BAŞLARKEN takva 19. sayı ilim

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BAŞLARKEN takva 19. sayı ilim"

Transkript

1 BAŞLARKEN Hamdolsun, insanı zîşuur bir varlık olarak yaratan Rabbimiz e, Salevât olsun, şuurun en yüksek halini en güzel örneklikle öğreten Efendimiz e, Selam olsun, onun ehl-i beytine, ashabına ve bir ömür izinden giden müminlere yılının mübarek Recep ayında yayın hayatına başlayan dergimiz, 1432 Recep ayı sonunda takva konulu 19. sayısıyla, Kur an ayı Ramazan-ı şerifi de fırsat bilerek şuurumuzu en yüksek haline çıkarmaya davet ediyor. Sayının manşetine de kaynaklık eden başyazıda Mustafa İslâmoğlu hocamız vicdanın salih ameli olarak ele aldığı takva konusunda yeni bir dil inşa ediyor. Takvayı kalbin eylemi olarak değerlendiren Fatih Okumuş, yazısının sonuna bir de manzum Tâhâ Sûresi meali eklemiş bizim için. Murat Sülün ağır bir soru yöneltiyor bu sayıda: Allah tan korkacak mıyız, korkmayacak mıyız?! Takvanın hayata yansımasını merhamet örneği üzerinden anlatan Mahmut Çınar ın yazısını, takvanın ne denli dikenli bir yol olduğunu yaşanmış örnekleriyle gözler önüne seren Abdulcelil Candan ın yazısı takip ediyor. Takvayı elbise ve azık olması yönüyle irdeleyen Haydar Öztürk ile takvayı yegâne üstünlük ölçüsü olarak değerlendiren Mehmet Soysaldı dosya konumuza önemli katkılar yapıyor. Mustafa Demir takvanın infak ile ilişkisini, Selvigül Şahin uyanık bir bilinçle hakikate yürümeyi deneme tadında sunuyor bu sayımızda. Söyleşi köşemizde, Takva Bilinci kitabının yazarı Hüseyin Kerim Ece hocayla yapılmış yoğun bir sohbet yer alıyor. Ömer Noyan insan ve sakınma üzerine bir deneme kaleme aldı bu sayıda. Takva kavramını ve muttâkilerin özelliklerini Özcan Hıdır sünnet ve hadislere; Mehmet Deri Kur an a; Murat Kayacan Tefhimü l-kur an a göre ele alıyor okuyucuları için. Akşın Taştan ın takvayı infak ile ilişkilendiren hikâyesinden sonra İbrahim Sarmış hocanın Âdem atamızın cennetten yeryüzüne yaptığı seyahati yeniden sorgulayan yazısını bulacaksınız. Uzunca bir aradan sonra Kur an ve Bilim köşemizde iki yazıya yer verdik. Dr. Ömer Hakan Yavaşoğlu akleden kalbi ele alan özgün bir çalışmaya imza atıyor. Nihat Bengisu hocamızın oruçla nasıl sıhhat bulabileceğimizi öğreten yazısından çok istifade edeceğinizi ümit ediyoruz. Seda Karasu nun denemesi ile Bayram Ali Çetinkaya nın değerlendirme yazısı da manevi çekim alanına girmeye başladığımız Kur an ayı Ramazanla ilgili. Ferhat Deniz, dünya hâlini özetliyor yine. Yasemin İslâmoğlu Kur an ın Burçları ndan Tevbe Sûresi ni; Muharrem Baykul takva konusunda yazılmış üç kitabı tanıtıyor bu sayımızda. Takva konulu 19. sayımızı Bünyamin Doğruer in şiiri ve Hasan Aycın ın çizgisiyle noktalıyoruz. Sevgili Kur ani Hayat dostları, henüz ödeyememiş olan abonelerimizin abonelik bedelini Ramazan bayramından önce ödemelerini, tüm okurlarımızın 2011 yılı abone çalışmamıza destek olmasını istirham ediyoruz. Eyül başında çıkacak ilim konulu 20. sayımızda buluşmak niyazı ve ömrünüzün ramazan, ahretinizin bayram olması duasıyla

2 İki Aylık Dergi Yıl: 4, Sayı: 19 Temmuz-Ağustos 2011 ISSN: Derginin Sahibi Anadolu Promosyon Eğt. Mat. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına Şahin ŞENER Editör Dr. Fethi GÜNGÖR Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Muharrem BAYKUL Yayın Kurulu Dr. Fethi Güngör Hasan Hafızoğlu Adnan İnanç Dr. Şahin Güven Ömer Noyan Son Okuma Fatih Okumuş Hukuk Danışmanı Av. Mustafa Nar İdare Merkezi: Adım İş Merkezi, FatmaSultan Mh. Kahhalbağı Sk. No: 49 Topkapı- İstanbul Tel: Faks: Abonelik Şartları 6 sayı / 12 ay abonelik için (Ocak-Aralık 2011) Yurtiçi: 40-TL, Hediyeli 50-TL Yurtdışı: 60-USD, 40-EUR AVRUPA / İDEE VAKFI Mustafa Bildirici Hoofdstraat 99A, 5171 DK Kaatsheuvel/Nederland Bank: Abn-Amro BIC: ABNANL2A IBAN: NL63ABNA Tel: Mail: menserest@hotmail.com ALMANYA Murat KUBAT / Sparkasse Neuss Şube Kodu: Hesap No: Tel: Tasarım: Kemal Güneş Uygulama: Necmettin Asma Baskı: İstanbul Matbaacılık Gümüşsuyu Cd. Altuncu İş Merkezi No: 29/73-76 Zeytinburnu - İstanbul Tel: Türü: İki aylık yaygın süreli dergi. Yazılardan yazarları sorumludur. Kaynak göstererek alıntı yapılabilir İÇİNDEKİLER Şuurun En Yüksek Hali TAKVA التقوى: التقوى: كا علىمستوىللشعوروعملصالحللضمري كا علىمس Takva Kalbin Eylemi Allah tan Korkacak mıyız, Korkmayacak mıyız?! Takvanın Hayata Yansıması: Merhamet Takva: Dikenli Yol Elbise ve Azık Olarak Takva İslam ın Üstünlük Ölçüsü: Takva Takva - İnfak İlişkisi Uyanık Bir Bilinçle Hakikate Yürümek Hüseyin Kerim Ece ile Takva Üzerine İnsan ve Sakınma Üzerine Sünnet ve Takvâ Kur an da Takva Kavramı Tefhimu l-kur an da Takva Kavramı Altın Neslin Mimarları Değer miydi? Akleden Kalp (Zihin/Gönül) el-hakk Oruçla Sıhhat Bulmak Ruha ve Gönle Hayat Veren İksir Oruç Dünya Hâli Kur an ın Burçları: Tevbe Sûresi Kur an Kitaplığı: Takva Konulu Üç Kitap Şiir / İttika Çizgi / Takva Mustafa İSLÂMOĞLU Fatih OKUMUŞ Murat SÜLÜN Mahmut ÇINAR Abdulcelil CANDAN Haydar ÖZTÜRK Mehmet SOYSALDI Mustafa DEMİR Selvigül ŞAHİN Fatih OKUMUŞ Ömer NOYAN Özcan HIDIR Mehmet DERİ Murat KAYACAN Aşkın TAŞTAN İbrahim SARMIŞ Ömer Hakan YAVAŞOĞLU Seda KARASU Nihat BENGİSU Bayram Ali ÇETİNKAYA Ferhat DENİZ Yasemin İSLÂMOĞLU Muharrem BAYKUL Bünyamin DOĞRUER Hasan AYCIN

3 B A Ş Y A Z I Şuurun En Yüksek Hali ve Vicdanın Salih Ameli Olarak TAKVA Mustafa İSLÂMOĞLU KUR AN DA TÜMÜYLE İNSANA NİSBET EDİLEN TAKVA MEF UL DEĞİL, HEP FAİL FORMUNDA (MUTTAKİ) KULLANILIR. التقوى إمنا تكون على من عقلها Takva ancak onu anlayıp akleden kimsede bulunur. İmam Şafii Dergimizin önceki sayılarında işlenen fıtrat ve ahlak kavramlarıyla, takva arasında şöyle bir ayrım var: Fıtrat bizim tercihimiz değil, Yaratıcının bize bahşettiği idi. Dolayısıyla fıtrat üzerindeki tasarruf sadece Allah a aitti. Kur an dan yola çıkarak bu sonuca varıyoruz. Ahlaka gelince Kısmen fıtrata, kısmen bize dönüktü. Ahlakın sabiteye dönük yüzü hilkat, hilkatin değişkene dönük yüzü ise ahlaktı. Zira ahlaki eylem şuurlu eylemdi. Özetle, insan iradesi ahlakın oluşmasına müdahildi. Takva ise Kur an da tümüyle insana nisbet ediliyordu. Bu nedenle Kur an da hep fail formu (muttaki) kullanılır, mef ul formu (mutteka: takva verilmiş olan) kullanılmaz. Fıtratın aksine, takvanın öznesi tamamıyla insandır. Tariflerden tarif beğenememek İslam medeniyetinin tüm bilgi birikimini temsil eden üç bilgi sistemi var: Beyan, burhan ve irfan bilgi sistemleri. Bir kavramın Müslümanların hayatında nasıl anlaşıldığını tesbit için, bu üç sistemde nasıl tarif edildiğine bakmak gerekir. Beyan ehlinin takva tarifleri, takva kavramına eşanlamlı muamelesi yapan bir yaklaşımın eseridir: Kur ani Hayat TEMMUZ 11 SAYI 19 Şuurun En Yüksek Hali Olarak TAKVA MUSTAFA İSLÂMOĞLU 3

4 4 Razi: Takva, haşyet tir (İ lem enne t-takva hiye l-haşye) der. Razi bu tarifi yaptığı yerde şu âyeti örnek verir: Ey insanlar! Rabbinize karşı takvalı olun (Nisa 4/1) Oysaki burada mü minlere değil bütün insanlığa hitap edilmektedir. Âyette haşyet yalnızca Allah ismine (haşyetullah) izafe edildiği halde, takva Allah zat ismi ve Rab (takvallah, itteku rabbekum) sıfatının her ikisine birden isnat edilmektedir. Bu da gösterir ki bu ikisi aynı şey değildir. Dolayısıyla takva ile haşyet birbiriyle eşitlenip biri diğeriyle açıklanamaz. Delil gösterilen şu âyet de mü minlere değil kâfirlere hitap etmektedir: Kardeşleri Nuh onlara dedi ki: Takvalı davranmayacak mısınız? (e-lâ tettekûn) (Şuara 26/106). Âyette açıkça kâfirlere takvalı davranmaları emredilmektedir. Kâfirden takvalı davranmasını istemek Kur an ın takva deyince birçok âyetle dikkat çektiği bu nokta, her ne hikmetse Takva nedir? sorusunu cevaplamaya çalışan ulemamızın gözünden kaçmış görünmektedir. Benzer problemlere, beyan ehli daha başka âlimlerimizin takva tariflerinde de rastlanmaktadır. Beyan ehlinin takva tarifi için söylediklerimiz burhan ehlinin tarifleri için de geçerlidir. Buna örnek olarak Molla Sadreddin Şirazi nin tarifini verebiliriz. O takva yı üç mertebe olarak tasnif eder: 1. Şirk ten uzak durmak ve hakikat ve din için gayret sarf etmek suretiyle ebedi azaptan ve ilim hikmet ve yakin vasıtasıyla inkârdan uzak durmak. Şu âyet bunu ifade eder: Takva kelimesine onları bağlı kıldı (Fetih 48/26). 2. Günah ve isyandan küçük günahlara varıncaya dek kaçınmak. Peygamberden rivayet edilen şu haber bunu ifade eder: Kul, kötü olan bir hareketten kaçınma amacıyla vebal olmayan bir hareketten bile kaçınmadan İLAHİ FORMAT OLAN FITRATIN AKSİNE, TAK- VANIN ÖZNESİ TAMA- MIYLA İNSANDIR. muttakiler derecesine erişemez. Yine şu âyetteki takva da bu manadadır: Ne olurdu sanki şu helake uğrayan uygarlıklar iman etseler ve takvalı olsalardı. (A raf 7/96). 3. Kendi özünü hakikatten çevirip meşgul eden şeylerden yüz çevirip ondan başka her şeyden tecerrüt etmek ve sadece O na adanmak. Kuldan talep edilen hakiki takva budur. Şu âyet buna delalet eder: Allah a karşı takvanın hakkını verin! (Âl-i İmran 3/102). (Tefsiru l-kur an, I, 235) İrfan ehlinin takva tariflerinin ortaya serdiği problemler de beyan ehlinden aşağı kalır cinsten değildir: Haris el-muhasibi takva yı doğrudan Allah la bağlantılı olarak tarif eder: Allah ın hoşlanmadığı herhangi bir şeye yönelmekten kaçınmak ve sakınmaktır. (er-ri aye li-hukukillah, 18). Bu yaklaşım sorunludur. Zira huden lilmüttakin e uymamaktadır. Eğer bu âyeti takven li l-mühtedin diye okursak, ancak o zaman doğru olabilir. Hakîm Tirmizi nin tarifi şöyle: Takva, şüphe, şirk, küfür, nifak ve riyadan sakınmaktır (Beyanu l-fark Beyne s-sadr ve l- Kalb ve l-fuad ve l-lubb, 54). Bu tarif de yukarıdaki kategoride değerlendirilir. Kuşeyri ye göre takva: Kulun Allah tan başka her şeyden sakınmasıdır (er-risale, 56). Süfyan Servi; Dünya ve afetlerinden sakınmaktır diye tarif eder takvayı. Ebu Yezid el-bistami nin takva tarifi ise şöyledir: Şüpheli her şeyden sarf-ı nazar etmektir. Şu tarif de aynı şahsiyete atfedilir: Muttaki konuştuğunda Allah için konuşan, sustuğunda Allah için susan, andığında Allah için anan kimsedir. Fudayl b. Iyaz takvaya daha farklı bir açılım getirir: Bir kişiden düşmanı da can dostu kadar emin olmadıkça muttaki olamaz.

5 Hicri 3. Yüzyılda yaşamış olan Horasan asıllı ârif Sehl Tüsteri takvayı şöyle tarif eder: Müttaki gücünden ve kuvvetinden soyunan ve soyutlanan kimsedir. Bazıları kişinin takvasını üç şey üzerine bina ettiler: Elde edemediğine tevekkül eden, elde ettiğine razı olan, elden çıkana sabredendir. (Abdulkadir Geylani, el-ğunye li-talibi l-hakk, 127). Görüldüğü gibi herkes takvayı kendi meşrebince, belki kendi şahsi tecrübelerinden yola çıkarak tarif etmektedir. Bu tariflerin hepsinin de ortak noktası: 1. Takvayı imanın üzerine bina etmeleri. 2. Takvayı kemalat, tamamlayıcı ve tahsiniyyat nevinden görmeleri. 3. Takvanın kendisinden daha çok, tezahürlerinden yola çıkmalarıdır. Bu tarifler klasik Müslüman aklının takva ya bakışını belirlemiş, bu yüzden takva zühd ün, müttaki de zahid in eşanlamlısı gibi görülmeye başlanmıştır. Hiç şüphe yok ki bu bir anlam kaymasıdır. Bu anlam kayması, takvayı zihinlerde yerinden ettiği için, kişinin takvası zahidliğinde aranmıştır. Sorun işte tam da bu noktada ortaya çıkmış, gerçek takvanın yokluğu bu yüzden fark edilememiştir. Bu da ciddi bir ahlaki erozyona yol açmıştır. Ortalık sofu fakat takvasız, zahid fakat sorumsuz tiplerden geçilmez olmuştur. Bir benzetme yapacak olursak, müştemilatı göz kamaştırıcı ve boya-badanası alımlı olan, fakat kolonları olmadığı için ciddi bir sarsıntıda içindekilere mezar olmayı bekleyen takviyesiz bir ev gibidir anlam kaymasına uğramış müttaki nin hali. Bu anlam kaymasını yaşanmış şu örnek çok güzel anlatır: ÖNCEKİLERİN ÇOĞUN- LUĞU TAKVAYI İMANIN ÜZERİNE BİNA ETMİŞ, DAHA ÇOK TEZAHÜRLE- RİNDEN YOLA ÇIKMIŞ, ONU TAHSİNİYYAT NE- VİNDEN GÖRMÜŞTÜR. Hacıağamız her yıl hacca gitmekte ve bunu da kendisinin takvasına hamletmektedir. Bir gün aklı başında bir hoca efendi takvalı hacıağayı uyarır: Hacı efendi, unutma ki Peygamberimiz ömründe bir kez hacca gitmişti! Hacıağa göbeğini sıvazlayarak şu mukabelede bulunur: Hoca efendi! Kusura bakma ama; Peygamberimizin takvası da biraz düşükmüş! Sorumluluk bilinci olarak takva Takva nın türetildiği veka yı, Arap dilinin ilk etimoloji lügati Mu cemu Mekâyîsi l-luğa yazarı İbn Faris şöyle tarif eder: Bir şeyin bir şeyden onun dışındaki başka bir şeyle def edilmesi. Kelimenin iştikakta güçlü anlamındaki kavi ile, güç anlamındaki kuvvet ile, azık anlamındaki kût ile akrabalığı var. Hububat ve tahıl da dâhil tohum olarak kullanılan her danede asıl tohum danenin kendisi değil, danenin (veya çekirdeğin) en fazla onda birine denk gelen rüşeym denilen mini mini bir bölümüdür. Danenin rüşeym dışındaki bölümü onun takvası, yani takviyesi dir. Rüşeym toprakla buluştuğunda, filizlenmek için azığa (kût) ihtiyaç duyar. Rüşeymin ilk azığı ve takviyesi danenin içine yaratıcı tarafından konulmuştur. İtteka, lügatte asıl olarak iki şey arasına engel koymak manasına gelir. Hz. Ali Rasulullah ın cesaret ve şecaatini tasvir babında savaşlarda bizzat şahit olduğu bir tanıklığı şöyle dile getirir: كنا إذا احمر البا س اتقينا برسول الله فلم يكن أحد منا أقرب إلى العدو منه Savaş kızışınca Rasulullah ile korunurduk. İçimizden düşmana ondan daha yakın hiç kimse olmazdı. (260. Söz ün zeyli). Kur ani Hayat TEMMUZ 11 SAYI 19 Şuurun En Yüksek Hali Olarak TAKVA MUSTAFA İSLÂMOĞLU 5

6 Hz. Ali nin burada kullandığı mana tam da takva nın lügat manasıdır. El-Vikaye, korunma ve sakınmada titizlik anlamına gelir. Fakat tüm korunma ve sakınma manaları takvanın daha çok dış tezahürüne tekabül eder. Asıl takva, daha içeride, yani akleden kalpte olmalıdır. Dahası, kişiyi takviye ederek koruyan bir şey olmalıdır. Zira her korunma ve sakınma takva değildir. Kaçmak (firar) tehlikeden korunmanın (vikaye) bir yoludur, fakat takva tarifleri arasında kaçma bulunmamaktadır. Takva nın temelinde kaçarak korunmak değil, takviye besin alarak korunmak baskındır. Şu halde takva tanımlarında korunma ve sakınma takvanın tali manasıdır. Zira bu ikisi de takvanın sebebi değil sonucudur. Asli mana korunma ve sakınma sonucunu doğuracak bir şey olmalıdır. O ise şuur/bilinç tir. İmam Şafii nin dediği gibi takva ancak onu anlayıp akledende bulunur. (er-risale, paragraf no: 193). Çekirdeğin/tohumun ucundaki minik rüşeym ağaç olmak için nasıl çekirdeğin geri kalanına depolanmış olan azık (endosperm) ile takviye ediliyorsa, takva sahibi insan da korunmak ve sakınmak için özel bir bilinç tarafından beslenmelidir. İşte o özel bilince işin ehli olan Japon âlim Toshihiko İzutsu sorumluluk bilinci adını vermiştir. Toshihiko İzutsu, Kur an da Allah ve İnsan adlı semantiğe dair eserinde Takva nedir? sualinin peşine düşmüştür. Bu kelimenin Arapçanın bize kadar gelen ilk ve saf ürünleri olan cahiliye şiirinde kullanımlarını incelemiştir. Sonunda merkezini sorumluluk kelimesinin teşkil ettiği bir anlam yumağına ulaşmıştır. Bu manayı belki birbirinden haberli belki habersiz, eş veya art zamanlı olarak Alt Kıtalı âlim Fazlur Rahman ve mühtedi âlim Muhammed Esed de benimsemiştir. Bu tercih bizce de isabetlidir. Takvanın sorumluluk/mesuliyet ile ilgili bir şey olması, takva yı gerçek anlamına ve yerine oturtmaktadır. O zaman sorumsuz davranan mü minle sorumlu davranan mü mini ayırt edebilmek mümkün olacaktır. Takvâ nın en küçüğü varlığın en aşağı türüne karşı olan sorumluluk, takvâ nın en büyüğü de varlığın zirvesi olan Allah a karşı sorumluluktur. Takven li l-muhtedîn değil huden li lmuttakîn Bakara Sûresi nin 2. âyeti ne diyor? Bu sual, takva kavramına ilişkin zihnimizdeki anlam kaymalarını da ele veren bir sual. Önce âyetin ne dediğine bakalım: Kendisinde hiçbir şüpheye yer olmayan bu kitap muttakiler için hidayettir. Âyet metnindeki huden li l-muttakin ibaresi, yaygın anlayışta zannedildiği gibi HİDAYETİ TAKVANIN TE- MELİNE değil, TAKVAYI HİDAYETİN TE- MELİNE yerleştirmektedir. Eğer hidayeti takvanın temeline yerleştirseydi, o zaman metin şöyle olması gerekirdi: takven li l-muhtedîn. Yukarıya örneklerini aldığımız beyan ve irfan ehlinin takva tariflerinin tamamı, hidayeti takvanın temeline yerleştiren tariflerdir. O zaman Şuara 106 daki gibi kâfirlere yönelik Takvalı davranmayacak mısınız? hitaplarındaki takva boşlukta kalmaktadır. Kişi muttaki ise hidayeti bulmuş demektir, hidayete ihtiyacı varsa muttaki değildir şeklindeki anlama, âyetteki hakikatin gözden kaçırılmasının sonucudur. Şu bir gerçektir KLASİK MÜSLÜMAN AKLI- NIN TAKVA YA BAKIŞINI BELİRLEYEN ESKİ TARİFLER, TAKVAYI ZÜHDÜN, MÜTTA- Kİ DE ZAHİDİN EŞANLAM- LISI GİBİ GÖSTERMİŞTİR. 6

7 ki, insan bilincinin tekâmül kapasitesinin sınırsızlığını ifade eden takva, bitimsiz bir yolculuktur. Sorumluluk bilinci, birinin bitiş noktasını diğerinin başlangıcının oluşturduğu iç içe geçmiş tekâmül sürecidir; kâfiri imana, mümini ihsana, muhsini îkâna, mûkini irfâna ulaştırır. Oysaki Bakara Sûresi nin 2. âyetinde hidayetten önce var olan ve hidayete sebep olan takvadan söz edilmektedir. Hidayetten önceki takva sorumluluk ahlakı dır. Bu ahlakın itici gücü olan sorumluluk bilinci, kişiyi hidayetin kapısı önüne getirip bırakır. Mühtedilerin hayatına dikkatle bakınız, bu gerçeği mutlaka fark edersiniz. Hidayetten önceki takvanın sorumluluk ahlakı olduğuna dair en güzel örnek, Allah Rasulü nün şahsı hakkındaki şu iki âyettir: 1. Sen muhteşem bir ahlak üzeresin (Kalem 68/4). 2. Sen kitap nedir iman nedir bilmezdin (Şura 42/52). İki âyeti birlikte ele aldığımızda ortaya çıkan sonuç şudur: Kitap nedir iman nedir bilmezken muhteşem bir ahlaka sahip olan kişi. Peki, kitap nedir iman nedir bilmeden sahip olunan muhteşem ahlak nedir? O Abdullah oğlu Muhammed i işinde gücünde bir tüccar iken Hıra ya sürükleyen sorumluluk bilincinin ta kendisidir. Bu bilinç öylesine yüksek düzeyde hissedilecektir ki, sonunda o âlemlere rahmet Rasulullah Muhammed -sallallahu aleyhi ile l-ebed- olacaktır. Rasulullah ın insan tasavvurunun üzerinde yükseldiği temel Rasulullah ın insan tasavvurunu Kur an inşa etti. Onun için bu tasavvur doğru bir tasavvurdu. Allah Rasulü, huden li l-muttakîn i hakkıyla anlıyordu. O takvayı sadece hidayetten sonraki bir süreç değil, hidayet öncesini de içine alan daha kapsamlı bir süreç olarak görüyordu. Ne demek istediğimi anlamak için şu birkaç misal yeterlidir: Fetih sırasında 60 yaşında Müslüman olup ondan sonra 60 yıl daha yaşayan Hz. Hatice nin amcaoğlu ve Hz. Peygamber in gençlik arkadaşı Hakîm b. Hizam ile Rasulullah arasında şöyle bir diyalog yaşanır: أي رسول الله أرأيت أمورا كنت أتحنث بها في الجاهلية من صدقة وعتاقة أو صلة رحم أفيها أجر فقال: أسلمت على ما أسلفت من خري Hakîm b. Hizam: Ey Allah ın Rasulü! Cahiliyye devrinde Allah için ibadete kapanır, sadaka verir, köle azad eder ve akrabalık bağını gözetirdim. Ne dersin, bütün bunlar için bana bir ecir var mı? Allah Rasulü dedi ki: Sen geçmişte yaptığın bütün bu iyilikler sayesinde Müslüman oldun. (Buhari, Zekât 1369; Müslim, İman 123; Müsned-i Ahmet, III, 434). Hakîm b. Hizam ın hidayetten önceki sorumluluk bilinciyle yaptığı davranışlar, onu hidayetin kapısına getiren sebebin ta kendisi olmuştur. Hidayetten önceki takvanın sahibini hidayetin kapısına getirip bırakmasıyla ilgili bir örnek daha verelim. Ünlü Arap şairi Ferezdak ın dedesi Sa saa b. Naciye hem cahiliyye hem de İslam dönemini gören kişilerden biriydi. Bu zat cahiliyye döneminde diri diri gömülen kız çocuklarını ailelerinden satın alarak kurtarmasıyla ünlüydü. Bu yolla kendi beyanına göre 360 kız çocuğu kurtarmıştı. Belki de künyesinde yer alan ve kurtarıcı manasına gelen Naciye adı, ona bu yüzden verilmişti. Cahiliyye döneminin vicdanı denilmeyi hak eden bu yiğit adam Allah Rasulü ile arasında geçen benzer bir diyalogu şöyle nakleder: Dedim ki: Ey Allah ın Resulü! Ben cahiliyye devrinde bazı işler işledim. Onlarda bir ecir ve sevap var mıdır? Diri diri gömülecek olan üç yüz altmış kız çocuğunun hayatını kurtardım. Her birini iki tane on aylık gebe deve ile satın alırdım. Bunlarda bana bir ecir var mıdır? Hz. Peygamber buyurdu ki: el- Sana onun ecri (لك أجره إذ من الله عليك بالا سلام) bet var: İşte bu yüzden Allah seni İslâm ile şeref- Kur ani Hayat TEMMUZ 11 SAYI 19 Şuurun En Yüksek Hali Olarak TAKVA MUSTAFA İSLÂMOĞLU 7

8 8 lendirdi. (Taberani, M. Kebir, 7412; Fethu l- Bârî, 5630). Allah Rasulü İnsanlar madenler gibidir; cahiliyyede hayırlı olan İslam da da hayırlı olur derken esasen hidayetinden önceki davranışlarında sorumlu davrananları kastediyordu. Esasen Allah ım! İslam ı Ömer b. Hattab veya Amr b. Hişam ile aziz kıl! derken de aynı bakış açısıyla hareket ediyordu. Allah Rasulü aleyhisselam Suheby Allah ı tanımasaydı yine de günah işlemezdi derken de aynı okumanın izlerini görüyoruz. Sözün özü: Takva ilahi fıtratın bilinçteki tezahürüdür. Yani: Kişi kendisine emanet edilen fıtratı ne kadar iyi korursa takvaya da o kadar yakın olur. Bu yüzden takva adında somutlaşan sorumluluk bilinci, emanet ve borçluluk bilincini içerir. Kişide emanet üzerine titreme hissi bir seviyeyi aşınca, bu, emanetin sahibine borçluluk duygusunu tetikler. Bu da doğrudan alacaklının kimliğini meraka yöneltir. Nihayet merak arayışa arayış da bir seviyeyi aşınca hidayete götürür. Bakara Sûresi nin 2. âyetindeki muttakiler için hidayettir in anlamı budur. Bana ne diyen kimse müttaki olamaz, müttaki olan bana ne diyemez. Kur an da takva yolculuğu Dünyanın ruhu ahiret, hayatın ruhu insan, eylemin ruhu akıl, aklın ruhu kalptir. Takva kalple ilgilidir. Yani sadece davranışlarımızın değil, fikirlerimizin de merkezinde yer alır. Allah Rasulü nün Takva buradadır diyerek göğsü işaret etmesinin sebebi de budur. Kur an da takva kalbe izafe edilerek takve lkulub (kalplerin takvası) terkibi kullanılır. Bu da takvanın yerinin duygu dünyamız olduğunu gösterir. TARİHTE ANLAM KAYMASI- NA UĞRAYAN İTTEKA, LÜ- GATTE ASIL OLARAK İKİ ŞEY ARASINA ENGEL KOYMAK MANASINA GELMEKTEDİR. Hz. Peygamber, muhtemelen takvanın kaynağını tesbit ederken şu âyetten yola çıkıyordu: Hani şu Allah Rasulü nün yanında seslerini kısanlar var ya; işte onlar Allah ın kalplerini takva ile sınadığı kimselerdir: Onlar için sınırsız bir bağış ve büyük bir ödül vardır. (Hucurât 49/3). Akleden kalbin takva ile sınanması için duygu ve düşüncenin eyleme dönüşmesi lazımdır. Eylemin değerini Allah eylemin kendisine bakarak belirlemez. O eylemi üreten bilince bakarak belirler. O bilincin temelinde yatan sorumluluk duygusuna bakarak belirler. İşte bunun içindir ki kesilen kurbanların ne etleri ne de kanları Allah a ulaşır. Allah a ulaşan O na karşı olan takvanızdır (Hac 22/27). Allah kendisine ulaşan takvayı ne yapar? Ne yapacak! Elbette sahibi için onu şahit kılar ve bereketlendirir. Zira şah damarından yakın olana ulaşan, şah damarına haydi haydi ulaşmış demektir. Bu takvanın sonucunun yine yapana dönmesidir. Sorumluluk bilinciyle yapılan her davranış, sahibinin sorumluluğunu ve bilincini artırır. Böylelerinin yaptığı mescid, takva temelleri üzere yapılmış bir mescid olur (Tevbe 9/108). Takva daha yaratılıştan insanın içine ekilmiş cennet tohumu gibidir. Kur an takva nın zıddı olarak fucur u kullanır. Bu bağlamda takva sorumlu davranış, fucur ise sorumsuz davranış anlamına gelir. İnsan içine yaratılıştan ekilmiş bu iki tohumdan hangisine bakar, hangisini sularsa, o büyür. İçindeki takva tohumunu sulayan insan, cennetini sulamış, cennetini büyütmüş olur. İçindeki fücur tohumunu sulayan insan, cehennemini sulamış, onu büyütmüş olur. Yani nihai tahlilde kendi elleriyle seçtiği akıbet kendisini bulur:

9 İnsan benliği و ن ف س و م ا س ويه ا ف ا ل ه م ه ا ف ج ور ه ا و ت ق و يه ا ve onun yaratılış amacına uygun biçimlenişi şahit olsun! Ve nihayet insan benliğine iyiyi ve kötüyü tanıyıp sorumsuz ve sorumlu davranma yeteneğini yerleştiren şahit olsun (Şems 91/7-8). Eğer insan sorumluluğu tercih ederse, Allah da ona tercihini kolaylaştırır. Yani bir tür takva yı tercih etmek Allah ı tercih etmektir. Allah da kendisini tercih edeni tercih eder: Kim Allah bilinciyle و م ن ي تق ال له ي ج ع ل ل ه م خ ر ج ا hareket ederse O onun için bir kapı açar. (Talak 65/2). Takva sorumluluk şuurunun en yüksek halidir. Takva dikkatin sürekli Allah üzerinde yoğunlaşmasıdır. Bu yüzden muttaki en uyanık ve en bilinçli kimsedir. Şuursuz muttaki demek, yumurtasız omlet demek gibi bir şeydir. Eğer bir insanda takva varsa, onu dışarıdan gelen her hangi bir saptırıcı unsur (şeytan ve şeytansılar) veya içeriden gelen her hangi bir saptırıcı unsur (nefis ve içgüdüler) saptıramaz. Takva paylaşılan bir şey midir? Evet, Kur an a göre takva paylaşılan bir şeydir. Paylaşılan her hayır gibi, takva da paylaşıldıkça çoğalır. İnsanın insanla en değerli paylaşımı hangisidir? diye sorulsa, tereddütsüz cevabım takva olurdu: ameli, organların amelinden daha derindir. İbadetler kendi başına bir amaç değil, takvaya ermek için araçtırlar. İşte örneği: ي ا ا يه ا ا لذين ا م نو ا ك ت ب ع ل ي ك م ال صي ام ك ام ك ت ب ع لى ا لذين م ن ق ب ل ك م ل ع لك م ت تق ون Siz ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı: Umulur ki takvaya erersiniz. (Bakara 2/183). Kişiyi takvaya, yani sorumluluk bilincine erdirmeyen bir ibadet, amacına ulaşmamış demektir. Amacına ulaşmayan her ibadet, mazrufu/mektubu olmayan zarfa benzer. Takva sevginin zirvesidir. Zira takva, kişinin sevdiğine karşı kendisini sorumlu hissetmesidir. Seviyorum deyip de sevgisine ve sevdiğine karşı sorumluluk hissetmeyenler, gerçekte sevmiş sayılmazlar. Hatta sevgilerine ihanet etmiş sayılırlar. Sözün özü şudur: Takva, şuurun en yüksek halidir. Takva, vicdanın salih amelidir. و ت ع او ن وا ع لى ال بر و ال تق و ى و لا ت ع او ن وا ع لى الا ث م و ال ع د و ان و ا تق وا ال له ا ن ال له ش ديد ال ع ق اب İyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın: Allah a karşı sorumluluğunuzu unutmayın! İyi bilin ki Allah azabı şiddetli olandır. (Maide 5/2). Takvada yardımlaşmak ve dayanışmak demek, insanın insana takva olması demektir. Birbirine takva olan iki mü min, birbirinin velisi olma sorumluluğunu en iyi yerine getiren iki mü mindir. Takva vicdanın salih amelidir. Tıpkı merhamet gibi, şefkat gibi, adalet gibi Vicdanın Kur ani Hayat TEMMUZ 11 SAYI 19 Şuurun En Yüksek Hali Olarak TAKVA MUSTAFA İSLÂMOĞLU 9

10 المقال الري يس التقوى: كا على مستوى للشعور وعمل صالح للضمري 10 مصطفى إسلام أوغلو وأما التقوى فهي تضاف في جميع آي القرآن الكريم إلى الا نسان ولذلك وردت في القرآن بصيغة الفاعل (المتق ي) دامئا ومل يرد بصيغة المفعول (المتق ى) المترجم: ياوز آجار «التقوى إمنا تكون على من عقلها» (الا مام الشافعي رحمه الله ) هناك فرق بني مفهومي «الفطرة» و»الا خلاق» الذين تناولناهام بالدراسة والتدقيق في الا عداد السابقة لمجلتنا وبني مفهوم التقوى فالفطرة لا تقع في نطاق إرادتنا بل هي هبة ممنوحة لنا من قبل الله تعالى الا مر الذي يدل على أن حق التصرف فيها خاص به جل وعلا. والذي يقودنا إلى استنخراج هذه النتيجة هو المعطيات القرآنية نفسها. أما «الا خلاق» فله وجه متعلق بالفطرة ووجه آخر متعلق بالا نسان فيطلق على وجهه المتعلق بالثابت الخ ل قة فيام يطلق على وجه الخ ل قة المتعلق بالمتغري «الا خلاق» لكون العمل الا خلاقي عملا شعوريا. وبعبارة موجزة فا ن إرادة الا نسان تتدخل في تكوين الا خلاق. وأما التقوى فهي تضاف في جميع آي القرآن الكريم إلى الا نسان ولذلك وردت في القرآن بصيغة الفاعل (المتق ي) دامئا ومل يرد بصيغة المفعول (المتق ى) مام يعني أن فاعل التقوى هو الا نسان متاما بعكس الفطرة. عدم وجود تعريف قرآين شامل جامع للتقوى هناك ثلاثة نظم معرفية متثل جميع التراكم المعرفي للحضارة الا سلامية وهي: البيان والبرهان والعرفان. ولمعرفة مراحل تطور فهم المسلمني لمفهوم ما لا بد من الاطلاع على تعريفه في النظم المعرفية الثلاثة المذكورة. وإذا ألقينا نظرة سريعة على تعاريف التقوى عند أهل البيان نلاحظ أنهم رأوها مرادفة لكلمة «الخشية». فمثلا يقول الا مام الرازي: «اعلم أن التقوى هي الخشية» مستشهدا بالا ية الكرمية: يا أيها الناس اتقوا ربكم... (النساء: 1). غري أن الخطاب هنا موجه إلى كافة الناس كام باد من صيغة الا ية وليس مقتصرا على المو منني فقط. وكذلك لا تضاف الخشية إلا إلى لفظة الجلالة (خشية الله) في الا ية في حني أن التقوى كام تضاف إلى اسم الله (تقوى الله) كذلك تضاف إلى صفة الرب مام يدل على أن معنى الكلمتني ليس واحدا بل هناك فروق لطيفة بينهام بحيث لا ميكن اعتبار كلمتي التقوى والخشية شيي ا واحدا وتفسريهام على أساس الترادف. والا ية الثانية التي استشهد بها أهل البيان هي كذلك لا تخاطب المو منني بل الكافرين: إ ذ ق ال ل ه م أ خ وه م ن وح أ لا ت تق ون (الشعراء: 26/106)

11 Kur ani Hayat TEMMUZ 11 SAYI 19 التقوى: كا على مستوى للشعور وعمل صالح للضمري فالا ية تا مر الكفار بالتحلي بالتقوى على سبيل الصراحة. مطالبة الكافر با ن يتقي... يبدو أن العلامء الذين حاولوا تفسري معنى التقوى مل يلاحظوا تلك النقطة التي لفتت إليها العديد من الا يات القرآنية عند ذكر تلك الكلمة. ونرى مشاكل مامثلة في تعاريف أخرى للتقوى لدى علامء آخرين من أهل البيان أيضا. وما قلناه في تعاريف أهل البيان للتقوى ينطبق على تعاريف أهل البرهان أيضا. ومن الممكن ذكر تعريف ملا صدر الدين الشرازي كمثال على ذلك حيث يصنف التقوى على ثلاث مراتب: الا ولى: الابتعاد عن الشرك والعذاب الا بدي ببذل المجهود في سبيل الحقيقة والدين وتجن ب الا نكار بالعلم والحكمة واليقني. وتلك الا ية تبني ذلك: وألزمهم كلمة التقوى (الفتح: 26/48). الثانية: الاجتناب من الذنوب والمعاصي حتى الصغاي ر منها. وذلك القول المروي من الرسول صلى الله عليه وسلم يفيد ذلك: (لا يبلغ العبد درجة المتقني حتى يدع ما لا با س به حذرا مام به البا س). وتلك الا ية تشري إلى الحقيقة نفسها أيضا: و ل و أ ن أ ه ل ال ق ر ى آم ن وا و ا تق وا ل ف ت ح ن ا ع ل ي ه م ب ر ك ات من ال سام ء و الا ر ض (الا عراف: 96/7). الثالثة: إعراض الوجه عن جميع الا مور التي تشغل النفس عن الحقيقة والتجرد عن كل شيء سواه عز وجل ونذر العمر كله له. وهذا هو التقوى الحقيقية المطلوبة من العبد وتلك الا ية تدل على ذلك: ٱ تق وا ٱل له ح ق ت ق ات ه (آل عمران: 102/3 ) (تفسري القرآن:.(235 1 والمشاكل الناتجة عن تعاريف التقوى عند أهل العرفان لا تختلف كثريا عن تلك التي نشا ت عند أهل البيان فالحارث المحاسبي يعر ف التقوى كا مر متعلق بالله تعالى مباشرة إذ يقول: «هي (التقوى) الحذر بالمجانبة لما كره الله عز وجل «(الرعاية لحقوق الله: 18) غري أن هذه النظرة للتقوى تنطوي على مشكلة لا نها لا تتوافق مع مقتضى (هدى للمتقني) ولا تصح هذه النظرة إلا عندما نقرأ الا ية هكذا (تقوى للمهتدين). وتعريف مشابه لما ورد أعلاه للحكيم الترمذي: «التقوى هي الحذر بالمجانبة من الشك والشرك والكفر والنفاق والرياء» (بيان الفرق بني الصدر و القلب و الفو اد و اللب: 54). أما التقوى عند الا مام القشريي فهي الحذر من كل شيء سوى الله تعالى (الرسالة: 56) فيام يعرفها سفيان الثوري بقوله: «الحذر من الدنيا وآفاتها». بينام يعرفها أبو يزيد البسطامي بقوله: «صرف إن كثريا من القدماء بنوا التقوى على الا ميان ونظروا إليها كا نها من التحسينيات وذلك انطلاقا من ظواهرها الخارجية في أكرث الا حيان النظر عن كل شيء مشكوك فيه». وهذا التعريف نسب إليه أيضا: «إمنا المتقي من كان كلامه لله عندما تكلم وسكوته لله عندما سكت وذكره لله عندما ذكر». وفضيل بن عياض يا يت بتعريف مختلف حيث يقول: «لا يكون المرأ متقيا ما دام جميع أعداي ه وأصدقاي ه لا يا منون منه». والعارف سهل تستري الذي يعود أصله إلى خراسان وعاش في القرن الثالث الهجري يعرف التقوى بقوله: «المتقي هو من تجرد عن قوته وحوله». وقد قال بعضهم إن التقوى تقوم على ثلاثة أسس: «التوكل على ما فات والرضاء مبا حصل والصبر على ما خرج» (عبد القادر الكيلاين: الغنية لطالب الحق: 127). وكام يبدو فا ن الجميع يعرف التقوى بحسب مشربه ومذاقه ومذهبه وحتى تجاربه الشخصية. أما الجوامع المشتركة التي تجمع بني كل التعاريف المذكورة فهي: 1 -بناء التقوى على الا ميان. 2 -النظر إليها كا نها من المكملات والمتمامت والتحسينيات. 3 -انطلاقها من ظواهر التقوى وليس من التقوى نفسها. وهذه التعاريف المذكورة هي التي حددت نظرة العقل الا سلامي التقليدي (العقل التقليدي للمسلمني المتشكل خلال القرون الطويلة) لمفهوم التقوى الا مر الذي أدى إلى النظر للتقوى كمرادف للزهد والمتقي كمرادف للزاهد مع مرور الزمان. ولا شك أن هذا انحراف دلالي طرأ على معنى التقوى. ولاختلال موقع التقوى في الا ذهان بسبب الانحراف الدلالي المذكور فقد أصبح من الما لوف البحث عن درجة تقوى الا نسان في مستوى زهده. وهنا بالضبط ظهرت الطامة الكبرى حيث مل يلاحظ غياب التقوى الحقيقية مام أدى إلى ظهور تدهور أخلاقي جاد في المجتمعات الا سلامية إذ امتلا ت ساحة البطولة بز هاد مبعزل عن التقوى والا حساس بالمسو ولية. وإذا أردنا شرح ذلك مبثال فا نه من الممكن تشبيه حال «المتقي» مبعناه المنحرف ببيت حافل با فخر الا ثاثات ومرصع با جمل الصبغات ولكنه يريد أن ينقض على من بداخله عند أخف هزة لكون البيت خاليا من الا عمدة. والقصة الحقيقية التالية تشرح الانحراف الدلالي لمفهوم التقوى جيدا : يسافر حاجي آغا إلى الا راضي المقدسة لا داء مناسك الحج ك ل عام ويعد ذلك دليلا على درجة «تقواه». ويوما من الا يام يحذر شيخ ذيك ضليع بالعلوم الدينية حاجي آغا «المتقي» قاي لا : «لا تنس أن الرسول صلى الله عليه وسلم مل يحج إلا مرة واحدة في حياته!». 11

12 12 يرد حاجي آغا على هذا التحذير بقوله وهو ميسح ببطنه: «لا تو اخذين ولكن يبدو أن تقوى رسولنا صلى الله عليه وسلم قليلة إلى درجة ما!». التقوى ك»إحساس بالمسو ولية» إن مو لف «معجم مقاييس اللغة» الذي يهتم بدراسة أصول الكلامت العربية يعرف فعل «وقى» الذي تشتق منه التقوى: «منع الشيء بشيء خارج عنه مام يو ذيه ويضره» ولها (للتقوى) علاقة مع القوي والقوة والقوت الذي يعني الزاد. إن البذرة الحقيقية في كل حبة ليست هي البذرة نفسها وإمنا الجزء الصغري المسمى ب»الرشيم» الذي لا يعادل إلا واحدا في العشرة من نفس البذرة أو الحبة. والجزء الخارجي للبذرة مبثابة «تقوى» الرشيم لكونه واقيا له من المو ثرات الخارجية. وعند التقاء الرشيم مع التراب تظهر الحاجة إلى الزاد (القوت) للت برع م. والقوت الا ولي للرشيم (أي واقيه) قد و ضع في طياته من قبل خالقه سبحانه وتعالى. ويا يت فعل «اتقى» مبعنى «وضع مانع بني شيي ني» أو بعبارة أخرى «جعل وقاية بني شيي ني» في الا صل اللغوي. وخري دليل على ذلك ما روي عن علي رضي الله عنه في وصفه لشجاعة الرسول صلى الله عليه وسلم في الحروب: «كنا إذا احمر البا س اتقينا برسول الله فلم يكن أحد منا أقرب إلى العدو منه». إن معنى «اتقينا» الذي عناه علي رضي الله هنا لهو معنى «التقوى» اللغوي بالضبط. تعني «الوقاية» الاهتامم والعناية ب»الوقاية والحفظ والحذر». ولكن من الضروري ملاحظة أن معاين «الوقاية والحذر» تتعلق بالمظهر الخارجي للتقوى أكرث. وإمنا التقوى الحقيقية لا بد أن تستقر في أعمق الا عامق أي في القلب الواعي فضلا عن ذلك فا نها لا بد أن تكون «شيي ا واقيا للا نسان بتزويده وتغذيته». ذلك لا ن كل «وقاية وحذر» لا يعني التقوى. فا ن الفرار على سبيل المثال سبيل من سبل الوقاية من الخطر ولكن لا يذكر «الفرار» بني معاين التقوى بطبيعة الحال. بل المعنى الذي يسود في التقوى هو «الوقاية بالتغذية الترجيعية» وليس «الوقاية بالفرار». يظهر مام سبق أن «الوقاية والحذر» الواردين في تعاريف التقوى هام من المعاين التالية لها لا نهام (الوقاية والحذر) ليسا سبب التقوى وإمنا نتيجتها. ولا بد أن يكون المعنى الا صلي للتقوى شيي ا يتمخض عنه «الوقاية والحذر» وهو الوعي وكام قال الا مام الشافعي رحمه الله فا ن «التقوى إمنا تكون على من عقلها». كام ي غذ ى الرشيم الصغري داخل البذرة/الحبة ب»الزاد» (السويداء (mrepsodne المخزون في طياتها ليك تصبح شجرة كذلك تتوجب تغذية الا نسان المتقي بوعي خاص لتحقيق «الوقاية والحذر». وقد أطلق العامل الياباين الخبري في مجاله «توشيهيكو إيزوتسو» على إن فاعل التقوى هو الا نسان متاما بعكس الفطرة التي هي تصميم إلهي. ذلك الوعي الخاص «الا حساس بالمسو لية». وحاول إيزوتسو أن يجد جوابا على سو اله «ما هو التقوى» في كتابه الموسوم ب»الله والا نسان في القرآن» الذي درس فيه جملة من المفاهيم القرآنية من زاوية علم الدلالة حيث قام بدراسة استعاملات كلمة التقوى في الشعر الجاهلي الذي يعد الا عامل الا صيلة الا ولية التي وصلت إلينا فانتهى إلى معنى كلي يدور حول محور كلمة «المسو ولية». وقد ذهب إلى هذا الرأي أيضا ك ل من فضل الرحمن من شبه القارة والعامل الذي اعتنق الا سلام محمد أسد بغض النظر عن اطلاعهام على رأي إيزوتسو أو عدم اطلاعهام ومن هو صاحب السبق في ذلك وأنا أيضا الفقري أساند هذا الرأي. إن العلاقة الوطيدة بني التقوى والمسو ولية تضع التقوى في موضها الحقيقي من حيث المعنى اللغوي والمفهومي. وعليه فا نه سيصبح من الممكن التمييز بني المو من الذي يتصرف «دون الشعور بالمسو ولية» والمو من الذي «يتصرف بالمسو ولية». إن أصغر التقوى هو المسو ولية تجاه أدىن مخلوق في الكون بينام أكبرها المسو ولية تجاه الله العلي الكبري المتعال. هدى للمتقني وليس تقوى للمهتدين ماذا تقول الا ية الثانية من سورة البقرة هذا سو ال يكشف في الوقت ذاته عن الانحرافات الدلالية في أذهاننا لمفهوم التقوى. لننظر أولا ماذا تقول الا ية: امل ذ ل ك ال ك ت اب لا ر ي ب ف يه ه د ى ل ل م تق ني إن عبارة «ه د ى ل ل م تق ني» لا تجعل الهداية أساس التقوى وإمنا تجعل التقوى أساس الهداية. ولو كانت الا ية جعلت الهداية أساس التقوى لكانت الا ية هكذا: «تقو ى للمهتدين». وإن كافة تعاريف أهل البيان والعرفان لكلمة التقوى التي ذكرنا عددا منها أعلاه تجعل الهداية أساس التقوى. وإن صح ذلك فا نه مناقض مع الخطاب الموجه للكفار في سورة الشعراء «أفلا تتقون». والقول «إن كان الا نسان متقيا فهو مهتد وإن كان في حاجة إلى الهداية فليس مبتق «هو نتيجة لعدم الملاحظة بالحقيقة الواردة في الا ية المذكورة. لا شك في أن التقوى رحلة خالدة تعبر عن لامحدودية قدرة التطور للوعي الا نساين. ذلك لا ن الا حساس بالمسو ولية عمليات تطور متداخلة تشكل نقطة نهاية لا حداها نقطة انطلاق للا خرى حيث يوصل الكافر إلى الا ميان والمو من إلى الا حسان والمحسن إلى الا يقان والموقن إلى العرفان وهكذا... تتحدث الا ية الثانية من سورة البقرة من تقو ى تسبق الهداية وتكون سببا لها. والتقوى التي تسبق الهداية هي «أخلاقيات المسو ولية». والا حساس بالمسو ولية الذي هو القوة الدافعة لتلك

13 Kur ani Hayat TEMMUZ 11 SAYI 19 التقوى: كا على مستوى للشعور وعمل صالح للضمري الا خلاقيات يوصل الا نسان إلى عتبة باب الهداية. ولو قمتم بتدقيق مراحل حياة معتنقي الا سلام (المهتدين) للاحظتم تلك الحقيقة على الا طلاق. وأحسن مثال يدل على أن التقوى قبل الهداية هي «أخلاقيات المسو ولية» هو تلكام الا يتان اللتان تصفان شخصية الرسول صلى الله عليه وسلم: و إ نك ل ع لى خ ل ق ع ظ يم (القلم: 4/68) و و ك ذ ل ك أ و ح ي ن ا إ ل ي ك ر وح ا من أ م ر ن ا م ا ك نت ت د ر ي م ا ال ك ت اب و لا ال لا مي ان (الشورى: 52/42). وإذا أمعن ا النظر في الا يتني معا ندرك بوضوح أن الرسول صلى الله عليه وسلم هو شخص كان على خلق عظيم قبل معرفته ما الكتاب ولا الا ميان. إذن فام هو الخلق العظيم الذي ميكن الحصول عليه قبل المعرفة بالكتاب والا ميان هو الشعور بالمسو ولية ذاته الذي دفع مبحمد بن عبد الله إلى عتبة باب غار حراء بينام كان تاجرا يشتغل با عامله في مكة المكرمة. وهو سيشعر بعبء هذه المسو ولية إلى درجة بحيث سيجعل منه «محمدا رسول الله رحمة للعالمني» صلى الله عليو وسلم إلى الا بد! الا ساس الذي يقوم عليه تصور الرسول صلى الله عليو وسلم للا نسان إن القرآن هو الذي بنى تصور الرسول صلى الله عليه وسلم للا نسان لذلك فهو تصور صحيح مطابق لواقع الا مر. وكان الرسول صلى الله عليو وسلم يدرك حقيقة «هدى للمتقني» حق الا دراك ولا ينظر للتقوى كعملية تحصل بعد الهداية وإمنا يراها كعملية واسعة النطاق تشمل إضافة إلى ما بعد الهداية لما قبل الهداية أيضا. ولتوضيح رؤيتنا حول الموضوع نكتفي بذكر عدة أمثلة: يدور بني الرسول صلى الله عليو وسلم وحكيم بن حزام ابن عم خديجة رضي الله عنها والذي أسلم عام الفتح وهو ابن 60 عاما وعاش بعده 60 عاما أيضا الحوار التالي: أي رسول الله! أرأيت أمورا كنت أتحنث بها في الجاهلية من صدقة وعتاقة أو صلة رحم أفيها أجر فقال: أسلمت على ما أسلفت من خري! (البخاري الزكاة الرقم: 1369 مسلم الا ميان الرقم: 123 مسند أحمد المجلد الثالث الرقم: 434). إن الا عامل الصالحة التي عملها حكيم بن حزام بدافع «الا حساس بالمسو ولية» قبل الهداية هي السبب أو الوسيلة التي أوصلته إلى عتبة باب الهداية. إليكم مثالا آخر حول إيصال التقوى قبل الهداية صاحبها إلى عتبة باب الهداية: إن صعصعة بن ناجية جد الشاعر العريب الشهري الفرزدق كان يدل فعل «اتقى» الذي تعرض لانحرافات دلالية خلال التاريخ على «وضع مانع بني شيي ني» أو بعبارة أخرى «جعل وقاية بني شيي ني» في الا صل اللغوي من الذين أدركوا عهدي الجاهليه والا سلام معا. وهو كان من أجود العرب حيث كان يقوم بفداء الفتيات اللايت يريد أهلهن أن ي ي دوهن في عهد الجالية. وكان قد أنجى بهذه الطريقة حياة 360 من الفتيات بحسب بيانه هو. ولعله ك ني ب»الناجية» بسبب ذلك. فهذا الرجل البطل العظيم الذي يستحق الا طلاق عليه ضمري الجاهلية ينقل لنا حوارا مامثلا دار بينه وبني الرسول صلى الله عليه وسلم: قلت يا رسول الله إين عملت أعاملا في الجاهلية فهل لي فيها من أجر قال: وما عملت قال: أحييت ثلثامي ة وستني موءودة أشتري كل واحد منهن بناقتني عشراوين وجمل فهل لي في ذلك من أجر فقال النبي صلى الله عليه وسلم: لك أجره إذ من الله عليك بالا سلام» (المعجم الكبري الطبراين الرقم: 7412 فتح الباري الرقم: 5630). وعندما قال النبي «ال ناس م ع اد ن ك م ع اد ن ال ذه ب و ال ف ضة خ ي ار ه م في ال ج اه ل ية خ ي ار ه م في الا س لام إ ذ ا ف ق ه وا» كان يقصد به الذين يتصرفون بدافع الا حساس بالمسو ولية في تصرفاته قبل هدايته أي اعتناقه الا سلام. وعندما دعا النبي صلى الله عليه وسلم لعمرين انطلق من نفس الدافع: «اللهم أعز الا سلام با حد العمرين: عمر بن الخطاب أو عمرو بن هشام يعني أبا جهل». ونرى ذلك أيضا في قوله عليه السلام: «نعم العبد صهيب لو مل يخف الله مل يعصه». خلاصة القول: إن التقوى هي ظهور الفطرة الا لهية في الوعي أي: يكون الا نسان قريبا من التقوى بقدر ما يحفظ الفطرة المودعة في نفسه أمانة. ولذلك فا ن الا حساس بالمسو ولية المتمثل في التقوى يشمل الوعي بالا مانة والمديونية أيضا. وعندما يتجاوز شعور الاهتامم بالا مانة لدى الا نسان على مستوى معني يحر ك فيه الا حساس بالمديونية تجاه صاحب الا مانة الا مر الذي يثري الفضول لمعرفة هوية الداي ن. أما الفضول فيدفعه إلى البحث والبحث إذا تجاوز حدا معينا يوصله إلى الهداية. وهذا هو معنى الا ية الثانية من سورة البقرة «ه د ى ل ل م تق ني». من غري الممكن أن يكون من يقول «ما لي» متقيا كام يستحيل أن يقول المتقي «ما لي». رحلة التقوى في القرآن إن الا خرة روح الدنيا والا نسان روح الحياة والعقل روح العمل والقلب روح العقل. وتتعلق التقوى بالقلب أي إن التقوى لا تحتل مكانة محورية في تصرفاتنا وسلوكاتنا فقط وإمنا بالا ضافة إلى ذلك في تصوراتنا أيضا. وهذا هو السبب في قول النبي صلى الله عليه وسلم: «التقوى ها هنا» مشريا بيده إلى قلبه. والقرآن يستخدم 13

14 كلمة التقوى مضافة إلى القلب في تركيب (تقوى القلوب) مام يدل على أن موضع التقوى هو عامل العواطف. ومن المحتمل أن الرسول صلى الله عليه وسلم كان ينطلق من تلك الا ية عند تحديد مصدر التقوى: إن الذين يغضون أصواتهم عند رسول الله أولي ك الذين امتحن الله قلوبهم للتقوى لهم مغفرة وأجر عظيم (الحجرات: 3/49). ولامتحان القلب العاقل الواعي بالتقوى لا بد من تحول الفكر والعاطفة إلى عمل. غري أن الله عز وجل لا يحدد قيمة العمل بالنظر إلى العمل نفسه وإمنا إلى الوعي/النية الناتجة لهذا العمل أي الا حساس بالمسو ولية الكامن في أساس ذلك الوعي/النية. ومن أجل ذلك ل ن ي ن ال ال له ل ح وم ه ا و لا د م اؤ ه ا و ل ك ن ي ن ال ه ال تق و ى م نك م... (الحج: 27/22). وماذا يفعل الله بالتقوى التي تناله بالطبع يجعلها شاهدة على صاحبها ويباركها. فا ن الذي ينال من هو أقرب من حبل الوريد ينال حبل الوريد أيضا. وهذا يعني عودة مثرة التقوى إلى صاحبها. وهذا لا ن كل عمل صدر من إنسان مفعم بالا حساس بالمسو ولية يزيد من شعوره بالمسو ولية ووعيه. ومسجد قد أسسه مثل هو لاء الناس يكون ل م س ج د أ سس ع لى ال تق و ى م ن أ ول ي و م (التوبة: (108/9 إن التقوى كبذرة جنة زرعت في نفس الا نسان منذ خلقه. وترد في القرآن كلمة «الفجور» مقابل كلمة التقوى. وفي هذا الا طار تكون التقوى «سلوكا مسو ولا» فيام يكون الفجور «سلوكا غري مسو ول». وأي بذرة من بذريت «التقوى» و»الفجور» المزروعتني في الفطرة البشرية تعنى بها وتسقى فهي التي تنبت وتنمو. فمن سقى «بذرة التقوى» في أصل فطرته يكون قد سقى جنته وأنشا ها ومن سقى «بذرة الفجور» الكامنة في نفسه يكون قد سقى جهنمه وأنبتها. أي سيحصد الا نسان ما زرعت يداه في المطاف الا خري وستجده العاقبة التي اختارها هو بنفسه و ن ف س و م ا س و يه ا ف ا ل ه م ه ا ف ج ور ه ا و ت ق ويه ا ق د أ ف ل ح م ن ز كىيه ا و ق د خ اب م ن د سيه ا ) (الشمس: 8/91 7 ). وإذا اختار الا نسان المسو ولية يساعد الله عليه حتى يتمكن من القيام مبوجب مسو وليته. وبعبارة أخرى فا ن اختيار التقوى يعني اختيار الله سبحانه وتعالى. والله يختار من اختاره: و م ن ي تق ال له ي ج ع ل ل ه م خ ر ج ا (الطلاق: 2/65). التقوى هي أقصى ح د للوعي بالمسو ولية وتركيز الاهتامم على الله عز وجل فا ن المتقي هو الا كرث حذرا ويقظة ووعيا بني الناس. و»المتقي بلا وعي» مبثابة عجة البيض بدون بيض. وإن المتقي لا ميكن إضلاله سواء بالمغويات الخارجية (الشياطني وشبه الشياطني) أو الداخلية (النفس وغراي زها). هل من الممكن التعاون على التقوى إن التعاريف القدمية التي حددت نظرة العقل التقليدي للمسلمني لمفهوم التقوى نظرت للتقوى كمرادف للزهد والمتقي كمرادف للزاهد يرد القرآن على هذا السو ال بالا يجاب. وكلام تعاون المتقون على التقوى زادت مادة ومعنى كجميع الا مور الخريية الا خرى التي يشترك الناس في فعلها. وإن ط رح علي سو ال «ما هو أمثن شيء يتقاسمه الا نسان مع أخيه الا خر» لا جبت بلا تردد إنه «التقوى»: و ت ع او ن وا ع لى ال بر و ال تق و ى و لا ت ع او ن وا ع لى الا ث م و ال ع د و ان و ا تق وا ال له ا ن ال له ش د يد ال ع ق اب (الماي دة:.(2/5 و»التعاون على التقوى» يعني «كون الا نسان تقوى لا خيه». وإن المو منني الذين أصبح كل منهام تقوى للا خر هام الذان قاما مبهمة «الولاية» لبعضهام البعض با حسن قيام. إن التقوى عمل صالح للوجدان كالرحمة والعطف والعدل... وإن عمل الوجدان لا عمق من عمل الجوارح. ولذلك فا ن العبادات لا تشكل غاية لوحدها وإمنا هي مبثابة وساي ل والمثال على ذلك الا ية التالية: ي ا ا يه ا ا لذين ا م نو ا ك ت ب ع ل ي ك م ال صي ام ك ام ك ت ب ع لى ا لذين م ن ق ب ل ك م ل ع لك م ت تق ون (البقرة: 183/2). خانوا حبهم. وإن كل عبادة لا توصل الا نسان إلى الوعي بالمسو ولية تعني أنها مل تو د غايتها. وكل عبادة مل تو د غايتها تشبه مغلفا بدون خطاب. إن التقوى قمة الحب فا نها إحساس الا نسان بالمسو ولية تجاه محبوبه. وإن الذين يدعون الحب دون الشعور بالمسو ولية تجاه حبه ومحبوبه لا ي عتبرون من المحبني الحقيقيني بل يعتبرون قد ولب القول: إن التقوى أعلى مستوى للشعور وعمل صالح للضمري. 14

15 DENEME TAKVA KALBİN EYLEMİ Hidayet ve takva ayrılmaz ikilidir. Biri varsa ötekisi de gelir. Biri yoksa diğeri de savuşur. Fatih OKUMUŞ T akva kalbin eylemi Takva müminin kıvamı Yumurta tavuk misali, iman takva sahiplerine nasip olur ve imana erenler takva elbisesine bürünerek korunurlar Ateşten ve ateş yolunun çığırtkanlarından Azap sıcağından korunup rahmet kucağına sığınırlar. Peygamber duası takva Kur an-ı Kerim daha ilk sayfasını açtığınızda kendini tanımlarken takvadan söz eder. Şu Kitap, şüphe yok bunda, müttakiler için hidayet rehberi Habib-i Kibriya Muhammed Mustafa (s) ise sabah akşam şöyle dua ederlerdi: Allahım, ا ل له م ا ىن أ س ي ل ك ال ه د ى و ال تق ى و ال ع ف اف و ال غ ن ى senden hüdâ, tuqâ, ifaf ve ğınâ isterim Yani hidayet, takva, iffet ve müstağnilik isterim, hiç kimseye muhtaç olmamayı dilerim. Kitap hüden li l-muttakin olunca, Peygamber (s) hidayet ve takva isteyince bu iki kelime arasındaki irtibat ister istemez dikkatleri celbeder. Hidayet ve takva ayrılmaz ikilidir. Biri varsa ötekisi de gelir. Biri yoksa diğeri de savuşur. İffet ve istiğna da aynen böyle bir kombinasyon teşkil eder. İffet olmadan istiğnaya ulaşılmaz. İffet başkasının olana göz dikmemektir. İstiğna ise zenginlik demek olmayıp, muhtaç olmamak, istememektir. Her müstağni zengindir; ancak her zengin müstağni olamaz. Gözü delik nice zenginler biliriz. İffet sahibi yalnızca fakir ama onurlu değil; Kur ani Hayat TEMMUZ 11 SAYI 19 Takva Kalbin Eylemi Fatih OKUMUŞ 15

16 aynı zamanda zengin ama onurlu kimsedir de... Şeref mikyası takva Takva ölçü. Her tür ayrımcılığı hâk ile yeksân eden bir ölçü. İnsaniyetin metre ve kilosu İnsanlar, Allah katında en şerefliniz en ittikalı olanınızdır buyuruyor Kitap. Bu hitabıyla ırk, cinsiyet, yaş, statü, para ve bilgi gibi insanların kıymet verdikleri bütün ölçülerin fevkindeki ilâhî ölçüyü ilan ediyor. Nihayetinde insanın sahip olduğu her ne varsa Doğuştan getirdiği veya sonradan kazandığı ne varsa Bütün bunlar onu takvaya sevk ettiği ölçüde kıymet kazanıyor. Benim namazım kalbimin kıvamını ne derecede etkiledi? Zekâtım, haccım, cihadım takvamı pekiştirdi mi? Soru budur. Bilgim beni takvaya yaklaştırdı mı? Oruç tutmanın illet-i gâiyesinin takvaya ermek olduğunu ferman buyuruyor Kitap. Takvaya erdirmeyen oruç aç ve susuz kalmaktan ibaret. İFFET OLMADAN İSTİĞNAYA ULAŞILMAZ. İFFET BAŞKASININ OLANA GÖZ DİKMEMEKTİR. İSTİĞNA İSE ZENGİNLİK DEMEK OLMAYIP, MUHTAÇ OLMAMAK, İSTEMEMEKTİR. Öz kızını cahiliyenin ayrımcı geleneğine kurban eden Ömer, burnu kesik bir köleye itaat etmeye razı olacak kıvama takva mikyası sayesinde ulaşıyor. Ebu Zer, cahiliye alışkanlığının etkisiyle kara kadının oğlu diye ayıpladığı Bilal den takva ölçüsüne başvurarak özür diliyor. Hem de başını mescidin eşiğine koyup, Bilal gelip yüzüme basmadıkça başımı kaldırmam diyerek Ebrâr libâsı takva Rehber-i reh-i takva, ashâb-ı Muhammed Mustafâ (s) takva öğrencileri ve takva rehberleridir. Onların takvası olmak temellidir; yapmaktan önce Onların takvası imanın takviyesidir. Onların takvası dinde aşırılık değil, itidaldir. Takva orta yoldadır. Ashâb-ı Mustafâ dan birkaç kişi ruhban hayatına özenince öğretmenlerin öğretmeni namaz vaktini dahi beklemeden mescide gitti. Onu minberde görenler, görmeyenlere haber verdiler. O konuşacak diye toplaşıp bekleştiler. Nihayet herkes mescitte cem olunca Allah ın Elçisi (s) fem-i saadetlerini açtı: Ey insanlar! İçinizden birilerinin şöyle şöyle yaptığını işittim. Ben sizin için güzel bir örnek değil miyim? Ben gecenin bir kısmında uyurum; bir kısmında da ibadet ederim. Bazen oruç tutar, bazen iftar ederim Kıssa malumdur. Cilalı imaj çağında takvayı marka haline getiren bir nesil ashâb-ı Mustafâ yı (s) nasıl anlayabilir ki? Onların takvası ne çok namaz kılmak ne evlenmeyi terk etmek ne de aç-susuz kalmaktı. Onların takvası uyumak, ancak gecenin bir kısmında kalkıp divana durmaktı. Onların takvası evlenmek, ancak harama uçkur çözmemekti. Onların takvası oruç tutmak, ancak sahuru geciktirip iftarda acele etmekti. Cihar yâr-ı güzînin birincisi, mağarada ikinin ikincisi Nebiyy-i Zîşân ın dâr-ı bekâya irtihalinin ardından müminlerin işlerini görüp gözetmek, kelimelerini tevhid etmek üzere halife ve başkan seçildi. İkinci gün sırtında küfeyle pazarın yolunu tutunca Hazret-i Fâruk, Sıddîk-i Ekber in yoluna çıktı ve bundan böyle kendisine ve ailesine yetecek kadar bir maaş alması gerektiğini söyledi. Yoksa müminlerin işlerini göremezsin dedi. Önde gelen ashâb istişâre ettiler ve Ömer in reyini muvafık buldular. Sıddîk, bu maaşı kabul etmekten başka çâre bulamadı. Hazret-i Sıddîk in kilitli bir sandığı vardı. İçinde ne olduğunu kimse bilmez; ancak kendisi benden sonraki halife tarafından 16

17 açılacaktır derdi. Emr-i hak vaki olup iki yıl sonra Sıddîk dahi dâr-ı bekâda yâr-ı gârının sohbetine yeniden mülâki olduğu vakit Ömer e bey at edilmişti. Ömer sandığı açtı. Sandıkta bir mektup ve bozuk paralar vardı. Emirü l-müminin mektubu okudu ağladı. Ağladı okudu SAHABİYE HANIMLAR İMAJLARINI TAMAMLAYAN BİR AKSESUAR OLARAK DEĞİL, KALPLERİNE GİYDİRDİKLERİ TAKVA ELBİSESİNİN DIŞAVURUMU OLARAK ÖRTÜNDÜLER. Benden sonraki halifeye Müslümanların beytü l-mâlinden almış bulunduğum maaşın zarûrî kısmını harcadım. Artanı buradadır. Harcamış olduklarım dahi hesap edilip mirasımdan alınsın, bakiyesi vereseme paylaştırılsın. Hz. Ömer Ya Ebâbekir, kim senin gibi olabilir ki!? diyordu. Onların takvası ne sakaldaydı ne cüppede Sahabiye hanımlar imajlarını tamamlayan bir aksesuar olarak değil, kalplerine giydirdikleri takva elbisesinin dışavurumu olarak örtündüler. Onlar namazlarını burak edinip miraca yükseldiler. Oruçlarını kalkan edinip cehennem ateşinden korundular. Zekâtlarını cömertçe ödeyerek özgürlüklerini satın aldılar. Haramlardan kaçınıp farzlara mülazemet göstererek takvalarını perçinlediler. İbadetleri takvalarının doğal sonucuydu. Namazı zayi eden sonraki nesiller aslında hayatı çarçur ediyorlardı. Şiir: Dervişlik olaydı tac ile hırka Biz dahi alırdık otuza kırka Tâ Hâ! Biz sana bu Kur ân ı güçlük çekip üzülesin diye indirmedik. Ancak kalbi ürperenler için bir uyarı olsun diye Yeri ve yüce gökleri yaratan katından bir indirilişle! Rahman ki kurulmuştur tahtına O nundur göklerde ne var, yerde ne varsa toprağın altında da olsa... Dilersen yükselt sesini! O bilir gizlinin en gizlisini Allah, kendinden başka tanrı olmayan Ona has esma-i hüsnâ Ulaştı mı sana kıssa-i Mûsâ? Hani bir ateş gördüğünde seslenmişti ehline: - Siz bekleyin burada! Bir ateş yalımı ilişti gözüme Ya bir yakımlık köz alır; yol sorarım ya da. Oraya gelince nidâ olundu: Yâ Mûsâ! - Yâ Mûsâ! Ben muhakkak Rabb inim senin! Çıkar ayağındaki iki pabucu da! Çünkü sen, mukaddes vadidesin: Tûvâ! İşte seni seçtim, kulak ver vahyolunana! Muhakkak ki Ben, yalnızca Ben Allah ım; Benden başka tanrı yok! O halde kulluk et bana! Ve kıl namazı, beni hatırla! Kuşkusuz o Saat [kıyamet] kopacaktır da neredeyse gizliyorum onu herkes ulaşsın diye çalıştığına... Her çalışmanın karşılığı ya ödül, ya cezâ! (Tâ Hâ, 20/1-15) Kur ani Hayat TEMMUZ 11 SAYI 19 Takva Kalbin Eylemi Fatih OKUMUŞ 17

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10 DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. 5-6, 1-), 5-6, 2-) 5-6 3-) 40 HADİS YARIŞMASI 5-6, 4-) 5-6, 5-) 5-6, 6-) 5-6, 7-) 5-6, 8-) 5-6, 9-) 5-6, 10-) 5-6, 11-) 5-6, 12-)

Detaylı

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني 1436 HİLALİN BİR YERDE GÖRÜLMESİYLE ORUCA BAŞLAMAK الصيام برؤية واحدة باللغة الرتكية Muhammed b. Salih el-useymîn اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren

Detaylı

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. س ي د ن ا و ن ب ي ن ا م ح م د صلى تعالى عليه و سل م İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu. 1 ا ب ى ب ك ر ب ن الص د يق 30 ث اب ت ب ن ا ق ر م 2

Detaylı

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm 11 1 Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm Müslümanların, bilhassa idareci konumundakilerin

Detaylı

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? ] ريك Turkish [ Türkçe İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432

Detaylı

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü Borçlunun sadaka vermesinin hükmü ] رك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn 3Terceme3T 3T: 3TMuhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 ح م صدقة املدن» اللغة الرت ة «بن صالح العثم مد رمجة:

Detaylı

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER م ن ق ال ح ني ي س م ع ال م ؤ ذ ن و أ ن أ ش ه د أ ن ل إ ل ه إ ا ل ا ا لل و ح د ه ل ش ر يك ل ه و أ ان م امد ا ب د د ه و س و ل ه 1 س ض يت ب ا لل س ا ب و ب ح امد س و ل و ب ل و

Detaylı

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi? Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi? ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 هل لك من مد يده ستحق الز ة» اللغة الرت ية «بن

Detaylı

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi? Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi? ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 03-434 هل ستمر اب القرب إىل قيام الساعة» اللغة الرت

Detaylı

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد 1436 TERÂVİH NAMAZININ FAZÎLETİ فضل صالة الرتاويح باللغة الرتكية Muhammed Salih el-muneccid اسم املؤلف حممد صالح املنجد Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren Ali Rıza Şahin مراجعة يلع

Detaylı

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Öğretim İlke ve Yöntemleri 1 Dr. Öğr. Ü. M. İsmail BAĞDATLI mismailbagdatli@yahoo.com EĞİTİM Bireyin kendi iradesi ile belirli bir program dahilinde davranış kazandırma, davranış geliştirme, davranış değiştirme

Detaylı

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin İHLAS VE NİYET ] تريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 لا خلا جگية» باللغة لرت ية «شد بن حسني لعبد لكريم ترمجة: حممد مسلم شاهني

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ ] تريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 0-43 فضل تعليم جگا عوتهم ىل خلري»

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 18 #kuranianlama Bu derste Kur an: Dua ال : bilgisi Dil ق ق ام Eğitim ipucu: Başarının temeli Bu derste 7 yeni kelimeyle Kur'an da 2466 defa tekrar

Detaylı

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م ترك المعة س ثللج أو ملطر» اللغة

Detaylı

ON EMİR الوصايا لعرش

ON EMİR الوصايا لعرش ON EMİR الوصايا لعرش ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ د صالح الجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse رجة: وقع الا سلا سو ال وجواب تسيق: وقع IslamHouse.com

Detaylı

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Allâhu Ekber Lâ ilâhe illallâhü vallâhü Ekber. Allâhu Ekber ve lillâhil'hamd, Allâhu Ekberu kebiiraa velhamdülillahi kesiiraa ve sübhaanallaahi bükratev ve esıila

Detaylı

Terceme : Muhammed Şahin

Terceme : Muhammed Şahin Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününde oruç tutmanın hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 حكم صيام يوم ميالد

Detaylı

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua DUANIN ÖNEMİ Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan,

Detaylı

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 REHBERLİK VE İLETİŞİM 1 Yrd. Doç Dr. M. İsmail Bağdatlı mismailbagdatli@yahoo.com HİDAYET Hidâyet kelimesi türevleriyle birlikte 316 âyet- i kerimede yer almaktadır. Arap dilinde "hedâ" kökünden gelir.

Detaylı

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn 3Terceme3T 3T: 3TMuhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-434 ول أهل السنة واجلماعة

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid ALLAH TEÂLÂ'NIN İSİMLERİ DOKSAN DOKUZ İLE SINIRLI DEĞİLDİR أسماء االله عاىل غ صورة ف سعة و سع ا س م ا ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin SELÂMIN ŞEKLİ ] تريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 صفة لسلا لسلا» باللغة لرت ية «شد بن حسني لعبد لكريم ترمجة: حممد مسلم شاهني مر

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 15 #kuranianlama Bu derste Kur an: Övme, Rukü, secde غ ف ر & ص ب ر ظ ل م ض ر ب : bilgisi Dil Eğitim ipucu: Alışkanlık haline getirme ve davranışlara

Detaylı

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Tirmizi nin Sıfatlar Hususundaki Mezhebi İmam Ebu İsa Muhammed İbni İsa Tirmizi (209H-274H) Cami'u Sünen Tirmizi www.almuwahhid.com 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İmam Tirmizi de kendi dönemindeki hadis

Detaylı

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ) ب ت خ ح ج ث Dil ucu ile üst uçlarından ا ذ ر ز Boğazın ağza en yakın olan kısmından Dil ucu ile üst diplerinden Peltektir. Boğazın orta kısmından Dudaklar

Detaylı

Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10

Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10 Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran 23 2016 16:57:10 İNDİR Bizleri on bir ayın sultanı olan Ramazan ayına kavuşturan Rabbimize sonsuz hamdu senalar olsun. Peygamber Efendimize, ȃline ve

Detaylı

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur. 3 1 Değerli Kardeşim; Unutma! Dünya hayatı çabuk geçer, önemli olan bu dünya hayatında kendine, ailene, ümmete ve tüm insanlığa ne kadar faydalı olduğuna bakman ve bunun muhasebesini yapmandır. Toplumun

Detaylı

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Question Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir? Answer: Bazı özellikler değişik ve birçok şey ve bireylerde

Detaylı

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin DİLİN TEHLİKESİ ] تريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 خطر للسا للسا» باللغة لرت ية «شد بن حسني لعبد لكريم ترمجة: حممد مسلم شاهني

Detaylı

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ ب س م الله الر ح من الر ح يم الل ه ل نت ل ه م و ل و ك نت ف ظ ا غ ل يظ ال ق ل ب ف ب م ا ر ح م ة م ن لا نف ض وا م ن ح و ل ك İmran, 159) (Al-i HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ Muhterem Müslümanlar!

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid MÜSLÜMAN KARDEŞLERİ VE ARKADAŞLARI SEVDİĞİNİ AÇIKÇA BEYAN ETMEK مصارحة الا خوان والا صحاب املحبة ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25 136. Ey iman edenler, Allah'a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, uzak bir sapıklıkla

Detaylı

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Detaylı

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır EYLÜL 2014 VE ÖNCESİ TARİH BASKILI ARAPÇA IV DERS KİTABINA İLİŞKİN CETVELİ Değiştirilen kelimeler yuvarlak içinde gösterilmiştir. 1. Ünite 1, sayfa 5, son satır 4. ت ض ع أ ن ث ى الا خ ط ب وط تم وت ج وع

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid Tevhidi Nasıl Gerçekleştirebilirim? Vaat edilmiş Olan Karşılık Nedir? كيف ح ق ق تلوحيد وا هو جلزاء لوعود ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ د صالح النجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü [ ثريك Turkish ] Türkçe Abdulaziz b. Baz Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 االججهاع ىلع قراءة يس عدة مرات ثم ادلاعء

Detaylı

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 أهمية يوم مودل انليب

Detaylı

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz VUKU BULMADAN ÖNCE BÜYÜDEN KORUNMANIN ŞER'Î YOLLARI الوساي ل لرشعية ليت ت ى ق بها السر قبل وقوعه ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz الشيخ عبد العز ز بن عبد االله بن باز Terceme:

Detaylı

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil MÜSLÜMANLAR İÇİN PEYGAMBER -SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM-'İN DOĞUM GÜNÜNÜN ÖNEMİ انية سا ل عن يوم و ا أهميته لمسلم ج وما ] تر Turkish [ Türkçe ن Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik

Detaylı

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2013-1434 الصلاة ىلع السقط

Detaylı

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS www.behcetoloji.com (40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS BİRİNCİ HADİS ف ض ل ت ع ل ى ا ل ن ب ي اء ب س ت أ ع ط يت ج و ام ع ال ك ل م و ن ص ر ت ل ي ال غ ن ائ م و ج ع ل ت ل ي ا ل ر ض ط ه ور ا و م س ج د ا و أ ر س

Detaylı

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din DIN KAVRAMI ICERIK Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din SÖZLÜKTE DIN Cesitli sekilde anlasiliyor; Ilki hakimiyet, güc, üstünlük,

Detaylı

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 هل شتط ف ملسح ع خلمار للمرأة شرتط للمسح ىلع» اللغة

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid Âmâ Hadisi ve Onun Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile Tevessülü حديث الا ع و ت و س ل ه بالرسول ص االله عليه وسلم ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد

Detaylı

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

األصل الجامع لعبادة هللا وحده األصل الجامع لعبادة هللا وحده İBADETİN MANASI Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) diyor ki: 1 Sana, tek olan Allah a ibadetin

Detaylı

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV) ي و ه و ال ذ ي م د األ ر ض و ج ع ل ف يه ا ر و اس اث ن ي ن ي غ ش ي الل ي ل الن ه ا ر إ ن ف ي ذ ل ك م ت ج او ر ات و ج ن ات م ن أ ع ن اب و ز ر ع و ن يل ص ن و

Detaylı

İletişim Duası بسم االله الرحمن الرحيم. (Tâhâ, 24-29)

İletişim Duası بسم االله الرحمن الرحيم. (Tâhâ, 24-29) İletişim im Becerisi -Ahlâkın İletişimi imi & İletişimin imin Ahlâkı- İletişim Duası بسم االله الرحمن الرحيم اذ ه ب إ ل ى ف ر ع و ن إ ن ه ط غ ى ق ال ر ب اش ر ح ل ي ص د ر ي و ي س ر ل ي أ م ر ي و اح ل ل

Detaylı

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?) 1436 ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?) إذا لم ير اهلالل يللة اثلالثني من شعبان باللغة الرتكية Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn اسم املؤلف عبد اهلل بن عبد الرمحن اجلربين Çeviren

Detaylı

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51 Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos 26 2015 06:14:51 Kainatı yoktan var eden ve bizlere rahmetiyle, sevgisiyle ve şefkatiyle muamele eden Yüce Mevla mıza bizlere bahşetmiş

Detaylı

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid Abdest Alırken Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin Allah Katındaki Makamı ile Dua Etmek لاعء أثناء الوضوء ب ا ه ليب ص االله عليه وسلم ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ

Detaylı

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 هل ىلع تارك الصيام نو غري عذر قضاء «باللغة

Detaylı

تلقني أصول العقيدة العامة

تلقني أصول العقيدة العامة تلقني أصول العقيدة العامة SORULU CEVAPLI AKİDE DERSLERİ Muellif: Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) www.almuwahhid.com 2 بسم هللا الرمحن الرحيم Soru 1: Rabbin kimdir? 1 Cevap 1: Rabbim Allahtır!

Detaylı

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? Sorularlarisale.com Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz? "Şeriat" denildiğinde, daha çok dinin ahkâm kısmı anlaşılır. Kur'an-ı Kerîm,

Detaylı

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ م تعليق اتلماي م ] ريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim 0Terceme0T 0T: 0TMuhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-142 م تعليق اتلماي م» اللغة الرت ية

Detaylı

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Ders : 203 Konu : ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR Rıza kelimesi sözlükte; memnun olma, hoşnut olma, kabul etme ve seçme anlamlarına gelir. Genel olarak rıza; Allah ın hüküm ve kazasına

Detaylı

TEVBENİN GEREKLİLİĞİ VE FAZÎLETİ

TEVBENİN GEREKLİLİĞİ VE FAZÎLETİ TEVBENİN GEREKLİLİĞİ VE FAZÎLETİ ] تريك Turkish [ Türkçe Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 جو جو حكوبة حكوبة فضلها فضلها» باللغة لرت ية «شد بن حسني

Detaylı

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır. »ب ن ي ال س ل م ع ل ى خ م س : ش ه اد ة أ ن ل إ ل ه إ ل الل و أ ن م ح م د ا ر س ول الل و إ ق ام الص ل ة و إ يت اء الز ك اة و ال ح ج و ص و م ر م ض ان «İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah tan başka

Detaylı

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid Nazardan (göz değmesinden) korunmanın yolu كيفية الوقاية من الع ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse رمجة: موقع

Detaylı

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 ح م بيع لطعام للمفطرين

Detaylı

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 حكم نو يعيش يف حدة أحرم للحج

Detaylı

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24) ع ن ت م يم الد ار ى أ ن الن ب ص ل الل ع ل ي ه و س ل م ق ال :»الد ين الن ص يح ة «ق ل ن ا: ل م ن ق ال :»لل و ل ك ت اب ه و ل ر س ول ه و ل ئ م ة ال م س ل م ني و ع ام ت ه م.«Temîm ed-dârî anlatıyor: Hz. Peygamber

Detaylı

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Ders : 107 Konu : İSLAMDA AİLE - BİREYLERİNİN SORUMLULUKLARI - 2 1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI Saygı Çocukların anne-baba üzerinde hakkı olduğu gibi, anne babanın da çocukları üzerinde hakkı

Detaylı

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid BİR KİMSE, GÜZEL KARISINA NAZAR EDEBİLİR (GÖZ DEĞDİREBİLİR) Mİ? هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة ] تر [ Türkçe Turkish Abdulaziz b. Abdullah b. Baz Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00 - ا

Detaylı

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid AKLINA GELEN VESVESE VE DÜŞÜNCELERDEN RAHATSIZ OLAN KİMSE تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon:

Detaylı

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz. İstihare Hakkında Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz. Âlimlerin ittifakıyla istihare yapmak sünnettir.[1] El-Buhârî nin rivayetine göre Cabir

Detaylı

أخوف آية ف القرآن العظيم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

أخوف آية ف القرآن العظيم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid KUR AN-I KERİM'DE EN KORKUTUCU ÂYET HANGİSİDİR? أخوف آية ف القرآن العظيم ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse

Detaylı

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis ] ريك Turkish [ Türkçe İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 حديث سلمان يض االله

Detaylı

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid Âdem aleyhisselamın Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile Tevessül Etmesi Hadisi ve «Sizi O na yaklaştıracak vesile arayın» Âyetinin Tefsiri حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} ] ريك

Detaylı

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir? Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir? ما حكم ستقبا لقبلة ستدبا ها حا قضا حلاجة ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik

Detaylı

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت ف إ ن ي ق د ت ر ك ت ف يك م م ا إ ن أ خ ذ ت م ب ه ل ن ت ض ل وا ب ع د ه : ك ت اب الل و س ن تي "Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız O emanetler, Allah ın kitabı

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid Sel ve yağmur sebebiyle öğle ve ikindi namazını gecenin sonuna ertelemenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 تا ر الظهر والعرص

Detaylı

Sevgili sanatseverler,

Sevgili sanatseverler, Sevgili sanatseverler, Bugüne kadar kültür ve sanat sahasında gerçekleştirdiklerimizi, kaliteyi yükselten, etki alanını genişleten, muhtevası daha zengin ve sürdürülebilir bir faaliyet haline getirmek

Detaylı

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN ب ت ا ELİF BE Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN KİTAPTAN SEÇİLMİŞ ÖRNEK SAYFALAR ELİF BE Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN 1 بسم هللا الرحمن الرحيم İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...1 ÖNSÖZ...2 Harfler.3 Üstün...5 Esre..6

Detaylı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK Yâsîn Suresi 13-27 Ayetlerinin Tilaveti Ve Tecvid Tahvilleri Ünite 6 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK 1 Ünite 6 YÂSÎN SURESİ 13-27 AYETLERİ TİLAVET VE

Detaylı

Hâmile kadın için haccın hükmü

Hâmile kadın için haccın hükmü Hâmile kadın için haccın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 20-432 جم حج احلامل» اللغة الرت ية «مد صالح املنجد رمجة: مدد مسلم شاه

Detaylı

Ramazan orucu kimlere farzdır? Ramazan orucu ile nâfile orucun fazileti nedir? Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Ramazan orucu kimlere farzdır? Ramazan orucu ile nâfile orucun fazileti nedir? Abdulaziz b. Abdullah b. Baz Ramazan orucu kimlere farzdır? Ramazan orucu ile nâfile orucun fazileti nedir? بل من جيب صيا مضا ما فضل صيامه صيا حكطو ] تريك Turkish [ Türkçe Abdulaziz b. Abdullah b. Baz Terceme : Muhammed Şahin Tetkik

Detaylı

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2) Ders: 13 Konu: Kader ve Kazaya İman (1) İmanın şartlarının 6.sı Kaza ve Kadere inanmaktır. Kader ne demektir? Kaza ne demektir? Önce kısaca bunların tarifini yapacağız, sonra da konuyu anlamaya çalışacağız.

Detaylı

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) ا ي اك ن ع ب د و ا ي اك ن س ت ع ني (Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5) 1 و م ا ا م ر وا ا ل ل ي ع ب د وا الل م ل ص ني ل ه الد ين ح ن ف اء و ي ق يم وا الص

Detaylı

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve إن ال ح م د ل ل ب س م االله الر ح م ن الر ح يم ذ و ع ي و س ت غ ف ر يى و س ت ع و ح م د ي ب ب ل ل م ه ش ر ر أ و ف س ىب م ه ئب ت سي أ ع م بل ىب م ه د ي ا ل ل ف ال م ض ل ل م ه ي ض ل ل ف ال ب د ي ل ي د أ ن

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN الا يمان باالله تعا ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 2009-1430 1 الا يمان باالله تعا» باللغة ال ية «بن مسلم شاه مد مراجعة: أم نبيل 2009-1430 2 Allah Teâlâ'ya

Detaylı

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat 15 2018 14:23:10 Cihad İNDİR ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آ م ن وا ه ل أ د ل ك م ع ل ى ت ج ار ة ت نج يك م م ن ع ذ اب أ ل يم : ت ؤ م ن ون ب الل ه و ر س ول ه و ت ج اه د &#16

Detaylı

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kolay Yolla Kur an ı Anlama بسم هللا الرحمن الرحيم Kolay Yolla Kur an ı Anlama Ders 14 #kuranianlama Bu derste Kur an: Ezan ve abdest د خ ل ع ب د ك ف ر : bilgisi Dil Eğitim ipucu: Kelime kartları Bu derste 11 yeni kelimeyle Kur'an

Detaylı

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile www.recepsahan.net و س ار ع وا إ ل ى م غ ف ر ة م ن رب ك م و ج نة ع رض ه ا السم او ات و األ ر ض أ ع دت ل ل م ت ق ي ن Rabbinizin mağfiretine ermek ve muttakiler için hazırlanmış

Detaylı

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi Kur an-ı Kerim in incelemesi, yorumlaması, tefsir edilmesi hususunda incelenen ve günümüzün en çok tartışılan konularından biri de kadının örtüsü meselesidir. Bu yazı da bu konu üzerinde duracağım inşallah...

Detaylı

İSLAM HUKUKUNDA CEZA CEZALAR

İSLAM HUKUKUNDA CEZA CEZALAR Cezalar 9 بسم االله الرحمن الرحيم İSLAM HUKUKUNDA CEZA CEZALAR Cezalar, insanları suç işlemekten alıkoymak için vardır. Allah ( ) şöyle buyurmaktadır: "Kısasta sizin و ل ك م ف ي ال ق ص اص ح ي اة ي ا أ

Detaylı

NİÇİN RAMAZAN ORUCUNU TUTUYORUZ? ملاذا نصوم رمضان اسم املؤلف حممد صالح املنجد

NİÇİN RAMAZAN ORUCUNU TUTUYORUZ? ملاذا نصوم رمضان اسم املؤلف حممد صالح املنجد 1436 NİÇİN RAMAZAN ORUCUNU TUTUYORUZ? ملاا نصوم رمضان باللغة الرتكية Muhammed Salih el-muneccid اسم املؤلف حممد صالح املنجد Çeviren Muhammed Şahin ترمجة حممد شاهني Gözden Geçiren Ali Rıza Şahin مراجعة

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid Bir erkeğin,yabancı (namahrem) bir kadınla tokalaşmasının hükmü ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 20-432 حكم مصافحة لرجل للمر لا جنبية»

Detaylı

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM ا لص ال ة و الس ال م ع ل ى م ن اع ت ب ر اهلل ط اع ت ه )ص ل ى اهلل ع ل ي ه و س ل م ( ط اع ة ل ذ ات ه )ج ل ج ال ل ه ) ب س م اهلل الر ح م ن الر ح يم ا ل ح م د ل ل ه ر ب ال ع ال م ين. و الص ال ة و الس ال م

Detaylı

Haccın mikat yerleri

Haccın mikat yerleri Haccın mikat yerleri مواقيت ا ج ا نية ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 مواقيت ا ج ا نية» باللغة ال ية «بن صالح العثيم مد تر

Detaylı

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir? Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir? ما ا كمة ريم لبس ا هب الرجال ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 200-43 ما ا

Detaylı

İbadet Hayatımızda Şaban Ayı Gönderen Kadir Hatipoglu - Mayıs :46:24

İbadet Hayatımızda Şaban Ayı Gönderen Kadir Hatipoglu - Mayıs :46:24 İbadet Hayatımızda Şaban Ayı Gönderen Kadir Hatipoglu - Mayıs 19 2015 11:46:24 İbadet hayatımızda önemli bir yeri olan günlerin içindeyiz.[1] Bugünler sevaplı, feyizli ve bereketli günlerdir. Ebedi hayatımızın

Detaylı

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir? Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir? [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 204-436 هل يللة القدر ثابتة يف يللة معينة من

Detaylı

RAMAZAN ORUCU. Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınırsınız diye o oruç sizin üzerinize de farz kılındı.

RAMAZAN ORUCU. Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınırsınız diye o oruç sizin üzerinize de farz kılındı. RAMAZAN ORUCU Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sakınırsınız diye o oruç sizin üzerinize de farz kılındı. (Bakara 183) 22.07.2014 1 ICERIK Kavram olarak Oruc Oruc ile ilgili ayetlerín

Detaylı

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا Ayetlerin Mealleri: 255- Allah, ondan başka ilah yoktur. Diri ve kayyumdur. Kendisine ne bir uyuklama nede uyku tutmaz. Göklerde ve yerlerde olanların hepsi onundur. Onun izni olmadan kendisinin katında

Detaylı

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ? İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ? هل جيب ترk هللا ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil 00-43 هل جيب ترk هللا» باللغة لرت ية

Detaylı

şeyh Muhammed b. Salih el-useymin

şeyh Muhammed b. Salih el-useymin ALLAH TEÂLÂ'NIN İNDİRDİĞİ HÜKÜMLERLE HÜKMETMENİN İSLÂM'DAKİ YERİ م لة حل م بما أنزل االله ف الا سلام ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed b. Salih el-useymin الشيخ مد بن صالح العثيم Terceme: IslamQa

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II -Ders Planı- Dersin konusu: manaya delaletinin kapalılığı bakımından lafızlar [hafî-müşkilmücmel-müteşâbih] Ön hazırlık: İlgili tezler: hakkı

Detaylı