Başkan :Prof Dr Köksal DEMİR (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi) Jüri : Prof Dr Sonay SÖZÜDOĞRU OK. (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Başkan :Prof Dr Köksal DEMİR (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi) Jüri : Prof Dr Sonay SÖZÜDOĞRU OK. (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi)"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ AYRIŞMA DERECELERİ FARKLI PEATLERİN HUMİK ASİT KAPSAMLARININ İKİ AYRI YÖNTEMLE KARŞILAŞTIRILMASI Mustafa BOZKURT TOPRAK ANABİLİM DALI ANKARA 2005 Her hakkı saklıdır

2 Prof. Dr. Sonay SÖZÜDOĞRU OK danışmanlığında, Mustafa BOZKURT tarafından hazırlanan bu çalışma 11/10/2005 tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Toprak Anabilim dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan :Prof Dr Köksal DEMİR (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi) Jüri : Prof Dr Sonay SÖZÜDOĞRU OK (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi) Jüri : Prof Dr: Ayten KARACA (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi) Yukarıdaki sonucu onaylarım Prof. Dr. Ülkü MEHMETOĞLU Enstitü Müdürü

3

4 ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYRIŞMA DERECELERİ FARKLI PEATLERİN HUMİK ASİT KAPSAMLARININ İKİ AYRI YÖNTEMLE KARŞILAŞTIRILMASI Mustafa BOZKURT Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Toprak Anabilim Dalı Danışman : Prof. Dr. Sonay SÖZÜDOĞRU OK Bu çalışmada ayrışma dereceleri farklı peat materyallerinin humik asit kapsamlarını belirlemek için iki ayrı yöntem (TS 5869 ISO 5073 ve Schnitzer (1982)) kullanılmıştır. Peat materyallerinin bazı kimyasal özellikleri ve ayrışma dereceleri belirlenmiştir. Ayrıca humik asitlerin toplam asitlik, karboksil grupları, fenolik hidroksil grupları, kül yüzdesi ve humifikasyon dereceleri belirlenmiştir. İki metodun karşılaştırılması sonucu humik asit tayininde kullanılan TS 5869 ISO 5073 yönteminin materyalin organik karbon içeriğini esas alması ve analiz süresinin daha kısa olması dolayısıyla Schnitzer (1982) yöntemine göre daha uygun bulunmuştur. 2005, 39 sayfa i

5 ANAHTAR KELİMELER :Humik asit, peat, ayrışma derecesi ABSTRACT Master Thesis COMPARISION OF HUMIC ACID CONTENTS OF PEAT MATERIALS WITH DIFFERENT DECOMPOSITION DEGREES BY USING TWO SEPARATE METHODS Mustafa BOZKURT Ankara Üniversity Graduate School of Natural and Applied Sciences Supervisor : Prof. Dr. Sonay SÖZÜDOĞRU OK In this study two different methods were applied to determine humic acid contents of peat materials having different decomposition degrees. Some chemical properties and decomposition degree of peat samples were evaluated. On the other hand, total acidity, carboxyl groups and phenolic groups, and ash contents and humification degrees were determined. Comparison of two humic acid methods showed that TS 5869 ISO 5073 (International Standard Organization) method is more applicable rather than Schnitzer (1982) method because of considering organic carbon content of the material and achieving in a short time. 2005, 39 pages Key Words :Humic acid, peat, decomposition degree ii

6 TEŞEKKÜR Bu çalışmada bana araştırma olanağı sağlayan danışman hocam sayın Prof. Dr. Sonay SÖZÜDOĞRU OK'a teşekkürlerimi sunarım. Mustafa BOZKURT Ankara, iii

7 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 2.1. Türkiye de peat ile kaplı alanlar Şekil.2.2. Topraktaki organik maddenin fraksiyonlanması Şekil.2.3. Humik maddelerin kimyasal özellikleri ve sınıflandırılması Şekil 3.1. Bolu Yeniçağa Reşadiye Gölü Turbiyer Haritası iv

8 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 2.1. Von Post Iskalası Çizelge 4.1. Peat materyallerinin bazı kimyasal özellikleri Çizelge 4.2. Peat materyallerinden elde edilen humik asitlerde yapılan analiz sonuçları Çizelge Humik asitlerin Toplam asitlik, Fonksiyonel grup içerikleri ve E 4 /E 6 oranları v

9 İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR... iii ŞEKİLLER DİZİNİ... iv ÇİZELGELER DİZİNİ... v İÇİNDEKİLER... vi 1. GİRİŞ KAYNAK ÖZETLERİ Peat İle İlgili Yapılan Araştırmalar Peatin Tanımı Peatlerin Dünyada ve Ülkemizde Bulunduğu Yerler ve Özellikleri Peatlerin Toprak ve Bitki Besleme Açısından Faydaları Peatlerin Kullanım Alanları Peatlerin Sınıflandırılması Peat Oluşumu Humik Maddeler Humik Asitler Humik Asitlerin Fiziksel Yararları Humik Asitlerin Kimyasal Yararları Humik Asitlerin Biyolojik Yararları MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Yöntem Nem vi

10 ph Kireç Organik Madde Organik Karbon Toplam Azot(%) Humik Asit Tayini Humik Asitlerde Yapılan Analizler % Nem ve Kül Kapsamı Organik Madde(%) Organik Karbon(%) Toplam Azot(%) Toplam Asitlik (meq/g) Karboksil grubu (COOH) (meq/g) Fenolik - OH grubu (meq/g) E 4 /E 6 Oranı ARAŞTIRMA BULGULARI TARTIŞMA ve SONUÇ KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ vii

11 viii

12 1. GİRİŞ Topraklarımızın organik madde içeriğinin düşük olması ve son zamanlarda organik tarıma olan talebin artması nedeniyle organik maddesi yüksek materyaller ile bunlardan ekstrakte edilen humik asitlerin tarımda kullanımına olan ilgi son derece artmıştır. Genellikle ülkemizde bulunan peatlerin organik madde kapsamları yüksektir. Dolayısıyla peatler tarımda kullanılan organik ve organomineral gübreler için bir kaynak olarak görülmektedir. Diğer yandan ülkemizdeki peat alanlarının varlığı oldukça fazladır ve yaklaşık ha kadardır (Çaycı 1989). Organik madde toprağı oluşturan materyalleri bir arada tutan, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini iyileştiren ana etmenlerden birisidir. Türkiye topraklarının % 20 sinde organik madde miktarı %1 in altındadır. Bu nedenle ülkemiz topraklarının organik madde ihtiyacı oldukça fazladır. Peat materyallerinin yüksek miktarda organik madde ve bunun yanında humik asit ihtiva etmesi bu materyalle ilgili araştırma çalışmalarının önemini ortaya koymaktadır. Peatin özellikleri ve yapısı uygun olduğu durumda bitki yetiştirme ortamlarında, çim sahalarında ve daha birçok alanda kullanılmaktadır. Bu materyallerin birçok özelliği yapısındaki humik asitlerle ilişkilidir. Peatin hem su tutma özelliği hemde katyon değişim kapasitesinden humik asitlerin yapısında bulunan COOH ve OH grupları sorumludur. Peatlerin sınıflandırılmasında ayrışma derecesi önemli bir kriterdir. Ayrışma derecesi arttıkça organik karbon kapsamında azalma humik asit kapsamında artış görülmektedir. Peatin fazla miktarda yarayışlı besin maddesini depolama özelliğinin olduğu çok iyi bilinmektedir. Bu besin maddelerinin bazılarının kolaylıkla alınabilir olması yanında bazılarının alımı oldukça güçtür. Bu nedenle peatin organik bileşenlerinin ve bazı temel kimyasal kuralların bilinmesi gerekir. Örneğin, peatin yüksek besin maddesi tutma 1

13 kapasitesi esas olarak karboksil gruplarının dissosiye olan hidrojen iyonlarına bağlıdır. Humik asitler asitlik gösteren çok küçük peat parçacıklarıdır. Peatlerdeki humik asitlerin aromatik yapıda olduğu bilinmektedir. Bu yapının peatlerdeki humik asitlerin dominant olarak lignin orijinli olduğundan kaynaklandığı, çünkü lignince fakir bitki materyalinden pek fazla humik asit oluşamadığı belirtilmiştir. Örneğin çok az miktarda lignin içeren sfagnum peatten ayrışma sonucu çok az miktarda humik asit oluşmaktadır. Diğer yandan fazla miktarda lignin içeren odunsu peatlerin humik asit kapsamları yüksektir (Puustjarvı 1969). Organik materyallerden humik asitlerin ekstraksiyonuna ilişkin değişik yöntemler bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı uzun zaman alan, buna bağlı olarak kimyasal tüketimi fazla olan yöntemlerdir. Bir kısmı da daha pratik, kimyasal yönünden ekonomik ve doğruluk payı yüksek olan yöntemlerdir. Diğer yandan yöntemlerin uygulanabilirliği organik materyalin yapısıylada yakından ilişkili bulunmaktadır. Örneğin ülkemizdeki peatlerin sfagnum yosunu değilde otsu bitkilerden oluşması, ayrışma derecelerinin yüksek olması tropik ve soğuk kuzey ülkelerinin peatlerinden farklılık göstermesine yol açmaktadır. Humik asitlerin ekstraksiyonuna ilişkin uygulanacak yöntemlerin seçimi organik materyallerin yapısına uygun olmalıdır. Uluslararası Humik Maddeler Birliği nin (IHSS) bu konuda, henüz standart bir metodu yoktur. Bu birlik bütün özellikleri belirli bir standart humik asit materyali sağlamakta ancak içerdiği humik asit miktarı belli bir materyal sağlayamamaktadır. Ülkemizde eksikliği hissedilen konulardan biriside humik asit tayininde hangi yöntemin uygun olacağının tam olarak bilinememesidir. Bu analizleri yapan kuruluşlarla gerek peat gerekse humik asit içeren materyallerin humik asit tayinlerinde bunları üreten firmalarla sorunlar yaşanmaktadır. Bazı spesifik yöntemlerin her organik materyal için kullanılması sonucu yanlış değerlendirmeler ortaya çıkmaktadır. 2

14 Bu araştırmada aynı yerden alınan, ayrışma derecesi farklı iki peat örneğinde humik asitlerin iki ayrı yöntem kullanılarak (Uluslararası Standartlar Organizasyonu-ISOyöntemi (Anonim 1988) ve (Schnitzer 1982) tarafından belirtilen yöntem) humik asit kapsamlarının belirlenmesi ve uygun yöntemin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Aslında yöntemlerin temel prensibi alkali ekstraksiyona dayanmakla birlikte ara basamaklarda kullanılan kimyasallar ve değerlendirmeler farklıdır. Bunların getirdiği farklılıkları ortaya koymak ve diğer yandan elde edilen humik asitlerde yapılan analizlerle peat humik asitlerinin bazı kimyasal özelliklerini belirlemek üzere bu çalışma yürütülmüştür. 3

15 2. KAYNAK ÖZETLERİ 2.1. Peat ile ilgili yapılan araştırmalar Organik madde kapsamları % 96 ve % 58 olan farklı iki peat çeşidi vermikulit, kum, çiftlik gübresi ve değişik tekstürdeki topraklarla karıştırılıp bitki sap uzunluğu ve yaprak sayısı açısından değerlendirildiğinde en yüksek verim % 96 organik madde içeren peat çeşidi ile sağlanmıştır(agut 1984). Peatin organik karbon içeriklerinin oldukça yüksek olup genellikle %12-70 arasında değişmektedir, bu geniş değer organik maddenin çeşidine ve ayrışma derecesine bağlı olup, muhtemelen kullanılacak analitik yöntemin belirlenmesinde de etkin rol oynamaktadır. Organik Karbon içeriğinin tayin edilmesi için Walkley Black in yaş yakma yöntemi kullanılmakla beraber bu yöntemle toplam organik karbonu doğru tayin etmenin mümkün olmayabilir (Andriesse 1988). Peatin botaniksel orijini peat özelliklerinin belirlenmesindeki en önemli faktörlerden birisidir (Bohlin et. al. 1989). C/N oranı, peatin ayrışma derecesine bağlı olarak %12-60 arasında değişim göstermektedir (Dam 1971). Peat materyallerinin bulunduğu alanlarda, yüzey toprağından alt katlara doğru gidildikçe karbon miktarının % 58 den % 25 e kadar değişmektedir (Kanapaty 1976). 4

16 Ayrışma dereceleri birbirinden farklı peat materyallerinin laboratuvarda yapılan fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları da birbirlerinden farklıdır. Bu durum analiz uygulamalarının farklı kişiler tarafından yapılmasından ve örneklerin aynı yapıda olmamasından kaynaklanmaktadır (Schmilewski and Günther 1988). Genellikle ülkemizde bulunan peatler, % %58.18 arasında organik madde ve % % 2.39 arasında toplam azot içermektedir (Usta ve ark. 1996) Peatin tanımı Peat, anaerobik şartlarda kısmen ayrışmış bitki ve hayvan artıklarının birikmesiyle oluşmuş bir toprak katmanıdır (Fitzpatrick 1971). Peat, kömür oluşumunun birinci aşaması olarak kabul edilir. Kuru bazda (nemi alındıktan sonra) karbon içeriği yaklaşık %60 ve oksijen içeriği yaklaşık %30 dur. Orijinal bitkisel maddelerin yapıları içerisinde görülebilir (Bates ve Jackson 1980). Peat, bitkilerin, kısmende hayvansal artıkların ve yer altı su düzeyinin üzerinde genellikle sphagnum denilen yosunlar ve bataklık sazlarının su dibinde çökerek, su altında hava ile ilişkisi kesilmiş bir ortamda yıllarca çürüyüp birikmesinden oluşan %100 doğal bir malzemedir. Peat (ingilizce), Turba (Fransızca), Torf (Almanca) kelimeleri aynı anlamı ifade eder. Ormancılar turba, ziraatçiler peat veya torf terimlerini kullanırlar. 5

17 Organik madde içeriği %20 ve daha fazla olan topraklar organik topraklardır (Soil Survey Manual 1962). Organik topraklar histosoller ordosunda yer alır, histosoller ise üst 80 cm lik katmanın yarısından çoğunun organik olduğu veya taban suyunun bulunmadığı durumlarda yarık ve çatlakların organik materyal ile dolu olduğu kaya yada taş parçaları üzerinde bulunan organik topraklardır (Soil Survey Staff 1975). Hollanda sınıflandırma sistemine göre ise yüzeyden itibaren 80 cm lik kısımda 40 cm veya daha kalın organik materyal katmanına sahip ve %15 ya da daha fazla organik madde içeren topraklar organik topraklar olarak tanımlanır Peatlerin Dünyada ve Ülkemizde Bulunduğu Yerler ve Özellikleri Dünyada bulunan peat rezervi değişik kaynaklarca farklı verilmekle beraber bu rakam yaklaşık olarak 520 milyon hektar olarak tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise peat ile kaplı sahalar yaklaşık 25 bin hektardır (Çaycı 1989). Dünyadaki peat sahalarının oluşumu ve dağılım desenleri buzullaşmanın etkisinde kalmıştır. Pleistosen (Buzullaşma) periyodunda Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika kıtaları değişik büyüklükte buzullar ile kaplanmışlar, buzullar zemin kayalarını kopararak aşındırmış, vadiler boyunca rastgele etrafa yayılmışlardır. Bu vadilerde oluşan peat materyalleri besin maddesi içeriği yönünden ülkemizdeki peatlere göre daha fakir bulunmaktadırlar. Moren, esker ve kum örtüleri buzul hareketinin belirtileri olup, ülkemiz peatleri ile Avrupa peatleri oluşumları arasındaki farkı açık olarak ifade etmektedirler. Ülkemiz buzullaşmanın etkisinde kalmadığından peatler Avrupa daki peatlerden hem botaniksel ve hem de oluşumları bakımından farklı özelliktedirler. 6

18 Türkiyedeki peat oluşumlarında besinsel statünün eutropik, botaniksel orijinin sfagnum yosunu değilde otsu bitkilerden oluşması, ayrışma derecesinin yüksek olması, peatlerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin tropik ve soğuk kuzey ülkelerinin peatlerinden önemli derecede farklı olduğunu göstermektedir (Usta ve ark. 1996). Genellikle yerli peatların; ph, EC, hacim ağırlığı, tane yoğunluğu ve ayrışma derecesi daha yüksek, Organik madde ve havalanma kapasitesi daha düşüktür (Anonim 2003) Avrupadaki peatler botaniksel orijini yosun olan Sphagnum peatleridir (Hammond 1975). Sphagnum peatin organik madde miktarı, su tutma kapasitesi ve havalanma özellikleri yüksek olup, hacim ağırlığı ve kireç içerikleri çok düşüktür (Dam 1971). Ülkemizde ise daha çok otsu ve odunsu karakterli paetlere rastlanılmaktadır(çaycı 1989). Otsu ve odunsu (Carex) peatler ise yukarıda sözü edilen özellikler açısından daha az elverişlidirler (Dam 1971). Türkiye nin 19 farklı yöresinde organik topraklar bulunmaktadır Çaycı (1989). (Şekil 2.1). 7

19 1- Ağrı 11- Afyon 2- Muş 12- Kütahya 3- Adıyaman 13- Bolu 4- Kahramanmaraş 14- Niğde 5- Gaziantep 15- Konya 6- İçel 16- Kayseri 7- Antalya-Elmalı 17- Trabzon-Meryemana 8- Antalya-Söğüt 18- Trabzon-Dolaylı 9- Burdur 19- Trabzon-Sürmene 10-Denizli Şekil 2.1. Türkiye de Peat ile kaplı sahalar (Çaycı 1989) Peatlerin Toprak ve Bitki Besleme Açısından Faydaları Peat materyalleri, toprağı organik ve mineral maddelerce zenginleştirir. Kullanıldığı alanlarda bitki kökleri iyi havalandığından bitkinin gelişim hızını arttırır. Bitki yetiştirme ortamının bir parçası olup üstün çimlendirme ve köklendirme özelliğine sahiptir. Peat, toprağın su tutma kapasitesini, bitkiyi besleme gücünü ve biyolojik aktivitesini arttırır. Suda çözünebilir gübrenin topraktan yıkanarak kaybolmasını önler. Toprağın uzun süreli nemli kalmasını ve gevşemesini sağlarlar. Peatler, kendi ağırlığının yaklaşık 20 katı su tutarlar ve suyu bitkinin ihtiyacına göre yavaşça toprağa bırakırlar. Toprağın yapısını gevşeterek ve havalandırarak köklerin sağlıklı gelişimini 8

20 sağlarlar. Kumlu toprakların içine katılarak suyun ve besinlerin tutulmasına yardımcı olurlar. Her türlü toprak karışımının, su ve hava tutma kapasitesini arttırırlar. Peat, perlit ile eşit miktarlarda karıştırıldığı zaman en iyi köklendirme malzemelerinden birini oluşturmaktadır (Anonim 2003). Peat, bir organik toprak düzenleyicidir. Köklerin etrafındaki toprağın hava ve nemliliğini düzenleyerek, ideal bir büyüme ortamı sağlar. Peatlerin besleyici özelliği bulunmamakla birlikte çok su tutması ve iyon değişimi yoluyla, suyun ve gübrenin bitkiye yavaşça ve düzenli bir şekilde verilmesini sağlaması önemli faydaları arasındadır Peatlerin Kullanım Alanları Peat, ph sı nötr veya alkali topraklarda toprağın su tutma kapasitesini arttırmak amacıyla rahatlıkla kullanılabilir. Seracılık, kültür mantarı üreticiliği, çimlendirme, bahçe düzenlemeleri, fidecilik ve çiçek üretim ve bakımında kullanılır. Örtü Altı Yetiştiriciliğinde Malçlama malzemesi olarak kullanılır. Çevre düzenlemeleri, golf alanları, futbol sahaları, park-bahçe gibi her türlü rekreasyon alanlarının tesisi amacıyla kullanılır(anonim 2003) Peatlerin Sınıflandırılması Günümüzde kullanılmakta olan sınıflandırma sistemleri aşağıdaki bazı temel noktalara dayalıdır (Andriesse 1988). 1. Topoğrafya ve Jeomorfoloji 2. Yüzey vejetasyonu 3. Peatin kimyasal özellikleri 9

21 4. Peatin fiziksel özellikleri 5. Peatin botaniksel özellikleri 6. Peat bataklıklarındaki genetiksel olaylar Organik materyalin kimyasal yapısı bitki örtüsü, ayrışma derecesi, ve orijinal çevre tarafından etkilenir. Peat bilimi peati genellikle aşağıdaki ana organik bileşenlere göre gruplandırmıştır (Andriesse 1988). a. Suda çözünebilen bileşikler b. Eter ve alkolde çözünebilen bileşikler c. Selülöz ve hemiselülöz d. Lignin ve lignin türevleri e. Azotlu materyaller ve ham proteinler Von Post ıskalası baz alınarak yapılan katagoriye ayrılır(hammond 1979) sınıflandırmaya göre peatler üç ana a. Açık renkli peat, Hl-3 b. Koyu renkli peat, H4-6 c. Siyah peat, H7-10 Bitki türlerine göre Peatler dört grup altında incelenir (Puustjarvi 1972). 1. Sphagnum ( bataklık bitkileri, yosunlar) 2. Bryales ( Hypnum peat) 3. Sedge (Carex, Eriophorum) 4. Odunsu bitkiler (agaçlar v.b.) 10

22 Peati fiziksel özelliklerine göre ilk sınıflandıran bilim adamı Von Post olmuştur. Von Post, kendi adıyla anılan yöntemde, ayrışma derecelerini on birime ayırmıştır. H1 (ayrışmamış) ıskalanın en başında yer alırken, H10 (ayrışmış) ıskalanın en sonundadır (Çizelge 2.1). Bu yöntem arazide peat örneği el içinde sıkılarak çıkan suyun rengi ve bulanıklığının incelenmesi esasına dayanmaktadır (Von Post 1924; Andriesse 1988). Çizelge 2.1. Von Post Iskalası H l H 2 H 3 H 4 H 5 H 6 H 7 H 8 H 9 H 10 Tamamen ayrışmamış bitki artıkları görülebilmekte, taze peat örnekleri avuç içerisinde sıkıidığında parmaklar arasından hemen hemen renksiz su çıkışı meydana gelir. Hemen hemen tamamen ayrışmamış bitki artıkları görülmekte, avuç içerisinde sıkıldığında parmaklar arasından çıkan suyun rengi açık kahverengidir. Çok zayıf ayrışmış bitki artıkları mevcut, avuç içerisinde sıkıldığında parmaklar arasından çıkan suyun rengi kahverengi ve bulanıktır. Zayıf ayrışmış bitki artıkları görülebilmekte, avuç içerisinde sıkıldığında parmaklar arasından çıkan suyun rengi koyu kahverengi ve bulanıktır. Oldukça kuvvetli ayrışmış bitki artıklarının orijinal strüktürü görülebilmekte, avuç içerisinde sıkıldığında parmaklar arasından peat sızıntısı meydana gelir. Oldukça kuvvetli ayrışmış bitki artıkları mevcut, bitki artıklarının, orijinal yapısı belli belirsiz, avuç içerisinde sıkıldığında parmaklar arasından peatin yaklaşık 1/3 ü sızar. Kuvvetli ayrışmış bitki artıkları; avuç içerisinde sıkıldığında parmaklar arasından peatin yaklaşık yarısı sızar. Çıkan suyun rengi bulanıktır. Çok kuvvetli ayrışmış bitki artıkları; avuç içerisinde sıkıldığında, parmaklar arasından peatin 2/3 ü sızar. Elde kalan bitki, artıkları ayrışmaya karşı son derece dayanıklıdır. Neredeyse tamamen ayrışmış bitki artıkları; avuç içerisinde sıkıldığında parmaklar arasından hemen hemen peatin tamamı sızar, herhangi bir bitki yapısını tanımak oldukça zordur. Tamamen ayrışmış bitki artıkları; avuç içerisinde sıkıldığında parmaklar arasından peatin tamamı sızar. 11

23 Organik toprakların oluştuğu evrede bulunan suyun içerisindeki mineral madde miktarı, organik ana materyalin tipini ve özelliklerini geniş ölçüde etkiler. Bunlar üç ana grup altında toplanır: a. EUTROPİK: Mineral maddece zengin taban sularının etkisiyle birikirler. Doğal saz ve ağaç yetişir. b.oligotropik: Son derece az mineral madde içeren suların etkisinde gelişmiş organik topraklardır. Sadece yosun yetişir. c. MESOTROPİK: Eutropik ve Oligotropik ortam arasında yer alır. Otlar, carex ve diğer vegetasyon gelişimi görülür(dam 1971). Modern sınıflandırma sistemini esas alan Toprak taksonomisinde de Peat materyalini karakterize etmek için prensip olarak ayrışma derecesi benimsenmiştir. Toprak taksonomisinde, Von Post Skalası üç sınıfa indirilmiş olup gözlemsel hükümler ortadan kaldırılmakta, lif büyüklüğü ve lif kapsamı gibi kriterler esas alınmak suretiyle peatler az ayrışmıştan çok ayrışmışa doğru sırasıyla fibrik, hemik ve saprik olarak isimlendirilmektedirler. Peatin ayrışmasında mikroorganizmaların yeri ayrıdır. Bataklıkların yüzey kısımlarında bitki kalıntılarını parçalama yeteneğine sahip bulunan fungus, aktinomiset ve aerobik bakteriler gibi aerobik organizmalar aktiftir. Alt kısımlarda ise fakültatif ve anaerobik bakteriler aktiftir. Bu bölgede ayrışma hızı yavaştır ve mikroorganizmaların sadece bitki materyalindeki organik bileşiklerin bazılarını parçalamaları nedeniyle sınırlıdır. Organik bileşiklerden geri kalan kısım ise peat olarak ifade edilmektedir. Lignin, hemiselüloz ve azotlu bileşikleri içeren peatler fen peat, ayrıca bunlara ilave olarak selüloz ve yağları da içerenler Sphagnum peat olarak isimlendirilmektedir (Baran,Kavanagh ve Herlihy 1975). 12

24 Ayrışmayı etkileyen diğer bir faktörde peatin kimyasal bileşimidir. C/N oranı da ayrışmanın bir ölçüsü olarak kullanılmaktadır. C/N oranı ne kadar geniş olursa ayrışmada o kadar az olmaktadır (Dam 1971). Başlangıçta C/N oranı 100 kabul edilirken, fazla ayrışmış bir peatin C/N oranı 10/1 dolayında olabilmektedir. Bununla beraber bu değer, toprak tipi ve oluşum koşullarına göre değişim göstermektedir (Allison 1973). Fen peatlerin C/N oranı 24/1, azot kapsamı %2 civarındadır. Sphagnum peati ise daha az azot içermekte olup C/N oranı 44/1 dir (Kavanagh ve Herlihy 1975). Peatler oluşum olarak iki ana grup altında toplanmışlardır. Birincisi, atmosferik yağışların etkisinde oluşan peatler olup, Zonal Oluşum olarak adlandırılırlar. Sphagnum peati bu gurup içinde yer almaktadır. Bunlar Avrupa ve Kuzey Amerika da yaygındırlar. Kabartı tipi olanlar tarımsal amaçlı ve peat yakıtı olarak yoğun bir şekilde kullanılırken, yamaçlarda yer alanlardan iklimsel ve fiziki olumsuzluk nedeniyle yeterince yararlanılamamaktadır (Hammond 1975). İkincisi ise, yer altı sularının etkisinde kalarak oluşan peatlerdir. Bunlara Azonal Oluşum denilmektedir. Odunsu (Carex), saz ve kamış peatleri bu grubun tipik çeşitleridir. Besin maddeleri yönünden daha zengin olan bu peatler ülkemizde özellikle Trabzon, Bolu, Antalya, Muş ve Kahramanmaraş yörelerinde bulunmaktadır. Peat depozitleri, fosil kalıntıları, çalılar, sazlar, çayırlar, otlar ve yosunlardan oluşmaktadır. Özellikle Finlandiya da bataklık (Bog) tipi peatler yaygındır. Ancak, bataklıkta oluşan her toprak peat olarak ifade edilemez. Bunların birbirinden ayırt edilebilmesi peat materyalinin varlığına ve gleyleşme derecesine bağlıdır. Bunlar üç bölüm altında incelenir: a-peatli topraklar ( moor, turba ) b-peatli gleyik topraklar c-çayır gleyik topraklar 13

25 Peatli topraklar 50 cm ve daha fazla kalınlıkta peat içeren topraklardır. Peatli gleyik topraklarda bu kalınlık 50 cm den az olup hemen altında mineral horizon yer alır. Çayır gleyik topraklarda herhangi bir peat katmanı bulunmaz ( Dinç ve ark 1987). Uluslararası Peat Derneği (IPS) tarafından kabul edilen bir görüşe göre ise organik topraklar botaniksel orjinleri, ayrışma dereceleri ve besin madde kapsamları dikkate alınarak sınıflandırılmışlardır (Kivinen 1980) Peat Oluşumu Peat, genellikle ıslak ortamlarda, bataklıklarda yetişen bitkilerin yığınlar halinde havasız koşullarda birikmesi ve çürümesi sonucu oluşur. Biriken bitkisel malzemeler bu uygun ortamlarda çökelir, ortamın kimyasal, fiziksel, ve bakteriyel koşullarından etkilenirler. Ufalanıp, bazı reaksiyonlara (aerobik ve anaerobik) maruz kalan organik madde, ilk şeklinden çok daha farklı bir yapıya dönüşür. Fiziksel ve kimyasal özellikleri gittikçe değişmeye başlar. Bataklık ürünü malzeme kurudukça, renkleri açılarak sarımsı renklere dönüşür. Organik madde gömülüp, değişim sürecine katıldığında daha sonra kahverengimsi ve siyahi renklere sahip olur (Anonim 2004). Peatlerin materyallerinin oluşumu için; bitkisel maddelerin birikebileceği uygun bir depresyon (çukur v.s.) ortamı olmalı, Ortamda bitki bolluğu olmalı ve ortama organik madde gelişi olmalı (birikim olabilmeli), Uygun iklim olmalı (ılık ve yağışlı iklim bitkilerin daha fazla gelişmesine ve daha çabuk dekompoze olmasına neden olur), aşırı sıcak (fazlaca gelişen mikrobiyal faaliyet organik maddenin yok olmasına neden olabilir) veya ortam soğuk olmamalı,yer altı su seviyesinin yavaş bir şekilde yükselmesi veya yavaş yavaş organik maddenin, arttıkça, dibe doğru çökelmesi olmalıdır (Anonim 2004). 14

26 2.8. Humik Maddeler Humik maddeler kolloidal özelliklere sahip, topraklarda, göllerde, nehirlerde ve sularda oluşan ve doğada en yaygın dağılım gösteren doğal organik maddelerdir. Belli başlı öğeleri ise humik asit, fulvik asit ve huminlerdir. Bu çeşit humik maddeler başlıca dekompoze amino asit artıkları içeren azotlu bileşikler ve aromatik komplekslerden kaynaklanmaktadır (Andriesse 1988). Söz konusu organik asitler sahip oldukları asidik karboksil (-COOH) ve fenolik hidroksil (-OH) gibi fonksiyonel grupları ile toprak özellikleri ve bitkinin fizyolojik özelliklerini etkilemektedirler (Lee ve Bartlett 1976; Schnitzer 1982). Toprak organik maddesi kuvvetli bazla ekstrakte edildiğinde, humik asitler, fulvik asitler ve kolay çözünebilir organik asitler ekstrakta geçer. Alkali ile doğrudan ekstrakte edilmeyen kısmına huminler adı verilir.alkali ile ekstrakte edilen çözelti üzerine asit ilave edildiğinde bir kısım maddeler çöker (Şekil 2.2). Çöken bu maddeler humik asitler,çökmeyen kısımlar ise fulvik asitler olarak isimlendirilir (Şekil 2.2.). Humik asitler fulvik asitlere göre daha çok humifikasyona uğramış, molekül ağırlıkları daha yüksek, oksijen içerikleri daha az fraksiyonlardır. Renkleri fulvik asitlerden daha koyudur. Karbon içerikleride fulvik asitlere göre daha yüksektir. Buna karşılık fulvik asitlerin asitlik kapasiteleri daha yüksektir (Şekil.2.3.). Yapılan çeşitli araştırmalarda diğer besin maddeleri ile birlikte humik maddelerin uygulanmasının bitkilerin biyokütlesi üzerinde olumlu etki yaptığı saptanmıştır. Humik asitin bitki gelişimini doğrudan veya dolaylı olarak etkilediğini; doğrudan etkinin bitkinin bünyesinde besin dağılımını değiştirebilecek olan humik madde bileşenlerinin bitki tarafından alınması şeklinde olabileceği; dolaylı etkinin ise sentetik iyon değiştiricilerinin yaptığı şekilde bitki besin maddelerinin sağlanması ve düzenlenmesi şeklinde olabileceği ileri sürülmüştür (Schnitzer ve Khan 1972). 15

27 Humik maddelerin kök gelişimini, sürgün gelişimine göre arttırdığı, makro besin elementlerinin alınmasında etkili oldukları, metal katyonları ile kompleks oluşturdukları, bazılarının alımını arttırıcı, bazılarının da alımını azaltıcı etkide bulundukları yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. Humik maddelerin besin şeklinde ya da toprak çözeltisinde bulunması elementlerin yarayışlılığının artmasına katkıda bulunmaktadır. Humik maddelerin demirle kompleks oluşturarak klorozu önlediği Fe, Cu, Zn alımını arttırıcı etkide bulunduğu bilinmektedir. TOPRAK ORGANİK MADDESİ Koyu renkli (Humin maddesi) Humik olmayanlar (Ayrışmamış artıklar) Alkali ile muamele Çözünmez humus (HUMİN) Çözünebilir fraksiyon Asit ile muamele Çökmeyenler (Fulvik asit) Çökenler (Humik asit) Bazla yeniden çözme ve elektrolit Çökelenler Çökelmeyenler Alkolle ekstraksiyon (Gri humik asitler) (Kahverengi humik asitler) (Hymatomelanik asitler) Şekil Topraktaki Organik Maddenin Fraksiyonlanması 16

28 HUMİK MADDELER Fulvik asit Humik asit Humin Renk yoğunluğu artar Polimerizasyon derecesi artar 2000 Molekül ağırlığı artar %45 Karbon kapsamı artar %62 %48 Oksijen miktarı azalır % Asit değişimi azalır 500 Çözünürlük azalır Şekil Humik maddelerin kimyasal özellikleri ve sınıflandırılması (Stevenson 1982). Humik maddelerin bitki gelişimini uyarıcı etkisinin makro besin maddelerinin alımının artırılması ile ilişkili olduğu açıklanmıştır. Özellikle düşük moleküllü organik bileşikler (fulvik asitler), Fe +2, Cu +2, Zn +2, ve diğer birçok yüksek değerlikli katyonlarla kompleksler oluşturur. Böylece bu iyonları çeşitli reaksiyonlardan koruyarak bitkilerin bundan kolaylıkla faydalanmalarını sağlar. Humik asitin yapısında yer alan karboksil ve fenolik grupların belli başlı metal bağlayıcı öğeler olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda çekim sırasının Cu>Pb>Zn>Ni >Co>Mn>Ca şeklinde olduğu bilinmektedir (Andriesse 1988) Humik Asitler Topraktaki ölü organik maddeler esas itibariyle iki kısımdan meydana gelirler; humin maddeler ve humin olmayan maddeler. Humin olmayan maddeler ölü bitkisel ve hayvansal organizma artıkları ile bunların ayrışma ürünlerini kapsar. Humin maddeler 17

29 ise yeniden oluşan çoğu esmer renkli ve dayanıklı polimer maddeleri içine alır. Humik asit, fulvik asit ve huminler alt gruplarını oluşturur (Ünal ve Başkaya 1981). Klasik terminolojide humik asit (HA), alkali ile ekstrake olup, asit koşullarda çöken maddeler olarak tanımlanır. fulvik asit (FA) ise alkalide çözülüp, çözeltide kalan maddelerdir (Schnitzer ve Khan 1978). Peatlerin, humik asit kapsamları % 5-25 arasında değişmekte olup(bates ve Jackson 1980).humik asit miktarı arttıkça ayrışma dereceleri artmaktadır(puustjarvi 1983). Humik asit toprak verimliliğini arttırır (mineral katkısı), bazı çözünemeyen besinlerin bitkiye yarayışlı hale gelmesini sağlar ve yaprak, gövde ve kökün besin kapsamına da katkılarda bulunmaktadır. Toprak bakteri ve mikroorganizma faaliyetini arttırır. Elementlerin bitki hücrelerine geçmesini (yükleme) sağlar. Hücrelere besin ve mineral taşınmasına yardımcı olur. Besinlerin hücre içerisinde uzun süre kalmasını sağlar. Hücre içinde permeabiliteyi arttırır. İz element varlığını sağlar. Humatın (humik asit tuzu) toksik değeri olmayıp kanda bulunduğunda, kanın O 2 ni tutma yeteneği artmakta, yaraların daha çabuk iyileştiği gözlemlenmektedir. Humik asitlerin kimya sektörü dahil daha bir çok kullanım alanı vardır Humik Asitlerin Fiziksel Yararları Humik asitlerin toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerini olumlu yönde etkilediği uzun yıllardan beri öne sürülmektedir (Vaughan ve Linehan 1976). 18

30 1. Humik asitler toprağın fiziksel yapısını düzenlerler. a.kumlu topraktaki etkileri: Kumlu toprakların tanecikleri sıkı bir yapıya sahip olmadıkları için, bu topraklarda bitki besin maddelerinin tutunması çok güçtür ve suyla birlikte topraktan çabuk yıkanmaktadırlar. Bu materyaller topraktaki bitki besin maddelerini tutarak yıkanmasını önler ve bitkinin bundan daha kolay yararlanmasını ve topraklarda suyun tutulmasını sağlar. b.killi topraklardaki etkileri: Humik maddeler, sıkı bir yapıya sahip ağır bünyeli killi topraklar için iyi bir ıslah maddesidir. Killi topraklar soğuk ve nemli hava koşullarında suyu tutar, sıcak havalarda ise tanecikler büzülerek küçülürler. Her iki koşulda bitki gelişimi için uygun değildir. Toprak kurumaya başladığı zaman su molekülleri kil katmanları arasından uzaklaşmasıyla kil katmanlarının birbirine çok yaklaşmasına, hacimlerinin küçülmesine ve yüzeyde çatlamalara neden olur. Yüzeyde görülen çatlamalar organik madde eksikliği olan killi toprakların özelliğidir. Bu tip topraklara humik madde uygulanması ile toprak yapısı düzenlenmektedir. Humik asit molekülleri kil katmanlarının arasına girerek kuru ve sıcak havalarda sıkı bir şekilde birleşmelerini ve yapışmalarını önlemektedir. Humik asit molekülleri kil tabakalarını ayırabilmekte ve bunun sonucunda su ve besin maddeleri kolaylıkla bu alana yerleşebilmektedirler. 2. Toprakların havalanma kapasitelerini artırırlar 3. Toprağın su tutma kapasitesini artırırlar 4. Toprağın agregat oluşumunu sağlar ve erozyona karşı direnç sağlar 5. Humik maddeler koyu renkli olduğu için toprağın rengini koyulaştırarak daha fazla güneş enerjisinin emilimini sağlarlar 19

31 Humik asitlerin kimyasal yararları Toprağın iyon değişim kapasitesini artırır. Toprak kolloidleri tarafından tutulan, bitki tarafından alınamayan besin maddelerini iyonize ederek serbest hale getirir ve bitki tarafından alınmalarını sağlar. Humik asit metal iyonlarla kompleks oluşturarak toprağın mikro besin maddelerince zenginleşmesini sağlamaktadır.bu kompleks oluşturma yeteneği yapısındaki karboksil ve fenolik hidroksil gruplarıyla ilişkilidir (Schnitzer 1992). Bir çoğu suda çözünmez yapılardaki bu metal-organik kompleksler, söz konusu metallerin (Fe +2, Cu +2, Zn +2 ) topraktan yıkanmasını önleyerek yetiştirme ortamının bu iyonlarca zenginleşmesini sağlamaktadır. Humik maddeler, Fe ve P un immobilizasyonunu önleyerek bu elementlerin köklerden uç kısımlara taşınmasına katkıda bulunmaktadır(de Kock 1955). Humik asit uygulamaları ile mısır bitkisinin üst aksamında Fe kapsamı artmaktadır(lee ve Bartlett 1976). Çeltik bitkisinde yapılan araştırmalara göre, toprağın organik madde düzeyi artırıldıkça Fe, Cu ve Zn alımı fazlalaşmaktadır(jalali ve Takkar 1979). Topraktaki Azot, Fosfor, Potasyum, Demir, Çinko ve iz elementler gibi çözünebilirliği yüksek olan elementler bitki tarafından emilmeden önce yıkanıp uzaklaşırlar. Humik asit kullanılması durumunda bitki hücre zarının geçirgenliği artar ve bu elementler yıkanıp uzaklaşmadan önce bitki tarafından alınabilir. Diğer yandan, tam tersi olarak topraktaki P, K, Mg, Al ve Fe iyonları ile birleşerek inert ve çözünmez duruma geçer ve bitki tarafından alınamaz, humik asit kullanılması durumunda bu inert bileşenler tekrar çözünebilir hale gelir ve fosfor bitki tarafından alınabilir. Gübre kullanılması halinde humik asitin bu özellikleri gübre veriminin çok artması açısından önemlidir. 20

32 Bermudez et.al. (1993), yapmış oldukları araştırmada, EDDHA ve humik asitin toprakta fosforun çözünürlüğe etkisini incelemek amacıyla üç farklı fosfor gübresi (8-24-8, , MAP) kullanılarak bir sera denemesi kurmuşlardır. Deneme sonucunda EDDHA' nın fosfor gübresi uygulanan işlemlerde, humik asitin ise MAP (Amonyum Fosfat) gübresi uygulanan işlemlerde fosforun elverişliliğini artırdığını tespit etmişlerdir. Feagbenro ve Agboola (1993), teak (tecona grandis L.F) fidelerinin bitki besin maddeleri alımı ve gelişimi üzerine humik asitin (HA) etkisini araştırmak amacıyla bir sera denemesi yürütülmüştür. Araştırma sonucunda bitkilerin aylık gelişmeleri uzamaları ve kuru madde ağırlıklarının 3 HA dozunda (50, 500,1000 mg/kg) kontrole göre önemli derecede arttığını ve fidelerin N, P, K, Mg, Ca, Zn, Fe ve Cu kapsamlarının humik asit ilavesiyle artarken manganın azaldığını rapor etmişlerdir. Toprağa artan düzeyde verilen azotun ve humik asitin fasülye bitkisinin gövde+yaprak, ürün kuru madde miktarı, ürün protein miktarı ile toplam azot, nitrat azotu ve amonyum azotu miktarını artırmaktadır (Yetim 1999). Sözüdoğru vd. (1996), humik asitin 0, 30, 60, 90,120 ppm düzeylerinde ilave edildiği besin çözeltisinde yetiştirilen fasülye bitkisinin gelişimi ve besin maddeleri alımı üzerine etkisini araştırmışlardır. Humik asitin bitkilerin kuru ağırlıkları üzerine önemli bir etkisi bulunmazken bazı elementlerin alımını öncelikli derecede artırdığı saptanırken, kontrole göre humik asit uygulamalarının yaprakların N, P, Fe, Mn ve Zn kapsamlarını artırdığı bildirilmiştir. Humik asitlerin toprağın tarımsal mücadele amacıyla kullanılan ilaçları özelliklede herbisitleri absorbe ederek onların toksik etkilerini ve yıkanarak taban sularına 21

33 karışmalarını önler. Toprakda mevcut olan kurşun, civa, kadmiyum ve diğer zararlı ve radyoaktif elementlerin ve endüstriyel atıkların bitkiler tarafından alınımlarını önler. Sözüdoğru vd (1994), yaptıkları araştırmada, iki farklı topraktan ekstrakte edilen humik asit ve humin+mineral fraksiyonlar tarafından herbisitlerin adsorbsiyonunu araştırmışlardır. Araştırma sonucunda zayıf bazik karakterli bir herbisit olan Atrazinin humik asitler tarafından adsorbsiyonu, toprak ve humin+mineral fraksiyonlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiş; buna karşın atrazinin humin+mineral fraksiyonlar tarafındanda topraklara oranla daha fazla absorbe edildiği bildirilmiştir Humik Asitin Biyolojik Yararları Hücre bölünmesini hızlandırır, dolayısıyla bitkinin büyüme ve gelişmeside hızlanır. Fidelerin daha hızlı ve kuvvetli büyümelerini sağlar.kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır. Kökleri kuvvetlendirip, özellikle boyuna uzaması ve gelişmesi üzerine etkisi vardır. Böylelikle daha iyi gelişmiş köklerin topraktaki suyu bulması ve absorbe etmesi fazlalaşır. Poapst ve Schnitzer (1976), humik asitlerin ppm arasında değişen konsantrasyonlarda besin çözeltilerine ilave edildiğinde kök gelişimi için optimum etkide bulunduklarını saptamışlardır Bitki Hücre zarının geçirgenliğini artırır ve dolayısıyla bitkinin topraktan daha fazla besin maddesi almasını sağlar. Yararlı toprak mikroorganizmalarının gelişmeleri ve çoğalmaları üzerine uyarıcı etki yapar. Bunların topraktaki miktarını ve aktiviteyi artırır. Vaughan vd (1976), humik asit bitki gelişimini artırdığı gibi kök bölgesindeki toprak florasını da değiştirir.mikrobiyal aktivitedeki değişiklik de muhtemel bitki gelişimini artırmaktadır. Buda kök bölgesindeki mikrobiyal aktivite sonucu oluşan giberellinerler 22

34 ve oksinler yardımıyla olmaktadır. Humik asitin bitki gelişimine olan etkisi, iyon değişimi yapıp bitkinin kullanımına sunması ile doğrudan olabileceği gibi mikrobiyal aktiviteyi artırarak bunların sonucunda oluşan hormonlarla dolaylıda olabilmektedir. Başkaya (1987) podzol humin asitleri ile çay toprakları ve linyit kömüründen ekstrakte edilmiş humin asitlerinin E045, E056 ve E067 değerlerinin diyagramlarını çıkararak bunların farklı toprakların humin asitlerinin birbirlerinden ayırt edilmesinde bir kriter olabileceğini belirtmiştir. Başkaya (1989) spesifik ekstinksiyon değerlerine bakarak, ekstrakte edilebilir karbon yüzdesinin yüksek olduğu topraklarda ayrışmanın fazla olduğunu, düşük topraklarda ise ayrışmanın daha az olduğunu tesbit etmiştir. Nikonov and Perlin (1963) peat tipine bağlı olarak peatteki humik madde miktarı artarak hidroliz olabilen madde miktarı azaldığında ayrışmanın ilerlediğini belirtmişlerdir. Aynı araştırıcılar, ayrışma derecesini "yüzde" olarak ifade etmişlerdir. Roletto et al (1985) toprağa yeni oluşmuş organik madde ilave edildiğinde C/N oranının başlangıçta 70 olduğunu, humifikasyon ilerledikçe bu oranın ye düştüğünü belirlemişledir. Schnitzer (1986) peati fraksiyonlara ayırarak yaptığı bir çalışmada, humik asitlerde en yüksek azot değerinin % 2-6 arasında bulunduğunu saptamıştır. Yefimov and Vasilkova (1971) peatlerdeki humik maddelerin miktarı ve bileşimi üzerine bir araştırma yaparak, humik asitlerin elementel bileşiminin peatin botaniksel orijinine ve ayrışma derecesine bağlı olarak değiştiğini belirtmişlerdir. 23

35 3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Materyal Araştırmada Bolu-Yeniçağa gölünün m kuzeyinden, iki farklı profilden ve bu profillerin iki ayrı derinliklerinden (31-63 ve cm ile 0-11 ve 136+ cm) alınmış ve ayrışma dereceleri fiziksel olarak, el içerisinde sıkılan peatin çıkardığı suyun rengi ve miktarına göre belirlenmiş olan peat materyalleri kullanılmıştır. (Von Post 1924; Andriesse 1988) Şekil 3.1. Bolu Yeniçağa Reşadiye Gölü Turbiyer Haritası. Ölçek: 1/25000 (Öz 1994) Yöntem Peat örneklerinde yapılan bazı kimyasal analizler aşağıda açıklandığı şekilde yapılmıştır 24

36 Nem (%) Tüm analiz değerlendirmeleri fırın kuru ağırlık üzerinden yapılmıştır. Örneklerin % nem kapsamları C de 24 saat kurutma fırınında kurutulmasıyla belirlenmiştir (Richards 1954) ph 1:3 (v/v) peat-saf su karışımında cam elektrotlu ph-metre ile tayin edilmiştir (Gabriels and Verdonck 1992) Kireç (CaCO 3 ) % Kireç kapsamları Scheibler kalsimetresi kullanılarak belirlenmiştir (Çağlar 1958) Organik madde (%) Organik madde örneklerin kül fırınında C de 4 saat yakılması ve organik madde kayıplarının yüzde olarak fırın kuru ağırlık üzerinden hesaplanması ile bulunmuştur (DIN ) Organik karbon (%) Organik Karbon kapsamları Potasyum Dikromat ve Sülfürik Asit ile yakmak suretiyle Walkley- Black metodu ile saptanmıştır (Nelson and Sommers 1982). 25

37 Toplam azot (%) Toplam azot tayini Kjeldahl metodu ile yapılmıştır (Bremner 1982) Humik asit tayini Peat örneklerinin humik asit kapsamları Uluslararası Standartlar Organizasyonu tarafından belirlenen - TS 5869 ISO 5073 yöntemi (Anonim 1988) ile (Schnitzer 1982) tarafından belirlenen iki ayrı yöntemle tayin edilmiştir. Analizler 3 paralelli yürütülmüştür. TS 5869 ISO 5073 yöntemi: Örnekten 0.2± g örnek tartılır. Sodyum pirofosfat çözeltisinden 150 ml ilave edilir, karıştırılır. Kaynar su banyosunda 2 saat ısıtılır. Daha sonra su banyosundan alınarak soğutulduktan sonra 200 ml lik ölçü balonuna aktarılarak saf su ile balon çizgisine kadar tamamlanır. Daha sonra filtre edilmiş berrak haldeki ekstraktan 5 ml alınarak bir erlene konur. Potasyum dikromat çözeltisinden 5 ml ilave edilir, üzerine 15 ml derişik sülfürik asit ilavesinden sonra kaynar su banyosunda 30 ısıtılır. Soğutulduktan sonra 100 ml ye seyreltilir. Üzerine 3 damla 1,10 fenantrolin indikatörü damlatıldıktan sonra demir amonyum sülfat çözeltisi ile kırmızı renge dönünceye kadar titre edilir, ve aşağıdaki şekilde hesaplanır. W HA = [(Vo-V1)x x c] / 0.59 x m] x [ 100 x Ve/Va] Burada; karbonun milimol kütlesi, milimol/g 26

38 Vo: tanık titrasyonda kullanılan demir amonyum sülfat titrasyon çözeltisinin hacmi, ml V1. ekstraktların titrasyonunda kullanılan demir amonyum sülfat titrasyon çözeltisinin hacmi, ml C: Demir amonyum sülfat çözeltisinin knosantrasyonu mol/l Ve. Ekstraktın hacmi hacmi, ml Va: Titrasyon için alınmış örnek hacmi, ml 0.59: Kahverengi kömür veya linyitlerdeki humik asitlerin karbon içeriğinin ortalama oranı m: Analiz için alınmış örneğin kütlesi. Schnitzer yöntemi: Materyalden 10 g tartılır, 250 ml lik santrifüj tüplerine konur. Üzerine 0.5 M NaOH çözeltisinden 200 ml ilave edilerek 24 saat çalkalamaya bırakılır. Ertesi sabah, 6000/ dakika hızda 45 dakika santrifüj edilir. Çökeltinin üstünde kalan kısım içinde 6 M HCl bulunan geniş bir behere boşaltılır. 6 M HCl damlatılarak ph 2 ye ayarlanır. NaOH ekstraksiyonu ve santrifüj işlemi daha önce yapıldığı şekilde tekrarlanır. Bu işleme ekstraksiyon çözeltisi açık çay rengini alıncaya kadar devam edilir. Asitlendirilmiş süpernatantın üst kısmı sifonlanır, geri kalan santrifüjle ayrılır. Böylece çöken kısım humik asiti, çözelti kısmı fulvik asiti temsil eder. Saflaştırma işlemi yapılmayacaksa örnekler daha sonra 65 C da kurutulur. Tartım yapılarak miktarlar belirlenir Humik asitlerde yapılan analizler Organik madde, organik karbon ve toplam azot sırasıyla , ve de belirtildiği şekilde yapılmıştır. 27

39 % Nem ve Kül kapsamı Humik asitlerin % nem kapsamı C de 24 saat kurutularak, kül kapsamları ise C de 4 saat yakılarak belirlenmiştir (Chen vd 1977) Organik madde (%) de belirtildiği şekilde tayin edilmiştir Organik Karbon (%) de belirtildiği şekilde yapılmıştır Toplam Azot (%) da belirtildiği şekilde analiz edilmiştir Toplam Asitlik (meq/g) Martin (1965)' e göre belirlenmiştir Karboksil grubu (COOH) (meq/g) Martin (1965)' e göre belirlenmiştir. 28

40 Fenolik-OH grubu (meq/g) Toplam Asitliklerden karboksil grubları değerlerinin çıkarılması yoluyla hesaplanmıştır E 4 /E 6 oranı E 4 /E 6 oranı (Chen vd 1977) tarafından belirtildiği şekilde saptanmıştır. 29

41 4. ARAŞTIRMA BULGULARI Araştırmada kullanılan peat materyallerinin ve bunlardan elde edilen humik asitlerin bazı kimyasal özellikleri Çizelge 4.1. ve Çizelge 4.2. de verilmiştir. Peat materyallerinin ayrışma dereceleri, 0-11cm ve 136+ cm derinlikten, aynı profilden alınan örnekler için sırasıyla H 9 ve H 10 olarak belirlenmiştir. H9 neredeyse tamamen ayrışmış bitki artıklarını temsil etmektedir. Bu durum yüzey örneği (0-11 cm) için uygun bir göstergedir. Von Post sınıflamasına göre yüzeyden alınan peat örnekleri yüzey altı örneklere göre daha yüksek ayrışma derecesine sahiptirler. Derinden alınan (136+) peat materyalinde ise H 10 değeri ise tamamen ayrışmış bitki artıklarını göstermektedir cm ve cm arasından alınan peat örneklerinin ayrışma dereceleri H1 olarak belirlenmiştir. (Baran 2002), genelde yüzey örneklerinin daha yüksek ayrışma dereceleri göstermelerine rağmen bazı örneklerin istisnalar hariç daha düşük ayrışma dereceleri gösterebileceklerini belirtmiştir. Çizelge 4.1. Peat materyallerinin bazı kimyasal özellikleri Örnek (derinlik cm) Ayrışma derecesi Nem (%) ph (1/3) Kireç (%) Organik madde (%) Organik karbon (%) Toplam Azot (%) C/N Toplam Humik asit (ISO) (%) Humik Asit Schnitzer (%) Peat materyallerinin % nem değerleri , ph değerleri , % kireç değerleri , % organik madde değerleri , % organik karbon , % toplam azot arasında değişmiştir. Örneklerin ph değerleri çok kuvvetli asit ile hafif asit arasında değişmektedir. 30

42 Kononova (1966), humifikasyon derecesinin farklı iklim koşullarında oluşan topraklar için farklı olabileceğini ileri sürmesine rağmen aynı alanda aynı iklim koşulları altında farklı ayrışma derecesi olabildiğine göre bu durum alçak sığ su gölü ve su kaynakları bulunan yerlerde topoğrafya ve hidrolojik olayların etkisinin olabileceğini göstermektedir (Dinç et al 1977). Yine ülkemiz peatlerinin sfagnum yosunu değilde otsu bitkilerden oluşması özelliklerin tropik ve soğuk kuzey ülke peatlerinden önemli derecede ayrımlı kılmaktadır (Çaycı 1989). Çizelge 4.1. den de görüleceği üzere ayrışma derecesi arttıkça organik madde, organik karbon, toplam azot ve humik asit kapsamlarında azalma görülmektedir ve 136+cm peat örneklerinin organik madde, organik karbon ve toplam azot içerikleri birbirinden farklı bulunmuştur. Yüzey örneğinde bu değerler derinden alınan örnekten doğal olarak daha yüksek bulunmuştur. Organik madde ve organik karbon ile ayrışma derecesi arasındaki zıt ilişki Schnitzer ve Khan (1978) tarafından da ifade edilmiştir cm ve cm peat örneklerin organik madde, organik karbon ve toplam azot değerleri incelendiğinde değerlerin hemen hemen birbirine yakın değerler gösterdiği saptanmıştır. Toplam humik asit değerleri ise TS 5869 ISO 5073 yöntemine göre % ve Schnitzer yöntemine göre % arasında belirlenmiştir. Humik asit miktarlarının belirlenmesinde kullanılan iki ayrı yönteme göre peat materyallerinin humik asit kapsamları için farklı değerler elde edilmiştir. TS 5869 ISO 5073 yöntemine göre elde edilen humik asitlerin % de miktarları Schnitzer (1982) tarafından uygulanan yönteme göre elde edilen miktardan daha yüksek bulunmuştur. 31

43 Elde edilen humik asitlerde yapılan analiz sonuçlarına göre organik karbon % ile 45.80, toplam azot 0,42-1,83, % kül olarak bulunmuştur (Çizelge 4.2.). Peatlerin ayrışma derecesi arttıkça bunlardan elde edilen humik asitlerin azot miktarlarıda artmaktadır. Bu durum humik asitin azotu tuttuğunu göstermektedir. Çizelge 4.2.Humik asitlerin karbon, azot ve kül kapsamları Örnek *% C *% N Kül (%) *(Külsüz ve fırın kurusu üzerinden hesaplanmıştır) Toplam asitlik , karboksil grupları , fenolik hidroksil grupları ve humifikasyon derecesinin göstergesi olan E 4 /E 6 oranları ise arasında değişmektedir (Çizelge 4.3.). Çizelge Humik asitlerin Toplam asitlik, Fonksiyonel grup içerikleri ve E4/E6 oranları Örnek Toplam Asitlik (meq/g) COOH (meq/g) Fenolik-OH (meq/g) E 4 /E 6 oranı

44 Sodyum hidroksitle ekstraksiyon sonucu elde edilen humik asitlerin kül kapsamları yüksek bulunmuştur. Bunun nedeni NaOH çözeltisinin ekstraksiyon gücünün yüksek olması, elektrostatik itme mekanizması ile silikat minerallerine kuvvetlice bağlı ve moleküler ağırlığı yüksek humik maddeleri ekstrakte etmsedir. Bu şekilde ekstrakte edilen humik asitler silikat mineralleri ile kontamine haldedir ve külün fazla çıkmasına neden olmaktadırlar (Piccolo 1988). Humik asitlerin toplam asitlik değerleri külün fazla olması nedeniyle yüksek bulunmuştur (Piccolo 1988). HCl-HF muamelesi ile silikatların uzaklaştırılabileceğini ve kül oranının düşürülebileceğini belirtmiştir. Üst horizon humik asitleri alt horizonlara göre daha yüksek E4/E6 oranı göstermiştir. Bu durum düşük aromatik yoğunluk, nispeten yüksek alifatik yapı oranlarını göstermektedir (Senesi and Loffredo 1999). 33

45 5. TARTIŞMA ve SONUÇ TS 5869 ISO 5073 yöntemine göre elde edilen humik asit miktarları % si, Schnitzer yöntemine göre elde edilenlerden daha yüksek bulunmuştur. TS 5869 ISO 5073 yönteminde sodyum pirofosfat çözeltisiyle bir kez ekstraksiyon yapılmakta ve çözeltiye geçen humik asit miktarı organik karbon değerleri göz önüne alınarak hesaplanmaktadır. Diğer yöntemde ise alkali ekstraksiyon işlemi sodyum hidroksit çözeltisi ile yapılmakta bu işlem açık çay rengine ulaşılıncaya kadar devam ettirilmektedir (8-10 kez). Daha sonra ekstrakte edilen humik asit miktarı organik karbon göz önüne alınmaksızın sadece tartım yapılarak belirlenmektedir. Sonuçta TS 5869 ISO 5073 yöntemi organik materyalin humik asitinin organik karbon değerinin göz önüne alınarak hesaplandığı için farklı materyaller için daha uygun bir yöntemdir. Çünkü organik materyallerin humik asitlerinin organik karbon kapsamları farklılık göstermektedir. Bu yöntem hem organik karbonu temel aldığından hem de daha kolay ve kısa zamanda uygulanabilecek bir yöntem olduğundan dolayı Schnitzer yöntemine göre uygulanması daha pratik bir yöntemdir. Schnitzer yöntemi ise materyal olarak daha çok humik asit gerektiren çalışmalar için uygun olup, humik asit elde etmede kullanılabilecek bir yöntemdir. Çünkü ekstraksiyon işlemi son derece zaman alıcı, kimyasal tüketimi fazla bir yöntemdir. TS 5869 ISO 5073 yöntemi ise uygulanması daha kolay bir yöntem olup daha kısa sürede sonuç alınmasını sağlamaktadır. Peat örnekleri için kullanılabilecek bir yöntemdir. Diğer yandan humik asit analizlerinin mutlaka hangi yönteme göre yapıldığı belirtilmelidir. 34

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı

Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı Türk Tarımı nda verimi ve kaliteyi arttırmak için Yerli organik kaynaklardan üretilen Organomineral gübre Hexaferm in kullanımı Hexaferm, organomineral gübre olarak adlandırılan yeni nesil bir gübre cinsidir.

Detaylı

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprağın Oluşumu Fiziksel Parçalanma Kimyasal Ayrışma Biyolojik Ayrışma Toprağın Doğal Yapısı Katı Kısım Sıvı Kısım ve Gaz Kısım Toprağın Katmanları

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ - Kayaların ayrışması + organik maddeler - Su ve hava içerir - Bitki ve hayvanlar barındırır - Mineral maddeler TOPRAKLARI OLUŞTURAN ANA MATERYAL TİPLERİ - Toprak tipi-ana materyalin

Detaylı

5. Bölüm: TOPRAK PROFİLİ

5. Bölüm: TOPRAK PROFİLİ 5. Bölüm: TOPRAK PROFİLİ Toprak profili: Toprak yüzeyinden ana kayaya kadar düşey kesittir. Horizon: Toprak oluşum süreçleri ile meydana gelmiş, yataya ve/veya birbirine oldukça paralel dizilmiş katmanlardır.

Detaylı

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ 8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ Sıra No: SULAMA SUYU ANALİZLERİ: 2014 FİYATI 1 ph 14,00 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 3 Sodyum (Na)

Detaylı

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Oluşumunda Kimyasal Ayrıştırma Etmenleri Ana kayanın kimyasal bileşimini değiştirmek

Detaylı

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ Topraklar zonal, intrazonal ve azonal topraklar olmak üzere üçe ayrılır. 1. Zonal (Yerli) Topraklar iklim ve bitki örtüsüne bağlı olarak oluşan ve bütün katmanların(horizonların)

Detaylı

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph)

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) 10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) Toprağın asitlik veya bazlık derecesinin göstergesidir Nötr veya nötral = 7.0 Asidik < 7.0 Alkali > 7.0 Bir toprağın asit veya alkali reaksiyon göstermesi toprak çözeltisindeki

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar

Detaylı

1. Giriş. 2. Toprak kompozisyonu. Bölüm 1 - Topraklar ve Toprak Verimliliği. Modül 2 Toprak ve Besin Döngüsü

1. Giriş. 2. Toprak kompozisyonu. Bölüm 1 - Topraklar ve Toprak Verimliliği.  Modül 2 Toprak ve Besin Döngüsü Modül 2 Toprak ve Besin Döngüsü Bölüm 1 - Topraklar ve Toprak Verimliliği www.econewfarmers.eu 1. Giriş Tanıtım modülünden hatırlayacağınız gibi organik tarım en az sentetik girdi ile bitki yetiştirmek

Detaylı

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Mikrobiyal

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

TOPRAKLARIN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

TOPRAKLARIN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ TOPRAKLARIN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ Toprakların kimyasal özellikleri denince, genel olarak toprak reaksiyonu = toprak asitliği ve toprağın besin maddeleri bakımından karakteristikleri anlaşılmaktadır. İyon

Detaylı

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2014 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti 2 Ağaç Kesim

Detaylı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale Ekrem Yüce Dr. Turgay Turna Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Ali Kabaoğlu Safiye Pınar Özer Gökhan Tanyel ÇAYKUR Atatürk

Detaylı

ALKALİNİTE. 1 ) Hidroksitler 2 ) Karbonatlar 3 ) Bikarbonatlar

ALKALİNİTE. 1 ) Hidroksitler 2 ) Karbonatlar 3 ) Bikarbonatlar ALKALİNİTE Bir suyun alkalinitesi, o suyun asitleri nötralize edebilme kapasitesi olarak tanımlanır. Doğal suların alkalinitesi, zayıf asitlerin tuzlarından ileri gelir. Bunların başında yer alan bikarbonatlar,

Detaylı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını

Detaylı

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan çilek bitkisi üzümsü meyveler grubunda olup meyvesi en kısa sürede olgunlaşmaktadır. İnsan beslenmesi ve sağlığı bakımından

Detaylı

Eco new farmers. Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü. Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi

Eco new farmers. Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü. Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi Eco new farmers Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi Modül 2 Toprak ve Besin Döngüsü Bölüm 2 Bitki / Toprak sistemi www.econewfarmers.eu 1. Giriş Topraktaki besin arzı ile talebi

Detaylı

Kalbimizden Toprağa... ÜRÜN TANITIM KATALOĞU.

Kalbimizden Toprağa... ÜRÜN TANITIM KATALOĞU. Kalbimizden Toprağa... 2018 ÜRÜN TANITIM KATALOĞU www.olkatarim.com 01 İ Ç İ N D E K İ L E R 02. Olka Tarım Hakkında 03. Solucan Gübresi Hakkında 04. Solucan Gübresi Özellikleri 05. Ürün Bilgileri 06.

Detaylı

Kök Salgıları. Fotosentezde kullanılan karbonun ortalama % ı köklere ulaşır ve bunun büyük bir kısmı kök salgıları şeklinde rizosfere verilir.

Kök Salgıları. Fotosentezde kullanılan karbonun ortalama % ı köklere ulaşır ve bunun büyük bir kısmı kök salgıları şeklinde rizosfere verilir. Kök Salgıları Fotosentezde kullanılan karbonun ortalama % 30-60 ı köklere ulaşır ve bunun büyük bir kısmı kök salgıları şeklinde rizosfere verilir. Mekanik zararlanma, havasızlık, kuraklık ve besin maddesi

Detaylı

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi N, P, K ve Mg un 1:5 ekstraksiyon çözeltisindeki standard değerleri Çok az Az Yeterli Fazla Çok fazla Oldukça fazla N (meq/l)

Detaylı

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. RİZOSFER-Besin maddeleri ve kök salgıları bakımından zengindir. Kökler, H+ ve HCO3- (ve CO2) salgılayarak ph yı, O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. Düşük molekül

Detaylı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Çanakkale Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü, 5. Ulusal Atatürk Bitki Çay ve Besleme Bahçe Kültürleri ve Gübre

Detaylı

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3 İLK ANYONLAR Cl -, SO -, CO -, PO -, NO - İLK ANYONLAR Anyonlar negatif yüklü iyonlardır. Kalitatif analitik kimya analizlerine ilk anyonlar olarak adlandırılan Cl -, SO -, CO -, PO -, NO - analizi ile

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

7. Bölüm: MİNERAL TOPRAKLARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

7. Bölüm: MİNERAL TOPRAKLARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ 7. Bölüm: MİNERAL TOPRAKLARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Verimli bir toprakta, Suyun toprağa girişi kolay olmalı ve toprakta bitkiye yeterli su tutulmalıdır. Toprak her zaman iyi havalanmalıdır. Bu havalanma,

Detaylı

MİNERAL TOPRAKLARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

MİNERAL TOPRAKLARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ MİNERAL TOPRAKLARIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Fiziği Toprakların fiziksel özellikleri, toprak boşluk oranını, havalanması, su tutma özellikleri

Detaylı

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu

Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu TOPRAK OLUŞUMU Toprak oluşum sürecinde önemli rol oynadıkları belirlenmiş faktörler şu şekildedir: 1. İklim (su, sıcaklık, oksijen ve karbondioksit) 2. Ana materyal 3. Bitki ve hayvanlar (organik faktörler)

Detaylı

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ ÇEVRE KİMYASI LABORATUVARI ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ 1. GENEL BİLGİLER Doğal sular ve atıksulardaki çözünmüş oksijen (ÇO) seviyeleri su ortamındaki fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal aktivitelere bağımlıdır.

Detaylı

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü KARE Mühendislik Çevre Teknolojileri Sanayi ve Tic. A.Ş. A.O.S.B. 23. Cadde no:28 ADANA /TURKEY Tel: +90 322 394 4464 E-mail: ahmet48@yahoo.com Web:www.kareeng.com

Detaylı

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri Ötrifikasyon Ötrifikasyon, göllerin olgunlaşma aşamalarında meydana gelen dogal bir olay. Genç göller düşük oranlarda besin içermekte dolayısıyla biyolojik aktivite az..oligotrofik göller Yaşlı göller,

Detaylı

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Kavaklar Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 2 İklim bakımından uzun vejetasyon mevsimine sahip, korumalı ve sıcak yerlerde daha iyi

Detaylı

Taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasına denir. Fiziksel çözülme, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi

Taşların fiziksel etkiler sonucunda küçük parçalara ayrılmasına denir. Fiziksel çözülme, taşları oluşturan minerallerin kimyasal yapısında herhangi TOPRAK Yer kabuğunu oluşturan çeşitli kaya ve minerallerin fiziksel ve kimyasal yoldan ayrışmasıyla meydana gelen, içinde son derece zengin flora, hayvan varlığı barındıran ve inorganik maddeler ile hava,

Detaylı

Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak. kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın

Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak. kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın TOPRAĞIN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ 1. Toprağın Bünyesi (Tekstürü) Toprağın katı fazını oluşturan kum, kil ve mil partiküllerinin toprak kütlesi içindeki nispi miktarları ve bunların birbirlerine oranları toprağın

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Potasyum:

Detaylı

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

BAZ KARIŞIMLARININ VOLUMETRİK ANALİZİ

BAZ KARIŞIMLARININ VOLUMETRİK ANALİZİ BAZ KARIŞIMLARININ VOLUMETRİK ANALİZİ NaOH-Na2CO3 Tayini Alkali ve toprak alkali metallerin hidroksitleri kuvvetli nem çekici özelliğe sahiptirler. Bu nedenle katı haldeki bu hidroksitlerin dış yüzeyleri

Detaylı

1. TOPRAK ANALİZLERİNE BAKIŞ...

1. TOPRAK ANALİZLERİNE BAKIŞ... İÇİNDEKİLER 1. TOPRAK ANALİZLERİNE BAKIŞ... 1 TOPRAKLAR VE ÖZELLİKLERİ... 1 TOPRAK ANALİZLERİNİN AMACI ve TARIM YÖNÜNDEN ÖNEMİ... 2 TOPRAK ANALİZ YÖNTEMLERİ... 4 TOPRAK ANALİZLERİNDE HATA KAYNAKLARI...

Detaylı

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a) - Azotlu bileşikler Su ürünleri yetiştiricilik sistemlerinde oksijen gereksinimi karşılandığı takdirde üretimi sınırlayan ikinci faktör azotlu bileşiklerin birikimidir. Ana azotlu bileşikler; azot gazı

Detaylı

2016 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER

2016 YILINDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER NDA UYGULANACAK ÜCRET TARİFELERİ İÇİNDEKİLER SIRA NO TARİFENİN NEV'İ KARAR NO KARAR TARİHİ SAYFA NO 1 ANADOLU YAKASI PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ UYGULANACAK İ 1 Ağaç Budama Bedeli 1.1 Ağaç Budama Ücreti

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ Bu Çalışma Çevre Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Mustafa Öztürk tarafından 2006 yılında yapılmıştır. Orijinal

Detaylı

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım NEMLİ TARIM TARIM SİSTEMLERİ 3 Nemli Tarım Nemli Tarım Yağan yağışlarla gelen su, evaporasyon ve transpirasyonla harcanan sudan fazla olur ise böyle yerlere nemli bölgeler denir. Bu bölgelerde uygulanan

Detaylı

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Toprak haritası Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Toprak ağaçlandırma başarısını en çok etkileyen faktörlerden birisidir. İklim koşulları bakımından yeterlilik olsa

Detaylı

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE TAŞINIMI Su, mineral elementler ve küçük molekül ağırlıklı organik bileşiklerin bitkilerde uzun mesafe taşınımları ksilem ve floemde gerçekleşir. Ksilemde

Detaylı

Ekosistem ve Özellikleri

Ekosistem ve Özellikleri Ekosistem ve Özellikleri Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ekosistem Belirli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim halindeki canlılar (biyotik faktörler) ve cansız

Detaylı

Sulak alan Toprağı Mineral toprak. Hydric Soils Toprak Tabakaları ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ

Sulak alan Toprağı Mineral toprak. Hydric Soils Toprak Tabakaları ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ 12.03.2018 Sulak alanların 3 Temel Özelliği ORM 424 SULAK ALAN EKOLOJİSİ 2. Hafta Sulak Alan Çevresi; Sulak Alan Toprağı, Sulak Alan Biyojeokimyası Yrd. Doç. Dr. Arda Özen Jeomorfoloji Su seviyesi, akış,

Detaylı

Grup KARDELEN. Grup Üyeleri Menduh ÖZTÜRK (Kocasinan YİBO-Kayseri) Hüseyin YILMAZ (M.100.Yıl YİBO-Ağrı)

Grup KARDELEN. Grup Üyeleri Menduh ÖZTÜRK (Kocasinan YİBO-Kayseri) Hüseyin YILMAZ (M.100.Yıl YİBO-Ağrı) T.C.Milli Eğitim Bakanlığı-TUBİTAK BİDEB YİBO Öğretmenleri (Fen Ve Teknoloji,Fizik,Kimya,Biyoloji Ve Matematik)Proje Danışmanlığı Eğitimi Çalıştayı 2009- Biyoloji Çalışma Grubu Grup KARDELEN Grup Üyeleri

Detaylı

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını

Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını Gübreleme Zeytin ağacında gübreleme ağacın dikimi ile başlar bunu izleyen yıllarda devam eder. Zeytin ağaçlarının gereksinimi olan gübre miktarını belirlemenin en iyi yolu yaprak-toprak analizleridir.

Detaylı

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından Toprakta Magnezyum MAGNEZYUM Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından killi topraklarda fazla (% 0.5) kumlu topraklarda az (% 0.05) bulunur Klorit, vermikulit,

Detaylı

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ - 2015

GIDA ve TARIM KİMYASI LABORATUVARI TEST VE ANALİZLERİ - 2015 BİTKİSEL VE HAYVANSAL YAĞ ANALİZLERİ GT 1 KIRILMA İNDİSİ TS 4960 EN ISO 6320 50 GT 2 ÖZGÜL AĞIRLIK (YOĞUNLUK) TS 4959 40 GT 3 İYOT SAYISI (Katı ve Sıvı Yağlarda) EN ISO 3961 60 GT 4 İYOT SAYISI (Ekstre

Detaylı

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller

NPK GÜBRE SERİSİ. Formüller. Formüller. Formüller NPK GÜBRE SERİSİ Techfert serisi bitkinin çeşitli dönemlerdeki ihtiyaçları göz önüne alınarak 7 farklı formülasyonda üretilmiştir. Her formülasyon dengeli besin içeriğine sahiptir. EC ve ph değerleri sayesinde

Detaylı

A) Organik tarım ve yarasa gübresi 1) Dünyada yarasa gübresi 2) Yarasa gübresi neden organiktir

A) Organik tarım ve yarasa gübresi 1) Dünyada yarasa gübresi 2) Yarasa gübresi neden organiktir A) Organik tarım ve yarasa gübresi 1) Dünyada yarasa gübresi 2) Yarasa gübresi neden organiktir B) Gübre ve organik gübre nedir? 1) Organik gübre çeşitleri 2) Leonardit Kaynaklı Organik Gübre 3) Hayvan

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

Fe 3+ için tanıma reaksiyonları

Fe 3+ için tanıma reaksiyonları 3. GRUP KATYONLARI Bu grup katyonları NH 4 OH NH 4 Cl ile tamponlanmış bazik ortamda H 2 S (hidrojen sülfür) veya (NH 4 ) 2 S (amonyum sülfür) ile sülfürleri ve hidroksitleri halinde çökerler. Bu özellikleri

Detaylı

Catalogue of products

Catalogue of products ARKA KAPAK ÖN KAPAK Catalogue of products İTHALAT & DAĞITIM: NEWAGRİ KİMYA TARIM ÜR. PAZ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. Aşağıoba Mah. S.S. Toptacılar Birliği Sitesi 128. Cadde B Blok No:2 Döşemealtı/ANTALYA Tel:

Detaylı

Suyun sertliği geçici ve kalıcı sertlik olmak üzere ikiye ayrılır ve suda sertlik çözünmüş Ca +2 ve Mg +2 tuzlarından ileri gelir.

Suyun sertliği geçici ve kalıcı sertlik olmak üzere ikiye ayrılır ve suda sertlik çözünmüş Ca +2 ve Mg +2 tuzlarından ileri gelir. 1. SU ANALİZLERİ 1.1.Sularda Sertlik Tayini Suyun sağlandığı kaynaklar, yağış suyu, (kar, yağmur vb.) yüzey suyu ( göl, ırmak vb.) deniz suyu ve yer altı suyu (kaynak, kuyu vb) olmak üzere dört grupta

Detaylı

ATIKSULARDA FENOLLERİN ANALİZ YÖNTEMİ

ATIKSULARDA FENOLLERİN ANALİZ YÖNTEMİ ATIKSULARDA FENOLLERİN ANALİZ YÖNTEMİ YÖNTEM YÖNTEMİN ESASI VE PRENSİBİ Fenolik maddeler uçucu özellik göstermeyen safsızlıklardan distilasyon işlemiyle ayrılır ve ph 7.9 ± 0.1 de potasyum ferriksiyanür

Detaylı

Kloroz a Yönelik Çözüm Önerileri ve Uygulamalar. Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri

Kloroz a Yönelik Çözüm Önerileri ve Uygulamalar. Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Kloroz a Yönelik Çözüm Önerileri ve Uygulamalar Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Yaşlı yapraklarda Zn-Mn eksikliğine kloroz Genç yapraklarda demir eksikliğine bağlı kloroz

Detaylı

organik gübre

organik gübre www.multiponi.com MultiPoni gübre, standart kimyasal gübrelere kıyasla bitki beslemesini, tabiatın yöntemleriyle gerçekleştirir ve toprak yapısını zenginleştirerek dengeler. Mikroorganizmalar, MultiPoni

Detaylı

KALSİYUM, MAGNEZYUM VE SERTLİK TAYİNİ

KALSİYUM, MAGNEZYUM VE SERTLİK TAYİNİ KALSİYUM, MAGNEZYUM VE SERTLİK TAYİNİ Bir suyun sertliği içindeki başlıca çözünmüş kalsiyum veya magnezyum tuzlarından ileri gelip, suyun sabunu çökeltme kapasitesidir. Sabun, suda özellikle her zaman

Detaylı

ORGANOMİNERAL GÜBRELERİ. Şubat 2014

ORGANOMİNERAL GÜBRELERİ. Şubat 2014 ORGANOMİNERAL GÜBRELERİ Şubat 2014 1 Hexaferm organomineral gübreleri nedir? Hexaferm organomineral gübreleri, organomineral gübre olarak anılan yeni cins bir gübredir. Organomineral gübrelerin özelliği;

Detaylı

KİMYA II DERS NOTLARI

KİMYA II DERS NOTLARI KİMYA II DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Sulu Çözeltilerin Doğası Elektrolitler Metallerde elektronların hareketiyle elektrik yükü taşınır. Saf su Suda çözünmüş Oksijen gazı Çözeltideki moleküllerin

Detaylı

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME (MARUL- ISPANAK- LAHANA) İnsan beslenmesinde büyük önemi olan sebzelerin yetiştirme teknikleri, ıslahı ve bitki koruma konularında ülkemizde bilimsel çalışmalar yapılmış

Detaylı

Havza Amenajmanı Laboratuvarı

Havza Amenajmanı Laboratuvarı MÜDEK Mühendislik Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği Havza Amenajmanı Laboratuvarı Havza Amenajmanı Laboratuvarı 1971 yılında Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümünde kurulmuş

Detaylı

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Karada bir su ürünleri işletmesi kurulacaksa, su kaynağı olarak kaynak suyu, dere, ırmak, akarsu, göl, baraj suları veya yeraltı suları kullanılabilir. Yetiştiriciliğin

Detaylı

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 6.Endüstriyel Kirlenme Kontrolü - Nötralizasyon Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK Birçok endüstrinin atıksuyu asidik veya bazik olduğundan alıcı ortama veya kimyasal ve/veya

Detaylı

SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ

SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ Doğada yeterli ve dengeli beslenmenin gerektirdiği ögelerin tümünü amaca uygun biçimde içeren ve her yaştaki insanın beslenme kaynağı olarak kullanılabilecek

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

9. BÖLÜM: TOPRAK KOLLOİDLERİ

9. BÖLÜM: TOPRAK KOLLOİDLERİ 9. BÖLÜM: TOPRAK KOLLOİDLERİ Toprağın kimyasal, fiziksel ve fiziko-kimyasal yönden en etkin ve en önemli yapı maddeleri inorganik ve organik kolloidlerdir. İnorganik kolloidler = Kil mineralleri Organik

Detaylı

TOPRAK KİRLİLİĞİ VE KONTROLÜ DERSİ. Selçuk Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü

TOPRAK KİRLİLİĞİ VE KONTROLÜ DERSİ. Selçuk Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü TOPRAK KİRLİLİĞİ VE KONTROLÜ DERSİ Selçuk Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü 1 TOPRAK PROFİLİ Genel olarak herhangi bir toprağın profili demek o toprağın yüzeyden itibaren

Detaylı

BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI

BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI Bitkiler geliştikleri ortamdan toprak altı ve toprak üstü organlarıyla çok sayıda element (74) alır. Ancak bu elementlerin çok

Detaylı

6. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 8. ÜNĐTE: YER KABUĞU NELERDEN OLUŞUR?

6. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 8. ÜNĐTE: YER KABUĞU NELERDEN OLUŞUR? 6. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 8. ÜNĐTE: YER KABUĞU NELERDEN OLUŞUR? KONU: TOPRAK VE TOPRAK EROZYONU ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI DERS: ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ MATERYALLERĐ GELĐŞTĐRME PROF. DR. ĐNCĐ MORGĐL

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KASIMPATI (KRZANTEM) YETİŞTİRİCİLİĞİ-1

Detaylı

AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU

AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU Fiziksel ve Kimyasal Analizler - ph Değeri Elektrometrik AWWA 4500-H + B 21 st ed. 2005-103-105 o C de Toplam Katı Madde AWWA 2540-B 21 st ed. 2005 - İletkenlik AWWA

Detaylı

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar 1. Magmatik Kayaçlar Magmanın arz kabuğunun çeşitli derinliklerinde

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 KALSİYUM

Detaylı

TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER

TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER TOPRAKLARA KARAKTER KAZANDIRAN ETMENLER Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr 5 Etmen Ana materyalin ufalanıp ayrışması ve belli oranlarda organik madde ile karışması sonucu oluşan

Detaylı

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA

12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA 12. BÖLÜM: TOPRAK EROZYONU ve KORUNMA TOPRAK EROZYONU Toprakların bulunduğu yada oluştuğu yerden çeşitli doğa kuvvetlerinin (rüzgar, su, buz, yerçekimi) etkisi ile taşınmasıdır. Doğal koşullarda oluşan

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ 7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri Çalışma Yaprağı Konu Anlatımı-Değerlendirme çalışma Yaprağı- Çözümlü

Detaylı

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU TERRA FARM ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ÜRÜNLERİN ORAN VE İÇERİK BİLGİLERİ BİR SONRAKİ SAYFADA VERİLMİŞTİR. Verilen değerler ürünlerimizde bulunan minimum değerlerdir Ürün İçerik Toplam

Detaylı

6.4. Çözünürlük üzerine kompleks oluşumunun etkisi ------------ 6.5. Çözünürlük üzerine hidrolizin etkisi ---------------------------- 6.6.

6.4. Çözünürlük üzerine kompleks oluşumunun etkisi ------------ 6.5. Çözünürlük üzerine hidrolizin etkisi ---------------------------- 6.6. iii İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ ------------------------------------------------------------------- 2. TANIMLAR ------------------------------------------------------------ 2.1. Atom-gram -------------------------------------------------------

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI SIVI HUMİK ASİT İÇERİKLİ TOPRAK DÜZENLEYİCİLERİN KİMİ KİMYASAL ÖZELLİKLERİ Sezin AŞIK Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri E

ÖZET Yüksek Lisans Tezi BAZI SIVI HUMİK ASİT İÇERİKLİ TOPRAK DÜZENLEYİCİLERİN KİMİ KİMYASAL ÖZELLİKLERİ Sezin AŞIK Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri E ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ BAZI SIVI HUMİK ASİT İÇERİKLİ TOPRAK DÜZENLEYİCİLERİN KİMİ KİMYASAL ÖZELLİKLERİ Sezin AŞIK TOPRAK ANABİLİM DALI ANKARA 2008 Her hakkı saklıdır.

Detaylı

Peat: Tek başına ve karışım olarak kullanımı en yaygın materyaldir. Ham peat genellikle çok az miktarlarda bitki besinleri içerir.

Peat: Tek başına ve karışım olarak kullanımı en yaygın materyaldir. Ham peat genellikle çok az miktarlarda bitki besinleri içerir. Yetiştirme Ortamları Peat: Tek başına ve karışım olarak kullanımı en yaygın materyaldir. Ham peat genellikle çok az miktarlarda bitki besinleri içerir. Uluslararası Peat Derneği peatleri, botanik bileşimlerine,

Detaylı

HÜMİK MADDELER ve DÜNYA YAŞAMI İÇİN ÖNEMİ

HÜMİK MADDELER ve DÜNYA YAŞAMI İÇİN ÖNEMİ HÜMİK MADDELER ve DÜNYA YAŞAMI İÇİN ÖNEMİ Farklı düzeylerde de olsa tarımla ilgilenen herkes bitkilerin temel yaşam döngüsünün farkındadır: bitkiler ekilir/dikilir, beslenip ve büyür, hasat edilir ve daha

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

HAYVANSAL KAYNAKLI AMİNO ASİT İÇEREN ORGANİK GÜBRE. Çabamız topraklarımız için. www.letafet.co

HAYVANSAL KAYNAKLI AMİNO ASİT İÇEREN ORGANİK GÜBRE. Çabamız topraklarımız için. www.letafet.co HAYVANSAL KAYNAKLI AMİNO ASİT İÇEREN ORGANİK GÜBRE Çabamız topraklarımız için www.letafet.co LETAMİN BASE HAYVANSAL KAYNAKLI AMİNO ASİT İÇEREN SIVI ORGANİK GÜBRE Letafet Uluslararası Pazarlama Gıda Satış

Detaylı

5.111 Ders Özeti #23 23.1

5.111 Ders Özeti #23 23.1 5.111 Ders Özeti #23 23.1 Asit/Baz Dengeleri (Devam) Konu: Titrasyon Cuma günü ders notlarından Asidik tampon etkisi: Zayıf asit, HA, protonlarını ortamdaki kuvvetli bazın OH iyonlarına aktarır. Zayıf

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MALZEME LABORATUVARI-I DERSİ OKSİTLİ BAKIR CEVHERİNİN LİÇİ DENEYİ DENEYİN AMACI: Uygun

BARTIN ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MALZEME LABORATUVARI-I DERSİ OKSİTLİ BAKIR CEVHERİNİN LİÇİ DENEYİ DENEYİN AMACI: Uygun BARTIN ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MALZEME LABORATUVARI-I DERSİ OKSİTLİ BAKIR CEVHERİNİN LİÇİ DENEYİ DENEYİN AMACI: Uygun bir reaktif kullanarak oksitli bakır cevherindeki bakırı

Detaylı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı Ekosistem Ekolojisi, Ekosistemin Yapısı Ekosistem Ekolojisi Yapısı A. Ekoloji Bilimi ve Önemi Ekoloji canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Günümüzde teknolojinin

Detaylı

Suda çözündüğünde hidrojen iyonu verebilen maddeler asit, hidroksil iyonu verebilenler baz olarak tanımlanmıştır.

Suda çözündüğünde hidrojen iyonu verebilen maddeler asit, hidroksil iyonu verebilenler baz olarak tanımlanmıştır. 7. ASİTLER VE BAZLAR Arrhenius AsitBaz Tanımı (1884) (Svante Arrhenius) Suda çözündüğünde hidrojen iyonu verebilen maddeler asit, hidroksil iyonu verebilenler baz olarak tanımlanmıştır. HCl H + + Cl NaOH

Detaylı

1.10.2015. Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

1.10.2015. Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL Kömür ve Doğalgaz Öğr. Gör. Onur BATTAL 1 2 Kömür yanabilen sedimanter organik bir kayadır. Kömür başlıca karbon, hidrojen ve oksijen gibi elementlerin bileşiminden oluşmuş, diğer kaya tabakalarının arasında

Detaylı