ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA İLİ DAMIZLIK SÜT SIĞIRI YETİŞTİRİCİ BİRLİĞİNE ÜYE SÜT SIĞIRCILIĞI İŞLETMELERİNDE ÜRETİLEN SÜTLERİN SOMATİK HÜCRE SAYILARI Figen ÖZDEDE ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ANKARA 2009 Her Hakkı Saklıdır

2 ÖZET Doktora Tezi ANKARA İLİ DAMIZLIK SÜT SIĞIRI YETİŞTİRİCİ BİRLİĞİNE ÜYE SÜT SIĞIRCILIĞI İŞLETMELERİNDE ÜRETİLEN SÜTLERİN SOMATİK HÜCRE SAYILARI Figen ÖZDEDE Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Fatin CEDDEN Bu çalışmada amaç, Ankara İli Damızlık Süt Sığırı Yetiştirici Birliğine üye olan 150 işletmede üretilen sütlerde 4 farklı mevsimde somatik hücre sayısının tespit edilerek, işletmelerin genel özelliklerinin ve mevsimin somatik hücre sayısına etkilerinin belirlenmesidir yılı Aralık ayı ile 2007 yılı Kasım ayları arasında işletmelerin sabah sağımlarında işletme tankından alınan süt örneklerinde Standart Analiz Yöntemi (direk mikroskop sayım yöntemi) kullanılarak somatik hücre sayısı belirlenmiştir. Mevsimlere göre somatik hücre sayıları kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde sırasıyla SHS/ml, SHS/ml, SHS/ml ve SHS/ml bulunmuştur. Farklı mevsimlerde hesaplanan somatik hücre sayıları arasındaki farklılık önemli bulunmuştur (P<0.01). Gezinme alanı olan ve olmayan işletmelerde somatik hücre sayısı sırasıyla SHS/ml ve SHS/ml bulunmuştur. Somatik hücre sayıları arasındaki bu faklılık önemli bulunmuştur (P<0.01). Sürü büyüklüğü 10 başın altında olan işletmeler ile 10 başın üstünde olan işletmelerde somatik hücre sayısı sırasıyla SHS/ml ve SHS/ml bulunmuş, somatik hücre sayıları arasındaki bu farklılık önemli bulunmuştur (P<0.01). Zemin yapısı toprak, beton ve şaplı beton olan işletmelerde somatik hücre sayıları sırasıyla SHS/ml, SHS/ml ve SHS/ml bulunmuştur. Zemin yapısına göre işletmeler arasındaki farklılığın önemli olmadığı anlaşılmıştır. Belirtici istatistikler orijinal gözlemlerden hesaplanmış, Duncan testleri için MSTATC, tanıtıcı istatistikler için SPSS 13 paket programlarından yararlanılmıştır. 2009, 72 sayfa Anahtar Kelimeler: Somatik hücre sayısı, süt sığırı, mastitis, mevsim i

3 ABSTRACT Ph. D. Thesis SOMATIC CELL COUNT IN MILK PRODUCED BY DAIRY CATTLE FARMS THAT ARE MEMBERS OF CATTLE BREEDERS SOCIETY IN AND FOR PROVINCE OF ANKARA Figen ÖZDEDE Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Animal Science Supervisor: Doç. Dr. Fatin CEDDEN The aim of this study is to determine effects of general features of enterprises (shelter type of enterprises, ground structure, whether there is any paddock, whether milking machine is used, milking hygiene before and after milking and etc.) and effects of seasons to the number of somatic cells by determining the number of somatic cells in milks of dairy cattle farms which supply milk to and which are members of Cattle Breeders Association of Ankara Province in 4 different season. Milk samples are provided from enterprise tanks in morning milking between the period of December 2006 and November Standard Analysis Method (direct microscope enumeration method) is used in order to determine the number of somatic cells. Number of somatic cells in winter, spring, summer and autumn are found SCC/ml, SCC/ml, SCC/ml ve SCC/ml respectively. Differences between somatik cell count in different seasons were significant (P<0.01). Somatic cell count in farms which have paddock or not are found as SCC/ml and SCC/ml and the difference was significant (P<0.01). Somatic cell counts in farms which have bigger than 10 cows and smaller than 10 cows are found SCC/ml and SCC/ml respectively and the difference was significant (P<0.01). Number of somatic cells in farms which the ground made from soil, concrete and concrete with alum are found SCC/ml, SCC/ml ve SCC/ml respectively. Ground structure didn t have significant effect. Informative statistics are calculated from original observations. Duncan tests are calculated by MSTATC and informative statistics are calculated by SPSS 13 programs. 2009, 72 sayfa Key Words: Somatic cell count, dairy cows, mastitis, season ii

4 TEŞEKKÜR Araştırmamın her aşamasında değerli bilgi ve deneyimlerini esirgemeyen, bana her konuda destek olan danışman hocam, Sayın Doç. Dr. Fatin CEDDEN e (Ankara Üniversitesi Zootekni Anabilim Dalı), yüksek lisans döneminde danışman hocam olan ve doktora çalışmamda Tez İzleme Komitesi Üyeleri arasında yer alan, çalışmalarımı yönlendiren, hem akademik yaşantıma hem de genel yaşantıma yön veren ve manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen hocam Sayın Prof. Dr. Ayhan ELİÇİN e (Ankara Üniversitesi Zootekni Anabilim Dalı - Emekli), tez süresince desteklerini gördüğüm Tez İzleme Komitesi Üyesi Sayın Prof. Dr. İbrahim Zafer ARIK a (Akdeniz Üniversitesi Zootekni Anabilim Dalı), tezimin tamamlanma aşamasında yardımlarını esirgemeyen çok sevdiğim arkadaşlarım Sayın Zir. Yük. Müh. Gülhan ERDOĞDU (TDSYMB) ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Ali Murat TATAR a (Dicle Üniversitesi Zootekni Anabilim Dalı), tezimin saha çalışmasında yardımcı olan birlik üyesi yetiştiricilere teşekkür ederim. Ayrıca en baştan beri hiçbir konuda yardımlarını esirgemeyen, bana her zaman güvenen ve inanan aileme, saha çalışmaları sırasında soğuk, kar, uzak yakın demeden sabahın çok erken saatlerinde benimle gelerek, bana her konuda destek olan, bilgi ve deneyimlerini benimle paylaşan çok sevdiğim eşim Sayın Veteriner Hekim Yunus Emre ÖZDEDE ye teşekkürlerimi sunarım Figen ÖZDEDE Ankara, Haziran 2009 iii

5 İÇİNDEKİLER ÖZET... i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR... iii SİMGELER DİZİNİ... vi ŞEKİLLER DİZİNİ... vii ÇİZELGELER DİZİNİ viii 1. GİRİŞ KURAMSAL BİLGİLER ve KAYNAK ÖZETLERİ Somatik Hücrelerin Tanımı ve Çeşitleri Meme Yangısı (Mastitis) Mastitis ile Somatik Hücre Sayısı Arası İlişkiler İnek Sütü Somatik Hücre Sayısını Etkileyen Faktörler Meme Özellikleri ile SHS ve Mastitis Arasındaki İlişkiler MATERYAL VE METOT Materyal Metot ARAŞTIRMA BULGULARI VE TARTIŞMA Mevsimlere Göre Somatik Hücre Sayısı Gezinme Alanına Göre Somatik Hücre Sayısı Sağım Yapan Kişiye Göre Somatik Hücre Sayısı Sürü Büyüklüğüne Göre Somatik Hücre Sayısı Barınak Malzemesine Göre Somatik Hücre Sayısı Zemin Yapısına Göre Somatik Hücre Sayısı Durak Tipine Göre Somatik Hücre Sayısı Sağım Sırasında Yem Verme Durumuna Göre Somatik Hücre Sayısı Sağım Sistemine Göre Somatik Hücre Sayısı Meme Temizliğine Göre Somatik Hücre Sayısı Mevsim x Sağımdan Önce Meme Temizliği x Gezinme Alanı Faktörlerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce Meme Temizliği x Sağım Yapan Kişinin Cinsiyetinin SHS nabirlikteetkisi Mevsim x Sağımdan Önce Meme Temizliği x Sürü Büyüklüğü Faktörlerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce Meme Temizliği x Barınak Malzemesi Faktörlerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce Meme Temizliği x Zemin Yapısı Faktörlerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce Meme Temizliği x Durak Tipi Faktörlerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce Meme Temizliği x Sağım Sırasında Yem Verilme Durumu Faktörlerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce Meme Temizliği x Sağım Sistemi Faktörlerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Sonra Meme Temizliği x Gezinme Alanı Faktörlerinin SHS na Birlikte Etkisi iv

6 4.20 Mevsim x Sağımdan Sonra Meme Temizliği x Sağım Yapan Kişinin Cinsiyetinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Sonra Meme Temizliği x Sürü Büyüklüğünün SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Sonra Meme Temizliği x Barınak Malzemesi Etkilerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Sonra Meme Temizliği x Sağım Sırasında Yem Verme Etkilerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce ve Sonra Meme Temizliği x Gezinme Alanı Etkilerinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce ve Sonra Meme Temizliği x Sağım Yapan Kişinin Cinsiyetinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce ve Sonra Meme Temizliği x Sürü Büyüklüğünün SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce ve Sonra Meme Temizliği x Barınak Malzemesinin SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce ve Sonra Meme Temizliği x Zemin Yapısının SHS na Birlikte Etkisi Mevsim x Sağımdan Önce ve Sonra Meme Temizliği x Sağım Sırasında Yem Verme Etkilerinin SHS na Birlikte Etkisi SONUÇ KAYNAKLAR...60 EK 1 İşletmelerin Yapısal Özellikleri ÖZGEÇMİŞ...71 v

7 SİMGELER DİZİNİ SHS LogSHS SHS/ml CMT NaCl PMN Somatik Hücre Sayısı Logaritmik Somatik Hücre Sayısı 1 ml deki Somatik Hücre Sayısı California Mastitis Test Sodyum Klorur Polimorfonükleer Lökositler vi

8 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 2.1 Sütte bulunan somatik hücreler Şekil 2.2 İltihaplı memenin görünümü 11 Şekil 2.3 Mastitisli süt örnekleri...14 Şekil 2.4 Laktasyon sırasına göre logshs değişimi 21 Şekil 2.5 Laktasyon dönemine göre logshs değişimi 22 Şekil 3.1 Lam üzerinde sütün yayılacağı alanların görünüşü. 39 vii

9 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 2.1 İneklerde Yaşın ve Enfeksiyon Durumunun SHS Üzerindeki Etkisi Çizelge 2.2 Klinik Mastitise Bağlı Yıllık Ekonomik Kaybın Nedenleri ve Oranları Çizelge 2.3 Subklinik Mastitise Bağlı Yıllık Ekonomik Kaybın Nedenleri ve Oranları Çizelge 2.4 Subklinik Mastitis ile SHS Arasındaki İlişki Çizelge 2.5 Süt Üretiminde Mastitis Nedeniyle Meydana Gelen Kayıplar Çizelge 2.6 Yangılı Meme ile Normal Memeden Alınmış Süt Örnekleri Bileşimi...18 Çizelge 4.1 Mevsimlere Göre SHS Tanımlayıcı Değerleri Çizelge 4.2 Gezinme Alanına Göre SHS Tanımlayıcı Değerleri Çizelge 4.3 Sağım Yapan Kişinin Cinsiyetine Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri Çizelge 4.4 Sürü Büyüklüğüne Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri Çizelge 4.5 Barınak Malzemesine Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri...44 Çizelge 4.6 Zemin Yapısına Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri...44 Çizelge 4.7 Durak Tipine Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri...45 Çizelge 4.8 Sağım Sırasında Yem Verme Durumuna Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri Çizelge 4.9 Sağım Sistemine Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri...46 Çizelge 4.10 Meme Temizliğine Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri..47 Çizelge 4.11 Mevsim x Zemin Yapısı İnteraksiyonuna Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri Çizelge 4.12 Mevsimlere ve Sağımdan Önce ve Sonra Yapılan Meme Temizliğine Göre Somatik Hücre Sayısı Tanımlayıcı Değerleri viii

10 1. GİRİŞ Türkiye baş sığır varlığı ile süt üretiminde önemli bir potansiyele sahiptir (Anonim 2007). Türkiye de toplam süt üretiminin %89,80 i, kırmızı et üretiminin %72,90 ı sığırlardan sağlanmaktadır (Anonim 2001). Süt üretiminde sığırın önemli bir yere sahip olmasının nedenleri, hayvan başına süt üretiminin diğer türlere göre oldukça yüksek olması ile yetiştirmeye uygun olması ve kaba yemleri değerlendirmedeki üstünlüğü olarak sıralanabilir. Et ve süt gibi ürünlere olan talebi karşılama bakımından sığır, diğer türlere tartışmasız bir üstünlük göstermiş, özellikle süt üretiminde hemen hemen tek üretim kaynağı olmuştur. Günümüzde dünya süt üretiminin %95 inden fazlası sığırdan elde edilmektedir. Dünya üzerindeki iklim ve coğrafya farklılıkları ile o bölgelerde yaşayan insanların taleplerine uygun olarak farklı sığır ırkları geliştirilmiştir. Bir süt sığırcılığı işletmesinin, yüksek verimli ineklere sahip olması, işletme karlılığının tek şartı değildir. Burada çok önemli bir diğer konu da elde edilen sütün değer fiyatla satılabilmesidir. Süt üreticileri elde ettikleri ürünün uzun süre depolanamaması ve çok çabuk bozulma özelliğinden dolayı büyük bir problemle karşı karşıyadırlar. Süt sığırı yetiştiricisi için süt, günlük para girişi sağlayan başlıca gelir kaynağı demektir. Eğer yetiştirici günlük olarak ürettiği sütü değer fiyata satamazsa, bu durum, yetiştiricinin başlıca gelir kaynağının azalması anlamına gelmektedir (Göncü 2000). Ülkemizde, bugüne kadar yapılan çalışmalarla hayvan başına süt verim miktarı, genetik ıslah yoluyla artırılmaya çalışılmıştır. Oysa dikkate alınması gereken çok önemli bir diğer nokta verim artışı ile birlikte çevrenin de iyileştirilmesi, sağlıklı, kaliteli ve temiz süt üretiminin hedeflenmesidir. Normal bileşimli, sağlıklı, temiz süt ise ancak sağlıklı hayvandan ve sağlıklı koşullar sağlandığı takdirde elde edilebilir (Ünal 2006). Ayrıca, sağlıklı olmayan hayvansal ürünler ile insanlara taşınabilen yaklaşık 200 kadar hastalık söz konusudur (Anonymous 1982). 1

11 Ülkemizde üretilen toplam sütün sadece % i modern işletmelerde, % 40 ı mandıralarda ve geri kalanı çeşitli aile işletmelerinde değerlendirilmektedir. Mevcut süt işleme tesisleri, süt üretiminde sürekliliğin olmaması ve düşük kalite gibi nedenlerle tam kapasitede çalıştırılmalarında güçlükler yaşamaktadırlar. Sütün mamul maddeye işlenmesi sırasında standardizasyonun temel konu olarak ele alınması, süt üretiminden işlenmesine kadar olan her aşamada etkin kontrol mekanizmasının kurulması için yoğun çalışmaya ve çabaya gereksinim vardır (Konar 1993). Sütün kalitesi ineğin memesinden çıkmadan önce başlar. Sütün sağlıklı olarak elde edilmesi ve kullanımı, sütü meydana getiren organ olan memenin sağlığının korunmasına bağlıdır. Sağlıklı memeden üretilen süt, hayvan sahibinin gelirine ve dolayısıyla milli gelire katkı sağlayacağı gibi, insan ve hayvan sağlığının da korunmasını sağlayacaktır (Öncel 1984). Kaliteli ve nitelikli süt ve süt ürünlerinin üretilmesinde ön koşul, kaliteli çiğ sütün elde edilmesidir. Elde edilen sütün bozuk olması, bu ürünlerin işlenmesinde sorun yaratmakta, peynir, yoğurt ve tereyağı gibi ürünlerde koku, tat ve aromada çeşitli olumsuzluklara yol açmakta, sonuçta sütten elde edilen ürünlerin kalitesinde olumsuzluklar meydana gelmektedir. Aynı zamanda bu tür çiğ süt kalitesi yüksek olmayan sütlerin kullanıldığı ürünlerin raf ömrü de kısa olmakta, daha ileri aşamalarda ise ürün olarak işlenmesi olanaksız hale gelmektedir. Sütün kalitesi aynı zamanda insan sağlığı için de çok önemli olup, sütün yapısında bulunan antibiyotik gibi kalıntılar, patojen mikroorganizmalar bu tür sütleri tüketen kişilerde çeşitli sağlık problemlerine neden olmaktadır (Kul vd. 2007). Türkiye sığırcılığında kültür ırkları denildiğinde ilk akla gelen sığır ırkları Siyah-Alaca, Esmer, Simental ve Jersey olmaktadır. Bunlar içerisinde en yaygın olan ırk Siyah Alaca dır. Türkiye sığır populasyonuna yaklaşık yarım asır önce dahil olan Siyah- Alaca nın yetiştiriciliği, özellikle son 20 yıl içerisinde iyice yaygınlaşmıştır (Anonim 2006). Bu gelişmede söz konusu ırkın biyolojik avantajları yanında 1995 yılında kurulmaya başlayan Damızlık Sığır Yetiştiricileri İl Birliklerinin ve bunların bir araya 2

12 gelerek 1998 yılında kurdukları Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği nin de önemli rolü olduğu söylenebilir. Damızlık Sığır Yetiştiricileri İl Birlikleri 4631 sayılı Hayvan Islahı yasasına dayanılarak kurulan ve yetiştiricilerin kendi aralarında teşkilatlanarak üstün verimli hayvanlar elde etmeyi ve yetiştirmeyi amaçladıkları örgütlerdir. Söz konusu örgütlere üye olabilmenin ilk koşulu üreticinin aynı ırktan en az beş ineğe sahip olmasıdır. Damızlık Sığır Yetiştiricileri İl Birliklerinin işleyişine ilişkin hükümler tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Islah amaçlı Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkındaki Yönetmelik te yer almaktadır. Söz konusu yönetmeliğin amacı Gelecekte gerçekleşmesi beklenen koşullarda en az masrafla en yüksek verimi verebilecek süt sığırı yetiştirerek ülke ekonomisine ve yetiştiricilerimizin ekonomik çıkarlarına katkıda bulunmaktır şeklinde ifade edilmektedir. Aynı yönetmelikte kapsam Soykütüğü ve verim kontrolü çalışmaları, suni tohumlama, Islah programı, damızlık satış, hayvan sağlığı, girdi temini, yayım ve eğitim, ürün pazarlama, tanıtım, ilgili yerlerde temsil ve Hayvancılık politikalarının yönlendirilmesi şeklinde belirtilmektedir sayılı Hayvan Islahı Kanununa dayalı olarak çıkarılan yönetmeliklerde üreticilerin ıslah faaliyetlerini etkin olarak sürdürme amacı başta olmak üzere sorunlarını kavrama ve çözme için örgütlenmelerine imkan yaratılmaktadır. Bu çalışmada Ankara İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ne üye olan ve birliğe süt veren işletmelerde üretilen sütlerde 2006 yılı Aralık ayı ile 2007 yılı Kasım aylarında 4 farklı mevsimde somatik hücre sayısının tespit edilerek, işletmenin genel özelliklerinin ve mevsimin somatik hücre sayısına etkileri incelenmiştir. 3

13 2. KURUMSAL BİLGİLER VE KAYNAK ÖZETLERİ 2.1. Somatik Hücrelerin Tanımı ve Çeşitleri 1897 yılında Stokes ve Wegefart sütte hücre sayımı için bir metot yayınlanmışlardır. Ancak süt hücreleri hakkında ilk bilimsel bulgular bu tarihlerden öncesinde de mevcuttur. Önceleri sütteki hücrelerin sadece lökositlerden meydana geldiği sanılmaktaydı. Ancak 1910 lara gelindiğinde meme epitel hücrelerinin de sütte bulunabileceği gerçeği ortaya konulmuştur (Batu 1978). Batu (1978), Prescot and Breed (1910) in vücut hücreleri terimini ve daha sonra Paape et al. (1973) nın bakteri gibi diğer süt hücreleri ile zıt olan bu hücrelerin orijinini ifade etmek amacıyla somatik hücre terimini ortaya attıklarını bildirmektedir. Bugün kullanılmakta olan sütte somatik hücre sayısı ise uluslararası platformda sütteki hücrelerin yoğunluğunu ifade etmek için kabul edilmiş bir terimdir. Normalde sütte çeşitli hücreler bulunmaktadır. Sütte bulunan somatik hücrelerin tanımlanması ve özellikleri kısmen Batu (1978) den özetlenmiştir Epitel hücreler Sütte bulunan epitel hücreler genel olarak vakuollü ve vakuolsüz olarak iki tiptedirler Vakuollü epitel hücreler Bu tip hücreler süt örneği içerisinde görülen, orta veya en büyük hücrelerdir. Nukleusu yuvarlak, eliptik veya düzgün olmayan bir şekilde ve büyüktür. Sitoplazması açık-koyu mavi (basofilik) ve pembe (asidofilik) renge boyanır kırmızımsı mor granüller içerebilir. Daha küçük hücreler vasat veya koyu mavi sitoplazmayı içerir, nukleusu ve birkaç tane yağ vakuolü vardır. Daha büyük hücreler açık mavi veya pembe sitoplazma içinde birçok yağ danecikleri ve parçalanmamış vakuol içerir. 4

14 Vakuolsüz epitel hücreler Değişik büyüklükte olurlar, fakat vaküollu epitel hücrelerinden daha küçüktürler. Nukleus büyük, yuvarlak veya eliptiktir. Sitoplazma çevrede dar bir bölge oluşturur ve hafif veya orta derecede basofiliktir. Sitoplazma içinde granül ve yağ zerrecikleri yoktur. Bazen köpük gibi bir görünüş olabilir. Nadiren iki veya birkaç vakuolsüz hücre bir grup oluşturur ve sitoplazmaları birbirine karışarak bir kitle teşkil ederler. Epitel hücreleri meme parankimasının kanal ve boşluklarından köken alırlar. Ayrıldığı yere göre bir farklılaşmaları yoktur Büyük yassılaşmış epitel hücreler Normal sütlerde çok az sayıda rastlanan hücreler olup çok az sayıda araştırıcı tarafından bildirilmiştir. Meme başı derisinden veya kanalından menşe aldığı bildirilmiştir. Nukleus, yuvarlak, eliptik veya düzgün olmayan nukleus kromatin granüllerine sahiptir Epitel hücre döküntüleri ve nukleussuz hücreler Dejenere olmuş epitel ve nötrofillerin gerek sitoplazmaları ve gerekse nukleus yönünden yapılarında çeşitli değişmeler olur. Bunlardan kaynaklanan bu değişik yapıdaki teşekküller bütün sütlerde az sayıda bulunurlar Eritrositler (Alyuvarlar) Süt sedimentinden yapılan frotilerde sık rastlanır. Kan frotilerinin boyasında olduğu gibi boyanırlar Plazma hücreleri Daha çok mastitisli memelerden yapılan histolojik kesitlerde görüldüğü bildirilmiştir. Lokal bir antikor teşekkülü ile ilgili görülmüştür. Canlı Corynebacterium pyogenes kültürü veya ekzotoksini enjekte edilen keçilerin memelerinin histolojik kesitinde de görüldüğü bildirilmiştir. 5

15 2.1.4 Kolostrum Korpüskülleri veya Cisimcikleri Bunlar büyük hücreler olup küçük bir nukleusları vardır. Sitoplazmalar da çok sayıda küçük yağ damlacıkları ile doludur. Bu arada bir kaç tane büyük yağ damlacıkları bulunabilir. Bunlar yağla dolu döküntü veya dejenere epitel hücreleri yahut fagositik lenfoit hücre veya lökosit olarak da kabul edilmektedir Lökositler (Akyuvarlar) Mastitisin teşhisi yönünden önem taşıyan sütte bulunan somatik hücrelerin en önemlisidir. Damar dışında meydana gelen bu hücrelerin görevleri de damar dışındadır. Ancak kanla taşınırlar. Görevlerini yapmak için damar dışına çıkarlar ve amoboid hareketleri vardır. Kromatince zengin, yuvarlak, loblu veya bir yanları çökük çekirdekleri vardır. İstirahat halinde yuvarlak olan lökositler amoboid hareketleri yaparken uzarlar. Damar dışındaki doku ve sıvılarda bulunabilirler. Örneğin çeşitli bağ doku, epitel ve salgı bezlerinde bulunabilirler (tükürük, kolostrum gibi). Büyüklükleri türe göre değişir. Sayıları kanda mm 3 de kadardır. Hayvanın türü, ırkı, yaşı, günün saatine ve bireye göre değişkenlik gösterir. Gençlerde, ergin ve yaşlılara göre daha fazla bulunurlar. Lökositler sitoplazma ve çekirdeklerinin özelliklerine göre Granulosit ve Agranulosit olarak ikiye ayrılmaktadırlar Granülsüz Lökositler (Agranulosit) Agranulositlerde kendi arasında lenfosit ve monosit olarak ikiye ayrılmaktadır. Lenfositler: Kan dolaşımında bulunan en küçük (5-15 mikron) lökositlerdir. Lökositler içinde oranı en yüksek olanıdır. İnsan ve hayvanlarda lenfosit oranı %10-68 dir. Kromatince zengin bir çekirdeği vardır. Çekirdek lenfosidin büyük bir kısmını teşkil eder (Şekil 2.1). Çekirdeği oluşturan kromatin kırmızı-mor renge boyanır. Çekirdeğin bir tarafında bir çöküntüsü vardır. Sitoplazması basofilik karakterdedir ve çekirdek etrafında dar bir halka teşkil etmiştir. Sitoplazma periferde koyu, çekirdeğe yakın açık renkte boyanır. Lenfositler lenf yumruları ve lenfatik dokular tarafından yapılırlar. Dolaşıma lenf damarları yoluyla girerler. Lenfositler yuvarlak olup normal veya koyu 6

16 boyanan bir nukleusu vardır. Sitoplazma açık veya koyu mavi boyanır. Sütteki lenfositler kandan sızmıştır. Bazı lenfositler tekrar dolaşıma karışabilirler. Monositler: Yuvarlak, oval veya uzamış halde olurlar. Büyük ve böbrek şeklinde nukleusları vardır. Büyüklükleri ile dikkati çekerler ve çapları mikron olup kandaki lökositlerin %3-9 kadarını meydana getirmektedirler. Nukleus bir at nalı şeklindedir (Şekil 2.1), sığırda yonca yaprağına benzer nukleuslara da rastlanır. Nukleus bir kenara itilmiştir. Nukleus içindeki kromatin ince granüller halindedir. Boyanmış preparatlarda, Nukleus lenfositlerdekinde açık soluk mor renkte görünür. Sitoplazma çekirdekten fazladır (lenfositler de durum bunun aksinedir). Sitoplazma hafif bazofiliktir, içinde küçük vakuoller vardır. Muhtelif dokularda meydana gelen monositler gelişmelerini dalak karaciğer ve kemik iliğinde tamamlarlar. Peroksidaz boyası belirlenmelerini kolaylaştırır Granüllü Lökositler (Granulosit) Bu grup lökositlerin sitoplazmaları içinde klasik kan boyaları ile boyanabilen granulalar vardır, bu granulalar hayvan türüne göre hayli büyük, küçük veya çok küçük olabilirler. Kimyasal özellikleri bakımından asit, baz ve nötr olmak üzere üç ayrı karakterdedirler. Asit karakterdeki granulalar boyadaki baz boyaları (metil mavisi) alırlar. Bunlara basofil granulosit adı verilir. Baz karakterdeki granulalar da asit boyaları (Eozin) alırlar. Bunlara Eosinofil, Acidofil veya Oxofil adı verilir. Nötr karakterdeki granulalar ne asit ne de baz boyaları alırlar. Asil ve baz karışımı boyaları alırlar. Bunlara da Nötrofil granulosit adı verilir. Granulositlerin çekirdekleri loblara ayrılmış olduğundan bunlara polimorf lökosit adı da verilir. Segmentli çekirdek özellikle Nötrofil granulositlerde belirgindir. Loblar arasında ki bağlantıda kopabilir ve hücre çok çekirdekli imiş gibi görünür. Bundan dolayı da çok 7

17 çekirdekli anlamına gelen, polynuclear adı verilmiştir. Oksidaz ve peroksidaz reaksiyonu pozitiftir. Granulositlerin büyüklüğü mikron kadardır. Nötrofil granulositler =Neutrofil dolaşımda en çok bulunan granulositler olup büyüklükleri 7-12 mikron kadardır. Sitoplazmaları içinde nötral boyalarla pembeye boyanan ince granulalar vardır. Bunlar sabit bir boyanma karakteri göstermediklerinden heterofil lökosit adı da alırlar. Hücrenin granulalı sitoplazması periferde granulasız ve homojen bir görünüştedir. Bu kısımdan gerektiğinde pseudopod da oluşur. Sitoplazmada bazen vakuoller de olabilir. Nötrofil granulalardan başka enzim içeren zyrnogen granulalar da vardır. Bunlardan dolayı oksidaz ve peroksidaz reaksiyonlan pozitiftir. Hücre içinde ayrıca proteolitik (leucoprotease) enzimler, amilaz ve katalazda tespit edilmiştir. Nötrofillerin çekirdeği kromatinden zengindir. Klasik boyalarla koyu mor veya kızıl mora boyanır. Çekirdek tek parça olduğu gibi segmentli olabilir. Buna polimorf denir. Segmentlerin bağlantıları da fark edilmez. Bu halde nukleus parçalara ayrılmış gibi görünür (Şekil 2.1). Bundan dolayı da Polynuclear lökosit adını alır. Nötrofiller bakterilere karşı yüksek derecede fagositik etkiye sahiptirler. Bundan dolayı da değişime uğrayarak macrofaj adını alırlar. Kapillarlardan dokulara geçerler sindirim kanalında ve genital yolları örten epitel dokuları aşarak bu organların boşlukları içine geçerler. Aynı şekilde memede süte geçmek suretiyle sütte ve kolostrumda fagositoz etkilerini sürdürürler. Yuvarlak, eliptik ve düzgün olmayan şekilde sütte rastlanırlar. Kemik iliğinde (myeloid sistem) yapılırlar. Sığırda yaklaşık 6 günde olgunlaşırlar. Memenin parankiması içine, alveoler boşluğa, kanallara ve epitel hücrelerin vakuolları içine girer ve mastitisde çok sayıda nötrofil süte sızmak suretiyle memeyi bir çok bakterilere karşı korur. Nötrofillerin kan dolaşımındaki yaşamları 5-6 saattir. 8

18 Şekil 2.1 Sütte Bulunan Somatik Hücreler (Batu, 1978). 1,2,3 (Lenfositler), 4,5,6 (Monositler), 7,8,9 (Nötrofiller), 10 (Bazofil), 11 (Eozinofil). Eosinofil granulositler Nötrotillerden büyüktürler. Lökositlerin %2-10 nu teşkil ederler. Çekirdekleri büyük ve lobludur (Şekil 2.1). Kanda ve dokularda bulunurlar. Sütte genellikle görülmezler. Viral ajanlara karşı ve alerjik yanıtın ortaya çıkmasında rol oynarken, yapılarında sitokinleri, katyonik granül proteinleri ve lipid mediatörlerini üretirler (Olsson and Venge 2007). Basofil granulositler: Dolaşımdaki oranları çok düşük olup % arasındadır. Büyük hücreler olup büyük ve polimorf çekirdekleri kromatince fakirdir (Şekil 2.1). Açık renkte boyanırlar. Çekirdeğin lobları da belirgin değildir. Fagositoz yapmazlar. Yangı reaksiyonunun oluşumu ve T hücrelerinin fonksiyonlarını düzenleme gibi rolleri olduğu saptanmıştır (Olsson and 2007). Genel olarak normal inek sütünde rastlanan lökosit tipleri en çoktan aza makrofajlar, lenfositler ve PMN ler (polimorfonükleer lökositler) olarak sıralanırken, yüksek SHS 9

19 değerine sahip sütlerde PMN ler en fazla sayıda olan onu da sırasıyla makrofajlar ve lenfositlerin izlediği bir durum görülür (Lindmark-Mansson et. al. 2006) 2.2 Meme Yangısı (Mastitis) Meme bezinin yangısına mastitis denir. Bu terim meme bezi içinde yer alan süt kanalları ile bağ dokunun yangısını da kapsar. Mastitis, meme dokusunun yangısına verilen isim olduğundan, meme dokusu daha fazla çalışan hayvanlarda mastitis olayları daha sıklıkta ortaya çıkar (Alpan 1984). Mastitis sık görülmesi yanında büyük ekonomik kayıplara sebep olması açısından da önemli bir problem olarak kabul edilir. Mastitislerin sebepleri arasında, elverişsiz çevre şartları, sağım hataları, meme başları ile meme bezlerinde bulunan anomaliler, hassasiyeti arttıran yaşlılık, hastalık v.b. haller sayılabilir (Özmen 2001). Mastitis süt sığırlarında görülen, çok önemli kayıplara yol açan bir hastalıktır. Klinik mastitiste veteriner ve tedavi masrafları olurken, laktasyondaki ineklerde süt üretimi düşer, antibiyotik kullanımından dolayı süt azalır, süt kalitesi düşer, gelecekteki risk faktörleri artar (Heringstad et al. 2000). Üreticide başlayan mali kayıplar zincirinin, ulusal düzeye kadar yansımasının nedeni, verimin düşmesi ile süt ürünlerinin üretim maliyetinin artmasından kaynaklanmaktadır. Süt verimi azalırken, artan tedavi giderleri, süt sığırlarının süt verimlerine artarak devam edecekleri yerde erken dönemde elden çıkarılmak zorunda kalınması ve düşük kaliteli süt üretimi nedeni ile primden mahrum kalınması gibi henüz ülkemizde uygulanmayan konular önemli kayıplar olarak karşımıza çıkmaktadır (Göncü 2000). Mastitis hayvan sağlığını tekrar düzeltme açısından da çok pahalı bir hastalıktır. Mastitis, ayıklama oranını arttırır ve ayıklanan hayvanların yerlerine yenilerin konması ise oldukça pahalıya mal olur. Meme sağlığı problemleri, süt sığırlarında hayvanların ayıklanması için büyük sebeptir. Örneğin, Finlandiya, Norveç ve İsveç te meme sağlığı problemleri nedeniyle ayıklanan hayvanların oranları sırasıyla, %35, %19 ve %22 dir. Bu, Finlandiya da ana neden olmasına karşın, Norveç ve İsveçte en önemli ikinci nedendir. ABD de, mastitis erken dönemde sürüden ayıklamak için üçüncü önemli nedendir (Shook 1989). 10

20 Mastitis bulaşıcı bir hastalıktır ve mastitis olmayan bir inek, değişik kaynaklardan aldığı hastalık etmenleri ile mastitis olmaktadır. Ayrıca, bir diğer önemli nokta da genetik yapı olup, bazı inekler diğerlerine göre mastitise karşı daha dayanıklı veya daha hassas olabilmektedir (Shook 1989, Lyons et al. 1991). İneklerde sütün miktarını düşüren, meme bezlerinde mikroplar tarafından meydana getirilen, iltihaplı bir meme hastalığı olan mastitiste, bütün meme hastalanabildiği gibi bozukluk bir tek memede de olabilir (Kul vd. 2006). Şekil 2.2 de iltihaplı memenin görünümü yer almaktadır (Heringstad et.al. 2000). Şekil 2.2 İltihaplı memenin görünümü (Heringstad et.al. 2000). Sütün miktar ve kalitesini olumsuz yönde etkileyen meme yangılarında mikroorganizmalar önemli rol oynarlar. İstenmeyen mikroorganizmalar, süte, inekten geçebileceği gibi sağım, muhafaza ve işletme sırasında olmak üzere diğer çeşitli kaynaklardan da bulaşabilir (Shook 1989; Lyons et al. 1991). Sağım makinesinin pulsasyon oranı, vakum seviyesi, memenin tam boşaltılamaması enfekte bir memenin klinik mastitise dönüşmesinde başlıca faktörler olarak tanımlanmaktadır (Schmidt and Vleck 1974, Chambers 1983). Mastitisin şekillenebilmesi için mikroorganizmaların sadece memeye girmesi yeterli olmaz, burada üreyip hastalık oluşturacak sayıya ulaşmaları gereklidir (Özmen, 2001). Enfeksiyona neden olan bu etkenlerin memeye yayılması sadece mikroorganizmaların virulensi, yani hastalık yapma gücüne bağlı olmayıp, aynı zamanda meme dokusunun enfeksiyon etkenleri ile karşılaşma süresi, derecesi ve sıklığı da önemli rol oynar. Bunların yanı sıra bazı faktörler, memenin mastitise karşı duyarlılığının artmasına 11

21 neden olarak enfeksiyonların kolayca ortaya çıkmasına yardım ederler. Biyosistem içerisinde mikroorganizmalar, inekler ve çevre faktörlerinin zıt ve birlikte etkileri ile ineklerde mastitisin ortaya çıkışı artmakta veya azalmaktadır (İzgür, 1984). Hastalığa neden olan bakteriler major ve minor patojenler olarak sınıflandırılırlar (Heringstad et al. 2000). Major patojenler Staphylococcos aureus ve Streptococcus agalactiae ile koliform, streptococci ve enterococcileri içerirler. Major patojenler klinik mastitise sebep olup, süt kompozisyonunu değiştirirler. Somatik hücre sayısında (SHS) artışa neden olurlar ve ölümle birlikte büyük ekonomik kayba sebep olurlar (Heringstad et al. 2000). Minor patojenler, kuru ortama karşı dirençli (koagülaz negatif) staphylococcus ve Corynebacterium bovis tir. Enfeksiyon ile, bazı patojenler meme bezinde orta dereceli kızarıklığa neden olurlar. Bunun sonucunda SHS bir miktar artar, bu da süt kompozisyonunun değişmesine, süt veriminin azalmasına veya klinik mastitise yol açar (Heringstad et al. 2000). Shuckken et al. (1997), E. coli, S. aureus ve S. agalactiae türüne ait olmayan ve streptococcus cinsi bakteriler tarafından mastitise neden olan major patojenlerin enfeksiyon şeklini açıklamışlardır. Bu iddialarına göre, E. coli klinik mastitise sebep olmakta, Staph. aureus bakterileri sub-klinik mastitise sebep olurken, S. agalactiae türüne ait olmayan streptococcus bakterileri hem klinik hem de sub-klinik mastitise neden olmaktadır. Staph. aureus enfeksiyonları SHS nı değiştirirken çoğu E. coli enfeksiyonları ise klinik mastitis kayıtlarından tespit edilebilirken, major patojenler enfeksiyonu arttırmıştır (Reneau 1986). Heringstad et al. (2000) nın yaptıkları bir çalışmada, Çizelge 2.1 de yaşla birlikte enfeksiyon durumunun SHS üzerindeki etkisi açıklanmaya çalışılmıştır. 12

22 Çizelge 2.1 İneklerde Yaşın ve Enfeksiyon Durumunun Somatik Hücre Sayısı (SHS) Üzerindeki Etkisi (Heringstad et al. 2000) Enfeksiyon Durumu Minör Patojenlerden Majör Patojenlerden YOK YAŞ (yıl) İNEK SAYISI Kaynaklanan Kaynaklanan SHS (X 1000) > Minor = Cornebacterium bovis, coagulase-negative staph Major = Staph. aureus, Strep. ag., coliforms, streps, ve enterococci Danimarka, Finlandiya, Norveç ve İsveç gibi ülkelerde süt sığırlarında sağlık verilerinin değerlendirilmesi için uluslar arası kayıt sistemi önemlidir. Bu sayede söz konusu ülkelerde mastitis kontrolünün artması, generasyondan generasyona gelişmenin gözden geçirilmesi, meme sağlığı kayıtlarıyla birlikte genetik değerlendirmenin yapılması mümkün olmaktadır (Heringstad et al. 2000). Ülkemizde mastitis görülme oranının %30 dolayında olduğu ve mastitis nedeniyle süt veriminde yaklaşık %10 oranında azalma meydana geldiği, bunun sonucunda da yıllık ekonomik kaybın trilyonlarla ifade edilebileceği bildirilmektedir. Enfeksiyon; bakteri, maya, mantar ve virüs gibi bulaşıcı etmenler ile yataklık, stres, yaralanmalar, yüksek kalorili yemler, ineğe ve çevreye bağlı pek çok faktörler yoluyla meydana gelmekte olup, sütteki kan proteinlerinin ve beyaz kan hücrelerinin sayısı artmaktadır (Kul vd. 2006). Şekil 2.3 de bazı mastitisli süt örneklerinin resimleri verilmiştir (Kul vd. 2006). 13

23 Şekil 2.3 Mastitisli süt örnekleri (Kul vd. 2006) Mastitis genel olarak, gözle görülebilen Klinik (perakut, akut, subakut ve kronik) ve gizli olarak seyreden Subklinik olmak üzere ikiye ayrılır (Semacan 2001) Klinik mastitis Klinik mastitisler hafif seyirliden çok şiddetliye kadar değişen şekillerde olabilir. En fazla buzağılamadan sonraki ilk haftada görülür. Bu dönemde ineğe daha fazla özen gösterilmesi, mastitisin vakit geçirilmeden tedavi edilmesi gereklidir. Memelerde az veya çok şişlik, ağrı, kızarıklık, sıcaklık artışı ve süt veriminde düşme ile karakterize edilir. Sütte sulanma veya pıhtılaşma gibi bozukluklar gözlenir. Birçok vakada süt tamamen kesilmiştir. İnekler iştahsız, ateşli ve durgundurlar. Bu tür meme hastalıklarında fark edilir edilmez hemen tedavi edilmezlerse meme körlüğü ortaya çıkabilir veya inek eski süt verimine tekrar kavuşamaz. Bir sürüde aylık klinik mastitis oranı %2 yi geçmemelidir (Harmon 1994) Perakut mastitis Perakut mastitis hızlı şekillenme, memenin şiddetli yangısı, sütte sulanma ve pıhtılaşma ile karakterizedir. Yangı, mikroorganizmanın kendisi sebebiyle oluşabileceği gibi, enzimler (dokudan ya da bakteriden köken alan), toksinler ya da lökosit ürünleri sebebiyle şekillenebilir. Septisemi veya toksemi dolayısıyla oluşan sistemik hastalıkta, ateş, depresyon, rumen hareketlerinde azalma, dehidrasyon ve bazen ölüm gözlenir (Özmen 2001). 14

24 Akut mastitis Akut mastitis hızlı şekillenme, memenin orta şiddette veya şiddetli yangısı, süt üretiminin azalması ile pıhtılı ve sulanmış süt oluşumu ile karakterizedir. Sistemik sendromlar perakut forma benzer, ancak daha hafif şiddetlidir (Özmen 2001) Subakut mastitis Subakut mastitis hafif yangısal reaksiyon ile karakterizedir. Memede gözle görülür bir değişiklik şekillenmeyebilir. Genellikle küçük pulcuklar veya süt pıhtıları gözlenir, süt renginde değişiklikler şekillenebilir (Özmen 2001) Kronik mastitis Kronik mastitis subklinik formun aylar veya yıllarca kalması sonucu şekillenir ve birdenbire alevlenir. Tedavi genellikle klinik olarak şiddetlenen durumlarda yapılır veya hasta hayvan sürüden çıkartılır (Özmen,2001). Klinik mastitise bağlı yıllık ekonomik kaybın nedenleri Semacan (2001), tarafından Çizelge2.2 de açıklanmıştır. Çizelge 2.2 Klinik Mastitise Bağlı Yıllık Ekonomik Kaybın Nedenleri ve Oranları (Semacan, 2001) Kayıp Nedeni Her bir inek için Yıllık kayıp ($) Kayıp Oranı % Üretimin azalması Tedavi süresince sütün dökülmesi Fazladan iş gücü 3 3 Tedavi masrafı Veteriner Hekim gideri 2 2 Toplam Çizelge 2.2 de verilen değerler incelendiğinde klinik mastitise bağlı her bir inek için yıllık kaybın en önemli kısmını süt verimindeki azalma ve tedavi süresince (5-7 gün) dökülen sütün oluşturduğu görülmektedir. 15

25 Yapılan bir araştırmada, birinci ve ikinci laktasyon ile klinik mastitis arasında genetik korelasyon 0,73; klinik mastitis ile süt verimi arasındaki genetik korelasyon ise pozitif (0,38-0,56 arası) bulunmuştur (Koivula et al. 2005) Subklinik mastitis Bu tür meme yangıları gizli seyrederler. Subklinik mastitisler, meme dokusunu, sütün bileşimini ve miktarını etkilemekle birlikte şekillenen değişikliklerin hiç birisi gözle veya klinik muayenelerle tespit edilemez. Hayvanın memelerinde ve sütünde gözle fark edilebilecek bir bozukluk yoktur. Hayvanın iştahı yerinde sağlığı bozulmamıştır. Ancak bu tip, içten içe memeyi tahrip eder ve kolayca hayvandan hayvana geçerek tüm sürüde önemli kayıplara yol açar. Subklinik mastitise bağlı yıllık ekonomik kaybın nedenleri Semacan (2001) tarafından Çizelge 2.3 de açıklanmıştır. Teşhis, ancak klinik kimyasal testler, bakteriyolojik muayeneler ve biyokimyasal yöntemlerle yapılabilmektedir (Nak 2001). Klinik olarak kolay tanı konulabilen her bir klinik mastitise karşılık subklinik mastitis olgusuyla karşılaşılmaktadır (Semacan 2001). Subklinik mastitis ile somatik hücre sayısı (SHS) arasındaki ilişki Kul vd. (2006) tarafından Çizelge 2.4 de açıklanmıştır. Çizelge 2.3 Subklinik Mastitise Bağlı Yıllık Ekonomik Kaybın Nedenleri ve Oranları (Semacan, 2001). Kayıp Nedeni Her bir inek için Kayıp Oranı % Üretimin azalması Tedavi süresince sütün dökülmesi 10,45 5,7 Sürünün yenilenmesi 41,73 22,6 Fazladan işgücü 1,14 0,1 Tedavi masrafı 7,36 4,1 Veteriner Hekim giderleri 2,72 1,5 Toplam 184, Çizelge 2.3 de verilen değerler incelendiğinde subklinik mastitisin sebep olduğu her bir inek için yıllık kaybın en önemli kısmını süt verimindeki azalmanın oluşturduğu görülmektedir. 16

26 Çizelge 2.4 Subklinik Mastitis ile Somatik Hücre Sayısı (SHS) Arasındaki İlişki (Kul vd. 2006) SHS (ml) x 1000 Subklinik Mastitis <200 Görülmez Düşük Yaygın >1000 Salgın Genelde, klinik mastitisin meydana gelme oranı, yılda inek başına %20-%40 arasındadır yılında, 100 inekte, inek başına klinik mastitis oluşum miktarı Danimarkada %56, Finlandiyada %32, Norveçte % 30 ve İsveçte %21 dir ( Forshell et al. 1995). Bu ülkelerde antibiyotik sadece veteriner hekimler tarafından uygulanmaktadır, bu yüzden hastalık kayıtlarına daha iyi ulaşılabilmektedir. Ülkemizde ise antibiyotik kullanımı yetiştirici tarafından da uygulanabildiği için hastalık kayıtlarına ulaşmak mümkün değildir. Kaliteli bir süt üretimi, süt sığırcılığı işletmelerinde kazançlı bir geleceğin en önemli unsurudur. Ancak bu tür işletmelerde karlılığı azaltan ve dolayısıyla ülkemiz hayvancılığı ile ekonomisini etkileyen çok sayıdaki olumsuz faktörün varlığı da bir gerçektir. Bu faktörlerden mastitis çoğu kez, en önemli sürü sağlığı problemi olarak karşımıza çıkmaktadır (Batu ve Fırat 1981, Bozkır 1985, Bushnell 1980, Harding 1995, Harmon 1994, Batu 1978). Süt verimi ve çeşitli özellikler arası ilişkiler incelenmiş olup (Seykora and McDaniel 1985, Seykora and McDaniel 1986, Lin et al. 1989, Schultz et al. 1993) mastitis ile süt verimi arasında negatif bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Diğer bir deyişle, mastitis olan bir inekte süt verimi düşmektedir (Schultz et al. 1990). Son zamanlarda yapılan çalışmalarla mastitis nedeniyle süt veriminde meydana gelen kayıplar ve bu kayıpların eşik düzeyleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Süt üretiminde mastitis nedeniyle meydana gelen kayıplar Çizelge 2.5 de verilmiştir. 17

27 Çizelge 2.5 Süt Üretiminde Mastitis Nedeniyle Meydana Gelen Kayıplar (Rice and Bodman 1993). Kayıplar Harcama ($/inek) Oran (%) Azalan süt verimi 121,00 66,0 Atılan süt 10,25 5,7 İnek kaybı 41,73 22,6 Extra işgücü 1,14 0,1 Tedavi ve ilaç 7,36 4,1 Veteriner hizmeti 2,72 1,5 Toplam 184,40 100,0 Mastitisli bir memeden elde edilen süt ile sağlıklı bir memeden elde edilen süt içerik bakımından birbirinden farklı bir yapıdadır (Harding 1995, Harmon 1994, Mert vd. 1992). Memede enfeksiyon gelişmesi durumunda, normal durumda kandan süte geçmeyen maddeler, süte geçmeye başlarlar. Mastitis ile sütün yapısında meydana gelen değişimler Çizelge 2.6 da verilmiştir. Çizelge 2.6 Yangılı Meme ile Normal Memeden Alınmış Süt Örnekleri Bileşimi (%) (Harding 1995). Süt içeriği Normal süt Mastitisli Süt Kurumadde 8,9 8,8 Yağ 3,5 3,2 Laktoz 4,9 4,4 Toplam protein 3,6 3,6 Toplam kazein 2,8 2,3 Serum protein 0,8 1,3 Serum albumin 0,02 0,07 Sodyum 0,057 0,105 Klor 0,091 0,147 Potasyum 0,173 0,157 Kalsiyum 0,12 0,04 18

28 Mastitisin teşhisinde kullanılmakta olan metotlar arasında, ön sağım kontrol kupası (stripcup), Asitlik testi, California Mastitis Test (CMT), Whiteside testi gibi testler sayılabilir. Bu testler içinde, son yıllarda hayvancılığı gelişmiş ülkelerde kullanılmaya başlanmış olan Somatik Hücre Sayısı da önemli bir yer tutmaktadır. Bu testlerde pozitif çıkanlar ayrılarak laborutuvar testlerinde daha detaylı incelemeye tabi tutulurlar (Schmidt and Vleck 1974, Tüzemen vd. 1987, Sheldrake et al. 1983). 2.3 Mastitis ile Somatik Hücre Sayısı (SHS) Arası İlişkiler Memede enfeksiyon geliştikten sonra ilk belirti, lökosit sayısında ve süt klor içeriğinde meydana gelen artıştır (Schmidt and Van Vleck 1974). Mastitisin erken döneminde hasta bölgedeki kan damarları genişleyerek normalden daha fazla kan taşımaya başlarlar. Yarı geçirgen olan kan damarları daha da geçirgen hale gelirler ve kan akımı yavaşlar. Böylece enfekte bölgeye normal koşullarda kan yolu ile geçemeyen birçok madde geçiş yapma imkanı bulur. İlk olarak kandan süte albumin geçer, sonra NaCl, NaCO 3 geçişi artar ve sütün normalde 6,2 ve 6,8 olan ph sı yükselir (Tüzemen vd.1987). Laktoz sentezi azalır, kazein sentezi artmaya başlar. Enfeksiyonu izleyen 2 saatten itibaren lökositler, süte geçer. Lökositler, yangı sonucu oluşan hücre döküntülerini fagosite ederek, içerdikleri enzimler sayesinde bakterilerin parçalanıp ortadan kaldırılmasında etkin rol oynarlar. Sütün miktar ve bileşimini olumsuz yönde etkileyen mastitisin oluşumuna zemin hazırlayan etmenler olarak memenin anatomik ve fizyolojik özellikleri, yaş, ırk, hormonal durum, soğuk hava, ani hava ve sıcaklık değişmeleri, iklim, travmalar, bakıcının hayvana yaptığı muamele ve sağım şekilleri, sağım makinalarının değişik durumları, düzensiz sağım, sağlıklı olmayan ahırlar, rasyon ve beslenme durumu, hastalığa meyilli olma ve doğal koruma mekanizmasının bozulması gösterilebilir (Kul vd. 2006). Diğer ülkelerde somatik hücre sayısı, meme sağlığının geliştirilmesi için yetiştirme programları içinde başlıca kullanılan özelliktir. SHS enfekte olmuş memelerde yüksektir (Harmon, 1994) ve genel olarak klinik mastitis ile ilişkilidir (r g =0,30-0,70). 19

29 SHS nın kalıtım derecesi ise klinik mastitise göre daha yüksektir (h 2 = 0,10-0,14) (Detilleux 2002). Yüksek SHS ile meme enfeksiyonu arasında pozitif ilişki vardır. Uygulanan yetiştirme programları SHS nı azaltmayı hedeflemekte ve düşük SHS ineklerde meme patojenlerinin bulaşmadığını göstermektedir (Detilleux 2002). 2.4 İnek Sütü Somatik Hücre Sayısını Etkileyen Faktörler Somatik hücre sayısını etkileyen pek çok faktör söz konusudur. Genellikle, subklinik mastitisin büyük bir kısmını meydana getirerek yüksek hücre sayısına sebep olan bulaşıcı mastitis organizmaları en büyük etkeni teşkil etmektedir. Çünkü vücut bu subklinik mastitisi ortadan kaldırmak için beyaz kan hücrelerini süte salmaya devam eder (Munro et al. 1984). Tüm bu hücrelerin sütteki varlık düzeyleri ve özellikleri aynı olmayıp değişkenlik göstermektedir. Harmon (l994) nun Lee et al. (l980) dan aktardığına göre sütteki epitel hücreler, genellikle % 0-7 gibi çok düşük oranlarda bulunmakta ve enfeksiyon durumunda, bu hücrelerin %90 nı lökositler oluşturmaktadır. Somatik Hücre sayısını ve tiplerini etkileyen başlıca faktörler aşağıda verilmiştir İneklerde mastitise duyarlılığı arttıran fizyolojik faktörler Yaş ve laktasyonun durumu Süt ineklerinde yaş faktörü meme dokusunun doğal direnme gücünü azaltarak diğer faktörlerle birlikte mastitise duyarlılık oluşturmaktadır. Birçok araştırıcı gerek klinik ve gerek subklinik meme enfeksiyonlarında yaşın artmasıyla birlikte duyarlılığın arttığını vurgulamaktadırlar (İzgür 1984). Bazı çalışmalarda meme enfeksiyonu oranı birinci laktasyonda % 8.6; ikinci laktasyonda % 30; üçüncü laktasyonda % 42; dördüncü laktasyonda % 44; beşinci laktasyonda % 52 ve altıncı laktasyondan sonra % 56 olarak belirtilmiştir. Bir sürüdeki yaşlı hayvanların sayısı arttıkça mastitise yakalanan hayvan sayısında da artma görülür (Harding 1995). İnekler, bakterilerin memeye girmesini engelleyen anatomik özelliklere sahiptir. Bu özelliklerin etkisi birinci laktasyonda en fazladır. Laktasyon yaşı ilerledikçe bu 20

30 özelliklerin etkinliği de giderek azalır ve mikroorganizmaların memeye girişi kolaylaşır. Yaşın ilerlemesi ile birlikte meme sfinkterlerinin gevşekliliğinin artması, meme başı yaralanmalarının çoğalması, memelerin daha çok mikroorganizmalarla karşı karşıya kalmasına neden olur (İzgür 1984). Yapılan bir araştırmada, İlk, 2. ve 3 laktasyon sırasında bulunan ineklerin ortalama log SHS değerleri, aynı sıra ile 5.542, ve olarak hesaplanmıştır. Laktasyon sırasının ilerlemesi ile log SHS nın arttığı (Şekil 2.4); ancak çoklu karşılaştırma testinde 1. ve 2. laktasyon sırasında bulunanların log SHS bakımından ortalamaları arasında farkın önemsiz, 1. ve 2. laktasyon sırası ile 3 laktasyon sırasında bulunan ineklerin ortalamaları arasındaki farklılıkların önemli olduğu belirlenmiştir (P<0.01) (Çoban vd. 2007). log SHS 5,9 5,85 5,8 5,75 5,7 5,65 5,6 5,55 5,5 Laktasyon Sırası Log SHS Şekil 2.4 Laktasyon sırasına göre logshs Değişimi (Çoban vd. 2007) Hayvanın yaşı ile birlikte süt ineklerinde laktasyonun dönemi de mastitise duyarlılık oluşturan önemli faktörlerden birisidir. Yine aynı araştırmada, Laktasyonun ilk ayından 4. aya kadar log SHS artmış, 4. aydan sonra 6. aya kadar azalmış, 6-8. aylar arasında aynı seviyede seyretmiş ve 8. aydan sonra tekrar artış göstererek 9. ayda en yüksek seviyesine ulaşmıştır (Şekil 2.5). Laktasyon döneminin ortalama log SHS üzerine etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (P<0.05) (Çoban vd. 2007). 21

31 log SHS 5,8 5,75 5,7 5,65 log SHS 5,6 Laktasyon Dönemi 5, Şekil 2.5 Laktasyon dönemine göre log SHS değişimi (Çoban vd. 2007) Süt ineklerinde mastitis olguları ve yeni enfeksiyonların ortaya çıkması laktasyon dönemine bağlı olarak artma ve azalma göstermektedir. İneklerde laktasyonun birinci ve ikinci ayında mastitis olgularına daha fazla rastlanır ve genellikle meme başında şekillenen bozukluklar bu dönemde daha fazla oluşur. İneklerde yeni meme enfeksiyonları laktasyonun ilk aylarında daha fazladır ve laktasyonun diğer dönemlerindeki enfeksiyon ortalaması, laktasyonun 1. ve 2. ayındaki enfeksiyon ortalamasından daha düşüktür (Harmon, 1994) Sağım özelliği ve sağım oranı Meme enfeksiyonları, mikroorganizmaların meme başı kanalı yolu ile meme dokusuna ulaşmaları sonucunda oluşur. Bu nedenle iki sağım arasında kapanarak meme başı kanalını koruyan sfinkterin önemi belirgindir. Meme başı sfinkterinin durumu, memelerin kolay veya zor sağılması ile değerlendirilir. Mastitis olguları, kolay sağılan meme loplarında, zor sağılanlara oranla daha fazla ortaya çıkar (İzgür 1984). Sağım kabiliyetini meme başı kanalının genişliği ve meme başındaki sfinkterlerin yapısı önemli ölçüde etkiler. Klinik ve subklinik mastitisler, memelerden çıkan süt miktarı (kg/dakika) arttıkça artarlar. Memelerden çıkan süt miktarı genellikle geniş meme başı kanallı ve kolay sağılan ineklerde artar. Memelerden çıkan süt miktarıyla birlikte, sütün çıkış hızı da mastitis rastlantılarını arttırır. Sağım sırasında sütün aşırı derecede hızlı çıktığı meme bölümleri geniş ve gevşek bir yapıya sahiptirler ve genellikle sağım öncesinde sütün damlamasına neden olurlar. Bu nedenle iyi bir sağım kabiliyetine sahip olmayan bu tür memeler mastitislere karşı duyarlıdırlar (Konar and Kleeberger 1993). 22

32 Kolay sağılan ineklere karşılık zor sağılan inekler sürü içindeki sağım süresini uzatırlar. Bu tür zor sağılan inekler meme başı epitel dokusunun zedelenmesine bağlı olarak mastitise karşı duyarlı hale gelir (İzgür 1984) Süt verimi İneklerin yıllık süt verimleri arttıkça mastitis rastlantıları da artar. Bu nedenle yüksek verimli ineklerin düşük süt verimli ineklere oranla mastitise karşı daha duyarlı oldukları belirginleşmiştir (İzgür 1984). Yüksek süt verimli ineklerin meme dokuları verimlerine bağlı olarak genişler ve büyür. Bunun sonucunda yaralanmaya karşı daha duyarlı hale gelirler, bu da memenin enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını azaltır (Kuczaj 2003). Genel olarak kabul edilen görüş, mastitise yakalanma ile yüksek süt verimi arasında pozitif genetik korelasyon olduğudur. Bu değer Finlandiya, Norveç ve İsveç gibi İskandinav ülkelerinde 0,24 0,55 arasında, ortalama 0,43 olarak hesaplanmıştır. Buna karşılık SHS ile süt verimi arasındaki genetik korelasyon 0,14 olarak bulunmuştur (Detilleux 2002) Irk Sütçü ineklerde mastitisin oluşmasında önemli rol oynayan faktörlerden biri de ırk faktörüdür. Siyah-Alaca inekler, diğer ırklara, özellikle Ayrshire ırkı ineklere oranla daha ciddi ve daha sık mastitis olgularına yakalanırlar, üstelik meme bozuklukları nedeniyle diğer ırklara oranla daha fazla oranda sürüden çıkarılırlar. Siyah-Alaca ineklerde daha fazla mastitis olgularının görülmesinin nedeni bu ırkın özelliği olan iri yapılı olmalarıdır. Özellikle bu ırkın dar ahırlarda bulunması ile mastitis rastlantılarında önemli ölçüde artışlar görülür. Jersey ırkı inekler gerek mastitis ve gerek meme başı bozuklukları bakımından diğer ırklardan, özellikle Danimarka Kırmızısı ve Siyah Alaca ırklarından daha sağlıklıdırlar. Guernsey ırkı inekler Jersey ve Siyah-Alaca ırkı ineklere oranla mastitise karşı daha dayanıklı, buna karşılık Ayrshire ırkına oranla daha duyarlıdırlar (İzgür 1984). 23

MEME LOBU YANGISI. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek.

MEME LOBU YANGISI. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. MASTİT 1 MEME LOBU YANGISI süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp fonksiyonel meme lobunun kaybı hayvanın ölümü

Detaylı

MEME LOBU YANGISI. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp

MEME LOBU YANGISI. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp MASTİT 1 MEME LOBU YANGISI süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp 2 HAYVAN Sağlığı fonksiyonel meme lobunun kaybı

Detaylı

MEME LOBU YANGISI. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp

MEME LOBU YANGISI. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp MASTİT 1 MEME LOBU YANGISI süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp HAYVAN Sağlığı fonksiyonel meme lobunun kaybı

Detaylı

LAKTASYON VE SÜT VERİMİ

LAKTASYON VE SÜT VERİMİ LAKTASYON VE SÜT VERİMİ Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Tanım Laktasyon, buzağılama ile başlayan ve kuruya çıkma ile sona eren süt verme dönemidir.

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN

KAN DOKUSU. Prof. Dr. Levent ERGÜN KAN DOKUSU Prof. Dr. Levent ERGÜN 1 Kan Dokusu Plazma (sıvı) ve şekilli elemanlarından oluşur Plazma fundememtal substans olarak kabul edilir. Kanın fonksiyonları Transport Gaz, besin, hormon, atık maddeler,

Detaylı

Keçi Sütü Kalite Fiyatlandırma Sistemlerinde Somatik Hücre Sayısı Başak ÇETİNEL, Halit KANCA

Keçi Sütü Kalite Fiyatlandırma Sistemlerinde Somatik Hücre Sayısı Başak ÇETİNEL, Halit KANCA Keçi Sütü Kalite Fiyatlandırma Sistemlerinde Somatik Hücre Sayısı Başak ÇETİNEL, Halit KANCA Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji AD. 12. Gıda Kongresi Edirne, 05-07 Ekim 2016 1

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

Keçi sütünün Beslenmede Yeri

Keçi sütünün Beslenmede Yeri Keçi Sütü Dr. Akın Pala Yrd. Doç. akin@comu.edu.tr Zootekni, COMU Kuru madde Protein Kazein Laktoz Yağ Mineraller Kalsiyum Fosfor Keçi ile inek ve insan sütlerinin karşılaştırılması http://akin.houseofpala.com

Detaylı

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler: LÖKOSİT WBC; White Blood Cell,; Akyuvar Lökositler kanın beyaz hücreleridir ve vücudun savunmasında görev alırlar. Lökositler kemik iliğinde yapılır ve kan yoluyla bütün dokulara ulaşır vücudumuzu mikrop

Detaylı

Damızlık İnek Seçimi. Zir. Müh. Zooteknist. Tarım Danışmanı Fatma EMİR

Damızlık İnek Seçimi. Zir. Müh. Zooteknist. Tarım Danışmanı Fatma EMİR Damızlık İnek Seçimi Zir. Müh. Zooteknist Tarım Danışmanı Fatma EMİR Süt sığırcılığını iyi seviyelere çıkarmak için seleksiyon ve çevre şartları önemlidir. Seleksiyon? Her yılın farklı dönemlerinde çeşitli

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI Hacı SAVAŞ-SÜMAE, Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanı Su Ürünleri Sağlığı Bölüm Başkanlığı enstitümüz bünyesinde faaliyet gösteren bölümlerden birisidir. 2000 yılı başından

Detaylı

Dr. AKIN PALA. Somatik Hücreler Nelerdir. Neden sütte somatik hücre sayısını azaltalım? Neden sütte somatik hücre sayısını azaltalım?

Dr. AKIN PALA. Somatik Hücreler Nelerdir. Neden sütte somatik hücre sayısını azaltalım? Neden sütte somatik hücre sayısını azaltalım? Sut hayvancılığı-et hayvancılığı Sütte Somatik Hücreler Dr. Akın Pala Yrd. Doç. akin@comu.edu.tr Zootekni, COMU Neden ilk başlayanlara süt değil de et hayvancılığı tavsiye ederiz? Daha kolay (sindirim

Detaylı

Kanın Bileşenleri. Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08. Plazma :%55 Hücreler : %45. Plazmanın %90 su

Kanın Bileşenleri. Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08. Plazma :%55 Hücreler : %45. Plazmanın %90 su KAN DOKUSU Kanın Bileşenleri Total kan Miktarı: Vücut Ağırlığı x0.08 Plazma :%55 Hücreler : %45 Plazmanın %90 su Kan Hücreleri Eritrosit Lökosit Trombosit Agranulosit Lenfosit Monosit Granulosit Nötrofil

Detaylı

07.11.2014. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler. 10.Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler

07.11.2014. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler. 10.Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Hastalıkların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörler 10.Sınıf Enfeksiyondan Korunma 4.Hafta ( 08 10 / 10 / 2014 ) 1.) HASTALIKLARIN OLUŞMASINDA ROL OYNAYAN FAKTÖRLER 2.) ENFEKSİYON HASTALIKLARININ GENEL BELİRTİLERİ 3.) ENFEKSİYON HASTALIKLARINDA GÖRÜLEN

Detaylı

Buzağı İshalleri ve Koruma Yöntemleri. Dengeli ve Ekonomik Besleme

Buzağı İshalleri ve Koruma Yöntemleri. Dengeli ve Ekonomik Besleme Buzağı İshalleri ve Koruma Yöntemleri Buzağılar Sürünün Geleceğidir. Buzağı yetiştiriciliğinde anahtar noktalar! Doğum Kolostrum (Ağız Sütü) Besleme Sistemi Sindirim Sağlık Doğum ile ilgili anahtar noktalar

Detaylı

Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu

Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu Sabri TÜZÜN 1, Murat ÇİMEN 1*, İsa BAŞ 1, Yusuf DEMİR 1, Mehmet KOTAN 1, Maas TAYFUR 1 Özet Bu çalışma ile Edirne ilinden

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması Rıdvan KOÇYİĞİT Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Zootekni

Detaylı

SÜT VE ÜRÜNLERİ ANALİZLERİ

SÜT VE ÜRÜNLERİ ANALİZLERİ Süt Nedir? SÜT VE ÜRÜNLERİ ANALİZLERİ Gıda Mühendisi Tülay DURAN Türk standartları çiğ süt standardına göre: Süt; inek, koyun, keçi ve mandaların meme bezlerinden salgılanan, kendine özgü tat ve kıvamda

Detaylı

Süt sığırı işletmelerinde gizli tehdit Hipokalsemi, Jac Bergman, DVM, 28 Ekim 2017

Süt sığırı işletmelerinde gizli tehdit Hipokalsemi, Jac Bergman, DVM, 28 Ekim 2017 Süt sığırı işletmelerinde gizli tehdit Hipokalsemi, Jac Bergman, DVM, 28 Ekim 2017 Buzağılama döneminde kalsiyum metabolizması Hipokalsemi riski yaş ilerledikçe büyür Klinik hipokalsemi: İlk laktasyon:

Detaylı

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 01330 Adana Bir ineğin kendisinden beklenen en yüksek verimi

Detaylı

SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim

SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı. Hazırlayan. Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ LUMPY SKIN DISEASE (LSD) Hastalık Kartı Hazırlayan Dr. M. Fatih BARUT Vet. Hekim Etlik Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü Virolojik Teşhis Laboratuvarı Etken: Etken,

Detaylı

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ Tam Kan Analizi Tam kan analizi, en sık kullanılan kan testlerinden biridir. Kandaki 3 major hücreyi analiz eder: 1. Eritrositler 2. Lökositler 3. Plateletler

Detaylı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ Beslenme Boşaltım Üreme Büyüme Uyarıları algılama ve cevap verme Hareket Solunum Hücreli yapı Hayvan hücreleri mikroskop ile incelendiğinde hücre şekillerinin genelde yuvarlak

Detaylı

Tekirdağ Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Üye İşletmelerin Gelişim Süreci ve Bugünkü Durumu

Tekirdağ Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Üye İşletmelerin Gelişim Süreci ve Bugünkü Durumu Tekirdağ Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Üye İşletmelerin Gelişim Süreci ve Bugünkü Durumu U.İşcan 1 M.Özder 2 A.R.Önal 2 1 Türkoğlu İlçe Tarım Müdürlüğü, Kahramanmaraş 2 Namık Kemal Üniversitesi,

Detaylı

SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ VE BESİCİLİĞİ

SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ VE BESİCİLİĞİ SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ VE BESİCİLİĞİ Prof Dr. Orhan ALPAN Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni AnabilimDalı Emekli Öğretim Üyesi Prof Dr. Ali Rıza AKSOY Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi

Detaylı

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın Canlının en küçük birimi Hücre 1665 yılında ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Hooke şişe mantarından kesit alıp mikroskopta

Detaylı

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü TARIMSAL YAPILAR Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, İklimsel Çevre ve Yönetimi Temel Kavramlar 2 İklimsel Çevre Denetimi Isı

Detaylı

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count TAM KAN SAYIMI Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count Tam kan sayımı kanı oluşturan hücrelerin sayılmasıdır, bir çok hastalık için çok değerli bilgiler sunar. Test venöz kandan yapılır. Günümüzde

Detaylı

Aydın İlindeki Bazı Süt Sağım Tesislerinin Teknik Özellikleri. Technical Properties of Some Milking Parlours in Aydın Province

Aydın İlindeki Bazı Süt Sağım Tesislerinin Teknik Özellikleri. Technical Properties of Some Milking Parlours in Aydın Province Aydın İlindeki Bazı Süt Sağım Tesislerinin Teknik Özellikleri Türker SARAÇOĞLU, Nurettin TOPUZ, Cengiz ÖZARSLAN Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Makinaları Bölümü, Aydın turksar@hotmail.com

Detaylı

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR Süt ve süt ürünleri mikrobiyolojisinde yararlı mikroorganizmalar temel olarak süt ürünlerinin üretilmesinde kullanılan çeşitli mikroorganizmaları tanımlamaktadır.

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU 11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan

Detaylı

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111 asli.memisoglu@deu.edu.tr KONULAR HAYVAN HÜCRESİ HAYVAN, BİTKİ, MANTAR, BAKTERİ HÜCRE FARKLARI HÜCRE ORGANELLERİ

Detaylı

SIĞIRLARDA KURU DÖNEM BESLEMESİ

SIĞIRLARDA KURU DÖNEM BESLEMESİ SIĞIRLARDA KURU DÖNEM BESLEMESİ daha ver ml b r laktasyon ç n Mehmet AK Z raat Mühend s Birlikle el ele, hayvancılıkta daha ileriye... 0248 233 91 41 www.burdurdsyb.org www.facebook.com/burdurdsyb Neden

Detaylı

MANDALARDA MASTİTİS. Doç.Dr. Erhan ÖZENÇ

MANDALARDA MASTİTİS. Doç.Dr. Erhan ÖZENÇ MANDALARDA MASTİTİS Doç.Dr. Erhan ÖZENÇ Nehir mandaları 2n=50 kromozoma sahiptirler ve 5 ana grup altında toplanırlar. Murrah, Gujarat, Utar Pradesh, Orta Hindistan ve Güney Hindistan gruplarıdır (Berg

Detaylı

Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

Staphylococcus Gram pozitif koklardır. Staphylococcus Gram pozitif koklardır. 0.8-1µm çapında küçük, yuvarlak veya oval bakterilerdir. Hareketsizdirler. Spor oluşturmazlar ve katalaz enzimi üretirler. Gram boyama Koagülaz, alfatoksin, lökosidin,

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ

HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ HAYVANSAL ÜRETİM FİZYOLOJİSİ 4. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL 1 Dolaşım Fizyolojisi Kan Kan, vücutta damarlar içinde devamlı halde dolaşan bir dokudur. Kan, plazma içinde süspansiyon halinde bulunan eritrosit

Detaylı

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hayvan Beslemede Vitamin ve Minerallerin Önemi Vitaminler, çiftlik hayvanlarının, büyümesi, gelişmesi, üremesi, kısaca yaşaması ve verim vermesi için gerekli metabolik

Detaylı

MEMEDEN BARDAĞA AKAN DOĞALLIK ÖZKAN ŞAHİN U.Ü.KARACABEY MYO GIDA TEKNOLOJİSİ PROGRAMI/SÜT OPSİYONU

MEMEDEN BARDAĞA AKAN DOĞALLIK ÖZKAN ŞAHİN U.Ü.KARACABEY MYO GIDA TEKNOLOJİSİ PROGRAMI/SÜT OPSİYONU MEMEDEN BARDAĞA AKAN DOĞALLIK ÖZKAN ŞAHİN U.Ü.KARACABEY MYO GIDA TEKNOLOJİSİ PROGRAMI/SÜT OPSİYONU MEMEDEN BARDAĞA AKAN DOĞALLIK Dünya nüfusundaki hızlı artış ile teknolojik gelişmeler insanları tarımsal

Detaylı

Prof.Dr. Selahattin Kumlu

Prof.Dr. Selahattin Kumlu Döl Verimi Sürü Yönetim Programı Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Amaç; Sürü Yönetim Programı Asgari kayıpla üretim Koruma yoluyla tedavi ihtiyacını

Detaylı

Laboratvuar Teknisyenleri için Lökosit (WBC) Sayımı Nasıl yapılır?

Laboratvuar Teknisyenleri için Lökosit (WBC) Sayımı Nasıl yapılır? Lökosit (WBC) Sayımı Laboratvuar Teknisyenleri için Lökosit (WBC) Sayımı Nasıl yapılır? Araç ve Gereçler: Thoma Lamı, akyuvar sulandırma pipeti, türk eriyiği, lamel,mikroskop Thoma lamının hazırlanışı:

Detaylı

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları B) RADYASYON UYGULAMALARI Radyasyon = enerji yayılması 1)Elektromanyetik radyasyon. UV, X ve γ ışınları 2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları İyonizan ışınların canlı hücreler üzerine

Detaylı

Elazığ İlinden İlkbahar ve Kış Mevsimlerinde Elde Edilen İnek Sütlerinde Bazı Biyokimyasal Parametrelerin Karşılaştırılması

Elazığ İlinden İlkbahar ve Kış Mevsimlerinde Elde Edilen İnek Sütlerinde Bazı Biyokimyasal Parametrelerin Karşılaştırılması ISSN: 2148-0273 Cilt 6, Sayı 1, 2018 Vol. 6, Issue 1, 2018 Elazığ İlinden İlkbahar ve Kış Mevsimlerinde Elde Edilen İnek Sütlerinde Bazı Biyokimyasal Parametrelerin Karşılaştırılması Şeymanur ENGİN 1,

Detaylı

TÜRKİYE DE SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ

TÜRKİYE DE SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ TÜRKİYE DE SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ Prof. Dr. Salahattin KUMLU DGRV-Türkiye Temsilciliği Eğitim Ekibi Merzifon, 2012 Türkiye de sığır varlığı ve süt verimi Eylül 2012 2 Sığır varlığı ve süt verimi İnek sayısı

Detaylı

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir. Üşüme Stresi Donma stresi Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı, esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler

Detaylı

Hayvan Islahı ve Yetiştirme 2. ders

Hayvan Islahı ve Yetiştirme 2. ders Hayvan Islahı ve Yetiştirme 2. ders Akin Pala akin@comu.edu.tr Seleksiyona cevap Et sığırlarında doğum ağırlığını arttırmak istiyoruz. Ağır doğmuş olan bireyleri ebeveyn olarak seçip çiftleştiriyoruz.

Detaylı

Bio 103 Gen. Biyo. Lab. 1

Bio 103 Gen. Biyo. Lab. 1 GENEL BİYOLOJİ LABORATUVARI 4. Laboratuvar: KAN DOKU Kan dokusunun görevleri 1 Kan dokusunun yapı elemanları 2 Kan grupları 12 İnce yayma kan preparatı tekniği 15 1. GİRİŞ Kan doku, atardamar, toplardamar

Detaylı

Tunceli İli Pertek İlçesinden Elde Edilen Akkaraman Koyunu ve Yerli Kıl Keçi Sütlerinde Temel Lezzet Parametreleri

Tunceli İli Pertek İlçesinden Elde Edilen Akkaraman Koyunu ve Yerli Kıl Keçi Sütlerinde Temel Lezzet Parametreleri Cilt 1, Sayı 1, 2013 / Vol. 1, Issue 1, 2013 Tunceli İli Pertek İlçesinden Elde Edilen Akkaraman Koyunu ve Yerli Kıl Keçi Sütlerinde Temel Lezzet Parametreleri Ceren ÇALPUCU*, Murat ÇİMEN**, Tolga İNAL*,

Detaylı

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler. 10. Sınıf Enfeksiyondan Korunma 2.Hafta ( 22-26 / 09 / 2014 ) ENFEKSİYON ETKENLERİNİN SINIFLANDIRILMASI 1.) BAKTERİLER 2.) VİRÜSLER Slayt No : 2 Mikroorganizmaların Sınıflandırılması ; a.) Sayısal Yöntem,

Detaylı

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi 1 Verim Arzının Zaman İçinde Değişimi Verim Arzının dış görünümü olan iş verimi işin tekrarlanması

Detaylı

Sığırda Dişe Bakarak Yaş Tahmini

Sığırda Dişe Bakarak Yaş Tahmini Sığırda Dişe Bakarak Yaş Tahmini Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 01330 Adana Bir sığırın yaşı, değişik metotlarla tahmin edilebilir. Her gün doğan buzağıların

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik 2. Ders YB 205 Beslenme İkeleri 2015 Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr BESLENME Dünya Sağlık Örgütü (WHO-DSÖ)

Detaylı

Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER

Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER Manda Ürünlerini Ekonomik Değeri Nasıl Artırılabilir Yrd. Doç. Dr. Zeki GÜRLER Manda Ürünleri Süt ve Süt Ürünleri Manda sütü Afyon kaymağı Lüle kaymağı Manda yoğurdu Dondurma Manda tereyağı Manda peyniri

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

GIDALARDA İLAÇ KALINTILARI

GIDALARDA İLAÇ KALINTILARI GIDALARDA İLAÇ KALINTILARI Prof. Dr. Ayhan FİLAZİ Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Hayvanlarda ilaç, hormon, vitamin, mineral md. vb maddeler neden kullanılır? Hastalıkların

Detaylı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur. Yağların suda çözünmemesi canlılığın devamı içi önemlidir. Çünkü

Detaylı

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar

TRANSFERRİN ERİTROSİT. Transferrinin normal değerleri: Transferin seviyesini düşüren sebepler. Eritrosit; RBC: Red Blood Cell = Alyuvar TRANSFERRİN Transferin kanda demiri taşıyan bir proteindir. Her bir trasferrin molekülü iki tane demir taşır. Transferrin testi tek başına bir hastalığı göstermez. Beraberinde serum demiri, ferritin, demir

Detaylı

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede BESİLİK BÜYÜKBAŞ SIMMENTAL (SİMENTAL) Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede yetiştirilmektedir.

Detaylı

ÇİĞ SÜT KALİTE KRİTERLERİ

ÇİĞ SÜT KALİTE KRİTERLERİ ÇİĞ SÜT KALİTE KRİTERLERİ ÖĞR.GÖR.CUMHUR BERBEROĞLU U.ÜNİVERSİTESİ KARACABEY MYO 2010 1 BİR ÜRÜNÜN BELİRLİ BİR İHTİYACI KARŞILAMAK ÜZERE BİLEŞİMİNDE TAŞIDIĞI TÜM ÖZELLİKLER KALİTE OLARAK TANIMLANIR. 2

Detaylı

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ DrYasemin Sezgin HİSTOLOJİ - Canlı vücudunu meydana getiren hücre, doku ve organların çıplak gözle görülemeyen (mikroskopik) yapılarını inceleyen bir bilim koludur. - Histolojinin sözlük anlamı

Detaylı

T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ BİGA MESLEK YÜKSEKOKULU MÜDÜRLÜĞÜ DERS İÇERİKLERİ

T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ BİGA MESLEK YÜKSEKOKULU MÜDÜRLÜĞÜ DERS İÇERİKLERİ BÖLÜM: Bitkisel ve Hayvansal Üretim T.C. PROGRAM: Büyük ve Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği I. YARIYIL 00101 Matematik I (2 0 2), Sayılar, Cebir, Denklemler ve Eşitsizlikler, Fonksiyonlar, Logaritma, Trigonometri,Geometri

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ Rumen mikroorganizmaların (bakteriler,protozoalar ve mayaların) bir denge içinde çalıştırdığı kusursuz bir makinedir. Yüksek et-süt verimi isterken bu hayvandaki

Detaylı

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu Normal Mikrop Florası Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu Vücudun Normal Florası İnsan vücudunun çeşitli bölgelerinde bulunan, insana zarar vermeksizin hatta bazı yararlar sağlayan mikroorganizma topluluklarına vücudun

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI Canlılar hayatsal faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için ATP ye ihtiyaç duyarlar. ATP yi ise besinlerden sağlarlar. Bu nedenle

Detaylı

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA Hücre yapısını ve organelleri oluşturan moleküler yapılarından başlayıp hücre organelleri,hücre,doku,organ ve organ sistemlerine

Detaylı

Merve ŞAHİNTÜRK Prof. Dr. Zübeyde ÖNER Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Merve ŞAHİNTÜRK Prof. Dr. Zübeyde ÖNER Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Merve ŞAHİNTÜRK Prof. Dr. Zübeyde ÖNER Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Kimyasal bileşiminin anne sütüne benzerlik göstermesi Temel besin ögeleri açısından zengin

Detaylı

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü TARIMSAL YAPILAR Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, İklimsel Çevre ve Yönetimi Temel Kavramlar 2 İklimsel Çevre Denetimi Isı

Detaylı

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ Arş. Gör. Atilla KESKİN 1 Arş.Gör. Adem AKSOY 1 Doç.Dr. Fahri YAVUZ 1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisini oluşturan sektörlerin geliştirilmesi

Detaylı

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI VİH-YL 2007 0002 DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE

Detaylı

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; Tarımı gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payı % 50 civarındadır. Türkiye de hayvansal üretim bitkisel üretimden sonra gelmekte olup, tarımsal üretim değerinin yaklaşık

Detaylı

Yeterli ve Dengeli Beslen!

Yeterli ve Dengeli Beslen! Yeterli ve Dengeli Beslen! Hareketli Ol, Egzersiz Yap! Kişisel Bakımına ve Günlük Hijyenine Özen Göster! Uyku Düzenine Dikkat Et! Stresten Uzak Dur! Yeterli ve dengeli beslenme «4 Yapraklı Yonca» içerisindeki

Detaylı

ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ. Araş. Gör. Ertuğrul KUL

ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ. Araş. Gör. Ertuğrul KUL ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ Araş. Gör. Ertuğrul KUL İletişim Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 55139 Kurupelit-Samsun Tel: +90 (362) 3121919/1167 Fax: +90 (362) 4576034 E-mail: ekul@omu.edu.tr

Detaylı

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların

Detaylı

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2002, 39 (2):73-78 ISSN 1018-8851 Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri Arzu DUMAN 1 Erdinç DEMİRÖREN

Detaylı

MANDALARIN SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLARI. Doç. Dr. Bülent Elitok İç Hastalıkları A.B.D.

MANDALARIN SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLARI. Doç. Dr. Bülent Elitok İç Hastalıkları A.B.D. MANDALARIN SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLARI Doç. Dr. Bülent Elitok İç Hastalıkları A.B.D. Anavatanı Hindistan ve Güney Asya olan manda, boynuzlugiller familyasının sığırlar alt familyasına ait olup, genellikle

Detaylı

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst. VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR KALINTI SORUNU? Hayvansal kökenli gıdalarda, hayvan hastalıklarının sağaltımı,

Detaylı

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR KALINTI SORUNU? Hayvansal kökenli gıdalarda, hayvan hastalıklarının sağaltımı,

Detaylı

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF Kolayaöf.com

Detaylı

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir. 2.Homofermentatif laktik asit bakterileri ile laktik asit, 3.Heterofermentatif laktik asit bakterileri ile laktik asit, asetik asit, diğer organik asitler, etil alkol, gliserol, CO 2, 4.Koliform bakterileri

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

Karaciğer koruyucu DAHA İYİ DAHA SAĞLIKLI, DAHA İYİ VERİMLİ SÜRÜLER İÇİN HEPALYX

Karaciğer koruyucu DAHA İYİ DAHA SAĞLIKLI, DAHA İYİ VERİMLİ SÜRÜLER İÇİN HEPALYX Karaciğer koruyucu DAHA İYİ Karaciğer fonksiyonu Antioksidan aktivite Protein sentezi Anti-fibrotik aktivite Süt Verimi Süt Proteini Metabolik Sağlık Performans Bağışıklık Karlılık DAHA SAĞLIKLI, DAHA

Detaylı

Demans ve Alzheimer Nedir?

Demans ve Alzheimer Nedir? DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun

Detaylı

Tunceli ili Pertek ilçesinde Yetiştirilen Koyun ve Keçi Sütlerinin Kaliteli Peynir Yapım Standartlarına Uygunluğu

Tunceli ili Pertek ilçesinde Yetiştirilen Koyun ve Keçi Sütlerinin Kaliteli Peynir Yapım Standartlarına Uygunluğu ISSN: 2148-0273 Cilt 1, Sayı 2, 2013 / Vol. 1, Issue 2, 2013 Tunceli ili Pertek ilçesinde Yetiştirilen Koyun ve Keçi Sütlerinin Kaliteli Peynir Yapım Standartlarına Uygunluğu Fırat TOK*, Murat ÇİMEN**,

Detaylı

TOKAT İLİ NİKSAR İLÇESİNDEN ELDE EDİLEN İNEK SÜTLERİNDE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERİN MEVSİMSEL FARKLILIKLARI

TOKAT İLİ NİKSAR İLÇESİNDEN ELDE EDİLEN İNEK SÜTLERİNDE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERİN MEVSİMSEL FARKLILIKLARI ISSN: 2148-0273 Cilt 3, Sayı 2, 2015 Vol. 3, Issue 2, 2015 TOKAT İLİ NİKSAR İLÇESİNDEN ELDE EDİLEN İNEK SÜTLERİNDE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERİN MEVSİMSEL FARKLILIKLARI Tuğba Yalçın, Murat Çimen*, Asiye

Detaylı

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz ÖLÜMden hemen önce ya da sonra doğal boşluklardan KAN PIHTILAŞMAMA KOYU RENK alma DALAKta büyüme ÖDEM ETİYOLOJİ Bacillus anthracis Gram pozitif kapsüllü *

Detaylı

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir)

Bağ doku. Mezodermden köken alır. En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ doku Mezodermden köken alır En Yaygın bulunan dokudur ( Epitel, Kas, Kemik sinir) Bağ dokunun Fonksiyonları Diğer organ ve dokuların Fonksiyonal ve yapısal desteğini sağlar. kan damarları aracılığı

Detaylı

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir.

09/11/2015 BEYAZ KAN HÜCRELERİ. Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. BEYAZ KAN HÜCRELERİ Lökosit ya da akyuvarlar olarak adlandırılan beyaz kan hücresi, kemik iliğinde üretilir. 1 Görevleri nelerdir? Bu hücreler vücudu bulaşıcı hastalıklara ve yabancı maddelere karşı korur.

Detaylı

Yapay Bağışık Sistemler ve Klonal Seçim. Bmü-579 Meta Sezgisel Yöntemler Yrd. Doç. Dr. İlhan AYDIN

Yapay Bağışık Sistemler ve Klonal Seçim. Bmü-579 Meta Sezgisel Yöntemler Yrd. Doç. Dr. İlhan AYDIN Yapay Bağışık Sistemler ve Klonal Seçim Bmü-579 Meta Sezgisel Yöntemler Yrd. Doç. Dr. İlhan AYDIN Bağışık Sistemler Bağışıklık sistemi insan vücudunun hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan

Detaylı

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. Tüm hayvanlar besinleri sindirmek için enzimleri kullanırlar. Bunlar hem hayvanın kendi sentezlediği hem de bünyelerinde

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI Diş Eti Hastalıkları Dişeti hastalıkları (Periodontal hastalıklar) dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70

Detaylı

SIĞIRLARDA KIZGINLIĞIN BELİRLENMESİ VE ÜREME KUSURLARI. Araş. Gör. Koray KIRIKÇI

SIĞIRLARDA KIZGINLIĞIN BELİRLENMESİ VE ÜREME KUSURLARI. Araş. Gör. Koray KIRIKÇI SIĞIRLARDA KIZGINLIĞIN BELİRLENMESİ VE ÜREME KUSURLARI Araş. Gör. Koray KIRIKÇI Ahi Evran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, KIRŞEHİR koray.kirikci@ahievran.edu.tr (Yazıların bilimsel ve

Detaylı

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2003 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. Bir hücrede oksijenli solunum, protein sentezi, fotosentez olaylarının tümünün gerçekleşebilmesi için, bu hücrede; I. ribozom, II. kloroplast, III. mitokondri,

Detaylı

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM SAĞLIK VE HİJYEN NEDİR? Sağlık; kişinin doğuştan getirdiği kalıtsal özellikleri ile fiziksel, biyolojik ve sosyal

Detaylı

Araştırmacılar. Araştırma İNEKLERDE ÜREME VERİMİ KLİNİK ENDOMETRİTİS

Araştırmacılar. Araştırma İNEKLERDE ÜREME VERİMİ KLİNİK ENDOMETRİTİS Araştırmacılar Klinik Endometritis Tanısı Konmuş Laktasyondaki Sütçü İneklerde, İntrauterin Dekstroz Uygulamalarının İyileştirme Oranı Üzerine Etkisi (Araştırma Ön Sonuçları) Araştırma Erciyes Üniversitesi

Detaylı

Ek-1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ DİĞER(ÖZEL SEKTÖR İSTENEN BELGELER TAŞRA BİRİMLERİ MAHALLİ İDARE

Ek-1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ DİĞER(ÖZEL SEKTÖR İSTENEN BELGELER TAŞRA BİRİMLERİ MAHALLİ İDARE Ek1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ HİZMET ENVANTERİ SIRA NO 1 2 KURUM KODU. STANDART DOSYA PLANI KODU HİZMETİN ADI Klinik Muayene Klinik Bilimler nün Hasta muayenesini Radyografik Muayene Röntgen çekimini

Detaylı