RESMĠ TDK NĠN YAZIM KILAVUZU VE TÜRKÇE SÖZLÜK ÜNÜN TÜRKÇENĠN EĞĠTĠM VE ÖĞRETĠMĠ ĠÇĠN BAġVURU KAYNAĞI SAYILMASI SAKINCALIDIR!

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "RESMĠ TDK NĠN YAZIM KILAVUZU VE TÜRKÇE SÖZLÜK ÜNÜN TÜRKÇENĠN EĞĠTĠM VE ÖĞRETĠMĠ ĠÇĠN BAġVURU KAYNAĞI SAYILMASI SAKINCALIDIR!"

Transkript

1 KAMUOYUNUN DİKKATİNE RESMĠ TDK NĠN YAZIM KILAVUZU VE TÜRKÇE SÖZLÜK ÜNÜN TÜRKÇENĠN EĞĠTĠM VE ÖĞRETĠMĠ ĠÇĠN BAġVURU KAYNAĞI SAYILMASI SAKINCALIDIR! Derneğimiz, ölçünlü dil ve yazım birliğinin bozulmaması için yıllardır çaba harcamakta, bilimcilerin, eğitimcilerin, uzmanların görüş ve uyarılarıyla oluşan değerlendirmelerini topluma duyurmaktadır. Bu amaçla Milli Eğitim Bakanı ile YÖK ve ÖSYM Başkanlarına 18 Temmuz 2006 da yazdığımız mektuplar ilişiğindeki dosyaların kamuoyunca bilinmesini de ilkelerimiz içinde sayıyor ve bunları olduğu gibi yayımlıyoruz. MĠLLĠ EĞĠTĠM BAKANINA, YÖK VE ÖSYM BAġKANLARINA SUNULAN MEKTUP VE DOSYALAR: Dil Derneği Yönetim Kurulu olarak, ölçünlü (standart) dilin ve yazım kurallarının kullanımı açısından uzunca bir süredir kaygı içindeyiz. Özellikle öğretmenlerin kaygısı, giderek derinleşmekte, doğallıkla bu kaygılar, Türkçenin ve gençlerimizin geleceğini düşünen herkesi, her kurumu olduğu gibi Dil Derneği ni de yakından ilgilendirmektedir. 20 yıldır ilgilere ve yetkililere seslenişimiz, hiçbir yankı bulmamış, yaratılan dil ve yazım kargaşasını önüne geçilmesi için yapıcı adımlar atılamamıştır. Bu nedenle kaygılarımızı ve nedenlerini örnekleriyle birlikte Milli Eğitim Bakanı Sayın Doç. Dr. Hüseyin Çelik e, YÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. Erdoğan Teziç e, ÖSYM Başkanı Sayın Prof. Dr. Ünal Yarımağan a ve bu sorun bütün ulusu ilgilendirdiğinden kamuoyuna da sunma gereksinimi duyduk. Yıllardır kişi ve kurumlar arasında sürüp giden tartışmalarda Türkçenin gelişimi ve bilimsel veriler göz önüne alınmadığı; tüm sorunların nedeni olarak 1983 ten önceki Türk Dil Kurumu gösterildiği ve suçlandığı için, yazık ki sorunların çözümünde de akla, dilin akışına, bilimsel verilere dayalı bir uzlaşma sağlanamamaktadır. Gelgelelim bu arada Başbakanlığa bağlı TDK nin yayımladığı 1985 baskılı İmlâ Kılavuzu ile 1988 baskılı Türkçe Sözlük ten bu yana binlerce çocuk ve genç, yanlış ve eksik kaynakları kullanarak eğitim kurumlarından gelip geçmiş, yaşama atılmıştır.

2 Sizlere ve kamuoyuna sunduğumuz bu dosya ile ne kişi ve kurumlarla çatışmayı, ne de tartışmaları başka boyutlara taşımayı amaçlıyoruz. Özellikle yazımda, yıl önce sorun olmaktan çıkmış konuların, 2000 ler Türkiyesinde yeniden soruna dönüştürülmesini anlamakta gerçekten zorlanıyoruz. TDK nin bir devlet dairesi oluşu öngörülerek MEB nin, bu kurumun Türkçe Sözlük ü ile Yazım Kılavuzu nu okullara önermesi, 20 yıldır, yaratılan dil ve yazım kargaşasını büyütürken çocuk ve gençlerimizin yarınını belirleyecek ortak sınavlarda da Türk Dil Kurumu nun Yazım Kılavuzu ile Türkçe Sözlük ünün temel kaynak sayılması için birtakım girişimler olduğunu duymamız, endişelerimizi derinleştiriyor. Çünkü her ik i yapıt da Türkçenin mantığını, yapısını, anlam özelliklerini zedeleyen, yerleşmiş kuralları alt üst eden yanlışlarla, yanılgılarla doludur. Ders kitabı yazarlarının, sınava girecek çocukların, resmi TDK ce sık sık değiştirilen yazım kuralları yüzünden yaşadığı sıkıntılar, sizlerin de bizlerin de bilgisi içindedir. Doğallıkla yanlışı doğru diye sunan bu yapıtlar nedeniyle örneğin bileşik yazımı yaygın olan bir sözcük yüzünden doğacak sorunları, her genç, her veli, her kitap yazarı, ya da her yurttaş yargıya taşıyabilir. İlköğretim öğrencileri arasında yaptığımız küçük sormacalarda bile, örneğin büyükanne ya da ipekböceği gibi sözcüklerin ayrı yazıldığına hiç tanık olmadık; ama çocuklar bu sözcükleri okulda başka, kültür yayınlarında başka görmektedirler. Bu nedenle çocuk ve gençler, yaratılan bu ikili yazım yüzünden başarısız sayılabilirler. Bir çocuk ya da gencin okuduğu roman ya da öyküyle ders kitabı arasındaki yazım farkının nedenini çözebilmesi; neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar verebilmesi olanaksızdır. Doğal olarak çocuk bir ikilemle yüz yüze kalacak; Türkçeye güveni sarsılacaktır. Kuşkusuz, Türkçenin 80 yıllık gelişim öyküsünün tanığı olan, bu süreçte emeğini esirmeyen saygın dilciler de böyle durumlar karşısında haklı olarak tepki verecek, bilimsel kimliklerinin gereğini yerine getireceklerdir. Nitekim sizlere sunulan bu bilgilendirme dosyasının amacı ve anlamı da budur. Dil Derneği aklın öncülüğüne ve bilimin verilerine dayanarak tarihsel bir görev yaptığının bilincindedir. Bu görevi yerine getirirken her alandan saygın bilimcilerin, kültür yayıncılarının çoğunun, bilime ve Türkçeye saygılı yurttaşların, öğretmenlerin desteğini aldığımızı, onlarla görüş, bilgi alışverişini sürdürdüğümüzü de belirtmek isteriz. Çünkü kültür yayıncılarının çoğu, resmi TDK nin kurallarını reddetmekte, Ömer Asım Aksoy un Ana Yazım Kılavuzu ile bu kılavuza koşut olan derneğimizin Yazım Kılavuzu nu kullanmaktadır. Bu durum da ders kitaplarıyla kültür yayınları arasında yazım açısından büyük ayrımlar yaratmaktadır. Ülkedeki yüzlerce kitabevinin, yayınevinin adında

3 kitabevi, yayınevi sözcükleri bileşikken resmi TDK, bu sözcükleri 20 yıl ayrı yazmakta direnmiştir. Genç yazarların, genç gazetecilerin kullandığı ikili üçlü yazımların nedeni budur. Bir kılavuz ya da sözlük hazırlamanın zorluğunu biliriz, emeğe de saygılıyız. Üstelik söz konusu, hepimizin ortak aracı olan Türkçedir; düşüncemiz, kökenimiz, inancımız ne olursa olsun, biz, eğitim almak, bilim, sanat üretmek, sağlıkt a ve hak aramada bu dille, TÜRKÇEYLE anlaşmak zorundayız. Bir kez daha yinelemek isteriz: Dil Derneği olarak Atatürk ün Dil Devrimine inanan, Türkçenin eğitim ve öğretimin de bu anlayışla yapılmasını doğru bulan, Türkçe için akılcı, bilimsel verilere dayalı işler yapan herkesle her kurumla uzlaşırız. Ama aklın, bilimin reddettiği yanlışlara da akılcı, bilimsel verilere dayanarak tepki veririz. Çünkü Atatürk ün manevi mirası olan akıl ve bilim tek yol göstericimizdir. Bu nedenle, bu seslenişimizi bütün yetkililerin, bütün dilseverlerin önemseyeceğini umuyor; ulusal kimliğimiz olan dilimiz için kaygılarımız gibi, sevinçlerimizin de ortak olacağı düşüncesiyle öneri ve uyarılarımızın değerlendirileceğinize inanıyoruz. Saygılarımızla. Dil Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sevgi Özel I) YAZIM KILAVUZLARININ ÖYKÜSÜ a) 1928 den 1983 e dek Kullanılan Yazım Kılavuzları Günümüzdeki yazım kargaşasının nedenlerini anlayabilmek ve sürüp giden gereksiz tartışmaların sona erdirmek için, kişi ve kurumları suçlamak, ya da savunmak amacıyla değil, yazım serüvenimizi nesnel bakış açısıyla kısaca anlatmak isteriz. Aktaracağımız bilgiler, 1928 den bu yana yayımlanan bütün kılavuzların önsözlerinde yer almıştır; ayrıca 1983 öncesindeki TDK nin sıklıkla kural değiştirip değiştirmediğine ilişkin tüm bilgi ve belgeler, şimdiki resmi TDK nin elinin altında, arşivindedir: * Bilindiği gibi Türkiye Türkçesinin ilk kılavuzu, rapor unu İbrahim Grantay ın yazdığı Dil Encümeni nce 1928 de yayımlanan İmlâ Lügati dir. Harf Devrimini gerçekleştiren uzak görüşlü aydınlarla dilcilerin ortak emek ürünü olan bu yapıtla yazım kurallarının temeli atılmıştır; ama yapıtta kural pek azdır. İmlâ Lügati 1941 e dek

4 kullanılmıştır. * 1941 de, İmlâ Lügati nin adı İmlâ Kılavuzu olmuş; dil çalışmalarının gelişimine koşut olarak kılavuzun başına kurallar bölümü, dizinine de pek çok sözcük ve terim eklenmiştir. Bu kılavuz (1948, 1956, 1957, 1960 ve 1962 de) 7 kez basılarak yaklaşık 24 yıl kullanılmıştır. * Bu kılavuzun kullanıldığı yıllarda, Türkiye Türkçesini ele alan çalışmalar, bugünkünden de yetersizdir. * 1983 ten önceki Türk Dil Kurumu, yazım kurallarını belirlerken, hiçbir zaman yazarlardan, toplumdan kopuk, öznel çalışmalar içinde olmamıştır. Örneğin 1957 deki 8. Dil Kurultayında (Kurultay Tut anakları, TDK Yayınları, 1958, s. 71), bir imlâ soruşturması yapılması, bir komisyon oluşturulması kararlaştırılmıştır ta toplanan 9. Kurultayda, yazımda görülen aksaklıkların giderilmesi, herkesin benimseyip kullanabileceği kurallara kavuşulması yolunda 11 temel sorunu içine alan 24 sayfalık bir soruşturma hazırlanmış; soruşturmaya gelen 80 e yakın yanıt ve batı dillerinde yazım sorunun nasıl çözüldüğü incelenerek derli toplu bir yazanak oluşturulmuş; bu yazanak üzerinde TDK yetkilileriyle MEB temsilcileri birlikte çalışmış; ama kimi sorunların çözümünde görüş ayrılığı olduğu için, saptanan kuralların uygulanması ileriye bırakılmıştır açıklaması da açık açık belirtilerek tutanaklara geçmiştir (Kurultay Tutanakları, TDK Yayını, 1961, s. 83). * TDK de arasında yazım konusundaki çalışmalar daha da yoğunlaşmıştır kurultayından sonra TDK Yönetim Kurulu İmlâ Kılavuzu nu yeniden gözden geçirme kararı almış, Gramer Kolu ile Yürütme Kurulu görevlendirilmiştir. Kol Başkanı Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu, geniş bir yazanak hazırlamış, bu yazanak üzerinde Yürütme Kurulunun oluşturduğu bir komisyon ile MEB Talim ve Terbiye Dairesinden gönderilen temsilci birlikte çalışmıştır. Aylarca çalışan kurul, yapıtın adını Yeni İmlâ Kılavuzu yapmış ve yapıt 1965 te yayımlanmıştır. b) Suçlanan 1965 Kılavuzu * 1965 e gelindiğinde, İmlâ Lügati nden bu yana yaklaşık 36 yıl geçtiği için, Türkiye Türkçesine ilişkin birikim ve deneyimler artmış, İmlâ Kılavuzu ndaki kuralların çelişkileri, yetersizliği ortaya çıkmıştır. Örneğin göziyle, başlıyan gibi yazımlar; Türkçe sözcüğünün Türkçenin yazımı derken büyük, türkçe şarkılar derken küçük harfle başlaması ya da tren-tiren, spor-sipor gibi ikili kullanımlar; hiç kuralı olmayan konular, bileşik sözcüklerin, kişi ve yeradlarının nasıl yazılacağına ilişkin ikilemler, yabancı sözcüklerle noktalama imlerine ilişkin açıklamalar yeterli değildir.

5 Türk Dil Kurumu Genel Yazmanı Ömer Asım Aksoy, 1965 baskılı 6. baskıya, eski İmlâ Kılavuzu ile Yeni İmlâ Kılavuzu nu karşılaştıran uzun bir önsöz yazmıştır. Bu karşılaştırma, önyargısız, nesnel bir bakış açısıyla okunduğunda, TDK nin 1941 kılavuzunun yayımından 1965 e dek geçen zamanda kurumsal sorumluluk ve bilimsel yeterlik açısından hangi noktaya eriştiği de görülür. Yine Aksoy un karşılaştırması, yerleşmiş temel kurallarla oynanmadığını ama kurallara daha kesin ve açık anlatımlar kazandırıldığını da kanıtlar; özellikle bileşik sözcüklerin yazımındaki sorunun çözüldüğünü, ikili üçlü yazımların teke indiğini gösterir. Bu yapıt birçoğumuzun kitaplığında bulunmaktadır. Bu nedenle içindeki kuralları, dizinlerini yok sayarak hazırlayıcılarını ve TDK yi suçlamanın sürdürülmesini, bilimsel etikle bağdaştırmak zordur teki Yeni İmlâ Kılavuzu (1966, 1967, 1968 de) dört; 1970 te Yeni Yazım (İmlâ) Kılavuzu olarak iki; Yeni Yazım Kılavuzu adıyla da (1973, 1975) iki kez basılmıştır. Görüldüğü gibi, kılavuzun adında yazım sözcüğünün kullanılması için bile hiç ivedi davranılmamış, 1941 den 1973 e dek geçen zamanda yazım teriminin yaygınlaşıp içselleştirilmesi zamana bırakılmıştır. Bu Atatürk ün kurduğu TDK nin, bilimsel sorumluğunun örneğidir. c) TDK nin 1977 Kılavuzu 1983 öncesindeki TDK nin yazım konusunu, yine toplumsal uzlaşma sağlamak amacıyla çok boyutlu olarak ele aldığı tarih 1977 dir. Prof. Dr. Doğan Aksan ın öncülüğünde yürütülen çok boyutlu çalışma, kılavuzun 1977 deki 9. baskısının Önsöz ünde şöyle açıklanmıştır: ( ) Bir yandan dildeki sürekli gelişme ve değişme, bir yandan da uygulamada çıkan sorunlar, Yeni Yazım Kılavuzu nun yeniden elden geçirilmesini gerekli kılıyordu. Bu gereksinmeyi karşılamak amacıyla XV. Türk Dil Kurultayı, kılavuzla ilgili bütün sorunların her yönüyle gözden geçirilmesini kararlaştırmış, bu iş için Dilbilgisi Koluna yetki ve görev vermişti. Dilbilgisi Kolu, bu göreve başlarken konuyu günümüzdeki bilimsel çalışma yöntemlerine uygun biçimde ele alarak hem bilimsel verileri, hem de sorunlarla yakından ilgili kimselerin, kamuoyunun çeşitli görüş, eğilim ve isteklerini değerlendirmeyi yerinde görmüştür. Dilbilgisi Kolu Başkanı Prof. Dr. Doğan Aksan ın yönetiminde yürütülen bu çalışmalarda, baştan sona dek, aşağıdaki temel ilkelere uyulmuştur: 1. Amaç, elde olanı yıkmak değil, en kesin, en tutarlı, en kolay anlaşılıp uygulanabilir duruma getirmektir. 2. Yazım Kılavuzu nun, yurtta yazım birliğinin kesinlik sağlanmasına yarayacak, sık

6 sık değişikliklere gidilmesini gerektirmeyecek yeni bir baskısı gerçekleştirilmelidir. 3. Kurallar, her türlü duraksamayı önleyecek bir açıklıkla verilmeli, kurallarla dizin arasında çelişkiden uzak bir düzenlemeye gidilmeli, öğrenme ve öğretme kolaylığı sağlanmalıdır. 4. Yeni Yazım Kılavuzu, dildeki gelişme ve eğilimleri yansıtmalı, dildeki benimsenen, yerleşen yeni öğeleri içermeli, eskimiş, kullanımdan düşmüş sözcüklerden temizlenmelidir. Bu ilkeler doğrultusunda çalışılırken ilk iş olarak kılavuz üzerinde şimdiye değin gerçekleştirilen bütün incelemeler, değişik yarkurulların, üyelerimizin, uzman ve dilseverlerin karar, görüş, öneri ve uyarıları incelenmiş, kamuoyuna sunulacak sorunlar saptanmıştır. İkinci bir girişim, geniş bir değerlendirme soruşturması olmuştur. Böylelikle yazım sorunlarını, uzman da olsa, birkaç kişinin bilgi ve görüşlerine göre değil, konuyla yakından ilgili, geniş bir topluluğun düşünce ve yargılarına dayanarak çözümleme yoluna gidilmiştir. Yeni Yazım Kılavuzu na yönelik tartışma, eleştiri ve önerileri içeren 43 sorun saptanmış, hazırlanan bir soruşturma belgesi 15 bin bastırılarak geniş bir çevreye ulaştırılmış; gelen yanıtlar, Şubat 1977 de toplanan, öğretim üyesi, öğretmen, uzman, eğitimci, kitap yazarı, yayın kurumlarında çalışan dizgici ve düzeltmen gibi uygulamacılardan oluşan, 45 kişilik bir yarkurul, üç boyunca sorunları, ilke ve kuralları, soruşturma sonuçlarını ele almıştır. Kurul, genel eğilimleri de göz önünde tutarak yazım kurallarını, kesin ve sık sık değişikliği gerektirmeyecek biçime g etirmiştir. Dilbilgisi Kolu da bu kuralların sözcük diziniyle çelişmemesi için Sözlük Koluyla işbirliği yapmış ve 1977 kılavuzunu baskıya hazırlamıştır kılavuzu üzerinde toplumdan, kullanıcılardan gelen öneri ve eleştirileri değerlendirerek çalışmaları yürüten Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu gibi, 1977 kılavuzunun hazırlıklarını üstlenen Prof. Dr. Doğan Aksan da Türkiye Türkçesi dilbilgisine ve çağdaş dilbilime emek veren, yapıtlarıyla tanınmış dilcilerdir. Bu iki değerli dilcinin üstlendiği çalışmalara ilişkin bütün dosyalar, tutanaklar resmi TDK nin arşivindedir; bu çalışmalar, eski TDK nin MEB den ve toplumdan kopuk, bireysel çabalar içinde olmadığını da gösterir. TDK bir dernek olmasına karşın, MEB, 1977 kılavuzunu 1978 de bütün eğitim kurumlarına tavsiye etmiştir. Kaldı ki, eski TDK nin kılavuz ve sözlükleri, MEB nin tavsiyesi olmadan da bütün eğitim kurumlarının başvuru kitabı sayılmış ve kullanılmıştır.

7 1977 kılavuzu, dizinleri zenginleştirilerek 11. baskıya geldiğinde ise TDK yapısal bir değişiklik geçirmiştir, TDK nin 11. baskısında bıraktığı kılavuzdaki anlayışı ise, 1989 dan bu yana da Türkçeye ilişkin çoğalan deneyim ve birikimleri göz önüne alarak ama temel kurallarla oynamadan Dil Derneği sürdürmektedir. Yazık ki resmi TDK nin* 2005 baskılı Yazım Kılavuzu nun Sunuş unda bu yazım serüveni, bilimsellikle bağdaştıramadığımız bir dedikodu biçemiyle aktarılmakta, 20 yıldır direnilen ama yerleştirilemeyen kurallara bilimsellikten uzak gerekçeler aranmaktadır den 1983 e değin, bütün Türkiye de yazım konusunda yetkin ve yetkili tek kurum olarak bilinen TDK nin kuralları, hem ders kitaplarında hem de kültür yayınlarında kullanılmıştır. Yazan ve okuyan, ders alan ve veren herkes, ortak kuralları benimsemiştir öncesindeki TDK, özellikle 1941 den sonra, Türkiye Türkçesine ilişkin araştırmalarla dilcilerin deneyim ve birikimleri yoğunlaştıkça, bu deneyim ve birikimleri yazım kurallarına da yansıtmıştır. Çünkü dil, durağan bir varlık değildir; sürekli kendini yeniler. Sorunları bitmiş dil, ölü dildir. Öteki bilim dallarında olduğu gibi dilbilim de yeniliklere açıktır; her yeni sözcük, kavram ve terim, yabancı öğe, aynı zamanda çözümü bulunması gereken sorunların habercisidir. ç) Dilci, Dili Ġzlemekle Yükümlüdür Bilindiği gibi dilci, oturduğu yerde kural uydurmaz; o dili işleyen bilim ve sanat insanlarının ürünleri, basının kullandığı dil, halkın dili, dile giren yabancı öğeler, tabelalar, duyurular, akla gelebilecek tüm dilsel olay, oluşum ve durumlar izlenip değerlendirilerek, bir dilin kuralları saptanır. Metinlerde adaçayı sözcüğünün bileşik yazımı yaygınsa, dilcinin yapacağı iş, bunun dilbilgisel açıklamasını, kurallarını bulmaktır. Örneğin 1940 lardan bu yana bileşik yazılan adaçayı nı, bugün de bitki çayı üreticileri, örneğin Doğadan adlı kurum, adaçayı adıyla satmayı sürdürmektedir. Öyleyse bu sözcüğü, 20 yıl boyunca ada çayı biçiminde ayrı yazmak doğru değildir. Dilci, yanlış kullanımlar yaygınlaşmaya, dilin ses, biçim ve anlam özelliklerini bozmaya başladığında, kuşkusuz işe karışır. Ne ki resmi TDK nin kılavuzlarında tam tersi bir durum söz konusudur; kurallar bozulmakta, kullanıcılar tepki verdikçe, yanlışlar parti parti düzeltilmektedir. II) RESMĠ TDK NĠN ARASINDAKĠ UYGULAMALARI a) 1985 Kılavuzu

8 Resmi TDK, 1985 te Prof. Dr. Hasan Eren in adını taşıyan İmlâ Kılavuzu nu yayımladığında, yapıt, kullanıcıları birkaç açıdan sıkıntıya sokmuştur. Çünkü bu kılavuzla bırakın birkaç yıl önceyi, 50 yıl öncesinin kullanımdan düşmüş kuralları canlandırılmaya çalışılmıştır. Resmi TDK, 1983 ten önceki kurumun 11 kez bastığı Yazım Kılavuzu nun, bugün 24. baskısını yaptığını duyurmaktadır ten sonra 12 kez İmlâ Kılavuzu adıyla, 1 kez Yazım Kılavuzu adıyla basılan yapıtın her yeni baskısında sessiz sedasız, yazım kargaşasını derinleştiren değişiklikler yapılmıştır. Aşağıdaki örnekler, gereksiz tartışmalara son vermek için sıralanmaktadır: * 1969 dan bu yana kılavuzların adında kullanılan yazım sözcüğü imlâ ya çevrilmiş, inatla 20 yıl bu ad kullanılmış, yazım dan imlâ ya, imlâ dan yazım a dönüşün gerekçeleri açıklamadan, 2005 Eylülünde YAZIM KILAVUZU yayımlanmıştır. Demek ki Atatürk ün kurumunca türetilen ve 1985 e dek yerleşik bir kavram olarak bilinen yazım yerine imlâ yı kullanmak doğru bir davranış değildir; bu yanlıştan dönülmüştür. * 1928 den 1983 e dek TDK nin yayımladığı kılavuzlar, onlarca dilcinin çalıştığı ortak emek ürünüdür; bu nedenle kılavuzların dış kapağına, ne TDK başkanlarının, kol başkanlarının, ne genel yazmanların, ne de uzmanların, hiç kimsenin adı konmamıştır kılavuzu büyük ölçüde 1985 öncesindeki kuralları da içermektedir; bu nedenle onlarca dilcinin emeğini taşıyan bir yapıtın, bir kişiye özgülenmesi, şaşkınlık yaratmıştır. Ne ki resmi TDK, 1985 kılavuzunun 2. baskısında bu yanlışından dönmüştür. * 1983 öncesindeki TDK, yanlış kullanılmasını önlemek için nispet i sini kullanıldığı her yerden kaldırmıştır. Doğu dillerini iyi bilmeyenlerin, bu imi doğru kullanması olanaksızdır. Eski TDK nin bu kaygısı, resmi TDK nin İmlâ Kılavuzu yla doğrulanmıştır. Nispet i si, asî, canî, fanî, sak î, sarî, mer î, tedaî gibi sözcüklerde yanlış olarak kullanılmış; bu im, yapıtın 2. baskısında kimi sözcüklerden kaldırılmış, kiminde yanlış olarak bırakılmıştır. * Kesme imi ( ), an ane, cem an, kat iyen, kıt a, sür at, san at gibi onlarca sözcükte kullanılarak yazımda ikilik yaratılmış, bu kullanımdan sonraki baskılarda vazgeçilmiştir. * Düzeltme imi (^), ahlâk, billûr, evlât, felâket, hilâl, ilâç, ilân, ilâve, iflâs, ihtilâl, istiklâl, kelâm, lâkin, lâle, lâzım, mahlâs, selâm, üslûp, klâsik, lâhan a, lâik, lâmba, Lâtin, melânkoli, plâk, plâj, plân, reklâm gibi, sözcüklerin geldiği yer düşünülmeden ve sesbilgisel veriler göz ardı edilerek gelişigüzel kullanılmış, kılavuzun her baskısında bir kısım sözcükten kaldırılmış, 2005 baskısında ise tümden vazgeçilmiştir. Düzeltme imine ilişkin olarak, eski TDK nin, bu imi tümden kaldırdığına yönelik

9 savlar da doğru değildir. Bu im, Arapça ve Farsça sözcüklerde k ve g den sonra gerektiği her yerde her zaman kullanılmıştır. Yazım kılavuzları, yayın tarihleri izlenerek incelendiğinde bu durum görülecektir. * Nispet i si ve düzeltme imlerinin, az ya da hiç kullanılmamasının, konuşma dilinde aksamalar yarattığı savı da geçerli değildir. Dili uygulamalı biçimde, gözle ve kulakla öğretemiyorsak bu yanlışlar sürecektir. Örneğin Hakkâri, dükkân, rüzgâr gibi düzeltme imini taşıyan sözcükler, birçok TV kanalında yanlış seslendirilmekte; yetiştiği bölgenin söyleyiş özelliklerinden kopamayan üst düzey yetkililerle Türkçe öğretmenleri bile milli sözcüğünü yanlış seslendirmektedir. Okullarımızda konuşma dersi yoktur; edebiyat ve Türkçe öğretmenlerinin çoğu ölçünlü dili kullanamamakta, bölgesel ağız ayrımları giderilememektedir. Bu nedenle eski TDK yi ve yazım kılavuzlarını sorgulamak da sorunun çözümünde bilimsel bakış açısıyla bağdaşmamaktadır. * Resmi TDK, büyük harflerin kullanımında, yabancı sözcüklerin yazımında da yıl geride kalan kuralları öne çıkarmış, kılavuzun her baskısında bunlar da bölük bölük değişim geçirmiştir. b) Ara sında BileĢik Sözcüklerdeki DeğiĢimler 2005 Eylülünde yayımlanan Yazım Kılavuzu nun önsözünde de ( )1985 baskılı İmlâ Kılavuzu, olumsuzlukları gideremediği gibi yazımda yeni tartışmalara da yol açmıştır denilmektedir. Resmi TDK nin kendisinin de kabul ettiği bu olumsuzluklar, yazık ki özellikle bileşik sözcüklerde sürüp gitmektedir. 1) Yapıtın 1985 baskısında ilkokul, arapsaçı, genelkurmay, radyoevi, Gaziantep gibi yüzlerce bileşik sözcük hiçbir açıklama yapılmadan ayrılmıştır. Dil Derneği nin zamanın Milli Eğitim Bakanı Sayın Hasan Celal Güzel e sunduğu yanlışların bir kısmı, bakanlığın yayımladığı bir genelge ile düzeltilmiş, büyük bölümü kalmıştır. 2) Bileşik sözcükler, Türkçenin, hiçbir biçimde engelleyemeyecek en işlek sözcük üretme yollarından biridir. Türkçenin bileşik sözcük yapma kuralları 1965 ten sonra belirginleşmiş, bu yolla dilimize yüzlerce yeni sözcük ve terim; dolayısıyla düşünme, üretme alanımızı genişleten y epyeni kavramlar kazandırılmıştır. Ancak resmi TDK ce yayımlanan Yazım Kılavuzu nun 24. baskısında da bileşik sözcüklere ilişkin olarak bütün dilcileri şaşırtan ve örneklerle çelişen tanım ve açıklamalar sürmektedir. Yazım Kılavuzu nda BİRLEŞİK KELİMELERİN YAZILIŞI büyük başlığı altında şu açıklamalar bulunmaktadır. Bu açıklamalarla verilen örnekler arasındaki çelişkiyi dikkatinize sunuyoruz:

10 * Belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleģik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaģmıģ çekimli fiillerden oluģan ifadeler, yeni bir kavramı karģıladıklarında birleģik kelime olurlar: yer çekimi, hanımeli, ses bilgisi, beyaz peynir, açıkgöz, toplu iğne, eli açık, sırtı pek, söz etmek, gelebilmek gibi bir açıklama ile örnekler arasında dilbilgisel açıdan tutarlılık var mıdır? * 1965 ten bu yana yerleşmiş olan bileşik sözcük terimi bir yana atılmakta, dilbilimsel açıdan hiçbir anlam taşımayan, Birleşik kelimeler belirli kurallar çerçevesinde bitişik ve ayrı olarak yazılır açıklamasından sonra iki ayrı başlık altında BitiĢik Yazılan BirleĢik Kelimeler ve Ayrı Yazılan BirleĢik Kelimeler e ilişkin tanım ve örnekler sıralanmaktadır kılavuzundaki şu bileşikler, kılavuzun önceki baskılarında ayrı yazılıyordu: alt yapı, Ayşe kadın, bakım evi, baş hekim, biçer döver, bilir kişi, Çerkez tavuğu, genel kurmay, gök kuşağı, ilk okul, ilk bahar, kitap evi, kuş başı, kör ebe, radyo evi, sivri sinek, son bahar, soy adı, uluslar arası, yayın evi, zeytin yağı gibi. Bunlara benzer yüzlerce yanlış örnek yapıtın 24. baskısında da barınmaktadır; örneğin, Acem lalesi, acı badem, Antep fıstığı, at kestanesi, at sineği, azı dişi, badem şekeri, badem yağı, balık yağı, bal rengi, büyük anne, can eriği, çam fıstığı, çam sakızı, çavuş üzümü, Çerkez tavuğu, deniz yılanı, dil bilimi, dil peyniri, deve dikeni, eş anlamlı, eşek dikeni, fener balığı, fındık faresi, hamam böceği, hava küre, incir kuşu, ipek böceği, kara yolu, kaşar peyniri, kesme şeker, kol böreği, kuş üzümü, Malta eriği, ön söz, safra kesesi, şeker kamışı, şeker pancarı, tas kebabı, taş kömürü, Tatar böreği, yer elması, yurt içi, yurt dışı Ayrı yazılan bileşik sözcükler, masa örtüsü, yemek masası, kol saati, takma kirpik gibi tamlamalarla birlikte sıralanmıştır. Kılavuz, kullanıcıları yanlışa yönlendirilmektedir. Öte yandan ayrı yazılan birleģik kelimeler e benzeyen, kuruluşları aynı olan, acemborusu, aslanağzı, baklaçiçeği, balk öpüğü, camgöbeği, canevi, çayırsedefi, çobançantası, danaburnu, devetüyü, fildişi, gelinfeneri, gelinparmağı, gülkurusu, güvercinboynu, katırtırnağı, kazayağı, kavuniçi, kazboku, kızılşap, kızılkanat, kuşyemi, narçiçeği, ördekbaşı, ördekgagası, tavşanağzı, tavşankanı, turnagözü, vapurdumanı, venüsçarığı, vişneçürüğü, yavruağzı gibi bileşiklerle öncekiler arasındaki farkı bulmak olanaksızdır. Süs taşı olarak belirtilen ve ayrı yazılan aslan ağzı ile çiçek adı olan aslanağzı nı ayır etmek; deniz sözcüğüyle ayrı ve bileşik yazılan öğeler arasındaki farkı bulmak, özellikle öğrenciler açısından olanaksızdır. Örneğin denizhıyarı, denizşakayığı; denizkestanesi, deniztavşanı ile deniz rezenesi, deniz marulu; deniz kazı, deniz yılanı

11 sözcüklerinin kuruluşu farklı mıdır? Bu sözcükleri bir yıl önce bileşik yazan ders kitabı yazarları, soru hazırlayan kurullar, bir yıl sonra neyin bileşik, neyin ayrı olduğunu kestirememektedir. Nitekim bu tavır yüzünden sorun yaşayan kitap yazarları ve öğrencilerin durumu bilgimiz içindedir. * Yine acemborusu gibi bir bitki adı bileşikken Acem lalesi gibi bir başka bitki adı ayrı yazılabilmekte, dahası Acem lalesi nin öteki adı güneştopu ise bileşik gösterilmektedir. Örneğin baklaçiçeği, balköpüğü, camgöbeği, devetüyü gibi bileşikler önceki baskılarda hangi mantıkla ayrılmışsa, 24. baskıda bileştirilmiştir; ama bu bileşiklerin ayrı yazımı sürdürülen bileşiklerden farkı nerededir, niçin yıldır bileşik yazılan sözcükler ayrılmıştır? Yine ayrı yazılan Arap rakamları, arap sabunu, Arap tavşanı arasındaki fark nedir; hangisi tamlama, hangisi bileşik sözcüktür? Öte yandan arap sabunu ayrı yazılırken arapsaçı niçin bileşiktir? Arap sözcüğü, niçin kimi yerde küçük harfle yazılmaktadır? * En önemlisi ayrı yazılan birleģik kelime tamlaması, dilbilgisel açıdan doğru mudur? Bu öğeler ayrı yazılıyorsa niçin birleşik kelime olarak adlandırılmaktadır? * Dili doğru incelemek, doğru tanımlamakla görevlendirilen bir devlet kurumu, ölçünlü dilin mantığı ve yazım kurallarıyla canının istediği gibi oynama özgürlüğüne sahip midir? 3) Saim amca, Kemal dayı gibi kullanımlarda amca, dayı, enişte gibi sözcükler küçük yazılırken, Hala Sultan, Dayı Kemal yazımı da çelişkidir. Yaygın olarak kullanılan Hıristiyanlık sözcüğünü Hrıstiyan biçimine çevirmek; yaygınlaşmış dilbilgisi terimlerinin eskisini kullanmak gibi, 80 yıllık deneyim ve birikimlerimizi tersine çeviren uygulamalar, resmi TDK ce keyfi olarak sürdürülmektedir. Niçin? Resmi TDK, Yazım Kılavuzu nun her baskısında yanlışlarını, çelişkileri aşama aşama düzeltmekle kimilerince olumlu sayılabilecek bir davranış sergilerken, bir yandan da yerleşmiş kuralların belleklerden silinmesine yol açmaktadır. Sıklıkla belirttiğimiz gibi, amacımız gereksiz tartışmaları bırakmak, yazım birliğinin sağlanmasına katkıda bulunmaktır. RESMĠ TDK NĠN TÜRKÇE SÖZLÜK Ü (Eylül 2005): Her sözlüğün yayımlandığı gün eskidiği söylenir; çünkü dile/dillere her gün yeni sözcükler, kavramlar eklenir. Her sözlüğün eksiği olabileceği gibi, yanlışları da olabilir.

12 Burada her sözcüğünü özellikle kullandık; sözlük hazırlamanın zorluğunu biliriz, emeğe de saygılıyız. Ama söz konusu, hepimizin ortak aracı olan Türkçedir. Sözlüklerdeki tanımlar, kullanıcının düş dünyasındaki kavramı açıklamaya yetmiyorsa sürekli eleştiri alır. Bu nedenle burada, söz konusu edilecek Türkçe Sözlük ün, tanımlarından çok hazırlanış biçimini, başka deyişle yapıta yansıtılan anlayışı irdeleyeceğiz. Resmi Türk Dil Kurumu nun 10. baskı olarak Eylül 2005 te çıkardığı yapıtın arka kapağındaki açıklamayı ele alalım ve kavram kargaşasının daha yapıtın sunumunda başladığını belirtelim: İlk baskısı 1945 yılında yayımlanan Türkçe Sözlük ün geliştirilmiş, genişletilmiş ve zenginleştirilmiş yeni baskısı Dilde yaşanan gelişmelerin yansıtıldığı onuncu baskı Türkçe Sözlük te > söz, terim, deyim, ek ve anlamdan oluşan söz varlığı, > madde başı ve madde içi toplam söz, > yeni söz, anlam, > Türk edebiyatından seçilmiş örnek cümle, > sözden oluşan sözlük metni bulunmaktadır. Buradaki, söz varlığı, söz, yeni söz, anlam açıklamasındaki anlam inceliklerini, öyle sanıyoruz ki ancak beş profesör, bir doçent ve iki uzmandan oluşan sözlük yapıcıları çözebilir. Ne ki yerli yersiz maddebaşına taşınan örnekler incelendiğinde görülecektir ki bu yöntemle maddebaşında 10 milyon tamlama, söz öbeği bulunan bir sözlük yapmak da olanaklıdır. Çünkü Türkçede sayısız tamlama kurma olanağı vardır; ama ayrı yazılan tamlamalar, söz öbekleri maddebaşına taşınmaz. Öyleyse resmi TDK ce duyurulan söz varlığı, söz, yeni söz, anlam sayıları şişirmedir, sözlük kullanıcılarını yanıltmaktan başka bir anlam taşımamaktadır. 1) Resmi TDK, yapıtın 2. sayfasına 1945 ten bu yana sözlükte çalışanların adlarını sıralamıştır. Burada teşekkür edilecek tek nokta, Atatürk ün kurduğu TDK de Türkçe Sözlük e emek verenlerin adlarının anılmasıdır. Ancak adları anılan, yaşayan-yaşamayan saygın dilcilerin 1983 te 7. baskısı yapılan Türkçe Sözlük ten sonraki baskılarda adlarının yer alması üzüntü vericidir. Çünkü resmi TDK nin hazırladığı 8., 9. ve 10. baskılarla öncekilerin hem anlayış, hem de biçim olarak benzerliği yoktur. Örneğin Mehmet Ali Ağakay, A. Dilâçar, Samim Sinanoğlu gibi dilciler, kendi adlarının da anılacağı bir sözlükte

13 özleştirme nin tasfiyecilik olarak tanımlanacağını düşünemezlerdi bile. 2) Hazırlayıcıların Atatürk ün başlattığı Dil Devrimine, Türkçenin bu doğrultudaki yenileşmesine bakışı, bir başka deyişle dünya görüşü, sözlüğe yansımış ve yapıt bilimsel nesnellikten uzaklaşmıştır. Devrim, inkılap, reform, tasfiyecilik gibi maddeler bu savımızı kanıtlamaktadır. Sözlükte bu maddeler şöyle tanımlanmaktadır: devrim is. 1. Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik. 2. İhtilal: Fransız devrimi. 3. esk. İnkılap. 4. esk. Çevrilme, katlanma, bükülme. TDK sözlüğü nün 1988 baskısında devrim in tanımı şöyleydi: 1. Çevrilme, katlanma, bükülme. 2. (dil inkılabının ilk yıllarında) İnkılâp. 3. (son yıllarda) İhtilâl: Fransız devrimi. Resmi TDK, aldığı tepki üzerine bu tanımı tersyüz etmiş, inkılap ve ihtilal sözcüklerinden düzeltme imini de atmıştır. inkılap is. Ar. inkılab 1. Toplum düzenini ve yapısını daha iyi duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik, iyileştirme, devrim, reform: Yazı inkılabı. 2. esk. Bir durumdan başka bir duruma geçiş, dönüşüm: Münevver Türk kadını inkılaptan çok evvel çarşafı atmış ve kaçgöçü kaldırmıştı. - P. Safa. inkılap etmek bir durumdan başka bir duruma dönüşmek. reform i. Fr. Daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, iyileştirme, düzeltme, ıslahat: Dil reformu. Bu tanımlara baktığımızda Dil Devrimi, sıradan bir iyileştirme, düzeltme olarak nitelenmekte; reform ya da inkılap olarak ele alınmakta, bunlara bir de ihtilal anlamı eklenmektedir. Dahası ihtilal anlamı, inkılap tan önce gelmektedir baskısındaki (son yıllarda) İhtilâl: Fransız devrimi tanımı, son yıllarda denildikten sonra, Fransız devrimi ni örnek vererek bir çelişki sergileniyordu. Bu çelişkinin kaynağı kuşkusuz devrim sözcüğüne ihtilal anlamını yüklemekti. Osmanlıca sözlüklere (örneğin Ferit Devellioğlu sözlüğüne) baktığımızda devrimin ihtilal gibi bir anlamı olmadığını biliyoruz. Resmi TDK, 2005 sözlüğünde de bu çelişkiyi korumuştur. 3) Sözlükte, tasfiye, ta sfiyeci, ta sfiyecilik ise, özleģtirme, özleģtirmeci, özleģtirmecilik olarak gösterilmektedir. Bu tanımlar, TDK nin 1988 baskılı sözlüğünde yoktur sözlüğündeyse, Bir dili yabancı ögelerden arıtarak arı, katışıksız bir duruma getirmeyi ve kendi imkânlarıyla geliştirmeyi amaçlayan çalışma demek olan, özleģtirmecilik sözcüğünün tanımına, tasfiyecilik, pürizm terimlerini eklenerek her şeyden önce bilimsel bir yanlış içine girilmiştir.

14 Çünkü tasfiye nin, özleştirme gibi bir anlamı yoktur. Dil Devrimine karşı olanlar, tasfiye sözcüğüne kendi siyasal anlayışları doğrultusunda böyle bir anlam yüklemiş, böylece dili siyasal anlayışlarının malzemesi yapmışlardır. Ancak bugün devrimin ürünü sözcükleri, her görüşteki insanlar kullandığına, dil kimsenin tekelinde olmadığına göre, tasfiyecilik kavramının, üstelik de yanlış olarak, genel dilin sözlüğünde eklenmesi şaşırtıcıdır. Eski tartışmaları diriltmenin kimseye yararı yoktur. 4) Sözlükte maddebaşında, Miraç Gecesi, Miraç Kandili, Mevlit Kandili, Allahuteala, Allahualem, Allah vergisi, mevhibeiilahiye, sabah ezanı, namaz seccadesi, namaz niyaz, bayram namazı, teravih namazı, ahir zaman peygamberi gibi dinsel öğeler ya da toparlayıcı krem, tuvalet kâğıdı, uyku sersemi, uzun yol sürücüsü, üçler yediler kırklar, vakit kaybetmeden, vergi kaçakçısı, viski bardağı, yağlı müģteri, yakın akraba, yemek dolabı, yıldırım aģkı, yürekler acısı, zehir hafiye gibi ilginç tamlamalar olmasına karşın, KurtuluĢ Sava Ģı, Milli Mücadele içinde verilmiş; Yazı Ġnkılabı, Harf Devrimi ve başkaları hiç yer almamıştır; adam adama savunma, televizyon verici ista syonu gibi uzun tamlamalar varken, Atatürk ilke ve inkılapları (ya da devrimleri) ve Türk Devrimi yoktur. Harf Devrimi, Dil Devrimi, Atatürk ilke ve devrimleri, Kurtuluş Savaşı gibi ulusal eylemleri, olayları adlandıran, anımsatan sözler, söz öbekleri özellikle mi alınmamıştır? Bunun bilimsel etik çerçevesinde değerlendirilmesini dileriz. 5) Resmi TDK, Türkçenin sözvarlığını yapay yolla çoğaltma yolunu seçmiştir. Aşağıya maddebaşına alınmasını şaşırtıcı bulduğumuz örneklerden pek azı alınmıştır: acele posta, acıklı komedi, açık bilet, açık hava sineması, adam adama savunma, adam yokluğunda, adres defteri, ahir zaman peygamberi, ağır vasıta ehliyeti, Arap alfabesi, balon lastik, bile bile lades, bira bardağı, bir boydan bir boya, boğazına düģkün, bula Ģık deterjanı, çatal bıçak takımı, dediğim dedikçi, dubleks daire, elbise dolabı, erik hoģafı, eģek kafalı, ezan vakti, film yıldızı, gâvur inadı, geçiģ önceliği, göbek havası, güne Ģ gözlüğü, hayır sahibi, ıslatma suyu, iģ se yahati, kansız ameliyat, kitap fuarı, koku alma duygusu, kubbeli fırın, külhanbeyi ağzı, lamba karpuzu, lavabo musluğu, makam arabası, medya maydanozu, namaz seccadesi, oy sandığı, övünç çizelgesi, öz kardeģ, pandispanya gazetesi, perdesi sıyrık, rakı âlemi, sabah ezanı, sokaktaki adam, Ģarap çanağı, Ģöhret sahibi, tavuk küme si, tek adam gösterisi, telaģe müdürü, toparlayıcı krem, tuvalet kâğıdı, uyku sersemi, uzun yol sürücüsü, üçler yediler kırklar, vakit kaybetmeden, vergi kaçakçısı, viski bardağı, yağlı müģteri, yakın akraba, yemek dolabı, yemek duası, yıldırım aģkı, yürekler acısı, zehir hafiye Bu tamlamalar, ilgili sözcüklerin içinde söz öbeği olarak verilmeliydi. Bu açıdan

15 bakıldığında bir sözlükte kalem kutusu, adres defteri, can arkadaşı, çalışma masası, makam arabası, İspanyol müziği, bira bardağı, tapu memuru varsa, bütün kutu, masa, defter, araba, müzik, bardak türleri, bütün görevler, sanlar da bulunmalıdır. Kahve tepsisi varsa, baklava tepsisi niye yoktur? Viski bardağı, bira bardağı varsa, su bardağı niye yoktur? Namaz seccadesi gibi bir tamlama doğru mudur? 6) Ana cadde, ana deniz, ana dil, ana dili, ana yol, ana vatan, ana yurt, ana kara gibi bileşikleri ayrı yazan resmi TDK, bileşik sözcüklerin televizyon verici istasyonu, kanun hükmünde kararname, kitap fuarı, koku alma duygusu gibi tamlamalardan ayrılmasını nasıl sağlayacaktır? En önemlisi, Türkçede söz yapma yollarından biri olan bileştirme olayı ile bileşik sözcükler nasıl ayırt edil ecek, nasıl öğretilecektir? Her dilin sözlüğü, o dilin doğası göz önüne alınarak hazırlanır. Bu bir ansiklopedik sözlük değildir, buna karşın hazırlayıcılar, uzun ya da kısa tamlamaları, söz öbeklerini maddebaşına taşıyarak esinlendikleri yabancı sözlüklerin kötü bir kopyasını ortaya koymuşlardır. 7) Resmi TDK, sözlüğün bir önceki baskısında ayırdığı kimi bileşikleri, bu kez yaygın biçimleriyle yazmak zorunda kalmıştır. Ne ki Yazım Kılavuzu ndaki çelişkiler, yanlışlar sözlüğe de taşınmıştır. 8) Büyükanne sözcüğünü, büyük anne biçiminde düşünen görülmediği gibi, ayrı yazılan bu tür tamlamaların karşısına is.; sf. gibi kısaltmalar konulması dilbilgisel açıdan yanlıştır. Çünkü ayrı yazılan bileşikler tek bir sözcükmüş gibi nitelene mez. Yine söz öbeği, tamlama ve deyimlerin karşısına, is., zf. gibi kısaltmalar sıralanmıştır, örneğin acele posta nın karşısına is. (isim/ad) yazmak gibi, acemi çaylak tamlamasını sıfat, acemi er tamlamasını da bu biçimleriyle isim olarak nitelemek yanlıştır. Küçük sözcüğü sıfat sa, niçin küçük dalga tamlaması isim ya da küçük çaplı tamlaması sıfat tır? Tamlamalar tek bir terimle tanımlanamaz. Yapıtta böylesi yüzlerce yanlış örnek bulunmaktadır. 9) Deyimlerin anlam ve biçimin gereksiz yere değiştirilmesine ilişkin yanılgılar, çelişkiler de çoktur; biz ilkin biçimsel açıdan bakalım: Bile bile lades, elden düşme gibi pek çok deyim maddebaşı iken dili kılıçtan keskin, dili pabuç kadar, el elde baş başta gibi onlarca deyim niçin ilgili sözcüklerin içinde söz öbeği olarak kalmıştır? Bu durum hangi ölçüte göre saptanmıştır? 10) Sözlükte maddebaşında Beypazarı baklavası, Adana kebabı, Siirt

16 battaniyesi gibi tamlamalar varsa, Ayaş dutu, Amasya elması, Çorum leblebisi, İznik çinisi gibi tamlamalar niye yoktur? Sözlük bu açıdan da çelişkilidir. 11)Sözlükte birçok yabancı sözcük özgün yazılışlarıyla yer almıştır: anchorman (İng.), aria (İt.), au pair (Fr.), billboard (İng.), blender (İng.), bodyguard (İng.), brick game (İng.), broker (İng.), cash cart (İng.) change (İng.), charter (İng.), chat (İng.), check-in (İng.), check-point (İng.), check-up (İng.), chobitation (Fr.), factoring (İng.), fair-play (İng.), final-four (İng.), full-time (İng.), grill (İng.), grossmarket (Alm.), manuel (İng.), mega store (İng.), mortgage (İng.), non-stop (İng.), off-line (İng.), pipe line (İng.), post it (İng.), prime time (İng.), printer (İng.), rafting (İng.), rating (İng.), reiber (Alm.), stand-by (İng.), transporter (İng.), tubeless (İng.), rambo (İng.) gibi. Bu sözcüklerden çoğunun dilde yerleşmiş karşılıkları bulunmaktadır. Örneğin blender: karıştırıcı; bodyguard: koruyucu; full -time: tamgün; factor: etken, etmen gibi. Ayrıca bu yabancı sözcüklerin kimisi Türkçe söylenişiyle dilimizde varlığını sürdürmektedir. Örneğin arya, çekap, faktör, longpley, printır, gril gibi. Sözcüklerin kimisine TDK ce Türkçe karşılık da önerilmişken, niçin özgün biçimleriyle yazıldığını anlamak zordur. Sözcüklerin özgün biçimleriyle aranacağı yer, kuşkusuz Türkçe değil, bir İngilizce sözlüktür. Dahası check-up: tam bakım; full-time: tam gün gibi kimi sözcüklerin Türkçe karşılıklarının yazımı ve ayrı yazılan tam bakım, tam gün tamlamalarının bu biçimleriyle maddebaşında yer alması da yanlıştır. Türkçeye yalnız batı dillerinden değil, doğu dillerinden de binlerce sözcük girmiş, çarşamba, perşembe, müdür gibi yüzlerce sözcük, yemek, çiçek, balık ve eşya adı zamanla Türkçenin söylenişine uydurulmuştur. Şimdi hepimizin amacı, dile akın eden yabancı sözcükleri olduğu gibi almak yerine, elimizi çabuk tutup bunun Türkçesini bulmaktır. Bunun için de Atatürk ün başlattığı Dil Devriminin coşkusunu yeniden yeşertmektir. Resmi TDK nin, Dil Devrimini içselleştirmeyen sözlüğü bu savımıza kulak verilmesini kanıtlamaktadır. 12) Resmi TDK bir süre önce THY nin uçuş onayını okey biçiminde vermesini eleştirmiş, bu davranışı biz de haklı bulmuştuk. Ne ki aynı TDK, Türkçe Sözlük e okeylemek gibi bir eylem eklemiştir. Böylece Ankara yı bozarak ve bir İngilizce sözcükle birleştirerek Ankamall gibi saçmalıklar türetenleri okeylemek tedir. Ayrıca özensiz çeviri yoluyla yaygınlaştırılan, start almak, start vermek, starta geçmek, sahne almak gibi yanlışlar da yazık ki sözlüğe taşınmıştır. Kısaca resmi TDK nin 2005 sözlüğü, 1988 ve 1998 baskılarını bile aratacak kadar yanlışlarla, çelişkilerle doludur. Yineliyoruz, bu sözlükle ne Türkçenin sözvarlığı

17 algılanabilir, ne çocuk ve gençlere Türkçe sevgisi aşılanabilir. Ne ki bu yapıt okullara girmiştir. Gelsin de bir öğretmen, ahir zaman peygamberi gibi bir tamlamayla büyük anne gibi bileşik olması gerekirken ayrı yazılan bir öğe arasındaki farkı çocuk ve gençlere öğretebilsin, açıklayabilsin! Bunun olanaksızlığı ortadadır. * Bu dosyada, şimdiki Türk Dil Kurumu ndan kısaca resmi TDK ya da resmi TDK diye söz edilecektir. Bunun nedeni, Türkçenin gelişimine arasında dernek yapısıyla katılan TDK ve çalışmalarını, 1983 te Başbakanlığa bağlı bir devlet kuruluşu olan TDK yi ile çalışmalarından ayırt etmek; şimdiki TDK adının her geçtiği yerde uzun tanım ve açıklama yapmamak içindir. Güncelleme Tarihi:

Ölçme Yöntemleri 1) Dilbilgisi ve dil bilimin temel kavramlarını tanır. 1,2 1,2

Ölçme Yöntemleri 1) Dilbilgisi ve dil bilimin temel kavramlarını tanır. 1,2 1,2 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRK DİLİ II TRK112 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Bilişimin en Türkçesi. DEVLET ELİYLE BOZULAN TÜRKÇE Olgular, Çabalar

Bilişimin en Türkçesi. DEVLET ELİYLE BOZULAN TÜRKÇE Olgular, Çabalar Bilişimin en Türkçesi DEVLET ELİYLE BOZULAN TÜRKÇE Olgular, Çabalar Hülya Küçükaras Dil Derneği Genel Yazmanı AB 14 - Mersin 1 VAR OLAN DURUM Dil ve yazım kargaşası yaşanıyor. Türkçenin öyküsünü (geçmişini/tarihsel

Detaylı

Ekonometri Ders Notları İçin Önsöz

Ekonometri Ders Notları İçin Önsöz Ekonometri Ders Notları İçin Önsöz Yrd. Doç. Dr. A. Talha YALTA Ekonometri Ders Notları Sürüm 2,0 (Ekim 2011) Açık Lisans Bilgisi İşbu belge, Creative Commons Attribution-Non-Commercial ShareAlike 3.0

Detaylı

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar Eda Yeşilpınar Hemen her bölümün kuşkusuz zorlayıcı bir dersi vardır. Öğrencilerin genellikle bu derse karşı tepkileri olumlu olmaz. Bu olumsuz tepkilerin nedeni;

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE? ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? Prof. Dr. Mukim SAĞIR ÖZET Bu makalede ana dil ve ana dili terimlerinin kullanımları üzerinde durulacaktır. Aralarında nüans olan bu iki terimin Türkçe ve Türk Dili öğretiminde

Detaylı

İstek Kemal Atatürk İlkokulu Eğitim Öğretim Yılı 1. SINIFLAR BÜLTENİ

İstek Kemal Atatürk İlkokulu Eğitim Öğretim Yılı 1. SINIFLAR BÜLTENİ İstek Kemal Atatürk İlkokulu 2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı 1. SINIFLAR BÜLTENİ Sayın Velilerimiz ve Sevgili Öğrencilerimiz, 2015-2016 eğitim öğretim yılının ilk dönemini bugün tamamlıyoruz. İlk dönem,

Detaylı

EKLER VE SÖZCÜĞÜN YAPISI

EKLER VE SÖZCÜĞÜN YAPISI EKLER VE SÖZCÜĞÜN YAPISI *KÖK * YAPIM EKLERİ * ÇEKİM EKLERİ * YAPILARINA GÖRE SÖZCÜKLER K Ö K Sözcüğü oluşturan en küçük anlamlı dil birimine kök denir. Kök halinde bulunan sözcükler yapım eki almamıştır

Detaylı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2 İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ÖNSÖZ DİL NEDİR? / İsmet EMRE 1.Dil Nedir?... 1 2.Dilin Özellikleri.... 4 3.Günlük Dil ile Edebî Dil Arasındaki Benzerlik ve Farklılıklar... 5 3.1. Benzerlikler... 5 3.2. Farklılıklar...

Detaylı

Amaç, BİLİMSEL ARASTIRMA YAPABİLME, HAKİM OLDUĞU BİR KONUYU BELİRLİ BİR FORMATTA HAZIRLAYIP SUNABİLME

Amaç, BİLİMSEL ARASTIRMA YAPABİLME, HAKİM OLDUĞU BİR KONUYU BELİRLİ BİR FORMATTA HAZIRLAYIP SUNABİLME SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI İSG 203-SEMİNER DERSİ V Dönem 1702175 Amaç, BİLİMSEL ARASTIRMA YAPABİLME, HAKİM OLDUĞU BİR KONUYU BELİRLİ BİR FORMATTA HAZIRLAYIP

Detaylı

Türk Dili I El Kitabı

Türk Dili I El Kitabı Türk Dili I El Kitabı Editörler Osman Gündüz Osman Mert Yazarlar Sıddık Bakır Yasin Mahmut Yakar Osman Mert Kürşad Çağrı Bozkırlı Erhan Durukan Nurşat Biçer Oğuzhan Yılmaz M. Abdullah Arslan Osman Gündüz

Detaylı

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR Eğitim ve kültür alanında yapılan inkılapların amaçları; Laik ve çağdaş bir eğitim ile bilimsel eğitimi gerçekleştirebilmek Osmanlı Devleti nde yaşanan ikiliklere

Detaylı

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER TÜRK DİLİ ÜZERİNE BİRKAÇ NOT Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Doç. Dr. S. EKER 1 Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir Dilin millî ve zengin olması millî

Detaylı

Türk Diş Hekimleri Birliği Merkez Yönetim Kurulu Başkanlığı na,

Türk Diş Hekimleri Birliği Merkez Yönetim Kurulu Başkanlığı na, 18.07.2018 Türk Diş Hekimleri Birliği Merkez Yönetim Kurulu Başkanlığı na, 18.07.2018 tarihli Diş Hekimi kelimesinin yazılış biçimi ile ilgili oluşturulan Çalışma Grubuna sunmuş olduğum rapor ektedir.

Detaylı

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet

Detaylı

Türkçe, tarih boyunca büyük sorunlarla karşılaşmış ve her durumda özünü kaybetmede bugüne kadar varlığını korumuştur.

Türkçe, tarih boyunca büyük sorunlarla karşılaşmış ve her durumda özünü kaybetmede bugüne kadar varlığını korumuştur. Türkçe, tarih boyunca büyük sorunlarla karşılaşmış ve her durumda özünü kaybetmede bugüne kadar varlığını korumuştur. Türkçe nin bugünkü durumunu ele aldığımızda ilk anda göze çarpan olumsuzluklar; batı

Detaylı

ÖĞRENCİNİN HAK VE SORUMLULUKLARI

ÖĞRENCİNİN HAK VE SORUMLULUKLARI Okul - veli iş birliği, öğrenci başarısını artıran önemli etmenlerden biridir. Güvenli ve düzenli bir okul ortamının sağlanmasında velilerin rolü büyüktür. Veli katılımının öncelikli amacı, okulun eğitim

Detaylı

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 DERS BĠLGĠLERĠ Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 Ön KoĢul Dersleri Yok Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin

Detaylı

TÜRKÇE 6. sınıf Haftalık ders sayısı 5, yıllık toplam 90 ders saati (öğrenim 18 haftada gerçekleşecektir)

TÜRKÇE 6. sınıf Haftalık ders sayısı 5, yıllık toplam 90 ders saati (öğrenim 18 haftada gerçekleşecektir) TÜRKÇE 6. sınıf Haftalık ders sayısı 5, yıllık toplam 90 ders saati (öğrenim 18 haftada gerçekleşecektir) GİRİŞ Ana dili, bir toplumun en küçük birimi olan aile içerisinde filizlenmeye başlar. Çevresiyle

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER Ünite 7 EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER Yrd. Doç. Dr. İbrahim GÜL YÖNERGE Yönetmeliklerde değinilmeyen konulara açıklık getirmek için düzenlenen belge. Bir işin adım adım nasıl yapılacağını gösteren

Detaylı

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI 11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI A. RAPOR: Herhangi bir konuyu, olayı veya incelenmekle görevlendirilen kişi veya kişilerin, yaptıkları araştırmanın sonuçlarını ilgili yere bildirmek üzere yazdıkları

Detaylı

EKİM ÜNİTE II ÖĞRETİCİ METİNLER

EKİM ÜNİTE II ÖĞRETİCİ METİNLER SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ 015 016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİL VE ANLATIM İ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI EYLÜL ÜNİTE I METİNLERİN SINIFLANDIRILMASI ÜNİTE 1 İLETİŞİM, DİL VE KÜLTÜR HAFTA

Detaylı

İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni

İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması Hazırlayan Özel Eğitim Öğretmeni gökkubbede hoş bir seda bırakmak adına ÖNSÖZ İşitme engelli öğrencilerin kelime dağarcıklarının yetersizliği

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Tezde yer alacak bölümlerin sunuş sırası aşağıdaki düzende olmalıdır;

Tezde yer alacak bölümlerin sunuş sırası aşağıdaki düzende olmalıdır; TEZ BÖLÜMLERİNİN SUNUŞ SIRASI Tezde yer alacak bölümlerin sunuş sırası aşağıdaki düzende olmalıdır; 1. Dış kapak 2. İçindekiler 3. Kısaltmalar 4. Çizelge listesi 5. Şekil listesi 6. Özet 7. Giriş 8. Diğer

Detaylı

Sinema ve Televizyon da Etik. Meslek Etiği, İletişim (Medya) Etiği

Sinema ve Televizyon da Etik. Meslek Etiği, İletişim (Medya) Etiği Sinema ve Televizyon da Etik Meslek Etiği, İletişim (Medya) Etiği Etik ve Ahlâk Ayrımı Etik gelenek anlamına gelir ve törebilim olarak da adlandırılır. Bir başka deyişle etik, Bireylerin doğru davranış

Detaylı

EKEYLEMİN YAZIMI KISALTMALARIN YAZIMI

EKEYLEMİN YAZIMI KISALTMALARIN YAZIMI EKEYLEMİN YAZIMI KISALTMALARIN YAZIMI SERKAN YILDIZ BİLGİSAYAR 1 ÖĞRETİM GÖREVLİSİNİN ADI: YRD.DOÇ. NURAY GEDİK 05.12. 1 İçindekiler Ek-Fiilin Yazımı... 1 Sessiz harfle biten kelimeye bitiştiriliyorsa,

Detaylı

KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU

KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU 1 KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU DÜZCE ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi 81620 Konuralp / DÜZCE 15/06/2016 2 İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU A. Kurum Hakkında Bilgiler

Detaylı

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ DÖKÜMANTASYON ve SEKRETERLİK PROGRAMI 1. SINIF 2.DÖNEM DERS İZLENCESİ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ DÖKÜMANTASYON ve SEKRETERLİK PROGRAMI 1. SINIF 2.DÖNEM DERS İZLENCESİ T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU TIBBİ DÖKÜMANTASYON ve SEKRETERLİK PROGRAMI 1. SINIF 2.DÖNEM DERS İZLENCESİ Kodu: TDS102 Adı: Sağlıkta Yazışma Teknikleri Teorik +

Detaylı

TEKNOLOJİ VE TASARIM Dersine giriş.. 11.11.2013 1

TEKNOLOJİ VE TASARIM Dersine giriş.. 11.11.2013 1 TEKNOLOJİ VE TASARIM Dersine giriş.. 11.11.2013 1 Giriş Yaşamımızın tartışmasız en önemli gündemini teknolojik gelişmeler ve tasarım harikası ürünler oluşturuyor..bu sunu sizlere dersimizin amacı ve içeriğini

Detaylı

Rapor Yazımı. MÜDEK Program Değerlendirici Eğitim Çalıştayı Ekim 2018, Ankara

Rapor Yazımı. MÜDEK Program Değerlendirici Eğitim Çalıştayı Ekim 2018, Ankara Rapor Yazımı MÜDEK Program Değerlendirici Eğitim Çalıştayı 13-14 Ekim 2018, Ankara İçerik MÜDEK Raporları Raporlamada Dikkat Edilmesi Gerekenler o Format o Üslup o Terminoloji o Derinlik/Ayrıntı Düzeyi

Detaylı

DERS BİLGİLERİ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2

DERS BİLGİLERİ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 Ön Koşul Dersleri Yok Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

istekli olanlara öncelik verilerek okul müdürünün teklifi ve milli eğitim müdürünün onayı

istekli olanlara öncelik verilerek okul müdürünün teklifi ve milli eğitim müdürünün onayı NÖBET YÖNERGESİ İÇİN TALEPLERİMİZ Belleticiler, okulda görevli öğretmenlerden, yeterli sayıda öğretmen olmaması halinde aynı yerleşim yerindeki diğer eğitim kurumlarında görevli öğretmenler arasından istekli

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TÜRK DİLİ II TRD103 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

ÖĞRENCİNİN HAK VE SORUMLULUKLARI

ÖĞRENCİNİN HAK VE SORUMLULUKLARI Okul - veli iş birliği, öğrenci başarısını artıran önemli etmenlerden biridir. Güvenli ve düzenli bir okul ortamının sağlanmasında velilerin rolü büyüktür. Veli katılımının öncelikli amacı, okulun eğitim

Detaylı

TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE

TÜRK KULAK BURUN BOĞAZ VE Sayfa 1 / 5 Tanım Madde 1- Bu yönerge, Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği nin bilimsel yayın organı olan Türk Otorinolarengoloji Arşivi dergisinin bilimsel yönden yüksek nitelikli olması

Detaylı

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ 6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ OKUMA KÜLTÜRÜ (5 EYLÜL - 21 EKİM) - Konuşmacının sözünü kesmeden sabır ve saygıyla dinler. - Başkalarını rahatsız etmeden dinler/izler. - Dinleme/izleme yöntem ve tekniklerini

Detaylı

Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır :

Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır : Değerli Öğretmen arkadaşlarım, Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır : Yeni müfredata göre bazı üniteler kaldırılmıştır. Buna göre üniteler

Detaylı

T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2013 2014 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ SAMSUN 2013 ÖNSÖZ 2013 2014 Eğitim - Öğretim yılına sizlerle başlamanın heyecanı ve mutluluğu içindeyim. Tüm

Detaylı

Türkçe. Cümlede Anlam 19.02.2015. Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

Türkçe. Cümlede Anlam 19.02.2015. Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler 16-20 MART 3. HAFTA Cümledeki sözcük sayısı, anlatmak istediğimiz duygu ya da düşünceye göre değişir. Cümledeki sözcük sayısı arttıkça, anlatılmak istenen daha

Detaylı

ÖZEL EGE LİSESİ KÜTÜPHANESİ VE HİZMETLERİ

ÖZEL EGE LİSESİ KÜTÜPHANESİ VE HİZMETLERİ T.C MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EGE LİSESİ TÜRKÇE YILLIK PROJE ÇALIŞMASI ÖZEL EGE LİSESİ KÜTÜPHANESİ VE HİZMETLERİ HAZIRLAYANLAR Dilay BİÇER Engin YAZAR Aslı SAĞGÜL Sınıf/ Şube : 4/B Rehber Öğretmen :

Detaylı

www.turkceciler.com Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi

www.turkceciler.com Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi www.turkceciler.com Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi OKUMA GELİŞİM DOSYASI 204 OKUMA ALIŞKANLIĞININ KAZANDIRILMASI Okuma; kelimeleri, cümleleri veya bir yazıyı bütün unsurlarıyla görme, algılama, kavrama

Detaylı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Ders Tanıtım Formu Dersin Adı Öğretim Dili Türk Dili II Türkçe Dersin Verildiği Düzey Ön Lisans (x ) Lisans ( ) Yüksek Lisans( ) Doktora( ) Eğitim Öğretim Sistemi Örgün Öğretim ( X) Uzaktan Öğretim( )

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı SAYI: 22 TARİH: 28/05/2013 ÖNCEKİ KARARIN SAYI: 69 TARİH: 25/06/2012 KONU: İlköğretim Kurumları (İlkokul ve Ortaokul) Haftalık Ders Çizelgesinin

Detaylı

Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır :

Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır : Değerli Öğretmen arkadaşlarım, Değişen yeni müfredata göre hazırlamış olduğum 10. sınıf planları ile ilgili uygulama şu şekilde olacaktır : Yeni müfredata göre bazı üniteler kaldırılmıştır. Buna göre üniteler

Detaylı

Eğitim Araçlarının İnceleme Esasları:

Eğitim Araçlarının İnceleme Esasları: Eğitim Araçlarının İnceleme Esasları: Eğitim Aracı: Ders kitabı, öğretmen kılavuz kitabı, öğrenci çalışma kitabı, bilgi iş ve işlem yaprakları, temel ders kitabı dışında kalan ve derslerin öğretiminde

Detaylı

4+4+4 YAVRULARIMIZIN ÖZGÜVENSİZ, BAŞARISIZ VE MUTSUZ OLMASINI İSTER MİYİZ? Zeynep okula başlıyor. Canımdan çok sevdiğim kızım.

4+4+4 YAVRULARIMIZIN ÖZGÜVENSİZ, BAŞARISIZ VE MUTSUZ OLMASINI İSTER MİYİZ? Zeynep okula başlıyor. Canımdan çok sevdiğim kızım. 4+4+4 YAVRULARIMIZIN ÖZGÜVENSİZ, BAŞARISIZ VE MUTSUZ OLMASINI İSTER MİYİZ? Zeynep okula başlıyor. Canımdan çok sevdiğim kızım. Heyecanımız dorukta! Çanta, önlük, ders malzemeleri, kışlık giysiler, ayakkabı.

Detaylı

Tez ve Eser Projesi Hazırlama Esaslarında kullanılan kısaltmalar aşağıdaki anlamları ifade eder:

Tez ve Eser Projesi Hazırlama Esaslarında kullanılan kısaltmalar aşağıdaki anlamları ifade eder: 1. AMAÇ VE KAPSAM T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEZ VE ESER PROJESİ HAZIRLAMA ESASLARI Bu Tez ve Eser Projesi Hazırlama Esasları nın amacı, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Detaylı

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (17 Aralık 2012 25 Ocak 2013) Sayın Velimiz, 17 Aralık 2012 25 Ocak 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler bu

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (17 Aralık 2012 25 Ocak 2013) Sayın Velimiz, 17 Aralık 2012 25 Ocak 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler bu 3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (17 Aralık 2012 25 Ocak 2013) Sayın Velimiz, 17 Aralık 2012 25 Ocak 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler bu bültende yer almaktadır. Böylece temalara bağlı düzenlediğimiz

Detaylı

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI:

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) ÖĞRENCİNİN ADI-SOYADI: BEP HAZIRLAMA TARİHİ: Öğrencinin şu anki performans düzeyi: Dil ve anlatımı başarır. Sözcükte anlam bilgisini kavramaz. Kendini basitçe

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 2. SINIF TÜRKÇE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 2. SINIF TÜRKÇE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI B İ R E Y V E T O P L U M EYLÜL EYLÜL 19-23 EYLÜL (1. Hafta) 1. TEMA 26-30 EYLÜL (2. Hafta) GÖRSEL GÖRSEL Dinleme kurallarını uygulama: 1 Dinlediğini anlama: 1, 3, Konuşma kurallarını uygulama: 1, 2, 3,

Detaylı

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe 1 Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe Yurt dışındaki Üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinde son yıllarda

Detaylı

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir.

* Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın da bitmesi gerekir. demiştir. YAZIM KURALLARI BÜYÜK HARFLERİN YAZIMI *Bitmiş cümleler büyük harfle başlar. İnanmak, başarmanın yarısıdır. * Cümle içinde, tırnak içinde verilen cümleler büyük harfle başlar. Tolstoy, Amaç olmayınca hayatın

Detaylı

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı: Ahmet AKÇATAŞ Doğum Tarihi: 22 Şubat 1970 Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edeb. Öğr. Selçuk Üniversitesi 1992 Y.

Detaylı

BÖLÜM 1 Nitel Araştırmayı Anlamak Nitel Bir Araştırmacı Gibi Düşünmek Nicel Araştırmaya Dayalı Nitel Bir Araştırma Yürütme...

BÖLÜM 1 Nitel Araştırmayı Anlamak Nitel Bir Araştırmacı Gibi Düşünmek Nicel Araştırmaya Dayalı Nitel Bir Araştırma Yürütme... İÇİNDEKİLER Ön söz... xiii Amaç... xiii Okuyucu Kitle... xiv Kitabı Tanıyalım... xiv Yazım Özellikleri... xv Teşekkür... xvi İnternet Kaynakları... xvi Çevirenin Sunuşu... xvii Yazar Hakkında... xix Çeviren

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ORTAOKULU DÜŞÜNME EĞİTİMİ DERSİ 8. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ORTAOKULU DÜŞÜNME EĞİTİMİ DERSİ 8. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI 208-209 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ORTAOKULU I. DÖNEM Amaç : Düşünme eylemi üzerine düşünmeleri, Kazanım:Düşünmenin gerekliliği, hayatımızdaki önemi hakkında düşünmek ve bilgi toplayarak yazmak Düşünme üzerine

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür. İsimler (Adlar) Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür. Özel İsimler Özel adlar, benzerleri bulunmayan, yaratılışta tek olan varlıklara verilen adlardır. Kişi

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI Ay Hafta Ders Saati Konu Adı YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Kazanımlar Osmanlı

Detaylı

. Sınıflar EKİM AYI BÜLTENİ

. Sınıflar EKİM AYI BÜLTENİ ÖZEL OKAN İLKOKULU 2016 2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. Sınıflar EKİM AYI BÜLTENİ Sayın Velilerimiz, 19 Eylül de başladığımız yeni eğitim öğretim yılının ilk ayını dopdolu bir programla geçirdik. Her sınıf düzeyinde

Detaylı

Sözcüklerin ve harflerin yazılışıyla ilgili belli kurallar da vardır. Bunları şimdi ayrı ayrı göreceğiz.

Sözcüklerin ve harflerin yazılışıyla ilgili belli kurallar da vardır. Bunları şimdi ayrı ayrı göreceğiz. YAZIM KURALLARI Sözcüklerin ve harflerin yazılışıyla ilgili belli kurallar da vardır. Bunları şimdi ayrı ayrı göreceğiz. BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER Her cümle büyük harfle başlar. Ancak sıralı

Detaylı

T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA ESASLARI

T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA ESASLARI T.C. ATILIM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA ESASLARI 1. AMAÇ VE KAPSAM Bu Tez Önerisi Hazırlama Esasları nın amacı, Atılım Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KAHRAMANMARAŞ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10. SINIF OSMANLI TÜRKÇESİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KAHRAMANMARAŞ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10. SINIF OSMANLI TÜRKÇESİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI AY: EYLÜL (2 Hafta) 208 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KAHRAMANMARAŞ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 0. SINIF OSMANLI TÜRKÇESİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI GÜN SAAT KONULAR ÖĞRENCİLERİN KAZANACAĞI HEDEF VE DAVRANIŞLAR

Detaylı

İlkokuma Yazma Öğretimi

İlkokuma Yazma Öğretimi İlkokuma Yazma Öğretimi Günümüzün ve geleceğin öğrencilerinin yetiştirilmesinde, ilk okuma-yazma öğretiminin amacı; sadece okuma ve yazma gibi becerilerin kazandırılması değil, aynı zamanda düşünme, anlama,

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAPÇA I DKB 03 +2 2 4 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi

Detaylı

ÖZEL EGE İLKÖĞRETİM OKULU

ÖZEL EGE İLKÖĞRETİM OKULU ÖZEL EGE İLKÖĞRETİM OKULU 4.SINIF MATEMATİK DERSİ PROJESİ PROJE KONUSU : GRAFİKLER, KULLANIM ALANLARI VE GRAFİK UYGULAMALARI HAZIRLAYANLAR : Egem ERASLAN F.Sarper TEK Göktürk ERBAYSAL Mert KAHVECİ ÖNSÖZ

Detaylı

Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri.

Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3. Ders Bilgileri. Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ II: CÜMLE VE METİN BİLGİSİ Ders No : 3464 Teorik : Pratik : Kredi : ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili

Detaylı

2010 2012 ETKİNLİK RAPORU. 29.1.2010 tarihli olağan Genel Kurulda bizlere bu derneği adımıza yaraşır bir biçimde yönetmek üzere görevlendirdiniz.

2010 2012 ETKİNLİK RAPORU. 29.1.2010 tarihli olağan Genel Kurulda bizlere bu derneği adımıza yaraşır bir biçimde yönetmek üzere görevlendirdiniz. ÇOCUK İSTİSMARINI VE İHMALİNİ ÖNLEME DERNEĞİ 2010 2012 ETKİNLİK RAPORU 29.1.2010 tarihli olağan Genel Kurulda bizlere bu derneği adımıza yaraşır bir biçimde yönetmek üzere görevlendirdiniz. Bu nedenle

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Anayasa Hukuku HUK

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Anayasa Hukuku HUK DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS Anayasa Hukuku HUK120 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

I. SINIF / I. YARIYIL

I. SINIF / I. YARIYIL I. SINIF / I. YARIYIL COG 101-Çocuk Gelişimi I: Gelişimle ilgili temel kavramlar; gelişim dönemleri, gelişim ilkeleri, gelişime etki eden faktörler, çocuk gelişiminin önemi, çocuklarda fiziksel gelişim,

Detaylı

ODTÜ GV ÖZEL DENİZLİ İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR MART AYI KAZANIMLARI TÜRKÇE DERSİ

ODTÜ GV ÖZEL DENİZLİ İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR MART AYI KAZANIMLARI TÜRKÇE DERSİ ODTÜ GV ÖZEL DENİZLİ İLKOKULU 2016-2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR MART AYI KAZANIMLARI TÜRKÇE DERSİ ÖĞRENME ALANI: DİNLEME 1. Dinleme Kurallarını Uygulama 1. Dinlemeye hazırlık yapar. 2. Dinleme

Detaylı

2012 2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

2012 2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ T.C. SAMSUN VALİLİĞİ İl Millî Eğitim Müdürlüğü 2012 2013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ SAMSUN Ö N S Ö Z 2012 2013 eğitim öğretim yılına sizlerle başlamanın heyecanı ve mutluluğu içindeyim. Tüm eğitim

Detaylı

BİÇİMBİRİMLER. Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı. İslam YILDIZ Funda Uzdu YILDIZ V. Doğan GÜNAY

BİÇİMBİRİMLER. Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı. İslam YILDIZ Funda Uzdu YILDIZ V. Doğan GÜNAY BİÇİMBİRİMLER Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı İslam YILDIZ Funda Uzdu YILDIZ V. Doğan GÜNAY BİÇİMBİRİMLER Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı

Detaylı

MÜNEVVER ÖZTÜRK ORTAOKULU 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 5. SINIF SINAV TARİHLERİ VE KONULARI

MÜNEVVER ÖZTÜRK ORTAOKULU 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 5. SINIF SINAV TARİHLERİ VE KONULARI MÜNEVVER ÖZTÜRK ORTAOKULU 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 5. SINIF SINAV TARİHLERİ VE NOT: Sınav tarihleri ve Yıllık Ders Planına göre öngörülmüştür. Öğrencilere sınav öncesi TÜRKÇE 19.03.2015 Sözcükte,

Detaylı

-DE, -DA VE -Kİ NİN YAZIMI

-DE, -DA VE -Kİ NİN YAZIMI 2012 -DE, -DA VE -Kİ NİN YAZIMI AYDIN ARIDURU BİLGİSAYAR 1 ÖĞRETİM GÖREVLİSİNİN ADI: YRD. DOÇ. NURAY GEDİK 05.12.2012 İÇİNDEKİLER İçindekiler... 1 -de da ve ki nin yazımı konu anlatımı... 2-6 -de da ve

Detaylı

İLÇE VE İL TEMSİLCİSİ ÖĞRETMENLERİN SEÇİM ESAS VE USULLERİ

İLÇE VE İL TEMSİLCİSİ ÖĞRETMENLERİN SEÇİM ESAS VE USULLERİ İLÇE VE İL TEMSİLCİSİ ÖĞRETMENLERİN SEÇİM ESAS VE USULLERİ EK-1 A) İl/ilçe temsilcisi öğretmenlerin seçiminde aşağıdaki hususlara öncelikle dikkat edilecektir; 1. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okul/kurumlarda

Detaylı

DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MESLEKİ ÇALIŞMA PROGRAMI Haziran 2018 GENEL İLKELER

DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MESLEKİ ÇALIŞMA PROGRAMI Haziran 2018 GENEL İLKELER DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MESLEKİ ÇALIŞMA PROGRAMI 09-22 Haziran 2018 GENEL İLKELER A. PROGRAMIN DAYANAĞI: Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği, Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim

Detaylı

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı SOSYAL BİLİMLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ TDE729 1 3 + 0 6 Sosyal bilimlerle ilişkili

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KDZ.EREĞLİ ANADOLU LİSESİ 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KDZ.EREĞLİ ANADOLU LİSESİ 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI 013 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KDZ.EREĞLİ ANADOLU LİSESİ 11. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI AY: EYLÜL (11 İş Günü Hafta) GÜN SAAT KONULAR ÖĞRENCİLERİN KAZANACAĞI HEDEF VE DAVRANIŞLAR

Detaylı

Gerçek, Mecaz, Terim Anlam SÖZ VARLIĞINI ZENGİNLEŞTİRME - 1 Eş ve Zıt Anlam Eş Seslilik GENEL AÇIKLAMA

Gerçek, Mecaz, Terim Anlam SÖZ VARLIĞINI ZENGİNLEŞTİRME - 1 Eş ve Zıt Anlam Eş Seslilik GENEL AÇIKLAMA Türkçe 01 Ünite Konular Gerçek, Mecaz, Terim Anlam SÖZ VARLIĞINI ZENGİNLEŞTİRME - 1 Eş ve Zıt Anlam Eş Seslilik Adım Soyadım :... ım :... Numaram :... Doğru :... Yanlış:... Boş:... GENEL AÇIKLAMA 1. Bu

Detaylı

NOKTALAMA - YAZIM NOKTALAMA. 1. Nokta (.) Çocuklar bahçede oynuyor. Dr. Ayhan Bey tanıdığımızdır. (doktor) Yarışmada 1. olmuş.

NOKTALAMA - YAZIM NOKTALAMA. 1. Nokta (.) Çocuklar bahçede oynuyor. Dr. Ayhan Bey tanıdığımızdır. (doktor) Yarışmada 1. olmuş. NOKTALAMA - YAZIM NOKTALAMA 1. Nokta (.) Cümlenin sonuna konur. Çocuklar bahçede oynuyor. Kısaltmaların sonuna konur. Dr. Ayhan Bey tanıdığımızdır. (doktor) Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur.

Detaylı

Ders Adı Kodu Dönem T+U Saati AKTS. Sözlü İletişim I ENG 311 GÜZ 3+0 3

Ders Adı Kodu Dönem T+U Saati AKTS. Sözlü İletişim I ENG 311 GÜZ 3+0 3 Ders Adı Kodu Dönem T+U Saati AKTS Sözlü İletişim I ENG 311 GÜZ 3+0 3 Önkoşullar Bu dersin bir önkoşulu yoktur. Öğretim Dili İngilizce Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Zorunlu Dersin Koordinatörü İmran

Detaylı

2.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ

2.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ 2.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ Sayın Velimiz, 22 Ekim 2012-14 Aralık 2012 tarihleri arasındaki ikinci temamıza ait bilgiler bu bültende yer almaktadır. Böylece temalara bağlı düzenlediğimiz MEB kazanımlarına

Detaylı

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI YENİLEŞME DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATININ OLUŞUMU KAZANIMLAR.Osmanlı Devleti ni güçlü kılan sosyal, siyasi düzenin bozulma nedenlerini.batı düşüncesine,

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı BİÇİM BİLGİSİ (Kök, Ek ve

Detaylı

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr Aylık Süreli Elektronik Yayın ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı Bakan İslam, 2015 yılı sonuna kadar, yurt ve yuvalarda şu anda kalmakta olan bin civarında çocuğumuzun da çocuk evlerine geçişini

Detaylı

Türk dünyası, bilişim alanında ortak terimler kullanmalı

Türk dünyası, bilişim alanında ortak terimler kullanmalı TBD Türk Dünyası Ortak Bilişim Terimleri Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı Belgin Tezcan Aksu: Türk dünyası, bilişim alanında ortak terimler kullanmalı TBD Türk Dünyası Ortak Bilişim Terimleri Çalışma Grubu,

Detaylı

ORTAOKUL VELİ TOPLANTISI YAPILDI

ORTAOKUL VELİ TOPLANTISI YAPILDI ORTAOKUL YAPILDI VELİ TOPLANTISI I.Dönem Veli Toplantımız, tüm sınıflardan yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Velilerimiz ilk olarak sınıf öğretmenleriyle ardından branş öğretmenleriyle görüştüler.

Detaylı

İlköğretim 2. Kademe ve Ortaöğretim Öğrencilerinin Derslerdeki Başarısızlık Nedenleri (Malatya İli Örneği)

İlköğretim 2. Kademe ve Ortaöğretim Öğrencilerinin Derslerdeki Başarısızlık Nedenleri (Malatya İli Örneği) 660 İlköğretim 2. Kademe ve Ortaöğretim Öğrencilerinin Derslerdeki Başarısızlık Nedenleri (Malatya İli Örneği) Hikmet ZELYURT, İnönü Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, hikmetzelyurt@hotmail.com Özet Bu araştırmanın

Detaylı

DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR KONULU ÖĞRETMENLER VE ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARASI TÜRKÇEYİ DOĞRU VE GÜZEL KULLANMA YARIŞMASI ŞARTNAMESİ

DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR KONULU ÖĞRETMENLER VE ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARASI TÜRKÇEYİ DOĞRU VE GÜZEL KULLANMA YARIŞMASI ŞARTNAMESİ DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR KONULU ÖĞRETMENLER VE ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARASI TÜRKÇEYİ DOĞRU VE GÜZEL KULLANMA YARIŞMASI ŞARTNAMESİ YARIŞMANIN AMACI Madde-1 Dilimiz Kimliğimizdir temasıyla Cumhurbaşkanımız

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1 Anlam Bilgisi SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15 CÜMLE ANLAMI...16 Öznel ve Nesnel Anlatým...16 Neden - Sonuç Ýliþkisi...16 Amaç - Sonuç Ýliþkisi...16 Koþula

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI KPSS YE HAZIRLIK (GENEL YETENEK-GENEL KÜLTÜR LİSANS) KURS PROGRAMI Ankara, 2018 İÇİNDEKİLER PROGRAMIN ADI...

Detaylı

A1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur?

A1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur? A1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yoktur? A) TV'da güzel bir film varmış. B) Benim de İzmit de bir işim var. C) Sünbül gibi bir çiçek görmedim. D) Televizyondaki yabancı programlar

Detaylı

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de Onaylayan Administrator Wednesday, 20 April 2011 Orijinali için týklayýn Saðlýk emekçilerinin 2 gün süren grevleri baþladý. Ülke genelindeki hastanelerin nereyse tamamýnda hastanede

Detaylı

Rapor Yazımı. MÜDEK Program Değerlendiricileri Eğitim Çalıştayı Ocak 2017, Ankara

Rapor Yazımı. MÜDEK Program Değerlendiricileri Eğitim Çalıştayı Ocak 2017, Ankara Rapor Yazımı MÜDEK Program Değerlendiricileri Eğitim Çalıştayı 21-22 Ocak 2017, Ankara MÜDEK Raporları İçerik Raporlamada Dikkat Edilmesi Gerekenler o Format o Üslup o Terminoloji o Derinlik/Ayrıntı Düzeyi

Detaylı