ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI EKMEKLİK BUĞDAY (Triticum aestivum L.) ÇEŞİTLERİNDE VERNALİZASYONUN GELİŞME DÖNEMLERİ VE VERİME ETKİLERİ Alaettin KEÇELİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI EKMEKLİK BUĞDAY (Triticum aestivum L.) ÇEŞİTLERİNDE VERNALİZASYONUN GELİŞME DÖNEMLERİ VE VERİME ETKİLERİ Alaettin KEÇELİ"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BAZI EKMEKLİK BUĞDAY (Triticum aestivum L.) ÇEŞİTLERİNDE VERNALİZASYONUN GELİŞME DÖNEMLERİ VE VERİME ETKİLERİ Alaettin KEÇELİ TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI ANKARA 2006 Her hakkı saklıdır 1

2 ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI EKMEKLİK BUĞDAY (Triticum aestivum L.) ÇEŞİTLERİNDE VERNALİZASYONUN GELİŞME DÖNEMLERİ VE VERİME ETKİLERİ Alaettin KEÇELİ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı Danışman : Prof. Dr. Saime ÜNVER Bu araştırma 2005 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Uygulama Çiftliği nde yürütülmüştür. Araştırmada; Sürak, Yayla-305, Köse 220/33, Kıraç-66, Bezostaja-1, Gerek-79, Gün-91, Demir-2000 ve Bayraktar-2000 ekmeklik buğday çeşitlerinde; farklı vernalizasyon süreleri ( vernalizasyon uygulanmayan, 4 hafta ve 6 hafta vernalizasyon uygulanan ) uygulanmıştır. Vernalizasyon uygulamalarının ekmeklik buğday çeşitinlerinde; çıkış gün sayısı, sapa kalkma gün sayısı, başaklanma gün sayısı, hasat gün sayısı, bitki boyu, fertil kardeş sayısı, başak uzunluğu, başakta tane sayısı, başakta tane verimi, bin tane ağırlığı ve birim alan tane verimi üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; Başakta Tane Sayısı, Başakta Tane Verimi ve Dekara Verimde çeşit, vernalizasyon uygulamaları ve ç x v interaksiyonu önemli bulunmuştur. Fertil Kardeş Sayısı ve Bin Tane Ağırlığında çeşitler ve ç x v interaksiyonu önemli bulunurken Sapa kalkma Gün sayısı ve Bitki Boyunda vernalizasyon uygulamaları önemli bulunmuş, diğer özelliklerde çeşitler arasındaki farklılıklar önemli bulunmuştur. En yüksek tane verim değerleri 6 hafta vernalizasyon uygulamasından elde edilirken, bunu 4 hafta vernalizasyon uygulaması ve kontrol uygulamaları izlemiştir. Kontrol grubunda tane verimi değerleri kg/da arasında değişirken, bu değerler 4 ve 6 hafta vernalizasyon uygulamasında sırasıyla kg/da ve kg/da olarak değişmiştir. 2006, 60 sayfa Anahtar Kelimeler: Buğday, vernalizasyon, gelişme dönemleri, verim, verim öğeleri. 2

3 ABSTRACT Master of Science Thesis THE EFFECTS OF VERNALIZATION TO PERIODS OF DEVELOPMENT AND YIELD OF SOME BREAD WHEAT VARIETIES (Triticum aestivum L.) Alaettin KEÇELİ Ankara University Graduate Scholl of Natural and Applied Scienses Department of Field Crops Supervisor : Prof. Dr. Saime ÜNVER This research was carried out at the Research and Training Farm of Agricultural Faculty, University of Ankara in 2005.Different vernalization applications (control, 4 and 6 weeks) were applied for bread wheat cultivars Sürak, Yayla-305, Köse 220/33, Kıraç-66, Bezostaja-1, Gerek-79, Demir-2000 and Bayraktar-2000 in this research. Effects of vernalization applications were examined for days to emergence, days to booting, days to heading, days to harvest maturity, plant height, number of fertile tillers per plant, spike length, number of grain per spike, one thousand grain weight and grain yield. According to the results of the study; it was found that there was an interaction between cultivar and vernalization periods on number of grain per spike, grain yield per spike and grain yield per unit area. Moreover, as the analysis of variance showed an interaction of cultivar x vernalization periods on number of fertile tillers per plant and one thousand grain weight, there were no statistically differences on days to heading and plant height. As the highest grain yield values were obtained from 6 weeks vernalization application, 4 weeks vernalization and control applications followed that. As the grain yield of control applications fluctuated between kg/da, that of 4 and 6 weeks vernalization application changed between kg/da and kg/da respectively. 2006, 60 Pages Key Words: Wheat, vernalization, periods of developments, yield, yield compenents. 3

4 TEŞEKKÜR Çalışmam sırasında beni yönlendiren, gerek araştırmamın tez aşamasında gerekse önceki dönemlerinde bilgi, öneri ve yardımlarını esirgemeyerek akademik ortamda olduğu kadar insani ilişkiler bakımından da gelişmeme katkıda bulunan danışman hocam Sayın Prof. Dr. Saime ÜNVER e, yüksek lisans çalışmam sırasında yardımlarını esirgemeyen ve önemli katkılarda bulunan Sayın hocam Prof. Dr. Hasan Hüseyin GEÇİT e, bilgi ve tecrübelerini benimle paylaşan, yardım ve hoş görülerini eksik etmeyen Sayın Dr. Taner AKAR a,, Uzm. Selami YAZAR a, Dr. Emin DÖNMEZ e, Dr. Ayten SALANTUR a, Yılmaz YILDIRIM a, Dr. Ahmet GÜMÜŞÇÜ ye, Doç. Dr. Serkan URANBEY e, Dr. M. Demir KAYA ya, Bünyamin KIZTANIR a, Arş. Gör. Arif İPEK e, Sinan AYDOĞAN a ve Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü buğday Islahı Birimindeki tüm çalışma arkadaşlarıma, maddi ve manevi olarak beni destekleyen sevgili aileme ve sevgili eşim Zübeyde KEÇELİ ye en derin duygularla teşekkür ederim. Alaettin KEÇELİ Ankara, Eylül

5 İÇİNDEKİLER ÖZET...i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR... iii ÇİZELGELER DİZİNİ...v GRAFİKLER VE ŞEKİLLER DİZİNİ... vii 1. GİRİŞ KAYNAK ÖZETLERİ MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Araştırma Yerinin Toprak Özellikleri Araştırma Yerinin İklim Özellikleri Yöntem Verilerin Elde Edilmesi Verilerin Değerlendirilmesi ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA Ekimden Çıkışa Kadar Geçen Gün Sayısı Ekimden Sapa Kalkmaya Kadar Geçen Gün Sayısı Ekimden Başaklanmaya Kadar Geçen Gün Sayısı Ekimden Hasata Kadar Geçen Gün Sayısı Bitki Boyu Fertil Kardeş Sayısı Başak Uzunluğu Başakta Tane Sayısı Başakta Tane Verimi Bin Tane Ağırlığı Verim SONUÇ...47 KAYNAKLAR...52 ÖZGEÇMİŞ

6 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 3.1 Deneme alanı topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri Çizelge Vejetasyon dönemi ve uzun yıllara ait bazı iklim verileri Çizelge Yılları arasında ki rasat sonuçları Çizelge 3.4 Denemede kullanılan çeşitlerin bin tane ağırlıkları ve parsellere atılan tohumluk miktarları Çizelge 4.1 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday Çizelge 4.2 Çizelge 4.3 Çizelge 4.4 Çizelge 4.5 Çizelge 4.6 Çizelge 4.7 Çizelge 4.8 Çizelge 4.9 Çizelge 4.10 çeşitlerinde çıkış gün sayısına ilişkin varyans analizi Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde çıkış gün sayısı ortalamaları Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde sapa kalkma gün sayısına ilişkin varyans analizi Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde sapa kalkmaya kadar geçen gün sayısı ortalamaları Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde başaklanma gün sayısına ilişkin varyans analizi Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde başaklanma gün sayısına ilişkin ortalamalar Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde hasat gün sayısına ilişkin varyans analizi Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğdaylarda hasat gün sayısı ortalamaları Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde bitki boyuna ilişkin varyans analizi Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde bitki boyu ortalamaları Çizelge 4.11 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday Çizelge 4.12 çeşitlerinde fertil kardeş sayısına ilişkin varyans analizi Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde fertil kardeş sayısı ortalamaları

7 Çizelge 4.13 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde başak uzunluğuna ilişkin varyans analizi Çizelge 4.14 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde başak uzunluğu ortalamaları Çizelge 4.15 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde başakta tane sayısına ilişkin varyans analizi Çizelge 4.16 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde başakta tane sayısı ortalamaları Çizelge 4.17 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde başakta tane verimine ilişkin varyans analizi Çizelge 4.18 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde başakta tane verimi ortalamaları Çizelge 4.19 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde bin tane ağırlığına ilişkin varyans analizi Çizelge 4.20 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde bin tane ağırlığı ortalamaları Çizelge 4.21 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde verime ilişkin varyans analizi Çizelge 4.22 Farklı vernalizasyon süreleri uygulanan ekmeklik buğday çeşitlerinde verim ortalamaları

8 ŞEKİLLERLER DİZİNİ Şekil yılı ve uzun yıllar sıcaklık ve yağış miktarları Şekil 3.2 Başaklanma zamanında deneme alanından bir görünüm Şekil 3.3 Başaklanma zamanında deneme alanından bir görünüm

9 1. GİRİŞ Yetersiz ve dengesiz beslenme günümüzde tüm dünya ülkelerinin önemle üzerinde durduğu konuların başında gelmektedir. Özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde beslenme sorunları nedeniyle binlerce insan ölmekte veya bedensel ya da zihinsel hastalıklara yakalanmaktadır (Atak 2004). Günümüzde her beş ölümden 3-4 tanesinin kısmen veya tamamen beslenme bozukluklarından kaynaklandığı iddia edilmektedir. FAO standartlarına göre çalışan bir insanın günde en az 2200 kilokalori enerji gereksinimi olduğu düşünüldüğünde yaklaşık 600 milyon insan yetersiz beslenmektedir (Sencar vd 1994). Dünya da yıllık nüfus artışı 100 milyon civarındadır. Bu nüfus artışına paralel olarak kişi başına düşen tahıl tüketiminin 1983 ten sonra kademeli olarak azaldığı (Pimental et al. 1999), 2005 yılında milyar ton olan tahıl üretiminin 2020 yılına kadar 2.5 milyar ton olması gerektiği, bunun için de temel besin maddelerinin arttırılmasının zorunlu olduğu (Rosegrant et al. 2001, Hopfenberg and Pimental 2001) bildirilmiştir. Gerek hayvansal ürünlerin üretimlerinin sınırlı olması, gerekse geleneksel beslenme alışkanlıkları nedeniyle insanların beslenmesinde bitkisel kaynaklı gıda maddeleri ön plana çıkmaktadır. İnsanoğlu beslenme amacıyla bir çok bitki türünden yararlanmaktadır. Bu bitkiler arasında tahıllar büyük öneme sahiptir. Tahıllar insan beslenmesi için gerekli protein ve kalorinin yaklaşık % 50 sini karşılamaktadırlar (Kün 1988). Günlük ekmeğin hammaddesi olan buğday, Dünya üzerinde 50 ülkenin temel besin maddesidir. Yaklaşık Dünya nüfusunun % 35 inin temel besin maddesi ihtiyacını tek başına karşılayan buğday, kalori ihtiyacının da % 20 sini karşılamaktadır. Dünya da tahıllara ayrılan tüm alanların % 42.3 ünde serin iklim tahılları ekilmektedir yıllarında milyon hektar olan dünya serin iklim tahılları ekim alanı 1991 yılında milyon hektara yükselmesine karşılık 2005 yılında milyon hektara gerilemiştir (FAO 2005). 9

10 Dünya toplam tahıl üretimi 1991 yılında milyon ton olup bunun % 41.5 i olan milyon tonu serin iklim tahıllarından oluşmakta iken, 2005 yılında 2228 milyon ton tahıl üretiminin % 36.2 si olan milyon a gerilemesi düşündürücüdür. Üretim miktarı artmış olsa da toplam üretimde ki payı düşüktür. (FAO 2005). Tahılların veriminde son yıl içerisinde önemli artışlar kaydedilmiştir. Örneğin dünya buğday verim ortalaması yıllarında 989 kg/ha, 1991 yılında 2462 kg/ha iken, 2005 yılında bu rakam 2913 kg/ha olarak gerçekleşmiştir (FAO 2005). Türkiye de 1990 yılı verilerine göre işlenen alan milyon hektardır. Tahıl ekim alanı nadas ile beraber bu alanın % 78.7 sini oluşturmaktadır verilerine göre Türkiye de toplam tahıl ekim alanı 14,07 milyon hektar, üretimi ise 34,5 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Serin iklim tahılları ise 12.9 milyon hektar ekim alanı ile tahıl alanının yaklaşık % 91 ini, 30 milyon ton üretim ile de toplam tahıl üretiminin % 86.7 sini karşılamaktadır. Buğday 9,3 milyon hektar ekim alanı ile buğday Türkiye de en çok ekim alanı sahip bitki konumundadır. Aynı zamanda buğday ekim alanı tüm tahıl ekim alanının % 66 sına karşılık gelmektedir. Son 15 yıllık veriler incelendiğinde dünyada azalan tahıl ekim alanı ve üretime karşılık Türkiye de bu rakamlar çok önemli oranda bir değişiklik göstermemişlerdir. Ülkemizde 1990 yılında 9,3 milyon hektar olan buğday ekim alanı ve 14,07 milyon hektar olan tahıl ekim alanı günümüzde de aynı sınırlardadır (FAO 2005). Artık Dünya da ekilecek marjinal alanlarda tarıma açıldığından ihtiyaç olan gıda gereksinimi için gerekli tahıl miktarını arttırmanın tek bir yolu kalmıştır, bu da birim alandan alınan ürün miktarını yani verimi arttırmaktır. Bu nedenle klasik ıslah metotları, moleküler ıslah ve biyoteknoloji çalışmalarına hız kazandırmak gerekmektedir. Serin iklim tahıllarında verim, metrekare de başak sayısı, başaktaki tane sayısı ve ağırlığı ile bin tane ağırlığına bağlıdır. Başaklanma ise doğrudan vernalizasyon ile 10

11 ilişkilidir. Ayrıca adaptasyonu da büyük ölçüde vernalizasyon, fotoperiyot ve sıcaklık gibi ekolojik faktörlerin etkisi altındadır. Yetiştirildikleri ekolojilere uyum sağlamaları, o çevrede uygun bir zamanda çiçeklenmeleriyle çok yakında ilgilidir. Dünya da ve Türkiye de en fazla ekim alanına sahip olan buğdayda çiçeklenme; erkencilik, vernalizasyon ve fotoperiyot genlerinin etkileşimleri sonucu meydana gelmektedir. Vernalizasyon isteği serin iklim tahıllarının yetiştirilebilmesini ve yetiştirileceği bölgede kullanılacak çeşiti belirleyen ana çevre faktörüdür. Bitkilerin vejetatif gelişme döneminden, generatif döneme geçebilmek için gelişmelerinin erken dönemlerinde ihtiyaç duydukları düşük sıcaklık isteklerine Vernalizasyon denir. Serin İklim tahıl cinslerinde vegetatif devre, sıcaklık ve güneşlenmenin düşük, nemliliğin yüksek olduğu aylara gelir. Serin iklim tahılları cinslerinin bütün çeşitleri çimlenme ve kardeşlenme sonu arasında, belli bir süre (5-60 gün), belli bir düşük sıcaklıkta (1-5 C) kalarak vernalize olmak zorundadırlar. Vernalizasyonları için gerekli düşük sıcaklığı alamayan serin iklim tahıl cinsleri kardeşlenmeden sonra gelen generatif gelişme devresine (sapa kalkma) geçemezler. (Yürür 1994). Genotipe göre büyük farklılıklar gösteren vernalizasyon ihtiyacı, sıcaklık ve gün uzunluğuna bağlı olarakta değişebilmektedir (Massle et al. 1989). Dünya da bu konu üzerine yoğun çalışmalar yapılmıştır. Sıcaklığın çiçeklenme kontrolündeki önemine ait bilgiler Gassner (1918) tarafından değişik tahıl türlerinde yaptığı çalışmada ortaya konmuştur. Kışlık ve yazlık çeşitler ekildikleri mevsimi takip eden yaz devresinde çiçeklenip olgunlaşırlar. Eğer sonbaharda ekilmesi gereken kışlık çeşidin ekimi bahara doğru geciktirilirse bu bitki başak vermez ve bütün büyüme sezonu boyunca vejetatif dönemde kalır. Kışlık buğdayın sonbaharda ekilmesi ona uzun bir gelişme periyodu sağlar. Bu çeşitler ilkbaharda ekildiklerinde yeterli yaprak gelişimi sağlarlar, fakat çiçeklenemezler. Kışlık buğdaylarda çimlenmenin erken veya geç safhalarında üşütme muamelesinin, yeterli yaprak gelişmesi meydana geldiğinde, çiçeklenmeyi teşvik ettiği görülmüştür. Soğuklanma (Vernalizasyon) ihtiyacında olan bir çok bitki uzun gün bitkilerine benzerler ve vejetatif safhada iken rozet tabiatındadırlar ve başaklanma ile birlikte 11

12 boğum aralarında bir uzama görülür. Kışlık buğdayda başaklanmanın başlayabilmesi için gerekli vernalizasyon ihtiyacı tomurcuklardaki dormansinin kaldırılması için gerekli düşük sıcaklık ihtiyacı ile aynı değildir. Kısa gün bitkilerinin vernalizasyon ihtiyacı belirgin değildir (Ceylan 1994). Buğdayda vernalizasyon ihtiyacı genotipe göre değiştiği gibi sıcaklık ve fotoperiyot arasındaki kompleks interaksiyonlara bağlı olarakta değişmektedir. Buğdayda tepe meristeminde algılanan vernalizasyon 0 C nin altındaki sıcaklıklarda, etkisini çok yavaş göstermektedir. Kışlık buğdayın vernalizasyon ihtiyacı için +3 C lik sıcaklıklar çok etkili olmaktadır. Vernalizasyon ihtiyacı nem alarak şişmiş tanelerin veya genç fidelerin 1 ile 10 C arasında 6-8 hafta bekletilmesi ile karşılanabilmektedir. Etkin vernalizasyonda üst sıcaklık sınırı 11 C dolayındadır. Vernalizasyon esasında yüksek sıcaklık periyodunun uzaması, gece soğuklarının etkinliğini bozabilir. Buna rağmen günde en az 8 saatlik bir gece soğukluğunun sağlandığı bir ortamda sıcaklığın gündüzleri 30 C ye çıkması durumunda bile bu ihtiyacın karşılanabileceği yolunda bilgilere rastlanmaktadır. Düşük sıcaklıklara maruz bırakılan taneler başaktaki gelişimleri sırasında bile vernalizasyon ihtiyaclarını giderebilirler. Normal fotoperiyot süreçlerinde (11-15 saat) vernalizasyon ihtiyacı yönünden çeşitler arasında net bir farklılık görülmezken özellikle kışlık buğdaylarda uzun süren periyotlarda (16 saat) çeşitler arasındaki farklılıklar genellikle daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Kışın yarı tropikal şartlar altındaki kışlık buğday üretiminde, çiçeklenme başlangıcı için vernalizasyondan çok fotoperiyot sınırlayıcı faktördür (Akıllı 1997). Vernalizasyon ihtiyacı gösteren buğday çeşitleri kışlık olarak ekildiğinde, bu ihtiyaçlarının giderilebildiği koşullarda yazlık çeşitlere göre daha yüksek tane verimi sağlayabilmektedirler. Kışlık buğdayın verim yönünden mevcut olan bu potansiyelinden yararlanmak amacıyla düşük enlem derecelerine sahip bölgelerde kışlık buğday üretimi yapılacaksa vernalizasyona gereksinim duyan bu çeşitlerin bu gereksinimi karşılayabilmeleri için kıştan önce ekilmesi gerekmektedir (Akıllı 1997). 12

13 Bu çalışmada; bazı ekmeklik buğday çeşitlerinde (Sürak, Yayla-305, Köse , Kıraç-66, Bezostaja-1, Gerek-79, Gün-91, Demir-2000, Bayraktar-2000) farklı vernalizasyon sürelerinin bitki gelişimi ve verime olan etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. 13

14 2. KAYNAK ÖZETLERİ Vavilov (1951). Farklı buğday çeşitlerinin vernalizasyonunda en etkili muamele olarak; yumuşak taneli yazlık buğdaylar için 8-10 C de 5-10 gün, sert taneli yazlık buğday için 2-5 C de gün, yarı kışlık çeşitler için 5-10 C de gün, kışlık çeşitler için saptamıştır. 0-5 C de gün sıcaklık ve sürenin yeterli olabileceğini Yasuda and Shimoyama, (1965). Vernalizasyona tepkiyi kontrol eden genlerin buğdayın erken büyüme devrelerinde çevreye uyumunu sağladığı gibi başaklanma tarihini de etkilediği için buğdayın adaptasyonunda çok önemli rol oynadığını belirtmişlerdir. Araştırıcılar ayrıca ekmeklik buğdaylarda başaklanmanın en önemli çevreye uyum karakterleri olduğu için bu özelliğin vernalizasyon isteği, gün uzunluğu ve sıcaklık olmak üzere üç faktör tarafından belirlendiğini bildirmişlerdir. Pugsley ( 1971). Yazlık ve kışlık buğday çeşitleri ve onların melezleriyle yaptığı çalışmasında yazlık buğdayların bir kısmının vernalizasyona tepki gösterirken bir kısmının göstermediğini, kışlık çeşitlerde ise vernalizasyona tepki bakımından çok geniş bir dağılım olduğunu bildirmiştir. Araştırıcıya göre yazlık olma özelliği en az üç dominant genle yönetilmekte ve bu genlerden herhangi biri kışlık olma özelliğini önleyebilmektedir. Demir (1971). Yerli, Meksika ve Alman buğdaylarının vernalizasyona karşı tepkilerini araştırdığı çalışması sonucunda, vernalizasyonun başaklanma süresinin kısalttığını saptamıştır. Kışlık ve yazlık buğdaylara vernalizasyon işlemi uygulanarak, ilkbaharda ekilmesinin, yazlık çeşitlerde vernalize edilenlerle edilmeyenler arasında dört günlük başaklanma süresi farkı meydana getirdiğini ve bazı kışlık çeşitlerde ise 40 günlük vernalizasyonun bile başaklanma için yeterli olmadığını belirtmiştir. 14

15 Evans et al. (1975). Vernalizasyon ihtiyacının yüksek sıcaklıklarda kısa gün ile etkilendiğini bildirmişlerdir. Flood and Halloran (1982). Yazlık olma özelliğini vernalizasyona çok az veya hiç tepki göstermeme, kışlık olmayı ise vernalizasyona kuvvetli tepki verme olarak tarif etmişlerdir. Simons (1982). Kışlık buğdayda daha fazla başakcık oluşmasına rağmen kardeşlerdeki canlılık yüzdesinin yazlıklara oranla daha düşük olduğunu belirtmiştir. Shin and Mukade (1984). Buğday tohumları henüz çimlenmişken 20 ile 80 ppm lik bir kinetin uygulamasının, vernalizasyon için gerekli soğuk uygulamasını kısalttığını ve 20 ile 80 ppm arasında artan konsantrasyonlarda kinetin etkisinin, derece derece artan bir şekilde gerçekleştiğini gözlemlemişler ve 100 ppm üzerinde uygulanacak bir kinetin konsantrasyonunun buğdaya zarar vereceğini rapor etmişlerdir. Kinetin uygulamalarının, ana saptaki, sap ve başak uzunluğunu, başaktaki başakçık ve tane sayıları ile yaprak sayılarını azalttığını vurgulamışlardır. Ayrıca kinetinin çimlenme ve fide gelişimini gerilettiğini ve bu etkilerin yüksek konsantrasyonlarda arttığını ifade etmişlerdir. Flood and Halloran (1984). Vernalizasyona tepkiyi incelendikleri bir çalışmalarında yakın izogenik hatlar kullanmışlar ve Vrn1, Vrn2, ve Vrn1, vrn2 genlerini taşıyan genotiplerin vernalizasyon süresi arttığında kümülatif tepki göstererek daha erken çiçeklenme devresine girdiklerini bildirmişlerdir.vrn1, Vrn2 ve Vrn1, vrn2 genlerini taşıyan genotiplerde 6 haftadan az vernalizasyon sürelerine kümülatif tepki gösterdiklerini belirtmişlerdir. Molina (1985). Vrn1 majör genli buğdaylar vernalizasyona tepkisiz olduklarından bu sınıfa genetik olarak yazlık buğdaylar, Vrn1 geni olmayan Vrn2, Vrn3, Vrn4 geni veya bu genlerin kombinasyonlarını taşıyan buğdaylar vernalizasyona çok az ve pozitif 15

16 tepkili olan bu sınıf buğdaylarda genetik olarak yarı kışlık buğdaylar, resesif allelleri (vrn1,vrn2,vrn3, ve vrn4) taşıyan, kuvvetli vernalizasyon isteği olan buğdaylar da genetik olarak kışlık buğdaylar olarak sınıflandırılmışlardır. Davidson et al. (1985). Avustralya da 68 yerli ve 49 denizaşırı ülkelere ait buğday çeşitini, 1-2 C de 6 hafta süreyle karanlık bir ortamda çimlendirilerek vernalizasyon ihtiyaçlarını giderdikten sonra, fidelenmeden başak oluşumuna kadar geçen süre içerisinde vernalizasyon ve fotoperiyot etkilerini saptamışlardır. 24 buğday çeşidine farklı vernalizasyon süreleri uygulayarak değişik tepkiler görüldüğünü belirtmişlerdir. Araştırmada 8 hafta vernalizasyon ve uzun fotoperiyoda tabi tutulan tüm çeşitlerde 66 gün içerisinde başak oluşumu gözlenirken, bazı kışlık buğdaylarda 4 haftalık bir vernalizasyon sürecinin çok küçük etkiler gösterdiğini, 6 haftalık bir sürecin de yetersiz kaldığını bildirmişlerdir. Deneme koşullarında, Avustralya çeşitlerinin diğer çeşitlere göre vernalizasyona daha dar, fotoperiyoda ise daha büyük bir tepki gösterdikleri saptanmıştır. Avustralya nın fazla yağış alan bölgelerinde yetiştirebilecek çeşitlerin geliştirilmesinde çiçeklenme zamanının kontrolü yönünde araştırmalara duyulan ihtiyaç tartışılmıştır. Sonuç olarak; hemen hemen tüm çeşitlerin vernalize edilmiş bitkilerinde, uzun fotoperiyotların çiçeklenmeyi hızlandırdığını rapor etmişlerdir. Avustralya çeşitlerinin, uzun fotoperiyota tepki gösterirken, denizaşırı çeşitlerin çok küçük tepkiler gösterdiğini bildirmişlerdir. Flood and Halloran (1986a). Vernalizasyona tepkiyi kontrol eden genlerin başaklanma tarihini etkilediği için ekmeklik buğdayların adaptasyonunda çok önemli rol oynadığını bildirmişlerdir. Chouard a (1960) atfen vernalizasyonu üşütme muamelesi ile çiçeklenme yeteneğini hızlandırma veya kazandırma şeklinde tanımlamışlardır. Tarla şartlarında ekilmiş buğdaylarda vernalizasyona tepkinin başaklanmaya etkisinin sıcaklık derecesinin seviyesi ve süresine göre değişmekle beraber sınırın 10 C altında olduğunu bildirmişlerdir. Soğuklama zamanındaki sıcaklık ve sürenin bir fonksiyonu olarak, genelde genotiplerdeki vernalizasyon çiçeklenmeyi hızlandırmaktadır. 16

17 Flood and Halloran (1986b). Dört yakın izogenik ekmeklik buğday hattının gelişmesi ve büyümesine vernalizasyon genlerinin etkisini inceledikleri bir çalışmada, ekimden çiçek oluşumu başlangıcına, terminal başakçığın oluşumuna ve ilk başağın çıkışına kadar geçen sürenin artmasının vernalizasyona karşı verdikleri tepkiyi arttırdığını belirtmişlerdir. Ekimden ilk çiçek oluşumu başlangıcına ve ilk başak oluşumuna kadar geçen süre (gün) arasında yakın ve pozitif ilişki olduğunu saptamışlardır. Hatlar arasındaki büyüme farklılıklarına Vrn genlerinin sebep olduğunu, gelişmedeki farklılıklar ile ortaya koymuşlardır. Evans (1987). Avrupa'dan sağlanan çeşitli kışlık buğday çeşitleriyle kontrollü koşullarda denemeler yaparak vernalizasyon için gerekli olan düşük sıcaklık ihtiyaçlarının kısa fotoperyotlarda C 'lik sıcaklıklarla giderilebileceğini belirtmiştir. Terzioğlu (1988). Altı ekmeklik buğday çeşidi ile yaz ve kış mevsiminde doğal gün ışığı koşullarında ve serada yapılan çalışmalarında bu çeşitlerin vernalizasyona ve fotoperiyota tepkilerini araştırmıştır. Buğday tohumları 1-2 C de; 0, 15, 45 günlük periyotlarda soğuklamaya bırakılmış ve 45 günlük vernalizasyon uygulamasını uzun yaz günlerinin takip etmesinden dolayı bütün çeşitlerde kısa zamanda çiçeklenme başlangıcı görülmüştür. Vernalizasyonu izleyen kısa günlerde bütün çeşitlerin gelişmesinin yavaşladığı saptanmıştır. Brule and Fowler (1988). Buğdayda vemalizasyon ihtiyacı ve soğuğa dayanıklılık potansiyelini kontrollü koşullarda belirlemişlerdir. Çalışmada, bir yazlık ve dört kışlık çeşidin soğuğa dayanıklılık potansiyeli ve dayanıklılığın kalıtımları ve vernalizasyon ile ilişkisi incelenmiştir. Sonuçlar anaçlar arasındaki gelişme farklılıklarının Vrn 1 geni tarafından kontrol edildiğini göstermiştir. Soğuğa dayanıklılığın ya dominant yada eklemeli etkiye sahip genler tarafından kontrol edildiğini rapor etmişlerdir. F 2 'den sağlanmış olan F 3 dölleri arasından seçilen dayanıksız hatları kendi aralarında melezlemişler ve döllerinin anaçlardan daha da dayanıksız olduğunu saptamışlardır. 17

18 Zemetra and Morris (1988). Kışlık ekmeklik buğdayda (Triticum aestivum L.) kışa dayanıklılığın genetik kontrolü üzerinde yaptıkları çalışmalarında vernalizasyona etki eden bir geni, kışlık Wichita çeşidinin 3B kromozomu üzerinde bulduklarını belirterek, Wichita'dan alınan 3B kromozomunu diğer bir kışlık çeşit olan Cheyenne'ye aktarıldığında bu çeşit hatlarının yazlık bir gelişme seyri izlediğini ifade etmişlerdir. Oysa Wichita ve Cheyenne çeşitlerinin melezlenmesi durumunda ise döllerin kışlık tipte olması bu durumun kışlık gelişim seyirlerinde beklenmeyen bir durum olduğunu göstermektedir. Bu vernalizasyon geninin daha önce tanımlanan vernalizasyon genlerinden farklı olduğunu çünkü bu genin Cheyenne'de dominantken, Wichita'da resesif kaldığını bildirmişlerdir. Wichita ve Cheyenne arasındaki kışa dayanıklılık farklarının 3B kromozomu üzerinde bulunan vernalizasyon geninden kaynaklanabileceğini vurgulamışlardır. Saini and Tandon (1989). Çiçeklenme süreleri geniş bir varyasyon gösteren 21 buğday çeşidinin, sıcaklık ve gün uzunlukları birbirinden farklı iki çevrede, vernalizasyona karşı gösterdikleri tepkileri üç ayrı çiçeklenme periyodunda incelemişlerdir. Çeşitlerin vernalizasyona tepkilerinin çevrelerden oldukça etkilendiğini bildiren araştırıcılar, bütün kışlık buğday çeşitlerinde temel vejetatif safhada vernalizasyona verdikleri tepkinin çok yüksek olduğunu bildirmişlerdir. Alternatif buğday çeşitlerinde vernalizasyona karşı tepki gösterdiklerini belirtmişlerdir. Denemede kullandıkları Sonora-64 ün herhangi bir gelişme döneminde vernalizasyon ve fotoperiyota hiçbir tepki vermeyen tek çeşit olduğunu ortaya koymuşlardır. Massle et al. (1989). Buğdayda başaklanmanın, sıcaklık ve fotoperyot sırasındaki karmaşık interaksiyonlara bağlı olduğuna değindikten sonra çiçek oluşumu (çiçek belirimi) başlangıcı, anter oluşumu ve sap uzamasının başlangıcının tespiti için tarlada vernalize edilen (tohum1arı, nemli filtre kağıdı bulunan petri kaplarında 20 C de 30 saatlik süre sonunda şişirdikten sonra karanlıkta 60 gün O ' C düşük sıcaklığa maruz bırakmışlar) ve vernalize edilmeyen 12 buğday genotipini incelemeye almışlardır. Sonuçta; çeşitlerin fotoperiyodizme ve sıcaklığa karşı olan hassasiyetlerinde farklılıklar bulunduğunu, ayrıca seçilen genotiplerin vernalizasyon ihtiyaçlarının da birbirlerinden oldukça farklılık gösterdiğini bildirmişlerdir. 18

19 Gardner and Barnett (1990). Buğday çeşitlerinin Güneydoğu Amerika çeşitlerine adaptasyonunun bu çeşitlerin vernalizasyon ihtiyaçlarının iyice bilinmesi halinde geliştirilebileceğini belirterek, yıllarında bir tritikale ve birkaç buğday çeşidinin vernalizasyon tepkilerini incelemişlerdir. Araştırmalarında; 1- Mutlak kışlık çeşitlerin. başaklanma için 6-8 hafta soğuğa ihtiyaç gösterdiğini, 2- Yarı kışlık çeşitlerin soğuk ile uyarıldıklarında, kontrole göre 2 yada 4 hafta daha erken başaklandıklarını, 3- Soğuğa gerek duymayan (nötr) çeşitlerle, Beagle 82 tritikale çeşidinin soğuğa maruz bırakıldıkları halde uyarılmadıklarını rapor etmişlerdir. Ayrıca yazlık çeşitler ile Beagle 82 tritikale çeşidinin başaklanmasında, soğukluk uygulamalarının artmasıyla gecikmelerin görüldüğünü belirtmişlerdir. Hem doğal hem de buzdolaplarında uygulanan vernalizasyon yöntemlerinin etkili olduğunu vurgulamışlardır. Amerika'nın ova kesimlerinde yetiştirilen, sonbaharda ekilen çeşitlerin vernalizasyon tepkilerinin, soğuğa bağımlılık ile nötr denebilecek derecelerde değişebilmekte olduğu sonucuna varmışlardır. Bu değişim hakkında elde edilen bilginin, adaptasyon imkanı çok sınırlı olan Amerika'nın güney kısımlarında çeşit seçimi bakımından büyük bir olanak sağlayacağını bildirmişlerdir. Penrose et al. (1991). 27 kışlık ve 8 yazlık/alternatif buğday çeşidi ile yaptıkları çalışmada, bu çeşitlerin uzun süreli vernalizasyon uygulamasına ve fotoperiyota karşı tepkilerinin farklı olduklarını bildirmişlerdir. Araştırıcılar çiçeklenme süresinin, artan sıcaklık ve uzun fotoperiyotla azaldığını saptamışlardır. Akın (1992). Kontrollü koşullarda CIMMYT/Mexico da (Sera da) ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü deneme tarlasında 14 ekmeklik buğday çeşit/hattında; vernalizasyonun ve ekim tarihinin başaklanma gün sayısı üzerine etkilerini belirlemek amacı ile yaptığı çalışmada : Kontrollü koşullarda yapılan bir yıllık deneme sonunda, kışlık guruba giren çeşit/hatlarda 6-8 haftalık vernalizasyon başaklanmayı sağlamıştır. Alternatif guruba giren çeşit/hatlarda 2-3 haftalık vernalizasyon süresi başaklanma için yeterli olurken, yazlık guruba giren çeşit/hatlarda ise vernalizasyon uygulaması yapılmayanlarda da başaklanma gerçekleşmiş ancak artan vernalizasyon süresi 19

20 başaklanma gün sayısını az da olsa kısaltmıştır. Araştırıcı tarla denemelerinde kışlık guruba giren Dodge çeşidi dışındaki tüm çeşit/hatlarda üç ekim zamanında da vernalizasyonun başaklanma gün sayısı üzerine etkisinin olumlu olduğunu belirtmiştir. Benzer bulgular alternatif guruba giren Atay-85 dışında ki tüm çeşit/hatlarda da saptanmış olup, Atay-85 fotoperiyota hassas olarak bulunmuştur. Yazlık gurupta ise ekim tarihinin başaklanma gün sayısı üzerine etkisinin çok önemli olmasına karşın vernalizasyonun etkisinin çok küçük olduğu belirtilmiştir. Manupeerapan et al. (1992). Bir yazlık (Hartog) ve beş kışlık (Rosella, Maris Temp1ar, Maris Huntsman, Priboy ve Krasnodar 39) buğday çeşidi önce başak oluşumunun başlangıcı, ardından başaklanmaya kadar hem kısa hem de uzun fotoperyot altında, vernalizasyonu sağlayabilecek ve sağlayamayacak sıcaklıklara maruz bırakarak, apeks ve başak gelişimleri üzerinde çalışmışlardır. Tüm çeşitlerin, uygulamaların hepsinde apeks büyüklüğü 0.13 mm dolayında bir değere ulaştığında başak oluşumunun başladığını rapor etmişlerdir. Vejetatif gelişme süresince termal zamana bağlı olan büyüme hızının, vejetatif dönemde sabit kaldığını ve bunun başaklanma başlangıcını belirleyerek başak oluşum zamanını kontrol ettiğini vurgulamışlardır. Çeşitlerin temel vejetatif periyotları arasındaki farklıiıkiarın, vejetatif apekslerinin gelişim hızlarındaki farklılıklarından kaynaklandığını söylemişlerdir. Bu gelişim hızlarının kışlık çeşitlerde, yazlık çeşitlerinkinden çok daha düşük olduğunu, fakat verna1izasyonun oransal büyümeyi hızlandıran bir neden olmadığını vurgulamışlardır. Kışlık buğdaylarda vernalizasyonun, başaklanma ve çiçeklenmeyi hızlandırdığını, oluşan başakların normal gelişimlerini ve yaşamlarını sürdürebilmelerinde çok etkili bir unsur olduğunu önemle belirtmişlerdir. Vernalizasyon etkisinin, hücre bölünmesinde görev alan bir inhibitör etkisinin azaltılması üzerinden gerçekleştiğini ileri sürmüşlerdir. Whelan and Schaalje (1992). Kışlık buğdaylarda ve bunların doku kültürü yoluyla elde edilen soma klonlarında, çiçeklenme için vernalizasyonun gerekli olduğunu vurgulayarak, tohumdan yetiştirilen bitkilerle, olgunlaşmamış embriyolarlardan embriyo kültürü ile elde edilen fidelerin vemalizasyon ihtiyacının giderilme durumlarını karşılaştırmışlardır. Tohumlar 12 saat'lik gün uzunluğu ve 6 C'de 8 hafta vernalizasyona tabi tutulduktan sonra 18 saat süreli gün uzunluğu ve 20 C'de 20

21 yetiştirildiğinde yaklaşık 42 gün sonra başaklanmanın görüldüğünü saptamışlardır. Embriyo kültüründen elde edilen kallusların aynı koşullarda vernalizasyonu için ise 8-12 hafta gerektiğini bildirmişlerdir. Kato and Yokohama (1992). Yapmış oldukları çalışmada Çin, Nepal, Afganistan, Pakistan, İran, Irak, Kafkasya, Türkiye, Etyopya ve Mısır dan topladıkları buğday popülasyonlarında (köy çeşitleri) çiçeklenme zamanı ve onun bileşenleri olan vernalizasyon, gün uzunluğuna tepki ve erkencilik karakterlerini incelemişler ve her karakter bakımından çeşitler arasında geniş bir varyasyonun olduğunu belirtmişlerdir. Bu varyasyonun yarısının, çeşitlerin orijininden kaynaklandığı sonucuna varmışlardır. Ayrıca buğday adaptasyonunu etkileyen çevresel faktörlerin her çevre için farklı olabileceği (sıcaklık, nem, ışıklanma süresi, vd) sonucuna varmışlardır. Bu nedenle araştırıcılar çiçeklenme tarihinin adaptasyon açısından önemli bir karakter olduğunu, çiçeklenme tarihi açısından coğrafi bölgeler arasında görülen farklılığın çeşitlerin değişik yetiştirme çevrelerine adaptasyonunun bir sonucu olduğunu belirtmektedirler. Stefany (1993). Buğdayda (Triticum aestivum L.), vernalizasyon ihtiyacı ve gün uzunluğuna olan tepkinin gelişimi kontrol eden en büyük faktör olduğunu belirtmiştir. Meksika'da yürütülen bu çalışmada, bu iki faktörün birbirini nasıl bütünlediği gözlemlenerek rapor edilmiştir. Araştırıcı doğal bir ortamda gerçekleştirdiği gün uzunluğu uygulamalarına ek olarak yaptığı ikinci bir uygulamada; güneş doğmadan önceki 0.5 saat ile güneş doğduktan sonraki l.0 lık saat diliminde bitkiyi örterek gün uzunluğunu kısaltmıştır. Üçüncü denemesinde, gün batımının 0.5 saat öncesinden 3 saat sonrasına kadar tüm deneme süresi boyunca aydınlatarak gün uzunluklarını uzatmıştır. Dördüncü denemesinde ise tüm bu uygulamalar ekimlerden sonraki 47 günün sonunda uygulanarak incelemeler yapılmıştır. Vernalizasyon sıcaklıklarının erken vejetatif dönemi kısaltmalarının nedeninin doğrudan doğruya düşük sıcaklık etkisinden değil de; bu dönemin bir kısmının minimal büyüyerek atlatılmasından kaynaklandığını bildirmiştir. İlk gelişme döneminden sonra tüm genotiplerin generatif döneme geçiş (gün uzunluğuna tepki göstererek) yaptığını, bunların tepkilerindeki farklılığın çiçeklenme yönünden gelişme hızlarındaki farklılıklardan kaynaklandığını rapor etmiştir. 21

22 Gardner et al. (1993). Sekiz kışlık buğday çeşidi ve bir triticale çeşidini, dört fark1ı çevrede birbirini izleyen ekim tarihlerinde ekerek, vernalizasyon ihtiyaçları ve sıcak toplamı yönünden karşılaştırmışlardır. Yazlık buğday çeşitleri ve triticalede, vernalizasyona bağımlı olmadan yaklaşık iki ay sonra başak primordiasının oluştuğunu, gün içerisinde ise başaklanmanın gerçekleştiğini bildirmişlerdir. Geç ekilen orta kışlık çeşitlerde üç ay sonunda başak oluşumu gerçekleşmemiş ancak, 15 Şubat ve daha önceki ekimlerde ise başaklanma gerçekleşebilmiştir. Sonuç olarak; yazlık buğday çeşitlerinin vernalizasyona gereksinim duymadığı, kışlık çeşitlerin ise ihtiyaç duyduğu ve bu çeşitlerin düşük enlem derecelerine sahip bölgelerde kışın erken ekilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Mosaad et al. (1994). Erkenciliğin; bitkinin ekstrem sıcaklık ve kuraklık stresinden zarar görmemesini sağlaması nedeniyle buğdayda, stabil verimliliğin korunması bakımından çok önemli olduğuna değinerek, bitki ıslahçılarına büyük görevler düştüğünü bildirmişlerdir. Vernalizasyon gereksinimi, fotoperyota tepki ve sıcakğın, erkenciliği belirleyen başlıca faktörler olduğunu ortaya koymuşlardır. Ferrara et al. (1995). Suriye de yaptıkları bir çalışmada buğday genotiplerini sırası ile 4,5,6 haftalık sürelerde vernalize etmişler ve çeşitlerin uzun vernalizasyon sürelerinde daha erken çiçeklendiklerini saptamışlardır. Atak (1997). Nebraska da yaptığı sera çalışmasında kullandığı 20 kışlık buğday genotipinden 6 tanesinin 6 haftadan daha fazla vernalize olma isteği olan genotip olduğunu belirlemiştir. Akıllı (1997). Çukurova koşullarında yürüttüğü çalışmada; çiçeklenme süreleri yönünden büyük farklılıklar gösteren iki ıslah ve dört yerel makarnalık buğday çeşidinin vernalizasyon gereksinimlerini kontrollü ve tarla şartlarında uzun gün koşullarında incelemiştir. Çalışma sonunda ele alınan ticari çeşitlerin vernalizasyona gerek duymadıklarını, bazı yerel buğday çeşitlerin ise ıslah çeşitleri kadar erken çiçeklenebilmeleri için belli derecede vernalizasyona ihtiyaç duyduğunu bildirmiştir. 22

23 Ekmekçi ve Terzioğlu (1998a). Yaptıkları çalışmada farklı karakterdeki beş buğday çeşitinin (Çukurova-86, Lancer, Haymana-79, Atay-85 ve Bezostaja-1) ana sap yaprak sayısı ve bayrak yaprak alanı üzerine vernalizasyon, gün uzunluğu ve ışık şiddetinin birlikte etkilerini incelemişlerdir. En az yaprak sayısı, 14 saat gün uzunluğu ve lüks ışık şiddeti uygulamasında belirlenmiştir. 14 saat gün uzunluğu ve lüks ışık şiddeti muhtemelen vernalizasyonun etkisine benzer bir etki ile vejetatif evreden generatif evreye geçişi hızlandırmıştır. En fazla yaprak sayısı 14 saat gün uzunluğu ve lüks ışık şiddeti uygulamasında elde edildiğini belirtmişlerdir. Ekmekçi ve Terzioğlu (1998b). Farklı biyolojik karakterlerdeki buğday çeşidinin (Çukurova-86, Lancer, Haymana-79, Atay-85 ve Bezostaya) başak ve ana sap uzunlukları ile ana sap çapı üzerine vernalizasyon, gün uzunluğu ve ışık yoğunluğunun birlikte etkileri incelemişlerdir. Kısa gündeki yavaş başak gelişimi ve yüksek ışık yoğunluğu karşısında gerekli ışıklanma sağlandığından en uzun başak kısa gün-yüksek ışık yoğunluğunda, buna karşılık en kısa başak uzun gün-yüksek ışık yoğunluğunda elde edilmiştir. Tüm çeşitlerde en kalın ana sap çapı, kısa gün-yüksek ışık yoğunluğunda saptanırken, yazlık çeşitlerde ana sap apeksi, başak uzunluğu ve ana sap çapı, vernlizasyon vernalizasyon süresinin artışına bağlı olarak artarken; kışlık çeşitlerde, gereksinim duydukları vernalizasyon süresince vegetatif evrede olduklarından artmış, bu süreden sonra vernalizasyon süresinin artışına bağlı olarak azaldığını bildirmişlerdir. Dubcovsky et al. (2001). Vernalizasyon isteğinin genetik mekanizmasını incelemişler ve 5 nolu kromozomu üzerinde bulunan VRN1 ve VRN2 adlı 2 farklı genin vernalizasyon üzerine doğrudan etkisi olduğunu saptamışlardır. Yan et al. (2003). VRN1 genini klonlamışlar ve bu genin promotör bölgesinde meydana gelen silinmelerin yazlık tipleri oluşturduğunu belirtmişlerdir. Yan et al. (2004). Vernalizasyon geni olan VRN2 nin klonlamasını yapmışlardır. Tahıllarda var olan vernalizasyon ihtiyacının tek gen tarafından idare edildiğini belirlemişlerdir. Çalışma sonucunda vernalizasyon geninin (VRN2) fonksiyonunun 23

24 kaybolmasının, doğal mutasyon yada silinmelerden kaynaklanmakta olduğunu ve bu genin fonksiyonel olarak çalışmamasının yazlık buğday tiplerinin oluşmasını sağladığını belirtmişlerdir. Klonlamadan sonra yapılan sonra yapılan transformasyon çalışmalarında VRN2 geninin RNA düzeyinin azalmasının kışlık bitkilerde çiçeklenme zamanını bir aydan daha erkene almıştır. Bu da vernalizasyon isteğinin VRN2 geninin fonksiyonunun durdurulması veya çok yavaşlatılması ile doğrudan ilişkisinin bulunduğunu ortaya koymuşlardır. 24

25 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal Araştırma, yetiştirme yılında, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği-Haymana da, kuru koşullarda yürütülmüştür Araştırma Yerinin Toprak Özellikleri Deneme yeri topraklarının 0-20 cm derinliğinden alınan örneklere ait bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri Çizelge 3.1 de verilmiştir. Çizelge 3.1 Deneme alanı topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri * Alınabilir Kireç Tuz Toplam Değişebilir Organik Tekstür ph (CaCo 3 ) Oranı P 2 O 5 N K Madde Sınıfı (%) (%) (kg/da) (%) (mg/kg) (%) Siltli tınlı , * Ankara Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Çizelgenin incelenmesinden de görüleceği gibi, deneme toprakları siltli - tınlı, ph 7.86, kireç oranı % 23.2, organik madde oranı % 1.51 ve tuz oranı % dir. Deneme alanı toprakları hafif alkali, organik madde bakımından fakir, kireçli ve fosfor bakımından zengin durumdadır Araştırma Yerinin İklim Özellikleri Araştırma yeri, kuzey enlemi ve doğu boylamında bulunan Ankara ili Haymana İlçesinin 925 metre rakımına sahip bir yöresidir. Yörede tipik karasal iklim 25

26 hakimdir. Araştırmanın yürütüldüğü 2005 yılına ve uzun yıllara ait bazı iklim verileri Çizelge 3.2 de verilmiştir. Çizelge Vejetasyon dönemi ve uzun yıllara ait bazı iklim verileri * Yağış Sıcaklık Nispi Nem Sıcaklık Nispi nem Yağış (18 yıl) (mm) ** (18 yıl) (18 yıl) Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Toplam Ortalama *Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü verileri ** En yakın lokasyon olarak Polatlı İstasyonu verileri kullanılmıştır Çizelge 3.2 ve Şekil 3.1 in incelenmesinden de anlaşılacağı üzere normal vejetasyon süresi (Ekim-Ağustos) içerisindeki toplam yağış miktarı uzun yıllar ortalamasından daha yüksektir.. Ekimin yapıldığı mart ayındaki yağış miktarı uzun yıllar ortalamasının iki katından fazla bir değere sahiptir. Yine mart ayı içerisinde ki bu yağış miktarının dağılımı da ekimden önce ve sonra topraktaki nem miktarını etkilediğinden çıkışın sağlıklı bir şekilde sağlanmasını olumlu yönde etkilemiştir. Sapa kalkmanın ve başaklanmanın meydana geldiği mayıstan temmuz ayına kadar geçen sürede ki yağış değerleri uzun yıllar ortalamasından yine yüksek bir değere sahiptir. Sıcaklık değerleri bakımından denemenin yürütüldüğü 2005 yılı değerleri ve uzun yıllar ortalamaları karşılaştırıldığında ise hem aylık ortalamalar hem de uzun yıllar ortalamalarının birbirine yakın oldukları görülmektedir. Nispi nem verileri ekim yapılan mart ayından itibaren 18 yıllık ortalamalarla karşılaştırıldıklarında aylık ortalamalar ile birbirine yakın değerler göstermişlerdir. 26

27 Yağış Yağış 18 yıl Sıcaklık Sıcaklık 18 yıl Ekim Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Şekil yılı ve uzun yıllar sıcaklık ve yağış miktarları (Devlet Meteoroloji İşleri verileri) Deneme alanı iklim özellikleri bakımından en yakın Polatlı ilçesinde ki istasyon ile benzerlik gösterdiğinden uzun yıllar yapılan don gözlemleri açısından incelendiğinde bölge için gözlenen Çizelge 3.3 de verilmiştir. düşük sıcaklık ve bitkisel dönemde ki hava sıcaklık tarihleri Çizelge Yılları arasında ki rasat sonuçları * DÜŞÜK SICAKLIKLAR BİTKİSEL DÖNEM İstasyon -4 C E.G. -2 C 0 C 0 C 5 C 5 C E.G. E.E. E.G. E.E. E.G. Polatlı 20/04 01/05 19/03 16/05 21/03 05/05 * (Karagöz, 2002) 5 0 C: Günlük Ortalama Sıcaklık E.E : En erken don görülme tarihleri, E.G : En geç don görülme tarihleri Çizelge 3.3 incelendiğinde ekim yapılan tarihten itibaren toprak üstü sıcaklığının 5 C ye en erken 21/03 tarihinde ulaştığı anlaşılmaktadır. Bu da gösteriyor ki ekim 27

28 yapıldığında uygun bir hava sıcaklığı mevcuttu. Yine düşük sıcaklıklardan -4 C nin en geç görüldüğü tarih ekilen tohumların çıkışından kısa bir süre sonra sona ermektedir C nin en son gözlemlendiği tarihler bitkiler sapa kalkmadan önce sona ermektedir. C nin en son gözlemlendiği tarih ise yine sapa kalkma tarihi ile uyumlu olmadığından deneme materyalinin ilkbahar son donlarından etkilenmediğini söylemek mümkündür. Bu çalışmada, materyal olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından farklı zamanlarda tescil ettirilmiş olan 9 adet Ekmeklik Buğday çeşidi (Sürak, Yayla-305, Köse 220/33, Kıraç 66, Bezostaja-1, Gerek-79, Gün- 91, Demir-2000, Bayraktar-2000) kullanılmıştır. Bu çeşitlerin özellikleri aşağıda kısaca özetlenmiştir. Sürak : Ankara Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından melezleme ıslahı yöntemi ile elde edilen çeşit 1953 yılında tescil ettirilmiştir. Pedigrisi Ankara 093/44 x Köse 220/39 dur. Orta Anadolu ve geçit bölgeleri için ıslah edilmiş olan çeşidin soğuğa dayanımı orta, kurağa ve yatmaya dayanımı iyi, verim seviyesi orta derecededir. Taneleri beyaz orta sert özelliğindedir. Sarı pasa, kara pasa, kahverengi pasa ve sürmeye karşı hassas, rastığa karşı ise orta seviyede dayanıklıdır. Yayla-305: Biyolojik kışlık bir çeşittir. Doğu Anadolu materyali içinden Eskişehir Tohum Islah İstasyonu nca 1939 yılında seleksiyon ıslahı yöntemi ile elde edilmiştir. Kışa ve sürmeye dayanması çok iyi, kurağa dayanması iyi, rastık ve paslara zayıftır. Verimi ve ekmeklik kalitesi iyidir. Doğu Anadolu da yetiştirilebilen kışlık bir buğday çeşididir. Orta boylu, kırmızı kılçıklı başağa sahip, beyaz tane renkli yarı sert bir çeşittir. İnce saplı olmasına rağmen elastikidir. Melezleme çalışmalarında iyi karakterlerini açılan kademedeki döllerine yüksek oranda geçirebilme kabiliyetine sahiptir. Köse 220/33 : Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından seleksiyon ıslahı metodu ile elde edilen çeşit 1939 yılında tescil ettirilmiştir. Orta Anadolu ve Geçit 28

29 bölgeleri için ıslah edilen çeşidin soğuğa ve kurağa dayanımı iyi, yatmaya az, verim seviyesi yüksek ve tane dökme düşüktür. Sarı pasa, kara pasa, kahverengi pasa ve sürmeye karşı hassas, rastığa karşı ise orta seviyede dayanıklıdır. Tanesi beyaz orta sert özelliktedir. Kıraç-66 : Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından melezleme ıslahı yöntemi ile geliştirilen çeşit Orta Anadolu ve Geçit Bölgeleri için tavsiye edilmiştir. Soğuğa dayanımı çok iyi, kurağa dayanımı iyi, yatmaya orta derecede dayanıklı ve tane dökmesi ise azdır. Taneleri beyaz sert özelliktedir. Bezostaja-1 : Rusya nın Kresnodar Bilimsel Zirai Araştırma enstitüsünde melezleme ıslahı yöntemi ile taban araziler için geliştirilen çeşit 1968 yılında tescil ettirilmiştir. Soğuğa ve yatmaya dayanımı çok iyi, kurağa dayanımı orta derecede olan çeşidin verim düzeyi yüksektir. Tane özelliği ise kırmızı serttir. Gerek-79 : Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından melezleme ıslahı yöntemi ile geliştirilen çeşit Orta Anadolu ve Geçit Bölgeleri için tavsiye edilmiştir. Pedigrisi 3228 ( Men. Sib x My48) X 4-14 x Yayla-305 dir. Soğuğa, kurağa ve yatmaya dayanımı iyi, tane dökmesi ise azdır. Taneleri beyaz orta sert tane özelliğindedir. Gün-91 : Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından melezleme ıslahı metodu ile elde edilen çeşit 1991 yılında tescil ettirilmiştir. Orta Anadolu ve Geçit Bölgeleri için ıslah edilen çeşidin soğuğa, kışa ve kurağa dayanımı iyi, gübreye reaksiyonu ve harman olma kabiliyeti iyidir. Alternatif gelişme tabiatlı, ilkbahar erken gelişmesi çok iyi olduğundan yabancı otlarla rekabeti çok iyi düzeydedir. Sağlam saplı ve orta boylu, kılçıklı, beyaz başaklı ve kırmızı sert tanelidir. Sarı pasa yapay epidemi altında hassas olmasına rağmen, tarla şartlarında Gerek-79 çeşidinden daha dayanıklıdır. Kara pasa orta dayanıklı ve kahverengi pasa hassastır. Demir-2000 : Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından melezleme ıslahı metodu ile elde edilen çeşit 2000 yılında tescil ettirilmiştir. Orta Anadolu ve Geçit 29

30 Bölgeleri için ıslah edilen çeşidin soğuğa, kurağa ve yatmaya mukavemeti ile gübreye reaksiyonu yüksektir. Tane dökmeyen ve harman olma kabiliyeti iyi bir çeşittir. Sağlam saplı ve uzun boylu, beyaz başaklı ve kırmızı sert tanelidir. Sarı pasa yapay epidemi altında dayanıklıdır. Bayraktar-2000 : Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından melezleme ıslahı metodu ile elde edilen çeşit 2000 yılında tescil ettirilmiştir. Orta Anadolu ve Geçit Bölgeleri için ıslah edilen çeşidin soğuğa, kışa ve kurağa dayanımı iyidir. Alternatif gelişme tabiatlı tane dökmeyen ve harman olma kabiliyeti iyi bir çeşittir. Sağlam saplı ve orta boylu, kılçıklı, beyaz başaklı ve kırmızı sert tanelidir. Sarı pasa yapay epidemi altında dayanıklıdır Yöntem Araştırma Tesadüf Blokları Bölünmüş Parseller Deneme Deseninde 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Denemede blok içerisinde vernalizasyon uygulamaları V0, V1 ve V2 olarak sıralanmış ve bu alt parsel içine çeşitler sıra ile yerleştirilmişlerdir. Diğer 2 tekerrürde ise uygulamalar ve bunlar içinde çeşitler tamamen tesadüfi olarak dağıtılmıştır. Deneme 1 yıl süre ile yürütülmüştür. Kontrol ( vernalize edilmeyen) olarak ekilecek çeşitler herhangi bir işleme tabi tutulmadan güneş görmeyen ve nem almayacakları bir ortamda tutulmuştur. Vernalize edilecek tohumlar 12 saat nemli ortamda bekletildikten sonra iklim dolabına alınmışlar ve V1 uygulamasında tohumlar iklim dolabında +2 C de 4 hafta, V2 uygulamasında ise 6 hafta bekletilmişlerdir (Ferrara et al, 1995). Vernalizasyon sürecinde tohumlarda herhangi bir morfolojik değişiklik görülmemiştir Vernalizasyona başlamadan önce kullanılacak tohumlar ortalama %11 civarında nem içermektedirler. 30

ÖZET. Ekmeklik Buğday da (Triticum aestivum L.) İki - Dört Hafta Vernalizasyon Uygulamasının Verim ve Verim Öğelerine Etkileri

ÖZET. Ekmeklik Buğday da (Triticum aestivum L.) İki - Dört Hafta Vernalizasyon Uygulamasının Verim ve Verim Öğelerine Etkileri ÖZET Ekmeklik Buğday da (Triticum aestivum L.) İki - Dört Hafta Vernalizasyon Uygulamasının Verim ve Verim Öğelerine Etkileri Alaettin KEÇELİ 1 Saime ÜNVER İKİNCİKARAKAYA 2 1 Tarla Bitkileri Merkez Araştırma

Detaylı

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI:

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI: COLFIORITO Başakları orta uzunlukta, kılçıklı ve beyaz 1000 tane ağırlığı 19.1-36.5 gr arasındadır. Yatmaya dayanımı iyidir. Kahverengi pas ve sarı pasa orta hassastır. DEMİR 2000 Sağlam saplı ve uzun

Detaylı

BAHRİ DAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST. ALDANE TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST./EDİRNE

BAHRİ DAĞDAŞ ULUSLARARASI TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST. ALDANE TRAKYA TARIMSAL ARAŞTIRMA ENST./EDİRNE AHMETAĞA Başak Özelliği: Beyaz, Kılçıklı Bitki Boyu (cm) : 80-100 Yatmaya Dayanıklılık: Dayanıklı Dane Rengi: Kırmızı Dane Verimi (kg/da): 400 900 Gelişme Tabiatı: Alternatif (Kışlık Yazlık) Kurağa Dayanıklılık:

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI KOLZ (rassica napus oleifera L.) 2001 TRIMSL EĞERLERİ

Detaylı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN- 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU (12.06.2017) Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2016-2017 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamı koruyacağı hatta

Detaylı

TRAKYA TARIMSAL ARŞ.ENS./EDİRNE ANADOLU TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ESKİŞEHİR 2000

TRAKYA TARIMSAL ARŞ.ENS./EDİRNE ANADOLU TARIMSAL ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ESKİŞEHİR 2000 AĞRI S 093 Saplar 70-75 cm uzunluğunda, yaprakları yeşil renkli, tüylü ve yarı diktir. Başakları kılçıklı, açık kırmızı renkli ve diktir. Taneleri beyaz renkli, oval, 5 cm uzunluğunda ve serttir. Kışa

Detaylı

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KIRŞEHİR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİTLERİNİN (Triticum aestivum L) VERİM VE VERİM ÖĞELERİNİN BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA Tarık

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTA ANADOLU KURAK KOŞULLARINDA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE BAZI AGRONOMİK ÖZELLİKLERİNDE GENETİK İLERLEMENİN BELİRLENMESİ Hande ÜLKER YÜKSEK

Detaylı

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir? Macar Fiği Neden Önemlidir? Macar fiği, son yıllarda ülkemizde ekimi yaygınlaşan beyazımsı-sarı çiçekli bir fiğ türüdür (Resim 1). Bitkinin önemli olmasını sağlayan özellikler; yerli fiğe nazaran soğuklara

Detaylı

Tritikale (xtriticosecale Wittmack) de Farklı Ekim Sıklıklarının Verim ve Bazı Verim Öğelerine Etkileri

Tritikale (xtriticosecale Wittmack) de Farklı Ekim Sıklıklarının Verim ve Bazı Verim Öğelerine Etkileri TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2005, 11 (1) 98-103 Tritikale (xtriticosecale Wittmack) de Farklı Ekim Sıklıklarının Verim ve Bazı Verim Öğelerine Etkileri Mehmet ATAK 1 Cemalettin Yaşar ÇİFTÇİ 1 Geliş Tarihi:

Detaylı

Eski Köye Yenilikçi Çiftçi

Eski Köye Yenilikçi Çiftçi Eski Köye Yenilikçi Çiftçi Zirai İlaç Alet Yaprak Gübreleri Tohumculuk SÖNMEZ 2001 / KATE 1 / BEZOSTAJA 1 / ÇEŞİT 1252 SÖNMEZ 2011 / KATE 1 / BEZOSJAJA 1 / ÇEŞİT 1252 EKMEKLİK / BUĞDAY / HAKKIMIZDA AL-KA

Detaylı

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2016-2017 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamı koruyacağı hatta çok azda olsa özellikle İç Anadolu Bölgesinde artış olacağı tahmin edilmektedir.

Detaylı

Geliş Tarihi:

Geliş Tarihi: TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2006, 13 (1) 17-21 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Bazı Ekmeklik Buğday (Triticum aestivum L. em Thell) Çeşitlerinde Ana Sap ve Fertil Kardeşlerin Bitki Tane Verimi ve Verim

Detaylı

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) 1 Önemi, Kökeni ve Tarihçesi 1850 li yılara kadar dünya şeker üretiminin tamamı şeker kamışından elde edilmekteydi. Günümüzde ise (2010 yılı istatistiklerine

Detaylı

DOĞU ANADOLU TAR.ARŞ.ENS./ERZURUM 1988

DOĞU ANADOLU TAR.ARŞ.ENS./ERZURUM 1988 BEZOSTAJA-1 Sap kısa boylu, sağlam yapılı ve gri yeģil renkli olup yaprakları tüysüzdür. Kılçıksız, beyaz kavuzlu, orta uzun, orta sık ve dik baģaklıdır. Sert-kırmızı camsı taneli olup, 1000 tane ağırlığı

Detaylı

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Önemli Fiğ Türleri Dünya üzerinde serin ve ılıman eklim kuşağına yayılmış çok sayıda fiğ türü vardır.

Detaylı

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Akide ÖZCAN 1 Mehmet SÜTYEMEZ 2 1 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Afşin Meslek Yüksekokulu,

Detaylı

MV SUBA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR

MV SUBA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR MV SUBA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR Orta Anadolu Bölgesi kuruda ekmeklik buğday tarımsal değerleri ölçme denemelerinde Mv Suba çeşit adayı 2 yıl süreyle yer almıştır. Bu denemelerin

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KASIMPATI (KRZANTEM) YETİŞTİRİCİLİĞİ-1

Detaylı

Ürün Kataloğu

Ürün Kataloğu Ürün Kataloğu 2017-2018 www.kilercioglutarim.com Hakkımızda Kilercioğlu Tarım ve Tohumculuk, 2013 yılında, İzmir de faaliyetine başlamıştır. Sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi siz değerli müşterileri ile

Detaylı

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi Anadolu Journal of Agricultural Sciences http://dergipark.ulakbim.gov.tr/omuanajas Araştırma/Research Anadolu Tarım Bilim. Derg./Anadolu J Agr Sci, 30 (2015) 68-73 ISSN:

Detaylı

BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı:

BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı: BUĞDAY (Triticum spp.) Buğdayda Toprak Hazırlığı: Toprak işlemenin sebebi, tohumların uygun çimlenme ve çıkış ortamını hazırlamak; su kaybını en aza indiren, toprağın yapısını en az bozan, erozyonu önemli

Detaylı

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ Yulafın Kökeni Yulafın vatanını Decandolle Doğu Avrupa ve Tataristan; Hausknecht ise orta Avrupa olduğunu iddia etmektedir. Meşhur tasnifçi Kornicke ise Güney Avrupa ve Doğu Asya

Detaylı

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ HAŞHAŞ (Papaver somniferum L.) BİTKİSİNİN VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE GİBBERELLİK ASİDİN (GA 3 ) FARKLI DOZ VE UYGULAMA ZAMANLARININ

Detaylı

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO BUĞDAY PİYASALARI ve TMO 01.04.2016 1 DÜNYA BUĞDAY DENGE TABLOSU Dünya buğday üretimi üç yıl üst üste rekor seviyelerde gerçekleşti, stoklar yükseliyor (Milyon Ton) 800 700 600 500 400 300 200 100 0 699

Detaylı

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:2 ANKARA NIN AYÇİÇEĞİ (ÇEREZLİK-YAĞLIK) PROFİLİ Hazırlayan Handan KAVAKOĞLU (ATB AR-GE, Gıda Yüksek Mühendisi) Yasemin OKUR (ATB AR-GE,

Detaylı

BAZI EKMEKLİK BUĞDAY (Triticum aestivum L.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM ve VERİM UNSURLARININ BELİRLENMESİ

BAZI EKMEKLİK BUĞDAY (Triticum aestivum L.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM ve VERİM UNSURLARININ BELİRLENMESİ Fen ve Mühendislik Dergisi 2001, Cilt 4, Sayı 1 109 BAZI EKMEKLİK BUĞDAY (Triticum aestivum L.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM ve VERİM UNSURLARININ BELİRLENMESİ Tevrican DOKUYUCU Leyla CESURER Aydın AKKAYA KSÜ, Ziraat

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI YEMLİK PANCAR (HAYVAN PANCARI)

Detaylı

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Korunga Önemli Bir Bitkidir Korunga, sulamanın yapılamadığı kıraç alanlarda, verimsiz ve taşlık topraklarda yetiştirilecek

Detaylı

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK

DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK DİYARBAKIR EKOLOJİK KOŞULLARINDA BAZI KIŞLIK KIRMIZI MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE FARKLI EKİM SIKLIKLARININ VERİM VE VERİM İLE İLGİLİ ÖZELLİKLERE ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA* An Investigation

Detaylı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU (21.05.2018) Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2017-2018 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamdan daha

Detaylı

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ HAZIRLAYAN YALÇIN YILMAZ ZİRAAT MÜHENDİSİ UZMAN TARIM DANIŞMANI Ülkemizde buğday yaklaşık 9.5 milyon hektar alanda ekilmekte, üretimde yıldan yıla değişmekle birlikte 20 milyon ton

Detaylı

Isparta Ekolojik Koşullarında Bazı Arpa (Hordeum vulgare L.) Çeşitlerinin Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Isparta Ekolojik Koşullarında Bazı Arpa (Hordeum vulgare L.) Çeşitlerinin Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt 20, Sayı 1, 91-97, 2016 Süleyman Demirel University Journal of Natural and Applied Sciences Volume 20, Issue 1, 91-97, 2016 DOI: 10.19113/sdufbed.23066

Detaylı

Bazı İki Sıralı Arpa ve Ekmeklik Buğday Çeşitlerinde Azot ve CCC Dozlarının Tane Verimine Etkileri

Bazı İki Sıralı Arpa ve Ekmeklik Buğday Çeşitlerinde Azot ve CCC Dozlarının Tane Verimine Etkileri Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 1, 11(1):63-68 Geliş Tarihi: 20.11.0 Bazı İki Sıralı Arpa ve Ekmeklik Buğday Çeşitlerinde Azot ve CCC Dozlarının Tane

Detaylı

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI

No: 217 Menşe Adı BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI No: 217 Menşe Adı Tescil Ettiren BİRECİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun Geçici 1 inci Maddesi uyarınca Mülga 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında

Detaylı

TOHUM ÜRETİMİ ve EKOLOJİ Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü. Tarl

TOHUM ÜRETİMİ ve EKOLOJİ Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü. Tarl TOHUM ÜRETİMİ ve EKOLOJİ Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Tarl Tohum Üretim Açısından Bitkilerin büyüme ve tohum üretimi yalnızca kendi genetik yapısında değildir. Aynı

Detaylı

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Buğday ve Arpa Gübrelemesi Buğday ve Arpa Gübrelemesi Ülkemizde en geniş üretim alanı bulunan buğday ve arpa çok farklı toprak tiplerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toprak ph isteği bakımından hafif asitten kuvvetli alkalin

Detaylı

DUFED 4(2) (2015) 77-82

DUFED 4(2) (2015) 77-82 DUFED 4(2) (2015) 77-82 Dicle Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi dergi anasayfa: http://www.dufed.org Tek melez mısır genotiplerinin Diyarbakır şartlarındaki performanslarının belirlenmesi Determination

Detaylı

Determination of Seed Rate on Winter Lentil (Lens culinaris Medik.) cv. Kafkas

Determination of Seed Rate on Winter Lentil (Lens culinaris Medik.) cv. Kafkas Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2008, 17 (1-2): Araştırma Makalesi Kafkas Kışlık Kırmızı Mercimek (Lens culinaris Medik.) Çeşidinde Tohum Miktarının Belirlenmesi Derya SÜREK 1, Erol

Detaylı

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI

2. KAYNAK ARAŞTIRMASI 1. GİRİŞ Buğday, insan beslenmesinde kullanılan kültür bitkileri arasında dünyada ekiliş ve üretim yönünden ilk sırayı alan bitkidir. 2004 yılı verilerine göre; dünyada 217 milyon hektar alanda buğday

Detaylı

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri Yavuz-1 CEVİZ (KR-2) Ceviz yetişen tüm bölgelerde yetişir. Özellikle geç donların görüldüğü yerlerde yetiştirilmesi tavsiye edilir. Verimsiz bir çeşittir. Nisbi Periyodisite görülür. Meyvesi oval şekilli

Detaylı

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü TÜBİTAK-1003 Projesi Serin İklim Tahıllarında Çeşit Islah Programlarının Oluşturulması Çağrısı 214O072 no lu Klasik ve Moleküler Islah Yöntemleri Kullanılarak Bazı Buğday Çeşitlerine Tuza Toleranslılık

Detaylı

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları TÜRK TARIM ve DOĞA BİLİMLERİ DERGİSİ TURKISH JOURNAL of AGRICULTURAL and NATURAL SCIENCES www.turkjans.com Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları a Seyithan

Detaylı

Makarnalık Buğday (T. durum) Melezlerinde Bazı Agronomik Özellikler İçin Tek Dizi Analiziyle Genotipik Değerlendirme

Makarnalık Buğday (T. durum) Melezlerinde Bazı Agronomik Özellikler İçin Tek Dizi Analiziyle Genotipik Değerlendirme Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2003) 17(1): 47-57 Makarnalık Buğday (T. durum) Melezlerinde Bazı Agronomik Özellikler İçin Tek Dizi Analiziyle Genotipik Değerlendirme Süleyman SOYLU * Bayram SADE ** ÖZET

Detaylı

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 19 (37): (2005) 13-20

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 19 (37): (2005) 13-20 S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 19 (37): (2005) 13-20 BURÇAK (Vicia ervilia (L.) Willd.) TA EKİM ZAMANININ VERİM VE VERİM ÖĞELERİ ÜZERİNE ETKİSİ 1 Abdullah ÖZKÖSE 2 Hayrettin EKİZ 3 2 Selçuk Üniversitesi,

Detaylı

Bağ Tesisinde Dikkat Edilmesi Gereken Ekolojik Faktörler

Bağ Tesisinde Dikkat Edilmesi Gereken Ekolojik Faktörler Bağ Tesisinde Dikkat Edilmesi Gereken Ekolojik Faktörler Turcan TEKER Ziraat Yüksek Mühendisi Yetiştirme Tekniği Bölüm Başkanlığı 06.04.2017 Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü MANİSA Amacımız? Bağ

Detaylı

Tokat- Kazova Koşullarında Ekmeklik Buğday Çeşitlerinin (Triticum aestivum) Verim ve Diğer Özelliklerine Ekim Zamanının Etkisi

Tokat- Kazova Koşullarında Ekmeklik Buğday Çeşitlerinin (Triticum aestivum) Verim ve Diğer Özelliklerine Ekim Zamanının Etkisi GOÜ, Ziraat Fakültesi Dergisi, 2012, 29(1), 75-79 Tokat- Kazova Koşullarında Ekmeklik Buğday Çeşitlerinin (Triticum aestivum) Verim ve Diğer Özelliklerine Ekim Zamanının Etkisi Ali Safi KIRAL Aynur ÇELİK

Detaylı

Tohum yatağının hazırlanması:

Tohum yatağının hazırlanması: Toprak isteği: Yem bezelyesi tüm baklagillerde olduğu gibi, özellikle yeterli kireç bulunan ve PH değeri 6,5-7 olan toprakları sever. PH değeri 6-8 aralığında olan topraklarda da ekimi yapılabilir. Bu

Detaylı

DİYARBAKIR ŞARTLARINDA ŞAHİN-91 VE SUR-93 ARPA ÇEŞİTLERİNDE UYGUN EKİM SIKLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

DİYARBAKIR ŞARTLARINDA ŞAHİN-91 VE SUR-93 ARPA ÇEŞİTLERİNDE UYGUN EKİM SIKLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ANADOLU, J. of AARI 10 (2) 2000, 35-45 MARA DİYARBAKIR ŞARTLARINDA ŞAHİN-91 VE SUR-93 ARPA ÇEŞİTLERİNDE UYGUN EKİM SIKLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Hasan KILIÇ İrfan ÖZBERK Fethiye ÖZBERK

Detaylı

Tohum Miktarlarının Tritikale (x Triticosecale Wittmack) Genotiplerinde Verim ve Bazı Verim Öğelerine Etkileri

Tohum Miktarlarının Tritikale (x Triticosecale Wittmack) Genotiplerinde Verim ve Bazı Verim Öğelerine Etkileri Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 10-1 (2006),40-47 Tohum Miktarlarının Tritikale (x Triticosecale Wittmack) Genotiplerinde Verim ve Bazı Verim Öğelerine Etkileri M. ATAK 1,

Detaylı

TR 5913, TR 5958, SERTORI, KT HASAB, MURGAVETS, TSAREVETS, TE5793-2012, SOLVEIG VE HAMZA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYLARININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR

TR 5913, TR 5958, SERTORI, KT HASAB, MURGAVETS, TSAREVETS, TE5793-2012, SOLVEIG VE HAMZA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYLARININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR TR 5913, TR 5958, SERTORI, KT HASAB, MURGAVETS, TSAREVETS, TE5793-2012, SOLVEIG VE HAMZA EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYLARININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR Trakya Bölgesi ekmeklik buğday tarımsal değerleri ölçme

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ARPA ÇEŞİTLERİNDE FARKLI TOHUMLUK MİKTARLARININ VERİM, VERİM ÖĞELERİ VE KALİTE ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ Metin ŞEHİTOĞLU YÜKSEK LİSANS TEZİ TARLA BİTKİLERİ

Detaylı

Makarnalık Buğdayda (Triticum durum L.) Sulama ve Azotlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi*

Makarnalık Buğdayda (Triticum durum L.) Sulama ve Azotlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi* TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2008, 14 (4) 341-349 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Makarnalık Buğdayda (Triticum durum L.) Sulama ve Azotlu Gübrelemenin Verim ve Verim Öğeleri Üzerine Etkisi* H. Hüseyin

Detaylı

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı

Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı Ege Sahil Kuşağına Uygun Kavuzsuz Yulaf Çeşidinin Geliştirilmesi Beslenme Yaklaşımı 07.10.2016 Özge YILDIZ Gıda Yük. Müh. Aydın İMAMOĞLU, Seda PELİT Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü İzmir Proje:

Detaylı

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 5 (1):44-49, 2010 ISSN 1304-9984, Araştırma M. ÖZ, A. KARASU Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

Detaylı

Ekmeklik Buğday Hatlarının (Triticum aestivum L.) Tane Verimi ve Kimi Agronomik Özelliklerinin Belirlenmesi

Ekmeklik Buğday Hatlarının (Triticum aestivum L.) Tane Verimi ve Kimi Agronomik Özelliklerinin Belirlenmesi Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 149-158 Ekmeklik Buğday Hatlarının (Triticum aestivum L.) Tane Verimi ve Kimi Agronomik Özelliklerinin Belirlenmesi Ramazan DOĞAN * ÖZET Uludağ Üniversitesi Ziraat

Detaylı

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2012, Cilt 26, Sayı 1, 1-16 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim

Detaylı

Kasım Külek ÖZ Özaltın Tarım İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş. 21. Yüzyılda Pamuk Çalıştayı Mart 2016-Kahramanmaraş

Kasım Külek ÖZ Özaltın Tarım İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş. 21. Yüzyılda Pamuk Çalıştayı Mart 2016-Kahramanmaraş Kasım Külek ÖZ Özaltın Tarım İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş. 21. Yüzyılda Pamuk Çalıştayı 23-24 Mart 2016-Kahramanmaraş Dünya nın ve Ülkemizin önde gelen ürünlerinden olan pamuk: çiftçi, tohum firmaları,

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ BAZI MAKARNALIK BUĞDAY ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE FARKLI SULAMA ZAMANLARI İLE AZOT DOZLARININ ETKİSİ Semra ACER TARLA BİTKİLERİ

Detaylı

Trakya Bölgesinde Yetiştirilen Bazı Arpa (Hordeum vulgare L) Çeşitlerinin Verim ve Verim Unsurları İle Bazı Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

Trakya Bölgesinde Yetiştirilen Bazı Arpa (Hordeum vulgare L) Çeşitlerinin Verim ve Verim Unsurları İle Bazı Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2007, Cilt 21, Sayı 1, 59-68 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Trakya Bölgesinde Yetiştirilen Bazı Arpa (Hordeum vulgare L) Çeşitlerinin Verim ve Verim

Detaylı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA LİF BİTKİLERİ PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA Ön bitki pamuk ise toprak işlemesine çubuk kesme ile başlanır. Sap kesiminden sonra toprak pullukla 20-30 cm derinden sürülür. Kışa doğru tarlanın otlanması

Detaylı

ANADOLUNUN BUĞDAY ÇEŞİTLERİ VE SİYEZ BUĞDAYI PANELİ 26 Temmuz 2017

ANADOLUNUN BUĞDAY ÇEŞİTLERİ VE SİYEZ BUĞDAYI PANELİ 26 Temmuz 2017 1 ANADOLUNUN BUĞDAY ÇEŞİTLERİ VE SİYEZ BUĞDAYI PANELİ 26 Temmuz 2017 2 Siyez Buğdayının Ülkemizdeki Adları Siyez Iza Kavılca Kaplıca Gabulca 3 4 20.000 Yıl önce Yabani EİNKORN (Triticum urartu) 5 Urfa

Detaylı

Menemen Koşullarında Yetiştirilen Bazı Tritikale Çeşitlerinin Tane Verimi ve Diğer Verim Özellikleri Üzerinde Araştırmalar 1

Menemen Koşullarında Yetiştirilen Bazı Tritikale Çeşitlerinin Tane Verimi ve Diğer Verim Özellikleri Üzerinde Araştırmalar 1 Araştırma Makalesi (Research Article) Hatice GEREN 2 Hakan GEREN 3 Hikmet SOYA 3 Rıza ÜNSAL 2 Yaşar Tuncer KAVUT 3 İsmail SEVİM 2 Rıza AVCIOĞLU 3 Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 201249 (2): 195-200 ISSN 1018

Detaylı

UYGULAMA KONUSU SÜRESİ BAŞLAMA TARİHİ BİTİŞ TARİHİ EĞTĞİMİN YAPILACAĞI YER 1 Doubled Haploid Çalışmaları

UYGULAMA KONUSU SÜRESİ BAŞLAMA TARİHİ BİTİŞ TARİHİ EĞTĞİMİN YAPILACAĞI YER 1 Doubled Haploid Çalışmaları TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ BİTKİ ISLAHI KURSU UYGULAMALI EĞİTİM PROGRAMI (2017) Sıra No UYGULAMA KONUSU SÜRESİ BAŞLAMA TARİHİ BİTİŞ TARİHİ EĞTĞİMİN YAPILACAĞI YER 1 Doubled Haploid Çalışmaları

Detaylı

4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney

4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney 4. Hafta Bahçe bitkilerinin ekolojik istekleri: İklim ve toprak faktörleri, yer ve yöney BAHÇE BİTKİLERİNİN EKOLOJİK İSTEKLERİ Bitkide büyüme ve gelişme, bitkisel üretimde çeşitlilik Bitkinin genetik yapısı

Detaylı

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI Prof. Dr. Cemalettin Yaşar ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Ankara 2004 1 TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI TEKNİK

Detaylı

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü TÜBİTAK-1003 Projesi Serin İklim Tahıllarında Çeşit Islah Programlarının Oluşturulması Çağrısı 214O072 no lu Klasik ve Moleküler Islah Yöntemleri Kullanılarak Bazı Buğday Çeşitlerine Tuza Toleranslılık

Detaylı

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3 ÇUKUROVA DA YAPRAKPİRELERİNİN [ASSYMETRESCA DECEDENS (PAOLI) VE EMPOASCA DECIPIENS PAOLI.(HOMOPTERA:CICADELLIDAE)] PAMUK BİTKİSİNDEKİ POPULASYON DEĞİŞİMLERİ* The Population Fluctuations of Leafhoppers

Detaylı

Ethephon Uygulamasının Tritikale Çeşitlerinde Verim ve Verim Unsurlarındaki Etkilerinin Belirlenmesi

Ethephon Uygulamasının Tritikale Çeşitlerinde Verim ve Verim Unsurlarındaki Etkilerinin Belirlenmesi TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2008, 14 (1) 22-28 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Ethephon Uygulamasının Tritikale Çeşitlerinde Verim ve Verim Unsurlarındaki Etkilerinin Belirlenmesi Mustafa GÜLER 1 Geliş

Detaylı

ORTA ANADOLU BÖLGESİ KURUDA EKMEKLİK BUĞDAY TESCİL RAPORU

ORTA ANADOLU BÖLGESİ KURUDA EKMEKLİK BUĞDAY TESCİL RAPORU T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tohumluk Tescil Ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü ORTA ANADOLU BÖLGESİ KURUDA EKMEKLİK BUĞDAY TESCİL RAPORU ANK-24/13 ES13KE-1 Ankara-2016 ANK-24/13 VE ES13KE-1

Detaylı

OLGUN-13 EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR

OLGUN-13 EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR OLGUN-13 EKMEKLİK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ HAKKINDA RAPOR Güneydoğu Anadolu Bölgesi suluda ekmeklik buğday tarımsal değerleri ölçme denemelerinde Olgun-13 çeşit adayı 2 yıl süreyle yer almıştır. Bu

Detaylı

KIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ

KIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ KIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ 1. Tritikalenin Önemi : Dr. Sami SÜZER Yetiştirme Tekniği Bölüm Başkanı Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü suzersami@yahoo.com Tritikale

Detaylı

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir. ACUR YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ 1.Black Strong Ürünlerinin Acur YetiĢtiriciliğinde Kullanımı Acur organik maddece zengin topraklarda çok iyi yetişir. Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise

Detaylı

Yeni Geliştirilen Nohut Hatlarının Bornova Koşullarında Verim ve Bazı Tarımsal Özellikleri Üzerinde Araştırmalar

Yeni Geliştirilen Nohut Hatlarının Bornova Koşullarında Verim ve Bazı Tarımsal Özellikleri Üzerinde Araştırmalar Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2001, 38(2-3):39-46 ISSN 1018-8851 Yeni Geliştirilen Nohut Hatlarının Bornova Koşullarında Verim ve Bazı Tarımsal Özellikleri Üzerinde Araştırmalar Metin ALTINBAŞ 1 Hasan SEPETOĞLU

Detaylı

Türkiye`de Hububat Alanları

Türkiye`de Hububat Alanları BUĞDAY DOSYASI Türkiye, birçok ürünün yetiştirilmesine imkan veren iklim ve ekolojik özellikleri nedeniyle tarımsal üretim açısından avantajlı bir ülke olup, toplam istihdamın %24,6`sı tarım sektöründe

Detaylı

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22

BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22 BÖRÜLCE (Vigna sinensis) 2n=22 Kökeni, Tarihçesi ve Yayılma Alanı Filogenetik özellikler dikkate alınarak börülce nin kökeni olarak İran ve Hindistan arasındaki bölge gösterilmiş olmasına karşın; Vavilov

Detaylı

SAKARYA ŞARTLARINDA FARKLI EKİM SIKLIKLARINDA BAZI BUĞDAY ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE KALİTE DEĞİŞİMLERİNİN BELİRLENMESİ

SAKARYA ŞARTLARINDA FARKLI EKİM SIKLIKLARINDA BAZI BUĞDAY ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE KALİTE DEĞİŞİMLERİNİN BELİRLENMESİ SAKARYA ŞARTLARINDA FARKLI EKİM SIKLIKLARINDA BAZI BUĞDAY ÇEŞİTLERİNİN VERİM VE KALİTE DEĞİŞİMLERİNİN BELİRLENMESİ İbrahim İPEK Yüksek Lisans Tezi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Temel

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI TEK YILLIK ÇİM (Lolium multiflorum Lam) ÇEŞİTLERİNİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YEM VERİMLERİ Amir DARVISHI Ankara Ünivers

ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI TEK YILLIK ÇİM (Lolium multiflorum Lam) ÇEŞİTLERİNİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YEM VERİMLERİ Amir DARVISHI Ankara Ünivers ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BAZI TEK YILLIK ÇİM (Lolium multiflorum L) ÇEŞİTLERİNİN MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE YEM VERİMLERİ Amir DARVISHI TARLA BİTKİLERİ ANABİLİM DALI

Detaylı

SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2005, 18(2), 229-234 SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR Ahmet ÖZ Halil KAPAR Karadeniz Tarımsal Araştırma

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EKMEKLİK BUĞDAYDA VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ YÖNÜYLE UYGUN ANAÇLARIN, KOMBİNASYON YETENEKLERİNİN VE KALITIM PARAMETRELERİNİN ÇOKLU DİZİ (LİNE X TESTER)

Detaylı

TRAKYA BÖLGESİ MAKARNALIK BUĞDAY TESCİL RAPORU

TRAKYA BÖLGESİ MAKARNALIK BUĞDAY TESCİL RAPORU T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tohumluk Tescil Ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü TRAKYA BÖLGESİ MAKARNALIK BUĞDAY TESCİL RAPORU TR 5825 Ankara-2016 TR 5825 MAKARNALIK BUĞDAY ÇEŞİT ADAYININ TESCİLİ

Detaylı

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ T.C. ERZURUM GIDA TARIM VE HAYVANCILIK İL MÜDÜRLÜĞÜ SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ ERZURUM Temmuz -2012 PROJEYİ HAZIRLAYANLAR Asuman DEVECİ Ziraat Mühendisi Hülya ÖZER Ziraat

Detaylı

EGE BÖLGESİ TRİTİKALE ÇEŞİT GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI; GELİŞTİRİLEN ÇEŞİT VE HATLARIN VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

EGE BÖLGESİ TRİTİKALE ÇEŞİT GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI; GELİŞTİRİLEN ÇEŞİT VE HATLARIN VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2005, 18(2), 251-256 EGE BÖLGESİ TRİTİKALE ÇEŞİT GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI; GELİŞTİRİLEN ÇEŞİT VE HATLARIN VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

Detaylı

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye Günümüzde çok amaçlı bir kullanım alanına sahip olan Mısır, Amerika Kıtası keşfedilene kadar dünya tarafından bilinmemekteydi. Amerika Kıtasının 15. yüzyıl sonlarında keşfedilmesiyle

Detaylı

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur.

Elma kış dinlenmesine ihtiyaç duyan meyve türü olup, soğuklama gereksinimi diğer meyvelere göre uzundur. Elma Tarihçe İklim İstekleri Elma ılıman, özellikle soğuk ılıman iklim bitkisidir. Akdeniz Bölgesinde 800 m. den yukarı yerlerde yetişir. Yüksek ışık yoğunluğu elmada çok iyi renk oluşumunu sağlar. Elma

Detaylı

Archived at http://orgprints.org/21162

Archived at http://orgprints.org/21162 MARMARA BÖLGESİNDE BAZI BİTKİ BESLEME UYGULAMALARININ ORGANİK MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANIMI (ÇİLEK) Dr. Burhan ERENOĞLU 1 burhanerenoglu@hotmail.com, Dr. Erol YALÇINKAYA 1 erolyalcinkaya@gmail.com,

Detaylı

Bursa Koşullarında Yetiştirilen Ekmeklik Buğday (Triticum aestivum L.) Çeşit ve Hatlarının Stabilite Parametrelerinin Saptanması Üzerine Bir Araştırma

Bursa Koşullarında Yetiştirilen Ekmeklik Buğday (Triticum aestivum L.) Çeşit ve Hatlarının Stabilite Parametrelerinin Saptanması Üzerine Bir Araştırma Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16: 51-57 Bursa Koşullarında Yetiştirilen Ekmeklik Buğday (Triticum aestivum L.) Çeşit ve Hatlarının Stabilite Parametrelerinin Saptanması Üzerine Bir Araştırma Köksal

Detaylı

Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1

Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1 BİTKİ KORUMA BÜLTENİ 2009, 49(4): 183-187 Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1 Selin KALAFAT 2 Aziz KARAKAYA 2 Mehmet Demir KAYA 3 Suay BAYRAMİN 3 SUMMARY

Detaylı

Ethephon un Tritikale de Tane Verimi, Protein Oranı ve Protein Verimine Etkisi

Ethephon un Tritikale de Tane Verimi, Protein Oranı ve Protein Verimine Etkisi TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2008, 14 (2) 124-130 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Ethephon un Tritikale de Tane Verimi, Protein Oranı ve Protein Verimine Etkisi Mustafa GÜLER 1 Geliş Tarihi: 03.10.2007

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER İsmail Güvenç* I. Kahramanmaraş'ta Sebze Tarımı 1Giriş Ülkemiz nüfusu, son sayıma göre 67 milyon

Detaylı

T.C SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BAZI YERLİ VE YABANCI EKMEKLİK BUĞDAY GENOTİPLERİNİN VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ BETÜL ABBAS YÜKSEK LİSANS TEZİ TARLA BİTKİLERİ

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÜRETİM ALANLARI İNCELEME GEZİSİ RAPORU

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÜRETİM ALANLARI İNCELEME GEZİSİ RAPORU GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ ÜRETİM ALANLARI İNCELEME GEZİSİ RAPORU Gezi Tarihleri : 07-10 Nisan 2013 Katılanlar : Hakan Öziç Yıl içerisindeki gelişmelere bağlı olarak bölgesel bazda gerçekleştirilen inceleme

Detaylı

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit

BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit BROKOLĠ YETĠġTĠRĠCĠLĠĞĠ Gübreleme Organik madde oranı toprak analizi sonucunda 0-2 arasında ise ekim öncesinde dekara 1,5 lt gelecek şekilde Hum Elit -18, 2-4 arasında ise 40 lt su ile Hum Elit 15 uygulaması

Detaylı

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ TÜRKĠYE NĠN BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ NE ĠLĠġKĠN ĠKĠNCĠ ULUSAL BĠLDĠRĠMĠNĠN HAZIRLANMASI FAALĠYETLERĠNĠN DESTEKLENMESĠ PROJESĠ ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü TÜBİTAK-1003 Projesi Serin İklim Tahıllarında Çeşit Islah Programlarının Oluşturulması Çağrısı 214O072 no lu Klasik ve Moleküler Islah Yöntemleri Kullanılarak Bazı Buğday Çeşitlerine Tuza Toleranslılık

Detaylı