Ortodoks kilisesinin elinde Muhammed in resmi var mı?

Transkript

1 Ortodoks kilisesinin elinde Muhammed in resmi var mı? Papa nın İstanbul u ziyareti, Latin ve Ortodoks kiliselerinin ayrılmasıyla sonuçlanan olaylar zincirini tekrar gündeme getirdi. Yol ayrımındaki en önemli olay, kuşkusuz İstanbul un yağmalandığı Latin istilası oldu.

2

3

4 Son günlerin ilgi çeken romanı Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı ndaki bir iddia ise çok konuşulacak cinsten. O dönemde Hıristiyan dünyasının kutsal emanetleri, Ayasofya da saklanıyordu. Emanetler arasında yer alan Heraklius un Sandığı nda Hz. Muhammed n (SAV) son peygamber olduğunu ispatlayan bir resim de vardı.

5 Ve katolikler, Hz. Muhammed in son peygamber olduğunu ispatlayan o sandığı ele geçirmek için İstanbul u yağmalamışlardı. Kitaba göre olaylar şöyle gelişti: Halife Hz. Ebubekir, Heraklius a bir mektup gönderip onu İslam dinine davet eder.

6 Bir zamanlar arenada aslanları yenen Roma İmparatoru Heraklius, artık yaşlı ve hasta bir adamdır. Yıllardır ordularının başında savaşa gitmemiş, Mısır ın büyük kısmını nice zaman önce kaybetmiştir.

7 Mektubu götüren elçi, Heraklius un sarayına varınca kapıda Allah ın selamını verir. Heraklius askerlerine, elçilerin huzura getirilmelerini işaret eder. Elçileri karşına alır, nerden geldiklerini ve ne istediklerini sorar. Elçi, imparatoru İslam a davet için gönderildiklerini söyleyince bütün saraya bir sessizlik çöker. Saraydakilerin hepsi elçinin boynunun vurulacağından emindir.

8 Ama Heraklius elçilerin kendi konuğu olduğunu, bir güzel ağırlanmalarını buyurur. Üstelik, sarayda misafir edilmelerini emreder. Elçiler üç gün üç gece sarayda ağırlanırlar.

9 Üç gün dolduğunda Heraklius tekrar çağırır elçileri. Odadaki herkese dışarı çıkmalarını söyler. Elçilerle baş başa kalınca, Hz. Muhammed ile ilgili sorularına başlar. Hepsine cevap aldıktan sonra adamlarından birini içeri çağırır. Sandığı getirmelerini ister.

10 Altın kaplama bir sandık getirip imparatorun tahtının önüne bırakırlar. Heraklius, askerler tekrar dışarı çıkana kadar bekler. Sandıkta birçok küçük çekmece vardır. Heraklius boynunda taşıdığı anahtarla ilk çekmeceyi açar. Siyah ipekten bir bez çıkarır. Yere oturur ve ipeği de yere yayar. Elçiler iyice hayretler içindedir, diz çökmüş bir imparatorla birlikte siyah ipeğin üzerindeki resme bakmaktadırlar. İmparator Bunun kim olduğunu biliyor musunuz? diye sorar. İpeğin üzerindeki sureti işaret etmektedir. İri gözlü, çok uzun boylu, rengi neredeyse kırmızı bir adamın resmidir. Elçiler hayır

11 deyince Bu Adem Peygamberdir der ve Selam onun üzerine olsun diye devam eder. İpeği katlayıp tekrar aynı çekmeceye koyar. Sonraki çekmeceyi açar. İçinden beyaz yüzlü, kıvırcık saçlı, sakallı bir adamın başının resmi çıkar. Yine sorar Tanıyor musunuz? diye. Hayır, cevabını alınca kendi sorusunu kendisi cevaplar: Bu da Nuh Aleyhisselam dır der. Yine aynı şekilde özenle katlar ve yerine koyar.

12 Bu kez çok güzel gözlü, bembeyaz tenli, gülüyormuş gibi bakan biridir resimdeki. Geniş alınlı, uzun yüzlü, bembeyaz sakallıdır. Elçiler yine tanımayınca onun da İbrahim Peygamber olduğunu söyler. Arkasından çekmeceden çıkardığı ipekteki resmi gören elçiler şok olurlar. Heraklius daha sormadan Bu Hazreti Muhammed, Allah ın resulüdür derler. İmparator yine de sorar: Gerçekten tanıyor musunuz? Elçilerin cevabı değişmez. Bunun üzerine imparator o bölmenin aslında sonuncusu olduğunu, elçileri şaşırtmak için ilk başlarda açtığını söyler. İpeği özenle katlar ve kendi bölmesine kaldırır.

13 Sonraki çekmeceden aynı ipeğe işli iki ayrı portre çıkar. Biri Musa diğer Harun dur. Sonra Lut, İshak, Yakub, İsmail, Yusuf, Davud peygamberlerin resimlerini gösterir. Üzerinde kanatlı iki atın sırtında güçlü kuvvetli bir adam resmi çıkarır. Süleyman peygamber olduğunu söyler. En son Meryem oğlu İsa nın resmini gösterir. Ve yerine kaldırır.

14 Elçiler, bu resimleri nerden bulduğunu sorunca Heraklius samimiyetle anlatır. Adem peygamber cennetten yeryüzüne indiği zaman, Allah tan kendi soyundan gelecek peygamberleri göstermesini istedi. Allah da bu resimleri Adem e cennet ipeğinden parçaların üzerine çizilmiş olarak gösterdi. Adem peygamber resimlere baktıktan sonra sandığı gömdü. Zülkarneyn, güneşin battığı yere kadar gitti ve o sandığı bulup çıkardı. Danyal peygambere verdi. Sandık bugüne dek ulaştı. Heraklius bunları söyledikten sonra elçilere türlü hediyeler verip güvenlik içinde vatanlarına gitmeleri için yolcu eder.

15 Elçiler gelip olanı Hz. Ebu Bekir e anlattığında Ebu Bekir in söylediği sandığın da resimlerin de gerçekliğini kanıtlar. Peygamber sağlığında bize kendi tasvirinin Yahudi ve Hıristiyanların elinde bulunduğunu haber vermişti der elçilere.

16 Heraklius un Sandığı ve içindeki resimlerin hikayesi kulaktan kulağa yayılır. Katolik dünyasını Hz Muhammed in son peygamber olduğunu ispatlayan bu sandığı ele geçirme hevesi sarar.

17 İstanbul daki kutsal emanetleri yağmalamak için fırsat kollayan Latinler, Bizans ta taht kavgasını fırsat bilirler. Venediklilerden aldıkları destekle Haliç e girerler. Şehri ele geçirdikten sonra üç gün boyunca benzeri görülmemiş bir barbarlıkla İstanbul u yağmalarlar. Sanat eserlerini çalarlar, vandallık yapar ve insanları katlederler.

18 Hatta şehirde Arapların cami yapmasına izin verdiği için patriği linç ederler. Başta Ayasofya da olmak üzere bütün kiliseler tahrip edilir. Yüzlerce yılın birikimi el yazması eserler yakılır. Bir çok altın heykel ve eşya eritilir. Ancak bütün şehrin altını üstüne getirmelerine rağmen Heraklius un Sandığı nı bulamazlar.

19 İstanbul tarihindeki en büyük zararı Latin istilası sırasında görmüştür. Fatih İstanbul u kuşattığında söylenen Kardinal külahı görmektense, Osmanlı sarığını tercih ederiz! sözleri de Latin istilası döneminde yaşanan yağma ve kıyımın sonucudur.

20 Konstantin in annesi tarafından Kudüs te bulunup İstanbul a getirilen Kutsal Haç ın parçaları da o günden sonra bir daha görülmemiştir. Heraklius un Sandığı Latin istilasından bu yana kayıptır. Kutsal Emanetlerin ve Heraklius un Sandığı nın hikayesi, Sultan Polat tarafından kaleme alınan ve Kapı Yayınları tarafından okurla buluşturulan Evliya Çelebi ve Ahit Sandığı adlı romanda detaylı olarak anlatılıyor. Akşam.com.tr