN SİGORTA

Detaylı

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ KISIM Topluluk Mülkiyeti. BİRİNCİ BÖLÜM Ortaklığın Giderilmesi Davalarının Konusu Hakkında Genel Bilgi İKİNCİ BÖLÜM

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ KISIM Topluluk Mülkiyeti. BİRİNCİ BÖLÜM Ortaklığın Giderilmesi Davalarının Konusu Hakkında Genel Bilgi İKİNCİ BÖLÜM İÇİNDEKİLER Bölümü ve Konunun adı BİRİNCİ KISIM Topluluk Mülkiyeti BİRİNCİ BÖLÜM Ortaklığın Giderilmesi Davalarının Konusu Hakkında Genel Bilgi I Topluluk Mülkiyeti 17 18 İKİNCİ BÖLÜM Müşterek Mülkiyet

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İDARENIN DENETLENMESI I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

19 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Mahkemesi Başkanlığından: Karar Sayısı : Karar Günü : 23

19 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Mahkemesi Başkanlığından: Karar Sayısı : Karar Günü : 23 19 Mart 2010 CUMA Resmî Gazete Sayı : 27526 ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı Karar Sayısı : 2009 Karar Günü : 23 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU : 25.2.1954

Detaylı

Karar N0:542 18.02.2005 - KARAR-

Karar N0:542 18.02.2005 - KARAR- T.C. ANKARA BÛYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ Karar N0:542 18.02.2005 - KARAR- Eskişehir Yolu Kentsel Dönüşüm Proje ve Gelişim alanında 1/5000 ölçekli sınır teklifinin onayına ilişkin İmar ve Bayındırlık

Detaylı