Eğitim Sektörü Raporu. Dilara AY TSKB Ekonomik Araştırmalar

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Eğitim Sektörü Raporu. Dilara AY TSKB Ekonomik Araştırmalar ayd@tskb.com.tr"

Transkript

1 Eğitim Sektörü Raporu Dilara AY TSKB Ekonomik Araştırmalar Haziran 2014

2 Eğitim sektörünün analizi amacıyla hazırlanmış olan bu rapor, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin uzman kadrosunca güvenilir olarak kabul edilen kaynaklardan elde edilen verilerle hazırlanmıştır. Raporda yer alan görüşler ve öngörüler, rapor kapsamında belirtilen ve kullanılan yöntemler ile sektör temsilcileriyle yapılan görüşmelerle üretilen sonuçları yansıtmakta olup bu verilerin tamlığı ve doğruluğundan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.'nin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Raporda yer alan sonuçlar, görüşler, düşünceler ve öngörüler, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. tarafından açık ya da gizli olarak bir garanti ve beklenti oluşturmaz. Diğer bir ifadeyle; bu raporda yer alan tüm bilgi ve verileri kullanma ve uygulama sorumluluğu, doğrudan veya dolaylı olarak, bu rapora dayanarak yatırım kararı veren ya da finansman sağlayan kişilere ait olup, elde edilen sonuçtan dolayı üçüncü kişilerin doğrudan ya da dolaylı olarak uğradıkları zarardan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Bu döküman ileriye dönük tahminleri de kapsamaktadır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., bu tahminlere ulaşılamaması ya da Rapor daki bilgilerin tam ve doğru olmamasından sorumlu tutulamaz Bu raporun tüm hakları saklıdır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin izni olmadan raporun içeriği herhangi bir şekilde basılamaz, çoğaltılamaz, fotokopi veya teksir edilemez, dağıtılamaz.

3 Yönetici Özeti Eğitim, bir ülkenin orta gelir tuzağı ndan çıkışı için gereken teknolojik ilerlemede kritik bir rol oynamaktadır. Ülkemizin inovasyon ve bilgiye dayalı yeni dünyada rekabet edebilmesi, yarattığı katma değeri artırması, inovasyon ve Ar-Ge ye dayalı bir sanayi yapısına geçebilmesi ve bunların sonucunda $ düzeyindeki kişi başına milli gelirini artırabilmesi için bu dönüşümü sağlayacak nitelikli iş gücüne ve genç nüfusa ihtiyacı vardır. Bu da ancak eğitim alanına yapılacak, niceliğin yanında niteliği de artırmaya yönelik, planlı ve uzun vadeli yatırımlar neticesinde mümkün olabilecektir. Tüm bunların ötesinde eğitim, temelinde bireyin bilgi düzeyini artıran bireysel bir olgu olmasının yanında, esasen tüm toplumu ele alan sosyal bir olgudur. Bu özelliğiyle bireyin bulunduğu ülkenin kalkınmasına olanak sağlamakta, merkezinde insan bulunan kalkınmanın sağlanması ise sürdürülebilir ekonomik büyümenin temel dinamiklerinden olan beşeri sermaye ile olmaktadır. 1 Türkiye deki eğitim sektörünün ele alındığı raporda, öncelikle Türkiye dünyanın neresinde? sorusuna cevap aranmış ve ülkelerin eğitim sistemlerinin çıktılarını ölçme amacıyla kullanılan PISA sonuçlarının ışığında, Türkiye nin yıllar itibarıyla gelişimi ele alınmıştır. Sonraki bölümlerde eğitimin tüm kademelerinde istatistikler yardımıyla mevcut durum ortaya konulmaya çalışılmıştır. Kamu da dahil olmak üzere çeşitli kuruluşların eğitimle ilişkili konulardaki yaklaşımları özetlendikten sonra rapora ilişkin genel bir değerlendirme yapılmıştır. Raporda öne çıkan bazı bulgular aşağıdaki şekilde sıralanabilir: Türkiye nin kişi başına gelirine yakın düzeyde geliri olan ülkelerin vatandaşlarının ortalama eğitim süresi 7,2 ile 11,7 yıl arasında seyrederken Türkiye deki yetişkinlerin ortalama eğitim süresi sadece 6,5 yıldır. Dolayısıyla, Türk insanı benzer zenginlikteki ülkelere kıyasla daha az eğitimlidir. Ülkeler, eğitim düzeylerine göre sıralandığında ise; Türkiye nin aynı ortalama eğitim düzeyindeki ülkelere göre yaklaşık üç kat daha zengin olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu veriler, Türkiye nin eğitim düzeyine göre fazla zengin, zenginlik düzeyine göre ise oldukça düşük eğitimli olduğunu göstermektedir. Son yıllarda Asya Kaplanları nın yüksek performansının dikkat çektiği PISA da Türkiye 2012 yılı itibarıyla 65 ülke içerisinde matematikte 44., okumada 41., fen alanında ise 43. sırada yer almıştır ten bu yana her üç alanda da Türkiye nin puanı artmasına rağmen katılımcı ülkeler arasındaki sıralaması aynı kalmıştır. 1 Eğitim ve Beşeri Sermayenin Kalkınma Üzerine Etkisi, Arş. Gör. Murat Çolak, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu-İş İş Hukuku ve İktisat Dergisi, C:11, S:3/2010

4 Soruların çeşitli zorluk derecelerine göre gruplandırıldığı ve en karmaşık soruları çözebilen öğrencilerin 6. düzeyde yer aldığı PISA da, Türkiye deki öğrencilerin matematikte %68 inin, fen alanında %62 sinin ve okumada %53 ünün 2. düzey ve altında becerilere sahip olduğu görülmektedir. Türkiye için özellikle fen alanında dikkat çekici olan gösterge, anadolu ve fen liselerinde okuyan öğrencilerin de sınava dahil olmasına rağmen, 2006 yılından beri 6. düzey soruları doğru yanıtlayan öğrenci oranının %1 in altında olmasıdır. PISA da başarılı modeller incelendiğinde, bu ülkelerin okul öncesi eğitim ve öğretmen niteliğini artırmaya yönelik alanlara yatırım yaptığı görülmektedir. Ülkemizde öğretim döneminde toplam ilkokul ve ortaokul bulunmaktadır. İlkokulların %4 ü özel ve %96 sı resmi; ortaokulların ise %6 sı özel, geriye kalanı resmi niteliktedir. Ortaöğretimde adet genel lisenin %27 si özel ve %73 ü resmi statüdedir adet mesleki ve teknik lisenin ise %6 sı özel ve %94 ü resmidir. Yalnız döneminde 285 i sağlık alanına yönelik olan 300 adet özel meslek lisesi kurulmuştur. Eğitimin yükseköğretim öncesi tüm kademelerinde özel okul sayısı artış trendindedir. Türkiye de yükseköğretim öncesi eğitim alan 16,2 milyon öğrencinin yaklaşık %7 si okul öncesi eğitim kurumlarında, %68 i ilköğretim, %11 i genel lise ve %14 ü de mesleki teknik liselerde eğitim görmektedir. Özel okullardaki öğrenci sayısı son yıllarda sürekli artmış ve özel okulların payı ilköğretimde %3, ortaöğretimde %8 seviyesinde oluşurken mesleki teknik liselerde %2 ye yükselmiştir. Farklı türlerdeki okulları puan sıralamasına göre sınıflandırdığımızda, anadolu ve fen liselerinin en fazla tercih edilen okullar arasında olduğu görülmektedir. Mesleki ve teknik liselerde ise, sağlık alanında yaşanan ara eleman ihtiyacının etkisiyle, ilk 10 da yer alan tüm okulların sağlık alanına yönelik olması dikkat çekmektedir. Ancak bu artış önümüzdeki yıllarda mevzuat değişikliği nedeniyle sınırlandırılacaktır. Lise seviyesindeki özel öğretim kurumlarında, tercih yapan öğrencilerin başarı sırasına göre ilk 10 da yer alan okulların tamamı fen liselerinden oluşmaktadır. Hem resmi hem de özel okullarda en fazla talep sayısal ağırlıklı öğretim yapan bu tür okullara olmaktadır. Büyük bir kısmı İstanbul da bulunan yabancı özel okullar kontenjanlarını son üç yılda ortalama %2 artırmıştır. Bir önceki yıla göre kontenjanını en fazla artıran okullar St. Georg Avusturya Lisesi ile Notre Dame de Sion Fransız Lisesi iken, İtalyan Lisesi nin kontenjanını azaltan tek okul olduğu anlaşılmaktadır. Ülke genelinde öğretmen başına ilköğretimde yaklaşık 19, liselerde 16 öğrenci düşerken özel okullarda bu sayı ilköğretimde 9 ve lisede 7 öğrencidir. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının en fazla olduğu bölge ilköğretimde İstanbul la benzer seviyelerde olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi iken Karadeniz, bu oranın en düşük olduğu bölge olarak öne çıkmaktadır.

5 öğretim yılı itibarıyla okul başına düşen öğrenci sayısı ilkokul seviyesinde İstanbul da 587 iken Erzurum, Erzincan, Ağrı, Kars, Ardahan gibi illerin dahil olduğu Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi nde 88 dir. MEB bütçesinin konsolide bütçeden aldığı pay 2014 yılı itibarıyla %12,76 seviyesinde olup son 15 yılın en yüksek düzeyindedir itibarıyla toplam 536,3 milyon adet kitap basılmış ve ücretsiz dağıtılan ders kitabı adedi (MEB) 206,2 milyon olarak gerçekleşmiştir. Bakanlığın 2011 yılında öğrencilere dağıttığı kitapların %77 si özel sektör, geri kalanı Devlet Döner Sermaye İşletmesi tarafından üretilmiştir. Bilişim teknolojilerinin hayatımızın her alanında daha çok yer aldığı yeni dünyada, eğitimde öğretim sürecinin geleneksel metotlardan vazgeçilerek uzun vadede sanal ortamlara taşınması sektörün geleceğe dair vizyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitimde global ölçekteki yeni trendler mobil öğrenme, bulut bilişim (cloud computing), her yerde her zaman öğrenmeyi ifade eden ubiquitous learning (u-learning), eğitsel oyunlar, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına yönelik olarak kişiselleştirilmiş öğrenme, öğrenim mekanlarının yeniden tanımlanması, öğretmenler tarafından üretilen açık ve online içerikler, öğrencilere yönelik oluşturulan kişisel online portfolyoların değerlendirilmesi ve öğretmen rollerinin bilginin kaynağı olmaktan ziyade öğrencilere birçok konuda rehberlik sağlayan öğretici/mentor niteliğinde olması yönündeki değişimdir. Türkiye de 108 i devlet, 72 si vakıf olmak üzere toplam 180 üniversite ve 8 adet vakıf meslek yüksekokulu bulunmaktadır. %76 sı İstanbul, İzmir ve Ankara da yer alan vakıf üniversitelerinin kontenjanları son on yılda 4 kata yakın artmıştır. Sadece arası dönemde ise 7 si İstanbul da bulunan 19 adet vakıf üniversitesi kurulmuştur. Son on yıllık dönemde üniversitelerin ortalama kontenjan doluluk oranlarının, devlet üniversitelerinin lisans programlarında ortalama %97, vakıf üniversitelerinde ise %85 olduğu görülmektedir. Zorunlu eğitim süresinin 12 yıla yükseltilmesi ve okula başlama yaşının öne çekilmesi sonucunda resmi örgün eğitim sisteminin döneminde ihtiyaç duyacağı ek derslik sayısı ilköğretimde 19 bin ve ortaöğretimde 48 bin olarak hesaplanmaktadır. ERG 2 nin hesaplamalarına göre okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde derslik başına düşen öğrenci sayılarının hızla artmasının önüne geçebilmek için döneminde her yıl ortalama 26 bin yeni dersliğe ve ortalama 4,6 milyar TL lik kaynağa ihtiyaç vardır. Ancak, MEB 2014 yılı için derslik yapımına yaklaşık 1,5 milyar TL ayırmaktadır. Bu hesaplamalara göre, MEB in derslik ve okul açığının giderilmesinde dershanelerin özel okula ve açık liseye dönüştürülmesi ve özel okulların eğitim sistemindeki payının artırılması gibi uygulamalardan destek almayı planladığı öne sürülebilir. 2 Eğitim Reformu Girişimi

6 Orta gelir tuzağını aşmış ülkeler içerisinde Hong Kong, İrlanda, Japonya, Kore, Singapur, İspanya ve Tayvan gibi eğitimde uluslararası bir gösterge olan PISA da yüksek performans gösteren ülkelerin bulunması, bunun tesadüf olmadığını düşündürmektedir. Türkiye nin genç nüfusunu kaliteli bir şekilde eğiterek diğer ülkelerin gençleriyle rekabete hazırlayabilmesi, hatta rekabet halinde olduğu ülkelerin bir adım önüne geçebilmesi için nitelikli bir eğitim sistemi başlangıç noktasıdır. Önümüzdeki döneme bakıldığında, eğitimin gelişime açık alanları arasında, ilkokul ve ortaokul kademeleri ile okula başlama yaşının erkene çekilmesiyle alanı daralan, ancak zorunlu hale getirilirse önemli yatırım fırsatları sunacak okul öncesi eğitim yer almaktadır. Lise kademesinde, anadolu ve fen liseleri ile rekabet halinde olan özel okullarda ise bu konuda marka olabilmiş ve başarılı özel okullara talep devam edecektir. Bir diğer gelişim vadeden alan ise eğitim yazılımcılığı, eğitimde e-içerik sağlamaya yönelik iş alanları ve bilişim teknolojileri temelli her türlü eğitim araç ve gerecidir.

7

8

9 İçerik Yönetici Özeti... 3 İçerik... 9 Dünyada Türkiye yi Nasıl Konumlandırabiliriz? Ülke Kıyaslaması : Türkiye, Güney Kore, Polonya, Malezya, Mısır PISA : Eğitimde Neredeyiz? Mevcut Durum İlk ve Orta Öğretim Okul Arzı Okullaşma Oranları Öğrenci Sayıları Ortaöğretime Talep Öğretmen Sayıları Bölgesel Bazda Okul, Öğretmen ve Derslik Başına Düşen Öğrenci Sayısı Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi Yükseköğretim Yükseköğretim Arzı Yükseköğretim Talebi Öğretim Elemanı Arzı YÖK Bütçesi ve Toplam Eğitim Bütçesi Yakın Dönemdeki Gelişmeler Eğitimde Temel Politika ve Öncelikler ) TÜSİAD, TÖDER Veriye Dayalı Eğitim Reformu Önerisi ) ERG - Bütçeye İlişkin Görüşler, Ek Derslik ve Öğretmen İhtiyacı Hesaplamaları ) TOBB Eğitim ve Yükseköğretim Meclisleri ) Kamuda Temel Yaklaşımlar ve Öncelikler Sonuç / Değerlendirme SWOT Analizi Ekler... 75

10 Ek 1 : Kamuda Temel Politika Yaklaşımları ) MEB Stratejik Plan ( ) ) Onuncu Kalkınma Planı ( ) ) 2014 Yılı Programı ) Orta Vadeli Program ( ) ) Orta Vadeli Mali Plan ( ) ) 2014 Yılı Yatırım Programı ) 18. Milli Eğitim Şurası Kararları Ek 2 : Öğretim Döneminde Bazı Özel Okullarda Ücretler Ek 3 : Bazı Özel Okulların Kontenjan, Yerleşen Öğrenci ile Tavan ve Taban Puanları Tablo ve Şekil Listesi Tablo 1 : Başlıca Ekonomik Veriler Tablo 2 : Küresel Konumlandırma (Küresel Rekabet Raporu Sıralaması) Tablo 3 : Başlıca İnsani Gelişme Endeksi (İGE) Verileri Tablo 4 : İnovasyon ve Teknoloji (İGE) Verileri Tablo 5 : Türkiye ye Yakın Gelir Düzeyine Sahip Ülkeler ve Eğitim Düzeyleri Tablo 6 : Türkiye ye Yakın Ort. Eğitim Düzeyine Sahip Ülkeler ve Gelir Düzeyleri Tablo 7: Türkiye den Düşük Ort. Eğitim Düzeyine Sahip, Gelir Düzeyleri Yüksek Ülkeler Tablo 8 : Kentleşme ve Eğitim Düzeyi Tablo 9 : Eğitim Harcamaları Tablo 10 : Ülkelerin/Ekonomilerin PISA 2012 Performansları Tablo 11 : PISA Matematik Sıralamaları Tablo 12 : PISA Fen Sıralamaları Tablo 13 : PISA Okuma Sıralamaları Tablo 14: İlköğretim Okul Sayısı Tablo 15: Genel Ortaöğretim Okul Sayısı Tablo 16: Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Okul Sayısı Tablo 17: Okullaşma Oranları (Net) (%)... 31

11 Tablo 18: Türkiye de Öğrenci Sayıları (Bin Kişi) Tablo 19 : Anadolu ve Fen Liselerinde Puan Sıralamasına Göre İlk 10 Okul, Tablo 20 : Mesleki ve Teknik Liselerde Puan Sıralamasına Göre İlk 10 Okul, Tablo 21 : Özel Öğretim Kurumlarında Puan Sıralamasına Göre İlk 10 Okul, Tablo 22 : Yabancı Özel Okullar Tablo 23: Öğretmen Sayıları Tablo 24: MEB Bütçesi Tablo 25 : Üniversite Kontenjanlarının On Yıllık Gelişimi Tablo 26: Vakıf Üniversiteleri ve Öğrenci Sayıları Tablo 27: Vakıf Üniversitelerinin Akademik Performansı Tablo 28: Vakıf Meslek Yüksekokulları Tablo 29 : Yükseköğretime Başvuran ve Yerleştirilen Aday Sayılarının Gelişimi Tablo 30 : Üniversite Kontenjanlarının Doluluk Oranları Tablo 31: Toplam Öğrenci Sayısı Tablo 32 : 2013 Merkezi Yerleştirme ile Öğrenci Alan Bazı Seçilmiş Yükseköğretim Lisans Programlarında Başarı Sırasına Göre İlk 10 Üniversite Tablo 33 : 2013 Hukuk ve Tıp Fakültelerinde Başarı Sırasına Göre İlk 10 Üniversite Tablo 34: Türkiye de Öğretim Elemanı Sayıları Tablo 35: Üniversitelerdeki Öğretim Elemanlarının Ünvan Kademelerine Göre Dağılımı Tablo 36: YÖK ve Eğitim Bütçesi Tablo 37: Toplam Eğitim Bütçesinin Konsolide Bütçe ve GSYH den Aldığı Payın Gelişimi Tablo 38 : Temel Kamu Politika ve Yaklaşımları Özet Tablosu Tablo 39: Eğitimde Gelişmeler ve Hedefler Tablo 40: Yükseköğretimde Örgün Öğrenci, Öğretim Üyesi ve Elemanlarının Dağılımı, Eğitim Öğretim Dönemi Tablo 41 : 2014 Yılı Programı, Eğitimde Seçilmiş Politika ve Tedbirler Tablo 42: Sabit Sermaye Yatırımlarının Sektörel Dağılımı (1) (Cari Fiyatlarla, Yüzde Dağılım) Tablo 43 : Bazı Özel Okullarda Ücretler (TL) Tablo 44 : 2012 Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi Yerleştirme Tavan Taban Puanları Özel Okullar... 91

12 Şekil 1 : İGE ve Alt Endekslerinde Türkiye nin Puanları Şekil 2 : Türkiye de Okulların Bağlı Oldukları Yerleşim Birime Göre PISA Ortalamaları (2009 ve 2012) Şekil 3: Bölgeler Bazında Okul Başına Düşen Öğrenci Sayısı Şekil 4: Bölgeler Bazında Öğretmen Başına Düşen Öğrenci Sayısı Şekil 5: Bölgeler Bazında Derslik Başına Düşen Öğrenci Sayısı Kutu Listesi Kutu 1 : Eğitimde Asya Örneği: Nasıl Başardılar? Kutu 2 : Türkiye de Mesleki ve Teknik Eğitim Kutu 3 : Eğitim Yayıncılığı Kutu 4 : Eğitimde Trendler : Sanal Eğitim ve Dijital Uygulamalar Kutu 5 : Kadının İş Gücüne Katılımı... 64

13

14

15 Dünyada Türkiye yi Nasıl Konumlandırabiliriz? Ülke Kıyaslaması : Türkiye, Güney Kore, Polonya, Malezya, Mısır Türkiye nin gerek büyüme=cari açık ikilemini, gerek Orta Gelir Tuzağı nı aşabilmesi için, ekonomik faaliyetlerini daha fazla katma değer yaratacak biçimde geliştirme gereği olduğu görülmektedir. Bunun için ülkenin inovasyon ve Ar-Ge kapasitesini kendi teknolojisini geliştirecek düzeyde artırması gerekmektedir. Ancak, teknolojiye giden yolda bir ara aşama olarak nitelendirilebilecek olan inovasyon ve Ar-Ge faaliyetleri temellerini bilimden, bilim ise temelini nitelikli eğitimden aldığından, kısa süre içerisinde geliştirilebilecek olgular değillerdir. Günümüzde teknoloji alanında önde olan ülkelerin izlemiş olduğu yöntem, planlı ve uzun vadeli yatırımlar neticesinde, vatandaşlarına nitelikli eğitim verecek altyapıları kurmak olmuştur. Dolayısıyla, bugün ülkemizin yarattığı katma değeri artırıp artıramayacağının cevabını öncelikle ülkenin eğitim düzeyinde aramak gerekmektedir. Türkiye nin eğitimde konumu En son yayınlanan Küresel Rekabet Raporu na 3 göre ülkemiz küresel rekabette 148 ülke arasında 44. sırada yer alıyor. Söz konusu düzey ülkemiz için fevkalade düşük. Nitekim, raporda Türkiye nin bu mertebede olmasını dünya ölçeğinde 16. sırada olan ekonomik büyüklüğüne ve 15. sırada bulunan yüksek yurtiçi rekabet gücüne borçlu olduğu, yoksa 59. sırada olduğu temel eğitim ve sağlık, 65. sırada olduğu yüksek eğitim, 130. sırada olduğu iş gücü piyasası verimliliği ve 58. sırada olduğu kamu kurumlarının verimliliği ve şeffaflığı gibi faktörler nedeniyle daha düşük olabileceği vurgulanmakta ve mevcut insan kaynağının desteklenmesi gereği tavsiye edilmektedir. Türkiye nin konumlandırmasının daha iyi anlaşılabilmesi için rapordaki 148 ülke içerisinden Polonya, Kore, Malezya ve Mısır ile kıyaslanmasının anlamlı görünüyor. Çünkü 1980 li yıllarda birbirine yakın kişi başına GSYH düzeyi olan Polonya, Kore ve Türkiye içerisinden günümüzde Polonya nın kişi başına GSYH düzeyi ülkemizden yaklaşık %20, Kore ninki ise %120 daha fazladır. Diğer taraftan Mısır ülkemizle benzer nüfus, coğrafya ve kültüre sahip olduğundan, dış ticaret hacmi milli gelirinin bir buçuk katı olan ve Türkiye ile benzer kişi başına GSYH ye sahip Malezya ise Güneydoğu Asya ekonomilerinden Türkiye ile kıyaslanması en anlamlı olan ülkelerden olacağı için bu karşılaştırmaya dahil edilmiştir. Türkiye, Polonya, Malezya, Mısır ve Güney Kore nin başlıca ekonomik büyüklükleri ve yüksek eğitim düzeyleri ile ilgili konumlandırmaları aşağıdaki tablolarda gösterilmiştir: 3 The Global Competitiveness Report

16 Tablo 1 : Başlıca Ekonomik Veriler 2012 Türkiye Polonya G.Kore Malezya Mısır Nüfus (milyon kişi) 73,6 38,5 49,8 28,9 82,5 GSYH (milyar $) 794,5 487, ,9 303,5 256,7 Kişi başına GSYH ($) Dünya GSYH ($) içerisindeki payı 1,35% 0,96% 1,94% 0,65% 0,60% Kaynak: The Global Competitiveness Report 2013 Tablo 2 : Küresel Konumlandırma (Küresel Rekabet Raporu Sıralaması) 2012 Türkiye Polonya Kore Malezya Mısır Pazar Büyüklüğü Global Rekabet Gücü İnovasyon Temel İhtiyaçlar (Sağlık ve Temel Eğitim) Yüksek Eğitim Orta Eğitime Katılım Yüksek Öğrenime Katılım Eğitim Sisteminin Kalitesi Matematik ve Fen Eğitiminin Kalitesi İşletme Okullarının Kalitesi Okullarda İnternet Erişimi Araştırma ve İşbaşı Eğitim İmkanları Çalışanlara Yönelik Eğitimler Kaynak: The Global Competitiveness Report 2013 Ülkemizin eğitimde, ekonomik performansına göre son derece düşük olan küresel ölçekteki konumunu, 2013 yılında yayınlanan diğer bir uluslararası rapor olan İnsani Gelişme Raporu 4 ve raporla birlikte yayınlanan ve 2012 verilerini baz alan İnsani Gelişme Endeksi (İGE) 5 değerlerine bakarak da görmek mümkün. Dünyanın 16. büyük ekonomisi olan ve 2023 yılında ilk 10 a girmeyi hedefleyen Türkiye, İnsani Gelişme Endeksi sıralamasında kendisine 186 ülke arasında 90. sırada yer bulmaktadır. Bu sıralama ile Türkiye, Avrupa ve Orta Asya bölgesinin görece düşük performansa sahip ülkeleri arasındadır. 4 Human Development Report 2013, UNDP 5 Human Development Index (HDI) 2012, UNDP

17 Tablo 3 : Başlıca İnsani Gelişme Endeksi (İGE) Verileri 2012 Türkiye Polonya G.Kore Malezya Mısır İGE Sıralaması Orta Öğrenim ve Üstü Eğitimli Nüfus (2010) 34,50% 80% 85,40% 69,40% 51,20% 15 Yaş Okuma PISA Skoru (2012) Yaş Matematik - PISA Skoru (2012) Yaş Fen - PISA Skoru (2012) Eğitim Memnuniyeti 54,30% 60,80% 50,50% 91,40% 42,60% İlkokuldan Terk Oranı ( dönemi) 8,20% 2,40% 1,20% 2,30% - Kaynak: Human Development Index (HDI) 2012, UNDP Türkiye nin sosyal göstergelerinin ekonomik göstergelerine kıyasla daha düşük olmasının cevabını verebilmek için İGE nin hesaplanma yöntemini incelemek gerekli. Endeks, temel olarak seçilmiş ekonomik, sağlık ve eğitim değerleri kullanılarak yapılan hesaplamalara dayanmakta olup ekonomik gösterge olarak gayri safi milli hasıla, sağlık göstergesi olarak ortalama yaşam süresi ve eğitim göstergeleri olarak da yıl cinsinden ortalama ve beklenen eğitim sürelerini kullanmaktadır. Türkiye, görece büyük ekonomisi ve 74 yıllık ortalama yaşam süresi ile aslında daha yüksek bir noktaya yerleşebilecek iken, eğitim sürelerinin düşük olması, ülkeyi endekste daha aşağı bir noktaya çekiyor. Diğer bir deyişle, insani gelişmişlik düzeyimizin ekonomik performansımıza kıyasla zayıf oluşu, aslında ülkemizin eğitim ile ilgili sorunlarından kaynaklanmaktadır. 6 Şekil 1 : İGE ve Alt Endekslerinde Türkiye nin Puanları 1 0,8 0,6 0,722 0,855 0,608 0,726 0,4 0,2 0 İGE Sağlık Eğitim Gelir Kaynak: Human Development Index (HDI) 2012, UNDP Uluslararası beyin göçü faktörü göz ardı edildiğinde, bir ülkenin inovasyon (Ar-Ge) ve teknolojideki konumunun eğitimdeki performansının devamı veya yansıması olarak değerlendirilmesi mümkündür. Nitekim, aşağıdaki tabloda yer alan ve ülkemizi Polonya, Güney Kore, Malezya ve Mısır ile karşılaştıran veriler bu durumu teyit eder niteliktedir: 6 Özen, 2013 TEPAV (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı)

18 Tablo 4 : İnovasyon ve Teknoloji (İGE) Verileri 2012 Türkiye Polonya G.Kore Malezya Mısır İGE Sıralaması Ar-Ge Harcaması (GSYH içindeki payı) (2010) 0,80% 0,70% 3,40% 0,60% 0,20% Araştırmacı Sayısı (milyon kişi başına)(2010) 803, , ,90 364,60 420,40 Mühendislik Mezunu (toplamdaki payı)(2011) 20,90% 15,70% 31,50% 37,70% - Patent Sayısı (milyon kişi başına)(2010) 9 78, ,80 76,70 4,00 Telif/İmtiyaz Ücreti (kişi başına $)(2011) - 7,1 86,8 9,5 1,6 Bilgisayar Kullanıcı Sayısı (yüz kişi başına)(2009) 6,4 16,9 57,6 22,7 4,1 İnternet Kullanıcı Sayısı (yüz kişi başına)(2010) 39,8 62,5 82,5 56,3 26,7 Sabit/Mobil Tel Kullanıcı Sayısı (yüz kişi başına)(2010) 107, ,3 135,3 99 Kaynak: Human Development Index (HDI) 2012, UNDP Yukarıdaki tabloda trende uymadığı için en çok dikkat çeken veri, Türkiye nin mühendislik mezunu oranının Polonya dan yüksek olmasıdır. Bu durum, eğitim altyapısına (niteliğe) gereken yatırımı yapmadan ve ara aşamaları atlamak suretiyle (her ile bir üniversite açılması örneğinde olduğu gibi) hızla sonuca ulaşmak kolaycılığına yönelindiğini düşündürmektedir. Diğer dikkat çeken bir husus ise Ar-Ge harcamalarının GSYH içerisindeki oranıdır. Türkiye nin toplam GSYH sinin Polonya dan daha büyük olduğu hatırlandığında, yeterli olmamakla birlikte, ülkemizde aslında hatırı sayılır tutarda Ar-Ge harcaması yapıldığı anlaşılıyor. Yapılan Ar-Ge harcamalarının istenen katma değer katkısını sağlamamasının nedenlerinin de yine eğitim ve bilim altyapısının mevcut düzeyinde aranması gerekli. KOBİ ler ve Eğitim SEECEL (South East European Centre For Entrepreneurial Learning Güneydoğu Avrupa Girişimcilik Eğitim Merkezi) tarafından iş dünyasında KOBİ lerin eğitim ihtiyacına yönelik olarak hazırlanan çalışmada Türkiye ile birlikte Arnavutluk, Bosna Hersek, Hırvatistan, Kosova, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan ile ilgili ilginç bulgulara yer verilmiştir. Türkiye ve Karadağ dışındaki ülkelerde KOBİ lerde çalışanların büyük çoğunluğu ortaöğretimi bitirmiş olmasına rağmen Türkiye deki örneklemden en büyük payı (%42,4) ilköğretim mezunları almaktadır. Karadağ da ise Türkiye dekinden iyice ayrışan bir tablo ortaya çıkmakta ve örneklemin büyük bölümünün (%37) lisans ve lisans üstü mezunu olduğu görülmektedir.

19 Eğitim Ekonomik Büyüme - Gelir İlişkisi Ülkemizin sahip olduğu, İnsani Gelişme Endeksi (İGE) düzeyi ile ekonomik büyüklüğü veya ortalama eğitim düzeyi ile kişi başına milli gelir düzeyi arasındaki dikkat çekici çelişkilerin nedenlerinin anlaşılması, söz konusu ilişkilerin birbiriyle korelasyon içerisinde olduğu gelişmiş ülkelerin düzeyine ulaşacak doğru politikalar geliştirilmesine yardımcı olacağı için önemlidir. TEPAV 7 dan Esen Çağlar ın 2013 yılında kaleme aldığı makalesinden yola çıkarak, ülkelerin kişi başına gelir düzeylerine göre sıralandığı ve ortalama eğitim sürelerinin de yer aldığı bir tablo yapıldığında Türkiye nin ortalama kişi başına eğitim süresinin düşüklüğü belirgin olarak göze çarpıyor. Türkiye nin içinde bulunduğu kişi başına gelirin (satın alma gücüne göre) 13 bin ile 15 bin $ bandında değiştiği ülkelerde, vatandaşlarının eğitim süresi 7,2 ile 11,7 yıl arasında seyrederken Türkiye deki yetişkinlerin ortalama eğitim süresi sadece 6,5 yıldır. Dolayısıyla, Türk insanının benzer zenginlikteki ülkelere kıyasla çok daha az eğitimli olduğu görülüyor. Sıralama (Gelire Göre) Tablo 5 : Türkiye ye Yakın Gelir Düzeyine Sahip Ülkeler ve Eğitim Düzeyleri Ülke Kişi Başına Gelir ($) (2012) Ort. Eğitim Yılı (2010) 54 Letonya ,5 55 Rusya Federasyonu ,7 56 Antigua ve Barbuda ,9 57 Libya ,3 58 Türkiye ,5 59 Malezya ,5 60 Panama ,4 61 Beyaz Rusya ,5 62 Uruguay ,5 63 Mauritus ,2 Kaynak: Human Development Index (HDI) 2012, UNDP Aynı ana tablodaki veriler kullanılarak, ancak bu sefer dünyadaki ülkeler, kişi başı gelirlerine göre değil, eğitim düzeylerine göre sıralanarak bakıldığında ise daha farklı hususlar göze çarpıyor. Bunlardan ilki Türkiye nin dünyada ortalama eğitim düzeyi açısından 123. sırada yer alması. Kişi başına gelir düzeyine göre olan sıralamadan ortalama eğitim düzeyi sıralamasına geçildiğinde Türkiye 66 ülke kadar aşağı iniyor. İkinci dikkat çeken husus ise yeni tabloda Türkiye nin bulunduğu sıralama düzeylerindeki ülkelerin çoğunun Afrika ülkeleri olması. Ortalama eğitim düzeyi Türkiye ye yakın olan bu ülkelerin kişi başı gelirleri, $ ile $ arasında değişmekte olup, kişi başına gelir ortalamaları ise $. Oysa Türkiye nin kişi başı gelirinin $ düzeyinde olduğu göz önüne alındığında Türkiye nin aynı ortalama eğitim düzeyindeki ülkelere kıyasla yaklaşık üç kat daha zengin olduğu sonucuna rahatlıkla varılabilir. 7 Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

20 Sıralama (Eğitime Göre) Tablo 6 : Türkiye ye Yakın Ort. Eğitim Düzeyine Sahip Ülkeler ve Gelir Düzeyleri Ülke Ort. Eğitim Yılı (2010) Kişi Başına Gelir ($) (2012) 118 Gana Kenya Vanuatu Zambiya Tayland Türkiye Tunus Honduras Mısır Namibya Kaynak: Human Development Index (HDI) 2012, UNDP Birleşmiş Milletler in 2013 yılı verilerine göre çıkan bu sonuçlar, Türkiye nin eğitim düzeyine göre fazla zengin, zenginlik düzeyine göre ise oldukça düşük eğitimli olduğunu göstermektedir. Yani eğitim sahibi olmadan para sahibi olmayı başarabilmiş az sayıdaki ülkeden biri olduğumuz ortaya çıkmaktadır. Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere, 186 ülke içerisinde Türkiye den ortalama eğitim düzeyi daha düşük olmasına rağmen daha zengin olan sadece üç ülke bulunmaktadır: Sıralama (Eğitime Göre) Tablo 7: Türkiye den Düşük Ort. Eğitim Düzeyine Sahip, Gelir Düzeyleri Yüksek Ülkeler Ülke Ort. Eğitim Yılı (2010) Kişi Başına Gelir ($) (2012) 109 Katar 7, Libya 7, Türkiye 6, Kuveyt 6, Umman 5, Ekvator Ginesi 5, Kaynak: Human Development Index (HDI) 2012, UNDP Tamamı petrol ve doğal gaz zengini olan bu ülkelerle kıyaslandığında, Türkiye nin bunu nasıl başardığı, insanını eğitmeden nasıl zenginleştirebildiği açıklanmaya muhtaç bir konu. TEPAV dan Esen Çağlar bu konuya aşağıdaki tablonun yardımı ile yanıt arıyor:

21 Kentleşme Sıralaması (Nüfus > 10 milyon) Ülke Tablo 8 : Kentleşme ve Eğitim Düzeyi Kentleşme Oranı (%) 1960 Kentleşme Oranı (%) 2012 Eğitim Düzeyi (yıl) 1 G.Kore 27,7 83,2 11,6 2 S. Arabistan 31,3 82,3 7,8 3 Angola 10,4 59,1 4,7 4 Malezya 26,6 72,7 9,5 5 Cezayir 30,5 72,9 7,6 6 Türkiye 31,5 71,4 6,5 7 Brezilya 46,1 84,6 7,2 8 Kamerun 13,9 52,1 5,9 9 Endonezya 14,6 50,7 5,8 10 İran 33,7 69,1 7,8 Kaynak: World Development Indicators 2012, World Bank, TEPAV Yukarıdaki tablo, nüfusu 10 milyonun üzerinde olan ve arasındaki 52 yıllık dönemde kentleşme oranını puan olarak en çok artırmış dünyanın ilk 10 ülkesini gösteriyor. Türkiye bu göstergede 6. sırada yer almakta. Türkiye nin kentlerinde 1960 da 9 milyon kişi, 1980 de 19 milyon kişi yaşarken bugün 53 milyon kişi yaşıyor. Kentleşme oranımız 1960 daki %31,5 seviyesinden 2012 de %71,4 e yükselmiş durumda. Hızlı kentleşen ülkelerin özellikleri ayrı bir inceleme konusu olduğundan, bu aşamada söylenebilecek olan, Türkiye den daha hızlı kentleşmiş ülkeler arasında, ekonomileri büyük ölçüde yeraltı zenginliklerine dayanan Suudi Arabistan, Angola ve Cezayir hariç tutulduğunda, geriye sadece iki ülkenin (Güney Kore ve Malezya) kalması. Bunlardan Güney Kore nin ortalama eğitim düzeyi 11,6 yıl ve ihracatı içinde ileri teknoloji ürünlerin payı %29. Malezya nın ortalama eğitim düzeyi ise 9,5 yıl ve ileri teknolojinin payı %45. Bu bilgilerden hareketle Türkiye nin kaynaklarının insana yatırım yapmak yerine kentleşmeye aktarılmış olduğu sonucuna ulaşılabilir. Harcamalar esasına göre milli gelir hesaplarına ilişkin detaylı ve diğer ülkelerle karşılaştırılabilir verilerin olmaması, ülkelerin milli gelirlerini nasıl kullanmayı tercih ettiklerine dair sağlıklı bilgiler edinilmesini güçleştirmektedir. Bununla birlikte, eğitim konusunun insani gelişimle doğrudan ilgili bir olgu olması, ülkeler ve başta UNDP olmak üzere birçok uluslar üstü kuruluş tarafından takip edilmesine yol açmakta, bu durum da eğitim hakkında küresel ölçekte karşılaştırılabilir verilerin teminini olanaklı kılmaktadır. Aşağıdaki tabloda ülkemizin toplam ve öğrenci başına eğitim harcamaları yine Güney Kore, Polonya, Malezya ve Mısır ile karşılaştırmalı olarak verilmiştir:

22 Ülke Öğrenci Başına Yıllık Eğitim Harcaması ($) (SAGP) (2010) Tablo 9 : Eğitim Harcamaları Öğrenci Başına Yıllık Eğitim Harcaması (Kişi Başı GYSH'nin İçindeki Payı) (2010) İlköğretim Ortaöğretim İlköğretim Ortaöğretim 2000 yılı 2010 yılı (Kamu) (GSYH payı) (Kamu) (GSYH payı) Kore ,0% 28,0% v.y 5,0% Polonya ,0% 27,0% 5,0% 5,1% Malezya v.y v.y v.y v.y 6,0% 5,8% Mısır v.y v.y v.y v.y v.y 3,8% Türkiye ,0% 16,0% 2,6% 3,4% 8 Kaynak: Human Development Index (HDI) 2012, UNDP, Education at a Glance 2013, OECD Öğrenci başına eğitim harcamasında OECD ortalaması, satın alma gücü paritesine (SAGP) göre ilköğretimde $, ortaöğretim seviyesinde ise $ iken AB 21 ortalamasında bu tutar daha da yüksektir. Ülkemiz, öğrenci başına düşen eğitim harcamasında ve bunun GSYH içindeki payında tüm OECD ülkeleri arasında sonuncu sırada yer alırken, Lüksemburg ilk ve ortaöğretimde $ civarı harcamayla ilk sırada bulunmaktadır. Yapılan araştırma esnasında birçok bilimsel çalışma gözden geçirilmiş, özellikle eğitim düzeyinin artırılmasının uzun vadede ekonomiye sağlayacağı katma değer üzerine yapılmış çalışmalar ile kişilerin eğitimlerine harcayacakları bedeller ile bunun karşılığında gelecekte alabilecekleri ilave getirileri ortaya koyan hatırı sayılır miktarda çalışmaya rastlanmıştır. Eğitimin ekonomiyle ilişkisi konusunda Türkiye de üniversiteler dışında özellikle TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği), BETAM (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi) ve TEPAV ın kapsamlı araştırmalar içinde olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, Türkiye de temelinde eğitimin, onun üzerinde de bilimin olduğu bir ekosistem yaratılması gerektiği anlaşılmaktadır. Yapılacak planlama ve önceliklendirme neticesinde temeli atılması gereken böyle bir ekosistemin sürekli desteklenmesi halinde uzun vadede kendi teknoloji açılımlarını yapacağı düşünülmektedir. Nitekim, gelişmiş ülkelerdeki örnekler böyledir. Türkiye nin eğitime daha fazla kaynak ayırması, nitelikli profilleri çekebilmek için mesleki olarak eğitimciliği cazip hale getirmesi, başarılı örnekleri kamuoyuna duyurması ve kadınların iş gücüne katılımının teşvik etmesi gerektiği anlaşılmaktadır yılı Türkiye verisi MEB istatistiklerinden alınmıştır.

23 PISA : Eğitimde Neredeyiz? İlki 2000 yılında yapılan ve OECD tarafından her üç yılda bir düzenlenen PISA (The Programme for International Student Assessment Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı), ülkelerin eğitim sistemlerinin çıktılarını değerlendirmek ve diğer ülkelerle karşılaştırmalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen bir performans değerlendirme testidir. Günümüzde PISA, en güvenilir ve en kapsamlı bilgi ve beceri ölçme-değerlendirme sistemlerinden birisi olarak kabul edilmekte; bir ülkenin PISA da gösterdiği performans o ülkenin yakın ve orta vade ekonomik ve sosyal refah potansiyeli hakkında güvenilir bir fikir vermekte ve PISA sonuçları karar vericiler için ülkenin geleceğine dair erken bir uyarı görevi görmektedir 9. Türkiye nin ilk olarak 2003 yılında katıldığı PISA ya 2012 yılı itibarıyla 34 ü OECD ülkesi olmak üzere toplam 65 ülke/ekonomi katılmıştır. Burada özellikle ülke-ekonomi ayrımı yapılmasının nedeni Çin in ülke olarak katılmayıp Çin e bağlı bulunan ekonomilerin katılımasıdır. PISA nın, bir ülke veya ekonominin eğitim sisteminin çıktılarını ölçmek ve global ölçekte diğer ülkelerle karşılaştırma olanağı sağlamasının yanında bir diğer faydası; ülkelerin eğitim politikalarını gözden geçirmelerine, yenilemelerine, kısacası politika yapım süreçlerinde önemli bir gösterge olarak dahil olması veya eğitim reformlarının etkisini ölçmede doğrudan katkı sağlamasıdır. Burada, genellikle PISA da başarılı ülkeler model olarak alınıp eğitim sistemleri incelenir ve başarı faktörleri araştırılır. Kısacası PISA sonuçları, eğitimde önemli bir politika aracı olarak kullanılabilmektedir. 9 PISA 2012 Değerlendirmesi: Türkiye İçin Veriye Dayalı Eğitim Reformu Önerileri ; TÜSİAD, TÖDER

24 Tablo 10 : Ülkelerin/Ekonomilerin PISA 2012 Performansları Matematik Okuma Becerisi Fen Sıra Ülke/Ekonomi Ortalama Puan Ülke/Ekonomi Ortalama Puan Ülke/Ekonomi Ortalama Puan OECD Ortalaması 494 OECD Ortalaması 496 OECD Ortalaması Şangay-Çin 613 Şangay-Çin 570 Şangay-Çin Singapur 573 Hong Kong-Çin 545 Hong Kong-Çin Hong Kong-Çin 561 Singapur 542 Singapur Tayvan 560 Japonya 538 Japonya Kore 554 Kore 536 Finlandiya Macao-Çin 538 Finlandiya 524 Estonya Japonya 536 İrlanda 523 Kore Lihtenştayn 535 Tayvan 523 Vietnam İsviçre 531 Kanada 523 Polonya Hollanda 523 Polonya 518 Kanada Estonya 521 Estonya 516 Lihtenştayn Finlandiya 519 Lihtenştayn 516 Almanya Kanada 518 Yeni Zelanda 512 Tayvan Polonya 518 Avustralya 512 Hollanda Belçika 515 Hollanda 511 İrlanda Almanya 514 Belçika 509 Avustralya Vietnam 511 İsviçre 509 Macao-Çin Avusturya 506 Macao-Çin 509 Yeni Zelanda Avustralya 504 Vietnam 508 İsviçre İrlanda 501 Almanya 508 Slovenya Slovenya 501 Fransa 505 İngiltere Danimarka 500 Norveç 504 Çek Cumhuriyeti Yeni Zelanda 500 İngiltere 499 Avusturya Çek Cumhuriyeti 499 ABD 498 Belçika Fransa 495 Danimarka 496 Letonya İngiltere 494 Çek Cumhuriyeti 493 Fransa İzlanda 493 İtalya 490 Danimarka Letonya 491 Avusturya 490 ABD Lüksemburg 490 Letonya 489 İspanya Norveç 489 Macaristan 488 Litvanya Portekiz 487 İspanya 488 Norveç İtalya 485 Lüksemburg 488 Macaristan İspanya 484 Portekiz 488 İtalya Rusya 482 İsrail 486 Hırvatistan Slovakya 482 Hırvatistan 485 Lüksemburg ABD 481 İsveç 483 Portekiz Litvanya 479 İzlanda 483 Rusya İsveç 478 Slovenya 481 İsveç Macaristan 477 Litvanya 477 İzlanda Hırvatistan 471 Yunanistan 477 Slovakya İsrail 466 Türkiye 475 İsrail Yunanistan 453 Rusya 475 Yunanistan Sırbistan 449 Slovakya 463 Türkiye Türkiye 448 Kıbrıs Rum Kesimi 449 BAE Romanya 445 Sırbistan 446 Bulgaristan Kıbrıs Rum Kesimi 440 BAE 442 Şili Bulgaristan 439 Şili 441 Sırbistan 445

25 48 BAE 434 Tayland 441 Tayland Kazakistan 432 Kosta Rika 441 Romanya Tayland 427 Romanya 438 Kıbrıs Rum Kesimi Şili 423 Bulgaristan 436 Kosta Rika Malezya 421 Meksika 424 Kazakistan Meksika 413 Karadağ 422 Malezya Karadağ 410 Uruguay 411 Uruguay Uruguay 409 Brezilya 410 Meksika Kosta Rika 407 Tunus 404 Karadağ Arnavutluk 394 Kolombiya 403 Ürdün Brezilya 391 Ürdün 399 Arjantin Arjantin 388 Malezya 398 Brezilya Tunus 388 Endonezya 396 Kolombiya Ürdün 386 Arjantin 396 Tunus Kolombiya 376 Arnavutluk 394 Arnavutluk Katar 376 Kazakistan 393 Katar Endonezya 375 Katar 388 Endonezya Peru 368 Peru 384 Peru 373 Kaynak: OECD İstatistiksel olarak anlamlı biçimde OECD ortalamasının üzerinde olan ülke ve ekonomiler İstatistiksel olarak OECD ortalamasından anlamlı bir farkı olmayan ülke ve ekonomiler İstatistiksel olarak anlamlı biçimde OECD ortalamasının altında olan ülke ve ekonomiler Türkiye PISA 2012 de matematik, okuma becerileri ve fen alanların hepsinde OECD ortalamasının altında kalmıştır. Yukarıdaki tablodan OECD ülkeleri ayrıştırıldığında Türkiye, bu üç alanın her birinde en son sıralarda yer almaktadır. Türkiye 2012 yılı itibarıyla 65 ülke içerisinde matematikte 44., okumada 41., fen alanında ise 43. sırada yer almıştır. PISA da sorular çeşitli zorluk derecelerine göre hazırlanmakta olup her alanda 7 adet yeterlilik düzeyi bulunmaktadır. En karmaşık soruları çözebilen öğrenciler 6. düzeyde yer alırken en basit soruları dahi yapamayan öğrenciler 1. düzeyin altında sınıflandırılmaktadır. Türkiye de öğrencilerin matematikte %67,5 i, fen alanında %61,7 si ve okumada %52,5 i 2. düzey ve altında becerilere sahiptir. OECD ortalaması genellikle 2. ve 3. düzeylerde yoğunlaşırken, PISA da başarılı örneklerden olan Şangay- Çin de özellikle matematikte öğrencilerin yarıdan fazlası 5. ve 6. düzeylerde konumlanmıştır. Türkiye için özellikle fen alanında dikkat çeken gösterge, anadolu ve fen liselerinde okuyan öğrencilerin de sınava dahil olmasına rağmen, 2006 yılından beri 6. düzey soruları doğru yanıtlayan öğrencilerin oranının %1 in altında olmasıdır. Bu durumun, ülkemizde teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge nin daha çok konuşulur olduğu şu günlerde nedenlerinin araştırılması gereken çok önemli bir gösterge olduğu düşünülmektedir. Türkiye nin programa dahil olduğu 2003 yılından 2012 yılına kadar gerçekleştirilen PISA larda matematik, fen ve okuma alanlarında ilk 3 ülke, Türkiye ve Türkiye ye benzer performans gösteren ülkeler ile katılan ülkeler içerisinde en kötü performans gösteren 3 ülke aşağıdaki tablolarda gösterilmektedir. PISA ya 2003 yılında 41, 2006 yılında 57 ve 2009 ile 2012 yıllarında 65 ülke/ekonomi katılmıştır.

26 Tablo 11 : PISA Matematik Sıralamaları Sıra Ülke Sıra Ülke Sıra Ülke Sıra Ülke 1 Finlandiya 1 Tayvan 1 Şangay-Çin 1 Şangay-Çin 2 G. Kore 2 Finlandiya 2 Singapur 2 Singapur 3 Kanada 3 Hong Kong-Çin 3 Hong Kong-Çin 3 Hong Kong-Çin 31 İtalya 39 Yunanistan 39 Yunanistan 39 Macaristan 32 Yunanistan 40 İsrail 40 Hırvatistan 40 Hırvatistan 33 Sırbistan-Karadağ 41 Sırbistan 41 Dubai (BAE) 41 İsrail 34 Uruguay 42 Uruguay 42 İsrail 42 Yunanistan 35 Türkiye 43 Türkiye 43 Türkiye 43 Türkiye 36 Tayland 44 Tayland 44 Sırbistan 44 Romanya 45 Romanya 45 Azerbaycan 45 Kıbrıs Rum Kesimi 46 Bulgaristan 46 Bulgaristan 46 Bulgaristan 47 Şili 47 Romanya 47 BAE Son Brezilya Tunus Peru Katar 3 Tunus Katar Panama Endonezya Ülke Endonezya Kırgizistan Kırgizistan Peru Matematik alanında ülkemizin başarı sıralaması 2006 yılından bu yana aynı kalmıştır yılında daha az sayıda ülkenin PISA ya katıldığı düşünüldüğünde Türkiye nin sondan 7. olduğu anlaşılmaktadır. Bu alanda Türkiye ye yakın performans gösteren ülkeler arasında Yunanistan, İsrail, Bulgaristan, Şili, Sırbistan ve BAE yer almaktadır. Tablo 12 : PISA Fen Sıralamaları Sıra Ülke Sıra Ülke Sıra Ülke Sıra Ülke 1 Finlandiya 1 Finlandiya 1 Şangay-Çin 1 Şangay-Çin 2 G. Kore 2 Hong Kong-Çin 2 Finlandiya 2 Hong Kong-Çin 3 Kanada 3 Kanada 3 Hong Kong-Çin 3 Singapur 31 Slovak Cum. 40 Şili 39 Rusya 39 İzlanda 32 Rusya 41 Sırbistan 40 Yunanistan 40 Slovak Cum. 33 Türkiye 42 Bulgaristan 41 Dubai (BAE) 41 İsrail 34 Uruguay 43 Uruguay 42 İsrail 42 Yunanistan 35 Tayland 44 Türkiye 43 Türkiye 43 Türkiye 45 Ürdün 44 Şili 44 BAE 46 Tayland 45 Sırbistan 45 Bulgaristan 47 Romanya 46 Bulgaristan 46 Şili 48 Karadağ 47 Romanya 47 Sırbistan Son 3 Ülke Meksika Azerbaycan Azerbaycan Katar Endonezya Katar Peru Endonezya Tunus Kırgızistan Kırgızistan Peru Fen alanında da matematiktekine benzer bir tablo ortaya çıkmakta ve yıllar itibarıyla Türkiye nin başarı sıralamasının aynı kaldığı görülmektedir. Fen alanında Türkiye yle benzer sonuçlar elde eden ülkeler ise Yunanistan, Rusya, Şili, Sırbistan, Slovakya Litvanya olarak öne çıkmaktadır.

27 Tablo 13 : PISA Okuma Sıralamaları Sıra Ülke Sıra Ülke Sıra Ülke Sıra Ülke 1 Finlandiya 1 G. Kore 1 Şangay-Çin 1 Şangay-Çin 2 G. Kore 2 Finlandiya 2 G. Kore 2 Hong Kong-Çin 3 Kanada 3 Hong Kong-Çin 3 Finlandiya 3 Singapur 31 Yunanistan 33 İtalya 37 İsrail 37 İzlanda 32 Slovakya 34 Slovakya 38 Lüksemburg 38 Slovenya 33 Uruguay 35 İspanya 39 Avusturya 39 Litvanya 34 Rusya 36 Yunanistan 40 Litvanya 40 Yunanistan 35 Türkiye 37 Türkiye 41 Türkiye 41 Türkiye 36 Tayland 38 Şili 42 Dubai (BAE) 42 Rusya 37 Meksika 39 Rusya 43 Rusya 43 Slovakya 40 İsrail 44 Şili 44 Kıbrıs Rum Kesimi 41 Tayland 45 Sırbistan 45 Sırbistan Son 3 Ülke Sırbistan-Karadağ Azerbaycan Peru Kazakistan Tunus Katar Azerbaycan Katar Endonezya Kırgızistan Kırgızistan Peru Kaynak: OECD, TÜSİAD Diğer iki alanda olduğu gibi, okuma becerisi alanında da Türkiye başarı sıralaması konusunda herhangi bir iyileşme gösterememiştir. Bu alanda da Türkiye nin benzer performans gösterdiği ülkeler arasında Yunanistan, Rusya, Litvanya ve Slovakya gibi ülkeler yer almıştır. Burada dikkat çeken husus 2009 yılında PISA ya katılan Şangay-Çin in matematik, fen ve okuma alanlarının her birinde hemen ilk sırada yerini almasıdır. PISA da öğrencileri en iyi performansı gösteren ülkelerin Şangay-Çin, Hong Kong-Çin, Singapur başta olmak üzere ağırlıklı olarak Uzakdoğu ülkeleri olması dikkat çeken önemli bir göstergedir. Betam (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi) tarafından hazırlanan ve PISA sonuçlarını değerlendiren araştırma notuna 10 göre döneminde bütün öğrenciler içinde yüksek performanslı öğrencilerin payında artış, düşük performanslı öğrencilerin payında ise azalma gözlenmekte olup ülkemizin 2003 yılından itibaren yüksek puan artışlarının daha çok köy okullarındaki ve yoksul hanelerden gelen öğrencilerin başarısından kaynaklandığı saptanmıştır. Ayrıca Türkiye nin 2012 de ortalama puanını artırmasına rağmen OECD ülkeleri arasındaki sıralamasında bir değişiklik olmaması, diğer bir ifadeyle puan artışlarına rağmen hala OECD ülkeleri arasında sondan üçüncü olmamız özellikle vurgulanmıştır. Türkiye de yüksek performanslı öğrencilerin toplamdaki payının 2006 dan 2012 ye %2 den %4 e yükselmesine rağmen bu oran hala OECD ortalaması olan %9,8 in oldukça altındadır. Düşük performanslı öğrencilerin payı ise aynı zaman aralığında %43,6 dan %30 a gerilemiş, ancak OECD ortalamasının üzerinde kalmıştır. Betam a göre gelecekteki iş gücünün ana gövdesini oluşturacak olan orta dilimlerdeki öğrencilerin payı ise %54'ten %66'ya yükselerek OECD ortalaması olan %70,6'yı neredeyse yakalamıştır. En çarpıcı olan bulgulardan biri ise yerleşim birimleri itibarıyla Türkiye deki PISA performansıdır. Köy okullarında ortalama PISA puanı büyük bir sıçrama göstermiş ve köy ile kasabalar, büyük şehirlerin önüne geçmiştir. 10 Eğitim Kalitesinde Yüksek Ama Yetersiz Artış, Betam

28 PISA puanları Eğitim Sektörü Raporu Haziran 2014 Şekil 2 : Türkiye de Okulların Bağlı Oldukları Yerleşim Birime Göre PISA Ortalamaları (2009 ve 2012) Köy Küçük Kasaba Kasaba Şehir Büyük Şehir Kaynak: OECD, Betam Kutu 1 : Eğitimde Asya Örneği: Nasıl Başardılar? 11 Asya ülkelerinin ortak noktası, PISA da en üst düzeyde performans göstermelerinin yanında, ülke genelindeki öğrencilerin çoğunluğunda benzer ve üst seviyede başarı yakalayabilmeleridir. Eğitim alanındaki politika ve reformlarını rakamsal hedeflerden ziyade eğitimde niteliği artırmaya yönelik inşa etmiş ve başarılı olabilmişlerdir. Öğrencilerin başarısında, bulundukları coğrafyanın kültürü veya çeşitli sosyolojik faktörlerin de etkili olduğu elbette düşünülmelidir. Bununla birlikte, özellikle iki alana verilen önem göze çarpmaktadır: Öğretmen kalitesi ve okul öncesi eğitim. 2000'li yılların başından itibaren bu ülkelerde PISA sonuçları ve başarılı ülkelerin özellikleri ile ilgili konferanslar ve çalıştaylar düzenlenmeye başlamıştır. Bunların sonucunda öğretmen eğitimi ve kalitesininin kilit rol oynadığı ortaya çıkmıştır. Hong Kong-Çin, Şangay-Çin, Güney Kore ve Singapur gibi ülke ve ekonomiler eğitim politikalarında öğretmen kalitesini artırmaya yönelik uygulamalara odaklanmışlardır. Özellikle Şangay-Çin, Singapur ve Güney Kore öğretmenlerin performanslarıyla birlikte maaşlarını da artırmış ve başarılı öğrencilerin bu mesleği tercih etmesi gibi bir amaca yönelmiştir. Bu konuda Singapur da öğretmen seçimi ve eğitimine yönelik politikalar uygulanmış, Güney Kore de öğretmenliği özendirme amacıyla yüksek bütçeler harcanmış, Şangay ve Hong Kong da ise öğretmen eğitimi ve öğretmenlerin iyi uygulamalarını paylaştıkları mekanizmalar geliştirilmiştir. Bir diğer öne çıkan alan ise PISA da en üst sıralarda yer alan ülkelerin okul öncesi eğitime verdiği önemdir. Buna yönelik olarak Singapur da devlet destekli okul öncesi eğitime erişimin %100 e ulaşmış olması, Güney Kore de üç ve üç yaşın altındaki çocukların okul öncesi eğitim kurumlarına devam etme oranının OECD ortalamasının üzerinde olması ve ülkenin bu konudaki çalışmaları, Çin de ise Eğitim Bakanlığı nın 2020 ye kadar en az bir yıl okul öncesi eğitimini herkese ulaştırma ve iki yıllık okul öncesi eğitimini de neredeyse ülke tamamına yaygınlaştırma hedefi koymuş olması örnek olarak gösterilebilir. Okul öncesi eğitim sadece Asya ülkelerinde değil Avrupa ülkelerinde de büyük önem taşımaktadır. Zira Avrupa ülkeleri arasında Türkiye, okul öncesi eğitim ücretli olduğu halde ailelere herhangi bir desteğin sağlanmadığı tek ülkedir. Polonya ve Yunanistan da ise okul öncesi eğitimin zorunlu kılınmasıyla okul öncesi eğitime katılım önemli oranda artmıştır. Uluslararası araştırmalar ise 15 yaş nüfusu içerisinde okul öncesi eğitim alanların almayanlara göre daha yüksek akademik başarı sergilediklerini ortaya koymaktadır. 11 PISA 2012 Değerlendirmesi: Türkiye İçin Veriye Dayalı Eğitim Reformu Önerileri, (TÜSİAD, TÖDER); Erken Çocukluk Eğitimi ve Düzenlemesi, (AÇEV (Anne Çocuk Eğitim Vakfı), ERG); OECD, 2012

29 Mevcut Durum İlk ve Orta Öğretim Okul Arzı Türkiye de eğitim, ekonomik istikrar ve kalkınmaya paralel olarak önem kazanmaktadır eğitim yılı itibarıyla, eğitim yılından beri uygulanan sekiz yıllık kesintisiz eğitimden kademeli eğitim sistemine geçilmiş ve toplumun eğitim seviyesinin yükseltilmesi hedeflenmiştir. Bu uygulamayla zorunlu eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkarılmış ve ilköğretim dört yıl ilkokul, dört yıl ortaokul olmak üzere iki kademeye ayrılmıştır. Ülkemizde 2013/ 14 öğretim döneminde toplam ilkokul ve ortaokul bulunmaktadır. Söz konusu dönemde ilkokulların %4 ü, tanesi özel ve %96 sı, i resmi statüde olup; ortaokulların ise %6 sına karşılık gelen 972 tanesi özel, geriye kalan okul resmi niteliktedir. Genel trende bakıldığında ilköğretim okulu sayısının 2003/ 04 döneminde %3 artış gösterdikten sonra azalma eğilimine girdiği görülmektedir. Tablo 14: İlköğretim Okul Sayısı Öğretim yılı Toplam Resmi Özel 1999/' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' İlkokul Sayısı 2012/' /' Ortaokul Sayısı 2012/' /' Kaynak: Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)

30 2013/ 14 öğretim döneminde, ülkemizde adet genel lise bulunmaktadır. Söz konusu dönemde genel liselerin %27 si, tanesi özel ve %73 ü, sı resmi statüdedir. Genel liselerde özel okul sayısında her yıl artış görülmesine karşın resmi okullarda özellikle son dönemde genel eğilim azalış yönündedir. Tablo 15: Genel Ortaöğretim Okul Sayısı Öğretim yılı Toplam Resmi Özel 1999/' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' Kaynak: MEB 2013/ 14 öğretim döneminde ülkemizde adet mesleki ve teknik lise bulunmaktadır. Söz konusu dönemde mesleki ve teknik liselerin %6 sı, 426 sı özel ve %94 ü, i resmi statüdedir. Genel liselerde olduğu gibi mesleki ve teknik liselerde de özel okullar büyüme seyrindedir. Yalnız 2013/ 14 döneminde 300 adet özel meslek lisesi ülkemiz bünyesine eklenmiştir. Bu yüksek artışta sağlık meslek liseleri etkili olmuş ve sadece 2013 yılında 285 adet Özel Anadolu Sağlık Meslek Lisesi açılmıştır. Tablo 16: Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Okul Sayısı Öğretim yılı Toplam Resmi Özel 1999/' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' Kaynak: MEB

31 Okullaşma Oranları Ülkemizde 2013/ 14 öğretim döneminde ilkokul seviyesinde okullaşma oranı %99,57, ortaokulda %94,52 ve ortaöğretimde %76,65 seviyesindedir. Okullaşma oranı yıllar itibarıyla artış seyrindedir. Cinsiyete göre okullaşma oranları ilköğretim seviyesinde kız ve erkek öğrencilerde hemen hemen aynı seviyedeyken, ortaöğretimde erkek öğrencilerle kız öğrenciler arasındaki fark yıldan yıla azalmakta olup, son dönemde 1,2 puandır. Kız ve erkek öğrencilerin okullaşma oranlarının arasındaki farkın azalmasında Haydi kızlar okula, Kardelen gibi kampanyaların da etkili olduğu düşünülmektedir. 2012/ 13 öğretim döneminde yükseköğretimde okullaşma oranı %38,50 dir. Yükseköğretim okullaşma oranının erkek ve kız öğrencilerde hemen hemen aynı olması dikkat çekmektedir. Öğretim yılı Tablo 17: Okullaşma Oranları (Net) (%) İlköğretim Ortaöğretim Yükseköğretim A B C A B C A B C 1997/'98 84,74 90,25 78,97 37,87 41,39 34,16 10,25 11,28 9, /'99 89,26 94,48 83,79 38,87 42,34 35,22 10,76 11,81 9, /'00 93,54 98,41 88,45 40,38 44,05 36,52 11,62 12,68 10, /'01 95,28 99,58 90,79 43,95 48,49 39,18 12,27 13,12 11, /'02 92,4 96,2 88,45 48,11 53,01 42,97 12,98 13,75 12, /'03 95,28 99,58 90,79 43,95 48,49 39,18 12,27 13,12 11, /'04 90,21 93,41 86,89 53,37 58,08 48,43 15,31 16,62 13, /'05 89,66 92,58 86,63 54,87 59,05 50,51 16,6 18,03 15,1 2005/'06 89,77 92,29 87,16 56,63 61,13 51,95 18,85 20,22 17, /'07 90,13 92,25 87,93 56,51 60,71 52,16 20,14 21,56 18, /'08 97,37 98,53 96,14 58,56 61,17 55,81 21,06 22,37 19, /'09 96,49 96,99 95,97 58,52 60,63 56,3 27,69 29,4 25, /'10 98,17 98,47 97,84 64,95 67,55 62,21 30,42 31,24 29, /'11 98,41 98,59 98,22 66,07 68,17 63,86 33,06 33,44 32, /'12 98,67 98,77 98,56 67,37 68,53 66,14 35,51 35,59 35,42 İkokul Ortaokul Ortaöğretim Yükseköğretim A B C A B C /' ,86 98,81 98,92 93,09 93,19 92,98 70,06 70,77 69,31 38,5 38,4 38, /'14 99,57 99,53 99,61 94,52 94,57 94,47 76,65 77,22 76, A: Toplam B: Erkek C: Kadın Kaynak: MEB tarihli ve 4306 sayılı Kanun ile 1997/'98 öğretim yılından itibaren 8 yıllık kesintisiz, tarihli ve 6287 sayılı Kanun ile 2012/'13 öğretim yılından itibaren de 12 yıllık kademeli zorunlu eğitime geçilmiştir.

32 Öğrenci Sayıları Türkiye de yükseköğretim öncesi eğitim alan öğrenci sayısı 2013/ 14 döneminde 16,2 milyon seviyesinde olup 2003/ 04 ve 2013/ 14 arası dönemde yılda ortalama %2 artmıştır. 2006/ 07 dönemine kadar artış trendinde olan yükseköğretim öncesi eğitim alan öğrenci sayısı 2006/ / 09 dönemleri arasında benzer seviyesini korumuş ve bunu takip eden dönemlerde tekrar artış göstermiştir. Ancak 2013/ 14 döneminde genel ortaöğretim seviyesindeki öğrenci sayısındaki azalmanın da etkisiyle toplam öğrenci sayısı %6 oranında azalmıştır. Türkiye genelindeki toplam öğrencilerin yaklaşık %7 si okul öncesi eğitim kurumlarında, %68 i ilköğretim, %11 i genel lise ve %14 ü de mesleki teknik liselerde eğitim görmektedir. Tablo 18: Türkiye de Öğrenci Sayıları (Bin Kişi) Toplam Özel Okullar Öğretim Okul Genel Mesleki T. Genel Mesleki T. İlköğretim Toplam İlköğretim Yılı Öncesi Ortaöğ. Ortaöğ. Ortaöğ. Ortaöğ. 2003/ / / / / / / / /' Öğretim Yılı Okul Öncesi İlkokul Ortaokul Genel Ortaöğ. Mesleki T. Ortaöğ. Toplam İlkokul Ortaokul Genel Ortaöğ. Mesleki T. Ortaöğ. 2012/' /' Kaynak: MEB Türkiye de eğitim ağırlıkla kamu okullarında yapılmaktadır. Özel okullarda öğrenim gören öğrencilerin sayısı son yıllarda sürekli artmış ve 2013/ 14 döneminde özel okulların payı ilköğretimde %3, ortaöğretimde %8 seviyesinde oluşurken mesleki teknik liselerde son dönemdeki hızlı artışla %2 ye yükselmiştir.

33 Ortaöğretime Talep Eğitim kurumlarına olan talebi ölçmek amacıyla farklı türlerdeki okulları puan sıralamasına göre sınıflandırmak anlamlı olacaktır. Bu doğrultuda anadolu ve fen liseleri türünde en fazla tercih edilen okullardan ilk ikisinin İstanbul da bulunan anadolu liseleri, geri kalanın ise farklı şehirlerde bulunan fen liseleri olması dikkat çekicidir. Mesleki ve teknik liselerde ise ilk 10 da yer alan tüm okulların sağlık alanına yönelik olması diğer dikkat çekici göstergedir. Sağlık alanında yaşanan ara eleman ihtiyacının etkisiyle son birkaç yılda önemli oranda talep artışının yaşandığı sağlık meslek liselerinde, Sağlık Bakanlığı tarafından bu yıl itibarıyla bu okullara kayıt olan hemşirelere hemşirelik yerine yardımcı hemşirelik ünvanı verilmesinin önünü açan ve hemşire, ebe ve teknisyen olmak isteyenlere lisans zorunluluğu getiren düzenlemenin önümüzdeki yıllarda talepteki bu yüksek artışı sınırlandıracağı düşünülmektedir. Özel öğretim kurumlarında ise ilk 10 da yer alan okulların tamamı fen liselerinden oluşmaktadır. Hem resmi hem de özel okullarda ortaöğretim kademesinde en fazla talebin sayısal ağırlıklı öğretim yapan bu tür okullara olduğu anlaşılmaktadır. Büyük çoğunluğunun İstanbul da bulunduğu yabancı özel okullar ise kontenjanlarını son üç yılda ortalama %2 artırmıştır. Burada bir önceki yıla göre kontenjanını en fazla artıran okulların St. Georg Avusturya Lisesi ile Notre Dame de Sion Fransız Lisesi olduğu, İtalyan Lisesi nin ise kontenjanını azaltan tek okul olduğu anlaşılmaktadır. Puan sıralamasında dikkat çeken nokta, tavan ve taban puanları arasındaki farktır. Kontenjan doluluğu açısından değerlendirdiğimizde geçtiğimiz yıl en fazla farkın sırasıyla İzmir St. Joseph Fransız Lisesi, Tarsus Amerikan Koleji ve St. Michel Fransız Lisesi nde olduğu görülmektedir. Yabancı okullar hariç diğer okul türleri beraber değerlendirildiğinde, tavan puanı en yüksek ilk 10 okulda 6 adet özel fen lisesi bulunmakta olup resmi okullarda 2 anadolu ve 2 fen lisesi yer almaktadır. Puanı en düşük okullar arasında bazı özel okullar ile birlikte ağırlıklı olarak mesleki ve teknik liseler bulunmaktadır. Bazı özel okulların yıllık ücretleri ve kontenjan ile taban-tavan puanlarına ilişkin tablolar Ek 2 ve Ek 3 de bulunmaktadır. Tablo 19 : Anadolu ve Fen Liselerinde Puan Sıralamasına Göre İlk 10 Okul, 2012 Bulunduğu İl Anadolu ve Fen Liseleri İlk 10 Kont Sayı Yerleşen Kont Taban Puan Kont Tavan Puan 1 İstanbul GS Üniversitesi Galatasaray Lisesi İstanbul İstanbul Lisesi Sakarya Sakarya Cevat Ayhan Fen Lisesi Adana Adana Fen Lisesi Ankara Ankara Fen Lisesi Konya Konya-Meram Fen Lisesi Bursa Nilüfer İMKB Fen Lisesi İzmir İzmir Fen Lisesi Aydın Aydın Fen Lisesi Balıkesir Enerjisa Bandırma Fen Lisesi

34 Tablo 20 : Mesleki ve Teknik Liselerde Puan Sıralamasına Göre İlk 10 Okul, 2012 Bulunduğu İl Mesleki ve Teknik Liseleri İlk 10 Kont Sayı Yerleşen Kont Taban Puan Kont Tavan Puan 1 Samsun Atatürk Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Kütahya Tavşanlı Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Balıkesir İvrindi Anadolu Sağlık Meslek Lisesi İzmir Yenişehir Dr.Osman Yaşar Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Mersin Tarsus Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Kocaeli Gölcük Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Eskişehir Atatürk Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Elazığ Metin Koloğlu Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Konya Atatürk Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Isparta Eğirdir Anadolu Sağlık Meslek Lisesi Tablo 21 : Özel Öğretim Kurumlarında Puan Sıralamasına Göre İlk 10 Okul, 2012 Bulunduğu İl Özel Okullarda İlk 10 Kont Sayı Yerleşen Kont Taban Puan Kont Tavan Puan 1 İstanbul Özel İstanbul Fatih Fen Lisesi İstanbul Özel Kasımoğlu Coşkun Fen Lisesi İstanbul Özel Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi İzmir Özel Yamanlar Fen Lisesi Elazığ Özel Yavuz Selim Mustafa Sabuncu Fen Lisesi Konya Özel Merve Güventaş Fen Lisesi Erzurum Özel Final Fen Lisesi Adana Özel Adana Final Fen Lisesi Ankara Özel Samanyolu Cemal Şaşmaz Fen Lisesi İstanbul Özel Burç Safiye Sultan Fen Lisesi Kaynak : MEB, 2012 Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi - Yerleştirme Tavan Taban PuanlarıI Listesi

35 Bulunduğu İl Yabancı Okullarda İlk 10 Tablo 22 : Yabancı Özel Okullar 2013 Kontenjan 2012 Kontenjan 2011 Kontenjan Tavan Puan Taban Puan 1 İstanbul Amerikan Robert Lisesi* İstanbul Amerikan Robert Lisesi** İstanbul Alman Lisesi İstanbul Üsküdar Amerikan Lisesi* İstanbul Üsküdar Amerikan Lisesi** İzmir İzmir Amerikan Koleji Mersin Tarsus Amerikan Koleji* İstanbul St. Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu (Lise Bölümü) Mersin Tarsus Amerikan Koleji** İzmir St. Joseph Fransız Lisesi İstanbul St. Joseph Fransız Lisesi İstanbul Notre Dame de Sion Fransız Lisesi İstanbul St. Pulcherie Fransız Lisesi İstanbul St. Michel Fransız Lisesi İstanbul St. Georg Avusturya Lisesi ve Ticaret Okulu (Ticaret Bölümü) İstanbul St. Benoit Fransız Lisesi İstanbul İtalyan Lisesi İstanbul Galileo Galilei İtalyan Lisesi Kaynak: Özel Okullar Birliği *Kız, **Erkek

36 Kutu 2 : Türkiye de Mesleki ve Teknik Eğitim 13 Bundan 5 yıl önce 22 adet özel meslek lisesi bulunurken bugün, bünyesinde çoğunluğu sağlık alanına yönelik olmakla birlikte 426 adet özel meslek lisesi barındıran Türkiye nin hem sanayi, hem de hizmet sektörlerindeki ara eleman ihtiyacını karşılamada bu tür okullar kritik bir role sahiptir. Bu konu, kamunun eğitimle ilgili temel yaklaşım ve politikalarında da ele alınmakta ve mesleki ve teknik eğitimin tüm ortaöğretim içindeki payının artırılacağı belirtilmektedir. Son yıllarda özel sektör de bu tür okulların gelişimi açısından çeşitli projeler üretmektedir. Bunlardan Koç Holding in 2006 yılında başlattığı ve MEB ile iş birliği içinde yürüttüğü Meslek Lisesi Memleket Meselesi projesine 264 meslek lisesi ve 8 bin meslek lisesi öğrencisi dahil olmuştur. Proje kapsamında, şirketler ile onların alanlarında eğitim veren meslek liseleri arasında eşleştirme sağlanarak istihdama ve işletmelerin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine katkıda bulunulması amaçlanmış ve zaman içinde burs, müfredat, laboratuvar, staj, kişisel ve mesleki gelişim ve istihdam desteği gibi bileşenleri ile Okul- İşletme Eşleştirme Modeli adını alan bu yapılanmada mesleki eğitim veren okullar ile işletmeler arasındaki işbirliğini geliştirmek hedeflenmiştir. Tofaş ın bu projeyle entegre olarak yürüttüğü Fiat Laboratuvarları-Fiat Teknik Eğitim programı kapsamında ise 9 farklı ilde 11 adet Fiat Laboratuvarı kurulmuştur. Her sektörün önemli problemlerinden olan ara eleman ihtiyacı nedeniyle organize sanayi bölgeleri (OSB ler) de, kendi içlerinde özel meslek liseleri kurmaya başlamıştır. OSB lerde kurulan meslek liselerine, meslek alanlarına göre değişmekle beraber, öğrenci başına bir öğrencinin devlete maliyetinin 1,5 katına kadar teşvik verilmektedir. Dünya Gazetesi nde yer alan habere göre, yılında makine teknolojisi, metal teknolojisi, elektrik-elektronik teknolojisi alanlarına her biri için 5,5 milyon TL teşvik verilmiştir. Mart 2014 itibarıyla OSB sınırları içerisinde 9 adet özel meslek lisesi bulunmaktadır. Talep tarafında ise, toplumda meslek liselerinin diğer türdeki ortaöğretim kurumlarına yerleşememiş öğrencilerin tercih ettiği bir kurum olma algısı hakimdir. Nitekim, ERG nin yaptığı bir çalışmada bu tezi destekleyici sonuçlara ulaşılmış, bireyin sosyoekonomik durumunun hangi ortaöğretim okuluna gideceğini belirleyen bir faktör olduğu vurgulanmıştır. Buna göre, sosyoekonomik olarak daha avantajlı çocuklar anadolu liselerine, çağ nüfusunun çoğunluğu genel liselere ve en dezavantajlı çocuklar meslek liselerine devam etmektedirler. Yine ERG nin yer aldığı benzer bir çalışmada, meslek liselerine giden öğrencilerin çoğunlukla yükseköğretime devam etmek istedikleri ve mesleki ve teknik ortaöğretim mezunlarının %63 ünün bir yükseköğretim programıyla ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmış ve bunda üniversite eğitiminin ekonomik getirisinin, hem genel, hem mesleki ve teknik ortaöğretime göre daha yüksek olmasının da etkili olduğu belirtilmiştir Meslek Eğitiminde Kalite İçin İşbirliği: Mesleki ve Teknik Eğitimde Güncellenmiş Durum Analizi; ERG,Koç Holding Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi; Türkiye de Mesleki Eğitimi ve Teşvik Edici Faktörler, Sinan Musubeyli; OECD, 2009

37 Çalışabilir Nüfus (15-64 Yaş Grubu) Eğitim Düzeyi ve Ortalama Ücretleri (TL, 2008 Cari Fiyatlarıyla), 2008 Toplam Kadın Erkek Eğitim düzeyi Saat Aylık Saat Aylık Saat Aylık Okuryazar olmayanlar 2,34 441,08 2,25 371,1 2,40 497,12 Okuryazar olup bir okul bitirmemiş olanlar 2,44 493,32 2,27 433,55 2,52 519,63 İlkokul mezunları 3,25 663,27 2,66 476,25 3,35 694,64 İlköğretim mezunları 3,15 644,17 2,64 502,37 3,24 667,53 Genel lise mezunları 4,29 823,99 3,92 727,42 4,42 858,61 Mesleki veya teknik lise mezunları 4,40 839,9 4,13 736,63 4,47 867,40 Yükseöğretim mezunları 8, ,78 8, ,54 9, ,40 Kaynak: ERG, Hanehalkı İşgücü Anketleri TOBB Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) tarafından yapılan çalışmaya göre, mesleki ve teknik ortaöğretimin önemi konusundaki farkındalık düzeyinin düşüklüğü, bu konuda yeterli kamu kaynağının aktarılmaması, mesleki rehberlik ve yönlendirmenin yetersiz olması ve okullardaki teknik donanımların çağın gereksinimlerine uymaması mesleki eğitimin zayıf yönlerini oluşturmakta ve bu konuda başarılı sistemler olarak Avusturya ve Almanya dual mesleki eğitim modülleri örnek gösterilmektedir. Buna göre eğitimlerin %70 inin firmalarda geri kalanının okullarda gerçekleştiği sistemde büyük firmalar kendi mesleki eğitim okullarını kurmakta ve bu yolla hem kendilerine hem de müşteri ve tedarikçilerine kalifiye eleman yetiştirmektedir. Bunun yanında mesleki eğitimle ilgili düzenlemeler bölgelerde ağırlıklı sektörlere yönelik olmakta ve sistemde yer alan öğretmenler her yıl farklı alanlarda eğitilmektedir. Her ne kadar farklı sanayi yapıları ve ihtiyaçları doğrultusunda, ortaöğretim kademesinde mesleki eğitime yaklaşım farklılık gösterse de ülkeler arasında lise öğrencilerinin program türlerine göre dağılımına baktığımızda, OECD ortalaması %46 olan mesleki ortaöğretim öğrencilerinin AB-19 ülkelerinde %53 ve Türkiye de %36 olduğu görülmektedir. Bu oran mesleki eğitimde başarılı ülkeler olarak nitelendirilen Almanya da %57, Avusturya da %77 iken Finlandiya da %67 ve İtalya da %60 mertebesindedir. Türk sanayisinin ihtiyaç duyduğu nitelikteki mesleki eğitim ve iş gücünü sağlamada özel sektörün de katkı sağlaması yoluyla olumlu gelişmeler olsa da bu konuda alınması gereken yol uzundur. Koç Holding ve ERG işbirliğinde hazırlanan mesleki ve teknik eğitimde durum analizinin yapıldığı rapora göre ise, mesleki ve teknik eğitimin etkinliliği, beklentileri karşılayacak sayıda ve kalitede mezun verilmesi, teknoloji ve iş gücü piyasasındaki gelişmelerin sürekli ve düzenli olarak izlenmesi ve sonuçların eğitim yatırımlarına ve programlarına aktarılması ile yakından ilişkilidir.

38 Öğretmen Sayıları Türkiye de ilköğretim ve lise seviyesinde görev alan öğretmen sayısı 2013/ 14 döneminde 848 bin seviyesinde olup son 5 yılda ortalama %5 artmıştır. Öğretmen sayısında ortalama yıllık artış oranı ilköğretimde %5, genel lisede %2 ve mesleki ve teknik liselerde %13 seviyesindedir. 2013/ 14 dönemi itibarıyla ilköğretim, genel lise ve mesleki teknik liselerde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı benzer seviyelerde olup, ülke genelinde öğretmen başına ilköğretimde yaklaşık 19, ortaöğretimde 16 öğrenci düşerken, özel okullarda bu sayı ilköğretimde 9 ve lisede 7 öğrencidir. Toplam Öğretim Yılı İlköğretim Ortaöğ. Tablo 23: Öğretmen Sayıları Mesleki T. Ortaöğ. Özel Okullar Toplam İlköğretim Ortaöğ. Mesleki T. Ortaöğ. 2003/ / / / / / / / /' İlkokul Ortaokul İlkokul Ortaokul 2012/' /' Kaynak: MEB

39 Bölgesel Bazda Okul, Öğretmen ve Derslik Başına Düşen Öğrenci Sayısı Eğitimde hem nitelik hem de nicelik bakımından bölgesel farklılıkların mevcut olduğu Türkiye de 2013/ 14 öğretim yılı itibarıyla okul başına düşen öğrenci sayısı ilkokul seviyesinde İstanbul da 587 iken Erzurum, Erzincan, Ağrı, Kars, Ardahan gibi illerin dahil olduğu Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi nde 88 dir. Genel lise düzeyinde ise ülke genelinde okul başına ortalama 506 öğrenci hesaplanırken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde bu oran 733, İstanbul da 548 ve Malatya, Elazığ, Tunceli, Van Hakkari gibi illerin bulunduğu Orta Doğu Anadolu Bölgesi nde 545 tir. Bu oranın en düşük olduğu bölge okul başına 381 öğrenciyle Doğu Karadeniz dir. Şekil 3: Bölgeler Bazında Okul Başına Düşen Öğrenci Sayısı 800 ilkokul ortaokul genel ortaöğ Kaynak: MEB Ülkemizde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı eğitimin tüm kademelerinde OECD ülke ortalamalarına göre yüksektir. (OECD ülkeleri ortalamalasında ilköğretimde öğretmen başına 15, ortaöğretimde ise 14 öğrenci düşmektedir.) Öğretmenlerin ülke geneline dağılımında da bölgeler arası farklılıklar bulunmaktadır. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının en fazla olduğu bölge ilköğretimde İstanbul la benzer seviyelerde olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi iken Karadeniz, bu oranın en düşük olduğu bölge olarak öne çıkmaktadır. Genel ortaöğretim seviyesinde ilköğretime benzer farklılıklar göze çarpmakta ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile İstanbul ülke ortalamasının üzerinde bir tablo çizmektedir.

40 Şekil 4: Bölgeler Bazında Öğretmen 14 Başına Düşen Öğrenci Sayısı Güneydoğu Anadolu Orta Doğu Anadolu Kuzeydoğu Anadolu Doğu Karadeniz Batı Karadeniz Orta Anadolu Akdeniz Batı Anadolu Doğu Marmara Ege Batı Marmara İstanbul Türkiye genel ortaöğ. ortaokul ilkokul Kaynak: MEB Derslik başına düşen öğrenci sayısında yine İstanbul ile benzer seviyede yoğunluğa sahip olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi ön plana çıkarken; genel lise düzeyinde aradaki farkın açıldığı görülmektedir. Türkiye genelinde mesleki ve teknik lise hariç olmak üzere lise düzeyinde derslik başına ortalama 29 öğrenci düşerken, bu sayı Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde 42, İstanbul da ve Orta Doğu Anadolu Bölgesi nde 33, Karadeniz Bölgesi nde ise 25 civarıdır. Şekil 5: Bölgeler Bazında Derslik 15 Başına Düşen Öğrenci Sayısı genel ortaöğ. ilkokul + ortaokul Güneydoğu Anadolu Orta Doğu Anadolu Kuzeydoğu Anadolu Doğu Karadeniz Batı Karadeniz Orta Anadolu Akdeniz Batı Anadolu Doğu Marmara Ege Batı Marmara İstanbul Türkiye Kaynak: MEB 14 Toplam öğretmen sayısı, kadrolu öğretmenleri kapsar. 15 İlkokul ve ortaokullarda derslik başına düşen öğrenci sayısı hesaplanırken; genellikle aynı dersliği ilkokul ve ortaokul birlikte kullandığından, ilkokul ve ortaokul birlikte değerlendirilmiştir.

41 Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesinin konsolide bütçeden aldığı pay 2014 yılı itibarıyla %12,76 seviyesinde ve son 15 yılın en yüksek düzeyindedir. Aynı şekilde MEB bütçesinin GSYH den aldığı pay 2013 yılında %3,05 seviyelerinde gerçekleşmiş ve bu yıl %3,24 olarak hedeflenmiştir. Tablo 24: MEB Bütçesi 16 Konsolide/Merkezi (Bin TL) GSYH Yönetim Bütçesi 17 MEB Bütçesi MEB Bütçesi /GSYH MEB Bütçesi /Merkezi Yön. Bütçesi ,74% 8,02% ,77% 8,41% ,04% 7,82% ,01% 7,15% ,68% 8,34% ,13% 7,60% ,24% 6,91% ,21% 8,21% ,29% 9,50% ,18% 9,47% ,53% 10,42% ,41% 10,30% ,88% 10,47% ,57% 9,84% ,63% 10,91% ,77% 11,16% ,05% 11,76% ,24% 12,76% Kaynak: MEB 16 GSYH'nin gerçekleşmesi tahminidir yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısından alınmıştır. 17 Bütçe Kanunlarından alınmıştır.

42 Kutu 3 : Eğitim Yayıncılığı 18 Esasen bir hizmet sektörü olan eğitimde, üretimi sektör bünyesinde yer alan yayıncılar ve eğitim araç gereci üreten firmalar gerçekleştirmektedir. Eğitim yayını üreten firmalar, yayınlarının öğretmenler tarafından kullanılabilmesi için Bakanlığın ilgili birimine onaylatmak durumundadır. Böylelikle Bakanlık tarafından onaylanan kitaplar, her yıl yapılan ihaleye girmekte ve en ucuz fiyat veren firmanın kitapları öğrencilere dağıtılma amacıyla satın alınmaktadır yılı itibarıyla Bakanlığın öğrencilere dağıttığı kitapların %77 si özel sektör, geri kalanı Devlet Döner Sermaye İşletmesi tarafından üretilmiştir. Her yıl 160 milyon adet civarı ders kitabının üretildiği sektörde, 2011 yılında bu üretimin 120 milyonu özel sektör 40 milyonu devlet tarafından gerçekleştirilmiştir. TOBB un eğitim sektörü raporuna göre, eğitim yayıncıları devletin kitap üretiminin oldukça maliyetli olduğu ve devletin özel sektörün girmediği zorunlu alanlar dışında yayıncılıktan çekilmesi gerektiğini düşünmektedir. Ders Kitaplarında Devlet ve Özel Sektör Payları Devlet Kitapları Özel Sektör Alınan Kitap Yapılan Alınan Kitap Yapılan Ödeme (TL) Ödeme (TL) 2003 İlköğretim Ort.Fiyat 1,95 1, İlköğretim Ortaöğretim Ort.Fiyat 2,22 1, İlköğretim Ortaöğretim Ort.Fiyat 1,46 1, Alınan Kitap Ort.Fiyat 1,58 2, Alınan Kitap Ort.Fiyat 1,45 1, Alınan Kitap Ort.Fiyat 1,65 1, Alınan Kitap Ort.Fiyat 1,64 1,45 Kaynak: TOBB, MEB Eğitim yayıncılığında özel sektör, düşük seviyedeki kitap fiyatlarını ve özel sektörce sağlanan kitabın satış fiyatının 9 yıldır benzer düzeyde kalmasını sektördeki olumsuzluklar olarak değerlendirmektedir. Türkiye Yayıncılar Birliği verilerine göre, ülkemizde adet yayınevi, yaklaşık adet kitabevi ve 150 civarı dağıtım şirketi bulunmaktadır itibarıyla toplam (48 sayfa altı eğitim amaçlı kitaplar hariç) 536,3 milyon adet kitap üretilmiş ve ücretsiz dağıtılan ders kitabı adedi (MEB) 206,2 milyon olarak gerçekleşmiştir yılında kişi başına düşen üretilen kitap adedinin 4 olduğu Türkiye de bu oran 2013 yılı itibarıyla 7,1 e yükselmiştir. 18 TOBB Türkiye Eğitim Meclisi Sektör Raporu, Şubat 2012

43 Kitap ve e-kitapta uygulanan KDV oranı %8 olup ortalama net kitap satış fiyatları okul kitaplarında 1,2 $, kültür kitaplarında 5,5 $, akademik kitaplarda ise 8,2 $ olarak hesaplanmıştır Yıl Sonu Kitap Toptan Satışlar Pazarı Segmentler Mevcut (Milyon $) Pazar Payı (%) Eğitim Yayınları ,3 a. Ders kitapları 164 b. Yardımcı ders kitapları 161 c. Sınava hazırlık kitapları 550 Kültür Yayınları ,4 Akademik Yayınlar 65 4,1 İthal Yayınlar 83 5,2 a. İngilizce Dil Öğretim Kitapları (ELT) 38 b. Diğer ithal kitaplar (akademik, kütüphane alımı vb.) 45 Toplam Yıl Sonu Türkiye Kitap Perakende Pazarı Segmentler Mevcut (Milyon $) Pazar Payı (%) Eğitim Yayınları ,9 a. Ders kitapları 164 b. Yardımcı ders kitapları 230 c. Sınava hazırlık kitapları 785 Kültür Yayınları ,9 Akademik Yayınlar 85 3,7 İthal Yayınlar 150 6,5 a. İngilizce Dil Öğretim Kitapları (ELT) 75 b. Diğer ithal kitaplar (akademik, kütüphane alımı vb.) 75 Toplam Kaynak: Türkiye Yayıncılar Birliği TÜİK İstatistiklerine göre, 2013 yılında yayınlanan tüm alanlardaki materyallerin sayısı bir önceki yıla göre %11 artarak olmuştur yılında yayıncılar tarafından kitap, elektronik kitap (DVD, VCD, CD), elektronik kitap (web tabanlı), 13 adet kitap kasedi, 21 harita ve 383 diğer materyal için ISBN alınmıştır den bu yana %50 artan özel sektör tarafından yayınlanan materyaller 2013 yılında bir önceki yıla göre %13 oranında artmıştır. Geçtiğimiz yıl yayınlanan materyallerin %90 ı özel sektör, %8 i kamu ve eğitim kurumları ve geri kalan kısmı sivil toplum kuruluşları tarafından yayımlanmıştır. Tüm bu verilerde dikkat çeken husus, elektronik kitap yayınlarındaki artıştır yılında sadece 292 adet elektronik kitap (DVD, VCD, CD) yayınlanmışken bu rakam 5 yıl içinde 7 kata yakın artarak e çıkmıştır. Web tabanlı elektronik kitaplar içinse daha hızlı bir büyüme söz konusu olmuş ve 2008 yılında yalnızca 107 adet yayınlanmışken, 2013 yılında bunun 21,5 katı, yani adet web tabanlı elektronik kitap yayınlanmıştır. Tüm bunlar kamunun mevcut projeleri ve dünyadaki genel yönelimle beraber düşünüldüğünde orta ve uzun vadede eğitimde de dijital uygulamaların yaygınlaşacağına işaret emektedir. Nitekim 4. Türkiye Yayıncılık Kurultayı nda Milli Eğitim Bakanlığı nın dijital yayıncılığı destekleyici düzenlemeler yapması, dijital ortama ilişkin yasal mevzuatın netleşmesi, özel yayınevlerinin dijital eğitim yayıncılığı yapmasının özendirilmesi önerilmiştir.

44 Kutu 4 : Eğitimde Trendler : Sanal Eğitim ve Dijital Uygulamalar 19 Gelişen teknoloji ve değişen dünya düzeni ile birlikte bilgiye dayalı yeni sistem içerisinde eğitimde öğretim sürecinin geleneksel metotlardan vazgeçilerek uzun vadede sanal ortamlara taşınması sektörün vizyonu olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğrenmenin zaman ve mekandan bağımsız hale geldiği açık ve uzaktan eğitim, sektörde gelişime açık alanlardandır. Sanal eğitimde eğitim yazılımları ve öğretmenin niteliği ön plana çıkmakta ve web tabanlı teknolojilerin gelişmesi ile beraber bireylerin kendi öğrenme ortamlarını düzenleyebilmeleri, ihtiyaçları doğrultusunda kişiselleştirebilmeleri mümkün hale gelebilmektedir. Eğitim kavramı günümüzde tüm dünyada hayat boyu öğrenme perspektifinden ele alınmakta ve teknolojik olanaklar bu yaklaşıma büyük ölçüde katkı sağlamaktadır. Diğer taraftan eğitimde bu ve benzeri yöntemlerin varlığı öğrencilere birçok seçenek sunmakta ve öğrenenlere dersin anlayamadıkları kısımları tekrar etme ya da iyi bildikleri kısımları atlayabilme ve zamanlarını dersin dikkatlerini daha çok çeken bölümlerine ayırabilme olanağı vermektedir. Son yıllarda tüm dünyada hız kazanan eğitim kaynaklarının herkesin kullanımına açılmasına yönelik çalışmalar, eğitimin tüm topluma açık olarak sunulmasının bir başlangıcı olarak düşünülebilir. Bu doğrultuda Yale, Harvard ve MIT gibi dünyanın önde gelen üniversiteleri ders materyallerini ücretsiz olarak internet üzerinden erişime sunmuştur. Bu kaynaklara itunes U gibi mobil uygulamalarla da ulaşılabilmekte ve böylelikle her zaman her yerde öğrenme kavramı vücut bulmaktadır. Bunun dışında dünyada gitgide yaygınlaşan Khan Academy gibi ücretsiz eğitim portalları da kullanıcı sayısını her geçen gün artırmaktadır. Ayrıca Türkiye de Khan Academy gibi eğitim portallarının içeriklerinin İngilizce den sonra anadilde yayımlanması ve MEB in bunu destekliyor olması önemlidir. Bu kapsamda ülkemizde MEB in Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ve online bir eğitim platformu olan EBA (Eğitim Bilişim Ağı) da çok sayıda dijital kaynak paylaşılmaktadır. Dünya Bankası nın edutech isimli eğitimde bilişim teknolojileri kullanımı konusunu ele alan blogunda yer alan 10 Global Trends in ICT and Education başlıklı yazıya göre bu alanda küresel ölçekteki 10 trend; mobil öğrenme, bulut bilişim (cloud computing), her öğrenciye elektronik cihazın eğitim kurumu tarafından temin edildiği one to one computing, her yerde her zaman öğrenmeyi ifade eden ubiquitous learning (u-learning), eğitsel oyunlar, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına yönelik olarak kişiselleştirilmiş öğrenme, öğrenim alanlarının geleneksel oturma düzeni de dahil olmak üzere yeniden tanımlanması, öğretmenler tarafından üretilen açık ve online içerikler, öğrencilere yönelik oluşturulan kişisel online portfolyoların değerlendirilmesi ve öğretmen rollerinin bilginin kaynağı olmaktan ziyade öğrencilere birçok konuda rehberlik sağlayan öğretici/mentor niteliğinde olması yönündeki değişimidir. Tüm bunlarda önce Türkiye nin dijital okur yazarlıkta dünyanın neresinde olduğunu kavramak için PISA sonuçlarından yola çıkmak anlamlı olmaktadır da OECD ülkeleri içinde öğrencilerin %1 inden daha azı hayatlarında hiç bilgisayar kullanmadığını belirtmiştir. Bu oran Yunanistan, Türkiye, Japonya ve İsrail de %2-3 arasındadır. 19 Yeni Teknolojiler Işığında Uzaktan Eğitimde Açıklık, Uzaktanlık ve Öğrenme, İrfan Süral, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (2008); Sanal Ortamda Eğitim ve Öğretimin Geleceği ve Olası Sorunlar, Murat Tuncer, Mehmet Taşpınar, Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt: X, Sayı 1 (2008); PISA 2009 Results: Students On Line Digital Technologies and Performance

45 Evinde bilgisayarı olan öğrencilerin toplam öğrencilere oranı OECD ortalamasında %94 iken ülkemizde %61 olup Türkiye, Şili (%76) ve Meksika (%50) ile birlikte OECD ortalamasının altında kalan ülkelerden olmuştur. Sosyo-ekonomik açıdan teknolojiye erişim değerlendirildiğinde, OECD ülkeleri içinde Türkiye, avantajlı ve dezavantajlı öğrencilerin arasında evde internet erişimi açısından en fazla farkın olduğu ülkelerdendir. Bu farkın en az olduğu ülkeler ise Hollanda, Norveç, Finlandiya ve Danimarka gibi ülkeler olmuştur. Aşağıdaki grafik ise Türkiye deki öğrencilerin bilgisayara erişimi konusundaki konumunu açıkça ortaya koymaktadır. Ev ve Okulda Bilgisayar Kullanan Öğrencilerin Oranı (%) Okulda ortalamanın üzerinde bilgisayar kullanımı Evde ortalamanın altında bilgisayar kullanımı Ev ve okulda ortalamanın üzerinde bilgisayar kullanımı Ev ve okulda ortalamanın altında bilgisayar kullanımı Kaynak: OECD PISA 2009 veritabanı Okulda ortalamanın altında bilgisayar kullanımı Evde ortalamanın üzerinde bilgisayar kullanımı Orta vadede eğitimin dijital materyallerle desteklenmesinde artış ve uzun vadede öğrenim işinin çoğunlukla sanal ortama taşındığı bir dünya olası gözükmektedir. Bununla birlikte okullar, öğretim ve bilgiye erişimden ziyade öğrencilere bu konuda yol gösterici, öğrencilerin farklı yönlerini keşfetmelerine ve geliştirmelerine yardımcı bir sosyal ortam; öğretmenler ise bu konuda rehberlik eden, eğitimde bu çağa uygun metotlar geliştiren ve uygulayan kişiler olacak ve böylelikle eğitim sistemi tamamen öğrenci odaklı bir hal alacaktır. Birkaç çalışmada öğrenci özelliklerinden kaynaklanan problemler (kültürel faklılıklar, ülkelerarası zaman faklılıkları, öğrencinin eğitim altyapısı gibi), kurumsal problemler, mali boyut, öğretmen nitelikleri gibi günümüzde online eğitimde karşılaşılan problem alanları ele alındıysa da zamanla bunları aşacak mekanizmaların geliştirileceği ve eğitim yazılımcıları ile öğretim tasarımcılarının öğrenenlerin bireysel farklılıklarını ve beklentilerini göz önünde bulundurarak etkili öğrenmeye yönelik öğrenme ortamları tasarlayacakları düşünülmektedir.

46 Yükseköğretim Yükseköğretim Arzı Devlet üniversitelerinin talebi karşılayamaması nedeniyle 1990 lı yılların ortalarından itibaren vakıf üniversiteleri yaygın ölçüde kurulmaya başlanmıştır. İlk vakıf üniversitesi, 1984 yılında kurulan ve de eğitime başlayan Bilkent Üniversitesi dir. Bilkent Üniversitesi ni, 1992 yılında kurulan Koç Üniversitesi ve 1993 de kurulan Başkent Üniversitesi izlemiş ve vakıf üniversitesi sayısı 1996 da 9 a, 2001 de 23 e yükselmiştir. Sadece 2011 ve 2013 yılları arası dönemde ise 3 devlet üniversitesi ile 7 si İstanbul da bulunan 19 adet vakıf üniversitesi kurulmuştur. Günümüzde Türkiye de 108 i devlet, 72 si vakıf olmak üzere toplam 180 üniversite ve 8 adet vakıf meslek yüksekokulu bulunmaktadır. Türkiye genelindeki vakıf üniversitelerinin %76 sı İstanbul, İzmir ve Ankara da yer alırken devlet üniversitelerinin %21 i bu üç büyük şehirde konumlanmıştır. Yükseköğretim sisteminde son on yılda iki kat artan üniversite kontenjanlarının gelişimine bakıldığında vakıf üniversitelerinin 2004 yılında olan kontenjanının 2013 te e yükselmesi dikkat çekmektedir yılları arası dönemde devlet üniversiteleri kontenjanında yaklaşık iki kat artış görülürken vakıf üniversitelerinde kontenjan dört kata yakın artmış ve 2013 yılı itibarıyla örgün yükseköğretim kontenjanlarında vakıf üniversiteleri %14,5, devlet üniversiteleri ise %83 oranında pay almıştır. Devlet Üniversiteleri Pay Tablo 25 : Üniversite Kontenjanlarının On Yıllık Gelişimi 20 Vakıf Üniversiteleri Pay KKTC Üniversiteleri Pay Diğer Devletlerdeki Üniversiteler Pay Toplam % ,5% % ,7% % ,4% % ,7% % ,8% % ,7% % ,0% % ,5% % ,3% % ,4% % ,9% % ,4% % ,3% % ,3% % ,7% % ,3% % ,6% % ,3% % ,5% % ,3% Kaynak: ÖSYM 20 Lisans ve önlisans seviyesindeki kontenjanları içerir.

47 2012/ 13 öğretim döneminde vakıf üniversitelerinde öğrenim gören öğrenci sayısı bir önceki yıla göre %22 artarak 243 bin kişi seviyesine ulaşmıştır. Vakıf üniversiteleri bazında öğrenci sayılarının dağılımı aşağıdaki tabloda görülmektedir. Tablo 26: Vakıf Üniversiteleri ve Öğrenci Sayıları Öğrenci Sayısı 21 Adı Kuruluşu İli Acıbadem Üniversitesi 2007 İstanbul Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi 2011 Antalya Anka Teknoloji Üniversitesi 2013 Ankara Ankara Bilge Üniversitesi 2011 Ankara Atılım Üniversitesi 1996 Ankara Avrasya Üniversitesi 2010 Trabzon Bahçeşehir Üniversitesi 1998 İstanbul Başkent Üniversitesi 1994 Ankara Beykent Üniversitesi 1997 İstanbul Bezmialem Vakıf Üniversitesi 2010 İstanbul Bilkent Üniversitesi 1984 Ankara Biruni Üniversitesi 2014 İstanbul Bursa Orhangazi Üniversitesi 2011 Bursa Canik Başarı Üniversitesi 2010 Samsun Çağ Üniversitesi 1997 Mersin Çankaya Üniversitesi 1997 Ankara Doğuş Üniversitesi 1997 İstanbul Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi 2010 İstanbul Fatih Üniversitesi 1996 İstanbul Gedik Üniversitesi 2011 İstanbul Gediz Üniversitesi 2008 İzmir Haliç Üniversitesi 1998 İstanbul Hasan Kalyoncu Üniversitesi 2008 Gaziantep Işık Üniversitesi 1996 İstanbul İpek Üniversitesi 2011 Ankara İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi 2010 İstanbul İstanbul Arel Üniversitesi 2007 İstanbul İstanbul Aydın Üniversitesi 2003 İstanbul İstanbul Bilgi Üniversitesi 1994 İstanbul İstanbul Bilim Üniversitesi 2006 İstanbul İstanbul Esenyurt Üniversitesi 2013 İstanbul İstanbul Gelişim Üniversitesi 2008 İstanbul İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi 2011 İstanbul İstanbul Kültür Üniversitesi 1997 İstanbul İstanbul Medipol Üniversitesi 2009 İstanbul İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi 2010 İstanbul İstanbul Şehir Üniversitesi 2008 İstanbul İstanbul Ticaret Üniversitesi 2001 İstanbul Önlisans ve lisans seviyesindeki öğrencileri ifade eder.

48 Öğrenci Sayısı Adı Kuruluşu İli İzmir Ekonomi Üniversitesi 2001 İzmir İzmir Üniversitesi 2007 İzmir Kadir Has Üniversitesi 1997 İstanbul Kanuni Üniversitesi 2013 Adana Karatay Üniversitesi 2010 Konya Koç Üniversitesi 1992 İstanbul Konya Gıda Tarım Üniversitesi 2013 Konya Maltepe Üniversitesi 1997 İstanbul MEF Üniversitesi 2012 İstanbul Melikşah Üniversitesi 2008 Kayseri Mevlana Üniversitesi 2009 Konya Murat Hüdavendigar Üniversitesi 2012 İstanbul Nişantaşı Üniversitesi 2012 İstanbul Nuh Naci Yazgan Üniversitesi 2009 Kayseri Okan Üniversitesi 1999 İstanbul Özyeğin Üniversitesi 2007 İstanbul Piri Reis Üniversitesi 2008 İstanbul Sabancı Üniversitesi 1994 İstanbul Sanko Üniversitesi 2013 Gaziantep Selahattin Eyyubi Üniversitesi 2013 Diyarbakır Süleyman Şah Üniversitesi 2010 İstanbul Şifa Üniversitesi 2011 İzmir TED Üniversitesi 2009 Ankara TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi 2003 Ankara Toros Üniversitesi 2009 Mersin Turgut Özal Üniversitesi 2009 Ankara Türk Hava Kurumu Üniversitesi 2011 Ankara Ufuk Üniversitesi 1999 Ankara Uluslararası Antalya Üniversitesi 2012 Antalya Üsküdar Üniversitesi 2011 İstanbul Yaşar Üniversitesi 2001 İzmir Yeditepe Üniversitesi 1996 İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi 2009 İstanbul Zirve Üniversitesi 2009 Gaziantep Toplam Kaynak: ÖSYM, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Üniversitelerin temel başarı göstergelerinden biri olarak kabul edilen; yayın sayısı, kişi başına düşen yayın sayısı, atıf sayısı, kişi başına düşen atıf sayısı, toplam bilimsel döküman sayısı, kişi başına düşen toplam döküman sayısı, doktora öğrenci sayısı, doktora öğrenci oranı, kişi başına düşen öğrenci sayısı gibi çeşitli kriterlere göre belirlenen akademik performans sıralaması aşağıdaki tabloda görülmektedir. Sabancı, Bilkent ve Koç üniversitelerinin başı çektiği sıralamada Türkiye genelindeki ilk 20 üniversiteden 5 ini vakıf üniversiteleri oluşturmaktadır. Devlet üniversitelerinde ise Hacettepe Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ege Üniversitesi ilk 5 üniversiteyi oluşturmakta ve puan aralığında yer almaktadır.

49 Sıralama Tablo 27: Vakıf Üniversitelerinin Akademik Performansı Üniversite 1 Sabancı Üniversitesi 2 Bilkent Üniversitesi Puan Aralığı Koç Üniversitesi TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi 5 Fatih Üniversitesi 6 Başkent Üniversitesi 7 Doğuş Üniversitesi 8 Yeditepe Üniversitesi 9 Atılım Üniversitesi Çankaya Üniversitesi Özyeğin Üniversitesi İstanbul Bilim Üniversitesi 13 İzmir Ekonomi Üniversitesi 14 Bahçeşehir Üniversitesi 15 Kadir Has Üniversitesi 16 MaltepeÜniversitesi 17 İstanbul Kültür Üniversitesi 18 Işık Üniversitesi 19 Ufuk Üniversitesi 20 İstanbul Ticaret Üniversitesi 21 Yaşar Üniversitesi 22 İstanbul Bilgi Üniversitesi 23 Haliç Üniversitesi 24 Okan Üniversitesi 25 Beykent Üniversitesi 26 Çağ Üniversitesi 27 İzmir Üniversitesi 28 İstanbul Aydın Üniversitesi İstanbul Arel Üniversitesi Kaynak: URAP (University Ranking by Academic Performance) 2013 yılı itibarıyla 8 adet vakıf meslek yüksekokulu bulunmakta olup ilerleyen zamanlarda artan taleple doğru orantılı olarak vakıf meslek yüksekokul sayısının artacağı öngörülmektedir. Tablo 28: Vakıf Meslek Yüksekokulları 1 Adıgüzel Meslek Yüksekokulu 2 Avrupa Meslek Yüksekokulu 3 Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu 4 Faruk Saraç Tasarım Meslek Yüksekokulu 5 İstanbul Kavram Meslek Yüksekokulu 6 İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu 7 Kapadokya Meslek Yüksekokulu 8 Plato Meslek Yüksekokulu Kaynak: YÖK

50 Yükseköğretim Talebi Kalkınmanın temel gereksinimlerinden olan eğitimde, mevcut durumda uygulanan kademeli eğitim sistemine geçilmeden önce eğitim yılından itibaren ilköğretimde sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulanmış ve aynı yıllarda yükseköğretimde İstanbul başta olmak üzere çeşitli fakülteleri bünyesinde bulunduran vakıf üniversiteleri kurulmaya başlanmıştır. Yükseköğretim kurumlarına devam edebilmek için her yıl ÖSYM (Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi) tarafından düzenlenen sınavda başarılı olunması ön koşuldur. Türkiye de son 25 yılda yükseköğretime talep çok hızla artmıştır yılları arasında talebin genelde %10 u fakültelerin 4 yıllık lisans programları ile karşılanmakta olup açık öğretim ve ön lisans ile birlikte toplam miktarsal talebin %30 u karşılanmaktadır. Vakıf ve devlet üniversite sayılarındaki artışla birlikte 2013 yılı itibarıyla söz konusu oranlar sırasıyla %20 ve %46 seviyelerine yükselmiştir yılında üniversite giriş sınavına başvuran 1,9 milyon adayın sadece %41 i ortaöğretim son sınıf öğrencilerinden, geri kalan kısmı ise önceki yıllarda yerleşememiş, bir yükseköğretim programına yerleşmiş ya da bir programdan mezun olmuş kişilerden oluşmaktadır. Tablo 29 : Yükseköğretime Başvuran ve Yerleştirilen Aday Sayılarının Gelişimi Yerleşen Yerleşme Oranı Yıllar Başvuran Lisans Önlisans Açıköğretim Toplam Lisans Toplam % 32% % 22% % 30% % 31% % 33% % 48% % 46% Kaynak: ÖSYM (Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi) Son on yıllık dönemde üniversitelere olan talebi ölçmek amacıyla üniversitelerin kontenjan doluluk oranları incelendiğinde, bu oranın devlet üniversitelerinin lisans programlarında ortalama %97, vakıf üniversitelerinin lisans programlarında ise ortalama %85 olduğu görülmektedir. Burada dikkat çeken husus, 2008 yılından itibaren başta vakıf üniversiteleri olmak üzere boş kalan kontenjanlardaki artıştır. Yükseköğretim sisteminde halihazırda boş kontenjanlar bulunmasına rağmen son üç yılda vakıf üniversiteleri kontenjanlarında ortalama %15 artış olmuştur. Bunda hem mevcut üniversitelerde yeni açılan bölümlerin hem de son yıllarda yeni açılan yükseköğretim kurumlarının etkili olduğu düşünülmektedir.

51 Tablo 30 : Üniversite Kontenjanlarının Doluluk Oranları 22 Devlet Üniversiteleri Vakıf Üniversiteleri Kontenjan Yerleşen Boş Doluluk Oranı Kontenjan Yerleşen Boş Doluluk Oranı % % % % % % % % % % % % % % % % % % % % Kaynak : ÖSYM Türkiye deki yükseköğretim kurumlarında, 2012/ 13 döneminde i lisans (açıköğretim hariç) olmak üzere toplamda öğrenci bulunmaktadır. Tablo 31: Toplam Öğrenci Sayısı Öğretim Yılı Lisans Önlisans Açık Öğretim 23 Toplam 2000/' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' Kaynak: YÖK Yıllar boyunca gelen aşırı talep, yükseköğretimde kapasite artışını gündeme getirmiş, büyük maliyetlerden kaçınabilmek için açık öğretim ve ikinci öğretim uygulamaları getirilmiştir. Bu nedenle öğrenci sayısında büyük artışlar sağlansa da kalite ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Nitekim, 22 Lisans seviyesindeki kontenjanları ifade eder. 23 Lisans ve önlisans seviyelerini ifade eder.

52 toplam öğrencilerin %49 u açık öğretim programlarında (ki bu oran gelişmiş ülkelere oranla çok yüksektir), %14 ü (akşam eğitim veren) ikinci öğretim programlarında okumaktadır. Üniversite bazında, farklı puan türlerindeki üç bölümde en fazla tercih edilen okullar arasında işletme ve bilgisayar mühendisliği bölümünlerindeki ilk 10 üniversitenin yalnızca 3 ünün, tarih bölümünde ise sadece 2 üniversitenin devlet üniversitesi olması dikkat çekicidir. Buradan, vakıf üniversitelerinin daha nitelikli eğitim sunduğu algısı ve çeşitli burs olanakları sebebiyle başarılı öğrenciler tarafından daha fazla tercih edildiği anlaşılmaktadır. Puan sıralamasına göre listenin alt kısımlarında kalan programlar daha çok açık öğretim ile ikinci öğretim programları olmuştur. Bununla beraber bazı vakıf üniversitelerinin ücretli, %25 burslu ya da %50 burslu programları da sıralamada sonlarda kalanlardan olmuştur. Uzaktan eğitim ile ikinci öğretim hariç tutulduğunda bu üç farklı lisans programında ülkemizde kontenjanı en fazla boş kalan yükseköğretim kurumları işletmede Nişantaşı Üniversitesi (%50 burslu) (49), İstanbul Arel Üniversitesi (%50 burslu) (44), Trabzon Avrasya Üniversitesi (ücretli) (41), İstanbul Gelişim Üniversitesi (%50 burslu) (39), İzmir Ekonomi Üniversitesi (ücretli) (34) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi (ücretli) (33) olarak öne çıkarken, bilgisayar mühendisliğinde Nişantaşı Üniversitesi (%50 burslu) (53), Doğuş Üniversitesi (%50 burslu) (31), Haliç Üniversitesi (%50 burslu) (30), İzmir Ekonomi Üniversitesi (%25 burslu) (29) ve Konya Mevlana Üniversitesi (%50 burslu) (28) olmuştur. Tarihte ise nispeten daha düşük olan kontenjanların tamamına yakını dolmuştur. Tablo 32 : 2013 Merkezi Yerleştirme ile Öğrenci Alan Bazı Seçilmiş Yükseköğretim Lisans Programlarında Başarı Sırasına Göre İlk 10 Üniversite İşletme de İlk 10 Bölümün Adı Kon. Yer. Puan Türü En Küçük Genel Kontenjan Başarı Sırası* En Büyük 1 Boğaziçi Üniversitesi (İstanbul) İşletme (İngilizce) TM-1 481, , Koç Üniversitesi (İstanbul) İşletme (İngilizce) (Tam Burslu) TM-1 479, , İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi (Ankara) 4 Sabancı Üniversitesi (İstanbul) 5 TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (Ankara) İşletme (İngilizce) (Tam Burslu) TM-1 469, ,55069 Yönetim Bilimleri Programları (İngilizce) (Tam Burslu) TM-1 468, ,10679 İşletme (Tam Burslu) 8 8 TM-1 463, , Galatasaray Üniversitesi (İstanbul) İşletme TM-1 462, , Sabancı Üniversitesi (İstanbul) 8 İstanbul Bilgi Üniversitesi Yönetim Bilimleri Programları (İngilizce) (%50 Burslu) İşletme (İngilizce) (UOLP-Liverpool Üniversitesi) (Tam Burslu) 5 5 TM-1 455, , TM-1 446, , Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara) İşletme (İngilizce) TM-1 435, , Koç Üniversitesi (İstanbul) İşletme (İngilizce) (%50 Burslu) TM-1 433, ,24038 Bilgisayar Mühendisliği nde İlk 10 1 Koç Üniversitesi (İstanbul) Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) (Tam Burslu) 6 6 MF-4 526, , Boğaziçi Üniversitesi (İstanbul) Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) MF-4 510, , İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi (Ankara) 4 Sabancı Üniversitesi (İstanbul) Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) (Tam Burslu) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Programları (İngilizce) (Tam Burslu) MF-4 494, , MF-4 493, , Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara) Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) MF-4 484, , İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) MF-4 481, , TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (Ankara) Bilgisayar Mühendisliği (Tam Burslu) MF-4 475, ,98766

53 8 İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği MF-4 468, , İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi (Ankara) 10 Özyeğin Üniversitesi (İstanbul) Tarih te İlk 10 Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) (%50 Burslu) Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) (Tam Burslu) MF-4 463, , MF-4 462, , İstanbul Şehir Üniversitesi Tarih (İngilizce) (Tam Burslu) 5 5 TS-2 484, , TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (Ankara) Tarih (Tam Burslu) 5 5 TS-2 479, , Koç Üniversitesi (İstanbul) Tarih (İngilizce) (Tam Burslu) 8 8 TS-2 474, , Boğaziçi Üniversitesi (İstanbul) Tarih (İngilizce) TS-2 464, , Fatih Üniversitesi (İstanbul) Tarih (İngilizce) (Tam Burslu) 4 4 TS-2 456, , İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Tarih (Tam Burslu) 5 5 TS-2 449, , İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih (İngilizce) (Tam Burslu) 4 4 TS-2 447, , İpek Üniversitesi (Ankara) Tarih (İngilizce) (Tam Burslu) 5 5 TS-2 445, , Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara) Tarih (İngilizce) TS-2 441, , Yeditepe Üniversitesi (İstanbul) Tarih (İngilizce) (Tam Burslu) TS-2 434, ,69427 Kaynak : ÖSYM *Yükseköğretim programının en küçük puanına karşılık gelen 0,12 OBP'li (Ortaöğretim Başarı Sırası Puanı) yaklaşık başarı sırasıdır. Tıp ve hukuk fakültelerinde ise benzer bir tablo ortaya çıkmakta ve başarı sırasına göre ilk 10 üniversite içerisinde vakıf üniversitelerinin burslu programlarının daha çok tercih edildiiği anlaşılmaktadır. Burada da başarı sırasına göre listenin son sıralarında çoğunluğu İstanbul da yer alan vakıf üniversitelerinin ücretli programları yer almıştır. Hukukta İstanbul Üniversitesi gibi devlet üniversitelerinin kontenjanlarının görece yüksek olmasından (820) en küçük ve en büyük puanlar arası fark daha fazla olmakta ve en yüksek puanla giren öğrencinin puanı listedeki üniversitelerin birkaçından fazla olmasına rağmen en düşük puanla giren öğrencinin puanı ilk 10 da yer alan üniversitelerin gerisinde kalmaktadır. Bir diğer önemli nokta ise ülkemizde görece daha popüler olan bu iki bölümde üniversitelerin, kontenjanlarının tamamını doldurmuş olmasıdır.

54 Tablo 33 : 2013 Hukuk ve Tıp Fakültelerinde Başarı Sırasına Göre İlk 10 Üniversite Hukuk ta İlk 10 Bölümün Adı Kon. Yer. Puan Türü En Küçük Genel Kontenjan Başarı Sırası* En Büyük 1 Galatasaray Üniversitesi (İstanbul) Hukuk Fakültesi TM-2 524, , Koç Üniversitesi (İstanbul) 3 4 İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi (Ankara) TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (Ankara) Hukuk Fakültesi (İngilizce) (Tam Burslu) Hukuk Fakültesi (İngilizce) (Tam Burslu) TM-2 517, , TM-2 517, ,75611 Hukuk Fakültesi (Tam Burslu) TM-2 509, , Fatih Üniversitesi (İstanbul) Hukuk Fakültesi (Tam Burslu) TM-2 507, , İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Tam Burslu) TM-2 502, , Bahçeşehir Üniversitesi (İstanbul) Hukuk Fakültesi (İngilizce) (Tam Burslu) TM-2 497, , Turgut Özal Üniversitesi (Ankara) Hukuk Fakültesi (Tam Burslu) TM-2 493, , İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi (Ankara) Hukuk Fakültesi (İngilizce) (%50 Burslu) TM-2 479, , Uluslararası Antalya Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Tam Burslu) TM-2 477, ,10309 Tıp ta İlk 10 1 Şifa Üniversitesi (İzmir) Tıp Fakültesi (Tam Burslu) 6 6 MF-3 540, , Koç Üniversitesi (İstanbul) Tıp Fakültesi (İngilizce) (Tam Burslu) MF-3 537, , Şifa Üniversitesi (İzmir) Tıp Fakültesi (%50 Burslu) 6 6 MF-3 530, , Turgut Özal Üniversitesi (Ankara) Tıp Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 528, , Bahçeşehir Üniversitesi (İstanbul) Tıp Fakültesi (İngilizce) (Tam Burslu) 4 4 MF-3 526, , İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp (İngilizce) MF-3 526, , Hacettepe Üniversitesi (Ankara) Tıp (İngilizce) MF-3 523, , Fatih Üniversitesi (İstanbul) Tıp Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 523, , TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (Ankara) 10 Bahçeşehir Üniversitesi (İstanbul) Tıp Fakültesi (Tam Burslu) MF-3 521, ,60783 Tıp Fakültesi (İngilizce) (%50 Burslu) Kaynak : ÖSYM 4 4 MF-3 520, ,42322

55 Öğretim Elemanı Arzı Ülkemizde öğretim elemanı arzı 2012/ 13 dönemi itibarıyla seviyesindedir. Son 10 dönemde öğretim elemanı sayısı yıllık ortalama %6 artış göstermiştir. Ülkemizde öğretim üyesi başına 43,1 öğrenci düşmektedir. Son dönemde yükseköğretimde kontenjanların artması sonucu halihazırda OECD ortalamasının üzerinde olan öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı daha da yükselmiştir. Ülke genelinde 43,1 olan öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı İstanbul, İzmir ve Ankara da 39,6 civarındadır. Tablo 34: Türkiye de Öğretim Elemanı Sayıları Öğretim Yılı Öğretim Elemanı Sayısı / / / / / /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' /' Kaynak: ÖSYM 2012/ 13 dönemi itibarıyla öğretim elemanının %14 ü profesör, %8 i doçent, %21 i yardımcı doçent, %15 i öğretim görevlisi ve geri kalanı diğer öğretim elemanlarından oluşmaktadır. Tablo 35: Üniversitelerdeki Öğretim Elemanlarının Ünvan Kademelerine Göre Dağılımı 2012/'13 Profesör Doçent Yardımcı Doçent Öğretim Görevlisi Diğer Öğretim Elemanları Toplam Kaynak: ÖSYM 24 Sadece üniversitelerde görev alan öğretim elemanları dahil edilmiştir.

56 YÖK Bütçesi ve Toplam Eğitim Bütçesi Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve üniversite toplam bütçesinin konsolide bütçeden aldığı pay 2014 yılı itibarıyla %3,88, GSYH den aldığı pay ise %0,99 seviyelerindedir. Tablo 36: YÖK ve Eğitim Bütçesi (Bin TL) GSYH Konsolide/Merkezi Yönetim Bütçesi YÖK+Üniversite Bütçeleri* YÖK+Üniv. Bütçeleri/GSYH YÖK+Üniv.Bütçeleri/ Konsolide Bütçe ,67% 3,09% ,56% 2,65% ,65% 2,48% ,63% 2,23% ,57% 2,81% ,71% 2,54% ,75% 2,32% ,70% 2,58% ,80% 3,34% ,77% 3,34% ,78% 3,21% ,77% 3,29% ,92% 3,35% ,85% 3,26% ,89% 3,68% ,90% 3,63% ,98% 3,77% ,99% 3,88% Kaynak: MEB Ülkemizde son on yılda toplam eğitim ödeneklerinin genel bütçe içindeki payı %10,8 ile %16,6 arasında, GSYH payı ise %2,9 ile %4,2 arasında değişmiştir. Her ne kadar 1997 den bugüne toplam eğitim ödeneklerinde bir artış gözlense de Türkiye, GSYH den eğitime ayırdığı pay bakımından OECD ülkeleri arasında her yıl son sıralarda yer almaktadır.

57 (Bin TL) Tablo 37: Toplam Eğitim Bütçesinin Konsolide Bütçe ve GSYH den Aldığı Payın Gelişimi Toplam Eğitim Bütçesi Toplam Eğitim Bütçesinin Konsolide/Merkezi Yönetim Bütçe Payı Toplam Eğitim Bütçesinin GSYH Payı ,11% 2,40% ,06% 2,33% ,30% 2,69% ,39% 2,64% ,15% 2,25% ,15% 2,84% ,23% 2,99% ,79% 2,91% ,85% 3,09% ,81% 2,96% ,63% 3,31% ,58% 3,18% ,81% 3,80% ,10% 3,42% ,59% 3,52% ,79% 3,67% ,52% 4,02% ,64% 4,23% Kaynak: MEB Yakın Dönemdeki Gelişmeler eğitim yılıyla birlikte, eğitim yılından beri uygulanan sekiz yıllık kesintisiz eğitimden kademeli eğitim sistemine geçilmiştir. Bu uygulamayla zorunlu eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkarılmış ve ilköğretim dört yıl ilkokul, dört yıl ortaokul olmak üzere iki kademeye ayrılmıştır Ocak ayında Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yerini yeni bakan Nabi Avcı ya devretmiş, böylelikle 2002 den bu yana Milli Eğitim Bakanı 5. kez değiştirilmiştir. Okula başlama yaşı 2012 de 66 aya çekilmiş, ay arasındaki çocukların ise ilkokula başlamaları velisinin yazılı isteğine bağlanmıştır. 66 aydan büyük çocukların ancak sağlık raporu ile okula başlamasının bir yıl ertelenmesi açısından bu düzenlemenin kamuoyunda çok tartışılmasıyla, 2013 eğitim ve öğretim yılının başında yeni bir düzenleme yapılmış ve aylık çocukların okula başlamasının ertelenmesi için sağlık raporu uygulamasının kaldırılması ve veli talebinin yeterli olması sağlanmıştır. 19 Haziran 2012 tarihli Yeni Teşvik Yasasına göre özel sektör tarafından gerçekleştirilecek olan ilk, orta ve lise eğitim yatırımları öncelikli yatırımlar kapsamındadır.

58 Dershanelerin kapatılmasına ilişkin yasa bu yıl onaylanmştır. Dershanelerin dönüşümü için 2015 Eylül e kadar süre tanınmış, özel okula dönüşecek dershaneler için başta mekan tahsisi konusunda olmak üzere farklı teşvik mekanizmaları gündeme gelmiştir te ortaöğretime geçişte Seviye Belirleme Sınavı (SBS) yerine her dönem altı dersten merkezi sınavın yapılacağı ve TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) olarak bilinen yeni sisteme geçilmiştir. MEB in kamu-özel ortaklığı modeliyle hayata geçirilmesi planlanan Eğitim Kampüsleri projesi kapsamında, Ocak 2014 itibarıyla 33 kampüsün mimari projesi tamamlanmıştır. Projenin özel sektör kaynaklarıyla gerçekleştirilip 20 yıllık süre için kiralanması ve bu süre sonunda kampüslerin kamuya devredilmesi planlanmaktadır. Projeyle beraber ortaöğretim kademesinde eğitim şehir dışına taşınması hedeflenmekte ve nakledilen okulların binalarının ilkokul ve ortaokul olarak kullanılması düşünülmektedir. Yükseköğretim tarafında, 2012 yılından beri çalışmaları devam eden yeni yasaya ilişkin en son taslak önerisi Ocak 2013 te yayınlanmıştır. Taslakta devlet ve vakıf üniversitelerinin yanı sıra özel üniversitelerin kurulması, Türkiye de yabancı yükseköğretim kurumu açılması gibi yükseköğretimde özel sektörü ilgilendiren değişiklikler yer almaktadır. Ancak yaklaşık bir yıldır taslakla ilgili somut bir gelişme olmamıştır yılı eğitim bütçesinin %15,8 oranında artırılarak 72,6 milyar TL ye, MEB yatırım ödeneğnin %31 oranında artırılarak 5,2 milyar TL ye ve konsolide bütçe yatırımlarında MEB yatırımlarına ayrılan payın %10 dan %14 e çıkarılması planlanmaktadır. Ayrıca FATİH Projesi ne 2014 yılı bütçesinde 1,4 milyar TL ayrılmıştır.

59 Eğitimde Temel Politika ve Öncelikler 1) TÜSİAD, TÖDER Veriye Dayalı Eğitim Reformu Önerisi 25 TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) ve TÖDER (Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği) tarafından hazırlanan ve 2014 Şubat ayında yayınlanan raporda eğitimde reform önerileri PISA sonuçları ışığında yapılmaktadır. Buna göre PISA sonuçlarına ilişkin veriler ve ilgili veriye yönelik politika önerileri sunulmuştur. Eğitim sistemimizin en temel ihtiyacının, reform yapma yöntemini gözden geçirmek olduğunun belirtildiği çalışmada, önemli olanın sürekli reform yapmak değil yapılan reformları sistemli bir şekilde veriye dayalı olarak geliştirip yine veriye dayalı olarak test etmek olduğu vurgulanmıştır. Rapora göre veriye dayalı reformda önce geniş ve derin bir araştırmayla sistemde varolan sorunlar tespit edilir (PISA'nın birincil işlevi); sonra bu sorunların çözümleri geniş bir tartışma zemininde masaya yatırılır (PISA başarılı modelleri belirleyerek bu tartışmaya katkıda bulunur) ve ardından bu tezler pilot uygulamalarla test edilir ve en son olarak da pilot testini geçen uygulamalar ulusal sistemin tümüne reform olarak yayılır. Çalışmada belirtildiği üzere, PISA bu süreçte yalnızca sistemdeki sorunları teşhis etme ve modelleri belirleme görevi görmez, zira PISA sonuçlarının trend oluşturması avantajı kullanılarak, yapılan ulusal reformların etkinliği uzun vadede trend analizi ile ortaya konur. Ayrıca veriye dayanmadan ve ölçmedeğerlendirme prensiplerinden uzak kalarak yapılan reformların da zaman zaman başarılı olabildiği ancak bunun alınması gereksiz bir risk olduğu vurgulanmıştır. Aynı şekilde altı çizilen bir diğer nokta da, PISA'da başarılı olan ülkelerde 1990'lı yıllardan itibaren başlayan reformların, hükümet değişikliklerine rağmen istikrarlı ve tutarlı biçimde devam ettirilmiş olmasıdır. Bununla beraber reformlarda süreklilik ve tutarlılığın, veriye dayalı reform yaklaşımının doğal bir sonucu olduğu belirtilmiştir. Veriler ve politika önerilerinin sıralandığı bölümde, önerilerin bir sonuç bildirgesinden ziyade veriye dayalı reformlar için bir diyalog başlangıcı olmasına işaret edilmiştir. Başta Asya ülkeleri olmak üzere PISA da başarılı modellerin ele alındığı bölümde dikkat çeken ortak noktalar ise okul öncesi eğitime verilen önem, öğretmen kalitesine yatırım ile sonuç ve çıktı üzerine uygulanan eğitim politikaları olmuştur. 25 PISA 2012 Değerlendirmesi: Türkiye İçin Veriye Dayalı Eğitim Reformu Önerileri, Doç. Dr. Selçuk Şirin, Yrd. Doç. Dr. Sinem Vatanartıran

60 2) Eğitim Reformu Girişimi - Bütçeye İlişkin Görüşler, Ek Derslik ve Öğretmen İhtiyacı Hesaplamaları Sabancı Üniversitesi bünyesinde bulunan ve 2003 yılında Herkes için kaliteli eğitim vizyonuyla kurulan ERG (Eğitim Reformu Girişimi), eğitim politikaları alanında faaliyet gösteren bir düşünce kuruluşudur. ERG nin bütçeye ilişkin politika notlarına göre; zorunlu eğitim süresinin 12 yıla yükseltilmesi ve okula başlama yaşının öne çekilmesi sonucunda resmi örgün eğitim sisteminin döneminde ihtiyaç duyacağı ek derslik sayısı ilköğretimde 19 bin ve ortaöğretimde 48 bin olarak hesaplanmaktadır. MEB in Stratejik Plan ında okul öncesi eğitimde hedeflenen derslik sayısına ulaşılabilmesi için ise okul öncesi eğitimde yeni dersliğe ihtiyaç vardır. Yani okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim düzeylerinde derslik başına düşen öğrenci sayılarının hızla artmasının önüne geçebilmek için döneminde her yıl ortalama 26 bin yeni dersliğe ve ortalama 4,6 milyar TL lik kaynağa ihtiyaç vardır. Ancak, MEB 2014 yılı için derslik yapımına yaklaşık 1,5 milyar TL ayırmaktadır. Türkiye de belediyeler ve hayırsever yurttaşlar okul ve derslik yapımına katkıda bulunmaktadır. Ancak derslik alanında gereksinim ve MEB tarafından ayrılan kaynak arasındaki fark MEB dışı kurum ve bireylerin katkılarıyla doldurulamayacak kadar büyüktür. Buna göre MEB in derslik ve okul açığının giderilmesinde dershanelerin özel okula ve açık liseye dönüştürülmesi ve özel okulların eğitim sistemindeki payının artırılması uygulamalarından destek almayı planladığı öne sürülebilir. Türkiye de öğrenci sayısındaki artış, derslikle birlikte öğretmen gereksinimini de ortaya çıkarmaktadır arasında ortaöğretimde 91 bin, ilköğretimde 9 bin ve okul öncesi eğitimde 17 bin ek öğretmene gereksinim olacağı hesaplanmaktadır yılında Türkiye de kamu kaynaklarından eğitime ayrılan payın GSYH ye oranı olan %4,57, OECD ortalaması olan %5,5 ve UNESCO nun kalkınmakta olan ülkelere önerdiği %6 nın altındadır. Türkiye de beşeri sermaye birikiminin desteklenmesi için kamu kaynaklarından eğitime ayrılan pay daha da artırılmalı ve eğitim bütçesi daha bütüncül bir eğitim stratejisi çerçevesinde, saydamlık, katılımcılık ve denetlenebilirlik ilkeleri gözetilerek oluşturulmalıdır.

61 3) TOBB Eğitim ve Yükseköğretim Meclisleri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde eğitim sektörü iki meclis tarafından temsil edilmekte olup bunlar, Türkiye Eğitim Meclisi ile Türkiye Yükseköğretim Meclisi dir. TOBB Türkiye Eğitim Meclisi tarafından hazırlanan ve 2012 yılının başında yayınlanan sektör raporunda eğitimde özel sektör ele alınmış olup yatırımların ve sektörün önündeki engeller şu şekilde sıralanmıştır: Özel öğretim kurumlarının en önemli problemlerinden biri yatırım yerine ilişkin arsa bulunamamasıdır. Okul yapılması için hem çevrenin hem de yerin okul yapımına uygun olması şarttır. Mevcut yatırımların yarı kapasiteyle çalışmasının oluşturduğu engeller, yeni yatırımcıyı caydırmaktadır. Eğitim sektöründe en büyük gider kalemi, gelirin %50-60 ıyla personel giderleridir. Personel giderlerinden başlayarak maliyetlerin düşürülmesi sektörün sürdürülebilirliği açısından önemli rol oynamaktadır. Mali yükler: Eğitimde gelir-gider dengesinin tam kurulamamış olması, mevcut yatırımlardaki boş kapasite ile oluşmuş olumsuz hava yeni yatırımcıları caydırmakta, sektörün önünü tıkamaktadır. Burada özellikle değinilen husus diğer ticari sektörlerle aynı vergi ve prim ödemeleriyle muhatap olunmasıdır. İstihdamdaki yüklerin ağır olmasının altı özellikle çizilmiştir. Altyapı ve üstyapıya ilişkin ihtiyaçlarda ise kalkınmada öncelikli yörelerde yatırım yapmak isteyenlere uygulanan ücretsiz arsa tahsis işleminin, eğitim yatırımları için hem hazineye hem de belediyeye ait arazileri kapsayacak şekilde tüm yurt genelinde yaygınlaştırılması, özellikle büyük kentlerde eğitim için arsa üretimine yönelik planlama yapılması ve okul arsaları ile ilgili yatırım yeri tespitinde resmi kurum-özel kurum ayrımı yapılmaması önerilmektedir. Karlılık oranlarıyla ilgili ise resmi kurumların yarattığı rekabetin de etkisiyle özellikle ortaöğretim düzeyinde ve orta büyüklükte ya da küçük illerde öğrenci bulma zorluğu vurgulanmıştır. Buna göre öğrenci bulma problemi nedeniyle yapılan indirim ve promosyonlar karlılığı düşürmektedir. TOBB Eğitim Meclisi ne göre bu ve yukarıdaki diğer etkenlerin de etkisiyle özel öğretim kurum yatırımları karlı olmayan bir yatırım alanı olarak değerlendirilmektedir. Yeni pazarlara yönelik çeşitlenmeler başlığı altında zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla oluşacak derslik açığını karşılamada özel sektörün yatırıma hazır olduğu ve okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması halinde bu alana yatırımın cazip hale geleceği belirtilmiştir. Yeni pazar potansiyeli olarak görülen bir diğer alan ise şirketlere özel üniversite açma izni verilmesi halinde bu alanda hızlanacak yatırımlar olarak öne çıkmıştır. Bu yıl yedincisi düzenenlenen Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası nda her bir sektöre ilişkin beş sorun ve beş çözüm önerisi sunulmuştur. TOBB verilerine göre Türkiye de kayıtlı çalışan her 100 kişiden 5,3 ü ve yine ülkemizde faaliyet gösteren her 100 firmadan 1,7 si eğitim sektöründedir. Türkiye Eğitim Meclisi tarafından sunulan beş sorun ile bazılarına yönelik çözüm önerileri aşağıda sunulmuştur.

62 1. Mesleki eğitim veren kurslara ilişkin sorunlar 2. Milli Eğitim Bakanlığının yayın politikası Çözüm önerisi: Yardımcı kitap kullanımı serbest bırakılmalı, yayıncılar teşvik edilerek FATİH Projesine e-içerik hazırlamaya yönlendirilmeli, korsan yayınla mücadele kapsamında yasal düzenlemeler yapılarak telif hakları korunmalıdır. 3. Dershanelerin dönüşümü için öngörülen düzenlemeler Çözüm önerisi: Dönüşüm gönüllü olmalı, cazip alternatifler sunularak pilot uygulamalarla isteğe bağlı olarak kendiliğinden geçiş sağlanmalı, teşvikler uygulanabilir olmalı ve mevcut kurumları da kapsamalıdır. 4. Özel öğretim kurumlarının yatırım ve rekabet gücünün korunması için sürdürülebilir mali politika ihtiyacı Çözüm önerisi: Eğitimden vergi alınmamalı, yatırımlara KDV ve gümrük muafiyetleri tanınmalı, özel okullardaki öğrenciye, devlete maliyeti kadar destek verilmeli, hazine taşınmazlarının eğitime tahsisi, kiralanması, kullananlara devrinde kolaylaştırıcı yönde düzenleme yapılmalıdır. 5. Özel eğitim ve rehabilitasyon eğitiminin program içeriği, süresi, maliyetler ve insan kaynağı yetersizliği Yükseköğretim kademesinde ise ilgili meclisin sunduğu sorunlar ve bazıları için çözüm önerileri; 1. Vakıf üniversiteleri tarafından öğrencilere verilen burslardan alınan KDV 2. Yurtdışından yeterli sayıda öğrenci temin edilememesi 3. Vakıf üniversitelerinde öğretim üyesi eksikliği Çözüm önerisi: MEB ve YÖK burslarıyla yurtdışında doktora yapanların vakıf üniversitelerinde de görev alabilmeleri için gerekli mevzuat çalışması yapılmalı, bu kişilerin vakıf üniversitelerinde görevlendirilmeleri halinde tazminatlarında indirim yapılmalı veya zorunlu hizmetin belirli süre ertelenmesine imkan verilmelidir. 4. Boş kalan öğrenci kontenjanları Çözüm önerisi: Yeni bir üniversiteye yerleştirme modeli geliştirilmeli, yeni bir mevzuat çalışması yapılarak, vakıf üniversitesinde okuyacak öğrencilere devlet bursu olanağı tanınmalıdır. 5. Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı nın 6. maddesinden kaynaklı sorunlar (Anılan Kanun un 6. maddesi yükseköğretim kurumunda bir buluş gerçekleştiğinde yükseköğretim kurumu ve buluşu yapan arasındaki ilişkiyi tanımlamakta, patent başvurularının nasıl değerlendirileceğine dair hükümler içermektedir. Madde hükmünde buluşu yapan öğretim üyesinin kendisi veya üniversiteyle birlikte patent başvurusunda bulunabileceği, kendisi başvurduğunda, yükseköğretim kurumunun belirli bir süre patent başvurusu yapmaması durumunda bunun serbest buluş olarak kabul edileceği ifade edilmektedir.)

63 4) Kamuda Temel Yaklaşımlar ve Öncelikler Başta Milli Eğitim Bakanlığı Stratejik Plan olmak üzere bu başlık altında başvurulan kaynaklar Onuncu Kalkınma Planı, 2014 Yılı Programı, Orta Vadeli Program ve 18. Milli Eğitim Şurası Kararları dır. Kamunun eğitim politikalarına yönelik arayışında genellikle mevcut durumdaki sorunlardan yola çıktığı söylenebilir. Burada dikkat çeken husus özellikle PISA daki başarılarıyla eğitim sistemleri model niteliğindeki ülkelerdeki iki kritik konuyla ilgili farkındalığın bu dökümanlarda da kısmen sağlanmış olmasıdır. Bunlardan biri olan okul öncesi eğitimin, özellikle kısıtlı imkanları olan hane ve bölgelerin erişimini destekleyecek şekilde yaygınlaştırılması bu konuda öne çıkan bir unsur olmasına rağmen altyapı eksiklikleri nedeniyle olduğu düşünülse de 1 yıllık okul öncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması sadece Milli Eğitim Şurası nda önerilmiştir. Ancak MEB in okul öncesi eğitimde hedeflenen okullaşma oranına ulaşmak için, bağımsız anaokulu ve ana sınıfı yapılacak bölgelere yönelik ihtiyaç envanterleri ile okul öncesi eğitimde okullaşma oranının nispeten düşük olduğu belde ve ilçelere bağımsız anaokulları yapımında öncelikli yaklaşımı bu konuda olumlu gelişmelerdendir. Eğitimde temel başarı kriterlerinden olan öğretmen kalitesini artırmaya yönelik politikalar ise yine her kaynakta değinilen bir konu olmuştur. Burada öne çıkan, öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerinde ve bunlara katılımda artış sağlama hedefi ile kişisel ve mesleki gelişimin özendirilmesidir. Öğretmenlerin eğitiminde ise öğretmen yetiştiren fakülteler ile okullar arasındaki etkileşimin artırılmasına yer verilmiştir. Ancak başarılı öğrencilerin bu mesleği seçmesini özendirecek somut adımlardan bahsedilmemiştir. Ülkemizde kalkınma konusunda olduğu gibi eğitimde de bölgesel farklılıklar önemli problemlerdendir. Bu konuya daha çok, öğretmen eksikliğini giderme anlayışıyla yaklaşılmış ve tecrübeli öğretmenlerin ihtiyaç duyulan bölgelerde daha uzun süre görev yapmalarını sağlayacak mekanizmalar önerilmiştir. Bununla beraber eğitimde özellikle niceliksel anlamda bölgesel farklılıkları gidermek hemen hemen her kaynakta hedeflenen bir konu olmuştur. Ülkemizde eğitimde cinsiyet eşitsizliğini gidermeye ve kız öğrencilerin eğitime erişimini artırmaya yönelik son yıllarda yürütülen çeşitli kampanyalar devam etmektedir. Bunların da etkisiyle Türkiye deki okullaşma oranlarındaki kadın-erkek farkı gittikçe azalmıştır. Eğitimin kademelerine göre değerlendirildiğinde ilköğretim ve yükseköğretim seviyesinde aynı seviyelerde olan kadın-erkek okullaşma oranları, ortaöğretim kademesinde de son birkaç yılda önemli oranda iyileşmiş ve aradaki fark 1,2 puana düşmüştür. Ancak bu konuda eğitim ve emek piyasası arasında bir uyumsuzluk olduğu açıktır. Çünkü özellikle eğitimin hemen her kademesinde benzer seviyede okullaşma oranına sahip olan kadın-erkek, okul/üniversite sonrası istihdama katılımda ciddi farklılıklar göstermektedir. Nitelikli iş gücüne olan ihtiyaçta eğitimli kadınların iş gücüne katılımı önemli bir role sahip olup, bunun artırılmasına yönelik politika ve hedefler orta vadede büyük kazanımlar sağlayacaktır.

64 Kutu 5 : Kadının İş Gücüne Katılımı 26 Ülke ekonomileri, potansiyellerine erişebilmek için ellerindeki kaynakları en verimli şekilde kullanma ihtiyacında. Daha da önemlisi, her vatandaşına refah seviyesini yükseltebileceği bir ortam sağlamak modern devletlerden beklenenler arasında. Türkiye için kadın istihdamı eksikliğinin boyutları kadınların iş gücüne katılım oranlarının dünya ortalamaları ile karşılaştırılmasıyla çarpıcı bir biçimde ortaya çıkmakta. Dünya Bankası nın 2011 verilerini temel alarak yaptığı çalışmaya göre 15 yaş ve üzeri kadınların iş gücüne katılımında dünya ortalaması %50 seviyesinde iken Türkiye %29 oranı ile 200 ün üzerindeki ülke arasında en düşük kadın istihdamına sahip 20. ekonomidir. Kadınların İş Gücüne Katılım Oranının En Düşük Olduğu Ülkeler (2011) Kaynak: The World Bank, World Development Indicators, 2013 Türkiye de kadınların çalışma yaşamına katılımlarının önünde birçok engel bulunuyor. Bunlar arasında ev işleri ve çocuk bakımının kadınlar tarafından üstlenilmesi en belirgin neden olarak öne çıkıyor. Türkiye de yaklaşık 12 milyon kadının tüm zamanını herhangi bir ücret almadan ev işleri yaparak geçirdiği hesaplanıyor. Çalışma hayatına bakıldığında ise kadınların geçici ve sosyal güvencesiz çalışma koşullarında istihdam edildiği görülmekte. TÜİK in 2012 yılı Hane Halkı İşgücü İstatistikleri ne göre kadınlar en çok hizmetler sektörü, tarım sektörü ve sanayi sektöründe istihdam ediliyor. Hizmetler sektörünün kadın istihdamı içindeki payı %46, tarım sektörünün %40, sanayi sektörünün ise %14 seviyesinde iken erkek istihdamında hizmetler sektörünün %51 pay aldığı, ardından %22 ile sanayi, %19 ile tarım sektörlerinin izlediği görülmekte. Burada özellikle tarım sektöründeki yüksek kayıt dışılık sorunu nedeniyle toplam kayıt dışı istihdam oranları kadınlar için %51,7 erkekler için ise %31,4 seviyesinde bulunuyor. Kadın istihdamındaki artışın önündeki bir diğer engel ise düşük ücretler. Eğitim seviyesinden bağımsız olarak kadınların erkeklerden %10-%16 arasında daha düşük ücret ile çalışma imkanı bulması, işyerlerindeki kreş hizmetleri eksikliği ve yüksek çocuk bakımı ücretleri ile birleşince kadınların iş yaşantısının dışında kalması ya da kalmayı tercih etmesi şaşırtıcı görünmüyor. 26 TÜİK, İstatistiklerle Kadın, (2012); KEIG Türkiye de Kadın Emeği ve İstihdamına Yönelik Politikalar, (2013); Betam Araştırma Notu 14/160, (2014)

65 Eğitim Durumuna Göre Cinsiyetler Arası Ücret Farkları Eğitim Durumu Kadın Aleyhine Fark İlkokul ve Altı 16,5% İlköğretim 16,7% Lise 10,1% Meslek Lisesi 19,5% Yüksekokul ve Üstü 16,1% Kaynak: TÜİK, İstatistiklerle Kadın, (2012) Yukarıdaki tablo Türkiye nin kadın istihdamında alması gereken uzun bir yol bulunduğuna dikkat çekse de yılları verilerinin karşılaştırması kadınların çalışma hayatına katılımındaki artış trendini gösteriyor. Türkiye de ve Dünyada Kadın İş Gücü Kaynak: The World Bank, World Development Indicators, 2013 BETAM ın dönemini kadın iş gücü piyasasını inceleyen araştırma notunda düşük eğitimli ve orta yaşlı kadınların çalışma hayatına katılımındaki artışa dikkat çekiliyor. Özellikle konaklama ve yiyecek hizmet faaliyetleri sektörlerindeki hızlı gelişimin düşük vasıflı iş gücü ihtiyacını artırdığı ve kadın istihdamını teşvik ettiği tespiti yapılırken, artan kadın istihdamının büyük bölümünün kayıtlı işlerden kaynaklı olması da diğer bir önemli bulgu olarak öne çıkıyor. Bu dönemde kadınların iş hayatına katılımlarının desteklenmesinin devlet politikası düzeyinde somutlaştırılma çabaları da önem kazanmış durumda yılında yayınlanan Kadın İstihdamının Artırılması ve Fırsat Eşitliğinin Sağlanması adlı Başbakanlık Genelgesi nde kadınların sosyo-ekonomik konumlarının güçlendirilmesi, toplumsal yaşamda kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve sosyal kalkınma amaçlarına ulaşılabilmesi için kadınların istihdamının artırılması ve eşit işe eşit ücret imkanının sağlanması gibi hedefler gösterilmekte. Ancak KEIG in iller bazındaki araştırması İŞKUR merkezli mesleki eğitimler ve KOSGEB girişimcilik desteği gibi mevcut durumda yararlanılan uygulamaların bu hedeflere ulaşmada yeterli olmadığına işaret ediyor. Mevcut politikalar ile 10. Kalkınma Planı ndaki 2018 yılında kadınların iş gücüne katılım oranı hedefi olan %35 e ulaşabilmek imkansız olmasa da Türkiye nin kadınların iş piyasasına katılımında dünya ortalamasına ulaşabilmesi için gerek kamu gerekse özel sektörde ücretli istihdam yaratacak ve ev dışında çocuk bakım seçenekleri sunacak politikalar geliştirmesi gerekli görünüyor.

Eğitim Sektörü Raporu. Dilara AY TSKB Ekonomik Araştırmalar ayd@tskb.com.tr

Eğitim Sektörü Raporu. Dilara AY TSKB Ekonomik Araştırmalar ayd@tskb.com.tr Eğitim Sektörü Raporu Dilara AY TSKB Ekonomik Araştırmalar ayd@tskb.com.tr Haziran 2014 Eğitim sektörünün analizi amacıyla hazırlanmış olan bu rapor, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin uzman kadrosunca

Detaylı

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123 Ek 1: Ek Tablolar 3123 Ek 1 EK TABLOLAR Tablolar, - (129) Dünya Sağlık Örgütü: WHO Dünya Sağlık Raporu - (123) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı: UNDP İnsani Gelişme Raporu - (128) Dünya Bankası: WB

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret Rapor tarihi:11/02/2016 ABD 1.213.773 78.470 109 5 869.143 775.224 511 467 690810 ABD 2.411 139 100 5 2.074 1.841 3.205 2.844 ABD 153.405.707 7.747.676 77.068 3.951 52.525.397 47.327.904 75.673 67.506

Detaylı

Sektörel Görünüm: Eğitim Ekim 2018

Sektörel Görünüm: Eğitim Ekim 2018 Sektörel Görünüm: Eğitim Ekim 2018 I Eğitim Sektörü Ekim 2018 II Eğitim Sektörü Ekim 2018 III Eğitim Sektörü Ekim 2018 IV Eğitim Sektörü Ekim 2018 V Eğitim Sektörü Ekim 2018 Yönetici Özeti VI 1 Grafik

Detaylı

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 12 17 Ocak 2016 İÇİNDEKİLER SAYFA 1. ARAŞTIRMANIN KONUSU 3 1.1. FUAR KÜNYESİ 3 1.2. ARAŞTIRMANIN AMACI 3 1.3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ VE ÖRNEK YAPISI 3 2. FUAR SONUÇ ÖZET

Detaylı

Araştırma Notu 14/161

Araştırma Notu 14/161 Araştırma Notu 14/161 22 Ocak 2014 EĞİTİM KALİTESİNDE YÜKSEK AMA YETERSİZ ARTIŞ Seyfettin Gürsel * ve Mine Durmaz ** Yönetici Özeti Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2012 yılı raporunu

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı 691010 ABD 355 2.625 1.691 1.530 35.205 31.976 691090 ABD 2.525.971 116 5.177.455 4.765.696 491 465 TOPLAM 2.526.326 2.741 5.179.146 4.767.226 35.696 32.441 691090 Afganistan 1.230 0 2.570 2.376 691010

Detaylı

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke 2008 Yılı 2009 Yılı 2010 Yılı 2011 Yılı 2012 Yılı Sayısı Ulke adı İhracat Ulke adı İhracat Ulke

Detaylı

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ 2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ TUTAR 1000$ 'NİN DAKİ 1.203.101 466.269 38,756% YE 'NİN TUTAR BİRİM TUTAR 1 1 Çin 755.033 399.367 62,7572% Dünya 755.033 3.857.570 196

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2017 HALI SEKTÖRÜ Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Nisan döneminde Türkiye nin toplam

Detaylı

DEĞİŞEN DÜNYA-DEĞİŞEN ÜNİVERSİTE:YÜKSEKÖĞRETİMİN GELECEĞİ TÜRKİYE İÇİN BİR ÖNERİ

DEĞİŞEN DÜNYA-DEĞİŞEN ÜNİVERSİTE:YÜKSEKÖĞRETİMİN GELECEĞİ TÜRKİYE İÇİN BİR ÖNERİ DEĞİŞEN DÜNYA-DEĞİŞEN ÜNİVERSİTE:YÜKSEKÖĞRETİMİN GELECEĞİ TÜRKİYE İÇİN BİR ÖNERİ Kemal Gürüz Atılım Üniversitesi 12 Mart 2012 Yirmi beş yaş üstü nüfus içinde ortaöğrenim görmüş olanların oranı, %. 2007.

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2017 HALI SEKTÖRÜ Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Mayıs döneminde Türkiye nin toplam

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Rapor tarihi:10/02/2014 İhracat Miktar Miktar İhracat İhracat Euro 250610 Kuvars 3 Hollanda 0 490.700 0 0 180.149 136.413 4 Almanya 429.387 336.598 64.931 47.605 173.941 131.141 5 İtalya 18.984.512 23.250

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Eylül - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İçindekiler 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE YE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2 690721 ABD 121.201.978 5.919.468 183.351 9.561 36.358.373 33.291.590 60.931 55.611 690722 ABD 2.013.654 112.572 67.890 3.140 654.446 609.369 82.674 78.128 690723 ABD 2.805.625 204.888 17.952 1.700 1.092.601

Detaylı

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı TÜRKİYE İSTATİ DIŞ TİCARET İSTATİST Rapor tarihi:13/06/ 2017 HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı İhracat Miktar 1 İhracat Miktar 2 2017 690721 Seramikten döşeme veya kaplama

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2017 HALI SEKTÖRÜ Mart Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2017 MART AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye nin toplam ihracatı

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve ye göre dış ticaret İhracat İhracat İhracat 690721 ABD 205.907.319 10.016.491 545.647 26.090 61.237.372 54.367.866 442.498 388.194 690722 ABD 3.805.776 224.607 67.890 3.140 1.177.009 1.052.756 82.674

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2016 HALI SEKTÖRÜ Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2016 KASIM AYI İHRACAT PERFORMANSI 2016 yılı Ocak-Kasım döneminde Türkiye nin toplam

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Ekim - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1.TÜRKİYE YE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA

Detaylı

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018 ve ye göre dış ticaret Miktar m2 Miktar m2 690721 ABD 29.636.682 1.428.016 0 0 8.481.569 6.912.337 690722 ABD 226.394 13.790 0 0 68.891 55.759 690723 ABD 826.034 61.902 0 0 349.614 285.071 690730 ABD 88.188

Detaylı

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ 2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ DÜNYA TUTARI DÜNYADAKİ 1.264.850 452.261 36% DÜNYA 1 1 Amerika Birleşik MEVCUT YE TUTARI NİN NİN DÜNYA MEVCUT DEKİ LAR TUTAR TUTAR

Detaylı

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013 OECD 2013 EĞİTİM GÖSTERGELERİ RAPORU: NE EKERSEN ONU BİÇERSİN (4) Prof. Dr. Hasan Şimşek İstanbul Kültür Üniversitesi (www.hasansimsek.net) 5 Ocak 2014 Geçtiğimiz üç hafta boyunca 2013 OECD Eğitim Göstergeleri

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2018 HALI SEKTÖRÜ Mart Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 MART AYI İHRACAT PERFORMANSI 2018 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye nin toplam ihracatı

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve Ülkeye göre dış ticaret İhracat Dolar İhracat Euro İthalat Dolar İthalat Euro 691010 ABD 0 2.595 0 0 100.977 91.002 ABD 5.202.084 16.444 10.298.622 9.300.856 138.768 126.892 TOPLAM 5.202.084 19.039

Detaylı

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ Hazırlayan ve Derleyen: Zehra N.ÖZBİLGİN Ar-Ge Şube Müdürlüğü Kasım 2012 DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİNDE ÜRETİM VE TÜKETİM yılında 9.546 milyon

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2015 HALI SEKTÖRÜ Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2015 EKİM AYI İHRACAT PERFORMANSI Ülkemizin halı ihracatı 2014 yılını % 7,3 oranında

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Mayıs - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Kasım - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1.TÜRKİYE YE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2018 HALI SEKTÖRÜ Ayı İhracat Bilgi Notu TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2018 OCAK AYI İHRACAT PERFORMANSI 2017 yılında Türkiye nin toplam ihracatı 2016 yılına kıyasla

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU Dolar Euro Dolar Euro 381600 400 ABD 7.173.384 508.337 2.238.359 2.028.858 1.031.457 930.108 681591 400 ABD 23.110 0 24.277 21.649 681599 400 ABD 4.378 60.671 50.504 45.428 219.208 197.245 690210 400 ABD

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Şubat - 2019 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1 TÜRKİYE YE GELEN YABANCI ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Haziran - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İçindekiler 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE YE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA

Detaylı

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi Sektörün genel özellikleri Kümes hayvanlarının etleri ve yenilen sakatatı Ürünler dünyada ortalama

Detaylı

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ Seramik sektörünün en

Detaylı

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2 ve ye göre dış ticaret Miktar Euro 690710 ABD 1.019 74 0 0 1.880 1.707 690790 ABD 3.197.164 190.462 0 0 1.422.439 1.299.514 Euro 690810 ABD 78.284 3.850 1.848 118 43.314 38.735 5.575 5.168 690890 ABD 178.045.692

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI 691010 ABD 0 463 0 0 9.273 7.644 691090 ABD 783.096 190 1.634.689 1.330.333 3.869 3.102 TOPLAM 783.096 653 1.634.689 1.330.333 13.142 10.746 691090 Afganistan 6.557 0 24.223 19.558 691010 Almanya 885 1.068

Detaylı

Endişeye mahal yok (mu?)

Endişeye mahal yok (mu?) tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Endişeye mahal yok (mu?) Güven Sak İstanbul, 19 Ekim 2011 1960 1965 1970 1975 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 Reel milli gelir (1960=100) www.tepav.org.tr

Detaylı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI ve Ülkeye göre dış ticaret İhracat Dolar İhracat Euro İthalat Dolar İthalat Euro 691010 Antalya Serbest Bölgesi 152 0 246 233 Antalya Serbest Bölgesi 5.610 0 20.211 18.934 TOPLAM 5.762 0 20.457 19.167

Detaylı

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF) ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 1 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİ 269.665.223,68 305.580.419,69 13,32 ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 2 IRAK 155.240.675,64 92.044.938,69-40,71 ALTINDAN MAMUL

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Aralık Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Aralık ayında, Türkiye nin

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1 2015 HALI SEKTÖRÜ Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği Page 1 HALI SEKTÖRÜ 2015 EYLÜL AYI İHRACAT PERFORMANSI Ülkemizin halı ihracatı 2014 yılını % 7,3 oranında

Detaylı

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı 1 DÜNYA ve TÜRKİYE POLİPROPİLEN ( PP ) DIŞ TİCARET ANALİZİ Barbaros Demirci ( Genel Müdür ) Neslihan Ergün ( Teknik Uzman Kimya Müh. ) PAGEV - PAGDER DÜNYA TOPLAM PP İTHALATI : Dünya toplam PP ithalatı

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 1 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İthalat Rakamları. 2 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İhracat Rakamları

İÇİNDEKİLER. 1 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İthalat Rakamları. 2 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İhracat Rakamları İÇİNDEKİLER 1 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İthalat Rakamları 2 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları Yassı Ürünler İhracat Rakamları 3 2007-2008-2009-2010-2011 Yılları çelik borular İthalat-İhracat

Detaylı

BÜYÜMEDE 110, ENFLASYONDA 134 ÜLKE BİZDEN DAHA İYİ DURUMDA

BÜYÜMEDE 110, ENFLASYONDA 134 ÜLKE BİZDEN DAHA İYİ DURUMDA Umut Oran Basın Açıklaması 12.5.2013 İşte görmezden gelinen IMF verilerinin ortaya koyduğu gerçek: EKONOMİDE MAKYAJ NAFİLE, BAŞARI HİKAYE BÜYÜMEDE 110, ENFLASYONDA 134 ÜLKE BİZDEN DAHA İYİ DURUMDA TÜRKİYE,

Detaylı

KURU MEYVE RAPOR (EGE)

KURU MEYVE RAPOR (EGE) Sayı : 73445262-TİM.EİB.GSK.15.1/6686 İzmir, 03/08/2015 Konu : Kuru Meyve Haftalık İhracat İstatistikleri SİRKÜLER EGE KURU MEYVE VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ÜYELERİNE Sayın Üyemiz, 2014/15 sezonu

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ Ülke TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ Temsilcilik Türü Şehir Telefon Faks e-posta A.B.D. Başkonsolosluk Adana (0322) 346 62 62 (0322) 346 79 16 A.B.D. Büyükelçilik Ankara 455 55 55 467 00 19 A.B.D.

Detaylı

Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart

Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart Bengisu Özenç Araştırmacı Selin Arslanhan Araştırmacı TEPAV Politika Notu Aralık 2010 Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart Aralık 2010 tarihinde yayınlanmış olan

Detaylı

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ 2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ DÜNYA DÜNYA PAZARINDA 1.406.544 2.178 0,155% DÜNYA ÇI ÇI NİN MEVCUT YE ÇI NİN DÜNYA INDAKİ ÇI MEVCUT DEKİ RAKİP ÇILAR MİKTAR 1 - Çin 521.837 0

Detaylı

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL 24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü «UNCTAD» ın Uluslararası Doğrudan Yatırımlara ilişkin olarak hazırladığı Dünya Yatırım

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜMÜZÜN YILI MAYIS AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı mayıs ayında, Türkiye

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran: Türkiye ile AB arasındaki gelir uçurumu azalmadı arttı Tarih : 14.12.2012 2011 DE HIZLI KALKINMA MASALINA ULUSLARARASI YALANLAMA TÜİK, EUROSTAT ve OECD işbirliğiyle

Detaylı

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Türkiye Lansmanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü nün (UNCTAD) Uluslararası Doğrudan Yatırımlar

Detaylı

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var VİZE TABLOSU Pasaport Vize Tablosu MAVİ YEŞİL GRİ KIRMIZI ÜLKE UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK MAHSUS DAMGALI A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var ALMANYA

Detaylı

Yeni kanun teklifi neden yeterli değildir?

Yeni kanun teklifi neden yeterli değildir? tepav Economic Policy Research Foundation of Turkey Yeni kanun teklifi neden yeterli değildir? Güven Sak 28 Şubat 2012 Çerçeve Ne yapmak istiyoruz? İnsan gücümüz dünyanın en büyük 10 uncu ekonomisi olma

Detaylı

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 3. 2009'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 3. 2009'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi POLİTİKANOTU Mart2011 N201126 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Sarp Kalkan 1 Politika Analisti, Ekonomi Etütleri Ayşegül Dinççağ 2 Araştırmacı, Ekonomi Etütleri Büyüme Rakamları Üzerine

Detaylı

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017)

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017) Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017) UİB Ar-Ge Şubesi 1 Eylül 2017 Sayfa 1 / 15 İÇİNDEKİLER AYLIK İHRACAT DEĞERLENDİRMESİ... AĞUSTOS 2017

Detaylı

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ Yükseköğretim Sisteminin Uluslararasılaşması Çerçevesinde Türk Üniversitelerinin Uluslararası Öğrenciler İçin Çekim Merkezi Haline Getirilmesi Araştırma Projesi KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI

Detaylı

2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU 2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018

Detaylı

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU 2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2019

Detaylı

UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ

UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ İÇİNDEKİLER NEDEN BU STANDARDA İHTİYAÇ VAR? 3 YENİ STANDART KİMLER İÇİN GEÇERLİ? 3 YENİ STANDART, KİRACI OLARAK SİZİN İÇİN NE ANLAMA GELİYOR? 4 ÖNEMLİ KAVRAMLARA

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü KONYA ÖZELİNDE YABANCI SERMAYELİ FİRMALARIN ÜLKE BAZLI ANALİZİ 06.08.2014 1 DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail

Detaylı

2018 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

2018 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU 2018 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018

Detaylı

YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI. ( tarihi İtibariyle) Yayımlandığı Resmi Gazete

YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI. ( tarihi İtibariyle) Yayımlandığı Resmi Gazete YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI (21.01.2016 tarihi İtibariyle) Taraf Devlet Anlaşmanın İmza Edildiği Tarih Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih No Yürürlük Tarihi Vergiler Açısından

Detaylı

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI Sektörlerindeki ürünlerin, en son teknolojik gelişmelerin, dünyadaki trendlerin ve son uygulamaların sergilendiği, 25-28 Eylül 2014 tarihleri arasında

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Haziran - 2017 Hazırlayan: Sezin Ulusoy İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE'YE GELEN ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF) ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 1 BİRLEŞİK ARAP EMİRLİ 521.361.708,54 519.945.727,22-0,27 ALTINDAN MAMUL MÜCEVHERCİ VE KUYUMCU EŞYASI 2 IRAK 308.690.215,23 226.634.279,98-26,58 ALTINDAN MAMUL

Detaylı

HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI

HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI Ülkemizin halı ihracatı 2014 yılında % 7,3 oranında bir artışla kapanmış ve 2,4 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 2015 yılında ise halı ihracatımız bir önceki yıla kıyasla

Detaylı

2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU 2018 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018

Detaylı

GTİP 392310: PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA

GTİP 392310: PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA GTİP 392310: PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA TEMMUZ 2009 Hazırlayan: Mesut DÖNMEZ 1 GENEL KOD BİLGİSİ: 392310 GTIP kodunun üst kodu olan 3923 GTİP koduna ait alt kodlar ve ürünler aşağıda

Detaylı

Küresel Girişimcilik Endeksi Türkiye 2014 Sonuçları

Küresel Girişimcilik Endeksi Türkiye 2014 Sonuçları Küresel Girişimcilik Endeksi Türkiye 2014 Sonuçları GEM Nedir? 1997 DE KURULDU VE KATKILARIYLA 2013 DE İLK DEFA BÖLGESEL BAZDA TÜRKİYE NİN GİRİŞİMCİLİK KARNESİ ÇIKTI. GEM Projesine Katılan Ülkeler Bangladeş

Detaylı

DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE BİRLİĞİMİZİN BAŞLICA İHRACAT ÜRÜNLERİNE YÖNELİK HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE BİRLİĞİMİZİN BAŞLICA İHRACAT ÜRÜNLERİNE YÖNELİK HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI DEMİR-ÇELİK SEKTÖRÜNDE BİRLİĞİMİZİN BAŞLICA İHRACAT ÜRÜNLERİNE YÖNELİK HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI Hazırlayan: Sinem ALAN AR-GE ŞUBESİ EYLÜL 2012 Raporu PDF Formatında İndirmek İçin Lütfen Tıklayınız Türkiye'nin

Detaylı

2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU 2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2015 EYLÜL / TÜRKİYE

Detaylı

2018 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

2018 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU 2018 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018

Detaylı

2018 MART DIŞ TİCARET RAPORU

2018 MART DIŞ TİCARET RAPORU 2018 MART DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018

Detaylı

2019 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

2019 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU 2019 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2019

Detaylı

Turizm Ekim 2014. Özge YALÇIN - Mali Analiz. TSKB Araştırma

Turizm Ekim 2014. Özge YALÇIN - Mali Analiz. TSKB Araştırma Ekim 2014 Özge YALÇIN - Mali Analiz TSKB Araştırma Turizm sektörünün analizi amacıyla hazırlanmış olan bu rapor, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. nin uzman kadrosunca güvenilir ola rak kabul edilen

Detaylı

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ 01/05/2016 31/05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ Geçici Plaka İzni Geçiş Abd Minor Outlying Adaları 03 08 03 Almanya 03 03 02 18 26 93 50 53 89 Arnavutluk 02 Avusturya 02 03 01 02 Belçika

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Mayıs - 2017 Hazırlayan: Sezin Ulusoy İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE'YE GELEN ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015 AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 22 Aralık 2015 Pazar 2015 yılı Ocak-Kasım döneminde AB ve EFTA ülkeleri toplamına göre ticari araç pazarı yüzde 12 artış göstererek 1 milyon 956 bin adet seviyesine ulaştı.

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Mart - 2018 Hazırlayan: Aslı VAZ İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI.. Hata! Yer işareti tanımlanmamış. 1.1. TÜRKİYE'YE

Detaylı

Yükseköğretimde Hizmetler Sektörü Hala Revaçta. Dilara AY TSKB Ekonomik Araştırmalar ayd@tskb.com.tr

Yükseköğretimde Hizmetler Sektörü Hala Revaçta. Dilara AY TSKB Ekonomik Araştırmalar ayd@tskb.com.tr Yükseköğretimde Hizmetler Sektörü Hala Revaçta Dilara AY TSKB Ekonomik Araştırmalar ayd@tskb.com.tr Yükseköğretimde Hizmetler Sektörü Hala Revaçta ÖSYM nin son halini 14 te yayınladığı 2014-ÖSYS Yükseköğretim

Detaylı

2018 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU

2018 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU 2018 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU ATSO AR-GE VE DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2018

Detaylı

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI EKİM AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI EKİM AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2009 YILI EKİM AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME 2009 Ocak Ekim On Aylık Tekstil İhracatı Türkiye nin tekstil ihracatı, 2009 yılının Ocak Ekim döneminde geçen yılın

Detaylı

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ Şubat - 2017 Hazırlayan: Sezin Ulusoy İÇİNDEKİLER 1. TÜRKİYE'YE VE DÖRT İLİMİZE GELEN ZİYARETÇİLERİN YILLARA VE AYLARA GÖRE DAĞILIMI... 1 1.1. TÜRKİYE'YE GELEN ZİYARETÇİLERİN

Detaylı

International Cartographic Association-ICA

International Cartographic Association-ICA International Cartographic Association-ICA 1.AMAÇ: Uluslararası Kartografya Birliği (International Cartographic Association-ICA), 1959 yılında kurulmuştur. Hükümetler dışı bir kuruluş olan ICA nın ana

Detaylı

2015 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU

2015 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU 2015 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2015 MAYIS / TÜRKİYE

Detaylı

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 1 İÇİNDEKİLER SAYFA 1. ARAŞTIRMANIN KONUSU 3 1.1. FUAR KÜNYESİ 3 1.2. ARAŞTIRMANIN AMACI 3 1.3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ VE ÖRNEK YAPISI 3 2. FUAR SONUÇ ÖZET BİLGİLERİ

Detaylı

2015 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU

2015 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU 2015 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2015 KASIM / TÜRKİYE

Detaylı

Vize Rejim Tablosu YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT. Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün)

Vize Rejim Tablosu YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT. Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Rejim Tablosu ÜLKE ÇİPLİ (UMUMA MAHSUS) PASAPORT YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT GRİ (HİZMET) PASAPORT LACİVERT (DİPLOMATİK) PASAPORT A.B.D AFGANİSTAN ALMANYA ANDORRA ANGOLA ANTİGUA-BARBUDA ANTİLLER ARJANTİN

Detaylı

KARŞILIKLI TANIMA ANLAŞMALARI OCAK 2014 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI AB VE DIŞİLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜCEL KARADİŞ/DAİRE BAŞKANI

KARŞILIKLI TANIMA ANLAŞMALARI OCAK 2014 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI AB VE DIŞİLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜCEL KARADİŞ/DAİRE BAŞKANI KARŞILIKLI TANIMA ANLAŞMALARI OCAK 2014 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI AB VE DIŞİLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜCEL KARADİŞ/DAİRE BAŞKANI İÇERİK -Karşılıklı Tanıma Anlaşması (MRA) Nedir? -Karşılıklı Tanıma Anlaşmaları

Detaylı

tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Mart2016 N201609

tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Mart2016 N201609 tepav Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Mart2016 N201609 DEĞERLENDİRME NOTU Selin Arslanhan Memiş 1 İnovasyan Çalışmaları Programı Program Direktörü Yeni Sınai Mülkiyet Kanunu, Türkiye nin ihtiyacına

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 07/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Haziran ayında, Türkiye

Detaylı

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4. Ülkelerin Büyüme Oranı 5. Ülkelerin Kişi Başına Gayri Safi Yurtiçi

Detaylı

2014 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

2014 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU 2014 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU ATSO DIŞ TİCARET SERVİSİ *Tablo ve listeler TİM ve TUİK istatistikleri ihracat ve ithalat verilerine göre ATSO- Dış Ticaret Servisi tarafından derlenmiştir. 2014 TEMMUZ /

Detaylı

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu Deri ve Deri Ürünleri Sektörü Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 05/ DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ YILI AYI İHRACAT PERFORMANSI yılı Nisan ayında, Türkiye

Detaylı

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR

KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR KÜRESEL TİCARETTE TÜRKİYE NİN YENİDEN KONUMLANDIRILMASI-DIŞ TİCARETTE YENİ ROTALAR T.C. Ekonomi Bakanlığının gerçekleştirdiği Küresel Ticarette Türkiye nin Yeniden Konumlandırılması-Dış Ticarette Yeni

Detaylı

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018 AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ 21 Mayıs 2018 Pazar 2018 yılı Mart ayında, AB ve EFTA ülkeleri toplamında ticari araç pazarı 2017 yılı aynı ayına göre yüzde 2,8 azalarak 268 bin adet seviyesinde gerçekleşti.

Detaylı

2014 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Meslek Komitesi ve Kararlar Şefi

2014 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU. HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Meslek Komitesi ve Kararlar Şefi 2014 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ ADANA DIŞ TİCARET RAPORU HAZIRLAYAN : CENK KADEŞ Meslek Komitesi ve Kararlar Şefi İhracat: 2014 YILI ADANA DIŞ TİCARET RAPORU Türkiye İstatistik Kurumu 2014 Haziran ayı sonu

Detaylı