Bu bayramlar bizim övünç kaynağımız

Transkript

1 Bu bayramlar bizim övünç kaynağımız Ocak 16, :15:18 Hükümet Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına yönelik genelgeyle ilgili, ''Bir yanlış anlama varsa bunu Sayın Milli Eğitim Bakanımız en kısa zamanda kamuoyuna açıklayacaktır'' dedi. Hükümet Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına yönelik genelgeyle ilgili, ''Bir yanlış anlama varsa bunu Sayın Milli Eğitim Bakanımız en kısa zamanda kamuoyuna açıklayacaktır'' dedi. Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Emeklilerle ilgili İntibak Yasa Tasarısını ne zaman TBMM'ye sevk edileceğinin sorulması üzerine Arınç, yarından itibaren gidebilecek durumda olduğunu, imzaların tamamlandığını dile getirerek, düzenlemede refah payının yüzde 75 olarak belirlendiğini bildirildi. Arınç, ''Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı genelgeyle başlayan bir tartışma var 19 mayıs ile ilgili olarak muhalefetten tepkiler var, art niyetli bir uygulama olarak yorumlanıyor. Siz bu tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz- Bu noktada Çankaya'dan açıklama geldi, diğer resmi bayramlarda da böyle değişiklikler öngörülebilir mi-'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamanın yanında biliyorsunuz Milli Eğitim Bakanımızın da ilgili bakanların da konuşmalarıyla gündeme taşındı. Bu konu üzerinde Milli Eğitim Bakanımız Bakanlar Kuruluna bilgi sundu. Bakanlarımızın da katkıları oldu. En azından yaptığı açıklamalar gerçektir. Bu bayramların kutlanmaması değil, bu bayramlar bizim övünç kaynağımızdır. Bunların mutlaka, sevinçle, coşku ile büyük bir katılımla kutlanması gerekir.

2 Elbette bazı öneriler ve teklifler olmuştur. Bu öneriler ve teklifler bu bayramları yok sayan değil, bu bayramları daha çok öğrencinin, daha çok halkın en üst düzeyde katılımıyla yapılabilecek bir normal şekline ulaştırma çabasıdır. Ancak bugünkü görüşmeler sonunda Milli Eğitim Bakanımızın bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bir açıklama yapması düşünülüyor. Sayın Bakanımız zannediyorum en kısa zamanda yanlış anlaşılabilecek konuları tamir edecek veyahut da daha açık bir şekilde kamuoyuna yansıtacak bir açıklamayı yapacaktır. Muhalefetin doğrusu işin esasına yönelik bir eleştirisi yok, onlar her zaman olduğu gibi meseleye ideolojik bakarak bunu eleştirmek yolunu seçtiler. Ne açıklamadan, genelgeden ne bu konunu özüne inmekten hiç bahsetmediler. Muhalefetin ne olursa olsun, AK Parti'den gelen bir uygulamayı veya bir tavsiyeyi kötü yorumlaması veya olumsuz nitelendirmesi bugüne kadar hepimizin üzüldüğü bir konudur. Bir yanlış anlama varsa bunu Sayın Milli Eğitim Bakanımız en kısa zamanda kamuoyuna açıklayacaktır.'' Uludere olayı Uludere'de meydana gelen olayda yaşamını yitirenlerin yakınlarına ödenecek tazminatın miktarına ilişkin soruyu yanıtlarken de Başbakan Yardımcısı Arınç, şu bilgileri verdi: ''Zaten sürekli gündemimizde var. Tazminat konusunda daha önce yapılan açıklamada bendeniz de en kısa sürede bunun kanunlar çerçevesinde hak sahiplerine verileceğini ifade etmiştim. Tabii yine bunun üzerine birtakım spekülasyonlar yapıldı. Olayın insani boyutuna değil, olayın ideolojik boyutuna vurgu yapan birtakım eleştirmeler oldu. Kim ne derse desin bu konuda bir kanun var. Bu kanun uygulaması içinde ölenlerin belki birinci derecede yakınlarını kendileriyle görüşerek bu tazminat taktim edilecektir. Ancak şunu unutmayalım; geçmişte de buna benzer olaylar olmuştur. Eğer kanundaki limitlere bağlı kalınsa, bunun bir de AİHM boyutu veya adli yargıda bunun daha üstünde bir tazminat isteme talepleri de olabilir. Dolayısıyla geçmişte buna benzer olaylarda mahkemelerin takdir ettiği tazminat tutarları da dikkate alınarak miktar belirlenecektir. Yani kanundaki limitin herhalde altında olmayacak ama mahkeme kararları dikkate alınarak bu konuda bir tazminat belirlemesine gidilecektir. Olayla Sayın Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay bizzat ilgilenmektedir, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlarımızla koordineli bir biçimde...'' 3. yargı paketi Arınç, bir soru üzerine ''3. yargı paketinin de gündeme geldiğini'' belirterek, şunları söyledi: ''Geldi. Çarşamba günü Adalet Bakanımız bunun takdimini yapacak. Ancak Meclis gündemini de biliyoruz siz de biliyorsunuzdur. Bizim parlamento ilişkilerinden sorumlu bir de Başbakan Yardımcımız var. Dolayısıyla parlamentoda bu hafta, önümüzdeki hafta neler konuşulacağı konusunda grup başkanvekillerinden aldığımız bilgiler de değerlendiriliyor. Yarın bildiğiniz gibi denetim günüdür. Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner Yıldız, bir saat süreyle soruları cevaplandıracak. Sanıyorum ki merhum Denktaş'ın vefatı dolayısıyla gruplar adına konuşmalar yapılabilir ben hükümet adına bir konuşma yapmak üzere hazırlık yapıyorum. Yarın 20.00'ye kadar olan çalışma süresinde sanıyorum aksine bir karar alınmazsa, bu çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın sevk ettiği ve içinde milletvekillerinin emeklilik maaşlarını da düzenlendiği, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderilen,

3 komisyondan da değişiklik yapılarak Genel Kurul'a gelen bir tasarının ki o bir maddelik tasarı, onun görüşülmesi yarın gerçekleşecektir. Bu hafta içindeki iki yasama günümüz çarşamba ve perşembe günleri de Genel Kurul kabul ederse, bu bizim planlamamız, cumhurbaşkanını seçimine ilişkin ulus ve esasları içeren kanun görüşülecektir. O biliyorsunuz çok maddeli bir kanun sanıyorum 2 çalışma gününde ancak çıkabilir. Adalet Bakanlığının sevk ettiği tasarı ondan sonraki haftada ama önce komisyonda görüşmek üzere, doğrusu komisyon gündeminden haberim yok. Komisyondan görüşüldükten sonra da Genel Kurula ivedilikle gelecektir. Arınç, KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş'ın cenaze töreninin yarın yapılacağını belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun törene katılacağını bildirdi. Bakanlar Kurulu adına Denktaş'a Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Arınç, heyetin yarın saat 08.00'de KKTC'ye gideceğini belirtti. Ayrıca Milli Takım ve Fenerbahçe'nin ünlü oyuncusu Lefter Küçükandonyadis'in de önceki gün yaşamını yitirdiğini anımsatan Arınç, Lefter'in vefatından dolayı Bakanlar Kurulu adına üzüntülerini belirtmek istediğini söyledi. Pakistan'ın Hayber Bölgesi'ndeki bir şehirde birkaç gün önce düzenlenen bombalı terör eylemi nedeniyle hayatını kaybedenlere de başsağlığı dileyen Arınç, saldırıyı kınayarak, dost ve kardeş Pakistan'ın acısını Türkiye olarak paylaştıklarını belirtti. Hava Kuvvetlerine ait eğitim uçuşu yapan T37c uçağından haber alınamadığını bilgisinin geldiğini söyleyen Arınç, bununla ilgili bir uçak, bir helikopter, üç sahil güvenlik botu, deniz kuvvetlerine ait kurtarma gemisi ve tüm teknolojik imkanlarla aramaların hava ve denizden sürdüğünü bildirdi. Arınç, ''Umarım en kısa sürede kendilerinden olumlu haber alınır'' dedi. Arınç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından ''İntibak Yasa Tasarısı'' hakkında bilgi sunulduğunu belirterek, tasarının tamamlanarak, TBMM'ye gönderilmek üzere hazırlandığını söyledi. Yine Bakan Çelik tarafından, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanun Tasarısı'nın, Bakanlar Kurulu'na sunulduğunu belirten Arınç, bu tasarı ile kamu ve özel sektöre ait iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına ilişkin, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerin yeniden düzenlenmesinin öngörüldüğünü aktardı. Arınç, tasarının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını kaydetti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından uzun süredir hazırlıkları devam eden Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanun Tasarısı'nın Bakanlar Kurulu'nun bilgisine sunulduğunu, bu tasarının yabancıların Türkiye'ye girişi, kalmaları ve koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumaya ilişkin usul ve esaslar ile İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kuruluşunun düzenlenmesini içerdiğini söyledi. Bunun da olumlu bulunduğunu kaydeden Arınç, bu konunu da

4 imzaya açılmasına karar verildiğini söyledi. İntibak Yasası Halk arasında ''İntibak Yasası'' olarak bilinen, yani 2000 yılı öncesinde bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının prim ödeme gün sayıları üzerinde, refah payı dikkate alınarak, yeniden yapılacak artışların, Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğünü aktaran Arınç, bu konunun, yıllardan beri bir olumsuzluk olarak devam ettiğini ifade etti. Arınç, seçimler öncesinde ve sonrasında da AK Parti Hükümeti tarafından intibakın bir an önce yasalaşacağı ve bu konudaki beklentilerin de karşılanacağının ifade edildiğini anımsattı. Bunun, çok kolay bir konu olmadığını, çünkü geçmişte sosyal güvenlik alanında çok farklı şekillerde emeklilik aylıklarının bağlandığını belirten Arınç, şimdi bunların arasındaki intibakı çözmek için de çok ciddi bir teknik çalışma gerektiğini söyledi. Bakan Arınç, bu konu üzerinde birkaç konunun tekrar oluşturulduğunu ve bugün Bakan Çelik'in takdimleri ile de artık TBMM'de görüşülecek hale geldiğini belirtti. Daha iyi anlaşılması için bazı konuları ifade etmek istediğini belirten Bakan Arınç, şu anda Türkiye'de ''SSK emeklileri, SSK tarım emeklileri, BAĞ-KUR emeklileri, BAĞ-KUR tarım emeklileri ve memur emeklileri'' olmak üzere maaş alan guruplar bulunduğunu söyledi. Bu kategoriler içerisinde, 9 milyon 928 bin 960 kişinin emekli maaşı aldığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu: ''Bunlardan SSK emeklisi ki bunlar da yaşlılık, malullük, iş kazası geliri, iş kazası ölüm geliri olarak ayrı kategorilerde değerlendirilmektedir. SSK'dan en çok yaşlılık türü emekli maaşı alanlar vardır. Bunların sayısı 4 milyondan fazladır. Malullük 66 bin 689 kişi, ölüm aylığı alan 1,5 milyon, iş kazası geliri 58 bin, iş kazası ölüm geliri 78 bin civarında. Toplam SSK türünden emekli maaşı alan 5 milyon 727 bin 783 kişi bulunmaktadır. SSK tarım emeklisi 49 bin 383, Bağkur emeklisi 1 milyon 760 bin 872, Bağkur tarım emeklisi 534 bin 157, memur emeklisi de 1 milyon 856 bin 765. Böylece 9 milyon 928 bin 960 kişiye emekli aylığı ödenmektedir yılında bu kişilere emekli aylığı ödemesi 91 milyar 600 milyondur. Yani 92 katrilyona yakın 10 milyon civarındaki emeklimize maaş ödemesi yapılmaktadır.'' İntibak Yasa Tasarısı hakkında bilgiler veren Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti: ''Bizim hükümetimiz döneminde aylıklardaki artışlar zaman zaman konuşulmakla birlikte tekrarında fayda görüyorum; SSK işçi emeklisinin aldığı ücret 2002 Aralık ayında 257 şu kadar kuruş lira iken 2011 Aralık aylığı yani geçtiğimiz yılın son aylığında 813,66-ya ilerlemiştir. Bu nominal artış artış olarak yüzde 216,5'tir. Reel artış olarak da yüzde 45'in üzerindedir. Yani 2002 Aralık aylığını AK Parti hükümetlerinin iş başına geldiği günden bugüne kadar nominal yüzde 216'lık reel olarak da yüzde 45'lik bir artış sağlanmıştır. SSK tarım emeklisinin 2002 Aralık aylığı 261,73 iken 2011 Aralık'ı 733 küsur liraya yükselmiştir. Nominal artış 239 reel artış yüzde 55,77'dir.

5 Bağkur esnaf aylığı, 2002 Aralık ayında 148 kusur lira iken 2011 Aralık aylığı 659,54 liraya ulaşmıştır. Nominal artış yüzde 343,66, reel artış yüzde 103,76'dır. Bağkur tarım aylığı 2002 Aralık ayı aylığı 65,8 lira, 2011 Aralık aylığı 492 küsur liraya ulaşmıştır. Nominal artış yüzde 647,85, reel artış yüzde 243,46'dır. Emekli Sandığından aylık alanlar 2002 Aralık aylığı 376 küsur, 2011 Aralık aylığı 976 küsurdur. Nominal artış yüzde 159, reel artış yüzde 19'un üzerindedir. Bu tablo içerisinden şunu da dikkatlerinize sunmak istiyorum; SSK emekli gruplarına bağlanan aylıklarda geçmiş hükümetler döneminde farklı farklı hesaplanmış ve farklı yıllara farklı işlemler uygulanmış. Şimdi 6 grupta SSK emekli aylığı alan işçi emeklilerimiz var. Bunlardan bir kısmı 1 ocak 1982 öncesi emeklilerdir. Bir kısmı sonu arasında emekli olanlardır. Bir kısmı süper emekli denilen 1987'de emekli olanlardır. Bir kısmı ile arasında emekli olanlardır. Bir kısmı arası emeklilerdir. Bir kısmı da 2008 sonrası emekliler olarak gözümüze çarpmaktadır.'' ''Kayıtsız şartsız aylıkların artırılması değildir'' Kamuoyunda yanlış bir anlayışın olabileceğini, onun için ''İntibakın bütün emekli aylıkların kayıtsız şartsız arttırılması anlamına gelen bir zam uygulaması olmadığını'' anlatan Arınç, şöyle devam etti: ''Sosyal güvenlik sisteminde 'İntibak'tan kastımız prim ödeme gün sayıları ve ödenen prim miktarları eşit olan fakat emekli oldukları tarihin farklı olması nedeniyle aylık hesaplama yöntemindeki değişikliklere bağlı olarak farklılaşan emekli aylıkları arasındaki farkın giderilmesidir. Herkesin maaşına mutlaka şu kadar seyyanen zam gelecek diye bir beklenti olabilir. İntibaktan kastımız; evet maaşlarda elbette bir miktar artış olacaktır ama bu prim ödeme gün sayıları ve ödenen prim miktarları eşit olmasına rağmen farkı zamanlarda farklı formüllerle kendilerine emekli maaşı bağlananların bugün artık eşit noktaya getirilmesi olarak anlayabiliriz öncesi aylık alan kişi sayısı ki intibaka esas olan bunlardır. Yaşlılık aylığı alan SSK'dan 1 milyon 635 bin 384 kişidir. Malullük aylığı alan 31 bin 258, ölüm aylığı alan 1 milyon 76 bin 789. Toplam 2 milyon 743 bin 371 kişiden bahsediyoruz. Yani 2000 öncesi SSK'dan emekli aylığı alan 2 milyon 743 bin 371 kişinin bu intibak yasasından ne şekilde ve hangi oranda zam alacağı ve hangi noktada intibakların yapılacağı tartışılmıştır. Bugün Sayın Bakanımızın da verdiği bilgiler Bakanlar Kurulumuz tarafından uygun görüldüğü için artış oranında belirlenmiştir. Yüzde 60, yüzde 70 veya yüzde 75'lik zam dilimlerine göre kaç kişi yararlanacak ve bu yararlanan kişiler hangi limitler arasında zam alacaklar ve bundan kaç kişi istifade edecek konusu tartışılmıştır. Takdir edersiniz ki 92 katrilyon tüm emeklilerimiz için bir yıl içerisinde ödediğimiz para bir de bu intibaklar sebebiyle bütçeye ayrıca bir maliyet getirecektir. Yapılan müzakereler sonunda en çok kişinin istifade edebileceği ve en yüksek oranda artış yapılması kabul edilmiştir. Bu artış yüzde 75 olarak Bakanlar Kurulumuzdan kabul edilmiştir. Bundan 1 milyon 913 bin kişi istifade edecek. Bunun maliyeti 2,5 katrilyonluk bir ek ödeme bütçeye yük olarak gelecektir. Yıllardır istismar edilen yıllardır ümitleri sömürüler ve yıllardır eşit prim ve ödeme gün sayısı olmasına rağmen farklı yıllarda emekli oldukları için birbirlerinden farklı maaş alan emeklilerimiz arasındaki bu

6 eşitsizliği gidermiş olacağız. Ücret artış bandı da lira artıştan, lira arasındaki artışa kadar herkesin kendi gün ne zaman emekli olduğuna ve ne kadar prim ödediğine bakılarak ayrı ayrı hesaplanmıştır. Bu yüzde 75'lik gelişme hızını ilave ettiğimiz takdirde arasındaki artışlar daha az sayıda emekliyi ilgilendirmekte ama 100 ile 290 arasındaki artışlar hemen hemen 1,5 milyona yakın emekliyi ilgilendirmektedir. Detaylarını sayın bakanımızdan ve parlamentodaki görüşmeler sırasında da sanıyorum daha ayrıntılı olarak bilme öğrenme imkanına kavuşacaksınız. Ben intibakla ilgili sorunların çok büyük ölçüde giderildiği ve bir eşitsizliğin yıllarca sürdükten sonra bugün bütçeye külfet getirmesine rağmen emeklilerimiz açısından ferahlandırıcı bir gelişme olarak takdim edilmesini düşünüyorum. Refah payı yüzde 75 olarak uygulanacaktır. Bundan 1 milyon 900 bin emeklimiz istifade etmiş olacaktır. Bu bayramlar bizim övünç kaynağımız Ocak 16, :15:18 Hükümet Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına yönelik genelgeyle ilgili, ''Bir yanlış anlama varsa bunu Sayın Milli Eğitim Bakanımız en kısa zamanda kamuoyuna açıklayacaktır'' dedi. Hükümet Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına yönelik genelgeyle ilgili, ''Bir yanlış anlama varsa bunu Sayın Milli Eğitim Bakanımız en kısa zamanda kamuoyuna açıklayacaktır'' dedi. Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Emeklilerle ilgili İntibak Yasa Tasarısını ne zaman TBMM'ye sevk edileceğinin sorulması üzerine Arınç, yarından itibaren gidebilecek durumda olduğunu, imzaların tamamlandığını dile getirerek, düzenlemede refah payının yüzde 75 olarak belirlendiğini bildirildi. Arınç, ''Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı genelgeyle başlayan bir tartışma var 19 mayıs ile ilgili olarak muhalefetten tepkiler var, art niyetli bir uygulama olarak yorumlanıyor. Siz bu tartışmayı nasıl

7 değerlendiriyorsunuz- Bu noktada Çankaya'dan açıklama geldi, diğer resmi bayramlarda da böyle değişiklikler öngörülebilir mi-'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamanın yanında biliyorsunuz Milli Eğitim Bakanımızın da ilgili bakanların da konuşmalarıyla gündeme taşındı. Bu konu üzerinde Milli Eğitim Bakanımız Bakanlar Kuruluna bilgi sundu. Bakanlarımızın da katkıları oldu. En azından yaptığı açıklamalar gerçektir. Bu bayramların kutlanmaması değil, bu bayramlar bizim övünç kaynağımızdır. Bunların mutlaka, sevinçle, coşku ile büyük bir katılımla kutlanması gerekir. Elbette bazı öneriler ve teklifler olmuştur. Bu öneriler ve teklifler bu bayramları yok sayan değil, bu bayramları daha çok öğrencinin, daha çok halkın en üst düzeyde katılımıyla yapılabilecek bir normal şekline ulaştırma çabasıdır. Ancak bugünkü görüşmeler sonunda Milli Eğitim Bakanımızın bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bir açıklama yapması düşünülüyor. Sayın Bakanımız zannediyorum en kısa zamanda yanlış anlaşılabilecek konuları tamir edecek veyahut da daha açık bir şekilde kamuoyuna yansıtacak bir açıklamayı yapacaktır. Muhalefetin doğrusu işin esasına yönelik bir eleştirisi yok, onlar her zaman olduğu gibi meseleye ideolojik bakarak bunu eleştirmek yolunu seçtiler. Ne açıklamadan, genelgeden ne bu konunu özüne inmekten hiç bahsetmediler. Muhalefetin ne olursa olsun, AK Parti'den gelen bir uygulamayı veya bir tavsiyeyi kötü yorumlaması veya olumsuz nitelendirmesi bugüne kadar hepimizin üzüldüğü bir konudur. Bir yanlış anlama varsa bunu Sayın Milli Eğitim Bakanımız en kısa zamanda kamuoyuna açıklayacaktır.'' Uludere olayı Uludere'de meydana gelen olayda yaşamını yitirenlerin yakınlarına ödenecek tazminatın miktarına ilişkin soruyu yanıtlarken de Başbakan Yardımcısı Arınç, şu bilgileri verdi: ''Zaten sürekli gündemimizde var. Tazminat konusunda daha önce yapılan açıklamada bendeniz de en kısa sürede bunun kanunlar çerçevesinde hak sahiplerine verileceğini ifade etmiştim. Tabii yine bunun üzerine birtakım spekülasyonlar yapıldı. Olayın insani boyutuna değil, olayın ideolojik boyutuna vurgu yapan birtakım eleştirmeler oldu. Kim ne derse desin bu konuda bir kanun var. Bu kanun uygulaması içinde ölenlerin belki birinci derecede yakınlarını kendileriyle görüşerek bu tazminat taktim edilecektir. Ancak şunu unutmayalım; geçmişte de buna benzer olaylar olmuştur. Eğer kanundaki limitlere bağlı kalınsa, bunun bir de AİHM boyutu veya adli yargıda bunun daha üstünde bir tazminat isteme talepleri de olabilir. Dolayısıyla geçmişte buna benzer olaylarda mahkemelerin takdir ettiği tazminat tutarları da dikkate alınarak miktar belirlenecektir. Yani kanundaki limitin herhalde altında olmayacak ama mahkeme kararları dikkate alınarak bu konuda bir tazminat belirlemesine gidilecektir. Olayla Sayın Başbakan Yardımcımız Beşir Atalay bizzat ilgilenmektedir, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlarımızla koordineli bir biçimde...'' 3. yargı paketi Arınç, bir soru üzerine ''3. yargı paketinin de gündeme geldiğini'' belirterek, şunları söyledi: ''Geldi. Çarşamba günü Adalet Bakanımız bunun takdimini yapacak. Ancak Meclis

8 gündemini de biliyoruz siz de biliyorsunuzdur. Bizim parlamento ilişkilerinden sorumlu bir de Başbakan Yardımcımız var. Dolayısıyla parlamentoda bu hafta, önümüzdeki hafta neler konuşulacağı konusunda grup başkanvekillerinden aldığımız bilgiler de değerlendiriliyor. Yarın bildiğiniz gibi denetim günüdür. Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner Yıldız, bir saat süreyle soruları cevaplandıracak. Sanıyorum ki merhum Denktaş'ın vefatı dolayısıyla gruplar adına konuşmalar yapılabilir ben hükümet adına bir konuşma yapmak üzere hazırlık yapıyorum. Yarın 20.00'ye kadar olan çalışma süresinde sanıyorum aksine bir karar alınmazsa, bu çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın sevk ettiği ve içinde milletvekillerinin emeklilik maaşlarını da düzenlendiği, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bir kez daha görüşülmek üzere geri gönderilen, komisyondan da değişiklik yapılarak Genel Kurul'a gelen bir tasarının ki o bir maddelik tasarı, onun görüşülmesi yarın gerçekleşecektir. Bu hafta içindeki iki yasama günümüz çarşamba ve perşembe günleri de Genel Kurul kabul ederse, bu bizim planlamamız, cumhurbaşkanını seçimine ilişkin ulus ve esasları içeren kanun görüşülecektir. O biliyorsunuz çok maddeli bir kanun sanıyorum 2 çalışma gününde ancak çıkabilir. Adalet Bakanlığının sevk ettiği tasarı ondan sonraki haftada ama önce komisyonda görüşmek üzere, doğrusu komisyon gündeminden haberim yok. Komisyondan görüşüldükten sonra da Genel Kurula ivedilikle gelecektir. Arınç, KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş'ın cenaze töreninin yarın yapılacağını belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun törene katılacağını bildirdi. Bakanlar Kurulu adına Denktaş'a Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Arınç, heyetin yarın saat 08.00'de KKTC'ye gideceğini belirtti. Ayrıca Milli Takım ve Fenerbahçe'nin ünlü oyuncusu Lefter Küçükandonyadis'in de önceki gün yaşamını yitirdiğini anımsatan Arınç, Lefter'in vefatından dolayı Bakanlar Kurulu adına üzüntülerini belirtmek istediğini söyledi. Pakistan'ın Hayber Bölgesi'ndeki bir şehirde birkaç gün önce düzenlenen bombalı terör eylemi nedeniyle hayatını kaybedenlere de başsağlığı dileyen Arınç, saldırıyı kınayarak, dost ve kardeş Pakistan'ın acısını Türkiye olarak paylaştıklarını belirtti. Hava Kuvvetlerine ait eğitim uçuşu yapan T37c uçağından haber alınamadığını bilgisinin geldiğini söyleyen Arınç, bununla ilgili bir uçak, bir helikopter, üç sahil güvenlik botu, deniz kuvvetlerine ait kurtarma gemisi ve tüm teknolojik imkanlarla aramaların hava ve denizden sürdüğünü bildirdi. Arınç, ''Umarım en kısa sürede kendilerinden olumlu haber alınır'' dedi. Arınç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından ''İntibak Yasa Tasarısı'' hakkında bilgi sunulduğunu belirterek, tasarının tamamlanarak, TBMM'ye gönderilmek üzere hazırlandığını söyledi. Yine Bakan Çelik tarafından, İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanun Tasarısı'nın, Bakanlar

9 Kurulu'na sunulduğunu belirten Arınç, bu tasarı ile kamu ve özel sektöre ait iş yerlerinde, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına ilişkin, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerin yeniden düzenlenmesinin öngörüldüğünü aktardı. Arınç, tasarının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını kaydetti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından uzun süredir hazırlıkları devam eden Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanun Tasarısı'nın Bakanlar Kurulu'nun bilgisine sunulduğunu, bu tasarının yabancıların Türkiye'ye girişi, kalmaları ve koruma talep eden yabancılara sağlanacak korumaya ilişkin usul ve esaslar ile İçişleri Bakanlığına bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün kuruluşunun düzenlenmesini içerdiğini söyledi. Bunun da olumlu bulunduğunu kaydeden Arınç, bu konunu da imzaya açılmasına karar verildiğini söyledi. İntibak Yasası Halk arasında ''İntibak Yasası'' olarak bilinen, yani 2000 yılı öncesinde bağlanan malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının prim ödeme gün sayıları üzerinde, refah payı dikkate alınarak, yeniden yapılacak artışların, Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğünü aktaran Arınç, bu konunun, yıllardan beri bir olumsuzluk olarak devam ettiğini ifade etti. Arınç, seçimler öncesinde ve sonrasında da AK Parti Hükümeti tarafından intibakın bir an önce yasalaşacağı ve bu konudaki beklentilerin de karşılanacağının ifade edildiğini anımsattı. Bunun, çok kolay bir konu olmadığını, çünkü geçmişte sosyal güvenlik alanında çok farklı şekillerde emeklilik aylıklarının bağlandığını belirten Arınç, şimdi bunların arasındaki intibakı çözmek için de çok ciddi bir teknik çalışma gerektiğini söyledi. Bakan Arınç, bu konu üzerinde birkaç konunun tekrar oluşturulduğunu ve bugün Bakan Çelik'in takdimleri ile de artık TBMM'de görüşülecek hale geldiğini belirtti. Daha iyi anlaşılması için bazı konuları ifade etmek istediğini belirten Bakan Arınç, şu anda Türkiye'de ''SSK emeklileri, SSK tarım emeklileri, BAĞ-KUR emeklileri, BAĞ-KUR tarım emeklileri ve memur emeklileri'' olmak üzere maaş alan guruplar bulunduğunu söyledi. Bu kategoriler içerisinde, 9 milyon 928 bin 960 kişinin emekli maaşı aldığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu: ''Bunlardan SSK emeklisi ki bunlar da yaşlılık, malullük, iş kazası geliri, iş kazası ölüm geliri olarak ayrı kategorilerde değerlendirilmektedir. SSK'dan en çok yaşlılık türü emekli maaşı alanlar vardır. Bunların sayısı 4 milyondan fazladır. Malullük 66 bin 689 kişi, ölüm aylığı alan 1,5 milyon, iş kazası geliri 58 bin, iş kazası ölüm geliri 78 bin civarında. Toplam SSK türünden emekli maaşı alan 5 milyon 727 bin 783 kişi bulunmaktadır. SSK tarım emeklisi 49 bin 383, Bağkur emeklisi 1 milyon 760 bin 872, Bağkur tarım emeklisi 534 bin 157, memur emeklisi de 1 milyon 856 bin 765. Böylece 9 milyon 928 bin 960 kişiye emekli aylığı ödenmektedir yılında bu kişilere emekli aylığı ödemesi 91 milyar 600 milyondur. Yani 92 katrilyona yakın 10 milyon civarındaki emeklimize maaş ödemesi yapılmaktadır.'' İntibak Yasa Tasarısı hakkında bilgiler veren Başbakan Yardımcısı Arınç, şunları kaydetti:

10 ''Bizim hükümetimiz döneminde aylıklardaki artışlar zaman zaman konuşulmakla birlikte tekrarında fayda görüyorum; SSK işçi emeklisinin aldığı ücret 2002 Aralık ayında 257 şu kadar kuruş lira iken 2011 Aralık aylığı yani geçtiğimiz yılın son aylığında 813,66-ya ilerlemiştir. Bu nominal artış artış olarak yüzde 216,5'tir. Reel artış olarak da yüzde 45'in üzerindedir. Yani 2002 Aralık aylığını AK Parti hükümetlerinin iş başına geldiği günden bugüne kadar nominal yüzde 216'lık reel olarak da yüzde 45'lik bir artış sağlanmıştır. SSK tarım emeklisinin 2002 Aralık aylığı 261,73 iken 2011 Aralık'ı 733 küsur liraya yükselmiştir. Nominal artış 239 reel artış yüzde 55,77'dir. Bağkur esnaf aylığı, 2002 Aralık ayında 148 kusur lira iken 2011 Aralık aylığı 659,54 liraya ulaşmıştır. Nominal artış yüzde 343,66, reel artış yüzde 103,76'dır. Bağkur tarım aylığı 2002 Aralık ayı aylığı 65,8 lira, 2011 Aralık aylığı 492 küsur liraya ulaşmıştır. Nominal artış yüzde 647,85, reel artış yüzde 243,46'dır. Emekli Sandığından aylık alanlar 2002 Aralık aylığı 376 küsur, 2011 Aralık aylığı 976 küsurdur. Nominal artış yüzde 159, reel artış yüzde 19'un üzerindedir. Bu tablo içerisinden şunu da dikkatlerinize sunmak istiyorum; SSK emekli gruplarına bağlanan aylıklarda geçmiş hükümetler döneminde farklı farklı hesaplanmış ve farklı yıllara farklı işlemler uygulanmış. Şimdi 6 grupta SSK emekli aylığı alan işçi emeklilerimiz var. Bunlardan bir kısmı 1 ocak 1982 öncesi emeklilerdir. Bir kısmı sonu arasında emekli olanlardır. Bir kısmı süper emekli denilen 1987'de emekli olanlardır. Bir kısmı ile arasında emekli olanlardır. Bir kısmı arası emeklilerdir. Bir kısmı da 2008 sonrası emekliler olarak gözümüze çarpmaktadır.'' ''Kayıtsız şartsız aylıkların artırılması değildir'' Kamuoyunda yanlış bir anlayışın olabileceğini, onun için ''İntibakın bütün emekli aylıkların kayıtsız şartsız arttırılması anlamına gelen bir zam uygulaması olmadığını'' anlatan Arınç, şöyle devam etti: ''Sosyal güvenlik sisteminde 'İntibak'tan kastımız prim ödeme gün sayıları ve ödenen prim miktarları eşit olan fakat emekli oldukları tarihin farklı olması nedeniyle aylık hesaplama yöntemindeki değişikliklere bağlı olarak farklılaşan emekli aylıkları arasındaki farkın giderilmesidir. Herkesin maaşına mutlaka şu kadar seyyanen zam gelecek diye bir beklenti olabilir. İntibaktan kastımız; evet maaşlarda elbette bir miktar artış olacaktır ama bu prim ödeme gün sayıları ve ödenen prim miktarları eşit olmasına rağmen farkı zamanlarda farklı formüllerle kendilerine emekli maaşı bağlananların bugün artık eşit noktaya getirilmesi olarak anlayabiliriz öncesi aylık alan kişi sayısı ki intibaka esas olan bunlardır. Yaşlılık aylığı alan SSK'dan 1 milyon 635 bin 384 kişidir. Malullük aylığı alan 31 bin 258, ölüm aylığı alan 1 milyon 76 bin 789. Toplam 2 milyon 743 bin 371 kişiden bahsediyoruz. Yani 2000 öncesi SSK'dan emekli aylığı alan 2 milyon 743 bin 371 kişinin bu intibak yasasından ne şekilde ve hangi oranda zam alacağı ve hangi noktada intibakların yapılacağı tartışılmıştır. Bugün Sayın Bakanımızın da verdiği bilgiler Bakanlar Kurulumuz tarafından uygun görüldüğü için artış oranında belirlenmiştir. Yüzde 60, yüzde 70 veya yüzde 75'lik zam dilimlerine göre kaç kişi yararlanacak ve bu yararlanan kişiler hangi limitler arasında zam alacaklar ve bundan kaç kişi istifade edecek konusu tartışılmıştır. Takdir edersiniz ki 92 katrilyon tüm

11 emeklilerimiz için bir yıl içerisinde ödediğimiz para bir de bu intibaklar sebebiyle bütçeye ayrıca bir maliyet getirecektir. Yapılan müzakereler sonunda en çok kişinin istifade edebileceği ve en yüksek oranda artış yapılması kabul edilmiştir. Bu artış yüzde 75 olarak Bakanlar Kurulumuzdan kabul edilmiştir. Bundan 1 milyon 913 bin kişi istifade edecek. Bunun maliyeti 2,5 katrilyonluk bir ek ödeme bütçeye yük olarak gelecektir. Yıllardır istismar edilen yıllardır ümitleri sömürüler ve yıllardır eşit prim ve ödeme gün sayısı olmasına rağmen farklı yıllarda emekli oldukları için birbirlerinden farklı maaş alan emeklilerimiz arasındaki bu eşitsizliği gidermiş olacağız. Ücret artış bandı da lira artıştan, lira arasındaki artışa kadar herkesin kendi gün ne zaman emekli olduğuna ve ne kadar prim ödediğine bakılarak ayrı ayrı hesaplanmıştır. Bu yüzde 75'lik gelişme hızını ilave ettiğimiz takdirde arasındaki artışlar daha az sayıda emekliyi ilgilendirmekte ama 100 ile 290 arasındaki artışlar hemen hemen 1,5 milyona yakın emekliyi ilgilendirmektedir. Detaylarını sayın bakanımızdan ve parlamentodaki görüşmeler sırasında da sanıyorum daha ayrıntılı olarak bilme öğrenme imkanına kavuşacaksınız. Ben intibakla ilgili sorunların çok büyük ölçüde giderildiği ve bir eşitsizliğin yıllarca sürdükten sonra bugün bütçeye külfet getirmesine rağmen emeklilerimiz açısından ferahlandırıcı bir gelişme olarak takdim edilmesini düşünüyorum. Refah payı yüzde 75 olarak uygulanacaktır. Bundan 1 milyon 900 bin emeklimiz istifade etmiş olacaktır.