esnafa 4 gün ise kültür sanat etkinliklerine hizmet verecek

Transkript

1 SAYFA 1 Hem pazaryeri hem meydan Konak Belediyesi'nce üst örtüsü tamamlanan Hatay Pazaryeri, bölge halkının yoğun katılım gösterdiği görkemli bir törenle hizmete girdi. Şevval Sam'ın şarkılarıyla hizmete giren pazaryeri, 3 gün esnafa 4 gün ise kültür sanat etkinliklerine hizmet verecek KÜLTÜR SANAT ETKİNLİĞİ YAPILACAK Modern ve şık tasarımıyla bölge halkına yakışır bir pazaryeri olduğunu belirten Başkan Pekdaş, Konak ta yer fakiriyiz. Böyle büyük toplantılar için kullanabileceğimiz yerler yok. Pazaryerinin çok işlevli bir fonksiyonu olsun istedik. Pazarın olmadığı günlerde kültür-sanat etkinliklerine ev sahipliği yapsın, bölgenin ihtiyacını karşılasın istedik. Bu nedenle de sıradan değil, şık bir üst örtüsü yaptık. Sokakların da üzerine yayılmasını önlemek için Pazar üç gün hizmet verecek. Perşembe günleri züccaciye ve tuhafiye, Salı ve cumartesi günleri ise gıda üzerine üreticilerimiz, esnafımız gelecek. Nitelikli ve nezih bir pazar yeri olacak. Diğer günlerde ise kültür-sanat etkinlikleri yapılacak. Şehrimiz sadece bir pazar kazansın istemedik aynı zamanda bir kültür sanat mekanı da kazansın istedik dedi.»16 da Milletvekili olma hakkı son anda elinden alınan Atilla Sertel, Son Dakika Gazetesi'ne çarpıcı açıklamalarda bulundu "KAMU GÖREVLiSi isem NEDEN EMEKLi MAAŞIM KESiLMEDi?" 18 Haziran 2015 Perşembe 2015 Türkiye Genel Seçimlerinde CHP'den Ön Seçimi kazanan eski Cemiyet Başkanı ve Gazeteci Atilla Sertel, hakkında YSK'ya yapılan suç duyurusu üzerine seçimlerde aday olma hakkı elinden alınmıştı. Bunun üzerine; CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun desteğini alarak avukatı aracılığı ile Ana Yasa Mahkemesine başvuran Sertel; Meclise dönmeyi bekliyor. devamı 16 da EBSO hem sevindi hem de uyardı İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan 2014 yılı Türkiye nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması sonuçlandı. Dev sanayi kuruluşları arasına, geçen yıl olduğu gibi Ege Bölgesi Sanayi Odası üyesi 59 şirket girdi ÜRETİME DAYALI POLİTİKA Listeye giren firmaları tebrik eden Başkan Yorgancılar, siyasilere biran önce hükümet kurmaları konusunda uyarıda bulundu. Yorgancılar, "Şu bir gerçek ki Türkiye için yüzde 4,5 ün altındaki büyümenin anlamı daralmadır. Daralan bir ekonomide, işsizliğin artmasından daha doğal bir şey olamaz. O nedenle üretime dayalı ve istihdamı destekleyen büyüme politikasının hayata geçirilmesi gerektiği inancındayız. Bu kapsamda da bir an evvel hükümetin kurularak, beklenen yapısal reformları hayata geçirip Türkiye nin yeniden atağa kalkmasını bekliyoruz. dedi. devamı 14'te Torbalı Torbalı Ticaret Ticaret Odası, Odası, istihdam istihdam konusunda konusunda bir bir ilke ilke daha daha imza imza attı attı Yerimizde saymak istemiyoruz Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, İstanbul Sanayi Odası tarafından yapılan "500 Büyük Firma" anketine göre borçların arttığını, Anadolu daki birçok ilin yerinde saydığını, Denizli'deki şirketlerin de yeteri kadar büyüyemediğini söyledi. Keçeci, "Anadolu daki birçok ilin yerinde saydığı görülüyor. Biz Denizli olarak da uzun zamandır şirketlerimizi yeteri kadar büyütemiyoruz. Bu konjonktürde istikrarımızı korumamız güven verici ancak biz Denizli ye yapılacak yeni yatırımlarla hem bu listelerde hem de istihdamda bir sıçrama görmek istiyoruz. şeklinde konuştu. devamı 16'da Önce İzmir'i sonra da dünyayı solladı! İlk 500'e Denizli'den 12 firma İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl açıklanan Türkiye nin ilk 500 firması arasına 2014 yılı verilerine göre Denizli den 12 firmanın girdiğini söyleyen Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Özer, "Firmaların üretim yapılarını değerlendirdiğimizde Denizli sanayisinin, ileri teknolojiye sahip, katma değerli ürünler üretiminde büyük bir atılım gösterdiğini görüyoruz. dedi. devamı 16'da DÜNYA YÜZDE 5'E RAZI OLDU Düzenlediği girişimcilik kurslarıyla bu alanda İzmir birincisi olan Torbalı ilçesinde, son iki yılda altı tane kurs açıldı ve bunları bitiren 180 kişi, işyeri açmaya almaya hak kazandı. Girişimcilik rekortmeni ilçede bugüne kadar 16 girişimci, KOSGEB'den aldığı destekle işyerini açtı. TTO'daki törenle 60 kişi daha sertifika aldı. Dünyada girişimcilik kurslarından iş hayatına atılma oranının yüzde 5 olduğunu kaydeden KOSGEB Güney Bölge Müdürü Mustafa Çanakçı, "Torbalı'da ise bu oran yüzde 10. Torbalı, girişimcilik eğitimi sonucunda kursiyerlerini iş dünyasına katmada, dünyanın iki katı başarı elde etmiş durumda." dedi. FİKİR SİZDEN DESTEK DEVLETTEN Bugüne kadar altı tane kurs açtıklarını ifade eden TTO Başkanı Olgun, bu kurslarda 180 kişinin eğitim görüp sertifika aldığını belirtti. Sertifikalı kursiyerler arasından 13 kişinin, destek alıp işyerlerini açtığını ifade eden Olgun, "Üç üyemiz, dün KOSGEB kuruluna girdi ve onayı aldı. Gelecek hafta cuma günü, KOSGEB destekli bir işyerini daha açacağız. Oda olarak, kursiyerlerimize proje yazma konusunda da gerekli desteği veriyoruz. Bizler hazırız, iş planlarını getirin ve fikirlerinizi tartışalım. Açılan her işyeri bizleri heyecanlandırıyor, çünkü ekonomiye ve işsizlik sorununun çözümüne bir katkıdır." dedi. devamı 14 te Mutluluk denizde! Bayraklı da çocuk olmak varmıs! Balıkesir, İzmir, Bursa ve İstanbul'dan Edremit Körfezi'ne gelen gelin ve damatlar, dış mekan düğün fotoğrafında Kazdağları'nın eşsiz doğa güzelliklerinin yanı sıra denizi de tercih ediyor.»6 da Sabit İnce yazdı GÖNÜLLER DOYSA RAMAZAN» 8 de Betül Güler Bulut yazdı VAR MISINIZ?» 9 da Bayraklı Belediyesi ilçenin farklı noktalarında kurulan stantlarda çocukların dileklerini topladı. Okulların kapanmasıyla birlikte harekete geçen belediye yetkililer bu hayallerin bir bölümünü gerçeğe çevirdi. Hayallerine kavuşan çocukların şaşkınlıkları ve mutlulukları gözlerinden okundu. Çocukları mutlu etmek için projeler ürettiklerine dikkat çeken Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Çocuklarımıza düzenlediğimiz bir etkinlikle dileklerini topladık. Çocuklarda hayal dünyalarından yola çıkarak çoğunlukla oyuncak istediler. Okulların kapanmasıyla birlikte bazı çocuklarımızın hayallerini gerçekleştirdik. Onların yüzlerinin gülmesi bizleri mutlu etti dedi. devamı 16'da ABD'li Koger dan Bornovalı kadınlara girişimcilik dersi Bornova Belediyesi nin öncülüğünde kurulan Bornova Kadın Kooperatifi, Forbes Dergisi nin girişimci kadınlar listesinde yer alan Amerikalı Susan Gregg Koger in de katıldığı toplantıda tanıtıldı. 17 yaşında birkaç yüz dolar ile başladığı işinde milyon dolarları bulan kar oranlarına ulaşan Koger, başarısının sırrını anlattı. Emeklemenin ve meraklı olmanın hiçbir sakıncası yok diyen Koger, kendisini dinleyen Bornovalı kadınlardan, cesur, girişken ve araştırmacı olmalarını istedi.»16'da

2 SAYFA 2 S AH 18 Haziran 2015 Perşembe Antalya, Isparta, Konya, Afyonkarahisar ve Burdur illerini kapsayan göller yöresindeki irili ufaklı pek çok göl, doğaseverlere alternatif turizm olanakları sunuyor Yıl: 4. Sayı: Haziran 2015 Perşembe

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYİŞ Haziran Şubat Perşembe Kazada ölen vinç operatörü faciayı önlemiş Asansör faciasının yaşandığı inşaatta bu kez de yangın çıktı İzmir'in Çiğli ilçesinde bir inşaatta 2 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı vinç kazasıyla ilgili ayrıtılar ortaya çıkmaya başladı. Ölen operatör Osman Top'un, vincin yönünü apartmana vurmasını engellemek için değiştirdiği ve işçileri de bağırarak uyardığı öğrenildi. 4 kişinin şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulan inşaat alanında ise incelemeler sürüyor. Osman Top'un eşi Fahriye Top, olayda ihmal olduğunu, eşinin düşen vincin yönünü değiştirerek bir faciayı engellediğini belirtti. Kaza, dün saat sıralarında Evka-2 Mahallesi, Bülent Ecevit Caddesi üzerindeki Mopsan İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin şantiyesinde yaşandı. Yaklaşık 70 metrelik vinç, bilinmeyen bir sebeple büyük bir gürültüyle caddeye devrildi. İnşaat sahasında bulunan Osman Top (55) ve Şerafettin Esen, vincin altında kalarak hayatlarını kaybetti. İşçiler Çetin Yılan, Mehmet Gürbüz ve Doğan Aypayoğlu yaralandı. Yaralı işçiler, Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Vincin devrilmesi esnasında caddeden araba ve yaya geçmemesi, kazanın boyutunun büyümesini önledi. Hayatını kaybeden Top ve Esen, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Yılan ve Aypayoğlu tedavilerinin ardından taburcu edildi, Gürbüz'ün tedavisi ise devam ediyor. Cenazeler, yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu'ndan alındı. Osman Top'un, Zübeyde Hanım Mahallesi'ndeki Gültekinler Camisi'nde ikindi vakti kılınacak namazın ardından Örnekköy Mezarlığı'nda, demir ustası Şerafettin Esen'in, Aliağa ilçesi Şehit Kemal Mahallesi'nde yine ikindiden sonra toprağa verileceği bildirildi. Çiğli Belediyesi'nde çalışan v- inç operatörü Osman Top'un eşi Fahriye Top, Kesinlikle ihmal var. Çok ciddi bir ihmal var. Karşıdaki apartmanda hissetmiş. İyi ki eşim vinci sol tarafa çevirmiş, yoksa hemen karşısındaki apartman yerlebir olurdu, bilmem kaç tonluk v- inç oraya indiği an. Bu tarafa çeviriyor, işçilere bağırıyor, vinç devriliyor. Hukuki süreç başlatacağım. dedi. Olayın meydana geldiği inşaat alanında, polis ve iş güvenliği uzmanları incelemelerini sürdürüyor. Müteahhit, inşaat sahibi, şantiye şefi ve işyeri güvenlik uzmanı ise şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı. CİHAN Türkiye, DEMİRel'ini kaybetti Asansör faciasının yaşandığı Mecidiyeköy deki Torunlar firmasına ait inşaatta bu kez de yangın çıktı. Binanın üst katlarında başlayan ve paniğe neden olan yangın nedeniyle işçiler tahliye edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalede zorlandığı yangın uzun uğraşlar sonucu söndürüldü. Eski Ali Sami Yen Stadı nın yerine yapılan Torunlar firmasına ait gökdelen inşaatında sabah saatlerinde yangın çıktı. Dış cephedeki izolasyon malzemelerinin alev alması üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. İnşaatı devam eden bloklardan birinin üst katlarında başlayan yangına itfaiye ekipleri müdahale etmekte zorlandı. Ekiplerin isteği üzerine olay yerine 60 metrelik merdiven aracı sevk edildi. İnşaatta çalışan işçiler tahliye edildi. Merdiven aracının gelmesiyle itfaiye ekipleri müdahale ederek yangını söndürdü. Sokakta bekleyen işçiler, alevlerin bastırılmasının ardından tekrar içeri alındı. CİHAN ANAYASA MAHKEMESİ gazeteye açıklama yapan sendika üyesini haklı buldu 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ankara'da tedavi gördüğü Güven Hastanesi'nde vefat etti. Hastaneden yapılan açıklamada Demirel'in solunum yolu enfeksiyonu ve kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi. Ayrıca hastane önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Demirel'in özel doktoru Aylin Cesur, Demirel'in son dakikaya kadar bilincinin açık olduğunu, akşam yemeğini beraber yediklerini dile getirerek "Memleketi olan Isparta - İslamköy'de eşinin yanında toprağa verilecek" dedi. Demirel'in doktoru Aylin Cesur: Son dakikaya kadar bilinci açıktı 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in özel doktoru Aylin Cesur, Ankara'da Güven Hastanesi önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Demirel'in son dakikaya kadar bilincinin açık olduğunu, akşam yemeğini beraber yediklerini dile getiren Cesur, "Memleketi olan Isparta - İslamköy'de eşinin yanında toprağa verilecek" dedi. Yıllarca özel doktorluğunu yaptığı Demirel'in Türkiye sevdalısı olduğunu belirten Aylin Cesur, Demirel'in ömrünü demokrasiye ve kalkınmaya adadığını ifade etti. Süleyman Demirel'in büyük Türkiye davasının kahramanı, bugünkü Türkiye'nin mimarisinde büyük pay sahibi olduğunu ve unutulmayacak izler bıraktığını kaydeden Cesur, "Sayın Cumhurbaşkanımızı saat 02.05'te Hakkın rahmetine uğurladık. Çok üzgünüz. Sevenlerinin ve Türkiye'nin acısını paylaşıyorum. Bizler o- nun koyduğu hedefler doğrultusunda devam edeceğiz. O- nun adına herkesi selamlıyorum. Allah rahmet eylesin" diye konuştu. Doktor Cesur, Demirel'in yaşı ve mevcut bulunduğu durum itibariyle bazı rahatsızlıklarının bulunduğunu ancak tedavi sürecinde doktorlarına çok yardımcı olduğunu belirtti. Cesur, Demirel'in diyabet ve kronik böbrek yetmezliği ile bunlara bağlı bazı rahatsızlıklar yaşadığını, sağlık ordusuyla kendisini bugünlere kadar getirdiklerini belirterek, "Ancak bu kez olmadı" dedi. Aylin Cesur'un açıklama sırasında zaman zaman duygulandığı, ayakta durmakta zorluk yaşadığı görüldü. Güven Hastanesi Başhekimi Tevfik Ali Küçükbaş, Demirel'in 13 Ağaç budayan belediye işçisi elektrik çarpmasından öldü İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, ağaç budayan 37 yaşındaki bir belediye işçisi, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Olay, saat sıralarında Bahçelievler Mahallesi, 1830 Sokak'ta meydana geldi. Karşıyaka Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü'nde çalışan Cengiz Çekmezer, bir ağacı budadığı sırada elektrik akıma kapılarak yere düştü. Çağrılan sağlık ekibi tarafından Karşıyaka Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Çekmezer, müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Hastaneye giden Çekmezer'in yakınları fenalık geçirdi. Vakayla ilgili tahkikat devam ediyor. CİHAN Mayıs'ta solunuma bağlı enfeksiyon nedeniyle hastaneye yatırıldığını, o günden itibaren tedavisini titizlikle yürüttüklerini belirterek ailesine başsağlığı dileklerini iletti. Hastaneye gelen bazı vatandaşların da gözyaşlarına boğuldukları görüldü. Hastaneden yapılan yazılı açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: "Sayın 9.Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel, 13 Mayıs 2015 tarihinde böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği ve akut solunum yolları enfeksiyonu sebebiyle hastanemize y- atırılmıştır. Takip e- den günlerde sağlık durumu giderek ağırlaşmış ve tedavileri devam etmekte iken, 16/06/2015 tarihinde solunum ve kalp fonksiyonlarında ileri derece kötüleşme olmuştur. Yapılan tüm girişimlere rağmen cevap alınamamış, 17/06/2015 saat 02.05'de hayatını kaybetmiştir. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Türk Milletine baş sağlığı dileriz." (CİHAN) Anayasa Mahkemesi, bazı gazetelere açıklama yaptığından dolayı hakkında tazminat istemiyle dava açılan sendika üyesinin başvurusunu kabul ederek, sendika üyesinin 'tazminat ödemeye mâhkum edilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine' karar verdi. Mahkemeden yapılan açıklamada, Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 11/3/2015 tarihinde Tuğrul Culfa nın bireysel başvurusunda (B. No: 2013/2593) başvurucunun sendika temsilcisi sıfatıyla gazetelere yaptığı açıklamalar nedeniyle aleyhine açılan davada tazminat ödemeye mâhkum edilmesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiştir. denildi. OLAY NASIL GELİŞMİŞTİ Mahkemenin açıklamasına göre dava konusu olaylar şu şekilde gelişmişti: Başvurucu, (Tuğrul Culfa) eğitim ve bilim işkolunda faaliyet gösteren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikasının (Sendika) şube başkanı o- larak görev yapmaktadır. Davacının müdürü olduğu lisede meydana gelen talihsiz olaylar nedeniyle bazı kişilerce kurşun döktürülmüştür. Başvurucu, sorunlara bilimsel yöntemler yerine hurafelerle çözüm arama girişimlerinin k- abul edilemez olduğu, sorumlular hakkında Bakanlığın soruşturma başlatması gerektiği, okul müdürünün bu o- laylardan haberdar olduğu fakat engellemediği yönünde ulusal yayın yapan iki gazeteye açıklamalarda bulunmuştur. Söz konusu gazete haberleri üzerine okul müdürü tarafından başvurucu aleyhine kişilik haklarına saldırdığı iddiasıyla tazminat davası açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi, davacının okulda kurşun döktürülmesiyle bir ilgisi olmadığı hâlde bunun davacı tarafından yapıldığına dair haberlerin yayılmasına neden olduğu gerekçesiyle başvurucunun 2.000,00 TL tazminat ödemesine karar vermiştir. Başvurucu, gazetelere yaptığı açıklamalardan dolayı cezalandırılmasının ifade özgürlüğünün ihlali niteliğinde olduğunu ileri sürmüştür. MAHKEMENİN DEĞER- LENDİRMESİ Ardından mahkeme, kararı alırken dikkate aldığı gerekçeleri şöyle sıraladı: Anayasa Mahkemesine göre, Anayasa nın 17. maddesi uyarınca Devlet, bireyin manevi varlığının bir parçası olan şeref ve itibara keyfi olarak müdahale etmemek ve üçüncü kişilerin saldırılarını önlemekle yükümlüdür. Üçüncü kişilerin şeref ve itibara müdahalesi, birçok ihtimalin yanında, gazeteler gibi basın ve yayın araçları vasıtasıyla da olabilir. Bir kişi gazete vasıtasıyla bir kamuoyu tartışması çerçevesinde eleştirilmiş olsa dahi o k- işinin şeref ve itibarı manevi bütünlüğünün bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Dolayısıyla ifade özgürlüğünün kullanılmasıyla başkalarının şeref ve itibarına zarar verildiğinin iddia edildiği durumlarda, bireylerin şeref ve itibarın korunması hakkı ile ifade özgürlüğü arasında adil bir dengenin kurulması gerekir. Anayasa Mahkemesi, somut başvurunun incelenmesinde yalnızca derece mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile yetinilemeyeceğini, başvurucu tarafından söylenen sözlerin gazeteler tarafından tırnak içinde aktarılmadığını, gazetelerin başvurucuya dayanarak olayları gazeteci diliyle ve dolaylı bir anlatımla aktardığını göz önünde bulundurmak gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca okulda kurşun döktürüldüğü şeklindeki ifadelerin içinde geçtiği yazıların, söylendiği bağlamdan kopartılmaksızın, olayın bütünselliği içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Anayasa Mahkemesine göre, İlk Derece Mahkemesi, ulusal günlük gazetelerde yer alan haberin kaynağı olan başvurucunun ifade özgürlüğü ile davacının şeref ve itibarına saygı hakkı arasında denge gözeten bir değerlendirme yapmamış, söz konusu haber ve yazının, genel çıkarı ilgilendiren bir tartışmaya katkı sunup sunmadığı sorununa eğilmemiş, ayrıca haberin yapıldığı şartları göz önünde bulundurmamıştır. Başvuruya konu haberde yer alan iddialar, olgulara dayalı ithamlar olduğu halde İlk Derece Mahkemesi, haberde yer alan iddiaların olgusal temelini yeterince göz önüne almamış, ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğüne değinmemiş, bu özgürlüklerin başkalarının kişilik hakları karsısındaki sınırlarına vurgu yapmamıştır. Bir haber veya yazının kamuyu bilgilendirme değeri ne kadar yüksek ise kişinin söz konusu haber veya yazının yayımlanmasına o kadar çok katlanması gerektiğine işaret eden Anayasa Mahkemesi, başvurucunun söz konusu gazete haberinde dile getirdiği düşüncelerin olgular temelinde gelişen kamusal bir tartışmaya katkı sunduğunun kabul edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi, başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahale için yeterli ve ilgili bir gerekçe gösterilmediğini belirterek Anayasa nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir. CİHAN

4 18 Haziran 2015 Perşembe Türkiye'de ilk karpuz hasadı yapılan Adana'da üreticiler, tarlada bir ayda yaklaşık 8 kat düşen karpuz fiyatının, ramazanda yükselmesini bekliyor Tüketime sunulan siyah ve yeşil çay, orijini çay olmayan, bitki ve hayvan kaynaklı, taş, plastik ve yapay hiçbir yabancı madde içeremeyecek. Çaylara katkı maddesi katılamayacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının "Türk Gıda Kodeksi Çay Tebliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, siyah çay, yeşil çay, aromalandırılmış siyah ve yeşil çay ile kafeinsiz siyah ve yeşil çayın tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma ve piyasaya arzıyla ilgili şartları ve ürün özelliklerini belirlendi. Söz konusu ürünler, orijini çay olmayan, bitki ve hayvan kaynaklı, taş, plastik ve yapay hiçbir yabancı madde içermeyecek. Tebliğ kapsamında yer alan ürünlere hiçbir katkı maddesi katılamayacak. Doğrudan tüketime sunulan ürünler, piyasaya hazır ambalajlı olarak arz edilecek. Tebliğ kapsamındaki ürünlerin diğer kurutulmuş bitki ve/veya meyve parçalarıyla karışım olarak üretilmesi halinde ürün "siyah çay" ya da "yeşil çay" olarak isimlendirilemeyecek. Bu karışım ürünlerin etiketinde ürün adı aynı renk ve yazı karakterinde olmak şartıyla " ve siyah/yeşil çay karışımı" ve/veya "siyah/yeşil çay ve karışımı" şeklinde isimlendirilecek. Öte yandan, tebliğle "Türk Gıda Kodeksi Siyah Çay Tebliği" yürürlükten kaldırıldı. İşletmecilerin, yeşil çaya ilişkin hükümlere 31 Aralık 2016'ya kadar uymaları gerekecek. (AA) Türkiye nin doğalgaz ithalatı, 2014'te bir önceki yıla göre yüzde 8,82 arttı. EPDK, 2014 yılına ilişkin Doğalgaz Piyasası Sektör Raporunu yayımladı

5 Türkiye'nin yurt dışı yükümlülükleri nisanda geçen yıl sonuna göre yüzde 6 azalarak 627,2 milyar dolara geriledi 18 Şubat Haziran Perşembe ASELSAN'ın savunma ürünlerindeki yurtiçi katkı oranını artıracak ve cari açığı azaltacak hassas mercek ve optik takımların üretimine yönelik yatırımı, teşviklerle desteklenecek Türkiye'de teknolojik ürün üretiminin desteklenmesi ve yerli savunma sanayinin geliştirilmesine yönelik girişimler, ASELSAN'ın hassas mercek ve optik takımlarının üretileceği yeni tesis için birleşti. ASELSAN ve Sivas Optik Malzemeleri Sanayi ve Ticaret AŞ'nin yüzde 50 ortaklığı ile kurulan ASELSAN Hassas Optik Sanayi ve Ticaret AŞ, yatırım teşviklerinden yararlanmaya hak kazandı. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre, tesis için yaklaşık 33,5 milyon liralık sabit yatırım yapılacak. Tesis için 8,3 milyon dolarlık makina ve teçhizat ithalatı öngörülüyor. Tesiste 125 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor. Tesis, yılda 4 bin 500 1x-4x büyütmeli mercek takımı, 4 bin 500 1,5x-6x büyütmeli mercek takımı, 19 bin 500 objektif ve oküler mercek takımı, 15 bin gece görüş tüp optiği üretebilecek kapasitede olacak. Tesis, Gümrük Vergisi muafiyeti, KDV istisnası, yüzde 80 vergi indirimi, yüzde 40'lık yatırım katkısı, faiz desteği ve 7 yıl sigorta primi işveren hissesi desteği gibi teşvik mekanizmalarından yararlandırılacak. Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkanı Murat Kavuncu, "Ramazan ayında günlük milyon pide üretiliyor ve bu rakamın 3-4 milyonu israf oluyor. Vatandaşlarımızın açlığın verdiği durum nedeniyle gözü doymuyor ve fazla pide alıyor. Gözümüzü değil, karnımızı doyuracak kadar pide alalım" dedi - Savunma sanayi ve uydular için üretim ASELSAN Hassas Optik Sanayi ve Ticaret AŞ, öncelikli olarak savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu morötesi görünür ve yakın kızılötesi bantlar için optik elemanların tasarımı ve üretimi konularında faaliyet gösterecek. ASELSAN, morötesi, görünür ve yakın kızılötesi bantlar için hassas optik teknolojisinin Sivas ta kurulması için gerekli teknoloji transferini yapacak. Sivas ta mercek üreten firmanın teknoloji, altyapı ve insan kaynakları ile ASELSAN ın sahip olduğu teknoloji bir araya getirilecek. Şirketin üretime başlamasıyla Cumhuriyet Üniversitesi bünyesindeki Optik Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Optik Mühendisliği Bölümü de projelerini sanayiye aktarmış olacak. ASELSAN tarafından tasarlanarak yurt dışında ürettirilen morötesi, görünür ve yakın kızılötesi bantlar için hassas optik elemanların üretimi artık Sivas ta kurulan tesiste gerçekleştirilecek. Türkiye de yapılamayanı yapma" yaklaşımıyla hayata geçirilen projeyle, savunma sanayinin millileştirilmesi ve yurt sathına yaygınlaştırılması çabalarına katkıda bulunulacak. Sivas ta meydana getirilen güç birliği ile savunma ürünlerindeki yurt içi katkı oranını artıracak ve cari açığın azaltılması için örnek gösterilebilecek bir ekosistem oluşturulacak. Savunma sanayisinin ihtiyaç duyduğu hassas optik elemanların tasarım ve üretimi için gereken bilgi kaynağı ile insan gücü bu sistem içerisinde oluşacak ve ASELSAN ın mühendislik gücüyle desteklenecek. - Uydularda yerli mercek dönemi Oluşan mevcut altyapı kullanılarak uydu teleskoplarındaki optikler ve opto-medikal ürünlerle sivil sektöre de hizmet veren bir yapı oluşturulacak. Tesis, Savunma Sanayii Müsteşarlığının teknolojinin tabana yayılması hedefi için örnek teşkil edecek. Farklı ve özellikli bir alandaki kritik bir teknolojide kazanılan yetenek ve tesis, optik ürünler kullanan tüm yurtiçi firmaların ihtiyacına cevap vermenin yanı sıra ihracat için de çalışacak. (AA)

6 SAYFA 6 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 AKS Acil Yardım 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka Evka Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa N.S. İşgören Alsancak Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı Alsancak Diş Hast Atatürk Devlet Behçet Uz Bornava Dev. Hast Bozyaka Eği. Hast Buca S.D. Hastanesi Çeşme A. Çizgenakat Foça Göğüs Hastanesi Konak Diş Hastanesi Karşıyaka Çiğli Dev. Hastanesi Menemen Dev. Hast Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Urla Dev. Hastanesi Tepecik Dev. Hast Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi Atakalp Kalp Hastanesi Atakent Tıp Merkezi Atagöz Göz Hastalıkları Atafizik, Fizik Ted. Mer Batıgöz Hastanesi Bornova Tıp Merkezi Bornova Özel Tıp Mer Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi Buca Sağlık Merkezi Central Hospital Can Tıp Merkezi Caner Göz Merkezi Çağdaş Tıp Merkezi Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi Çeşme Sissus Has Çınarlı Hastanesi Çiğli Özel Sağ Diyabet Hastanesi Diamed Dah. Dal Mer Doğa Tıp Mer Dr. Sıhhat Tıp Merkezi Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi Ege Tüp Bebek Merkezi Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi Haziran 2015 Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >> 6 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Düğün fotoğraflarının yeni mekanı DENİZ! Balıkesir, İzmir, Bursa ve İstanbul'dan Edremit Körfezi'ne gelen gelin ve damatlar, dış mekan düğün fotoğrafında Kazdağları'nın eşsiz doğa güzelliklerinin yanı sıra denizi de tercih ediyor Son yıllarda düğünlerde stüdyo çekimini tercih etmeyen çiftler, dalgalar arasında ve kumsalda el ele poz vererek mutlu günlerini ölümsüzleştiriyor. Kuzey Ege'de yeni evlenen pek çok çift, gelinlik ve damatlıklarıyla girdikleri denizde düğün fotoğrafı çektiriyor. Son yıllarda düğün fotoğrafında dış mekanda çekimlere ilgi arttı. Stüdyo çekiminde katalogdan seçtikleri manzaraya fotomontajla fotoğraflarının yerleştirilmesini istemeyen çiftler, doğal olan dış mekan çekimini tercih ediyor. Bu çerçevede, Kuzey Ege'nin turizm merkezlerinden Ayvalık, Gömeç, Burhaniye, Akçay, Altınoluk ve Küçükkuyu'yu kapsayan Edremit Körfezi, yeni evlenen çiftlere eşsiz doğa güzellikleriyle çok sayıda dış mekan alternatifi sunuyor. Birkaç yıldır Kazdağları'nın doğal güzellikleri, Ayvalık'ın Şeytan Sofrası, Cunda Adası, Burhaniye'nin Ören Mahallesi ve Küçükkuyu'nun tarihi A- datepe köyünde düğün fotoğrafı çektiren çiftlerin tercihi özellikle deniz oldu. Düğünün hemen ardından ya da birkaç gün sonra gelin ve damatlıklarıyla denize giren çiftler, dalgaların arasında, kumsalda el ele denizi seyrederek düğün fotoğrafı çektiriyor. Edremit'in tatil yerlerinden olan Altınoluk sahilinde düğün fotoğrafı çektiren banka memuru Seçkin ve Elif Pekküçük çifti, tören bitip konuklar dağıldıktan sonra değişik bir fotoğraf çekimi için d- enize girdiklerini söyledi. Gelinlik ve damatlıkla Kazdağları'na çıktıklarını anlatan Seçkin Pekküçük, "Oradan Adatepe köyüne geçtik. Şimdi buradayız. Evet biraz zor oldu ancak büyük keyif aldık" dedi. Elif Pekküçük ise internetten araştırdıklarını ve en ilgincinin denizde suyun içinde fotoğraf olduğunu vurguladı. Katalogdan seçim yapıp fotomontajlı manzara fotoğrafı istemediklerini dile getiren Pekküçük, "Bizzat istediğimiz yerlerde, manzarada, yeşillikte ya da denizde fotoğraflarımız olsun arzuladık. Çok keyifli oldu. Denizde çekimi yeni evleneceklere tavsiye ederiz" i- fadesini kullandı. Edremit'te bir fotoğraf stüdyosunun sahibi Okan Çetinkaya da denizde düğün fotoğrafına ilginin giderek arttığını belirterek, bu çekimlerin genelde düğün sonrası yapıldığını çünkü gelinlik ve damatlıkların yıprandığını bildirdi. Yeni çiftlerin, arkasında fon kullanılan fotoğraf yerine gerçekçi olanları tercih ettiğini aktaran Çetinkaya, "Dış mekan olunca birebir çıkıyor fotoğraflar. İzmir, Balıkesir, Bursa ve İstanbul'dan gelip özellikle bu bölgede çekimler yaptırıyorlar. Evinden alıp talep edilen mekana götürüp fotoğraflıyoruz. Stüdyo çekimi 300 liradan, dış mekan çekimleri ise bin liradan başlıyor. Bunda dış mekan fotoğraflarının fazla olması da etkili" diye konuştu. (AA) İzmir Üniversitesi nde mutlu son Başarılı geçen eğitim döneminin ardından bin 19 mezununu sonucu kurulduğunu belirten Mü- pek çok organizasyona imza atıl- inovatif çalışmalar düzeyinde sürğanata nın 15 yıllık mücadelesi tarafından ulusal ve uluslararası ülkeler arası rekabetin ar-ge ve meslek yaşamına uğurlayan İzmir tevelli Heyeti Başkanı Doğanata, dığına değinen Ali Rıza Doğanata, mezunlara şu tavsiyelerde bulam veri büyüklüğünü 8 zetabayta düğü bilgi çağında en önemli gücün, kaliteli insan kayna- Üniversitesi nde, hüzün ve sevinç İzmir Üniversitesi birarada yaşandı. Bu yıl Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ile Uluslar- Kurumları, 1965 yı- ülkelerde toplandığına ve Doğanata Eğitim ğını elinde bulunduran arası Ticaret ve Finansman bölümleri ilk kez mezun verdi. Ön Fatih Koleji nin de- ancak eğitimle elde edilelında kurulan İzmir dikkat çekti. Bu kaynağın lisans, lisans ve yüksek lisans mezunu veren üniversitede, lisans ve bu sene itibariyle 50 ğanata, bu noktada ünivamı niteliğindedir ve bileceğini söyleyen Do- ön lisans birinciliklerine kız öğrenciler adını yazdırdı. Lisans bi- Bugüne kadar yükler düştüğünü belirtti. yılı geride bırakmıştır. versitelere önemli görevrincisi İngilizce Öğretmenliği mezunu Emel Doğru ve ön lisans bi- mezun veren eğitim milyar cihazın internete seköğretime 20 bin 2050 yılı itibariyle 50 rincisi Zeynep Gülçin Utkan a kurumlarımız içinde bağlı olacağının tahmin plaketleri, Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Rıza Doğanata ve Rektör en büyük hayali, yük yılı itibariyle top- Necdet Doğanata nın edildiğini, araştırmaların Prof. Dr. Kayhan Erciyeş tarafından takdim edildi. Mezuniyet töbilmekti. Her sene büyüyen bir lundu: Zamanın kıymetini bilin, ulaştığını gösterdiğini, bu verinin seköğretimden de mezunlar verereninden önce ve sonras bol bol ivmeyle bu hayali gerçekleştirebiliyor olmanın mutluluğunu yaşılıkları zenginlik olarak algılayın lığı farklı bir boyuta taşıyacağını yabancı dilinizi geliştirin, farklı- doğru değerlendirilmesinin insan- fotoğraf çektiren mezunlar, keplerini havaya sevinçle fırlattı. yoruz. dedi. Yükseköğretime daha nitelikli mezunlar verebilmek Doğanata Eğitim ve Kültür çağa ayak uydurmalarını istedi. ve iyi bir takım oyuncusu olun. anlatarak, mezunlardan bu dijital İzmir Üniversitesi nin, duayen eğitimci merhum Necdet Do- için Doğanata Eğitim Kurumları Vakfı Başkanı Selim Doğanata ise (CİHAN) Balbay: AKP Erdoğan'dan kurtulmazsa ANAP gibi olur CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, genel seçimden sonra gündeme gelen koalisyon tartışmalarını değerlendirerek, AKP, demokrasi durağına geldi ancak inmek istemiyor. 13 yıllık tek parti iktidarının sona ermesi ile birlikte Türkiye de soğuk savaş da bitmiştir. Bundan sonra çözüm üretme görevi Parlamento'nundur. dedi. Balbay, Habertürk televizyonunda Didem Arslan Yılmaz ın hazırlayıp sunduğu, Doç. Dr. Koray Çalışkan, gazeteci Mehmet Ocaktan ve AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan ile birlikte katıldığı programda, genel seçim sonuçlarının demokrasi açısından çok önemli olduğunu belirterek şunları söyledi: Aslında 7 Haziran da sadece Parlamento'ya girecek milletvekilleri belirlenmedi, bir sistem tercihi de yapıldı. Seçmenin yüzde 60 ı, totaliter başkanlığa karşı parlamenter sistemi benimsediğini ilan etti. Tek başına iktidar gücünü yitiren AKP de sonunda demokrasi durağına geldi ama bu durakta inmek istemiyor. 'Biri yanıma gelsin, devam edeyim' diyor. Bu milli iradenin ruhuna aykırıdır, çünkü seçmen, 13 yıllık AKP iktidarının muhasebesini de istemiştir. 13 yılı yaratanlar, bu dönemi sorgulayamazlar. Milletvekili Küçükcan ve gazeteci Ocaktan ın, AK Parti nin koalisyon arayışlarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın durumunu birbirinden ayırmak gerektiğini söylemeleri üzerine Balbay, şu yorumu yaptı: Bu sevindirici bir gelişme. Demek ki AKP, Erdoğan ın vesayetinden kurtulma eğiliminde. Bunu başarabilirse gerçekten partileşmiş demektir. Erdoğan ın vesayeti dışına çıkmış bir AKP, Meclis'te de olumlu bir muhalefet şekline gelecektir. Aksi halde AKP yi Anavatan Partisi nin kaderi beklemektedir. (CİHAN) POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj Körfez Ulaşım İskeleler- Konak Karşıyaka Alsancak Bostanlı Bayraklı İskele Pasaport İskele Göztepe İskele Üçkuyular İskele Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

7 SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >> 7 SAĞLIK Haziran Şubat Perşembe Kök hücre tedavisi uzuv KAYIPLARINI ÖNLÜYOR Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi kalp damar cerrahı Op. Dr. kök hücre tedavisi, 10 un üzerinde hastanın saflaştırıp bu ilkten tıkanan damarlara kök güçlüğü çeken 63 yaşındaki Tekin Ulusoy ise Op. Dr. Mehmet Kirişçi öncülüğünde başlatılan hücre, hastanın kendi kemik iliğini alıp deniyle ayağında yaralar oluşan ve yürüme Mehmet Kirişçi, diyabet, kolesterol ve çeşitli uzuvlarını kesilmekten kurtardı. Ekip o- hücrelerin nakli yöntemiyle yapılan tedavi Uşak tan ameliyat için Kahramanmaraş a sigara tiryakilerinde görülen damar tıkanıklığına bağlı uzuv kayıplarının kök hücre te- sonuçlar elde ettiklerini ve bunu duyan hasta- için yaklaşık bir saatlik ameliyat ama pozitif sevdiği şoförlük mesleğine ara verdiğini ancak larak yürüttükleri çalışma sonunda başarılı metodudur. Zor bir işlem değil. Hastalarımız geldiğini söyledi. Hastalığı nedeniyle çok davisiyle önemli ölçüde engellenebildiğini ların da tedavi için Kahramanmaraş a geldiğini manada çok ciddi etkisini görüyoruz. Son 6 ay kök hücre tedavisiyle yeniden mesleğine söyledi. anlatan Kirişçi, Türkiye'nin çeşitli illerinden içerisinde 10 un üzerinde hastayı tedavi ettik. döneceğini dile getiren Ulusoy, şunları söyledi: Kök hücre naklinin damar hastalıklarında hastaların akın ettiği hastanede, hastalara uygulanan tedavi şekline ilişkin bilgiler verdi. Hastalarda yürüyememe, ağrı şikayetleri ve manmaraş ta kök hücre nakli yaptığını duy- Damar muayenesi sonucu teşhisi koyuyoruz. "Ayağımda yaralar oluştu. Hocamın Kahra- birçok hastaya umut ışığı olduğunu ifade eden Kirişçi, damar dokusu hasar görmüş ve önemli Kirişçi şöyle konuştu: "Son yıllarda ülkemizde ve dünyada uygulanan kök hücre tedavisi ampütasyonu olmuş hasta grupları da gelebiliy- Tetkikler yapıldı. parmaklarda kesilme oluyor. Uzuv ve bacak dum. Ben Uşak tan kalktım buraya geldim. ölçüde işlevini yitirmiş hastalarda, hastanın k- endi kemik iliğinden hücre alındığını ve damar hastanemizde de kullanılıyor. Uyguladığımız or. Damar görüntüleme yöntemiyle ne yapabileceğimize karar veriyoruz. söyleyerek beni tedavi etti. Uzun yol Son çarenin kök hücre nakli olacağını içerisine yerleştirilerek tedavi edildiğini belirtti. hastalarda gayet pozitif cevaplar alıyoruz. Kök Kirişçi, "Kök hücre tedavisi zor bir ameliyat hücre tedavisi uzuv kaybını önlüyor, hayat konforunu ciddi bir biçimde artırdığını gözlemliylikle ameliyatla veya stentle, balonla bir çözüm laşık 70 ülkeye yük taşıyorum. Ayağımın bu Kök hücre en son tedavi metodumuz, önce- şoförüyüm, uluslararası yük taşıyorum. Yak- değil, önemli olan en erken dönemde teşhis konulabilmesi. Doğru zamandaki kök hücre tedavisiyle artık uzuv kayıplarını önlüyoruz." de- önemli olan en erken dönemde teşhis konula- Çözüm olmadığı zaman son tedavi şekli olan Mesleğimi özledim. İnşallah ayağımın iyoruz. Kök hücre tedavisi zor bir ameliyat değil, bulabilir miyiz diye çözüm yoluna bakıyoruz. durumda olmasından uzun süre çalışamadım. di. Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi nde yaklaşık 6 ay önce kalp damar cerrahı davisiyle artık uzuv kayıplarını önlüyoruz. Kök Sağ bacağındaki damar tıkanıklığı nebilmesi. Doğru zamandaki kök hücre te- kök hücre tedavisini kullanıyoruz." ileşmesiyle tekrar işime başlayacağım." CİHAN 'Deniz suyu çocuklarda pişik ve isilik oluşmasını önlüyor' Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhan Yerebakan, sıcak ve nemli havada çocuklarda oluşan pişik ve isiliği önlemenin en iyi yolunun tuzlu su olduğunu söyledi. Çocuklarda mevsim geçişlerinden sıcağı tolore edememeden yalancı ateşlenmelerin olabileceğini belirten Yerebakan, çocuğun yazın vücudunda pişik ve isilik oluşmaması için sıcak ve nemli ortamlardan uzak tutulması gerektiğini tavsiye etti. Yaz döneminde çocukların sıcaktan etkilenerek hastalanmaması için serin yerlerde tutulmasının sağlığı için önemli olduğunu belirten Manavgat Özel Hisar Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yerebakan, sıcaktan bunanan çocuklar için ailelerin çocuklarını yaylalara yada ev içinde klima açarak serinletebileceğini ifade etti. Anne ve babaların evde çocuklarını serinletme de klima açılmasında derecesinin 26 ile 27 dereceyi geçmemesi gerektiğinin altını çizen Yerebakan, "Sıcak ve nemli vücutta isilik oluşumunun en iyi etkili yolu tuzlu su. Yaz sıcağı ve neminden çocuklarda oluşan isiliği yok etmenin en iyi yolu denize girmek. İsilik tuzlu suyu sevmez. Tuzlu suda kaybolur. Sıcak ve nemden çocukların vücudunda oluşan isiliği yok etmenin en iyi yolu denizle buluşturulması. Çocuklarımızı denizde yüzdürerek isilik ve pişik olmasının önüne geçelim. Pişik ve isiliğin en iyi ilacı deniz suyu." diye konuştu. C HAN 'Oruç, sağlıklı kişileri kalp hastalığından korur' Aksaray Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Sinan İnci, Ramazan ayı öncesi kalp hastalarını uyararak, diyet ve ilaç kullanımlarını düzenli yaptıkları süre içerisinde oruçlarını tutabileceklerini söyledi. İnci, iftarda aşırı miktarda yağlı, kalorili yemek tüketimi ile gündüz içilemeyen sigaraların iftardan sonra ardı ardına içilmesinden de kaçınılmasını önerdi. Kardiyoloji uzmanı Dr. Sinan İnci, oruç ve kalp hastaları ile ilgili açıklamada bulundu. "Tıbben orucun insan vücuduna, metabolizmasına faydalı olduğu bilinmektedir." diyen Dr. İnci, şunları söyledi: "Yapılan tıbbi çalışmalarda oruç tutan insanların kalp damarlarında pıhtılaşma olayının azaldığı, iyi huylu dediğimiz yararlı kolesterol yükselirken, kötü huylu kolesterolün düştüğü, damar tıkanıklığı için bir gösterge olan homosisteinin bu kişilerde en düşük seviyeye gerilediği gösterilmiştir. Bu veriler ışığında oruç, sağlıklı kişileri koroner kalp hastalığından korur, koroner kalp hastalarının da rahatsızlıklarının ilerlemesini hem önler hem de görülme sıklığını azaltır." ORUCUN KALP HASTALIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ Dr. İnci, kalp hastalıkları deyince ilk akla gelen koroner kalp hastalıkları yani kalp damar tıkanıklıkları olduğuna dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti. "Bu grup hastalar normal bireylere göre bazı kurallara daha fazla uyarak oruç tutabilirler. Bu bireylerin oruç tutması koroner kalp hastalığını olumsuz yönde etkilememekte ve ani krizlere yol açmamaktadır. Ancak, iftarda aşırı miktarda, yağlı, kalorili yemek tüketimi, gündüz içilemeyen sigaraların iftar sonrası ardı ardına içilmesi hastalar için risk faktörleridir. Ramazan ayında hastanelerin acil servislerine, iftar ile sahur arasında tokluk süresinde başvuru olmaktadır. Eğer, iftarda kısa sürede aşırı yemek alışkanlığı olmazsa, ramazanda kalp krizleri büyük ölçüde azalacaktır. Kalp diyeti, çok zorlayıcı, hayattan bıktırıcı bir diyet değildir. Kalp hastalarına önerilen beslenme tarzı, sağlıklı kişilere de kaliteli hayat sürmeleri için tavsiye edilen bir beslenme tarzıdır ve Ramazan ayında daha da önem kazanmaktadır. İftarda kesinlikle hızlı yemek yememelidir. Tereyağı, sakatat yağları, koyun etinin içerdiği yağlar ve sığır etinin görünen yağlarıyla margarinlerden uzak durmak çok önemlidir. Tüm bunların yanında aşırı kalorili hamur işleri ve tatlılardan kaçınılması da gereklidir. Kalp ve damar sağlığı açısından olumsuz etkileri olan bu besin maddelerinden yalnızca Ramazan ayında değil, diğer zamanlarda da uzak durmak, sağlık açısından çok önemlidir. Sağlıklı beslenme tarzı, şeker hastalıkları ve kansere karşı da koruyucu etkiye sahiptir." KALP HASTALARI SAHUR VE İFTARDA NE YEMELİDİR? Dr. Sinan İnci, hastalara Ramazan ayında beslenme konusundaki önerilerini de şöyle dile getirdi: "Öncelikle çay, ekmek ve peynirle ya da çorba ile hafif bir kahvaltı yaparak, mümkün olduğunca bol sulu, kızartılmamış, az yağlı gıdalar tercih edilmelidir. Makarna, komposto ve hoşaf idealdir. Hamur işlerinden vazgeçilemiyorsa; kızartılmamış ve fırında pişirilmiş, bol sebzeli olması ve ölçülü yenmesine dikkat edilmelidir. Nohut, mercimek, fasulye de tavsiye edilmekle birlikte baklagillerin sindirimi zor olduğundan az miktarda yenmelidir. Midenin asit salgısını artıran baharatlar ramazanda hiç tüketilmemelidir. Sahurda ise çok yemek uzun süre tok tutar inancından vazgeçilmelidir. Çünkü ne kadar çok ve hızla kan şekerini yükselten tatlılar yenirse, o kadar çok acıkılır. Sahur sofraları kahvaltı gibi hazırlanmalıdır. Su ve mineral ihtiyacını karşılayacak gıdalar yanında ölçülü miktarda yumurta, süt, yoğurt, peynir veya lifli gıdalar (sebze yemekleri) tüketilmelidir. Bunlar, hem kan şekerinin yavaş yükselmesini sağlar, hem de aşırı mide salgısına neden olmadıkları için acıkmayı da geciktirir. Hangi kalp hastaları oruç tutabilir? Aslında bu soruyu tersten sormak daha faydalı olacaktır." CİHAN SICAK HAVAYA DİKKAT Oruç tutacak kişinin Ramazan ayını dinlenerek mi, az çalışarak mı geçireceği konusuna değinen İnci, "Nerede ne şartlarda çalıştığı, sıvı ve elektrolit kayıpları için önemli bir etkendir. Artık pek çok ilaç günümüzde günde tek doz almakla etkili hâle getirilmiş olmakla birlikte, yine de sıcak havalarda saati bulan oruç süresinde ilaç alınmaması, bazı hastalar için sakıncalı olabilir. Kişilerin çalışma ortamları da önemlidir. Klimalı bir ortamda masa başı çalışan bir kimse veya Ramazan ayını yaylada tatil gibi geçirmeyi planlayan bir koroner kalp hastası oruç tutabilirken, güneş altında efor sarf ederek çalışan sağlıklı bir genç oruç tutamayabilir. Bunun için oruç tutmak isteyen hastalar, kendi durumları hakkında doktorlarını bilgilendirerek, görüş ve öneriler doğrultusunda hareket etmeli ve ilaç düzenlemelerini de doktorları ile birlikte yapmalıdır. Kalp hastalığı riski olan kişiler oruç tutmak istiyorsa mutlaka kontrolden geçmelidir. Ramazanda özellikle iftardan sonra sınırda veya gizli olan koroner kalp hastalığı, bir krizle ortaya çıkabilir. Bu da kişi için çok büyük riskleri beraberinde getirebilir." dedi. Oruç için sahura mutlaka kalkın Ramazan ayında doğru beslenmenin önemine dikkat çeken İskenderun Gelişim Hastanesi beslenme ve diyet uzmanı Eray Albayrak, sahur öğününün mutlaka yapılması gerektiğinin altını çizdi. Sahurda besin seçiminin önemli olduğunu belirten Albayrak, "Sağlıklı beslenme programları içerisinde her zaman üzerinde durduğumuz, az az sık sık beslenme düsturu, Ramazan ayı boyunca dışına çıkmayacağımız temel kuralımız olmalıdır. Gün içerisinde karşılanamayan gıda ihtiyacını iftar ve sahur arası yeterli ve dengeli dağılım gösteren öğünlerle karşılamaya çalışmalı, öğün sayısı bu yönde artırmalı ve sahura mutlaka kalkılmalıdır. İftarda ve y- atana kadar ki sonraki öğünlerde fazla besin tüketimi sonrası, sadece su içimi için kalkılan sahur ve ardından tekrar uyumanın fizyolojik ve psikolojik bakımdan zararlı olacağı unutulmamalıdır. Sahura kalkmak kadar, sahurda tüketime uygun besin seçimi de çok önemlidir. Az tuzlu peynir, haşlanmış yumurta, bol söğüş sebze veya taze meyve ile yapılan komposto, et/tavuk ile yapılmış börek ya da az yağlı bir sebze yemeği, tam tahıllı ekmek, makarna gibi besinlerin çeşitli kombinasyonları sahur için ideal besin düzenini oluşturacaktır." dedi. 'MUTLAKA SU TÜKETİN' Uzun süren açlık sonrası, uygun menü seçenekleriyle iftar yapmanın, en az sahur öğününü atlamamak kadar önemli olduğunu vurgulayan Eray Albayrak, şöyle devam etti: "Bir klasik olan Ramazan pidesi, bir avuç içi kadarı bir ince dilim tam tahıllı ekmeğe yakın enerji içerir. Ramazan pidesi iftarda tercih edilebilir, ama sahur için posa yönünden zengin tam buğday ekmeği daha uygun bir seçenektir. Vücudun artan sıvı ihtiyacı bir anda giderilmeye çalışılmamalı, gün boyunca düşen kan şekeri düzeyi birden hızlı bir şekilde yükseltilmemelidir. Bundan dolayı su içimini düzenli periyotlarla iftar ve iftar sahur arası uyanık kalınan saatlere göre paylaştırmalı, boş mide hacmini su ile birden doldurarak, besin tüketimi yetersiz hale getirilmemelidir." 'BESLENME DÜZE- NİNE DİKKAT' İftarda aşırı yağlı ve tuzlu besinlerin yerine, daha hafif seçeneklerin tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Albayrak, uyarılarını şöyle sürdürdü: "İftar başlangıcında az yağlı bir çorba tercih etmek, vücudu ana yemeklere hazırlamak adına güzel bir başlangıç o- labilir. İftar ve sahur Ramazan boyunca iki olmazsa olmaz öğünümüz olacağından, ikisini de renkli salatalarla süslemek, günlük vitamin, mineral ve posa alımını artırmaya birebir. Kavurma, kızartma gibi oldukça zararlı pişirme yöntemleri yerine haşlama, ızgara, buğulama gibi daha fit pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Her besin grubundan yiyeceğin ana öğünlerde yer aldığı, renkli menülerin hazırlandığı, porsiyon kontrolünün sağlandığı, fazla enerji alımının hafif fiziksel aktiviteyle dengelendiği, en az 4 öğünün tüketildiği, suyun yeterli ve dengeli şekilde içildiği bir düzen sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır. Unutulmamalıdır ki orucun farz olduğu bireylerin sağlık açısından tam bir iyilik halinde olması gereklidir. Kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet gibi ilaç kullanımı gerektiren sağlık problemi olan ya da kanser tedavisi gören bireyler; gebe emzikli, çocuk ve yaşlılar gibi özel gruplar, riskli gruptadır. Riskli gruptaki bireylerin oruç tutabilmek adına gerekli kontrollerden geçerek, hekimlerinden izin almaları gerekmektedir." (CİHAN)

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Haziran Şubat Perşembe 18 Haziran 2015 Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >> 9 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com GÖNÜLLER DOYSA RAMAZAN Ramazan bugün başladı ve bir ay boyunca oruçlar tutulacak, ibadetler biraz daha artırılacak ama yıllar öncesinden aşağıdaki şiirimde söylediğim gibi Gönüller doyacak mı bilemiyorum. Bu ramazan ayının da hayırlı olmasını dileyerek, aç, yoksul, masum ve mazlum tüm insanlara hayır getirmesini, yoksulluğun, mazlumluğun bitmesini diliyorum. SULTAN RAMAZAN Onbir ayın sultanısın, İnananların ayısın. Şu kalbimin kalayısın, Hoş geldin sultan Ramazan. Onbir ay dolanıp geldin, Mü...minlere huzur verdin. İlahi nurları serdin, Hoş geldin nurlu Ramazan. Garipler yoksullar ağlar Kulları Allah`a bağlar. Şeytanın kolların bağlar, Hoş geldin rahmet Ramazan. Rahmet yağmur misli yağar, Gönüllere huzur doğar. Aşıklar Allah der ağlar, Hoş geldin kutlu Ramazan. Türlü türlü nimetlerle, Son olmayan rahmetlerle, Bilinmeyen hikmetlerle, Hoş geldin hikmet Ramazan. İftar sabırla beklenir, Kulluğa kulluk eklenir. Sahur dört gözle beklenir, Hoş geldin nimet Ramazan. İNCE`m sultana eş olsa, Gönüller sevgiyle dolsa. Garibe sofra kurulsa, Gönüller doysa Ramazan... Sabit İnce Kürkçü: HDP nin bir silahlı gücü yok HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Başbakan Ahmet Davutoğlu nun, Ya silah ya demokrasi." çağrısını cevapladı. HDP nin bir silahlı gücü bulunmadığını söyleyen Kürkçü, Başbakan, bizim üzerimize saldığı silahlı çeteleri geri çekerse silahla ilgili tartışma bitmiş olur. HDP nin silahlı gücü ya da bir silahlı güç üzerinde nüfuzu yoktur. O yüzden abesle iştigal etmiyoruz. dedi. HDP Milletvekili Kürkçü, genel seçimden sonra partisinin İzmir teşkilatlarına teşekkür turuna çıktı. Ülke gündemiyle ilgili olarak Cihan Haber Ajansı na açıklamalarda bulunan Kürkçü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu nu eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir koalisyon tartışmasındaki işinin, hükümeti kurma görevini bir milletvekiline vermek olduğunu belirterek, Bunun dışında Cumhurbaşkanı nın, koalisyon kurulmasında herhangi bir rolü yok. Bizim parlamenter teamüllerimiz böyle. Bugüne kadar da bunun dışında bir şey olmuş değil. Ortada, Cumhurbaşkanı nın kendine vazife çıkaracağı bir kriz de yok. Aslında bir krizimiz var sayılır, bu da Cumhurbaşkanı nın burnunu her şeye, hakkından fazla ve yasal olarak kendine tanınmış sınırlardan içeriye sokması. Eğer bir kriz olsaydı, Cumhurbaşkanı na biraz daha belki söz hakkı doğardı ama şu an bizim, Cumhurbaşkanı nın hakkı olmayanı kullanmasından doğan bir krizimiz var. Durumu normalleştirmeye çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı görevi kime verecekse verir, onunla görüşürüz. dedi. 'HDP NİN KAPILARI AÇIK' Parti olarak kendileriyle bir koalisyon görüşmesi talep eden herkesle görüşeceklerini dile getiren Kürkçü, Bizimle görüşmek isteyen bütün yetki ve görev sahipleriyle, öte yandan diğer politik partilerin sözcüleriyle, temsilcileriyle görüşürüz. Burada hiçbir sorun yok ama görüşmeye açık olmamız, her türlü koalisyon modeline açık olduğumuz anlamına gelmez ama bunları görüşmekte hiçbir beis yok. Zaten işimiz de bu değil mi? Bunları görüşmek ve bir çözüme bağlamak. dedi. 'BAŞBAKAN, KADERİNİ CUMHUR- BAŞKANI NIN KADERİYLE BAĞLADI' Başbakan Davutoğlu nun, bugün yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımız'ı hedef alan her şey bizi hedef almıştır. Cumhurbaşkanlığı makamının yıpratılmasına asla taviz vermeyiz." şeklindeki sözlerini de değerlendiren Kürkçü, Başbakan, öyle anlaşılıyor ki Tayyip Erdoğan ın şahsi kaderiyle kendi kaderini bağlamaktan vazgeçemiyor ya da bu bağı koparacak gücü ve cesareti yok. Olur, onun dediği gibi yaparız, Cumhurbaşkanı'yla Başbakan'ı birlikte değerlendiririz ve ona göre de bir sonuç çıkar. diye konuştu. (CİHAN) Maden mühendisleri işsiz kalmamak için KONUŞMUYOR Soma davasını değerlendiren Av. Kozağaçlı, "2 bin lira maaşla her gün madene giren maden mühendisi ağzını açtığı anda kapının önüne koyulacağını bildiği halde neden bugün bu gerçekleri anlatmazlar? Hala çalışıyor olmaya devam etmelerinin etkisi var" diye konuştu Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014 günü meydana gelen maden faciasıyla ilgili olarak Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde 8'i tutuklu 45 sanığın yargılandığı dava, bazı sanık avukatlarının istifa etmesi sebebiyle yeni avukat bulunması için 18 Ağustos 2015'e ertelendi. Mahkeme heyeti, 8 tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi nde görülen Soma davasının ara kararının ardından müşteki avukatları Selçuk Kozaağaçlı ve Can Atalay açıklama yaptı. 2 bin lira maaşla çalışan sanık genç mühendis ve teknikerlerin, şirketin patronlarını ve üst düzey yöneticilerini korumak için hayatlarını karartmaması gerektiğini belirten Av. Kozağaçlı, Tutuklu ve tutuksuz maden mühendisi sanıklara sesleniyorum, bu kadar açık görülebilen, bu kadar ucuz bir oyunla hayatlarınızı karartmayın. Burada 15 yıldan müebbet hapse kadar hapis cezalarının söz konusu olduğu bir yargılama yapıyoruz. Sadece vicdan ve ahlâk meselesi değil. Vicdanlarına seslenmiyorum, ahlâklarına seslenmiyorum, akıllarına sesleniyorum; eğer bu yolla devam edecek olurlarsa patronlarını korumak için, ayda 30 bin lira maaş alan üst düzey temsilci mühendisleri korumak için bu şekilde suçu üstlenmeye devam edecek olurlarsa onlar kurtulur, kendileri de yatarlar. dedi. 'SON DERECE İSABETLİ BİR KARAR' Duruşmanın bir kez daha erken kesintiye uğradığını ancak son derece önemli bir meselenin halledildiğini dile getiren Kozağaçlı, "Mahkemenin başlangıçta eksik de olsa nihai olarak doğru bir karar verdiği kanaatindeyiz. İki büyük sorun vardı. Birincisi şuydu, çok büyük bir sermaye şirketiyle karşı karşıyayız. Kendi beyanlarına göre 500 milyon TL yatırım yapmış bir sermaye şirketi. Patronları tutuklu sanık. Bu şirketin, bütün personelin avukat tutmalarında etkili olduğunu fark ediyorduk. 2 bin 500 lira maaş alan mühendislerin, 2 bin lira maaş alan teknikerlerin, işçilerin avukatlarının organizasyonu da böyle büyük bir sermaye grubu tarafından yapılıyordu. Sıralı ilişkileri olan vardiya amiri, güvenlik şefi, güvenlikçi, emniyetçi gibi kişilerin amirleriyle aynı avukatı tercih etmek zorunda bırakılmış olmasının da bu davanın geleceği için bir tehdit olduğunu her celsede söyledik. Geçen celsede bir tablo sunduk ve bu ilişkileri anlattık. Bu avukatlık ilişkisi böyle sürdüğü sürece kişilerin serbestçe konuşması, sorumluluğu olan amirlerini suçlaması, yahut çalışmaya devam ettikleri şirketin patronu hakkında beyanda bulunması mümkün değil dedik. Mahkeme nihayet geç de olsa bu celse periyodunun başında talebimizi kabul etti. Menfaat çatışması nedeniyle ayrılmasına karar verdi. Son derece isabetli bir karardır. diye konuştu. 'SORUMLULUĞU ÜSTLEN- MELERİNİ SAĞLAMAYA ÇALIŞIY- ORLAR' Bu kararın ardından, 'Yeni gelen avukatlara aynı şekilde etki olmayacak mı?' diye sorulabileceğini belirten Kozağaçlı, Şunu anlayamadığımızı her zaman söyledik, 2 bin lira maaşla her gün madene giren maden mühendisi oradaki sorunları bildiği halde, hiçbir söz hakkı olmadığını bildiği halde, ağzını açtığı anda kapının önüne koyulacağını bildiği halde ekmek parası için madene inen maden mühendisleri, neden bugün bu gerçekleri anlatmazlar? Ortak avukat tutmaya zorlanmanın bunda etkisi var. Hala çalışıyor olmaya devam etmelerinin etkisi var. Eğer bu madenin gerçek durumunu anlatırlarsa maden sektöründe bir daha iş bulamayacakları korkusunun etkisi var ama bugün tablo öyle bir noktaya gelmiştir ki patronlar ve onları temsil eden büyük mühendisler, özel avukatları ve stratejik planları sayesinde kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Bu teknikerlere ve genç mühendislere de, Biz sizin için de avukat tutalım. deyip sorumluluğu tamamen üstlenmelerini sağlamaya çalışıyorlar. şeklinde konuştu. 'HİÇBİR ERTELEME YORMAZ' Av. Kozağaçlı, ailelerle birlikte davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, Hiçbir tür erteleme bizi yormaz. Aileler, inanılmaz bir zorlukla buraya geliyorlar. Ekonomik zorlukla, gönül yarasıyla. Araç bulamadan, yemek bulamadan buraya geliyorlar. Bu sayı artacak. Aileler artarak takip etmeye devam edecekler. Kolektif avukat çalışması artarak devam edecek. dedi. AİLELER İÇİN DESTEK ÇAĞRISI Av. Atalay da duruşmaya gelen aile sayısında azalma olduğunu ve bunun yargılama sürecini doğrudan etkileyeceğini söyledi. Soma hesabının sorulmaması durumunda bundan sonra Soma dakine benzer işçi katliamlarının yaşanmaya devam edeceğini savunan Atalay, demokratik kitle örgütlerine şöyle seslendi: Arkamızda parasıyla puluyla, devlet desteğiyle koskoca bir şirket var. Bu şirketin karşısında kendi iradeleriyle örgütlenen aileler var. Bu ailelerin iradesinin parçası olmak, onlara destek olmak durumundayız. Aile sayısı bu hafta itibariyle azaldı. Buraya geldiği için iş bulamayan insanlardan bahsediliyor. Bu davanın takibinin bir parçasıdır ailelerin örgütlenmesi. Bu davanın takibinin bir parçasıdır bu kara listelerin yırtılıp atılması. Avukatlar olarak ilan ediyoruz, gerekirse Bergama da, Kınık ta ve Soma da köy köy ailelerin buraya katılmasının önündeki tüm engelleri kaldırmak için dolaşacağız, dertleşeceğiz. (CİHAN) Madenci eşi: Sondaj makinesi alacağız deselerdi çıkarıp yüzüğümü verirdim! Somalı çocuklara ATLI TERAPİ Türkiye Jokey Kulübü (TJK) tarafından geçen yıl hayata geçirilen Pony Club Şehrinize Geliyor projesinin 2015 yılı programı başladı. Çocuklara at sevgisini küçük yaşlardan itibaren aşılamak amacı taşıyan projenin bu yılki ilk durağı, geçen yıl maden faciası yaşanan Manisa'nın Soma ilçesi oldu. Vali Muzaffer Ecemiş Spor Salonu nun önündeki etkinliğe, çocuklar ve aileleri katıldı. Yaklaşık üç haftada 37 il ve ilçe gezeceklerini belirten TJK Başkanı Yasin Kadri Ekinci, "Topluma daha fazla yarar sağlamak ve elimizdeki imkanları daha fazla toplum yararına sunmak istiyoruz. Bu kapsamda ilk kez geçen yıl başlattığımız Pony Club Şehrine Geliyor projemiz, gerek çocuklarımızdan gerekse ailelerinden çok fazla ilgi gördü. Geçen yıl 35 ilde 20 binden fazla çocuğu atla yan yana getirdik. Bu yıl daha fazla şehirde, daha fazla çocuğa ulaşmak hedefindeyiz. At, bildiğiniz gibi özellikle çocukların ruhsal gelişimine katkı sağlayan en önemli canlı. Ruhsal gelişimin yanısıra fiziksel anlamda da atın iyileştirici özelliği bulunuyor. Amacımız, çocuklarımızın dilediği kadar at binmesi ve proje kapsamında gerçekleştirilecek çeşitli aktivitelerle güzel bir yaz tatili geçirmeleri." şeklinde konuştu. (CİHAN) Karaman Ermenek'te geçen yıl 28 Ekim'de 18 madencinin hayatını kaybettiği kaza ile ilgili davanın ikinci gününde şikayetçilerin ifadeleri yürek burktu. Ölen madencilerin anne, baba, eş ve kardeşlerinin mahkeme heyetine 'Önce Allah'a sonra sizin adaletinize sığınıyoruz. Eşlerimizi ve çocuklarımızı öldürenlere gereken cezayı verin." diyerek şikayetçi ve davacı olduklarını söylediler. Madende yaşamını yitiren Osman Çoksöyler'in 28 yaşındaki eşi Şadiye Çoksöyler, kucağındaki 11 aylık bebeği Kübra ile duruşma salonuna geldi. Acılı kadın, mahkemede verdiği ifadede şunları söyledi: "Cenne Şirketi'nden ve ve Hasşekerler Madencilik'ten şikayetçiyim. Bütün sorumluların en ağır cezaları almasını istiyorum. Maden sahipleri, 'paramız yoktu' diye sondaj makinesi almamış. Makine alacağız diye eğer işçilerden para isteselerdi onların can güvenliği için yüzüğümü çıkarır verirdim. Madem paraları yokmuş, 5 ocak açacaklarına 1 ocak açsalardı. Öğlen yemeğini dışarıda yemelerine izin verilmedi. Maaşlarına 200 lira zam yaptılar diye bizim canımızı yediler. Eşlerimiz ellerinin kömür karasıyla yemek yedi. Bu yüzden işçiler bir süre işe gitmedi. İşletme Müdürü Yavuz Özsoy, kazadan önce köyümüze gelip eşlerimizi tehdit ediyordu 'Maaşlarınızı vermeyiz, işsiz kalırsınız' diye. Eşim, 'Bir bakıp geleyim' diye gitti ve o gün kaza oldu. Benim eşimin, çocuklarımızın suçu ne? 2 çocuğum var. Eşim 23 gün toprağın altında kaldı. Bunları da nefessiz odaya katın oraya su doldurun. Suçlular da boğularak ölsün." ANNE HAZNEDAR: CEZASINI VERMEZS- ENİZ SİZE DE HAKKIMI HELAL ETMİYO- RUM Maden kazasında Ali ve Kerim isimli iki oğlunu kaybeden anne Saadet Haznedar, mahkemede gözyaşları içerisinde ifade vererek, şikayetçi oldu. Acılı annenin ifade vermesi sırasında salondaki bazı güvenlik görevlilerinin de gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Anne Haznedar mahkemede şunları söyledi: "Benim çocuğumu yatağından kaldırıp alıp götürdüler. Maden sahibinin bir makinesi olaydı, benim çocuklarım kurtulurdu. Benim kuzularım nefessiz kaldı, hava varaydı belki kurtulurdu. Benim yavrularım nasıl can verdiyse bunlar da öyle can versin. Suçluların cezalandırılmasını isterim. Benim çocuklarımı zorla madene getirdiler. 'Para vereceğiz' dediler, maaşlarını vermediler. Oğullarımın haklarının ölünceye kadar peşindeyim. Benim gelinlerime, çocuklarıma torunlarıma yazık değil mi? Eğer suçlulara cezalarını vermezseniz size de hakkımı helal etmem. Benim kuzularımı toprağa kattılar. İkisini de aynı ocağa koydular. Ben kimsenin bir ekmeğini onlara yedirmedim." BABA CANSU: VARSIN YALAN SÖYLESİN- LER, BU TOPRAĞIN BİR DE ALTI VAR Ölen madencilerden Ömer Cansu'nun babası Hüsnü Cansu işe şunları söyledi: "İnsan hakları var diyorlar. Yer altında kömürün pisliğin içinde ekmek yiyen adamlara bunlar yapılır mı? Başbakan bir maaş verdi Patronlar 'bu maaşı vermeyiz, ekmek vermeyiz' dediler. Biz her dakika her saniye acı çekiyoruz. Daha 22 yaşında bana bakacak olan oydu. Ocağın içinde dışında 10 metre hortum yoktu. Devlet olmasaydı bizim cenazemiz ocakta kalacaktı. 18 kişiye, analara, babalara yazık değil mi? Bizim acımız bitmez. Varsın yalan söylesinler, bu toprağın bir de altı var. Biz acılıyız, suçlular da cezasını çeksin." Kazada ölen madencilerden Hüsnü Çolak ise maden sahiplerinin davadan vazgeçmesi için kendisine para teklif ettiklerini ileri sürerek, mahkeme heyetine şunları söyledi: "Benim evime 4-5 kişi gelip bana para teklif ettiler. Ben, para istemem, ben can istiyorum. İzin verin de boğalım bunları. Biz de kurtulalım bunlar da kurtulsun. Hepsinden şikayetçiyim. Çocuklarım öksüz kaldılar." 'BUNLARIN YÜZÜNE KARNIMDAKİ ÇOCUĞUMUZ BÖBREĞİ ÇÜRÜDÜ' Maden kazası olduğunda hamile olan ve çocuğunu dünyaya getiren Ali Haznedar'ın eşi Fatma Haznedar da kucağında bebeğiyle mahkemede ifade verdi. Acılı kadın, ifadesinde şunları söyledi: "Biz soğanımızı taşa vurup yiyen insanız. 15 dakika dışarıda yemek yemelerine izin verselerdi kimse ölmezdi. Ben, önce Allah'a sonra sizin adaletinize sığınıyorum. Bu (kucağındaki bebek) benim yetimim. Bunların yüzünden çocuğumun böbreği daha karnımdayken çürüdü. Çocuğum doğduktan sonra böbreğini aldılar. Suçlular, itiraf etsinler, bizi de kendilerini yormasınlar dedi. CİHAN HÜKÜMET KURULMAZSA 2016 sezonunu kaybederiz Beş kıtadaki 60 tan fazla ülkede Türk mobilya sektörünü başarıyla temsil eden Alfemo, Türkiye nin batı illerindeki mağazalaşma atağından sonra 3 milyon TL lik yatırımla konsept mağazacılık anlayışını Diyarbakır a taşıdı yılının ilk beş ayında Ankara dan Beyrut a, Muğla dan Kosta Rika ya uzanan global yelpazede açtığı 45 mağaza ile dikkat çeken Alfemo, şimdi de Diyarbakır da iki konsept mağaza birden açtı. Bağlar ve Urfa Yolu'na açılan mağazalar, toplam 4 bin metrekare üzerinde modern, fonksiyonel ve en son tasarım ürünü Alfemo'dan bir yatırım da Diyarbakır a VALİ İÇİN KÜÇÜK, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN BÜYÜK AYIP Turizmciler, 2016 yılının kaybının önlenmesi için koalisyon hükümetinin biran önce kurulmasını bekliyor. Yeni bakanın belirlenmesi ve rotasının çizilmesi ile turizm sektörünün önünü görebileceğini belirten Fethiye Otelciler Birliği (FETOB) Başkanı Yavuz Torunoğulları, aksi halde 2016 yılının büyük kayıplara gebe olacağını söyledi. FETOB 10. olağan genel kurulu sonrasında 156 üye arasından oluşturulan yeni yönetim basının karşısına çıktı. Yavuz Torunoğulları başkanlığındaki Bülent Uysal, Zihni Bilgiç, Hasan Gürsel, Nurkaya Gündoğdu, Mehmet Biçer, Mustafa Argın dan oluşan yeni yönetim turizm sektörünün sorunlarını masaya yatırdı. Seçimler sonrasında oluşan koalisyon beklentileriyle ilgili açıklamalarda bulunan FETOB Başkanı Yavuz Torunoğulları, sektörün geleceği için koalisyon hükümetinin biran önce kurulması gerektiğini belirtti. Koalisyonun kurulması ülke ekonomisi ve turizmi için önemli olacaktır. diyen Torunoğulları, hayırlı bir sonuç çıkması temennisinde bulundu. Torunoğulları, Hükümetin kurulması, turizm bakanının belirlenmesi ve yeni rotanın çizilmesi turizmin yararına olacaktır. Ki böylelikle biz de sıkıntılarımızı bakanlığımıza iletebilelim. Bir takım şeyler şuan çözülmezse 2016 yılı sıkıntıya girer. İnşallah sektöre destek verecek şekilde bir bakanlık politikası oluşturulur. dedi. "2015 SIKINTILI BAŞLADI, KENDİMİZLE REKABETE BAŞLADI" Türkiye nin komşularıyla ve komşularda yaşanan iş sıkıntılar nedeniyle sektör temsilcileri olarak 2015 pazarında bir eksilme beklediklerini anlatan FETOB Başkanı, sıkıntının boyutunun bu denli büyük olacağını kendilerinin de öngöremediklerini açıkladı. Küçük işletmeler nezdinde 2015 sezonunu kurtaracak tek etkenin iç pazar olduğunu hatırlatan Torunoğulları, şöyle konuştu: Seçimler yapıldı, önümüzde bir Ramazan ayı var. Okulların kapanmasıyla birlikte kısmi bir hareket bekliyoruz. Ama asıl hareketlilik bayramda yaşanacak. Lakin sıkıntı Türkiye nin bütün bölgelerinde var. Bölgelerin tamamı hedefine yerli turisti almış durumunda. Türkiye nin diğer eksilerini de baz aldığımızda mücadele gerektiren bir sezon yaşayacağız sezonunu mücadele edilen, bir çok konuda feragat edilen bir yıl olacak. Hala operatörlere erken rezervasyon indirimleri veriliyor. Normalde martta bitmesi gerekir bunun. Ama açığı kapatmak isteyen turizmciler yabancılara olduğu gibi yerli turiste de hala erken rezervasyon indirimleri sunuyor." (CİHAN) mobilya koleksiyonlarıyla birlikte home decor aksesuar ürünlerini, en son teknoloji ile üretilen yatak, baza ve uyku ürünlerini ve Kids&Teens markası ile en sağlıklı ve güvenli bebek, çocuk ve genç mobilyasını birarada sunuyor. Alfemo Genel Müdürü Ramazan Davulcuoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde büyümenin kendileri için stratejik önem taşıdığını, hedeflerinin dünya markası olma yolunda ilerlerken yurtiçinde de satış noktası bulunmayan il kalmaması olduğunu söyledi. (HABER MERKEZİ) İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük e soru sordukları gerekçesiyle gazetecilerin gözaltına alınması hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Dikmen, Kamuoyunun bilgi edinme hakkı için çalışan gazetecinin görevi soru sormaktır. Gazetecinin, sorduğu soruyu beğendirmek gibi bir zorunluluğu yoktur. Gelişmiş ülkelerde ancak fıkralara konu olacak bu durum, ülkemizde son yıllarda bir kara mizah örneği olarak sık sık yaşanıyor. dedi. Gazetecilerin sindirilmek, yaşananları bütün gerçekliğiyle yansıtmasını engellemek için çeşitli gerekçelerle baskı altına alındığını söyleyen İGC Başkanı Dikmen, açıklamasında şunları kaydetti: Basın özgürlüğünün adeta yerlerde süründüğü ülkemizde, neredeyse her gün basın ve ifade özgürlüğüne bir darbe daha vuruluyor. Asli görevi soru sormak, sorduğu sorular ve aldığı cevaplar üzerinden gerçeklere ulaşarak bunları okuyucuya aktarmak olan gazetecilerin soru sorduğu gerekçesiyle CHP İl Başkanı Bedri Serter, genel seçimden sonra İzmir deki 30 ilçe teşkilatına teşekkür ziyaretinde bulundu. Serter, ziyaretlerde edindiği izlenimleri aktararak, Parti örgütümüz, CHP- MHP-HDP koalisyonu olmasına sıcak bakıyor. dedi. Teşekkür turunda 30 ilçe örgütü ve parti teşkilatının tamamının da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile aynı görüşte olduğu sonucunun çıktığını belirten İl Başkanı Serter, Örgütümüzün düşüncesi de mutlaka ama mutlaka partimizin öncülüğünde bir hükümet kurulması şeklinde. Kurarken düşüncesi de şu ki yüzde 60 oya sahip olan üç parti, AKP'siz bir koalisyon hükümeti kurmalı. Bu koalisyonun başbakanı da Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmalı." dedi. 'SON DÖRT SEÇİMDEKİ EN YÜKSEK OY ORANINI YAKALADIK' Bedri Serter, 30 ilçe örgütüne Antalya Kent Konseyi, EXPO 2016'nın alt yapı ve ulaşım bağlantıları bahane edilerek Aksu'da 2500 dekar tarım arazinin amaç dışı kullanıma açıldığını iddia etti. Antalya'da imara açılarak yok olan tarım topraklarına bir yenisi daha eklendi. Antalya Tarım Toprakları Koruma Kurulu'nun son toplantısında alınan kararla 2500 dekar tarım arazisi tarım dışı kullanıma açıldı. Kamu yararı gerekçesiyle amaç dışı kullanımına açılan tarım toprakları, Isparta yolunun doğusu ile Aksu ilçesinin kuzeyinden Kurşunlu Şelalesi'ne kadar olan geniş bir bölgeyi kapsıyor. Antalya Kent Konseyi Tarım Topraklarının Kullanımı ve Korunması Çalışma Grubu gelişme için Tarım topraklarını korumak amacıyla 5403 sayılı yasayla oluşturulan bu kurul 'kamu yararı' gerekçesiyle tarım topraklarını amaç dışı kullanıma açan ve onay veren bir kurum halini almıştır. açıklamasında bulundu. Çalışma grubundan yapılan açıklamada, Aksu çayı ile Tehnelli deresi arasına EXPO 2016 Antalya için park alanı inşa edildiği hatırlatılan açıklamada, Bu alanın alt yapı çalışmaları ve ulaşım bağlantıları gibi kamu yararına olacak bazı çalışmalar için belirli miktarda zorunlu tarım alanına ihtiyaç duyulması normal karşılanmaktadır. Ancak az miktarda kullanılacak tarım alanı için bütün bölgeyi tarım dışına çıkarmak ve imara açmak kabul edilebilir bir anlayış değildir. İleride imara açılan bu alanlar Antalya Serik arasındaki verimli ovanın da gözaltına alınması, tam bir kara mizah örneğidir. Bu yaşanan durum, Sayın Şanlıurfa Valisi için küçük olabilir ancak basın ve ifade özgürlüğümüzün nasıl engellendiğine dair büyük bir ayıptır. Gazetecileri her fırsatta sindirmeye çalışan anlayışı kınıyoruz. Son dönemde neredeyse bütün devlet kurumlarında ve yöneticilerinde alışkanlık haline gelen gazetecilere yönelik kötü muamelenin de yeni süreçte bir an önce son bulmasını diliyoruz. (HABER MERKEZİ) CHP İl Başkanı Serter: Örgütümüz CHP-MHP- HDP koalisyonu istiyor ziyaretin 23 yıldır yapılmadığını, partisinin İzmir'de son dört seçimdeki en yüksek oy oranını yakaladığını söyledi. Serter, "30 ilçemizin tamamını ziyaret ettik ve teşekkürlerimizi hem parti teşkilatına hem partililerimize ilettik. Bütün ilçelerimiz, sanki bugün seçim olacakmış gibi olası bir seçime de hazır. Aldığımız seçim sonuçlarından da herkes memnun, tüm ilçelerimiz çok mutlu. Herkesin düşüncesi, 'keşke tüm iller İzmir gibi olsa şeklinde. Nitekim 2002, 2007, 2011 ve 2015 seçimlerine kadar hiçbir seçimde 28 ilçede birden birinci parti olarak çıkmamıştık. Biz bu seçimlerde 28 ilçede birinci parti olarak çıktık. Sadece iki ilçede çok az bir farkla ikinci parti olduk. Benim başkanlığımdaki İzmir örgütümüzün ciddi başarısı ortada. Herkes de bu düşüncede. Tüm örgüt ve teşkilatlarımızın ortak düşüncesi de böyle." şeklinde konuştu. (CİHAN) EXPO bahanesiyle 2500 dekar tarım toprağı imara açıldı imara açılması için tetikleyici bir rol oynayacaktır. İhtiyaç duyulan tarım alanı kamulaştırılabilir. denildi. Antalya'nın verimli tarım topraklarının amaç dışı kullanıma açılmaması için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Antalya Valiliği göreve çağrıldı. NE KADAR TARIM TOPRAĞI KAYBOLDU? Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan derlediği verilere göre; Türkiye'nin 2002 yılında 26 milyon 579 bin hektar olan toplam tarım alanı 2013 yılında 23 milyon 806 bine geriledi. 11 yılda 2 milyon 773 bin hektar toprak tarım alanı dışına çıkarıldı. Yine TÜİK verilerine göre aynı dönemde Antalya'nın sahip olduğu tarım toprakları da yüzde 10 azaldı yılında 402 bin 223 hektar olan toplam tarım alanı 2013'te 364 bin 734 hektara düştü. Antalya'da 37 bin 489 hektar alan tarım dışına çıkarıldı. Antalya da amaç dışına çıkarılan tarım alanlarının sektörler bazında son 5 yıllık dağılımına bakıldığında; ilk sırayı yüzde 71,23 ile konut ve iş yeri yapımı aldı. Tarım alanlarının yüzde 11,94 ü turizm, yüzde 1,69 u enerji, yüzde 15,4 ü de diğer sektörler için yok edildi. Antalya Tarım Toprakları Koruma Kurulu son aldığı kararla 250 hektar tarım toprağını amaç dışı kullanıma çıkardı. (CİHAN) ANAHTAR Betül Güler BULUT hannemeryembulut@hotmail.com VAR MISINIZ? Mübarek günlere sayılı zaman kaldı. Ümmet benliğini yinelemek için kolları sıvadı ameliyeler için tetikte bekliyor. İnsan düşünmeden edemiyor hatta bu sorgular her yıl gündemde dile getiriliyor. Neden özellikle Ramazan ayında insan amellerine önem veriyor? Gerçekten Ramazan ayı elbette mübarek, feyizli bir ay. Fakat bizler her zaman arınmaya muhtaç değil miyiz? Hayat debdebe ile geçerken çoğu zaman tökezleyip düşerken her daim af makamını ziyaret etmek gerekirken, bizler itaatlerimizi sayılı günlere indirmekle çok büyük hata ediyoruz. Ölümün ne zaman geleceğini bilmiyoruz. Son nefesimizi hangi mekanda tüketeceğimizi bilmiyoruz. Kimlerin hakkına girdiğimizi, telafisi olmayan hatalarımızı bizleri affetmeyen arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi bilmiyoruz. İstemez misin ya Ömer dünya onların olsun ahiret bizim şiarını ne çabuk unuttuk. Ne çabuk dünyayı sever olduk. Dünyalıklardan ayrılamaz olduk. Ne kadar acımasız olduk. Bağrımızda öfke tohumları yeşeriyor. Aynı cümleler telaffuz ediyoruz kim bilir. Aynı kulvarlarda gezdiğimiz için olabilir mi? Kulluğun gayesini unutmuş bir insana tavsiyede bulunurken nefsini okşayacak cümleler sarf etmek isabetli olur mu? Evet nefis pohpohlanmak ister. Nefis galibiyet ister sevmez yenilmeyi. Nefis tavsiyelerden öğütlerden kaçmak ister. Nefis daha çok günaha meyyaldir. Caziptir yasaklar Ebedi haz yalanıyla kandırılmaya alışılagelmiştir. Adem den bu yana ebedi yalanına kendini kaptırıvermiştir. Oysa baki olan ölümden sonraki hayattır. Dirilişten sonraki hayatımızın meyvelerini burada tüketiyoruz. Bu tükenmişlik bizi zakkum yemeye mahkum ettiğinde çırpınışlarımız fayda verir mi dersiniz. Her sene Ramazanla yenilenmeye ahd ettiğimiz yüreklerimizi korumaya ne dersiniz? Var mısınız tevbe etmeye? Geçmiş hatalardan beri olmaya çabalamaya. Var mısınız bu Ramazan kötü bir eylemin terki için itikafa.. Var mısınız ey Müslümanlar kardeş olmaya. Kardeşçe birbirini kucaklamaya. Önce kardeşini kendi nefsine tercih etmeye Var mısınız hem maddi hem manevi bedeller ödemeye. Yalnızca Rab için, yalnızca bizi yoktan var eden için karşılıksız iyiliklerde bulunmaya? Var mısınız kardeşlerim geceler boyu ağlamaya. Ayakları şişene kadar namazla kendini yinelemeye, yenilemeye var mısınız? Ve var mısınız bu yenilenmeyi yalnızca Ramazan ayına has kılmayıp müdavim olması için gayret etmeye. Kendine kefaret biçmeye var mısınız? Var mısın ey kardeşim aczini kabul etmeye? Gazan mübarek Ramazanın bereketli olsun öyleyse Gediz Üniversitesi 28 ülkeye mezun verdi Gediz Üniversitesi nde üç gün üst üste mezuniyet coşkusu yaşandı. Lisans eğitimlerini başarıyla tamamlayan 790 ve önlisans programlarını bitiren 562 genç diploma aldı, kep fırlattı. Cem Ceminay ve Okan Karacan ın sunduğu mezuniyet törenlerinde, aralarında çok sayıda yabancının da yer aldığı bin 352 mezunun mutluluğuna aileleri de ortak oldu. Mütevelli Heyeti Başkanı Abdullah Kavuk mezunları kutladı, hepsinin yaşam maratonunda önemli başarılara imza atacağına yürekten inandıklarını söyledi. Kavuk, Gediz Üniversitesi nin 87 ülkeden gençlerin eğitim gördüğü marka bir üniversite haline geldiğini belirterek, Eğitim kalitemiz, gerçekleştirdiğimiz bilimsel projelerimiz ve sürekli iyileştirdiğimiz fiziki imkanlarımızla dünya üniversitesi olma yolunda büyük aşama katettik. Tüm bunları yedi yıl gibi kısa bir süreye sığdırdık. Dünyanın dört bir yanından öğrencilerin eğitim gördüğü, kültürlerin buluşup kaynaştığı, bilimsel faaliyetler denince akla ilk gelen yerler arasına giren bu üniversite, aynı zamanda İzmirimiz'in de marka değerini yükselten önemli bir çekim merkezi. Bunun gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. İzmirli çok sayıda eğitim gönüllüsünün ortak eseri olan Gediz Üniversitesi, mezunlarından aldığı güçle marka değerini daha da yükseltecek. dedi. Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik de bu sene Türkiye dahil 28 ülkeye mezun verdiklerine dikkat çekti. Üülke ve mezun sayısının her yıl artacağını ifade ederek şöyle konuştu: Her birini ülkelerine gönüllü elçilerimiz olarak uğurluyoruz. İzmir den tüm dünyaya uzanan kardeşlik ve dostluk köprüleri kuruyoruz. Üniversitemiz, dünyanın dört bir yanındaki mezunları sayesinde çok daha iyi yerlere gelecek. Bir diğer gurur kaynağımız da öğrencilerimizin elde ettiği başarılar. İş dünyasıyla birlikte verdiğimiz eğitimin ne kadar yerinde olduğunu, istihdam edilen mezunlarımızla görüyoruz. Dünyanın her yerinde çalışabilecek bilgi birikimine ve özgüvene sahipler. Hepsinin yolu açık olsun. (HABER MERKEZİ)

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 18 Haziran 2015 Perşembe KİM NE DERSE DESİN HÜKÜMET KURULACAK Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, "Şu anda seçim olsa AK Parti kesinlikle tek başına iktidara gelecek güçte. Ama biz demokrasinin gereği çeşitli çözüm arayışlarına giriyoruz" diye konuştu UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ NÖROLOJİ VE NÖROFİZYOLOJİ SERVİSİ TADİLATI İŞİ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ YAPI İŞLERİ VE TEKNİK DAİRE BAŞKANLIĞI Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nöroloji ve Nörofizyoloji Servisi Tadilatı İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu ihale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a)adresi : CUMHURİYET BULVARI No: ALSANCAK KONAK/İZMİR b)telefon ve faks numarası : c)elektronik Posta Adresi : yapi@deu.edu.tr ç)ihale dokümanının görülebileceği : internet adresi 2-İhale konusu yapım işinin a)niteliği, türü ve miktarı b)yapılacağı yer c)işe başlama tarihi : 1000 m2'lik kapalı alanda tadilat yapılması Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. : Balçova - İZMİR : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. : Yer tesliminden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. ç)işin süresi 3-İhalenin a)yapılacağı yer : Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü ihale Odası b)tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 100 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Tarih ve sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Yapım İşleri'nde Benzer İş Grupları Tebliğ'inde yer alan (B)lll. Grup İşler ve bunlarla ilgili tamamlama, onarım ve tadilat işleri benzer iş olarak kabul edilecektir Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisliği, Mimarlık 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası)karşılığı Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı İhale ve Kesin Hesap Şube Müdürlüğü Cumhuriyet Bulvarı No:144 Konak/İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü Yapı işleri ve Teknik Daire Başkanlığı ihale ve Kesin Hesap Şube Müdürlüğü Cumhuriyet Bulvarı No:144 Konak/İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir, ihale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmi) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13.Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N): 1,00 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Sondakika: 18/6 Basın: Resmi İlanlar: de Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Hiç kimsenin tereddüdü olmasın, AK Parti özellikle bu süreçte mutlaka Türkiye'de istikrarın devamı açısından, ekonominin devamı açısından gereğini yerine getirecektir" dedi. AK Parti İzmir İl Başkanlığında, ilçe başkanlarıyla istişare toplantısında bir araya gelen Eroğlu, 7 Haziran'daki seçimde, milletin yüzde 85'e yakının sandık başına giderek takdirini yaptığını, AK Parti'nin sandıktan yine birinci parti çıktığını belirtti. Eroğlu, milletin daha önce AK Parti'yi tek başına iktidara getirdiğini, bu sefer tek başına iktidar yolunu açmadığını kaydederek, "Bu konuda görüşmeler devam edecek. İnşallah bir çözüm yolu bulunacak. Çünkü AK Parti milletin bağrından çıkan bir partidir" değerlendirmesini yaptı. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun birkaç gün önceki konuşmasında "milletin, Türkiye'nin menfaatlerinin AK Parti'nin menfaatlerinin üzerinde olduğunu" ifade ettiğini hatırlatan Eroğlu, milletin menfaatleri doğrultusunda gerekeni yapamaya hazır olduklarını söyledi. Eroğlu, AK Parti'nin gayesinin milletin refah seviyesini yükseltmek, devleti çok daha ileri noktalara taşımak olduğunu vurgulayarak "Hiç kimsenin tereddüdü olmasın, AK Parti özellikle bu süreçte mutlaka Türkiye'de istikrarın devamı açısından, ekonominin devamı açısından gereğini yerine getirecektir. Diğer partilerin de başlarını elleri arasına alıp düşünmelerini tavsiye ederiz. Onların da mutlaka Türkiye'nin menfaatlerinin parti menfaatlerinden yüksek olacağını kabul etmeleri gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu. "AK Parti'ye karşı 7 düvelin birleştiğini, ona rağmen birinci parti çıktığını" dile getiren Eroğlu şöyle devam etti: "Tüm partiler bize karşı birleşti. Ayrıca Paralel Yapı, yurt dışındaki bazı kurum, kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları, bazı üst akıl birleşti, böyle bir netice ortaya çıktı. Şunu görüyorum: Millet bu tablodan memnun değil. Nereye gittiysem 'biz ne yaptık, niye böyle yaptık' diyenler çok daha fazla. Şu anda seçim olsa AK Parti kesinlikle tek başına iktidara gelecek güçte. Ama biz demokrasinin gereği çeşitli çözüm arayışlarına giriyoruz. Tutarsız, mantıksız, kendilerini sanki birinci parti gibi kabul eden muhalefet partileri... Onların talepleri de kabul edilemez tabii." Eroğlu, İzmir'e kavga için değil insanların gönüllerini kazanmak için geldiklerini aktararak, oy veren vermeyen tüm İzmirlileri kardeş olarak gördüklerini, bir eksiklik varsa o eksikliğin kendilerinde olduğunu bildirdi. Seçim sürecinde söyledikleri projelerin devam edeceğini, çalışmaların hızlanacağını anlatan Bakan Eroğlu, "AK Parti sözünün eri bir partidir" ifadesini kullandı. İzmir'e 30 milyar lira yatırım yaptıklarına dikkati çeken Eroğlu, "Ne yapıldıysa İzmir'e biz yaptık. İzmirliler bunu iyi bilsin. Merkezi hükümet değil belediyeler yaptı diye bir algı var" diye konuştu. Bakan Eroğlu, bir gazetecinin "Millet tablodan memnun değil dediniz, gönlünüzde yatan erken seçim mi" sorusuna şu yanıtı verdi: "Türkiye'nin menfaatleri parti menfaatleri üzerindedir. Biz özellikle ekonomimizi, ülkemizi sıkıntıya sokmayacak her türlü alternatifi deneyeceğiz. Yüzde 25 alanlar kendisini büyük başarı kazanmış gibi gösteriyor. AK Parti öyle büyük bir parti ki yüzde 41'le dahi tatmin olmayan bir parti. Öbürü bayram yapıyor. Dünyada 3 dönem iktidarda olup da tekrar birinci parti olan hiçbir parti yok. Bu AK Parti'nin büyük başarısıdır. Çalışacağız, gayret edeceğiz, koalisyon gerekiyorsa koalisyon ama netice alınamazsa yapılacak husus yeniden seçimdir, erken seçim değil yeniden seçimdir. Biz her türlü imkanı deneyeceğiz." Eroğlu, İzmir'de AK Parti'nin oy oranının düşmesine ilişkin soru üzerine de "CHP, MHP, HDP, Paralel Yapı gibi bütün cephelere karşı mücadele ettiklerini, ciddi bir algı yönetimi yapıldığını" kaydetti. CHP'nin İzmir'de, genel başkanın bu kentten aday olmasına rağmen milletvekili sayısının azaldığını belirten Eroğlu, "Onlar da kendi muhasebesini yaparsa iyi olur" dedi. İzmirliye yaptıkları, yapacakları işleri anlatmak için yeterli zaman olmadığını söyleyen Eroğlu, şunları anlattı: "Sahada çalışan tek parti AK Parti'dir. Ben şunu hazmedemiyorum: CHP'nin kalkıp da kim söyledi bilmiyorum, 'Çuval koysak kazanırız' şeklindeki anlayışını asla kabul edemiyorum. Biz İzmirlileri kucakladık yılına kadar ne yapacağımızı kitap olarak tek tek anlattık. CHP Genel Başkanı İzmir'den adaydı. Onlardan İzmir'le ilgili bir proje, 'Şunu şöyle yapacağız' dediklerini duydunuz mu? İzmir'e ne vadetti, ne söyledi? İzmirlinin bunu mutlaka değerlendirmesini talep ediyorum." Muhalefetin "Bunlar gelirse yaşam tarzına müdahale eder" şeklinde algı oluşturduğunu vurgulayan Eroğlu, "Biz 13 yıldır hiçbir yerde müdahale etmemişiz. Biz isteyen istediği şekilde yaşasın, fikrini söyleyebilsin diye geldik" değerlendirmesinde bulundu. Eroğlu, vefat eden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e de rahmet diledi. (AA) Zeytin in yolculuğu nda SIRA ÜÇÜNCÜ ADIMDA İzmir Büyükşehir Belediyesi Akdeniz Akademisi nin, Akdeniz in kutsal bitkisi zeytin ağacının ve zeytinyağının bölgedeki serüvenini ele alan konferans dizisi, Ege de Zeytin Kooperatifçiliğinin Tarihi ile devam ediyor. Zeytin in Akdeniz deki Yolculuğu ana başlıklı dizinin üçüncü konferansı 20 Haziran 2015 Cumartesi günü saat de Kültürpark İzmir Sanat Büyük Salon da gerçekleştirilecek. Ege de zeytin kooperatifçiliğinin gelişimine odaklanılacak konferansta, Dr. Özlem Yıldırır Kocabaş, İttihat ve Terakki Partisi döneminde Aydın da başlayan kooperatifçiliğin Cumhuriyet tarihi boyunca Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği ne kadar uzanan gelişim çizgisini anlatacak. Gödence Tarımsal Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Çağatay Özcan Kokulu ise 1970 li yıllardan günümüze zeytin ve zeytinyağı kooperatifçiliğini ele alacak. Konferansın moderatörlüğünü, İzmir Akdeniz Akademisi Tarih Koordinatörü Doç. Dr. Alp Yücel Kaya yürütecek. 4. konferans Ekim de Klazomenai Zeytinyağı İşliğinin Ayağa Kaldırılma Öyküsü, Zeytinyağının Ege deki Öyküsü ve 20 Haziran da gerçekleştirilecek Ege de Zeytin Kooperatifçiliğinin Tarihi konferanslarının ardından kısa bir yaz molası verecek dizinin dördüncüsü, 24 Ekim 2015 te Girit te bulunan Akdeniz Çalışmaları Enstitüsü nün Müdürü Profesör Christos Hadziiossif in Doğu Akdeniz de Zeytin ve Zeytinyağı Ticareti başlıklı konferansı ile sürecek. HABER MERKEZİ YÜREK YAKAN TÖREN DEÜ Tıp Fakültesi'nde mezuniyet edep, hoşgörü ve adalettir. Hizmet etmekten zevk alınız, angaryadan kaçma nasıl daha faydalı olabilirim sorula- kendimi nasıl geliştirebilirim, hastaları- töreni'nde Hipokrat Andı içen dönem birincisi Karaca, "Başıma neler gelecek, kendimi nasıl koruyabilirim kay- sevgi var, büyüğe hürmet ve bilime yoruz. Kendisini iyileştirmeye çalışan mayınız. Edepte çok şey var, saygı var, rıyla hekimlik hayatına başlamak istigısıyla değil, kendimi nasıl geliştirebilirim, hastalarıma nasıl daha faydalı görüdür. Herkese karşı hoşgörülü olu- zor. Sağlık çalışanları olarak içinde bu- saygı var. Bir çok kapının anahtarı hoş- kişilere duyulan bu öfkeyi anlamak olabilirim sorularıyla hekimlik hayatına başlamak istiyoruz" dedi. dar mutlu olursunuz. Bir diğer erdem men derdine çare olduğumuz kişinin nuz. Bunu ne kadar başarırsanız, o kalunduğumuz tüm bu zorlu şartlara rağ- Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) adalet ise her şeyin önünde geliyor. 40 gözlerindeki minnettar bakış, kalbinden geçen iyi dilekler ve dualar bize Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, tıp yıllık hekim olarak şunu söyleyebilirim fakültesinden mezun olan genç hekimlere "adalete" önem vermelerini tavsi- Zira adaletin olmadığı bir toplumda bu mesleği seçmişim dedirtecektir." ki, her işin başı sağlık değil, adalettir. tüm olumsuzlukları unutturacak, iyi ki ye ederek, "40 yıllık hekim olarak şunu sağlığınızın değeri kalmaz. İnançlarınızın tadını çıkarınız, akıl, bilim ve vic- Hipokrat Andı içerek mezun oldu- söyleyebilirim ki, her işin başı sağlık değil, adalettir. Zira adaletin olmadığı dan ile hareket ediniz. Bu üçünü mutlaka kullanınız. En son vereceğim nasi- Törende, Tıp Fakültesi 37. dönelar bir toplumda sağlığınızın değeri kalmaz" dedi. DEÜ Tıp Fakültesi'de hat, Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk ün temel ilkelerine sahip öğrenci, fakültenin kıdemli öğretim minde mezun olmaya hak kazanan akademik yılında öğrenimlerini tamamlayan 37. dönem mezunları, Tınaztepe Yerleşkesi amfisinde dü- Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tü- Hipokrat Andı içti. Dönem birincisi çıkınız." üyesi Prof. Dr. Atilla Akkoçlu eşliğinde zenlenen törenle diplomalarını aldı. lay Canda ise fakülte olarak bu dönem Karaca'nın yaş kütüğüne plaket çaktığı Rektör Mehmet Füzün, törende yaptığı mezun ettikleri 247 hekim ile kuruluşlarından bu yana 5 bin 231 tıp doktoru- diplomaları Rektör Füzün tarafından törende, dereceye giren öğrencilere konuşmada, 1982 yılında kurulan üniversitelerinin bugüne kadar 200 bine nu Türkiye'ye kazandırdıklarını söyledi. Mezunları adına konuşma yapan öğrencilerinin müzik ve bale gösterisi verildi. DEÜ Devlet Konservatuvarı yakın öğrenci mezun ettiğini belirtti. Genç mezunlardan, "dört dörtlük insan" olmalarını isteyen Füzün, bunun çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını Prof. Dr. Halil Köse, İzmir Tabip Odası dönem birincisi Özge Karaca da sağlık sunduğu törene, Rektör Yardımcısı için şu tavsiyelerde bulundu: "Dört kınayarak, şöyle konuştu: Başkanı Suat Kaptaner ile öğretim dörtlük insan olmak, dört temel erdeme "Başıma neler gelecek, kendimi üyeleri de katıldı. sahip olmaktan geçer. Bunlar hizmet, nasıl koruyabilirim kaygısıyla değil, (AA)

10 SAYFA Haziran 2015 Perşembe SONDAKiKA GAZETESi >>11 DÜSÜNENLERiN DÜSÜNCESi 17 ubat 2013 Per embe "Ben zaten her acının tiryakisi olmuşum" Bir avuç kifayetsiz muhterisin uzlaşma ve çözüm üretmek yerine kavgayı önde tutan anti-siyaset gösterilerini "Haber" diye izlerken "Dön baba dönelim, hacılara gidelim" veya "Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur" benzeri özdeyişlerin neden hiç eskimediklerini yine anladım. Ayrıca Temel fıkralarındaki Temel'in de Ankaralı siyasetçilerin ve onların danışmanlarının kafa yapılarını yansıtan bir motif olması gerektiğini düşündüm... Hem uzatmışsınız... Bu Temel'e bir ev ziyaretinde taze incir ikram etmişler. Hayatında ilk kez yediği bu meyveyi çok sevmiş Temel... Bir yıl sonra aynı eve konuk olarak gittiğinde, ev sahibine "Bana geçen sefer ikram ettiğiniz o şeyden yine yiyebilir miyim" demiş. Ev sahibi Temel'e "İstediğiniz yiyeceğin adı ne" diye sorunca Temel "Adını bilmiyorum ama kabuğu mor ile yeşil arasıydı. Kabuğu soyunca beyaz bir gövdesi vardı" diye tarif etmiş inciri... Ev sahibi de bu tarife bakıp "Temel herhalde patlıcan istiyor" diye düşünmüş. Temel kendisine verilen patlıcanı ısırmış ve sonra ev sahibine dönmüş, "Siz bunu hem uzatmışsınız hem de tadını kaçırmışsınız" demiş. Bu Suriyeliler de nerden çıkmıştı? Sınırları kapatmalıydık. Yasa dışı geçişe izin vermemeliydik. Hatta onları Esad ın kucağına itmeliydik. (Kemal Kılıçdaroğlu, seçim vaadi olarak Suriye den gelen mültecileri tehcire tabi tutacağız diyordu. Memleketlerine dönsünlermiş. Burada gurbetlik çekiyorlarmış. Yazıkmış... Demek istiyordu ki Kemal Bey, Memleketlerine dönsünler, misket bombalarıyla yok edilsinler. ) Peki, son günlerde sınırlarımıza yığılan bu Araplar ve Türkmenler de nerden çıkmıştı? Kapılarımızı kapatmalı mıydık?hayır, kapatmamalıydık. Onları içeri buyur etmeliydik. Ki, boşalttıkları Tel Abyad a PYD yerleşsin, istikbaldeki Kürt devletinin temellerini atsın. (Barzani, Salih Müslim in zulmünden kaçan iki yüz bin dindar Kürdü himaye ediyordu, biz de beş on bin mülteciye ev sahipliği yapsak ne çıkardı!) İçeri buyur etmesine edelim de, onları topraklarından söküp atan PYD militanlarına bir çift söz söylemeyelim mi? Dünün mazlumuydunuz, bugünün zalimi oldunuz! demeyelim mi? Hayır, demeyelim... Onlar öz savunma birlikleri olarak bölgeyi IŞİD tehlikesine karşı koruyorlar ve Rojava devrimi nin son halkası olan Tel Abyad operasyonunu tamamlıyorlar. Devrimin selameti için Türkiye Arapları ve Türkmenleri kendi MEHMET BARLAS SABAH Danışmanlık ve ötesi Bir danışmanı eski Cumhurbaşkanı Gül'le birlikte geçen yıllarını kendince kitaplaştırmış. Bahtsız Gül de şimdi bu kitap yüzünden eleştirilerin hedefi oldu... Her siyasetçinin "İstikbal" olarak gördüğü bakanlık, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı gibi makamları mazisinde taşıyan Gül, şimdi bozuk para gibi harcanmakta. Ama resmi "Danışmanlık" görevini "Sevgililik" sanan ve tanık olunan durumları özel hayatlarının parçaları gibi gören danışmanların ayıplarına ilk örnek değil ki bu kitap... İlk değil ki... Cüneyt Arcayürek de üç yıl görev yaptığı Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı sırasında tanık olduğu olayları ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'li Çankaya'yı "Babasının Kızı" kitabında anlatmamış mıydı? Demirel'in Tansu Çiller dahil pek çok kişi hakkındaki kırıcı sözlerinin nakledildiği bu kitabın özetini yayınlayan Hürriyet'e, 3 Temmuz 2001'de Demirel şu açıklamayı göndermişti: Devlet ücreti - "Anı" namı altında birçok "ayıp" birden işlenmektedir. Zira kitabın yazarı, bir kamu görevlisi olarak orada bulunmakta ve devletten ücret almaktadır... Kitap, yazarın herkesçe bilinen, her vesileden yararlanarak giriştiği "Demirel imajını tahrip" mücadelesinin yeni bir örneğidir. Birçok dedikodudan ibaret olan; pek çok yalan ve yanlışı bir araya getiren, bu sözde anıların gazetenizde çıkan özeti de, yanıltıcıdır. Sahtekârsınız! topraklarında muhafaza etmelidir. Çünkü, mülteciye yardım etmek, aynı zamanda bir insanlık borcudur. Bu durum Hasan Cemal in de hoşuna gidecektir. Demek ki, PYD zararlı çıkıyorsa, iltica kötü bir şey ve Türkiye de bulunan 2 milyon Suriyeli derhal sınır dışı edilmeli... PYD kârlı çıkıyorsa, iltica iyi bir şey ve derhal kapılarımızı açmalı... Öyle mi? Sahtekârsınız... Birkaç gün yokum Kemal Kılıçdaroğlu nun koalisyon şartlarından biri de, Cumhurbaşkanı nın yasal sınırlarına çekilmesi. Kemal Bey e şunu söylemek lazım: AHMET KEKEÇ STAR Sonsuz yetkiyle sahip Cumhurbaşkanı hangi yasal sınırları zorladı?bunu üç madde halinde açıklar mısınız?ikincisi... Seçimle gelmiş Cumhurbaşkanı için yasal bir çerçeve belirlediniz Koalisyon ve Kürt sorunu Atatürk'ün uşağı Bu tür "Anılar"a bir başka örneği de Cemal Granda'nın "Atatürk'ün Uşağıydım" kitabından verebiliriz. 1927'den başlayarak on iki yıl geceli gündüzlü Atatürk'ün sofracısı ve hizmetkârı olarak çalışan Granda'ya patronu "Hayvan" diye hitap edermiş. Akşam sofralarında şarkıcılar, şairler, yazarlar ya birbirleriyle ya da nöbetçi askerlerle güreştirilirmiş... Özel doktorun anıları Churchill'in 2'nci Dünya Savaşı'nda her dakika yanında bulunan özel doktoru Lord Moran anılarını yayınladığında (Churchill at War, ) İngiliz medyasında "Bunlar özel bilgi" içerikli eleştiriler çıkmıştı. Türkiye'nin 2'nci Dünya Savaşı'na katılmasının zorlandığı "Adana Mülakatı"nda (30-31 Ocak 1943) Cumhurbaşkanı İnönü'nün Churchill'i öpmesi üzerine, Churchill'in yakışıklı Dışişleri Bakanı Anthony Eden'ı kastederek "Eden beni kıskanmasın" dediğini de bu tür anılardan öğrenmedik mi? Karınca gibiler İlk kez uçağa binen ve pencere kenarındaki bir koltuğa oturan Temel, pencereden yere bakmış ve yanındaki yolcuya "Meğer söylenenler doğruymuş, Uçaktan bakınca insanlar karınca gibi görünüyor" demiş. Koltuk komşusu gülmüş, "Kardeşim uçak daha havalanmadı, o gördüklerin gerçekten karıncalar" demiş ya... Ne dersiniz? Uçak havalanmadan da karınca gibi görünen insanlar yok mudur yani? mi ki, eski dönemin yetkilerini kullanan Cumhurbaşkanı hakkında şekvada bulunuyorsunuz? Buna hakkınız ve yüzünüz var mı? Referandumdan sonra AK Parti kapınızı çaldı, Gelin seçimle gelmiş Cumhurbaşkanı için yasal ve anayasal bir çerçeve belirleyelim dedi. Oralı bile olmadınız. Hatta randevu bile vermediniz. Bugün ne hakla kalkmış yasal sınırlar dan söz ediyorsunuz? Üçüncüsü de şu olsun: Birkaç gün yokum. Bu süre içinde düşünün. Mantıklı cevaplar bulabilirseniz, bunu kamuoyuyla paylaşın. Hatta bırakın Cumhurbaşkanı nı yalnızlaştırma operasyonu nun değirmenine su taşımayı, koltuğunuzu kurtarmaya bakın. Herhangi bir koalisyona aza yazılmamanız durumunda, koltuğunuzu altınızdan alacaklar. Demedi demeyin. Salı günü döndüğümde de bu konuyu enine boyuna konuşalım Borçlanma yapacaklar dikkat! ALİ ŞERBETÇİ TAKVİM Bilindiği üzere gerek emeklilik yaşını erkene çekmek gerekse prim gün sayısını artırmak isteyenler asgari ücret tutarına göre borçlanma yapmaktadırlar. Asgari ücret, her yılın başında ve Temmuz ayındaki artışlara göre yükselmektedir. Dolayısı ile 1 Temmuz 2015 tarihi itibariyle asgari ücret zamlanacağından, yine asgari ücrete bağlı olarak artacak borçlanma tutarları da zamlanacaktır. Bu nedenle borçlanmadan faydalanacak sigortalılarımızın Temmuz ayı girmeden borçlanma işlemlerini yapmalarını ve asgari ücret artışından etkilenmemelerini tavsiye etmek istiyorum. Örnek verecek olursak; 18 aylık askerlik borçlanması yapacak bir sigortalının şimdi yapacağı 18 aylık askerlik borçlanması tutarı 6920,64 TL'dir. Ancak 1 Temmuz'dan sonra bu tutar 7335,36 TL olacaktır. Bu durumda 1 Temmuz'dan sonra 18 aylık askerlik ödemesi için 414,72 TL zamlı tutar ödenmesi gerekecektir. Gün sayısı arttıkça bu fark daha da artacaktır. Bağ-Kur'lular toplu prim ödeyerek e- mekli oluyor. Benim de 2000 yılından sigorta girişim ve ödenmiş 6 yıllık primim var. Bağ-Kur'lular gibi borçlanıp prim günümü tamamlayarak emekli olabilir miyim? nolu SMS Bağ-Kur'luların sosyal güvenlik kanunlarındaki borçlanma hakları dışında toplu prim ödeyerek emekli olma durumu söz konusu değil. Bağ-Kur'luların toplu borçlanması durumu farklı. Bağ-Kur'lular; gerek vergi kaydı, gerek şirket ortaklıkları, gerekse Tarım Bağ-Kur'undan dolayı kayıtları devam ettiğinden ve kayıtları devam ederken Bağ-Kur'a ödemeleri gereken prim borçlarını ödeyemediğinden dolayı bu borçlarını toplu olarak vermektedir. Bu ödeme de ara boşluk borçlanması değildir. Bağ-Kur'lular bu borçları ödemeden emekli olamamaktadır. Dolayısı ile sizin veya bir başkasının toplu olarak ara boşluk ödeme hakkı bulunmamakta. 15 yıl 3600 günle emekli olacağım. İşyerim tazminatımı ödemek istemiyor. Bunun için ne yapmalıyım, nereye dava açmalıyım? Seçim sonrası koalisyon hesapları yapılırken ilginçtir en az hesaba katılan husus, Kürt meselesi ve çözüm süreci. AK Parti-CHP ya da AK Parti-MHP koalisyonunu öneren, bunun koşullarını tartışan iş çevreleri bu konuyu hemen hiç hesaba katmıyorlar. HDP dışındaki siyasi partiler değişik düzeylerde bu konu yokmuş ya da koalisyon pazarlıkları ve formüllerinde tali bir meseleyi oluşturuyormuş gibi davranıyorlar. MHP'nin tavrı ortada. koyulamayacak bir mesele. ALİ BAYRAMOĞLU YENİŞAFAK Her geçen, her kaybedilen gün Türkiye'nin sınırlarının dışına taşan, uluslararası aktörleri işin içine sokan bir sorun. Durum, sadece siyasi dengeler değil, toplum açısından da böyle. da. AKP'nin Sivas'ta oy kaybı yüzde 6, MHP'nin artışı yüzde 8. Yozgat'ta AKP'nin oyu yüzde 8,28 azalmış. MHP'nin oyu yüzde 9,19 artmış. Kırıkkale'de kayıp kazanç oranı yüzde 11'e yüzde 9. Aksaray'- da yüzde 8 ve yüzde 12 Seçim sonuçlarını bu açıdan okursak nereye varırız dersiniz? HDP'nin aldığı tepki oyları, yani Türkiyelilik projesine somut destek, Kürt meselesinden arınmış Erdoğan karşıtlığı yüzde 2 civarında kalmış görünüyor. S.S. Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan aldığınız emekli olabilir yazısına rağmen işveren kıdem tazminatınızı ödemiyor ise önce işverenliğe noterden ihtarname gönderin. Yine ödemezse Çalışma ve İşkur İl Müdürlüğü'ne şikayet dilekçesi verebilirsiniz. Buradaki görevli memurlar müracaatınızı inceler. Buna rağmen yine tazminatınız ödenmez ise iş mahkemesine dava açabilir ve tazminatınızı faiziyle alabilirsiniz. NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM? Hiç bir şekilde ve hiç bir koşulda Kürt meselesi ile çözüm ilişkisini duymak istemiyor, HD- P'yi gayri meşru ilan ettiğini söylüyor. CHP daha dün koalisyon görüşmeleri için 14 maddelik bir ilke programını ortaya koydu. Bu programda kesin hesap komisyonunun TBMM'de kurulması bile var, ama çözüm süreci, Kürt sorunu yok. AK Parti'nin çözüm sürecinin sahiplerinden birisi, ancak seçim kampanyasında izlediği dille adeta inkarcı bir seviyeye geri döndü. Dahası AK Partililer MHP'yle koalisyon seçeneği düşünürken muhtemelen bu seviyeye uygun bir yol izlemenin hesabını yapıyorlar. Oysa Kürt meselesi tüm diğerleri arasında ülkenin en can yakıcı, en kritik, en önemli meselesi. Sistemin her unsuruyla, hatta seçim sonuçlarıyla bile bütünlük ya da bölünme, savaş ya da barış, demokrasi ya da otoriterlik arasında salınmasına yol açan ana unsur. Dahası geldiği seviye itibariyle dondurucuya Seçim sonuçları bu açıdan ortada. Seçimleri belirleyen iki faktörden ilki AK Parti'nin ve Tayyip Erdoğan'ın yakın dönem politikaları olduysa, ikincisi Kürt meselesi oldu. Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu'da HDP oylar üzerinde yarı bir tekel oluşturdu, AK Parti başta olmak üzere diğer partileri ezdi. Bunun nedeni Beşir Atalay'a göre siyasi iktidarın çözüm sürecini durdurması ve seçim kampanyasında kullandığı güvenlikçi dildi. Bu tablo ve tespit, bölgedeki seçmenin bu konuda ne kadar duyarlı olduğunu ve Kürt meselesinin diğer meseleler önünde açık ara birinci sırada yer aldığını gösteriyor. Tersten ancak benzer etki İç Anadolu'da karşımıza çıktı. Bu bölgede AK Parti'nin MH- P'ye kaptırdığı oyların önemli bir kısmı çözüm sürecine yönelik tepkiyle ilgili görünüyor. Bir kaç gün hatırlattığım kimi sonuçları tekrar etmek isterim: Kayseri'de AKP'nin oyu yüzde 12,5 azalırken MHP'nin yüzde 9,5 artmış durum- HDP bu seçimlerde söylemi bir yana, seçmen dokusunun niteliği ve gücüyle Kürt partisi olduğunu bir kez daha tescil etti. 80 milletvekili olan bu siyasi parti doğal o- larak Kandil ve İmralı'yla organik ilişkiler içinde. Bundan kopması kısa vadede beklenemez. MHP ise tepki oylarının ve Türk milliyetçiliğinin ana adresi. Kampanyada politikasının temel ekseni çözüm süreci karşıtlığı oldu. Ve oylarını yüzde 13'ten 17'ye çıkardı. Seçim sonrası pazarlık yapmayacağı tek koşulun çözüm sürecinin bitirilmesi olduğunu ilan etti. Açık: Sadece AK Parti'nin Meclis çoğunluğunu kaybettiği değil, Kürt meselesini içeriden ve karşısından merkez alan iki siyasi partinin yükseldiği bir seçimden söz ediyoruz. Koalisyon formülleriyle ilgili merkez de burasıdır.türkiye'nin yönetilebilir olması esastır. Kürt meselesinin buradaki yeri ise belirleyicidir tarihinde askere gittim tarihinden itibaren Bağ- Kur'luyum. Ne zaman emekli olabilirim? Doğum tarihim 1971'dir nolu SMS Bağ-Kur'dan 9000 prim gün ve 53 yaşa tabisiniz. 16 aylık askerlik borçlanması ile 52 yaşa tabi olursunuz. Bu durumda 2023 yılında emekli olabilirsiniz. Doğum tarihim , SSK girişim , primim 7600 gün. Ne kadar askerlik borçlanması yapmalıyım? Ne zaman emekli olurum? Nolu SMS: SSK girişinize göre 25 yıl, 51 yaş ve 5450 prim gün şartlarına tabisiniz. SSK girişiniz askerden sonra ise 5.5 aylık askerlik borçlanması yapmanız 50 yaşa tabi olmanızı sağlayacaktır. Bu durumda 50 yaşınızı tamamlayacağınız tarihinde emekli olabilirsiniz

11 TÜSİAD Yönetim Kurulu Heyeti, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, CHP Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. TÜSİAD Yönetim Kurulu olarak parlamentodaki 3 siyasi parti lideri ile görüşmeye geldiklerini belirten Başaran Symes, "CHP ile ilk görüşmeyi gerçekleştirdik. TÜSİAD olarak seçimden sonra parti liderlerini kutlamak son derece Türkiye için olumlu bir seçim gerçekleştirdik. Burada kendilerinin gösterdiği hassasiyet için tüm partileri kutluyoruz." diye konuştu. Seçime katılma 17 ubat 2013 Per embe TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmenin ardından değerlendirme yaptı. diye konuştu oranı konusunda son derece olumlu görüşlerini bildirdiklerini ifade eden Symes, şöyle devam etti: "Parlamentonun yüzde 95 gibi katılımcı bir güçle ortaya çıkmış olmasından duyduğumuz memnuniyeti kendilerine bildirdik. Buradan mutlaka hızla uzlaşan bir hükümetin kurulması yönündeki iş dünyasının talebini ilettik. İş dünyasının taleplerini de demokratikleşme, kalkınma başlıkları ve yatırım ortamı sürdürülebilir bir büyüme etrafında öncelikleri kendileriyle paylaştık." Bütün bu toplantılar sonucu yarın Ankara'dan ayrılmadan daha kapsamlı bir değerlendirme yapacağını vurgulayan Symes, "Bu aşamada 18 Haziran 2015 Perşembe bu kadar bilgi veriyorum. İş dünyası olarak siyasilerimizin uzlaşma kültürü ile ülkemizin önünü açacak bir hükümeti hızla ortaya koymaları konusunda son derece olumlu beklentilerimiz var. Burada iş dünyasının ihtiyacı acil Türkiye'de hızla bir hükümetin kurulup ve reform ajandasına ve ekonomideki konulara hızla dönmesi konusunda da kendileri ile fikir alış verişi yaptık. Bu fikir alış verişini MHP ve yarın Başbakanımız AKP'nin Genel Başkanı Davutoğlu ile birlikte tamamlayacağız. HDP'nin basına olan açıklamamızda belirttiğimiz gibi bölgede ziyaretleri var kendileriyle de önümüzdeki günlerde bir toplantı gerçekleştireceğiz. Randevumuz o konuda bekliyor. Bir şeyin altını önemle çizmek isterim. Biz bir sivil toplum örgütü olarak açıkçası bir hükümet formasyonu için burada değiliz. Tam aksine iş dünyasının hükümetten beklentilerini olabildiğince en güçlü sesle liderlerimizle paylaşarak onlara hızla bu gündeme odaklanmalarını açıkçası ifade etmek için geldik. Bu söylemlerimizi aynı şekilde bir sonraki ve yarın iş dünyasının en güçlü sesi olarak sivil toplumun sesi olarak kendileriyle paylaşacağız." açıklamasını yaptı. (CİHAN) Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Erzurum Milletvekili Ala,"Bu tür danışmanların bildikleri, bilmediklerinin yüzde 1'i değildir. Onun için yüzde 1 ile çok büyük iddialarda bulunmamak lazım.bu partinin içerisinde, bu partinin kurucuları arasına hiç kimse giremez, bunlar beyhude uğraşlardır. "şeklinde konuştu

12 17 18 Haziran ubat Per Perşembe embe 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin ardından Parlamento'ya giren milletvekilleri mazbatalarını aldıktan sonra kayıt işlemleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gelmeye devam ediyor. Vekiller için oluşturulan kayıt masalarında CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce de kayıt yaptırdı Başbakan Davutoğlu,"Her şeyden önce seçim sonuçlarıyla ilgili hiç kimsenin spekülasyon yapmadan milli iradeyi doğru okuması lazım.türkiye yi Ukraynalılaştırmak ya da başka bazı ülkelere benzeterek seçimler üzerinden yapılacak manipülasyonlarla istikrarsızlaştırmak isteyenlerin yaptığı çabaların aksine milli irade tecelli etmiştir"dedi AK Parti'den İstanbul Milletvekili olan Uğur Işılak, 'Kadınlar erkeklerin kölesidir.' şeklinde bir açıklaması olup olmadığının sorulması üzerine, "Öyle bir ifade kullanmadım. Her konuşulan ifade bir tarafından cımbızlanarak sunuluyor." dedi 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin ardından Parlamento'ya giren milletvekilleri mazbatalarını aldıktan sonra kayıt işlemleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gelmeye devam ediyor. Vekiller için oluşturulan kayıt masalarında sanatçı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Uğur Işılak, kaydını yaptırdı. İlgiyle karşılanan Işılak, milletvekili rozetini taktıktan sonra gazetecilerin koalisyona ilişkin sorularını cevapladı. Zor bir dönemde Meclise geldiğinin ifade edilmesi üzerine Işılak, "Sıkıntılı bir süreç, hakikaten zor bir dönemde geldik. Bizim Anadolu'da 'Allah zorunu kolay eylesin' diye dua ederler. Biz de o temenni ile girdik Meclise. Türkiye'de koalisyonları yürütmek zor ama ufukta bir koalisyon görünüyor. İnşallah hayırlı bir koalisyon olur. Asıl olan partilerin bekası değil, asıl olan devletimizin, milletimizin, vatanımızın bekasıdır. Partiler bunun için var. Aslı unutmamak lazım. Amaçlarla araçları birbirine karıştırmamak lazım. Amaç Türkiye'nin büyümesi, kalkınması, 2023 hedeflerine hazırlanmasıdır. Araçlar ise bütün partilerdir." diye konuştu. Koalisyon sorularına ilişkin ise Işılak, "Meselem vatanım, meselem ülkem, meselem milletim diyorsa bu taşın altına bütün partiler elini koymalı ki, ne kadar vatanperver oldukları ortaya çıksın." değerlendirmesinde bulundu. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun her türlü görüşmeye ve konuşmaya açık olduğunu söylediğini aktardı. "Kadınlar erkeklerin kölesidir." şeklinde bir açıklaması olup olmadığının sorulması üzerine de Işılak, "Öyle bir ifade kullanmadım. Her konuşulan ifade bir tarafından cımbızlanarak sunuluyor. Ben size Karacaoğlan'ın bir şiirini okuyayım, bu şiirle örnek vermiştim, 'Karacaoğlan derki, ela gözlü nazlı dilber, koma beni el yerine, altın kemerin olayım, dola beni el yerine. Hecine gönlüm hecine, yiğide ölüm gecine, al beni zülfün u- cuna sallanayım tel yerine. Karacaoğlan der ne olayım, kolunu beline dolayım, istersen kölen olayım, kabul eyle kul yerine.' Burada Karacaoğlan sevgiliye 'istersen köle olayım' derken, 'boynuma zincir vur da pazar pazar dolaştır' demiyor. 'Her şeyimle senin olayım' diyor. 'Kul yerine kabul eyle' derken, biz sadece Allah'a kul oluruz, mecazda 'hayatının bir parçası olarak beni kabul et' demektir. Bu manada kadın ve erkek arasındaki ilişkiyi 'köle' şeklinde tasvir etmişsem bu şekildedir. Ben edebiyatçıyım; mecazı, mizahı, istiareyi, hicvi, taşlamayı bilirim, bunları bilmeyenler maalesef olayları sadece çarptırır. Ben o arkadaşlara biraz mecaz, mizah bilgisi tavsiye ediyorum. Kadına 'köle' denir mi, o- lacaksa ikisi birbirinin kölesi olur, ikisi birbirine ait olur." şeklinde konuştu.uğur Işılak, twitter hesabından yazdığı "Bakıyorum da bakkalı, manavı, berberi, kasabı koalisyon hükümetini çoktan kurmuşlar. Siyasetçiler bu işten anlamıyor herhalde.. :)" i- fadelerine de açıklık getirdi; sözlerinin çarpıtıldığını savundu. "AK Parti'ye seçim şarkısı Dombra'yı yazdı vekilliği kaptı." iddialarıyla ilgili de Uğur Işılak, kendisinin Türkiye'nin dört bir yanını dolaştığını ve insanları tanıdığını i- fade etti. Tecrübeleriyle siyasette halka hizmet etmek istediğini vurguladı.(cihan)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 18 1ubat Haziran Perşembe Perşembe SANAYİ DEVLERİ ARASINA Ege Bölgesi'nden 59 şirket Dünya Bankası Türkiye Direktörü: Türkiye büyüme için reforma gitmeli Dünya Bankası Türkiye Direktörü Dr. Martin Raiser, Türkiye ekonomisinin yüzde 3 ile 4 oranında mütevazi bir büyüme trendine girdiğini, büyümenin artması için tasarruf oranı ve okullaşma seviyelerinin arttırılması, kadınların işgücüne katılımının yükseltmesi gerektiğini söyledi.izmir Ekonomi Üniversitesi Ekonomi Bölümü nün davetlisi olarak, Dünya Bankası tarafından hazırlanan "Türkiye'nin Dönüşümü" adlı raporunu tanıtan Raiser, ekonomiyle ilgili soruları cevapladı. Türkiye de uygulanan dönüşüm projelerinin birçok ülkeye örnek olduğunu, ülkenin ekonomik büyümesinde verimlilik artışının önem taşıdığını aktardı. Dr. Raiser, Türkiye, verimlilik artışının kaynağını tarımdan, sanayi ve hizmetlere geçiş ve hızlı kentleşme gibi yapısal değişimden inovasyona kaydırmalıdır. Türkiye, açılan demografik fırsat penceresinden de yararlanmalı. Türkiye için 2005 yılında Bulgaristan'ın Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Aziz ile Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) milletvekillerinden oluşan bir heyet, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu na nezaket ziyaretinde bulundu. Samimi bir havada geçen ziyarette, Büyükşehir Belediyesi nin yatırım ve projeleri ile ilgili bilgi alışverişi yapıldı. İzmir in kardeş şehri Kırcaali'den gelen heyette, HÖH milletvekilleri Şaban Ali Ahmet, Ayhan Etem ve Çetin Kazak da yer aldı. (HABER MERKEZİ) demografik fırsat penceresi açıldı. Nüfusun üçte ikisi çalışma çağında ve bağımlılık oranı azaldı. Bu fırsat penceresi on yıl daha açık kalacak. Bu zaman iyi kullanılarak, genç nüfusun okul öncesinden başlayarak iyi eğitilmesi ve donanımının arttırılması gerekir. dedi. İşgücünün büyük çoğunluğunda eğitim ortalamasının yedi yıldan az olduğunu belirten Raiser, bunun hızlı bir şekilde, gelişmiş ülkeler seviyesi olan 11 yıla çıkarılması gerektiğini kaydetti. Bu rakamlarla birincil politika olarak eğitime önem verilmesinin faydalı olacağını ifade ederek, okullaşma oranı kadar eğitimin kalitesine önem verilmesini ve eğitimin işgücü piyasası ihtiyaçları ile ilişkisi üzerinde durulması gerektiğini bildirdi. Dr. Raiser, kadın istihdamında üniversite eğitiminin de kritik önemde olduğuna dikkat çekti. (HABER MERKEZİ) Bulgaristan Kırcaali'den İzmir'e komşu ziyareti EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, gelecek hafta açıklayacakları EBSO 100 Büyük listesinde yer alan 43 işletmenin, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesine girme başarısı gösterdiğini söyledi İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan 2014 yılı Türkiye nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması sonuçlandı. Dev sanayi kuruluşları arasına, geçen yıl olduğu gibi Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) üyesi 59 şirket girdi. Merkezi İstanbul, Ankara ya da başka şehirlerde olmasına rağmen üretimleri İzmir de olan firmaların e- sas alındığı EBSO listesinde geçen yıl listede olmayan üç şirket ilk kez yer alırken üç tanesi de sırasını korudu. Listede 26 şirket yükselirken 27 şirket geriledi. Bu sonuçlara göre 2014 yılı 500 Büyük Sanayi Kuruluşu nun yüzde 12 sini EBSO üyesi firmalar oluşturdu. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, gelecek hafta açıklayacakları EB- SO 100 Büyük listesinde yer alan 43 işletmenin, 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listsine girme başarısı gösterdiğini söyledi. Listeye giren üyelerini tebrik eden Yorgancılar, şunları kaydetti: Ülkeye olan İzmir'in Torbalı Ticaret O- dası (TTO), KOSGEB Güney Bölge Müdürlüğü, Torbalı Kaymakamlığı ve İş-Kur tarafından düzenlenen "Uygulamalı Girişimcilik" eğitiminin ardından dün sertifikalar dağıtıldı. Düzenlediği girişimcilik kurslarıyla bu alanda İzmir birincisi olan Torbalı ilçesinde, son iki yılda altı tane kurs açıldı ve bunları bitiren 180 k- işi, işyeri açmaya almaya hak kazandı. Girişimcilik rekortmeni ilçede bugüne kadar 16 girişimci, KOS- GEB'den aldığı destekle işyerini açtı. TTO'daki törenle 60 kişi daha sertifika aldı. Dünyada girişimcilik kurslarından iş hayatına atılma oranının yüzde 5 olduğunu kaydeden KOSGEB Güney Bölge Müdürü Mustafa Çanakçı, "Torbalı'da ise bu oran katkılarının, üretimlerinin, kârlarının artarak devamını diliyorum. 100 Büyük listemizdeki 43 üyemiz, İSO nun 500 Büyük listesindeki üretimden satışların yaklaşık yüzde 10 unu gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda baktığımızda, 2014 yılında daralan bir ekonomide yüzde 4 gibi çok düşük bir oranda artış gösteren ihracat seviyesine, dalgalı kurun ve seçimlerin yarattığı belirsizliğe rağmen üretim yapmaya çalışan firmalarımızın performansları kayda değer bir başarıdır. Türkiye nin en büyük avantajlarından birinin dinamik bir özel sektör olduğuna işaret e- den Yorgancılar, 500 Büyük firmanın üretimden satışları 2013 yılına oranla yüzde 10, ciroları yüzde 3,9 artarken EBSO nun çalışmasında firmaların üretimden satışları yüzde 5, ciroları yüzde 4,6 artmıştır. dedi. 'MALİ YAPIYA DİKKAT' Yorgancılar, 33 yıldır yüzde 10. Torbalı, girişimcilik eğitimi sonucunda kursiyerlerini iş dünyasına katmada, dünyanın iki katı başarı elde etmiş durumda." dedi. TTO Başkanı Abdulvahap Olgun ise, "Orijinal ve farklı fikirlerini getirin, devletten desteği kapın." dedi. DÖRT YILDA 180 KURSİYER TTO, İş-Kur ve KOSGEB Güney Bölge Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle iki ay önce yapılan EBSO 100 Büyük çalışmasında özellikle son yıllarda şirketlerin mali yapısındaki bozulmanın çok net görüldüğüne dikkat çekti. Özkaynak yapısı yetersiz olan reel sektörün, gerek işletme sermayesi gerekse yatırımlar için borçlanmaya mecbur kaldığını vurgulayan Yorgancılar, Artan faiz oranları karşısında firmalarımızın faiz giderlerinde de artış söz konusudur. Kurlardaki dalgalanmalar dikkate alınarak, reel sektörün döviz başlayan 2015 yılının ilk uygulamalı girişimcilik kursu sona erdi. İki sınıfın oluşturulduğu kursta, 60 kişi eğitim gördü. Eğitmen Mehmet Billoer tarafından verilen eğitimler kapsamında kursiyerler daha çok risk alma, yenilikleri yakalama, fırsatları değerlendirme ve bütün bunların hayata geçirilmesi konusunda bilgilendirildi. Kursu tamamlayanlar, 30 bin lirası hibe olmak üzere 100 bin liralık kredi almaya da hak kazanıyor. Bugüne kadar altı tane kurs açtıklarını ifade eden TTO pozisyon açığına baktığımızda da riskli bir duruma gidildiğini görmekteyiz. Gerçekçi değerlenmiş, istikrarlı kur politikası bu anlamda çok önemlidir. Finansman baskısı altında, üretimin sürdürülebilirliği sorunu ile karşı karşıyayız. diye konuştu. ÜRETİM VE İSTİH- DAMI DESTEKLEYEN ÜRETİM POLİTİKASI Firmaların dönem kârındaki artış rakamlarını da değerlendiren Yorgancılar, şunları kaydetti: Şu bir gerçek ki Türkiye için yüzde 4,5 ün altındaki büyümenin anlamı daralmadır. Daralan bir ekonomide, işsizliğin artmasından daha doğal bir şey olamaz. O nedenle üretime dayalı ve istihdamı destekleyen büyüme politikasının hayata geçirilmesi gerektiği inancındayız. Bu kapsamda da bir an evvel hükümetin kurularak, beklenen yapısal reformları hayata geçirip Türkiye nin yeniden atağa kalkmasını bekliyor ve arzu ediyoruz. (CİHAN) Dünyada yüzde 5 Torbalı'da yüzde 10 Başkanı Olgun, bu kurslarda 180 kişinin eğitim görüp sertifika aldığını belirtti. Sertifikalı kursiyerler arasından 13 kişinin, destek alıp işyerlerini açtığını ifade eden Olgun, "Üç üyemiz, dün KOS- GEB kuruluna girdi ve onayı aldı. Gelecek hafta cuma günü, KOSGEB destekli bir işyerini daha açacağız. Oda o- larak, kursiyerlerimize proje yazma konusunda da gerekli desteği veriyoruz. Bizler hazırız, iş planlarını getirin ve fikirlerinizi tartışalım. Açılan her işyeri bizleri heyecanlandırıyor, çünkü ekonomiye ve işsizlik sorununun çözümüne bir katkıdır." dedi. Toplantıda konuşan Kaymakam Memük ise bu kursların devam edeceğini belirtip yeni işyerlerinin açılmasını arzu ettiklerini kaydetti. (HABER MERKEZİ) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. VIII. XI Yüzyılları arasında Türkistan da, Güneydoğu Avrupa ve Balkanlarda yaşamış olan bir Türk kavmi. 2. Bir şeyin elden ele geçmesi. Bir nota. 3. Türk müziğinde bir makam. Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır bulunması. 4. Görkem, heybet. 5. Harmani. Binek hayvanı. 6. Fotoğraf duyarlılığını belirten sayısal değer. Bayrak. 7. Kum falı. Elma, armut gibi meyvelerin kurutulmuşu. 8. Nezir. Çölde esen rüzgâr. 9. Arnavutluk un para birimi. Askerin su kabı. 10. Bir renk. En uzun yaya koşusu. 11. Bir işi yapma, yerine getirme. Doğum işini yaptıran kadın. 12. Genişlik. Olta ipi. 13. Yapay. Kaz Dağlarına mitolojik devirlerde verilen ad. 14. Bildirme yazısı, mesaj. Başlıca, temel niteliğinde olan, esasi. 15. Rutubet. İnsan öldüren kimse, cani. 16. Meşgul etme. Hayat arkadaşı. 17. Nazi Hücum Kıtasının kısaltması. Derebeylik Japonya sında paryalar kastı Taşla oynanan bir şans oyunu. Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu. 19. Küçük kanal. Çok eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatırken kullanılan sözcük. 20. Güney Afrika nın plaka işareti. Bir konuda direnme, ayak direme. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Bir birliğe verilen ve ağızdan ağza yayılan komut. Et oburların gelişmiş dönemlerinde bağırsaklarında yaşayan tenya türü. 2. Bir göz rengi. Fırınları temizlemekte kullanılan ucu bezli sopa. Tahılın tarladaki adı. Romanya nın para birimi. Yılanın deri değiştirirken attığı deri. 3. Güç bir durumdan kurtulmaya çalışmak. Sema eden, dönen derviş. 4. Ucuna doğru genişleyen etek. Bayram. Dördüncü zamanda Avrupa ve Asya da yaşamış, şimdi ancak fosili bulunan iri, kıllı bir hayvan. Bir mevsim. 5. Soru sözü. İki şey arasını hafifçe açma. Piyasada etki ya da tepki. Bir nota. 6. Dul kadınlar. Balıkesir ilinin eski adı. Bir işi yapmaya hazır. 7. Çobanların giydiği çuhadan yapılmış üstlük. Bağımlı, bağlı. Soyundan gelinen kimse. Hitit. 8. Köpek. Pingpong. İlaç, merhem. 9. Güç, kudret. Betondan, dört köşe döşeme taşı. Hak ve hukuka uygunluk. Bir nota. 10. Elektrik akımının şiddetini azaltıp çoğaltmaya yarayan araç. Engel. Alüminyumun simgesi. Tanık.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Şubat Haziran Perşembe NBA'nin en büyüğü Warriors Golden State Warriors, 3-2 önde girdiği Amerikan Basketbol Ligi (NBA) Finali'nin 6. maçında Cleveland Cavaliers'ı yenerek 1975'ten bu yana ilk kez şampiyonluk sevinci yaşadı NBA Finali'nin 6. karşılaşması, Cavaliers'ın sahası Quicken Loans Arena'da oynandı. Warriors, ilk periyotta rakibine üstünlük kurdu ancak 2. çeyrekte James, Mozgov ve Shumpert ile art arda sayılar bulan Cavaliers, soyunma odasına gitmeden önce farkı 2 sayıya (43-45) indirdi. Warriors, 3. çeyrekteki savunması sayesinde son 12 dakikaya önde girdi. Cavaliers, J.R. Smith'in bitime 33 saniye kala attığı 3 sayılık basketle farkı 4'e (97-101) indirdi. Fakat Warriros, Curry ve Iguodala'nın taktik faullerden doğan serbest atışları sayıya çevirmesiyle sahadan galip ayrıldı. Warriors bu sonuçla 40 yıl sonra bir kez daha NBA'in zirvesine çıktı. Batı Konferansı temsilcisi, 1947, 1956 ve 1975'ten sonra tarihinin 4. şampiyonluğunu elde etti. Maçı 25 sayı, 5 ribaunt, 5 asistle tamamlayan Andre Iguodala, final serisindeki 16,3 sayı, 5,8 ribaunt ve 4 asistlik istatistiklerinden çok kritik anlarda devreye girmesi ve savunmadaki gayreti sayesinde "2015 NBA Finali'nin En Değerli Oyuncusu Ödülü"nün sahibi oldu. 25 sayı, 8 asist, 6 ribaunt, 3 top çalmayla oynayan Stephen Curry ve 16 sayı, 11 ribaunt, 10 asistle "triple double" yapan Draymond Green, galibiyette önemli rol oynadı. Kenardan oyuna giren Festus Ezeli ve Shaun Livingston da 10'ar sayı kaydetti. İlk yarıdaki performansıyla Karim Abdülcabbar, Michael Jordan, Kobe Bryant, Shaquille O'Neal ve Tim Duncan'dan sonra "NBA playoff'larında 5000 sayıya ulaşan" 6. isim olan Cavalierslı LeBron James'in 32 sayı, 18 ribaunt ve 9 asistlik performansı galibiyete yetmedi. Cavaliers'ta yedek oyuncu J.R. Smith 19 sayı, Timofey Mozgov 17 sayı, 12 ribaunt, 4 blok ve Tristan Thompson 15 sayı, 13 ribauntla mücadele etti. AA PINAR KARŞIYAKA DURDURULAMIYOR Simon Kjaer kontrolden geçti Türkiye Basketbol Ligi play-off finali dördüncü maçında Pınar Karşıyaka, normal süresi biten maçta Anadolu Efes'i uzatma sonucunda yenerek seride 3-1 öne geçti. Karşılıklı basketlerle başlayan maçta Anadolu Efes, Birkan Batuk, Janning, Saric, Lasme, Perperoglou ile basketler bulurken ev sahibi Pınar Karşıyaka ise rakibine Strawberry, Diebler ve Gabriel ile karşılık verdi ve ilk periyot berabere tamamlandı. İkinci periyodun ilk bölümünde iki takım da skor bulmakta zorlanırken, maçın 13. dakikası Anadolu Efes'in üstünlüğüyle geçildi. Pınar Karşıyaka, Palacios ve Diebler'in basketleriyle 15. dakikada skoru lehine çevirirken, Perperoglou, Cedi Osman ve Janning ile skor bulan Anadolu Efes ilk yarıyı da üstün geçti. Maçın ikinci yarısına hızlı başlayan Anadolu Efes, Birkan Batuk ve Perperoglou'nun basketleriyle 22. dakikada farkı 10 sayıya çıkardı: Savunmada zorlanan rakibi karşısında üst üste basketler bulmaya devam eden lacivert-beyazlı takım, son periyoda da önde girdi. Final periyodunda Gabriel ve Strawberry'nin etkili mücadelesiyle farkı hızlı eritmeye başlayan Pınar Karşıyaka, seyircisinin de desteğiyle maça tekrar ortak oldu. Yaptığı hücumları istediği gibi kullanamayan Anadolu Efes karşısında Strawberry ve Diebler ile skor üreten ev sahibi takım, bitime farkı 2 sayıya indirdi: Daha sonra Anadolu Efes yaptığı hücumu Perperoglouile değerlendiremeyince, Pınar Karşıyaka bitime 9 saniye kala Gabriel'in üç sayılık basketiyle öne geçti. Anadolu Efes, bitime 7,6 saniye kala Lasme'nin serbest atıştan kaydettiği sayıyla durumu eşitlerken, Pınar Karşıyaka son hücumunda sayı çıkartamadı ve maç 82-82'lik skorla uzatmaya gitti. Uzatma bölümünde Dixon, Palacios ve Gabriel'in etkili mücadelesiyle rakibine üstünlüğünü kabul ettiren Pınar Karşıyaka, salondan galip ayrılarak seride 3-1 öne geçti. Serinin 5. maçı 19 Haziran Cuma günü Anadolu Efes'in ev sahipliğinde Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanacak. Pınar Karşıyaka bu maçı kazandığı takdirde şampiyonluğunu ilan edecek. Anadolu Efes'in galip gelmesi durumunda ise serinin 6. maçı 22 Haziran Pazartesi günü İzmir'de yapılacak. AA İSTANBUL BAŞAKŞEHİR SOKOL CİKALLESHİ İLE SÖZLEŞME İMZALADI İstanbul Başakşehir Sokol Cikalleshi ile sözleşme imzaladıistanbul Başakşehir Spor Kulübü yeni transferi Sokol Cikalleshi, Süper Lig ekiplerinden ve önümüzdeki sezonunda UE- FA Avrupa Ligi'nde mücaodele edecek olan İstanbul Başakşehir Spor Kulübü yeni transferi Sokol Cikalleshi, ile resmi sözleşmeye imzaladı. Basın toplantısı ve imza töreninde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Arnavut futbolcu, "Bu kulübü seçmemin önemli nedeni de İstanbul Başakşehir in vizyonunun olması. İşim gol atmak ve burada da umarım en iyi şekilde gol atmaya devam ederim." dedi. Başaklehir Futbol Kulübü, Başakşehir Fatih Terim Stadyumu nda bugün düzenlenen imza töreniyle geçtiğimiz sezon Hajduk Split'de forma giyen Arnavut futbolcu Sokol Cikalleshi ile 4 yıllığına anlaştı. İmza töreninde açıklamalarda bulunan Cikalleshi, "Bugün benim için çok özel bir gün. Her şey çok iyi gitti ve sonuç olarak buradayız. Geçen sene Hajduk Split takımında oynadım ve Arnavut milli takımında da oynuyorum. Forvet bölgesinde görev alıyorum. İşim gol atmak ve burada da işime en iyi şekilde gol atmaya devam ederim. Bu kulübü seçmemin önemli nedeni de vizyonu olması. Umarım beraber hem Avrupa da hem de ligde en iyi yerlere geleceğiz." diyerek, şöyle konuştu: "Kulüpteki herkese teşekkür ediyorum. Buradaki antrenörlerimde Hırvatistan daki ve milli takımımdaki maçlarımı canlı izlemeye gelmişlerdi. Onlara da teşekkür ediyorum. Çok iyi çalışıyoruz ve bu takımla daha iyi yerlere gelmeliyiz. Uzun zamandır takip ediyorum. Türkiye ve Arnavut kardeş ülkeler. Tür çok iyi bir lig var. Çok önemli takımlar var. Bizde takip ediyoruz." şeklinde konuştu. İstanbul Başakşehir Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Saral ise sezonunun ilk transferine Hajduk Split takımın oyuncusu Sokol ile başladıklarını ifade ederek, "İnşallah hayırlı olur doğumlu Arnavut asıllı futbolcu, son lig kariyerinde 13 gol atmış ve 3 asist yapmış. Bu sene Başakşehir de de gol sayısını yükseltmesini diliyoruz. Futbolcumuzun, Başakşehir e hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz." dedi. CİHAN Fatih Terim, Pro Lisans Kursu'nu ziyaret etti Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) resmi internet sitesindeki açıklamaya göre Titanic Deluxe Otel'de süren Pro Lisans Kursu'nun 3. aşamasına katılanlarla bir araya gelen Terim, futbol antrenörlüğündeki trendler ve Türkiye Futbol Direktörlüğü'nün özellikle eğitim alanında yaptığı çalışmaları içeren bir konuşma yaptı. Terim, katılımcılarla deneyimlerini paylaşarak taktiksel bilgiler de verdi. Pro Lisans Kursu'nda, Abdullah Ercan, Alaettin Tutaş, Arif Erdem, Hakan Tecimer, Hami Mandıralı, Hamit Cihan, Hasan Özer, İsmet Kamak, Nevzat D- inçbudak, Okan Buruk, Orhan Kaynak, Önder Karaveli, Reha Kemal Erginer, Sait Karafırtınalar, Sefer Yılmaz, Selahaddin Dinçel, Sercan Görgülü, Suat Kaya, Şenol Fidan ve Tugay Kerimoğlu kursiyer olarak yer aldı. Kurstaki eğitimler ise TFF Antrenör Eğitmenleri Ömer Kaner, Tuna Güneysu ve Muammer Birdal, TFD Koordinatörü Prof. Dr. Bülent Bayraktar, Prof. Dr. Acar Baltaş, Prof. Dr. Niyazi Eniseler, Doç. Dr. Mehmet Özçağlayan, Üst Klasman Hakemi Çağatay Şahan ve Sezgin Takmaz tarafından verildi. Kursun tamamlanmasının ardından kursiyerler, UE- FA'nın eğitim programı çerçevesinde Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'a gitti. Kursa katılan antrenörlerin burada, 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'nı izleyeceği ve yapılacak eğitimlere katılacakları bildirildi. AA Fenerbahçe'nin yeni transferi Simon Kjaer, sağlık kontrolünden geçti. Sarı-lacivertli kulübün 4 yıl anlaşmaya vardığı Danimarkalı savunma oyuncusu Kjaer, Liv Hospital'de bir dizi kontrolden geçirildi. Kan değerlerine bakılan futbolcu, genel cerrahi, kulak-burunboğaz muayenesinden sonra efor testine girdi. Kjaer, daha sonra ailesiyle İstanbul Boğazı'nda tekne turu yaptı. Fenerbahçe Futbol Takımı İdari Menajeri Hasan Çetinkaya ile bir araya gelen Kjaer ailesi, Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı ve Beylerbeyi Sarayı ile Kız Kulesi'ni yakından görme fırsatı buldu. Kjaer ve ailesi daha sonra Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'ne gitti. Tesislerdeki antrenman sahaları, kondisyon salonu, restoran, toplantı odası ve diğer bölümleri gezen Kjaer, gezi boyunca tesisler hakkında ayrıntılı bilgi aldı. AA Milli Savunma Bakanlığı'ndan Rıza Kayaalp e çürük raporu açıklaması Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Milli Güreşçi Rıza Kayaalp e çürük raporu verilebileceği haberleri üzerine açıklama yaptı. MSB Genel Sekreterliği Rıza Kayaalp hakkında yapılan incelemelerde yükümlüye ilişkin şu bilgileri paylaştı: "3 Temmuz 2014 tarihinde Keçiören Askerlik Şubesi Başkanlığında yoklamasının yapıldığı, vücut kitle indeksi nedeniyle Etimesgut Asker Hastanesi ne sevk edildiği, Etimesgut Asker Hastanesi nde aynı gün hakkında A33 F1 askerliğe elverişli kararı verildiği tespit edilmiştir. Yükümlü halen 1111 sayılı Askerlik Kanunu nun 36. maddesi kapsamında (eğitim gerekçeli) erteli durumdadır. Ayrıca mevzuat gereği askerliğe elverişlidir veya askerliğe elverişli değildir ifadeleri kullanılmaktadır." CİHAN

15 Milletvekili olma hakkı son anda elinden alınan Atilla Sertel, Son Dakika Gazetesi'ne çarpıcı açıklamalarda bulundu 18 Haziran 2015 Perşembe Konak Belediyesi'nce üst örtüsü tamamlanan Hatay Pazaryeri, bölge halkının yoğun katılım gösterdiği görkemli bir törenle hizmete girdi. Açılışa katılan binlerce İzmirli ünlü sanatçı Şevval Sam'ın şarkılarıyla eğlence dolu bir gece yaşadı. Sevilen sanatçının söylediği şarkılara davetliler de dans ederek eşlik etti Bayraklı Belediyesi ilçenin farklı noktalarında kurulan stantlarda çocukların dileklerini topladı. Okulların kapanmasıyla birlikte harekete geçen belediye yetkililer bu hayallerin bir bölümünü gerçeğe çevirdi. Hayallerine kavuşan çocukların şaşkınlıkları ve mutlulukları gözlerinden okundu. Bayraklı Belediyesi bisiklet, oyuncak gibi hayaller olan çocukların bu isteklerini gerçekleştirdi. Belediye tarafından geçtiğimiz aylarda farklı bölgelerde açtığı dileğini söyle isimli stantlarda çocuklar dileklerini küçük kağıtlara yazıp kutulara attı. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ekipleri bu hayallerin makul olanlarını ayırıp 50 isim belirledi. Dileklerinde yazılı bulunan adreslere sürpriz yaparak giden müdürlük çalışanları çocukların aylar önce yazdığı dilekleri gerçeğe dönüştürdü. Kiminin bisiklet kiminin oyuncak helikopter kiminin ise barbie bebek hayalleri yerine getirildi. Dileklerine kavuşan çocukların mutluluğu gözlerinden okundu. Çocukları mutlu etmek için projeler ürettiklerine dikkat çeken Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Çocuklarımıza düzenlediğimiz bir etkinlikle dileklerini topladık. Çocuklarda hayal dünyalarından yola çıkarak çoğunlukla oyuncak istediler. Okulların kapanmasıyla birlikte bazı çocuklarımızın hayallerini gerçekleştirdik. Onların yüzlerinin gülmesi bizleri mutlu etti dedi. (HABER MERKEZİ)